EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Bulgaristan Müslümanları

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İSLÂM DÜNYAS!
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Prş Tem 30, 2009 8:57 pm    Mesaj konusu: Bulgaristan Müslümanları Alıntıyla Cevap Gönder

29 Temmuz 2009 Çarşamba
"Osmanlı’nın intikamını almaya çalışıyorlar"

Bulgaristan Başmüftü vekili Vedat Ahmet, Osmanlı’nın emaneti olan Bulgaristan Müslümanlarının çok ciddi sıkıntılar içerisinde olduğunu dile getirdi.
Bulgaristan'da İslam yayıldıkça İslam karşıtı saldırılar da hızla artıyor. Geçtiğimiz günlerde Bulgaristan Başmüftülüğü ve 16 Bölge müftülüğünün yayınladığı bildiri ile alakalı olarak konuştuğumuz Başmüftü vekili Vedat Ahmet, Osmanlı'nın emaneti olan Bulgaristan Müslümanlarının çok ciddi sıkıntılar içerisinde olduğunu dile getirdi. Yayınlanan bildiride Müslümanlara karşı son yıllarda hızla artan ırkçı saldırılara, Bulgaristan devletinin politikalarına ve izin verilmeyen cami ve İslam Merkezi yapımına değinilmişti. Vedat Ahmet'te kendilerine sürekli engel olan Sofya Büyükşehir Belediye Başkanının önceki gün Başbakanlığa gelmesi ile sıkıntıların giderek büyüyeceğinden endişe ettiklerini söyledi.

Bulgaristan Başmüftü vekili Vedat Ahmet; “Irkçı partiler Bulgaristan'ın yeniden İslamlaştığını iddia ederek çok sert bir şekilde saldırıyorlar. Sofya'da yapmak istediğimiz 2. camiye müsaade etmeyen belediye başkanının ülkenin başbakanı olması da sıkıntılarımızı iyice büyütebilir” dedi.


Bulgaristan Başmüftülüğü tarafından hazırlanan fakat Sofya Büyükşehir Belediyesi'nin engel olduğu İslam Kültür–Eğitim Merkezi'nin projesi


Bulgaristan Müslümanlarına karşı sürdürülen zulmün en büyük göstergelerinden olan ve 1598 yılında Bosnalı Mehmet Paşa adında hayırsever bir zengin tarafından Mimar Koca Sinan'a yaptırılan Kara Cami, şimdilerde Kilise olarak kullanılıyor.


Bulgaristan Başmüftü vekili Vedat Ahmet; “Irkçı partiler Bulgaristan'ın yeniden İslamlaştığını iddia ederek çok sert bir şekilde saldırıyorlar. Sofya'da yapmak istediğimiz 2. camiye müsaade etmeyen belediye başkanının ülkenin başbakanı olması da sıkıntılarımızı iyice büyütebilir” dedi. Bulgaristan Devleti'nin resmi olarak 1 Milyon Müslüman olduğunu kabul ettiği ülkede Müslümanlar nüfusun %20'sini oluşturuyorlar ve gerçek rakamın 1.5 Milyon olduğunu iddia ediyorlar. Bulgaristan'da İslam yayıldıkça İslam karşıtı saldırılar da hızla artıyor. Geçtiğimiz günlerde Bulgaristan Başmüftülüğü ve 16 Bölge müftülüğünün yayınladığı bildiri ile alakalı olarak konuştuğumuz Başmüftü vekili Vedat Ahmet, Osmanlı'nın emaneti olan Bulgaristan Müslümanlarının çok ciddi sıkıntılar içerisinde olduğunu dile getirdi.

BAŞMÜFTÜLÜK: İSLAM KARŞITI IRKÇI SALDIRILAR ARTTI

Bulgaristan Başmüftülüğü ise geçtiğimiz günlerde 16 bölge müftüsü ile birlikte bir bildiri yayımlayarak, bazı devlet kurumları ve siyasal örgütlerin ülkedeki Müslümanlara karşı ırkçı bir yaklaşım içinde olduklarını belirterek duruma isyan ettiler. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Parlamento Başkanına gönderilen bildiride, “Müslümanlara karşı son yıllarda artan saldırgan tavır ve ön yargılar endişe verici boyuta ulaştı” denildi. Bulgaristan'daki Müslüman cemaatin, geleceği göremeyen, boş konuşan politikacıların hedefi haline geldiğinin belirtildiği bildiride, bu konuda ilgili devlet kurumlarının zaman kaybetmeden gerekli tedbirleri alması istendi. Bulgaristan Müslümanlarının sadece, kendi kültürel-dini kimliği ile yüzyıllarca bu topraklarda yaşayan atalarının gelenek ve miraslarını korumaya çalıştıklarının belirtildiği bildiride, Müslüman topluluğunun, eski komünist rejimin asimilasyon politikası uygulayarak el koyduğu tarihi miras ve kültürel değerlerini koruma girişimlerinin “İslamlaştırma girişimi” olarak algılandığı belirtildi. Ülkedeki Müslümanların, 1989 yılında sona eren komünist rejimin sebep olduğu manevi çöküşün etkilerini halen aşmaya çalıştığının ifade edildiği bildiride, şunlar kaydedildi: “Bulgaristan Müslümanları psikolojik baskı altında tutulmaktadır. Devlet güvenliğinden sorumlu kurumlar bile, Müslüman topluluğa karşı belli siyasi çevreler tarafından yürütülen yalan ve karalama kampanyasının adeta destekleyicisi durumuna gelmektedir.”

CAMİLERE YÖNELİK 110 SALDIRI YAPILDI

Ülke genelindeki Osmanlı emaneti camilere yapılan ırkçı saldırıların da dile getirildiği bildiride buna karşılık tek bir suçlunun dahi henüz yakalanmadığına vurgu yapıldı. Bildiride; “Komünizm rejiminin yıkılmasından bu yana camilerimize toplam 110 saldırı düzenlenmiştir. Bütün bu gelişmeler haklı olarak bizleri kaygılandırmaktadır” denildi. Bildiride, komünist rejimin el koyduğu çok sayıdaki vakıf mülkünün iadesi konusunda da hiçbir ilerleme sağlanamadığı kaydedilerek, buna karşılık Ortodoks, Musevi ve Ermeni cemaatlerinin, tüm mülklerini hiçbir sorunla karşılaşmadan devletten geri aldıkları belirtildi. Bulgaristan Müslümanları Başmüftüsü Aliş Haci, Yüksek İslam Şurası Başkanı Basri Pehlivan ve Başmüftü yardımcıları ile 16 bölge müftüsünün imzaladığı bildiride, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Parlamento Başkanı'ndan Müslümanların bu sorunlarına çözüm getirilmesi için girişimlerde bulunmaları istendi.

