EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Cola içeri sağlık dışarı: İçmeyin şu mereti

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> SAGLIK HABERLERi
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
admin
Site Admin


Kayıt: 31 Arl 2006
Mesajlar: 831
Konum: Belarus

MesajTarih: Sal Eyl 02, 2008 10:25 pm    Mesaj konusu: Cola içeri sağlık dışarı: İçmeyin şu mereti Alıntıyla Cevap Gönder

Times: Coca Cola,şekerli içecekler ve obezite arasındaki bağlantıyı inkâr etmeleri için bilim adamlarına milyonlarca Sterlin akıttı
9 Ekim 2015



BBCT'nin hsaberine göre; Times, "içecek şirketi Coca-Cola'nın İngiltere'de bilim insanlarına, şekerli içecekler ve obezite krizi arasındaki bağlantıyı reddetmeleri için milyonlarca Sterlin akıttığını" yazıyor.

Times'ın bu özel haberi gazetenin ana sayfa manşetinden veriliyor.
Haberde özetle şu bilgi ve iddialar aktarılıyor:

"Times'ın araştırması, Coca-Cola'nın, ürettiği içeceklerin obeziteye sebep olmaya yardım ettiği yönündeki iddialara karşı koymaları için İngiliz bilim araştırması ve sağlıklı beslenme inisiyatiflerine milyonlarca Sterlin akıttığını ortaya koydu.

"Olimpiyatların, FİFA Dünya Kupası'nın ve Rugby Dünya Kupası'nın ana sponsorlarından olan içecek devi, 10'dan fazla İngiliz bilim insanıyla mali bağ kurdu. Bu kişiler arasında hükümetin sağlık danışmanları da bulunuyor.
"Birçok bilim insanı İngiltere'deki obezite salgınıyla ilgili şeker tüketiminin artışını suçluyor. Obezite İngiltere'de her yıl yaklaşık 53 bin kişinin ölümüne neden oluyor. Obezite, NHS'e (Ulusal Sağlık Hizmetleri) yılda 5.1 milyar Sterline de mal oluyor.

"British Journal of Sports Medicine dergisinde yayımlanan son bir rapor kötü beslenmenin; fiziksel egzersiz, alkol ve sigara içmenin bileşiminden daha fazla hastalığa neden olduğunu ileri sürdü.

"Coca-Cola Avrupa Hidrasyon Enstitüsü'nün kurulması için milyonlarca Sterlin harcadı.

"Şirket, enstitünün kurulması için 2010 ve 2015 arasında 4.86 milyon Sterlin harcadı.

"Görünüşte bağımsız olan bu araştırma vakfı, insanlara, şirketin sattığı türden spor içeceklerinin ve meşrubatların tüketimini önerdi.

"Bu enstitünün bilimsel danışma kurulunun başında saygın bir profesör var. Coca-Cola bu profesörün üniversitesine 1 milyon dolar verdi. Bu kişi önde gelen spor kurulları için beslenme önerilerinde bulundu.
"Coca-Cola'nın mali destek verdiği, sponsorluğunu üstlendiği, araştırma fonu verdiği kurumlar arasında şunlar bulunuyor: UKActive, İngiltere Beslenme Vakfı, Hull Ünversitesi, Homerton Üniversitesi Hastanesi, Ulusal Obezite Forumu, İngiltere Diyet Derneği, 2013 Obezite Haftası, İngiltere Obezite Çalışma Derneği."

Gazeteye konuşan Halk Sağlığı Fakültesi adlı sağlık vakfının yönetim kurulu üyesi Simon Capewell, "Coca-Cola'nın sadece kamuoyu görüşünü değil siyasi kararları da maniple etmeye çalıştığını, taktiklerinin tütün ve alkol endüstrilerininkilere benzediğini" söylemiş.
Haber 93

EMA Onursal Başkanı Karaca: Coca Cola Içen Katildir
02 Nisan 2010
Ana Haber

Muğla'nın Fethiye ilçesinde bir ilköğretim okulunu ziyaret eden TEMA Vakfı Onursal Başkanı Hayrettin Karaca, Coca-Cola içenleri katil olarak nitelendirdi.

Muğla'nın Fethiye ilçesinde bir ilköğretim okulunu ziyaret eden TEMA Vakfı Onursal Başkanı Hayrettin Karaca, Coca-Cola içenleri katil olarak nitelendirdi.

