EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Grip

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> HASTALIKLAR/ŞİFALAR
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Prş Şub 26, 2009 12:20 am    Mesaj konusu: Grip Alıntıyla Cevap Gönder

GRİP AŞISI VE PERDE ARKASI
Prof. Dr. Ahmet Aydin

Pazartesi, 10 Kasım 2008
...gazetelere goz atarken bir haber gozume ilisti. 'Cok yakinda aylarca etkisini surdurecek grip salgininda 700 bin kisinin yasamini yitirebilecegine dikkat cekiliyor...' ve birkac sayfa sonra bir baska haber 'yeni grip asisi piyasaya verildi...' Tamam dedim 'korkut-sat kampanyasi' basladi...

Yukardaki cumleler daha once de beslenme bulteninde yazilari yayinlanan Uz. Dr. Murat Kinikoglu' nun 08.10.2006 tarihli AKSAM gazetesindeki 'Grip asisi' baslikli yazisindan alindi. Bultenimizin bu sayisini her sonbaharda gundeme gelen grip asisi sorununa ayirarak bircok kisinin kafasini karistiran grip asisi olalim mi? olmayalim mi? sorusunun cevabini almaya calisacagiz. Dr. Kinikoglu'nun yazisindan sonra editorumuz Prof. Dr. Ahmet Aydin'in grip asisi hakkindaki goruslerini ve ayrica grip ve diger solunum yolu enfeksiyonlarindan korunmanin yollari hakkindaki onerilerini okuyacaksiniz.

"Adimin 'ilac dusmani doktor'a cikmasina ramak kaldigini biliyorum. Bu yuzden 'vitaminlerin faydalari!' ile ilgili bir makale yazmaya karar vermistim ki Ingiltere'de yasayan bir hastam kontrole geldi. Donmeden once grip asisi olmak istiyormus. 'Neden Ingiltere'de yaptirmiyorsun?' dedim. 'Ingiltere'de grip asisi olmak cok zor...' dedi. Oyle buradaki gibi eczaneye gidip 'Kalfa...yap bana bir asi, tazesinden olsun...' diyemiyormussunuz. Bir-iki doktor gezip de asi olamayinca 'Nasil olsa Turkiye'ye gidiyorum orada yaptiririm...' demis.

Ingiliz ekonomisi zorda oldugu icin kisitlamaya gitmis olabilirler! diye dusundum. Belki de tiptaki gelismeleri bizim kadar yakindan takip etmiyorlardir kim bilir... Neyse efendim.

Hasta gittikten sonra gazetelere goz atarken bir haber gozume ilisti. 'Cok yakinda aylarca etkisini surdurecek grip salgininda 700 bin kisinin yasamini yitirebilecegine dikkat cekiliyor...' ve birkac sayfa sonra bir baska haber 'yeni grip asisi piyasaya verildi...' Tamam dedim 'korkut-sat kampanyasi' basladi...

Tam grip asilarinin piyasaya verildigi gune denk gelen 700 bin ölümlü grip haberi uzerine ben de kendi kendime 'ne derlerse desinler bu konuyu yaz' dedim....

Efendim taze asilar piyasaya verildi... Bundan sonraki iki-uc ay boyunca her gun gribin ne kadar oldurucu ne kadar korkunc bir hastalik oldugunu okuyup duracaksiniz... Once salgin tehdidi haberleri, sonra kus gribi haberleri artacak. Zaten kotu senaryolardan bikmissiniz, PKK, ekonomi, issizlik, irtica... 'Bari...' diyeceksiniz...'Bu kadar felaketin arasinda bir de grip olmayayim...' Haydi dogru eczaneye...

Sevgili okurlarim, ilac firmalari ve yogurtcular; halk arasinda 'her kolesterolu olan ilac kullanmali' seklinde 'yanlis' bir genel kani olusturmayi basardilar. Simdi de asi ureticileri 'herkesin grip asisi olmasi gerekir' seklinde gene yanlis bir dusunceyi topluma yerlestirmeye calisiyorlar. Grip asisi 'herkesin' olmasi gereken bir asi degildir. 'Bizim ulke icin grip asisi degil 'Hepatit B' asisi onemlidir...'

Durduk Yere Grip Asisi Olmayin...

