EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Bu İlaçlara Dikkat

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> TIBBÎ DÜŞÜNCELER
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Çrş Hzr 17, 2009 9:52 pm    Mesaj konusu: Bu İlaçlara Dikkat Alıntıyla Cevap Gönder

Amerikan ilaç devine milyarlık ceza
12 NİSAN 2012



Amerikan ilaç devlerinden Johnson & Johnson şirketi bir tür sakinleştirici olan Risperdal ilacının riskleri konusunda doktor ve hastaları yanlış yönlendirdiği gerekçesiyle 1 milyar doları aşkın cezaya çarptırıldı.
ABD'nin Arkansas eyelatindeki mahkemede jüri, Johnson & Johnson ile iştiraklerinden Janssen ilaç şirketinin Risperdal'in rakiplerinden daha etkili ve güvenli olduğunu iddia ederek, onay almadığı halde çocuk ve yaşlılar için de kullanılabileceğini belirterek yanlış ve yanıltıcı bilgi verdiğine hükmetti.
İlgili Haberler
Depresyon ilaçları düşmeye yol açıyor
Vioxx davasında uzlaşma: Merck 1 milyar dolar ödeyecek
Google ilaç reklamları yüzünden 500 milyon dolar ödeyecek
Devamı için tıklayın
İlgili Konular
Amerika Birleşik Devletleri, Sağlık, Şirket Haberleri
Bu nedenle şirketin 1,1 milyar dolar ödemesi istendi.
Johnson & Johnson yargılamanın yeniden yapılması talebinde bulundu, aksi halde kararı temyize götüreceğini açıkladı.
Şirket yetkilileri üç hafta süren duruşmalar sırasında "sorumlu şekilde hareket ettiklerine" ilişkin çok çeşitli kanıtlar sunduklarını vurguluyor.
Karar şirket hisselerinin değer kaybetmesine yol açtı.
Risperdal adlı antipsikotik ilaç şizofreni, bipolar bozukluk ve otizm hastalarındaki sinirlilik haline karşı kullanıyor.
Johnson & Johnson hakkında Risperdal'i yanlış yönlendirici şekilde pazarladığı iddiasıyla Arkansas dışında daha pek çok eyalette açılmış davalar var.
Şirket daha önce de bunların bazılarında suçlu bulundu ve para cezasına çarptırıldı. Ancak bunların hiç biri Arkansas'taki kadar yüklü değildi.
1994'te piyasaya sürülen Risperdal 'ikinci nesil bir antipsikotik' olarak tanımlanıyor.
Kopyalarının piyasaya sürülmesine dek, ilaç şirkete milyarlarca dolar kazandırdı.
Ancak Risperdal ve benzeri antipsikotik ilaçların yaşlı demans hastalarında felç ve ölüm riskini artırabildiği, kilo artışı ve diyabete yol açabildiği yolunda kaygılar var.
BBCT

Bu İlaçlara Dikkat

Irak savaş teknolojilerinin ve metodolojilerinin test alanı olarak kullanılırken; Türkiye "barış" teknolojilerinin (bilişim, sağlık, gıda, v.s.) ve metodolojilerinin test alanına dönüştürülmüş durumda.

Cep telefonunu bulmakla övünen Japon ve geliştirmekle övünen ABD'li karşısında cep telefonu ile en hızlı kredi almakla övünen Türk tiplemesine reklamlarda rastlamanızın (Bkz. Akbank reklamı) bir sebebi de bu. Milletimiz ve kurumlarımız en son teknolojileri ve uygulamaları derinlemesine araştırıp, kamuoyunda tartışmadan hayatının her noktasına sokmakta bir beis görmüyor. Devletin en hassas konferans görüşmeleri Cisco gibi firmaların altyapısı üzerinden gerçekleştiriliyor. Sonra da birileri , "bu belge/görüşme nasıl sızar" diye dövünüp duruyor.

"Barış" teknolojilerinin en sinsilerinden ilaç teknolojisi konusunda insanımızın sağlığını önplana alan bir politika ve denetim mekanizmasından sözetmek güç. Aşağıdaki yazıda; insanları hastalık hastası yaparak büyümesini katlayan sağlık sektöründen canlı bir örneği bulabilirsiniz.

-------------------------------- Natural News - David Gutierrez ------------------------------

ABD'nin İlaç ve Gıda Denetim Kurumu FDA; Forest Laboratuvarları tarafından çocuklar ve gençler için üretilen anti-depresan ilacı Lexapro'yu ; ilacın cocuklara verilmesini yasadışı yollardan teşvik ettiği için 11 eyalet ve federal hükümet tarafından dava edilmesine rağmen onayladı.

