EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Depresyon

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> HASTALIKLAR/ŞİFALAR
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
admin
Site Admin


Kayıt: 31 Arl 2006
Mesajlar: 831
Konum: Belarus

MesajTarih: Pts Ekm 13, 2008 9:31 pm    Mesaj konusu: Depresyon Alıntıyla Cevap Gönder

Depresyona müzikle tedavi
3 AĞUSTOS 2011

Finlandiya'da araştırmacılar, müzik terapisinin en azından kısa vadede depresyon tedavisinde yararlı olacağını belirledi.

Sözlü olmayan iletişim yöntemi, hastaların duygularını ifade etmelerinde kullanılıyor.
Britanya Psikiyatri Dergisi'nde yayınlanan ve 79 kişi üzerinde yapılan araştırmanın sonuçları bu yöntemle tedavi edilen hastaların durumunda standart tedavi yöntemleri uygulanan hastalardan daha büyük bir ilerleme kaydedildiğini ortaya koydu.
Müzik tedavisi, İngiltere'de özellikle iletişim sorunları olan çocuklara yardımcı olmak amacıyla kullanılıyor.
Müzik eğitimi olan bir uzmanla birlikte çalgı çalmak ve şarkı söylemek çocukların kendilerini ifade etmelerine olanak sağlıyor.
Finlandiya'daki çalışmada, araştırmaya katılan depresyon hastalarının tamamına normal terapinin gerektirdiği psikolojik yardım ve gerekli ilaçlarla tedavi uygulandı.
Hastaların 33'ünün tedavisinde ise müzik terapistinin de katılımıyla aralarında davul çalmanın da bulunduğu müzik tedavisi kullanıldı.
Üç aylık tedavi sonunda da hastaların ansiyete ve depresyon tedavisinde diğerleriyle karşılaştırıldığından daha kayda değer bir ilerleme kaydedildi.
Imperial College'dan Dr. Mike Crawford, dergide yayınlanan başyazısında, ''Sonuçlar, bu tedavi yönteminin depresyondaki insanların ruh halini ve genel havalarını geliştirebileceğini ortaya koyuyor. Müzik, sosyalleştiren, keyif verici ve anlamlı bir uğraş. Müzikle uğraşmanın, insanları sözcüklerin yapamadığı ölçüde biraraya getirdiği söylenegelmiştir zaten'' dedi.
BBC

22 Aralık 2009 16:03
Yeşil Çayın Bir Faydası Daha...
Yapılan araştırmalar yeşil çayın günde en az 3 ve üzeri içenlerde bir faydasının daha olduğunu ortaya çıkardı.
Japonya ve Çin dahil olmak üzere Asya'da bolca tüketilen ve Japonya'da seremoni düzenlenerek içilen yeşil çayın yeni bir faydası daha Japon bilim adamlarınca açıklandı.

Thoku Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nün yürüttüğü çalışmanın sonucunda depresyona yakalanma riski bulunan 1058 hastanın yüzde 44'ünün yeşil çay içerek depresyona yakalanmaktan kurtulduğu belirtildi. Araştırmaya katılan erkeklerin yüzde 34'ünde, bayanların ise yüzde 39'nda yüksek depresyon riski bulunduğu ve bu hastalar arasında günde en az 4 bardak yeşil çay içenlerin depresyona yakalanmadığının görüldüğü açıklandı. Projeye katılan 488 katılımcı günde 4 bardak veya üstü yeşil çay içtiğini, 284 katılımcı ise günde 3 bardak yeşil çay içtiğini belirtti. Günde en az 3 ve üzeri yeşil çay içen hastaların daha az depresyona yakalandığı görüldü. Projenin başkanı Dr. Niu, yeşil çayın içerisinde beyin üzerinde yatıştırıcı özelliği bulunan Theanine bulundugu belirterek, "Projemiz yeşil çayın antidepresan etkisi olduğunu gösterdi" şeklinde konuştu.
aktifhaber

Mevsime bağlı depresyon dönemine girdik!
İntihara yatkın kişileri, güneş ışığında tutun