1 Grip geciren kisinin vucudunda o viruse karsi koruyucu antikorlar olusur ve bir daha ayni virusle karsilastiginda etkilenmez. Nietzsche'nin 'Beni oldurmeyen, beni guclu kilar...' dedigi gibi gecirdiginiz her gripten daha guclu cikarsiniz. Bu yuzden grip olmaktan korkmayin. Tavuk suyuna corba, nane limon, ihlamur icin, bol bol sebze meyve yiyin, en onemlisi, istirihat edin, biraz tembellik yapip gribin tadini cikarin...

2. Cocuklariniza 'doktoru ozellikle onermedikce' grip asisi yaptirmayin. Icerigindeki 'timerosal' katki maddesinin civa icerdigini ve cocuklar icin noro-nefrotoksik (sinirler ve bobreklere zehirli etki) olabilecegini unutmayin...

3. Grip asisinin asi yerinde sislik, kizariklik ve agriya, nadiren de olsa bizzat kendisinin grip benzeri bir hastaliga yol acabilecegini bilin. Occulo-respiratory sendrom dedigimiz bu durumda hiriltili oksuruk, gozde kizarma, ates ve kas agrilari ile grip benzeri bir tablo ortaya cikar.

4. Grip asisinin ozellikle yumurta alerjisi olan kisilerde nadiren urtiker ve anaflaktik soka neden olan alerjik reaksiyonlar yapabilecegini bilmenizde fayda var...

5. Unutmayin ki grip asisi sadece secilen bazi grip suslarina (cinslerine) karsi koruma saglar. Asi olmaniz 'kesinlikle grip olmayacaginiz' anlamina gelmez.

Peki kimler asi olacak? FDA, basit bir gribin hayati risk olusturacagi kadar duskun ve yasli insanlarin, astimli ve kronik bronsitli hastalarin, kalp hastalari, bobrek hastalari, seker hastaligi, AIDS gibi kronik hastaligi olanlarin grip asisi olmasinda fayda oldugunu soyluyor."

Ve bir not..Yillar once, emekliligimden sonra gorev aldigim bir kurulusta bir gun herkes grip asisi olacak dediler ve millet revirde kuyruk olusturdu.. Ben oldum olasi igneden uzak durdugum icin asiya gitmedim.. Bana bagli olarak calisan ve asilanan 9 personel birer birer yataga duserken o kis ben nezle bile olmadim.. Yaziyi okuyunca bu da aklima dusuverdi..

Hep ayni hikaye. Sonbahar basladiktan sonra gazeteler 'gripten dunyada su kadar kisi olecek seklinde' grip ile ilgili haberler ile dolmaya basladi. Tabii ayni gazetelerde grip asilarinin boy boy reklamlari da var. Eczanelerin camekanlari "Yeni grip asisi geldi" ilanlari ile doldu. Isteyen kisi hekime danismadan eczaneye giderek asi olabiliyor. Dostlarimiz, akrabalarimiz ve hastalarimiz her yil bikmadan hep ayni sorulari soruyorlar. "Grip asisi olalim mi?", "Grip asisinin zarari var mi?", "Grip asisi Alzheimer hastaligi yapabilir mi?" , "Grip asisi otizme yol acabilir mi?", "Grip asisi kanser yapar mi?"

Isterseniz konuyu sorulu cevapli bir sekilde irdeleyelim.

Grip asisi soguk alginligindan ve diger ust solunum yolu enfeksiyonlarindan korur mu?

Grip asisi sadece grip mikrobuna etkilidir; soguk alginligina ve diger ust solunum yolu enfeksiyonlarina degil.

Grip asisi her grip virusune etkili midir?

Grip asisi sadece influenza viruslerinin yaptigi griplere karsi koruyucu olabilir. Ornegin yapilan asi kus gribinden korumaz.

Influenza virusunun A, B ve C tipleri hastalik yapar (daha cok A ve B tipleri). Her tipin bircok susu (alt tipi) vardir.

Asilar iki A susu ve bir B susu icerir (trivalan = uc degerlikli). Bunlar en cok gorulen suslardir ve bunlardan yapilan asilar influenza enfeksiyonlarinin % 70'inden korur. Diger suslarla olan (%30) influenza enfeksiyonlarini etkilemez.

Bir susa karsi kazanilan bagisiklik digerleri icin gecerli degildir. Ayrica viruslerin sik sik antijenik mutuasyonlara ugramasi (yapi degistirmesi) nedeni ile kalici bir bagisiklik mumkun degildir.

Kimler asi yaptirmalidir?

• Saglikli cocuklara onerilmez. Sik gecirilen ust solunum yolu enfeksiyonlari gercek bir endikasyon degildir; Asi, maalesef cocuk yuvalari ve kreslerde yaygin olarak uygulanilmaktadir.

