EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

"FAİZ HARAMDIR"

 
Bu forum kilitlendi: mesaj gönderemez, cevap yazamaz ya da başlıkları değiştiremezsiniz   Bu başlık kilitlendi: mesajları değiştiremez ya da cevap yazamazsınız    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> ŞERİAT
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Pzr Ağu 29, 2010 1:38 am    Mesaj konusu: "FAİZ HARAMDIR" Alıntıyla Cevap Gönder

Bakara sûresinin 275. âyeti:

[Faiz yiyenler mahşerde ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların, "Zaten alışveriş de faiz gibidir" demelerindendir. Oysa Allah, alışverişi helal, faizi haram kıldı. Kime Rabbinden bir öğüt gelir de, faizcilikten geri durursa, geçmişi kendisinedir, onun işi Allah'a aittir. Kim faizciliğe dönerse, işte onlar cehennemliktir, onlar orada temelli kalacaklardır]

"Helak eden yedi şeyden birisi faiz almaktır."
[Buhari]

"Yedi büyük günahtan biri faiz yemektir."
[Bezzar]

(Faiz alana da verene de lanet olsun!) [Müslim]

"Vücuduna dövme yapana, yaptırana, faiz alıp verene lanet olsun." [Buhari]

"Allahü teâlâ, dört kimseyi Cennete koymaz: Bunlar, devamlı içki içen, faiz alan, yetim malı yiyen ve ana-babasına asi olandır."
[Hakim]

"Faiz 73 kısımdır. En aşağısı, kişinin anası ile zina etmesi gibidir."
[Hakim]

"Bir dirhem faiz alıp vermek otuz zinadan günahtır."
[Taberani]

"Hep faiz yiyen sonunda fakirliğe düşer."
[İbni Mace]

"Kıyamet yaklaştıkça, faiz, zina, ve içki çoğalır."
[Taberani]

Faiz çok büyük günahtır. Ancak faizden bahseden çok kimse, faizin ne olduğunu bilmiyor. Sadece faizin bir iki çeşidini biliyor. Halbuki faiz çeşidi çoktur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

"Faiz yetmiş üç çeşittir."
[Hakim]

"Faiz, genel olarak veresiyede olur."
[Müslim]

"Bir zaman gelecek, insanlar, helali haramı düşünmeyecek, sadece paranın gelmesini düşüneceklerdir."
[R.Nasıhin]

Faizin haram olduğunu bildiren birçok hadis-i şeriflerden biri şöyle:

"Miraç gecesi, karınları ev gibi, içleri yılan dolu insanlar gördüm. Bunların kim olduğunu Cebrail aleyhisselama sordum. Faiz yiyenler olduğunu bildirdi."
[İbni Mace]

Faiz ile riba aynıdır. Faiz yedi büyük günahtan biridir. (Buhari)

İbrahim Kahveci: Faize karşıyız diye diye her yeri faiz yaptık
04/01/2018



Devleti küçülteceğiz diye diye devleti büyüttük,

Faize karşıyız diye diye her yeri faiz yaptık,

Hizmet edeceğiz diye diye vergileri artırdık,

Vatandaş yaşasın dedikçe kamu zamlarını yaptık.

Galiba biz bu yolları ve politikaları yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor. Hesap yöntemi değişimleri ile nereye kadar…

İbrahim Kahveci’nin yazısının tamamı için: http://www.karar.com/yazarlar/ibrahim-kahveci/sanal-gelire-gercek-vergi-5861

En kârlı 'iş' senin olmayan parayı satarak para kazanmak:Bankaların karı 2016'da 37.5 milyar liraya yükseldi
30 Ocak 2017



T24'ün haberine göre; Türk bankalarının toplam kârı 2015 yılında 26.1 milyar TL seviyesinden 2016 yılında 37.5 milyar TL'ye yükseldi

Türk bankalarının toplam kârı 2015 yılında 26.1 milyar TL seviyesinden 2016 yılında 37.5 milyar TL'ye yükseldi.

