EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Ecdat yadigarı camilerimiz

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> TARİHÎ HABERLER
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
admin
Site Admin


Kayıt: 31 Arl 2006
Mesajlar: 831
Konum: Belarus

MesajTarih: Pts Tem 30, 2007 5:34 am    Mesaj konusu: Ecdat yadigarı camilerimiz Alıntıyla Cevap Gönder

CHP'nin sattığı cami hala meyhane

Beyoğlu'nda bulunan Katip Mustafa Çelebi Camii, İsmet İnönü'nün döneminde 4 bin 10 liraya satılmış.

İsmet İnönü'nün Cumhurbaşkanı olduğu dönemde satılan 350 yıllık Katip Mustafa Çelebi Camii hala dansözlü meyhane olarak kullanılıyor. 1907 tarihli Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nin plan ve proje krokilerinde Katip Mustafa Çelebi Paşa Camii olarak görülen yapı, 1941'de İsmet İnönü tarafından 4 bin 10 liraya satılmış.
CAMİ; CHP DÖNEMİNDE MEYHANE OLDU!

Yeni Akit'in haberine göre; 1590'lı yıllarda Katip Mustafa Çelebî tarafından inşa edilen ve Beyoğlu ilçesi Katip Mustafa Çelebî mahallesi Çukur Çeşme Sokağında bulunan ve mahalleye adını veren Katip Mustafa Çelebî Camii, şu anda İstiklal Meyhanesi olarak kullanılıyor. 350 yıllık caminin yerine yapılan İstiklal Meyhanesi'nde, içki içiliyor, dansöz oynatılıyor.
CAMİ BİNASI SATILMIŞ

Katip Mustafa Çelebî Camii'nin yapımına, Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde bulunan Ağa Camii ile birlikte başlanmış. Ağa Camii'nin hemen çaprazında yer alan Katip Mustafa Çelebî Camii, kagir duvarlı ve ahşap çatılı olarak inşa edilmiş. 350 sene namaz kılınan cami, 1930'lu yıllarda kadro harici bırakılmış, 1940'lı yıllarda cami binası arka tarafında yer alan eski dikişhane binasının sahipleri olan Zarifî ailesine satılarak yıktırılmış, yerine üç katlı betonarme bina yapılmış. Cami pavyon olarak da kullanılmış Katip Mustafa Çelebi Camii, 1985 yılında pavyon olarak da kullanılmış. Zülfikar Akgün adlı şahıs, 15 Ocak 1985 tarihinde, caminin bulunduğu binayı pavyon olarak işletmiş. Pavyona çevrilen Katip Mustafa Çelebi Camii, Zarifî ailesi tarafından 2005 yılında İstiklal Meyhanesi'ne dönüştürüldü.

PROJE VE KROKİLERDE CAMİ

Katip Mustafa Çelebî Camii, 1907 tarihli Başbakanlık Osmanlı Arşivi plan, proje ve kroki arşivlerinde ve 1927 tarihli J.J. Pervititch Sigorta haritalarında cami olarak görülüyor.
(Yeni Akit)

İznik Ayasofya'dan ezan sesleri yükseldi
02 Kasım 2011

Ayasofya Camii'nde ilk ezan dün akşam okundu.

Bursa'nın İznik ilçesinde bulunan ve Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yeniden ibadete açılacağı bildirilen Ayasofya Camii'nde ses sistemi kurulmasından sonra ilk ezan dün akşam okundu.

Bursa Valiliği'nin internet sitesinde 'Müze' olarak söz edilerek tarihi hakkında bilgiler verilen, Vakıflar Genel Müdürlüğü kayıtlarında cami, Hıristiyan dünyasında ise 'Kutsal hac mekanı' olan Ayasofya, 2007 yılından bu yana müze olarak ziyarete açık bulunuyor.

Önündeki tabelada 'Ayasofya Müzesi' yazan ve girişte 3 TL ücret alınan Ayasofya, son aylarda Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalarla yeniden gündeme geldi.

Ayasofya'nın minaresine alem takılırken, zeminine ahşap platform yerleştirildi ve hutbe kürsüsü monte edildi. Minaresine hoparlör yerleştirilen camiden ilk ezan da dün akşam okundu. Ahşap zemin üzerine halı döşenen caminin Kurban Bayramı'ndan yeniden ibadete açılacağı belirtildi.

Vakfılar Genel Müdürü Adnan Ertem, yaptığı yazılı açıklamada, mülkiyeti Orhan Gazi Vakfı'na ait olan ve günümüzde Orhan Camii olarak bilinen eserin inşa tarihi kesin olarak bilinmediğini belirterek, şöyle dedi:

"Bizans kaynaklarında adına ilk kez 787 yılında rastlanan söz konusu eser, 1330-31 yılında şehrin Orhan Gazi tarafından fethedilmesi ardından vakfedilerek camiye dönüştürülmüştür. Büyük bir yangın sonrası hasar gören Ayasofya Camii, Kanuni Sultan Süleyman döneminde Mimar Sinan tarafından onarılmış ve bir minare ile birlikte bazı ilaveler yapılmıştır. Bursa'nın işgalinin ardından harabeye dönen ve bugüne kadar ibadete kapalı olarak duran Ayasofya Camii'nin Genel Müdürlüğümüz ve İznik Kaymakamlığı tarafından 2007 yılında restorasyonuna başlandı. Çatısı kapatılıp minaresi yeniden yapıldı."