“BULGARİSTAN YENİDEN İSLAMLAŞIYOR” DİYEREK SALDIRIYORLAR

Başmüftü vekili Vedat Ahmet ise kendilerine sürekli engel olan Sofya Büyükşehir Belediye Başkanının önceki gün Başbakanlığa gelmesi ile sıkıntıların giderek büyüyeceğinden endişe ettiklerini söyledi. Ahmet; “İçinde bir caminin de yer aldığı İslam Kültür-Eğitim Merkezi projesi için yaptığımız inşaat izni başvurusuna hala yanıt gelmemiştir. Bu proje çok önemliydi çünkü İslam Konferansı Teşkilatı'ndan (İKT) akademik akreditasyon almamız için 'İslam Kültür–Eğitim Merkezi'ni bir an önce açmalıyız. Sofya'da yaşayan 30 bine yakın Müslüman için hizmete açık sadece tek bir cami var ve bizim bu Eğitim Merkezimiz içerisinde de olmasını planladığımız küçük tatbikat camii sorun oldu. Biz de bunun üzerine bunu çıkarttık. Bu tür cami taleplerimiz büyük sorun oluyor. Burgaz'da da 10.000 Müslüman var ve orada yapılması planlanan camiye de izin vermediler. Sofya belediyesi ikinci bir caminin inşası konusunda Başmüftülüğün talebine yanıt vermemektedir ve şimdi bu başkan, ülkenin başbakanı oldu. Sıkıntılarımız giderek artabilir. Zaten İslam düşmanı ve Osmanlı'nın intikamını bizden almak isteyen bazı Milliyetçi Partiler sürekli bize saldırıyorlar. Biz çeşitli ülkelerin büyükelçiliklerini geziyoruz, sıkıntılarımızı anlatıyoruz fakat Bulgaristan'daki bu zihniyet değişmeden sorunlar çözüme kavuşamaz. Irkçı partiler Bulgaristan'ın yeniden İslamlaştığını iddia ederek çok sert bir şekilde saldırıyor” diye konuştu.

MUSTAFA R. ÖZGÜR - VAKİT

Üsküp'de 350 Osmanlı torunu sünnet ettirildi
14:25 - Makedonya'nın başkenti Üsküp Kalesi'nde düzenlenen ve Makedonya'nın Çayır Belediyesi ile El Hilal Derneği'nin destek verdiği sünnet töreninde, Türk, Arnavut ve Makedon uyruklu 350 çocuğa sünnet kıyafeti giydirildi. Ellerinde Türk bayrakları ile dostluk mesajları veren çocuklar için ardından dua okundu. Yüzlerce çocuk sünnet olmanın heyecanını yaşadı. Törende El Hilal Derneği Başkanı Hüseyin Meciti tarafından Bursa Vali Yardımcısı Selman Yenigün'e plaket verilirken, müsâfire pilav ve helva ikram edildi. 09.08.2009 BURSA netgazete

25 Kasım 2009 07:55
Mekke'de Son Osmanlı İzi de Siliniyor

Yeni projeyle Osmanlı'nın Kâbe'ye saygı için kısa tuttuğu kubbelerin yerini, 55 kat yüksekliğe çıkan binalar alacak.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde tavaf alanına yaptırılan ve Kâbe'ye saygıdan alçak tutulan revakların, Kurban Bayramı sonrası başlayacak proje kapsamında yıkılacağı ortaya çıktı. Revakların yıkılması, Kâbe çevresindeki son Osmanlı eserinin tarihe karışacak olması anlamına da geliyor. Binlerce insanın giriş çıkış yaptığı ve namaz saatlerinde ziyaretçi sayısı milyonları bulan Kâbe çevresinde bugünlerde bir de inşaat yoğunluğu yaşanıyor. İnşaatı süren proje, Mekke'nin yüzünü tamamen değiştirecek.

YIKIM OCAK AYINDA
Proje tamamlandığında Kâbe'nin dört bir yanı, yükseklikleri 55 katı bulan onlarca binayla çevrelenmiş olacak. Vaktiyle Osmanlı İmparatorluğu, tavaf alanında yaptırdığı revak adı verilen 500 küçük kubbeyi Kabe'den alçakta tutarak tarihe geçen bir nezakete imza atmıştı. Revakların yıkımına Kurban Bayramı'nın ve hac döneminin bitmesinin ardından başlanacak. 2010'un Ocak ayında bitirilecek olan yıkımla bölgedeki son Osmanlı eserleri de böylece tarihe karışacak. Yıkım bölgesinin daha da genişletilebileceği belirtiliyor. Daha önce de Osmanlı Kalesi olarak bilinen Ecyad Kalesi ve Osmanlı kışlası olarak bilinen kışla yıkılarak yerlerine gökdelenler dikilmişti. Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Münir Atalar'a göre, revakların yıkımı Kurban Bayramı'ndan sonra gündeme gelecekse, hükümetin acilen konuya el atması gerekiyor. Atalar, şunları anlatıyor: "Ecyad Kalesi gibi tarihi bir eseri koruyamadık. Yerinde oteller yükseldi. Şimdi revaklar elden gidecek. Osmanlı, Kâbe'ye Mizab- ur Rahmet (Rahmet Oluğu) dediğimiz yağmur oluklarını altından yapacak kadar önem vermiştir. Sürre alaylarıyla her yıl Kâbe'ye değerli hediyeler ve nakit para gönderiliyordu. Şimdi bunların yaşanıyor olması ise çok üzücü."

