EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Atlas Okyanusunda bir Türk ülkesi: Turks ve Caicos

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> OSMANLI TARİHİ
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Çrş Oca 20, 2010 2:09 am    Mesaj konusu: Atlas Okyanusunda bir Türk ülkesi: Turks ve Caicos Alıntıyla Cevap Gönder

Atlas Okyanusunda bir 'Türk' ülkesi

19 Ocak 2010, 15:51 Anadolu Haber

Haiti depremi ile gündeme gelen Karayiplerde 1600 yıllardan bu yana bir Türk Adası var oldugunu biliyormusunuz? İşte Karayiplerdeki Büyük Türk Adası

Atlas Okyanusu'nda "Türk" adı taşıyan bir ülkenin var olduğunu biliyor muydunuz? Karayipler yakınlarında yer alan ve adı Turks ve Caicos Adaları olan bu ülke günümüzde İngiltere sömürgesi konumundadır. 38 adadan oluşan ülkenin başkenti ise Grand Turk (Büyük Türk)'dür. Tüm hükümet binaları ve bakanlıklar Grand Turk adındaki bu adada bulunur. Adaların toplam yüzölçümü 430 kilometrekare, nüfusu ise 25.000'in üzerindedir. Kuzey Atlas Okyanusu'nda yer alan bu tropikal adalar, Bahama'nın güneydoğusunda bulunmakta olup Amerika ve Küba'ya da yakındırlar.

Adaya Türk isminin verilmesinin nedeni ise inandırıcı olmayan bir gerekçeyle açıklanmaya çalışılıyor. İddiaya göre adada bulunan bir kaktüs bitkisi Osmanlı döneminde kullanılan fese benzediği için buraya Türk Adaları denilmiş! Bu iddianın sahibi ise, bölgeyi sömürge halinde ellerinde tutmaya devam eden İngilizler! Oysa adaların Türk ismiyle anılması fesin Türkler tarafından kullanılmaya başlanmasından yüzlerce yıl öncesine dayanıyor. Türk Adaları ismi 1688'de ilk defa Coronelli adlı meşhur bir İtalyan haritacının çizdiği haritada yer alıyor ve bu eser Fransızca. Yani ülkenin şu andaki resmi adının yer aldığı ilk tarihi vesika Fransızca ve "Türk" kelimesi aynen geçiyor. Coronelli"nin söz konusu haritasında Adaların ismi "Ide Caiquos, Caiquos and I. Turche" şeklinde yazılı. Üstelik Türkler de ancak 1800’lü yıllarda fesle tanışıyor ve fes giymeye başlıyor.

16. 17. ve 18. Yüzyıllarda İspanyol, Fransız ve İngilizler arasında el değiştiren Adaların ismi 16. yüzyılda İspanyollar'ın elindeyken bile yine Türk Adaları'ydı. Yani bu ismi almasının fesle uzaktan yakından hiçbir alakası yok. İngilizler adanın ismini değiştirmek istemişlerse de ada halkını yüzyıllardır kullandıkları bu isimden vaz geçirememişler. Adaların ismini değiştiremeyen İngilizler bu kez de Ada ile Türkler arasındaki bağı "fes benzerliği" masalını uydurarak kesmek istemişler. 1869 yılında ise Turks ve Caicos Adaları'nın "Ay-Yıldızlı" eski bayrağını değiştirmeyi başarmışlar.


1869 yılında İngilizlerce Değiştirilen

Turks ve Caicos Adaları'nın Ay-Yıldızlı Eski Bayrağı

Peki Başkentleri olan Grand Turk (Büyük Türk) adasının adı nereden gelmektedir ve adaya adını veren bu Büyük Türk kimdir? 15. 16. ve 17. Yüzyıllarda Osmanlı Denizcileri'nin Akdeniz ve Atlantik'e yelken açarak bu sularda büyük korsanlık faaliyetleri yaptıkları bilinmektedir. Ayrıca, Piri Reis'in haritasında bu adaların bulunduğu yerde kayık resimleri vardır ki "Caicos"(Kaykos) kelimesi "Kayık" anlamına gelir. Buranın Kristof Kolomb'dan 25 yıl önce Türkler tarafından keşfedilerek ele geçirildiği ve Başkenti Grand Turk'ün adının da -Adaya Türk Denizcileri'nin gelmesinden sonra -batılılar tarafından "Büyük Türk, Grand Senior, Muhteşem Süleyman" adlarıyla anılan Kanuni Sultan Süleyman'dan alındığı sanılmaktadır.