"Hiç bir dönemde müze olmadı"

Açıklamada, eserin evveliyatı kilise olmasına rağmen, Orhan Gazi döneminde camiye çevrildiği, 6 bin 570 sayılı kanunun 1'inci maddesinde yer alan 'Mabetler kiraya verilemez ve ibadethane haricinde hiçbir iş için kullanılamaz' hükmü gereği, 1995 yılında Kültür Bakanlığı'nın tarihi yapıyı müze olarak kullanma isteminin uygun görülmediği belirtildi.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Bazı basın organlarında, Ayasofya Camii'nin daha önce müze olarak kullanıldığı şeklinde yer alan haberlerin aksine, Ayasofya Camii tarihin hiçbir döneminde müze olarak kullanılmamıştır. Asli görevi 'Vakfedenlerin vakfiyelerinde belirtilen iradelerini eksiksiz olarak yerine getirmek' olan Genel Müdürlüğümüz, hem vakfiyesinde, hem de tapu kaydında cami olarak tescil edilen Ayasofya Camii'nin Diyanet İşleri Başkanlığı'nın tekrar cami olarak ibadete açılması yönündeki talebini uygun görerek, eserin ibadete açılmasına karar vermiştir."
haber5

Kahreden çifte standart!
15 Temmuz 2010,
Manastırda Hıristiyanlara ayin izni veren Kültür Bakanlığı, Rumeli Hisarı'nda restore edilmesi planlanan tarihi cami üzerinde oyun oynatılmasına izin veriyor. Müze olarak kullanılan manastır ve kilisede ayin için devletin bütün imkanlarını kullanan Bakan Ertuğrul Günay'ın, restore edilen Boğazkesen Camii'nin üzerinde oyuna izin vermesi,çifte standart olarak değerlendiriliyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Trabzon'daki Sümela Manastırı ile Van'daki Akdamar Kilisesi'nde düzenlenecek ayinler için seferber olurken, Fatih Sultan Mehmet döneminde yapılan ilk cami olan Rumeli Hisarı'ndaki Boğazkesen Camii'nin kalıntıları üzerinde Yunan mitolojisi canlandırılacak!

YUNAN MİTOLOJİSİNİN OYNANACAĞI YERDE BOĞAZKESEN CAMİİ BULUNUYOR!
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetmenliği, 26-27-28 Temmuz tarihlerinde Rumeli Hisarı'nda Theodoros Terzopoulos'un “Zincire Vurulmuş Prometheus” adlı oyununun sahneleneceğini duyurdu. Cami alanında, Yunanlıların tanrı inanışı sahnelenecek.

Yunan mitolojisine göre, gökyüzünden ateşi çalarak insanlığa medeniyeti getirdiği iddia edilen Prometheus, tanrı Zeus tarafından cezalandırılarak, Kaf Dağı'nın arkasında bir kayaya bağlanır. Burada her gün bir kartal gelerek Prometheus'un ciğerlerini parçalar. Ancak, ciğerleri esrarengiz bir şekilde yenilenir. Bir süre sonra yine bir mitoloji kahramanı olan Herkül gelerek Prometheus'u buradan kurtarır, kartalı da öldürür.

BAKAN GÜNAY'IN ÇİFTE STANDARTI

Söz konusu oyunun sahnelendiği alanda Boğazkesen Camii bulunuyor. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından restorasyonu yapılan Boğazkesen Camii'nin kalıntıları üzerinde oynanacak oyuna izin vermesi; müze olarak kullanılan Sümela Manastırı ve Akdamar Kilisesi'nde ayin için devletin bütün imkanlarını kullanması, “çifte standart” olarak değerlendiriliyor.

BAKANLIK, BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NDEN İZİN ALDI MI?

Kültür ve Turizm Bakanlığı, konuyla ilgili yazılı sorularımızı cevaplamaktan kaçındı. Bakanlık, “Boğazkesen Mescidi'nin mülkiyetinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait olduğu bildirilmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı, söz konusu oyun için İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden izin almış mıdır?” sorumuza cevap vermedi.

ERDEN: SAHNE OLARAK KULLANILAN YERDE MESCİD BULUNUYOR

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Şaban Erden de, 28 Haziran 2005 tarihli yazısında; Rumeli Hisarı'nda sahne olarak kullanılan yerde Boğazkesen Mescidi'nin mevcut olduğunu belirterek, sanatçıların kullandığı platformun kaldırılmasını istemişti. Şaban Erden, “Rumeli Hisarı'ndaki etkinliklerin Boğazkesen Mescidi'nin hüviyetini bozucu mahiyette olmasından kaçınılmadır. Etkinlikler Rumeli Hisarı içinde başka bir yerde yapılmalıdır, konunun takibi yapılmalı ve platform kaldırılmalıdır” demişti.

ANASOL-M'nin ilk icraatı Hisarı konsere açmak oldu

Boğazkesen Camii, Fatih Sultan Mehmed Han'ın vakfiyesinde ismi geçen 7 camiden biri… Refahyol hükümeti döneminde Kültür Bakanı İsmail Kahraman, Rumeli Hisarı'nda gerçekleştirilen etkinliklere tarihi surların zarar gördüğü gerekçesiyle izin vermemişti.

ANAP Lideri Mesut Yılmaz'ın başkanlığında kurulan Anasol-M Hükümeti'nin kültür alanındaki ilk icraatı (!) Bodrum Müzesi'ndeki cami inşaatını durdurmak, ardından da Rumeli Hisarı'nın konserlere açılması olmuştu.

