EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

TC'nin Adliyeleri

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> HUKUKÎ HABERLER
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
admin
Site Admin


Kayıt: 31 Arl 2006
Mesajlar: 831
Konum: Belarus

MesajTarih: Pzr Hzr 22, 2008 8:28 pm    Mesaj konusu: TC'nin Adliyeleri Alıntıyla Cevap Gönder

''Hakim duruşmaya sarhoş girdi. Sanıklarla birlikte mağdurun da tutuklanmasına karar verdi''
25 Haziran 2009
İzmir'de nöbetçi hakimin alkollü olduğunu öne süren 6 avukat, soruşturma açılması için tutanak tutarak Adli Yargı Komisyonuna başvurdu.

İzmir Barosu Başkanı Özdemir Sökmen, nöbetçi hakim İ.E'nin sorgu sırasında alkollü olduğunun avukatlarca anlaşıldığını, avukatların da tutanak düzenleyerek hakimden şikayetçi olduğunu belirtti.

Adını açıklamak istemeyen bir kadın avukat, yaşadıkları olayı anlatırken şu iddialarda bulundu: “Olay günü benim müvekkilim de 6 kişiyle birlikte adliyeye sevk edilmişti. Duruşmaya çıkmadan önce birileri ‘Hakim bir yukarı çıkıyor, bir aşağı iniyor. Yalpalıyor, alkolü kaçırdı’ diye dalga geçtiler. Buna inanmak istemedim. Duruşma girdiğimde söylenenlerin gerçekten doğru olduğunu gördüm. İçerdeki zanlılara geldikleri suçla alakasız sorular soruyor, verdikleri ifadelerini kendi kafasına göre yazdırıyor, özellikle bayan avukatlara ‘sizi nerden tanıyorum avukat hanım, hangi okuldan mezunsunuz?’ gibi sorular sorup, alkolün etkisiyle kahkahalar atıyordu. Duruşmanın sağ salim bitmesini beklerken, alkolün etkisiyle olsa gerek duruşmada zanlılar ile birlikte mağdurun da tutuklanmasına karar verdi. Avukatların bir üst mahkemeye itirazları üzerine mağdur 3 gün sonra serbest kalabildi.” aktifhaber

'Allah'ının Kanunları Burada Geçmez'
22 Mayıs 2009
Mahkemede çarşaf kavgası... Fatih'te çarşaflı bir kadın, mahkeme salonundan kadın hakim tarafından kovuldu. İddia şöyle:

Çarşaflı bir kadın, hakkını aramak için gittiği mahkeme salonunda hakim tarafından kovuldu. Olay dün Fatih 1. İcra Ceza Mahkemesi'nde yaşandı. Mahkeme Başkanı Hakim Ayla Kara, boşandığı kocası hakkında açtığı tazminat davasının duruşmasına katılan Naciye Sönmez'in çarşaflı olduğunu görünce önce uyardı, ardından da çarşafını çıkarmasını istedi.

İddiaya göre hakim, çarşafını çıkarmaması durumunda duruşma yapmayacağını söyledi. Bunun üzerine şikayetçi olan Naciye Sönmez, peçesini açarak yüzünün görünmesini sağladı. Ancak bu da hakim Ayla Kaya'yı tatmin etmedi.

Hakim, "Böyle olmaz! Bütün çarşafını çıkaracaksın." diyerek Sönmez'i azarladı. Neye uğradığını şaşıran genç kadının, çarşafını çıkaramayacağını söylemesi üzerine hâkim Kaya, "Atatürk ilke ve kanunlarına göre seni böyle kabul edemem, yargılama başlayamaz." dedi.

Bunun üzerine Sönmez, "Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında böyle bir şey yok. Düşüncelerinizi uygulayabilmek için Atatürk'ün arkasına sığınmayın. Atatürk'ün hanımı çarşaflıydı, sizin gibi yapmıyordu." diyerek tepki gösterdi.

SENİN ALLAH'ININ KANUNLARI BURADA GEÇMEZ!

Davaya başlamayacağını yineleyen Ayla Kaya ise "Sizin Allah'ınız ve Allah'ınızın kanunları burada geçmez." diye bağırdı. Kaya, çarşaflı olduğu için ertelettiği duruşmanın tutanaklarını yazdırmaya başlayınca Sönmez, dışarıdaki insanlara "Bu rezalete şahit olun." diye bağırdı.

Bunun üzerine Hakim Kaya, "Terbiyesiz, ahlaksız, ukala." diyerek hakaret etti. Naciye Sönmez, gördüğü muamele karşısında adeta şoke olduğunu söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti hâkimlerinin insanların kılık kıyafetine göre değil, önüne gelen dava dosyalarına göre yargılama yapması gerektiğini ifade etti.

Sönmez, "Davaya bakan hakim konuyu unuttu, yarım saat benim çarşafımla ilgilendi. Bir hakime yakışmayacak kelimeler söyledi. Örtünmem benim dinimin gereğidir." diye konuştu. Hakim Kaya ise bu konuda konuşmak istemediğini belirterek, basın mensuplarının sorularını yanıtsız bıraktı.
Kaynak: Zaman

Seçim Kurulu Müdürü, 4 mektup yazıp canına kıydı
Adana'nın Pozantı ilçesinde, yaklaşık 2 yıldır görev yaptığı belirtilen İlçe Seçim Kurulu Başkanı Murat Şenol (51), bugün öğle saatlerinde evinde, henüz bilinmeyen bir nedenle pompalı tüfekle başına ateş etti. Olay yerinde hayatını kaybeden evli ve iki çocuk babası Şenol'un intihar öncesinde 2 tanesi adliye müfettişlerine, biri Pozantı Belediye Başkanı Mustafa Çay'a diğeri de açık olmak üzere 4 mektup bıraktığı bildirildi. 27.06.2009 POZANTI netgazete

Eski hakim ve 14 avukat, rüşvetten yargılandı

09 Haziran 2009 İzmir'de düzenlenen "Yengeç 2" adlı operasyonun ardından 14'ü avukat 40 sanık hakkında "rüşvet aldıkları ve rüşvete aracılık ettikleri" iddiasıyla açılan davanın görülmesine devam edildi.
İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki davaya tutuksuz sanıklardan emekli Hakim Erdem Yandımata ile avukatlar Tarcan Ülük, Ahmet Ömer Ayçiçek, Özgü r Değirmenci, Ayhan Doğan, Mehmet Korkut, Murat Çakal, Bayram Özcan ve Metin İnan'ın da aralarında bulunduğu 13 sanık katıldı.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Cemal Kızıltepe, 2006 yılının Ekim ayında "fuhşa aracılık etmek" suçundan tutuklandığını, yargılama süresince sanık avukatlarından Bayram Özcan'ın cezaevine gelerek, tahliye edilmesini sağlama karşılığında kendisinden 180 bin avro istediğini anlattı.
Bu teklifi kabul etmediğini, bu süreçte tahliye olamadığını, bunun ardından sanık avukatı Suat Aktaş'tan 70 bin avro karşılığında tahliyesini gerçekleştirilebileceği yönünde bir teklif aldığını aktaran Kızıltepe, bu teklifi de kabul etmediğini, 21 aylık tutukluluğun ardından serbest bırakıldığını söyledi.
Bu arada, sanık avukat Bayram Özcan'ın, "Beni şikayet etmek için neden 15 ay beklemiş?" şeklindeki sorusuna Kızıltepe, "Avukatlarım 'şikayet etsek de bir şey çıkmaz' dedi. Daha sonra gazetelerde benim durumumda olan kişilerin var olduğu yönündeki haberleri okuyunca ben de şikayette bulundum" karşılığını verdi.
Duruşma, yargı makamlarının hakimlerle ilgili idari soruşturma sonucunun beklenmesi ve eksiklerin giderilmesi için ertelendi.
Yetkili Savcı Murat Gök tarafından hazırlanan iddianamede, aralarında emekli yargıç Erdem Yandımata'nın da bulunduğu 40 sanığın, "rüşvet", "irtikap", "nitelikli dolandırıcılık", "yargı görevini etkileme" gibi suçlardan 19 ile 119 yıl arasında değişen sürelerle hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor. netgazete

İstanbul Polisi Beyoğlu Adliyesini bastıDiğer
12 Mayıs 2009
İstanbul'da bir uyuşturucu şebekesine yönelik düzenlenen operasyonda, aralarında avukat ve adliye çalışanlarının da bulunduğu 10 kişi gözaltına alındı.

Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 5 aylık teknik takip sonucu Beyoğlu'nda uyuşturucu ticareti yaptıkları belirlenen bir suç örgütüne yönelik operasyon düzenledi.

Operasyonda, aralarında avukat ve adliye çalışanlarının da bulunduğu 10 kişi gözaltına alındı.

Adliye personelinin, söz konusu suç örgütüne bilgi sızdırdığı iddia edildi.

Savcılık kaynakları ise operasyon kapsamında 4 adliye personelinin ifadesine başvurulduğunu ve ardından serbest bırakıldığını bildirdi.
haber7

Viranşehir adliyesinde silahlı çatışma dehşeti!
Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinden D. ailesinin kızları Şahibe D. ile damatları arasında geçimsizlikten boşanma davası açıldı. Adliyeye gelen iki aile mensupları arasında sözlü tartışma çıktı. İddiaya göre, damat Ali D., kayınbabasına ve kaynına ateş etti. Vücuduna çok sayıda kurşun isabet eden Necim D., olay yerinde hayatını kaybederken, oğlu Mehmet Hakkı D. ve Ali D. ise yaralandı. Çatışma sırasında adliyede bulunanlar panik içerisinde savcı ve hakimlerin odasına sığınırken; adliye ve kaymakamlık polisleri ile semt karakolundaki polisler olaya müdahale etti. Zanlıya, adliye binası önündeki kalabalık saldırmak istedi. 04.05.2009 VİRANŞEHİR netgazete

Ağır Ceza Mahkemesi'nde cinsel taciz!
Engin Çeber'in kız kardeşi, elle sarkıntılığa uğradı
Ağabeyi Engin Çeber'in ölümü ile ilgili Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmanın ardından adliye önünde açıklamada bulunan kız kardeşi Şerife Tekin, duruşmada tutuksuz sanıklardan birinin kalçasını elleyerek, kendisine tacizde bulunduğunu öne sürdü. Tekin, sanık hakkında şikayetçi olduğunu ifade ederek, bu kişinin duruşmaya kimliksiz bir şekilde geldiğini söyledi. Tekin, "Ben İngiltere'de yaşıyorum. Bugün burada, duruşma salonunda tacize uğradım. Allah'tan Türkiye'de yaşamıyorum. Eğer Türkiye'de yaşasaydım uğrayacağım tacizleri düşünmek bile istemiyorum" şeklinde konuştu. 15.04.2009 İSTANBUL netgazete

İcra müdürüne cinsel taciz sorgusu
05 Mayıs 2009
Sakarya'da görev yapan bir avukatın yanında çalışan bayan sekreter, kendisine cinsel tacizde bulunduğunu iddia ettiği ilçe icra müdürü hakkında savcılığa şikayette bulundu.

İddiaya göre, avukat E.Y'.nin bürosunda sekreter olarak görev yapan E.T. (21), ilçede görevli icra müdürü A.D.'nin kendisine cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla önce ilçe Cumhuriyet Savcılığı ile Sakarya Cumhuriyet Savcılığı'na giderek şikayetçi oldu. Olayın ardından açıklama yapan E.Y., yanında çalışan sekreter E.T.'nin icra dosyalarını almaya gittiğinde müdür A.D.'nin odasında makas aldığını anlattığını iddia etti.

E.Y. iddiasında, sekreterin daha önce de defalarca müdür A.D.'nin sekreter E.T.'ye tacizde bulunduğunu öğrendiğini ve savcılığa giderek şikayetçi olduklarını söyledi. Tacize maruz kalan sekreter E.T. ise başından geçen olayı anlatırken, "Müdür A.D.'nin odasına gittim. Benim yanağımdan makas alarak 'benden bir şey istersen her şey bende var' dedi . Daha önce de defalarca müdür A.D. benden makas alarak çeşitli sözler sarf etti. Ben eşime söylemekten çekindim. Baktım olacak gibi değil, tacize devam edince olayı önce patronum E.Y.'ye anlattım. O da eşime anlatmamı söyledi. Birlikte savcılığa giderek şikayetçi olduk" dedi. haber7

Vatandaşa İkinci Sınıf Muamele
22 Haziran 2008
Gözlem raporları, adliyelerde vatandaşa ikinci sınıf muamele yapıldığını gösterdi.

