EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Neoliberalizm'in kırık kalbi; Dubai

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İKTİSADÎ HABERLER
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Cum Ksm 27, 2009 10:53 pm    Mesaj konusu: Neoliberalizm'in kırık kalbi; Dubai Alıntıyla Cevap Gönder

Nihal Kemaloğlu
nihal.kemaloglu@aksam.com.tr
Neoliberalizm'in kırık kalbi; Dubai
Altın varaklı Neoliberal köpük, Dubai söndü. Neoliberalizm'in, insanlık tarihinin kazanımlarının bütün ölçüleri, sınırları ve değerlerini bitirdiği yer olan Dubai 'faniliğini' idrak etti.
Estetiğin, mimarlığın ve sanatın Disneyland mantığında yitirilip bir gösteriye dönüştüğü ifrat ve israf merkezi, hayalet finans kent şimdilerde.
Aşırı finanslaşmanın çağırdığı aşırı açgözlülükle daha fazla ayakta kalamayacağını anladı.
Neoliberalizm'in sınır tanımayan egosu; Dubai 'dünyevi abartılarının' faturasını ödeyemiyor.
Şimdi sıcak para denizinin üzerinde yükselen zehirli kağıt kuleler devriliyor.
Hiçbir kayıt ve denetimin olmadığı Dubai'de' küresel finans' tanrılaştırılarak ağırlandı.
İnsanın hayal gücünü zorlayan plastik alem, Neoliberalizm'in ahlaki ve kültürel bozgununun da dev vitriniydi.
Çölde kayak, Jurassic Park kurmak, Louvre Müzesi'ni getirtmek, Sorbonne Üniversitesi'ni açma teşebbüsü 'parayı' tek ilahi güç kabul eden Dubai'nin marifetleriydi.
Tasarım ve marka çöplüğü Dubai, post-modernliğin Babil Kulesi olarak küresel sefahatın adresiydi.
'Satılık' kim ve ne varsa bu Neoliberal görgüsüzlüğün önünde diz çöküp kendini satışa sundu.
Ekolojisi suni, işçileri köle, liberal emirlik 'küresel finans'ın vatanı olmuştu.
Devasa show-room, finans ve petrol kadar savaş ve terör sektörlerinden
gelen kirli paraları da aklıyordu.
Küresel mafyöz ilişkilerin göbeğindeki Dubai hiç de masum değildi.
Irak'ta görev yapan ve Felluce katliamının sorumlusu Amerikan ordusunun paralı askerlerinin şirketi Black Water'in bile merkezi Dallas'tan Dubai'ye taşımıştı.
(..)
Dünyanın en pahalı ve renkli seks endüstrisi yine Dubai'deydi.
1000 dükkanlı alışveriş merkezleriyle, şahlanmış küresel tüketim arzularını
daha da kamçılayarak kendini tüketim mabedi olarak pazarladı.
Güney Asyalı işçilerin pasaportları toplanarak kölelik koşullarında ayda 100 dolara çalıştırıldığı Dubai'deki Hindistan Elçiliği 2008'de sadece 149 Hindistanlı işçinin hayatını kaybettiğini bildirdi.
Yani spekülatif karlara dadanan yapay finans adasının günahları dizboyu idi.
Akan sıcak parayla hızla şımarık ve yeni zengin müteahhide dönen Dubai'yi şişik emlak sektörü dinamitledi.
Küresel kriz sonrası geçen yıl 30 milyar dolarlık konut projesi ellerinde patladı.
Dış borcu 100 milyarı bulan Emirlik altı aylık borç erteleme istedi.
Bu erteleme küresel ekonomide ağır bir taciz olarak algılandı..
Serseri finansın yeniden şişirilen balonlarının ve kumarbaz spekülatörlerinin yürekleri ağzına geldi.
Yüksek riskli kağıtları Dubai rüzgarıyla uçuşacak mı?
Ya da Neoliberalizm'in kriziyle batan şirket ve bankalardan sonra batan ülkeler evresine mi geçiliyor bilemiyoruz.
Ama Neoliberalizm'in kaleleri 'finans kentler' zangır zangır sallanıyor.

http://www.aksam.com.tr/2009/12/08/yazar/15417/nihal_kemaloglu/neoliberalizm_in_kirik_kalbi__dubai.html

27 Kasım 2009 09:04
Tüm Dünyayı Şoke Eden Gelişme: Dubai İflâs Etti
Dünya 2001’de Arjantin’deki moratoryumdan sonraki en büyük şoku yaşıyor. Dubai 59 milyar dolarlık borcunu 6 ay askıya alacağını açıkladı.



Dış borcu 100 milyar doları bulan Dubai Emirliği, kontrolü altındaki büyük holdinglerden Dubai World ve Nakheel için altı aylık borç erteleme istedi

Ekonomik krizde batan İzlanda'nın ardından iflasın eşiğine gelen Dubai'de hükümet, devlete ait iki büyük şirketin 80 milyar doları bulan borçlarını ödeyemeyince kreditörlerden borçların ödemesini ertelemek için zaman istedi. Birleşik Arap Emirlikleri'nin hızlı ekonomik büyümesinin başını çeken 'Dubai World' şirketler grubunun 59 milyar doları bulan borçları üzerine yeni ödeme planını açıklayan Dubai Hükümeti, 'Dubai World' ve 'Nakheel' şirketlerine finansman sağlayan tüm kurum ve kişilerden altı ay süreyle beklemeye geçmelerini ve finansmanın vadesini en azından 30 Mayıs 2010'a kadar ertelemelerini talep etti.

NOTLAR DÜŞTÜ
Dubai World'un 59 milyarlık borcunun yanısıra bankacılık, gayrimenkul ve ulaşım alanındaki toplam borçları 80 milyarı bulan Dubai Emirliği'nin borç erteleme açıklamasının ardından kredi derecelendirme kuruluşları Standard & Poor's ve Moody's Dubai'nin bazı kamu bağlantılı kuruluşlarının kredi notlarını birkaç kademe düşürdü. Moody's bazı iştiraklerin kredi notunu yatırım yapılamaz seviyeye indirirken, S&P yeniden yapılandırmanın teknik olarak iflas sayılabileceğini kaydetti. Dubai şirketlerinin yapımını üstlendiği dünyaca ünlü yatırımlar arasında 'Jumeira Palmiyesi' ve dünyanın en yüksek binası olması planlanan ancak kriz nedeniyle yapımı tamamlanamayan Dubai gökdeleni de yer alıyor. Palmiye şeklindeki deniz villaları için yapılan 3.5 milyar dolarlık borçlanmanın 14 Aralık'ta geri ödenmesi bekleniyordu.

70 dev alacaklı kapıda
Borçlarını ödeyebilmek için alacaklılarından Mayıs 2010’a kadar 6 ay erteleme isteyen Dubai World’ün 70 civarında alacaklısı var. Bunlar arasında en başta Abu Dhabi Ticari Bankası geliyor. Ertelenmesi istenen borcun yaklaşık 40 milyar doları da Avrupa bankalarına ait. Bu bankalar arasında da Credit Suisse, HSBC, Barclays, Llyods ve Royal Bank of Scotland bulunuyor. Dubai yönetimi borç erteleme açıklamasının ardından uluslararası vergi ve danışmanlık şirketi Deloitte’a başvurarak Dubai World’ün yeniden yapılandırılmasını istedi.

Piyasalara 80 milyar dolar borcu var
Fazla petrol geliri bulunmayan Dubai, hızlı büyümesini ve büyük inşaat projelerini finanse etmek için sermaye piyasalarına bağlı durumda. Son durumu yorumlayan İngiliz Matrix Group yöneticisi Norval Loftus, “Dubai, yatırımcıların en nefret ettiği duruma düştü” açıklamasını yaptı. Dubai’nin 80 milyar dolarlık borcunun 59.3 milyar doları Dubai World’den geliyor. Şirketin elinde 2008 sonu itibariyle 99.6 milyar dolarlık da varlık bulunuyor. Dubai’nin gelecek ay 4.3 milyar dolar ve ocakta da 4.9 milyar dolar borç ödemesi bulunuyordu.

Ülkesinin hem şeyhi, hem CEO’su
Dubai Şeyhi Muhammed bin Raşid el Maktum (62), turizm ve finans merkezi haline getirmek için çalıştığı Dubai’yi Palmiye Adası, Burj el Arab Oteli ve dünyanın en uzun binası 800 metrelik Burj Dubai kulesi gibi iddialı projelerle meşhur etti.
ABD ekonomi dergisi Forbes’un sıralamasına göre, 12 milyar dolarlık kişisel servetiyle dünyanın en zengin 5. kraliyet mensubu. Abu Dhabi şeyhi el Nahyan ise 18 milyar dolarlık servetiyle en zengin 3. asil. El Maktum’un Hind bint Maktum bin Juma el Maktum ile Haya bint el Hüseyin adlı iki eşi bulunuyor. Haya bint el Hüseyin, Ürdün Kralı Abdullah’ın da kardeşi. Sekizi erkek, 11’i kız 19 çocuğu bulunan el Maktum çocuklarını spora teşvik ediyor. Kızı Maitha, Birleşik Arap Emirlikleri tekvando milli takımında. Dünyanın en fazla yarış atına sahip ismi olarak bilinen el Maktum’un 68 atı İstanbul dahil olmak üzere birçok kentte koşuyor ve ödüller kazanıyor. El Maktum’un Japonya, Avustralya ve ABD’nin aralarında olduğu 6 ülkede haraları bulunuyor.
El Maktum, ülkedeki yatırımları gerçekleştiren Dubai Holding’in yüzde 99.67 hissesine sahip. Ülkesinde geleneksel kıyafetlerle dolaşmayı tercih eden el Maktum, özellikle at yarışları için İngiltere’ye gittiğinde ise bir İngiliz centilmeni gibi giyiniyor.

