Alemdar Site Admin
Kayıt: 14 Oca 2008 Mesajlar: 3538 Konum: Avustralya
|
Tarih: Cmt Mar 12, 2011 6:43 pm Mesaj konusu: Modern tıp, bilim mi yoksa bir tür din mi? |
|
|
Modern tıp, bilim mi yoksa bir tür din mi?
Selçuk Salih Caydi
12 Mart 2011
Avrupa’da eskiden beri modern tıbbı eleştirenler vardır. Fakat tıbba yöneltilen eleştiriler, daha çok entelektüellerin eleştireleri düzeyindeydi ve halka kadar inmemiş, halk tarafından benimsenmemişti. Modern tıbbın kendini adeta kutsallaştıran ve herkesten kayıtsız-şartsız saygı bekleyen son hali, önemli ölçüde erozyono uğramış görünüyor. Dünya basınında giderek artan eleştiri dozu, konunun artık halk tarafından da cidden merak edildiği, tıbbın faydası yanında zararlarının da konuşulduğu dikkat çekiyor.
Artık istatistiklerle de kanıtlandığı üzere, mesela Amerika’da doktorlar ne zaman greve gitse, hastanelerdeki ölüm oranı düşüyor, Hastalığın mental yanıyla hiç ilgilenmeyen ve insanı bir tür makine gibi algılayan tıbın ruhsuz kabalığına karşı hastaların kendilerini nasıl korumaları gerektiğini anlatan kitaplardan tutun da, uzmanlaşmanın arttığı dönemlerden başlayarak doktorların yanılma payının nasıl arttığı ve bazı konularda tehlikeli boyutlar aldığını inceleyen kapsamlı bir araştırma yazısı daha iki hafta önce Der Spiegel’de yayımlandı. (Bkz.: Rainer Holzhüter, “Wehrt euch Patienten” 2001 ve Der Spigel’in 14 Şubat tarihli sayısındaki “Warum Ärzte so häufig irren” başlıklı kapak konusu yazısı)
Bilimsel kesinlik iddiasındaki pozitivist matryalist tıbbın önemli bir kriz yaşadığını ve bu krizin, insani değerlerle sorunlarının bir sonucu olduğunu söyleyebiliriz. Mesela bugünün tıbbı, ‘İyileşmek’yi, ‘Vücut makinesinin bozuk yerlerinin yeniden inşası (veya yenileriyle değiştirilmesi: implantasyon)‘ diye özetleyebileceğimiz şekilde anlıyor. Halbuki ‘İyileşmek’, Türkçe’deki özgün anlamında da olduğu gibi, ruhsal/mental bir boyuta da sahip, çünkü ünsan sadece kol/bacak/böbrek değil. Bugünkü felsefesiyle tıp, insanları organların biraraya getirilmesinden oluşturabileceğine inanan kötücül Dr. Frankenstein’a benzetiyorlar. Bu haliyle tıp, Dr. Frankenstein gibi kendine “tanrısal”/kutsal bir paye biçmeye de kalkıyor, tıbbın sorgulanmasına histerik bir şekilde karşı çıkıyor.
Tıbbın en önemli sorunu, ruhunu kaybetmesi ve kendini biyolojik fizik mühendisliğine indirgeyerek insan gerçeğinden uzaklaşmasıdır. Yakın zamanda bir yakınımın rahatsızlığı nedeniyle, Türkiye’nin en iyi hastanelerinden birinde, en iyi doktorlarından birinin, yakınımla hastalığı konusunda konuşmasına şahit oldum ve adamın ağzını-burnunu kırmamak için kendimi zor tuttum. Adam, karşısındakini bir makina gibi görüyordu (bunu da söylüyordu) ve hastanın morali, ruh hali ve yaşıyla hiç ilgilenmiyordu. Benzeri durumu Yurt dışında yaşamıştım. Aslında bambaşka bir nedenle gittiğim doktor, benden ısrarla kan almak isteyip şöyle demişti: “Nasıl arabanız bozulunca tamirciye götürüp teslim ediyor ve sonrasını uzmanına bırakıyorsanız…” Ben bu saçmalığı, “Ben araba değilim” diyerek savuşturdum ama adamın şaşkınlığını haala unutmadım. Kendi tartışmasız doğruluğuna din gibi inanan birinin şaşkınlığıydı. Nasıl olur da ona inanmazdım?! Hayatında bir ilk olduğunu söyledi. Bundan yirmi yıl önce işler böyleydi, şimdi modern tıp dinine ve onun ilaç endüstrisine inanmayanlar çoğaldı. Burada, daha sonra işleyeceğimiz bir konuyu da ilgilendiren bir noktaya değinmek istiyoruz: Modern uygarlıktan tamamen uzakta, Amazonlar’da veya Papua’da yaşayan insanlar, hasta olmuyorlar… Evet. Belki inanmayacaksınız ama vahşi ortamda yaşayan insanların yakalandıkları hastalıkların tamamı altı veya yedi adet (notlarıma bakmam gerekiyor emin değilim. Konu hakkında yazacağım zaman bakacağım). Kanserinden şekerine, tansiyonundan bunamasına kadar, modern insanın doktorlara koşup onlardan uğrunda araba muamelesi görmeye bile katlandığı binbir türlü hastalık, ormanda yaşayan yerlilere uğramıyor!
Tıp, ilaç endüstrisinin ve kısa erimli finansal çıkarların da esiri oldu aynı zamanda. Modern tıp dinine göre bir insanın iyileşebilmesi için tek yol, bedenini bir otomobil sayıp doktorlara teslim etmesi ve onunla istedikler,i gibi oynamalarına ses çıkarmamasıdır. Tıp dinine göre, tıptan ve onun ilaç/hastane endüstrisinden başka iyileşme metodu/yolu yoktur!
Ruhu önemsizleştirip, onun yerine maddi/fiziksel bedeni koymak düşüncesi, modernizmin ve aydınlanmanın da temel ilkesidir aynı zamanda.
http://konstantiniye.com/2011/03/12/modern-tip-bilim-mi-yoksa-bir-tur-din-mi/ _________________ Bir varmış bir yokmuş... |
|