EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Filistinli $ehid Lider: Ahmed Yasin

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İSLÂM DÜNYAS!
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Cmt Oca 17, 2009 11:26 pm    Mesaj konusu: Filistinli $ehid Lider: Ahmed Yasin Alıntıyla Cevap Gönder

FİLİSTİNLİ ŞEHİD LİDER AHMED YASİN -1-

Ali Haydar Can



Şeyh Ahmed Yasin, Şehadetinden kısa süre önce Filistinli müslümanların karşı karşıya kaldığı işgale ve işgalci düşmanın vahşî zulümlerine ümmetin suskun kalması karşısında -Filistin gerçekten istiklâline kavuşuncaya kadar hepimizin omuzlarında ağır bir vebal olarak kalacak olan- şu bildiriyi yayınlamıştı:

[ Allah'ım! Ümmetin suskunluğunu sana şikâyet ediyorum!

Ben ki kocamış bir yaşlıyım. Kurumuş iki elim, ne kalem tutuyor ne de silah!

Sesimle yeri inletecek güçte bir hatip de değilim!

Ben ki saçları ağarmış, ömrümün son demlerinde, türlü hastalıkların yıktığı ve üzerinde zamanın belâlarının estiği biriyim!

Tek isteğim, benim gibi Müslümanların zaaf ve aczinden müteessir olanların yazmasıdır!

Siz ey Müslümanlar! Suskun ve aciz, helâk olmuş ölüler!

Halâ kalpleriniz sızlamıyor mu, başımıza gelen bu acı felâketler karşısında?

Bir halk bir insan... Hiç kimse yok mu, Allah için ve ümmetin namusu için öfkelenecek? Şerefli direnişçilerken, bizleri “kaatil teröristler” olarak ilan edenlere karşı duracak!

Bu ümmet hiç utanmıyor mu; haysiyeti çiğnenirken, siyonist kaatilleri ve onların uluslararası destekçilerini ve işbirlikçilerini görmezden gelirken!

Omuzlarımıza el verecek ve gözyaşlarımızı silecek bir eliniz de mi yok!

Bu ümmetin kurumları, sivil güçleri, partileri, teşkilâtları ve tanınmış şahsiyetleri, Allah için hiç mi kızmazlar?

Niçin sokaklara dökülüp,. 'Ya Rabb! Gücümüzü topla, zaafımızı gider ve mü'min kullarına yardım et!' diye bizim için dua etmiyorsunuz? Buna da mı gücünüz yetmiyor?

Ey ümmetin liderleri, ey ümmetin halkları!

Yakında bizim büyük ölümlerimizi duyacaksınız, o zaman alınlarımızda şu yazılacak:

Bizler direndik, ileri atıldık ve cihad meydanından kaçmadık..

Ve bizimle birlikte çocuklarımız, kadınlarımız, yaşlılarımız ve gençlerimiz ölecek! Onları, bu suspus ve bön ümmete yakıt yapacağız!

Bizden, teslim olmamızı ve beyaz bayrak çekmemizi beklemeyin! Çünkü biz, bunu yapsak da öleceğimizi biliyoruz. Bırakın savaşarak onurumuzla ölelim! Dilerseniz bizimle olun, elinizden geldiğince ve öcümüzü almak boynunuza borç olsun!

Dilerseniz bize acıyarak ölümümüzü izleyin!

Temennim, Allah'ın, emaneti savsaklayan herkesten kısas almasıdır!

Umarım bizim aleyhimize olmazsınız! Allah aşkına, bari aleyhimize olmayın!

Allah'ım!

Sana şikâyette bulunuyorum... Sana şikâyette bulunuyorum... Gücümün azlığını, imkânımın yetersizliğini ve insanlara karşı zaafımı sana şikâyet ediyorum. Sen mustazaf(=ezilen-sömürülen-zulme ve haksızlığa uğrayan)ların Rabbisin... Sen bizim Rabbimizsin... Bizi kime bırakıyorsun? Bize cehennem olacak uzaklara mı? Veya düşmana m?

Allah'ım!

Akıtılan kanlar, dokunulan ırzlar, çiğnenen onurlar, yetim bırakılan çocuklar, evladını yitirmiş anneler, dul kalmış kadınlar, yıkılmış evler ve yakılmış/zehirlenmiş edilmiş ekinler aşkına, sana şikâyette bulunuyorum.

