EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

KIRIM HABERLERİ

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İSLÂM DÜNYAS!
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Çrş May 13, 2009 9:43 pm    Mesaj konusu: KIRIM HABERLERİ Alıntıyla Cevap Gönder

Kırım’da İslam nasıl yayıldı?
17 Nisan, 20144



Kırım yarımadasının etnografik haritası insanı şaşırtıyor. Orta Çağ zamanında Altın Ordu oluşturan Moğol ve Tatarlar bu harita’da ciddi bir iz bıraktılar.

İslam çok daha önce de Kırım’a sızıyordu. Fakat yarımadanın 13.-14. yüzyıllarda genişçe Müslümanlaşması asıl Altın Ordunun Kırım’a gelmesi ile bağlı idi.

Moğol ve Tatarlar ilk kez 1223 yılında Kırım’a gelerek o zaman yarımadada en zengin ticaret merkezlerinden biri olan Sudak kentini tahrip etmişlerdi. Aynı zamanda Altın Orduya bağlı kentlerin inşasına başlanmıştı. Bu arada şimdi Eski Kırım adı ile bilinen Solhat kenti 13. yüzyılda kurulup 14. yüzyılda çok gelişmişti. Altın Ordunun tarihi ve arkeolojisi uzmanı Vadim Rudakov Rusya’nın Sesi radyosuna verdiği demeçte yarımadada İslam’ın genişçe yayılmasının bu olay ile bağlı olduğunu belirterek şunu söyledi:

Altın Ordu devletinin ikinci Hanı Berke artık bir Müslüman idi. Han Berke sırf politik mülahazalardan dolayı Müslümanlığı kabul ettiği halde birçok bakımdan Moğol pagan adetlerine uyuyordu. Fakat 13. yüsyılda bile Altın Ordu devletinin kentlerinde, bu arada Kırım’daki kentlerde Müslümanlık yayılmaya başlamıştı. İslamı yaygınlaştıran, günümüz Türklerinin ataları, Küçük Asya’dan ve Güney Kafkasya’dan gelme insanlar oldu. 14. yüzyılda kentlere başlıca olarak Müslüman ülkelerinden gelenler yerleşiyorlar, Özbek Handan başlayarak Altın Ordu devletinin Hanları da İslam’ı aktif olarak yaygınlaştırıyorlardı. Eski Kırım kentinde yapılan kazı işleri sonucunda bulunan camiler bunu doğrulıyan kanıtlardan biridir. Daha 14. yüzyılda sakinmlerin çoğunu Müslümanlar oluşturuyordu. Şimdiki Kırım Tatarlarının tarihi kimlerden başladı? Bu soruya cevap vermek zordur. Fakat Vadim Rudakov’un kanısınca söz konusu Altın Ordu fatihleri değildir. Rudakov sözüne devamla şunu söyledi:

Çok yaygın kanıdan farklı olarak Kırım Tatarları, başka bir yerden gelenler değil. 13. yüzyılda Kırım’a Moğol fatihleri gelmişler ve “Tatar” kelimesi yaygınlaşmıştı. Altın Ordu’da genellikle az sayıda Moğollar vardı. Fakat iktidar başında Moğollar bulunuyorlardı. “Tatar” adı da kökleşerek fatihlerden yerlilere geçmişti. Yani Altın Ordu devletinin Türkçe konuşan sakinlerinin hepsi “Tatar” olarak adlandırılmaya başlamıştı. Kırım Tatarlarının kökenleri ise çok eski ve çok bileşiktir.

Tarihçi Vadim Rudakov, Moskova devlet Üniversitesinde okuduğu zaman öğretim üyelerinden birinin Kırım’ı küçük mataraya benzettiğini anımsatarak şunu söyledi:

Halkların büyük ve küçük göç süreçleri yer alıyor. Bu hareketin bir kısmı Kırım yarımadası adlı matarada kalıyor. Yarımadada da kendi mini süreçler başlıyor. Bunun için Kırım Tatarlarının damarlarında eski İskitlerin, eski Sarmatların ve Kıpçakların kanı da var. Zaten Kıpçaklar Altın Ordu’dan ayrılmadıladr Önemli kısmı Karadeniz bölgesinde kaldı. Ve onlar Ruslar tarafından “Tatar” olarak adlandırılmaya başladı. Eski Rus el yazmalarında “Tatar dili” ifadesine rastlanıyorsa söz konusu asıl Kıpçak dilidir. Kıpçaklar birçok bakımdan Kırım Tatarlarının temelini oluşturdular.

