EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

'BOŞLUKTAKİ İBRAHİM'LERE MEKTUP

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> DÜNYA BİR İNKILÂP BEKLİYOR
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Pzr Eyl 27, 2009 11:08 pm    Mesaj konusu: 'BOŞLUKTAKİ İBRAHİM'LERE MEKTUP Alıntıyla Cevap Gönder

“BOŞLUKTAKİ İBRAHİM”LERE MEKTUP
Oğuz Gürses



Sevgili kardeşim “boşluktaki İbrahim”...

Yıl 1982...

Devrimci şairlerden Hasan Hüseyin Korkmazgil (*), o zaman da bu halkın derin bir yarası olan işşsiziğin, alın teriyle rızkını kazanmak isteyen bir insan için ne demek olduğunu aşağıdaki şiirinde çok başarı bir şekilde anlatıyor:

[BOŞLUKTA BİR İBRAHİM (**)

işsizim kardeşlerim
adım ibrahim

o ibrahim değil hayır
bu beriki ibrahim

tarihten önce vardım
tarihten sonra varım

işsizlikten kardeşlerim
ağrıyor kasıklarım
al şu taşı şurdan da koy şuraya diyen yok
gel de boya şu duvarı
şu bahçeyi çapala
şu kömürü kır da taşı
al da gezdir şu köpeği
diyen yok

şu kapının önünde dur
şu büroyu sil süpür
gelene güle güle
gidene buyur
şunu al da ekmek götür evine
a ibrahim diyen yok

elim elim üstünde
elim şeyim üstünde
bütün gün işte böyle

soran yok suratımın neden çarpıldığını
kamburumun nedenini bilen yok
milyon basıp milyonerler üretiyorlar
milyonerler milyonlarca işsiz üretiyorlar
nereden gelip nereye gidiyor bu arabalar
kimler yapar bu evleri kimler oturur
bu bankerler kimden alır bu parayı kime satarlar
bunu bana diyen yok

güvercinler konuyor damına valiliğin
bense durmuş kaldırımda bu güzel günde
yontudaki demir atın kuyruğunu denetliyorum
yapan da güzel yapmış eline sağlık
kuyruğunu da dik yapmış
elbetteki dik durmalı yontusal atların yontusal kuyrukları

çok işsizim kardeşlerim
adım ibrahim]

***

Yıl 2009...

“Boşluktaki ibrahim”lerin sayısının her geçen yıl çığ gibi katlanarak büyüdüğünü yukarıdaki grafik kabak gibi gösteriyor mu İbrahim?

AKP yönetimindeki TC, işsizlikte ( Güney Afrika İspanya, Letonya’dan sonra) dünya beşincisi...

“Kriz bizi hamdolsun teğet geçti”, “Krizi en az hasarla atlatıyoruz” mavralarında “boşluktaki ibrahim”lerin ne adı ne de yeri var mı?..

Onlar,“bolluktaki İbrahimler”den bahsediyor, sen sakın üzerine alınma İbrahim...

Çünkü sen, onların çok önem verdikleri ve adına “makro ekonomi” dedikleri rakamlardan oluşan sanal bir varlık değillsin..

Çünkü (karnı acıkan, üşüyen hastalanan, ailesini geçindirmek ve kimseye muhtaç olmadan hayatını alın teriyle idame ettirmek zorunda olan ve bunun için, bütün bunlara yetecek kadar gelir sağlayacak bir işe ihtiyacı olan) sen , onlar için, “mikro ekonomi” adı altında ele alınan, ama istatistiklerin yalancı dünyasında mikrobik varlıklar gibi göze görülmez birisin...

Sevgili kardeşim İbrahim, onların “Enflasyon şöyle oldu, cari açık böyle oldu, ihracat şöyle, ithalat böyle, faizler orada, borsa burada” diye lâf üreten günü birlik iktisadî dilleri içinde sen, ancak (her zaman olduğundan çok daha eksik gösterilen) “işşizlik rakamları” açıklandığında şöyle bir değinilip geçiliveren değersiz, namsız, nişansız biri değil misin?

Yoksa, nasıl “boşluktaki ibrahim”lerin sayısı 86 yıldır istikrarlı bir seyir takip ederek sürekli artarken, Hasan Hüseyin’in dediği gibi, onlar “milyon basıp milyonerler üretiyorlar/ milyonerler milyonlarca işsiz üretiyor” olabilirlerdi ki?