DERTLERİ OSMANLIYLA
Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmed Akgündüz de projeyi değerlendirirken, "İslam aleminde Türkiye'ye karşı halkının değil, ancak idari kesimlerin problemi olan iki ülke var. Biri Suudi Arabistan diğeri Mısır" diyerek şunları söylüyor: "Kâbe gibi tarihi ve otantik olması gereken bir tarihi mabette, Osmanlı revakları hem tarihi andırıyor hem de mimari süs teşkil ediyor. Bu revaklar aynı zamanda tarihi sanat eseri... Bunun Kâbe'nin genişlemesinde bir engel olduğunu aklı başında hiç kimse söyleyemez. Üzülerek, bu ülkenin idarecilerinin Osmanlı'yla problemi olduğu ve 'Mekke'deki her şeyde Suud damgası olsun' anlayışı taşıdıklarını düşünüyorum. Türk Dışişleri'nin engellemek için girişimde bulunacağına eminim ancak ne kadar etkili olur bilemiyorum."

PLANLARI MİMAR SİNAN'DAN
Mescid-i Haram'ın ortasındaki Kâbe'nin yüksekliğini aşmayan revakların planlarını Mimar Sinan hazırlamıştı. Hicretin on yedinci ve yirmi altıncı yıllarında etraftaki evler yıktırılarak Kâbe'nin avlusu genişletildi. Avlunun etrafı da duvarla çevrilip, duvarın iç kısmına da ağaç direklerin üstüne damlı revaklar yapıldı. Kanuni Sultan Süleyman'ın emriyle Sinan'ın hazırladığı planlar, 1590'da Mimar Mehmed Ağa tarafından uygulanabildi. Avlusu genişletilmiş revaklardaki sütunlar yenilendi, yenileri eklendi. Tahta kemerler taş ve tuğlaya çevrilerek üzerlerine Türk üslubunda beş yüz küçük kubbe yapıldı.
aktifhaber

Bulgaristan'da "Başmüftülük" Krizi

Bulgaristan Müslümanları, Jivkov döneminde başmüftülük yapan Nedim Gencev'in yeniden müftü tayin edilmesine büyük tepki gösterdi.

25.06.2010

3 yıldır Avrupa Birliği üyesi olan Bulgaristan’da Jivkov dönemine geri mi dönülüyor?
Jivkov döneminde başmüftülük yapan Nedim Gencev’in mahkeme kararı ile yeniden müftü tayin edilmesine, Bulgaristan Müslümanları sert tepki gösterdi.

Bulgaristan’da Gerginlik Artıyor
Bulgar yönetiminin, son zamanlarda Müslüman azınlığa karşı baskıcı uygulamaları gerginliği artırdı.

Bulgaristan müslümanları, 31 Ekim 2009’da Başmüftü olarak Mustafa Aliş Hacı’yı, Yüksek İslâm Şurası Başkanı olarak Şabanali Ahmed’i seçti. Ancak, Sofya mahkemesi, kararları hala tescil etmedi.

Temyiz mahkemesi ise, Mayıs ayında Mustafa Aliş Hacı’nın Başmüftülük yetkisini iptal etti.

Böylece 1996 yılında yapılan kayıt geçerli oldu ve Nedim Gencev Başmüftü oldu.

Baş Müftü Mustafa Hacı, internet sitesinden yaptığı açıklamada, Nedim Gencev’in Bulgaristan’daki "sözde soyadönüş süreci ve Türklerin adlarının değiştirilmesine aktif olarak katıldığını ve 1988 yılında Komünist Partisi tarafından Başmüftülüğe getirildiğini hatırlattı.

Açıklamada,yürürlükte olan tüzüğe göre, Eski Bulgaristan Komünist Partisi üyelerinin Başmüftü ve Yüksek Müslüman Dinî Şurası başkanı olamayacağı da vurgulandı.

Gencev İddiaları Yalanladı
Nedim Gencev ise iddiaları yalanladı.

Bu arada, gelecek hafta büyük bir protesto gösterisi düzenlenmesi ve sorunun İslam Konferansı Teşkilatı ile Avrupa Parlamentosu’a sunulması kararlaştırıldı.

Hak ve Özgürlükler Hareketi milletvekilleri de Başmüftülük sorunuyla ilgili olarak İnsan haklarından sorumlu Avrupa Komiseri’ne başvurdu.

Bu arada, Bulgaristan Müslümanları Baş Müftülüğü’nden yapılan basın açıklamasında, cami dernek ve yönetim heyetlerinin kaldırılarak yerlerine başka yapıların ikame edilmeye çalışıldığı kaydedildi.

Açıklamada, "Bulgar yönetiminin baskıcı tutumunun en büyük delili ise aşırı söylemleri ve Türkiye’den tazminat talebiyle gündeme gelen Bojidar Dimitrov’un Din İşleri Direktörlüğüne getirilmiş olmasıdır" denildi. TRT

Bulgaristan Müslümanları ayakta
15 Temmuz 2010, 11:02Anadolu Haber
Bulgaristan Devletinin hoşgörü oyunu sona erdi. Müslümanlar tarafından seçilen başmüftüyü ve diğer müftüleri bir süre önce görevden alan Bulgaristan, eski komünizm döneminin şaibeli ve sorunlu müftüsü Nedim Gencevi kabul etmişti.

Bu duruma isyan eden Bulgaristan Müslümanları, önceki gün ise en basit İslami bilgisi dahi olmayan bir adamın Dobriç şehrine “müftü” yapılması karşısında isyan ettiler.

Cemaat ve imamlar müftülüğe Gencev’in adamlarını almadılar.
20 yıl boyunca komünist rejim tarafından sözde temsilci olarak atanan, yolsuzlukları ayyuka çıkan ve Müslümanların hiçbir problemini çözmeyen ve hiçbir toplantıya da katılmayan Nedim Gencev’in köylüsü olan “Huligan Hasan”ın ilçelerine atanması üzerine cemaat ve onlarca imam, sözde müftüyü müftülüğe sokmadılar.

MUSTAFA R. ÖZGÜR / İSTANBUL

Bulgaristan Yüksek Temyiz Mahkemesi, bir süre önce Bulgaristan Müslümanları tarafından seçilen başmüftüyü ve diğer müftülerin meşruluğunu ortadan kaldırarak, eski komünizm döneminin şaibeli ve sorunlu müftüsünü kabul etmişti. Bu durum ise Bulgaristan Müslümanlarını isyan ettirmişti. 20 yıl boyunca komünist rejim tarafından sözde temsilci olarak atanan, yolsuzlukları ayyuka çıkan ve Müslümanların hiçbir problemini çözmeyen ve hiçbir toplantıya da katılmayan Nedim Gencev, işbirlikçi biri olarak biliniyordu. Ortak bir bildiri yayınlayan müftüler de kararı kınamış ve yolsuzlukları ile de bilinen bir ismin öne sürülmesinin İslami değerler ve İslam ahlakı ile uzlaşamayacağını belirtmişlerdi. Müftüler; “Bu karar Müslümanları totaliter ve komünist acımasız yıllara geri döndürmektedir” demişlerdi.