Şeyh Maktum ‘İyiyiz, sorun yok’ diyordu
- 2.5 milyonluk nüfusuyla ülkenin en kalabalık emirliği olan Dubai, petrol zengini Abu Dabi emirliğiyle birlikte ülkede veto gücü bulunan en nüfuzlu iki emirlik.
- Dubai’yi 1833’ten beri El Maktum hanedanı yönetiyor. Abu Dabi’nin başında ise El Nahyan hanedanı var. Şu anki Dubai Şeyhi Muhammed bin Raşid Maktum, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Başbakanı ve Başkan Yardımcısı.
- Abu Dabi’yi yöneten el Nahyan ailesi projeler konusunda muhafazakâr olarak bilinirken Dubai’yi yöneten el Maktum ailesinin tüm projeleri dünyanın ilgisini üzerine topluyor.
- Ana gelirleri finans, emlak ve turizm olan Dubai’nin ekonomisinde petrol ve doğalgazın payı ise yüzde 6 seviyesinde. El Maktum, Dubai’yi yıllardır bir finans ve turizm merkezi haline getirmeye çalışıyor.
- Küresel krizle birlikte Maktum, ülkedeki fazla likiditeyi ve inşaat sektöründeki fazla açılma iddialarını kabul etmiyordu.
- Maktum, iki ay önce bir röportajda borçlar sorulduğunda, “Hiçbir endişemiz yok. İyiyiz” dedi. Bu ay da Dubai’yi eleştirenlerin sesini kesmesini söyledi.
- Son dönemde Dubai World şirketindeki gidişattan pek memnun olmayan Maktum, başkan Sultan Ahmed bin Sulayem’i geçen hafta Dubai’nin ana holding şirketlerinden Investment Corporation of Dubai’nin yönetiminden çıkarmıştı.

Körfezin hissedar olduğu Daimler, Porsche ve Sainsbury hisseleri düşüşte
Küresel krizin etkilerinin yavaş yavaş geçtiğinin konuşulduğu bir ortamda, Dubai’nin iflasın eşiğine gelmesi dünya piyasalarını paniğe sevk etti. Avrupa borsalarında açıklamanın getirdiği endişeyle yüzde 2’nin üzerinde düşüşler yaşandı. Asya borsalarındaki düşüş rakamı yüzde 4’leri buldu. Şirket hisselerine bakıldığında en büyük düşüş Londra borsasında yüzde 7’yle ING bankası hisselerinde oldu. Dubaili yatırımcıların hissedar olduğu Alman Daimler, Porsche ve İngiliz perakende devi Sainsbury’nin hisselerinde düşüş yaşandı. Aabar’ın yüzde 9.1’ine, Kuveyt’in yüzde 6.9’una sahip olduğu Daimler yüzde 4.55, QIO’nun yüzde 26’sını kontrol ettiği Sainsbury hisseleri ise yüzde 1.65 düştü. Yüzde 10’u Qatar Holding’e ait olan Porsche hisselerindeki düşüş yüzde 5.05 oldu. Dubai’nin borç erteleme açıklamasının piyasaların kapalı olduğu İslam dünyasının Kurban Bayramı ve ABD’nin Şükran Günü’ne denk getirilmesi dikkat çekti.

Ünlülerin yatırım merkezi
Dubai’nin hızlı büyümesinde büyük rolü bulunan Dubai World, liman işletmeleri ve dünya çapında inşaat projelerine sahip. Dubai World’e ait inşaat şirketi Nakheel, halen yapımı devam eden çok iddialı ‘Palmiye Adası’ (Palm Jumeirah) projesinin sahibi. Palmiye Adası’ndan ev aldığı bilinen Brad Pitt ve eşi Angelina Jolie ile David Beckham gibi ünlülerin durma tehlikesi yaşayan Dubai projelerinden etkileneceği belirtiliyor.

Analistler ‘kusursuz fırtına’ dedi
Torontolu RBC Capital Markets yöneticisi Nick Chamie, “Dubai, küresel likidite bolluğunun en büyük göstergesiydi. Bu olaydan sonra dünya çapında, özellikle gelişmekte olan ülkelerde iflaslar görülmeye başlanabilir” yorumunda bulundu. Nakheel’in ayakta
kalması için Dubai’nin şirkete çok büyük para enjekte etmesi gerektiğini belirten Commerzbank stratejisti Luis Costa ise, “Şu andaki şartlar kusursuz fırtına” dedi. İsviçre’nin en büyük bankası UBS, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Nakheel’in iflasını önleyeceğine inandıklarını açıkladı.


KRİZDE EMLAK BALONU PATLADI BATIŞLAR GELDİ
- Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) yedi özel emirliğinden biri. Krizde batma noktasına gelen Dubai’nin yıldızının söneceği, Abu Dabi’nin BAE’yi eline geçireceği konuşuluyor.
- Dubai BAE’nin petrol dışı genel ticaretinde önemli pay sahibi.
- Petrolü pek olmayan Dubai’nin milli geliri 75 milyar dolar. 2010 sonuna kadar 22, 2012 sonuna kadar 50 milyar dolar borç ödemesi gerekiyor. Bu rakam üç yılda milli gelirin üçte ikisine denk geliyor.
- Dubai, 2009’un ilk çeyreğindeki 56 milyar dolarlık ihracatını yılın ikinci çeyreğinde yüzde 6.5 arttırdı. BAE’nin toplam ihracat rakamı 210 milyar doları (2008) buldu.
- Serbest bölgeleri ve yabancı yatırımlarla Ortadoğu’nun önemli ticaret üssü olan Dubai, birçok uluslararası şirketin Ortadoğu merkezi.

Projeler elde kaldı
- Son 10 yılda başta emlak olmak üzere turizm, finans alanında büyük yatırımlar yapıldı.
- Dubai’nin yabancı sermaye ve dev inşaat projelerine dayanan büyüme modeli global krizle birlikte adeta son buldu.
- Petrol fiyatlarının yükselişiyle birlikte BAE’nin artan ihracat gelirleri, 2009’da petroldeki düşüşle birlikte ülke ekonomisini olumsuz etkiledi.
- Kriz Dubai’de art arda proje iptallerine yol açtı. İnşaat, turizm, konutta başlayan 100’ü aşkın önemli projenin durdurulduğu veya iptal edildiği belirtiliyor. Sadece Dubai’de kriz nedeniyle yaklaşık 24 milyar dolarlık konut projesinin iptal edildiği tahmin ediliyor.
- 2008’e kadar Dubai’de gayrimenkuller inşaat başlamadan satılıyor ve sürekli prim yapıyordu. Global krizle son bir yılda ofis fiyatları yüzde 58, rezidans fiyatları yüzde 43 düştü. Tamamlanmış ofislerin yüzde 59’u kiracı bekliyor.

Abu Dabi’den destek
- Ertelenen projeler bankalarla şirketlerin finansal ilişkilerini olumsuz etkiledi.
- Dubai hükümeti 2009’da 20 milyar dolarlık bono programını yönetmesi için bir destek fonu kurdu.
- Dubai, şubatta Abu Dabi’ye 10 milyar dolarlık bono satışı yapınca durum bir kurtarma operasyonu olarak görüldü. Çarşamba günü de
Dubai’den Abu Dabi’ye 5 milyar dolarlık daha bono satışı yapıldı.
- Ancak Abu Dabi’nin artık daha fazla yardıma çok da sıcak bak-maya-bileceği belirti-liyor.

İngiltere’deki gayrimenkuller satılabilir
Bazı alacaklıların borçları Mayıs 2010’a erteleme isteğini kabul etmemesi durumunda, Dubai yönetiminin uluslararası gayrimenkul varlıklarını acilen satmaya başlayabileceği belirtiliyor. Emlak uzmanları Dubai yönetiminin yakın bir zaman dilimi içinde özellikle İngiltere’deki gayrimenkul varlıklarını satmak durumunda kalabileceğini söylüyor. Kredi piyasalarında güvenin anahtar kavram olduğunu belirten uzmanlar, Dubai’nin güvenilirliğini daha fazla zedeletmemek için uğraşacağını dile getiriyor.

aktifhaber

Çöken Dubai Türkiye'yi de vurabilir
28 Kasım 2009, 00:42 Anadolu Haber

Dubai Şeyhi El Maktum adını Türkiye İETT arazisi ile duydu. Türkiye yatırımları için 5 milyar dolardan söz ediliyordu. Ancak şu sıralar ülkesi Dubai çöküşün eşiğinde; Türkiye'de ise icralarla boğuşuyor.

Olağanüstü zenginliğiyle bir çekim merkezi haline gelen Dubai, iflas tehlikesiyle karşı karşıya. Dubai kaynaklı kaygılar, dünya piyasalarının sert şekilde düşmesine neden oluyor.

Dubai ve şeyhi El Maktum Türkiye için de oldukça tanıdık isimler... Zira İETT arazisinin alımı ile gündeme gelen El Maktum'un şirketi Sama Dubai, Dubai'nin yaşadığı krizin benzerini Türkiye'de de yaşıyor.

Levent'te yapacağı Dubai Towers Projesi ile yankı uyandıran Dubai Şeyhi El Maktum'un şirketi Sama Dubai İstanbul için 28 Temmuz'da icra takibi başladı.

Şirketin, Kanyon'daki ofisinin de boşalttığı ortaya çıkmıştı. İstanbul Levent'te yapmayı planladığı Dubai Towers ile gündeme gelen Sama Dubai'ye iflas istemiyle dava açıldı. KG Mimarlık tarafından 28 Temmuz 2009'da 6. Asliye Ticaret Mahkeme'sinde Sama Dubai İstanbul AŞ aleyhine iflas istemiyle açılan davanın ilk celsesi 6 Ekim 2009'da yapıldı.

