EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Aşağılık bir film dünya Müslümanlarını ayağa kaldırdı...

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İSLÂM DÜNYAS!
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Cum Eyl 14, 2012 11:23 pm    Mesaj konusu: Aşağılık bir film dünya Müslümanlarını ayağa kaldırdı... Alıntıyla Cevap Gönder

ABD’nin Libya büyükelçisi ve yanındakiler öldürüldü
12.09.2012



ABD’nin Mısır’ın başkenti Kahire’de bulunan büyükelçiliğine ve Libya’nın Bingazi şehrindeki konsolosluğuna islâmcı militanlar tarafından baskınlar düzenlendi.

Kahire Büyükelçiliği’ne baskın yapan militan grupların ABD’de yaşayan Müslüman karşıtı bir Kıpti Hıristiyan grubun çektiği ve Hz. Peygamber’e hakaret ifadeleri içerdiği belirtilen bir kısa filmi protesto ettiği bildirildi.



Göstericiler büyükelçiliğin duvarlarına tırmandı, binadaki ABD bayrağını gönderden indirerek yerine tevhid bayrağı astı. Protestocular ayrıca ABD Büyükelçisi’nin sınır dışı edilmesi yönünde sloganlar attı.

Bir büyükelçilik yetkilisi CBS News’e yaptığı açıklamada, güvenlik görevlilerinin göstericilere ateş açtığını belirtti. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland ise Mısır makamlarıyla birlikte düzeni yeniden sağlamaya çalıştıklarını belirtti.

LİBYA’DA DA ABD KONSOLOSLUĞU YAKILDI VE ABD BÜYÜKELÇİSİ VE YANINDAKİLER ÖLDÜRÜLDÜ

Bingazi’de bulunan ABD konsolosluğu da söz konusu filmi protesto eden öfkeli kalabalıkların hedefi oldu.

Protestocular konsolosluk binasını ateşe verirken görgü tanıkları, binada önemli ölçüde hasar olduğunu ifade etti.

Libya İçişleri Bakanlığı’ndan Vanis el Şerif ise eylemcilerin önce havaya ateş açtığını sonra da binaya hücum ettiğini ancak olay sırasında içeride kimse olmadığını söyledi.

BBC’sinin haberine göre; ABD’nin Libya Büyükelçisi Christopher Stevens ve üç diğer elçilik çalışanı konsolosluk baskını sırasında öldürüldü. ABD ölümlerin nasıl meydana geldiğini açıklamadı. Yerel kaynaklar konsolosluk baskını sırasında çok sayıda Amerikalının ölmüş olabileceğinden bahsediyor.

Öldürülen Büyükelçisi Christopher Stevens Libya haçlı Ordusu NATO tarafından havadan bombardıman edilirken Libya hükümetine isyan eden ve Libya Lideri Muammer Kaddafi’yi linç eden işbirlikçi çeteleri organize eden kişiydi. Arapça ve Fransızca konuşan Büyükelçi Stevens, 2007-2009 yılları arasında ve sonra da geçen yılki ayaklanma süresince Libya’da görev yapmıştı.

Eylemi kınayan Barack Obama “Chris cesur ve örnek alınacak bir Amerikan elçisiydi. Libya devrimi boyunca Bingazi’deki elçiliğimizde ülkemize ve Libya halkına özveriyle hizmet etti.” dedi.

LİBYA, KADDAFİ TARAFTARLARINI SORUMLU TUTTU

Libya İçişleri Bakanı Yardımcısı Vanis El-Şerif, Bingazi şehrinde bulunan ABD konsolosluğuna yapılan saldırıdan ülkedeki Kaddafi taraftarlarını sorumlu tuttu. Bingazi'de düzenlenen bir basın konferansında konuşan El-Şerif, konsolosluğa yapılan saldırının roketatar kullanılarak gerçekleştirildiğini ifade etti.

El-Cezire televizyonunda canlı yayınlanan konferansta saldırının nasıl gerçekleştiğine ait detayları paylaşan bakan yardımcısı, saldırıda kullanılan silahları önceki rejimin kalıntıları olarak ifade etti. El-Şerif konuşmasında, saldırının Moritanya’da bulunan Kaddafi’nin eski istihbarat şefi Abdullah El-Senoussi’nin iade alınmasına karşılık misilleme olarak yapılmış olabileceğini ifade etti.


Libya'da öldürülen ABD elçisi Christopher Stevens'ın linç ettirdiği Libya Lideri Muammer Kaddafi'nin cesedini parmağıyla dürterken çektirdipi fotoğraf internete düştü... İşte böyle... Etme bulma dünyası... Hiç bir suç cezasız kalmamalı...

8 İsrail askerini öldüren Ensaru Beyti'l Makdis: "Nebi'nin şerefini savunmak görevimizdir"
24-09-2012



http://www.ydh.com.tr/ 'nin haberine göre:

Cuma günü Mısır-İsrail sınırında düzenlenen eylemin sorumluluğunuEnsaru Beyti'l Makdis adlı örgüt üstlendi.

Cuma günü İsrail'in Mısır sınırında düzenlenen, 8 İsrail askerinin öldüğü eylemin sorumluluğunu Ensaru Beyti'l Makdis adlı örgüt üstlendi. Örgüt, saldırının ABD'de çekilen İslam karşıtı "Müslümanların Masumiyeti" adlı filme tepki olarak düzenlendiğini açıkladı.

El-Kuds el-Arabi gazetesinde yer alan habere göre açıklamada, filmin yapımından sorumlu tutulan Yahudileri cezalandırmaya kararlı olunduğu belirtilirken "Nebi'nin şerefini savunmak görevimizdir" denildi.

Açıklamaya göre saldırıda 8 İsrail askeri öldürülürken operasyonun, ağustos ayı başında İsrail'in düzenlediği saldırıda ölen bir militanın intikamı için hazırlandığı fakat Hz. Peygamber için kullanıldığı belirtildi.

Sina bölgesinde faaliyet gösteren Ensaru Beyti'l Makdis adlı örgüt, ağustos ayı başında, İsrail'in Eilat şehrine füze saldırısı düzenlediğini ilan etmişti. Örgüt ayrıca Temmuz 2012'de Ariş şehrindeki Mısır-İsrail doğalgaz boru hattını hedef almıştı.

Örgüt, Ariş'teki boru hattını hedef aldığı saldırının görüntülerini yayınlarken el-Kaide lideri Eymen Zevahiri'nin boru hattına yönelik konuşmasından bölümlere yer vermişti.

Zevahiri konuşmasında "İsrail'i doğalgazla desteklemek, çok pahalıya da satılsa büyük bir suçtur. Bu suçu işlemeye Hüsnü Mübarek başladı ve Askeri Konsey de devam ediyor" demişti. Zevahiri aynı konuşmasında doğalgaz hattını hedef alanları "kahramanlar" olarak nitelemiş ve selamlamıştı.

Mısır, 5 Ağustos'ta düzenlenen ve 16 Mısır askerinin öldürüldüğü saldırıdan Sina bölgesindeki fanatik İslamcı örgütleri sorumlu tutuyor.

Ensaru Beyti'l Makdis örgütü, Mısır Ordusu'nun militanlarını hedef alan operasyonlardan sonra yaptığı yazılı açıklamada, şimdiye kadar bir çok kez fırsatın geçmesine rağmen silahı Mısır askerlerine çevirmediklerini, sadece İsrail'i hedef alan saldırılar düzenlediklerini belirtmiş, Mısır Ordusu'ndan operasyonu sona erdirmesini istemişti.

Hamas Hareketi de 16 Mısır askerinin öldürüldüğü saldırıda İsrail'in parmağı olduğunu söylemişti. Hamas, saldırıdan kısa bir süre önce Kerem Ebu Salim sınır kapısındaki İsrail askerlerinin geri çekilmesi, Mısır askerlerini öldüren silahlı grubun İsrail tarafından tasfiyesi ve saldırıdan bir kaç gün önce Sina'daki İsrailli turistlerin ülkelerine dönmeleri çağrısına dikkat çekmişti.

haber1001

Müslüman Kardeşler üyeleri Beyaz saray önünde taziye için mum yaktı

Sözde devrimci Libya ve Suriyeli bir grup Müslüman kardeşler üyesi; Libya'da öldürülen Amerikan Büyükelçisi için Washington'da mum yaktı.

[imghttp://1.bp.blogspot.com/-FD_xBaRco6I/UFJt-OTLEJI/AAAAAAAACuo/4mws26aT2Eo/s400/muhalif+devrimci.jpg][/img]

Ellerinde Amerika,Çakma Suriye bayrağı ve Libya'nın yeni bayrağını tutan eylemciler, "Stevens bizim onurumuzdur" diye slogan attı.

"Paratoner olduk, gaz aldık"



Tayyip Erdoğan Erdoğan, film skandalına Türkiye'de gösterilen tepkinin cılızlığını değerlendirirken "Son 10 yılda aşırılıklar törpülendi. Bir anlamda paratoner gibi olduk, gaz aldık" dedi.

haber1001

Taliban İşgalci Haçlı Ordusu NATO'nun Ana Üssünü vurdu: En Az 18 Ölü
15 Eylül 2012



Afganistan`ın Hilmend vilayetinde bir grup Taliba militanının, Vaşir ilçesinde bulunan İşgalci Haçlı Ordusu NATO'nun ana üssüne saldırması sonucu en az 18 işgalci öldü, çok sayıda ağır yaralı olduğu bildiriliyor.

Taliban`ın baskının oldukça komplike ve profesyonel olarak niteleyen CIA sitesi Longwarjournal haberi okurlarına acil olarak duyurdu. İlerleyen saatlerde ayrıntıları daha da netleşecek olan saldırının 21 bin İngiliz ve Amerikan askeriniin yaşadığı Helmand`daki Camp Bastion`a düzenlendiği bildirildi.

Jetler ve helikopterler imha edildi binalar ve hangarlar ateşe verildi

Kampa sızan Taliban ve El Kaide`nin bir çok jeti imha ettikleri askeri binalar ve hangarları ateşe verdikleri bildirildi Reuters saldırıda büyük maddi kayıpları verildiğini duyurdu. Haçkı işgal güçleri İSAF komutanı albay Martyn Crighton saldırganların roketler ve AK 47 silahları kullandığını belirtti. Saldırı sırasında bazı savaş uçakarının kullanılamaz hale getirildiği bildirildi. Taliban İsaf yetkililerin aksine saldırıda bir çok Apache, Chinook ve jet`in imha edildiğini onlarca Askerin öldürüldüğünü duyurdu.