Küba'nın Ankara Büyükelçisi E. G. Abascal da konuyu teyit eden şu önemli bilgileri veriyor:

"Caicos kelimesi, Türkçe'deki kayıktan geliyor. Adanın adı Türkler'in burada bulunduğunu gösteriyor. Küba'nın en meşhur bir bölgesinin adı Matatorcos, yani Türklerin öldüğü yer! Bunun bir felaket sonucu olduğunu dair bilgiler var. İspanyol gemisi San Agustin 28 Şubat 1596'da Havana'ya geldiğinde mürettebatın 45'i Müslüman, bazılarının adları Ramazan, Recep, Yusuf, Ali, Hüseyin idi. Batı Anadolu ve Karadeniz'den gelmişlerdi. 1640 yılında Küba'nın güneyinde bir İngiliz ticari gemisi Türk korsanları tarafından ele geçirilmiş."

Küba Büyükelçisi'nin verdiği önemli bilgilerden birisi de, İttihat ve Terakki döneminde Enver Paşa’nın Küba'ya özel bir görevli göndererek bu konu hakkında araştırmalar yaptırması. Büyükelçi şöyle devam ediyor: "Bu görevlinin burada tarihi araştırmalar yaptığını ve bir rapor hazırladığını biliyoruz"

Mektuplar Yanlışlıkla Türkiye'ye geliyor,

Halkı Yanlışlıkla Türk Sanılıyor..

Posta hizmetlerinde Turks ve Caicos Adaları'nın adı sık sık yanlış yazıldığından adaya giden mektupların bir kısmı önce yanlışlıkla Türkiye'ye geliyor. Türkiye ise mektupları Turks ve Caicos Adaları'na geri gönderiyor. Geçtiğimiz yıllarda bazı Avrupa ülkelerinin Türkiye zannederek bu adalara vize uygulaması başlatması yetkililerin yaptıkları resmi yazışmalarla aşılmış. Ayrıca ada sakinleri dünyanın neresine giderlerse gitsinler önce Türkiye’den gelmediklerini anlatmak zorunda kalıyorlar.

Türk Adalarının Resmi Web Sayfası

http://www.tcmuseum.org/

---------------------------------------------------------------------------------

Kristof Kolomb Amerika yerine Hindistan`a geldiğini sanır ve yerli halka `Hintli` der. İşte onlar Taino Kızılderilileri... Ayrıca Kolomb`un ayak bastığı yerin Grand Turk Adası olduğuna da inanılıyor.

>>> Kolomb`un Hint adaları

1492 yılında Kristof Kolomb`un yeni dünyada karaya ayak bastığı yerin Grand Turk olduğuna inanıyor çoğu tarihçi. Cockburn kasabasının kenarında sahile bir levha dikilmiş. Kolomb`un karaya çıktığı yeri işaret ediyor. Bazı tarihçiler bu adanın o ada olmadığı görüşünde. Kolomb`un seyahati nerede son buldu, ilk nereye ayak bastı, görüş birliği yok ama üzerinde görüş birliği olan başka bir seyahat ve ayak basma var: Dünyanın yörüngesinde tam dönüş yapan ilk Amerikalı astronot John Glenn`in (7 yıl önce en yaşlı astronot olarak bir kere daha uzaya çıktı) kapsülünün denize düştüğü yer bu ada kıyıları. Glenn 1962 yılında Büyük Türk adası kıyılarında denize indi ve bu adaya çıkarıldı. Adada bir ABD hava üssü var.

