EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Sultan Abdülhamid'in Kılıcını Yeniden Elinize Alın

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İSLÂM DÜNYAS!
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Sal May 04, 2010 8:50 pm    Mesaj konusu: Sultan Abdülhamid'in Kılıcını Yeniden Elinize Alın Alıntıyla Cevap Gönder

Sultan Abdülhamid'in Kılıcını Yeniden Elinize Alın
04 Mayıs 2010, 11:00Anadolu Haber
İslami Cihad hareketi liderlerinden el Bataş, Türkiye'den II. Abdulhamid'in kılıcını yeniden eline almasını beklediklerini söyledi.

İslami Cihad hareketi'nin Gazze'deki önde gelen liderlerinden Halid el Bataş, Türkiye'den II. Abdulhamid'in kılıcını yeniden eline alarak zayıfları korumasını, Filistin'i desteklemesini beklediğini söyledi.

Halid el Bataş'la yaptığımız röportajı sunuyoruz:

FİLİSTİN İSLAMİ CİHAD HAREKETİ

Sayın Halid el Bataş, İsrail’in gerek Gazze gerekse bölgedeki diğer direniş eksenindeki ülkeleri hedef alan saldırı tehditlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

İsrail’in tehditleri, saldırıları hiçbir zaman durmadı, artarak devam etti. Esasında İsrail’in tehditleri değil devam eden düşman saldırıları var. Kadın, yaşlı, çoluk çocuk demeden kalkımızı bombalıyor, Gazze’ye uyguladığı ambargo devam ediyor, sınır kapıları hala kapalı, Kudüs Yahudileştiriliyor, Sinagoglar inşa ediliyor, Müslümanların akidesi ve ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’yı hedef alan saldırılar aralıksız sürüyor. Bütün bunlar, tehdidinden de ötesinde bir saldırının olduğunun göstergesidir.

Düşmanın saldırıları, bundan sonra da artarak devam edecek. Düşmanın saldırılarına ve tehditlerine karşı olarak da tüm Müslüman ve Arapların, Filistin halkını, Kudüs’ü ve mukaddesatı korumak, Halil İbrahim Camii’nde olduğu gibi Mescid-i Aksa’nın da Müslümanlar ve Araplar arasındaki ikiye bölünmesini engellemek için harekete geçmelerini istiyoruz.

Peki İsrail’in Gazze’ye saldırı düzenlemesi mümkün mü?

Elbette, düşmanın Gazze’ye karşı yeni bir savaş açması her an mümkündür. Çünkü görevde olan Siyonist hükümet, bize göre tecrit edilmiş bir halde. Bunu aşmak için de Suriye’ye, Gazze’ye ve hatta İran’a savaş açması mümkündür. Fakat Siyonistlerin Gazze’ye savaş açması daha büyük olasılık. Çünkü Hizbullah ve diğer cephelerle kıyasladığımız zaman Gazze daha zayıftır.

Bununla birlikte yeni bir savaşın sınırları sadece Gazze olmayacak. İsrail’in Hizbullah’ı, Suriye’yi ve İran’ı tehdit etmesini göz önünde bulundurursak kapsamlı bir savaşın çıkacağını söyleyebiliriz. İsrail ahmakça bir girişimle savaşa kalkıştığında bölgenin tamamı tutuşacaktır. Böyle bir savaşın sonuçlarından da İsrail sorumlu olacaktır. Çünkü İsrail, bölgedeki en büyük şeytandır.

Fakat herkes bilmeli ki artık bölgedeki güç dengeleri artık değişti. İsrail, bundan sonraki hiçbir hezimeti kaldıramaz.

İsrail’in saldırı tehditlerine karşı İslam dünyasının yanıtı ne olmalıdır?

İsrail’in özellikle de Gazze’ye düzenlediği saldırılara, Kudüs’teki mukaddesatı hedef alan saldırılara ve Ortadoğu’yu, İslam ve arap ülkelerini tehdit etmesine yanıt olarak İsrail’le tüm ilişkilerin kesilmesi ve büyükelçilerin geri çekilmesi gerekmektedir.

Mukaddesatın ve Filistin’in korunması için İran ve Türkiye gibi yeni güçler, bölgeye müdahil olmalıdır. İslam ülkeleri arasında gerçek bir vahdete muhtacız..

İsrail’in Gazze, Suriye, Lübnan ya da İran’a savaş açması halinde İslami Cihad’ın muhtemel yanıtı ne olacak? İsrail’in herhangi bir ülkeye saldırması halinde bölge ülkelerine karşı ortak karşılık vermesi mümkün mü?

İslami Cihad’ın kararları kendi elindedir. İsrail, bölge ülkelerine savaş açsa da açmasa da İslami Cihad zaten İsrail’e karşı savaşıyor. İsrail’in saldırılarına karşı ortak yanıt verilmesi meselesine gelince henüz direniş cephesi diyebileceğimiz İran, Suriye, Lübnan ve Filistin arasında, vuku bulacak savaşı ortak bir odadan yürütülmesinin söz konusu olmadığını söyleyebiliriz. Savaşı aynı odadan yürütme, Şşan sadece öneri olarak gündemde bulunuyor. Bunun için uzun uzun düşünmek gerekiyor. Hareketler arası koordinasyon olmalı, uzun süren ve sık sık görüşmeler yapılmalıdır.

Hamas Hareketi’yle ilişkileriniz nasıl?

