EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Sara-Epilepsi

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> HASTALIKLAR/ŞİFALAR
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Pzr Arl 28, 2008 11:21 pm    Mesaj konusu: Sara-Epilepsi Alıntıyla Cevap Gönder

Sara nöbetlerine karşı hint keneviri yağı
7 MAYIS 2014



Amerika Birleşik Devletleri'ndeki bazı aileler, ağır sara nöbetleri geçiren çocuklarına esrarın hammaddesi olan hint kenevirinden elde edilen yağı içiriyor.

ABD'nin Colorado eyaletinde marihuana adıyla bilinen esrar maddesinin üretim ve satışının tıklayın yasallaşması ile birlikte, hint kenevirinden elde edilen yağı ilaç olarak kullanmak isteyen yaklaşık 100 aile bu eyalete göç etti.

Yağın verildiği ilk çocuklardan birinin adına ve ünlü Amerikan çocuk romanına atıfla Charlotte'un Sevgi Ağı (Charlotte's Web) denilen yağın tıbbi faydası henüz bilimsel olarak ispatlanmış değil fakat ailelere göre, epilepsi hastası çocukların durumunda belirgin iyileşmeler gözleniyor.
Merkezi İngiltere'deki bir eczacılık şirketinin kenevirden elde ederek geliştirmeye çalıştığı epilepsi ilacı ise ABD Federal İlaç İdaresi'nden ön onay aldı.

Sara nöbetleri azalıyor

Nicole ve Penn Mattison çifti, 2 yaşındaki çocukları Millie'ye günde 3 kere 0,1 ml. hint keneviri yağı içiriyor.
Mattison ailesi, böyle bir denemede bulunmalarının yasak olduğu Tennessee eyaletinden, marihuana üretim ve satışının yasallaştığı Colorado'ya taşınmış.
Anlattıklarına göre, günde onlarca sara nöbeti geçiren Millie'nin hastalığı şiddetini yitiriyor ve hasta çocuk, etrafındaki olaylara daha belirgin bilişsel tepkiler veriyor.
BBC muhabiri Alastair Leithead'e konuşan Nicole Mattison, "Şimdiye kadar nöbetlerde yüzde 75-90 azalma gördük. Bununla birlikte bence en önemli olumlu yan etki, bilişsel yeteneklerindeki gelişme" diyor.
Penn Mattison, 18 ay önce taşınma kararı almalarının zor olmadığını belirterek, "Bütün olasılıkları tüketmiştik, bu son şansımızdı" diyerek eşini destekliyor.

Marihuana yetiştiricisi Jesse Stanley, esrar kullanıcılarına yeterince keyif vermeyen hint kenevirinden elde edilen CBD maddesini kullanmak isteyen binlerce ailenin bekleme listesinde olduğunu belirtiyor.
Şimdiye kadar 70 ailenin olumlu geri bildirimde bulunduğunu anlatan Stanley şöyle diyor: "Belki, sadece belki, bunun üzerinde çalışarak insanlara nasıl yardımcı olabileceğimiz konusunda bilime başvurabiliriz. Çünkü oldukça açık ki bunda bir şey var."
'Marihuana mültecileri'

Merkezi İngiltere'de bulunan ilaç şirketi GW Pharmaceutical, hint keneviri yetiştirerek ilaç geliştirmek için ABD Federal İlaç İdaresi'nden onay almış.
6 yıldır proje üzerinde çalıştıklarını belirten şirket tepe yöneticisi Justin Glover, "Bunun gerçekten işe yarayabileceği beklentisine ilişkin somut farmakolojik ve bilimsel gerekçe var" diyor ve ekliyor: "Ama şu noktada bir şey söylemek için erken."
CBD ve hint kenevirinden elde edilen maddelerin ilaç olarak kullanılabilmesi için henüz klinik çalışmalar tamamlanmış değil.
Fakat gönüllü olarak denemek için Colorado'ya taşınan ailelerin sayısı 100'e yaklaştı bile.
Nicole Mattison, yaşadıkları eyaletlerde bu şanslarının olmadığını hatırlatarak, "Kendimizi tıbbi marihuana mültecileri olarak tanımlıyoruz" diyor.
Hint kenevirinin epilepsi tedavisi için çare olup olmayacağı ise önümüzdeki dönemde anlaşılacak.
BBCT