Adliye Gözlemleri Raporu'na göre, adliyelerde vatandaşa tepeden bakılıyor, mahkemelere güveni azalıyor ve duruşmaların geç başlaması insanları mağdur ediyor.

İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Açık Toplum Enstitüsü Türk temsilciliği tarafından desteklenen 'Adalet Gözet projesi' kapsamında hazırlanan 'Adliye Gözlemleri' adlı rapor, adliyeler hakkında çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Rapora göre duruşmaların yüzde 68'i zamanında başlamadığı tespiti yapılarak "Vatandaş odaklı olmayan hizmet anlayışı adliyelerin her yerinde ortaya çıkmaktadır" denildi.

Gaziosmanpaşa, Şişli, Küçükçekmece, Üsküdar, Kadıköy, Eyüp Bakırköy, Sultanbeyli, Bağcılar ve Adalar adliyeleri baz alınarak, vatandaşların mahkemelerden beklentilerini, mahkemelerle ile ilgili deneyimlerini tespit etmek amacıyla hazırlanan raporda çarpıcı tespitler yapıldı. 10 adliyede 135 mahkeme üzerinde yapılan araştırma sonucunda hazırlanan raporda şu tespitlere ulaşıldı:

Tepeden bakıyorlar

Adliyelerde ve mahkeme personelinde zaman zaman vatandaşa karşı tepeden bakan bir 'eğitim- öğretim' tavrı gözlenmektedir. Bu tavır özellikle nelerin yapılması, nelerin yapılmaması veya hizmet almak için nelerin getirilmesi gerektiği gibi noktalara ilişkindir. Hiç bir adliyede vatandaşın danışabileceği bir bilgi bankosu bulunmamaktadır. Adliyelerde asanör ya da tuvaletler her zaman vatandaşın kullanımına açık değildir.

Vatandaş odaklı değil

Adliyelerde vatandaşı adalet hizmetinin esas unsuru olarak algılamayan bir kurumsal anlayışının hakim olduğu iddia edilebilir. Adliyelerde sistemin, iç mekan tefrişinin ve her tür hizmetin 'vatandaş odaklı' olarak düşünülmemiş olduğu açıkça göstermektedir. Gerçekten de vatandaş odaklı olmayan hizmet anlayışı adliyelerin her yerinde ortaya çıkmaktadır. Vatandaşı arka plana iten anlayış lojistik noktalara siyaret etmiştir. Bulgular göstermektedir ki, henüz hukukun esasıyla karşı karşıya bile olmayan vatandaş daha adliyenin kapısında kendisine uzak duran, onun ihtiyaçlarını dikkate almayan ve kendisini adeta yabancılaştıran bir kuruma adım atmaktadır.

Gecikmeler

Duruşmaların yüzde 68'sı zamanında başlamadığı görülmüştür. Mahkemelerin türlerine göre bakıldığında duruşmalara en geç başlayan mahkemelerin asliye ceza mahkemeleri olduğu saptanmıştır. Asliye ceza mahkemeleri aynı zamanda gecikmenin uzunluğunun da en fazla olduğu mahkemelerdir. Duruşmalaar başlamada en az gecikme ise ağır ceza mahkemelerinde meydana gelmektedir.

Mahkemelere güven az

Mahkeme deneyimi olan vatandaşların, mahkemeye olan güvenlerinin deneyimi olmayan vatandaşlara, göre daha düşük olduğu saptanmıştır. Bu durum hukuk sistemi ve adalet konularda devletin vatandaş odaklı düşünerek daha etkin politika yapmasının gerekliğini bir kere daha ortaya koymaktadır.

Vatandaştan A4 isteniyor

Adliyeye giden bir vatandaşın ihtiyaçlarının yeterince düşünmemiş olduğu ya da vatandaşın erişimi iyileştirme kaygısının güdülmediği sonucu varılabilir. Oysa mahkemelerin kullanacıları öncelikle vatandaşlardır. Kullanıcı kolaylığı ön plana almayan bu anlayış Gaziosmanpaşa adliyesinde bir mahkemenin vatandaşlardan duruşma zaptı almak için A4 kağıdı getirmelerini istemesine değin vermiştir. (A4 kağıt getirmeyene suret verilmez)

Emir var hizmet yok

Adliye Gözlemleri sonucunda vatandaşın adliyeye gittiğinde kendisini pek de rahat hissetmediği ortaya çıkmıştır. Vatandaş içeri girdiğinde ise karanlık kalabalık olan adliyede kendisine yol gösterecek bir bilgi bankosu bile olmadığını, ancak kendisine ne yapması ve ne yapmaması gerektiğini söyleyen çeşitli uyarılar karşısına çıktığını görmektedir. Gözlem yapılan 10 adliyede engelli vatandaşlar için hiç bir önlem alınmadığı tespit edilmiştir.

En çok duruşma sulh hukukta

Gözlem yapılmış olan adliyelerdeki mahkemelerin günlük medyan duruşma sayısı 29'dur. En yüksek duruşma sayısı sulh hukuk mahkemelerdir. Bazı adliyelerde alışveriş merkezlerinde bile rastlanan daha kötü bir güvenlik sistemi olduğu gibi kabul edilemez bir sonuç ortaya çıkmaktadır.

Binalar amaca uygun değil

Gözlem yapılan adliye binalarının amaca uygun tasarlanmadığı görülmüştür. Binların içi de loş ve tozludur. Mahkemelerin beşte biri duruşmalarını mahkeme salonu dışında bir yerde yapmaktadır. Mahkemelerde tarafların hepsi, aralarında husumet bulunanlar dahil, duruşma salonuna ayın kapıdan girmektedir. Adliyelerde vatandaşlar için bekleme salonu yoktur.
(Radikal)

Şikayet için gittiği 'adliye'den çıkışta vuruldu
Antalya'da tehdit edildiği iddiasıyla şikayette bulunan Alparslan Yılmaz (23), adliyeden ayrıldıktan bir süre sonra karşılaştığı B.G. ile tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerinde B.G., silahla Yılmaz'ı göğüs ve boyun bölgesinden 3 kez vurdu. B.G. olay sonrası bir araçla kaçarken, Alparslan Yılmaz ambulansla hastaneye kaldırıldı. Saldırının Alparslan Yılmaz'ın "tehdit ediliyorum" diye şikayet dilekçesi vermesi yüzünden meydana geldiği ileri sürüldü. 05.06.2009 ANTALYA netgazete

Ölümle tehdid edildi, mahkemede konuşurken öldü
Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen "Tehdit ve Hakaret" davasının ilk duruşmasında ilk ifadesini vermek için ayağa kalkan Mehmet Emin Durdu, fenalaştı. Durdu, 112 Acil Servis ambulansı ile Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı, ancak, kurtarılamadı. Hastaneye gelen Zekiye Durdu, eşinin öldüğünü öğrenince fenalık geçirdi. Mehmet Emin Durdu'nun oğlu Uğur ile tutuksuz sanık O.G'nin kızı A.G'nin bir süre önce nişanlandığı, anlaşmazlık olunca nişanın bozulduğu öğrenildi. O.G'nin, Durdu'yu telefonla arayarak 500 lira istediği, paranın verilmemesi durumunda evden dışarı çıkan ilk kişiyi öldüreceği yönünde tehditte bulunduğu iddia edildi. 09.06.2009 ESKİŞEHİR netgazete

Katil zanlısına, adliyede polisin copuyla saldırdılar
Erzincan'da, evinde vahşice bir cinayete kurban giden 3 çocuk annesi Güler Vural'ı bilezikleri için öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan İ.M.'nin (29) bugünkü duruşması öncesinde olaylar çıktı. İ.M.'nin adliyeye getirilişi sırasında maktulün yakınları zanlıya saldırmak istedi. Olaylarda polis ve jandarmalar öfkeli kalabalığı engellemek için biber gazı kullandı. Bu sırada zanlıya saldırmak isteyen maktulün eşi Tuğrul Vural olaylar sırasında bir polisin copunu aldı. Araya giren diğer sivil polisler öfkeli kocanın elinden copu geri aldı. Öte yandan, cinayet zanlısı İ.M. çıkartıldığı ilk duruşmasında, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. 25.06.2009 ERZİNCAN netgazete

İcra müdür ve kadın yardımcısı rüşvetten tutuklandı
Gaziantep polisi, bazı icra dairelerine, "rüşvet alındığı" iddiası üzerine Gaziantep Adliyesi'nde, 3 icra dairesine operasyon düzenledi. Operasyonda, 8. İcra Dairesi Müdürü Mehmet T, yardımcısı Ayşenur D. ile bazı icra dairelerinde çalışan 1'i kadın 5 memur gözaltına alındı. Nöbetçi Mahkemeye çıkarılan 8. İcra Dairesi Müdürü Mehmet T. ve müdür yardımcısı Ayşenur D, "bazı dosya sahipleri ve avukatlardan rüşvet almak ve görevi kötüye kullanma" suçlarından tutuklandı. 5 memur ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 25.06.2009 GAZİANTEP netgazete

Polis kurşunuyla ölen gencin davasında arbede çıktı
26 Haziran 2009
2008 yılı Ekim ayında motosikletiyle 'dur' ihtarına uymadığı gerekçesiyle polis tarafından kurşunla öldürülen Çağdaş Gemik'in Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ikinci davası görüldü.
Davaya tutuklu bulunan polis memuru Mehmet Ergin, avukatı Süleyman Çalıkuşu, Çağdaş Gemik'in babası Haşim Gemik, annesi Sevgi Efe, avukatları Münip Ermiş, Murat Erdoğan, Nusret Gürgöz katıldı. Dava öncesi Çağdaş Gemik'in ailesi ve demokrasi toplum örgütlerine bağlı yaklaşık 50 kişi Antalya Adliyesi bahçesinde Çağdaş Gemik'in fotoğrafının bulunduğu pankartlar açarak, olaya karışanların cezalandırılması istedi. Emniyet Genel Müdürlüğü Müfettiş Disiplin Kurulu Raporu'nun da ulaştığı duruşmada, mahkeme
heyeti Adli Tıp'tan beklenen rapor gelmediği için davayı 20 Ağustos 2009 tarihine erteledi.

MESLEKTEN ÇIKARILMASI İSTENDİ
Emniyet Genel Müdürlüğü Müfettiş Disiplin Kurulu raporunda, polis memuru Mehmet Ergin'in kastının bulunmadığı ve dikkatsizlik, tedbirsizlik ve ihmal olduğunun anlaşıldığı ve eylemin ağırlığı gözönüne alınarak, polis memurunun meslekten çıkarılması istendi. Raporda, Mehmet Ergin'in yanında bulunan diğer polis memuru Ahmet Üstün ile ilgili olarak görev savsaklama ve görevde kayıtsızlık ibareleri yer aldı. Polis memuru Üstün'ün görevden 3 ay 3 gün idari para cezası verileceği öğrenildi.

GEMİK'İN ASKERDE BULUNAN ARKADAŞININ İFADESİ
Polis kurşunu ile hayatını kaybeden 18 yaşındaki Çağdaş Gemik'in kullandığı motosikletin arkasında bulunan arkadaşı ve şu an askerde bulunan Halil Keşifçi'nin ifadesi de askerliğini yaptığı yerde askeri savcılar tarafından alınarak Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Keşifçi, ifadesinde ehliyet ve ruhsat olmadığı için polisin dur ihtarına uymadıklarını belirtti. Daha sonra durdukları anda ise Çağdaş Gemik'in motosikletten indiğini belirten arkadaşı, yaklaşık 3 metre uzaktaki polis memurunun
Çağdaşy Gemik'e ateş ettiğini söyledi.

VİCDANIM RAHAT
Tutuklu polis memuru Mehmet Ergin ise savunmasında "Uyarı amaçlı havaya iki kez ateş ettim. İstem dışı yaşanan olayın bu şekilde sonuçlanmasını istemezdim. Vicdanım rahat, görevimi yaptım" dedi.