Federal hükümet; zamanında FDA onayı çıkmadığı halde, Forest'ı, çocuklarda depresyon tedavisinde Lexapro ve bağlantılı ilaç Celexa'yı (Citalopram) kullanmaları için çocuk doktorlarına rüşvet vermekle suçlamıştı. Hükümet aynı zamanda Forest'ı; bu ilacın, yalancı ilaçlardan hiç bir farkı olmadığı gösteren klinik çalışmaları örtbas etmekle suçluyordu.

25 Şubatta kayda geçirilen Federal suç duyurusunde şöyle denmekte :

"Forest; negative sonuçlar veren pediatrik çalışmayı açıklamadan bu ilacı bilerek ve aktif olarak çocuklar üzerinde kullanılması için lanse ederek, Yanlış Beyanları Önleme Yasası'na (False Claims Act) aykırı olarak Federal Sağlık Sigortası programlarına başvurular yapılmasına neden oldu."

Lexapro; yine Forest firmasına ait Celexa ilacının 2003 yılında patent korumasından çıkıp jenerik ilaç kategorisine girmesine önlem olarak, 2001 yılında bu ilacın devamı olarak piyasaya sürülmüştü.

Bu iki ilaçta "Selective Serotonin Reuptake Inhibitor-SSRI" sınıfında antidepresanlar olarak değerlendiriliyor ve diğer SSRI ilaçları gibi kısa süreli kullanımdan sonra bile çocuklarda ve gençlerde intihar düşüncesini ve davranışlarını tetiklediği ortaya konmuştu.

Lexapro şu anda ABD'nin en fazla satan 15. ilacı konumunda.

20 Martta FDA, sadece bir klinik çalışmanın sonuçlarına dayanarak Lexapro ilacını, 12-17 yaş arası çocuklarda ciddi bunalım bozukluklarının tedavisi için onayladı. Bir başka çalışma ise bu ilacın yalancı ilaçlardan daha etkili olmadığını kanıtlamıştı. (Tıpta "placebo" olarak anılan
yalancı ilaçlar, klinik çalışmalarda, esas ilaçla, bu ilacı aldığını zanneden hastalar arasındaki karşılaştırmaları yapmak için kullanılıyor ve böylece esas ilacın etkisinin gerçek mi, yoksa psikolojik mi olduğu test ediliyor.)

Forest sözcüsü Frank Murdolo;

"Bu tarz denemelerin çoğu başarısız oluyor çünkü bunalım ile ilgili çalışmaları yapmak çok zor. Fakat elimizde başarılı sonuç almış iki sonuç var"

şeklinde konuştu.

Murdolo'nun sözünü ettiği ikinci çalışma, FDA'nın çocuklar üzerinde kullanımına izin vermediği Celexa ilacı üzerinde yapılmıştı. Celexa üzerinde yapılan bir diğer çalışma bu ilacın hiç bir etkisinin olmadığını ortaya koymuştu.

Forest çocuklar üzerinde bu yönde bir klinik kanıt olmadığı kabul etse de; FDA , Lexapro'yu aynı zamanda bunalım belirtilerinin kontrolü için onayladı. FDA; ilacın bu konuda çocuklar üzerindeki etkinliğinin yetişkinler üzerindeki çalışmalardan tahmin edilebileceğini belirtiyor.

Lexapro şu ana kadar ABD'de onay alan çocuklar üzerine ikinci antidepresan.

Fakat Federal suç duyurusuna göre, Forest, Lexapro ve Celexa'yı çocuklara yönelik olarak yasadışı yollardan dokuz aydır pazarlıyor.

1999 yılında FDA şirketten Celexa'nın çocuklar üzerindeki etkinliğini test etmek için iki klinik testi gerçekleştirmesini istedi ve şirketi teşvik etmek için patent süresini altı ay uzattı. Forest; biri ilacı geliştiren Danimarkalı şirket Lundbeck, diğeri de ABD'li araştırmacı Karen Dineen Wagner tarafından olmak üzere iki araştırma ısmarladı. Wagner'ın yaptığı çalışma ilacın, çocuklarda ve gençlerde istatistiki olarak anlamlı derecede bunalım semptomlarını azalttığı ve ciddi yan etkilerinin görülmediği sonucuna varsa da; Lundbeck'in çalışması ilacın yalancı bir ilaçtan daha etkin olmadığını ortaya koydu.