Prens Harry`ye doğum günü şoku

Taliban tarafından düzenlenen saldırının oldukça planlı olduğunu duyuran SKY News.ise saldırı sırasında Prens Henry`nin 2 kilometre illerde olduğu ve saldırıda yara almadığını duyurdu. Prens Harry`nin 4 gün önce Afganistan`a geldiği bildirlmişti. Taliban sözcüsü Zebihullah Mücahid yaptığı açıklamada Taliban birimlerine Prens Harry`iöldürmek ya da esiretmek için direktif verdiklerini bildirmişti.

Taliban: Bu Resullulah`ın intikamıdır

Saldırya dair şimdilik kısa bir açıklama yayınllayan Taliban saldırıda onlarca NATO askerinin öldürüldüğünü ve hedef aldıkları kampın bölgedeki en büyük ikinci işgalci haçlı ordusu NATO karagâhı olduğunu bildirdi. Taliban resmi sitesi Sahmadat.com`da yapılan açıklamada saldırının gece yarısı başladığı ve bir çok feda eylemcisinin operasyonda yer aldığı bildirildi. Açıklamada bir çok Apache, Chinook, ve savaş uçağının imha edildiği bildirildi.

İngiltere Savunma Bakanı da hedef olabilirdi

İngiltere Savunma Bakanı`nın da kampta olduğu ve önceki gün ayrıldığı bildirildi. Bakanın Afgan ordusuna sızan Taliban`ın eylemlerini nasıl engelleyeceklerini tartışmak amacıyla kampı ziyaret ettiği bildirildi.
Haber1001


Aşağılık bir film dünya Müslümanlarını ayağa kaldırdı...
14 EYLÜL 2012

Kahire

Lübnan



14 EYLÜL CUMA ve Türkiye.. Ve yine sadece SAADET PARTİSİ... İşte BEYAZIT MEYDANI...

Konya Milli Görüş Gençliği


Malatya SAADET PARTİSİ GENÇLİK KOLLARI



Bütün dünyada ve özellikle de Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da protestolar yayılıyor

"Müslümanların Masumiyeti" adını taşıyan ve İslamiyeti aşağıladığı belirtilen ABD yapımı filme tepki gösteren Müslüman grupların eylemleri yayılarak sürüyor.

Sudan'ın başkenti Hartum'daki Alman ve İngiliz büyükelçiliklerine saldırılar düzenledi ve ABD büyükelçiliği yerleşkesine girdi.

Göstericiler Tunus'taki ABD büyükelçiliği yerleşkesine de girdi ve bir yandan elçiliğin otoparkında yangın çıkarıldı.


Alman büyükelçiliğinde de yangın çıkarıldığı, Almanya bayrağının indirilip yırtıldığı ve yerine bir İslam bayrağı çekildiği haberleri alınıyor.

Eylemci müslümanları yatıştırmak için Emperyalizmin ajan ve işbirlikçileri tarafından provakasyon iddiaları ortaya atılıyor ve sağduyu çağrıları yapılıyor.

BM Genel Sekreteri ile Mısır, Libya ve Türkiye liderleri olayların yaygınlaşması karşısında sağduyu çağrısı yaptı.

İngiltere Dışişleri Bakanlığı da Hartum'daki büyükelçiliğin önünde bir gösteri olduğunu ve Sudan polisinin olay yerinde bulunduğunu açıkladı.

Lübnan'ın Trablusşam kentindeki gösterilerde bir KFC lokantası ateşe verildi ve bir kişi öldü.

Yemen'in başkenti Sana'da da çatışmalar olduğu bildiriliyor. ABD güvenliği pekiştirmek için Sana'ya 50 deniz piyadesinden oluşan bir çevik kuvvet yolluyor.

Filme tepki olarak düzenlenebilecek eylemler nedeniyle ABD diplomatik temsilcilikleri sıkı korumaya altında tutuluyor.

Mısır'ın başkenti Kahire'de polis, ABD büyükelçiliğine yaklaşmak isteyen 500 kişilik grubu gaz bombasıyla dağıttı.

Polis, Libya'nın Bingazi kentinde salı günü ABD konsolosluğunun ateşe verilmesine benzer olaylar olmaması için geniş güvenlik önlemleri alıyor.
Bingazi'deki olayda, Büyükelçi Chris Stevens ve 3 Amerikalı personelin aralarında olduğu çok sayıda kişi hayatını kaybetmişti.

Müslüman Kardeşler sadece oturuyor

Müslüman Kardeşler hareketinin iktidara geçişiyle sonuçlanan kitlesel gösterilerin merkezi olan Tahrir Meydanı'nda sabahtan beri çeşitli gruplar toplandı.

BBC muhabiri Jon Leyne, polisin bu grupları ABD elçiliğinden uzak tutmak için yolu tel örgü, beton bloklar ve polis araçlarıyla kapattığını bildirdi.
İslami gruplar Cuma namazının ardından, İslam dinini ve Muhammed Peygameri aşağılayan filmi protesto için "milyonluk yürüyüş" çağrısı yapmıştı.

Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin de üyesi olduğu Müslüman Kardeşler hareketi ise cami önlerinde oturma eylemleri düzenlendi.

Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi de, protestocuların barışçı olması çağrısında bulundu.

ABD Başkanı Barack Obama, Kahire'deki elçilik önünde birkaç gün devam eden çatışmaların ardından, "Mısır'ın ne müttefik ne düşman" olduğunu söylemiş ve personelinin yeterince korunmamasının "ciddi sorun doğuracağı" uyarısında bulunmuştu.

AKP'liler Angelina Jolie ile meşgul olduklarından

AKP'liler ise Amerikalı porno artisti Angelina Jolie'ye yalakalık yapmakla çok meşgul olduklarından dünya yansa umurlarında değildi. Bırakın protestoyu Cumaya gitmeyi bile boşverdiler.

Türkiye'de iCuma namazından sonra İstanbul, Konya gibi bir kaç ilde Saadet Partisi öncülüğünde gösteriler yapıldı.

Konya Milli Görüş Gençliği, Hz. Peygamber (s.a.s) ve İslam'a hakaret içeren filme tepkisini göstermek için siyonist Amerika Birleşik Devleti (ABD) ile İsrail bayrağı yaktı.

Tüm dünya'da Müslümanların tepkisine neden olan Hz. Muhammed ve İslam dinine hakaret içeren ABD yapımı film, Konya'da da protesto edildi. Şerafettin Camisinde Cuma Namazı çıkışında açıklama yapan Anadolu Gençlik Derneği Konya Şube Başkanı Yusuf Güneş, Hıristiyan ve Yahudilerin farklı peygamber ve kutsal kitaba sahip olmalarına rağmen birlikte hareket ederek Müslümanlara hakaret ettiklerini söyledi.

Açıklama sonrası 'Tekbir' getiren grup ABD ve İsrail bayrağını ateşe verdi.
haber1001

ABD Konsolosluğu önünde Hz. Peygamber'e hakaret içerikli filme tepki
16 Eylül 2012



İstanbul'da Alperen Ocakları üyesi bir grup genç, ABD Konsolosluğu önünde, Hz. Muhammed (sav)'e hakaret içeren sinema filminin gösterime girmesini protesto etti. Polis ile grup arasında kısa süreli arbede yaşandığı eylem, yapılan açıklama ve okunan İstiklal Marşı’nın ardından sona erdi.

Hz. Muhammed (sav)'e hakaretler içeren filmin ABD’de yayınlanması İslam dünyasını ayağa kaldırdı. Akşam saatlerinde Alperen Ocakları mensubu yaklaşık 50 kişilik grup İstinye’deki ABD Konsolosluğu önünde eylem yaptı. Sık sık tekbirler getiren grup, ABD’ye lanet yağdırdı. Zaman zaman güvenlik önlemi alan polisler ile eylemciler arasında arbede yaşandı. Eylemciler demir bariyerleri tekmeledi.

Yaşanan gerginliğin ardından İstanbul Alperen Ocakları Başkanı Hüseyin Aktaş, bir basın açıklaması yaptı. 100 yıldır dinini, özünü, geçmişini bilmeyen bir neslin yetiştiğini ifade eden Aktaş, “Bugün sadece günlük yaşantısını düzenleyen millet olduk. Araştıran soran millet olmadık. Sabahları üzerine güneş doğurtan millet olduk. Hadisten fıkıhtan habersiz bir millet haline geldik. Önümüzde ne ABD, ne de İsrail durabilir. Dünyayı başlarına yıkarız. Yeter ki hakiki imana sahip olalım.” dedi.

“Biz buraya ABD konsolosunu öldürmeye gelmedik.” diyen Aktaş, “Biz bu elçiyi öldürecek değiliz. Biz bu filmi çevireni öldürmek, kısas yapmak istiyoruz.” diye konuştu. Açıklamanın sonunda duygulanan Aktaş, gözyaşlarına hakim olamadı.

Grup, okudukları İstiklal Marşı’nın ardından eylemlerine son verdi.

http://www.eyupgazetesi.com/

Film protestoları yayılıyor
17 EYLÜL 2012



"Müslümanların Masumiyeti" adlı İslam karşıtı filmi protesto gösterileri devam ediyor.

Pakistan'daki gösterilerde en az bir kişi yaşamını yitirdi.

Hayber Pahtunva bölgesinde basın kulübü ateşe verilirken, Yukarı Dir bölgesinde de hükümet binalarına saldırıldı.

Binlerce öğrenci Peşaver'de sokaklara döküldü; Lahor'da avukatlar yürüdü; Karaçi'de ise polis kalabalığı dağıtmak için ateş açmak zorunda kaldı.

Ülkede dünkü protestolarda da bir kişi ölmüştü.

Günün diğer protestoları ise şöyle:

Filipinler'in Marawi kentinde 3 bin kişinin katıldığı öfkeli protestolarda ABD ve İsrail bayrakları yakıldı.

AFP'nin bildirdiğine göre Yemen'in başkenti Sanaa'da yüzlerce öğrenci Amerikan büyükelçisinin atılması çağrıları yaptı.

Endonezya'nın başkenti Cakarta'da yüzlerce protestocu polisle karşı karşıya geldi.

AFP ajansına göre yüzlerce Filistinli Ramallah'ta barışçı bir oturma eylemi yaptı

Afganistan'ın başkenti Kabil'de ise bini aşkın kişinin katıldığı gösteride polise ateş açıldı, polis arabaları yakıldı. Protestocuların taşlı saldırısında 40 kadar polis yaralandı.

Lübnan'da da Hizbullah lideri Şeyh Hasan Nasrallah'ın çağrısının ardından bu akşam büyük bir gösteri yapılması planlanıyor.

Nasrallah dün protestoların bir hafta boyunca sürmesini istemişti.

