EntellektuelForum

Alemdar

Mimarlar Odası: Şemsi Paşa Camii'nde ciddi hasar oluştu
22.06.2017

Mimarlar Odası İstanbul Üsküdar'da Mimar Sinan'ın eserlerinden olan ve duvarları çatlayan Şemsi Paşa Camii için açıklama yaptı.

Üsküdar Meydan ve sahil yolu projesi ile ilgili olarak 6 ay önce uyarıda bulunduklarını belirten Mimarlar Odası yetkilileri, Şemsi Paşa Külliyesi'ne zarar veren sorumlular hakkında gerekli işlemlerin derhal başlatılmasını istedi.
Mimar Sinan’ın ustalık döneminde inşa ettiği Şemsi Paşa Camii’nin korunması gereken eserlerden biri olduğunun vurgulandığı açıklamada, "Yap-boz projelerle yok edilen tarihi meydan, deniz doldurularak geri getirilemez. Üsküdar Meydanı'nı yeniden düzenleme adı altında deniz doldurularak alan kazanma projesi kapsamında denize kazık çakılırken oluşan titreşimler nedeniyle Şemsi Paşa Külliyesinde ciddi hasar oluştu" denildi.

'İŞ DURDURULSA BİLE İLERİDE CAMİYE ZARAR VEREBİLİR'

Üsküdar Meydanı ve sahil düzenlemesi hakkında 6 ay önce basın açıklaması yaptıklarını ve konuyla ilgili uyarılarda bulunduklarını belirten Mimarlar Odası yaptığı açıklamada, "Bu açıklamadan altı ay kadar sonra, binlerce yıllık tarihe sahip bir alanda korumayı gözeten her hangi bir plan yapılmadan, planlamayı sadece şantiye planlama olarak gören, imarı yap-boz oyununa çeviren anlayışla çarçabuk ihalesi yapılarak kazık çakma işine başlanmış ve Sinan’ın en güzide eserlerinden birisi olarak kabul edilen 437 yıllık Şemsi Paşa Camii hasar görmüştür. Cami duvarlarında hasara neden olan titreşim ve zemin hareketleri, açıktır ki iş durdurulsa bile ileride camiye zarar vermeye devam edebilecektir" ifadelerine yer verdi.

‘SORUMLULAR HAKKINDA DERHAL GEREKLİ İŞLEMLER BAŞLATILMALI’

Açıklamaya şöyle devam edildi: “Kazık çakma işinin Şemsi Paşa Külliyesi önünde olduğu gibi bütün Üsküdar sahilinde ve tüm tarihi İstanbul’da derhal durdurulmasını, bu türden bütün projelerin yeniden gözden geçirilmesini ve plansız programsız olarak işe kalkışarak Şemsi Paşa Külliyesine zarar veren sorumlular hakkında gerekli işlemlerin derhal başlatılmasını talep ediyoruz.”
Sputnik

İlber Ortaylı: Megalomaninin sonu yok; aradan 500 sene geçmiş, birikimin bu kadarsa...
25 Haziran 2017

"Her yerde okul açıp herkesi diplomayla donatacağız' dersen..."

Prof. Dr. İlber Ortaylı, önündeki deniz doldurularak yaya yolu yapma projesi nedeniyle çatlayan Şemsi Ahmet Paşa (Kuşkonmaz) Camii ile ilgili olarak "Şemsipaşa Camii’nin önüne kazık çaktılar. Duvarlarını çatlamışlar bile. Fox TV muhabirinin sorusuna oradaki mühendis 'Ne olmuş' diyor. 'Her yerde okul açıp herkesi diplomayla donatacağız' dersen, verdiğin eğitimin niteliğine ve muhtevasına dikkat etmezsen beklenecek sonuçlar bunlar" dedi. Ortaylı, sözlerinin devamında "Mimarbaşı övünüyor, 'Bu Haliç’e köprüyü Mimar Sinan bile yapamadı' diye. Megalomaninin sonu yok. Aradan 500 sene geçmiş; birikimin bu kadarsa diyeceğim yok" ifadesini kullandı.

İlber Ortaylı'nın "Neden Mimar Sinan’ın eserlerinin canına okunuyor" başlığıyla yayımlanan (25 Haziran 2017) yazısı şöyle:

Bugün Şemsipaşa Camii de Molla Çelebi Camii gibi belediyelerin acayip deniz dolduruculuğundan payını alıyor. Siz böyle bir küstahlığın herhangi bir Avrupa şehrinde, İsrail’de veya İran’da söz konusu olabileceğini düşünür müsünüz?