Bankaların takipteki kredi oranı 2016 yılında yüzde 3.23 olarak gerçekleşirken, sermaye yeterlilik oranıysa yüzde 16 oldu.

Bankaların toplam varlıkları 2015 yılında 2.36 trilyon TL düzeyinden, 2016 yılı sonu itibariyle 2.73 trilyon TL'ye yükseldi.
Haber 93

En kârlı 'iş' senin olmayan parayı satarak para kazanmak: Çalışan sayısı geriledi, bankaların 9 aylık net kârı 29 milyara çıktı
25 Ocak 2017



Türkiye’de faaliyet gösteren 52 bankanın üçüncü çeyrek itibarıyla toplam aktif büyüklüğü 2,5 trilyon TL’ye ulaşırken sektörün dokuz aylık kârı ise 29 milyar TL oldu.

KPMG Türkiye, 2017 Bankacılık Sektör Raporu’nu açıkladı. Bankacılıkta 2016 değerlendirmesine yer verilen rapora göre, Türkiye’de faaliyet gösteren 52 bankanın üçüncü çeyrek itibarıyla toplam aktif büyüklüğü 2,5 trilyon TL’ye ulaştı. Bunun yüzde 64’ünü oluşturan krediler aynı dönemde yüzde 8,4 artarak 1,6 trilyon TL’ye ulaştı. Toplam aktif içerisindeki yabancı para oranı yüzde 38,9 olurken sektörün geçtiğimiz yılın dokuz ayında 29 milyar TL kar elde etti.

KPMG Türkiye Finansal Hizmetler Sektörü Lideri Sinem Cantürk, KPMG Türkiye’nin gerçekleştirdiği Türk bankacılık sektörünün araştırıldığı rapor hakkında bilgi verdi.

Çalışan sayısı 211 bin 673'e geriledi

Türk bankacılık sektöründe 2016 yılı Eylül ayı itibariyle 34 adet mevduat, 13 adet kalkınma yatırım ve 5 adet katılım bankası olmak üzere 52 bankanın faaliyet gösterdiğini belirten Cantürk, “Türkiye’deki bankaların şube sayısı geçen seneye göre azalarak 11 bin 926 adet olurken, bankalarda toplam çalışan sayısı da geçen seneye göre düşüş göstererek 211 bin 673 kişi seviyesinde oldu.

Bankacılık sektörünün 2016 yılı üçüncü çeyreği itibariyle aktif büyüklüğü 2015 sonuna kıyasla yüzde 7,5 artış göstererek 2,5 trilyon TL oldu. Toplam aktifler arasında yüzde 64 ile en yüksek paya sahip olan krediler aynı dönemde yüzde 8,4 artarak 1,6 trilyon TL olurken, Merkez Bankası tarafından zorunlu karşılık oranlarında indirime gidilmesi sebebiyle aktifler içinde bulunun zorunlu karşılıklar da yüzde 4,2 azalarak 198 milyar TL oldu. Yükümlülükler tarafında ise yüzde 53 ile en yüksek paya sahip olan mevduatlar 2015 sonuna kıyasla yüzde 7,7 artarak 1,3 trilyon TL’ye yükseldi” dedi. KPMG’nin raporundan öne çıkan noktalar şöyle;

Bankaların 9 aylık net kârı 29 milyar TL

Toplam aktifler içerisindeki yabancı para oranı yüzde 38,9 olurken, toplam yükümlülükler içerisindeki yabancı para oranı yüzde 42,7 seviyesinde gerçekleşti. Bankacılık sektörü tarafından verilen kredilerin yaklaşık üçte biri yabancı para cinsinden olurken, mevduatlar içerisindeki yabancı para oranı yüzde 39 oldu. Küresel krizden sonraki yıllarda, Türk bankacılık sektöründe verilen kredilerin toplanan mevduattan fazla artması sebebiyle kredi mevduat oranı her geçen yıl yükseldi. 2010 yılında 0,85 olan kredi mevduat oranı, 2015 yılında 1,19’a, 2016 yılının Eylül ayında ise 1,2 seviyesine yükseldi.