Nasrallah yalnızca Amerikan büyükelçiliklerine karşı protestoyla
yetinilmemesini, ABD'ye olan öfkenin iletilmesi için Müslüman hükümetlere baskı yapılmasını talep etti.

Protestolar ilk olarak geçen Salı günü Mısır'ın başkenti Kahire'de başlamıştı.
Bu tarihten bu yana çeşitli ülkelerde 10'dan fazla insan yaşamını yitirdi.

BBCT

LÜBNAN'DADEV PROTESTO
17 Eylül 2012

Lübnan'da Milyonluk Peygamber Yürüyüşü: “Lebbeyk ya Resulüllah”
18.09.2012









Hizbullah lideri Seyyid Nasrullah'ın çağrısı üzerine Beyrut'ta toplanan yüzbinlerce Müslüman “Lebbeyk ya Resulüllah” diyerek yürüdü.

Beyrut’un Dahiye bölgesindeki Seyyidüşşüheda kompleksinde başlayan yürüyüşte Beyrut caddeleri insan seli şeklinde aktı.

Sık sık tekbir getirip “Amerika’ya ölüm” “İsrail’e ölüm” “Muhammed Allah’ın habibidir” “Amerika Allah’ın düşmanıdır” “Önderimiz Muhammed” “Seyyidimiz Muhammed” “Lebbeyke ya Muhammed” sloganlarıyla yürüdü.

Yürüyüşe Lübnan’ın önde gelen Ehl-i Sünnet alimleri ile çok sayıda Sünni Müslüman da katılarak, Şii-Sünni birliğinin güçlü bir örneğini sergiledi.

Hizbullah lideri Seyyid Hasan Nasrullah yürüyüş sonunda kalabalığa hitaben yaptığı konuşmada sık sık “canımız, kanımız, evladımız, anamız, babamız, tüm varlığımız senin hürmet ve şerefine feda olsun Ya Resulüllah” diyerek “damarlarımızda kan dolaştıkça Hz. Resulüllah’a hakaret edilmesine izin vermeyiz. Düşmanlar Hz. Resulüllah’a hakarete kalkışmakla bizi iki şeş arasında muhayyer bıraktı; ya izzet ya da zillet. Ama biz asla zilleti kabul etmeyiz. Heyhat minnezzille” dedi.

İslam Peygamberi Hz. Resulüllah’a yapılan hakaretin tarih boyunca İslam’ın mukaddesatına yönelik yapılan saldırıların en ağırı olduğunu belirterek “peygamberimize böylesine hakarete yeltenenler cezalarını çekeceklerdir. Bazıları bu filmde Hz. Peygambere nasıl da hakaret edildiğinin farkında değiller. Amerika şunu bilmelidir ki, bu filmin tamamının yayınlanması durumunda bunun dünyadaki sonuçları çok ağır olacaktır” dedi.

Hz. Resulüllah’a yapılan filmin protestolarının devam edeceğini belirten Seyyid Nasrullah, filmin yapılmasından ve yayınının engellenmemesinden Amerikan yönetiminin sorumlu olduğunu söyledi.

http://www.velfecr.com/

Peygambere Hakaret Filmi Protestosu Futbol Sahasında
18.09.2012



İslam Peygamberi Hz. Resul-i Ekrem'in şahsiyetine saldıran ABD filminin protestoları futbol sahalarına da yansıdı.

Zeynebiye futbol takımı İFA spor, ligin ikinci haftasında rakibi Yıldırım Bosna takımına karşı çıktığı sahada, Peygamberimize ağır hakaretler içeren Amerikan filmini protesto etti.

İFA sporlu futbolcular maçı üzerinde "Uyan ey müslüman uyanmaz mısın, Peygamberine sövüyorlar sen duymaz mısın" yazılı pankart ile çıkarken, İFA spor taraftarları da "İnsanlıktan kaçıyorsun, fitne fesat saçıyorsun, hakka savaş açıyorsun, büyük şeytan Amerika" yazılı pankart açıp Amerikan ve İsrail bayraklarını ateşe verdi.

Maçtan 3-0 galip ayrılan İFA spor futbolcu ve taraftarları pankartlarla birlikte "Kahrolsun Amerika" "Kahrolsun İsrail" sloganlarıyla bir süre yürüyüş yaptı.
http://www.velfecr.com/

Azerbaycan'da da ABD Elçiliğine Yüründü
17.09.2012

Hz. Resulüllah'a yönelik alçakça hakaret içeren filme Azerbaycanlı Müslümanlardan da büyük tepki geldi.

Başkent Bakü’de Amerikan büyükelçiliğine doğru yürüyüşe geçen Müslümanlara güvenlik güçleri müdahale etti.

Azerbaycan polisi tekbir getirip Amerika karşıtı sloganlar atarak ABD elçiliğinin yakınına yaklaşan göstericilere sert bir şekilde müdahale edip 30’dan fazla müslümanı tutukladı.

Amerikan elçiliğinin önünde olağanüstü önlem alan Azerbaycan polisinin göstericilerden bazılarını da yaraladığı belirtildi.

http://www.velfecr.com/

Batman'dan Peygamber Düşmanlarına Cevap
17.09.2012

Batman Peygamber Sevdalıları Platformu, Amerika'dakipeygamber Efendimize ve İslam'a hakaret içeren filmi protesto etti.

Amerika'daki bir Kipti tarafından çekilen ve Peygamber Efendimize ve İslam'a hakaret içeren 'Müslümanların Peygamberi Muhammed' filmine tepkiler İslam Coğrafyası'nın her tarafından gelmeye devam ediyor.

Peygamber Sevdalıları Platformu Batman Koordinatörlüğü, söz konusu hakaret film ile ilgili olarak "Peygambere Saygı" adıyla kitlesel basın açıklaması yaptı. Bugün saat:16.30'da Gülistan Caddesi İnsan hakları Anıtı önünde yapılan basın açıklamasını Peygamber Sevdalıları sözcüsü M. Ali Ortaç okudu.

Basın açıklamasına; Bölge Alimlerinden Molla Zeki Bilgin, SP İl Başkanı Mehmet Fırat, Peygamber Sevdalıları Platformuna mensup STK'lar ve kadın, erkek, genç, yaşlı ve çok kalabalık bir kitle katıldı.

"İslam ve Mukaddesatlarına Saldırı Kimden Olursa Olsun Herhangi Bir Saldırıda Dillerini Keseriz"
Basın açıklaması, Ramazan Biçer Hocanın okuduğu Kur'an-ı Kerim'le başladı. Mustazaflar Cemiyeti onursal üyesi ve bölge alimlerinden Molla Enver Kılıçaslan Kürtçe yaptığı konuşmasıyla devam etti. Allah'u Teala gazabına uğrayıp Yahudi ve Hıristiyanların hem domuz hem maymunlara döndüklerini belirten Kılıçaslan, "Allah Kur'an'ı Kerim'in birçok ayetlerinde tamamıyla Yahudilerin cinayetlerinden bahsetmiştir. Hz. Zekeriya, Hz. Yahya gibi birçok peygamberleri de öldürmüşler" dedi.

Son olarak Molla Enver; "İslam ve mukaddesatlarına Hıristiyanlardan, Yahudilerden, Kemalistlerden kimden olursa olsun herhangi bir saldırıda dillerini keseriz" şeklinde konuştu.

Molla Kılıçaslan'ın yaptığı Kürtçe konuşmadan sonra basın açıklamasını Peygamber Sevdalıları sözcüsü M. Ali Ortaç okudu.

"Amerika ve İsrail; Çirkin ve Nefret Dolu Bir Şekilde Öfkelerini Kustular"
Amerika'da çekilen ve gösterime giren ve parasını Yahudilerin ödediği alçakça bir filmde, Hz. Muhammed (s.a.v) hakaret edildiğinin hatırlatıldığı açıklamada Peygamber Sevdalıları sözcüsü M.Ali Ortaç, "İslam düşmanları kirli dilleri ile yüce Peygamberimize hakaret etmekle bir kez daha derin nefretlerini gösterdiler. Amerika ve İsrail; İslam ve Kur'an'ın her geçen gün parıldamasından dolayı çirkin ve nefret dolu bir şekilde öfkelerini kustular. İnsanoğlunun en kutsal simasına karşı yaptıkları bu mel'un hadiseyle, kara yüzlerini gösterdiler. Allah onları kahretsin" denildi.

Yeryüzünde Hiç Kimsenin Efendimize Dil Uzatmaya Haddi ve Hakkı Yoktur
Canlarımız onun uğruna feda olsun. Hz. Muhammed'e (s.a.v) hakaretin asla kabul edilemeyeceğini, hiçbir Müslümanın böyle bir küstahlığa tahammül edemeyeceğini belirten Ortaç, "Yeryüzünde hiç kimsenin Efendimize dil uzatmaya haddi ve hakkı yoktur. Düşünce özgürlüğü hiç kimseye Müslümanların kutsallarına edepsizlikte bulunma hakkı vermez. İfade özgürlüğü hiç kimseye hiç bir semavi dinin mukaddesatına dil uzatma ve hakaret etme hakkı vermez. Bu menfur olayın tüm faillerini, büyük şeytan Amerika ve İsrail'i lanetliyoruz. Allah'ın laneti üzerlerine olsun" ifadelerini kullandı.

"Anamız, Babamız, Canımız Hz. Muhammed'e Fedadır"

Açıklamanın devamında Ortaç, "Kur'an ve Hz. Muhammed'in (sav) biz Müslümanların namus-u ekberidir, en büyük namusumuzdur. Anamız, babamız, canımız Hz. Muhammed'e fedadır. Hz. Peygambere (s.a.v) hakaret eden bize hakaret etmiştir. O hazrete saldıran bize saldırmıştır. O'nun düşmanı bizim düşmanımızdır. Hz. Muhammed'e (s.a.v) hakaret edilmesi aslanın kuyruğuyla oynamaya benzer. Büyük şeytan Amerika ve İsrail aslanın kuyruğuyla oynuyor, aslanın kuyruğuyla oynamak şakaya gelmez. Böylesi saldırılardan Amerikan yönetimi sorumludur ve Amerikan yönetimi, desteklediği bu çirkin saldırıların sonuçlarının acısını elbette ki çekecektir" şeklinde konuştu.