Sana şikâyette bulunuyorum!

Gücümüz dağıldı... Birliğimiz bozuldu... Yollarımız ayrıldı... Halkımızın zaafını ve ümmetimizin düşmanı yenmek için bize yardım etmedeki duyarsızlığını sana şikâyet ediyorum...]

***
“Allah'ım! Ümmetin suskunluğunu sana şikâyet ediyorum! Ben ki kocamış bir yaşlıyım. Kurumuş iki elim, ne kalem tutuyor ne de silah! Sesimle yeri inletecek güçte bir hatip de değilim! Ben ki saçları ağarmış, ömrümün son demlerinde, türlü hastalıkların yıktığı ve üzerinde zamanın belâlarının estiği biriyim” diyen arslan yürekli bir mücahid lider...

ilerlemiş yaşına ilaveten kendisini tekerlekli sandalyeye mahkûm eden felçli vücuduna rağmen; ne boyun eğdi azgın işgalci düşmana, ne teslim olmayı aklından geçirdi, ne de sıvışmayı...

Son nefesini bir şehid olarak verene kadar, cihad meydanında Allah’ın zafer bahşetmesi için cihad ederek fiili duada bulundu.

Bugün dünyanın bütün şer güçlerini arkasına almış azgın bir düşmanın, canarvarca saldırılarına karşı, en zor şartlarda ve tek başlarına Gazze’yi savunan ve “Son damla kanımız toprağa düşmeden Gazze’yi siyonistlere teslim etmeyeceğiz. Gazze İsrail’e mezar olacak” diye kükreyen Gazzeli mücahidler, Şeyh Ahmed Yasin’in Şehadetiyle aydınlattığı nurlu yolda zafere doğru yürüyor.. Ümmetin suskun ve umursamaz tavrına aldırmadan... Ümmetin yöneticilerinin neredeyse tümünün işgalci düşmala açıkça işbirliği yaptığının ayan beyan ortaya çıkmasına rağmen...

***
“Şeyh Ahmed Yasin, bu dünyaya Allah'a kulluk görevini yerine getirmek üzere gönderildiğine bütün kalbiyle inanmış ve işte bu inancın kazandırdığı teslimiyet duygusuyla Allah'a teslim olmuş, ona kulluk görevini özenle yerine getirmek için çalışan biriydi. Allah'a olan bu teslimiyeti onu, dünyevi hesaplarla zalimlere teslim olmaktan alıkoydu. Dolayısıyla kulluk teslimiyetiyle, bu vasfın kendisine kazandırdığı kula kul olmama onurunu bir araya getirmeyi başardı. Böylece hak bildiği yoldan asla sapmadı, zalimler karşısında zerre kadar taviz vermedi. Tertemiz vatanı işgalci Siyonistler tarafından işgal edilince 11 yaşında ailesiyle hicret olayını yaşadı. İçinde bulunduğu şartların kendisine diğer kulluk görevlerine ek olarak cihad yükümlülüğünü de yüklediğini bildi ve bedensel özürlü olmasını bu konuda mazeret olarak gösterme yoluna gitmeksizin, bir kaçamak yolu aramaksızın cihad ve direniş hususunda başkalarına örnek olmak için hep gayret sarf etti. Sonunda Allah'a kulluk bilinci içinde cihad ve direnişe adadığı 67 yıllık ömrünü, bir seher vaktinde, cemaatle kıldığı sabah namazının ardından kucakladığı şehadetle tamamladı.” (1)

“Ahmed Yasin 1937 yılında Filistin'in Askalan şehrinin el-Cevra köyünde dünyaya geldi. Üç yaşında iken babası vefat etti. Bundan sonra annesinin ve kardeşlerinin himayesinde büyüdü. 1948 yılında yahudilerin Filistin'in büyük bir bölümünü işgal etmelerinin yol açtığı felaket üzerine ailesi Gazze şehrine göç etti.

“Ahmed Yasin, 1952 yılında Gazze şehrindeki İmam Şafii Okulu'nda ilköğrenimini tamamladı. Sonra er-Rihal Ortaokulu'nda ortaöğrenimini tamamladı. Lise öğrenimini de 1958 yılında Filistin Lisesi'nde tamamladı.

