EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Elalemde hakimler var

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> HUKUKÎ HABERLER
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
admin
Site Admin


Kayıt: 31 Arl 2006
Mesajlar: 831
Konum: Belarus

MesajTarih: Pts Hzr 30, 2008 7:41 pm    Mesaj konusu: Elalemde hakimler var Alıntıyla Cevap Gönder

Kenya'da Yüksek Mahkeme başkanlık seçimini iptal etti
01 Eylül 2017

Kenya'da Yüksek Mahkeme, başkanlık sonuçlarının geçersiz olduğunu ilan etti. Seçim yenilenecek.

Kenya Yüksek Mahkemesi, başkanlık seçiminin sonuçlarının geçersiz olduğuna karar verdi.

Seçimde usulsüzlükler yaşandığını belirten Yüksek Mahkeme, yeni seçimin 60 gün içerisinde gerçekleştirilmesi gerektiğini duyurdu.

Seçim Komisyonu, görevdeki Devlet Başkanı Uhuru Kenyatta'yı geçtiğimiz ay düzenlenen seçimin galibi olarak ilan etmişti.

Ancak muhalif aday Raila Odinga, komisyonun internet sisteminin hack'lendiğini ve sonuçların değiştirildiğini öne sürmüştü.

Uhuru Kenyatta, konuya dair yaptığı açıklamada "Karara katılmıyorum ama saygı duyuyorum" dedi.

KENYA BİR İLKE İMZA ATTI

BBC'nin haberine göre Kenya, Afrika'da başkanlık seçimlerini iptal eden ilk ülke oldu.

Kararın açıklanması sonrası muhalif adayın destekçileri başkent Nairobi başta olmak üzere ülke sokaklarında sevinç gösterileri düzenledi.
Evrensel

İran Cumhurbaşkanı'nın kardeşi 'mali suç'dan tutuklandı..
16 Temmuz 2017



İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin kardeşi ve yardımcısı Hüseyin Feridun, "mali suç" nedeniyle tutuklandı.

Tasnim haber ajansının haberine göre İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin kardeşi ve yardımcısı Hüseyin Feridun, "mali suç" nedeniyle tutuklandı.
İran Yargı Sözcüsü Gholam-Hossein Mohseni Eje'i Pazar günü yaptığı haftalık basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin kardeşi ve baş yardımcılarından biri olan Fereydoun'un Yargı tarafından düzenlenen kefaleti ödememesi üzerine hapishaneye gönderildiğini bildirdi.
İran seçimleri öncesinde, Hasan Ruhani'nin özel danışmanlığını yapan kardeşi Hüseyin Feridun'un illegal işlere bulaştığında dair haberler medyada kendine yer bulmuştu.

Yayınlanan bir haberde Hüseyin Feridun'un, Ahmedinejad'ın cumhurbaşkanlığı sırasında döviz bürosu açtığı ve ekonomik kriz sırasındaki kur dalgalanmaları ve ekonomik yaptırımlar sayesinde servet sahibi olduğu öne sürülmüştü.

Hüseyin Feridun'un Cumhurbaşkanının özel danışmanı sıfatıyla Maliye ve Ekonomi Bakanlıkları'nın kararlarına müdahale ettiği dedikodusu üzerine ise Ekonomi Bakanı dinlenmek üzere Meclis'e çağrılmıştı.

Bir dönem de Ayetullah Humeyni'nin güvenliğinden sorumlu olan Feridun, Karaj ve Nişapur'un bölge valisi olarak görev yapmıştı.
Etiketler:
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani Hüseyin Feridun mali suç

Patronlar Dünyası

İran'da Amerikalılara mahkumiyet kararı
21 AĞUSTOS 2011
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, iki Amerikan vatandaşının İran'da casusluk suçlamasıyla 16'şar yıl yapis cezasına çarptırılmasından derin hayalkırıklığı duyduğunu söyledi.

