Alemdar Site Admin
Kayıt: 14 Oca 2008 Mesajlar: 3538 Konum: Avustralya
|
Tarih: Prş Tem 15, 2010 9:07 pm Mesaj konusu: “YAŞAMAYI DENEME” ÜZERİNE BİR DENEME |
|
|
“Yaşamayı Deneme” Üzerine Bir Deneme
Mehmet Selim
[img]http://neokuyorsun.com/kapak_goster.php?filename=img/kitap_gorsel/335604dec38b62503838bfa87f14769c.jpg[/img]
sen ve ben
birbirimizden
uzaktayken
duyduğun ince bir sızıysa
ve duyuyorsam ince bir sızı;
üstüne üstlük
istiyorsan o an beraberliğimizi
ve duyuyorsan gerçekten
bir bütünün parçası olduğunu
demek ki sen
seviyorsun beni
ben özlüyorsam uzaktan
ve yaşıyorsam
sen benim parçamsın
ben senin parçan
ve hâlâ
kafamı bozuyorsan:
demek istediğim şu ki hani
“seviyorum seni”
bilirsin ki
“kalp kalbe karşıdır”
sevgilim. (*)
“Yaşamayı Deneme” adlı eser onu okumaya başlamadan çok önce ismiyle dikkatimi çekmişti.
Düşünmüştüm bir an üzerinde : “Bu nasıl bir kitaptır acaba ?” diye.
Bu merakım uzun sürmemişti. O an ne kıymetli bir hazineyi rafa kaldırdığımın farkında değildim tabii ki.
O sırada liseye yeni geçmiştim.
Bilmediğim şey ise “çocukluktan çıkma”nın zorluğuydu.
Yakın zamanda gençliğe geçiş döneminde ortaya çıkan zorluklarla karşılaşmıştım.
Sanki bir okyanunusta gemisi batmış denizci gibi su yüzeyinde kalmaya çabalarken, bir kasırga dalgalara haber veriyor ve dalgalar bana karşı her yönden saldırıya geçiyordu.
Kimi zaman bu kasırgadan çıkabileceğim hakkındaki umutlarım sönüyor kendimi serbest bırakıyordum lakin buz gibi dalgalar beni tekrar harekete geçiriyordu.
Halinizden şikâyet edersiniz ve daha kötüsü başınıza gelir ya işte böyle bir kısır döngüydü bu...
Tıpkı denizlerdeki gibi size yardım edebilecek hiçbir beşeri güç yoktur. Yalnızlığın verdiği acı, bu kısır döngünün getirdiği eziyeti arttırır.
Şeytan sizinle bütün gücüyle boğuşur sizi okyanusun dibine çekmeye çalışır.
Sahtekârla dürüstü farkerdersiniz.
Dost sandığınız insanların birer sahtekâr olduğunu bütün ruhunuzla hissedersiniz. Gerçek dost aramaya başlarsınız.
Başka problemler de vardır. Öyle ki bazen problemlerinizi düşünmeye vaktiniz kalmaz.
Bu zor durumunuzda size şeytan hep “Yılana sarıl ! Denize düşen yılana sarılır.” Der.
Size yön gösterecek, yolunuzu bulduracak bir yıldız ararsınız.
İşte ben böyle bir durumdayken, tozlu rafa bıraktığım “Yaşamayı Deneme” yi tekrar hatırladım.
Müsait olduğum en yakın zamanda kitabı okumaya başladım.
İlk sayfaları okuduktan sonra hayal ettiğimin çok ötesinde bir hazine olduğunu farkettim.
Tıpkı define bulmuş birisi gibi, bu defineyi düşünmeye başladım.
Okuldayken de evdeyken de kitabı okumuyorken de hep bu kitap aklımdaydı.
Genelde az az okurdum çünkü heyecandan çoğu zaman okuduğumu anlayamıyordum.
Bazen aynı sayfayı ard arda ve üç dört kere okuduğumu hatırlarım...
Çünkü bu “KİM’in Romanı”ydı.
Roman KİM adındaki bir genci anlatıyordu.
KİM’in geçtiği yolları, yaptığı hataları KİM’in çevresindekileri bunların birbirleriyle olan ilişkilerini. Karakterlerin söylediklerini ve içlerinden geçenleri olduğu gibi tırnak içersinde aktarıyordu.
Kitap KİM’den başkalarını da, benzer şekilde anlatıyordu.
Okyanusun ortasında yönümü gösterecek yılıdızı ararken; bir pusula keşfetmiştim.
Eserin sahibi adeta KİM’di, KİM gibi düşünebilecek kadar KİM , KİM`den başkasını tahlil edebilecek kadar ise KİM’den başkasıydı.
Burada kitabın içeriğinden daha fazla bahsetmeden şunu belirtmeliyim: “KİM’in Romanı” gençler için çok önemli bir eserdir ve KİM’in geçtiği yolları bilmek benzer yollardan geçecekler için bulunmaz bir fırsattır.
“KİM”e ve “KİM’in Romanı”nın yazarına ne kadar teşekkür etsek az kalır.
* Yaşamayı Deneme “KİM’in Romanı”, Salih Mirzabeyoğlu, İbda yayınları, 2.basım, 2006,İstanbul.
15.07.2010 _________________ Bir varmış bir yokmuş... |
|