EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

AiHM KARARLARI

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> MAHKEME KARARLARI
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Çrş Mar 25, 2009 1:00 am    Mesaj konusu: AiHM KARARLARI Alıntıyla Cevap Gönder

AİHMı: Sınırsız dinleme kararı hukuksuz
18 Temmuz 2017

AİHM, CHP’den Tanrıkulu’nun başvurusu üzerine, “Bütün Türkiye vatandaşlarının iletişimin 1,5 aylığına dinlenmesi ve elektronik iletişimin takibi kararının” özel hayatın gizliliğini ihlal ettiğine hükmetti.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yaptığı başvuruyla ilgili karar bugün açıklandı.

Tanrıkulu, Diyarbakır MİT Bölge Başkanlığı’nın isteği üzerine, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, 6 Mayıs 2005’te “yoğun suç şüphesi bulunan kişilerle sınırlı olması gerektiği halde bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını kapsayacak şekilde, 1.5 aylığına iletişimin dinlenmesi ve elektronik iletişimin takibi kararı vermesini” yargıya taşımıştı. Sezgin Tanrıkulu’nun başvuruları reddedilince AİHM’ye başvurmuştu, mahkeme bugün Tanrıkulu’nu haklı buldu.

AİHM’nin kararında, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği karar ile özel yaşamın gizliliği ile etkin soruşturma hakkının ihlal edildiğine hükmetti. AİHM bugünkü başvurusunda, her iki maddenin de ihlal edildiğine hükmetti. Tanrıkulu’na manevi tazminata karar verilmezken, Türkiye 1200 Avro’luk mahkeme masrafını ödemeye mahkûm oldu.”
Cumhuriyet

Çankaya’nın iftiracısı kim?
ORBAY SOYDAN
Gazeteci
26 Ocak 2016

Haberlerinden ötürü yargılanan ve tutuklanmasalar bile ceza alan Türkiyeli gazetecilerin davalarına ilgili AİHM kararları emsal teşkil edecek...

Tarih 7 Ekim 1990: Avusturya Özgürlük Partisi Başkanı Jörg Haider, İkinci Dünya Savaşı’na katılan Alman askerlerini yücelten bir konuşma yaptı. Konuşmada, demokratik toplumu inşa ettikleri için hepsine minnettar olunması gerektiğini söyledi. Bunun üzerine Viyanalı gazeteci Gerhard Oberschlick, Haider’in konuşmasını eleştiren bir yazı kaleme aldı. Oberschlick’in yazısının başlığı söyledi:

“Nazi değil, geri zekâlıdır”

Tarih 26 Nisan 1991: Avusturya Özgürlük Partisi Başkanı Haider, yazısının başlığından ötürü Oberschlick’a hakaret davası açtı. Ayrıca gazetenin ilgili sayısına derhal el konulması için de başvurdu. Bunun üzerine 23 Mayıs 1991’de Viyana Bölge Ceza Mahkemesi Oberschlick’ı, Haider’e hakaretten suçlu buldu ve hapis cezasına çarptırdı. Oberschlick karar aleyhine temyiz başvurusunda bulunduysa da Viyana Temyiz Mahkemesi Oberschlick’in itirazını kabul edilemez ilan etti. Mahkemenin görüşüne göre başvuru sahibinin makalesindeki “geri zekâlıdır” kelimesi kesinlikle rencide edici olarak değerlendirildi.

Tarih 1 Temmuz 1997: Oberschlick Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu... Avusturya hükümeti şu savunmayı yaptı: Geri zekâlı sözcüğü bir düşünce açıklaması değil, hakarettir. AİHM, Oberschlick’in yazısının ifade özgürlüğünün sınırları içinde kaldığına, dolayısıyla Avusturya’nın 10. maddeyi ihlal ettiğine karar verdi. Ayrıca mahkeme kararında ifadelerin bir olguya dayanması, aslı, temeli olması durumunda belli dereceye kadar abartılı ve provokatif olabileceğini güvence altına aldı.

Mahkeme daha önce 1986 tarihli Lingens kararında, politikacının yalnızca politik sebeple eleştirilmesine değil, özel yaşamlarının sorgulanmasını da korumaya almıştı. Mahkemeye göre, bir politikacının siyasi, ekonomik, dinsel ilişkilerinin, aile içinde eşine ve çocuklarına karşı tavırlarının ortaya çıkarılması ve eleştirilmesi doğal kabul edilmiştir. Mahkeme sıradan bir kişi bakımından özel yaşamın gizliliği hakkı görülebilecek bu konular, ülke yönetiminde sorumluluk üstlenen kişiler bakımından öğrenilmesi ve araştırılmasında kamu yararı olduğuna hükmetmiştir.

AİHM’nin, Türkiye ile ilgili vermiş olduğu bir karar ise şöyledir: Yıl 1995... Eski ANAP milletvekili Ekrem Pakdemirli, otoyollar davasından arkadaşlarını Yüce Divan’a gönderen dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i “yalancı”, “iftiracı”, “Çankaya’nın şişmanı” gibi sözlerle eleştirir. Bunun üzerine Demirel, hakaret davası açar. Mahkeme, Pakdemirli’yi 5 milyar lira gibi o dönem rekor bir tazminata mahkûm eder.

Tarih 25 Mayıs 2005: AİHM, Pakdemirli’yi Türkiye aleyhine açtığı davada haklı bulur. AİHM kararında, politikacılara yönelik eleştiriye karşı ceza davası açmayıp tazminat davası açılarak da ifade özgürlüğünün ihlal edilebileceği savununa varır. Türkiye’yi 87 bin 353 Avro tazminata çarptırır.