• Bazi hekimler kronik hastaliklari (akciger, bobrek, kalp diyabet vb) olan kisilere her yil grip asisi olmalarini onermektedir. Bize gore potansiyel zararlari nedeni ile bu kisilere asi yapmaktan kacinilmalidir.

• Bagisikligi baskilayici (immunsupresif) tedavi gorenlerde (kanser hastalari vb) grip asisi yapilabilir. Bize gore asi yapmanin tek endikasyonu budur. Ama yine de potansiyel tehlikelere karsi uyanik olunmali, ve mumkun oldugunca asidan kacinilmalidir.

• Bazi hekimler yasli kisilere her yil grip asisi onermektedir. Bu hekimlerin hastalarina mutlaka asinin icinde aluminyum, civa gibi agir metaller oldugunu ve bunlarin bunamaya yol acabilecegini uyarmasi gerekir.

Grip asisi hangi yaslarda kac dozda yapiliyor?

Asi grip mevsiminin(Sonbahar) ilk aylarinda (ekim-kasim) yapilir

Asi 6 aydan kucuk bebeklerde yeterli bagisiklik saglamaz.

6 ay - 3 yas arasi cocuklara: 4-6 hafta ara ile iki kez yarimsar (0.25 mL) doz kas icine yapilir.

4-12 yas arasi 0.5 mL tek doz. Ilk kez yapiliyorsa 4-6 hafta sonra ikinci doz yapilir.

Daha sonraki yaslarda ve buyuklerde: 0.5 mL tek doz yapilir. ikinci doz yapilmaz.

Grip asisinin sagladigi bagisiklikla, dogal olarak gecirilen gribin sagladigi bagisiklik ayni midir?

Grip asisi solunum yolunu devre disi biraktigi icin (agizdan alinmiyor, igne tarzinda kalcadan yapiliyor) bagirsakta mukozal (ic tabaka) bagisiklik saglamiyor. Dogal olarak gecirilen mikrobik hastaliklar ise mukoza bagisikligi yapiyorlar. Bu da bagisiklik sistemini guclendirerek bircok alerjik ve kronik iltihabi hastaliktan sizi koruyor (hijyen teorisi). Her hastaligin asisini oluyorsaniz bu korunmadan yoksun kaliyorsunuz.

Etkisi bu kadar supheli olan asinin zararlari var mi?

Once asinin hangi maddeleri icerdigine bakalim;

- Etilen glikol: Antifrizde bulunan bir toksindir. Antifriz cocuk gelisimini bozabilir ve kisirliga ve asidoza neden olabilir.

-Fenol: Dezenfektan bir boyadir

- Formaldehit: Kanser yapan bir kimyasaldir

- Aluminyum: Asida antikor cevabini arttirmak icin kullanilir. Alzheimer, sara ve kansere neden olabilir.

-Timerosal (civa: Tarife gerek var mi?) Beyin hasari, otizm ve otoimmun hastaliklara yol acabilir. Civa cikartildiktan sonra California'daki otistik cocuklarin sayisinda bariz azalma olmustur (bak baslenme bulteni). Icinden civanin cikartilmadigi tek asi grip asisidir. Diger asilardan farkli olarak grip asisinin her yil yapilmasi beyin hasari riskini artirmaktadir.

-Neomisin ve Streptomisin: Antibiyotik olarak kullanilir. Bazi insanlarda alerjiye yol acar. Grip asisi ayrica yumurta alerjisi olan kisilerde nadir de olsa kurdesen ve anaflaksi soku gibi alerjik reaksiyonlara neden olabilir.

-Asi, grip benzeri belirtilere de yol acabilir.

Bu bilgilerden sonra dusunun: Attiginiz tas, urkuttugunuz kurbagaya degiyor mu?

Gripten korunmak icin ne yapalim?

Enfeksiyonlardan korunmak icin neler yapilmali?

• Hijyen kurallarina uyulmali.

• Un ve sekerden fakir, sebze, meyve, et ve yumurta gibi dogal gidalardan zengin bir diyet kullanilmali

• Margarin ve sivi (misir, soya, aycicegi vb) yaglarin kullanilmamasi, bunlarin yerine hayvani yaglarin ve zeytin yaginin yenilmeli.

• Balik yagi alin.

• Bagirsak florasinda bulunan probiyotikleri artirdiklari icin bol fermantasyon urunleri (kefir, tursu, yogurt, peynir, sarap, boza, sirke, tuzlama yiyecekler, bira mayasi) tuketilmeli.