GAZETEMİZE röportaj veren bir adam “İlber Hoca tarihle uğraşsın, anlamadığı işe karışmasın” diyor. Anlamadığımız iş dediği, gelip geçtiğimiz, her gün gördüğümüz, yaşadığımız şehrin köşelerinden biri. Birazdan bahsedeceğimiz Üsküdar’daki Şemsipaşa Camii de öyle.

İstanbul’u Roma İmparatorluğu kurmuş sayılır. Bizim ecdadımız süslemiş, geliştirmiş. Hani birilerinin bize saçma gelen teorisi var ya; “Osmanlı ayrı millet, Türk ayrı millet” diye. Neredeyse bu saçmalığa inanasım geliyor, Osmanlı kurmuş, biz iğrenç bir hale getiriyoruz. Bugünün mimarının nesi üstün bilmiyorum; resmen statik derslerini okumadıklarını, müfredattan kaldırıldığını herkes biliyor. Dünyayı gezip gördükleri yok. Sırf parasızlıktan değil, niyetleri de yok. Anasının babasının yanında gezip görenler de bavul misali geziyor.

Adam kazıkları çakmış; pandantif gibi Molla Çelebi Camii’nin ne olacağı belli. Dolmabahçe’den baktığın zaman Topkapı Sarayı’nı göremiyorsun. Karşıda da Şemsipaşa Camii’nin önüne kazık çaktılar. Duvarlarını çatlamışlar bile. Fox TV muhabirinin sorusuna oradaki mühendis “Ne olmuş” diyor.

“Her yerde okul açıp herkesi diplomayla donatacağız” dersen, verdiğin eğitimin niteliğine ve muhtevasına dikkat etmezsen beklenecek sonuçlar bunlar. Mimarbaşı övünüyor, “Bu Haliç’e köprüyü Mimar Sinan bile yapamadı” diye. Megalomaninin sonu yok. Aradan 500 sene geçmiş; birikimin bu kadarsa diyeceğim yok. Denecek yok, maşallah.

Atatürk'ün emriyle restore edilmişti

Önündeki inşaat şimdilik durdurulan Şemsipaşa Camii’nin başına gelenlerden söz edelim biraz da. Üsküdar kıyısında rüzgâr her zaman kuvvetli estiğinden bu caminin kubbesine ve minaresine kuşlar konmaz. Bu yüzden halk ‘Kuşkonmaz Camii’ adını vermiş. Caminin banisi Kastamonu Candaroğulları hanedanından gelen Kızıl Ahmed Bey’in torunu Şemsi Ahmet Paşa’dır. III. Murad devri vezirlerindendir.

Şemsi Ahmet Paşa, 1580 yılında ölmüştür ve tarihin de gösterdiği gibi bu sempatik camiyi aynı tarihte büyük mimarımıza yaptırmıştır. Koca Mimar Sinan’ın küçük bir camisidir. Ancak bu küçük minyatür caminin, mimarın keskin gözüne uygun bir yapısı vardır. Minaresiyle kubbesi, o kubbenin yanındaki çeyrek kubbeler, o çeyrek kubbelerin hemen altında uzanan duvarlar, revak, girişteki son cemaat mahalli ve etrafında yer alan ‘L’ şeklindeki medrese ve caminin hemen bitişiğinde yer alan Şemsi Ahmet Paşa’nın türbesi dikkatimizi çeker. Paşa, caminin tamamlandığını göremeden vefat etmiştir ve buraya gömülmüştür.

Kuşkonmaz Camii’nin 20’nci yüzyılda önemli yıkımlar daha doğrusu tahribat gördüğü açıktır. Bunu zaman yapmıştır. Bu nedenle ilk önce Atatürk’ün emriyle ancak 1940’larda gerçekleştirilen bir tamirat ve ardından 20’nci yüzyılın sonuna kadar uzanan restorasyonlarla cami bugüne kadar gelebilmiştir.

Böyle bir küstahlık Avrupa'da, İran'da olmaz

Bugün Şemsipaşa Camii de Molla Çelebi Camii gibi belediyelerin acayip deniz dolduruculuğundan payını alıyor. Eski belediye başkanlarından biri Swissotel’i, o zamanın başbakanı Hotel Ritz’i, günümüzdeki futbol takımlarından biri de stadyumu Dolmabahçe’nin başına dert ettiler. Şimdiki projeler ise iki Sinan eserinin birden canına okuyacak. Siz böyle bir küstahlığın herhangi bir Avrupa şehrinde, İsrail’de veya İran’da söz konusu olabileceğini düşünür müsünüz? Burada işler böyle yürüdüğüne göre epey bir noksanlığımız var.

