EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

FiSK: ORTADOGU'DA HiÇ UMUT YOK!

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> RÖPORTAJLA R
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
admin
Site Admin


Kayıt: 31 Arl 2006
Mesajlar: 831
Konum: Belarus

MesajTarih: Cum Ekm 03, 2008 11:18 pm    Mesaj konusu: FiSK: ORTADOGU'DA HiÇ UMUT YOK! Alıntıyla Cevap Gönder

FİSK: ORTADOĞU'DA HİÇ UMUT YOK!


3 Ekim 2008 21:16
Independent'tın Ortadoğu muhabiri, bölgedeki durumun hiç de anlatıldığı gibi olmadığını söyledi ve Pakistan'daki tehlikeli duruma dikkat çekti.
The Independent'tın ünlü Ortadoğu muhabiri Robert Fisk, New York, “Democracy Now!” adlı TV programına konuktu. Juan Gonzalez ve Amy Goodman'ın sorularını cevaplayan Fisk, ABD izlenimleriyle, bölgedeki son durumu değerlendirdi. Afganistan'da gönderilecek yeni 10 bin Amerikan askeriyle, Pakistan'daki durumun karışıklığını anlatan Fisk, Amerika'nın “Oraların onların toprağı olmadığını” anlayana kadar “Ortadoğu'da hiçbir umut olmadığını”nın altını çizdi.



JUAN GONZALEZ: Afganistan'daki ABD stratejisi yeniden gündemde, neredeyse bu akşamki başkanlık yarışından bile önde. Afganistan'ın İngiliz büyükelçisi bir Fransız gazetesine verdiği demeçte, ülkedeki Amerikan askeri stratejisinin “başarısız olmaya mahkûm” olduğunu söyledi. Büyükelçi Sherard Cowper-Coles'un Afganistan'daki NATO operasyonlarıyla ilgili eleştirileri, Fransız diplomatın basına sızan bir bilgi notunun bir bölümü. Bu notta aynı zamanda “Koalisyon varlığı, özellikle askeri varlığı, sorunun bir parçası, çözümün değil” diyor.

İngiliz elçinin sızdırılan açıklamaları Afganistan'daki en üst askeri komutanın 10 bin askerden fazla tutan 3 ek tabur isteği ile aynı zamana denk geldi. General David McKiernan, Washington'da muhabirlere Çarşamba günü Amerikalıların Afganistan'da “zor bir savaşta” olduklarını ve işlerin “daha iyiye gitmek yerine daha kötüye gidebileceğini” söyledi

AMY GOODMAN: Ortadoğu'da ABD'nin başlattığı savaşlarda hafifleme emareleri görülmezken, dünyanın bu bölümündeki 11 büyük savaşı tarihe not düşen kişi de bir hafifleme görülmüyor. Robert Fisk, İngiltere'nin en sevilen dış muhabirlerinden biri ve Orta Doğu'da son 30 yıldır sayısız trajediye şahit oldu.

Robert Fisk, İngiliz Basın Ödülleri Yılın Uluslararası Gazetecisi ödüşüne 7 defa aday gösterildi. Şu anda Independent'ın Orta Doğu muhabiri. “Pity the Nation: The Abduction of Lebanon and The Great War for Civilization: The Conquest of the Middle East” adlı kitapların yazarı. Independent'taki makalelerini “The Age of the Warrior” adlı kitapta topladı. Bugün bizimle New York'ta stüdyomızda.

“Democracy Now”a hoş geldiniz!

ROBERT FISK: Teşekkürler Amy.

AMY GOODMAN:Ülke büyük bir krizin ortasındayken ve dışarıda da savaştayken buradasınız. Bize gözlemlerinizi anlatır mısınız?