16:25 - Amerikan Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Uzman Psikolog Aslı Akkan, Eylül ayı sonunda başlayıp Nisan ayında biten Mevsimsel Depresyonun (Seasonal Affective Disorder), erkeklere oranla kadınlarda görülme sıklığının daha yüksek olduğunu söyledi. Akkan, 17 – 25 yaş aralığında daha çok görülen depresyonun önüne geçebilmek için özellikle çalışma ortamlarında gerekli ışık ihtiyacının karşılanması, ortamın ısı ayarının kontrol altında tutulması, kişinin gün boyu güneş ışığıyla temasının en fazla işleri yapması, (sabah saatlerinde çıkılacak yürüyüşler gibi), uyku saatlerinin mümkün olduğunca düzenli tutulması gibi tedbir alınabileceğini belirtti. 23.09.2009 İSTANBUL
netgazete

Depresyon tedavisinde yeni yöntem

24 Ekim 2008 23:28
'Dişçi koltuğunu andıran bir iskemleye oturuyorsunuz ve bir psikiyatrist başınızın üzerine metal bir bobin yerleştiriyor.' İşte depresyonda yeni yöntemin ayrıntıları
Dişçi koltuğunu andıran bir iskemleye oturuyorsunuz ve bir psikiyatrist başınızın üzerine metal bir bobin yerleştiriyor. Hızlı manyetik vurular saçlı derinize ve kafatasınıza nüfuz ediyor ve sol prefrontal korteksinizde hafif bir elektrik akımı oluşturuyor. Kısaca TMU olarak bilinen, transkraniyal manyetik uyarım tedavisi, yaklaşık 40 dakika sürüyor ve dört ila altı hafta süreyle her gün uygulanıyor. Siz de majör depresyondan şikayetçiyseniz, bir kaç hafta içerisinde kendinizi daha iyi hissetmeye başlıyorsunuz.

"Biz bu yöntemle mizaç, uyku, iştah, enerji düzeyinde düzelme olduğunu, iyimserlik ve öz güvenin yerine geldiğini gördük." diyor Columbia Üniversitesi, Beyin uyarım departmanı başkanı, psikiyatrist Sarah Lisanby.

Bu ayın başlarında Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) en az bir antidepresana yanıt vermemiş hastalarında tedavisinde, Malvern, Neuronetics Şirketi tarafından üretilen, NeuroStar adındaki TMU sistemine onay verdi. Her sene A.B.D.'deki erişkinlerin yaklaşık % 5'i majör depresyondan yakınıyor. Ve bu kişilerin %40'ı psikoterapi veya ilaçlardan yeterince fayda görmüyor.

Başka tedavilerden sonuç alamamış kişiler için, TMU henüz her derde deva değil. A.B.D., Kanada ve Avustralya'da 23 bölgede, 325 hastanın katıldığı klinik bir çalışmada, TMU uygulanan kişilerin sadece %24'ü düzeldi. Fakat bu oran plaseboya verilen yanıtın iki katıydı. Çoğunlukla saçlı deri iritasyonu ve baş ağrısı gibi, hafif yan etkilere yol açmaktadır. Bazı antidepresan tedavilerinde görülen, kilo alımı ve cinsel yan etkiler mevcut değildir. Ve şiddetli depresyon tedavisinde kullanılan elektrokonvülsif tedavinin (EKT) aksine, hastalar uyanık bir haldedir ve anesteziye gerek duyulmaz. EKT'de bazen görülen konfüzyon veya hafıza kaybı söz konusu değildir.

DEPRESYON BİTİYOR

TMU ile birlikte psikiyatrik bozuklukların tedavisinde yeni bir dönem başlamış oldu. Son teknoloji görüntüleme tekniklerini kullanarak, bilimadamları artık depresyonu beyinde görebiliyorlar. Ve bazı bilim adamları depresyonda düşünme ile ilişkili korteks alanları ile limbik sistemdeki emosyonel alanlar arasında bir dengesizlik olduğunu öne sürüyorlar. South Carolina tıp fakültesinden psikiyatrist Mark George bu konuda şunları ifade ediyor; "Karşınıza bir yılanın çıktığını hayal edin. Limbik sisteminiz bunu bir tehdit olarak kaydeder. Fakat sonrasında korteksiniz bunun zararsız olduğunu fark eder ve cevabı yatıştırır. İşte bu denge depresyonda ortadan kalkıyor. TMU sayesinde korteksi uyarabiliyoruz ve zaman içerisinde bu dengeyi yeniden sağlıyoruz. Kimi zaman konuşma terapisi de aynı işlevi görebiliyor." diyor TMU uygulamasının öncülerinden Dr. George.