“1952 yazında bir yüzme faaliyeti esnasında kafasının üstüne düştü ve boyun kemiği kırıldı. Bu yüzden bütün vücudu felç oldu.

“Liseyi bitirdikten sonra bazı ilim adamlarından özel dersler aldı. Bunun yanı sıra kendi özel çalışmalarıyla da kendini çok iyi yetiştirdi. Çevresinde zeki ve kültürlü biri olarak tanınırdı. Özel öğrenimini tamamladıktan sonra öğretmen olarak görev aldı. “ (2)

“Ahmed Yasin 8 Aralık 1987'de başlayan intifadanın öncüsü durumundaki İslâmi Direniş Hareketi (HAMAS)'nin kurucusudur. HAMAS ilk olarak ismini 8 Aralık 1987'de patlak veren intifadayla duyurdu.

“Ahmed Yasin bütün hayatı boyunca bu teşkilatın manevi lideri olarak bilindi ve intifadanın devamında bir motor görevi gördü.” (3)

“1967 yılında Filistin'in tamamının Siyonist işgalcilerin eline geçmesi üzerine insanlar vatanlarını işgalden kurtarma mücadelelerinde kendilerine önderlik edecek birilerini aramaya başladılar. İşgalci yahudilerden gelen tehlike konusunda insanların şuurlandırılmasında Şeyh Ahmed Yasin'in büyük rolü oldu.

“Gazze'de İslâm Merkezi'ni kurmasından sonra iyice tanındı Bu durum işgal yönetimini son derece rahatsız etti.

“1984'te Ahmed Yasin ve yardımcılarından pek çok mücahid tutuklandı. Yürütülen soruşturma sonunda Ahmed Yasin, İsrail devletini yıkarak yerine İslâmi bir devlet kurmak için çalıştığı gerekçesiyle 13 yıl hapse mahkûm edildi. Ancak on bir ay sonra Filistinlilerle işgalciler arasında bir esir değişiminde serbest bırakıldı. 1985'te gerçekleştirilen bu esir değişiminden sonra Şeyh Ahmed Yasin yine Filistinli kitlelerin Siyonist işgalcilere karşı sürdürdükleri cihadlarında ” (4) önererlik etmeye devam etti.

İşgalci “Siyonistler, 18 Mayıs 1989'da Şeyh Ahmed Yasin'i “ ve HAMAS “mensubu pek çok kimseyi tutukladılar. Bu tutuklama, intifadayı durdurmayı amaçlayan bir uygulamaydı. Ancak siyonistler umduklarını bulamadılar. Çünkü bu olay üzerine intifada daha da şiddetlendi.” (5)

“Uzun oyalamalardan sonra Şeyh Yasin 3 Ocak 1990'da mahkeme önüne çıkarıldı ve 15 suçlamadan yargılandı. Ahmed Yasin'in mahkeme heyetine şunları söyledi: “Bu mahkeme kanuni olarak beni yargılama hak ve yetkisine sahip değildir. Çünkü bu mahkeme işgalciler tarafından kurulmuştur. Dolayısıyla tamamen gayri meşrudur.’

Bu ilk duruşmadan sonra yargıç yeniden duruşmayı belirsiz bir tarihe erteledi. Daha sonra Siyonist yönetim Şeyh Ahmed Yasin'in 6 Ekim 1991'de mahkeme önüne çıkarılacağını açıkladı. HAMAS bu sırada, Şeyh Ahmed Yasin'in yargılanmasını protesto için genel grev ilan etti. 16 Ekim 1991'de de mahkemenin verdiği zulüm hükmü açıklandı. İsrail askeri mahkemesi HAMAS'ın kurucusu Şeyh Ahmed Yasin'i ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme ona ayrıca, öldürme emirleri verdiği ve İsrail'i yıkarak yerine İslâmi bir devlet kurmayı amaçlayan kanun dışı örgüt kurduğu iddiasıyla on beş yıl hapis cezası verdi.” (6)

Dipnotlar;
1 - http://www.vahdet.com.tr internet sitesinde yayınlanan imzasız bir makaleden iktibas edilmiştir. Makalenin tam adresi: http://www.vahdet.com.tr/filistin/dosya6/1534.html
2- Agm.
3- Agm.
4- Agm.
5- Agm.
6- Agm.