Kamu bankalarının kârı yüzde 41 arttı

Bankacılık sektörünün kârlılık oranları incelendiğinde, 2016 yılında sektörün karlılık oranının arttığı görülüyor. 2016’nın ilk 9 aylık döneminde bankacılık sektörünün net dönem karı yüzde 54,7 artarak 29 milyar TL’ye yükseldi. Bu dönemde kârını oransal bazda en hızlı artıran bankalar yüzde 66 ile yerli özel bankalar olurken, yabancı bankaların kârı yüzde 60,5, kamu bankalarının kârı ise yüzde 41 artış gösterdi. Özkaynak kârlılığı açısından incelendiğinde ise geçtiğimiz sene yüzde 8,17 olan oranın bu sene ilk 9 aylık dönemde yüzde 11,03’e çıktığı görülüyor. Aktif kârlılık ise geçen sene yüzde 1,08 düzeyinde iken, bu sene bu oran yüzde 1,47’ye yükseldi.

Karlılık konusunda 2017 zorlu geçecek

Türk bankacılık sektöründe 2016 yılında artan karlılık oranları ve sermaye yeterlilik oranlarının yükselmesi artılar hanesine yazılırken, takibe dönüşüm oranları yükseldi. Sektörde son dönemde döviz kurlarında meydana gelen önemli artışlar sebebiyle firmaların bilançolarında meydana gelen bozulmalar takibe dönüşüm oranlarının yükselmesinde etkili rol oynadı. TL’nin değer kaybetmesi ile birlikte 2017 yılında da söz konusu oranda artış öngörülüyor.
Önümüzdeki dönemde faiz artışları olmasa bile, kredi mevduat oranının yüksek seyri ve ek kaynak yaratmada doğabilecek zorluklar kredi büyüme hızında yavaşlamaya sebep olabilir. Bu, karlılık konusunda 2016’ya göre daha zorlu bir yıl yaşanacağına işaret ediyor.

Fitch kararı bekleniyor

Türkiye’nin son dönemde risk priminin artmasıyla birlikte bankaların yurtdışından sağladığı sendikasyon kredilerinin maliyetleri yükseldi. Bunun sonucunda borç çevirme oranının da 2017 yılında özellikle Fitch’in olası not indirimiyle birlikte düşmesi bekleniyor. Bütün bunların yanında, 2017’nin ekonomik büyüme anlamında 2016’dan daha canlı bir yıl olacağı beklentisi, iç talepte ve turizmde 2016’ya göre daha yüksek rakamlar beklentisi, sektör için beklentileri olumlu yönde etkileyen faktörler.

2017’de içeride yeni negatif şoklar yaşanmazsa sektörün gücü ve ivmesinin, gelebilecek dış şokları karşılayabilecek ve büyüme performansını sürdürebilecek düzeyde olduğu söylenebilir.

Bankacılıkta M&A piyasası canlıydı

2016 yılı M&A piyasası açısından çok hareketliydi. Haziran ayında Finansbank A.Ş, Ortadoğu ve Afrika bölgesinin lider finansal kuruluşu olan Katar’ın en büyük bankası Qatar National Bank S.A.Q (QNB Group) tarafından satın alındı. Diğer taraftan, Temmuz ayında ise Körfez bölgesinin en önemli bankalarından ve Katar’ın ilk özel bankası olan, The Commercial Bank (P.S.Q.C.), Anadolu Grubu’nda bulunan yüzde 25’lik hisseyi de alarak, ABank’ın tüm hisselerinin sahibi oldu. Bunun yanı sıra, Mayıs ayında Bank of China’ya mevduat bankası kuruluş izni verildi.

BDDK tarafından çıkartılan sermaye yeterliliğinin ölçülmesine ve değerlendirmesine yönelik düzenlemeyle birlikte bankaların sermaye yeterlilik oranlarında yükseliş yaşandı.