Diktatör Kenan Evren ve çetesinin yaptığı 82 Anayasası’nda başka bir şekilde formüle edilerek “güvence” altına alınan “cumhuriyetin kazanımları/temel esasları” dedikleri “şifre”nin çözülmüş hali şöyle olsa gerek İbrahim: “ Boşluktaki (çok sayıdaki)ibrahimlerin sayıları ile bolluktaki (az sayıdaki) İbrahimlerinse (sayıları değil sadece) servetleri, her daim artacaktır! Bu ‘kazanım/esas’lar asla ‘değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez.’ Bir tehlike anında Yargı (bütün hukuk normlarını altüst etmek suretiyle de olsa), olaya müdahale eder... Yargı’nın gücü yetmezse TSK (gerekirse yetki sınırlarını da aşarak) bu ‘kazanım/ temel esaslar’ı ne yapıp edip korur...”

86 yıldır bu düzen değişmediğine ve bu düzenin değişmesini isteyenlerin başına (yargı, polis ve TSK eliyle) gelenler/getirilenler; pişmiş tavuğun başına gelmediğine göre...

“Boşluktaki ibrahim” lerle “bolluktaki ibrahim”lerin statüsünü belirleyen (ve merhum Üstad Necip Fazıl Kısakürek’e “Bu taksimi kurt yapmaz/kuzulara şah olsa” dedirten) bu “düzen/statüko” bütün “temel esas/kazanım”larıyla birlikte tarihe
gömülmedikçe... “Boşluktaki ibrahim”lerin herhangi bir şansı olabilir mi benim canım kardeşim?...

Bunu “bolluktaki İbrahim”lerin hepsi gayet iyi biliyor da...

Bir sen öğrenemedin gitti be, “Boşluktaki ibrahim”!

* 1927'de Sivas'ın Gürün ilçesinde doğan Hasan Hüseyin, Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü'nü 1950'de bitirdi. Öğretmenliği Göksun'da başladı. Siyasi eylemleri gerekçesiyle öğretmenlikten atıldı, tutuklandı, hüküm giydi. 1955-1960 yılları arasında Gürün ve Sivas'ta arzuhalcilik, tabela ve portre ressamlığı, inşaat işçiliği yaptı. 1960'da İstanbul'a, sonra Ankara'ya yerleşti. Akis dergisinde çalıştı. Bir süre de Forum dergisinin sanat sayfalarını yönetti (1968-1970). Şair 1983'te beyin kanaması geçirdikten sonra bir yıl bitkisel hayatta yaşadı. 26 Şubat 1984'te vefat etti. Basılmış çok sayıda şiir ve hik+aye kitapları vardır..
(**) Hasan Hüseyin Korkmazgil, Işıklarla Oynamayın - bütün şiirleri -11, Bilgi yayınevi, 1982, İstanbul


Kaynak: Baran dergisi

Nihal Kemaloğlu
nihal.kemaloglu@aksam.com.tr
İşvereni 'Ölüm' olan amele pazarları

Modern toplum, ne kadar yüceltilen bir anlatı olsa da içerdiği ahlaki kayıtsızlık ve ahlakdışılıktan asla arınamaz.
Modern toplumun 'acımasız' diğer yüzünün açığa çıktığı yerlerden biri amele pazarlarıdır.
Ham maddenin 'insan' ve son ürünün 'ölüm' olacağı bir zihniyetin mekanlarıdır.
İnsan emeğinin 'insani' vasfından sökülerek günübirlik satışa çıktığı yerlerdir.
Hayatlarındaki seçim yapma iradeleri ellerinden alınmışların 'seçildiği' adreslerdir
İşletmeler, patronlar, taşeronlar burada en ucuz iş gücünü mal alır gibi evire çevire seçerler.
Gündelik, çabuk tüketilecek emek için amele pazarlarında soluklanırlar.
Uygarlığın bu alacakaranlık alanlarında, toplum hayatından dışlananların beden güçleri pazarlanır.
Emek piyasasının kurulduğu, insanlık dışı, ahlak dışı ve alçaltıcı mahallerdir.
Sabahın erken saatlerinde toplanan 'güvencesizlik' ve 'umutsuzluk', kimi zaman bütün bir gün kendini kiralayacak bir işvereni boşuna bekler.
Amele pazarları gelişmişliğin aklanamayacak kirlilikteki 'insan pazarlarıdır'.
Günde 15-25 TL yevmiye için bir işe talip olacak yüzlerce insan sokakta bir günlük rızkını bekler.
Eğer siz amele pazarında iş bekleyen biriyseniz gün olur 'sizi cesedine benzetebileceğini' düşünen bir cani tarafından da kiralanabilirsiniz.
Zaten yaşamayan birisinizdir, ne sosyal bir kaydınız ne de toplumsal bir varlığınız vardır.