(devam edecek)

Kaynak: Baran dergisi

FİLİSTİNLİ ŞEHİD LİDER AHMED YASİN -2-

Ali Haydar Can


İşgakci terörist “İsrail yönetimi söz konusu cezaya mahkûm ettikten sonra Ahmed Yasin'le zaman zaman pazarlıklar yapmak ve ona serbest bırakılması için bazı şartları kabul ettirmek istedi. Bir keresinde İsrail'i tanıdığını ve imzalanan özerklik anlaşmalarına olumlu baktığını açıklaması karşılığında serbest bırakma teklifinde bulundu. O bunu kesinlikle kabul etmedi. Daha sonra İsrail'i tanıma şartından vazgeçerek sadece özerklik anlaşmalarını kabullenmesini şart koştu. Bunun üzerine Ahmed Yasin: ‘Bana dışarı çıktığımda karpuz yemememi şart koşsanız bile yine kabul etmem. Çünkü ben işgal rejimini muhatap kabul etmiyorum ki onun şartını kabul edeyim’ cevabını verdi.” (7)

“Ahmed Yasin, sağlık durumunun kötüleşmesine, maruz kaldığı kötü uygulamalara (..)rağmen işgalciler karşısında hiçbir taviz vermedi. Onun şu sözü davası ve inancında ne kadar kararlı olduğunu açıkça ortaya koymaktadır: ‘Benim için hapiste 100 yıl kalmak karşılığında birtakım tavizler vererek çıkmaktan iyidir.’ Şeyh Ahmed Yasin sekiz yıl süren zindan hayatı boyunca kararlılığından hiç bir şey kaybetmedi ve siyonist yönetimi muhatap kabul etmeme konusundaki tutumunu değiştirmedi.” (8)

“Şeyh Ahmed Yasin sekiz buçuk yıla yakın bir süre zindanda kaldıktan sonra 30 Eylül 1997 Salı akşamı serbest bırakılarak tedavi edilmek üzere Ürdün'ün başkenti Amman'a getirildi. (..) 25 Eylül 1997 Perşembe sabahı Ürdün'ün başkenti Amman'da HAMAS Siyasi Birimi başkanı Halid Meş'al'e karşı suikast girişiminde bulunan ve ellerinde Kanada pasaportu taşıyan iki MOSSAD ajanına karşılık serbest bırakıldı (..) İsrail ile Ürdün kralı arasında gerçekleşen pazarlıkla (..)bu pazarlıkla HAMAS'ın veya Ahmed Yasin'in hiçbir ilgisi olmamıştı (..) pazarlık tamamen onların bilgileri dışında gerçekleşmişti.” (9)

Ahmed Yasin sürgün şüphesine karşı, (işgalci teröristlerin esir kampından) çıkarılmadan önce kesin pazarlığını yapmıştı. (..) O zaman hasta yatağında, acil tedaviye ihtiyacının olmasına rağmen: "Benim buradan çıkarılmam vatanımdan çıkarılmam anlamına gelmeyecek. Ben bu topraklara dönme hakkımı muhafaza edeceğim" diyerek Filistinlilere: "Bu vatana sahip çıkma konusunda asla gevşeklik göstermeyin. İşgalciler sizin en ufak bir zaafınızı kendi sinsi politikaları için kullanabilirler, buna fırsat vermeyin" mesajı iletti. (..) Amman'a götürülürken yaptığı açıklamada da (..), Amman'a tedavi için geldiğini ve Allah'ın izniyle sağlığına kavuşması durumunda vatanına geri döneceğini ifade etti. Açıklamasında ayrıca, işgal yönetiminden yurduna geri dönmesine müsaade edileceğine dair yazılı bir belge verilmeden, kendisini Remle'den alıp Amman'a götürmek için gelen Ürdün helikopterinin kalkmasına izin vermedi (..) Şeyh Ahmed Yasin, Amman'da bir süre tedavi gördükten sonra vatanı Filistin'e (..) döndü. (..) Gazze'ye dönüşünün ardından hemen (..) mücadelesini kaldığı yerden devam ettirmeye başladı.. (10)