ROBERT FISK: Sanırım ilk şey, bu iki olayın benzerliği. Yani, her şeyden önce, Avrupalılar herhangi bir ekonomik krize bulaştıkları durumlarda sürekli daha fazla bankacılık düzenlemesini salık veriyorlar. Birleşik Devletler, açık pazar olması gerekiyordu, tamamıyla deregülasyon yani. Diğer bir ifadeyle, Birleşik Devletler bir kez daha yabancı ortaklarını dinlemedi, sadece fark bu sefer ekonomi konularında.

İkinci olarak, ciddi bir hazırlık olmadan kurtarma planına ayarlanması oldu, tıpkı savaş sonrası Irak için bir hazırlık yapmadan Tigris nehrini geçtikleri gibi.

Üçüncü olarak, vurulanlar hep küçük insanlar; küçük Iraklılar, ölen yüz binlercesi; ve tabi ki zavallı Amerikalılar, üniversite eğitimi için Denizciler ya da Yedeklere yazılanların birçoğu Irak'a gidiyor ve öldürülüyor. Küçük insanlar, birkez daha, vurulanlar oluyor. Bunlar paralel şeyler, bana göre. Bunu sürekli görüyorum.

JUAN GONZALEZ: Tabi ki bu ülkede, ABD kayıpları azaldıkça, basının ya da kamuoyunun Irak'a ilgisi de azaldı. Herkes işlerin iyiye gittiği düşüncesine kapıldı.

ROBERT FISK: Ha ha ha, evet. Bakın, gerçekte yaşanan etnik temizlik bir anlamda soykırım boyutlarındadır ve Amerikalılar Irak'taki tüm büyük şehirlerdeki toplumları ayıran duvarlar diktiler. Yani gerçekte özgür bir hareket imkanı yok. Hatta artık yaşayan bir ülke bile yok.

Ancak şimdi, yani, eğer arkanıza biraz yaslanıp olaya bakarsınız, öncelikle Afganistan'a gittik ve savaşı kazandık. Daha sonra Irak'a girdik ve savaşı kazandık. Sonra Irak'ta savaşı kaybettik ve belki de bir daha kazanamayacağız. Şimdi savaşı kaybettiğimiz gibi görünen Afganistan'a geri gidiyoruz yeniden kazanmak için. Tabi zaman içerisinde, belki de Irak'a geri gitmek zorunda kalacağız. Yani yazılarımda adlandırdığım gibi Irakistan'a. Şimdi istikametleri Pakistan olan askerlerimiz var. Şunu demek istiyorum kimse durup da, “Bizim orada ne işimiz var?” demiyor. Pazar gazetemiz için hesapladığıma göre, 12'nci yüzyıldaki Haçlılardan 20 kat daha fazla nüfusa göre askeri personelimiz var. Biz ne yapıyoruz?

Bağdat'ta bana şu apaçık soruyu soran bir fırıncıydı. Şöyle dedi, “Neden siz, siz derken Batı Ordusu'nu kastediyor, neden siz Kazakistan ve Tacikistan'dasınız? Fransa'nın Duşanbe'deki hava üssü Afganistan Helmand'daki İngilizlere destek oluyor? Neden Pakistan'a gidiyorsunuz? Neden Afganistan ve Irak'tasınız? Neden Türkiye'desiniz? Neden Ürdün ve Cezayir'desiniz?. Neden Güney Sahara'da Tamanrasset'te ABD Özel Kuvvetleri var? Neden Bahreyn'desiniz? Neden Umman'dasınız? Neden Yemen'desiniz? Neden Katar'dasınız? En büyük hava üssünüz orada”. Bir cevabım yoktu.

Ancak Batı Sahili'nde öğle yemeği yerken yanımda oturan iyi eğitimli bir bayanın şu sözleriyle sarsıldım: “Müslümanlar tüm dünyayı ele geçtirmek istediler, Fransa'yı şimdiden ele geçirdiler.” Yani bu nasıl olabilir? Demeye çalıştığım, bana Marslıların New Mexico'ya indiklerini söylebilirdi, zaten başka türlü de böyle bir argümana cevap veremezsiniz. Sanki bir beyin yıkaması yolculuğunda gibiyiz. Hepimiz söylemi almışız. Bilirsiniz, bizler, Palin dahil, Irak'taki zaferden bahsediyoruz. Eğer Irak'a giderseniz böyle hissedilmiyor. Orada yaşarsanız da.

