EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Elektromanyetik Kirlenme ve Baz İstasyonlarI Tehlike SaçIyor

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> TIBBÎ DÜŞÜNCELER
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
admin
Site Admin


Kayıt: 31 Arl 2006
Mesajlar: 831
Konum: Belarus

MesajTarih: Pts Nis 28, 2008 8:59 pm    Mesaj konusu: Elektromanyetik Kirlenme ve Baz İstasyonlarI Tehlike SaçIyor Alıntıyla Cevap Gönder

Manyetik alan tehlikeleri
Doç. Dr. Ayşegül YILMAZ

Öncelikle dizüstü bilgisayarlarıni asla ve asla kucağınızda, dizinizin üstünde kullanmayın.

En çok manyetik alanı saç kurutma makinesi ve ütü yayar (bu aletleri kullanırken acele edin, işinizi çabuk bitirin.

"Yatak odalarında televizyon, bilgisayar ya da cep telefonu bulunması tahmin edemeyeceğiniz kadar zararlıdır. Havayı iyonize eden elektromanyetik alan yüzünden çoğu zaman bir koku ile algıladığımız ancak gözle göremediğimiz elektrik yüklü parçalar havada asılı kalırlar.
Saatlerce havalandırsanız bile tam olarak ortamdan süpürülmezler, her nefes aldığınızda ciğerlerinize bu parçaları çekiyorsunuz demektir.
Elinizin hemen altındaki klavye ve Mouse ise her hareketinizde elektrik sinyalleri gönderir. Mutlaka kablolu mouse kullanınız. . Aynı şekilde uzun süreli klavye ve mouse kullanımı maalesef bilekleri ve eli deforme etmektedir. "RSI (Repetitive Strain Injury)" denen sürekli aynı bedensel hareketlerin tekrarıyla oluşan eklem rahatsızlıkları ve "Carpal Tunnel Sendorumu (tekrar eden hareket sendromu )" ciddi sonuçları olan ve ameliyat gerektirebilen hasarlar verirler.

Lazer baskı yapan yazıcılar, çalışmaları sırasında ozon gazı üretirler.
Uzmanlar kanser ve bağışıklık sistemi hastalıklarının, manyetik alanın zayıflattığı bünyelerde oluştuğunu söylüyorlar.

Mesela çoğumuzun kullandığı Bluetooth kablosuz bağlantısı için HP firmasının resmi kitapçığı "lütfen sağlığınız için bir metreden kısa mesafede Bluetooth kullanmayın” diyor.

Eğer bütçeniz yetiyorsa LCD dediğimiz ince ekranlardan alın. Bunun radyasyon seviyesi daha düşüktür.

Bilgisayar kasanızı bedeninizden uzak tutun. Kabloları mümkün olduğunca uzun tutarak çevrenizdeki boş alanı uzatın, Bilgisayar masanızı metal aksamdan değil, ahşap ve elektrik yükü tutmayacak şekilde oluşturun.
Bilgisayarınızın bağlı olduğu prizi mutlaka topraklı yaptırın.

Günde bir kaç saatten fazla keyif, oyun ve web gibi zorunlu olmayan aktiviteler için bilgisayar karşısında zaman harcamayın.

Son olarak, bilinen tüm elektronik cihazlarda elektromanyetik alanı yakalama becerileri yüzünden özellikle ametist kristalleri kullanmanızı ve bilgisayarınızın yakınına koymanızı önereceğim.

Bu ametist kristalleri belli aralıklarla deniz suyuyla topraklandıklarında elektrik yükleri sıfırlanarak gereken koruma alanını sağlamaya devam ederler."

Sevgili okurlar, ben şahsen Balıkesir Dursunbey Güğü Köyü'nde çalışırken, köyde ametist madeni olması nedeniyle, bol miktarda ametist kristali edinmiştim.

VE EN ÖNEMLİ KONU: . . . Eğer acil servis doktoru falan değilseniz, cep telefonunuz uyuyacağınız odada asla açık olarak kalmamalı. Gece siz uyurken Yatak Odanızdan en az 10 metre uzakta olmalıdır!!!!