TEMA kurucusu Hayrettin Karaca, Fethiye'de özel bir ilköğretim okulunda öğrencilerle buluştu. TEMA Fethiye Şubesi Başkanı Okyay Tirli ile okula gelen Karaca, çocuklarla ders yaptı. Neşeli bir ortamda geçen ders sırasında Karaca zaman zaman zor anlar yaşadı. Öğrencilerin gürültü yapmasından rahatsız olan Karaca, çocuklara "Aranızda katil var mı?" diye sordu. Karaca, 'hayır' cevabını alınca kola içenlerin katil olduğunu ifade ederek, "Coca Cola içmiyorum, içenler de katildir. Çünkü her kola içtiğimizde Amerika'ya pay gidiyor. Onlar silah üretiyor ve Afganistan'da, Irak'ta çocukları öldürüyor. Yani Coca Cola içince siz de katilsiniz." dedi.

Konuşması boyunca Amerika aleyhine ağır eleştirilerde bulunan Karaca, öğrencilerden kola içmemeleri yönünde söz aldıktan sonra okuldan ayrıldı.

Kolalı içecek kemikleri zayıflatıyor
Kolalı içeceklerin içindeki yüksek miktardaki fosforun, kan fosforunu yükselterek kemiklerden kalsiyum kemiren hormonun düzeyini artırdığı ve bir süre sonra kalsiyumu azalan kemiklerin sağlamlıklarını yitirmesine yol açtığı belirtildi. 15.03.2010 ANKARA netgazete

COLA ŞİŞESİNDE HAMAM BÖCEĞİ ÇIKTI
17 09 2009

Adana'da bir kişinin iftar için aldığı ünlü bir firmaya ait gazlı içecek şişesinden böcek çıktı. Böceği noterde tastik ettiren vatandaş yasal süreç başlattı. Üretici firma yetkilisi ise 'olasılığa' sığındı Kapalı şişedeki böceği, bilir kişi nezaretinde noterden onaylatan kişi, yasal süreç başlattığını bildirdi.

Adana'da bir mühendislik firmasında işçi olarak çalışan Eser Erduru, yaklaşık bir hafta önce iş çıkışı iftar için marketten 1,5 litrelik bir gazlı içecek alarak evine gittiğini söyledi.

Evde yemeğe oturdukları sırada açmak için eline aldığı gazlı içeceğin içerisinde böcek türü bir şey gördüğünü belirten Erduru, ''Ben ve evde bulunanlar büyük şaşkınlık yaşadık. Ünlü bir firmanın ürününde böyle bir şeyle karşılaşacağımızı düşünmezdim. Böceği görenler bu markayı içmekten vazgeçiyor'' dedi.

"MİLYONDA BİR DE OLSA OLABİLİR"
Böceği bilirkişi nezaretinde noterden tasdik ettirdiğini de anlatan Erduru, hakkını aramak için yasal süreç başlattığını da bildirdi. Bilirkişi huzurunda noterden onaylanan tespit tutanağında ise gazlı içecek şişesinin kapağının hiç açılmadığı ve içerisinde hamam böceğine benzer bir böceğin görüldüğü belirtiliyor.

Şişe içerisindeki böceğin insan sağlığına zararlı olabileceğinin de belirtildiği tutanakta, şişenin içerisinde olması gereken gazlı içeceğin bulunduğu, şişenin sert bir şekilde şişik olduğu ifade ediliyor. Öte yandan üretici firmanın üst düzey bir yöneticisi üretim bandında milyonda bir de olsa bu tür durumların yaşanabileceğini belirtti.
cafesiyaset

Coca Cola ve Pepsi Halkı böyle 'aldattı'
02 Eylül 2008

Reklam Kurulu, Coca Cola ve Pepsi'ye ürün reklamlarının tüketicileri 'aldatıcı' olduğu gerekçesiyle para cezası verdi. İşte o meblağ...

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulu Başkanlığı, Türk-İş’e bağlı Şeker-İş Sendikası’nın yaptığı şikayet üzerine, Coca Cola ve Pepsi firmaları tarafından piyasaya sürülen ve “sıfır şeker-şekersiz maksimum tat” sloganlarıyla tanıtılan ürünün reklamlarının "tüketicileri yanıltıcı ve aldatıcı" nitelikte olduğuna karar verdi. Kurul, söz konusu reklamları yayından kaldırırken, iki firmaya idari para cezası verilmesini kararlaştırdı.