DSP'li Kültür Bakanı İstemihan Talay, organizatör Mustafa Oğuz'u telefonla arayarak, “Rumeli Hisarı konserlere açılsın” demişti. Talay'ın talimatının ardından 10 Temmuz 1997 tarihinde konserler başlamıştı. MOST Prodüksiyon Genel Müdürü Mustafa Oğuz, o gün şöyle konuşmuştu:

“Önceki gün telefonla bana ulaşan Talay, ‘Konserlerin Rumeli Hisarı'nda gerçekleştirilmesi için ne gerekiyorsa yapalım' dedi ve hemen ardından müsteşarına gerekli talimatı verdi. Buna göre, konserler 10 Temmuz'da Boğaziçi Üniversitesi'nde Sezen Aksu'yla start alacak. Sonra 19 Temmuz'da Rumeli Hisarı'nda Cem Yılmaz'la sürecek. Kültür Bakanı da 13 Temmuz'da Sezen Aksu konserini izleyecek.”

(1) Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, İçişleri Bakanlığı aracılığıyla jandarma ve polise gönderdiği yazıda, İstanbul Fener Rum Patrikhanesi'nin Sümela Manastırı'nda 15 Ağustos'ta ayin düzenleyeceği bildirildi.

(2)Yine Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, jandarma ve polise gönderdiği diğer bir yazıda ise Akdamar Adası'nda Türkiye Ermeni Patrikhanesi'nin 12 Eylül'de düzenlemek istediği ayinin referanduma denk gelmesi sebebiyle 19 Eylül'e alındığı bildirildi.
VAKİT

800 yıllık Camii yalnızlığa terk edildi

13:10 - Samsun'un Çarşamba ilçesinde bulunan 8 asırlık Şeyh Habil Camii yalnızlığa terk edilmiş durumda. Çarşamba ilçesi, Yaycılar köyü Şeyh Habil Mezarlığı içindeki ahşap cami günümüze ulaşan ender ahşap mimari eserlerinden birisi. Yapılan araştırmalara göre 1200'lü yıllarda yapıldığı anlaşılan Şeyh Habil Camii, ilgi bekliyor. 10.06.2010 SAMSUN netgazete

400 yıllık Osmanlı camileri yıkıldı, sesimiz çıkmadı

16:10 - Kosova'nın doğusundaki Ramazan Binzekir Camii'nin yıkılması girişimi, Kosova Kültür Bakanı, Kosova Çevre Bakanı ve Türkiye'nin Priştine Büyükelçisi'ni bir araya getirdi. Kosova'da geçen ay 400 yıllık geçmişi devlet koruması altındaki Osmanlı camii Hatuniye'nin tamamen yıkılması olayına, gerek Kültür Bakanlığı gerek ise Türkiye'nin Priştine Büyükelçiliği tarafından üst düzeyde ve zamanında tepki gösterilmemesi dikkat çekti. 10.06.2010 PRİŞTİNE netgazete

700 yıllık tarihî cami tinercilere ve şarapçılara terk edildi

700 yıllık tarihî cami tinercilere ve şarapçılara terk edildi
Ben, Kadifekale Topaltı İlköğretim Okulunda ve Zübeyde Hanım İlköğretim Okulu’nda ücretli öğretmenlik yapan bir vatandaşım.
İzmir Topaltı İlköğretim Okulu’nun tam karşısında, Altay Mahallesi Kadifekale (Yapıcıoğlu’nun devamı) civarında bulunan Baladur Hacı Mehmet Bey Camii’nin halini görmek istemezsiniz. İçler acısı. Görünce insanın ciğeri yanıyor, vicdanı sızlıyor. Tamamen tinerciler dolmuş ve camları kırılmış, içinde köpekler yuva yapar olmuş. İçki içenler mi, tiner çekenler mi ne istersen var.
Cami yaklaşık 1300 yılında inşa edilmiş, manevi ve tarihi yönden çok değerli.
Gücüm yetseydi bizzat ben onarır, sahip çıkardım. Tarihi değerlerimize karşı olan bu ilgisizliğimizi anlamakta güçlük çekiyorum. Bu eserleri korumakla yükümlü resmi kurumlarımızın duyarsızlığını anlamak ise mümkün değil. Bu eserler yıkıma mı terkedilecek?
Tarihimize, değerlerimize, kültürümüze gönül vermiş, duyarlı zenginlerimiz nerede? Lütfen birileri harekete geçsin, 700 yıllık tarihi camimiz bu içler acısı durumdan kurtarılsın; güller içinde, mis kokan ve huzur saçan bir ibadethaneye tekrar dönüştürülsün... >
S. A. -İZMİR
INTER-TURK FORUMU

120 yıllık Osmanlı camiini, acımadan yıktılar
Kosova'nın doğusundaki Gilan'a bağlı eski Türk köyü Doburçan'da bulunan 120 yıllık Ramazan Bin Zekir Camisi, yerine yenisinin yapılacağı gerekçesiyle yetkililerin izni dışında yıkıldı. Caminin bilgisi dışında yıkıldığı haberini alan Haziri, "şok olduğunu" belirterek, sorumlular hakkında yasal işlem başlatacağını bildirdi. 05.07.2010 GİLAN netgazete

86 yıl aradan sonra Ala Cami'de ilk teravih namazı
Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde, Romalılar Dönemi'nde yapılan daha sonra kilise ve camiye dönüştürülen Ala Cami, "Anıt Eser Ala Cami Projesi" çerçevesinde restorasyon çalışmalarının ardından, 86 yıl sonra ibadete açıldı. Yapı, 1868'de askerî levâzım ambarı, 1873-1875 arasında yazın aşar zahire ambarı olarak kullanıldı, 1865'ten kapatıldığı 1924'e kadar aralıksız cami ve medrese olarak hizmet verdi. 12.08.2010 OSMANİYE netgazete