• Gunde en az 3-5 dakika kultur fizik yapilmali ve yarim saat yurunmeli.

• Guneslenilmeli ya da D vitamini alinmali.

• Erken yatip erken kalkilmali.

• Alkol tuketilmemeli

Grip tedavisi icin ne yapalim?

• Istirahat edin

• Sekerli hicbir sey yemeyin (alyuvarlarin mikroplari yutmasini engelliyor)

• Hava gunesli ise guneslenin ya da gunde 10-20 damla D vitamini alin

• Nane-limon, ihlamur ve diger ot caylarini icin (sekersiz!)

Asagidaki sekilde C vitamini alin;

Soguk alginligi ya da gribal enfeksiyonun ilk isaretlerinde (bogaz agrisi, aksirma, ates, kirginlik, burun cekme vb) 1-2 gram C vitamini alin. (1 silme cay kasigi askorbik asit 1 gramdir, eczanede satilan tabletler genellikle 0,5 gramdir.

Her saat ayni miktari almaya devam edin. Genellikle birkac saat icinde semptomlariniz hafifleyecektir.

Eger semptomlariniz hafiflemezse saatlik miktari 2-4 grama cikartin. Hafif ishal olmaya baslamissaniz dokulariniz doymus demektir. O zaman bir onceki doza donebilirsiniz.

Bu sirada sekerli bir gida, antibiyotik, vazokonstriktor (damar buzucu burun damlasi, antihistaminik ve dekonjestan alinmasi ise mevcut hastaligin siddetini artirir ve suresini uzatir.

C vitaminini birden keserseniz hastalik belirtileri tekrarlayabilir. O nedenle tedaviyi azalta azalta sonlandirin. Hastalik genellikle 2-3 gun icinde tedavi olur.

Saglicakla kalin...

Kaynaklar:

http://chetday.com/noflushots.htm

http://www.mercola.com/2000/nov/26/flu_shots.htm

Gribe karşı kalıcı korunma yolu

Yeni bilimsel keşif, bir gün griple mücadelede aşının yanında her yıl değişmesi gerekmeyecek tedaviye umut ışığı yakıyor.25 Şubat 2009 13:42

Sadece kuş gribini değil, influenza virüslerinin yaklaşık yarısından fazlasını etkisiz hale getiren yeni antikorlar keşfettiklerini söyleyen Harvard Medikal Okulu'ndan Doç. Dr. Wayne A. Marasco, "Mevsimsel influenza virüsleri bizi kışın etkiliyor. Antikorlar influenza virüslerinin yeni bir kısmını tanıyor ve yeni bir mekanizmayla virüs etkisiz hale getiriyor. Bu nedenle bu gerçekten yeni bir hedef, mekanizma ve insan antikorları" diye konuştu.

Nature Structural and Molecular Biology dergisinde yayınlanan çalışmada, antikorların ilaç gibi kullanılabileceğini belirten Marasco, antikorlardan elde edilen ilaçlar kolon, göğüs ve lenfoma kanseri gibi hastalıkların tedavisinde yaygın yer kaplayacağını açıkladı. Yeni keşfedilen antikorlardan elde edilen ilaçlar diğer tedavilerin kombinasyonuyla kuş gribi ve mevsimsel influenzayı tamamen tedavi edebilir ya da önleyebilir ve bunun yanında uzun süreli grip aşısı geliştirmesi için yapılan çalışmalara yol gösterebilir.

Marasco, bu grip antikorlarının tamamen insan antikor ilaçlarının içinde geliştirilebildiğini belirterek, bunların kliniklerde kullanılabileceğini söyledi. Marosco bu antikorların grip aşısının yerini alamayacağını belirterek, "Fakat bunlar bize aşı geliştirmek için yeni bir yaklaşım verdi. Eğer virüsün içindeki bölgeyi hedefleyen aşı geliştirilirse bu uzun süreli koruma sağlayabilir" dedi.

SABAH

Grip aşısı domuz gribi aşısının etkinliğini artırıyor
08 Ekim 2009 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık, mevsimsel grip aşısının domuz gribi aşısının etlinliğini artırdığını söyledi.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık, mevsimsel grip aşısının H1N1 virüsüne karşı koruyucu olmamakla birlikte aşının etkinliğini artırarak daha faydalı olmasını sağladığını belirterek, ''Arka arkaya 2 aşı yapılması, bağışıklık sisteminin bu antijenlere karşı daha güçlü cevap vermesini yani daha güçlü bağışıklık oluşmasını sağlayacaktır'' dedi.