Hatta Milattan sonra birinci binyılın başlarında Baltık denizi bölgesinden Karadeniz bölgesine gelen Alman kabilelerinin de Kırım Tatarmları ile ilişiği var. Kafkasya asıllı Çerkezlerden, İtalyanlardan ve Rumlardan da söz edilebilir. Sözün kısası Kırım Tatarlarında pekçok kanlar birleşti. Bu milliyetin oluşum süreci Altın Ordu’nun 200 yıllık hakimiyeti ve Kırım Hanlığının 350 yıllık devri sırasında da devam etti. Kırım’da, başlıca olarak Eski Kırım kentinde ve Kırım Hanlığının başkenti olan Bahçesaray yakınında büyük sayıda camiler, türbeler ve mezar anıtları bulunuyor. Doğaldır ki daha çok Kırım Hanlığı devriene yani 15. yüzyılın ortalarından 18. yüzyılın sonlarına kadarki döneme ait Müslüman anıtları kaldı. Kırım Hanlarının eski rezidansı olan Bahçesaray Sarayı bu anıtların incisi sayılıyor. Bu, dünyada Kırım-Tatar saray mimarisinin tek örneğidir.

Kırım yarımadasında değişik kültürlere ve dinlere ait anıtlar korunuyor. Müslüman, Hıristiyan ve Yahudi anıtları, seyrek olaylar hariç yarımadada hem çok eski zamanlarda hem de Orta Çağ zamanında değişik halkların barış içinde bir arada yaşadıklarını gösteriyor. Kaderin cilvesi olarak bu halklar Kırım adlı harika yere gelerek büyük göçler yolunda oluşan bu “matara”da kaldılar.

Tamamını oku: http://turkish.ruvr.ru/2014_04_17/Kirimda-Islam-nasil-yayildi/

Tatarlar 1123 Yıldır Müslüman
11 Haziran 2012



Tataristan'da, İslam dininin kabul edilişinin 1123'üncü yıldönümü kutlanıyor.


İdil Volga Tatarlarının ataları kabul edilen Bulgar Türklerinin topluca İslamiyet'i kabulünün 1123'üncü yıldönümü Tataristan'ın başkenti Kazan'a iki yüz kilometre uzaklıktaki tarihi Bulgar şehrinde törenlerle kutlandı.
Diyanet İşleri Başkanı Profesör Doktor Mehmet Görmez'in şeref konuğu olduğu törenlere, Tataristan Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov ve İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Profesör Doktor Ekmeleddin İhsanoğlu'nun yanısıra çok sayıda yetkili ve binlerce Tatar katıldı.
TRT

“Yurdunu Kaybeden Adam”
Merve Bildirici
5 Ekim 2011



Ömrünü hep hazan mevsiminde geçiren ve ruhunu hep kış aylarında bırakan Cengiz Dağcı’nın çilesi bitti artık. Üzerinde gezip avuçlayamadığı topraklarına cansız bedeni kavuşan Dağcı’yı rahmetle anacağız

“Yurdunu Kaybeden Adam”dı O…

“Korkunç Yılların Tanığı” idi…

2. Dünya Savaşı’nda “Ölüm ve Korku Günleri”ne esir düşmüştü…

“O Topraklar Bizimdi” dedi, ama “Dönüş”ü olmadı…

“Badem Dalına Asılı Bebekler”i hiç unutmadı, “Onlar da İnsandı” diye isyan etti…

“Üşüyen Sokak”lardan kovulan Kırımlıların, soydaşlarının hasretini çekti yıllarca…

“Anneme Mektuplar”dan seslendi annesine…

“Benim Gibi Biri” dediği, “Biz Beraber Geçtik Bu Yolu” dediği insanları “Yoldaş” edindi…

Bir gün; romantik ruhu artık taşıyamaz oldu yaşlı bedenini…

92 yıldır atan kalbi, 22 Eylül 2011’de, İngiltere'nin başkenti Londra'nın Soutfields bölgesindeki, gurbetteki evinde duruverdi.

***

1919’da Yalta şehrinin Kızıltaş Köyü’nde gözünü dünyaya açan bebek, bebek saflığından çok uzak bir hayat sürdü. 2. Dünya Savaşı yıllarında Ukrayna cephesinde Nazilere esir düştü. Bir süre Almanlar tarafından kurulan Türkistan Lejyonu'na katılarak Ruslara karşı savaştı. O sıralarda gönlünü Polonyalı bir genç kıza kaptırdı. Aşk evliliği yaptı. Karısı ve kızı ile birlikte 1946 Ekimi’nde önce Edinburgh'a, ardından da Londra'ya gitti. Ve 1946 yılından vefatına kadar ailesi ile birlikte Londra’da yaşadı.