YARDIM İSTEMEMİŞ
Çağdaş Gemik'in ailesinin avukatı Münip Ermiş, olayın yaşandığı gün emniyet muharebeden alınan kayıtlarda, Çağdaş Gemik ve Halil Keşifçi'yi kovalayan ekiplerin anons ederek yardım istemediğinin belirlendiğini söyledi. Ermiş, ateş etme olayının dikkatsizlik ve tesadüf olmadığını savundu.
Tutuklu bulunan polis memurunun avukatı Süleyman Çalıkuşu ise müvekkili Mehmet Ergin'in görevini yerine getirdiğini, kanunların verdiği şekilde davrandığını söyledi.

DIŞARI ÇIKARILDILAR
Duruşma salonunda Gemik'in yakınları tutuklu bulunan polis memurunu sözlü olarak "Katil" şeklinde slogan atan gruba, polis müdahale ederek dışarı çıkardı. Duruşma salonundan adliye koridonlarına çıkan grup ile polis arasındaki tartışmaların dozu artınca, arbede yaşandı. Çağdaş Gemik'in babası Haşim Gemik polis tarafından gözaltına alındı. Olaya müdahale eden avukatların çabası da işe yaramadı. Polis ve Çağdaş Gemik'in yakınları arasındaki olaylarda polis biber gazı kullandı. Polis gruptan 16
kişiyi gözaltına alırken, diğerlerini de adliye bahçesinde abluka altına aldı. Bir süre gözaltında kalan Çağdaş Gemik'in babası Haşim Gemik serbest bırakılırken, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Baba Gemik, "Olaylar sırasında kızımı kurtarmaya çalışıyordum" dedi. Haşim Gemik, yaşanan olaylarla ilgili Savcılığa polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. netgazete

29 yıllık Kemal Türkler davası, araç yok diye tehir!
Yargıtay tarafından ikinci kez bozulan DİSK Genel Başkanlarından Kemal Türkler'in 22 temmuz 1980 yılında öldürülmesine ilişkin davanın görülmesine devam edildi. Sanık Ünal Osmanağaoğlu, personel ve araç yokluğu sebebiyle, tutuklu bulunduğu Bandırma M Tipi Cezaevi'nden Bakırköy Adliyesi'ne getirilmezken, Türkler Ailesi'nin avukatları davanın zaman aşımına uğratılmak istendiğini ifade etti. Duruşma, sanığın bir dahaki celsede hazır bulundurulması için yazı yazılmasının ardından, 30 Temmuz'a ertelendi. 02.07.2009 İSTANBUL netgazete

Arazi anlaşmazlığı davasında, cinayet işleniyordu 18'lik kız, kendisini sakat bırakan adamı vurdu
Ağrı'nın Diyadin ilçesinde 18 yaşındaki genç kız, adliye binasında davacı olduğu kişiyi silahla vurarak ağır yaraladı.Diyadin ilçesinde aralarında husumet bulunan ve davalık olan F.A. (43) ile S.Y. (küçük fotoğrafta-18) adlı genç kız duruşmalarına katılmak üzere sabah saatlerinde Diyadin Adliyesi'ne geldi. Duruşma sonunda S.Y., adliye binasından çıkmaya hazırlanan F.A.'yı yanında bulunan silahıyla kurşun yağmuruna tuttu. Vücuduna 5 kurşun isabet eden F.A., Diyadin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. 02.07.2009 AĞRI netgazete

Adliye emanet müdürüne, uyuşturucu gözaltısı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla Diyarbakır Adliyesi Adli Emanet Birimi Müdürü ve 2 personelinin gözaltına alındığı bildirildi. İstanbul'da yürütülen bir uyuşturucu operasyonu kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı üzerine Özel Yetkili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Adli Emanet Birimi Müdürü ve 2 personeli gözaltına alındı. 02.07.2009 DİYARBAKIR netgazete

HAKİM YERİNE KATİBİNİ GÖNDERDİ
3 Temmuz 2009
Konya'da bir hakim, kendi girmediği duruşmaya bakması için adliyenin katibini gönderdi. Hakime hapis 4 yıl hapis cezası verildi

Konya'nın Bozkır ilçesinde bir hakim, kendi girmediği duruşmaya bakması için adliyenin katibini gönderdi. Duruşmadaki bir kişinin şikayeti üzerine hakime 3 yıl 9 ay hapis cezası verilirken, katip ise serbest bırakıldı.

Edinilen bilgiye göre, Bozkır Adliyesinde hakim olarak çalışan Seray Gümüş, 2007 yılının kasım ayında Sulh Hukuk Mahkemesi'nde bir veraset bir davasına girmedi.

Adliyede görevli katip Mehmet Ali Candan'ı hakim gibi duruşmaya çıkardığı ve duruşma zabıtlarını imzaladığı iddia edilen Gümüş hakkında, davanın tarafı olan vatandaşın şikayeti üzerine resmi evrakta sahtecilik iddiasıyla dava açıldı.

Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Hakim Seray Gümüş'e önce 3 yıl hapis cezası verildi. Suça konu olan evrakın duruşma zaptı olması sebebiyle mahkeme cezayı artırarak 4 yıl 6 ay hapis cezasına çevirdi.

2 yıllık Hakim Seray Gümüş'ün mahkemedeki iyi halini göz önüne alan mahkeme heyeti, cezayı 3 yıl 9 aya indirdi.

Hakim yerine duruşmaya giren katip Mehmet Ali Candan ise aday memur olması ve işi bilmediği gerekçesiyle beraat etti. haber10

Cinayet dâvâsına giden 5 kişiden, 4 tabanca çıktı
Samsun'da, hastane Mahallesi Fatih Rüştü Zorlu Caddesi'ndeki Rita Büfe'de yaklaşık 9 ay önce silahlı saldırıda Mustafa Tevetoğlu (43) hayatını kaybetmiş, Burak Ç. (26) ise yaralanmıştı. 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen davayla ilgili duruşma öncesi polis, adliye önüne gelenleri herhangi bir olaya mahal vermemek için takibe aldı. Bazı kişilerin silahlı olduğunu tespit eden polis ile söz konusu şahıslar arasında kovalamaca yaşandı. Polis, kovalamaca sonucu 5 kişiyi binaların çatısında 4 adet tabanca ile birlikte yakalayarak gözaltına aldı. 27.08.2009 SAMSUN netgazete

Adliye çıkışında alacak kavgası: 2'si ağır, 5 yaralı
Antalya Adliyesi'ne 50 metre uzaklıkta alacak-verecek meselesi nedeniyle ilk davalarına giren 2 grup arasında duruşma çıkışında kavga çıktı. Adliye içerisinde başlayan sözlü tartışma duruşma çıkışında silahlı kavgaya dönüştü. Otopark bölümünde çıkan kavgada Aytaç D., Yalçın H., Abuzer K., Hasan K., ve Gürkan D. silahla ve bıçakla yaralandılar. Olay yerine gelen 112 ambulansı ve özel otomobiller ile Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan yaralılardan 2 tanesinin durumunun ağır olduğu öğrenildi. 07.09.2009 ANTALYA netgazete

Son duruşma tekrar yapılacak
İşkence sonucu öldürüldüğü öne sürülen Engin Çeber ile ilgili davanın son duruşması tekrar yapılacak. 5 Ekim'e ertelenen son duruşmanın yinelenme nedeni ise, ses kayıtlarının kaybolması.

Metris Cezaevi'nde “işkence ve kötü muamele” sonucu öldüğü öne sürülen Engin Çeber ile ilgili davanın son duruşması ses kaydı yapılmadığı için tekrarlanacak.Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Çeber ile ilgili 22 Temmuz'da yapılan duruşmanın görüntü kaydının olduğu, ancak ses kaydının bulunmadığı belirlendi. Bunun üzerine mahkeme heyeti, davanın son duruşmasının yenilenerek, geçen duruşmada dinlenen tanıkların yeniden dinlenmesini kararlaştırdı. Engin Çeber'in avukatlarından Taylan Tanay, duruşmalarda ses ve görüntü kayıtlarının bilirkişi gözetiminde alındığını söyledi. Engin Çeber olayına ilişkin davanın son duruşmasında çok önemli tanıkların dinlendiğini ifade eden Tanay, “Mahkeme, ses kayıtlarının kaybolması üzerine duruşmayı yenileme karar aldı ama tanıklar ifadelerini değiştirebilir veya ölebilir. Biz ses kayıtlarının silindiğini düşünüyoruz” dedi. Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi, son duruşmanın tekrarı için 5 Ekim saat 10.00'a gün verdi.
08.09.2009 Yeni Şafak

Bayıltan tahliye
10 EYLÜL 2009

Adana'da tecavüz edildikten sonra öldürülen küçük kızın annesi Yıldız K, duruşmadan sonra adliye koridorunda, mahkeme heyetinin sanıklardan R.M.K'yi tahliye etmesine tepki gösterdi.
Akşam

BAYRAM HARÇLIĞI İŞE YARAMIŞ
08 Ekim 2009
Doğan tüm kozlarını oynuyor. Verdiği harçlıklar işe yaramış. Müfettişler inceleme başlattı.

Doğan Grubu vergi cezalarından kurtulmak için her türlü yolu deniyor. Doğan kurtuluş için eski Adalet Bakanı Mehmet Moğultay’ı bile kendine danışman yaparken, Doğan’ın davalarını uygun mahkemeye düşürmek için UYAP personeline ‘bayram harçlığı’ verdiği ve bazı vergi mahkemelerinin Doğan’a kıyak yaptığı iddiaları ortalığı karıştırdı. Müfettişleri inceleme başlattı.

PERSONEL BİRBİRİNE GİRDİ

Aydın Doğan'a kesilen 4.8 milyar liralık vergi cezasında Maliye'nin istediği teminatı iptal ettirmek amacıyla Doğan Grubu tarafından üst üste davaların açıldığı vergi mahkemesinde ilginç diyaloglar yaşandığı belirtiliyor. Edinilen bilgilere göre, UYAP sisteminde Doğan Grubu'nun lehine ve yetki dışı işlemler yapan S.Ö. adındaki görevli yine UYAP görevlisi C.A. tarafından azarlandı. Birçok kişinin şahit olduğu tartışma sırasında C.A., UYAP görevlisi S.Ö.'ye "Niye böyle pis işler yapıyorsunuz?" şeklinde bağırdı.

GÖREVLİ MEMURLAR DOĞAN’DAN HARÇLIK ALMIŞ

Doğan Grubu'nun, açılan iptal davalarını istedikleri 1'inci, 6'ncı, 9'uncu ve 11'inci Vergi Mahkemeleri'ne düşürme konusunda, Vergi Mahkemesi'nde görevli memurlar G.S., S.Ö., Z.B, ve Ş.E.'den yardım aldıkları öne sürüldü. İddiaya göre bazı memurların Doğan Grubu'ndan harçlık adı altında para aldığı iddia edildi. Doğan Grubu ile bağlantılı olduğu iddia edilen bir bayan yazı işleri müdürünün açılan davaların grubun istediği mahkemelere düşmesi için yardımcı olduğu, harçlık adı altında aldığı paraları bazı kalemlere dağıttığı ileri sürüldü. Bu arada Doğan'a kesilen 4.8 milyar liralık vergi cezasında Maliye'nin istediği teminat hakkında yürütmeyi durdurma ve iptal davaları açan Doğan Grubu, vergi mahkemelerinden umduğunu bulamadı.

MOĞULTAY’I BİLE DEVREYE KOYDU

Doğan'ın avukatları hacizden kurtulmak için eski Adalet Bakanı Mehmet Moğultay'ı bile 'danışman' sıfatıyla devreye soktu. Ancak tüm bu çabalar sonuç vermedi. 4 ayrı mahkemede açılan 5 davada hakimler ara kararlarını açıkladı ve taraflara tebliğ etti. Ara kararlarda, Doğan Grubu'nun isteğinin aksine teminatlar konusunda yürütmeyi durdurma kararı vermedi. Mahkemeler, ilgili vergi dairelerinden 7 ila 30 günlük süreler çerçevesinde savunma istedi. Bu savunma süreleri çerçevesinde vergi dairesinin eğer isterlerse haciz işlemlerini başlatabilecekleri kaydedildi.