RÜŞVET, YOLSUZLUK VE
İŞBİRLİĞİ İLE BİLİNİYOR

Gencev’in 20 yıl boyunca, Bulgaristan Cumhuriyeti’nin mahkeme sisteminde rüşvet alan temsilcileri kullanarak başmüftülük faaliyetini bozmayı ve Bulgar Müslümanları arasında dinin gelişmesini engellemeyi başardığının belirtildiği açıklamada; “Tüm bu zaman zarfı içerisinde kendisi Bulgaristan Cumhuriyeti’ndeki Müslümanların tüm milli forumlarına davet edilmiştir, ancak bizzat hiçbir zaman Müslüman topluluğun çevresinde olan problemleri çözerek Bulgar Müslümanların karşısında durmaya, kendi isteklerini belirtmeye ve savunmaya gayret etmemiştir” denilmişti. Bulgaristan Cumhuriyeti Müslümanları olarak müftüleri, devleti ve mahkeme sistemini akıllılık göstererek başmüftülükle bir kez daha alay edilmesine izin vermemeye çağırdıklarını ilan eden müftüler; “Birçok defa Müslümanların ifade ettikleri iradeyi gözardı ederek Gencev’in Müslümanların yöneticisi ve temsilcisi olarak tekrar geri getirilmesi, hiç kimseye bir fayda vermeyeceği gibi, Müslümanları totaliter ve komünist acımasız yıllara geri döndürmek olacaktır” demişlerdi.

DOBRİÇ İMAMLARI GENCEV’İN
ADAMLARINI MÜFTÜLÜĞE SOKMADI

Bulgaristan Müslümanları, Bulgar devletinin bu hukuksuz ve tepeden yapılan atamayı kabul etmezken önceki gün yeni bir gelişme daha oldu. Yaklaşık bir ay önce komünist müftü Nedim Gencev, 2006 yılında aslında düzenlenmemiş olan bir Yüksek Müslüman Şurası oturumunda alınan kararı ve başka sahte belgeleri mahkemeye sunarak Dobriç’e yeni müftü tescil ettirdi. Çok basit dinî bilgilerden bile bîhaber olan ve halk arasında “Huligan Hasan” olarak tanınan köylüsü Hasan Solak, Gencev’in yeni “müftüsü” oldu. Bu şahıs geçen hafta Dobriç Müftülüğü’ne gelip Bölge Müftüsü Bilâl Darcan ile görüşerek müftülüğün kendisine teslim edilmesini talep etti. Bölge Müslümanları bu durumu kabul etmeyince müftülüğe noter vasıtasıyla davet gönderen Gencev’in avukatları önceki gün Bölge Müftülüğü’ne geldiler. Kendisi gelemeyen “devletin müftüsü”nü bölgelerinde istemeyen cemaat ve imamlar ise müftülük binasını Gencev’in temsilcilerine bırakmadılar.

BÖYLE BİR MÜFTÜ OLUR MU?

Vakit’e konuşan bir müftülük yetkilisi; “Bölgede faaliyet yapan imamların çoğu ve Müslüman cemaatten bazıları, Tekke Camii’nde bulunan Bölge Müftülüğü binasının girişini tuttu ve ‘müftü’lerini beklemeye koyuldular. Otuzun üzerinde imam, Gencevistlerin müftülük binasına girmesine müsaade etmeyerek ‘müftü’ olacak şahsın, bir müezzin kadar dahi İslâmî bilgiye sahip olmamasına rağmen, müftü olmaya yeltenmesinden dolayı rahatsızlıklarını dile getirdiler. Dobriç bölgesi imamları, camilerden uzak hayat sürdüren kişilere kendilerine müftülük yaptırmama konusunda kararlı olduklarını bildirdiler. Cemaat; ‘Böyle bir müftü olur mu?’ diyor” şeklinde konuştu.

VAKİT

Müslümanlar Parlamento Önünde Protesto Gösterisi Düzenledi
29 Temmuz 2010

Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da binlerce Müslüman, seçtikleri başmüftünün görevden alınmasını protesto etti. Parlamento binası önünde toplanan göste...
Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da binlerce Müslüman, seçtikleri başmüftünün görevden alınmasını protesto etti. Parlamento binası önünde toplanan göstericiler, Bulgar makamlarının başmüftü olarak tanıdığı Nedim Gencev'i vakıf malları ve idareye göz dikmekle suçladı. Gencev, komünizm döneminde müftülük görevini yürütmüştü.
Bulgaristan Müslümanlarının Baş Müftüsü Nisan 2008'de yapılan Kongre'de belirlenmiş ve seçilen Başmüftü Dr. Mustafa Hacı görevine başlamıştı. Ancak, eski Başmüftü Nedim Gencev'in seçimin yasal olmadığı gerekçesiyle yargıya yaptığı itiraz kabul edilmişti. Yüksek Temyiz Mahkemesi'nin de onayladığı karar sonrasında Mustafa Hacı yönetiminin hukuki geçerliliği olmadığına karar verilmişti.

"Asimilasyon prosedürü tekrar devrede", "Gencev'in geri gelmesi Bulgaristan için rezilliktir", "Bulgaristan Müslümanları için demokrasi", "İslam Konferansı'na saygı gösterin" yazılı pankartlar açan göstericiler, yürüyüş boyunca tekbir ve salavat getirdi, seçilmiş Başmüftü Mustafa Hacı'ya destek verdi.

Göstericilere seslenen Mustafa Hacı, Müslümanları yönetecek idarenin yalnızca İslam Konferansı tarafından seçilmesi gerektiğini söyledi. Hacı, ülkedeki camilerin yeniden faal hale getirilmesini de talep etti.