AMY GOODMAN: Irak'la ilgili olarak bunun Tanrı'nın savaşı olduğunu söyledi.

ROBERT FISK: Evet, böyle konuşan bazı generallerimiz de oldu, olmadı mı? Hatta bunları söylerken kiliselerde üniformalarını bile çıkarmadılar. Bilirsiniz, bin Ladin'in önceki konuşmalarına baktığımızda ki bu açıklamaları gerçekte okumayız. Anlatım her zaman, “Bu bin Ladin mi?, Hasta mı? Ne zaman bu açıklamayı yaptı? CIA sesini doğruladı mı?” Sesinin ne dediği hiç bir zaman ilgimizi çekmez.

Ancak hatırlarsınız, o konuşmaya devam etti, haçlılar hakkında sürekli konuştu ve Irak'ı işgal etmeden önce çok önemli birşey söyledi. Irak'taki Müslümanları Baas Partisi yetkilileriyle haçlılara karşı birleşmeye çağırdı, tıpkı Selahaddin'in gayrimüslim Perslilerle 12'nci yüzyılda haçlılara karşı savaştığı gibi. Bunu hep beraber kaçtırdık. Bu direnişin fitilini ateşleyen şeydi.

JUAN GONZALEZ: Size sormak istiyorum, geçen Cuma başkanlık tartışmasında, barış adayı gibi bir durum oluştu.

ROBERT FISK: Evet, evet.

JUAN GONZALEZ: Barack Obama, Afganistan'da toptan gözümüzü ayırdığımızı söylüyor, sanki orada bir oyun oynanıyormış ve oyunda bir hata yapmışız gibi. Bu nedenle şimdi Afganistan'a ve muhtemelen Pakistan'a gitmemiz gerekiyormuş.

ROBERT FISK: Bakın, şunu anlamanız gerekiyor, Arapların anlayamadığını, el-Cezire Arapça servisinde şunu anlatmaya çalışıyorum; Güneybatı Asya ve Müslüman dünya söz konusu olduğunda Birleşik Devletler'de kimin başkan olduğu fark etmez. Obama ünlü Orta Doğu gezisini yaptığında ben Katar'da, el-Cezire Arapça stüdyolarındaydım. Biliyorsunuz, Filistinlilere 45 dakika, İsraillilere 24 saat ayırdı. Arap spiker bana dönüp “Robert, Obama'nın kazanacağını düşünüyor musun?” diye sordu. Ben de ona, “İsrail Knesset'i için seçimi kazanır. Ancak Birleşik Devletler'in başkanlığını alır mı bilmiyorum.” Burada Birleşik Devletler'in Orta Doğu'ya giden tek bir izleğinden bahsediyoruz ve bu değişmeyecek.

AMY GOODMAN: Ancak Robert bu doğru mu? Bir taraftan, örneğin iş Afganistan'a geldiğinde, her ikisi de farklı konuşmuyor. Temelde aynı fikirdeler. Ancak buradaki sorun daha sonra ne olacak ve McCain ya da Obama hangi yaklaşımı izleyecek?

ROBERT FISK: Bakın, Taliban Afganistan'ın yarısını kontrol ediyor. Sadece gece değil, gündüz de. İşler daha kötüleşecek diyen Petraeus haklı olduğuna dair hiç şüphe yok.

AMY GOODMAN: Petreus.

ROBERT FISK: Patraeus. Ve hiç şüphe yok ki ünlü İngiliz elçi Cowper-Coles, bu arada o da kitabımda, Suudi Arabistan'da elçiyken Suudi Arabistan'a satılan silahlarla ilgili rüşvet araştırması yapan İngilizleri ikna eden de oydu. Dolandırıcılık şubesine işin peşini bırakmalarını tavsiye eden aynı kişiydi.