Balık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, havaların soğumaya başlaması ve okulların açılmasıyla birlikte bir grip salgını beklendiğini bildirdi.

Kuzey yarımkürede, dolayısıyla Türkiye'de bir domuz gribi salgını yaşanmasından da endişe edildiğini ifade eden Balık, hem mevsimsel gribe hem de domuz gribine yakalanan kişilerin kalabalığa çıkmamaları ve 3-4 gün evde dinlenmelerinin yerinde olacağını söyledi.

Grip virüsünün öpüşme ve tokalaşma yoluyla çok kolay bulaşabildiğine dikkati çeken Balık, ''Hem mevsimsel gripten hem de domuz gribinden korunmak için bu kış ülkemize özgü kötü bir alışkanlık olan öpüşme ve tokalaşma alışkanlığından vazgeçmeliyiz. Ellerin bol sabunlu suyla yıkanması da önemli bir korunma yoludur'' diye konuştu.

Mevsimsel gripten aşıyla korunmanın mümkün olduğunu, bunun eylül ayı başından başlayıp kasım ayı sonuna kadar yaptırılabileceğini kaydeden Balık, bu aşıyı özellikle 60 yaşın üstündekilerle şeker, kalp ve tansiyon gibi kronik hastalığı olanların yaptırmasında fayda olduğunu vurguladı.

H1N1 virüsüne karşı geliştirilen aşının Sağlık Bakanlığınca bu ayın 3. haftasından itibaren Türkiye'ye getirileceğini ve belirlenen risk gruplarının domuz gribine karşı aşılanacağını hatırlatan Balık, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Mevsimsel grip aşısı H1N1 virüsüne karşı koruyucu olmamakla birlikte aşının etkinliğini artırarak daha faydalı olmasını sağlıyor. Çünkü her 2 aşının içinde de birbirine benzerlik gösteren antijenler (virüs parçacıkları, immün uyarıcılar) var. Arka arkaya 2 aşı yapılması, bağışıklık sisteminin bu antijenlere karşı daha güçlü cevap vermesini yani daha güçlü bağışıklık oluşmasını sağlayacaktır.''

Balık, aşı firmalarının H1N1 aşısını kısıtlı sayıda üretmesi ve ülke bazında anlaşmalar yapılması nedeniyle domuz gribi aşısının piyasada satılmayacağını belirtti.

''GEREKSİZ ANTİVİRAL KULLANILMAMALI''

Gripten korunmada aşı etkili bir yol olmakla birlikte, bu hastalığa yakalananların dikkat etmesi gereken hususlar bulunduğuna işaret eden Balık, ''Grip ve soğuk algınlığında kesinlikle antibiyotik kullanılmamalıdır. Antiviraller de hekime danışılmadan alınmamalıdır. Çünkü antiviraller ilk 24 saat içinde etkilidir. Hele 48 saatten sonra kesinlikle antiviral kullanılmamalıdır'' uyarısını dile getirdi.
haber7

Gripten korunmak için kişisel hijyene dikkat edin
02:15 - Doç. Dr. Murat Topbaş gribal enfeksiyonları önlemenin mümkün olmadığını ama sıklığının ve şiddetinin azaltılabileceğini belirtti. Topbaş, enfeskiyonlardan korunmada mutlaka kişisel hijyen kurallarına uyulması gerektiğini belirterek, şunları söyledi: "Kişisel hijyen, bütün hastalıkları önlemede temel noktamızdır. Ellerimizi birbirimize temastan önce, temastan sonra, yemekten önce ve sonra, bol sabunlu suyla tamamen, iyi bir şekilde yıkamamız gerekiyor. Ortak havluların özellikle toplu yaşanan yerlerde kullanılmaması daha uygun olacaktır. Ortak kullanılan bardaklar, tabaklar, kaşıklar, çatalların mutlaka çok iyi şekilde, uygun makinelerde, uygun deterjanlarla belirli sürelerde yıkanması gerekiyor." 12.10.2009 TRABZON netgazete

29 Kasım 2009 16:21
Antibiyotik Kullanırken Dikkat !..
Gereksiz antibiyotik kullanımının, domuz gribi riskini artırdığı öğrenildi...?