1,6 trilyon TL’lik kredi verildi

Bankacılık sektörünün 2016 yılı üçüncü çeyreği itibariyle sağladığı 1,6 trilyon TL’lik kredinin yarısını (802 milyar TL) ticari ve kurumsal krediler oluşturuyor. Bunların dörtte birini KOBİ kredileri (405 milyar TL), kalan yüzde 25’lik kısmını ise tüketici kredileri ve kredi kartları (403 milyar TL) oluşturdu. Geçtiğimiz yılsonuna göre verilen krediler yüzde 8,4 artarken, ticari ve kurumsal krediler yüzde 12,8, KOBİ kredileri yüzde 4,1, tüketici kredileri ve kredi kartları yüzde 4,7 artış gösterdi.

KOBİ kredilerinin gelişimine bakıldığında, 2016 üçüncü çeyreği itibariyle en fazla kredi 164 milyar TL ile orta büyüklükteki işletmelere verilirken, bunu 135 milyar TL ile küçük işletmeler izledi.

Geçtiğimiz yılsonuna kıyasla en fazla artış oranı yüzde 7,1 ile mikro işletmelere verilen kredilerde görülürken, orta büyüklükteki işletmelere verilen krediler yüzde 4,5, küçük işletmelere verilen krediler ise yüzde 1,5 arttı. Mikro işletmelere 106 milyar TL kredi verildi.

161 milyar TL ihtiyaç kredisi

Bireysel kredilerin yapısı incelendiğinde, 2016 yılında sağlanan 403 milyar TL’lik kredinin yaklaşık yüzde 40’ını ihtiyaç kredileri, yüzde 38’ini konut kredileri, yüzde 20,5’ini bireysel kredi kartları, yüzde 1,5’ini ise taşıt kredileri oluşturdu. 2016’nın üçüncü çeyreği itibariyle 2015 sonuna kıyasla toplam bireysel krediler yüzde 4,7 artış gösterirken, konut kredileri yüzde 7,7, bireysel kredi kartları yüzde 3,8 ihtiyaç kredileri ise yüzde 2,6 artış kaydetti. Taşıt kredileri ise 6 milyar TL’lik seyrini korudu.

Takipteki krediler 2016 yılı üçüncü çeyreği itibariyle 2015 sonuna kıyasla yüzde 14,6 artarak 55 milyar TL oldu. Böylelikle, kredilerde takibe dönüşüm oranı yüzde 3,32’ye yükselerek 2010 yılındaki yüzde 3,66 seviyesinden sonraki en yüksek düzeyine ulaştı. Takibe dönüşüm oranı tüketici kredileri ve bireysel kredi kartları ile KOBİ kredilerinde yüzde 4,5 seviyelerinde seyrederken, ticari kredilerde ise bu oran yüzde 2 düzeyinde seyrediyor.
En çok takip oranı toptan ticaret, tekstil ve perakende sektörlerinde
Takibe dönüşüm oranlarına sektörel olarak bakıldığında, en yüksek oranın yüzde 4,46 ile toptan ticaret, yüzde 4,21 ile tekstil, yüzde 3,87 ile perakende ticaret ve yüzde 3,78 ile inşaat sektörlerinde olduğu görülüyor.
Tüketici kredilerindeki takip oranları incelendiğinde, Eylül 2016 itibariyle yüzde 4,5 seviyesinde olan takibe dönüşüm oranının, 2009 yılındaki yüzde 6 seviyesinden sonraki en yüksek düzeye ulaştığı görülüyor. Tüketici kredileri içerisinde takibe dönüşüm oranı en yüksek olan kalem yaklaşık yüzde 8,1 ile bireysel kredi kartları oldu. Bunu yüzde 6,2 ile ihtiyaç kredileri, yüzde 3,5 ile taşıt kredisi ve yüzde 0,4 ile konut kredisi takip etti.
Kaynak: Patronlar dünyası

Devlet de vatandaş da Bankalara çalışıyor: Bankalar faizden 10 yılda 882 milyar lira kazandı!
15 Ocak 2017



Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB), hazırladığı “Faiz raporu"nu açıkladı. Rapora göre; vatandaşların kullandıkları tüketici kredileri ve kredi kartları için Aralık 2007- Kasım 2016 arasındaki yaklaşık 9 yılda bankalara toplam 268,6 milyar lira faiz ödedi. Yeni Şafak'ın haberine göre, faiz son 15 yılda yüzde 35'lerden yüzde 10 seviyesine düşürülmesine rağmen bankalar, 2002-2016 döneminde tüketici kredileri, kredi kartları, taksitli ticari krediler ve reel sektöre kullandırdıkları diğer kredilerden dolayı toplam 882,2 milyar lira faiz geliri elde etti.