"Bu melun film, Müslümanların kutsallarına karşı ahlaksızca yapılmış en ileri bir saldırıdır. Bu film, İslam'a karşı Amerika ve Siyonist ittifakın gerçek yüzünü yansıtmaktadır. Amerika, ifade özgürlüğünü Hz. Muhammed'e (s.a.v) hakarete bir bahane olarak kullanmaktadır" diyen Ortaç, "Allah kendisini kahretsin bu filmi çeken İslam düşmanı yönetmen, Amerika'da bir gazeteye yaptığı açıklamada şöyle demiş: "İslam kanserdir, Müslümanlar da yok edilmesi gereken böceklerdir. 100 İsrailli bağışçıdan 5 milyon dolar aldım ve filmi İsrail için yaptım. Bu film ile İslam'ın nefret içerikli bir din olduğunu göstereceğim'' dediğini hatırlattı.

"İkiyüzlü Amerika, İsrail ve Avrupa; Müslümanların Mukaddesatına Saygı Duymayı Bilmelidirler"

Bu alçaklıkların suçluları İsrail ve Amerika olduğunu söyleyen Ortaç, "İslam'ın kutsallarına 1989'da saldıran Salman Rüştü'yü, 2005'te Danimarkalı karikatüristi ve 2010'da Kur'an-ı Kerim'i yakan papazı savundular. Onlarca İslam karşıtı film hazırlattılar. İsrail'in, Amerika'nın ve Batı'nın, farklı dinlere saygılı olma iddiaları tamamen yalandır. Eğer Amerikan yöneticileri bu işte parmaklarının olmadığı iddialarında samimi iseler, bu alçakça filmin faillerini ve onları finanse edenleri; Müslümanların yüreklerini yakan suçlarından dolayı uygun cezaya çarptırsınlar ve bu tür filmleri çektirmesinler. İslam ümmetinden dileyecekleri özür ancak bu şekilde olabilir. Aksi halde kuru bir sözle özür dilemekle ve kınamakla kimseyi aldatamazlar. İkiyüzlü Amerika, İsrail ve Avrupa; Müslümanların mukaddesatına saygı duymayı bilmelidirler" dedi.

Ortaç, "Halkının yüzde doksan dokuzu Müslüman olan ülkemizde devletin en üst tepesinde bulunanların ve bazı hoca efendilerin Hz. Muhammed'e (sav) yapılan hakareti lanetlemeleri beklenirken, bu çirkinliği görmezden gelerek sadece Libya'daki olayı kınamaları hatta lanetlemeleri çok düşündürücü ve ibret vericidir" ifadelerini kulandı.

"Alim ve İmamlarımızın Kutsal Değerlerimizi En Azından Cuma Hutbelerinde Sahiplenmelerini Bekliyorduk ve Halen Beklemekteyiz"

İslam ülkelerinin yöneticilerinin sessizliğine de değinen Ortaç, "Müslümanlar ve kutsalları hakarete uğradığında Birleşmiş Milletler ve İnsan hakları örgütlerinin her zaman sessiz kalmaları, ağır davranmaları küfrün tek millet oluşundandır, bunu anlıyoruz ama İslam İşbirliği Konferansı'nın, Arap Birliği'nin ve çoğu Arap devletin yöneticilerinin sessiz kalmaları anlaşılır değildir. Mukaddesatlarımıza yapılan saldırılara karşı Peygamberin varisi konumunda olan alim ve imamlarımızın kutsal değerlerimizi en azından Cuma hutbelerinde sahiplenmelerini bekliyorduk ve halen beklemekteyiz" şeklinde konuştu.

"Bizler Mukaddesatımızı Koruma ve Yüceltme Uğruna Can Fedayız" Aziz peygambere karşı dünyanın neresinde ve kimden olursa olsun, yapılacak en ufak bir saygısızlığa bedel olarak canlarını seve seve vereceklerini kaydeden eden Ortaç, "Bu uğurda ödeyeceğimiz bedel bizim için iftihar vesilesidir. Bizler mukaddesatımızı koruma ve yüceltme uğruna can fedayız. İnancımızın gereği olarak peygamberler arasında ayrım yapmayız ve saygıda kusur etmeyiz. Aynı şekilde Peygamberimize ve kutsallarımıza da saygı duyulmasını bekliyoruz. Ama tarih boyunca kafirler, İslam'a karşı saldırı ve hakaretlerini sürdürmüşler ve bu çirkeflikte birbirlerine destek olmuşlardır. Böyle alçakça saldırılar karşısında Peygamberimizin hürmetini korumaları, tüm Müslümanların üzerine bir farzdır" şeklinde belirtti.

"Onların Size Karşı Duydukları Korku, Allah'a Olan Korkularından Daha Şiddetlidir"
"Onların size karşı duydukları korku, Allah'a olan korkularından daha şiddetlidir." (Haşr: 13) ayetini okuyan Ortaç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu film gösterime girdiği günden bu yana tüm dünya Müslümanları ayaktadır. Libya, Mısır, Yemen, Irak, Filistin, İran, Nijerya ve daha pek çok İslam memleketinde gösteriler yapılmakta ve bu melun hadisenin failleri ve ardındaki Amerika ve İsrail lanetlenmektedir. Zaten Müslümanlardan beklenen de budur. Müslümanların bu tepkisi İslam düşmanlarını şaşkına çevirdi, ödleri patladı. Allah'u Teâlâ bütün o Müslümanlardan ve sizlerden razı olsun. Peygamber Efendimizin hürmetini muhafaza için tepki gösteren, öfkelenen tüm Peygamber sevdalıları, İnşallah Hz. Muhammed (s.a.v) şefaatine mazhar olurlar.

Tüm Müslümanların kalbini nefretle dolduran bu işin arkasında, dünya emperyalistlerinin düşmanca politikaları yatmaktadır. İslam düşmanlarının bu alçakça hareketinin yegane sebebi, İslami uyanışın tüm dünyada gittikçe yayılmasıdır. Allah'u Teâlâ'nın va'didir; kafirler istemese de, hoşlarına gitmese de nurunu tamamlayacaktır. Bizler buna iman etmişiz."

Ortaç, son olarak; "Peygamber Efendimize karşı yapılan bu küstahça hareketin Gayretullah'a ve İzzetullah'a dokunmasını ve İslam düşmanlarının sonlarının gelmesine vesile olmasını Yüce Mevla'dan diliyoruz. Ayrıca dünyanın dört bir yanında Peygamber Sevdalılarının gösterdikleri bu tepkilerin, İslam ümmetinin vahdetine vesile olmasını Allah'u Teala'dan temenni ediyoruz" diye açıklamasına son verdi.

Son olarak Peygamber Sevdalıları Platformu'nun yarın Diyarbakır'da yapacakları kitlesel basın açıklamasını hatırlatılan açıklamada, 23 Eylül Pazar günü ise Diyarbakır İstasyon Meydanında düzenlenecek miting için çağrıda bulunuldu.

( İLKHA)
http://www.velfecr.com/

Film protestoları yayılıyor
17 EYLÜL 2012


"Müslümanların Masumiyeti" adlı İslam karşıtı filmi protesto gösterileri devam ediyor.

Pakistan'daki gösterilerde en az bir kişi yaşamını yitirdi.
Hayber Pahtunva bölgesinde basın kulübü ateşe verilirken, Yukarı Dir bölgesinde de hükümet binalarına saldırıldı.
Binlerce öğrenci Peşaver'de sokaklara döküldü; Lahor'da avukatlar yürüdü; Karaçi'de ise polis kalabalığı dağıtmak için ateş açmak zorunda kaldı.
Ülkede dünkü protestolarda da bir kişi ölmüştü.
Günün diğer protestoları ise şöyle:
Filipinler'in Marawi kentinde 3 bin kişinin katıldığı öfkeli protestolarda ABD ve İsrail bayrakları yakıldı.
AFP'nin bildirdiğine göre Yemen'in başkenti Sanaa'da yüzlerce öğrenci Amerikan büyükelçisinin atılması çağrıları yaptı.
Endonezya'nın başkenti Cakarta'da yüzlerce protestocu polisle karşı karşıya geldi.
AFP ajansına göre yüzlerce Filistinli Ramallah'ta barışçı bir oturma eylemi yaptı
Afganistan'ın başkenti Kabil'de ise bini aşkın kişinin katıldığı gösteride polise ateş açıldı, polis arabaları yakıldı. Protestocuların taşlı saldırısında 40 kadar polis yaralandı.
Lübnan'da da Hizbullah lideri Şeyh Hasan Nasrallah'ın çağrısının ardından bu akşam büyük bir gösteri yapılması planlanıyor.
Nasrallah dün protestoların bir hafta boyunca sürmesini istemişti.
Nasrallah yalnızca Amerikan büyükelçiliklerine karşı protestoyla yetinilmemesini, ABD'ye olan öfkenin iletilmesi için Müslüman hükümetlere baskı yapılmasını talep etti.
Protestolar ilk olarak geçen Salı günü Mısır'ın başkenti Kahire'de başlamıştı.
Bu tarihten bu yana çeşitli ülkelerde 10'dan fazla insan yaşamını yitirdi.
BBCT

İslamabad'da çok sert film protestosu
20 EYLÜL 2012



BBC'nin haberine göre:

Polis, ABD Büyükelçiliği önünde toplanan binlerce kişiyi dağıtmak için göz yaşartıcı bomba kullandı ve havaya ateş açtı.

Pakistan hükümeti, protestoların Libya ve Mısır'daki gibi ölümcül seviyeye ulaşmaması için orduyu da hazır durumda bekletiyor.

Libya'nın Bingazi kentinde geçen hafta düzenlenen kitlesel eylem sırasında ABD konsolosluğu ateşe verilmiş ve ABD Büyükelçisinin de aralarında olduğu ABD'li ve Libyalı çok sayıda görevli ölmüştü.

ABD yapımı olan "Müslümanların Masumiyeti" filmi, Ortadoğu'dan Kuzey Afrika'ya ve Sri Lanka'ya kadar birçok ülkede, yer yer şiddet içeren protestolara neden oldu.

BBC muhabiri Aleem Maqbool, İslamabad'daki ABD Elçiliği önünde toplanan göstericilerin göz yaşartıcı gaza boğulduklarını söyledi.

Bazı göstericiler "ABD elçiliği ateşe verilene kadar" alanı terk etmemekte kararlı olduklarını söylemişti.

Polis saatler öncesinden elçiliklere giden yollara barikatlar kurmuştu.

Kuklalar yakan göstericiler ise polise taş ve yanıcı maddeler atarak karşılık veriyor.