Shane Bauer ve Josh Fattal dün ülkeye yasadışı yollarla girdikleri gerekçesiyle 3'er yıl, casusuluk faaliyetlerinde bulundukları gerekçesiyle de 5'er yıl hapis cezasına çarptırılmışlardı.
BBC

Alman Yargıç'tan Merkel'e Suç Duyurusu
07.05.2011

Hamburg İş Mahkemesinde görev yapan bir yargıç, Almanya Başbakanı Merkel hakkında, suç olaylarını onayladığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.

Hamburg İş Mahkemesinde görev yapan bir yargıç, terör örgütü El-Kaide lideri Usame Bin Ladin’in öldürülmesine sevindiğini açıklayan Almanya Başbakanı Angela Merkel hakkında suç olaylarını onayladığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu

"Berliner Kurier" gazetesinin haberine göre, yasalara uyan bir vatandaş olduğunu ve bir yargıç olarak yasalar üzerine yemin ettiğini söyleyen Heinz Uthmann, Merkel’in açıklamalarını "uygunsuz ve onursuz" olarak nitelendirdi.

Yargıç, Hristiyan bir din adamının kızı olan Merkel’in bu açıklamalarını "şaşırtıcı, insan onurunu zedeleyici, merhamet ve hukuk devleti ilkeleri gibi tüm değerlerden uzak bulduğunu" belirtti.

Merkel’i, Alman Ceza Hukuku’nun ağır suçlara onay verilmesini ya da ödüllendirilmesini suç kapsamına alan 140’ıncı maddesinden dolayı suçladığı kaydedildi.

Haberde Merkel’in, davanın kabul edilmesi ve dava sonucunda suçlu bulunması durumunda 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabileceği bildirildi. TRT

Pakistan mahkemesi: ABD saldırıları önlensin
30 Haziran 2010
Pakistan'da Lahor Yüksek Mahkemesi, ABD'nin insansız uçaklarla Pakistan'da düzenlediği saldırıların ''egemenlik haklarının ihlali'' olduğunu belirterek hükümetten, güney ve kuzey Veziristan bölgelerine düzenlenen bu saldırıların önlenmesini istedi.

Lahor Yüksek Mahkemesi, ABD saldırılarının hedefinde olan bölgede bir aşiret üyesi tarafından verilen şikayet dilekçesini değerlendirdi. Mahkeme verdiği kararda, Veziristan aşiretler bölgesinde düzenlenen saldırıların sorumluluğunun Pakistan hükümetinde olduğuna kanaat getirdi ve bunların önlenmesi için hükümetin bir an önce harekete geçmesi önerisinde bulundu.

ABD insansız uçaklarınca Pakistan topraklarına düzenlenen saldırılarda Pakistan İslam Cumhuriyeti Devleti'nin egemenlik haklarının ihlal edildiği ve bu saldırılarda yüzlerce masum insanın öldüğü belirtildi.

ABD casus uçaklarının bugüne kadar Pakistan topraklarında düzenlediği 220'den fazla saldırıda 1000'den fazla kişinin öldüğü ifade ediliyor.

Pakistan'ın aşiretler bölgesinde 2008 yılında başlayan ABD saldırıları, kamuoyunda Amerikan ve Pakistan hükümeti karşıtı tepkilerin artmasına neden oluyor.
habertaraf

MOSSAD Ajanı Brodsky Yakalandı
13 Haziran 2010
Dubai'de Hamas liderinin cinayetine karıştığı sanılan MOSSAD ajanı, Almanya'nın talebi üzerine Polonya'da yakalandı.
İsrail istihbarat servisi Mossad ajanı olduğu ve Dubai'de Hamas liderinin cinayetine karıştığı sanılan bir İsrailli Almanya'nın talebi üzerine Polonya'da yakalandı.

Almanya'da yayımlanan Der Spiegel dergisinin pazartesi günkü sayısında yayımlanacak haberde, Uri Brodsky adlı kişinin, İnterpol tarafından arama emri çıkarılması üzerine, iki hafta kadar önce Varşova Uluslararası Havaalanına gelişinde yakalandığı belirtildi.