Ne yazık ki bazı hastalarda ne konuşma terapisi ne de ilaç tedavisi işe yarıyor. Gerçek isminin kullanılmasını istemeyen "Joe" 1980'lerde şiddetli depresyona yakalanana kadar başarılı bir yazarmış. İntihara eğilimli olan Joe defalarca hastaneye yatırılmış. Her çeşit antidepresanı denemiş. Kendi deyimiyle "Bunlar günde18 saat uyumama yol açıyordu. Yapmak istediğim tek şey ölmekti."

İŞE YARIYOR

TMU çalışmasına katılma konusunda psikiyatristi Joe'yu oldukça desteklemiş. "İşe yarayan tek şey bu oldu" diyor Joe. "Altı hafta içerisinde, depresyondan eser kalmadı." Kendisi artık ilaç kullanmıyor, fakat haftada bir TMU tedavisi görmeye devam ediyor.

TMU uygulaması henüz başlangıç aşamasında. Öneren kişiler bile, bir antidepresana yanıt vermeyen hastaların TMU kullanımına geçmeden önce bir başka ilacı denemeleri gerektiğine dikkat çekiyorlar. Şimdilik, sadece bir kaç A.B.D. merkezi bunu önermeyi düşünüyor. Henüz sigorta kapsamına girmiş değil.

Daha hafif düzeyli depresyon için TMU henüz test edilmedi. Uzmanlar etki süresinden emin değiller. Dr. George sponsorluğunu National Institutes of Health'in yaptığı, bir başka klinik çalışmayı başlamak üzere. Çalışmada farklı doz ve tedavi süreleri ve hangi hastaların en fazla fayda göreceği ele alınacak.

Bu arada, bilim adamları şizofreni, post-travmatik stres bozukluğu ve migren tipi baş ağrılarıyla mücadele etmede ve antidepresan tedavisi gören, daha yüksek suisidal risk altındaki ergenlerde depresyonu alt etmede TMU'nun fayda sağlayıp sağlayamacağını araştırıyorlar. Neuronetics'den araştırma desteği almış olan Dr. Lisanby yeni bir dizi terapötik müdahaleyi başlatma aşamasında olduklarını belirtiyor.

TÜRKİYE’DE DURUM
TMU tedavi yöntemi 4 yıldan buyana Prof. Dr. Nevzat Tarhan ve uzman ekibi tarafından Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi ve NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesinde başarı ile uygulanmaktadır. Alınan bilgiye göre dirençli vakalarda kullanılan TMU tedavisinden yüz güldürücü sonuçlar alınmaktadır.