239 BİN LİRALIK İCRA TAKİBİ

Davacı KG Mimarlık'ın hukuk danışmanlığını yürüten Av. Münci İnci, müvekkili KG Mimarlık'ın Sama Dubai'nin İstanbul ofisinin dekorasyon ve tadilat işlerini gerçekleştirdiğini belirterek, yapılan işler karşılığı söz konusu şirketin gerekli ödemeleri yapmaması nedeniyle dava açtıkları bilgisini vermişti.

Sabah Gazetesi'ne Sama Dubai'nin Finans Müdürü Mohammed Al Khodi ile firma aleyhine icra takibi açmadan önce defalarca görüştüklerini anlatan İnci, ödemenin yapılmaması nedeniyle 239 bin 616 TL için İstanbul 4. İcra Müdürlüğüne iflas yolu ile icra takibi açtıklarını ve bu takibin kesinleştiğini açıklamıştı.

'DOLANDIRILDIK'

İnci, müvekkili olan firmanın, alacaklarının garanti edilmesi üzerine Sama Duba-i'nin ofislerini devredeceği iki yabancı firmanın da dekorasyon ve tadilat işlerini yaptığını belirterek, bu işlerden de yaklaşık 62 bin TL alacağı olduğunu söyledi.

Sama Dubai'den alacaklarını tahsil etmek için her türlü girişimde bulunduklarını belirten İnci, "Olumlu sonuç alamadık. Bu gelişmeler nihayetinde de İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/556 Esas sayılı dosyası ile 28.07.2009'da Sama Dubai aleyhine iflas davası açtık" dedi.

İnci, "Müvekkilim KG Mimarlık, Sama Duba-i tarafından dolandırılmıştır" diyerek firma hakkında taksirli ve hileli iflastan dolayı da suç duyurusunda bulunucaklarını söylemşiti.

İETT ihalesini 750 milyon dolar ile kazandı

İstanbul Levent'teki İETT arazisi için açılan ihaleyi 705 milyon dolara Sama Dubai İstanbul AŞ kazanmıştı. Sama Dubai, araziye biri 70 diğeri 94 katlı 300 metrelik Dubai Towers projesini yapmayı planlıyord

2005'TE TANITILDI

İETT' nin Levent'teki arazisine yapılacak Dubai Towers Kuleleri, 24 Ekim 2005'te Dubai Holding İcra Kurulu Başkanı Muhammed El Gergayi ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş'ın katıldığı Çırağan Sarayı'ndaki basın toplantısı ile tanıtılmıştı.

'Krizi gerekçe gösterdiler'

Müvekkili KG Mimarlık'ın alacakları ile ilgili olarak, Sama Dubai Finans Müdürü Mohammed Al Khodi ile temasa geçtiklerini anlatan İnci, "Al Khodi her görüşmede ödeme yapacaklarını söyledi. Ekonomik kriz nedeniyle firmalarının da zor durumda olduğunu belirttiler ve söz konusu meblağda herhangi bir indirim uygulanması halinde parayı hemen bankaya yatıracaklarını belirttiler.

Gereken kolaylıklar sağlandı. Ödemenin yapılması için evrakların şirket CEO'sunun onayına sunulduğu onay verilince hemen ödeme yapacaklarını belirttiler, ancak ödemediler. CEO'ya faxla durumu bilidrdik herhangi bir cevap alamadık" dedi.

2006'da kurulan şirket ofisi kapattı, sessizliğe gömüldü

Sama Dubai İstanbul AŞ, Dubai Şeyhi Raşid El Maktum'un sahibi olduğu Dubai Holding'e bağlı Sama Dubai'nin Türkiye'deki yatırımlarını gerçekleştirmek üzere kuruldu.

2006 Ağustos'ta 'Sama Dubai İstanbul Gayrimenkul AŞ' adıyla İstanbul Ticaret Odası'na (İTO) kayıt yaptıran şirket 50 bin TL sermayeyle kurulmuştu.

İTO kayıtlarına göre şirketin Yönetim Kurulu Başkanı F.A Mohammed Faraidooni, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı W Basel Wasfi Abughazaleh.

Alp Çiçekdağı da şirketin Yönetim Kurulu Üyesi olarak görülüyor. Saba Dubai İstanbul AŞ'nin Kanyon Ofis Binasının 2. Katındaki ofisinin kapalı olması ve telefonlarının yanıt vermemesi Sama Dubai'nin İstanbul operasyonuna son verdiği şeklinde yorumlanıyor.

Levent'e Dubai Towers'ı dikecekti

Sama Dubai İstanbul Gayrimenkul A.Ş, 21 Mart 2007'de İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce (İBB) toplam 46 bin 241 metre kare ticaret ve konut alanına sahip İETT garajı arazisi satış ihalesi 705 milyon dolara kazanmıştı.

Daha önce Karayolları Arazisi için Zorlu Gayrimenkul ile yarışan ve ihaleyi kaptıran Sama Dubai, İETT arazisinde 35 tur sonunda Zorlu'yu geride bırakmıştı.

Sama Dubai İstanbul AŞ'nin talebi üzerine İBB, ilgili davalar netlik kazanıncaya kadar ihale sürecini askıya almıştı.

5 milyar dolarlık yatırım anlaşması...

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Dubai Holding, Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Dubai Emiri El-Makdum ve Başkan Kadir Topbaş’ın da katıldığı bir törenle 7 Eylül 2005'te 5 milyar dolarlık dev gayrimenkul yatırım ortaklığı protokolüne imza atmıştı.

Müeahitler akın akın Dubai'ye gidiyordu

Birleşik Arap Emirleri`nin 7 emirliğinden biri olan Dubai, yüksek binalar, alışveriş merkezleri, otel, tatil köyü, iş merkezleri ile tam bir şantiye şehir görünümündeydi.

Dünyadaki tüm kule vinçlerin yüzde 30`una sahip olduğu söylenen Dubai'de, en önemli projelerden biri 15 yılda 46 milyar doların harcanacağı Palm projesiydi.

Ancak ülke krizi ile birlikte bu proje de durdu. Dubai'deki büyük projelerden Türkiye firmaları da pay alıyor. Uluslar arası havaalanı, Palm, International City Türkiye firmalarının iş üstlendiği projelerin başını çekiyor. Baytur, Nurol, Güriş, TAV, STFA ise bu önemli projelerde yer alan Türkiye şirketleri.

Dubai'de 5 bin firmanın bulunduğu, bin firmanın ise yer kiralamak için sıra beklediği Jebel Ali Free Zone'da ise 55 Türkiye şirketi vardı.

Türk müteahhitlerin en büyük projeleri

Yapı Merkezi`nin Japon ortakları ile birlikte almış olduğu Dubai Metrosu(3,4 Milyar $); ENKA`nın Bechtel ile birlikte aldığı Romanya`daki Brasov-Cluj-Bors Otoyolu(2,7 Milyar $) ; ENKA`nın Moskova Havaalanı Projesi(420 Milyon $) , TAV (Tepe-Akfen)`ın Kahire Havaalanı Projesi(347 Milyon $) ve Baytur'un Doha'daki Katar Milli Kütüphane Projesi(245,6 Milyon $) ile Dubai`deki Palm City`de aldığı 150 milyon dolarlık konut projesi.

Cafesiyaset

BATMA İHTİMALİ DÜNYAYI SARSIYOR

28 Kasım 2009 07:20
Olağanüstü zenginliğiyle bir çekim merkezi haline gelen Dubai, iflas tehlikesiyle karşı karşıya. Dubai kaynaklı kaygılar, dünya piyasalarının sert şekilde düşmesine neden oluyor.
Piyasalardaki panik, Körfez bölgesinin gözdesi Dubai’nin en büyük kamu şirketlerinden Dubai World’ün borç geri ödemelerini altı ay askıya aldığını açıklamasıyla başladı.

Ağustos ayı itibariyle içinde ünlü Palmiye adasını inşa eden Nakheel’i de barındıran Dubai World’ün toplam 59 milyar dolarlık borcu bulunuyor. Dubai’nin toplam borcu ise 80 milyar dolar seviyesinde.

Bölgede yatırım yapan Avrupa bankalarının hisseleri değer kaybederken, Asya borsaları da Dubai’nin iflas edeceği korkusuyla yaşanan çıkışlardan dolayı düşüşte. Dubai’nin yaşadığı bu sıkıntı Avrupa borsalarını da etkiledi.

BORSALAR DÜŞÜŞTE

Yaşanan bu panikle hem Asya hem de Avrupa borsalarında yüzde 2’leri aşan çok sert düşüşler görüldü. ABD piyasası dün Şükran Günü nedeniyle kapalıydı.

Türkiye’nin ise bu çalkantıdan ne kadar etkileneceği ancak dört günlük Kurban Bayramı tatilinin ardından netleşecek.

Borçlarını ödemek için Mayıs 2010’a kadar süre isteyen Dubai World’ün borcunun 1.9 milyar dolarlık kısmı Abu Dabi Ticari Bankası’na ait. Birleşik Arap Emirlikleri’nin en güçlü ekonomisi olarak gösterilen Abu Dabi’nin komşusu Dubai’ye finansal destek verebileceği söyleniyor.

Dubai World’ün aynı zamanda Credit Suisse, HSBC, Barclays ve Royal Bank of Scotland gibi bankalara da büyük miktarlarda borcu var.

Analistlere göre, gelişmeler bankacılık sisteminde yeni bir krizin habercisi olabilir.

ÇÖKÜŞÜN NEDENİ

Analistler, lüks inşaatlarıyla ile cennet olarak gösterilen Dubai’nin, özellikle konutlaşma sürecinde Dubai World tarafından yapılan 36 milyar dolarlık borç ile büyük bir risk aldığını öne sürüyor.