Almanya federal savcılık makamının bu kişi hakkında tutuklama emri çıkardığı da ifade edilen haberde, Brodsky'nin Hamas'ın silahlı kanadının kurucularından Mahmud El Mebhuh'u 19 Ocakta Dubai'de öldüren ekibin oluşturulmasına katıldığından şüphelenildiği kaydedildi.

Der Spiegel'deki haberde, Uri Brodsky'nin söz konusu komandoların 2009'da Alman pasaportu almasına yardım ettiğinin sanıldığı da ifade edildi.

OLAYIN GEÇMİŞİ

Mart ayında Hamas komutanlarından Mahmud El Mabhuh’un Dubai’de kaldığı otel odasında öldürülmesi, İsrail ile AB arasında krize yol açtı. Suikastın bir numaralı şüphelisi gösterilen İsrail gizli servisi Mossad’a bağlı ajanların, ele geçirdikleri İngiliz, İrlanda, Fransız ve Alman pasaportlarıyla ülkeye giriş yaptıklarının belirlenmesi üzerine, İngiltere, Londra’daki bir İsrailli diplomatı sınırdışı etti. İki hafta önce de Avustralya, aynı suikastta dört Avustralya vatandaşına ait pasaportların kullanılmasında parmağı olan İsrailli diplomatı sınırdışı etti.
aktifhaber

Belçikalılar, başörtülü öğretmeni görevden alamadı
Belçika'nın başkenti Brüksel'de devlete ait bir Flaman ilköğretim okulunun başörtülü İslam dersi öğretmenini işten atma girişimi Danıştay'dan döndü. Belçika Danıştayı, okul yönetiminin uyarısına rağmen okul içinde başörtüsünü çıkarmayı reddeden öğretmenin kıyafetinin "işini olumsuz etkilediğine yönelik kanıt bulunmadığına" hükmetti. Danıştay kararında, "başörtüsünün devlet okullarındaki tarafsızlığa ters düştüğü yönünde yasal düzenleme bulunmadığına" da işaret edildi. 10.07.2009 BRÜKSEL netgazete

ALMANLARI ÇİLEDEN ÇIKARTAN 'CİHAD'
2 Eylül 2009
Almanya'da bir müslümanın, oğluna 'Cihad' ismini koymak için verdiği mücadeleyi kazanınca ortalık ayağa kalktı.
Almanya'da yaşayan Mısırlı Müslüman Reda Seyam, oğluna 'Cihad' ismini koymak için başlattığı hukuki mücadeleyi kazanınca ortalık ayağa kalktı.

Berlin'deki Yüksek Mahkeme, Cihad'ın bir Arap ismi olduğunu ve isim olarak verilmesinde bir sakınca olmadığına hükmetti.

İslami bir terim olan ve din uğruna savaş anlamına gelen 'cihad' kelimesinin isim olarak verilebileceğine hükmedilmesi, Alman basınını deyim yerindeyse çileden çıkardı.

Alman Bild gazetesi, 200 kişinin öldüğü 2002'deki Bali saldırılarıyla bağlantısı olabileceğini iddia ettiği Seyam'ın bu ismi özellikle koyduğunu ifade ederek, Seyam'ın haklarını gayet iyi bildiğini ve üç yıllık yasal mücadelesini kazanarak mahkeme masraflarını Alman vergi mükelleflerine ödettiğini yazdı.

Der Spiegel, "Almanya'da çocuklara Cihad ismi verilmesinde sorun yok" diyerek verdiği haberinde, "çocuğun babası Alman ve Amerikalı istihbarat yetkililerinin ülkenin en radikal İslamcılarından biri olarak gördüğü bir adam olmasına rağmen, mahkemenin bu ismin sakıncalı olmadığına hükmettiğini" aktardı.

Spiegel, Seyam'ın ajanlar tarafından izlendiğini ve Bosna'da cihadçı olarak savaştığının bilindiğini de yazdı. Bild ayrıca, Seyam'ın ilk eşinin 15 yıllık evliliğin ardından Alman istihbaratından korunma talep ettiğini iddia ederken, Seyam'ın ve ailesinin şimdi devletten her ay 2 bin 300 Euro yardım aldığını da yazdı.