Minyatür modeller yapmayı da severdi

- Mimar Sinan, büyük ebatlı düşünülebilecek şeylerin minyatürünü yapmayı seven biriydi. Mesela Tophane’de Kılıç Ali Paşa Camii, Ayasofya’nın minyatürü gibidir. Sinan, Ayasofya’nın restorasyonu ile övünürdü. Şemsi Ahmet Paşa Camii de diğer bir örnek. Sırası gelmişken, Üsküdar’da Şemsi Paşa Camii’yle bütünlük teşkil eden iki cami daha var. Biri, 15’nci asırdan kalma ve geç Paleologlar devrini andıran mimarisiyle Rum Mehmet Paşa Camii ki Fatih’in vezirlerinden olan Rum Mehmet Paşa da aslında bir Paleolog prensidir. Biraz ötede İstanbul’a ve bütün Üsküdar’a hâkim yapısıyla, halen yükselen binalara meydan okuyan III. Mustafa’nın eseri Ayazma Camii bir bütünlük teşkil ederler. Şemsi Ahmet Paşa külliyesinde o vakitler bir ‘Dârülhadis’ vardı. Bugün bu medrese bu nedenle bir çocuk kitaplığı olarak kullanılmaktadır.

ETİKETLER
İlber ortaylı kuşkonmaz camii molla Çelebi camii Şemsipaşa camii
T24

Üsküdar sahilindeki çalışma, tepkilerin üzerine durduruldu
20.06.2017

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Mimar Sinan'ın önemli eserlerinden biri olan Üsküdar'daki tarihi Şemsi Paşa Camisi'nin önünde yapılması planlanan yaya yolu çalışmasının durdurulduğunu açıkladı.

İBB'den yapılan yazılı açıklamada, "Üsküdar Şemsi Paşa Camisi önünde yapılan çalışma durduruldu. Proje tekrar değerlendirilecek" denildi.
Kuşkonmaz Camisi olarak da bilinen Üsküdar'daki kıyı ile uyumlu Şemsi Paşa Camisi'nin önünde yapılmasına başlanan proje tartışmalara neden olmuştu. Özellikle sosyal medyada tarihi caminin duvarlarında çatlaklar oluşmaya başlandığı ifade edilmişti.

Tepkileri göz önünde bulunduran İstanbul Büyükşehir Belediyesi, çalışmaların Topbaş’ın talimatıyla durdurulduğunu duyurdu. Bugünden itibaren kazıkların çatılmasına son verildi.

Proje tekrar gözden geçirildikten sonra akıbeti hakkında kesin karar verileceği belirtildi.
Sputnik

Ahmet Mümtaz Taylan: Abdülaziz'in 'Gondol' bestesini dinleyin de tarihe nasıl kazık salınır görün
22 Haziran 2017

Şemsipaşa Camisi, denize çakılan kazıklarla zarar görmüştü...

Üsküdar sahilinde yapılan kazıklı dolgu çalışması nedeniyle duvarları çatlayan Şemsipaşa Camisi (Kuşkonmaz) önünde planlanan çay bahçesi projesi, tepkiler üzerine durduruldu. Oyuncu Ahmet Mümtaz Taylan, Mimar Sinan'ın eseri olan sahil camisine verilen zararı, tarihten Sultan Abdülaziz örneğini vererek eleştirdi.

Taylan, Twitter'da paylaştığı mesajda "Kıyısına kazık salıp Şemsi Ahmet Paşa Cami duvarını çatlatanlar; Abdülaziz'in Gondol bestesini dinleyin de tarihe nasıl kazık salınır görün" dedi.

Ziyaret amacıyla imparatorluk toprakları dışına çıkan ilk Osmanlı padişahı olan Abdülaziz, 1867 yazında yaklaşık 1,5 ay süren bir Avrupa seyahati gerçekleştirdi. Yenilikçi hükümdar II. Mahmud'un oğlu, Abdülmecid'in kardeşi olan Abdülaziz, vals ve sirto tarzı eserlerin de aralarında bulunduğu besteleriyle de tanındı.