Dubai’de 2002 yılında gayrimenkul alım-satımıyla ilgili kısıtlamaların kaldırılmasıyla fiyatların hızlı bir yükseliş sürecine girdiği ve artış oranlarının 2007-2008 yıllarında yüzde 80’lere ulaştığı ifade ediliyor.

Ancak, dünyadaki konut balonunun sönmeye başlaması Dubai’yi de olumsuz etkiledi. Küresel krizin etkisiyle gerek yeni finansman koşullarının zorlaşması gerekse de borç geri ödemelerde yaşanan sorunlar, birçok lüks projenin yarıda kalmasına neden oldu. Çarkların birinde yaşanan bu sorun, finans sistemini de tehdit etmeye başladı.

İsviçre bankası USB, Dubai gayrimenkul piyasasının bir sene içinde yüzde 70 oranında küçülebileceğini belirtti.

ÜNLÜLER DE KAYBETTİ

Dubai’deki durumdan en çok etkilenen ülkelerin başında İngiltere geliyor. Sadece şirketler değil, Dubai’de yatırımları bulunan çok sayıda ünlü büyük kayıpların eşiğine geldiler.

Yatırımları tehlikeye giren ünlüler arasında David Beckham, Micheal Owen ve Joe Cole gibi futbolcuların yanında, sinema dünyasının ünlü çifti Angelina Jolie ve Brad Pitt ve şarkıcı Kylie Minogue’de var.

Minogue, geçen sene “Dünya’nın sekizinci harikası” olarak tanımladığı Palmiye Adasında 12 milyon dolarlık bir parti vermişti. Ancak bugün Dubai, tamamlanmamış sayısız konutu ve iflas yasasından kaçan uluslar arası yatırımcıları ardından ıssız bir yere dönmüş durumda.

Hürriyet

Serdar Akinan
Dubai'yi Ergenekon çökertti

Yıllar önce Pakistan'ın ilk özel haber kanalı GEO TV'yi kurmak için Karaçi'ye gitmiştim. CNNTURK'ü kuran Amerikalı çekirdek ekip birkaç aylığına beni danışman olarak çağırmış ve Pakistan yollarına düşmüştüm.
Tamamı 'expat'lardan oluşan bir ekibin üyesiydim. Bazıları Musevi, bazıları Amerikalı, bazıları Güney Afrikalı, bazıları Norveçli; tıpkı o Hollywood filmlerindeki (Ocean's Eleven, Mission Impossible,vs) gibi konusunun uzmanı, arıza tiplerden oluşuyorduk.
Karaçi'de uzun namululu korumalarla dolaşmaya zorunluyduk.
Bırakın geceleri gündüzleri bile en basit alışverişleri yapmaya, çarşıya çıkışımız çok sert protokollere tabiydi.
Müslüman ve Türk olmak beni fazlasıyla bunaltmıştı.
Zira, Pakistan'da Türk olmak inanamayacağınız bir özgürlüktür.
Neyse, aradan aylar geçti ve Dubai'ye gidecek ekibe seçildim.
Asıl takım oraya gitti ve ana yayın stüdyolarını kurmaya başladık.
Tam da o günlerde Dubai yükseliyordu.
Anlatılamaz bir ihtişamla giydirilmiş; enerjik, vizyoner, gelecek yüzyılın tüm yükselen değerlerini vaat eden Dubai baş döndürücüydü.
Kaldığım otelin tam karşısında Palm inşaatı yeni başlamıştı.
Kısıtlı tatil günlerimden birinde araba kiraladım ve o dev alışveriş merkezlerini dolaşmak için yollara düştüm.
Air Condition'lı arabamla otobanda giderken sağ şeritte bir otobüsü yavaş yavaş geçmeye başladım.
İster istemez kafamı çevirdim ve camları açık o tuhaf otobüste bana boş; bomboş gözlerle bakan onlarca insanı fark ediverdim. Ayağımı gazdan çektiğimi anımsıyorum. Yavaşladım...
O otobüsle aynı süratte giderken, o dayanılmaz çöl sıcağında camları açık bu otobüste tek tip giyinmiş bunca yanık tenli insanla göz göze geldim.
Tek tek gözlerine; hallerine bakmaya başladım. O kadar sarsıcıydı ki...
Ertesi gün, o uçsuz bucaksız çöle serpili dev tesislerin; şantiyelerin, beşyıldızlı otellerin, alışveriş merkezlerinin etrafındaki palmiyelerin gölgelerine sığınmış insan lekeleri dikkatimi çekmeye başladı.
Dubai işte tam burada yükseliyordu.
Dubai; Ortadoğu'nun bu nadide incisi yoksul ülkelerden gelen yoksul amelelerin terlerinden inşa oluyordu.
Bakan gözlere kendini vaat eden 'yükselen değerler'.
Gören gözlere ise 'insanlığın yüzkarası' bir tablo.
O sıcağı ve nemi size nasıl anlatabilirim ki?
İslam'ın kendini iptal ettiği o dünyayı nasıl tasvir edebilirim?
O dayanılmaz sıcak ve nemde saatlerce çalışmanın ne demek olduğunu?
Mesai bittiğinde otobüslere binip, cehennem sıcağında, kontrollü gettolara transfer edilmenin ağırlığını?
'Modern hapishaneler'e giderken yanınızdan geçen Ferrari'lerin, jeep'lerin içindeki zengin Arapların kaçamak bakışlarına bakmaya mecali olmayan Müslümanların halini?
Dubai benim için İslam'ın iflasıdır.
'Küreselleşmeye eklemlenmiş İslam'ın sonu Dubai olacaktır' dediğimi hatırlıyorum.
Bugün Dubai batıyor.
Batmalı. Ve elbette batsın.
'Faiz haramdır' diyemeyen her mürşit ve her müridi batmaya mahkumdur.
Bunu haykıramayanlar azade değil.
Dubai bugün değilse yarın; onun benzeri rejimler ve ruhunu satmış sahte iktidarlar kesinlikle çökecek.
Müslüman kardeşlerini sömüren, Irak'ta milyonlarca insan, kadın çocuk demeden katledilirken sesini çıkarmayan ve işine bakan, paradan para kazananlar çökecek.
Vahşi liberalizme iman et sonra 'Allah' de!...
Allah senin belanı verir.
Önce bu dünyada sonra ahirette...
Ben demiyorum... Kur'an diyor...
Ah, pardon, belki Ergenekon'cular diyordur...
Zaten Dubai'nin bu acı verici ve şaşırtıcı çöküşü de Ergenekon'un planlarından biriydi...
Henüz ele geçmedi. Yakında bir bilgisayarın hard disc'inde şemasıyla çıkar. Şüpheniz olmasın.

Akşam

28 KASIM 2009, CUMARTESİ
Şeyh artık CEO olmuştu, Dubai şirketi gibiydi!

Çöldeki vaha Dubai'yi dünyanın cazibe merkezi haline getirmek için çok uğraştı. Şeyh Maktum bir devlet başkanı gibi değil, holding yöneticisi gibi ülke yönetti, işler iyi giderken takdir edildi, şimdi batışın baş sorumlusu oldu

Körfezin incisi Dubai iflas ediyor. Son 15-20 yıldaki ultra lüks gayrimenkul ve inşaat yatırımlarla dünyanın yeni çekim merkezi olan Dubai'de şimdi iflas paniği var. Komşularına nazaran fazla petrol geliri bulunmayan Dubai, gelişmesini büyük inşaat projeleri üzerine kurmuştu. Bu sayede dünyanın yatırım merkezleri arasına girmeyi de başardı. Fakat son kriz sonrası dünyada dengeler değişince Dubai zor günler geçirmeye başlamıştı. Devasa projeleri finanse etmek için sermaye piyasalarına bağlı durumdaki ülke borsaların her dalgasından aşırı etkilenir haldeydi. Dubai'nin 80 milyar doların üzerine çıkan borcunun 60 milyar doları Dubai World'den geliyor. Şirketin elinde 2008 sonu itibarıyla 99.6 milyar dolarlık da varlık bulunuyor. Dubai'nin gelecek ay 4.3 milyar dolar ve ocakta da 4.9 milyar dolar borç ödemesi bulunuyordu. Körfez bölgesinin en gözde finans merkezi Dubai'de devlete ait en büyük yatırım şirketlerinden Dubai World'ün piyasaya olan 59 milyar dolar borcunu ödeyemeyeceğini açıklaması dünya finans piyasalarını fena sarstı. Projeye para koyan başta İngiliz fonları ve Avrupalı bankaların hisseleri hızla değer kaybediyor.

19 çocuğu, 68 safkan yarış atı ile imparator
62 yaşındaki Dubai Şeyhi Muhammed bin Raşid el Maktum, ülkesini cazibe merkezi haline getirmek için çalıştı. Zaman zaman şatafatlı hayatı ve görgüsüz yaptığı iddialarıyla eleştirildi. Dubai'yi Palmiye Adası, Burj el Arab Oteli ve dünyanın en uzun binası 800 metrelik Burj Dubai kulesi gibi iddialı projelerle meşhur etti. Halen 12 milyar dolarlık kişisel servetiyle dünyanın en zengin adamları arasında. İki eşi var. 8 erkek, 11 kız toplam 19 çocuğu bulunan el Maktum dünyanın en fazla safkan yarış atına sahip ismi. 68 atı ve 6 ülkede haraları var. El Maktum, ülkedeki yatırımları gerçekleştiren Dubai Holding'in yüzde 99.67 hissesine sahip. El Maktum Dubai'nin tek patronu olarak, petrol zengini Abu Dabi emirliğiyle birlikte ülkede veto gücü bulunan en güçlü iki liderden biri.