Ancak, üç yıllık yasal mücadelenin sonucunda idari ve bölge mahkemelerinin ardından yüksek mahkemenin kararı da bu isme itiraz edilemeyeceği yönünde oldu.

Seyam'ın 1988'de Almanya'ya yerleştiği, Alman bir kadınla evlilik yaptığı ve 1994'te Bosna'ya gidip savaştığı, daha sonra yeniden Almanya'ya döndüğü kaydediliyor. İlk eşinden boşanan Seyam'ın ikinci eşinden altı çocuğu olduğu kaydedildi.

dunyabulteni
Fransız hâkim, Müslüman sanık oruçlu diye davayı ramazan sonrasına erteledi

07 Eylül 2008 - Fransa'da Saint Malo'da silahlı saldırıya giriştiği iddiasıyla yargılanan biri Müslüman 7 sanığa ilişkin davada Müslüman sanığın avukatı "Oruç nedeniyle müvekkilinin fiziksel zafiyet gösterebileceğini öne sürerek davanın ertelenmesini talep etti hakim de bu talebi kabul etti. Fransız la iklerini çok kızdırdı.

İSPANYA'DAN KRİTİK KARAR
30 Haziran 2008
Gazze'de hava saldırısıyla 16 Filistinli'nin öldürülmesi sonucu, İspanya, İsrailli üst düzey yetkililer için tutuklama kararı çıkarttı
Dünya Bülteni /

Üst düzey Hamas üyesi Salah Şehid'in öldürülmesine karıştıkları ile ilgili haklarında çıkarılan uluslararası tutuklama emri sebebiyle bazı İsrailli yetkililerin İspanya'yı ziyaret etmeleri halinde tutuklanabilecekleri uyarısı yapıldı.

Savaş suçları işledikleri ile ilgili haklarında uluslararası tutuklama emri çıkartılması üzerine İsrail dışişleri bakanlığı, bir kısım İsrailli yetkilinin İspanya'ya gitmemesini istedi.

Filistinli bir grubu temsil ettiği, İsrail medyası tarafından iddia edilen bir İspanyol insan hakları örgütü, 6 yıl önce Hamas üyesi Salah Shehade'nin öldürülmesine karıştıkları iddiası ile İsrailli yetkililer aleyhine dava açtı. Gazze'nin merkezinde yapılan hava saldırısında 16 Filistinli ölmüştü.

Davada, saldırının gerçekleştiği tarihteki neredeyse bütün İsrail savunma bakanlığı en üst düzey yetkilileri suikastte sanık listesinde yer aldı. Bunlar Savunma eski Bakanı Benyamin Ben-Eliezer, İsrail eski Genelkurmay Başkanı Moşe Yaalon, eski Shin Bet Direktörü Avi Dichter, eski İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı Dan Halutz, İsrail ordusu Operasyonlar komutanı emekli general Giora Eiland, eski GÜney Komutanlığı Komutanı Doron Almong.

Eski Başbakan Ariel Şaron da sanık listesinde bulunuyor. Ancak Şaron, iki buçuk yıl önce bir kriz sonrası girdiği komadan çıkmadı. Şaron, görevdeyken, Hamas'ın askeri kanat liderine suikast yapılması için yeşil ışık yakmıştı.

İspanya, Lahey'de Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC) üyesi. İspanya, savaş suçu davalarının ülke sınırları içinde olmasını kabul ediyor. ICC anayasasına göre, üyelerinden herhangi biri savaş suçluları işlediklerinden şüphelileri, evrensel yargı yetkisi ile yargılayabiliyor.

Irak savaşından beri, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupalı ülkelere bu evrensel yetkiyi kullanmamaları için baskısını sürdürüyor.

Daha önce, İsrail Adalet Yüksek Mahkemesi, Dan Halutz'un İsrail Genelkurmay Başkanı olmasına, Şehid suikasti sebebiyle karşı çıkarak dava açması üzerine, suikast sırasında yurt dışında olan Halutz, verdiği bir mülakatta, "Ne hissettiğimi bilmek isterseniz. Bir bomba bıraktığımda, uçağın kanadında sadece küçük bir sarsıntı hissederim. Bu bir saniye sonra geçer." diyerek üzerinde durmadığını ifade etmişti.