Türk-İş’ten yapılan açıklamada, Şeker-İş Sendikası’nın, Coca Cola ve Pepsi firmaları tarafından piyasaya sürülen ve “sıfır şeker?şekersiz maksimum tat” sloganlarıyla tanıtılan ürün reklamlarının yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle durdurulması ve gerekli yasal işlemlerin yapılması istemiyle 4 Nisan’da Reklam Kurulu’na şikayet başvurusunda bulunduğu hatırlatıldı. Şeker-İş’in yanı sıra Pankobirlik ve Kayseri Şeker Fabrikası A.Ş.’nin de bu konu ile ilgili başvuru yaptığına dikkat çekilen açıklamada, konunun Reklam Kurulu’nun 12 Ağustos’ta yapılan toplantısında ele alındığı kaydedildi. Reklam Kurulu’nun Pepsi ve Coca Cola tarafından piyasaya sürülen ürün reklamlarının tüketicileri yanıltıcı ve aldatıcı nitelikte olduğu hükmüne vardığı belirtilen açıklamada, “Reklam Kurulu, bu şikayetle ilgili olarak söz konusu ürünlerde hiç şeker bulunmadığı izleniminin yaratıldığı ve dolayısıyla bahsi geçen reklamların tüketicileri yanıltıcı ve aldatıcı nitelikte olduğuna, bu durumun yasaya aykırı olduğuna hükmetmiştir. Kurul, reklamları veren Coca-Cola Meşrubat Pazarlama Danışmanlık Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve Pepsi Cola Servis ve Dağıtım Ltd. Şti hakkında ulusal düzeyde (60 bin YTL) idari para ve anılan reklamları durdurma cezaları verilmesini kararlaştırdı” denildi.

“PANCAR ŞEKERİ KÖTÜ ÜRÜNMÜŞ GİBİ GÖSTERİLİYOR”

Zero (sıfır) şeker veya şekersiz maksimum tat gibi sloganlarla piyasaya sürülen ve birden fazla kimyasal tatlandırıcı çeşidini içinde barındıran bazı ürünler ile içeriğinde şeker yerine nişasta bazlı şeker (NBŞ) kullanılan ürünler için yapılan yanıltıcı reklamlar yoluyla pancar şekerinin kötü ürünmüş gibi gösterilmeye çalışıldığı ifade edilen açıklamada, pancar şekerinin, Genetiği Değiştirilmiş Organizma’lı (GDO) nişasta bazlı tatlandırıcılar veya kimyasal tatlandırıcıların aksine insan sağlığına dost ve tamamen doğal tatlandırıcı olduğu vurgulandı.

Açıklamada şöyle denildi:

“Günümüzde, elde edilen ürün miktarının arttırılması, zararlılarla mücadele edilmesi gibi gayelerle geliştirilen ve genetik yapılarının değiştirilmesi nedeniyle GDO’lu olarak adlandırılan ürünlerin ve tamamen yapay olarak üretilen kimyasal tatlandırıcıların büyük bir bölümünün ciddi sağlık sorunlarına yol açtığı bilinmekte, etkisi tam olarak bilinmeyenler konusunda ise bu doğrultudaki endişeler giderek güçlenmektedir. GDO’lu ürünlerin ve kimyasal tatlandırıcıların çevre sağlığı yanında, insan ve diğer canlıların sağlığı açısından da alerjiden kansere, alzhaimerdan deli danaya kadar pek çok risk taşıdığı ileri sürülüyor.”
anahaber

Bir Kutu koladaki şeker Ne Kadar?
13 Nisan 2009
Çocuk ve gençlerin fazla kilo problemi büyümeye devam ediyor. Çocuklar, eskisine göre daha fazla şeker, yağ ve tuz tüketiyor.

Çocuk ve gençlerin fazla kilo problemi büyümeye devam ediyor. Çocuklar, eskisine göre daha fazla şeker, yağ ve tuz tüketiyor. Tükettikleri besinler tıka basa (yağların en zararlıları) doymuş ve trans-yağlarla dolu. Elli yıl öncesinin çocuklarına oranla çok daha fazla şeker tüketiyorlar. Örneğin bir şişe meşrubatta, bir kutu kolada ne kadar şeker var biliyor musunuz?