Göstericilerden biri Reuters'e şöyle konuştu: "Bizim polisimiz Amerikalılardan daha iyi değil, çünkü bizi durdurmaya çalışıyorlar."
haber1001

Pakistan'da film protestolarında polis göstericilere ateş açtı: En az 15 ölü
21 EYLÜL 2012

BBC'nin haberi:



Pakistan’ın büyük kentlerinde Cuma namazının ardından yapılan İslam karşıtı film protestolarında şiddetli çatışmalar yaşandı. Sokaklara dökülen halkla polis arasında yaşanan çatışmalarda 15 kişi hayatını kaybetti.
Hastane yetkililerinin verdiği bilgiye göre liman kenti Karaçi'de 15, Peşaver'de ise 5 kişi öldü.

Onlarca kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Bölgedeki BBC muhabirleri yaralılardan bazılarının durumunun kritik olduğunu söylüyor.

İslam karşıtı ‘Müslümanların Masumiyeti’ filmine karşı bugün birçok Müslüman ülkede Cuma namazı çıkışlarında gösteriler düzenlendi.

Gösterilerin en şiddetli geçtiği ülkelerden biri olan Pakistan’da hükümetin ilan ettiği ‘Peygamber Sevgisi Günü’ şiddetli çatışmalarla geçiyor.

Kuzeydeki Peşaver kentinde çatışmalarda en az bir kişinin öldüğü bildirilirken, ülkenin başka yerlerinden de çatışma haberleri geliyor.

Hükümet bugünü resmi tatil ilan etmişti.

İslam karşıtı amatör film Arapça altyazılarla video paylaşım sitesinde yayınlandığından beri Müslüman ülkelerde gerginlikler yaşanıyor. Dünyanın çeşitli yerlerinde protesto gösterilerinde çıkan çatışmalarda hayatını kaybedenler oldu.

Peşaver'de göstericiler iki sinema salonunu yağmaladı. Polisin göstericileri dağıtmak üzere açtığı ateş sonucu Pakistan televizyonunun şoförü hayatını kaybetti. Açılan ateş sonucu 7 kişinin yaralı olduğu da gelen haberler arasında.

Bu arada Rawalpindi, Lahore and Karaçi kentlerinde de polisle göstericiler arasında çatışmalar olduğu bildiriliyor.

Ülkedeki tüm büyük siyasi partiler ve dini örgütlerle, ticari gruplar ve ulaştırma kuruluşları bugün protesto gösterileri yapacaklarını açıklamıştı. Birçok kentte dükkan, pazar ve benzin istasyonları kapalı.
Pakistan’daki televizyonlar, ABD yönetimince hazırlanan ve Başkan Barack Obama’nın İslam karşıtı ‘Müslümanların Masumiyeti’ filmini eleştirdiği haber videolarından oluşan bir reklam yayınlıyor.

BC muhabiri Alim Makbul dün de şiddetli çatışmaların yaşandığı başkent İslamabad'da güvenlik güçlerinin göstericilerin kentin pek çok bölümüne girmelerini engellemeye çalıştığını, ancak göstericilerin kontrol noktalarını ateşe verdikten sonra, yaya ve motosikletlilerin polisin ablukasını delmeyi başardığını belirtiyor.

Muhabirimiz sabah saatlerinde polisin çıkabilecek olaylar için hazırlıklı olduğunu, 15 büyük kentte cep telefonu servislerini durdurduğunu bildirmişti.

Büyük kentlerde kapsamlı önlemler

Büyük gösterilerin gerçekleşmesi beklenen İslamabad, Karaçi ve Lahor kentlerinde güvenlik önlemleri en üst seviyeye yükseltilirken polisin yetersiz kalma ihtimaline karşı, hassas bölgelerde askeri birlikler bekletiliyor.

Başkent İslamabad'da ABD Büyükelçiliği ve yabancı ülke temsilciliklerinin çevresi ve diplomatik bölgeye çıkan tüm yollar konteyner ve bariyerlerle kapatılırken sabahın erken saatlerinden itibaren kentin üzerinde polis ve askeri helikopterler devriye uçuşuna başladı.

Bu arada, şiddet olaylarının yaşanmaması için büyük kentlerde benzin istasyonları, alışveriş merkezleri ve bankaların kapalı tutulacağı bildirildi.

ABD, gerekmedikçe Pakistan'a seyahat edilmemesini tavsiye etti.

Mısır'ın başkenti Kahire'de de güvenlik güçleri ABD Büyükelçiliği çevresinde devriye geziyor.

Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'da Fransız ve ABD büyükelçilikleri dışında protestolar planlanıyor.

‘Müslümanların Masumiyeti’ filmi yüzünden protestolar ABD temsilcilikleri ve kurumları üzerinde yoğunlaşırken, Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo'da yayımlanan Muhammed Peygamber karikatürleri, Batı karşıtı protestoları tırmandırdı.

Fransa bugün 20 kadar ülkedeki diplomatik temsilciliklerini ve diğer resmi kuruluşlarını kapattı.


Humus'ta yapılan Peygamber Efendimiz (SAV)'e yapılan hakaretler ; Basın özgürlüğü ile nitelendirilemez gösterilerinden bir kare.

Mısır'daki ABD Büyükelçiliği abluka altında
13/09/2012

[img]http://4.bp.blogspot.com/-e8aMUuTzD-U/UGD5h7v1_PI/AAAAAAAADAM/GTqyBFzpTYs/s320/Kahire'de+g%C3%B6steriler.jpg [/img]
Mısır'daki ABD Büyükelçiliği

Mısır'da Hz. Muhammed'e hakaret içeren filmi protesto etmek için ABD'nin Kahire Büyükelçiliği önünde yapılan gösteriler devam ediyor.

Mısır'da Hz. Muhammed'e hakaret içeren filmi protesto etmek için ABD'nin Kahire Büyükelçiliği önünde yapılan gösteriler devam ediyor. Büyükelçilik çevresinde geniş güvenlik önlemleri alınırken, gösterilere devam eden grupla polis arasında zaman zaman çatışma yaşanıyor. Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin danışmanı Muhammed Fuad Cadallah ve elçilik yakınındaki Ömer Mekram Camisi'nin imamı Mazhar Şahin'in, polisle göstericiler arasındaki çatışmaların durdurulması için bulundukları girişim başarısız oldu. Şahin ile Cadallah'ın arabuluculuk teklifinin göstericiler tarafından reddedildiği belirtildi.

Bu arada, Cumhurbaşkanı Mursi, Belçika ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, filmi sert ifadelerle kınadı. Bununla birlikte yabancı elçiliklerin hedef alınmasını mazur görmeyeceklerini vurgulayan Mursi, ''Mısır devleti, büyükelçilikler ve konsoloslukların korunmasından sorumludur. Mısır halkı da bu tür kanunsuz eylemlere girişmeyecektir'' dedi.

Mısır makamları, elçilik çevresinde son iki gündür devam eden olaylarda 70 kişinin yaralandığını açıklamıştı.

http://www.internethavadis.com/

Cimbomlar Peygamberlerine sahip çıktı: Helal olsun...
24.09.2012



GALATASARAY TARAFTARINDAN BÜYÜK PANKART :
" Ey Yüce Peygamber, Senin Hürmetine Yaratıldı Tüm Alemler ! Cezasız Kalmaz Elbet O Filmler, Karikatürler.."
haber1001
_________________
Bir varmış bir yokmuş...


En son Alemdar tarafından Sal Eyl 25, 2012 1:21 am tarihinde değiştirildi, toplam 13 kere değiştirildi
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Sal Eyl 18, 2012 12:01 am    Mesaj konusu: Diyarbakır'daki "Peygambere Sadakat Mitingi"ne yüz Alıntıyla Cevap Gönder

Mısır'da Müslüman Kardeşler ve Selefiler Mücahid Müslümanların "Gazını Aldı"
Ertuğrul Horasanlı
24.09.2912



Mısır'da Müslüman Kardeşler ve Selefiler Resulullah Efendimize yapılan ağır hakaretin cezasını vermek üzere Kahire'deki ABD Büyükelçiliğini yerle bir etmek için harekete geçtiklerinde önlerinde Elçiliği koruyan ABD deniz komandolarından önce Müslüman kardeşlerin Polisini ve askerini buldular...

Onlarla çatışırken, devreye Müslüman kardeşlerin ve Selefi Nur Partisi'nin ileri gelenleri devreuye girerek Mücahid Müslümanların "Gazını Aldı"lar; AB-D ve İsrail'e Paratoner oldular

YDH'nin haberine göre:

İslam'a hakaret içeren "Müslümanların Masumiyeti" filminin protesto edildiği Mısır'daki ABD elçiliği önündeki gösteriler, Müslüman Kardeşler ve Selefi Nur Partisi'nin üstün çabalarıyla büyümeden sona erdirildi.

Amerikalı yetkililer, elçilik önündeki gösterilere karşı tutumundan ötürü Müslüman Kardeşler liderlerini takdir ve tebrik etti.

Mısır'daki Müslüman Kardeşler cemaatine bağlı Özgürlük ve Adalet Partisi Başkanı Issam el-Iryan, Müslüman Kardeşler'in ABD elçiliği önündeki gösterilere karşı tutumundan ötürü ABD'nin övgüsünü aldıklarını övünerek açıkladı.

Mısır'da yayınlanan el-Masri el-Yevm Gazetesi'nin haberine göre Ehzer Konferans Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında el-Iryan "Kahire'deki ABD elçiliğine baskın girişimi ve elçilik önündeki çatışmalara karşı tutumumuzdan ötürü Amerikalı yetkililer bizi arayıp tebrik ve teşekkürlerini ilettiler" dedi.

el-Iryan, açıklamasının devamında "Bizim, Amerika'yla karşılıklı saygı üzerine ilişkilerimiz var. Amerika'yla olan ilişkilerimizin gerilmesini istemiyoruz." diye konuştu.

el-Iryan, yaptığı bir televizyon konuşmasında da, Amerika'nın Mısır'daki elçiliğini hedef alan saldırıyı ve Bingazi'de ABD büyükelçisinin öldürüldüğü saldırıyı kınadığını söylemişti. el-Iryan, "ABD elçisinin öldürülmesi, çirkin bir eylem ve dinen de haramdır" demeyi de ihmal etmemişti.

Öte yandan Müslüman Kardeşler Genel Sekreteri Mahmud Hüseyin ise hakaret filmiyle Amerikan hükümetinin bir alakasının olmadığını savunarak "Filmin arkasında Amerikan hükümetinin durduğunu sanmıyorum" dedi.

Kısaca ABD ve İsrail Mısır'da da AKP'sini ve Tayyib'ini bulmuş görünüyor.
Tunus'tan da benzer haberler geliyor...

Ah ah!

Tayyip ile Davutoğlu şu "zalim, gaddar, Baasçı, Nusayri Esad'ın defterini dürüverseydi...

AB_D empeeryalizmi için keyifler gıcır olacaktı amma...

Dur bakalım...