Bulgaritan genelinde toplanan ve Mustafa Hacı'ya destek veren toplam 213 bin imza ise Bakanlar Kurulu'na sunuldu. Türk azınlığın kurduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi'ni (DPS) adına konuşan Milletvekili Tunçer Kırcaliev, bölge müftülüklerin İslam Konferansı toplantısı organize edebilmesi için yasa teklif ettiklerini dile getirdi. Kırcaliev, parlamentoda Dinler Kanunu'nun değiştirilmesi için çalışma yapılacağını aktardı.

Öte yandan, mahkeme tarafından Müslümanların yasal temsilcisi olarak tanınan Gencev başkanlığındaki şura heyetinde yer alan 30 kişiden 20'sinin vefat etmiş olması da Gencev'i zor durumda bırakıyor. aktifhaber

Bulgaristan'da başmüftülük krizi

02:10 - Bulgaristan Müslümanları Başmüftüsü Mustafa Aliş Haci'ye destek veren Müslümanlar, Haci'nin yerine geçmek isteyen eski ajan emekli yarbay Nedim Gencev'in girişimlerini protesto etti. Geniş güvenlik önlemleri alınan eylem olaysız sona erdi. 01.08.2010 SOFYA netgazete

Bulgaristan Ramazanı müftülük sorunuyla karşıladı

15 Ağustos 2010 Bulgaristan Müslümanları Başmüftüsü Mustafa Aliş Haci, adalet, huzur ve mutluluk isteyen, ülkedeki Müslümanlar için ramazan ayının başmüftülük sorununun gölgesinde geçtiğini söyledi.
Haci verdiği demeçte, kendini başmüftü ilan eden eski komünist polis ajanı Nedim Gencev'in karşısında haklı olduklarını göstereceklerini belirterek, "Haklılığımızı kanıtlamak üzere AB gözlemcileri nezdinde yeni bir kongreye hazırız" dedi.
"Bizim amacımız ve istediğimiz, Bulgaristan Müslümanlarının ramazan ayını huzurlu bir şekilde ibadetlerle geçirmeleri" diye konuşan Haci, halk tarafından seçilmeden, Yüksek İdare Mahkemesi kararıyla kendini başmüftü ilan eden Gencev'in ise barış ayı ramazanda huzur bozucu girişimlerini sürdürdüğünü belirtti.
Sofya'daki Başmüftülük binasına geçen ay zorla girmeye çal ışan Gencev'in taraftarlarının başarısız olduğunu hatırlatan Haci, aynı kişilerin bu kez Filibe'deki tarihi Muradiye Camisini yine kaba güçle işgal ettiğini ve ramazanın ilk gününde kılınan teravih namazında büyük bir kargaşa yarattığını söyledi.
Haci, Gencev'in Filibe Encümen Başkanı ilan ettiği Haşim Hasan'ın Muradiye Camisinin girişini demir parmaklıklarla kapattırdığını, cami etrafında geniş güvenlik önlemleri alan polis ve jandarmanın "savcılıktan talimat olmadığı" gerekçesiyle olaya müdahale etmediğini ifade etti.
Gencev taraftarlarının Gotze Delçev ve Nevrokop kentlerindeki bölge camilerine ve müftülüklere de saldırılarda bulunduğunu, ancak başarılı olamadığını kaydeden Haci, "Oradaki Müslümanlar buna müsaade etmedi" dedi.
Sayısı az da olsa Gencev taraftarlarının ramazanda Müslümanları n "midesini bulandırmayı" başardığını söyleyen Haci, çözüme kavuşturulamayan baş müftülük kriziyle ilgili gerginliğin gittikçe tırmandığını belirtti.
Sorunun çözümünün en kestirme yolunun, 2009 yılında yapılan Müslüman Konferansının kararlarının kabul edilmesi olduğunu kaydeden Haci şöyle konuştu:
"1997-2009 yılları arasında 6 kez kongre yapıldı ve ona rağmen bu hale geldik. Biz kongreye gitmekten korkmuyoruz, bilakis bunu istiyoruz. Ancak şu anda mevcut imamlar ve halk tarafından seçilen delegelerle kongre yapılmasını istiyoruz. Gencev'in karşısında haklı olduğumuzu göstereceğiz. Haklılığım ızı kanıtlamak üzere AB gözlemcileri nezdinde yeni bir kongreye hazırız. Çünkü Müslümanlar, artık 1989 yılında sona eren komünizm döneminde yaşamış, o dönemin eğitimini görmüş insanlar değil. Bu insanlar haklarını, hukuklarını biliyor ve onları savunmaya devam ediyor."
Başmüftü Haci, Türkiye'deki tüm Müslümanların ramazan ayını kutladı.
Bu arada Gencev taraftarlarınca işgal edilen Filibe'deki tarihi Muradiye Camisinde kılınan cuma namazında büyük gerginlik çıktı.
Kendini Filibe Encümen Başkanı olarak tanıtan ve Gencev'i temsil eden Haşim Hasan'ın camiye getirdiği yeni imamın iki rekat kıldırdığı cuma namaz ı sırasında taraflar arasında tartışma çıktı. Olaya tepki gösteren Haci'nin taraftarları camiyi terk etti.
Hasan tarafından işgal edilmeden önce encümen başkanlığını yürüten Hasan Raşit Ali, AA muhabirine şunları söyledi:
"Cemaat namazı kıldı, ancak imam farzı şaşırdı. Biz yine de namazı kılmış gibi oluyoruz. Çünkü onlar bizim imamlarımızı kabul etmeyerek, başka imamlar ortaya koyarak bu sıkıntıyı devam ettiriyor. Hatta geçen akşam burada biraz hırpalandık, sopa yedik. Allah'ın rızası için sopa yiyebiliriz, yeter ki sadece doğruluk ortaya çıksın ve Bulgaristan makamları, savcılık ve polis görevlileri bunları görsün ve onları uzaklaştırsın."
Cami girişini parmaklıklarla kapattıran Haşim Hasan ise bu önlemlerin camiyi korumak için alındığını öne sürdü.
Hasan, gazetecilere yaptığı açıklamada camiye girmeye çalışan içkili imam ve milletvekilleri bulunduğunu iddia ederek, karşı tarafı "kökten dincilik" yapmakla suçladı.
Bu arada cami çevresinde kalabalık bir polis ve jandarma gücünün geniş güvenlik önlemleri aldığı dikkat çekti. netgazete