Rakamları değerlendiren TÜRMOB Genel Başkanı Cemal Yükselen, raporda faizin oluşturduğu tahribatın boyutları, tüm kesimlerin gerçekleştirdiği faiz ödemeleri ve yüksek faizden kurtulmaya yönelik çözüm önerilerinin yer aldığını aktardı. Yükselen; Türkiye'de yatırımın, üretimin, istihdamın ve ekonomik gelişmenin önündeki en önemli engellerden birinin faiz olduğunu, toplumun gelirini ve istihdamı artırmak için ekonominin büyütülmesi, büyüme için de yatırımların önünün açılması gerektiğini belirtti.

Hazine'yi de etkiliyor

Yükselen, merkezi yönetim bütçesinden 2003-2016 döneminde yapılan toplam faiz ödemesinin 707,2 milyar liraya ulaştığını, devletin bu dönemde iç ve dış borçlar için yılda ortalama 50 milyar liranın üzerinde faiz ödediğini ifade etti. Rapordaki rakamlara dikkat çeken Yükselen, “Son yıllarda hızla artan bireysel borçlanma dolayısıyla vatandaşlar gelirlerinin çok önemli bir bölümünü faiz olarak bankalara aktardı. Vatandaşlar, kullandıkları tüketici kredileri ve kredi kartları için sadece Aralık 2007- Kasım 2016 arasındaki yaklaşık 9 yılda bankalara toplam 268,6 milyar lira faiz ödedi" dedi.

Cemal Yükselen, hane halkları ve şirketler kesiminin borç ve faiz yükünün ağırlaştığı süreçte bankaların faiz gelirlerinin arttığını belirtti. Yükselen, şu bilgileri verdi: “Bankalar 2002-2016 döneminde kredilerden dolayı toplam 882,2 milyar lira faiz geliri elde ettiler.
Haber 93

Tahliye olan Haluk Levent, Türkiye'yi neden terk ediyor

25 Ağustos 2010 Haluk Levent, tam bir tefeci kurbanı. Yaptığı bir hatanın bedelini yıllardır ödeye ödeye bitiremedi! Cezaevine düştü, kimselere kendini anlatamadı.. Her defasında en büyük suçlu Haluk Levent'ti.. Yaşadıklarına isyan eden ünlü sanatçı Vatan gazetesinin sorularına içtenlikle yanıt verdi.

Tefecilere olan borçların yüzünden cezaevine girdin. Toplam borcun ne kadar?

2000 yılında tefecilerden borçlarımı ödemek için 1 milyon dolar aldım. Faizler kar topu gibi yuvarlandı. Biri tefeciden alıp diğerini, diğerinden alıp öbürünü kapatır hale geldim. 1 milyon dolar bir anda 9,5 milyon dolar oldu. Aslına bakarsanız bu işin bütün sorumluluğu bana aittir. Bu hatayı ben yaptım. Haluk Levent olarak bu camiaya borçla girmiştim. Banka borçlarından kurtulmak için tefecilere koştum.

1 milyon dolar nasıl 9,5 milyon dolar oldu?

O dönemlerde Türkiye'de iki tane devülasyon yaşandı, dolar fırladı 3 katına çıktı. 10 yılda 4,5 milyon dolar ödedim ve 5 milyon dolar borcum kaldı. Alacaklılara söyledim beni rahat bırakın size borcumu öderim dedim. Borçlu olduğum 30 kişi var. Bir ayda 7,8 konser verip 150-200 bin alacaktım ama adamlar hepsini bana ver diyor. Aslında 2 yılda 5 milyon dolar kazanacak adamım ama rahat vermiyorlar.