İflas eden işadamı İlhan Y. hayat sigortası yaptırdığı dört şirketten dört milyon TL alabilmek için fiziki olarak kendisine benzeyen işçi Beşir Acar'ı amele pazarından kiraladıktan sonra boğarak öldürdü.
Cesedi yakarak yanına kimliğini bırakan katil işadamı yakalandı.
Katil, daha önce anlaştığı ama kendisinin şüpheli davranışlarından kuşkulanarak işi bırakan başka bir kiralık işçinin ihbarı üzerine yakalandı.
Bu korkunç cinayeti işleten mantığın, nasıl da modern hayatın güvence sistemi 'özel hayat sigortası' üzerinden kurulduğunu gözden kaçırmamak gerekiyor.
Düzenin keskin ikiye ayrışmışlığını, bu vahşice planlanmış cinayet sergiliyordu.
Hayat sigortasındaki teminatı kullanabilmek için ömrü boyunca güvencesiz, sigortasız çalışmış, amele pazarındaki gündelik işçinin hayatına ödünleyen 'akıl' hepimizi ürkütmeliydi .

Ölümün kiraladığı işçilerin bir kısmı ise Tuzla'da çalışıyor.
22 Eylül günü ise Tuzla tersanelerinde çalışan 128. işçi hayatını kaybetti.
Tuzla tersaneleri bir işçi kıyım makinesi gibi çalışıyor.
Çünkü Tuzla'da işçi ihtiyacı çoğunlukla 'amele pazarlarından' karşılanıyor.
Tuzla tersanelerine 300 metre uzaklıkta amele pazarları kuruluyor.
İşgüvenliği eğitiminden geçirilmiş kalifiye işçi yerine tersanelerdeki taşeron firmalar ve yan sanayi en ucuz gündeliğe razı iş gücünü tercih ediyor.
Tehlikeli iş kollarından biri olan tersane işçiliği, tedbirsiz kaza mahallerinin öteki adı.

Ölümle burun buruna çalışmaya aday çaresiz işçiler, Tuzla'daki amele pazarlarında 'ölüm' tarafından işe seçilmeyi bekliyor!
Halbuki dev Ro-Ro gemilerinin inşa edildiği Alman tersanelerinde 40 yıldır ölümlü işçi kazası olmuyor.
Çünkü ölümlü bir kaza olduğunda tersane müdürü ve sorumlular ağır hapis cezası alıyor.

Biz ise tersanecilikte son yıllarda geldiğimiz nokta ile övünüyoruz, üretim kapasitesini dört kat artırmaya 128 can yitirerek ulaştığımızı umursamadan.
Öte yandan da esnek istihdam yasalarıyla ucuzlaşan insan emeği, 'mal' olurken canı da solup gidiyor.
Modern amele pazarları olan özel istihdam büroları da bu canlardan besleniyor..

Her sabah amele pazarları kuruluken, oradan toplanan işçiler kamyonlara doldurulup geçerken, başkalarının hayatına verdiğimiz değerden daha değerli bir hayatımızın olamayacağını er ya da geç anlayacağız.
Akşam