İç hukuktan üstün
Milletlerarası hukuk iç hukuktan üstündür. Örneklerden görülebileceği üzere, demokratik hukuk devleti olmanın gereği olarak milletlerarası hukuk kendisiyle çatışan iç hukuk kuralını ortadan kaldırmaktadır. Avusturya gibi, Türkiyede demokratik hukuk devleti olarak Birleşmiş Milletler Kişisel ve Siyasal Uluslararası Haklar Sözleşmesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni kabul etmiştir. Bilinmelidir ki, yaptıkları haberden ya da attıkları manşetten ötürü yargılanan ve tutuklanmasalar bile ceza alan Türkiyeli gazetecilerin davalarına da bu kararlar emsal teşkil edecektir.

Yarın benzer şey başka gazetecilerin başına geldiğinde, Oberschlick davasında olduğu gibi, AİHM’nin Türkiye aleyhine vereceği kararlar milletlerarası hukukta emsal oluşturacaktır. İşte o zaman geldiğinde Haider gibi, gazetecileri mahkûm ettirenler dünya hukuk tarihinde kara bir leke olarak anılacaktır.

Cumhuriyet

AİHM, telefon tapeleri delil kabul edilen yargılamanın adil olmadığına karar verdi
23 Eylül 2014
AİHM, PKK yöneticisi olmak suçlamasıyla 18 yıl 9 ay hapis cezası verilen Cevat Soysal’ın başvurusunu bugün sonuçlandırdı;



PKK yöneticisi olmak suçlamasıyla 18 yıl 9 ay hapis cezası verilen Cevat Soysal’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yaptığı başvuruyla ilgili karar bugün açıklandı.

Soysal, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin Adil yargılanma hakkını düzenleyen 6. maddesi ile bu maddedeki “İddia tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek, savunma tanıklarının da iddia tanıklarıyla aynı koşullar altında davet edilmelerinin ve dinlenmelerinin sağlanmasını istemek” maddesinin ihlal edildiğini söyleyerek AİHM’e başvurmuştu.

Soysal, başvurusunda, mahkeme kararının doğruluğu kanıtlanmayan telefon tapelerine göre verildiğini, kanıtlardan bir kopya almasına izin verilmediğini ve tanıkların mahkemede dinlenmediğini ifade etmişti.

AİHM bugünkü kararında, Soysal’ı haklı buldu, sözleşmenin 6/1 ve 6/3 maddelerinin ihlal edildiğine karar verdi. Türkiye adil yargılanma hakkını ihlalden tazminat ödemeye mahkum oldu. Soysal’a 7 bin 500 Euro manevi tazminat, 2 bin 500 Euro mahkeme masrafı ödenecek.

Yargılama üç yıl sürdü

Cevat Soysal hakkında 7 Temmuz 1999’da gıyabi tutuklama kararı çıkarıldı, 13 Temmuz’da Moldova’ya yakalanıp aynı gün Türkiye’ye getirildi. 21 Temmuz’a kadar MİT’te sorgulandı.

Türkiye’ye getirildikten sonra Temmuz 1999’da hakkında birçok haber yayınlandı. Haberlerde Soysal’dan “PKK’nin ikinci adamı”, “terörist”, “vatan haini”, PKK’nin Avrupa sorumlusu” diye bahsedildi.

9 Ağustos 1999’da hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi, yargılama başladı. Soysal, eski Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesi uyarınca PKK yöneticisi olmak ve ulusal egemenliği bölmeye ve devletin birliğini bozmaya teşebbüsle suçlandı.

Savcı, Soysal’ın PKK’nin Avrupa’daki liderlerinden biri olduğunu ve Romanya’daki kampta PKK üyelerine eğitim verdiğini, bu eğitimlerle ilgili de PKK Lideri Abdullah Öcalan’a rapor verdiğini iddia etti. Dava dosyasına Türkiye’deki bazı örgüt üyeleriyle yaptığı telefon konuşmalarının tapeleri de konuldu. Soysal kayıtların kendisine ait olmadığını söyledi. Ancak avukatının, bunların delil sayılamayacağı gerekçesiyle dosyadan çıkarılması talebi reddedildi.

İddianamede, Soysal’ın birçok bombalama, kundaklama açlık grevinin emrini verdiği ifade edildi.

Soysal’ın avukatı yargılama süresince ses analizi yapılarak, kayıttaki seslerin müvekkiline ait olmadığının kanıtlanmasını istedi. Mahkeme bu isteği Nisan 2001’de kabul etti. Ses analizi için iki polis görevlendirildi ancak Soysal’ın avukatının itirazı sonucu TRT’den uzman istendi. TRT uzmanları olmadığını söyledi.

Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi 25 Haziran 2002’de kararını verdi, Soysal örgüt kurmak ve yönetmek suçlamasıyla 18 yıl 9 ay hapse mahkum edildi.

Mahkeme kararında, Soysal’ın iddianamede suçlandığı gibi 13 Mart 1999’daki Mavi Çarşı patlamasıyla ilgisini kuracak somut kanıt elde edilemediği yer aldı.

Yargıtay 12 Aralık 2002’de mahkemenin kararını onadı.

30 Kasım 2008’de şartlı tahliye ile cezaevinden çıkan Soysal Almanya'ya ailesinin yanına yerleşti. 1981-1988 arasında Diyarbakır Cezaevi’nde kalmış olan 52 yaşındaki Cevat Soysal şimdi Almanya’da yaşıyor.
Bianet

AİHM'den müslümanlara KİMLİK oyunu
09 Şubat 2010

Türkiye'de kimliklerden ‘İslam'ın çıkarılması yönünde karar alan AİHM, söz konusu Hıristiyanlık olduğu zaman, kilisenin talepleri doğrultusunda...

AİHM'in, kimliklerden "İslam”ın çıkartılmasını öngören son kararının ardından gündemde bir kez daha yer bulan soru:

AİHM BIR HIRISTIYAN KULÜP MÜ?..
Sadece Türkiye'den değil, dünyanın her bölgesinden Müslümanların yaptıkları başvurularda “davanın reddine” karar veren AİHM'nin, sözkonu edilen (muharref) Hıristiyanlık olduğunda bambaşka bir tavra bürünmesinin Mahkeme'nin hukukun değil, “Papazların” emrinde olduğuna dair iddialara kuvvet kazandırdığı ifade ediliyor.