Yapılan araştırmalara göre 20 dakika boyunca cep telefonu ile kesintisiz konuşanların, bir sağlık kuruluşunda beyin kontrolünden geçmesi gerekiyor. Nitekim telefon ile konuşurken sınırı aştığınızda hep başınız ağrır.. Unutmayınki , konuşurken de telefonun patlama gibi bir tehlikesi vardır . . . Mutlaka KULAKLIK KULLANIN ! ! !

Telsiz telefonlarda da benzer tehlikeler mevcut, ev telefonunuz telsizse değiştirin, kablolu alın.

Çamaşır ve bulaşık makineleri çalışırken yanında durmayın ( mesela bulaşık makinesini çalıştırıp yanındaki masada keyif çayı içmeyin veya masa keyfi yapmayın ), çünkü çok manyetik alan yayarlar. Özellikle çamaşır makinesinin, çamaşırları döndürme aşamasında hemen uzaklaşın.

Son olarak; kullanmadığınız aletleri fişten çekin. Yapılan araştırmaya göre, "stand by" da yani bekleme modunda kalan aletler, gene elektrik tuketıyorlar. Ve ABD'de bekleme modunda tüketilen elektiriğe " vampir elektirik" deniliyor. Bu da gösteriyor ki elektronik aletler fişten çekilmediği, en azından güç düğmesinden kapanmadığı sürece bizim için tehlike yaymaya devam ediyor.

Tüm bu aletlerin neden olduğu masraf ve küresel ısınma yetmiyormuş gibi, bizi de tüketiyorlar yavaş yavaş.
haber101

Kablosuz internet beyine zarar veriyor!

Prof. Dr. Mustafa Nazıroğlu, yaptıkları araştırmalarda kablosuz internetin beyne zarar verdiğini kanıtladıklarını belirtti.

20 Ocak 2011
Anadolu Haber

Prof. Dr. Nazıroğlu, çalışma kapsamında 30 fareyi kobay olarak kullandıklarını belirterek fareleri üç gruba ayırdıklarını aktardı. Yaklaşık 1 ay süren çalışma kapsamında fareleri günde bir saat süreyle manyetik dalgalara maruz bıraktıklarını anlatan Prof. Dr. Nazıroğlu, kontrol fareleri ile manyetik alana maruz kalan fareleri aynı şartlar altında muhafaza ettiklerini iletti.

Prof. Dr. Nazıroğlu, "Farelerin manyetik dalgalara maruz kalması sonucu önce grafiğini aldık. Farelerin beyin hücrelerini kestiğimizde ciddi hasarlar oluştuğunu gördük. Hücrelerin işlevlerini sağlıklı bir şekilde gerçekleştiremediklerini ve beynin bundan olumsuz etkilendiğini saptadık" dedi.

kullan


Vücut organlarının işlevlerini yerine getirmesinde beyin hücrelerinin önemli rolü bulunduğunun altını çizen Prof. Dr. Nazıroğlu, laboratuvar deneylerindeki incelemelerde tahrip olan hücrelerin işlevlerini yerine getirememesinden dolayı sinir hücrelerinin de olumsuz etkilendiğini ifade etti. Özellikle kablosuz internetin bugüne kadar beyin hücrelerine zarar verdiği yönünde bilimsel bir çalışma yapılmadığını belirten Prof. Dr. Nazıroğlu, şunları söyledi:

"SDÜ olarak yaptığımız deneysel çalışma ile elektromanyetik dalgaların beyin hücrelerine önemli ölçüde zarar verdiğini, hücrelerin işlevlerini sağlıklı bir şekilde yerine getiremediğini kanıtlamış olduk."

Prof. Dr. Nazıroğlu, çalışmanın ABD'deki mesleki bir dergide yayımlandığını ve TÜBİTAK tarafından da desteklendiğini bildirdi. Elektromanyetik dalgaların kanser hücrelerine yönelik de bir araştırma yaptıklarını dile getiren Nazıroğlu, "Yaptığımız ilk gözlemlerde manyetik dalgaların kanser oluşumuna sebep olan hücrelerin artmasına neden olduğunu gördük. Ama çalışmalar sürüyor. Kesin sonucu 2 ay sonra söyleyebiliriz" diye konuştu.