Nihal Kemaloğlu
nihal.kemaloglu@aksam.com.tr
Yeni yıl; 2010 model tüketim

'Yeni yıl metafiziğine' canı gönülden inananlar için yeni yıl başlıyor.
Büyüsü çözülmüş dünyanın bitmiş heyecanları için kapitalist fanteziler işbaşında.
Sınırsız ihtiyaçlarıyla yanıp tutuşan insanlığa', 'mutluluk ve refah vaatleri' ısıtılmış olarak servis edilecek.
Tüketim takviminde 2010 yazıyor.
Fanteziland dünya, eski yıl değerlendirmeleriyle meşgul, eskitilen yılın 'en'lerini belirliyor.
Tüketim kültürüyle zihinsel edilgenlikle etkileşime girenler, yeni yıl kararlarını alıyorlar.
2009'un bittiği ilan edilirken 'kullan-at' şiarına dayanan pazar ekonomisi, insan belleğinin 'sil' tuşuna özenle basıyor.
İşaretsiz, kodsuz, yüksüz hafızaya nokta atışlar yapacak kapitalist endüstrinin zappingi başlıyor.
Gezegeni saran ahtapot tüketim kültürünün buyruklarıyla, herkes zahmetsizce 'küresel forma' giriverecek.
Sürekli ağzı sulanarak dolaşan insanlık 2010 için tasarlanan büyük vitrinin önünden ayrılamayacak.
Küresel ölçekte hipnozlanacakları 'fetişlerle' 2010 model homojenleşecekler.
Baştan çıkartıcı, ayartıcı fetişlerin başında teknoloji geliyor.
Evdeki teknolojik çöplüğe katılacak markalar ve modellerle 'anlık haz' ve 'geçici doyum'dan sonra, süratle canlar yine sıkılacak.
Daha hızlı, daha hafif, daha etkin, daha çok amaçlı modellerin sonu olmadığına inanmayacaklar.
Kablosuz çağın bağımlıları her tüketim tercihiyle kısa erimde 'out' olacak.
Tüketim ideolojisinin küresel anlam dünyasını ise yine 'markalar' kuracak.
'Prestij ve tanınma' arayışındaki yoğunluk, zenginlik ve statü simgesi markalarda öbeklenecek.
Zevk sahibi olma ve 'incelmişlik' hacetlerini 'terlemeden' giderebilecekler.
Tecrübe, birikim, zihinsel efor gerektirmeyen fark yaratma endüstrileri, 'büyük haz çağrılarıyla' milyonları büyüleyecek.
Moda, beden, sosyal ağlar, spiritüal akımlar, iç dekorasyon, yeme-içme, gezip-görme, astroloji, mistisizm, depresyon, futbol, sağlıktan karılmış trendi eğilimlerle çorak hayatlara heyecan kırıntısı atılacak.
Kendi yatıştırılamayan arzu batağına saplanmış, haz odaklı insanlık 2010 model tavlanacak.
Basit, ucuz, çabuk tüketilen, çocuksu ve eğlenceli popüler kültürün görselliğiyle avutulacak.
Bu yılın popüler neyi varsa 'acente propagandistler' iftiharla sunacaklar.
Ve tabii ki popüler olanın tüm kültürel şifreleri tüketime açılacak.
Sınırsız ihtiyaçlarımızla esir düşürülmüş bizlere, yani büyük ekonomizmin nesnelerine, kalan tek metafizik yeni yıl.
Bu yıl da arka bahçemize yığılmış ve küresel tüketime katılamayan büyük nüfusları da 'ötekiler' diye çağırmaya devam edeceğiz.
Onlardan emilen zenginliğin adil bölüşümünü duyduğumuz anda da 'varoluşumuzun' korku krizleriyle titrediği 'yeni bir yıl' geçecek.

http://www.aksam.com.tr/2010/01/02/yazar/15765/nihal_kemaloglu/yeni_yil__2010_model_tuketim.html

CHP Grubunda İlginç Protesto
CHP'nin grup toplantısında ilginç protesto. Yaşlı vatandaş elinde gazete kupürüyle bağırarak Baykal'ın yanına gitmek istedi. Baykal düşen gazete haberini aldı ve...

Tam da Deniz Baykal'ın işsizlikten bahsettiği CHP'nin Meclis'teki grup toplantısında ilginç protesto.

Baykal kürsüde konuşma yaparken, yaşlı bir vatandaş elinde bir gazete kupürüyle "Bizi öldürdü AK Parti" diyerek Baykal'ın yanına gitmeye çalıştı.