Leyla Şahin'in temyiz başvurusunu inceleyen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), üniversitelerdeki başörtüsü yasağının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS)'ne aykırı olmadığı yönünde karara vararak, yasakçılığın yanında yer almıştı.

AİHM'in, kimliklerden “İslam”ın çıkartılmasını öngören son kararı diğer kararlarıyla karşılaştırıldığında, AİHM'in “İslam karşıtlığı” yaptığına, en azından “etki altında kaldığına” dair iddialar kuvvet kazanıyor.
İşte bazı örnek davalar ve İşte AİHM'nin “yüz kızartıcı” çifte standartlarından örnekler:
1- ATEİST DE OLSA HIRİSTİYANLIĞI ÖĞRENMEYE MECBUR!

İsveç aleyhine AİHM'e yapılan bir başvuruda, inançsız bir anne olan Lena Angelini, kızının okulda Hıristiyanlık Din Bilgisi derslerine devama zorlandığını, bunun da sözleşmeyi ihlal ettiğini öne sürmüştü. AİHM Komisyonu; oy birliği ile “Herhangi bir okuldaki derslerde zorunlu Hıristiyanlık öğretimi verilmesinde sözleşmenin ihlali gibi bir durum olmadığına” karar vermiş ve başvuruyu reddetmişti. (Lena ve Anna Nina Angelini İsveç'e karşı 10491)

2- MÜSLÜMAN DA OLSA KATOLİK EĞİTİMİ ALMAYA MECBUR!..


Almanya'da bir Müslüman, Katolik bir eğitim kurumuna yerleştirilen ve vasisi olduğu yeğenlerinin dinleri olan İslam'dan uzaklaşacağı gerekçesi ile Komisyona başvurdu. Komisyon, başvuru sahibinin yeğenlerinin eğitiminde herhangi bir mağduriyetin ve ihlalin sözkonusu olmadığına, din özgürlüğünün ihlale uğradığını gösteren bir bulguya rastlanmadığına (!) hükmetmişti. (Alman Cumhuriyetine karşı 3310)

3- MÜSLÜMAN BİR MAHKUMUN İBADETİ ENGELLENEBİLİR!..


Müslüman bir mahkûm, bir İngiliz hapishanesinde ibadetlerini yerine getirememekten yakınarak komisyona başvurdu.. Komisyon; başvuruyu İngiliz hapishanesinin disiplin işleriyle ilgili bir mesele olarak değerlendirerek, reddetti. (Birleşik Krallık'a karşı, 5112)

4- PİSKOPOSLUĞA SORULUR, PAPAZ NE DİYORSA HUKUK ODUR!..
Çektiği filme Katolikliğe saygısızlık edildiği gerekçesiyle Avusturya tarafından el konulan Otto Preminger Instıtut'un başvurusunu değerlendiren komisyon, Avusturya'nın uygulamasının ifade özgürlüğünü düzenleyen 10. maddeye aykırı olmadığına, vatandaşların dini duygularının rencide edilmemesi gerektiğine hükmetti. Komisyon bu kararını Katolik Kilisesi İnnsbruck piskoposluğundan istenen görüşe yaslanarak verdi. (Otto Preminger Instıtut Avusturya'ya karşı)

5- SÖZ KONUSU HIRİSTİYANLIKSA KORUMA ALTINDA
İngiltere'de Hıristiyanlığa saygısızlık edildiği gerekçesiyle bir filmin dağıtımına izin verilmemesinden dolayı, yapımcı Wingrow Birleşik Krallık'a karşı AİHM'e başvurdu. AİHM'in kararı; “Birleşik Krallık'ın haklı bir uygulamaya imza attığı yönünde” oldu. (Wingrow Birleşik Krallık'a karşı)

6- SÖZ KONUSU İSLAM İSE, HAKARET SERBEST!..
Konu hakkında derinlemesine çalışmaları bulunan Araştırmacı Yazar Akif Emre Öktem'in, “İslam dinini rencide edici yayınlar karşısında kayıtsız kalan sistem, Hıristiyanlığa yönelik iletişim araçlarını deyim yerindeyse ‘daha yumurtadayken' öldürmektedir” sözleriyle tenkit ettiği bakış açısının temsilcisi AİHM'in İslam dinine yönelik hakaretleri himaye ettiğini ortaya koyan bir başka karar: Müslüman başvuru sahibi, İslam'a, Hazret-i Peygamber'e (SAV) ve ailesine yönelik ağır hakaretlerin yer aldığı Salman Rüşdi'nin Şeytan Ayetleri adlı kitabı hakkında İngiliz mevzuatının dava açılmasına izin vermemesini AİHM'e başvuru konusu yapmış; AİHM de başvuruyu reddetmek suretiyle İslam karşıtlığını bir kez daha gözler önüne sermişti. (Choudhury 17439)

TUNA: AİHM'İN TARAFSIZ OLDUĞUNA DAİR İNANCIMIZI KAYBETTİK


AK Parti Konya Milletvekili ve Leyla Şahin Davası'nın avukatı Hüsnü Tuna, “AİHM'in Müslümanların ve diğerlerinin başvurularını farklı kriterlere göre değerlendirdiğine yönelik ciddi misaller var” dedi. Tuna şöyle devam etti: “Bizi en çok şaşırtan Leyla Şahin davası olmuştu. Bu davanın birinci derecedeki vekillerinden biriyim. AİHM'in din özgürlüklerine bakışındaki çifte standardı bu dava açık bir şekilde ortaya koymaktadır. AİHM'de Müslüman başvurucularına karşı aleyhe karar verme yönündeki eğilim bariz bir şekilde önümüzde durmaktadır. Leyla Şahin'in eğitim özgürlüğü açık bir şekilde ihlal ediliyordu. Ancak AİHM yaşananları ‘eğitim özgürlüğü ihlali' saymadı. Bundan sonra gelebilecek İslam'la bağlantılı bir şekilde başvurulara karşı bu önyargıların devam edeceğine ilişkin bir endişe de var. Refah, Fazilet, Leyla Şahin davalarındaki kararlar hep yanlıdır.”