Tefeciler dava açarken seni ne şekilde suçluyorlar?

Biri diyorki benden ev satın aldı parasını ödemedi. Halbuki ne benim ne de ailemden birinin üstüme 20 yıldır tek bir ev bile yok. Kimisi de “Benden 200 bin dolarlık pimapen aldı ama parasını ödemiyor' diyor. O kadar pimapen'i ne yapacağım?. Bir tanesi de diyor ki "Antalya'da benden araba aldı, bindi gitti, parasını vermedi." Ya ben araba kullanamam ki, ehliyetim bile yok. Bu tefecilerin verdiği ifadeler arasında en ilginci ise şuydu: "Haluk Levent sanatçıdır, alemlere esrar içip akar, benden aldığı parayı da alemlere akıttı." Halbuki sigara bile içmem.

Kaç tefeciye borcun var?

30 tefeciye borcum var. Bunlar arasından en fazla 4 tanesi masumdur, geri kalanı değil. Bazılarının anası gitmiş danası kalmış ama hala da para istiyor. Tuhaf durumlar yaşıyorum. Mesala bir tanesi "evet sen benden 100 bin aldın ama ben o 100 binle bir yerden hisse senedi alacaktım şimdi o hisse senedi 600 bin oldu, bari bana 350 bin ver" diyor. Ben de sürekli vermişim. Ama ben de masum bir adam değilim. Tefecilere bulaşarak sevenlerime ihanet ettim, bencilce davrandım.

İlk ne zaman 'Bir batağın içindeyim ve kurtulmam zor' dedin?

3 yıl önce. Borçlarımla ilgili çok haber yapılınca yaşamak için Almanya'ya yerleştim ama haberlerin ardı arkası kesilmedi ve döndüm. Tefecilerden kendimi kurtarmak için market satın aldım. Ancak marketin Muratpaşa belediyesinde yıkım kararı varmış. Hem verdiğim 250 bin liramı kurtaramadım, hem de marketi satan adam dava açıp, mağdur rolü oynadı.

Artık ne yapmayı düşünüyorsun?

Haluk Levent olarak bu paraları ödeyecek güçte bir adamım. Fakat şimdi konserleri vermeye kalksam yine konser alanına polisler gelip beni gözaltına almak isteyecek, hacizler gelecek, yine sıkıntılar olacak. Ben bu ülkeden gitmek istiyorum. Sadece süren davalarım için gidip geleceğim.

Gerçekten mi?

Bu ülkede artık şarkı söylemek, konser vermek istemiyorum. Gerçekten gitmek istiyorum. Fakat firmamla anlaşmam olduğundan mecbur albüm yapacağım. Artık kararım kesin, yurtdışında konserler vereceğim. Bu ülkede yaşarken basının yanlış istihbaratının kurbanı oluyorum. Gitmemin diğer sebebi de artık bu ülkede yaşama güvencem kalmadı. Her konser sonrası haciz geliyor. Mesela Çanakkale'nin Çan ilçesinde şehit polis ailelerine yardım gecesinde sahne aldım. Bir baktım konser alanında çevik kuvvet var. 'Ne güzel beni korumaya gelmişler' diye düşünürken Ankara'da süren bir dava için imza atmam gerekiyormuş onun için beni alıp gözaltında tuttular.

Son olarak da Ataşehir'de gözaltına alındın?

Açılan davalar yüzünden Şişli savcılığına iki günde bir düzenli gidiyorum. Toplam 14 tane davam var bunlardan 7 tanesini kazandım. Konserde beni gözaltına almasınlar diye savcılığına gider benim hakkımda dava, bir şey var mı diye sorarım. O gün de gittim 'hiç birşey yok' dediler. Meğerse o gün GBT'ye akşam saat 5'de düşmüş. Polisler 20 kişiyle geliyorlar, alıp götürüyorlar. Bu ülkeden gitmezsen verdiğim her konser sonrası haciz gelmeye devam edecek.

Kaç haciz geldi bugüne kadar?