DAVALARI HEP BU MAHKEMELERE DÜŞÜYOR

YÜKSEK RAKAMLI CEZALAR 6. VERGİ MAHKEMESİ’NE

Doğan Grubu vergi cezaları ile ilgili olarak, son 7 ayda toplam 60 dava açmış. Bu davalar, ilginç bir şekilde sadece 4 mahkemeye düşmüş. Bunlar arasında rakamsal olarak en yüksek miktarların söz konusu olduğu vergi kaçakçılığı ile ilgili davaların tamamı ise İstanbul 6. Vergi Mahkemesi'ne düşmüş. Geçtiğimiz hafta Doğan Grubu'na aracılık yapan iki kişinin 7 saat görüşme yaparak yeni açılan davaları yine bu mahkemeye düşürmeleri de dikkat çekmişti.

Doğan Grubu'nun İstanbul Vergi Mahkemesi'nde son 7 ayda açtığı davaların 22'si 1. Vergi Mahkemesi'ne, 20'si 4. Vergi Mahkemesi'ne, 10'u ve en kritik olanları 6. Vergi Mahkemesi'ne, 7'si ise 9. Vergi Mahkemesi'ne düşmüş. 11. Vergi Mahkemesi'ne ise sadece 1 dava açılmış. Geri kalan 2. Vergi, 3. Vergi, 5. Vergi, 7. Vergi, 8. Vergi ve 10. Vergi Mahkemelerine ise nasıl olduysa Aydın Doğan'ın davası hiç düşmemiş.

İstanbul'da toplam 11 Vergi Mahkemesi olmasına rağmen, Aydın Doğan'ın açtığı 60 davanın nasıl olup da sadece 4 mahkemeye düştüğü ile ilgili kafalarda soru işaretleri oluşurken, olayın perde arkasına ilişkin ilginç iddialar gündeme geliyor.

BAYRAM HARÇLIĞI İŞE YARAMIŞ!
Normalde Adalet Bakanlığı tarafından kurulan Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) sistemi sayesinde, davaların görüleceği mahkemeler, bilgisayar ortamında otomatik olarak belirleniyor. Kanundaki istisnalar hariç olmak üzere, hiç kimseye mahkeme seçme hakkı verilmiyor. Davacı tarafın, nöbetçi mahkemeye yaptığı müracaat sonrası, dava dilekçeleri harç tahsili amacıyla vezneye sevkediliyor. Veznede gerekli işlemler yapıldıktan sonra memur, UYAP sistemi için düğmeye basıyor ve davanın görüleceği mahkeme numarası bilgisayar ortamında otomatik olarak belirleniyor. Normal durumlarda işlem bu şekilde işliyor.

Fakat Aydın Doğan'ın 60 davası, 11 mahkeme içinde eşit olarak dağılması gerekirken, nasıl oluyorsa sadece 4 mahkemeye düşüyor. Bu davaların arasında ise en kritik olanları özellikle 6. Vergi Mahkemesi'ne düşüyor. Bunun hilesi var mıdır? Konu ile ilgili görüştüğümüz konunun uzmanları bu işte bir hile olduğunu, normal şartlarda 60 davanın sadece 4 mahkemeye düşmesinin mümkün olmadığını söylüyorlar. Uzmanlara göre veznedeki memurun, bazı kurnazlıklarla, açılan davaları, önceden belirlenen mahkemeye düşürmek için, UYAP sisteminin açıklarından faydalanmasının söz konusu olabileceğini belirtiyor.

UZMANLARIN SIRALADIĞI MUHTEMEL MAHKEME SEÇME HİLELERİ

Birinci yol: Sisteme bilgileri girdikten sonra düğmeye basıyor, eğer uygun mahkeme gelmezse, “eksik evrak” gerekçesi ile işlemi onaylamayarak iptal ediyor. Bu şekilde uygun mahkemeye düşünceye kadar bilgiler tekrar tekrar sisteme giriliyor.

İkinci yol: Memur, mahkemelerin doluluk durumunu takip ediyor ve hedeflediği mahkemenin diğerlerine göre göreceli olarak daha boş olduğu durumda, ilgili dosyayı sisteme girip düğmeye basıyor.

Bu arada Doğan'ın uzmanları ve avukatlarının, dosyaların elektronik dağıtıldığı sistemi by- pass edebilmek için, defalarca dosya verip geri çektikleri öne sürüldü. Buna kanıt olarak da açtıkları ilk dava ile dördüncü dava arasında 179 farklı dosya bulunması gösterildi.

İNCELEME BAŞLATILDI
Doğan’ın dosyaları istediği mahkemeye düşürüp düşürmediğinin tespiti için 4'üncü, 6'ncı ve 8'inci Vergi Mahkemeleri'nde müfettiş incelemesi başlatıldı. Doğan Grubu'nun vergi cezasıyla ilgili ön plana çıkan bu 4'üncü Vergi Mahkemesi, 6'ncı Vergi Mahkemesi ve 8'inci Vergi Mahkemeleri'nden birinin 'Kusuru', birinin 'Ne kadar borç olduğunu', birinin de 'KDV ve faizi' hesaplayacağı belirtiliyor.
aktifhaber

Mahkemede Ödenek Skandalı
Adana'da korsan gösterilerde gözaltına alınıp tutuklanan 15 yaşındaki 2 çocuk, ödenek ve araç yokluğu nedeniyle yargılandıkları mahkemeye getirilemedi
1 Mart 2010
Adana Gülbahçesi Mahallesi'inde 14 Aralık 2009'da DTP'nin kapatılmasını protesto etmek için düzenlenen korsan gösteride polise taş attığı iddia edilen Y.D. ve 26 Aralık 2009'da korsan gösteriye katıldığı öne sürülen A.A. çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Haklarında ''bölücü örgüt adına eylem yapmak'' suçundan Adana 6'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde ayrı ayrı dava açılıp yargılanan her iki çocuk da duruşmalarına jandarma tarafından bulundukları Nevşehir ve Kırşehir Cezaevleri'nden ödenek ve araç yokluğu nedeniyle getirilmedi. Mahkeme heyeti, sanık çocukların ödenek ve araç yokluğundan getirilemediğini tutanağa geçirip Y.D.'nin duruşmasını 15 Nisan'a, A.A.'nınkini ise 4 Mayıs'a erteledi. Her iki sanığın bir sonraki duruşma hazır edilmesi de ilgili cezaevlerine yazı yazılarak istendi.

Her iki çocuğun da avukatı olan Tugay Bek, çocukların ödenek yokluğu nedeniyle mahkemeye getirilmemesini skandal olarak yorumladı. Avukat Bek, "Daha önce de çocuk ve yetişkin tutuklular ödenek, araç ya da personel yokluğu gerekçe gösterilerek pek çok defa mahkemelere getirilmedi. Her şeyden önce bu durum adil yargılanma ve savunma hakkının ihlalidir. Tutukluların kendi duruşmalarını takip edemediği bir yargılamanın adil olduğu varsayılamaz. Çocukları tutuklayan yetmedi bulunduğu cezaevinden sürgün edebilen yargı sisteminin ödenek sorununu da çözmesi gerekir. Özgürlük, çocuk hakları ve adil yarılama gibi konular ikincil meseleler olarak görülmektedir" diye konuştu.
26 Mayıs 2010
Kaynak:Habertürk

Para karşılığında dosya veren 3 kişi tutuklandı
26 Mayıs 2010
BURSA- Bursa Adliyesinde para karşılığı dava takip ettikleri, devam eden dava dosyalarından dışarıya evrak sızdırdıkları iddiasıyla gözaltına alınan 5 zanlıdan 3'ü nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tutuklananlar arasında bir de adliye katibi bulunuyor.

Edinilen bilgiye göre, 2008 yılı Temmuz, Aralık ayları arasında Adliye Sarayı'nda görev yapan zabıt katibi İ.A.U.'nun bazı kişilerin devam eden dava dosyalarını takip ederek, dosya içerisinden temin ettiği evrakları 100 TL ile 6 bin TL karşılığında dosya sahiplerine verdiği iddiası üzerine Bursa Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Mali Büro Amirliği ekipleri soruşturma başlattı. Zabıt katibi ile birlikte iş takibi gerçekleştirdiği belirlenen H.Y. (39), T.E. (35) M.A. (41) ve H.K. (28) gözaltına alındı.

'Görevi kötüye kullanmak ve yetkili olmadığı bir işle ilgili menfaat temin etmek' iddiasıyla dün adliyeye sevk edilen M.A. Cumhuriyet Savcısı tarafından serbest bırakıldı. Evrakların tamamlanmasıyla bugün 4 zanlı tutuklanmaları talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkeme, zanlılardan adliye personeli İ.A.U. ile H.Y. ve H.K tutuklarken, T.E. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. habertaraf

Adliyeyi savaş alanına çeviren 11 kişi tutuklandı

Antalya Adliyesi'nde dün öğle saatlerinde iki ayrı aile arasında görülen bıçakla yaralama duruşmasının ardından çıkan ve döner bıçağı ile sopaların kullanıldığı kavgaya karıştığı belirlenen 11 kişi tutuklandı.

Antalya'da aralarında husumet bulunan iki ayrı aile arasından adliye çıkışında meydana gelen ve döner bıçağı, bıçak, tornavida ve sopaların kullanıldığı kavgada 2'si ağır 7 kişi yaralanmıştı. Olaydan sonra gözaltına alınan 40 şüpheli polisteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık tarafından, ifadeleri alınan 40 zanlıdan 11 tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye gönderildi. Mahkemeye sevk edilen 11 zanlının tamamı, 'kasten adam öldürmeye teşebbüs ve devlet malına zarar verme' suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Antalya'da, eşiyle anlaşamayıp üç ay önce babasının evine dönen Özlem G, daha sonra damat Şehmuz E.'nin yakınları, kayınpederinin evini başmış, burada bir kişi bıçakla yaralamıştı. Aralarında husumet bulunan iki aile mahkemelik olmuştu. Aileler dün 12'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya katılmış ve adliye çıkışında kavga eden iki grup birbirine döner bıçağı, bıçak ve sopalarla saldırmıştı. Savaş alanına dönen kavgada, Şehmuz G, Yakup G, Mehmet Emin G, Özcan G, Osman G. ve Gülgin B. yaralanmıştı.

19 Ağustos 2010 habertaraf

Pulları gizlice söken mübaşir tutuklandı
18 Ekim 2010 Çanakkale'nin Bayramiç ilçesinde, daha önce kullanılmış posta pullarının, yeniymiş gibi satılması ile ilgili meydana gelen ilginç sahtecilik olayına adı karışan emekli mübaşir tutuklandı.

Bayramiç Adliyesi'nde mübaşirlik yapan A.B., adliyeye il dışından gelen ve içerisinde davaların olduğu mektupların üzerindeki pulları büyük bir titizlikle kopartarak pul ihtiyacı olan vatandaşlara para karşılığı satmaya başladı.

Mektupların üzerindeki zaman zaman mühürlü pulların ise mühür mürekkebi olan kısımlarını, kullandığı bir takım kimyasallarla temizleyen Bilgin, pulları il dışına mektup gönderecek olan vatandaşların zarflarına, anlaşılmaması için kendisi yapıştırıp mühürlemiş. Yaklaşık 2 yıldır bu şekilde evrakta sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarını zarara uğratma suçunu işleyen Bilgin'in yaptığı film senaryolarını anımsatan sahtekarlığı ilk olarak postacılar fark etmiş. haber7


Mahkeme bilirkişisi rüşvetten gözaltında

12 Kasım 2010 İstanbul Ticaret Odası eski meclis üyesi Muhitttin Selami K., bilirkişi olarak atandığı uluslar arası bir markanın tescil davasında avukattan 2 bin TL rüşvet aldığı iddiasıyla gözaltına alındı. Selami K. Sorgusunun ardından bugün adliyeye sevk edildi.
İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 2 gün önce kendilerine bir avukatın rüşvet yönünde yaptığı şikayet üzerine soruşturma başlattı. İstanbul Adliyesi Fikri ve Sınai Hakları Mahkemesi'nde görülen uluslar rası bir markanın Türkiye'de tescil ettirilmesi davasına bakan avukat şikayetinde; bilirkişi Muhittin Selami K'nın raporu lehlerine düzenleyebileceğini söylediğini öne sürdü. Avukat, şikayet dilekçesinde Muhittin Selami K'nın kendisine telefon görüşmesinde "Yağdanlığa biraz yağ
damlat" diyerek rüşvet istediğini belirtti. Ayrıca Muhittin Selami K'nın "Sen taslağı dosyaları istediğin şekilde hazırla. Ben imzayı atarım" deyip 2 bin TL istediği bildirildi. netgazete

111 icra müdürüne işe gitmeden yolluk aldın dâvâsı
17:10 - Çeşitli işler nedeniyle daire dışına çıkmamakla birlikte yol tazminatı aldıkları iddiasıyla Ankara İcra Müdürlüklerinde görevli müdür ve müdür yardımcıları ile bu görevlerden emekli 111 kişinin "görevi kötüye kullanmak" suçundan yargılanmalarına başlandı. 03.12.2010 ANKARA netgazete

Duruşma salonunda birbirine giren zanlılar gözaltına alındı
25 Ocak 2011
Samsun Adliyesi'nde görülen cinsel istismar davasının tarafları, adliye çıkışında birbirine girdi. İki kişinin yaralandığı olayda, 7 kişi gözaltına alındı.