Emlakla kumar oynadı, iyi gitti ama bitiremedi
MAKTUM, kazandıkça daha çok sermaya çekmek için riskini geçen sene artırdı. Son yılllarda başta emlak olmak üzere turizm, finans alanında büyük yatırımlar yapıldı. Dubai'nin yabancı sermaye ve dev inşaat projelerine dayanan büyüme modeli son krizde çatırdadı. Petrol fiyatlarının yükselişiyle birlikte BAE'nin artan ihracat gelirleri, 2009'da petroldeki düşüşle birlikte ülke ekonomisini olumsuz etkiledi. Dubai'de dev projeler arka arkaya batmaya başladı. Son bir yılda sadece Dubai'de 30 milyar dolara yakın konut projesi iptal edildi. 2008'e kadar Dubai'de gayrimenkuller inşaat başlamadan satılıyor ve sürekli prim yapıyordu. Global krizle son bir yılda ofis fiyatları yüzde 60, rezidans fiyatları yüzde 50 düştü. Tamamlanmış ofislerin yüzde 60'ı aylardır kiracı bekliyor.

Abu Dabi'de para çok, Dubai'yi satın alabilir
BİRLEŞİK Arap Emirlikleri'nin (BAE) çatısı altında 7 yedi özel emirlik bulunuyor. Bunların en şaşaalısı kuşkusuz son dönemin gözde projeleriyle Dubai'ydi. Krizde batma noktasına gelen Dubai'nin yıldızının söneceği, Abu Dabi'nin BAE'yi eline geçireceği konuşuluyor. Çünkü Dubai BAE'nin petrol dışı genel ticaretinde önemli pay sahibi. Petrolü bölge ülkelerine göre neredeyse sıfır kabul edilen Dubai'nin toplam milli geliri 75 milyar dolar Nüfusu 2.5 milyon. 2010 sonuna kadar 24, 2012 sonuna kadar 54 milyar dolar borç ödemesi gerekiyor. Bu rakam üç yılda milli gelirin üçte ikisine denk geliyor. Serbest bölgeleri ve yabancı yatırımlarla Ortadoğu'nun önemli ticaret üssü olan Dubai, birçok uluslararası şirketin Ortadoğu merkezi. Ancak son dönemde eski cazibesini kaybetmeye başladı. Devasa plaza ve rezidanslar boş kaldı.

Bize de burgulu iki kule yapacaktı
HATIRLANACAĞI üzere Dubai Şeyhi El Maktum Türkiye'de, büyük tartışmalara neden olan İstanbul Levent'teki eski İETT arazisini satın alma işiyle gündeme gelmişti. Günlerce medyada tartışmalara konu olan kulelerin hikayesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin, 46 bin 241 metrekare ticaret ve konut alanına sahip Levent'teki İETT garajı arazisini 2005'te El Maktum'un şirketi Sama Dubai'ye arsa bedeli karşılığı ihalesiz vermesiyle patlak vermişti.

BİRİ 300, DİĞERİ 240 METRE
Dubai Towers adıyla anılan ve biri 300, diğeri 240 metre yüksekliğindeki iki kuleyi kapsayan proje kamuoyundan çok büyük bir tepki görmüştü. Bu tepkiler üzerine belediye 2007'de yeni bir ihale açılmasına karar vermiş, açık artırma usulüyle yapılan ihalede Zorlu Grubu ile yarışan Sama Dubai, 1.1 milyar lira bedelle kazanmıştı. Sama Dubai'nin amacı Türkiye'nin en yükseği olacak Burgu Kuleleri inşa etmekti. Ancak 5 milyar dolara malolacak bu proje de yine kamuoyundan büyük tepki gördü. İstanbul'un silüetinin bozulacağı gerekçesiyle de Mimarlar Odası, iptal davası açtı. Sama Dubai de İETT arazisinin imarı değişeceği için ihalenin parasını ödemedi ve projeden çekildi.

Piyasalarda panik düğmesine basıldı
DUBAİ'nin borç erteleme talebi yapan şirketleri arasında, palmiye ağacı şeklindeki adayı inşa eden Dubai World'ün yan kuruluşu emlak şirketi Nakheel de var. Nakheel aynı zamanda ''The World'' (Dünya) projesinin arkasındaki şirket olarak da biliniyor. Dubai şirketlerinin borç erteleme talebini yorumlayan Westpac Global Markets Group'dan uzman Robert Rennie, 'Bu, kredi krizinin unutulduğu, ancak geçmediğini gösteren önemli birhatırlatma'' dedi. Hong Kong'da Fulbright Securities şirketinin genel müdürü Francis Lun da, 'Panik düğmesine yeniden basıldı'' diye konuştu. Uzmanlar, yabancı sermaye ve dev inşaat projelerine dayanan gösterişli büyüme modelinin bedelini ödeyen Dubai'nin, BAE'nin en büyük emirliği ve petrolün en fazla üretildiği Abu Dabi'den finansal destek almasını beklediklerini söylediler.

Başta HSBC, Asya bankaları zarar yazdı
BANKACILIK kaynaklarına göre, uluslararası bankaların Dubai World şirketinde 12 milyar doları risk altında bulunuyor. Asya bankacılık uzmanı Daniel Tabbush, Dubai krizinin bankalar üzerinde ''anlamlı etkisi'' olabileceğine dikkati çekerek, bu bankalar arasında özellikle HSBC, Standard Chartered ve Singapur'un DBS Group'unu saydı. Dubai World'un ödemediği 5,5 milyar dolarlık krediye aracılık eden kurumlardan biri olan HSBC'nin hisseleri yüzde 7'den fazla ve Standard Chartered'ın da yüzde 6 geriledi. DBS'nin hisseleri, Singapur'da piyasanın tatil olması nedeniyle işlem görmedi. Goldman Sachs uzmanlarının ilk tahminlerine göre, Ortadoğu'da önemli operasyonlar yürüten HSBC ile Standard Chartered, sırasıyla 611 milyon dolar ve 177 milyon dolar zarar edebilir. Japonya'nın 3 numaralı bankası Sumitomo Mitsui Financial Group'un da zararı birkaç yüz milyon dolara çıkabilir. Güney Kore hükümeti de, ülkenin finansal kurumlarının Dubai'de sadece 88 milyon dolarının risk altında olduğunu açıkladı.

Borsalar ekside
DUBAİ'nin borç erteleme talebi özellikle Asya borsaları olmak üzere ciddi kayıplara da sebebiyet verdi. Uluslararası piyasalarda hampetrol fiyatları Dubai'deki gelişmeler nedeniyle 4 dolar birden düşerek varil başına 74 doların altına geriledi. İşte bazı borsaların dünkü kapanış zararları:
l Tokyo: -% 3.2
l Avustralya: -% 2.9
l Şanghay: -% 2.4
l Hong Kong: -% 4.8
l Güney Kore: -% 4.7
Akşam

29 Kasım 2009 16:17
Dubai'ye Yahudiler El Koyacak
59 milyar dolarlık borcu olan Dubai'ye “Yahudi sermayesinin el koyacağı iddia edildi...

Verso Araştırma Şirketi'nin sahibi Erhan Göksel, 59 milyar dolarlık borç ertelemesi isteyen Dubai'ye “Yahudi sermayesi tarafından el konulmak üzere” olduğunu ileri sürdü. Göksel, Birleşik Arap Emirliklerinin petrol zengini olan emirliği Abu Dabi'nin de Dubai'yi kurtaramayacağını iddia etti.

Küresel krizin 2007 yılında geleceğini haber veren, Dubai'nin ise borç batağında olduğunu geçen yıl verdiği bir röportajda dile getiren Verso Araştırma Şirketi'nin sahibi Erhan Göksel, 59 milyar dolarlık borç ertelemesi isteyen Dubai'ye “Yahudi sermayesi tarafından el konulmak üzere” olduğunu ileri sürdü. Göksel, Birleşik Arap Emirliklerinin petrol zengini olan emirliği Abu Dabi'nin de Dubai'yi kurtaramayacağını iddia etti.
Dubai şokunun Türkiye'yi de etkileyeceğini belirten Göksel, Dubai'de yatırımı bulunan Türk şirketlerinin ağır bir krizin eşiğine geleceği, hatta batacağı uyarısında bulundu.

Ekim 2008-Temmuz 2009 dönemleri arasında Türkiye'ye giriş yapan 18.7 milyar dolarlık sıcak paranın yüzde 90'ının Körfez sermayesi olduğunu ileri süren Göksel, Merkez Bankası'nın bayram ertesinde faizleri artırmaması halinde, sıcak paranın Körfez'in yangınını söndürmek için çıkışa geçeceğini iddia etti.

ANKA'ya sorularını cevaplayan Verso Araştırma Şirketi'nin sahibi Erhan Göksel, Yahudi sermayesinin Körfez Bölgesi'ni işgal etmeye hazırlandığını öne sürdü. Küresel krizin 2007 yılında geleceğini daha 2004 yılında haber veren, Dubai'nin ise borç batağında olduğunu geçen yıl verdiği bir röportajda dile getiren Erhan Göksel, Citibank'ı kurtaran ABD'nin, Lehman Brothers'ı kurtarmadığını anımsatarak, Lehman Brothers'la birlikte batan 750 milyar doların büyük bir bölümünün Körfez ülkelerine ait olduğunu vurguladı. Yalnızca Dubai'nin Lehman Brothers'a 120 milyar dolar kaptırdığını kaydeden Göksel, bu krizi “küresel sermayenin büyük oyuncularını” planlayıp, faturasını ABD dışındaki ülkelere yıktıklarına değindi. Dubai şokunun Türkiye'yi de etkileyeceğini belirten Göksel, Dubai'de yatırımı bulunan Türk şirketlerinin ağır bir krizin eşiğine geleceğini ve batacağını ileri sürdü. Göksel, Ekim 2008-Temmuz 2009 dönemleri arasında Türkiye'ye giriş yapan 18.7 milyar dolarlık sıcak paranın yüzde 90'ının Körfez sermayesi olduğu uyarısında bulunan Göksel, Merkez Bankası'nın bayram ertesinde faizleri artırmaması halinde, sıcak paranın Körfez'in yangınını söndürmek için çıkışa geçeceğini iddia etti.