5 asırlık cami çelik kuşaklara sarılacak
Vakıflar Genel Müdürlüğü, temelinde oluşan statik şişmeler üzerine yıkılma tehlikesi taşıyan Edirne Ayşe Kadın Camii'ni çelik kuşaklara sararak onaracak. Çelebi Sultan Mehmet'in kızı Ayşe Hatun tarafından Edirne'de 1468 yı lında yaptırılan tek minareli cami, devrinin çeşmelerinden sıcak su akan ilk camiler arasında yer alıyor. 26.08.2010 EDİRNE netgazete

Paşaköy'ün iki asırlık camisi restoreyi bekliyor
Yozgat'ın Şefaatli ilçesine bağlı Paşaköy beldesinde, iki asırdan fazla bir süredir ayakta kalan ve ahşap süslemeleriyle dikkat çeken cami, restore edilmeyi bekliyor. Gazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hakkı Acun, 1773 tarihinde Çerkez Mehmet Bey tarafından inşa ettirilmesine karşın daha sonra onarımını yaptıran Tokmak Hasan Paşa'nın ismi verilen caminin tavanını ve duvarlarını süsleyen ahşap işleme ve nakışların 200-250 yıldır solmadan günü müze kadar gelebildiğine dikkat çekti. 28.08.2010 YOZGAT netgazete

Türklerin Anadolu'da Ilk Inşa Ettiği Cami
GEZGİNİN NOTLARI
Çarşamba, 12 Ağustos
Haberiniz.com

Türklerin Anadolu’da inşa ettiği ilk camiinin hangi camii olduğu ve ne zaman inşa edildiği ve şimdi bu camiye ne olduğu ne yazık ki pek bilinmez. Yıkılmıuş mıdır, ayakta mıdır hangi şehirdedir? Sorun isterseniz kendinize bakalım. Anadolu’da Türklerin yaptığı ilk camii nerededir ve adı nedir? Gördünüz mü cevabı bilmiyorsunuz. Aslında kendinize kızmayın hiç. Çok insan ve bu haberi yapan haberiniz.com muhabiride bu konuda sizden çok farklı durumda değildi. Bir gün Kars’a gidip, Kars’ta tarihi kent Ani’yi ziyaret edene kadar. Ani tarihte Ermeniler dahil bir çok milletin gelip geçtiği muhteşem anıt eserleri ile bir insanlık mirası olarak ayakta zamana direnme mücadelesi veriyor. Ani’nin bittiği yerde uçurum başlıyor. Uçurumun altında Arpaçay Nehri çoşkulu bir şekilde alıyor. Arpaçay’ın karşısında ise Ermenistan toprakları uzanıyor. İşte bu şehirde kiliselerin arasında dolaşırken Arpaçay nehrinin tam kenarında, 200 metre yüksekliğinde uçurumun dibinde, yara başını eğmiş aşağıya bakar gibi duran Selçuklu Türklerinin 1072’de yaptığı Ebul Menucehr Camii’ni görüyorsunuz. Malazgirt savaşından bir sene sonra yapılmış. Camii, 1064 Yılında Selçuklu Sultanı Alparslan’ın Anı Kentini fethetmesinden sonra Anı Beyi olarak atadığı MENUCEHR tarafından 1072 yılında dikdörtgen planlı iki katlı olarak yapılan caminin tavanında Selçuklu dönemi yıldız motifleri mevcuttur. Sekizgen köşeli minareye 99 basamaklı merdivenle çıkılmaktadır. Minarenin üzerinde kufi yazı stili ile “Bismillah” yazısı bulunmaktadır. Sekizgen minare Orta Asya Türk Mimarisinin izlerini taşımaktadır.

Bugün ise camiinin yarısı yıkılmış ancak minaresi kısmende olsa ayakta. İçi pis, moloz dolu, hüzün verici bir şekilde zamana karşı direniyor. İnanılmaz sarsıcı ve hüzün verici bir manzara. Eğer Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanlığı var ise Türkiye’de Kültür bakanlığı var ise bu Anadolu’daki ilk Türk eserinin bir an önce restore edilmesi gerekiyor. Kars Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü'nden aldığımız bilgilere göre ; Anı Ören Yeri'nde bulunan Ebul Menuçerh Camisi'nin onarım ve güçlendirme ihalesi geçtiğimiz yıl yapılmış olup, restorasyon çalışması için ödenek ayrılmış, bakanlığın talimatı beklenmektedir. Bakanlığın bir an önce talimat vermesi dileği ile.

Miras
Şebnem Özbek
Yozgat Haber



Kilise, insan hakları meselesi ve sözde herkese inanç özgürlüğünü öngören Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Bildirgesi’nin içeriğini, İslamî toplumlara sızmanın en önemli etkenlerinden biri olarak görmektedir.

Çünkü kilise, dünyanın Müslüman milletlerinin kendi inançlarına bağlılıkta çok mutaassıp olduğunu ve ancak denetimleri altındaki hükümetlerin aracılığı ile ve milli olmayan unsurların egemenliği sayesinde İslam ülkelerinde hâkimiyet kurabileceklerinin farkındadır.