TRANSKRANİYAL MANYETİK UYARIM TEDAVİSİ (TMU) PROTOKOLÜ

NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Ahmet Muhtar Şengül TMU uygulamalarının protokolünü maddeler halinde anlattı:
1.TMU yeni nöropsikiyatrik tedavi tekniklerinden birisidir. Tedaviye dirençli nöropsikiyatrik vakalarda hekimin istediği ile uygular.
2. Seanslara başlamadan önce ilk seansta hastanın tansiyon ve nabzı ölçülür, QEEG çekilip çekilmediği kontrol edilir, kayıtlara işlenir, gerekli belgeler verilir imzalatılır.
3. Nadir de olsa epilepsi nöbet riski olduğu için ambu cihazı dahil gerekli önemler alınır.
4. Seansın başlangıcında hekimin hangi hemisfer, hangi frekans ve kaç atım (puls) uyarı verileceğine dair talimatı alınır.
5. İlk seansta treshold'u belirlemek için sol paryetele uyarı verilir, Sağ kolda kasılma alındığında %10 fazlası ile 'power' ayarlaması yapılır. Hekim isterse bu ayarlamaları değiştirir.
6. Hastanın başına hijyenik amaçlı tek kullanımlık bere takılır.
7. Belirlenen bölgeye göz ve kulak korunarak uyarı verilir.
8. Tedavi süresince hasta yalnız bırakılmaz. Tedaviyi hekim ve/veya eğitimli sağlık personeli yapabilir.
9. Tedavi öncesi hasta ve yakınlarına bilgilendirilmiş "Uygunluk onay formu" verilir ve okuduğuna dair imza alınır.
10. Hekim TMU tedavisi ile ilgili beklenen fayda ve muhtemel risklerle ilgili tedavi öncesi bilgilendirmeyi yapmak zorundadır.
11. Seans bittikten sonra daha sonraki oturumların planlanması hasta veya yakınlarına verilir.
12. TMU ilaç tedavisi ile birlikte kullanılabilir.
13. Gebelerde ve emzirenlerde kullanılabilir, vücut pili olanlarda 60 cm mesafe önerilir.
14. Toplam seanslar bittikten sonra 12 saat önceden ilaç kesilerek 2. QEEG çekilir. Bu QEEG birinci çekimin devamı niteliğindedir (Hastaya finansal olarak yansıtılmaz).
15. Seanslar bittiğinde ve QEEG çekildikten sonra hekim tedavi sonucunu değerlendirir.

KANADA MİND CARE KLİNİĞİNDE YAPILAN ÇALIŞMALAR
Kanada’da MindCare Merkezleri klinik bazda 300’ün üzerinde hastaya TMU uygulaması yaptı. Hastalarının üçte ikisinden fazlasının TMU tedavisine anlamlı olarak cevap verdiğini klinik verilerle ortaya koyan MindCare bu konudaki hastaların cevaplılık oranlarını ve hasta öykülerini aktardı.

(www.mindcarecenters.com)


Erkekler anti deprasan ilaçlara dikkat!
13 Ekim 2008
Sık kullanılan anti-depresan ilaçların spermlerde DNA tahribatına yol açarak erkeklerin üreme fonksiyonu üzerine olumsuz etkide bulunabileceği bildirildi.
İçinde paroxetine ve fluoksetin gibi etken maddeli Sık kullanılan anti-depresan ilaçların spermlerde DNA tahribatına yol açarak erkeklerin üreme fonksiyonu üzerine olumsuz etkilediği saptandı.

Sağlık Araştırmaları sitesinde yer alan bir araştırmaya göre, sık sık kullanılan anti depresanların erkeklerin üreme fonksiyonlarını olumsuz yönde etkileyebileceği belirtiliyor.

35 gönüllü erkek üzerinde yapılan bir araştırmada, kişilere paroxetine adlı anti-depresan ilaç verildikten sonra spermlerinin yapısı incelendi. Çalışma grubunda paroxetine tedavisinden önce ortalama yüzde 13.8 olan parçalı DNA oranının, tedaviden yaklaşık 4 hafta sonra yüzde 30.3 değerine yükseldiği görüldü.

New York Cornell Tıp Merkezi'nden Dr. Peter Schlegel ve Dr. Ciğdem Tanrikut tarafından açıklanan araştırma raporunda, bu düzeydeki sperm DNA'sı tahribatının embriyo canlılığını olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekildi.
Aynı araştırma ekibi, 2006 yılında sinir siteminde serotonin düzeyini arttıran 2 tür anti-depresan ilacın erkeklerde sperm sayısında azalmaya da neden olduğunu rapor etmişlerdi.

Diğer bazı araştırmalarda ise SSRI grubu ilaçların erkeklerde libido azalmasına, kadınlarda ise düşük doğum ağırlıklı bebek doğumuna neden olabileceği sonuçlarına ulaşılmıştı.
Sinir sistemine serotonin geri alımını engelleyerek (SSRI) etki eden paroxetine ve fluoksetin etken maddeli ilaçlar dünya genelinde en çok reçete edilen anti-depresan ilaçlar arasında bulunuyor.

haber7
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder E-posta gönder Yazarın web sitesini ziyaret et
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> HASTALIKLAR/ŞİFALAR Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com