İngilizlerin kolonisi

Adanın yerli halkı Taino Kızılderilileri. Hani `Kolomb Hindistan`a geldiğini sandığı için onlara Hintli dedi` diye okumuşuzdur hep, işte onlar Taino halkı. Avrupalıların gelişinden sonra ya öldürülmüşler, ya köle edilmişler ya da beyaz adamın hastalıklarından kapıp ölmüşler. Keşiften bir yıl sonra adalarda tek insan kalmamış. Adalar da o tarihten itibaren Fransa, İspanya, Britanya arasında pinpon topu gibi gidip gelmiş, ama daimi yerleşim olmamış. Sonra korsanlara yataklık etmiş. 1681`de Bermudalılar kalmak için gelmişler ilk defa. Tuz için... Tuz yatakları işlenmeye başlanmış. Zaman geçmiş. Amerika`nın Britanya`ya karşı verdiği istiklal mücadelesinde krallığa bağlı kalan, bu yüzden Amerika`dan sürülenlere burası kral tarafından hediye olarak verilmiş, onlar da bin kadar zenci köle ile gelip yerleşmiş, pamuk ziraatına başlamış. Hemen hemen bir asır sonra topraktan iyi verim alınamayınca İngilizler adayı terketmiş, köleler kalmış, işte bu güleç yüzlü siyah halk onların torunları. O vakitten beri öyle veya böyle, İngiltere`ye bağlı olan ülke 1962`den bu yana Birleşik Krallık kolonisi. Kolomb geldiği sırada yerli halkın adaya verdiği isim Guanahani. Peki Türk Adası diyen kim? Kolomb`un demediğini biliyoruz.

Atlantik`te Kayseri muhabbeti

Atlantik boyunca uzanan caddede, yani Büyük Türk`ün kordonboyunda iki katlı bir evin basık alt katının hediyelik eşya dükkanı olduğunu farkettik.

Farkettik diyorum, çünkü farketmesi zor iş!

Bahçe girişine bir kartonun üzerine elyazısı ile bizim geminin adını yazmışlar, sonra da: Hoşgeldiniz!

İngilizce tabii... Türkçe olacak değil ya!

Girdik içeri. Deniz kabuklarından süs eşyaları. Dükkan sahibi adam aramızda Türkçe konuştuğumuzu duyunca heyecanlandı birden, `Gelin, karımla tanışın` diyerek koşup karısını getirdi. Yetmiş yaşının üzerinde sarışın, kibar ve dinç bir hanım bize elini uzattı: `Merhaba! Hoşgeldiniz! Nasılsınız?`

Bu defa Türkçe! Evet, Türkçe! Atlantik`in orta yerinde Büyük Türk adasında Türkçe!

Şaşkınlıktan dilimiz tutuldu. Kulağına inanamamak herhalde budur.

Karı-koca dükkan sahipleri beyaz. Dougles ile Angela. Az sonra öğreniyoruz ki, adam Amerika doğumlu, kadın İngiltere doğumlu. Angela 1960`lı yıllarda Kayseri`de iki sene İngilizce öğretmenliği yapmış. Türkiye`yi çok sevmiş ve her tarafı karış karış gezmiş. Emekli olduklarında bu adaya yerleşmişler. Hala tatil için sık sık Türkiye`ye giderlermiş. Hanım bize Türkiye`nin hiç bilmediğimiz kıyı kasabalarını ballandıra ballandıra anlattı. Memleketimizi bizden iyi biliyor. Türk Adası isminin tam da sorulacağı bir çift! Sordum.

Adanın adı kaktüsten geliyormuş!

`Aaaa! Görmediniz mi? Bir kaktüs yetişir burada. Tepesinde kırmızı bir parça vardır. Aynen Türk fesine benzer. Adanın adı ondan geliyor.`

Kaktüs! Nihayet biri kaktüsten bahsetti. Bu hikayeyi okumuştum. Ama ben ilk defa duyuyormuşum gibi rol yaptım.