Tükettikleri besinler tıka basa (yağların en zararlıları) doymuş ve trans-yağlarla dolu. Elli yıl öncesinin çocuklarına oranla çok daha fazla şeker tüketiyorlar. Bir şişe meşrubatta, bir kutu kolada neredeyse 15 küp şeker var ve bir çocuğun günlük şeker tüketimi neredeyse yarım kiloya yaklaşıyor. 1960’lı yıllarda bir şişe meşrubat, 200-220ml civarındaydı, şimdi dev boyları söz konusu olduğunda 2 litreye kadar çıkabiliyor. Televizyon reklamları, sürekli çocuk ve gençlere yemelerini, içmelerini öneriyor. Bir saatlik televizyon izleme süresinde çocuk ve gençler, ortalama 15-20 dakika besin maddesi reklamı izlemek zorunda kalıyor. Üstelik bu besinlerin çoğu, sucuk, sosis, margarin, hamburger, bisküvi, cips, gofret, şekerleme gibi sağlığa yarardan çok zarar veren sağlıksız şeyler.

Sorunun nedeni çok

Daha da kötüsü, bu ürünler aileler ve çocuklara "akıllarını geliştirmek", "beyinlerini güçlendirmek", bedenlerini desteklemek, bağışıklıklarına güç vermek, boylarını uzatmak, kemiklerini desteklemek gibi "hayır" denilmesi güç vaatlerle sunuluyor. Kısacası çocuk ve gençler sürekli olarak kalori bombardımanına ve yanlış beslenme tüyolarına maruz kalıyor. Uzmanlar, çocuk ve gençlerin çok yedikleri için değil, yanlış besinler tüketip yeteri kadar hareket etmedikleri için kilo aldıklarını, şişmanladıklarını belirtiyor. Onlara yemeleri için önerilen besinler arasında ne portakal, elma, kiraz, erik; ne de marul, domates, fasulye veya kabak var. Dayatılan besinler katma değeri yüksek, kalorisi şişmiş, vitamin ve mineral fakiri hazır ürünler: Cipsler, browniler, kalorisi ikiye-üçe katlanmış çikolatalı bisküviler, kolalı içecekler...

Hazır kalori bombası

Çocuk ve gençlerin beslenmesinde ev yemeklerinin hiçbir önemi kalmadı. Sabah kahvaltılarını çoğu kez servislerde veya okullarda yapıyorlar. Öğle yemekleri okul kantinlerinin fast-food yiyecekleri ve şekerli içecekleri ya da okul idaresinin dışarıdan sağladığı sağlıksız besinlerden oluşmak zorunda. Akşam üzeri açlık krizleriyle evine dönen çocukları eskisi gibi evde bekleyen anneler, anneanneler de yok artık. Ya buzdolabından donmuş bir yiyecek çıkarıp yemek, ya da pizza veya hamburger siparişi vermek zorundalar. Yani günümüzde çocuk yemeklerinin çoğu hazır yemek restoranlarından temin ediliyor.

Sorun sadece anne babalardan da kaynaklanmıyor. Yeni hayat, çocukları ve gençleri de değiştirdi. Günümüz çocukları, gençleri, sokaklarda, parklarda koşup oynayarak değil televizyon, bilgisayar ya da DVD ile oyalanarak, chat yaparak eğleniyor. Artık onlar da yavaş yavaş bize benzemeye başladı, çoğu yerinden bile kımıldamıyor. Kısacası bir zamanlar eğlenmek için koşan çocuklar şimdi eğlenmek için oturuyor ya da uzanıyor.

Hareketsiz yaşam

Güne akıllı bir kahvaltı ile başlamayan, öğlen yemeğini doğru besinlerden oluşmuş mönülerden sağlayamayan, gün boyu gazoz, kola, bisküvi, browni veya gofret, daha kötüsü cips, dondurma atıştıran, koşup oynayacağı zamanları bilgisayar, televizyon başında oynayarak geçiren bu yeni çocuk ve gençlerin şişmanlamaları kadar doğal bir şey olamaz. Yeteri kadar sebze ve meyve tüketmeyen, şekeri, nişastayı, yağlı ve unlu gıdaları beslenme planının ana unsurları haline getiren bu yeni hayatın beklenen bir sonucudur fazla kilolu ve şişman çocuklar.