Ayrıca Lundbeck'in çalışmasına katılan 244 kişiden; yalancı ilacı alanlara kıyasla Celexa ilacını alanlardan 9 daha fazla kişi intihar denemesinde bulundu veya intiharı düşündüğünü belirtti.

Bu çalışma yapıldıktan sonra geçen 3 sene boyunca Forest Wagner çalışmasını kamuoyunda geniş olarak duyururken, Lundbeck çalışmasını yayınlamadı.


www.acikistihbarat.com 17.06.2009

ABD'de ilaçların kötüye kullanım oranı hızla artıyor
02:15 - Amerikalı uzmanlar, ABD'de Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) için verilen ilaçların kötüye kullanımında büyük artış görüldüğüne dikkat çekti. Uzmanlar, "kafayı bulmak" veya zihni açmak için DEHB ilaçlarını kullanan çocukların, bu ilaçların bilinçsiz kullanımının, aralarında ajitasyon, hızlı kalp çarpıntısı, tansiyonun aşırı derecede yükselmesinin de bulunduğu, ciddi, bazen hayati tehlikesi bulunan semptomlara yol açabileceğinin farkında olmadıklarının altını çizdi. ABD'de son 8 yılda bu ilaçların kötüye kullanımında yüzde 76 artış görüldü ve bununla ilgili olarak 4 ölüm vakasına rastlandı. 26.08.2009 CHICAGO
netgazete

29 Kasım 2009 16:21
Antibiyotik Kullanırken Dikkat !..
Gereksiz antibiyotik kullanımının, domuz gribi riskini artırdığı öğrenildi...?

Sakarya Üniversitesi Mediko Sosyal Merkezi Müdürü Göğüs Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Pınar Pazarlı, gereksiz antibiyotik kullanımının, başta domuz gribi olmak üzere diğer gripleri körüklediğini söyledi.
Pazarlı, yaptığı açıklamada, gereksiz antibiyotik kullanımının vücuttaki yararlı bakterileri öldürerek, vücut direncini azalttığını ve grip virüsünün kişiyi daha fazla etkilemesine sebep olduğunu kaydetti.

Halkın domuz gribi paniğiyle gereksiz ilaç ve antibiyotik tüketimine yöneldiğini, bunun çok yanlış olduğunu vurgulayan Pazarlı, "Kişi bu şekilde hastalanmamayım, ya da iyileşeyim derken daha çok hasta oluyor. Gereksiz antibiyotik kullanmak vücuttaki yararlı bakterileri öldürerek direnci düşürüyor. Bu şekilde virüsler daha kolay yayılma imkanı buluyor. Başta domuz gribi olmak üzere diğer grip virüsleri kişiyi daha çabuk etkilemeye başlıyor" diye konuştu.

Gribal enfeksiyonlarda aspirin kullanılmasının sakıncalı olacağını, bu durumun 'Reye Sendromuna' yol açabileceği uyarısında bulunan Pazarlı, bu sendromun karaciğerde yağ birikimi, beyin içi basınçta aşırı yükselmeye sebep olabileceği konusunda uyardı. Pazarlı, gribal enfeksiyonlarda doktor tavsiye etmeden hiçbir ilacın kullanılmamasının sağlık için büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.
aktifhaber

