EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

CEZAEVLERi DOLDU

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> HUKUKÎ HABERLER
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
admin
Site Admin


Kayıt: 31 Arl 2006
Mesajlar: 831
Konum: Belarus

MesajTarih: Pts Ksm 12, 2007 9:14 am    Mesaj konusu: CEZAEVLERi DOLDU Alıntıyla Cevap Gönder

Hapishaneler Tıklım Tıklım Doluymuş

Mehmet Şevket Eygi

07.02.2008



SiZ hiç hapishanede yattınız mı?.. Ben yattım... Hapishane ne demek, hapis yatmak ne demek ben bilirim. Hapishane başka bir dünyadır. Zaman başkadır orada. Dışarıda dakikalar, saatler, günler çabucak geçer. Orada her saniye tokmak gibi iner başınıza. Sadece uykuda hür ve serbest olursunuz, o da, kabuslu rüyalar görmezseniz.
2007 yılında suçlar yüzde 35 nisbetinde artmış, hapishaneler dolmuş dolmuş dolmuş... Mahkumlar ve tutuklular üç katlı ranzalarda yatıyormuş.
Geçen gün Bakırköy taraflarından geçiyordum, yol üstü kocaman, korkunç, dehşetli bir bina gördüm. Ne işe yarar bu yapı diye sordum, yanımdaki Yeni Adliye binası dedi. Büyük bir saray cesametindeydi, çok soğuktu.
Suç işlenmesini sadece Ceza Kanunu mu önler? Hayır, işin başı eğitimdedir, aile terbiyesindedir, toplumdadır.
Eskiden ufak tefek anlaşmazlıklar mahalle kahvesinde halledilir, nizalılar orada barıştırılırmış. Şimdi o zihniyet yok.
Avrupa hukukunu aldık ama o bize adalet getirmedi.
Adaletin hakim olduğu bir ülkede mahkemeler işsiz, cezaevleri ıssız olur.
Sadece kanun korkusu toplumda âsâyişi, huzuru, barışı sağlamaya yetmez. İşin başı Allah korkusudur. Atalarımız “Kork, Allah’tan korkmayandan” demişler.
Hırsızlık, kapkaççılık, dolandırıcılık ne kadar arttı. Haram yemek ne kadar normal hale geldi. Bunlar ceza kanunlarıyla önlenebilir mi sanıyorlar. İşte manzara!..
Ülkemizdeki kara necis haram kirli para miktarı üç dört yüz milyar dolar. Uyuşturucu, silâh, cephane kaçakçılığı tam gaz devam ediyor. Rüşvet rüşvet rüşvet... Hani rüşvet kanunen yasaktı ve alan da veren de soluğu cezaevinde alırdı. Gerçekten yasak olsaydı, râşi ve mürteşi (Rüşvet alan ve veren) gerçekten cezalandırılmış olsaydı manzara bugünkü gibi mi olurdu?
Yıllar önce bir kitapta okumuştum, İslâm’ın ilk otuz yılında sadece altı kişiye sirkat haddi (Hırsızlık cezası) tatbik edilmiş...
İdam cezasını kaldırmak adalete ve eşitliğe uygun mudur? Katil, birinin babasını, kardeşini, oğlunu, eşini, küçük çocuğunu öldürüyor ve sen ona gereken cezayı vermiyorsun. Neymiş, idam cezası çağdışıymış, medeniyete aykırıymış... Bir kere medeniyete aykırı değil, uygarlığa aykırıdır. İkincisi: İşte manzara. Ben konuşmayayım, manzaraya bakınız.
Bazılarının hapishaneye girmesi ile çıkması bir oluyor.
Zamanımızda adalet aramak ne kadar pahalı bir iş oldu... Tıbbî tedaviler de pahalandı, hak aramak da.
Bir tanıdığım anlattı: İstanbul Kartal Maltepesinde yepyeni bir F tipi cezaevi binası yapılmış. Alamut kalesi, Alcatras cezaevi, Anemas zindanları gibi... Daha açılmamış, “hizmet” vermeye başlamamış. Açıldıktan kısa zaman sonra dolar. Benden hatırlatması, ranzaları şimdiden üçer dörder katlı yapsınlar...
İçinde isminiz ve adresiniz yazılı cüzdanınızı düşürseniz, size geri dönme ihtimali kaçta kaçtır?
Küçük hırsızın biri cezaevinde uyurken kabuslu bir rüya görmüş, çırpınırken ranzanın üçüncü katından düşmüş, kemiği kırılmış... O esnada büyük büyük kodaman hırsızlar beş yıldızlı otellerin rooflarında viskilerini yudumluyormuş...
Şimdi nice hukuk profesörü kan ağlıyor. Başörtülü kızlar meselesi onlara uykuyu haram ediyor. Bir profesör, başörtülü kızlara ben ders vermem demiş. Bir başkası, başörtülü kızlara, hakkettikleri notun aşağısında not veririm demiş.
Başörtüsü ve lâiklik konusunda bunca dert varken, başka meselelerden bahs etmek abes değil mi?
Yunanistan’da Başörtülü
Hanım Avukat!
TARAF gazetesinde (15 Ocak 2008) yayınlanan “ATİNA’DA İLK TÜRBANLI AVUKAT” başlıklı haber ne kadar ibretli. Bazı cümlelerini alıyorum:
“Birkaç ay önce Gümülcine Dimokrites Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olan Reyhan İmamoğlu, Yunanistan’ın ilk türbanlı avukatı. Babası müftülükte çalışan İmamoğlu halen stajını sürdürüyor..... 22 yaşındaki İmamoğlu, öğrenciyken, hocaları ve arkadaşlarından türbanı konusunda olumsuz hiçbir tepki görmediğini özellikle vurguluyor. Eğitimin herkese açık olması gerektiğini, akademik alanın eşitlik ve özgürlüğü esas aldığını vurgulayan İmamoğlu, ‘Giyim tercihi nedeniyle kimse eğitim hakkından mahrum bırakılamaz, bu konuda Yunanistan olumlu bir örnek’ diyor.”
Adı geçen haberi veren Taraf gazetesini ve Gümülcineli din kardeşimiz Reyhan hanımı tebrik ediyorum.
Yunanistan, başı örtülü bir Müslüman kızın hukuk fakültesinde okumasına izin vererek ve onu tesettürlü kıyafeti ile avukatlığa kabul ederek medenî bir ülke olduğunu sergilemiştir.
Avrupa’nın birçok ülkesinde türbanlı veya başörtülü hanım doktorlar, hanım avukatlar, hanım polisler ve diğer meslek erbabı, hizmetliler ve bürokrat hanımlar bulunmaktadır. Medeniyet budur, eşitlik budur, kadın hakları budur, adalet budur.
Bizdeki fanatik, agresif, militan, zorba, diktatör; başörtüsü ve din düşmanları Avrupa’dan ibret alsınlar ve utansınlar. İşlerine geldi mi Batı Batı diyorlar, türban konusunda ise oradaki hürriyeti ve eşitliği görmezlikten geliyorlar. .
Yüzsüzler utanırlar mı? Onlarda utanmak diye bir haslet yoktur!