Kırım Tatarları, dünya edebiyatına pek çok değerli eserler kazandıran yazarları Cengiz Dağcı’yı uğurladı geçtiğimiz günlerde. Sağlığında dünya gözü ile bir kez bile göremediği vatanına, Kırım Hanlarının bir zamanlar atlarını sürdüğü topraklarına, Bahçesaray’a, Hansaray’ın boynu bükük odalarına, Gözyaşı Çeşmesi’ne nihayet kavuştu Cengiz Dağcı. Kaderin cilvesidir ki, Cengiz Dağcı’nın naaşı yıllardır dargın olduğu, 3 kez davetini reddettiği Türkiye’den, İstanbul’dan götürüldü Kırım’a.

Evet Dağcı Türkiye’ye dargındı.

Çünkü, “Annemin dili” dediği Türkiye Türkçesi ile yıllardır romanlar yazan Cengiz Dağcı’ya, Türkiye geçmişte layıkıyla sahip çıkmamıştı. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Türkiye’nin Londra Büyükelçiliği’ne müracaat eden Dağcı’ya yetkililer, “Türkiye’de yakının bulunup bulunmadığını” sormuştu. Dağcı’nın verdiği, “Türkiye’de herkes benim yakınım” cevabını kabul etmeyen Büyükelçilik, müracaatı reddetmişti. Ama asıl O, 1940’lı yıllarda Kırım Türklerinin davasına sırtını dönen İnönü diplomasisine; Sovyetler Birliği’nin Stalin iktidarı döneminde, tarihler 18 Mayıs 1944 yılını gösterirken, Kırım Tatarlarının bir gecede silah zoruyla evlerinden alınmalarına, bir eşya gibi apar topar vagonlara doldurulmalarına, arkalarına bakmalarına bile müsaade edilmeden yurtlarından kovulmalarına, dünyanın çeşitli bölgelerine sürülmelerine ve yollarda cansız bedenlerinin kalmasına aldırmayan dönemin iktidarına, Türkiye’sine kırgındı. Yaşanan “soykırıma” sessiz kalındığı için küskündü. Çünkü o yıllarda, Milletler Cemiyeti’nin bir toplantısında, Türk delegeler, Bolivyalı bir delegenin “Kırım halkı 1944 yılında topraklarından niçin sürüldü?” sorusu karşısında suskun kalmayı tercih etmişlerdi.

Cengiz Dağcı, yıllardır kırgın olduğu Türkiye’nin girişimleriyle doğup büyüdüğü topraklara, Yalta şehrine götürüldü. Cenaze törenine Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın da aralarında bulunduğu 200 kişilik bir heyet katıldı. Törende hüzünlü bir konuşma yaptı Kırım Özerk Cumhuriyeti Meclis Başkanı Abdülcemil Kırımoğlu. "Türk ağalar bize Cengiz ağamızı getirdi" diyerek uğurladı yazarlarını.

***

Muhalif bir yazar değildi Cengiz Dağcı…

Muhalif bir yazar bile olamadı…

Yaklaşık 70 yılını yurdundan ayrı geçiren yazar, o günleri, o günlerde halkının yaşadığı trajediyi yazdı yıllarca. Dünyaya duyurmaya çalıştığı, hem Kırım halkının yok oluşu hem de kendi hayatıydı romanlarında. Yakup Kadri Karaosmanoğlu “Korkunç Yıllar” adlı eser üzerine, 1957 yılında Ulus Gazetesi’nde yazdığı bir yazıda, “Romanın kahramanı Sadık Turan, yazarın kendisinden başka kimse değildir" diyecekti.

Cengiz Dağcı, Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun da dediği gibi yüreğinin acısını, içindeki boşluğu temize çektiği romanlarında kendisini anlatmıştı. Her bir romanın, yüzü gülmeyen kahramanlarıydı aslında.

Ömrünü hep hazan mevsiminde geçiren ve ruhunu hep kış aylarında bırakan Cengiz Dağcı’nın çilesi bitti artık. Üzerinde gezip avuçlayamadığı topraklarına cansız bedeni kavuşan Cengiz Dağcı’yı rahmetle anacağız.

Dünya, Cengiz Dağcı’nın edebiyata katkılarını unutmayacak.

Kaynak: haber10

Cengiz Dağcı Sürgündeki Hayata Veda
02 Ekim 2011

Geçen hafta İngiltere'de hayatını kaybeden Kırımlı yazar Cengiz Dağcı, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun yoğun çabalarıyla Kırım'da toprağa verildi.