Yanlış kullanılan soğuk algınlığı ilacı bile öldürüyor

Uzmanlar, yanlış kullanılan soğuk algınlığı ilaçlarının bazen ölümcül olabilen alerjilere, karaciğer, böbrek ve kalp-damar problemlerine, kan hücrelerinde düşmelere ve kanı fazla sulandırarak kanamalara yol açabileceği uyarısında bulundu.
Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Esin Şenol, başta enfeksiyonlar ve ağrılar başta olmak üzere hastalıkların tedavisini sağlayan en önemli maddeler olduğunu söyledi.
İlaçların tedavi edici özelliğinin yanı sıra bilinçsiz ve kontrolsüz kullanıldığında "ölümcül bir silah" olabileceğine dikkati çeken Şenol, "Düzgün olmayan ilaç kullanımları sonucunda ortaya çıkan ilaç yan etkileri, bugün dünyada önemli hastalıklar ve ölüm nedenleri arasındadır" dedi.
Şenol, yanlış ilaç kullanımının genellikle reçetelenmesi gerekmeyen "market ilaçları" olarak adlandırılan ateş düşürücüler, ağrı kesiciler, nezle ilaçları ya da vitamin ve bitkisel kökenli takviyelerin fazla dozda ya da gereğinden uzun süre, birden fazla ilaçla birlikte, kalp, böbrek, karaciğer hastaları gibi olumsuz ilaç etkilerine duyarlı kişilerde kullanılması sonucu ortaya çıktığını bildirdi.
Bazı ilaçların, yiyecek ve içeceklerle de etkileştiğini ve bu nedenle yanlış kullanıma neden olduğunu vurgulayan Şenol, bir ilacı güvenli kullanabilmek için şu uyarılarda bulundu:
"Kullanılan ilacın adı, nasıl kullanıldığı ve ne dozda alınması gerektiği bilinmeli. Kullanılan ilaçların adları ve kullanılan doz, not edilerek listelenmeli. Yeni bir ilaca başlanacağında ya da bir sağlık kuruluşuna baş vurulacağında bu liste hekime gösterilmeli. İlaç, hekim tarafından ne şekilde öneriliyorsa öyle kullanılmalı. Kullanılan ilaçla ilgili akla takılan sorular sorulmalı ve ayrıntılı bilgi edinilmeli. Hekim dışında, bir başkasının kullandığı ve önerdiği ilaç kullanılmamalı. İşi biten ilaçlar imha edilmeli, başkalarının kullanamayacağı biçimde atılmalı. Özellikle şeker hastalığı olanlar, yüksek tansiyon hastaları, böbrek hastaları ilaç kullanımında çok dikkatli olmalı."
Şenol, ilaçların yan etkilerinin özellikle bazı yaş gruplarında ve kimi kronik hastalıklarda daha tehlikeli olduğunu belirterek, "5 yaş altı çocuklar, 65 üstü erişkinler, diyabet için insülin alanlar, epilepsi (sara) ilaçları kullananlar, digoksin gibi kalp ilaçları ve kanı sulandırıcı ilaçları kullananlar, narkotik analjezik denilen güçlü ağrı kesicileri alanlar ile aynı anda birden fazla sayıda ilaç kullananlar olumsuz etkilere daha duyarlıdır" diye konuştu.
Soğuk algınlığı nedeniyle başvurulan ilaçların, burun tıkanıklığını, ağrıları ve ateşi hafiflettiğini, ancak hastalık süresini kısaltmadığını ifade eden Şenol, "Yanlış kullanımları ise bazen ölümcül olabilen alerjilere, karaciğer, böbrek ve kalp-damar problemlerine, kan hücrelerimizde düşmelere ve kanı fazla sulandırarak kanamalara yol açabilir" uyarısında bulundu.
Şenol, FDA (Amerikan Gıda-İlaç Birliği) tarafından 4 yaş altı çocuklarda öksürük şuruplarının ve nezle ilaçlarının kullanımın ın yasaklandığını belirterek, 6 aydan küçük çocuklarda ise kullanılabilecek tek ateş düşürücü olarak "asetaminofen" önerildiğini söyledi.
Ateş düşürücülerin, damla, şurup ve tablet formlarına da dikkat edilmesi, 6 aydan küçük çocuklardaki damla formülünde, şuruptan çok daha fazla miktarda ilaç bulunduğunun göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade eden Şenol, "Cerrahi bir girişim öncesi aspirin gibi kanı sulandıran ilaçlar ve bitkisel takviyeler kesilmeli, ameliyatı yapacak hekime kullanılan tüm ilaçların listesi bildirilmeli. Pek çok ilacın, zararlı etkilerinin giderilmesinde ve vücuttan atılmasında karaciğer en önemli organdır. Bu yüzden ilaç kullananlar, 3 kadehten fazla alkol kullanmamalı" dedi.
Şenol, kimi ilaçların da olası yan etkileri nedeniyle birlikte kullanılmaması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
-Soğuk algınlığı ve alerji tedavisinde kullanılan ilaçlar ve ö ksürük şurupları, alkol ve uyku verici ilaç veya bitkisel takviyelerle kullanılmamalı.
-Gut ve diyabet ilaçları, aspirin ile kullanılmamalı.
-Mide ağrısı ve bulantı, kusması olanlar, kabızlık giderici ilaçları kullanmamalı.
-Tansiyon, depresyon, kalp, guatr, diyabet ilaçları alanlar, prostat sorunları olanlar, burun açıcılar kullanmamalı.
-Tansiyonu yüksek olanlar ve tansiyon ilaçları alanlar, kanama problemi olanlar, karaciğer, böbrek hastası olanlar ağrı kesici kullanmamalı ya da hekim önerisi ile kullanmalı.
-Reçete edilen ilaçlar arasında en yanlış kullanılan ilaç grubu ise antibiyotiklerdir. Genellikle gerekmediği halde kullanılmaları hem bireysel hem toplumsal hasarlara neden olmaktadır. 30.01.2010 ANKARA netgazete