Elektromanyetik radyasyondan korunmak için

netapno.com - 29 Haziran 2009

Prof. Dr. Çerezci, yaptığı açıklamada, gündelik yaşamın vazgeçilmez parçası haline gelen elektronik cihazların, yaydıkları elektromanyetik radyasyon nedeniyle insan sağlığı bakımından risk oluşturduğunu söyledi.

Çerezci, elektronik cihazların yaydığı elektromanyetik radyasyona bazı teknikler kullanılarak en az seviyede maruz kalmanın mümkün olduğunu ifade etti.

Elektromanyetik radyasyonun neden olduğu riskin asgari düzeye indirilmemesi durumunda tehlike kavramının ortaya çıkacağına dikkati çeken Çerezci, ''Elektromanyetik radyasyon cep telefonu, yüksek gerilim hatları ve kullandığımız her türlü elektronik cihazlar aracılığıyla hayatımızda bir şekilde risk oluşturuyor. Yapmamız gereken bilinçli bir yaşamı tercih ederek söz konusu riski en aza indirmenin yollarını aramaktır'' dedi.

Elektromanyetik radyasyon açısından elektronik cihazlar sıralanırsa cep telefonunun en ön sıralarda geldiğini bildiren Çerezci, ''Cep telefonları, yüksek gerilim hatları, radyo televizyon kuleleri ciddi şekilde elektromanyetik radyasyon yayıyor. Yüksek gerilim hatları ve radyo televizyon kulelerinin 500 metre yakınında ev bulunmaması lazım'' diye konuştu.

''ARAÇTA CEP TELEFONUYLA GÖRÜŞMEYİN''-

Cep telefonlarının insan hayatının ayrılmaz parçası haline geldiğini belirten Çerezci, mümkün olduğunca sabit telefonların kullanılması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:

''Cep telefonlarını mümkün olduğunca az ve tekniğine uygun kullanmamız gerekiyor. Araçta mümkün olduğunca cep telefonuyla görüşmememiz gerekiyor. Görüşme sırasında araçta elektromanyetik dalgalar dolaşıyor. Kafesin içine girdiği için cep telefonu yüksek güçte çalışıyor. Elektromanyetik dalga çıkış şansını zorluyor, açık havadaki gibi değil. Bu da araç içindeki elektromanyetik dalganın dolaşmasına ve bulunmasına ortam hazırlıyor. Dolayısıyla 'araç içinde cep telefonu görüşmesi yapabilirsiniz, herhangi bir zarar görme durumu yok' deseler bile araç içinde elektromanyetik radyasyon olacak. Cep telefonu görüşmesi yapacaksak kapalı mekanlarda pencereye yakın yerlerde konuşma yapmamız gerekiyor. Bu durumda cep telefonu baz istasyonuyla daha rahat iletişim kuracak ve daha az dalga yayacaktır. Daha yüksek güç daha fazla radyasyon anlamına geliyor. Telefon görüşmesi yapacaksak koridorda yapmamayı tercih edelim. Kulağımızı pencereye çevirerek görüşme yapmamız lazım. Başımızı pencereye çevirip cep telefonuyla konuştuğumuz sol kulağımız pencere yönünde olmalı. O zaman cep telefonunu sağ kulağımıza tutmayacağız. Bunlar birer teknik.''

Baz istasyonlarının yakında olması halinde cep telefonlarının daha düşük güçte çalışacağını söyleyen Çerezci, şöyle konuştu:

''Bazıları 'Baz istasyonlarını şehrin sadece tepelerine dikelim, şehir içinde olmasın' diyor. 'Baz istasyonları şehir içinde olmasın' demek teknik açıdan mümkün değil. Baz istasyonu yakında olursa cep telefonları daha az güçte çalışacak ve dolayısıyla daha az manyetik radyasyon yayacaktır. Cep telefonsuz hayat düşünmeyeceksek etkilerini minimuma indirmemiz gerekiyor. Temel ilke elektromanyetik radyasyondan en az seviyede etkilenerek yaşamımızı nasıl sürdüreceğimiz konusudur. Bunun yollarını aramamız lazım.''

Şarjı uzun süre giden cep telefonlarını kullanmanın en iyi tercih olacağını ifade eden Çerezci, söz konusu telefonların daha düşük güçte çalışması nedeniyle daha az elektromanyetik radyasyona maruz bırakacağını belirtti.