AMY GOODMAN: Bu Bandar'ın Bush'unu da içeriyor. Önceki Birleşik Devletler'in Suudi elçiliğini de.

ROBERT FISK: Kesinlikle aynı kişi. Şunu da eklemeliyim, bundan 20 sene önce Kahire'deki İngiliz elçiliğindeki genç bir diplomat bana yardımcılarımdan birini bırakıp dışişleri tarafından tutulan başka birini almamı tavsiye etmişti. Söylendiğim şeyi yapmadım. Ancak bu adam da Cowper-Coles'du. Ne garip bir kariyeri var!

Bu arada Obama olayına dönelim. Bakın ilahi nihayette Afganistan'da kazanamayız. Taliban başıboş sınırlardan geçmiyor. Onlar sınır bile tanımıyor. Çünkü onlar için orası Peştunistan. Sınır Victoria zamanı Sir Mortimer Duran tarafından çizildi. Bizden başka da orada bir sınır olduğunu kabul eden yok. Pakistan ordusu da buna dahil.

Buradaki gerçek orasıyla ilgili bir politikamız olmadığı. Karzai hükümeti gözden düşmüş durumda. Karzai, Amerikan paralı askerlerinin yardımıyla sadece kendi sarayını kontrol ediyor. Hükümeti uyuşturucu baronları, toprak ağaları ve katillerle dolu. Bu, sanal olarak kaybedilmiş diğer bir şehir Kandahar için de doğru. Kandahar'a birlikler artık giremiyor. Özellikle geceleri, tamamen kaybedilmiş durumda. Oraya giremezsiniz. Hiçbir Batılı Kandahar'ın caddelerinde gezemez. Kabil dışında burka giymeyen kadınlar göremezsiniz dışarıda. Ünlü kadın özgürlüğünü hatırlarsınız, eşitlik, cinsiyet eşitliği geliyordu hani? Bunlar tamamen yalan oldu. Biz orada kazanacak mıyız yani? Cidden kazanacak mıyız?

JUAN GONZALEZ: Bu arada tabi ki Pakistan konusu var. Bana göre içlerinde ne korkutucu olanı çünkü...

ROBERT FISK: Kesinlikle.

JUAN GONZALEZ: Bu noktada devlet olarak tamamen iflas etmiş bir ülkeden bahsediyorsunuz.

ROBERT FISK: Bize söylenen şu, siyah sarıklı deli mollalar ve İran'ın çılgın Ahmedinecatı, ki gerçekten uçuk, İsrail'i yok edecek ve sonrasında tabi ki Filistinlileri de yok edecek ve ondan sonra tüm bu nükleer silahlarla yok olacaklar.

İki yıldan beri Güneybatı Asya'da Taliban ve el-Kaide destekçileriyle dolu, bir bombası olan ve ayakkabı boyacısından cumhurbaşkanına, istihbarat servisinden ordusuna tamamen yozlaşmış tek bir ülke olduğunu söylüyorum. Onun adı Pakistan. Biz daha yeni yeni Pakistan'ın adını duyuyoruz. İddiasına girerim önümüzdeki birkaç ayda bir bilgisayar programı çalıştırsanız, İsrail bombalamazsa İran listenin en altına iner, Pakistan'da tepesine.

Sonra aniden bu ülkeyle nasıl başa çıkacağız? Tam bir deli düğümü olacak. Önce Pakistan'a birlikleri sokup toprak bütünlüğünü bozuyoruz. Sonra Marriot Otel havaya uçunca, suçluları bulmak için FBI yardım öneriyor. Yani Pakistan'ın dostu muyız, düşmanı mı? Bunu bile bilmiyoruz.