29 Eylül 2009
AİHM'den Tarihi YAŞ İhracı Kararı
AİHM, YAŞ kararları yargı denetimine tabi olmadığı Türkiye'yi TSK'dan ihraç edilen 21 kişinin yaptığı başvuru sonucu mahkum etti...

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türk Silahlı Kuvvetleri veya askeri okullardan ihraç edilen 21 kişinin yaptığı başvuruda, Türkiye'nin insan hakları ihlalinde bulunduğuna hükmetti.

Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin adil yargılanma hakkıyla ilgili 6. maddesinin 1. fıkrasını ihlal ettiği görüşüne varan AİHM, başvuru sahiplerine mahkeme masrafları dahil yaklaşık 120 bin avro ödenmesini kararlaştırdı.

AİHM, Milli Savunma Bakanlığı tarafından Askeri Yüksek İdare Mahkemeye iletilen belgelerin davacılara açık tutulmaması nedeniyle, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmetti.

Şikayet başvurusunda bulunanlar, haklarındaki suçlamaların dayanağını bilemedikleri için savunma haklarının ellerinden alındığını ileri sürmüşlerdi.
aktifhaber

Askerî akademiden atılan genci AİHM haklı buldu
17:20 - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden, Türkiye'ye bir ceza daha geldi. Mahkeme, Erol Cihangül adlı askeri akademi öğrencisinin hakkında açılan güvenlik soruşturması sonucu, akademiden ilişiğinin kesilmesi üzerine açtığı davada Türkiye'yi haksız buldu ve Türkiye'nin 6 bin 500 euro manevi tazminat ödemesine karar verdi. Cihangül, kendisi ve ailesi hakkında açılan gizli güvenlik soruşturması sonucu ilişiğinin kesilmesine ilişkin herhangi bir gerekçenin kendisine bildirilmediğini de ifade etti. 19.12.2009 ANKARA netgazete


Ölen askerin ailesi, AİHM emriyle 53 bin Avro alacak
16:00 - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2001 yılında Tunceli’nde görevli iken yatakhanesinde başına vurulmuş şeklinde bulunan ve soruşturma sonucunda intihar ettiği bildirilen Mustafa Beker’in annesi ve kardeşlerin başvurusu üzerine açılan davayı sonuçlandırdı. AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “yaşam hakkı”na ilişkin 2. maddesinin ihlal edildiği kanısına vararak, Mustafa Beker’in ailesine tazminat olarak toplam 51 bin 500 euro, mahkeme masrafları olarak ise, 2 bin euro ödenmesine hükmetti. 24.03.2009 netgazete

Kötü muamele Türkiye'ye 10 bin euro'ya mal oldu
13:00 - AİHM, gözaltında iken kötü muamele yapıldığı belirtilen Serkan Yerdelenli’ye manevi tazminat olarak 10 bin euronun ödenmesine hükmetti. Türkiye, işkence ve kötü muamele savıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince (AİHM), yine haksız bulunarak önemli tutarda tazminat ödemeye mahkum oldu. AİHM, gözaltında iken kötü muameleye maruz kalan Serkan Yerdelenli’ye manevi tazminat olarak 10 bin euronun ödenmesine hükmetti. 07.07.2009 STRAZBURG netgazete



AİHM, depremi "ilahi ikaz" olarak nitelendirdiği için hapis cezası alan Yeni Asya gazetesi yazarı Mehmet Cevher İlhan'ın başvurusunu haklı buldu

04 Mayıs 2009 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 17 Ağustos 1999'da yaşanan Marmara depremini 'İlahi ikaz' olarak nitelendiren ve bu nedenle 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezasına mahkum edilen Yeni Asya Gazetesi yazarı Mehmet Cevher İlhan'ın, başvurusunu haklı buldu. AİHM, İlhan'ın dava konusu yazısında yer alan ve dönemin İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından suç sayılan yazısını, 'ifade özgürlüğü' kapsamında değerlendirdi. Akşam gazetesinin haberine göre; İlhan, mahkumiyetine neden olan yazıda, Marmara depremini 'İlahi gücün cezası' olarak nitelemiş ve bu ikazı, Kuran kurslarının kapatılması, üniversitelerde türbanın yasaklanması ve irticai faaliyetlerde bulunduğu gerekçesiyle bazı subayların TSK'dan atılmasına bağlamıştı.
İstanbul DGM'de görülen dava, 2002 yılı mart ayında sonuçlanmış ve Yeni Asya Gazetesi yazarı Mehmet Cevher İlhan, eski TCK'nın 312'nci maddesinde yer alan 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik' eyleminden suçlu bulunarak 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Karara itiraz eden İlhan, Yargıtay'a başvurarak temyiz talebinde bulunmuştu. Yeni TCK'nın yürürlüğe girmesi üzerine İlhan'ın cezası bir yıl 3 aya indirilmişti.

TAZMİNAT YÜKSEK
Temyiz süreci devam ederken AİHM'e başvuran İlhan, iddiaya konu yazı nedeniyle verilen cezayla 'ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiğini' ileri sürerek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden 50 bin euro maddi, 10 bin euro da manevi tazminat talep etmişti. Şikayeti inceleyen AİHM, İlhan'ın başvurusuna hak verdi ve suça konu yazıyı 'ifade özgürlüğü' kapsamında değerlendirdi. Ancak AİHM, başvurudaki tazminat miktarını yüksek bularak, Türkiye'yi toplam 2 bin euro tazminata mahkum etti.