İsrail medyası, Hamas liderine suikastin İsrail devleti yargı kurumlarında ele alındığını belirterek, Dışişleri Bakanı Tzipi Livni'nin İspanya makamlarına bu davanın iptal edilmesi için başvurabileceğini ileri sürdü.
haber10

TMSF Uzanlar'ın oyununu bozdu

TMSF, Uzanlar’ın 4.7 milyar dolarlık oyununu Birleşmiş Milletler’de bozdu

Uzanlar, Polonya’da kurdukları 2 paravan şirket aracılığıyla Türkiye’deki yatırımlarına TMSF tarafından haksız el konulduğu ve haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle Birleşmiş Milletler Uluslararası Tahkim Komisyonu’nda dava açmıştı. İki şirket Türkiye’den toplam 4 milyar 750 milyon dolar tazminat istedi. Ancak davalarda söz konusu bu talepler kesin olarak reddedildi

Uzanlar, Polonya’da kurdurdukları 2 paravan şirket aracılığıyla “Türkiye’deki yatırımlarımızdan zarar ettik. Tazminini istiyoruz” talebiyle gittikleri Birleşmiş Milletler Uluslararası Tahkim Komisyonu’ndan eli boş döndü. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) takip ettiği, Türkiye Cumhuriyeti aleyhine açılan davalarda Tahkim Heyeti, Polonyalı şirketlerin sunduğu delilleri yeterli bulmadı ve tazminat taleplerini reddetti. Böylece Türkiye toplamda 4 milyar 750 milyon dolarlık bir tazminat ödeme riskinden de kurtulmuş oldu.

TMSF’nin kazandığı davalar, halen Uzanlar tarafından dolaylı olarak Türkiye aleyhine açılan 6 dava kapsamında Türkiye tarafından kazanılan ilk davalar olma özelliğini de taşıyor.

Olay nasıl gelişti?

Merkezi Polonya Krakow’da bulunan Cementownia Nowa Huta SA ve Polski Energetyka Holding SA şirketleri Uzanlar’ın Türkiye’de faaliyet gösteren ancak TMSF tarafından el konulan başta çimento şirketleri olmak üzere bazı yatırımlarına ortak oldukları iddiası ile ortaya çıktılar. Bu iki şirket de Türkiye ile Polonya arasında 1991 yılında imzalanan yatırımların karşılıklı korunması anlaşmasına dayanarak, “Haklarımız Türkiye tarafından ihlal edildi” diye Birleşmiş Milletler Uluslararası Tahkim Komisyonu’na şikayette bulunup dava açtılar. Tahkim bildirimlerinde, “Biz Türkiye’de 13 Uzan şirketine hissedardık. Türkiye Cumhuriyeti’nin yapmış olduğu işlemler nedeni ile Cementownia olarak 750 milyon dolar, Polski Energetyka olarak da 4 milyar dolar tutarında zarara uğradık. Karşılıklı anlaşmalar kapsamında Türkiye Cumhuriyeti’nden söz konusu zararların tazminini talep ediyoruz” dediler.

TMSF karşı atağa geçti

Bu şikayetlerin 5 Ocak 2007 tarihinde Türkiye tarafına iletilmesi ile birlikte TMSF karşı hukuk atağına geçti. Son olarak 9 Şubat 2009 tarihinde Hakem Heyeti’ne sunulan dilekçede davacılar tarafından sunulan delillerin hiçbir hukuki geçerliliği olmadığı vurgulandı. Bu dilekçenin hazırlanabilmesi için TMSF hukukçuları ve yetkilileri Polonya’da çok geniş incelemeler yaptılar.

Hakem Heyeti, Polonyalı şirketlere 16 Mart 2009’a kadar ek süre verdi ve karşı cevaplarını sunmasını istedi. Ancak karşı taraf ek süreye rağmen bir cevap veremedi. Yasal 30 günlük ilave sürede de haklı bir itiraz gelmeyince TMSF’nin davanın reddi talebi kabul edildi ve 23 Temmuz 2009 tarihinde söz konusu davanın sona erdirilmesine karar verildi.