Bıçaklar çekildi! Bulgaristan'da müftülük krizi
12:50 - Yüksek İdare Mahkemesi kararıyla Bulgaristan Müslümanları Yüksek Dini Şura Başkanı ilan edilen Nedim Gencev, Sofya'daki Başmüftülük binasına girmeye çalıştı. Gencev ve 10 kadar kişi, Müftülük kapısını zorladı . Müslümanlar Konferansı tarafından halk oylaması ile seçilen Başmüftü Mustafa Aliş Haci'nin taraftarları, saldırganlara direnerek, caminin kapısını kapalı tuttu. Gencev'in adamlarından birinin bıçak çekmesi üzerine müdahale eden polis, gruptan bazı kişileri gözaltına aldı. 04.09.2010 SOFYA netgazete

Bulgaristan'da camiler doldu taştı
15:40 - Kurban Bayramı, bütün dünyada olduğu gibi Bulgaristan'da da coşkuyla kutlanıyor. İki milyona yakın Müslümanın yaşadığı Bulgaristan'da bayram namazına büyük ilgi vardı. Başkent Sofya'da ibadete açık tek cami olan Banya Başı'nda yüzlerce kişi, bayram namazını kalabalık yüzünden avluda kılmak zorunda kaldı. 16.11.2010 SOFYA netgazete

Bulgaristan'da adın 'Türk' ise iş yok!
Bulgaristan'da yaşayan müslümanlar çeşitli zorluklarla karşılaştıkları için eski adlarını geri alıyorlar.
28 Kasm 2010
Abdulbasit Körük'ün haberi

Bulgaristan'ın en yüksek tirajlı günlük gazetesi Trud, bugün manşetten verdiği bir haberde, Şumnu kentinde yaşayan 32 yaşındaki Hüseyin Akifov'un, komünizm döneminde taşıdığı Valentin adını mahkeme kararıyla geri aldığını yazdı.
Kendisinin Müslüman olduğunu ve Hıristiyan kadınla evlendiğini söyleyen Hüseyin, çocuklarının doğmasından sonra "karışık isimli" evlilikleri nedeniyle belgelerin düzenlenmesinde sıkıntı yaşadıklarını ve bu nedenle Bulgar ismini taşımaya karar verdiğini söyledi.

Benzer nedenlerle Bulgar isimlerini geri alan başka Türklerin de olduğu belirtiliyor. Bazıları Türk isimleriyle iş bulmada zorluk çektikleri için Bulgar isimlerini tercih ediyor.

Türkler, 7.6 milyonluk Bulgaristan’da resmi rakamlara göre nüfusun yüzde 12’sini oluşturuyor.
Anadolu Haber Günlüğü

Bulgaristan Başmüftülüğü'nün kapısını polis kırdı
14:00 - Bulgaristan'da aylardır süren Büşmüftülük krizi, mahkemece Yüksek Dini Şura Başkanı ilan edilen eski siyasi polis Nedim Gencev taraftarlarının, ellerinde yolsuzlukla ilgili belgeler olduğu gerekçesiyle, polis desteğinde Cumartesi günü Başmüftülük binasını mühürlemesiyle büyüdü. 28.11.2010 SOFYA netgazete

Osmanlı Partisi kurulma aşamasında
29 Aralık 2010
Üzeyirov Kardeşler, 2 Nisan'da Şumen ketindeki tarihi Tombul Camii’nde "Otoman" adlı bir parti kuruyor.

Bir süre önce "Meçhul Türk Askeri" anıtı dikerek gündeme gelen Üzeyirov Kardeşler, 2 Nisan'da Şumen ketindeki tarihi Tombul Camii’nde "Otoman" adlı bir parti kuruyor.

Bulgaristan’ın en yüksek tirajlı günlük gazetesi Trud, partinin kuruluş gününün, ülkede Paskalya öncesi Cuma gününe denk geldiğini yazıyor. Ancak kurucular, bu tarihi Müslümanlar için mübarek gün olduğu için seçtiklerini söylüyor.

İngilizce Osmanlı anlamına da gelen Otoman adı, partinin Bulgarca olarak “Hoşgörü, Sorumluluk, Ahlak ve Alternatif Gelişim Birliği” şeklindeki tam adının kısaltılmış hali olduğu belirtildi.

Kardeşlerin geçen yıl Slavyanovo köyünde diktikleri "Meçhul Türk Askeri" anıtı belediye ekiplerince yıkılmıştı.

Kardeşlerden Ali Üzeyirov (Ali Yuzeirov), partinin kuruluşuna 500'ün üzerinde kişinin gelmesini beklediklerini ve mahkemenin partinin kaydını yapmaması halinde, Bulgaristan’daki demokrasiye şüpheyle bakılacağını söyledi.

Partide, bir süre önce kaydı reddedilen Türk Ulusal Birliği adlı siyasi oluşumun lideri olan Menderes Kungün de yer alacak.

Üzeyir Kardeşler, geçen yıl Müslüman Demokratik Birliği kurmaya çalışmış, ancak etnik ve dini ilkelere dayalı olduğu ve dolayısıyla anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle mahkemede kaydı reddedilmişti.
Bugün

Bulgaristan'da Başmüftülük krizi
13 Şubat 2011

Bulgaristan'da aynı günde iki tarafın iki ayrı Başmüftü seçmeleri nedeniyle Müslüman cemaatindeki gerginliğin devam etmesi bekleniyor

BULGARİSTAN'DA BAŞMÜFTÜ KRİZİ

SOFYA - Bulgaristan'da yaklaşık bir yıldır süren Başmüftülük krizine son verilmesi amacıyla Dedeman Princesse Oteli'nde düzenlenen Olağanüstü Müslümanlar Konferansı'nda seçilmiş eski Başmüftü Doktor Mustafa Aliş Haci, yeniden bu göreve seçildi.

Ülkedeki 1217 İslam encümeninden gönderilen 988 delegenin oy birliği ile seçilen Başmüftü Mustafa Aleş Haci, ''Tüm Bulgaristan Müslümanlarının İyiliği ve beraberliği için çalışıyoruz'' dedi.