ŞOK FİKİRLERİ DE KAPSAR
AİHM kararında, ifade özgürlüğünün, demokratik bir toplumun asli temeli olduğu, yalnızca olumlu karşılanan ya da zararsız veya önemsiz olarak algılanan bilgi ve fikirler için değil 'şok edici, zedeleyici yahut kaygı verici bilgi ve fikirler için de geçerli' olduğu vurgulandı.

netgazete

'MİT davası', Türkiye'ye 7 bin 150 avro ceza getirdi
14:30 - AİHM, MİT’e ait belgeleri yasa dışı bir biçimde ele geçirdiği ve içeriğini açıkladığı gerekçesiyle 1998 yılından beri yargılanan avukat Cem Alptekin’in adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle Türkiye’yi toplam 7 bin 150 euroyu ödemeye mahkum etti. Cem Alptekin hakkındaki yargı sürecinin 10 yılı aşkın bir süre devam ettiğine dikkat çeken AİHM, uzun yargılamanın adil yargılama hakkına aykırı olduğunü hükmederek; Türkiye’nin, Alptekin’e manevi tazminat olarak 7 bin, mahkeme masrafları olarak da 150 euro ödemesine karar verdi. 16.06.2009 STRAZBURG netgazete

TAYAD davası da Türkiye'nin aleyhine sonuçlandı
16:00 - AİHM, Anadolu TAYAD Başkanı İsmail Kara’nın, derneğin F-tipi cezaevlerindeki açlık grevine ilişkin dayanışma grevi kararı ve bildiri dağıtılmasından dolayı hapis cezasına mahkum edilmesini ifade özgürlüğüne aykırı ve “orantısız” buldu. Mahkeme, Türkiye’nin maddi tazminat olarak 313, mahkeme masrafları olarak da 2 bin 500 euro ödemesine hükmetti. 30.06.2009 STRAZBURG netgazete

'Zaman aşımı' kararına, AİHM'den 50 bin avro ceza!
17:00 - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), işkence ile suçlanan polislere ilişkin yargı sürecinin uzaması yüzünden “zaman aşımı” kararı ile sonuçlanan bir dava nedeniyle Türkiye’nin 50 bin euroyu ödemesine hükmetti. AİHM, kararında işkence ile suçlanan polisler ile ilgili yargı sürecinin 7 yılı aştığına dikkat çekerek işkence yapanların sorumluluğunun saptanmasına karşın adeta “dokunulmazlık”tan yararlandığını vurguladı. 30.06.2009 STRAZBURG netgazete

PKK'yı övmekten hapse giren eri, AİHM haklı buldu
16:35 - Asker iken “ayrılıkçı propaganda” faaliyetinde bulunduğu gerekçesiyle bir yıl hapis cezasına çarptırılan Seyithan Demir’in başvurusuna ilişkin olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) görülen dava Türkiye aleyhine sonuçlandı. Mahkeme, Türkiye’yi haksız bularak toplam 3 bin euro ödemeye mahkum etti. 28.07.2009 STRAZBURG netgazete

Cezaevindeki 20 militana 280 bin avro tazminat

13 Ekim 2009 - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye aleyhine açılan üç davayı bugün karara bağladı.
AİHM, Cizre'den dört vatandaşın "yakınlarının yargısı z infaza kurban gittiği" iddiasıyla 2003 yılında açtığı davada, Türkiye'nin etkili soruş turma yapmadığına hükmetti.
Mahkeme, Türkiye'nin toplam 44 bin avro maddi tazminat ödemesine karar verdi.
Silahlı yasa dışı örgüte üye olup, anayasal düzeni yı kma girişiminde bulunmaktan Türkiye'de mahkum edilen ve halen cezaevinde bulunan 20 kişinin yaptığı başvuruda, gözaltı süresi ve yargılanma süresinin makul zamandan fazla olduğu iddiasını inceleyen AİHM, ihlal kararı verdi ve Türkiye'nin kişi başına 14'er bin avro tazminat ödemesine hükmetti.
AİHM, Hizbullah örgütüne üye olduğu gerekçesiyle yargı lanan Seyfettin Dayanan isimli kişiyi, mahkeme boyunca hukuki yardım almadığı gerekçesiyle açtığı davada haklı buldu ve Türkiye'nin bin avro ödemesini kararlaştırdı.
netgazete

2 Kasım 2009 13:01
AİHM Türkiye'ye Ceza YağdırdıTürkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde yine haksız bulundu.Haberi Paylaş : Google Yahoo Facebook Digg Del.icio.us Reddit

AİHM, karara bağladığı üç ayrı davada Türkiye’nin, tazminat ve mahkeme masrafları olarak toplam 34 bin 700 euroyu ödemesine hükmetti.

Fransa’nın Strazburg kentinde faaliyet gösteren AİHM, Kabul, Davran ve Ayhan davalarını sonuçlandırdı. Mahkeme, bu davalarda adil yargılama gibi insan haklarında ihlal olduğuna karar verdi.

Kabul davasında toplam 20 bin euro manevi tazminat hükmeden AİHM, Ahmet Davran'ın başvurusu üzerinde açılan davada ise bin euro tutarında manevi tazminatın ödenmesine de karar verdi.

Mahkeme ayrıca, Türkiye’yi, Mehmet Ali Ayhan’a 8 bin manevi tazminat, 5 bin 700 mahkeme masrafları olmak üzere, toplam 13 bin 700 euronun ödemeye mahkum etti.
aktifhaber

AİHM'DE BİRİNCİ OLDUK

20 Kasım 2009 23:50
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde 120 bin dosya karar bekliyor. Bu dosyalardan 12 bini Türkiye'ye ait. Türkiye Rusya ile birlikte birinciliği paylaştı.
Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine açılan "hak ihlali" davalarında, Rusya ile birlikte birinci oldu. Halen AİHM'de incelenen 120 bin dosyadan 12 bini, Türkiye'den yapılan başvurulara ait bulunuyor. Aynı oranda da, Rusya'dan yapılan başvuru bulunuyor.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda AİHM davalarıyla ilgili milletvekillerine bilgi verdi. Avrupa konseyine üye ülkelerde 800 milyon kişinin yaşadığını, Türkiye'nin de nüfusunun 73 milyon olduğunu hatırlatan Ergin, "Bu da yaklaşık yüzde 10'a tekabül ediyor. AİHM'e Türkiye'den yapılan başvurular da tüm iş yükü arasında yüzde on dolayında. Oransal olarak çok fazla değil ama Türkiye Rusya ile birlikte en başta olmamalı" dedi.