Libananco davasına emsal teşkil eder mi?

Uzan bağlantılı gerçek kişi ve şirketler tarafından Türkiye Cumhuriyeti aleyhine açılmış 6 adet uluslararası tahkim yargılaması bulunuyor. Bunlardan 3 tanesini TMSF takip ediyordu. Başta Libananco adlı şirketin açtığı dava olmak üzere açılan diğer 3 davayı ise Enerji Bakanlığı takip ediyor. Libananco davasının da Kasım ayında sonuçlanabileceği belirtiliyor. Kıbrıs Rum merkezli Libananco şirketi de ÇEAŞ ve KEPEZ Elektrik’e el konulmadan önce şirketlerin çoğunluk hisselerini aldığını ancak Enerji Bakanlığı’nın el koyma işlemi ile mağdur edildiğini iddia ediyor ve yaklaşık 20 milyar dolar tazminat talep ediyordu. Söz konusu davada da Enerji Bakanlığı avukatları Libananco adlı şirketin Uzanlar tarafından kurulan paravan bir şirket olduğunu ispata yöneldiler ve Libananco adlı şirkete hisse devrinin muvazaalı olduğunu iddia ettiler. Polonyalı 2 şirketin ortaya çıkış şekli ile Libananco’nun ortaya çıkış şeklinin hemen hemen aynı olduğunu belirten hukuk çevreleri, iddiaların birbirine benzer olduğuna da dikkat çekiyorlar. Ancak Libananco davasına bakan Uluslararası Tahkim Heyeti’nin nasıl bir karar vereceği henüz netlik kazanmış değil.

TMSF Polonya’da dedektif gibi çalıştı

Söz konusu dava sürecinde TMSF yetkilileri Polonya’da incelemeler yaptılar ve ülke yetkilileri ile de işbirliğine gittiler. Krakow Bölge Savcısı Bogdan Karp ile görüşen TMSF heyeti adli yardımlaşma talep etti ve karşı tarafla anlaştı. Merkezi Krakow’da bulunan Cementownia Nowa Huta S.A’nin (CNH) genel kurul tutanakları incelendi. İnceleme sonunda şirket kontrolünün 2003 yılı sonunda, yüzde 92.8 hakim hissedar olan Rumeli Çimento’dan kaçırıldığı tespit edildi. Şirketin bölgede ikamet eden bazı Polonyalı işçiler üzerine geçirildiği anlaşıldı. Daha önce nama yazılı hisselerin de hamiline hisseye çevrildiği anlaşıldı. Bu arada Polonya’da halka açık kayıtlara göre CNH hisselerinin bir takım el değiştirmeler neticesinde yönetiminin Ürdünlü bir şirket olan Uzan kontrolündeki The East Cement Investment Company’ye geçtiği de tespit edildi. Benzer hisse trafiği Polski Cement’te de belirlendi. Polonya Adli Makamları nezdinde ceza ve hukuki süreçler başlatıldı ve TMSF tarafından başarı ile sürdürüldü. Buradan elde edilen olumlu sonuçlar da Birleşmiş Milletler Tahkim Komisyonu’nda süren davada kullanıldı.
(Vatan)

01 Ekim 2009
Namaza Bir Tek Türk Üye Karşı ÇıktıAlmanların, Kilisenin desteklediği okulda namaz kararına, Eyalet Meclisi üyesi bir Türk karşı çıktı.

Yeşiller Partisi Berlin Eyalet Meclisi üyesi ve partisinin meclis grubu eğitim politikası sözcüsü Özcan Mutlu, ''kararın kendisini şaşkınlığa uğrattığını ve toplumdaki gerçeklere uzak olduğunu'' savunarak, ''Bu karar emsal teşkil edebileceğinden uyuma zarar verir'' dedi.

Mutlu, okullarda namaz için oda bulunmasını ''sadece İran'dan bildiğini'' söyledi.

