Ekim
Kayıt: 21 Arl 2007 Mesajlar: 2634 Konum: Kanada
|
Tarih: Sal Mar 30, 2010 7:51 pm Mesaj konusu: Zelig.. |
|
|
Zelig...
Salih Selçuk
1983 yılındaydık ve Woody Allen'in bu filmine gitmeden önce özellikle hazırlık yaptığımı hatırlıyorum... Film hakkında eleştirileri okumuştum, filmin parçasını zaten görmüştüm vs. Sadece konusu değil, film plakatları da çok etkileyiciydi. Bana o zaman en ilginç gelen yanı, filmin Zelig'i anlatan dokümentar havası verilmiş kısmının siyah-beyaz çekilmiş olmasıydı... O yıllarda siyah-beyaz film çekmek hiç özenilmeyen bir şeydi!.. Aynı yıl Francis Ford Coppola, "Rumble Fish" adlı siyah-beyaz bir film çekmişti (filmde bir tek kırmızı balıklar orijinal kırmızı renklerindeydiler, gerisi siyahbeyzazdı!..) ama Woody Allen'in filmi çok orijinaldi (Rumble Fish'in orijinal yanı, daha sonra ünlü olacak birçok genç oyuncuyu buluşturmasıydı. Ama film tam bir flop oldu, hiç ilgi görmedi).
Woody Allen'ın bence en iyi filmerinden biridir "Zelig" (diğeri de herhalde "The Purple Rose of Cairo")
Filmde, 20'li yıllarda yaşamış -güya!- ünlü bir "İnsan bukalemun"un (human chameleon) Leonard Zelig'in kurgu hikayesi anlatılıyor. (Filmde Leonard Zelig'i Woody Allen bizzat -hem de harika- oynuyor!..)
Zelig'in değişimi, fikir ve mantalite değiştirmekten de öte!.. Adam deri bile değiştiriyor!.. Kızılderililerin yanında bir dakikada hemen kızılderili oluyor, zencilerin yanında tam bir zenci oluyor, hatta caz bile yapıyor. Doktorlarla konuşurken birden bakıyorsunuz doktor oluyor. Karşısında, onunla konuşan -Zelig'i araştıran- psikoloğu (Mia Farrow) "Ben doktor değilim" dedikten sonra -ancak o zaman- kafası karışıyor falan mesela!..
Etrafındaki, çok çeşitli alandan/mahallelerden insanlar tarafından sevilmek için, kimn yanına giderse ondan oluyor!.. Filmde Woody Allen, herkes tarafından sevilmek adına kemiksizleşen, her kılığa giren kişisel oportünizme dikkat çekip onu acımasızca eleştiriyor.
Filmin eleştirdiği tip, neoliberal dönemlerin apolitik neohedonist çıkarcı tipi ve onların "nerede çıkar/beleş orada yerleş" türü, karışık ilkesiz salata vaziyetleri!..
Filmin, neoliberal dönemde yerini bulan bir tür bireysel oportünizmi eleştirdiğini ben çok sonra anladım. Filmin gösterildiği dönemlerde benzeri tipler henüz sadece Amerikalılar ve Avrupalılarda -o da kısmen- gözlenebiliyordu!.. Türkiye'de böyle tipler henüz gemi azıya almamıştı...
http://konstantiniye.blogspot.com/ |
|