Beyni delinip 7 parça alındı, saradan kurtuldu

22 Haziran 2009 Emma Kon, günde 100 kere sara krizi geçirmekten, ameliyatla beynindeki yedi parçanın alınmasıyla kurtuldu. 25 yaşındaki kadın, henüz 17'sinde iken bu hastalık başgösterdi. Beynine ölümcül bir virüs giren Emma, 3 hafta boyunca komada yaşam mücadelesi verdi. Genç kadın komadan çıkabilse de rahatsızlığı yüzünden ne okuluna devam edebildi ne de iş bulabildi. Hastalık hayatını çekilmez bir hale getirdiği anda tedavi için Belçika’ya giden Emma’ya umut, oradaki doktorlardan geldi. Belçikalı doktorlar kendisine beyninde krize sebep olan 7 kısmı alarak, bu hastalıktan kurtulabileceğini söyledi. Sonradan görüştüğü İngiliz doktorlar, Emma’ya böylesi bir ameliyatın ölüm ya da felç riski olacağını söyleyerek onu uyarsa da yaşadığı hayatın kendisini her gün öldürdüğünü söyleyen genç kadın ameliyatı kabul etti.
2008 Şubatında beyninden açılan deliklerle yedi parça alınan kadın, ameliyat sonrası bir hafta hastanede kaldı. Eve çıktıktan sonra da sürekli müşahede altında tutuldu ve 1,5 senede kendine geldi. Emma hastalığı ve ameliyatı hakkında şöyle konuştu: "Ameliyattan sonra hayatım tamamen değişti. Yine tedavi görüyorum, yine sıkıntılarım var ama önceki günler geride kaldı. Gerçekten normal bir hayatım var, çok çok mutluyum. Çok şanslı olduğumu düşünüyor ve her gün Allah’ıma şükrediyorum. Dokuz aydır bir kez bile sara nöbeti geçirmedim, bu inanılmaz bir olay.”

netgazete

Fazla zaphing epilepsiyi tetikliyor

Televizyon kanallarını sürekli değiştirmenin epilepsi hastalığını tetiklediği, bu nedenle hastaların zaping yapmaktan kaçınması gerektiği belirtildi.26 Aralık 2008 11:46

Uzmanlara göre, epilepsi hastası televizyonu iyi aydınlatılmış odada mutlaka 2.5 metre mesafeden izlemeli. Televizyon izlerken kanalların sürekli değiştirilmesinin, 'beyinde fotosensitif epilepsi' hastalığına yol açtığını söyleyen uzmanlar, bu hastalığın on binde bir görüldüğüne dikkat çekiyor.

Televizyonla uyarılan epilepsi hasta sayısının, Avrupa ve Türkiye'de Amerika'ya göre daha çok olduğunu kaydeden Özel Bursa Bahar Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Turgay Göncü, hastalığın çocukluk ve ergenlik döneminde daha sık görüldüğünü hatırlattı. ABD'de televizyonların 60 herz frekanslı, Avrupa ve Türkiye'de ise 50 herz frekanslı olduğunu anlatan Uzm. Dr. Turgay Göncü, 60 herz frekansla çalışan televizyonların daha az etki yaptığını vurguladı. Dr. Göncü şöyle devam etti: "50 herz frekanslı televizyonlar ise beyine daha çok etki yapıyor. Kanalları sürekli değiştirilmesi hastalığı tetikliyor ve hastada nöbetler başlıyor. Bu sırada hastada ellerde, kollarda ve bacaklarda kasılma oluşuyor. Gelen hastaların, önce televizyondan etkilenip etkilenmediğini araştırıyoruz. Televizyon uyarıldığı belirlenen epilepsi hastası, televizyonu iyi aydınlatılmış odada mutlaka 2.5 metre mesafeden izlemeli. Televizyon kanalını değiştireceği zaman başını başka yöne çevirmeli ya da bir gözünü kapatmalı. Ayrıca, güneş ışınlarından ve diskoteklerdeki yanıp sönen ışıklardan da korunmalılar. Öte yandan uyardığımız ve tavsiyede bulunduğumuz hastalar ikinci defa muayene olmak için gelmiyor. Ancak, hastalığı televizyondan kaynaklanmayan hastalara ilaç tedavisi uygulayarak tedavi etmeye çalışıyoruz. Televizyon seyretmenin epilepsi hastalığını oluşturan risk faktörlerinden olduğu unutulmamalıdır" dedi.

Öte yandan Eylül 2005'te ıÜü10 yaşındaki Ögeday Sakarkaya isimli çocuğun aşırı televizyon seyretmesi sebebiyle sara nöbeti geçirmesi tartışma konusu olmuştu. Televizyon ve bilgisayar karşısında saatlerce vakit geçirmenin insan psikolojisi ve aile yapısı üzerindeki olumsuz etkileri bilindiğini belirten uzmanlar, Ögeday Sakarkaya'nın aşırı televizyon seyretmesinden dolayı sara (epilepsi) nöbeti geçirmesi 'kara kutu'nun zararları üzerine yapılan tartışmalara yeni bir boyut kazandırdığını söylemişti.