2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen cinsel istismar davasında, birbirlerine sözlü atışmalarda bulunmaları nedeniyle mahkeme başkanı tarafından sık sık uyarılan taraflar, uyarıların ardından yine atışmaya devam edince polis tarafından dışarı çıkarıldı. Mahkemenin bitmesinin ardından adliyeden çıkan davalı taraflar, Adli Sarayı binası arkasında bir birine girdi. Adliye polisleri ve çevik kuvvet polislerinin müdahale etmesiyle sonlandırılan kavga sonucunda biri kadın iki kişi yaralandı. habertaraf

ADLİYE ÇIKIŞINDA BABA VE KIZINI ÖLDÜRDÜ
Bakırköy Adliyesi 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma sonrasında bindikleri taksi içerisinde silahlı saldırıya uğrayan baba ve kızı, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. S
31 Ocak 2011
aldırıyı, oğlu öldürülen babanın intikam için yaptığı öğrenildi. Alınan bilgiye göre, eşinin cinayet duruşmasına katılan Eylem Göndoğdu ve babası Ali Haydar Koçintar, duruşmanın ardından adliye önünde taksiye bindi. Bu sırada baba ve kızı Niyazi Çiğdem tarafından kurşun yağmuruna tutuldu. Olayın Niyazi Çiğdem’in oğlu Özer Çiğdem’in Mehmet Gündoğdu tarafından öldürülmesinin ardından intikam almak için yaptığı iddia edildi. habertaraf

Adliye önünde arbede çıktı, polis biber gazı sıktı
Adana'da, faizle borç para verip senet imzalattırdıkları kişilerin arsa, dükkan ve araçlarına el koydukları iddiasıyla yargılanan sanıkların yakınları ve müştekî belediye başkanının yanında bulunanlar arasında adliye önünde arbede çıktı. 14.02.2011 ADANA netgazete

Kadın icra müdürü öldürüldü
08.03.2011
Giresun’un Espiye İlçesi'nde evine giderken silahlı saldırıya uğrayan 55 yaşındaki Zahide Tığlı kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

GİRESUN-Yağlıdere İlçesi’nde İcra Müdürü olarak görev yapan ve Espiye İlçesi’nde oturan 3 çocuk annesi Zahide Tığlı, dün akşam saat 18.00 sıralarında fırından ekmek alıp evine giderken silahlı saldırıya uğradı. Adabük Mahallesi Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi üzerinde kimliği belirsiz kişinin tabancayla ateş ettiği Zahide Tığlı, ağır yaralı olarak Espiye Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Tığlı, buradaki ilk müdahalenin ardından Giresun Prof.Dr. İlhan Özdemir Devlet Hastanesi’ne sevk edilirken yolda hayatını kaybetti. gazeteport

İstanbul Adliyesi'nde bir ay içinde ikinci silahlı saldırı gerçekleşti
22 Mayıs 2012
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde bir kişi silahlı saldırıya uğradı.

Gültepe'de 7 ay önce Serdar Açıkkapı'nın öldürülmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşması İstanbul Adliyesi'nde görüldü.

Duruşma sonrası maktulün bir yakını, adliyenin karşısında silahlı saldırıya uğradı.
Bacaklarından vurulan ve kanlar içinde kalan kişi hastaneye kaldırıldı. Olay sonrası kaçan zanlının sanık yakını olduğu öğrenildi.
TRT

İstanbul'da Davaları Etkileyenlere Operasyon
19 Haziran 2012
Yargılama sürecini etkiledikleri öne sürülen 22 kişi gözaltına alındı.

İstanbuh'da Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatıyla harekete geçen Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul'daki birçok adrese eş zamanlı baskın düzenleyerek, eski cezaevi müdürü, adliye çalışanları ve aracıların da aralarında bulunduğu 22 kişiyi yakaladı.
Gözaltına alınan şüphelilerin, organize şekilde hareket ederek, maddi çıkar karşılığında yargıda hakim ve savcı değişikliklerini sağladıkları, bazı şirketlerin dava dosyalarının lehte kapanmasını gerçekleştirdikleri, hayali ihracat ve kaçakçılık davalarında tutuklananların rüşvet karşılığında serbest bırakılmasını temin ettikleri ileri sürüldü.
Şüphelilerin emniyetteki sorgularının sürdüğü ve gözaltı sayısının artabileceği bildirildi.
TRT

Duruşmada kavga: 1 yaralı

Diyarbakır'da görülen bir duruşmada, sanığın, savunma yerine terör örgütü propagandası yapması nedeniyle konuşturulmamasına tepki gösteren yakınları, mahkeme heyeti ile jandarma görevlilerine cep telefonlarını fırlattı. Cep telefonlarından biri duruşmada görev yapan bir astsubayın yaralanmasına neden oldu. 19.07.2012 DİYARBAKIR netgazete

Polis Afyonkarahisar Adliyesi'ndeki hakim ve savcıları izinsiz dinliyormuş
15.12.2012

internethaber.com'un haberi:

Adliye'de 'Hakim ve Savcılar Dinlendi' İddiası



Afyonkarahisar Adliyesi'nde hakim ve savcıların garajlarında emniyete ait ortam dinleme aracı ile dinleme yapıldığına dair ortaya atılan iddialar üzerine soruşturma açıldığı bildirildi.

Afyonkarahisar'da geçtiğimiz günlerde mesai bitiminde hakim ve savcıların evlerine gitmek için adliye garajına girmek istedikleri esnada garaj kapısı açılınca, dışarıya hızla bir araç çıktığını gören hakim Mehmet Gülçek, durumdan şüphelenerek, olayı Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletmişti. Başvuru üzerine harekete geçen Cumhuriyet Başsavcılığının yaptığı araştırmada, aracın emniyete ait ortam dinleme aracı olduğu tespit edilmişti. Yapılan tespit üzerine Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı'nın olayla ilgili sorumluların tespiti için dün soruşturma başlattığı bildirildi. Olayı 12 Aralık 2012'de 'adalet.org' adlı internet sitesinde de paylaşan hakim Mehmet Gülçek, yazısında şu ifadelere yer verdi:

"2011 yılı içerisinde HSYK Teftiş Kuruluna bağlı müfettişler tarafından adliyemiz de yaklaşık 5 ay süreyle teftiş yapıldı. Bu teftişin devamında 'sahte bir dilekçeyle' (Daha sonra bu dilekçenin, isim sahibinin iknası suretiyle gerçek hale getirildiği ifade edilmiştir.) şahsım da dahil olmak üzere sanırım 15 meslektaş hakkında soruşturma açıldı. Şahsım hakkımda ki iddia haricen aldığım bilgilere göre 'Duruşma günleri geç geldiğim için, duruşmaların benim yüzümden geç başladığı' şeklindeydi. Müfettişler, benimle ilgili sanırım 27 kişiyi dinlemişler ve gerçekte dinlenen kişi sayısı benim bilgilerime göre daha fazla olduğu halde, sadece bu kadarının beyanını resmi kayıtlara geçirmişler. Bu şikayetin asıl sahibi ve kaynağını, HSYK ve müfettişler bizzat bildiği halde, hakkında bugüne kadar en küçük bir araştırma ve işlem yapılmamıştır. Aksine sürekli başkaları hedef yapılmaya çalışılmıştır. Nihayetinde sanırım 8 yada 9 meslektaşa sarı zarf verilerek savunmaları istenilmiştir. Bu süreç devam ettiği için, şimdilik ayrıntılara girmeyi uygun bulmuyorum."

"ARACIN PLAKA KAYDI YOK"

Yine sonradan elde edilen harici duyum ve bilgilere göre, muhtemelen asgari 3 ay süre ile hakim ve Cumhuriyet Savcıları bakımından telefon ve ortam dinlemesi yapıldığı anlaşıldığını söyleyen Halim Gülçek, devam eden yazısında şu çarpıcı ifadelere yer verdi:

"Asıl gündeme getirmek istediğim husus 10 Aralık 2012 Pazartesi günü saat; 17.50 civarında adliyeden ayrılmak amacıyla eşimle birlikte adliyenin garaj kapısı önüne geldiğimiz de, otomatik kapının açılması için kumandaya bastım. Garajın içinden metalik bir çarpma sesi gelince, havalandırma boşluk kapaklarına üst kısımda ki açık park alanında bir aracın çarpmış olabileceğini düşündüm. Otomatik kapı yukarı doğru açılırken henüz tam olarak açılmadığı halde, teftiş döneminde garajda ortam dinlemesi yapan araca tıpatıp benzeyen, 03 EN ... plakalı muhtemelen Ford Connetc marka bir kamyonetin acele ve panik halde dışarı çıktığını fark ederek, ilk anda aracın tavan antenin de otomatik kapıya sürtecek şekilde acilen ve süratle çıkışının şaşkınlığını yaşadım. Hemen plakasını alarak şüpheli aracın araştırılmasını istedim. Gelen bilgiye göre aracın plakasının kayıtlı olmadığı ve istihbarat birimlerine ait olabileceği bildirildi. Daha sonra olayı Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcımız ile paylaştım. Dün itibariyle aldığım bilgiye göre kapalı garajın kapısı açılırken panik ve telaş halinde içeriden çıkan, sürücüsünün teşhis korkusuyla yüzümüze dahi bakmaya cesaret edemediği aracın Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Müdürlüğüne ait 'ortam dinleme' aracı olduğunu öğrendim."

"ARTIK DELİL TESPİTİ MÜMKÜN DEĞİL"

İlgili Müdürlüğün harici ve şifahi açıklamasına göre kapalı garajdan panik halinde çıkan istihbarat görevlisinin 'Adliye Katiplerinin içeri (garaja) girebileceği' endişesiyle panik halinde garajdan çıkış yaptığının söylenildiğini kaydeden Gülçek, "Bu gerekçe çocukların bile güleceği tamamen soyut ve uydurma bir gerekçedir. Eğer söz konusu araç derhal Adliyeye getirtilerek, suç delili olduğundan el konulmak suretiyle ortam dinleme cihazının kayıt belleğinde ki kayıtların kopyası çıkartılıp, imajı derhal alınsaydı gerçek durumun tespiti mümkün olabilirdi. Bu saatten sonra araçta ki kayıt cihazının bile sökülerek yada diskin değiştirilmesi mümkün olduğundan, artık delil tespitinin de mümkün olmadığını düşünüyorum.

Sorularım çok basit. Adli görevi bakımından mahkemelere ve Cumhuriyet Başsavcılığına bağlı olan, bir emniyet asayiş birimi hangi yetkiye dayalı olarak, kimden izin alarak ve ne amaçla bu dinlemeyi yapmaktadır? Hakimine ve Cumhuriyet Savcısına güvenmeyen devlet, emniyet mensuplarına yargı mensuplarından daha fazla nasıl güvenmektedir? Yada Türkiye Cumhuriyetinde bu hukuksuzluğun hesabını sorabilecek bir adli makam var mıdır ? Bu soruların muhatabı kimse buyursun cevabını versin. Veremiyorsa oturduğu makamı boşuna işgal etmesin. Hamasi nutuklar ve uydurma, düzmece gerekçeler bu saatten sonra beni kesinlikle ikna edemez. Çünkü olayın görgü tanığı bizzat benim. Belki bu işlerin üstü bir şekilde kapatılabilir. Ancak daha önce hesap verilmez sanılanlar, nasıl bugünün mağduru oldularsa, bugünün hukuk tanımazları da yarınlar da, mağdur ettiklerinden daha beter olacaktır" dedi.
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder E-posta gönder Yazarın web sitesini ziyaret et
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Cum Ekm 09, 2009 8:55 pm    Mesaj konusu: Faili Meçhulde Neler Oluyor? Alıntıyla Cevap Gönder

09 Ekim 2009 13:31
Faili Meçhulde Neler Oluyor?
Şok gelişme! Albay Temizöz'ün yargılandığı faili meçhul davasında mahkeme heyeti davadan çekildi. Tuhaf gelişmelerin olduğu davada tanıklar da çekilmişti.