Nasıl oksa ona da bulurlar bir formül...

Şam Fatihi Tayyip veya Davutoğlu Emevî Camii'nin minberine oturur "en kısa zamanda"...

Sonra mı?

Sonrasını da...

Bu patron ve taşeronların da akıbetini de...

Ömrü olan görecek...

Akıllı olup da bu belâya bulaşmayanlar ise o günün en talihli insanları sayılacak...

Herkes onlara imrenecek...

Siz siz olun...

AB-D emperyalizminin çalıp taşeronlarının oynadığı bu kanlı oyundan elinizi ayağınızı, aklınızı ,fikrinizi, dilinizi ve özellikle kalbinizi koruyun...

Zira tövbe kapıları her an kapanabilir ve orta yerde dımdızlak kalıverirsiniz...

Biz söyleyeceğimizi söyledik...

Gerisi sizin seçiminiz...

Neyse halinmz...

Öyle olacak akibetimiz...

Vesselâm...

Diyarbakır'daki "Peygambere Sadakat Mitingi"ne yüzbinler katıldı...
23 Eylül 2012



Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından tertiplenen "Peygambere Sadakat Mitingi"ne peygamber sevdalısı yüzbinlerce Müslüman katıldı.









DİYARBAKIR - Hakaret filme tepki yağdırmak ve bütün dünyaya önemli mesajlar vererek peygambere sadakati tazelemek için Diyarbakır İstasyon Meydanı`na düzenlenen "Peygambere Sadakat Mitingi"ne katılım beklenenin üstünde oldu yüzbinlerce mümin Diyarbakır cadde ve sokaklarını hıncahınç doldurdu.

Bayrak ve dövizler taşıyarak ve tekbirler getirerek miting alanını dolduran Peygamber Sevdalıları, Amerika ve İsrail başta olmak üzere filme destek verenlerin aleyhine sloganlar attılar
Doğru Haber-Haber1001

Nasrallah: Bu Peygamberin Öyle Bir Ümmeti Vardır ki....
17.09.2012



Hizbullah lideri Seyyid Nasrallah, Hz. Peygamberimizin şahsiyetine yönelik ağır hakaret içeren filme karşı ümmeti ayağa kalkmaya çağırdı.


Hizbullah lideri Seyyid Hasan Nasrallah, yayınlanan filmde Resulüllah (s..a.v)’e yönelik hakaretin çok ileri boyutlarda olduğuna dikkat çekerek “bu çok ciddi ve kabul edilemez bir durum” dedi.

Pazar akşamı El Menar televizyonunda film üzerine bir konuşma yapan Seyyid Nasrullah, “Bugün karşılaştığımız durum çok ciddidir ve daha beteri de bu filmin hala internet sitelerinde yayınlanıyor olmasıdır. Bu durum, 1969 yılında Mescid-i Aksa’nın ateşe verilmesinden de daha ciddidir. Hz. Resulüllah’ın şahsiyetine yönelik bu hakaretler karşısında sessiz kalmak çok tehlikeli bir durumdur. Hz. Resulüllah’ın şahsiyetine yönelik hakaretlere musamaha gösterenler Mescid-i Aksa’yı yıkmak isteyen İsraillilere de yanlış bir mesaj göndermektedirler” dedi

Hz. Resulüllah’a karşı saldırı karşısında Müslümanların sorumluluklarını üslenmesi gerektiğini belirten Seyyid Nasrullah düşmanın İslam ümmetine karşı askeri, politik, fikri, kültürel veya ekonomik saldırıları karşısında iki yolun takip edilmesine dikkat çekti.

“Birinci yol, düşmanın amaçlarını bilip bunları başarısızlığa uğratıp amaçlarını gerçekleştirmesine fırsat vermemek. Düşman Müslümanlarla hristiyanlar arasında bir çatışmanın çıkmasını amaçladığı için böylesi bir çatışmadan kesinlikle kaçınmak. İsrail Müslümanların hristiyanları öldürmesini ve onların kiliselerini yakmasını görmek istiyor” diyen Seyyid Nasrullah, Müslümanların dünya çapında gösterdikleri tepkilerde hristiyanları değil de Amerika ve İsrail’i hedef almasının olumlu bir işaret olduğunu belirtti.

İslam dünyasından Amerikan yönetimine İslam’ın mukaddesatına karşı böylesi saldırıları önlemesi çağrısında bulunduğunu, ancak ABD yönetiminin bu yönde hiçbir şey yapmadığını belirten Seyyid Nasrullah, Müslümanların protesto gösterileri yaptıktan sonra geri evlerine dönmelerine dönmelerinin yeterli olmadığını söyledi.

“Bütün İslam Ümmeti olarak tarihi sorumluluklarımızı üslenmeliyiz. Bugün Hz. Resülüllah'ı savunmak İslam'ın bütün mukaddesatını savunmaktır. Hz. Resulüllah'ı savunmak Kudüs'ü, Mescid-i Aksa'yı savunmaktır. Hz. Resulüllah'ı savunmak bütün peygamberleri ve bütün kitapları savunmaktır” diyen Seyyid Nasrullah, acilen İslam Konferansı’nın toplanmasını istedi.

Seyyid Nasrullah “bu din sizin dininiz, merak ediyorum, niçin çoğunuz niçin güçlü bir tavır koymuyorsunuz. Arap yöneticilerimize şunu söyleyelim; bu sizin sorumluluğunuzdadır” diyerek Arap rejimlerinin tutumunu sert bir şekilde eleştirdi.

Lübnan hükümetine çağrıda bulunan Seyyid Nasrallah, Hz. Peygambere karşı sergilenen bu saldırganlık karşısında Lübnan hükümetinin harekete geçmesini isteyerek “Lübnan Arap Birliği içinde ve BM’nin bir üyesi. Açık protestolarımızla bu filmin yayınlanmasını durdurmalı, bu saldırganlığın arkasında olanları cezalandırmalıyız” dedi.

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman’a, Meclis Başkanı Nebih Berri’ye, Başbakan Necip Mikati’ye ve Lübnan’daki tüm siyasi gruplara çağrıda bulunan Seyyid Nasrullah, bu filme karşı küresel bir rol üslenmelerini, Irak hükümetinin de İslam İşbirliği Konferansı’nın bir zirve düzenlemesine ön ayak olmasını istedi.

Hizbullah lideri Seyyid Hasan Nasrullah, başta batı olmak üzere bütün dünya ülkelerine şu kesin uyarıyı yaptı:

“Dünya devletleri Arap ve İslam dünyasındaki çıkarları Arap ve İslam dünyasının mukaddesatına gösterecekleri saygıya bağlıdır.”

Konuşmasını bütün dünya Müslümanlarının dünyanın bütün şehirlerinde caddelere çıkarak büyük protesto gösterileri düzenlemeye çağırarak bütün Lübnanlıları önümüzdeki günlerde Hz. Resulüllah’ın hürmet ve şahsiyetini savunmak için Lübnan’ın her tarafında düzenlenecek olan protesto gösterilerine katılmalarını isteyerek "Lebbeyk Ya resulüllah" sözleriyle bitirdi.

“Bütün dünya bilsin ki, bu peygamberin onu terk etmeyen ve ona hakaret edilmesine asla sessiz kalmayan bir ümmeti vardır.”

http://www.velfecr.com/

Rusya'dan hakaret filmi için alkışlanacak karar
28 Eylül 2012

Rusya dünya müsllümanlarını ayağa kaldıran ve Hz. Muhammed'e hakaret içeren "Müslümanların Masumiyeti" adlı film için alkışlanacak bir karar aldı.

Çeçenistan Ulusal Politika, Basın ve Enformasyon Bakanı Murat Tagiyev tarafından yapılan açıklamada, başkent Grozni'deki Leninskiy bölge mahkemesi, Hz. Muhammed'e hakaret içeren "Müslümanların Masumiyeti" adlı filmi "aşırılıkçı" olarak nitelendirdi ve filmin yayımlanmasını yasakladı.
Rusya kanunlarına göre, herhangi bir bölge mahkemesinin "aşırılıkçı" tanımlamasıyla aldığı karar, tüm Rusya'da geçerli oluyor.
Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerinden Dağıstan, Çeçenistan ve Kabardey-Balkar'da iki gün önce "Youtube"a erişimin engellendiği açıklanmıştı. Söz konusu uygulamanın diğer bölge cumhuriyetlerini de kapsayacak şekilde, tüm Kuzey Kafkasya'da uygulamaya konulduğu açıklandı.
Moskova'da bölge mahkemesi 1 Ekim'de toplanıyor
Moskova'daki Tver Mahkemesi de savcılığın, söz konusu filmin aşırı içerik taşıdığı yönündeki talebini 1 Ekim'de görüşecek. Daha önce 17 Ekim olarak açıklanan duruşma tarihinin 1 Ekim'e çekilmesine, Rusya'daki Müslümanların ve din adamlarının artan tepkilerinin yol açtığı belirtiliyor.
Rusya İletişim Denetleme Dairesi ise Rusya'daki internet sağlayıcı kurumlara, mahkeme kararı beklemeden abonelerin bu filme erişiminin engellenmesi çağrısını yapmıştı.

haber7

Arap Baharı’nın ABD ile imtihanı (3)
İsa Eren
4-09-2012



YDH- Arap Baharı’nın ABD ile imtihanı başlıklı yazı dizisinin bu bölümünde İslami değerlere hakaret içeren “Müslümanların Masumiyeti” adlı film sonrasında Tunus’ta yaşanan gelişmeler ve Nahda Partisi’nin tutumu ele alınıyor.



YDH- Arap Baharı’nın ABD ile imtihanı başlıklı yazı dizisinin bu bölümünde İslami değerlere hakaret içeren “Müslümanların Masumiyeti” adlı film sonrasında Tunus’ta yaşanan gelişmeler ve Nahda Partisi’nin tutumu ele alınıyor.

TUNUS

Arap Baharı'nın başladığı Tunus'taki hakaret filmi protesto gösterileri, yeni hükümetle ABD arasındaki ilişkilerin düzeyini net bir şekilde düzeyini gözler önüne serdi.

Tunus'ta ilk gösteri, 12 Eylül’de düzenlendi. Yaklaşık 200 kişinin katıldığı ABD elçiliği önündeki gösteride, göstericilerle polis arasında çatışma çıktı. ABD bayrağı yakan göstericiler, polise taşla saldırdı.[1] Göstericiler zaman zaman "Obama Obama hepimiz birer Usame'yiz" şeklinde slogan attı.