Yazar Cengiz Dağcı, Sovyetler Birliği döneminde Kırım'da doğdu.
Kırım'dan 2'nci Dünya Savaşı yıllarında esir düşerek ayrılmak zorunda kalan ve 92 yılık ömrünü vatan özlemiyle geçiren ünlü yazar Cengiz Dağcı, 22 Eylül'de İngiltere'de hayatını kaybetti.
Haberi alan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, hemen devreye girdi ve Cengiz Dağcı'nın Kırım'da toprağa verilmesi için tüm bürokratik işlemler tamamlandı.
Davutoğlu, Kırım'a giderek cenaze törenine katıldı.
Ahmet Davutoğlu'na Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve aralarında Türkiye Yazarlar Birliği, siyasetçiler ve Kırım Türklerinden oluşan kalabalık bir heyet de eşlik etti.
Heyette merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu da yer aldı.
Davutoğlu cenaze töreninde yaptığı konuşmada, eserlerini Türkiye Türkçesi ile yapan Cengiz Dağcı için " Eğer bir millet dilini yaşatmışsa esir edilemez, yok edilemez" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da vatan özlemiyle hayatını kaybeden Dağcı için ""Canını cananını bütün varlığımı alsın da hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda" mısralarıyla onu vatanına, kardeşlerine emanet ediyoruz" dedi.
Cengiz Dağcı Yalta'nın Kızıltaş Köyü'nde toprağa verildi.

TRT
Kırım Tatarları, BM önünde sürgünü protesto edecek

13 Mayıs 2009 Kırım Türkleri Amerikan Birliği (KTAB), 18 Mayıs 1944 sürgününün yıl dönümünde BM Genel Merkezi karşısında bulunan Ralph Bunche Park'ta sürgünü protesto eylemi düzenleyecek.
Kırım Haber Ajansı'nın (QHA) haberine göre, KTAB, Kırım Tatar tarihinin en acılı günlerinden olan 18 Mayıs sürgününü anmak için 18 Mayıs 2009 Pazartesi günü üç ayrı faaliyet düzenleyecek.
Habere göre, ilk olarak BM Genel Merkezi karşısında bulunan Ralph Bunche Park'ta protesto eylemi düzenlenecek. Eylemde Kırım Tatar halkına yapılan insanlık dışı uygulamayı dile getiren çeşitli pankartlar taşınacak ve bildiriler dağıtılacak. Öğleden sonra KTAB camisinde, şehitlerin ruhuna mevlit ve dualar okunacak. Akşam ise cemiyet binasında anma toplantısı düzenlenecek.
Sovyet hükümeti 18 Mayıs 1944'te Kırım Tatarlarını topyek ün sürgün etmişti. Orta Asya ve Sibirya'ya sürgün edilen Kırım Tatarlarının yüzde 46'sı yolda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalıktan dolayı hayatını kaybetti. Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla birlikte vatanlarına dönmeye başlayan Kırım Tatarlarının yüz binlercesi, maddi yetersizlik ve bazı yasal engeller yüzünden Orta Asya'da kaldı.
Bu arada 1961 yılında kurulan ve Amerika'daki en eski Türk cemiyetlerinden olan Kırım Türkleri Amerikan Birliği (KTAB), New York'ta 23 Mayıs Cumartesi günü yapılacak olan Türk Günü yürüyüşüne de katılacak.

netgazete

Tataristan'da hac kuruluşu başkanı gözaltında
20 TEMMUZ 2012

[img]http://wscdn.bbc.co.uk/worldservice/assets/images/2012/07/20/120720102644_tataristan_304x171_bbc_nocredit.jpg [/img]

Rusya Federasyonu'na bağlı Tataristan'da, hac organizasyonu yapan resmi İdil-Hac kuruluşunun başkanının da aralarında bulunduğu dört kişi, iki mütfüye yönelik saldırıyla bağlantılı oldukları şüphesiyle tutuklandı.
Kazan kentindeki saldırıların birinde Tataristan Müftüsü İldus Fayzov'un bindiği otomobil infilak etmiş; mütfü yaralanmıştı.

Aynı dakikalarda eski müftü yardımcısı Valiulla Yakupov da evinin yakınlarında vurularak öldürülmüştü. Yakubov, Bölge Müslümanları Dini Yönetimi Eğitim Dairesi Başkanlığını yürütüyordu.

Saldırıların arkasında olduğu şüphesiyle tutuklanan İdil Hac'ın başkanı Rüstem Gataullin 57 yaşında.

Diğer şüpheliler de, bir vakfın başkanlığını yürürüten Murat Galeyev, Ayrat Şakirov ve Azat Gaynutdinov olarak açıklandı.

'Müftü ile gerginlik yaşanıyordu'

Soruşturma hakkında bilgi veren Vladimir Markin, müftünün radikal İslama karşı olduğu için böyle bir saldırıya uğradığından şüphe ettiklerini söyledi.
BBCT
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İSLÂM DÜNYAS! Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com