Albay Temizöz'ün yargılandığı faili meçhul davasında tuhaf gelişmeler yaşanıyor. Gizli tanıkların ifadelerini geri çekmesinden sonra mahkeme heyeti de davadan çekildi.

Şırnak ve Diyarbakır çevresinde görev yaptığı dönemde faili meşhul cinayetleri azmettirmekten yargılanan Kayseri Jandarma Alay Komutanı Temizöz davasında şok gelişme. Mahkeme heyeti davadan çekildi. Dosya 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.

ŞIRNAK ve çevresinde işlenen faili meçhul cineyetlerle ilgili tutuklu yargılanan Kayseri İl Jandarma Komutanı Albay Cemal Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atak’ın da aralarında bulunduğu 6’sı tutuklu 7 sanığın yargılandığı davanın duruşmasında, gerginlik yaşandı. Müdahil ile sanık avukatları ve mahkeme heyeti arasında çıkan kısa süreli gerginlik üzerine, mahkeme 2 müdahil avukatı duruşma salonundan çıkarttı. Kısa süreli gerginlik nedeniyle duruşmaya ara verildi. Müdahil avukatları, mahkemenin tarafsızlığını yitirdiğini belirterek reddi hakim talebinde bulundu. Mahkeme de bunu kabul etti.

Şırnak ve çevresinde 1993-1995 yılları arasında 23 kişinin öldürülmesinden sorumlu tutularak Diyarbakır 6’ıncı Ceza Mahkemesi’nde tutuklu yargılanan Kayseri İl Jandarma Komutanı Albay Cemal Temizöz, Cizre Eski Belediye Başkanı Kamil Atak, Tamer Atak, Adem Yakın, Fırat Altun, (Abdulkadir Güven) Hıdır Altuğ’un yargılanmalarına bugün devam edildi. ‘Adam öldürmek ve suç işlemek için çete kurmak’ suçlarından Albay Cemal Temizöz’e 9, Kamil Atak’a 7, Tamer Atak’a 2, Adem Yakın’a 7, Fırat Altun’a 6, Hıdır Altuğ’a ise 3’er kez ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası istenenen 6 tutuklu sanık duruşmada hazır bulundu. Davanın diğer sanığı olan ve firarda bulunan Kurken Atak’ın ise yakalanmasına çalışılıyor.

Dava başka bir nedenle tutuklu bulunan Atak'ın üvey kardeşi Mehmet Nuri Binzet ile sanıklar arasındaki Fırat Altun'un ‘Tükenmez kalem’, Hıdır Altuğ'un ise ‘Sokak lambası’ kod ismiyle verdikleri gizli tanık ifadeleri sonucunda açılmıştı. Yargılama sırasında gizli tanıklar Tükenmez kalem ile Sokak lambası ifadelerini geri çekmişti.

BABAMI KALAŞNİKOFLA TARADILAR

Duruşmaya 1994 yılında öldürülen Ramazan Uykur’un oğlu İsmet Uykur’un ifade vermesi ile başlandı. Uykur, 1994’de kamyonlarını tamir etmek için tamircide beklerken, babası Ramazan Uykur’un yanına gelerek Irak’a gidip gitmeyeceğini sorduğunu ifade ederek şunları söyledi:

“Oraya beyaz bir toros geldi. Toros marka araçtan inen sanık Tamer Atak, babama araca binmesini söyledi. Babam araca binmeyip yoluna devam edince, 50 metre ileride kaldırımda araçla önünü kestiler. Tamer arabadan indi ve elinde tabanca vardı. Aralarında boğuşma yaşandı. Bu arada araçtan Kukel Atak indi. Babamı Kalaşnikofla taradı ve oradan ayrıldılar. Ben korkup şok geçirdiğim için olay yerine gidemedim. Çevredekiler kimi korkudan kaçtı, kimi kepenklerini kapatarak olay yerinden uzaklaştı. Araçta yüzünü göremediğim iki kişi daha vardı. Şikayetçiyim babamın neden öldürüldüğünü öğrenmek istiyorum. Cizre’de o dönemde korku hakimdi. Kimin kimi öldürdüğü belli değildi ve insanlar kendi canlarının derdine düşmüştü. Bu nedenle kimse gidip şikayet edemiyordu. Şikayet etseler bile başlarına birşey gelmesinden korkuyorlardı. Sanıkların korucu olduklarını biliyordum. Jandarmayla birlikte çalıştıklarını bildiğimiz için korkuyorduk.”

MAHKEME 2 AVUKATI SALONDAN ÇIKARDI

Sanık avukatlarından Nail Karaarslan’ın, İsmet Uykur’a soru sorması sırasında itiraz eden mağdur avukatlarına ‘sen’ diye hitap etmesi üzerine mağdur avukatlarından Sezgin Tanrıkulu, “Sen diye hitap edemezsin terbiyesiz” diyerek sanık avukatına doğru yürüdü. Tanrıkulu mahkeme başkanına da, “Duruşmanın başından bu yana sanıklara hoşgörü gösteriyorsunuz. Bize ve müştekilere bu hoşgörüyü göstermiyorsunuz. Hepsini zapta geçerek işlem yapın” dedi.

Mağdur avukatlarından Bahattin Özdemir ise itirazının tutanaklara geçmediğini söyledi. Bunun üzerine mahkeme heyeti avukatlar Tanrıkulu ve Özdemir’in salondan dışarı çıkarılmasına karar verdi. Mahkeme başkanı yaşanan kısa süreli gerginlik üzerine duruşmaya ara verdi.

MÜDAHİL AVUKATLAR REDDİ HAKİM TALEBİNDE BULUNDU

Duruşmada yaşanan gerginlik üzerine verilen aranın ardından müdahil avukatlar söz alarak, salonda yaşanan tartışmanın söylenenlerin olduğu gibi tutanaklara yansımaması nedeniyle yaşandığını savunup, 2 meslektaşlarının salondan atılmasını itirazda bulundu. Mahkeme heyeti itiraz talebini reddetti.

Müdahil avukatlar, “Jandarma Genel Komutanlığı’nın Albay Cemal Temizöz’ün avukatlık ücretini ödemesinin devletin bu davada taraf olduğunu gösterir” dedi. Mahkeme heyetinin sanıklara gösterdiği tavırların mağdur yakınlarına gösterilmediğini belirten avukatlar, “Meydana gelen tartışmada söylenenler olduğu gibi zapta geçirilmemiş. Duruşma sağlıkı ve sıhhatle yapılamamıştır. Tüm bu nedenlerle tarafsızlığınızı yitirdiğinizi, taraf olduğunuzu düşünüyoruz ve davadan reddinizi ve çekilmenizi talep ediyoruz” dedi.

KATİBİ DE REDDETTİLER

Ayrıca müdahil avukatları duruşma katibinin de tutanağı yazarken mahkeme heyetini beklediğini, bu nedenle katibin de tarafsızlığını yitirdiğini düşündüklerini ve katibin de reddini istediler. Ayrıca müdahil avukatlar, daha önce salonda bulunan ses sisteminin devreye girmesi yönündeki taleplerinin reddedildiğini hatırlatarak, ses sisteminin devrede olması durumunda önceki oturumda yaşanan tartışmanın, yaşanmayacağını dile getirdiler.

MAHKEME REDDİ HAKİM İSTEĞİNİ KABUL ETTİ

Mahkeme heyetti reddi hakim talebini değerlendirmek için duruşmaya ara verdi.

Aranın ardından mahkeme heyeti reddi hakim talebini kabul ederek, dosyayı 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermeyi kararlaştırıldı.
aktifhaber

14 Ekim 2009 14:44
Albay Mahkemede Bayıldı

Kaçak sigara sattığı iddiasıyla gözaltına alınan Albay Çetin Ç, tutuklanma kararını duyunca mahkeme salonunda bayıldı...Haberi Paylaş : Google Yahoo Facebook Digg Del.icio.us Reddit

MESUT Barzani'nin Kuzey Irak'taki fabrikalarından ucuza satın aldıkları sigarayı İstanbul'da sattığı iddiasıyla tutuklanan 3 kişiden Albay Çetin Ç, tutuklanma kararını duyunca mahkeme salonunda bayıldı.

Ele geçirilen kamyondaki 10 bin 500 karton kaçak sigaranın 465 bin TL'ye satılmak istendiği belirtildi.Narkotik polisinin uyuşturucu ihbarı üzerine başlattığı ancak kaçak sigara çıkınca mali polise devrettiği soruşturma tamamlandı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde sorgulanan Harp Akademileri'nde görevli Albay Çetin Ç, mal sahibi Süleyman A. ve şoför Mahmut H., Büyükçekmece Adliyesi'ne sevk edildi. Mahkeme heyeti tarafından tutuklanma kararı okunduğunda zanlılardan Albay Çetin Ç.'nin bayıldığı öğrenildi. Kendinden geçerek yere yığılan Çetin Ç., müdahale edilerek ayıltıldı.

Albay Çetin Ç., Hasdal Askeri Cezaevine, Süleyman A. ile Mahmut H. ise Metris Cezaevi'ne gönderildi.Konuyla ilgili olarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde basın açıklaması yapıldı. Yapılan açıklamaya göre operasyon şu şekilde yürüdü:Çetenin başında bulunan Süleyman A,, Mesut Barzani'nin Kuzey Irak'taki fabrikasından çok ucuza aldığı sigaraları katırları kullanarak sınırdan geçirdi. Katır sırtından indirilen çuval içindeki sigara kartonları Şırnak'ta bekleyen kamyona yüklendi. Örgüt lideri bundan sonrasını Albay Çetin Ç. ve şoför Mahmut H.'ye bıraktı. Çetin Ç., arama noktalarında askeri kimliğini kullanarak kolayca geçiş yaptı. Çetin Ç.'nin kendisini durduran güvenlik güçlerini ise "Kamyonda eşya var. Taşınıyoruz" diyerek kandırdığı ifade edildi.

Şanlıurfa'ya kadar kamyonla giden Çetin Ç, yorulduğunu söyleyerek şoförle anlaşıp örgüt liderine haber vermeden araçtan indi. Çetin Ç, malı son noktaya ulaştırmak için Levent'te tekrar kamyona bindi. Ancak, Beylikdüzü'nde düzenlenen operasyonla yakalanarak gözaltına alınmış oldu.Emniyet Müdürlüğü'nün otoparkına çekilen sigara yüklü kamyon basın mensuplarına gösterildi. Ele geçirilen 10 bin 500 karton sigaranın 465 bin TL'ye satılmak istendiği belirtildi. Bu arada kamyon kasasında katır sırtından indirildikten sonra açılmayan çuvallar da dikkat çekti.
aktifhaber

Kadınlar "yalan söyledin" diye tanığa saldırdı
Adana'da isimlerini açıklamayan 2 kadın, katıldıkları davanın duruşmasında tanık olarak dinlenen kişiye (arkada beyaz gömlekli), yalan söylediği gerekçesiyle adliye önünde saldırdı. Kadınlar, polisin kendilerini engellemek istemesi üzerine saldırıyı terlik atarak sürdürdü. Haklarında şikayet olmayınca kadınlar adliye önünden uzaklaştırırken, saldırıya uğrayan kişi de adliyenin arka kapısından çıkarıldı. 14.10.2009 ADANA netgazete

Güngören patlaması davasında gerginlik!

İstanbul Güngören'de geçen yıl meydana gelen ve 18 kişinin öldüğü patlamaya ilişkin Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinde görülen dava öncesi gerginlik yaşandı. Cezaevi aracının adliyeye getirilişi sırasında aileler, tekme ve yumruklarla sanıkların bulunduğu araca saldırdı. Bazı sanık avukatlarına da tepki gösteren aileleri, çevik kuvvet ekipleri sakinleştirdi. 14.10.2009 İSTANBUL netgazete

26 Aralık 2009
Şişli Adliyesi Önünde Patlama
Şişli Adliyesi önünde akşam saatlerinde bir patlama meydana geldi.

Şişli Adliyesi önünde saat 19.30 sıralarında bir patlama meydana geldi. Patlamada 3 araçta maddi hasar oluştu.