Kahvaltı yapan çocuklar kolay kolay şişmanlamaz

Binlerce araştırma, düzenli kahvaltı yapan çocukların daha dikkatli olduklarını, karmaşık problemleri daha kolay çözdüklerini, daha neşeli, keyifli ve barışık olduklarını, depresyon, hiperaktivite gibi sorunlara çok seyrek yakalandıklarını, daha seyrek hastalandıkları ve okula devam oranlarını yüksek tuttuklarını, her şeyden önemlisi matematik problemlerini çözmede, sosyal zekalarını geliştirmede daha başarılı olduklarını ortaya koyuyor. Beyin, kan şekerinin neredeyse dörtte birini kullanan bir organdır. Sabah okula yeterli bir kan şekeri oranıyla başlayan vücutlar, hipoglisemik arkadaşlarına göre beyinlerine daha çok yakıt veriyor ve onların beyinleri en karmaşık problemleri bile çözmede asla zorlanmıyor.
haber7

Çocuk ve gençlerin fazla kilo problemi büyümeye devam ediyor
13 Nisan 2009

Çocuk ve gençlerin fazla kilo problemi büyümeye devam ediyor. Çocuklar, eskisine göre daha fazla şeker, yağ ve tuz tüketiyor. Tükettikleri besinler tıka basa (yağların en zararlıları) doymuş ve trans-yağlarla dolu. Elli yıl öncesinin çocuklarına oranla çok daha fazla şeker tüketiyorlar. Örneğin bir şişe meşrubatta, bir kutu kolada ne kadar şeker var biliyor musunuz?

Tükettikleri besinler tıka basa (yağların en zararlıları) doymuş ve trans-yağlarla dolu. Elli yıl öncesinin çocuklarına oranla çok daha fazla şeker tüketiyorlar. Bir şişe meşrubatta, bir kutu kolada neredeyse 15 küp şeker var ve bir çocuğun günlük şeker tüketimi neredeyse yarım kiloya yaklaşıyor. 1960’lı yıllarda bir şişe meşrubat, 200-220ml civarındaydı, şimdi dev boyları söz konusu olduğunda 2 litreye kadar çıkabiliyor. Televizyon reklamları, sürekli çocuk ve gençlere yemelerini, içmelerini öneriyor. Bir saatlik televizyon izleme süresinde çocuk ve gençler, ortalama 15-20 dakika besin maddesi reklamı izlemek zorunda kalıyor. Üstelik bu besinlerin çoğu, sucuk, sosis, margarin, hamburger, bisküvi, cips, gofret, şekerleme gibi sağlığa yarardan çok zarar veren sağlıksız şeyler.

Sorunun nedeni çok

Daha da kötüsü, bu ürünler aileler ve çocuklara "akıllarını geliştirmek", "beyinlerini güçlendirmek", bedenlerini desteklemek, bağışıklıklarına güç vermek, boylarını uzatmak, kemiklerini desteklemek gibi "hayır" denilmesi güç vaatlerle sunuluyor. Kısacası çocuk ve gençler sürekli olarak kalori bombardımanına ve yanlış beslenme tüyolarına maruz kalıyor. Uzmanlar, çocuk ve gençlerin çok yedikleri için değil, yanlış besinler tüketip yeteri kadar hareket etmedikleri için kilo aldıklarını, şişmanladıklarını belirtiyor. Onlara yemeleri için önerilen besinler arasında ne portakal, elma, kiraz, erik; ne de marul, domates, fasulye veya kabak var. Dayatılan besinler katma değeri yüksek, kalorisi şişmiş, vitamin ve mineral fakiri hazır ürünler: Cipsler, browniler, kalorisi ikiye-üçe katlanmış çikolatalı bisküviler, kolalı içecekler...

Hazır kalori bombası

Çocuk ve gençlerin beslenmesinde ev yemeklerinin hiçbir önemi kalmadı. Sabah kahvaltılarını çoğu kez servislerde veya okullarda yapıyorlar. Öğle yemekleri okul kantinlerinin fast-food yiyecekleri ve şekerli içecekleri ya da okul idaresinin dışarıdan sağladığı sağlıksız besinlerden oluşmak zorunda. Akşam üzeri açlık krizleriyle evine dönen çocukları eskisi gibi evde bekleyen anneler, anneanneler de yok artık. Ya buzdolabından donmuş bir yiyecek çıkarıp yemek, ya da pizza veya hamburger siparişi vermek zorundalar. Yani günümüzde çocuk yemeklerinin çoğu hazır yemek restoranlarından temin ediliyor.