14 Eylül’de düzenlenen gösterilerde ABD elçiliğinin duvarlarına tırmanan Tunuslular, elçiliğin camlarını kırarken elçiliği de ateşe verdiler.[2] Güvenlik güçleri ise göstericilerin dağılması için havaya uyarı ateşi açtı.[3] Kısa bir süre sonra da ABD elçiliği yakınındaki Amerikan okulu ateşe verildi.[4]

Bingazi'deki ABD konsolosluğuna saldırı

Bingazi'deki ABD elçiliğini hedef alan saldırıyı terör saldırısı olarak niteleyen Tunus Cumhurbaşkanı Munsif Merzuki, ABD Başkanı Obama'yla gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde taziyelerini sundu.[5] Tunus Başbakanı Hammadi Cibali, Bingazi'deki saldırıyı "terör saldırısı" olarak nitelerken, saldırıyı sert bir dille kınadığını açıkladı.[6]

Tunus Dışişleri Bakanlığı da Bingazi'deki saldırıyı terör saldırısı olarak niteledi. Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada "Bingazi'deki ABD elçiliğinin hedef alındığı terör saldırısından ötürü ABD hükümetiyle dayanışma içerisindeyiz" denildi.[7] Clinton'la telefon görüşmesi gerçekleştiren Dışişleri Bakanı Refik Abdusselam, Bingazi'de öldürülen büyükelçi ve üç elçilik çalışanı için Tunus'un taziyelerini sundu.[8]

Tunus'taki ABD elçiliğine saldırı

Libya'daki gösteriler, diğer İslam ülkelerinde olduğu gibi Tunus'taki gösterileri de tetikledi. Tunus'taki gösteriler, diğer İslam ülkelerinde olduğu gibi “cihadi-selefi” gruplar tarafından organize edildi.

Tunus'taki Nahda Hareketi her ne kadar filme sivil tepki gösterilebileceği yönünde açıklamalar yapmış olmakla birlikte mensuplarından ABD elçilikleri önünde düzenlenen gösterilere katılmamaları çağrısında bulundu.[9]

14 Eylül'de ABD elçiliği önünde toplanan çoğunluğu “cihadi selefi” gruplardan oluşan Tunuslular, güvenlik güçlerinin sert müdahalesiyle karşılaştı.[10] "Cihadi-Selefi” gruplar, hakaret filminden ötürü 14 Eylül’de ABD elçiliğinde protesto gösterisi düzenledi. Göstericilerin elçiliğe girme teşebbüsüne polisin sert yanıt vermesi üzerine çıkan çatışmada 4 kişi öldü, 49 gösterici ve 91 polis yaralandı.[11]

Göstericiler, ABD elçiliğiyle eş zamanlı olarak elçilik yakınındaki Amerikan okuluna da saldırdı. Tunus ordusuna ait helikopterler ise göstericilerin bölgeden uzaklaşması için uyarı ateşi açtı.[12] Güvenlik güçleri, daha fazla göstericinin elçiliğe ulaşmasını engellemek için yollara barikatlar kurdu.[13]

Saldırı sonrasında Amerika, Tunus'taki elçilik binasında, zorunlu çalışanların dışında kalanları çıkartma kararı aldı, Tunus'ta yaşayan vatandaşlarından ise dikkatli olmalarını ve Tunus'u terk etmelerini istedi.[14]

Tunus Başbakanı Hammad el-Cibali ise yurt dışı programını yarıda keserek ülkesine döndü.[15] 4 göstericinin ölmesinden sonra Tunus İçişleri Bakanı Ali Larayed, muhalif milletvekilleri tarafından istifaya davet edildi. Larayed ise istifasının ülke yararına olmayacağını ileri sürerek istifa etmeyeceğini söyledi.[16] İçişleri Bakanı Larayed, saldırıya karışanların yakalanarak mahkemede yargılanacaklarını açıkladı.[17]

Tunus'taki ABD elçiliğine saldırıya resmi yetkililerin tepkisi

Nahda Hareketi'nin de içinde bulunduğu Tunus'taki Üçlü İttifak, 14 Eylül’de ABD elçiliğine düzenlen saldırıyı "terör saldırısı" olarak nitelerken, Tunus'un "uluslararası terör"ün merkezine haline gelmesine müsaade edilmeyeceğini ilan etti.[18]

Tunus Cumhurbaşkanlığı, provokasyon tuzağına düşülmemesi ve sivil gösterilerin dışına çıkılmaması çağrısında bulundu.[19] Tunus Cumhurbaşkanı Munsif Marzuki, yaptığı televizyon konuşmasında, bazı grupların kırmızıçizgileri aştığını, ABD elçiliği önünde yaşanan olayın kesinlikle kabul edilemez olduğunu belirtti. Marzuki, selefi gruplara işaretle ülkedeki bazı grupların sadece Tunusluların haklarını ve hürriyetleri değil, Tunus'un uluslararası ilişkilerini, dışarıdaki imajını ve çıkarlarını da tehdit ettiğini söyledi.[20]

Tunus hükümeti, Amerikan elçiliğindeki bazı eşyaların tahrip edilmesini ve ABD bayrağının indirilmesini "düşmanca" bir saldırı olarak niteledi.[21]

Tunus Dışişleri Bakanı Refik Abdusselam, ABD elçiliğine düzenlenen saldırıyı kınayan Tunuslu yetkililer arasında yer aldı.[22] Abdusselam, saldırıda bir gün sonra ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'u telefonlara arayarak, ABD elçiliği ve ABD okuluna düzenlenen saldırıyı kınadığını söyledi. Abdusselam, Tunus güvenlik güçlerinin "sorumsuzca" davranışın önüne geçtiğini belirtti.[23]

Saldırının köklü Tunus kültürüyle bir alakasının olmadığının savunan Dışişleri Bakanlığı, saldırı sonrasında yaptığı açıklamasında "ABD ve Tunus arasındaki dostluk ve işbirliğinin ABD elçiliği önünde yaşananlardan ötürü etkilenmeyeceğine inancımız sonsuzdur" dedi.[24]

Tunus İçişleri Bakanlığı, 29 Eylül’de yaptığı resmi açıklamayla, ABD elçiliğine düzenlenen saldırının tekrarlanmaması için ülke genelinde 21 Eylül’de herhangi bir protesto gösterisinin düzenlenmesinin yasak olduğunu açıkladı. Açıklamada, olağanüstü hal yasasına uygun olarak alınan karar, vatandaşların selameti ve ülke güvenliğinin hedeflendiği belirtildi.[25]

Kurucu Meclis ise hakaret filminin yayınının engellenmesini isterken Tunuslulardan protesto gösterilerini sivil olarak sürdürmelerini istedi.[26]

Elçilik saldırısı ve Nahda Hareketi'nin cihadi selefiliğe bakışı

Nahda, Hz. Peygamber'e hakaret filmine, Müslümanların sivil yollarla protesto etme haklarının olduğunu açıkladı.[27] Bununla birlikte Nahda Hareketi, yaptığı resmi açıklamalarla, ABD elçiliğini hedef alan saldırıyı güçlü bir şekilde kınadığını, saldıranları "yoldan çıkmış şüpheli kişiler" olarak niteledi.[28]

Hz. Muhammed için düzenlenen sivil gösterilerin, şüpheli kişiler tarafından istismar edildiğini savunan Nahda, elçiliğe saldıran bu şüpheli kişilerin ve arkasındaki odakların ortaya çıkartılmasını istedi. Mısırlı gençlerin kışkırtmalara kapılmamasını isteyen Nahda Hareketi, şüpheli kişilerin Tunus devrimini gidişatından saptırma planlarına karşı da uyanık olmalarını istedi.

Nahda, Fransa'da Hz. Muhammed'e hakaret içerikli fotoğrafla ilgili olarak ise şu açıklamada bulunmuştu: “Resule (s.a.s) yönelik bu yeni saldırıyı kınıyoruz. Müslümanların bu tür saldırıları sivil bir şekilde protesto etme hakkı vardır. Bazı şüpheli odaklar, Arap Baharı'nı ekseninden saptırarak, batıyla çatışmaya sevk etmektedir. Bu tür tuzaklara karşı duyarlı olunmalıdır."[29]

Gannuşi ve cihadi selefilik

Tunus'taki Nahda Hareketi Lideri Raşid Gannuşi, "cihadi-selefilerin" Tunus için tehlike oluşturduğunu söyledi. Tunus'taki Nahda Hareketi Lideri Raşid Gannuşi, hakaret filmine tepki olarak 14 Eylül’de Tunus'taki ABD elçiliğine saldıran "Cihadi-Selefi gruplar" üzerindeki güvenlik baskısının artırılmasını istedi.

Tunus'un devrik Cumhurbaşkanı Zeynelabidin Bin Ali'nin ülkeyi terk etmesinden sonra kendilerini iyice hissettiren "Cihadi-Selefi gruplara" karşı sert güvenlik tedbirlerinin alınmasını isteyen Gannuşi "Onlar, sadece Nahda Hareketi için tehlike oluşturmuyor. Aynı zamanda ülkedeki genel hürriyetler ve ülke güvenliği için de tehlike oluşturmaktadır. Bundan ötürü bu kişilere karşı hukuki yolla mücadele edilmelidir" dedi.

Tunus güvenlik güçleri, olayların arkasında durduğu iddia edilen Tunus'taki “cihadi selefi” grupların lideri olan Ebu Ayad'ı tutuklamak için harekete geçti. 15 Eylül'de Ebu Ayad'ın evine baskın düzenleyen emniyet güçleri, Ebu Ayad'ı evde bulamadı.[30]

Güvenlik güçleri, gösteride öldürülen selefi bir genç için 17 Eylül'de cenaze namazının kılındığı el-Fetih Camii'ni kuşatma altına aldı.[31] Camide bulunan Ebu İyad'ı tutuklamak isteyen polisin yine başarısız olduğu bildirildi.[32] İçişleri Bakanlığı, ABD elçiliğini hedef alan saldırıyı organize etmekten Ebu Ayad'ı sorumlu tutarken, Ebu Ayad saldırıdan sorumlu olduğu iddialarını yalanladı.[33]

Gannuşi "Cuma günü kanunları ihlal edenler, Tunus'un imajını, çıkarlarını ve kanunlarını tehdit etmek istediler. Bundan ötürü devlet onlara karşı mücadele etti, öldürdü ve tutukladı. Devrimin muhafızları, sızma noktalarını kapatmak için ABD elçiliğine düzenlenen saldırıdan ibret almalıdır" dedi.