'İLAÇLARIN 10 GARİP YAN ETKİSİ'

13 Mart 2010 12:32
Hastalığımıza deva olsun diye başvurduğumuz ilaçlar, doktor tavsiyesiyle kullanılsalar bile yan etkilere yol açabiliyorlar.
Bazı ilaçların öyle yan etkileri var ki şaşırmamak elde değil. Aralarında kumar bağımlısı yapan, uyurken telefonla konuşturan da var, idrarı kırmızı, yeşil ya da mora boyayan da.

'howStuffWorks' isimli sitede yer alan habere göre, ilaçların türüne bakmaksızın, en yaygın yan etkiler arasında bulantı ve kusma, alerjik reaksiyon, rehavet çökmesi, uykusuzluk, kalp çarpıntısı ve bağımlılık bulunuyor. Bu yüzden ilaç kullanmanız gerekiyorsa prospektüsünü dikkatlice okuyup yan etkileri hakkında bilgi sahibi olmaya dikkat etmelisiniz. İşte ilaçların yol açtığı en 10 yan etki:

1. Doğum kusurları: 1950'lerde reçete edilmeye başlanan Thalidomide isimli uyumaya yardımcı olan ve bulantıyı önleyen ilacı yaklaşık 50 ülkede binlerce hamile kadın kullandı. Ancak ilacın hamile kadınlar için güvenli olmadığı iddia ediliyor. 1956-1962 yılları arasında, bu ilacı kullanan yaklaşık 10 bin kadın fekomeli (kol, ön kol, baldır ya da bacağın olmadığı, el ve ayağın doğrudan doğruya bedene ekli bulunduğu doğuştan bir deformasyon) kusuruna sahip çocuk doğurdu. Aşırı aknenin tedavisinde kullanılan Accutane isimli ilacın da fekomeliye yol açabildiği belirtiliyor. Bu nedenle kadınların bu ilacı kullanmaya başlamadan önce hamile olup olmadıklarını bilmeleri çok önemli.

2. İntihar düşüncesi: Lariam isimli ilaç, bazı askerlerin intiharından sorumlu tutuluyor. 2005'te, ABD ordusu, denizaşırı birliklerine Lariam vermeyi durdurdu. Antidepresan olan Paxil isimli ilacı kullanan hastalar, intihar düşüncesi içinde olduklarını bildirdiler. 2003 yılında FDA, bu ilacın 18 yaşından küçüklere ve çocuklara reçete edilmemesini tavsiye etti.

3. Zorlayıcı davranış: Tüm ilaçların yan etkisi fiziksel değildir, bazıları davranışlarını değiştirebilir. Mirapex kullanan birçok hastada, davranış problemleri fark edilmeye başlandı. Ara sıra içki kullananlar alkolik olmaya başlarken, hayatında kumar oynamayanlar, en az haftada bir kez kendilerini kumarhanelerde bulmaya ya da kumar oynanan oyun sitelerinin başında saatlerce zaman geçirmeye başladı. Bunun canlı örneği olarak, 2008 yılında Mirapex kullanan bir adam, ilacın kendisini kumar bağımlısı yaptığını iddia ederek, Pfizer ve Boehringer Ingelheim firmalarına karşı açtığı davayı kazandı ve 8,2 milyon dolar tazminat aldı.

4. Bağırsak kontrol problemleri: Diyete yardımcı reçeteli birçok ilaç var. Bunlardan birinin kısmen nahoş yan etkisi var. Xenical zayıflama hapı, vücutta yağ emilimini önlemek ve kullanıcıların kalori alımını azaltmak için üretildi. İlacın klinik deneyini yapan araştırmacılar, hazmedilen yağın yüzde 30'unun vücuttan çıkarıldığını iddia ediyor. Bu ilacı kullanan hastalar, mutlaka yemek başına 15 gram yağ tüketmek zorundaydı. Önerilen yağdan fazlasını tükettikleri yemeklerden sonra, hastaların bağırsak hareketinin arttığı, kendilerini kontrol edemedikleri görüldü. Ayrıca, gaz ile akıntı veya yağlı akıntı, ishal, sık tuvalete gitme gibi yan etkiler de görülüyor.

