EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Gece... Mevlana... Dü$ünceler...

 
Bu forum kilitlendi: mesaj gönderemez, cevap yazamaz ya da başlıkları değiştiremezsiniz   Bu başlık kilitlendi: mesajları değiştiremez ya da cevap yazamazsınız    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> TASAVVUF
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Cum Arl 19, 2008 10:27 pm    Mesaj konusu: Gece... Mevlana... Dü$ünceler... Alıntıyla Cevap Gönder

Haşmet BABAOĞLU
Vatan
Gece... Mevlana... Düşünceler...
19 Aralık 2008

Siyasetçilerden rica etsek... Allah aşkına Mevlana üzerine konuşmasanız, yorum yapmasanız, olmaz mı, diye sorsak...

Olur, derler mi?

Çünkü hani yine Mevlana'nın söyleyişiyle...

" Testinin içinde ne varsa dışarı o sızıyor."

Ya tatsız tuzsuz bir övgü oluyor söylenen...

Ya güncel siyasete yönelik mesajlar veriliyor...

Ya da Mevlana hakkında bir parça fikir edinmek isteyeni bundan caydıracak her türden çelişkili ve yanlış bilgi üst üste yığılıyor.

Sonuçta... En hafifinden ayıp mı oluyor, ne!

Gecenin bir vakti...

İnternetteki haber sitelerine bakarken Mevlana'nın 735. Vuslat Yıldönümü törenlerinde Baykal 'ın yaptığı konuşmanın metni dikkatimi çekiyor.

Parlak bir konuşma.

Ama Mevlana " İslam'da tasavvufu zirveye çıkartan kişi" olarak tanımlanmış, " başarı "larından söz edilmiş.
" Zirve", " başarmak " gibi kavramların tasavvufun ve Mevlana'nın dünyasına temelden yabancı olması bir yana...
"Anadolu İslamı " fikrine dayalı olmasına karşın 60'lardan beri sol aydınlarca kullanıla kullanıla yorgun düşmüş klişelerle dolu bir konuşma... Geçen yılki törenlerde de Başbakan Erdoğan pek manidar biçimde Mevlana'nın " Ben Kur'an'ın kölesiyim" deyişini vurgulamıştı.

Geçen yıl törende Cumhurbaşkanı da ilginç bir gönderme yapmış ve Mevlana'nın " Dün dünde kaldı " sözünü öne çıkarmıştı.

Yani siyasetçiler ne zaman Mevlana 'ya uzansalar, tuttukları yeri kopartıyorlar. Yüzlerce yıllık eşsiz bir tefekkür geleneğinin canı acıyor, farkında değiller!

Gece sabaha dönmek üzere... Bakıyorum; Başbakan konuşmasında geçirmeden yapamamış ama şu meşhur " gene gel gene " şiirinin Mevlana algımıza koyduğu ipotekten yavaş yavaş kurtulmanın eşiğine geldik.
Yıllarca çok yazıp çizilmişti bu gerçek ama kimse kulak vermemişti.

Nihayet yakın zamanlarda bu dizelerin Mevlana'ya değil, ondan yüzlerce yıl önce yaşayan bir şaire ait olduğu gerçeği daha popüler bir bilgi haline geldi. Bu önemli bir gelişme...

Umuyorum ki, kitleler bu dizelerin çabuk gönül çalan fakat Mevlana'yı gerçekten derinlemesine tanıma arzusunu engelleyen slogan perspektifinden kurtulacaklar!

Belki böylece gençlerin internet yazışmalarında pek sık kullandıkları " Mevlana değilim dönüp dönüp geri gelme, beni deli etme " gibi deyimlerinin referans hükmü kalmayacak!

Bir yandan bu düşünceler zihnimde dolaşıyor, bir yandan içimde nedeni belirsiz bir sıkıntı büyüyor. Yerimden kalkıp kitaplığıma gidiyorum.

Mevlana 'dan dizeler bulup okumaya...

Beni sarsacak, uykumu iyice açacak dizeler...

İşte tam o sırada, gerçekten tam o sırada cep telefonumun ekranı yanıp sönüyor.

Bir dosttan mesaj...

Mevlana'nın kendi ölümü üzerine bir sözünün biraz değiştirilmiş hali...

" Cenaze görünce 'ah ayrılık, ayrılık' deme/Sana ölüm görünür, aslında doğmaktır."

Sabahın ilk ışıkları belirdi bile... Yazımı artık burada noktalasam iyi olacak! Oysa daha ne çok şey var değinilecek!