Sakarya Üniversitesi Mediko Sosyal Merkezi Müdürü Göğüs Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Pınar Pazarlı, gereksiz antibiyotik kullanımının, başta domuz gribi olmak üzere diğer gripleri körüklediğini söyledi.
Pazarlı, yaptığı açıklamada, gereksiz antibiyotik kullanımının vücuttaki yararlı bakterileri öldürerek, vücut direncini azalttığını ve grip virüsünün kişiyi daha fazla etkilemesine sebep olduğunu kaydetti.

Halkın domuz gribi paniğiyle gereksiz ilaç ve antibiyotik tüketimine yöneldiğini, bunun çok yanlış olduğunu vurgulayan Pazarlı, "Kişi bu şekilde hastalanmamayım, ya da iyileşeyim derken daha çok hasta oluyor. Gereksiz antibiyotik kullanmak vücuttaki yararlı bakterileri öldürerek direnci düşürüyor. Bu şekilde virüsler daha kolay yayılma imkanı buluyor. Başta domuz gribi olmak üzere diğer grip virüsleri kişiyi daha çabuk etkilemeye başlıyor" diye konuştu.

Gribal enfeksiyonlarda aspirin kullanılmasının sakıncalı olacağını, bu durumun 'Reye Sendromuna' yol açabileceği uyarısında bulunan Pazarlı, bu sendromun karaciğerde yağ birikimi, beyin içi basınçta aşırı yükselmeye sebep olabileceği konusunda uyardı. Pazarlı, gribal enfeksiyonlarda doktor tavsiye etmeden hiçbir ilacın kullanılmamasının sağlık için büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.
aktifhaber

02 Aralık 2009 11:22
Ne Gribisiniz Tablodan Öğrenin
Hapşuruyorsanız, öksürüyorsanız ya da burnunuz akıyorsa grip tablosuna gözatın ve belirtiler ne diyor öğrenin.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın 'Kritik eşik 15 Aralık' vurgusunun ardından, hava sıcaklığının düşmesiyle yayılma hızı ve ölümlerin artabileceğini belirten uzmanlar aralık ayında aşılanmayı öneriyor.
Hapşuruyorsanız, öksürüyorsanız ya da burnunuz akıyorsa önce grip tablosuna bakın ve belirtiler domuz gribi diyorsa mutlaka bir doktora başvurun.

aktifhaber

Dr. Murat Kınıkoğlu
muratkinikoglu@yahoo.com
Grip ilaçlarının yan tesirlerine dikkat!...

Ben domuz gribi hakkında yazmaktan, siz de okumaktan bıktınız ama etrafımda olup biteni görünce yazmadan duramıyorum. Geçen hafta bir hastam aradı, çocuğunun ateşi çıkmış, doktoru hemen Tamiflu başlamış, yetmezmiş gibi evdeki herkesin on gün süreyle Tamiflu almasını önermiş. Oldukça ciddi yan yan tesirleri olan bir ilacın “her gün bir elma yiyin” der gibi tavsiye edilmesi üstelik sağlıklı kişilere de verilmesi çok yanlış. Domuz gribi salgını ve sonrasında yaşadıklarımız satış/pazarlama eğitimi veren fakültelerin öğrencilerine anlatması için iyi bir örnek oldu. Ders adı olarak iki önerim var:
- Etkisi tartışmalı bir ürün ihtiyacı olmayan insanlara nasıl satılır?
- Sağlık sektöründe korkut/sat metodunun (Fear Based Marketing) Türkiye başarısı.
Şu anda İstanbul’da tüm grip olanlar, ateşi çıkanlar, çocuğunun burnu akanlar “domuz gribi” korkusuyla eczaneye koşup grip ilacı alıyorlar. Reçeteyle satılması, ancak bir doktorun önerisi ile kullanılması gereken ilaçlar, vitamin gibi eş dost önerisi ile kullanılır oldu. Yalnız onlar mı, bağışıklığı artırdığı iddia edilen-aslında hiçbir işe yaramayan- ottan püften ilaçlar da yok satar oldu. Kimsenin bu ilaçların yan tesiri var mı yok mu, etkili mi değil mi, karaciğerime böbreğime dokunur mu, içince kafayı üşütür müyüm diye düşündüğü yok. Bir Allah’ın yetkilisi çıkıp her burnu akanın bu ilaçları almasına gerek yok demiyor. Aslına bakarsanız eczane eczane dolaşıp grip ilacı arayanların hiçbir suçu yok. İnsanları aylar önceden domuz gribi salgını geliyor, binlerce kişi ölecek diye korkutur sonra da bir gün pat diye; şu anda grip olanların % 99’u domuz gribi derseniz olacağı budur.

