EntellektuelForum

Alemdar · Tarih: Prş Arl 01, 2016 11:00 pm Mesaj konusu: Erdal Tosun...

Erdal Tosun...

1975, Kabataş Erkek Lisesi, birinci sınıf ilk dönem talebeleriyiz. Sınıfa parkalı, çekingen, bakımsız bir çocuk geldi ve sınıfın en arkasına yerleşti. Sınıf kalabalık, biz kendi arkadaş grubumuzu kurmuşuz ve yeni gelen çocuk,
çoğunluğun içinde eriyip gidivermişti. Solcu olmadığı ve siyasete ilgi göstermediği halde parka giyen tek talebeydi. Benim ilgi alanıma, "Necdet Tosun'un oğlu o" dediklerinde girdi ve ya bir ya iki kere merhabalaştık o kadar.

Bir gün, -okula geldikten çok kısa bir süre sonra, "babası ölmüş" dendi ve Necdet Tosun'on oğlu, bizim "başın sağolsun"larımız arasında okuldan ayrıldı. Parkasıyla hâlâ gözümün önündedir. Bizim sınıftan arkadaşı oldu mu bilmiyorum.

Erdal Tosun, ilk kez "Mine" adlı 1980'lerin kült filminde oynadı. Ben o zaman Türk sineması seyrediyordum, Almanya'da videodan Türk filmi seyretmek, Türkiye'ye gitmekten çok daha ucuzdu ve onu o filmde yeniden görüp tanıdım.
Yıllar geçti, Türkiye'ye geldim, arada sinemada seyrettiğim bütün Türk filmlerinde bir rolü vardı ve çoktan "Necdet Tosun'un oğlu" olmaktan "Erdal Tosun" olmaya terfi etmişti ve iyi bir oyuncu olmuştu.

Necdet Tosun, Türkiye'nin en önemli komik karakter tiplerinden biridir ve Sami Hazinses, Aziz Basmacı, Saadettin Erbil, Öztürk Serengil gibi çok orijinal bir oyuncu, ölümsüz bir aktördür. Erdal Tosun da bugünün Türk sinemasında yerini aldı. -Bu satırları yazdığıma inanamıyorum. En son galiba Yeniköy'de görmüştüm...
Güle güle Erdal Tosun, güle güle beni hiç tanımayan parkalı sınıf arkadaşım.

Kaynak: Konstantiniye Notları
_________________
Bir varmış bir yokmuş...