Japonlar Mevlana aşkına Konya'ya yerleşiyor

10 Eylül 2009 Konya Mevlana Müzesi'ni yabancı turistler arasında en çok Japonlar ziyaret ediyor.
Konya Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Çıpan,, büyük düşünür Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin "Gel" çağrıs ını duyan insanların sayısının her geçen gün arttığını söyledi. Bu çağrıyı dünya genelinde duyan yabancıların büyük ilgiyle Konya'ya gelerek Mevlana'nın mezarını ziyaret ettiğini anlatan Çıpan, "Bu çağrıyı duyan ve en çok ilgi gösteren milletlerin başında da Japonlar geliyor. Mevlana'nın öğretilerinin Japonların kültür ve yaşam biçimleriyle benzerlik göstermesi ve çok uygun olması nedeniyle büyük ilgi gösteriyorlar" dedi.

Çıpan, yabancıların "Gel" çağrısının yanı sıra Mevlana'nın "Neyi arıyorsan, sen osun" sözünün insanları kente çektiğini de kaydetti.
Geçen yıl Mevlana Müzesi'ni 1 milyon 850 bin kişinin ziyaret ettiğini anımsatan Çıpan, bunların 275 bininin yabancı ziyaretçiler olduğunu bildirdi. Yabancılar arasında da Japonların ilk sırada yer aldığını vurgulayan Çıpan, Japonları, Almanlar, İspanyollar, İtalyanlar ve İngilizler ile Amerikalıların izlediğini söyledi.
Çıpan, bu yılın sekiz aylık döneminde ise müzeyi 450 bin yerli, 100 bin yabancı turistin ziyaret ettiğini belirtti.
Yabancı ziyaretçi profili incelediklerinde, turistlerin büyük bölümünün Mevlana ve öğretisi hakkında en az bir kitap okuyarak geldiğine işaret eden Çıpan, yabancı ziyaretçilerin yerli ziyaretçiler karşısında Mevlana hakkında daha ç ok bilgi sahibi olduklarının ortaya çıktığını kaydetti.
Yerli turistlerin Mevlana hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıkları ve araştırma gereği duymadıklarının ortaya çıktığına da dikkati çeken Çıpan, "Maalesef yerli ziyaretçilerimiz Mevlana'yı merak etmiyor. Sadece müzeyi ziyaret ediyorlar" diye konuştu.
Çıpan, bir arayış içinde olan insanların Mevlana'da huzur bulduklarını anlattı.

Çıpan, "doğum, göç ve ölüm günü" dolayısıyla düzenlenen etkinliklerin kapsamlarının daha da geliştirilerek Mevlana'nın tüm insanlık tarafından tanınmasını sağlayacaklarını vurgulayarak, bu kapsamda Şeb-i Aruz törenleri öncesinde 23-30 Eylül tarihleri arasında, 7 ülkeden 8 topluluğun katılacağı Uluslararası Mistik Müzik Festivali düzenleyeceklerini sözlerine ekledi.
Konya Japon Kültür Merkezi Başkanı Mehmet Ali Arpacı da Japonya'da Konya denilince akla ilk Mevlana'nın geldiğini söyledi.
Japonların çok okuyan ve inceleyen bir millet olduklarını belirten Arpacı, Mevlana'nın kuralcı, başıboş olmayan disiplinli birey yetiştirme öğretisine Japonların ilgi gösterdiklerine dikkati çekti. Eğilerek selam verme ve alma, misafir gelince ayakkabıları çıkarma ve koyuş şekli, çay töreni başta olmak üzere iki kültür arasında birçok ortak noktalar olduğunu ifade eden Arpacı, bunun yanında insana saygı ve hoşgörü anlayışınında tamamlayıcı ögeler olduğunu ifade etti.
Mevlana'ya hayran kalarak 2-3 aylık süreyle Konya'ya yerleşen çeşitli ya ş guruplarında Japonlar olduğunu belirten Arpacı, şöyle devam etti:
"Kendilerini Mevlana'ya yakın görmek isteyen Japon misafirlerimiz Konya'ya geçici olarak yerleşiyor. Zaman zaman bizlerden yardım istiyorlar. Bizler de onların konaklama ve ulaşım gibi taleplerini karşılıyoruz. Bir kısmı kendi imkanlarıyla yaşıyor. Sürekli araştırma ve incelemeler yaparak zamanlarını değerlendiriyorlar. Bazıları buradan huzura kavuştuğuna inanarak ayrılıyor."
Konya'ya yerleşen 49 yaşındaki Kaori İto da hem Türkçe öğrendiğini hem de çeşitli araştırmalar yaptığını belirtti.
Gün aşırı Mevlana Müzesi'ne gittiğini anlatan İto, "Burada huzur buluyorum" dedi.
netgazete
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Önceki mesajları göster:   
Bu forum kilitlendi: mesaj gönderemez, cevap yazamaz ya da başlıkları değiştiremezsiniz   Bu başlık kilitlendi: mesajları değiştiremez ya da cevap yazamazsınız    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> TASAVVUF Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com