DUBAİ BORCUNU ÖDEYEMEDİĞİ İÇİN EL DEĞİŞTİRECEK

Göksel'in ANKA'nın sorularına verdiği cevaplar şöyle:

Soru: Yaklaşık bir yıl önce yaptığınız bir röportajda küresel ekonomik krizin planlanıp, faturasının da ABD dışındaki dünyaya yıkıldığını belirterek, Lehman Brothers'le birlikte Dubai'nin 120 milyar dolarının da battığı konusunda uyarmıştınız? Dubai'nin bu noktaya geleceğini bir yıl öncesinden nereden ve nasıl görmüştünüz?

Cevap: Geçen sene Lehman Brother'in batırılmasının etkilerini analiz ettim. 'ABD neden yahudi sermayesine ait Citibank kurtardı, Lehman Brothers'ı kurtarmadı' sorusunu kendime sordum. Lehman Brothers'la birlikte 750 milyar dolar battı. Tam olarak yok oldu. Mudiler aldıkları bir mektupla, 'Paranız battı' yazısıyla karşılaştı. Bu sorunun cevabını düşündüğümde, altından çok net bir şey çıktı. Çünkü Lehman Brothers'ın mudileri arasında hemen hemen ABD'li bir tek kişi bile yok. Lehman Brothers'la birlikte 1990'lardan sonra özelleştirmelerle zengin olan “Rus Oligarklar”ın 150 milyar doları, Körfez ülkelerinin ise 600 milyar doları battı. Batan Körfez sermayesinin 120 milyar doları Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) 7 emirliğinden biri olan Dubai'ye aitti. Yıllık Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'sı (GSYH) 70-75 milyar dolar olan bir ülkenin, milli gelirinin iki katı büyüklüğünde bir para batırması ne demek? O ülkenin batması demek. Tamamen yok olması demek. Şimdi ne oldu? Dubai'nin hızlı kalkınmasında önemli bir rolü olan ve hükümetin sahip olduğu Dubai World'ün ve bu şirkete bağlı Nakheel şirketi 59 milyar dolarlık borcuna erteleme istedi. Ayrıca Dubai'de kamunun ve diğer şirketlerin de borcu bulunuyor. Toplam borcun 80 milyar dolar olduğu söyleniyor. Ancak bu buzdağının görünen kısmı. Mevcut borcun saklanan kısmının da bir o kadar olduğunu iktisadi deneyimimle görüyorum. En iyimser tahmin, bu borcun ödenebilmesi için Dubai'nin önümüzdeki 2.5 yıllık dönemde GSYH'sını bir kuruşunu harcamadan, yemeden içmeden, borcunu ödemesi olur. Bu da bu reel dünyada maalesef mümkün değil. Sonuçta, Dubai'nin battığı anlamına geliyor. Özetle; Dubai Ülkesi borcunu ödeyemediği için Ülke olarak el (sahip) değiştirecektir. Dubai'ye Yahudi sermayesi tarafından el konulmak üzeredir.


DUBAİ'Yİ, ABU DABİ DE KURTARAMAZ

Soru: BAE'nin başkenti ve petrol zengini Abu Dabi yetkililerinin, Dubai nin borçlarını ödemesine yardım edecekleri, ancak bu borçlara kefil olmada seçici olacaklarını açıkladığı belirtiliyor…

Cevap: Dubai'yi Abu Dabi kurtaramaz. Uluslar arası finans kuruluşları buna izin vermeyecek. Bunu yorum olarak söylemiyorum. Biliyorum. Özellikle Dubai'nin borç ertelemesine yeşil ışık yakmayan bir grup Yahudi sermayesinin uluslararası finans kuruluşları buna geçit vermeyecek. Abu Dabi, BAE'nin en büyük emirliği, petrol zengini. Ancak burada kritik nokta şu: Dubai bir süre önce borçlarına karşılık 10 milyar dolarlık devlet tahvili çıkardı. Abu Dabi, krize karşı Dubai'ye destek olmak için bu tahvilleri aldı. Ancak bunun ardından yaşanan bu Küresel krizden hiç etkilenmeyen Yahudilere ait bir uluslararası finans kuruluşu, Dubai'nin garantörü olan Abu Dabi'yi köşeye sıkıştırdı. Kolunu kanadını kırdı. Abu Dabi'nin ve Körfez'deki bazı Arap Emirlikleri'nin fonlarını elinden çıkardı. Bu nedenle Dubai'yi Abu Dabi kurtaramaz. Zaten borçlara kefil olmada seçici olacaklarını söylüyorlar. Bu ne demek, bu saatten sonra Dubai'nin garantörü olamam demek. Küresel ekonomik krizi planlayıp, faturasını diğer dünya ülkelerine yıkmak isteyenler, buna izin vermeyecek. Daha doğrusu on yıldır Körfez'de biriken Petro dolarlar bir basit operasyonla asıl sahiplerine geri döndü. Hem de hiç bir maliyeti olmadan.


DUBAİ'NİN ERTELETMEK İSTEDİĞİ BORÇ GÖRÜNEN BANKALARA DEĞİL


Soru: Borç ertelemesi söz konusu olamaz mı?

Cevap: Kriz zincirleme devam ediyor. Borcun büyük bir bölümü Dubai World'e ait. Burada şeyh Makdum, Genel Müdür konumunda. Gayrimenkulleri ve yatırımları için bankalarla ve uluslar arası finans kuruluşlarıyla anlaşmalar yapan o. Bu anlaşmalar sırasında da teminat gösteriyor. Bugün Dubai'nin metrosu, enerji kaynakları, bütün turistik işletmeleri, su tesisleri, elektrik idaresi, aklınıza ne gelirse teminat olarak gösterilmiş, ipotekli durumda. Dubai'de sorun yeni başlamadı ki! Son on yılda yalancı bir cennet yaratıp, acemice tüm kaynakları har vurup harman savurdular. Ekonomi görüldüğü gibi hayal ettiklerinizi yapmakla yürümüyor. Dubai, aslında çok uzun bir süredir borç ertelemek için uğraşıyor. Bazı borçları ertelendi. Ancak Dubai World'in Mayıs ayına kadar ertelemek istediği borcun büyük bir bölümü görünen ve bilinen çok uluslu bankalara değil, perdenin arkasında havuza su akıtan Yahudilere ait uluslararası birkaç finans kuruluşuna ait. Bankalar büyük oranda aracı kurum. Asıl finansör bir büyük Yatırım Bankası ve Fon grubu. Bu şirket vade uzatımı (roll-over) yoluyla Dubai World'in borcunu erteleme girişimini Bankalar evet dediği halde geri çevirdi. O nedenle bugünlere gelindi. Öyle ki, bu kuruluş Bankalara roll-over a izin vermediği için; şu anda Avrupa'nın bir çok bankası da ağır tehdit altında. Bu kuruluş, Dubai'nin Abu Dabi Hükümeti ne tahvil satışı gerçekleştirdiği dönemi fırsat bilerek; Abu Dabi'nin elindeki potföyünü boşaltan ve Dubai Ekonomisi'ni vuran kuruluş. Şimdi ne olacak, Dubai batarsa, bankalar Dubai'yi haczedecekler. Bu bankaların hepsinin arkasında kim var, Bankalar Dubai'ye verdikleri kredileri hangi havuzdan finanse ettiler. Unutmayalım ki, dünyadaki en büyük 10 finans kuruluşunun 6'sı Yahudi. Üstelik büyüklük olarak ilk 3 de Yahudi Sermayesi var. Bu Dubai Krizi'nde Dubai'nin ipini çeken de Yahudilerin bu en büyük 10 sermayesine sahip fon gruplarından birisi. Bu şu anlama geliyor: Dubai yakında el değiştirecek. Yahudi sermayesi tarafından Dubai'ye el konulmuştur. 10-15 yıllık yakın bir gelecekte Dubai Ülkesi, İsrail'in bir parçası olursa şaşmayalım.


MERKEZ BANKASI ÖNLEM ALIP, BAYRAM ERTESİNDE FAİZLERİ ARTIRMALI

Soru: Dubai şoku Türkiye'yi nasıl etkiler?

Cevap: Bunun iki boyutu var. İlki Dubai'de yatırımları bulunan Türk şirketlerinin büyük kısmı iflasın eşiğine gelir. Dubai'de yatırımı olan 55 Türk şirketi var. Türk şirketlerinin hemen hiç birisi ayakta kalamaz. Uluslararası ihaleye girildiğinde, ilk olmazsa olmaz şart teminat mektubu istenmesidir. Dubai'de iş alan Türk Müteahhitlere ipotek karşılığı borç veren Türk ve Yabancı Bankalar, bu durm karşısında teminat mektuplarını geri çekeceklerdir. Bu durumda, Dubai'de yatırım yapan Türk şirketleri ağır bir krizin eşiğine girecektir. Bunun sonucu Türkiye'ya yansıyacak ve yaşadığımız kriz daha da ağırlaşacaktır. Diğer önemli nokta ise 2008 Ekim'den 2009 yılı Temmuz'una kadar olan dönemde yüzde 90'ı Körfez ülkelerinden olmak üzere, Türkiye'ye 18.7 milyar dolar sıcak para girişi olmuştur. Bayram ertesinde Merkez Bankası önlem alıp, faizleri yükseltmezse, sıcak paranın bu sefer de çıkışı yaşanacaktır. “Adamın evinde yangın var”. Bu yangını söndürmek için Türkiye'deki parayı alır götürür. Merkez Bankası'nın ve hükümetin en kısa sürede müdahale etmesi, olayı anlaması gerekir.
aktifhaber

Dünyayı sarsan krizin aslı!