16 tane geldi. İki kez evime haciz geldi. Bunlar arasında beni en çok yaralayan kızım 6 aylıkken bebek mamalarının saklandığı buzdolabını aldıkları gün oldu. İçinde bebeğin mamalarını muhafaza ediyorduk, eşim o gün çok üzüldü, bunun da sorumlusu benim ama tefecinin dini imanı yok.

Tehditler aldın mı?

Defalarca kez ölüm tehdidi aldım. Araya mafyayı soktular ama mafya benmişim gibi basına öyle yansıdı. Şu tarihe kadar ödemezsen gereğini yaparız dediler. Ama ben pabuç bırakmadım ve “öldürürürseniz öldürün” dedim. Bu tefeciler arasında namuslu çıkanları da oldu. Hatta 2 tanesi cezaevindeyken bana destek çıktı. İhtiyaçlarımı gidermem için 3-5 bin lira yolladılar, zaten yolladıkları da benim param. Kısacası her zaman bu işin sorumlusu benim dedim, ve ben her zaman borçlu olduğumu ifade ettim. Ama hiçbir zaman para söz konusu olduğunda uzlaşmaya yanaşmadılar, dava üstüne dava açtılar. Bu yüzden güzel ülkemden gidiyorum, sadece mahkeme günü gelip gideceğim.
netgazete

Kredi borcunu ödemek için banka soymuş
06 EYLÜL 2010

İzmir'de banka soygununda yakalanan zanlının 10 bin TL borcu ödemek için bu işe giriştiği ortaya çıktı. Zanlının çaldığı paranın 8 bin liralık kısmını işsiz borçlarına ödediği anlaşıldı

İzmir polisinin Karşıyaka İlçesi'nde oyuncak tabancayla gerçekleştirilen soygunun zanlısı derin bir araştırmayla ortaya çıkarıldı.
Olaydan sonra banka şubesindeki güvenlik kamerası görüntülerini izleyen ve görgü tanıklarının ifadesini alan Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, zanlının bankadan çıktıktan sonra beyaz renkli plakasız bir otomobille kaçtığını tespit etti. Polis bu noktadan sonra adım adım şu araştırmaları yaptı:
- Aracın gittiği güzergahtaki MOBESE kameraları görüntüleri tek tek incelendi.
- Çiğli yönüne giden aracın 2008, 2009 veya 2010 model olabileceği belirlendi.
- Markası tespit edilen aracın İzmir'deki ana satış bayileri ile görüşüldü.
- Bu otomobilden son 3 yılda 200 adet satıldığı tespit edildi.
- Polis satın alan kişilerin adreslerini belirledi.
- Bankanın güvenlik kamerası görüntülerinde elinde bir çanta bulunan soyguncunun pazarlamacı, ilaç satış mümessili olma ihtimali değerlendirildi.
- Soyguncunun fotoğrafları, İzmir'deki tüm sivil ve resmi polis ekiplerine dağıtıldı.
- Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'nde araştırma yapan Güven Timleri, fotoğraftaki soyguncuya benzeyen bir kişinin civata firmasında pazarlamacı olarak çalıştığını belirledi.

40 yaşındaki D. P.evinde yakalandı. D.P'nin, bir süre işsiz kaldıktan sonra 6 ay önce pazarlamacı olarak çalıştığı firmada işe başladığı, işsiz kaldığı dönemde bankalardan çektiği kredi ve arkadaşlarından aldığı paralar sonucu yaklaşık 10 bin lira borçlandığı, borçlarını ödeyemeyince banka soygunu yapmaya karar verdiği öğrenildi.
Çalınan 15 bin TL'lik paranın 6 bin 800 TL'sinin bulunduğu, 8 bin 200 TL'lik kısmıyla zanlının borçlarını ödediği öğrenildi.Akşam

Ev borcu için intihar etti !
10 Eylül 2010
Gaziantep'te, ev almak için tefeciden borç para alan ancak bunu ödeyemeyince bunalıma giren 33 yaşındaki evli ve iki çocuk babasıMahmut Kılıçparlar, kendini iple tavana asarak intihar etti. haber1001

Borçlu İmam İntihar Etmek İstedi!
Şanlıurfa'da tefecilerden aldığı borcu ödeyemeyen emekli İmam Habip Kılıç, intihar girişiminde bulundu.