“Şeyh Ahmed Yasin, bütün dünyada Filistin İslâmi Direniş Hareketi (HAMAS)'ın kurucusu ve manevi lideri olarak bilinir. Fakat (..) o Filistin'in, Filistin davasının, siyonist işgale karşı verilen kutsal bir mücadelenin (de) önderidir. İşgale karşı 1987'de başlatılan birinci intifadaya o öncülük etmiştir. 2000 yılında başlatılan Aksa İntifadası'nın da en önemli manevi önderi (..) olmuştur. Bundan dolayı (..) o HAMAS'ı, Filistinlileri birbirine kırdırma amacına yönelik fitne çabalarından uzak tutmayı, böylece işgale karşı verilen mücadelede safların birliğini korumayı başarabilmiştir. Bu özelliğinden dolayı o sadece bir örgütün, oluşumun değil siyonist işgale karşı verilen kutsal mücadelenin manevi lideriydi. Sol gruplar ve hıristiyanlar da dâhil olmak üzere, siyonist işgalcilerin gasp ettiği hakların geri alınması, Filistin'in yeniden özgürlüğüne kavuşması gerektiğine inanan tüm Filistinliler tarafından karizmatik bir lider, bir dava önderi olarak biliniyordu. “ (11)

“Şeyh Yasin'in serbest bırakılmasına rağmen (siyonist) işgal(ciler), (..) Onu öldürmek için çeşitli girişimlerde bulundu. Bir keresinde, (..) gittiği evi tespit ederek F-16 tipi uçaklardan füzeler fırlattı. O saldırıda yardımcısı İsmail Heniye'yle birlikte (..) mucizevî bir şekilde sağ kurtuldular. (..) Filistin davasında direnişe öncülük etmek kelleyi koltuğa alarak yaşamaya başlamak anlamına gelir (..) Eğer bir yerde zulme, işgale ve haksızlığa karşı mücadele edilmesi gerekiyorsa, mutlaka bu mücadeleye birilerinin öncülük etmesi gerekir (..) ve ciddi riskleri göze almayı gerektirebilir. İşte Filistin'deki durum da budur. Şimdiye kadar Filistin direnişinde pek çok lider şehit edildi. İzzettin Kassam, Dr. Fethi Şikaki, Cemal Selim, Cemal Mansur, Yahya Ayyaş, Salah Şahade, Abdülaziz Rantisi, İsmail Ebu Şenneb, İbrahim el-Mukadime, Halil el-Vezir (Ebu Cihad), Ebu Ali Mustafa ilk akla gelen isimlerden bazıları. Ama bunlar hayatlarını kaybettiler diye diğerleri "biz artık bu işte yokuz" demiyorlar. Bayrağın yere düşmemesi için aynı riski göze alarak şehitlerin bıraktıkları noktadan mücadeleyi, direnişi sürdürüyorlar. Bütün emperyalist güçlerin siyonist işgal devletine destek vermelerine, etkili medya organlarının uluslar arası Siyonizm hesabına çalışmasına ve pek çok ekonomik kuruluşun siyonist devletin ayakta kalması için yardım etmesine rağmen, çoğunlukla kendi yağlarıyla kavrulmak zorunda kalan Filistinli direnişçilerin bunca zamandır yılmadan mücadeleyi sürdürebilmelerinin sırrı da buradadır.” (12)

işgalci siyonist(çete) onu (..)22 Mart 2004 tarihinde yine havadan uçaklarla füzeler fırlatarak sabah namazından çıktığı sırada şehit etti. (..) Şeyh Ahmed Yasin bütün vücudunun felçli olmasına rağmen Allah yolunda mücadele etmekten ve başkalarını da bu yolda mücadeleye teşvikten geri kalmaksızın dolu dolu bir ömür geçirdi. Bu yüzdendir ki onun 67 yıla sığdırabildiği faaliyetleri birçoklarının bu sürenin on katında bile gerçekleştirebileceklerinden fazladır. O (..) Örnek bir hayat ortaya koyduğu gibi "Allah yolunda şehit olmak en ulvi gayemizdir" sözüne sadık kalarak dünya hayatını noktalarken de örnek oldu. (13)

Allah şehadetini kabul etsin ve bizleri de şehidler kervanına dahil etsin...