Grip ilaçlarının yan tesirleri
Ülkemizde Tamiflu (oseltamivir) ve Relenza (zanamivir) isminde iki grip ilacı var. Her iki ilaç da önemli yan tesirleri olan, ancak bir doktor önerisi ile kullanılması gereken ilaçlardır. Yan tesirleri hakkında devam eden tartışmalar Japonya başta olmak üzere tüm dünyada devam etmektedir. FDA, 2006 Kasım’ında yaptığı uyarıda bu ilaçların delirium, anormal hayaller görme ve bazı davranış bozuklukları yapabileceğini belirtmiştir. Yokohama Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada Tamiflu’nun güvenli olduğu açıklanmış, daha sonra ilaç firmasının araştırmayı yapan bölüme 10 milyon yen bağış yaptığı tespit edilince sonuçlar şüpheyle karşılanmıştır.

Tamiflu ilacı özellikle çocuklarda önemli yan tesirlere neden olabiliyor
Japon Sağlık Bakanlığı’nın 10 bin çocuğu kapsayan ve 2009 yılı Nisan ayında açıklanan çalışmasına göre Tamiflu alan çocuklarda anormal davranış görülme sıklığı almayanlara göre % 54 daha fazladır. İngiltere’de, ilaç alan çocukların yarısından fazlasında bulantı, uykusuzluk ve kâbus görme gibi şikâyetler görülmüş, bazılarında mide ağrısı, kusma ve ishal ortaya çıkmıştır. Euorosurveillance dergisinde yayınlanan bir başka çalışmada 248 çocuğun % 51’i çeşitli yan etkilerden şikâyetçi olmuştur. Hayaller görme, kendine zarar verme gibi nöropsikiatrik etkiler ön plandadır. Japonya’da 2004-2007 yılları arasında 15 hasta kendine zarar verme eğilimi içinde hayatını kaybetmiş bunlardan biri kendini kamyonun önüne atmıştır. Japon Sağlık Bakanlığı, 2007 yılında yaptığı açıklamada ilacın 10-19 yaşları arasında dikkatli kullanılmasını tavsiye etmiştir.


Her grip olanın veya her domuz gribi olanın mutlaka grip ilacı kullanması gerekmez
Anne babalar paniklememeli, grip olan çocukları için kendi başlarına veya eş dost tavsiyesiyle ilaç kullanmamalıdır. Domuz gribinde ölüm vakaları olduğunu biliyoruz, aynı daha önceki griplerde ölümler olduğunu bildiğimiz gibi... Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı istatistiklerde çocukların diğer yaş gruplarına göre daha riskli olmadığı görülmüştür. Grip bulgularını görür görmez ilaca başladığınız takdirde büyük ihtimalle kendiliğinden geçecek bir rahatsızlık için çocuğunuza toksik bir madde yutturmuş olursunuz. Onun yerine ilk üç günü sıvı alımını artırarak ve istrihatle geçirmeniz daha doğru olur. Dördüncü günden sonra kuru bir öksürüğün veya burun akıntısının devam etmesi normaldir. Aşırı halsizlik veya nefes darlığı olması önemlidir, üç gün geçmesine rağmen ateşinin düşmemesi halinde mutlaka doktora gidin ve antiviral ilaçları ancak doktorunuz önerdiği takdirde alın.
Grip ilaçları, ‘işlerim çok yoğun, hemen iyi olayım’ diyerek yutulacak basit ilaçlar değildir. Grip süresini sadece 1-1.5 gün kadar kısalttığını gösteren yayınlar olduğunu bilmenizde yarar var. On gün değil sekiz gün burnumu çekmek istiyorum diyorsanız o başka... Ülkemiz gereksiz antibiyotik kullanımı açısından Avrupa ülkeleri içinde açık ara birincidir. Antibiyotiklere dirençli bakteri suşları önemli bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Hapsever ve pratik zekâlı halkımızın antiviral ilaçların hakkını vereceğini biliyorum(!). Yakında cebinde Tamiflu kutusu ile dolaşan, otobüste yanlarında biri hapşırdı mı hemen ilaç yutan insanlar göreceğiz. Her gün ekranlara çıkıp aman “grip aşısı olun” diyen “konunun uzmanlarının” aynı hassasiyeti grip ilaçlarının gereksiz yere kullanılmaması için de göstereceğinden eminim.