`Bu kaktüse Türk Kafası denir. Görürsünüz, bahçelerde var.`

`Demek adanın ismi buradan geliyor.`

`Evet....`

Karşılıklı adreslerimizi aldık, verdik, vedalaştık.

`Türk Kafası` namlı kaktüsün birkaç fotoğrafını çektim.

Bazı araştırmacılar bu hikayenin aslı olamayacağını söylerken, `çünkü...` diyorlar: `Adanın ismi 1688 yılındaki bir haritada geçiyor ilk defa. O asırda Türk topraklarında fes diye bir giyim eşyası yok. Türklerin ve dolayısıyla İngilizce`nin fes ile tanışması 200 sene sonra.`

Evet, Osmanlı Türkiyesi`nde fes 1826`da giyilmeye başlandı ama Kuzey Afrika ülkelerindeki mazisi çok daha eski ve Avrupalılar oraların insanlarını da `Türk` olarak tanırlardı. Dolayısıyla `Türk Kafası` kaktüsü pekala adanın isimlendirilmesinde rol oynamış olabilir.

Ancaak... Asıl ilginci, Türk adaları ismi 1688`de ilk defa Coronelli adlı meşhur bir İtalyan haritacının çizdiği haritada yer alıyor ve bu eser Fransızca. Yani ülkenin şu andaki resmi adının yer aldığı, elimizdeki ilk tarihi vesika Fransızca`dır ve Türk kelimesi aynen geçmektedir. Fransızca`da ise `Türk Kafası` isimli bir kaktüs cinsi yoktur!

Öyleyse Grand Turk adı nereden geliyor? Kim bu Büyük Türk?

------

>>> Kelimelerin dili...

Bize ait bir iz bulmayı beklemiyordum zaten, peki bu isim nereden geliyor? Adanın isminin `Türk Adası` olarak kaydedildiği ilk yer Coronelli`nin haritası ve Fransızca. Haritanın adı şöyle: Archipelague Du Mexique. Ou Sont les Isles de Cuba, Espagnole, Iamaique, etc. Avec les Isles Lucayes, et les Isles Caribes, Conniies sous le nom d`Antilles

Söz konusu takımadalar bu haritada `Les Isles Caiquos` adıyla kaydedilmiş, Grand Turk adası ise `I. de Viejo, Conciua ou Turks` olarak geçiyor.

Coronelli`nin 1696 tarihli haritasında adaların adı `Ide Caiquos, Caiquos and I. Turche` şeklinde.

Ve Fransızca`da bu kırmızı fesli kaktüse `Türk Kafası` denmiyor.

O halde?

Adımız tehlike işareti imiş!

Cockburn kasabasında kordonboyunda küçük, eski bir bina olan Turks and Caicos Müzesi`nin müdürü arkeolog Nigel Sadler`in, Paris Bibliotheque Nationale`deki, yayımlanmamış haritalara dayanarak geniş bilgi verdiği bir makalesi var. Diyor ki: `Türk Adası adının ilk defa Fransızca bir kaynakta geçmesi ve Fransızca`da Türk Kafası diye bir bitki adı olmaması bu kelimenin bir uyarı olarak kullanıldığını düşündürüyor. Denizde tehlike olan bölgeler haritaların üzerine X işareti konarak belirtilir. Bunun gibi o devirde denizlerdeki tehlike de Türk adı ile sembolleştirilmiştir. 17. asrın başlarında Akdeniz`deki korsanlara Türk denirdi. Çünkü Osmanlı gemilerinin mürettebatı Türk idi ve çoğu korsanlık yaparlardı. Bazı tarihçiler Coronelli`nin haritasındaki Conciua ou Turks ibaresini concina ou Turks olarak okur; bu durumda, korsanların yani Türklerin toplandığı yer demektir.`

Şu işe bakın! Türk adı tehlike işareti imiş!