“Baki kalan bu kubbede bir hoş seda imiş” diyen şairin mısraındaki gibi, ondan geriye mücadeledeki örnek kararlılığının yanında çeşitli vesilelerle yaptığı konuşmalar hoş bir seda olarak kaldı... Şimdi onlardan kısa bir derleme ile yazımızı noktalamak istiyoruz.:

“Değerli kardeşlerim! (..). Allah'ın izniyle, er ya da geç zafer bizim olacaktır. Dünyada çeşitli devletler bulunuyor. Güçlü her zaman güçlü olarak, zayıf da her zaman zayıf olarak kalacak değildir. Yarın inşallah güçlüler biz olacağız. Vatanımızın ve topraklarımızın bütün parçalarını kurtaracağız. Onurla ve zaferle oraya döneceğiz..”

“Biz tek bir halkız. Tek bir toplumuz ve öyle kalacağız. Düşmanların Filistin'deki ulusal birliği bozmayı amaçlayan oyunlarını pratiğe geçirmelerine fırsat vermeyeceğiz. Karşılığı ne olursa olsun Filistinlilerin birbirlerinin kanlarını akıtmalarına asla fırsat vermeyeceğiz. Bu konuda Yüce Allah'ın şu sözünde ifadesini bulan prensibi vurguluyoruz: "Sen beni öldürmek için elini bana uzatırsan ben seni öldürmek için elimi sana uzatmam. Ben âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım." (Maide, 5/28)”

“Yahudiler (..) güvencede olmak istiyorlarsa bunu elde edebilirler. Ama şu şartlarla: Batı Şeria ve Gazze bölgesinden tamamen çekilecekler, Kudüs'ümüzü bize bütünüyle teslim edecekler, işgal altındaki topraklarda bulunan yahudi yerleşim merkezleri tamamen kaldırılacak, tutuklu Filistinlilerin tamamı serbest bırakılacak, bizim kurtarılmış bölgelerimizde Filistin devletimizi kuracağız, o toprakların üstündekiler de altındakiler de bize ait olacak, oralarda yönetim hakkı tamamıyla bize ait olacak, yahudiler hiçbir şekilde karışmayacaklar. “

“Biz vatan toprağının sadece küçük bir parçası üzerinde bulunuyoruz. Oranın başında da kardeşimiz Ebu Ammar (Yasir Arafat) var. Dünyanın herhangi bir yerinde birbiriyle iç içe girmiş, sürtüşme halinde iki ayrı yönetimin olması mümkün değildir. Bugün bu yönetimi tanıyor ve kabul ediyoruz. Yarın devletimiz olacak. Burada iki ayrı yönetim olamaz. Ancak bir yönetim olur. Ebu Ammar inşallah bu devletin başkanı olacak. Biz ne koltuk, ne mal, ne mevki istiyoruz. Biz mücahitleriz. Haklarımızı geri istiyoruz.”

“Bizim HAMAS olarak hedefimiz toprağımızı kurtarmak ve hakkımızı geri almaktır. Bu sürekli, sabit ve değişmeyecek bir hedeftir. Bu hedef er veya geç gerçekleşecektir. Bu hedef Filistin davasına hizmet etmektedir. Biz Filistin halkının birliği, arasına herhangi bir ihtilafın, uzlaşmazlığın girmemesi, iç savaş çıkmaması için çalışacağız.”

“Ahmed Yasin herhangi bir dünyalık peşinde değildir. Ahmed Yasin herhangi bir mevki elde etme arzusu taşımıyor. Ben kendimi herhangi bir makam için aday göstermeyeceğim. Ben özerk yönetimle kavgalı da değilim, bu yönetimi ele geçirme çabasında da değilim. Ben Allah katında kabul edilmiş kullardan olmak suretiyle Allah'ın rızasını kazanmak istiyorum. Bu itibarla birinci olarak: Ben ne bir mevki için ne de seçimler için aday olmayı düşünüyorum. İkinci olarak: Özerk yönetim herhangi bir mevkiyi teklif ederse kabul etmeyeceğim.”