Patlamaya ses bombasının neden olduğu tahmin ediliyor.
aktifhaber

02 Şubat 2010
Mahkeme Çıkışı Kanlı Kavga

Düzce'nin Yığılca ilçesinde namus meselesi yüzünden mahkemelik olan iki aile mahkeme çıkışı birbirine saldırdı.

Düzce'nin Yığılca ilçesinde namus meselesi yüzünden mahkemelik olan iki aile mahkeme çıkışı birbirine saldırdı. Çıkan kavgada 5 kişi bıçak ve silahla yaralandı.

Edinilen bilgilere göre, Düzce'nin Yığılca ilçesi Hacı Yeri köyünde ikamet eden Yapar ve Alkan aileleri, namus meselesi yüzünden mahkemelik oldu. Yığılca Adliyesi'nde görülen davaya gelen taraflar mahkeme çıkışı birbirine girdi.

Taraflardan Durdu Alkan (35) elindeki ekmek bıçağıyla Seyfettin Yapar (39)'ı bıçakladı. Aldığı bıçak darbesiyle yaralanan Seyfettin Yapar, üstünde bulunan silahla ateş etmeye başladı. Seyfettin Yapar'ın silahından çıkan kurşunlardan biri konu ile alakası olmayan ve olay yerinden uzakta bulunan Ahmet Akduman (53 isimli vatandaşın sol dizinin üstüne saplandı.

Kavga esnasında Durdu Alkan'ın babası olduğu öğrenilen Asım Alkan (65) bıçakla yaralanırken, Erol Yapar isimli bir vatandaş bacağından aldığı bıçak darbeleriyle yaralandı. Yaralılar, Düzce Atatürk Devlet Hastanesi ve Düzce Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı.
aktifhaber

Adliyeye molotoflu saldırı: Kahta Adliyesi'nde yangın çıktı
14.02.2010
Adıyaman'ın Kahta ilçesindeki adliye binasına, molotofkokteylli saldırı düzenlendi.

Alınan bilgiye göre, Kahta Adliyesi'nin kuzey yönündeki penceresine iki adet molotofkokteyli atıldı.

Adliyenin pencere camına isabet eden molotofkokteyllerinden birisi, camın kırılmasına ve yangın çıkmasına neden oldu.

Yangın, büyümeden kendiliğinden söndü. habertürk

Boşanmak için geldiği adliyede eşini bıçakladı
Van'ın Gürpınar ilçesinde, boşanma davası için adliyeye gelen kadın, eşinin bıçaklı saldırısı sonucu yaralandı. Alınan bilgiye göre, boşanma davalarının görüleceği Gürpınar adliyesine gelen Taylan ve Meryem T. çifti, duruşma öncesi tartışmaya başladı. 17.02.2010 GÜRPINAR netgazete

24 Şubat 2010
Kırklareli Adliye Sarayı'nda Yangın
Kırklareli Adliye Sarayı'nda çıkan yangında maddi hasar meydana geldi.

Adliye Sarayı'nın 4. katındaki bilgi işlem odasında çıkan yangına, Kırklareli Belediyesi ekipleri müdahale etti.

Adliye personelinin tahliye edilmesinin ardından, yangın söndürüldü. Personel, daha sonra tekrar binaya girerek görevlerine devam etti.

Kırklareli Cumhuriyet Başsavcısı Bülent Bingöl, yangının klima kablolarından çıktığını tahmin ettiklerini belirterek, ''Korkulacak bir durum olmadı. Fazla hasar yok. Mahkemelerdeki duruşmalar devam ediyor'' dedi. aktifhaber

Yediemin depolarına baskın: 20 gözaltı
10 Mart 2010
Mersin Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü ekiplerinin düzenlediği operasyon sonucu, icra müdürlükleri ve yediemin depolarında görevli toplam 20 kişi gözaltına alındı.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, yediemin depolarındaki icralık mallarda 'usulsüzlük yapıldığı' bilgisine ulaşan Mersin Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı'nın koordinesinde kent merkezindeki 5 ayrı icra müdürlüğü ile 10 ayrı yediemin deposuna yönelik operasyon düzenledi.

Yapılan operasyon sonucu, aralarında icra memurlarının da bulunduğu toplam 20 kişinin gözaltına alındığı ve olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi. haber7

"Beraat" kararını yanlış anlayınca başına dert açtı
12 Mart 2010
Alınan bilgiye göre, Sulh Hukuk Mahkemesindeki duruşmada, Çine'de bir firmayla davası bulunan İ.Ç. hakkında mahkeme heyeti "beraat" kararı verdi.
Kararı yanlış anlayan İ.Ç, duruşma salonunda cumhuriyet savcısı ile hakime hakaret ve tehditte bulundu. İ.Ç, katipler tarafından sakinleştirildi.
Cumhuriyet Başsavcılığı, olayın ardından İ.Ç'nin yakalanmas ını talep etti.
İ.Ç, çıkarıldığı mahkemece "görevli memuru tehdit, hakaret ve küfür" suçlarından tutuklandı. netgazete

Miras için adliye önünde cinayet işledi, kaçamadı
Şanlıurfa'da bir kişi miras meselesi yüzünden çıkan tartışmada adliye binası önünde tabanca ile vurularak öldürüldü. Cinayet şüphelisi kaçmaya çalışırken çevredeki polisler tarafından cinayette kullandığı tabanca ile birlikte yakalandı. 16.03.2010 ŞANLIURFA netgazete

06 Nisan 2010
Adliye Önünde Meydan Dayağı
Samsun'da bir duruşmaya katılan iki şahıs, adliye çıkışında husumetleri bulunan 5 kişinin saldırısına uğradı.

Samsun'da bir duruşmaya katılan iki şahıs, adliye çıkışında husumetleri bulunan 5 kişinin saldırısına uğradı.

Adliye Sarayı'nda bir duruşmaya katıldıktan sonra dışarı çıkan Erkan Zeren (32) ve kardeşi Özkan Zeren (30), aniden çevrelerini saran 5 kişilik bir gurup tarafından tekme tokat saldırıya uğradı. İlk olarak Erkan Zeren'e saldıran gurup, daha sonra mağdurun kardeşi Özkan Zeren'e saldırarak darp etti. Saldırganlardan birinin bıçak kullandığı kavgada, mağdurun son anda bıçaklanmaktan kurtulduğu objektiflere yansıdı.

Yumrukların ve tekmelerin havada uçuştuğu kavga, polisin olaya müdahale etmesiyle son buldu. Polis, olayla ilgili olarak şüpheli Kenan Ö. (43), Cevat Ozan Ö. (26), İsmail Ö. (24) ve Emre Ö. (18)'yü etkisiz hale getirerek yakaladı. Adliyede ifadeleri alınan şüpheliler ve mağdurlar Gazi Polis Merkezi'ne götürüldü.

Cezaevinden yeni çıktığı belirtilen Kenan Ö.'nün çocuğunun bir suçtan dolayı savcılığa çıkarılması nedeniyle adliye önünde yakınlarıyla birlikte beklediği ve husumeti bulunan kişileri görmeleri nedeniyle kavganın çıktığı iddia edildi.
aktifhaber

Babasının katilinin 2 kardeşini adliyede vurdu
Erzurum'un Tekman ilçesinde 5 yıl önce babası öldürülen 12 yaşındaki M.A, babasını öldüren kişinin 2 kardeşine, adliyede silahlı saldırı düzenledi. Olayda 1 kişi öldü, 1 kişi de ağır yaralandı. Saldırıdan sonra polise teslim olan M.A'nın, silahı adliyeye nasıl soktuğu araştırılıyor. 01.07.2010 TEKMAN netgazete

Adliye önünde tekme-tokat kavga: 5 gözaltı
Bursa'da 4 ay önce bir barda hesap yüzünden çıkan yaralama davasının sonrasında adliyenin önü tekrar karıştı. Dava öncesi çıkan silahlı kavganın ardından taraflar bu kez tekme tokat birbirlerine girerken, 5 kişi gözaltına alındı. 16.09.2010 BURSA netgazete

İcra Müdür Yardımcısı kadına rüşvet gözaltısı
Adana'da, bir ihbarı değerlendiren Adana Emniyet Müdürlüğü ekibi, Ayşe G.'nin (43) icradan otomobil alan kişilerden rüşvet aldığı iddiasıyla ilgili çalışma başlattı. Ekipler, irtibat kurdukları Ayşe G.'yi, seri numarası alınmış paraları verirken suçüstü yaparak gözaltına aldı. Kendisine komplo kurulduğunu ileri süren Ayşe G., emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. 16.09.2010 ADANA netgazete

Anahtarlık Değil Silah
23 Aralık 2010
İşlediği bir cinayet yüzünden Maltepe Cezaevi'nden duruşma salonuna getirilen Mehmet Emin Soylu, jandarma ekipleri tarafından yerine alındı ve duruşma başladı.

Cinayete kurban giden kişinin yakınlarından Hasan Ç. de, anahtarlık şeklinde bir silahla mahkeme salonunda yerini almıştı.

Ve duruşma devam ederken salondakiler bir silah sesiyle irkildiler. Anahtarlık silahla içeri giren Hasan Ç., iki kez ateş ederek Mehmet Emin Soylu'yu sol gözünden vurmuştu.

Ağır yaralanan Soylu, Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Soylu'nun sol gözbebeğindeki 6.35 milimetre kalibreden daha küçük mermi çekirdeği ameliyatla çıkarılmaya çalışılıyor. Yaralının sol gözünün görme yetisini yitirdiği bildirildi.

Gözaltına alınan Hasan Ç, polis aracına bindirilirken gazetecilere konuştu. Hasan Ç., soğukkanlı bir şekilde "Ağabeyimi öldürdüler, ben de onları öldürdüm. Başka bir şey olmadı" dedi.

Özel yapım silahın özellikleri şöyle:

Otopark kumandası görünümünde.

2 mermi atıyor.
Mermiler teker teker ateşleniyor.
İki tetik kumandanın kilit düğmeleri görünümünde.
Silah 6.35 mm çapında mermi atıyor.
Hasan Ç., ifadesinde silahı bir gemiciden aldığını söyledi.

X-RAY CİHAZI ÖTMEMİŞ

Saldırgan Hasan Ç.'nin ateş ettiği özel yapım tabanca, polis ekipleri tarafından alınarak Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

Silaha otomobil kumandası süsü verildiği, silahın 6,35 milimetre kalibreden daha küçük 2 adet mermi atabildiği belirlendi.

Cumhuriyet savcısının huzurunda silah X-RAY cihazından geçirildi ancak alarm ötmedi.

3 YIL ÖNCEKİ SİLAHLI ÇATIŞMA

İçerenköy Değirmen Sokak üzerinde bulunan Setüstü Otomotiv'de 2007 yılında meydana gelen olayda, galeriye gelen silahlı kişiler ile işyerinde bulunan kişiler arasında silahlı çatışma çıkmıştı. Olayda, Mehmet Şerif Şimşek, Serkan Başmanav, Hakan Soylu ve Abdülrezzak Şimşek yaralanmıştı. Özel İsviçre Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alınan yaralılardan durumu ağır olan Mehmet Şerif Şimşek, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı.