Korumaların müdahale ettiği yaşlı adam, "Elinizi ayağınızı öpeyim, etmeyin. Almanya'dan geliyorum. Açım, açım" diye bağırdı.
aktifhaber

Sattıkları balıkların başını yoksullar topluyor
21:45 - Türkiye'nin en büyük tatlı su gölünün bulunduğu Beyşehir'de balık satıcılığı yapan Abdullah-İbrahim Kurt kardeşler, Beyşehir'de, maddi imkansızlıklardan dolayı balık alamayan birçok fakir ailenin bulunduğunu söyledi. Yoksulların, çorbalık olarak kullanmak üzere temizlenmiş balığın kafa ve diğer kısımlarını talep ettiğini kardeşler, şunları kaydetti: " Bu, her balık avı sezonunda Beyşehirli balıkçıların devam ettirdiği bir gelenek. Sattığımız balıkların parasını zaten müşteriden alıyoruz, başları ve geriye kalan kısımlarını da bu ş ekilde sosyal yardımlaşma amacıyla değerlendirmiş oluyoruz." 06.10.2009 BEYŞEHİR
netgazete

Gelir dağılımını 'yere yatarak' protesto ettiler
17:15 - Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi üyeleri, Beyoğlu'nda düzenledikleri gösteriyle "insanlar arasındaki gelir dağılımı eşitsizliğini" protesto etti. "17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele Günü" nedeniyle Galatasaray Lisesi önünde toplanan grup, temsili olarak kaldırımlara uzanıp, açlıktan ölen insanları canlandırdı. Grup adına yapılan açıklamada, "gelir dağılımı eşitsizliğinin gittikçe derinleştiği bir dönemin yaşandığı" öne sürülerek, dünyanı n en zengin 500 insanının toplam gelirinin, en yoksul 416 milyon insanın toplam gelirine eşit olduğu kaydedildi. 17.10.2009 İSTANBUL netgazete

04/01/2010 - 22:05:13
400 bin kişi aç yatıyor

Hükümetin yağdırdığı yeni yıl zamları CHP’li Öymen’i de isyan ettirdi:Dar gelirli perişan durumda. Yılda 1 ton kömürle karın doyuramazsınız
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, bütçede korkunç bir açık veren hükümetin fahiş zamlarla yama yapmaya çalıştığını vurguladı ve acı tabloyu gözler önüne serdi: Yüz binlerce vatandaşımızın yiyecek ekmeği yok, yatağa aç giriyorlar!
Manipülasyon bunlar!
ÖYMEN, AKP’nin “Dünyanın 17. büyük ekonomisiyiz” diye övünmesini ‘manipülasyon’ olarak niteledi: Kişi başı gelirde 50., refah sıralamasında 69.’yuz. Bu nunla övünülür mü!


400 bin kişi aç yatıyor
Hükümetin bütçedeki kara deliği fahiş zamlarla yamamaya çalıştığını belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, “Yüz binlerce vatandaşın yiyecek ekmeği yok” diyerek acı tabloyu gözler önüne serdi
Hükümetin vatandaşa yeni yıl hediyesi (!) zam paketine tepkiler çığ gibi büyüyor. Benzinden mazota, içki, sigaradan vergi ve harçlara kadar birçok kalemde zam yağdıran AKP’nin ekonomi politikaları CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’i de isyan ettirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı , hükümetin, bütçe açığını kapatmak için olağanüstü zam yaptığını ileri sürerek, “400 bine yakın vatandaşımız yatağa aç giriyor, yiyecek ekmeği yok” dedi. Bursa’nın Gürsu ilçesinde partisinin teşkilat kongresine katılan Öymen, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Kömürle karın doymaz
Türkiye’deki ekonomik durumun perişan olduğunu ifade eden Öymen, hükümetin ’dünyadaki en büyük 17. ekonomisiyiz’sözlerinin de manipülasyon olduğunu dile getirdi. Bütçedeki 60 milyar liralık açığın ardından zamlara bindiren hükümeti eleştiren Öymen şöyle konuştu: “Hükümet, ’Dünyadaki en büyük 17. ekonomiyiz’ diye övünüyor. Peki kişi başı gelirde dünyada kaçıncıyız? 50’nciyiz. Dünya refah endeksinde kaçıncıyız? Refah sıralamasında 69’uncuyuz. Şimdi böyle bir sıralamayla övünmemiz mümkün mü? Gelir dağılımınız bu kadar bozuksa tabii dar gelirli vatandaşlarımız, bundan büyük sıkıntı çekecektir. 400 bine yakın vatandaşımız yatağa aç giriyor, yiyecek ekmeği yok. Senede 1 ton kömürle vatandaşın karnını doyuramazsınız.”
yeniçağ
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> DÜNYA BİR İNKILÂP BEKLİYOR Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com