Kilise aynı zamanda, Müslüman ülkelerde, bu hükümetler aracılığıyla insan hakları atmosferini oluşturarak, batının ürünü olan sözde dini, kültürel ve siyasi özgürlükler aracılığıyla misyonerlik faaliyetleri için icra güvencesi elde edebileceğini ve sadece bu yoldan uzun vadede Müslüman toplumları Hıristiyanlığa yönelmek için teşvik edebileceğini çok iyi bilmektedir.

Kiliseyi İslam konusunda kaygılandıran ve bu dine düşman eden esas konu, İslam dininin taşıdığı özelliklerdir. Bu özellikler arasında; Müslüman nüfusunun kalabalığı, İslam’ın evrensellik özelliği ve amacı, İslam dini etkisinde bulunan bölgelerin hassas olması, Müslümanların Hıristiyanlara karşı tarihi zaferleri, İslam’ın siyasî gücü, şehitlik mertebesi ve onlarca diğer özelliği saymak mümkündür.

Bugün “Dinlerarası Diyalog” safsatası altında yapılmaya çalışılan; Müslüman ülkeleri kendi dini ve milli kültürüne yabancılaştırmaktır. Buna karşılık hükümetler aracılığıyla Hıristiyan öğelerin yoğunlukta olduğu anti-milli ve anti-kültürel bileşenleri “Batıya hoş görünmek, evrensel mirasa sahip çıkmak” gibi başlıklar altında toplayabileceğimiz “Demokratikleşme” söylemiyle toplumu yozlaştırıp kendi dininden, kültüründen ve benliğinden uzaklaştırarak kolay yem olacağı bir hale sokmaktır.

Ne yazık ki halk mezhep farklılıklarının bile siyasete alet edildiği gerçeğini gördüğü halde “İktidardaki Müslüman mezhep üyeleri, azınlıktaki Müslüman mezhep mensubunun demokratik haklarını korumaktan uzakken neden Hıristiyan azınlığın demokratik haklarını korumaya bu kadar gönüllü” sorusunu sormayı aklına getirmez.

İşte 1064 yılında Selçuklu Sultanı Alparslan’ın Kars’ı fethettikten sonra Ani Beyi olarak atadığı Ebul Menucehr’in, bundan 938 yıl önce yaptırdığı ve Anadolu’nun ilk camisini olarak bilinen dikdörtgen planlı iki katlı cami bu nedenle viran haldedir. Tavanı, Selçuklu dönemi yıldız motifleri ile süslenmiş, Orta Asya Türk mimarisinin izlerini taşıyan ve minaresinin üzerinde kufi yazı stili ile “Bismillah” yazan cami, hem dinî hem de millî bir kültürken, bugün AKP iktidarı tarafından kale alınmamaktadır.

Yarısı yıkılmış, minaresinin ancak bir kısmı ayakta olan kültür mirasımız Ebul Menuçerh Camisi’nin onarım ve güçlendirme ihalesi iki yıl önce yapıldığı halde, MHP lideri Bahçeli’nin Cuma namazı kılacağı ile ilgili açıklamasına tepki gösteren AKP’li Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, yenileme çalışması için hala onay vermemiştir.

Ebul Menuçerh Camisi’nin bulunduğu Ani; uçurum kenarına kurulmuş bir antik kent. Uçurumun hemen ardı Ermenistan. Ermeniler için Kars, önemli bir şehir. Malum; Doğu Anadolu Bölgemiz onlar için işgal altındaki Batı Ermenistan olarak isimlendiriliyor.

AKP; kültür miraslarına sahip çıkıldığı bahanesi ardına sığınarak Van’daki Akdamar Ermeni Kilisesi’nin restorasyonu için 3 milyar lira (eski parayla 3 trilyon) ayırmakta sakınca görmezken, ne yazık ki biz Türkler için tarihi öneme sahip cami için aynı hassasiyeti göstermemektedir.

Sümela Manastırı’nda ayin yapılmasını teşvik eden, Türk kadınlarının, kızlarının Ermeniler tarafından tecavüze uğradığı Akdamar Adası’ndaki kiliseyi ibadete açan, “Heybeliada Ruhban Okulu faaliyete geçebilir” açıklamaları yapan Başbakan Erdoğan, söz konusu Türk camisi olunca harekete geçmeyi aklından geçirmemiştir.

Temennimiz; AKP iktidarının ve Başbakan Erdoğan’ın kiliselere ve manastırlara gösterdikleri ilgiyi, tarihi öneme sahip camilerimizden ve Türk mimarisinden esirgememesi yönündedir.

Yozgat Haber

Atina'daki Fethiye Camii restore edilecek

00:20 - Yunanistan'ın başkenti Atina'da bulunan Fethiye Camii'nin restore edilmesi yönünde çalışmalara başlanacağı bildirildi. Atina'da yayımlanan Elefterotipia gazetesi, kapalı halde bulunan caminin önümüzdeki 2 yıl içinde restore edileceğini ve ardından ibadete olmasa da halkın ziyaretine açılacağını yazdı. 05.10.2010 ATİNA netgazete

130 yıllık tarihi cami ibadete yeniden açıldı

23:10 - Düzce'nin Akçakoca ilçesine bağlı Hemşin köyünde, restore edilen 130 yıllık tarihi caminin ibadete yeniden açılması dolayısıyla tören düzenlendi. 26.07.2009 AKÇAKOCA -
netgazete