Hamas Hareketi’yle “Filistin topraklarının Filistinlilere ait olduğu ve cihadın kurtuluş için tek yol olduğu” stratejisinde ittifak halindeyiz. Hamas’la ilişkilerimiz çok iyi. Bunda hiçbir şüphe yok. Adeta Hamas’la İslami Cihad, birbirini tamamlamaktadır.

Bununla birlikte zaman zaman ihtilaf ettiğimiz hususlar oluyor. Mesela Hamas, seçimlere girdi ama İslami Cihad girmedi. Hamas hükümette ama İslami Cihad, hükümete girmedi. Bazen sorunlar da yanlış uygulamalar da çıkıyor. Fakat tüm sorunları, düzenlediğimiz görüşmelerle, diyalogla çözüme kavuşturuyoruz. Aramızda kesinlikle çatışma yok. Hamas da İslami Cihad da direniş hareketidir.

Batı Şeria’daki Hükümetle Hamas Hükümeti arasında ne derce fark var?

Ramallah hükümetinin yaptığı tehlikeli uygulamalarla Hamas hükümeti arasında ciddi farklar var. Batı Şeria’daki uygulamalar, doğal değil. Batı Şeria’daki Fetih ya da Fayyad hükümeti, İslami Cihad, Hamas ve diğer direniş hareketlerine mensup Filistinlileri hukuka aykırı yollarla kaçırmaktadır. Mücahidleri ödüllendirecekleri yerde tutukluyorlar. Batı Şeria’daki hükümet, kontrolü altındaki şehirlere yanlışlıkla giren Yahudileri, İsrail hükümetine teslim ediyor. Batı Şeria hükümetiyle İsrail arasında müzakereler ve güvenlik işbirliği anlaşması devam ediyor.

Bu, Filistin için büyük bir felakettir. Gittikleri bu yoldan geri adım atmalarını ve halkın isteklerine, tercihlerine dönmelerini beklemekteyiz. İslami Cihad, Kudüs Seriyyeleri, İzzeddin el Kassam ve Aksa Şehitleri, Filistin halkını savunan güçler olduğunu, düşmanın da İsrail olduğunu bilmeleri gerekiyor.

Arap rejimlerinin Filistin davasına karşı duruşunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bildiğiniz gibi son olarak İsrail’le müzakereleri desteklediklerini açıkladılar.

İsrail’le müzakereleri desteklemeleri, zaafiyet içerisinde olduklarının göstergesidir. Bunun anlamı, Arap dünyasının işgalciyi desteklemesidir.

Onlar, İsrail’in elçiliklerini ülkelerinde açıyor, İsrail’le güçlü ilişkiler kuruyor ve son olarak Filistin ile İsrail arasındaki barış müzakerelerini destekleyerek yeni bir suç işlemiş oluyorlar. Onlar, işgalciyi destekliyorlar. Fakat onlardan beklenen İsrail’in desteklenmesi değil, Filistinlinin, Kudüslünün, Gazze’deki işçilerin desteklenmesidir. Onlar, Obama ve Mitchell’in isteklerini kabul ederken Filistin halkının isteklerine olumlu yanıt vermiyorlar. Eğer onlar Filistin’i kurtarmaktan acizseler, direnişi desteklesinler.

Arap ülkelerinin bu duruşuna karşılık ben, İsrail’e karşı mücadele için İran ve Türkiye’nin de katılacağı güçlü bir İslami-Arap ekseninin oluşturulmasını arzu ediyoruö. Filistin’in sabitelerinin desteklenmesi için Suriye, Türkiye’ye ve İran’ın daha etkin rol oynamasını bekliyoruz.

Türkiye’nin bölgede oynadığı rolü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Öncelikle biz, kardeş Türkiye halkına, Başbakan Erdoğan’a, Cumhurbaşkanı Gül’e ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu’na selamlarımızı sunuyoruz. Çünkü Türkiye Filistin’den hiçbir zaman tavizde bulunmadı.

Biz, Türkiye’nin İsrail’le olan askeri anlaşmalarını, tatbikatlarını unutmuş değiliz. Aralarında koordinasyon var, karşılıklı olarak elçiliklerin bulunuyor. Fakat gördüğümüz kadarıyla iktidardaki hükümetin, Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ün metodu, öncekilerden farklı.

Türkiye’nin şuandaki duruşuyla biz, II. sultan Abdulhamid’in Filistin’den tavizde vermeyen duruşunu hatırlıyoruz. II. Abdulhamid, Filistin topraklarının satılması önerisine karşı meşhur olan “Cesedimin param parça olması Filistin’in zerre parçasını satmamdan daha hayırlıdır” sözünü söylemişti. Biz, bu duruşu saygıyla anıyoruz. Şimdi Türkiye, bu asil duruşuna dönüyor.

İslami Cihad olarak Türkiye’nin bölgede büyük bir İslami devlet olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’nin mukaddesatı koruyabilmesi ve Filistin davasına destek verebilmesi için İslam ülkeleriyle olan ilişkilerini güçlendirmelerini istiyoruz. Arapların Filistin davasından taviz verdiği bir dönemde Türkiye’nin Filistin’e, mukaddesatın savunulmasına ve Kudüs’e vereceği desteğin diğer İslam ülkelerinin vereceği destekten daha etkili olacağını düşünüyoruz.

Türkiye’nin bir kez daha tamamen köklerine dönmesini ve bir kez daha II Sultan Abdulhamid’in kılıcını eline alarak zayıfların yanında durmasını ümid ediyoruz.

isra haber
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İSLÂM DÜNYAS! Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com