millî Gazete

CEZAEVLERi DOLDU
Aralık 2000'de Şartlı Salıverilme Yasası'ndan yararlanarak tahliye olan mahkûmlar büyük sevinç yaşamıştı. O dönem 49 bine kadar düşen cezaevlerinde bulunan mahkûm ve tutuklu sayısı yedi yılda 38 bin kişi arttı
12.11.2007 09:27

ANKARA - Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısı, geçen yedi aylık sürede yaklaşık 10 bin artarak 87 bin 203'e yükseldi. Ve aynı hızla gidilirse 2008 yılı ortalarında cezaevindekilerin sayısı 100 bini geçecek.

Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısı 2000 yılında çıkarılan Rahşan affı yasası sonrasında 72 binden 49 bine kadar düşmüştü. Ancak hemen ertesinde bir kısmı afla çıkanlar olmak üzere cezaevlerine misafir edilenlerin sayısı yeniden ve hızla artmaya başlamıştı. Adalet Bakanlığı, cezaevlerindeki tutuklu-hükümlü sayısını 28 Şubat 2007 tarihi itibarıyla 77 bin 425 olarak açıklamıştı. Bu sayı bile 'cezaevleri tıka basa doldu' değerlendirmelerine neden olmuştu.

12 Eylül dönemini geçti

Ancak, bu sayı geçen yedi aylık sürede arttı. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, 15 Ekim tarihi itibarıyla cezaevlerindeki tutuklu-hükümlü sayısını 87 bin 203 olarak açıkladı. Yani şubattan bu yana cezaevi konuklarının sayısında 9 bin 878 kişilik çoğalma oldu. Başka ifadeyle cezaevi nüfusu her ay yaklaşık 1411 kişi arttı. Buna göre, aynı hızla gidilirse, dokuz ay sonra yani Temmuz 2008'de cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin toplam sayısı 100 bini geçecek. 12 Eylül askeri darbesinin hemen sonrası dönemde dahi cezaevlerindeki nüfus 79 bindi.

78 bini adli suçtan

Şahin'in verdiği bilgide, cezaevlerindekilerin suç türlerine göre dağılımı da yer aldı. Buna göre, 15 Ekim itibarıyla cezaevlerindeki 87 bin 203 kişiden 4 bin 249'u 'terör suçları'ndan tutuklu ya da hükümlü. Bu sayı içinde çete-çıkar amaçlı suç örgütü yönetici ve üyeliğinden bulunanların sayısı 4 bin 151. Geri kalan 78 bin 803 kişiyse adli suçlardan hapiste.