BİN DOSYA ERİTİLECEK

AİHM'e yapılan başvurularda ön sıraları alan ‘'Disiplin cezası'' konusunda da bir yasal değişikliğe de gidilerek, bin adet dosya eritilecek. Yasalarda yapılacak değişiklik uyarınca bundan böyle cezaevlerinde verilen disiplin cezaları öncesi, hükümlü ve tutukluların savunması da alınacak.

Bugüne kadar cezaevleri kurallarına uymayanlara verilen disiplin cezaları, hakim tarafından dosya üzerinden uygulanıyor ve mahkumun savunması alınmıyordu. Bu nedenle AİHM'e bin civarında ‘'Hak ihlali'' davası açıldı ve bu davaların büyük bölümü de Türkiye aleyhine sonuçlandı. AİHM kararlarında, disiplin cezası verilen kişinin savunmasının mutlaka alınması gerektiğine karar verdi.

GAZETEPORT

AİHM'den Türkiye'ye 405 bin euro tazminat cezası

08 Aralık 2009 Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nce (AİHM) çok yüksek tazminatlara mahkum ediliyor. Son olarak da bir trafik kazası sonucunda yüzde 100 özürlü hale gelen bir kişinin, başvurusu üzerine açılan davada Türkiye'nin 297 bin euroyu ödemesine hükmedildi.
2000 yılında Bursa'da geçirdiği trafik kazası nedeniyle yüzde 100 özürlü hale gelen Osman Yılmaz, Türkiye'de hukuk süreci sonucunda belirlenen tazminatın kendisine ödenmesinin devlet tarafından sağlanmadığı gerekçesiyle AİHM'ye başvurdu.
AİHM, sonuçlandırdığı davada insan hakları ihlali olduğu kanısına vararak Türkiye'nin, Yılmaz'a maddi tazminat olarak 293 bin 149, manevi tazminat olarak da 3 bin 900 euro olmak üzere toplam 297 bin 49 euroyu ödemeye mahkum

ARSA DAVASINDA 175 BİN EURO
Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nce (AİHM) karara bağlanan bir arsa davasında haksız bulunarak 175 bin euroluk tazminat ödemeye mahkum oldu.
Strazburg'da faaliyet gösteren AİHM, Mustafa Öztok'un başvurusu üzerine açılan davayı karara bağladı. Öztok, satın aldığı arsanın, tazminat ödenmeden kamuya ait ormanlık alanı olarak kaydedilmesinin mülkiyet hakkına aykırı olduğu gerekçesiyle başlattığı hukuki mücadeleyi kazandı.
Mahkeme, Türkiye'nin, Mustafa Öztok'a maddi ve manevi tazminat olarak 175 bin euroyu ödemesine hükmetti.

10 KİŞİYE TAZMİNAT 31 BİN EURO
Yüksek öğretim reformunu protesto amacıyla Nisan 2004'te Taksim'de öğrencilerce düzenlenen protesto gösteriye katıldıkları gerçekçesiyle gözaltına alanan 10 kişi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde Türkiye'nin mahkum olmasını sağladı.
Fransa'nın Strazburg kentinde faaliyet gösteren AİHM, gösteri sırasında gözaltına alınan ve insanlık dışı muamele gördüklerini öne süren 10 kişiye, haklı bularak toplam 31 bin euro tutarında tazminat ödenmesine karar verdi.

netgazete

12 Ocak 2010 13:55
AİHM Türkiye'yi Mahkum Etti
Türkiye, Kürt Alevi öğrenci davasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM), yeniden haksız bulundu.

Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM), yeniden haksız bulundu. 2004 yılında İstanbul’da Alevi Kürt hukuk öğrencisi Önder Babatın öldürülmesi ile ilgili davada Türkiye, 20 bin euro tutarında manevi tazminat ödemeye mahkum edildi.

Strazburg’da faaliyet götsteren AİHM, 2004 yılında 25 yaşında iken İstanbul’da öldürülen Kürt Alevi hukuk öğrencisi Önder Babat’ın ailesince yapılan başvuru üzerine açılan davayı sonuçlandırdı.

Kararında Babat’ın, yarı resmi bir oluşum tarafından öldürüldüğü, yargısız insafa kurban gittiği savılarının tahmin edici bir biçimde kanıtlanmadığını bildiren Mahkeme, Türk devletinin, Babat ciyanetini etkin bir biçimde soruşturmadığını, pasif kaldığını belirterek Babat’ın ailesine manevi tazminat olarak toplam 20 bin euronun ödenmesine hükmetti.
aktifhaber

09 Haziran 2009 13:28
AİHM Türkiye'yi Reddetti
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), aile içi şiddet davasında Türkiye'yi haksız buldu.

AİHM, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin yaşam hakkıyla ilgili 2., kötü muamele ve işkencenin yasaklanması ile ilgili 3. ve ayrımcılığın yasaklanmasıyla ilgili 14. maddelerinin ihlal edildiğine hükmetti.Türkiye, karar gereği başvuruyu yapanlara 36 bin 500 Avro ödeyecek.
aktifhaber

Nazlı Ilıcak
Devrim yasası ve AİHM

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Aczmendiler hakkında çok önemli bir karar verdi. Söz konusu karar, Şapka Kanunu ile Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine dair devrim kanunlarına ters düşüyor.