Rüzgâra karşı konumu nedeniyle "Kuşkonmaz" olarak da bilinen Şemsipaşa Camisi, küçük bir sahil camisi olmasına karşın Murat Belge'nin "İstanbul Gezi Rehberi" kitabında "mücevher" olarak andığı Mimar Sinan'ın eseri.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, caminin önünde bir çay bahçesi inşa etmek için kazıklar çakarak deniz doldurma çalışmalarına başlayınca cami çevresizndeki duvarlarda ve zeminde çatlaklar meydana geldi.
T24

Üsküdar'daki skandalların arkasında ne var
24.06.2017

Topbaş, çalışmanın Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’ndan onay aldığını ve ardından uygulamaya geçildiğini ifade etti. Peki Üsküdar'da bir süredir süren restorasyon skandallarının altında ne var?

Mimar Sinan’ın eseri olan Şemsi Paşa Camisi’nin önünde yapılmaya başlanan proje camide çatlaklara neden oldu. Kamuoyundan gelen tepkiler üzerine proje durduruldu.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, projenin durdurulmasıyla ilgili yaptığı açıklamada cami içinde değil bahçe duvarlarında çatlaklar olduğunu belirtti. Topbaş, çalışmanın Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’ndan onay aldığını ve ardından uygulamaya geçildiğini ifade etti.

Peki Üsküdar'da bir süredir süren restorasyon skandallarının altında ne var?

Şemsi Paşa Camii’nde çatlakların oluşmasına neden olan projeye onay veren kurulda dikkat çeken bir üye var; Mimar Feyhan İnkaya Takaoğlu.

Odatv’nin edindiği bilgilere göre; Feyhan İnkaya, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün Kültür Bakanlığı'na ricası üzerine Koruma Kurulu Üyesi oldu.

VAKIFLARDAN İHALE

Koruma Kurulu üyesi olan Takaoğlu, Vakıflar’dan aldığı ihalelerle de gündeme geldi. Takaoğlu yakın zamanda Sultanahmet Cami ve Fatih Cami Karadeniz Medreseleri’nin restorasyon projelerini yaptı. AKP öncesinde kurullarda üniversite hocaları görev yaparken, AKP sonrasında piyasayla ilişkili serbest mimarlar görev aldı. Takaoğlu kendi ihalelerinde sözde kurul toplantısından çıkıyordu. Ancak ihaleleri verenlerle açık ilişkileri kurul kararlarını doğal olarak tartışmalı hale getiriyordu.

Şöyle devam edelim...

Mimar Feyhan İnkaya Takaoğlu’nun eşi Osman Takaoğlu ise restorasyon işleriyle uğraşan bir inşaat şirketi sahibi. Osman Takaoğlu’nun kurduğu Reos İnşaat şirketinde ortağı Mimar Recep Çiftçi. Çiftçi 2004 yerel seçimlerinde AKP’den Yakuplu Belediyesi’ne aday adayı olmuştu.

TARİHİ CAMİNİN TEMELLERİ ZARAR GÖRDÜ

Mimar Takaoğlu’nun ihalesini aldığı restorasyon işlerinden birisi ise İstanbul’da bulunan Azapkapı Sokollu Cami. Caminin restoresi için 2012 yılında İstanbul İl Özel İdaresi tarafından 2 milyon 515 bin TL ödenmişti. Caminin temelleri restorasyon çalışması sırasında yakınına çakılan çelik kazıklar yüzünden zarar gördü. Metro çalışması nedeniyle de yaklaşık 5 cm kaymış ve zeminden çıkan kaynak suları yüzünden etrafı göle dönmüştü. Çalışmalar sırasında tarihi caminin “esrarengiz” bir şekilde duvarı da delinmişti.

O VAKFIN YÖNETİMİNDEYDİ

Feyhan İnkaya Takaoğlu’nun dikkat çeken bir özelliği ise bir dönem yönetiminde bulunduğu Türkiye Anıt Çevre Turizm Değerlerini Koruma Vakfı (TAÇ). Vakıf özellikle AKP’li belediyelerden aldığı kiralama ihaleleriyle biliniyor. Vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Sinan Genim. Genim, 2009 belediye seçimlerinde, AKP’den Kadıköy Belediye Başkanlığı’na aday olmuş ancak seçimleri kazanamamıştı.

Yönetim Kurulu’ndaki üyeler arasında dikkat çeken bir başka isim ise Burcu Topbaş. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın yeğeninin eşi olan Burcu Topbaş aynı zamanda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde “İletişim Koordinatörü” olarak görev yapıyordu.

Odatv.com
_________________
Bir varmış bir yokmuş...