Ceza infaz rakamları

Adalet Bakanı Şahin, tutuklu-hükümlü sayısı dışında ceza infaz rejimiyle ilgili de şu bilgileri verdi:

41 yeni cezaevi: Yeni cezaevi yapımında büyük kentlere öncelik verildi, 2007 yılında sekiz ceza infaz kurumunun inşaatı tamamlanarak hizmete açıldı, halen yapımı sürdürülen 26 ceza infaz kurumu ile proje çalışmaları devam eden yedi ceza infaz kurumu var.

Diğer ülkelerle karşılaştırma: Nüfusu itibarıyla Türkiye büyüklüğündeki İngiltere'de 139, Fransa'da 182, Almanya'da 248 ceza infaz kurumuna karşılık Türkiye'de bu sayı 392. Ve İtalya'da 1986'da 700 olan cezaevi sayısı bugün 230'a indirildi.

Küçüklere kapatma: Uluslararası normlara uymayan, fiziki şartları ve kapasiteleri itibarıyla eğitim ve iyileştirmenin kısıtlı ya da hiç yapılamadığı için 2007'de 46 ilçe cezaevi kapatıldı. Bakanlığın hedefi cezaevi sayısının 2013 yılına kadar 250'ye düşürülmesi.

Eğitim şart: 31 binin üzerinde cezaevi personeline psikoloji ve insan hakları konuları başta eğitim verildi.

Askere de eğitim: Askeri Cezaevlerinde görevli üst düzey yönetici ile infaz astsubaylarından oluşan 44 personel de bu merkezlerde eğitim aldı.

Üniversiteyi kazananlar: 2007'de 856 hükümlü ve tutuklu üniversite sınavına katıldı. Bunlardan 564'ü sınavı kazandı ve bunların 488'i bir yüksek-öğretim kurumuna yerleştirildi.

Dünyada durum

Uluslararası Cezaevi Çalışmaları'nın verilerine göre cezaevlerinde en çok insan bulunan ülke ABD. 100 bin kişiye karşı cezaevinde bulunan insan oranında liste birincisi olan Rusya, 2001'de çıkarılan afla 250 bin mahkumu serbest bırakarak bu alandaki birinciliği de ABD'ye bıraktı. Bakan Şahin'in cezaevi sayısını örnek verdiği Britanya'da 80 bin 229, Fransa'da 52 bin, Almanya'da 76 bin 629 ve İtalya'da Vatikan ve San Marino dahil 39 bin 348 kişi hapiste bulunuyor. Bu ülkelerde 100 bin kişiye düşen cezaevindeki insan sayısı ise şöyle: Britanya 142, Fransa 91, Almanya 96, İtalya 98. Türkiye'deyse bu sayı 96.

'Çok büyük sorunlara yol açabilir'

CHP İzmir Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Ahmet Ersin cezaevindeki doluluk oranı yüzünden çok büyük sorun çıkabileceğini söyledi.

Geçen haziran ayında cezaevlerinin kapasitesi ile ilgili bir inceleme yaptığını ve konuyu bir soru önergesi ile gündeme getirdiğini belirten Ersin şöyle konuştu: "O zaman yaptığım incelemede özellikle, büyük kentlerde cezaevlerinin kapasitelerinin çok üstünde dolu olduğunu saptamıştım. Böyle bir cezaevine girdim ve koğuşları gezdim. İnsanlar yer yataklarında yatıyorlar. Kapasitesinin üzerinde doluluk nedeniyle cezaevlerinde çok ciddi sorunların yanı sıra sağlık sorunları da ortaya çıkabilir. Bu incelemeler sırasında yerde yattığını gördüğüm mahkûmun ayağı kırıktı. Ayağının niçin kırıldığını, sordum. Arkadaşlarıyla birlikte yattığı üçlü ranzadan düşmüş ve ayağını kırmıştı. Son yıllarda Türkiye'de suç işleme oranında önceki yıllara göre çok büyük artış var. Ekomonik sorunlar suç oranlarının yükselmesinde önemli rol oynuyor. Ayrıca uyuşturucu kullanımındaki artışın da suç oranının artmasında büyük etkisi var. Bir yanlış uygulama var. İcra takiplerinde, haciz işlemlerinde mal beyanında bulunmayanlar 10 gün hapis yatıyor. Zaten cezaevleri ağızına kadar dolu. Bir de mal beyanında bulunmadığı için insanlar cezaevine konulunca doluluk oranı daha da artıyor. Nedense büyük ekonomik suçlarda ekonomik ceza söz konusu, ama 500 YTL borcu olan bir kişi hakkında icra takibi yapılıyor mal beyanında bulunmadığı için ise insanlar hapse atılıyorlar."