Önce olayı hatırlayalım:

Aczmendiler, Kocatepe Camii'nin önünde cüppeleri ve asalarıyla toplanmışlardı. Başlarında da bir örtü bulunuyordu. Devrim kanunlarına muhalefetten yargılanıp, ceza yediler. Ahmet Arslan'ın AİHM'ye müracaatı üzerine, Mahkeme Türkiye'yi mahkûm etti. Karara göre, Aczmendiler, dini bir ayin yapmak üzere camiye gitmişlerdi. Kıyafetleri dolayısıyla uğradıkları mahkûmiyet, Sözleşme'nin 9'uncu maddesine aykırıydı.

AİHM, önce, mahkûmiyetin kanuni dayanağının bulunup bulunmadığını inceledi: Mahkûmiyetin dayandığı yasal düzenlemelerden biri, 1925 tarihli, 671 sayılı Şapka Kanunu; diğeri, 1934 tarihli, 2596 sayılı Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun.

Evet, kanuni dayanak vardı.

Mahkeme, Türkiye'de laik cumhuriyetin korunmasının, meşru bir amaç olduğunu da kabul etti.

Fakat kanuni dayanağın ve meşru amacın mevcudiyetine mukabil, Aczmendilerin mahkûm edilmesini, bu meşru amaçla orantısız ve demokratik toplumun gereklerine aykırı gördü. Çünkü Aczmendiler, devletin bir görevlisi değildi. Bu kıyafetlerini, bir devlet görevi ifa ederken giymiyorlardı. Sade vatandaş kimliğiyle camiye gitmişlerdi. O kıyafetleriyle, devlet dairesinde değil, kamuya açık bir mahalde bulunuyorlardı. Görüşlerini bu şekilde sıralayan Mahkeme, Aczmendilerin, dini inançlarını dışa vurmayı teminat altına alan Sözleşme'nin 9'uncu maddesi kapsamına girdiği kararını verdi. "Aczmendilerin dini ayinlerinin, kamu düzenini bozacak ve bir başkasının üzerinde baskı yaratacak nitelik taşımadığını, onların sadece dini bir töreni ifa etmek üzere cami önünde toplandıklarını" belirtti.
Sabah gazetesi

06 KASIM 2010
Maliye'de AiHM alarmı

AİHM'in Maraş kararı Maliye Bakanlığı'nı alarma geçirdi. Olası tazminat kararlarının tamamı için bütçeye 200 milyon euro ödenek koyan Maliye, tek bir dava tazminatının bütçeyi aşabileceğini anladı. Yedek ödeneklere başvurulması gündemde

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, (AİHM) on gün arayla, Kıbrıslı Rumların başvuruları için verdiği iki tazminat kararı, astronomik tutarlar nedeniyle Maliye Bakanlığı'nı alarma geçirdi. Maraş bölgesindeki taşınmazları kapsayan 'Lordos ve Arkadaşları' davasındaki tazminat tutarının 200 milyon euro'ya ulaşma ihtimali, sadece bu dosyayla, 2011 bütçesinde AİHM tazminatları için ayrılan bütün ödeneği, ikiye katlıyor.

Maliye her yıl bütçe hazırlıkları sırasında; 'ilama bağlı borç' başlığı altında bir ödenek tutarı belirliyor. Başta, olası AİHM tazminatları olmak üzere, mahkeme kararlarıyla hükmedilen tüm tazminatları içeren bu tutar; Dışişleri Bakanlığı ile görüşülerek ve 'gidişe bakılarak' tahminle belirleniyor. Şu anda TBMM'de görüşülmekte olan 2011 bütçe tasarısında 'ilama bağlı borç' kalemi için, 200 milyon lira ayrıldı.


YEDEK ÖDENEKLERE
Ancak AİHM'in bundan 10 gün önce de Kıbrıslı Rumların daha önce yaptığı 19 başvuru için Türkiye'yi 15 milyon euro tazminata mahkum etmesi, Maliye'yi kaygılandırdı. Ödeme aşamasının birkaç ayı bulabileceğinin belirtilmesine karşın bu tutar; daha şimdiden gelecek yıl için ayrılan 200 milyon liralık ödeneğin 30 milyon lirasına karşılık geliyor.
İşte henüz bu tazminatın şoku atlatılmadan Strazburg'dan ikinci bir karar geldi ve mahkeme Maraş bölgesindeki taşınmazlar için yapılan 'Lordos ve Arkadaşları Davası' için de tazminata hükmetti.

Kıbrıslı Rumlar'ın bu aşamada KKTC'deki Mal Tazmin Komisyonu'na başvurması gerekiyor. Ödenecek tazminatın kesinleşmesi, Komisyonca verilecek kararın sonucuna göre belli olacak.
1974 Barış Harekatı'ndan bu yana kapalı olması sebebiyle 'ölü şehir' olarak da bilinen Maraş'taki taşınmaz sayısının 150; buradan yola çıkarak da Türkiye'nin ödemek zorunda kalabileceği tazminat tutarının 200 milyon euroya ulaşabileceği hesapları yapılıyor.

Bu yüksek tutarın kesinleşmesi durumunda Maliye, 'yedek ödeneklere' başvurmak zorunda kalacak.

Maliye bürokratları, AİHM prosedürü gereği, 15 milyon euroluk tazminatın ödemesinin üç ayı bulabileceğini belirterek, şu aşamada bir bütçe sorunu bulunmadığını dile getiriyor. Ancak, 'Lordos ve Arkadaşları' başvurusundaki tazminat talepleri kesinleşmesi halinde, önümüzdeki yıl bu kalem için ayrılan ödeneğin yetmeyeceğine kesin gözüyle bakılıyor. Türkiye, yıllardır AİHM'de en çok tazminat ödeyen ülkeler sıralamasında, Rusya'dan sonraki ikinci sırasını koruyor.