21 Ekim 2010
Abdulbasit KÖRÜK

Şanlıurfa'da tefecilerden aldığı borcu ödeyemeyen emekli İmam Habip Kılıç, intihar girişiminde bulundu.

İmam olarak görev yaptığı Eyüp Peygamber Camisi'nden 2004 yılında emekli olan Habip Kılıç (56), o tarihte emekli ikramiyesi olarak aldığı 16 bin TL ile oğlu Ramazan Kılıç'a iş yeri açtı. İşleri iyi gitmeyince tefecilerden para alan oğlunun tefecilerden faizle para aldığını öğrenince büyük şaşkınlık yaşayan emekli imam Kılıç, sattığı 3 daireyle 500 bin TL'lik borcun 400 bin TL'sini ödedi.

Borcun kalan 100 bin TL'lik kısmını ödeyemeyen Habip Kılıç, tefeciler tarafından tehdit edildiği gerekçesiyle sesini duyurmak için 5 Ekim 2010 günü balkonuna Türk bayrağının yanı sıra "Bu evde açlık grevi var" yazılı pankart astığı evinde açlık girmişti. Eve gelen polisleri tarafından ikna edildikten sonra ifadesi alınmak üzere merkeze götürülen emekli imam açlık grevine son vermişti.

Tefecilerden bir türlü kurtulamayan Habip Kılıç bugün de intihar'a kalkıştı. Osman Gazi Mahallesi 388. sokak üzerinde bulunan Ceylan Apartmanı'nın 3. katında kapısını kilitlediği evinin balkonuna çıkan emekli imam, elindeki tiner ve çakmakla kendisini yakacağını söyledi.

Yoldan geçen vatandaşların durumu bildirmesi üzerine olay yerine polis, sağlık görevlileri ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Elinde benzin şişesiyle balkonda dolaşan imam, korku dolu anlar yaşattı. Kapısı kilitli olduğu için eve giremeyen psikolog ve polisler, Kılıç'ı balkondan konuşarak ikna etmeye çalıştı, ancak başarılı olamadı. Bunun üzerine itfaiye ekiplerinin kilitli olan kapıyı kırmasıyla eve giren polisler, etkisiz hale getirerek elindeki tiner ve çakmağı aldığı Kılıç'ı, ifadesini almak üzere Polis Merkezi'ne götürdü. anadoluhaber

Adana'da cinayet: Hasan S.’nin kumar ve içki yüzünden tefecilerden borç para aldığı, kendisine ait evi de borçları yüzünden kaybettiği
10.03.2011

Adana’da 2 çocuk annesi 26 yaşındaki S.S., işsiz eşi 34 yaşındaki Hasan S. tarafından tabancayla öldürüldü.

Olay, bugün saat 07.30 sıralarında meydana geldi. Ekonomik sıkıntı nedeniyle sürekli tartıştıkları belirtilen 9 yıllık evli çift, sabah saatlerinde oğulları 8 yaşındaki M. ve kızları 5 yaşındaki D. evdeyken, yine tartışmaya başladı. Bu sırada Hasan S., ruhsatsız tabancasıyla eşi S.S.’ye kurşun yağdırdı. Sırtına ve başına toplam 7 kurşun isabet eden S.S. olay yerinde yaşamını yitirdi.

İşsiz olduğu belirtilen Hasan S.’nin kumar ve içki yüzünden tefecilerden borç para aldığı, kendisine ait evi de borçları yüzünden kaybettiği ve aynı evde kiracı olarak oturduğu belirtildi.
haberpan
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Bu forum kilitlendi: mesaj gönderemez, cevap yazamaz ya da başlıkları değiştiremezsiniz   Bu başlık kilitlendi: mesajları değiştiremez ya da cevap yazamazsınız    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> ŞERİAT Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com