Sorun sadece anne babalardan da kaynaklanmıyor. Yeni hayat, çocukları ve gençleri de değiştirdi. Günümüz çocukları, gençleri, sokaklarda, parklarda koşup oynayarak değil televizyon, bilgisayar ya da DVD ile oyalanarak, chat yaparak eğleniyor. Artık onlar da yavaş yavaş bize benzemeye başladı, çoğu yerinden bile kımıldamıyor. Kısacası bir zamanlar eğlenmek için koşan çocuklar şimdi eğlenmek için oturuyor ya da uzanıyor.

Hareketsiz yaşam

Güne akıllı bir kahvaltı ile başlamayan, öğlen yemeğini doğru besinlerden oluşmuş mönülerden sağlayamayan, gün boyu gazoz, kola, bisküvi, browni veya gofret, daha kötüsü cips, dondurma atıştıran, koşup oynayacağı zamanları bilgisayar, televizyon başında oynayarak geçiren bu yeni çocuk ve gençlerin şişmanlamaları kadar doğal bir şey olamaz. Yeteri kadar sebze ve meyve tüketmeyen, şekeri, nişastayı, yağlı ve unlu gıdaları beslenme planının ana unsurları haline getiren bu yeni hayatın beklenen bir sonucudur fazla kilolu ve şişman çocuklar.

Kahvaltı yapan çocuklar kolay kolay şişmanlamaz

Binlerce araştırma, düzenli kahvaltı yapan çocukların daha dikkatli olduklarını, karmaşık problemleri daha kolay çözdüklerini, daha neşeli, keyifli ve barışık olduklarını, depresyon, hiperaktivite gibi sorunlara çok seyrek yakalandıklarını, daha seyrek hastalandıkları ve okula devam oranlarını yüksek tuttuklarını, her şeyden önemlisi matematik problemlerini çözmede, sosyal zekalarını geliştirmede daha başarılı olduklarını ortaya koyuyor. Beyin, kan şekerinin neredeyse dörtte birini kullanan bir organdır. Sabah okula yeterli bir kan şekeri oranıyla başlayan vücutlar, hipoglisemik arkadaşlarına göre beyinlerine daha çok yakıt veriyor ve onların beyinleri en karmaşık problemleri bile çözmede asla zorlanmıyor.
haber7

AŞIRI KOLA TÜKETİMİ KAS ZAYIFLIĞINA YOL AÇIYOR!
19 Mayıs 2009

Aşırı kola tüketimi zayıflık ve derin kas felci'ne ve kas zayıflığına yol açtığı bildirilerek doktor uyarısı ile tüketilmemesi bildirildi!

İngilterede International Journal of Clinical isimli hastane uzmanları'nın hazırladığı rapora göre kan'da bulunan potasyuma neden olduğu bildirilen Cola'nın İnsan Sağlığına etkilerinin ne derecede tehlikeli olduğu yapılan araştırmalar sonucunda kanıtlandı!

Bu araştırmalara göre!
-Günde 4-10 litre Coca Cola içen Avustralyalı çifçi bir gün sonra akciğer felci geçirerek acil bakıma alınmıştır.Doktorlar yaşaması için hastaya Coca Cola içmemesi tavsiyesinde bulunmuşlardır.
-Başka bir örnek hamile bir kadın hasta olan kişinin düzenli olarak her gün üç litre Cola içtiği ve son altı yıl için tüketilen coca colalardan sonra yorgunluk, iştah kaybı ve sürekli kusma şikayeti ile hastaneye başvurduğu bildirilmiş
Hasta'da Düzensiz bir kalp atışı olduğu ve ortaya düşük kan potasyum düzeyleri çıktığı bununda büyük olasılıkla Coca Cola'dan kaynaklandığı tespit edilmiştir.

Buna rağmen, içerdiği maddeler sayesinde ishal nedeni de olabilen kafeinli kola ürünleri de İnsan'da belirlelenemeyen bazı hastalıklara neden olabilir uyarısında bulunan doktorlar,Coca Cola tüketiminin zaten obezite, şeker hastalığı ve diş ve kemik sorunları hastalıklarına sebebiyet verdiği konusunda hemfikirler.