30 Kasım 2009, 13:05 Anadolu Haber

Dubainin ağır borç yükünü erteleme talebi, finansal kriz korkularını yeniden canlandırdı. Bunun üzerine Dubai'den açıklama geldi.

El Maktum’un 80 milyar dolar borcu var
Dubai’nin hızlı kalkınmasında önemli bir rol edinen ve hükümetin sahip olduğu Dubai World ile bu şirkete bağlı Nakheel şirketi önceki gün, yeniden yapılanmanın ilk adımı olarak milyarlarca dolarlık borcunun ertelenmesini isteyeceğini açıkladı. Dubai World’ün, ağustos ayı itibariyle 59 milyar dolar borcu bulunuyor ve bu borcun ödemelerinin gelecek yıl mayıs ayına kadar ertelenmesi talebinde bulunuyor. Dubai’nin toplam borcu ise 80 milyar dolar tutarında. Dubai, Arjantin’in 2001 yılındaki 95 milyar dolarlık borcunu ödeyememesinin ardından en büyük borç erteleme talebine imza attı. Borç erteleme talebi, palmiye ağacı şeklindeki adayı inşa eden Dubai World’ün yan kuruluşu emlak şirketi Nakheel için de geçerli bulunuyor. Nakheel aynı zamanda ‘The World’ (Dünya) projesinin arkasındaki şirket olarak da biliniyor. Uzmanlar, yabancı sermaye ve dev inşaat projelerine dayanan gösterişli büyüme modelinin bedelini ödeyen Dubai’nin, BAE’nin en büyük emirliği ve petrolün en fazla üretildiği Abu Dabi’den finansal destek almasını beklediklerini söylediler.

Bankaların 41.5 milyar doları risk altında

Dubai’nin iki şirketinin borçlarını ertelemesini istemesi üzerine önceki günden bu yana özellikle Orta Doğu bölgesine yatırım yapan bankaların hisseleri önemli ölçüde değer kaybederken, bu bankalar milyarlarca dolar zarar etme riskiyle karşı karşıya bulunuyor. BAE Bankalar Derneği’nin verilerine göre, 2008 yılı sonu itibariyle Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) 10 yabancı bankanın risk altındaki toplam kredi tutarları 41.5 milyar dolara ulaşıyor. Birçok banka risk altındaki kredilerinin miktarına ilişkin açıklama yapmazken, Avrupa’nın en büyük bankası HSBC, 2008 yılı sonu itibariyle 17.03 milyar dolar olan kredi miktarının, haziran ayı sonu itibariyle 15.9 milyar dolara indiğini bildirdi. Goldman Sachs uzmanlarının ilk tahminlerine göre, Orta Doğu’da önemli operasyonlar yürüten HSBC ile Standard Chartered, sırasıyla 611 milyon dolar ve 177 milyon dolar zarar edebilir. Japon Sumitomo Mitsui Financial Group’un da zararı birkaç yüz milyon dolara çıkabilir. Güney Kore hükümeti de ülkenin finansal kurumlarının Dubai’de sadece 88 milyon dolarının risk altında olduğunu açıkladı. Dubai’nin kalkınmasında önemli rol oynayan Japon, Güney Kore ve Avustralya inşaat firmalarının da güç duruma düşebileceği yorumları yapılıyor.

Putin: Krizden çıkışın zor olacağını gösterdi

Fransa’da bulunan Rusya Başbakanı Vladimir Putin de, Paris yakınlarındaki Rambouillet Şatosu’nda yaptığı açıklamada, Dubai’nin borç sorunlarının, dünyanın finansal krizden çıkmasının zor olacağını bir kez daha gösterdiğini bildirdi. Putin “Krizden çıkış kolay olmayacak ve dalgalanmalar muhtemel. Bunun (Dubai sorunu) Rusya ekonomisinde etkisi oldu. Ancak sonuçta, krizden çıkma eğiliminin üstün geleceğini düşünüyorum” dedi.

En çok kredi HSBC’nin

Banka Kredi tutarı (Milyar $)

HSBC 17.0

Standard Chartered 7.8

Barclays 3.6

ABN AMRO 2.2

Arab Bank 2.1

Citigroup 1.9

Bank of Baroda 1.8

Bank Saderat Iran 1.7

BNP Paribas 1.7

Lloyds 1.6

Not: 2008 sonu itibariyledir.

Asya ve ABD’de borsalar düştü, Avrupa toparlandı

59 milyar dolar borcu bulunan Dubai World şirketinin borçlarını ödemeyi erteleyeceğini açıklaması, dünya borsalarında ‘finansal tsunami’ korkusu yarattı. Önceki gün şok etkisi yaratan Dubai’nin borç erteleme haberiyle yüzde 3’e ulaşan düşüş yaşayan Avrupa borsaları dün sakin bir gün geçirirken Asya ve ABD borsalarında düşüş yaşandı. Dubai’nin borç ertelemesi haberinden sonra Asya borsalarında kayıplar yüzde 5’i aştı. Japonya’da Tokyo Borsası yüzde 3.2 düşerek temmuzdan bu yana en düşük seviyeye geriledi. Asya’da ayrıca, Hong Kong Borsası yüzde 5, Güney Kore Borsası yüzde 4.7 değer kaybetti. Asya borsalarının ardından güne yüzde 1’e yakın düşüşle başlayan Avrupa borsalarında ise Dubai etkisi fazla sürmedi.

Dün Almanya, Fransa, İngiltere borsalarında yüzde 1’i aşan yükseliş yaşandı. Dubai’deki borç ertelemenin küresel ekonomik toparlanmaya zarar vereceği endişesiyle ABD borsası güne yüzde 1.14 düşüşle başladı.

Borsa Günlük değ. (%)

Japonya -3,20

Hong Kong -4,48

Güney Kore -4,70

Çin -2,40

Almanya 1,19

Fransa 1,39

İngiltere 1,10

Rusya -0,02

Yunanistan 1,44

Brezilya* 0,34

Arjantin* -0,43

Nasdaq* -1,63

Dow Jones* -1,44

* Açılış itibariyle

YÜZDE 4 DÜŞEN PETROL 74 $’A GERİLEDİ

Dubai’nin borçlarını erteleyeceği yönündeki açıklamasının yarattığı kaygılar nedeniyle uluslararası piyasalarda ABD ham petrol fiyatı dün yüzde 4’ten fazla değer kaybederek, 74 dolara yaklaştı. ABD ham petrolünün varil fiyatı ocak ayı teslimi şu sıralar 3.87 dolar düşüşle, 74.06 dolara geriledi. Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı da 1.19 dolar azalarak, 75.80 dolar oldu. Öte yandan rekor üstüne rekor kıran altının onsu 1.177 dolara geriledi.

star

Dubai - Abu Dabi borsalarında büyük düşüş
12:00 - Dubai'da borsa 4 günlük Kurban Bayramı'nın ardından bugün haftanın ilk işlem gününe yüzde 6,9, Abu Dabi'de de yüzde 7,4 düşüşle başladı. Borsadaki düşüşte, Dubai Yönetiminin, sahibi olduğu yatırım şirketi Dubai World'deki borçların ödemesini erteleme krizinin ortaya çıkmasının ardından, şirkete bağlı gayrimenkul firması Nakheel'in Müslümanlar için çıkarttığı bonoların da ödemesini ertelemek istemesi etkili oldu. Birleşik Arap Emirlikleri Merkez Bankası, dün yayınladığı açıklamada, bankalara ekstra likidite sağladığını bildirmişti. 30.11.2009 DUBAİ netgazete

Atılgan Bayar atilgan.
bayar@aksam.com.tr
Sit-com gazeteciliğinin Alpella'ya doyduğu an...

Sit-com gazeteciliğinin ulaştığı en yüksek nokta, Alpella'ya doyduğumuz an, işte budur.
Yıllardır Dubai'de yaşayan Türk gazetecisi Ayşe Arman'ın köşesini okuyoruz.
Bize iki katlı, yüksek tavanlı, bol camlı bir evde yaşadığını anlatıyor.
Doğum gününü 1.5 milyar dolar değerindeki Atlantis Otel'de kutladığını yazıyor.
Kayınvalidesine 'Babaçi' dediğini, içli köfte yediklerini, kocasının ardından el salladığını haber veriyor.
Hamama nasıl gittiğini, bir kadının ona nasıl 'küt' diye sevişme teklif ettiğini bildiriyor.
Bu güzide Türk gazetecisi Dubai'de yıllardır yaşıyor.
Ama biz, Dubai'nin battığını...
Pasaportlarına el konulan işçilerin 50 derece sıcaklıkta, çişe bile gidemeden çalıştırıldığını...
Dünya mafyasına verilen hizmetleri...
Burada çalışan Hindistanlı işçilerin 900'den fazlasının bir yıl içinde intihar ettiğini...
Sendikaların ve siyasi partilerin tamamen yasak olduğunu...
Bir sinema platosu gibi kurulmuş Dubai'nin varoluşunun sebeb-i hikmetini... Bir alışveriş merkezi mantığı içinde dünya sermayesini çekmek üzere inşa edilip, bir alışveriş merkezi gibi modası geçince kapanabileceğini kimden öğreniyoruz?
Belki de hayatında hiç Dubai'ye gitmemiş bir Cumhuriyet muhabirinden örneğin.
Tuhaf mı geldi size?
Bir yıldır, bütün dünya medyasında Dubai'yi bile görmemiş yazarlar, muhabirler Dubai hakkında durumu teşhis eden haberler, analizler yazdı...
Dubai'de yaşayan Türk gazetecisi Ayşe Arman ise Adana'dan getirttiği içli köfteleri yediğini anlattı.
İşte sit-com gazeteciliği budur.
Bir sinema seti gibi inşa edilmiş Dubai'nin içinde yaşayan yazar; yaşadığı yerin bir 'set' olduğunun, içinde bulunduğu senaryonun da bir seneryo olduğunun bile ayırdına varamıyor.
Kusur Ayşe Arman'ın değil.
Kusur, Ayşe Arman gibi 'uyanık' bir gazeteciyi bile içinde yaşadığı dünyanın gerçeklerini göremez hale gelecek şekilde formatlayan 'gazetecilik' anlayışının...
Sit-com gazeteciliğindeki komedi unsuru da burada gizli galiba.
Dubai'de olan bitenleri Dubai'de yaşayan gazeteciden değil...
Belki de hayatında Dubai'yi görmemiş gazetecilerden öğrenebiliyoruz.
Konu sadece Hürriyet'i ilgilendirmiyor.
Yazarları ancak; karısından, kızından, köpeğinden, yediği yemekten, içtiği şaraptan, organlarından haber verebilen... Başka da bir işe yaramayan tüm gazeteleri ilgilendiriyor.
(..)
http://www.aksam.com.tr/2009/12/04/yazar/15403/atilgan_bayar/sit_com_gazeteciliginin_alpella_ya_doydugu_an___.html