Davutoğlu, Kaşgar'ın 500 yıllık İdka Camii'nde

18:10 - Doğu Türkistan olarak bilinen Sincan Uygur Özerk bölgesinin önemli kentlerinden Kaşgar'a sabah erken saatlerde gelen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu eşi Sare Hanım ve Türk heyeti, ilk olarak Kaşgarlı Mahmut Külliyesine, ardından Yusuf Has Hacip Külliyesi ile İdka Camii'ne gitti, ''Bir açıdan da ata yurdumuzu görmüş olacağız.'' dedi. 28.10.2010 KAŞGAR netgazete

Erdoğan, TİKA'nın restore ettiği camiyi açtı

17:40 - Başbakan Erdoğan, Kosova'da bulunan 800 camiden biri olan ve Fatih Sultan Mehmet'in 1461'de yaptırdığı Fatih Cami'nin, TİKA tarafından restorasyonunun yapılmasının ardından yeniden açılması dolayısıyla düzenlenen törene katıldı. Erdoğan, Fatih Cami'ne yürüyerek gelirken sevgi gösterileriyle karşılandı. 04.11.2010 PRİŞTİNE netgazete

4 asırlık Hisar Camii'nde restorasyon bitiyor
02:25 - İzmir'in en eski camilerinden Hisar Camii'nin restorasyon çalışmalarında sona yaklaşıldı. Çalışmaların Kurban Bayramı'na kadar bitirilmesi hedefleniyor. İzmir Vakıflar Bölge Müdürlüğü Kenan İba, İzmir'in "kalbinin attığı" Kemeraltı Çarşısı'ndaki caminin yapımının 1597-1598 yıllarına dayandığını, geçen zamanda bir kaç kere restore edilen camide 2009 yılı Haziran ayında restorasyon çalışmalarına başladıklarını belirtti. 11.11.2010 İZMİR netgazete

Süleyman Han Cami'nde 110 yıl sonra bayram

16:40 - Van Kalesi'nin zirvesinde bulunan ve restore edilerek ibadete açılan Süleyman Han Camii'nde 110 yıl aradan sonra ilk bayram namazı kılındı. Urartu Krallığına başkentlik eden Van Kalesi'nin zirvesinde inşa edilen ve yapım tarihi kesin olarak bilinmeyen cami, restorasyon çalışmasının ardından ilk bayram namazına ev sahipliği etti. Vali Münir Karaloğlu, vatandaşlarla Van Kahvaltısı ikram etti. 16.11.2010 VAN netgazete

Kanuni'nin mirası sahipsiz kaldı, talan edildi
07:40 - Kanuni Sultan Süleyman'ın Rodos seferi sırasında Muğla'nın Yatağan ilçesine bağlı Bozüyük beldesine yaptırdığı yaklaşık 500 yıllık cami ve han, restore edilmediği için define avcıları tarafından adeta talan edildi. Bozüyük Belediye Başkanı Yaşar Gencel, "Belediyemize ait vakıf arazilerinden biri ile Kanuni'nin yaptırdığı cami ile hanın bulunduğu araziyi takas edip, arazinin tapusunu almayı planlıyoruz" dedi. 05.02.2011 MUĞLA netgazete

800 yıllık "Çivisiz Cami", görenleri şaşırtıyor
19:00 - Samsun'un Çarşamba ilçesi Gögçeli Mezarlık içindeki 800 yıllık tarihi caminin 1195 yılında Selçuklu, Abbasi ya da gezici İrsat ekibi tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir. Caminin yapımında kullanılan tahtalar balta ile yontularak yapıldığından çivi kullanılmamış, bu nedenle halk arasında "Çivisiz Cami" olarak da bilinmektedir. 13.02.2011 SAMSUN netgazete

MENDERES DE CAMİLERİ YIKTIRMIŞ

30.03.2011
İstanbul'un tarihini en iyi bilen isimlerden Prof. Dr. Semavi Eyice, İstanbul'un geçmişinin de bir tanığı. Mendere döneminde Yeni Sabah Gazetesi' nde de yazar olan Eyice, Milliyet Gazetesi'nde Neşe Mesutoğlu'na konuştu. Eyice ilginç bir gerçeği anlattı.
Semavi Eyice; Menderes'in Sekban Paşa Mescidi, Mimar Ayaz Camii, Velide Camii'nin türbesi gibi dini eserleri yıktırdığını anlattı. Eyice kendisinin tarihi eserlerin yıkılmasına gazetesinde itiraz ettiğini ancak uyarıldığını da söyledi. Eyicei Türk tarihi için önemli olan Zeyrek evlerinin de bu dönemde yıkıldığını açıkladı.

Odatv.com

İnönü'nün sattığı camii aslına dönüyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, tarihi eserlerimizi ihya etmeye devam ediyor. Taksim’de 350 sene namaz kılınan, ibadet edilen ancak 1941'de İsmet İnönü tarafından 4 bin liraya satıldıktan sonra “İstiklal Meyhanesi” adı ile dansözlü meyhane olarak kullanılan Katip Mustafa Çelebi Camii aslına döndürülüyor. Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde bulunan meyhanenin kullanım alanı “Dini Tesis Alanı” olarak düzenlendi.

Plan Değişikliğini Anıtlar Kurulu Onayladı

2863 sayılı kanun çerçevesinde hazırlanan Beyoğlu 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı, Anıtlar Kurulu tarafından 7 Ocak 2009 tarih ve 2302 sayılı kararı ile onaylandı.

Plan, 15 Mayıs 2009 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde kabul edildi. Anıtlar Kurulu’nun onayladığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde kabul edilen imar planıyla “İstiklal Meyhanesi” kaldırılacak ve aslına uygun olacak Katip Mustafa Çelebi Camii ibadete açılacak.