Anadolu haber

SOSİSLİ SANDVİÇLERİN 'UYARI YAZISI'YLA SATILMASI TALEBİ
22 Temmuz 2009
Kanser konusunda insanları bilinçlendirmeyi amaçlayan ABD'deki bir kuruluş, sosisli sandviçlerin, sigarada olduğu gibi bir uyarı yazısıyla satılması için mahkemeye başvurdu.
Merkezi Washington'da bulunan "Cancer Project" adlı kuruluş, New Jersey'de oturan 3 kişinin adına yapılan başvuruda, sosisli sandviç satan kimi büyük firmaların, ürünlerini uyarı yazısıyla satmalarının zorunlu kılınmasını istedi.

Sosisli sandviçlerin insan sağlığı için zararlı olduğunu belirten kuruluş, Amerikan Kanser Araştırmaları Enstitüsünün, işlem görmüş etin sürekli tüketiminin kanser riskini yükseltebileceğine işaret eden araştırmasını kanıt gösterdi.
haber10

FAST FOOD ÖSS'DE SIFIR ÇEKTİRDİ
22 Temmuz 2009
ÖSS'de 32 bin öğrencinin sıfır çekmesi üzerine TÜGED, ÖSS ve SBS'deki başarısızlığın nedenlerini araştırdı.
Bu yıl son kez yapılan Öğrenci Seçme Sınavı'nda (ÖSS) 32 bin öğrencinin sıfır çekmesi üzerine Türkiye Gönüllü Eğitimciler Derneği (TÜGED), ÖSS ve SBS'deki başarısızlığın nedenlerini araştırdı.

TÜGED Genel Başkanı İbrahim Erdoğan, öğrencilerin başarısız olmasının başında doğru beslenmeme geldiğini söyledi. Erdoğan, “Çocuklarımızın pek çoğu okulda dengeli beslenmiyor. Sağlıklı beslenmeyen çocuklarımızdan başarı beklemek yanlış" dedi. Erdoğan, "Çocuklarımızın beslenme çantasındaki yiyecekler daha çok 'fast food' türü ürünler, hazır meyve suları ve kolalı içecekler. Bu gıdalar çocukların beyin fonksiyonlarının bozulmasına yol açıyor. Bu da başarılarını olumsuz etkiliyor" diye konuştu.
haber10

Kolanın bir zararı daha!
16 Haziran 2010

Yaz ayların serinlemek için bol miktarda gazlı içecek tüketenler bu haberi okumadan geçmeyin!..

Harvard Üniversitesi'nde fareler üzerinde yapılan araştırmaya göre; gazlı içeceklerin içinde bulunan fosfat maddesi, cilt ve kaslarda bozulmaya yol açıyor. Et, ekmek ve pasta gibi gıdalarda da kullanılan fosfat, kalp ve böbreklere de zarar veriyor.

Geçtiğimiz yıl ABD'de yapılan bir araştırmada, haftada 3 bardak gazlı içecek tüketmenin pankreas kanserine yakalanma riskini iki kat artırdığı saptanmış. habertürk

Kola içmeyi bırakan kadın, 1 yılda 65 kilo verdi
07 Temmuz 2010
İki çocuk annesi 25 yaşındaki Lisa McKay, sadece bir yıl önce 130 kilogram ağırlığındaydı.
O zaman her gün 20 kutuya kadar kola içtiğini söyleyen McKay, tatile çıktığında uçakta iki koltuk almak zorunda kaldığını ve en kısa mesafeleri bile yürüyemediğini söylüyor. Milliyet'in haberine göre midesine kelepçe taktıran Lisa, ameliyatın ardından da evine kola girmesine izin vermedi. O günleri, "Koladan vazgeçmek çok zordu. Ona bağımlıydım ve bırakmamın ardından çok ciddi sıkıntılar çektim. Ancak ameliyattan sonra bir yudum bile içmedim ve içmeyi düşünmüyorum" diye anlatan Lisa, şimdi sadece 65 kilogram. "Günde 30 kutu kola satın alıyordum ve içindeki şekerin beni bu denli şişmanlatacağını bilmiyordum" diyen Lisa, bir yılda tam 65 kilo verdiğine hala inanamıyor. netgazete
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder E-posta gönder Yazarın web sitesini ziyaret et
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> SAGLIK HABERLERi Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com