EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

'YENİ DÜNYA DÜZENİ' VE İNGİLTERE

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> DÜNYA BİR İNKILÂP BEKLİYOR
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Cmt Nis 08, 2017 9:55 pm    Mesaj konusu: 'YENİ DÜNYA DÜZENİ' VE İNGİLTERE Alıntıyla Cevap Gönder

“YENİ DÜNYA DÜZENİ” VE İNGİLTERE
Burhan Halit KOŞAN
7 Nisan 2017

“Günahla irtibatı kesilen iman, kemâle eremez.”

Böyle ferman eyledi, hazineler sandığı, Endülüs’ün incisi Muhyiddin-i ARABÎ Hazretleri.

Gözyaşının mutluluğa, mutluluğun sükûnete, sükûnetin dinginliğe tekâmülü için Endülüs incisinin gözetiminde, günahın başkenti karanlığın merkezi Londra’yı gezmek için vira bismillah diyelim.

Takdir edersiniz ki karanlığın tarifi, aydınlığın izahından çetindir. Günahın başkenti, karanlığın merkezi, İblisin karargâhı ve kötülüğün kaynağı olan Londra ve kraliçeyi tarifte, Medine, Keşmir, Çanakkale ve İrlanda şahidimiz, Muhyiddini ARABİ kandilimiz olsun.

Kıta Avrupası-ada ülkesi olan İngiltere-Londra, küresel savaş plânlarının yapıldığı, haritalar üzerinde sınırların belirlendiği ve coğrafyaların taksim edildiği ve uygulama kararlarının alındığı dört başkentten biridir.

Küresel savaş merkezlerinden olan Londra’ya göre Berlin, süt kuzusu, şirin oğlak kalır. Yarın değil hemen şimdi üslûbuyla, vahşilikte sınırsız, sömürüde doyumsuz olan Londra ile şeytanın bile kantara çıkamayacağını hecelemeye ve okumaya başlayalım.

Afrika kıtasında Nijerya ve Kenya başta olmak üzere 17 ülkeye, Asya kıtasında Hindistan merkezli 4 ülkeye, Amerika kıtasında Kanada ile birlikte 10 ülkeye, Okyanus civarında Avusturalya ve Yeni Zelanda gibi 10 ülke ile birlikte toplamda 71 ülkeye hükmeden kraliçe-Londra’yı hafife almak ya ahmaklık, ya aymazlıktır.

Kayıtlı vakanüvislerden başladığımız yürüyüşümüze ve karanlığın tarifine devam edelim.

Tarihi vetirede-süreçte “TECAVÜZE RAZI OLMALARINI SAĞLAMAK” alçak prensibine göre hareket eden Kraliçe-Londra’nın, bugün de insan vicdanını kanatan, erdemi olmayan ve ahlâktan uzak olan bu alçak prensibe göre hareket ettiğini görmeli ve ayıkmalıyız.

Londra’nın bu alçak ilkesi ile toplumları çaresizliğe, onurlu fertleri denetim altına alma çabaları dahi Kraliçe –Londra’nın, ahlaki düşkünlüğünü ve çukurluğunu göstermeye yeterli olsa gerek.

Tüm vahşiliği ve aç gözlüğüyle: “HERŞEY BİZİM İÇİN, DİĞERLERİNE HİÇ BİR ŞEY” prensibiyle sahalara inen Londra serencamını idrak etmeyenler-edemeyenlerin varacağı nokta ölümdür.

Londra siyasetini anlamaya çalışırken, bu siyasetin derinliği olan “ada felsefesi”ni göz ardı ettiğimiz düşünülmesin sakın. Bu siyasetin derinliği ve muharrik kuvveti zaten bu düşünce tarzında aranmalı.

Özellikle İBDA mensuplarının en başta dikkat etmesi gereken bu husus Londra merkezli siyaseti niçin bu kadar önemsediğimizin sebebi hakkında gerekli olan her şeyi söylemeye yeter.

Tekrar konumuza dönersek…

Londra’yı takibe almayan ülkeler parçalanmaya, Londra’dan yola çıkan “ümmetçi” görünümündeki kraliçe destekli deve örümceği çetelere karşı tedbirini almayan ve örgütlülüğünü sağlayamayan tüm vatansever yapıların sonu imhaya varır. Başta Anadolu olmak üzere tüm eski sömürge alanlarını da kapsayan, vahşi saldırılarını ve çekirge taarruzunu görmek için terazi politikasına bakmamız yeterlidir.

TERAZİ POLİTİKASI nedir?

Bu sualin cevabını düşünürken, Londra’nın alçak prensip ve uygulamalarından olan “DAYANIŞMAYI ENGELLE” prensibiyle birlikte ele almamız gerektiğini söylemeliyim.