Berlin Katolik Kilisesi sözcüsü Stefan Förner ise kararın din özgürlüğünü güçlendirdiğini belirterek, ''Kararı memnuniyetle karşılıyoruz'' dedi.

Almanya Protestan Kiliseleri Başkanı Wolfgang Huber'in sözcüsü Volker Jasterzembski de karardan memnun olduklarını, okula verilen tarafsızlık görevinin, bir öğrencinin anayasal hakkı olan dini inanç özgürlüğüne ters düşmediğini ifade etti.

Kadın hakları savunucusu olan ve İslam Konferansına katılan avukat Seyran Ateş ise RBB radyo ve televizyon kuruluşunda yayınlanan ''Berliner Abendschau'' adlı televizyon programında yaptığı açıklamada, bu kararın ''yanlış bir sinyal'' olduğunu söyledi ve ''dinin okullarda yeri olmamasını'' savundu.

Berlin Eğitim Bakanlığı sözcüsü Jens Stiller, karara karşı temyize gidip gidilmemesi konusunu inceleyeceklerini belirterek, öğrencinin namaz kılmasının ''gösteriş olup olmadığına açıklık getirilememesi'' nedeniyle, öğrenciye namaz kılması için özel bir odanın tahsis edilmesi gerektiğini söyledi.

Hür Demokrat Parti (FDP) Berlin Eyalet Meclisi Grubunun eğitim politikaları sözcüsü Mieke Senftleben, kararı ''çok akıllıca verilmiş bir karar'' olarak nitelendirerek, böylelikle din özgürlüğünün korunduğunu ve bunun hoşgörü açısından da iyi bir işaret olduğunu belirtti.

Berlin-Brandenburg Türkiye Toplumu (TBB) sözcüsü Safter Çınar, yaptığı yazılı açıklamada, bu kararın paniğe yol açması için bir sebep olmaması gerektiğini ifade ederek, ''Aksi bir karar daha az sorun yaratabilirdi, ancak kültürel ve dinsel olarak farklılaşan toplumda bu tür değişikliklerin kabul edilmesi gerekir. Mahkeme de karar için makul bir gerekçe göstermiştir'' şeklinde görüş belirtti.

Berlin İdare Mahkemesi, dün aldığı kararda, Yunus M'nin okulda ders dışında her gün bir kez namaz kılmasına izin vermişti.

Almanya'nın başkenti Berlin'deki Diesterweg-Gymnasium okulunun müdürü Brigitte Burchardt, bir öğrencinin başvurusu üzerine okulda ders dışında günde bir kez namaz kılmaya izin veren mahkeme kararıyla ilgili olarak, "öğrencilerin dini inançlarını yerine getirmeleri isteniyorsa okulların uygulamayı nasıl yapacağının da tartışılması gerektiğini" belirtti.

Okulda namaz kılmak isteyen ve mahkemeye başvuran 16 yaşındaki Türk Yunus M.'nin okulunun müdürünBurchardt, öğrencilerin inançlarının gereklerini yerine getirmelerinin kabul edilmesi durumunda, bunun nasıl uygulanacağının da tartışılması gerektiğini söyledi.

Okulda Yunus M. gibi dini vecibelerini yerine getirmek isteyen çok sayıda öğrenci bulunduğunu, bu nedenle uygulamanın nasıl olacağı konusunun da tartışılması gerektiğini ifade eden müdür, ancak bunun yerinin, sadece eğitim veren kuruluşlar oldukları için, okullar olmadığını bildirdi.

Demokratik bir ülkede yaşadıklarını ve farklı bir karar beklemiş olsalar da Berlin İdare Mahkemesi'nin Yunus M'nin lehine verdiği kararı uygulayacaklarını belirten Burchardt, namaz kılabilmesi için Yunus M'ye bir oda tahsis ettiklerini söyledi.

Burchardt, soru üzerine, öğrencilerin istedikleri yerde namaz kılmasına izin veremeyecekleri için Yunus M'ye bir oda tahsis ettiklerini belirtti.