“Benim bütün Müslüman gençlere nasihatim en başta İslam ahlâkıyla ahlâklanmalarıdır. Doğruluk, güvenilirlik, ahde vefa, sevgi, kararlılık, çalışma ve üründe ihlas, Müslümanlarla yardımlaşmak ve onların dertleriyle dertlenmek de İslam ahlâkının gereklerindendir. Allah yolunda cihad (..) da İslam ahlâkının gereklerinden biridir.”(14)

***
Yargıç: Sen İsrail devletini yıkarak yerine İslâmi bir devlet kurmak için çalışan İslami bir askeri örgütün başkanlığını yapmakla suçlanıyorsun.

A. Yasin: Onların üzerlerindeki zulmün kaldırılması için kendilerine yardımcı olmam benim vatanıma ve halkıma karşı bir görevimdir.

Yargıç: Sen aynı zamanda kanundışı yollarla silah temin etmekle ve İsrail'e karşı kullanılması durumunda büyük bir felakete sebep olabilecek kadar silah biriktirmekle suçlanıyorsun.

A. Yasin: Her gün bizi öldürmek isteyene, vatanımızı ve kutsal varlıklarımızı işgal edene karşı canlarımızı ve kardeşlerimizi savunmak bizim hakkımızdır.

Yargıç: Sen HAMAS hareketini kurmakla, taş atanları idare etmekle, onları İsrail devletine karşı savaşmaya teşvikle ve onlara bazı İsrail askerlerini ve yahudilerden bu topraklara yerleştirilenleri öldürme emri vermekle suçlanıyorsun.

A. Yasin: Ben HAMAS'ı kurmakla şeref duyarım. Yaptıklarım işgale karşı direnmem için dinime karşı görevimdir. Bunu yapmak ise Filistin'deki halkımın haklarını korumam için meşru bir hakkımdır.

İsrail mahkemesi 16 Ekim 1991 tarihinde Ahmed Yasin'i "ömür boyu + on beş yıl" hapis cezasına çarptırdığını açıklayınca Şeyh Yasin kahkahayla güldü. Onun bu kahkahasının mahkemenin kararını alaya almak anlamına geldiğini düşünen İsrailli yargıç hiddetlendi. Ama Ahmed Yasin yargıcın tavırlarını hiç ciddiye almadı. (15)

***
"Buradan, Filistin toprağından, İsra ve Mirac toprağından, etrafını Yüce Allah'ın mübarek kıldığı Aksa toprağından bu satırları size yazıyorum. Yurdunu kurtarmak ve siyonist düşmanı dize getirmek için mücadele eden mücahit halkımızın yanında yer aldığınız sürece siz de mücahitsiniz. Kalpleriniz bizim Filistin'deki cihadımızla beraber olduğu, kalemleriniz bizim Filistin'deki davamızı savunduğu sürece siz de mücahitsiniz. Kim bir gaziyi teçhiz ederse o gaza etmiş gibidir. Kim bir gazinin geride kalan ailesine bakarsa o gaza etmiş gibidir. Burada, işgal altındaki topraklarda yaşayan halkınıza maddi, manevi ve siyasi yönden yardımcı olduğunuz sürece siz mücahitsiniz. Filistin'le, Kudüs'le, Aksa'yla ilgili görevinizi yerine getirme ateşiyle yanıp tutuştuğunuz sürece siz mücahitsiniz. Allah'ın sözünü dünyaya tebliğ ettiğiniz, hakkı savunduğunuz, hakkın yanında yer aldığınız sürece siz mücahitsiniz.” (16)

" Hani evliyalıkda en yüksek makam gavsiyet makamıdır, kutbiyet makamıdır ya, irşad kutbu… Ama Mehdi Resul.. “Çünkü Mehdi aleyhisselam” diyoruz ona.. Anladığımız kadarıyla hem müceddid'in üstü, hem de gavsiyet makamının üstü, Allah tarafindan kendisine özel bir görev verilmiş bir şahsiyet. Yalnız bu şahsiyet, peygamber değil , çünkü Peygamber Efendimiz son peygamber. Onun icin ona Mehdi Resul diyoruz" (17)

Dipnotlar:
7-16) Agm
17- Kaynak: http://www.vimeo.com/2459436

Kaynak: Baran dergisi
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İSLÂM DÜNYAS! Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com