Müslümanların haklarını savunmak üzere kararlı bir mücadele verdiklerini, hukuk ve adaletin dışına asla çıkmadıklarını belirten Haci, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Ülkemizin Müslüman cemaatini birleştirmek üzere toplandığımız bu konferansa gelen delegelerimiz, görevini yerine getirmek üzere Bulgaristan'daki 1000'i aşkın minareden çağrılmıştır. Cemaatimizi bölmek isteyen eski Başmüftü Nedim Gencev'in girişimlerine adil bir karşılık vereceğiz. Kuruluşunu 100. yıl dönümünü Gencev'in adamları tarafından kuşatılmış ve mühürlenmiş vaziyette karşılayan Başmüftülük binası ile ilgili sorunlara da son vermek istiyoruz. Pazartesi günü yeni Konferansımızın aldığı kararları mahkemede kaydettireceğiz.''

Smolyan kenti bölge encümeninin teklifi üzerine Konferansta Yüksek Dini Şura Başkanı Şabanali Amet yine oy birliği ile bir kez daha bu göreve seçildi, delegeler 31 kişilik Yüksek Dini Şura'nın üyelerini de belirlediler.

Bulgaristan Yüksek İdare Mahkemesi tarafından "yasal Yüksek Müslümanlar Dini Şura Başkanı" olarak ilan edilen muhalif müftü Nedim Gencev ise Sofya'da Park-hotel Moskva'da düzenlediği ''rutin şura toplantısında'', başmüftü seçiminin yapıldığını bildirdi.

Bulgaristan Devlet Haber Ajansı BTA'nın konferans salonunda bir basın toplantısı düzenleyen Gencev, yeni Başmüftünün, Haci Ali Bayraktarov olduğunu açıkladı.

Basın toplantısını adeta şova dönüştüren Gencev, ''Dedeman Oteli'nde toplanan Müslümanlar, kimseyi temsil etmezler. Onlar hiç kimse değiller. Yasalar bizden yana. Sözdeki bu konferansa tebrik mesajı yollayan Başbakan ve Cumhurbaşkanı sakın dini işlerimize ve mahkeme kararlarına karışmayı niyetlenmesinler'' dedi.

Gencev, Mustafa Aliş Haci'nin seçimini küçümseyerek, ?Onların toplantılarında ABD Büyükelçisi James Worlick ve Türkiye Başbakanı Erdoğan da Başmüftü olmaya aday olabiliyorlar? ifadesini kullandı.

Daha sonra söz alan Ali Bayraktarov, ''Bilinen bir kişi değilim, 55 yaşındayım. Daha önce Plevne müftülüğünü yaptım. Son olarak Simitli kentinin imamı oldum. Dini öğrenimimi Türkiye'de gördüm. Müslümanların birliği için çalışacağım'' diye konuştu.

Aliş Haci ve çevresini binlerce avroluk yolsuzlukla suçlayan Gencev, mühürlettiği Başmüftülük binasında maliye denetimi yaptıktan sonra olağan bir Müslümanlar Konferansı düzenleyeceğini bildirdi.

Gencev'in hukuk danışmanı ve avukatı Nikolay Pankov ise AA muhabirinin sorusunu yanıtlarken şunları söyledi:

''Mustafa Aliş Haci ve çevresi, bu konferansı düzenleyerek, hem Anayasa ve kanunları hem de Müslümanlar Tüzüğünü çiğniyorlar. Bunun hesabını mahkemede verecekler. Yasal olan tek Müslümanlar Tüzüğü bizim tüzüğümüzdür ve ona göre Başmüftü Yüksek Müslümanlar Dini Şurası tarafından seçilir.'' haber10

Mevlit Kandili resmi bayram ve tatil günü
13 Şubat 2011 Bulgaristan Hükümetinin kararıyla Hazreti Muhammed'in doğum günü olan 14 Şubat günü ülkedeki Müslümanlar için ''resmi bayram ve tatil günü'' olarak kutlanacak.

Bugüne dek sadece Ramazan ve Kurban bayramı günlerini tatil olarak kabul eden hükümet, 2011 yılı mesai ve tatil gündemini belirlerken ilk kez Mevlit Kandili gününü ülkede nüfusu 2 milyona yakın Müslümanın tatil günü olarak ilan etti.

Bulgaristan;daki başlıca dinlerin bayramlarını belirlemek üzere hükümet yetkilileri, Yüksek Adalet Mahkemesi kararı ile ülkenin Müslümanlar Yüksek Dini Şurası Başkanı olarak ilan edilen eski Başmüftü Nedim Gencev'e danışarak Bulgaristan Müslümanların dini bayram ve tatil günlerini belirlemişti.

Gencev'in önerisi üzerine alınan hükümet kararı kapsamında Bulgaristan;ın tarihinde ilk kez Mevlit Kandili ülkedeki Müslüman cemaatin "resmi bayramı" olarak ilan edildi. haber7

Bulgaristan'da Başmüftü Sorunu

Mahkeme, Mustafa Aliş Hacı'nın Baş Müftülüğe seçilmesini onaylamadı ve müftülüğü tescil etmedi. ,

11.03.2011

Bulgaristan’da başmüftü sorunu hala çözülemedi.

Sofya Mahkemesi, Nedim Gencev’in başında bulunduğu İslam Şurası tarafından düzenlenmediği gerekçesiyle geçen ay yapılan Konferans’ta alınan kararları kabul etmedi.

Mahkeme, ayrıca Mustafa Aliş Hacı’nın Baş Müftülüğe seçilmesini de onaylamadı.

Mustafa Aliş Hacı, mahkemenin kararına itiraz ettiklerini belirterek, Nedim Gencev’in uygulamalarına da tepki gösterdi.

Hacı, kendisinin oturduğu bir ev ile Sofya’da baş müftülüğe ait bir binayı kullanamadıklarını vurgulayarak, "Bina hala mühürlü, biz bir hafta önce müftülerle toplantı yaptık. Cumhurbaşkanına, Başbakana, İçişleri Bakanına mektup yazdık ve bu binayı istediğimizi belirttik. Bu binayı vermediklerine göre biz yine bir iki üç bin Müslüman toplayıp binayı almak niyetindeyiz."