Herhangi bir tehlikeye dikkat çekmek için rumuz olarak mı `Türk` kullanılıyordu, yoksa Türklerin bu adada maceraları mı vardı? Henüz kesin cevabı verilmemiş bir soru.

Nigel Sadler ile söz konusu haritada geçen anlaşılmayan kelimeler üzerinde konuştuk: Conciua ve concina. Çok iyi Fransızca, Almanca, İtalyanca konuşan mesai arkadaşlarıyla birlikte, conciua diye bir kelime olmadığını söylediler, buna rağmen yine geniş bir sözlük taraması yaptılar, bulamadılar. Böyle bir kelime sözlüklerde bulunamadığı için, araştırmacılar kelimede, 17. asırda `u` olan harfin modern Fransızca`da `n`ye değiştiğini düşünerek, kelimeyi `concina` olarak okumaktaymış. Bu durumda manası `toplanma, bir araya gelme` demek.

Türklerin toplandığı ada!

İsmen tescil edilmiştir ki, bu sularda, bu kıyılarda Türkler cirit atmıştır!

Kaptan Murat Reis

1688`den önceki haritalarda adanın adı İsla del Viejo olarak geçiyor: Yaşlı Adamın Adası. Buraların kaşiflerinden Ponce De Leon 1513`te ilk defa bu adaya ayak bastığında sadece yaşlı bir adamın yaşadığını görmüş de böyle isimlendirmiş.

Takımadaların öteki grubu Caicos kelimesinin ise Lucayan kızılderililerinin dilindeki `cayo`dan geldiği söyleniyor. Bu da `küçük kayalık ada` demekmiş. İngilizce `k` okuyabilmek için `c` harfi kullanır. Yani cayo, kayo`dur. İsterseniz `kaya` deyin! Bu küçük müzede, Batı yarımküresinde bulunan en eski, 1500`lerin ilk yıllarına ait bir gemi enkazı da sergilenmekte. 1970`li yıllarda ada civarında bulunup 80`li yılların sonuna doğru ne varsa çıkarılarak müzeye yerleştirilmiş. Geminin gövdesinden, kuyruğundan kalıntılar, bazı alet edavat. Geminin kimliği tartışmalı. Kimi tarihçiler Kolomb`un gemilerinden Nina olduğunu söylüyor, fakat kesin bir delil gösteremiyorlar.

Gemi neyse ne de, Büyük Türk kim? Benim aklıma Murat Reis geliyor. Atlantik`in sularında çok yelken açtığını biliyoruz. 16. ve 17. asırlar Türklerin sularda hakimiyet devri. Denizlerin efendisi kaptanlar bu kıyılara gelmemiş olsun?! İnanmam!

Adaya Türk usulü veda

Öğle üzeri gemiye dönmek üzere faytonumuza binmek üzere iken, sabahleyin tanıştığımız bir adam koşa koşa geldi. `Bütün kasabada sizi arıyordum.`

Elinde bir dergi. Adaların turizm müdürlüğünün yayın organı. Bu adamla sabahleyin tanışmıştık. Belediyede işçi imiş. Bir hayli konuştuktan sonra adanın tarihine meraklı olduğumuzu görünce az ilerde turizm müdürlüğü olan kulübeye koşmuş, kapalı diye dönüp gelmişti. Meğerse bu dergi içinmiş telaşı. Dergiyi verdi. Times of the Islands = Ada Zamanları`Borcumuz ne?` dedik. `Birşey vermeniz gerekmez` demez mi? Yüzünde eğri büğrü dişlerini ortaya çıkaran mahcup bir gülümseme. Halbuki o sırada gözüm derginin fiyatına ilişti. Parasız dağıtılan bir şey değildi, 4.00 dolardı. Bu insanlar henüz kapitalizm canavarıyla tanışmamış. Ama yakındır. Bu kadar göz kamaştırıcı sahillere `modern` insan daha fazla kayıtsız kalamaz. `Modern` insan gelince de peşi sıra bütün `izm`ler gelir.

Netpano
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> OSMANLI TARİHİ Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com