Beyoğlu 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ile, Beyoğlu ilçesi Kâtip Mustafa Çelebi mahallesi Çukurçeşme Sokağı'nda bulunan meyhanenin kullanım alanı “Dini Tesis Alanı” olarak düzenleniyor. haber1001

600 yıllık cami Bursa'da yeniden ibadete açılacak
30 Temmuz 2011
Osmanlı Devleti'nin Bursa'ya fethinden sonra sefere çıkan ve dönen askerlerin namaz kılması için yapılan üstü açık cami, 600 yılın ardından yeniden ibadete açılacak.

Bursa'nın merkez Yıldırım ilçesi Namazgah Mahallesi'ndeki mihrap ve minberi mermerden olan üstü açık ecdat yadigarı cami, yıllar sonra aslına uygun şekilde hizmet vermeye başlayacak.

Namazgah Mahallesi Muhtarı Nedim Serbestol, tarihi mekanda bugüne kadar çocukların oynadığını ayrıca zaman zaman çeşitli organizasyonlar düzenlendiğini, üstü açık caminin Bursa Büyükşehir Belediye eski başkanı Ekrem Barışık döneminde bir kez bayram namazı kılındığını söyledi.

Tarihi caminin daha önce bir kez temizlendiğini vurgulayan Serbestol, bu yıl da tarihi mekanda teravih namazı kılınması için çevre düzenlemesi yapıldığını kaydetti.

Serbestol, Bursa Büyükşehir Belediyesi'nce bölgeye süs havuzları, park düzenlemeleri, yürüme yolları, çevre duvarları yapılacağını, 600 yıl önceki bir geleneğin yeniden yaşatılmasının kendilerini mutlu ettiğini bildirdi.

Atıl durumdaki üstü açık caminin yeniden kullanıma açılmasının sevindirici olduğuna işaret eden Serbestol, şunları anlattı:

''Namazgah, 600 sene önce 'toplanma yeri' olarak gözüken bir mahalle. Osmangazi'nin padişahlığı zamanında oluşturulmuş bir mahalle. Üstü açık cami de o zaman kurulmuş. Ordu, sefere giderken burada namaz kılıyormuş.

Sefer dönüşü de kazanılan başarıların şükür namazı burada eda edilirmiş. Biz de bu güzelliklerin yeniden yaşatılması geçmişin yad edilmesini arzuladık. Burası bir açık cami.

Önümüzdeki 6-7 yıl ramazan ayı yaz aylarına denk gelecek. Bu yıldan itibaren inşallah güzel havalarda Ramazan'da teravih namazları burada kılınacak.

Atalarımızın bıraktığı bu güzel mirası, emaneti geç de olsa ibadete açalım istedik. Bu tarihi mekanın, açık caminin açılışı için Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'nin çok desteğini aldık.''

Serbestol, açık camide Ramazan boyunca her akşam teravih namazı kılınacağını ayrıca Cuma ve Cumartesi akşamları teravih namazlarının Enderun usulüne göre, ''Her dört rekatta ilahi okunması'' ile kılınacağını sözlerine ekledi. haber10

Makedonya camilerimize sahip çıkıyor
30 Temmuz 2011
Balkanları ziyaret eden Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ başkanlığındaki heyete katılan Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi (TİKA) Başkanı Dr.Serdar Çam, 'Balkanlardaki camiler sadece bizlerin değil, dünyanın ve üzerlerinde bulunan ülkelerin kültürel varlıklarıdır' dedi.
Çam, TİKA'nın finansmanı ile restorasyonuna 2007 yılında başlanan ve dün Başbakan Yardımcısı Bozdağ tarafından açılışı yapılan Makedonya'nın başkenti Üsküp'teki Mustafa Paşa Camisi'nin ramazanda hizmete girecek olmasından büyük mutluluk duyduğunu söyledi.

Makedonya ile birçok projede başarılı bir şekilde çalıştıklarını ifade eden Çam, "Makedonya'nın bu kültürel varlıklarına sahip çıkmasından ve bizlerle işbirliği yapmasından büyük mutluluk duyuyoruz" dedi.

Dr. Çam, bugün ziyaret ettikleri Kalkandelen kentindeki Arabati Tekkesi'nde birçok sorun olduğunu gördüklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burada maalesef bir takım sıkıntılar olmuş. Bir yangın çıkmış, bir saldırıya uğramış. Onlar ile ilgili bazı tespitler yaptık. Konu ile ilgili görevli arkadaşlar incelemelerde bulunacaklar. Kendilerine bu dost ve kardeş ülkeye her türlü yardıma hazır olduğumuzu ifade ettik."

TİKA Başkanı Dr. Çam, yarın, restorasyonunun finasmanı TİKA tarafından yapılan, Kosova'nın başkenti Priştine'deki Sinan Paşa Camisi'nin açılışına katılacak. haber10

300 yıllık cami görenlerin ilgisini çekiyor

Ordu'nun Kumru ilçesinde 300 yıllık ahşap cami görenlerin ilgilisini çekiyor. Şenyurt köyü Orta Mahalle'de 300 yıllık olmasına rağmen günümüzde halen kullanılır durumda olan tarihi cami görenleri şaşırtıyor. 28.08.2011 ORDU netgazete

Demirören!in AVM İnşaatı, Ağa Camiini tahrip etti
1 Eylül 2011
Demirören AVM inşaatı yapımı esnasında camiiye büyük zarar verdi.