5. Tuhaf uyku davranışları: Bazı ilaçlar, hastaların rahatsız edici rüyalar görmesine, uyurgezerliğe ve uykuda şiddet eğilimli davranışlar göstermelerine sebep olabiliyor. Örneğin, sigarayı bıraktırmaya yardımcı Chantix isimli ilacın, kâbuslara ve gece terörüne yol açtığı iddia ediliyor. Ayrıca, uykusuzluk için verilen Lunesta ve Ambien isimli ilaçların da aynı yan etkiye sebep olduğu biliniyor. İlacın yan etkisi sadece uyurgezerlik değil. Uykuda yemek yeme, telefon görüşmesi yapma ve araba kullanma gibi yan etkileri de var.

6. Halüsinasyonlar: Mirapex halüsinasyonlara yol açıyor. İlacı kullanan parkinson hastaları, duvarlarda sürünen yılanlar gördüklerini belirttiler. 2000 yılından beri, FDA halüsinasyonlar görülmesine sebep olan Lariam isimli ilaç alınmadan önce hastanın depresyon ya da psikoz geçmişinin araştırılması gerektiğini söyledi.

7. Renkli idrar: Bazı reçeteli ilaçlar, idrarınızın rengini çok farklı renklere dönüştürebiliyor. İdrar yolu enfeksiyonu ağrısını tedavi etmek için kullanılan Phenazopyridine gibi ilaçlar, idrarın rengini kırmızıya dönüştürebiliyor. Flagyl, Furazolidone ve birkaç antibiyotik ile hamilelerde yüksek tansiyonu tedavi etmede kullanılan Aldomet isimli ilaç da idrarı koyulaştırabilir. Müshil olarak uzun süre kullanılan Phenolphthalein ilacı, idrarın rengini mora dönüştürüyor. Yatağını ıslatan çocuklarda kullanılan antidepresan olan Elavil ya da kas gevşetici Robaxin isimli ilaçlar, idrarı yeşile boyayabiliyor. İdrar söktürücü olan Dyrenium da idrarınızı maviye dönüştürüyor.

8. Görme problemleri ve diğer hisler: Bazı ilaçlar ağızda nahoş bir tat bırakırken, bazıları tat alma duyunuzu değiştirebiliyor. Yüksek tansiyon ve kongestif kalp yetmezliği tedavisinde kullanılan Vasotec, hemen hemen 5 duyunuzu etkiliyor. Koku ve tat alma duyunuzu yok ediyor, kulak çınlaması ile bulanık görmeye yol açıyor.

9. Ağrı ve acılar: Alerji ilacı olan Allegra, kas ve sırt ağrısına sebep oluyor. Lipitor ise kaslarda güçsüzlüğün yanında acıya ve tutukluğa yol açıyor.

10. Hafıza kaybı: Hafıza kaybı, ilaçlardan da kaynaklanabiliyor. Bazı Mirapex kullanıcılarında, birkaç kez kısa küreli hafıza kaybı görüldü. Bu yan etki ayrıca kolesterolü düşürmede kullanılan statinlerde de görülüyor.

Zaman

Gebelikte kullanılan ilaçlarda tehlike
11:43 - Uzmanlar, gebelik süresince hekim bilgisi olmadan ilaç kullanımından kaçınılması, parasetamol içerikli ağrı kesicilerin alınması, sentetik östrojenden uzak durulması, yüksek doz vitamin A, lityum, warfarin, fenitoin ve valproik asit içerikli ilaçların kullanılmaması gerektiği uyarısında bulunuyor. 06.10.2010 ANKARA netgazete

Öksürük Şurubundan 12 Kişi Öldü
28 Aralık 2012



Pakistan'da yüksek oranda alkol ihtiva eden öksürük şurubundan 12 kişi öldü.

Pakistan'ın Gujranvala ilinde içinde yüksek oranda alkol ihtiva eden öksürük şurubundan 12 kişi öldü.
İl Sağlık Müdürü Dr. Enver Amanullah, alkol içeren şurubun bazı alkol bağımlılarınca yüksek oranda tüketilmesi sonucu 12 kişinin yaşamını yitirdiğini söyledi.
Amanullah, durumu kritik 10'dan fazla kişinin hastanede tedavi altında olduğunu belirtti.
Pakistan'ın Lahor kentinde geçen ay eczanelerde reçetesiz satılan öksürük şurubundan 16 kişinin ölmesi üzerine sağlık bakanlığı söz konusu ilacın toplatılmasına karar vermişti.
TRT
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> TIBBÎ DÜŞÜNCELER Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com