Berlin İdare Mahkemesi dün, Yunus M'nin okulda ders saatleri dışında her gün bir kez namaz kılabileceğine hükmetmişti.
aktifhaber

Fransa Danıştayı, peçeli çarşafı yasaklamadı
Fransa'da Danıştay'ın, peçeli çarşafın kamuya açık yerlerde tamamen yasaklanmasına ilişkin hazırlanan yasa tasarısıyla ilgili olumsuz görüş verdiği bildirildi. Le Figaro gazetesi, dün toplanan Danıştay kurulu üyelerinin, hükümetin hazırladığı yasa tasarısını incelediği ve olumsuz görüş verdiğini duyurdu. 14.05.2010 PARİS netgazete

Peçesine el uzatan kadına hapis
4 Kasım 2010

Fransa'da bir kadının peçesini çeken ve fiziksel taciz uygulayan emekli kadın öğretmen, bir ay tecilli hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme öğretmenin 800 avro tazminat ödemesini de kararlaştırdı.

Mahkeme, ismi açıklanmayan 63 yaşındaki öğretmenin, Birleşip Arap Emirlikleri vatandaşı kadına ayrıca 800 avro tazminat ödemesini kararlaştırdı.
haber10

Eski İsrail C.Başkanına hapis!
22 Mart 2011
Tecavüz ve cinsel taciz suçlarından 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı...

Eski İsrail Cumhurbaşkanı Moşe Katsav (65), hakkında kesinleşen iki ayrı tecavüz ve cinsel taciz suçları nedeniyle 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme Katsav'ın 2 yıl şartlı hapis cezasının yanı sıra tazminat ödemesine de hükmetti.

Tel Aviv Bölge Mahkemesi, bugün Katsav davasının sonucunu açıkladı. Sabah başlayan duruşmada mahkemenin ikisi bayan 3 yargıcı, Katsav ve avukatları ile bazı aile mensuplarının da hazır bulunduğu salonda cezayı açıkladı.

Yargıç George Karra, yasaya göre tecavüzün çok ağır bir suç olduğunu söyledi. Katsav'ın, toplumsal bir görevi yerine getirdiği süre zarfında bu suçları işlediğine değinen Yargıç Karra, "Kimse yasaların üzerinde değildir. Unutmamamız lazım ki, (eski) Cumhurbaşkanı bu olayda kurban değildir" diye konuştu.

Karra, bu sözlerinin ardından Katsav'a 7 yıl hapis cezası verildiğini duyurdu. Katsav'a ayrıca şartlı 2 yıl hapis cezası daha verilirken, Turizm Bakanlığı'nda çalışan "A" rumuzlu kadına 100 bin Şekel (yaklaşık 28.300 dolar), Cumhurbaşkanlığında çalışan "L" rumuzlu kadına 25 bin Şekel (yaklaşık 7 bin dolar) tazminat ödenmesine hükmedildi.

Katsav, cezanın açıklanmasından sonra mahkemede suçlamaları kabul etmeyerek "Bu kadınlar yalan söyledi" diye bağırdı.

KATSAV TEMYİZE BAŞVURACAK

Bu arada, avukatlar cezanın ertelenmesini talep ettiler.

Katsav'ın avukatları, temyiz için Yüksek Mahkeme'ye başvuracaklarını belirterek, hapis cezasının uygulanmasının, Yüksek Mahkeme kararı sonrasına bırakılmasını istediler. Katsav'ın kararı temyiz için 45 gün süresi bulunuyor, ancak temyize gitmek hapis cezasının uygulanması için bir engel teşkil etmiyor.

Moşe Katsav'ın avukatı ayrıca, "Bu davada ne delil vardı ne de görgü tanıkları... Ortada somut bir kanıt yoktu. Siz adamı neredeyse cinayetle suçladınız" diyerek, verilen cezanın çok ağır olduğu gerekçesiyle hakimleri eleştirdi.

Mahkeme salonun dışında kararı bekleyen kadın dernekleri üyeleri ise Katsav aleyhine sloganlar attı, pankartlar taşıdı.
Ana Haber
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder E-posta gönder Yazarın web sitesini ziyaret et
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> HUKUKÎ HABERLER Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com