Sorunun yeni ve daha büyük cezaevleri açarak çözülemeyeceğini belirten Ersin, "Öncelikle suç oranını azaltmak için, ekonomik koşulların düzeltilmesi, işsizliğin azaltılması ve çalışan insanların

ise geçim sıkıntısından kurtarılması gerekiyor" dedi.

Ersin cezaevlerindeki doluluğu azaltmak için şu öneride bulundu: "Basit suçlarda ev hapsi, göz hapsi veya sanık durumunda olan vatandaşların suçu kesinleşinceye kadar evinde gözetim altında tutma veya köyünden çıkmamasını sağlama gibi yöntemler üzerinde durulmalı ve buna ilişkin yasal düzenlemeler yapılmalıdır."

radikal

Cezaevleri son 39 yılın rekorunu kırdı

Türkiye’deki 384 ceza infaz kurumunda toplam 101 bin 100 hükümlü ve tutuklu bulunuyor.15 Aralık 2008 00:59


Tutuklu ve hükümlülerin 95 bin 875’i adli suçlardan, 5 bin 225’i ise terör suçundan cezaevinde yatıyor. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye’de, 346 kapalı ceza infaz kurumu, 28 müstakil açık ceza infaz kurumu, 3 çocuk eğitimevi, 3 kadın kapalı, 1 kadın açık, 3 çocuk kapalı ceza infaz kurumu olmak üzere toplam 384 ceza infaz kurumu hizmet veriyor.

Son 39 yılın rekoru

Ceza infaz kurumları, 1 Kasım itibarıyla 43 bin 157’si hükümlü ve 57 bin 943’ü tutuklu olmak üzere toplam 101 bin 100 hükümlü ve tutuklu ile son 39 yılın en kalabalık dönemini yaşıyor. Tutuklu ve hükümlülerin 95 bin 875’i adli suçlardan ve 5 bin 225’i terör suçundan cezevinde bulunuyor.

2001’den beri artıyor

Ceza infaz kurumlarının nüfusu, 1999 yılında çıkarılan Cezaları Erteleme ve Şartla Salıverilme Yasası sonrası 49 bin 512 tutuklu ve hükümlüye kadar inerken, 2001 yılından itibaren artmaya devam etti. Ceza infaz kurumlarında kalan tutuklu ve hükümlülerin sayısı 2001'de 55 bin 609, 2002'de 59 bin 187, 2003'te 64 bin 296, 2004'te 57 bin 930, 2005'te 55 bin 870, 2006'da 70 bin 477 ve 2007'de 90 bin 837 oldu. 1974 yılı ise 24 bin 860 tutuklu ve hükümlü sayısı ile son 39 yılda cezaevlerinin en rahat nefes alabildiği yıl olarak dikkati çekiyor.
haber7

Cezaevlerinde doluluk rekoru: 100 bin sınırı aşıldı


06 Kasım 2008 - Suç işleme oranlarının her geçen gün arttığı ülkemizde cezaevleri doldu. Türkiye tarihinde ilk kez cezaevlerinde kalan tutuklu ve hükümlü sayısı 100 bini geçti.
Ekim ayı sonu itibariyle cezaevlerinde bulunan tutuklu ve mahkum sayısı 100 bin 599’a ulaştı. Cezaevinde bulunanların 42 bin 889’u hükümlü, 39 bin 500’ü tutuklu ve 18 bin 210’nu hükmen tutuklular oluşturdu.

22 BİN KAPASİTE FAZLASI VAR
Türkiye`deki 458 ceza ve infaz kurumunun toplam kapasitesi 78 bin 318 kişiyle sınırlı. Ancak, bu rakamın yaklaşık üçte biri yani 22 binden fazla tutuklu ve hükümlü cezaevlerinde kalıyor.
Kamuoyunda `Rahşan affı` olarak anılan 21 Aralık 2000 tarihinde yürürlüğe giren 4616 sayılı `23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun`un yürürlüğe girmesinin ardından 40 bin 518 kişi tahliye edilmişti. Tahliyeler sonrası cezaevlerinde kalan tutuklu ve hükümlülerin sayısı 40 bine düşmüştü.
Aradan geçen sekiz yıllık süre içerisinde ceza ve tutukevlerinde 40 bine düşen mahkum sayısı katlanarak 100 bini aştı. En fazla hırsızlık suçunun işlendiği Türkiye`de bu suçu işlediği iddiasıyla tutuklanan ve hüküm giyenlerin sayısının da 56 bin olduğu öğrenildi.

netgazete
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder E-posta gönder Yazarın web sitesini ziyaret et
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> HUKUKÎ HABERLER Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com