08 Aralık 2009 16:15
Dubai Borsası Batıyor
Dün günü yüzde 6 değer kaybıyla kapatan borsa, bugün de yüzde 6,1 geriledi.

Dubai borsası haftanın ikinci gününde de düşüşünü sürdürüyor. Dubai World'ün iki hafta önce borçlarının ödemesini 6 ay ertelemek istemesinden bu yana yüzde 20'den fazla değer kaybetmiş oldu.

Dubai World'ün borçlarını erteleme isteğinden bu yana kredi derecelendirme kuruluşları belli başlı birçok Dubai şirketinin kredi notlarını düşürdü.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's de bugün devlet bağlantılı 6 Dubai şirketinin daha kredi notlarını düşürdü.

Kuruluş, notların düşürülmesine gerekçe olarak, hükümetin Dubai World'ün borçlarının arkasında durmamasını gösterdi.
aktifhaber

Dubai'nin büyük sükse yapan projesi 'Dünya Adası' batıyor


03 Şubat 2010 - Küresel kriz ile boğuşan Dubai'nin devam eden dünyaca ünlü projeleri, finansal sıkıntı kadar küresel iklim değişikliği ile de tehdit altında. Dubai World'un iştiraki olan Nakheel Properties Şirketi tarafından geçtiğimiz yıllarda yapımına başlanan ve dünya haritasından yola çıkılarak oluşturulan 'Dünya Adası' projesi, sular altında kalma tehlikesi ile karşı karşıya. Sabah gazetesinin haberine göre; ABD Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) Dünya Gözlemevi'nden çekilen fotoğraflarda 300 adacıktan oluşacak projenin suların yükselmesi ile maket halinden oldukça farklılaştığı gözlemlendi. 330 milyon metreküp kum ve 47 milyon ton kaya kullanılarak ortaya çıkan projenin yapımı mali sıkıntı yüzünden uzun bir dönem askıya alınmıştı. Dubai World yönetimi, geçtiğimiz yılın kasım ayında 26 milyar dolarlık borcun ödenmesi için projenin bir süreliğine durdurulmasına karar vermişti. Ünlü Hollywood yıldızlarından Brad Pitt ve Angelina Jolie'nin de bir dönem adacık almayı düşündüğü projeye milyarder işadamları da ilgi göstermişti. Çevreci örgütler tarafından da küresel kirliliğe yol açtığı gerekçesi ile eleştirilen projenin uzun bir dönem daha erteleneceği tahmin edilirken, suların yükselmesi ile nasıl bir şekil alacağı da merak konusu oldu.
netgazete

09 Şubat 2010
Dünyanın En Yüksek Binası Kapandı
Daily Mail'in haberine göre, borç kriziyle boğuşan Dubai'nin gösteriş ve refah sembolü olarak gösterilen 124 katlı bina dün beklenmedik bir şekilde ziyarete kapatıldı.

Daily Mail'in haberine göre, borç kriziyle boğuşan Dubai'nin gösteriş ve refah sembolü olarak gösterilen 124 katlı bina dün beklenmedik bir şekilde ziyarete kapatıldı.

Yaklaşık altı yıl süren inşaatı süresince Burj Dubai olarak tanıtılan ancak açılış günü adı, Birleşik Arap Emirlikleri Emiri Halife Bin Zahid El Nahyan'ın ismine atfen, sürpriz bir şekilde "Burj Halife" olarak değiştirilen binanın kapatılmasına "elektrik arızası" gerekçe gösterildi. Dünyanın en yüksek binası 4.1 milyar dolara maloldu. 818 metre olan kule binada 57 asansör, 1044 daire 6 otopark bulunuyor. Bina 95 kilometre uzaklıktan görülebiliyor.
aktifhaber

LANET GİBİ ÖLÜM

28 Mart 2010
Krizin yönünü çeviren en zengin 27'inci kişi göle çakıldı. Birleşik Arap Emirlikleri Başkanı’nın kardeşi Prens Şeyh Ahmed bin Zayed El Nahyan’ın uçağı Fas’ta düştü. 875 milyar dolarlık fona sahip Abu Dhabi Investment Authority’yi yöneten Prens küresel krizin en karmaşık döneminde Citibank’tan 7.5 milyar dolarlık hisse almış, krizin seyrini değiştirmişti
DÜNYANIN sayılı zenginlerinden Birleşik Arap Emirlikleri Başkanı’nın kardeşi, 42 yaşındaki Prens Şeyh Ahmed bin Zayed El Nahyan uçak kazasında kayboldu. Dünyanın en büyük yatırım fonu Abu Dhabi Investment Authority’nin (ADIA) başında bulunan Şeyh Ahmed bin Zayid El Nahyan’ın uçağı Fas’ta bir göle düştü.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin Devlet Başkanı ve Abu Dabi Emiri Halife bin Zayed El Nahyan’ın küçük kardeşi olan Şeyh Ahmed bin Zayed hâlâ bulunamazken uçağın pilotu hayatta kalmayı başardı. Emirliklerin resmi haber ajansı WAM’ın dünyaya flaş olarak duyurduğu haberde Fas’ta bir göle çakılan uçaktan pilotun sağlık durumu iyi olarak belirtilirken aynı zamanda Birleşik Arap Emirlikleri’nin Finans ve Endüstri Bakanlığı Genel Sekreteri de olan 42 yaşındaki Prens Ahmed bin Zayed’i arama çalışmalarının sürdüğü ifade edildi.

Dünyaya güven aşılamıştı

Uçak kazasında öldüğü tahmin edilen Prens Şeyh Ahmed bin El Nahyan, Abu Dabi’nin milyarlarca dolarlık zenginliğini yöneten kişi olarak tanınıyor. Yatırımları konusunda detaylı bilgi vermekten kaçınan Fon’un neredeyse dünyanın her ülkesinde malvarlığı bulunuyor.

Fon, 2008’de Lehman Brothers’ın batışı ile patlak veren yüzyılın krizinin en kritik günlerinde ABD’li bankacılık devi Citibank’a ortak olarak bir anlamda krizin şiddetini azaltmıştı. Citibank ile ilgili dedikoduların arttığı bir dönemde şirkete 7.5 milyar dolar yatıran Prens, yüzde 4.9 oranındaki hissenin daha sahibi olarak tüm dünyaya da güven aşılamıştı. Böylece fon, Citi’nin en büyük özel yatırımcısı olmuştu. (Citi’nin bir diğer önemli yatırımcısı ise yüzde 4.3 hisseyle Suudi milyarder Prens Alwaleed bin Talal) Citigroup Başkanı Win Bischoff, hisse satışıyla ilgili olarak o dönemde “Dünyanın lider yatırımcısı tarafından gerçekleştirilen bu yatırım Citi’nin işini büyütmek için çekici fırsatları kovalamasını sağlayacak” demişti. ADIA’nın portföyü arasında dünyanın en güçlü yatırım şirketlerinden Carlyle Group da bulunuyor. Fon’un buradaki hissesi ise yüzde 7.5 oranında.

Hakkasan’ı aldı Türkiye’ye geldi

Geçen yıl Forbes tarafından dünyanın en güçlü insanları arasında 27’nci sırada gösterilen Prens Ahmed bin Zayed’i önemli kılan ise oturduğu koltuğun önemi. Prens Şeyh Ahmed bin Zayed, dünyanın en büyük yatırım fonu olan Abu Dhabi Investment Authority’nin (ADIA) tüm finansal ve idari yönetimini kendisi yapıyor. 875 milyar dolarlık büyüklüğe sahip olan fon son olarak dünyanın önemli restoran zincirlerinden Tasameem’i almıştı. Bir dönem Türkiye’de de bulunan Hakkasan’ın da aralarında bulunduğu zincire fon 30 milyon paund değer biçmiş ve bünyesine katmıştı.

Ağabeyİ de 42 yaşında helİkopter kazasInda ölmüştü

BİrleŞİk Arap Emirlikleri, Fas’tan gelecek iyi habere odaklanmış durumda. Emirlikleri yöneten El Nahyan Ailesi’nin tedirginliğini artıran ise 2 yıl önce yaşanan bir başka olay. 2008 Haziran’ında ailenin bir diğer üyesi olan ve o dönem Hükümet İçleri Bakanlığı görevini yürüten Şeyh Khalifa bin Zayed El Nahyan’ın helikopteri Körfez’de denize düşmüş ve genç prens 42 yaşında hayatını kaybetmişti

Milliyet
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İKTİSADÎ HABERLER Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com