Çiğdem TOKER / ANKARA
Akşam

16'lık çocuğa işkenceye 12 bin euro'luk tazminat
17:35 - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 16 yaşındayken hırsızlık ihbarı üzerine gözaltına alınan M.Y.'ye işkence yapıldığı gerekçesiyle Türkiye'yi 12 bin Euro tutarında manevi tazminat ödemeye mahkum etti. Strazburg'da faaliyet gösteren AİHM, 1998 yılında İstanbul'da gözalına alınan Diyarbakırlı M.Y'ye işkence şikayeti üzerine açılan davayı Türkiye aleyhinde sonuçlandırdı. 30.11.2010 STRAZBURG netgazete

Türkiye 32 Rum'a Tazminat Ödeyecek
07 Mayıs 2011
AİHM'nin Kıbrıslı Rum Lordos'un başvurusunun da bulunduğu 32 Kıbrıslı Rum'un tazminatlarının kesinlik kazandığı bildirildi...
Politis gazetesi, KKTC Taşınmaz Mal Komisyonu ve Dimopulos davasıyla ilgileri bulunmadıkları için AİHM tarafından tazminata bağlanan Lordos ve 32 Kıbrıslı Rum'un dava kararının kesinlik kazandığını, Türkiye'nin davaların AİHM oturumuna havale edilmesi yönündeki itirazının reddedildiğini yazdı.

Habere göre, AİHM'nin internet sitesinde yayınlanan karar uyarınca Türkiye, söz konusu 32 dava için belirlenen tazminat miktarlarını faizleriyle birlikte temmuz ayın kadar ödemekle yükümlü olurken, tazminatların ödenmemesi durumunda 32 dava Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne götürülecek.

Gazete, AİHM'in bu kararının, tapular Kıbrıslı Rumlarda kalacak şekilde Türkiye'ye getireceği yaklaşık 20 milyon Euro'luk mali yükün yanı sıra, kapalı bölge Maraş'taki taşınmazı için tazminat talep eden Lordos'un başvurusunu da nihai karara bağlaması açısından büyük önem taşıdığını öne sürdü.

Lordos davasının, Maraş'ta taşınmazı bulunan Kıbrıslı Rumların Taşınmaz Mal Komisyonu'na başvurularında talep edecekleri tazminatlar konusunda örnek görevi göreceğini ifade eden gazete, henüz tazminat miktarı belirlenmeyen dava için AİHM'in taraflardan, üç ay içerisinde tazminat konusundaki görüşlerini sunmalarını talep etmesinin beklendiğini vurguladı. aktifhaber

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirdiği için yargılanan gazeteci Erbil Tuşalp, AİHM'de kazandı
21 Şubat 2012
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Başbakan Erdoğan'ı eleştiren makaleleri nedeniyle Türk mahkemeleri önünde yargılanıp tazminat cezasına mahkum edilen gazeteci-yazar Erbil Tuşalp'in ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2005 ve 2006 yıllarında Birgün gazetesinde yayımlanan "İstikrar" ve "Geçmiş Olsun" başlıklı iki makale nedeniyle Erbil Tuşalp hakkında "şahsi haklarının ihlal edildiği" iddiasıyla iki ayrı tazminat davası açmış, davaya bakan Türk mahkemeleri, makalelerde "kabul edilebilir eleştiri sınırının aşıldığını" gerekçe gösterip, Tuşalp'i davacı Başbakan Erdoğan'a toplam 10 bin Türk Lirası ödemekle cezalandırmıştı.

Tuşalp, Yargıtay tarafından 2008 yılından onaylanan mahkeme kararlarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğu teziyle aynı yıl AİHM'ye başvurmuştu. Türk hükümeti, AİHM önünde yaptığı savunmada, Tuşalp'in ifade özgürlüğünün kısıtlanmasının "demokratik bir toplumda gerekli olduğunu" savunmuş, bu kısıtlamaya gerekçe olarak, Tuşalp'în makalelerindeki bazı söylemlerin "iftira" içerikli ve Başbakan Erdoğan'ın "onur, şeref ve haysiyetinie saldırıcı nitelikte" olduğu tezini ileri sürmüştü.

Türk hükümetinin tezleri AİHM tarafından bugün açıklanan kararda tümüyle geri çevrildi. Tuşalp'in gazeteci-yazar olduğunun altını çizen AİHM, basının demokratik toplumdaki "vazgeçilmez işlevine" atıfta bulunup, basın özgürlüğünün aynı zamanda "bir derece abartı ve hatta tahrik" içerdiğini anımsattı. Tük hükümetinin "kabul edilebilir eleştiri sınırı" tezini de geri çeviren AİHM, söz konusu eleştiri sınırının siyasiler için sıradan bireylere oranla "daha geniş" olduğunu belirtip, "Başbakan Erdoğan bu nedenle daha hoşgörülü davranmalıydı" yorumunda bulundu.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğüyle ilgili maddesinin "incitici, şok ve rahatsız edici" ifadeleri de kapsadığını hatırlatan AİHM, bu durumun "çoğulculuk, hoşgörü ve geniş fikirliliğin gerekleri olduğunu" ve bunlar olmaksızın "demokratik bir toplumun olamayacağını" kaydetti.

'BAŞBAKAN ERDOĞAN OLUMSUZ ETKİLENMEDİ'

Erbil Tuşalp'in makaleleri nedeniyle Başbakan Erdoğan'ın siyasi kariyeri veya mesleki ve şahsi yaşamının olumsuz etkilendiğine dair hiçbir bulgu olmadığını belirten AİHM, başkalarının hak ve itibarının korunması adına Tuşalp'in ifade özgürlüğünün kısıtlanmasını "demokratik toplumda gereksiz bir uygulama" olarak tanımladı. Mahkeme bu yorumlar temelinde Tuşalp'in ifade özgürlüğünüğn ihlal edildiğine hükmetti.

Oy birliğiyle alınan karar gereği Ankara Erbil Tuşalp'e manevi tazminat olarak 5 bin Euro ceza ödeyecek.

Kaynak : http://www.internethaber.com/erbil-tusalp-basbakan-recep-tayyip-erdogan-avrupa-insan-haklari-mahkemesi--402697h.htm#ixzz1n3anCD6M
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> MAHKEME KARARLARI Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com