Güvenlik güçlerinin bir hafta önce ABD elçiliği önünde yaşanan olaylardan ibret aldığını belirten Gannuşi, "Polis, yaşananlardan ders aldı. Bu olayın tekrarlanacağını sanmıyorum" dedi.[34]

Nahda Hareketi'nin lideri Gannuşi, Fransız televizyonu Eye'ye yaptığı açıklamasında da ABD elçiliğine düzenlenen saldırıyı kınamış, saldırının İslam'a uygun olmadığını söylemişti.[35]

Sonuç

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'un da ifade ettiği gibi 11 Eylül'de başlayan ve hafta boyunca devam eden elçilik eylemleri, Amerika için "zor" bir süreçti.[36] İşte bu zor süreçte Arap Baharı'nın yeni liderleri, Amerika'nın kara gün dostu olarak, Amerika'nın bu krizi kolay bir şekilde aşmasına yardımcı oldular.

Arap Baharı liderleri, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'un da bir konuşmasında sarf ettiği "Bu filmin bizimle bir alakası yok"[37] sözünü esas alarak "Filmin, Amerikan hükümetiyle bir alakasının olmadığını" savundular, böylece kitlelerin Amerika'ya olan öfkesinin yatışmasında önemli rol oynadılar.

Arap Baharı liderlerinin "Müslümanların Masumiyeti" filmine verdikleri tepki, Amerikalı yetkililerin de yaptığı şekliyle "filmi kınamanın" ötesine geçmedi. Muhalefette oldukları dönemlerde yaşanan bu tür krizlere meydanlardan yanıt veren Nahda ve Müslüman Kardeşler gibi İslamcı hareketler, iktidara geldiklerinden sonra ise Amerikalı büyükelçilerin "biz de kınıyoruz" gibi açıklamalarının ötesine geçemediler.[38]

Amerika Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Victoria Nuland'ın "iğrenç ve kabul edilemez bir film"[39] olarak nitelediği, İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yigal Palmor'un dahi kınadığı[40] bir filme karşı Arap Baharı liderlerinin, özellikle de Müslüman Kardeşler ve Nahda gibi İslam coğrafyasında nüfuz sahibi İslami hareketlerin sadece kınama açıklamasıyla yetindiği gözlemlendi.

Arap liderlerin ve Müslümanların, Hz. Muhammed'e yönelik hakaret filmine tepkilerinin sadece kınama derecesinde kalması, Ürdün'deki İslami Amel Cephesi tarafından tepkiyle karşılandı.

Buna ilave olarak Arap Baharı liderlerinin, ABD elçiliklerini hedef alan saldırılara olan tepkisi, filme olan tepkiden daha sert oldu. Arap Baharı liderleri, ülkelerindeki ABD elçiliklerine düzenlenen saldırıdan ötürü Amerika Başkanı Barack Obama'dan özür dilerken, Başkan Obama da saldırıya karşı tutumlarından ötürü Arap Baharı liderlerine teşekkürlerini sundu.

Hz. Muhammed'e hakaret içeren "Müslümanların Masumiyeti" filminin protesto edildiği Mısır'daki ABD elçiliği önündeki gösteriler, Müslüman Kardeşler ve Selefi Nur Partisi'nin girişimiyle büyümeden sona erdirildi. Tunus'taki Nahda, Mısır'daki Müslüman Kardeşler Hareketi, ABD elçiliğine saldıranların şüpheli şahıslar olduğunu iddia ederek, halkın gösterilere katılmasını engellediler.

Tunus, Mısır, Libya ve Yemen gibi darbeci generallerin devrildiği yerine yeni liderlerin getirildiği ülkelerde, Amerika karşıtı bir tutumunun olmadığı gibi Amerika'yla ilişkileri iyi tutmak için çalıştıkları gözlemlendi. Örneğin Tunus'taki Arap Baharı'nın dış politikada ve özellikle de Amerika'yla ilişkilerinde, eski rejimi aratmadığını gösterdi.

Arap Baharı'nda devlet adamlarına verdiği ölüm fetvalarıyla dikkatleri üzerine çeken Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf el-Kardavi de elçilikleri hedef alan saldırılara tepki gösterenler arasında yer aldı.

Kardavi "Hz. Muhammed'e karşı vefamızı, onun sireti ve mesajını dünyaya anlatarak gösterebiliriz, elçilikleri taşlayarak değil. İslam dininin öğretileri arasında şiddetle yanıt vermek yoktur. O zaman güçlü ve örnek oluruz. Elçiyi öldürerek, elçilikleri ateşe vererek peygamberimize karşı vefalı olmuş olmayız" dedi.[41]

İslam'a hakaret içeren filmle ilgili olarak Batıılı yönetimler üzerinde baskı oluşturacak hiçbir uluslar arası girişim başlatmayan ve olayı sadece kınamakla yetinen Arap Baharı liderlerinin ABD'ye olan sadakati test edilmiş oldu. Baharın liderleri ABD'den tam not aldı.

[1] http://ara.reuters.com/article/topNews/idARACAE88B0GQ20120912

[2] http://ara.reuters.com/article/topNews/idARACAE88D0B720120914

[3] http://ara.reuters.com/article/topNews/idARACAE88D0C420120914

[4] http://ara.reuters.com/article/topNews/idARACAE88D0D920120914

[5] http://www.tap.info.tn/ar/ar/2011-05-12-16-34-29/300-2010-12-17-16-30-30/35525---------q--q--qq-q--q-.html

[6] http://www.tap.info.tn/ar/ar/2011-05-12-16-34-29/300-2010-12-17-16-30-30/35599--------q-q-----.html

[7] http://www.tap.info.tn/ar/ar/2011-05-12-16-34-29/300-2010-12-17-16-30-30/35532----q-q--------.html

[8] http://www.tap.info.tn/ar/ar/2011-05-12-16-34-29/300-2010-12-17-16-30-30/35901-2012-09-16-16-20-06.html

[9] http://www.alintiqad.com/essaydetails.php?eid=65960&cid=76

[10] http://www.youtube.com/watch?v=hWkK_u3nA0I, http://www.youtube.com/watch?v=vg6lncQnGKw&feature=related

[11] http://ara.reuters.com/article/topNews/idARACAE88E04Z20120915, http://www.tap.info.tn/ar/ar/2011-05-12-16-34-29/300-2010-12-17-16-30-30/35813--4-.html

[12] http://www.tap.info.tn/ar/ar/2011-05-12-16-34-29/300-2010-12-17-16-30-30/35768-2012-09-14-15-41-18.html

[13] http://www.tap.info.tn/ar/ar/2011-05-12-16-34-29/300-2010-12-17-16-30-30/35764-2012-09-14-15-13-43.html

[14] http://www.aljazeera.net/news/pages/badad504-60aa-4053-9d7f-3501164e1680, http://ara.reuters.com/article/topNews/idARACAE88E0AT20120915, http://www.tap.info.tn/ar/ar/2011-05-12-16-34-29/300-2010-12-17-16-30-30/35882-2012-09-16-11-50-24.html

[15] http://www.tap.info.tn/ar/ar/2011-05-12-16-34-29/300-2010-12-17-16-30-30/35788--50-.html

[16] http://www.aljazeera.net/news/pages/44e67f86-a855-4fcc-a4b2-3c2d98409783, hhttp://www.tap.info.tn/ar/ar/2011-05-12-16-34-29/300-2010-12-17-16-30-30/36182--q-q-.html, http://www.elaph.com/Web/news/2012/9/762860.html?entry=arab

[17] http://www.tap.info.tn/ar/ar/2011-05-12-16-34-29/300-2010-12-17-16-30-30/36160--q-q-.html

[18] http://www.aljazeera.net/news/pages/c1c5965c-7f0b-41e9-84a8-fb08e2c496a2

[19] http://www.tap.info.tn/ar/ar/2011-05-12-16-34-29/300-2010-12-17-16-30-30/36213--q-q-.html

[20] http://www.tap.info.tn/ar/ar/2011-05-12-16-34-29/300-2010-12-17-16-30-30/35785-q-----q--q----q-q-q--.html, http://www.tap.info.tn/ar/ar/2011-05-12-16-34-29/300-2010-12-17-16-30-30/35788--50-.html

[21] http://www.tap.info.tn/ar/ar/2011-05-12-16-34-29/300-2010-12-17-16-30-30/35751-2012-09-14-17-17-56.html

[22] http://www.tap.info.tn/ar/ar/2011-05-12-16-34-29/300-2010-12-17-16-30-30/36043-2012-09-18-14-24-28.html

[23] http://www.tap.info.tn/ar/ar/2011-05-12-16-34-29/300-2010-12-17-16-30-30/35901-2012-09-16-16-20-06.html

[24 ]http://www.tap.info.tn/ar/ar/2011-05-12-16-34-29/300-2010-12-17-16-30-30/35803--q-q-.html

[25] http://www.tap.info.tn/ar/ar/component/content/article/44/36252.html, http://www.aljazeera.net/news/pages/aebca05b-0bea-4840-807f-c7dd7fe58ec7, http://www.elaph.com/Web/news/2012/9/763049.html?entry=arab, http://arabic.upi.com/News/2012/09/20/UPI-53171348160504/

[26] http://www.tap.info.tn/ar/ar/2011-05-12-16-34-29/300-2010-12-17-16-30-30/35676-2012-09-13-19-19-46.html

[27] http://www1.youm7.com/News.asp?NewsID=791138&SecID=88&IssueID=159

[28] http://www.ennahdha.tn

[29] http://www.ennahdha.tn

[30] http://www.tunisiealwasat.com/article-3735#.UF8UrI3N-1s

[31] http://ara.reuters.com/article/topNews/idARACAE88G08J20120917

[32] http://ara.reuters.com/article/topNews/idARACAE88G0A920120917

[33] http://www.aljazeera.net/news/pages/6ecd5236-6f35-4164-bba0-c11775d55528, http://www.tap.info.tn/ar/ar/2011-05-12-16-34-29/300-2010-12-17-16-30-30/35788--50-.html

[34] http://aljazeera.net/news/pages/7d6b79ae-5040-43b6-979a-119800ea6f91

[35] http://www.elaph.com/Web/news/2012/9/762386.html?entry=arab

[36] http://ara.reuters.com/article/topNews/idARACAE88E00G20120915

[37] http://ara.reuters.com/article/topNews/idARACAE88E00G20120915

[38] http://www1.youm7.com/News.asp?NewsID=785982

[39] http://www.masrawy.com/news/egypt/politics/2012/september/13/5350093.aspx

[40] http://www1.youm7.com/News.asp?NewsID=783903

[41] http://www.masrawy.com/news/Egypt/Politics/2012/September/15/5353905.aspx

Kaynak: http://www.ydh.com.tr/HD10748_arap-baharinin-abd-ile-imtihani-3.html
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İSLÂM DÜNYAS! Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com