Mehmet Şerif Şimşek'in ortağı olan Hasan Ç., cinayetten Mehmet Emin Soylu'yu sorumlu tutuyordu. aktifhaber

İstanbul Adliyesi'nde arbede

08.02.2011
Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde ''El Kaide terör örgütü'' davası kapsamında tutuklu yargılanan bir sanığın görevli jandarma tarafından dövüldüğü iddiası üzerine arbede yaşandı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde 3'ü tutuklu 7 sanığın yargılandığı dava için Kandıra F Tipi Cezaevinden ring aracıyla Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine getirilen tutuklu sanıklardan Mehmet Ali Tırak, duruşma için beklenmek üzere nezarethaneye alındı. Tırak, bir süre sonra yeniden cezaevi aracına geri konuldu.
Tırak'ın yakınları ise Mehmet Ali Tırak'a bir jandarma uzman çavuş tarafından kötü muamele yapıldığını ve elleri kelepçeliyken dövüldüğü gerekçesiyle tepki gösterdi. Adliye kapısında bekleyenler arasında bulunan ve Tırak ile birlikte yargılandığı öğrenilen tutuksuz sanık Remzi Düzgün ile Tırak'ın bir yakını, polis bariyerlerinden atlayarak bahçede bulunan cezaevi aracı içine girdi.
Araçtaki jandarmalar tarafından müdahale edilen ve yüzlerine biber gazı sıkılan 2 kişi, jandarma ve adliyede görevli polisler tarafından alınarak adliye bahçesi dışına çıkarıldı. Bu duruma tepki gösteren sanık yakınları ile polisler arasında da bir süre arbede yaşandı.
Çevik kuvvet ekipleri, tepki gösteren vatandaşları uzaklaştırarak aracın bulunduğu yerde barikat kurdu.
Tırak'ın babası İsmail Tırak, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, bir jandarma uzman çavuşun gözlerinin önünde çocuklarına kelepçeyi ters takarak kötü muamele yaptığını, dövdüğünü ve kafasına copla vurduğunu, bunun üzerine Tırak'ı uzman çavuşun elinden kurtarmak için 2 kişinin cezaevi aracına girmeye çalıştığını söyledi.
Sadece çocuğunu görmeye gelmişken bunun kendisine reva görüldüğünü anlatan İsmail Tırak, Kandıra F Tipi Cezaevindeki sorumlularla ilgili suç duyurusunda bulunacağını söylerken baygınlık geçirdi. gazeteport

Allah adına yemine hapis
Konya Çumra'da İbrahim Çelik ile Pınar Çelik arasında devam eden bir davada şahitlik yapmak üzere mahkemeye gelen Konya Selçuk Üniversitesi Kimya Bölümü 3. sınıf öğrencisi Emrah Akdemir, yemin konusunda hakim İsmail Akay ile tartışınca kendini bir anda cezaevinde buldu.

10 Temmuz 2011

“BEN ALLAH'TAN BAŞKASI ADINA YEMİN ETMEM”

Olay önceki gün 15.00 sularında Çumra Asliye Ceza Mahkemesi dava salonunda yaşandı. Davanın taraflarından İbrahim Çelik'in tanıdığı olan üniversite öğrencisi Emrah Akdemir, davada şahitlik yapmak üzere mahkemeye geldi. Davanın hakimi İsmail Akay, Emrah Akdemir'e “Konuyla ilgili olarak yalan söylemeyeceğine namusun ve şerefin üzerine yemin eder misin” şeklinde soru yöneltti. Üniversite öğrencisi Akdemir de hakim Akay'a, “Ben dini inancım gereği sadece Allah'ı şahit tutarım” cevabını verdi. Bu cevaba sinirlenen Akay'ın, Emrah Akdemir'e “Siz ne biçim insanlarsınız, anlamakta zorlanıyorum” dediği iddia edildi. Akdemir'in Allah'ın adına yemin edebileceği konusundaki ısrarı üzerine, hakimin sadece şahitliği geri çevirmesi gerekirken, adliye polisini duruşma salonuna çağırdığı öğrenildi.

ŞAHİTLİĞE GELDİ, KENDİNİ CEZAEVİNDE BULDU!

Duruşma salonuna gelen adliye polislerine talimat veren hakim Akay, Akdemir'i gözaltına aldırdı. Akdemir'in daha sonra tutuklanarak Konya E Tipi Cezaevi'ne gönderildiği öğrenildi. Bir davada sadece şahitlik yapmak üzere mahkemeye gelen Emrah Akdemir tutuklanmanın şokunu yaşarken, geceyi cezaevinde gecirdi...

Öte yandan görülen duruşmanın tarihi 21 Eylül'e ertelendi.
VAKİT

Adliye önünde bıçaklı sopalı kavga: 2'si ağır 6 kişi yaralandı
10 Kasım 2011
Adana'da mahkeme çıkışı iki grup arasında çıkan bıçaklı sopalı kavgada 2'si ağır 6 kişi yaralandı. Yaralılar, çeşitli hastanelerde tedavi altına alındı. Olay, merkez Seyhan ilçesi İnönü Caddesi Adliye Sarayı önünde yaşandı. İddialara göre, mahkemesi olan iki grup arasında tartışmanın ardından bıçaklı sopalı kavga çıktı. Kavgada her iki taraftan da 6 kişi yaralandı. Polis, kavganın büyümesini engellerken kavgada yaralanan 2'si ağır 6 kişi, Yüreğir Başkent, Numune ile Adana Devlet hastanelerinde

Adana'da mahkeme çıkışı iki grup arasında çıkan bıçaklı sopalı kavgada 2'si ağır 6 kişi yaralandı. Yaralılar, çeşitli hastanelerde tedavi altına alındı.
Olay, merkez Seyhan ilçesi İnönü Caddesi Adliye Sarayı önünde yaşandı. İddialara göre, mahkemesi olan iki grup arasında tartışmanın ardından bıçaklı sopalı kavga çıktı. Kavgada her iki taraftan da 6 kişi yaralandı. pirsushaber

Dünyanın en büyük rezaleti!
22 Şubat 2013



Eski Adalet Bakanı M. Ali Şahin döneminde yapımına başlanan Kartal'daki yeni adliyede büyük bir rezalet yaşanıyor. İstanbul'da çok övünülen Anadolu Adalet Sarayı’ndaki inşaat hataları çalışanları çileden çıkardı.


"Dünyanın en büyük adliye sarayı" inşa etmenin marifet sayıldığı Türkiye'de, İstanbul Anadolu yakasındaki beton yığınında dünyanın en büyük rezaletlerinden biri yaşanıyor. İnşaat hatalarının hemen her noktada görüldüğü adliye hem çalışanları ve hem de vatandaşı çileden çıkarmış vaziyette.

Eski Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin döneminde Kartal’da inşa edilen Anadolu Adalet Sarayı, 1 Şubat’ta hizmete girdi. Hergün binlerce kişinin kapısından girdiği adliyede merdiven yok, asansörlerse yetersiz.

Beş blok halinde inşa edilen kompleks, sadece giriş katından birbirine bağlı. Bu durum bir yandan çalışan ve vatandaşları zorda bırakırken bir yandan da güvenlik zaafiyetine neden oluyor.

Hatalı inşa edilen tesisat yüzünden mahkemeleri sık sık su basıyor. Yerlerin kaygan granitten yapılması de sık sık kazaların yaşanmasına neden oluyor. Yapım hatalarını gidermek için Adalet sarayının tesliminden bu yana 1 milyon 800 bin liralık ekstra harcama yapıldığı iddia edilyor.

Soruşturma açıldı

Başsavcılık yapım hatalarıyla ilgili soruşturma başlattı. 9 bilirkişi adliyedeki eksiklikleri tespit etti. Soruşturmanın, yüklenici ve taşeron firmaların yanı sıra Bayındırlık ve Adalet bakanlığı görevlilerini de kapsayacağı belirtildi.

Avukatlar isyan etti

Anadolu Adalet Sarayı’ındaki eksiklikler ve inşa hataları avukatları da isyan ettirdi. Kartal Hukukçular Derneği üyesi avukatlar, adliye önünde bir açıklamayla durumu protesto etti:

-4 bin 600 odalı adliyede avukatlara sadece 2 oda ve 7 vestiyer ayrılmış.

Zemin kaplaması kalitesiz malzemeden yapıldığın için sık sık düşme olayları yaşanıyor.

Bloklar arası ulaşım çok zor

Engelliler iiçin sesli uyarı sistemleri ve yürüyüş bantı yok.

Adliye içindeki kafeteryaların fiyatları birbirinden farklı ve diğer adliyelere göre çok yüksek.

Adliye telefonla ulaşmanın zor olması büyük problem
haber10

Dünyanın en büyük adliyesinde mahsur kaldılar
26 Şubat 2013



Anadolu Adalet Sarayı’nda elektrikler kesildi insanlar asansörlerde mahsur kaldı

Kartal’da, dünyanın en büyük adalet sarayı olarak inşa edilen Anadolu Adalet Sarayı’nda elektriklerin kesilmesiyle çok sayıda insan asansörlerde mahsur kaldı.

Yaklaşık bir saat boyunca asansörde bekleyen vatandaşlar, elektriklerin gelmesiyle dışarıya çıkabildi.

Dün öğleden sonra meydana gelen olayı bir vatandaş da cep telefonu ile görüntüledi.

Görüntülerde, çekimi yapan vatandaşın katlarda kalan asansörleri tek tek gezdiği ve mahsur kalanların sayısı ile ilgili bilgi almaya çalıştığı görüldü. Asansörlerde kalanların ise jeneratörlerin neden çalışmadığını sorduğu, kurtulmak için yetkililerin devreye girmesini istediği görüntüler yansıdı.

Görüntüleri çeken vatandaşın, “İstanbul Anadolu Yakası Adalet Sarayı’nda elektrik kesintisi insanların mahsur kalmasına neden oldu. Asansörlerde vatandaş mahsur durumda ve yardım bekliyor. Jeneratörlerin olmadığı adliye sarayında her katta yaklaşık 16-17 asansör bulunmakta ve asansörde mahsur kalanların sayısı oldukça fazla” dediği görülüyor. TRT

Adliyede çatışma: 4 ölü
14 Mart 2013
Net Gazete
Gaziantep Valisi Erdal Ata, Gaziantep Adliyesi otopark girişinde meydana gelen silahlı saldırıda 4 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Alınan bilgilere göre, adliye otoparkı girişinde taraflar arasında çakın tartışma, silahlı çatışmaya dönüştü. Uzun namlulu silahlarla açılan ateş sonucu 4 kişi hayatını kaybetti. Olayla ilgili 1 kişi gözaltına alındı. Polis, adliye etrafında geniş güvenlik önlemleri aldı.

Gaziantep Valisi Erdal Ata, Gaziantep Adliyesi otoparkı girişindeki silahlı saldırıda 4 kişinin öldüğünü, 2 kişinin yaralandığını söyledi.

Adliyede olay: 17 gözaltı
23 Aralık 2014



Kars'ın Sarıkamış İlçesi'nde 5 Aralık günü kaybolan ve kendisinden bir daha haber alınamayan 48 yaşındaki Necmettin Polat'ın yakınları, adliyede eylem yaptı. Polis taşkınlık yapan 30 kişilik grubu biber gazı ile dışarı çıkardı. Polis olayla ilgili 17 kişiyi gözaltına aldı.

Sarıkamış'ta marangoz olan Necmettin Polat'ın 5 Aralık'ta ortadan kaybolması üzerine ailesi 11 Aralık'ta polise başvurdu. Polis olayla ilgili Necmettin Polat'ın kayın biraderi M.U.'yu şüpheli olarak gözaltına aldı. Necmettin Polat'a ait olduğu tahmin edilen kemer ile kıyafetlerinin parçaları ise Sarıkamış çöplüğünde bulundu. Cesedin çöplüğe gelen yabani hayvanlar tarafından parçalanıp yenildiği tahmin ediliyor.

Olay günü eniştesi Necmettin Polat'a ait otomobile binerek konuşmak için Soğuksu mevkisine gittiklerini söyleyen M. U. ifadesinde, "Konuşurken tartıştık. Eniştem tabancasını çıkardı. 'Şaka yapma' diyerek hamle yaptım. Bu sırada silah ateş aldı. Silahtan çıkan ilk kurşunun otomobilin kelebek camını kırdı, ikinci kurşun da eniştemin başına isabet etti" diye konuştu.

Kayınbirader M.U., damatlarının ölmesi üzerine paniklediğini, cesedini otomobille ilçe çöplüğüne götürerek bıraktığını ve üzerini koltuk kılıfı ve kartonla kapattığını ileri sürdü. Tabancayı kırarak attığını, otomobili yıkayarak evine gittiğini anlatan M.U., bir süre sonra çöplüğe gittiğinde üzerine çöp atılan cesedin yandığını iddia etti. Sorgunun ardından M.U. tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Necmettin Polat'ın yakınları dün öğle saatlerinde Hükumet Konağı içindeki adiye önünde toplandı. 'Katili bulun, adalet nerede', 'Cenazemizi isteriz' sloganları atan 30 kişilik grup binanın bazı camları da kırdı. Çevrede güvenlik önlemi alan polis kalabalığı biber gazı sıkarak uzaklaştırdı. Polis olayla ilgili 17 kişiyi gözaltına aldı.
Cumhuriyet
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> HUKUKÎ HABERLER Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com