Konuşmaya başladığımızda “zafer” kelimeleri kullanıyoruz. “Orta Doğu halkları için eşitlik” gibi sözler kullanmalıydık. Eğer adalet varsa, üzerine demokrasi inşa edebilirsiniz ve ondan sonra tüm bu askerleri çekebilirsiniz. Her zaman süpermarket raflarımızdaki demokrasi ve insan hakları paketlerimizi söz vererek gidiyoruz ancak oraya her vardığımızda yanımızda atlarımız, Humvee'lerimiz, kılıçlarımız, Apache helikopterlerimiz ve M1A1 tanklarımız oluyor. Orta Doğu'daki tek gelecek tüm askeri güçlerimi geri çekmek ve bu insanlarla siyasi, sosyal, dini ve kültürel ciddi ilişkiler kurmaktır. Orası bizim toprağımız değil.

AMY GOODMAN: Robert Fisk, yayına başlamadan hemen önce bu AP'den geldi: Bağdat camilerinden sabah namazından çıkan Şiileri hedef alan intihar bombacısı 19 kişiyi öldürdü ve 50 kişiyi de yaraladı. Başka bir saldırıda, Bağdat'ın 60 mil kuzeyindeki Vacihiye'ye giden bir minibüste 6 kişi öldürüldü.

ROBERT FISK: Evet, yani ve biz kazandık ve işgal başarılı oldu ve her şey eski haline insanlar ve hayat normala dönüyor. Şunu demek istiyorum, gördüğümüz harita, iki harita doğuyor, bu saçmalık. Beyrut'tayken Şam'daki Iraklılardan telefonlar alıyorum. Bana, “Suriye'de kalmamız için yardım edebilir misiniz? Lübnan'a gelebilir miyiz? Bağdat'a gidemiyoruz”. Hala, “Eğer evinize dönerseniz öldürüleceksiniz” türünden telefonlar alıyorlar. Bu başarı değil, bu Orta Doğu insanları için cehennem felaketi. Yani, Pakistan, Afganistan, Irak, güney Lübnan, Gazze, Batı Şeria... Demeye çalıştığım, neden uyanıp da şu an için hiç umut olmadığını söyleyecek kimse yok? Orta Doğu'daki tünelin ucunda ışık yok.

JUAN GONZALEZ: Size sormak istiyorum, Batı Şeria'nın açık şekilde tüm çatışmanın merkezinde olduğunu söylemiştiniz.

ROBERT FISK: Artık çok da merkezde olduğunu sanmıyorum, bu arada, evet yani.

JUAN GONZALEZ: Doğru. Fakat yakın zamanda Ehud Olmert'in açıklamaları var...

ROBERT FISK: Bakın, Ehud Olmert, geçmiş zamandır. O gitti.

AMY GOODMAN: Ama o başbakan.

ROBERT FISK: Sadece.

AMY GOODMAN: Ve o Batı Şeria'ya destek olunması gerektiğini söyledi.

ROBERT FISK: Evet, ancak o gidiyor Amy. Gidiyor yani. Bu tüm Irak'a ve Afganistan'a savaşmak için giden tüm generalleriniz için aynı. Ne zaman basına demeç verseler, “Her şey iyi olacak; zor bir savaş olabilir” diyorlar ve Rumsfeld'e selam verip topuk çakıyorlar ya da yaptılar. Emekli oldukları anda da, Rumsfeld'in istifasını istiyorlar ve her şeyin yanlış olduğunu söylüyorlar. Yani, sadece ve sadece biri bile basın toplantısında, hala üniforması üzerinde bunu söyleseler, birşeylerin değişeceğini düşünebiliriz, ancak yapmazlar. Tutarlar bir taraflarını...

AMY GOODMAN:Robert Fisk, burada bitireceğiz, ancak ikinci bölümünü de yapacağız.

timeturk
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder E-posta gönder Yazarın web sitesini ziyaret et
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> RÖPORTAJLA R Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com