EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

1399'da Samsun'da (Canik'de) yılanların savaşı
...

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> OSMANLI TARİHİ
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Prş Mar 03, 2011 5:54 pm    Mesaj konusu: 1399'da Samsun'da (Canik'de) yılanların savaşı
... Alıntıyla Cevap Gönder

1399'da Samsun'da (Canik'de) yılanların savaşı
...
2.3.11
Selçuk Salih Caydi

Geçenlerde elime 1947 yılından kalma, Gotik harflerle basılmış eski bir kitap geçti. Kitap, Hans Schiltberger adında 16 yaşındaki Bavyeralı bir çocuğun, 1394'de Niğbolu savaşında başlayıp 1427'de Bavyera'da sona eren uzun serüvenini anlatıyor. Hans Schiltberger memleketine döndükten sonra, -yaşadıklarının çokluğu ve yoğunluğuyla kıyaslandığında- oldukça ince (136 sayfalık) bir anı kitabı yazmış. Kitap daha sonra Rose Grässel adındaki bir hanım tarafından Hamburg'da yayımlanmış.

Kitap, benzeri seyyah kitaplarından farklı olarak, birçok konuyu içerden, yani Sultan Yıldırım Bayezid'in sarayından ve mahiyetinden bakarak anlatıyor.

1394'de Macar Kralı Siegmund, bütün Hristiyan dünyasını Türk saldırısına karşı yardıma çağırıyor. Yardıma gidenlerden Bavyeralı bir şovalyenin uşağı olarak kahramanımız da Türklere karşı savaşa katılıyor. Niğbolu'daki savaşı, kaybediyorlar ve Sultan askerlerine, Türkler çok kayıp verdiklerinden esirleri öldürmeleri emri veriyor. 10 bin kişi öldürülüyor. Sıra tam kahramanımıza gelince, şehzadeleren biri kahramanımızın öldürülmesini önlüyor (Eski Türk töresine göre 20 yaşından küçükler savaşta öldürülmez). Onu diğer esirlerle Bursa sarayına gönderiyorlar, orada bir tür haberci oluyor.

Hans Schiltberger'den öğrendiğimiz çok şey var ama benim en dikkatimi çeken, o dönemde İstanbul'un adı. Rumlar "İstimboli", Türkler "Stambul" diyorlar -bugünkü gibi yani. Gene aynı şekilde, Beyoğlu'nun adı Rumların ve Türklerin ağzında ('Pera' değil) 'Galata'.
 Ve 'Skutari'de (Üsküdar'da) bir Türk üssü var, İstanbul'un tam karşısında!..

Hans Schiltberger'in anlattığına göre, Sultan Yıldırım Bayezid, Canik beylerine karşı 80 bin kişilik bir orduyla yürüyüp Samsun'u alıyor, Samsun Beyi 'Cuveid' kaçıyor, Sultan şehri işgal ediyor. Niğbolu'nda yendiği Bulgar Kralı İvan Şişman'ın Müslüman olan oğlu Alexander'a şehrin komutasını veriyor. Sultan bölgeden ayrıldıktan kısa (birkaç ay/gün?) sonra 1399'da, Samsun şehrinin hemen yanındaki Canik'de ilginç bir olay yaşanıyor.

Kitaptan aynen aktarıyoruz:

"Burada, aynı şehrin, Samsun'un yanında yaşanan bir mucizeyi anlatmalıyım. O zamanlar, ben Türk Sultanı'nın hizmetindeyken, şehrin yakınında o kadar çok yılan belirdi ki, oradaki düzlüğün bir mil çapındaki bölümünü kapladılar. Yılanların bir kısmı denizden çıktı, diğer bir kısmı büyük ormandan geldi, çünkü Samsun'a ait olan Canik bölgesi çok ormanlık bir yer. Dokuz gün boyunca yılanlar, toplanma yerlerine doğru geldiler. İnsanlara ve hayvanlara birşey yapmadıkları halde, sayısız yılandan korkup şehirde kimse dışarı çıkamadı. Oranın efendisi, yılanlara zarar verilmemesi emri verdi. Bunun, Yüce Tanrı'nın gözlerimizin önüne serdiği bir mucizesi olduğunu söyledi. Onuncu gün yılanlar birbirine girip savaşmaya başladılar. Şehrin Efendisi, şehrin kapılarını açtırıp, kalabalık yılan izdihamını görmek için, güvendiği birkaç adamıyla dışarı çıktı ve gördü ki, su engerekleri kara engereklerinin karşısında geri çekilmek zorunda kalmaktadırlar. Şehrin Efendisi, ertesi günün sabahı yeniden dışarı çıkıp yılanların haala meydanda olup olmadıklarına baktı. Sadece ölü yılanlar gördü ve onların toplanıp sayılmalarını emretti; 8000 taneydiler. Bir mezar kazılmasını, yılanların içine atılmasını ve üzerinin toprakla kapatılmasını emretti. Sonra, o zamanlar Türkiye'nin hükümdarı olan Bayezid'e bir elçi gönderdi, mucizeyi ona bildirdi. Şehri ve Canik hükümdarlığını daha kısa bir süre önce fethetmiş olan Sultan, bunu uğurlu bir işaret saydı. Su yılanlarının yenilgisini kendine göre şöyle yorumladı ki, o karaların güçlü hükümdarıdır, ama Tanrı'nın yardımıyla denizlerin de hükümdarı olmalıdır." 

(Galiba yanlış yorum!)

Karaların Bayezid'den daha güçlü bir hükümdarı vardı ve adı Timur idi (Bu ad kitapta da aynen böyle geçiyor). 
Bayezid, heryeri denizlerle kaplı bir yerin hükümdarı, Timur ise kıta Asyası'nın tam ortasının -Çin'i bile tehdit eden- hükümdarıydı ve Samerkand'da oturuyordu...

Kahramanımız 1402'deki Ankara savaşını da anlatıyor ve bu kez esir olarak Timur'un ordusuyla Asya içlerine kadar gidiyor. (Timur'un ölümü ve gömülmesi ardından yaşanan garip olayları başka bir zaman aktarabiliriz!..) 
Timur, bölgenin yönetim merkezi Sinop'u, 1402'de İsfendiyar Bey'e verdi...

(Sinop 1461'de, Trabzon'a ilerleyen Fatih Sultan Mehmet tarafından kesin olarak Osmanlı imparatorluğuna bağlandı ve Beylik, yarı-bağımsızlığını kaybetti.)


(Mart 2010, Konstantiniye notları)
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> OSMANLI TARİHİ Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com