İstiklal Caddesi'nde inşa edilen Demirören AVM'nin temelinin yerin 30 m. altına inmesi Ağa Camiine büyük zararlar verdi

İstiklal Caddesi'nde devasa bir yapı olarak inşa edilen Demirören AVM'nin temelinin yerin 30 metre altına inmesi İstiklal Caddesi'ndeki 500 yıllık Hüseyin Ağa Camii'nin dengesini bozdu. Daha önce oluşan çatlaklar ve hasar sonucu bir kısmı ibadete kapatılan caminin kubbesinde ve duvarlarında derin çatlaklar oluşmaya başlayınca caminin tamamen ibadete kapatılması gündeme geldi. Demirören, camide oluşan hasarı kendi parasıyla gidermek için koruma kurulundan projenin onaylanmasını bekliyor.

Taksim'de hızla yükselen Demirören AVM, 500 yıllık bir tarihi eseri tehdit ediyor. İstiklal Caddesi'ndeki 500 yıllık Hüseyin Ağa Camii, AVM'nin temel çalışmaları nedeniyle adeta dengesini yitirdi. Tavanında, duvarlarında, avlusunda derin çatlaklar oluştu.

Koruma Kurulu, projeyi hazırladıktan sonra Demirören tarafından caminin restorasyomnu yapılacak. Bu süre zarfında cami ibadete kapalı olacak.
Taraf

Tarihi camiyi fuhuş yuvasına çevirdiler
18 OCAK 2012

İstanbul'da Osmanlı döneminden kalma camilerin içler acısı hali sürüyor. 1561 yılından önce Eminönü'de yapılan Hoca Hamza Camii'nin çevresi bakımsızlıktan ve ilgisizlikten dolayı tinercilerin, fuhuş yapanların mekanı haline geldi. Hamza-Der'i kurarak caminin içinde bulunduğu metruk duruma son vermek isteyen, Muhammed Hakan Serbest Hoca, ilgilileri göreve çağırdı.

Hoca Hamza Cami Yaşatma ve İlme Hizmet Derneği (Hamza-Der) Başkanı Muhammed Hakan Serbest, Eminönü'nde bulunan Hoca Hamza Camii Şerif'i, bireysel gayretleriyle metruk bir alana dönüşmekten kurtardıklarını söyledi.
Camiiyi her türlü pislikten temizledik
130 metre kare iç alana sahip olan caminin bahçesinde iki katlı binası ve Hoca Hamza ile ailesine ait olduğu tahmin edilen mezarlık bulunuyor. Caminin bahçe duvarlarının yüksek olmaması bali ve tiner gibi bağımlılık sahiplerinin camiyi kötü amaçlı kullanmalarına neden oluyor. Hamza-Der Başkanı Serbest, bunu önlemenin yolu olarak bahçe duvarlarının yükseltilmesi gerektiğini belirtiyor. Metruk bir alana dönüşmekten kurtardıklarını şöyle anlatıyor: "Caminin avlusunda Hoca Hamza'ya ait olduğu tahmin edilen bahçedeki mezarlıkların çevresini duvarlarla çevirdik. Caminin çevresini duvarlarla kapatmak istiyoruz.

Çünkü burayı kötü alışkanlık sahiplerinin meskeni oluyor. Şarapçısı, balicisi hepsi camin bahçesini çevirmiş adeta bir fuhuş yuvasına çevirmişlerdi. Camimize sahip çıktık ve burayı temizledik. Elimizden geldiğince de tamiratlar gerçekleştirdik. Sadece cami tuvaletine yaklaşık 12 bin TL para harcadık."

Bu zilletin ta kendisidir

İlgisizlikten yakınan Serbest, "Müslümanların değerlerine sahip çıkan birileri olduğunu duyurmak ve yetkilileri bu konuda dertlendirmek istiyoruz" dedi. Serbest "Türkiye'de, milli ve manevi değerlerimizle örtüşmeyen her şeye sahip çıkılıyor, restore ediliyor, bütçe ayrılıyor. Ama iş camilere, ecdattan yadigar kalma yapılara gelince, kimse umursamıyor. 1561'den önce yapılan bu camii her şeyden önce tarihi bir eser, nerede tarihi eser meraklıları. Hadi cami olması onları ilgilendirmiyor. Tarihi eser olması da mı ilgilerini çekmiyor. Bir caminin çevresinin içki ve fuhuş yuvasına dönüşmesi bu millet için zilletin ta kendisidir. Buna izin veremezdik. Gönüllü arkadaşlarımızın yardımlarıyla, camiye sahip çıktık. Herkesi bu konuda duyarlı olmaya çağırıyoruz" şeklinde konuştu. Serbest, caminin dini ve kültürel miras yönü olduğuna dikkat çekerek, caminin çehresinin güzelleştirilmesi gerektiğini söyledi.

Bahçedeki binayı kütüphane yapacağız

Caminin bahçesindeki iki katlı binayı kütüphane yapacaklarını ifade eden Serbest, "İlk başta binadaki eksiklikleri gidereceğiz. Sonrasında da kitap bağışlarıyla kütüphanemizi oluşturacağız. Bu bilgi açısından güzel bir proje olurken aynı zamanda caminin, cemaat tarafından sahiplenilmesini de sağlayacaktır. Özellikle camiyi sürekli hareketli yapacağı için metruklaşmaktan da koruyacaktır" diye konuştu.
Millî Gazete
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder E-posta gönder Yazarın web sitesini ziyaret et
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> TARİHÎ HABERLER Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com