Seçilmiş Başmüftü Mustafa Aliş Hacı, yaptıkları uygulamalarının Bulgaristan kanunlarına uygun olduğunu kaydetti. TRT

Bulgaristan'da 13 Müslümana karşı açılan davaya tepkiler sürüyor
29 Eylül 2012



Bulgaristan'ın Pazarcık ilinde 13 Müslümana karşı "demokrasi karşıtı ideolojiler yayma" suçlamasıyla açılan dava görülmeye başladı.
Davayı değerlendiren Başmüftü Mustafa Aliş Hacı, Bulgaristan halkının müslümanlardan korkması için hiçbir neden olmadığını ancak müslümanların şu anda korku içerisinde olduğunu söyledi.
Hacı şunları kaydetti:
"Müslümanlar, komşularından korkmuyor. Ömür boyunca beraber yaşamışlar, beraber oynamışlar çocukken. Bayramları beraber kutluyorlar. İyi günde de, kötü günde de beraberdiler. Ama devletten korkuları var. Çünkü bugün mahkeme önüne hocaları getirdilerse, hocalar bugün davalı ise, yarın ben sıradan bir Müslüman olarak camiye gitmeye başladığımda veya Hz. Peygamber'in sünnetini uygulamak suretiyle sakalımı uzatırsam veya bir bayan baş örtüsü taktığı takdirde yarın öbürgün o da mahkemelik olabilir. Öyle bir korku var. Bir. İki; bu da soykırımın bir parçasıdır."
TRT

Bulgaristan'da Türk lidere suikast girişimi
19 Ocak 2013
Silahın tutukluk yapması ile HÖH Lideri Doğan ölümden döndü

Bulgaristan’da üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) Partisi Genel Başkanı Ahmet Doğan'a, partinin 8. Olağan Genel Kongresi sırasında suikast girişiminde bulunuldu.

Parlamentoda grubu olan HÖH Partisi’nin 23 yıllık lideri Ahmet Doğan, kongrede konuşma yaparken bir saldırgan silahıyla ateş açmak istedi.

Silahın tutukluk yapması ile Doğan ölümden döndü. Misafir kimliği ile kongreye girdiği öğrenilen zanlı, partililer tarafından linç edilmek istendi.

Polisin müdahalesiyle linç olmaktan kurtulan zanlı gözaltına alındı. Zanlının üzerinden silah ve bir bıçak çıktığı belirtildi.

Ahmet Doğan'a suikast girişiminde bulunan kişinin kimliği belli oldu

Bulgaristan'da üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi'nin lideri Ahmet Doğan'a suikast girişiminde bulunan saldırganın üniversite öğrencisi olduğu ortaya çıktı.

Oktay Hasanov Enimehmedov adlı 25 yaşındaki saldırganın Sofya'da Yüksek Mimarlık ve İnşaat Üniversitesi'nde 5. sınıfta okuduğu belirlendi. Üniversitenin Bina ve Tesis İnşaat bölümünde İnşaat Teknik Yönetim dalında ihtisas yapan Enimehmedov'un mezun olmak için sınavlara hazırlandığı belirtildi.

Enimehmedov, üniversite hocaları tarafından ''sakin ve uslu bir kişi'' olarak nitelendirildi.

Üniversite öğretim üyeleri, Enimehmedov'un ''terbiyeli, sakin, sessiz ancak çok yalnız bir kişi'' olduğunu söyledi. Hocalar, Enimehmedov'un girişimine bir anlam veremediklerini, tavırlarında şüpheli herhangi bir durum görmediklerini ifade etti.

Bu arada İçişleri Bakanı Tzvetan Tzvetanov, Enimehmedov'un kongre salonuna HÖH Gençlik Örgütü üye kartı ile girdiğini, yetersiz olduğunu kabul ettiği güvenlik önlemlerini kolaylıkla aştığını kaydetti.

Tzvetanov, Enimehmedov'un geçmişte karıştığı bazı suçlardan 6 sabıka kaydının bulunduğunu, bu suçlardan 2 kez hüküm giydiğini bildirdi.
TRT

Bulgaristan'da 20 yıldır papazlık görevi yapan Atanas Mihaylov Müslüman oldu



Bulgaristan'da 20 yıldır papazlık görevi yapan Atanas Mihaylov, hristiyanlıktan müslümanlığa dönünce ülke karıştı. İslam'ı seçen papaz, Müslüman halk ile Ortodoks Hristiyanlar arasında 200 yıldan beri devam eden ortak Aşure günü kutlamalarına darbe vurdu..
haber1001

Bulgaristan'ın Filibe şehrindeki tarihi Taşköprü Camisi, uzun süredir taverna, meyhane ve lokanta olarak kullanılıyor
18 Nisan 2013



Camide içki servisinin bırakılması için 600 bin avro istiyorlarPerşembe

Tepkiler üzerine caminin içinden bahçeye taşınan içkili lokantadan rahatsız olan Müslümanlar, camiyi geri almaya çalışıyor. Ancak caminin "resmi sahipleri", Başmüftülük'ten 600 bin avro talep ediyor.

Başkent Sofya'nın güneydoğusundaki Filibe şehrinde, 16. yüzyıl Osmanlı mimarisini yansıtan Taşköprü Camisi'nin hüzünlü öyküsü, 1928'deki depremle başlıyor. 6,8 büyüklüğündeki depremde yıkılan caminin minaresini onarmak için cami arazisinin bir bölümü satılmış ancak yeterli para toplanamadığı için tamirat yapılamamış. Bu nedenle cami 1944'e Komünist rejimin kuruluşuna kadar ibadete kapalı kalmış. Yeni rejimin ilk icraatlarından biri, caminin müsadere edilmesi olmuş.

Komünistlerin yönetimden uzaklaştığı 1989'da, müsadere edilen mallar iade edilmeye başladı. Ancak bölge müftülüğüne iadesi beklenen Taşköprü Camisi ve arazisi, mahkeme kararıyla iki Bulgar'a verildi. Camiyi ele geçiren kimseler de 1990'ların başından bu yana yapıyı, "Yunan tavernası", "İtalyan restoranı" ve meyhana olarak işleten kimselere kiraladı. Bugün ise caminin bahçesinde içkili bir lokanta bulunuyor.

Başmüftü Mustafa Aliş Haci, "Cami için dava açmaktan başka bir çaremiz yok" diyor. "Bir camide içki satmak, camiyi lokanta veya meyhane olarak kullanmak büyük bir günah" derken de hem üzüntüsü hem de öfkesini gösteriyor.
TRT
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İSLÂM DÜNYAS! Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com