Yerel ve küresel mânâda vatanseverlerin birbiriyle olan-olacak dayanışmasını-kucaklaşmasının önüne set çekerek: Keşmir ile Malezya’nın, Anadolu ile Sultan Abdülhamid Han emaneti İrlanda’nın çocukları-İRA ve Kamboçya Müslümanlarının, Kırgız ile Gazne Türklerinin dayanışmaya gitmesine engel olmak mânâsında anlaşılmalıdır.

Londra’nın göz diktiği tüm bölgelere şiddet taşıyıp, her evi kendi derdine düşürerek “büyük haritayı okunması”na engel olduğunu unutmayalım.

Gelelim TERAZİ POLİTİKASINA.

Coğrafi açıdan zıt istikamette olan halkları Müslüman olan ülkelerde yapılacak sabotaj, terör, dengesiz eşitsizlik üzerinden sosyal dokuyu zedeleyici talepler, istikrarsız proletarya aracılığıyla kargaşa çıkarmak, ekmeği peşinde olan halk kesimlerinin hâline razı ve ekonomik sıkıntılarla terbiye etme metodunu uygulamaktadır.

Bütün bu olaylar ise DAYANIŞMAYI ENGELLE ve TERAZİ POLİTİKASI, Müslüman olsun veya olmasın vicdan sahibi halkların, kendi acılarına, kendi iç meselelerine odaklanmasını beraberinde getirirken, dinî, millî, ırkî, vicdanî ve ahlâkî illiyetlerle bağlı olduğu kardeş topluluklarla veya kendine yakın topluluklarla bağın kopmasını doğurmaktadır.

Kendilerini, yeryüzünün imtiyazlısı olarak gören Kraliçe-Londra’nın, ELİTİST KONTROL dedikleri alçaktan daha alçak ve mide bulandırıcı prensipleri gereği; yarım kalmış Anadolu işgalini tamamlamak için yakın kuşatma ve uzak kuşatma hareketine başladığını söylemek, hayâl değil, kesinlikle var olan bir olguyu tespit ve teşhis etmek olacaktır.

Anadolu’yu Etnik Kürtçüler ve Etnik Kürtçülüğün ruhlarını zehirlediği “Ilımlı İslâmcılık” üzerinden Suriye, Irak ve İran’ı da içine alacak şekilde yakın kuşatmaya alan Londra’nın, gönülleri yakın bedenleri ve zihin dünyaları ise bize uzak olan, Keşmir, Lahor, Gazne Türkleri, Endonezya ve Moro üzerinden uzaktan kuşatıldığımızı, hariciye fosilleri ve bunak ekâbirleri söylemez- söyleyemez.

Malumun ilanı, bilineni hatırlatmak olsa da tekrar yazmaya mecburum.

Türkiye hariciyesinin kompleks-karmaşık yapısı, Kraliçe-Londra’nın gözlerine bakarak hareket etme üzerine inşâ edilmiştir.

Yukarıda da ifâde ettiğimiz üzere dünya siyasetinde oyun kurucu ve masada söz sahibi olmak istiyorsak Londra’nın girift labirentlerini ve çetrefilli sokaklarını idrak etmeye mecburuz ve mahkûmuz.

Karanlığın tarifi, aydınlığın izahından daha çetin olmasının şuuruyla, kötülüğün ete kemiğe bürünen mücessem hâli ve ahlâksızlığın örgütlenmiş devletini görmek isteyenin, Kraliçe-Londra’ya bakması, zaruretten öte mecburiyettir.

Tüm bu kısa izahlardan sonra insanımızın aklına şu gelebilir; çaresiz miyiz?

Asla ve kata! Asla ve kata çaresiz değiliz.

Oltaya yakalanmış balıklar olarak daha fazla yeme ihtiyacımız yok. İhtiyacımız olan, Sultan Abdülhamid’in emaneti olan Güney İrlanda-İRA ile bağlarımızı güçlendirmek, Keşmir’e destek, Gazne Türklerine katkı, Endülüs’ün yetimlerine merhaba, Moro ve Mindanao adasına selâm olmalıdır.

Oltaya yakalanmış balıklar olarak daha fazla yeme ihtiyacımız yok. İhtiyacımız olan ve kurtuluşumuzun tek reçetesi, akıl nispeti zengin, kalp gözleri hikmetli ve marifet sahibi kıymetleri Kumandan MİRZABEYOĞLU ile Başyücelik İdeâli ve vatan paydasında buluşturmaktır.

Adımlar dergisi
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> DÜNYA BİR İNKILÂP BEKLİYOR Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com