EPİLEPSİ (SARA) HASTALIĞI

Beyin sinir hücrelerinin anormal elektrik yayması ile oluşan bilinç değişimi, motor hareketler, duygu ve davranış bozuklukları ile belli olan geçici klinik tablodur. Beyindeki elektrik yayılımı belli bir kısımda olursa vücudun karşı yarısında çekilmeler, uyuşmalar, kasılmalar görülür. Elektrik yayılımı bütün beyni etkilerse 'tipik nöbet' olarak adlandırılan şuur kaybı, tüm vücudun kasılması ve hastanın aniden yere yığılıp dakikalar içinde devam etmesi ortaya çıkar. Nöbet esnasında idrarını kaçırabilir, dilini ısırabilir.

Bu nöbet o gün tekrarlayabilir veya görülmeyebilir. Nöbetlerin üçte ikisi psikomotor tiptir. Bu nöbetle hasta anlamsız gözlerle etrafa bakınır. Kötü kokular duyabilir. Ağzında bir şey varsa çiğniyor ve onu yutmaya çalışıyor gibi hareketler yapabilir. Etraftan gelen uyarıları cevaplayamaz. Bu tür nöbetlerin başında, sonunda hayaller, rüyalar görebilir ve tanıdıklarını tanıyamaz, tanımadıklarını tanıdığını iddia edebilir. Dakikalar içinde sonlanabilen bu süreyi hasta hatırlamaz.

Bu tür nöbetlerde davranış, tepki verme ve idrak bozulduğu için ve hatta bazen hırçınlık da tabloya eklendiğinden çevreyi korkutabilirler. Yakınları hastanın çıldırdığını veya akıl hastası olduğunu zannedebilir. Bu yüzden tıp dışı tedavilerden medet ummaya ve hastalığını gizlemeye çalışabilirler.
haber7


Karanlıkta izlenilen televizyon gözlere zararının yanı sıra, halk arasında sara olarak bilinen epilepsi hastalığını da tetikliyor.
10 Nisan 2010 Cumartesi, 16:52:08

Sakarya Vatan Hastanesi Başhekimi uzman Dr. Dursun Bostancı, her yaş gurubundaki insanların aydınlatılmış mekânda televizyon izlemeleri gerektiğini kaydetti.

Bostancı, yaptığı açıklamada, karanlıkta televizyon izlemenin sağlıklı olmadığını vurguladı. Bu durumun öncelikle göze zarar verebileceğini ifade eden Bostancı, "Karanlıkta televizyon izlemek sürekli yanıp söne bir ışığa bakmaktan farksızdır. Ayrıca her çeşit renkte saniyeler içerisinde değişiyor. Ayrıca kanal değiştirirken zifiri karanlık ve hemen arkasından parlak aydınlık göze en büyük zararı verdiği andır. Göz bu duruma uyum sağlamak için zorlanıyor yorgun düşüyor. Göz sağlığı açısından bu durum son derece zararlıdır. Göz sinirlerinin yıpranmasına sebep olur. Ayrıca görme kusurlarına sebep oluyor. Özellikle çocuklara kesinlikle karanlıkta televizyon izletilmemelidir. Onların gözleri daha hassas olacağından daha çok etkileneceklerdir." uyarısında bulundu.

Karanlıkta sürekli yanan sönen ışığa maruz kalanlarda epilepsi hastalığının daha sık görüldüğü dile getiren Bostancı, uzun süre karanlıkta televizyon izlemenin ve bunu alışkanlık haline getirmenin bu hastalığı tetikleyebileceğinin altını çizdi.

Sara hastalarına kesinlikle karanlıkta televizyon izlememeleri gerektiği konusunda telkinde bulunduklarını anlatan Bostancı şu bilgileri verdi: "Sara hastalarına iyi aydınlatılmış mekânlarda televizyon izlemelerini öneriyoruz. Ayrıca sık sık kanal değiştirmemeleri konusunda uyarıda bulunuyoruz. Karanlıkta sürekli yanıp sönen ışığa maruz kalmak sara nöbetlerini tetikliyor ve sık sık tekrarlanmasına sebep oluyor. Bu sebeple sara hastalarına kesinlikle karanlık ortamda televizyon izlemelerini ve hatta bilgisayarda çalışmalarını söylüyoruz." şeklinde konuştu.
habertürk
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> HASTALIKLAR/ŞİFALAR Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com