Oseltamivir/Zanamivir ilaçlarının yan tesirleri:

- Bulantı ve kusma
- Karın ağrıları
- İshal
- Baş ağrısı
- Çocuklarda hayal, kâbus görme ve kendine zarar verme gibi nöropsikiatrik etkiler
- Karaciğer enzimlerinde yükselme ve hepatit
- Anaflaksik şok
- Kalpte ritm
bozuklukları oluşturabiliyor
- Şeker hastalığında olumsuz etki
- Kanamalı
kalın bağırsak koliti

http://www.aksam.com.tr/2010/01/11/yazar/15265/dr__murat_kinikoglu/grip_ilaclarinin_yan_tesirlerine_dikkat____.html

22 Ocak 2010 15:31
O Bir Antibiyotik

Kış aylarında soğuk algınlığına yakalanmaktan o sizi korur.
Nar ekşisinin faydalarının saymakla bitmeyeceğini söyleyen Dr. Murat Buran, "Nar ekşisinin özellikle kış aylarında bol bol tüketilmesi gerekir. Adeta antibiyotik olan nar suyu, özellikle bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudu pek çok hastalıktan koruyor. İçerdiği bazı maddelerle kolesterol ve şekeri de dengeleyen nar ekşisi, kalp sağlığını koruduğu gibi, kanser hücrelerinin de gelişmesini engelliyor " diye konuştu
aktifhaber

13 Aralık 2009 11:15Nar Her Derde Deva
Kış aylarının vazgeçilmez meyvelerinden nar, nelere iyi gelmiyor ki...

Özel Konya Farabi Hastanesi Diyet ve Beslenme Uzmanı Hilal Acar, kış aylarının vazgeçilmez meyvelerinden olan narın, grip başta olmak üzere kolestrol, tansiyon, ishal gibi birçok hastalığa yakalanma riskini en aza indirdiğini bildirdi. Acar, yorgunluğu gideren narın kansere neden olan serbest radikallerle savaşan koruyucu bir etki gösterdiğini söyledi.

Narın eski dönemlerden beri pek çok hastalıkta bitkisel tedavi yöntemi olarak kullanıldığını belirten Farabi Hastanesi Diyet ve Beslenme Uzmanı Hilal Acar, "Nar, C, B1 ve B2 vitaminleri ve potasyum bakımından çok zengindir. Ayrıca bağışıklı sistemini kuvvetlendirecek antosiyanlar ve flavonoitler içerir. 100 gram narın içersinde, 259 miligram potasyum, 63 kalori, 8 miligram C, binde 3 de B2 vitamini bulunuyor. 1 su bardağı nar suyu günlük C vitamini ihtiyacının yüzde 25'ini karşılar. Gün içinde tüketilen bu meyve, yorgunluğumuzun giderilmesinde de büyük rol oynar." ifadesini kullandı.

GRİBE BİRE BİR
"Gribal enfeksiyonlar virüslerin neden olduğu hastalıklardır" diyen Hilal Acar, "Nar, içerdiği antioksidanlar sayesinde gribe neden olan virüsleri zararsız hale getirmeye yardımcı olmaktadır. Bakteri kaynaklı enfeksiyonlara karşıda koruyucu etkisi kanıtlanmıştır. Antioksidan etkisi yeşil çay, portakal gibi besinlerden üç kat daha fazladır. Gripten korunmak için tablet şeklinde vitamin almak yerine nar yiyerek daha fazla antioksidan madde ve C vitamini sağlamış oluruz. Bu şekilde kansere neden serbest radikallere karşı bizi koruyacak bir silah görevini de üstlenmektedir." şeklinde konuştu.

ZAHMETİNİ DEĞİL SAĞLIĞINIZI DÜŞÜNÜN
Narı yemesinin zahmetli olduğunu, ancak sağlığa olan faydaları düşünülerek tüketilmesi gerektiğini vurgulayan Farabi Hastanesi Diyet ve Beslenme Uzmanı Hilal Acar, "Narı meyve olarak tüketebileceğimiz gibi suyunu sıkıp içmekte sağlık açısından oldukça faydalıdır. Suyunu sıkarken zar kısmındaki faydalı bileşiklerin de suyuna geçerek antioksidan etkisini artırmış oluruz. Narın tanelerini tatlılarda, kompostolarda kullanarak yiyeceklerimize lezzet katmış olduğumuz gibi, nar ekşisi olarak sos şeklinde salatalarda kullanırsak bağışıklık sistemimizi daha fazla kuvvetlendirmiş oluruz." dedi.
aktifhaber
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> HASTALIKLAR/ŞİFALAR Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com