Cep telefonunun yatarken kesinlikle baş ucuna konulmaması gerektiğini söyleyen Çerezci, şunları kaydetti:

''Cep telefonlarının antenleri arka kısmında olduğu için taşırken ekranı vücudumuza, anteni dışa bakacak şekilde taşımak çok önemli. İlk çağrı alındığı an elektromanyetik radyasyonun an yüksek seviyede olduğu durumdur. Böylece elektromanyetik dalga vücudumuzun iç kısmına değil de dışa doğru yönelecektir. Tersi durumda pantolonumuzda taşıdığımız cep telefonu nedeniyle vücudumuzun alt kısmı elektromanyetik dalga ile ışınlanır. Vücudumuzun alt kısmı bilindiği gibi üreme organlarının bulunduğu bölüm. Su dokularının ve su oranının fazla olduğu bölgelerdir. Vücudumuzun alt bölgesi su oranının fazla olması nedeniyle elektromanyetik radyasyonu ciddi şekilde absorbe (soğurma) eden bir yapıya sahiptir. Bu konularda ihtiyatlı davranmamız lazım. Mümkün olduğunca sabit telefonla görüşmemiz gerekiyor. Eve gittiğimizde belirli bir saatten sonra cep telefonlarını kapatabiliriz.''

''TASARRUFLU AMPULLERİN YAKININDA DURMAYIN''-

Tasarruflu ampullerin de elektromanyetik radyasyon yaydığına dikkati çeken Prof. Dr. Çerezci, yetkililerin bu konuda vatandaşları uyarması ve nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda bilgilendirmesi gerektiğini söyledi.

Çerezci, şöyle devam etti:

''Enerji tasarrufunu kabul ediyoruz ama ampullerin bazı kullanım şartları olmalı. Öğrencilerin çalışma masalarında tasarruflu ampul kullanmamak lazım. Neden? Çünkü tasarruflu ampullere yakın duruyorsanız çok şiddetli bir radyasyonla baş başa kalırsınız. Bunun için baz istasyonunun yanına gitmeye gerek yok. Baz istasyonunu evinizin içine getirmiş oluyorsunuz. Tasarruflu ampuller yüksek tavanlı odalarda kullanılıyorsa sorun yok, başımız ampulden 1,5 metre uzaktaysa sorun yok ama tabii ki yine de elektromanyetik dalga yayıyor.''

MİKRODALGA FIRIN KULLANIMI-

Mikrodalga fırınların da bilinçsiz kullanıldığına işaret eden Çerezci, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Mikrodalga fırını mutfakların görselliğini tamamlaması açısından herkesin çok rahat görebileceği yere koyuyorlar. Mikrodalga fırın çalıştığı zaman çocuğun baş hizasında olmamalı. 1,40 metrenin mutlaka üstünde olmalı, insanların en az geçtiği yere konulmalı. Mikrodalga fırının bulunduğu duvarın arkasındaki odada çocuk beşiğinin bulunmamalı. Arka tarafına da sızıntı oluyor. Ön tarafına çok ciddi oranda mikrodalga yayıyor. Çalışırken hiçbir zaman yanında durmayacaksınız. En az bir metre uzağında olacaksınız. Çalışırken 20 santimetre önünden bir çocuk sürekli geçiyorsa çocuğu mikrodalgayla ışınlıyorsunuz demektir. Mikro dalga fırın çalıştığı zaman evinizde baz istasyonu var demektir. Mikrodalga fırının çok yakınındaysanız baz istasyonuyla karşı karşıyasınız demektir.''

Elektromanyetik radyasyondan korunmak için kadınlara kolye, nazarlık ve süs eşyası şeklinde ürünler sunulduğunu, cep telefonuna yapıştırılan etiketler satıldığını kaydeden Çerezci, ''Bu ürünleri inceledik. Elektromanyetik dalgayı azaltıcı hiçbir olumlu etkisine rastlamadık. Bu ürünleri kesinlikle kullanmıyorum, alınmasını da tavsiye etmiyorum'' diye konuştu.

netpano

Kablosuz modem bebeklere zararlı

Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, kablosuz modemin yaydığı manyetik dalgaların hamile ve 2 yaş altındaki bebekler için zararlı olduğunu iddia etti.

20 Haziran 2009 10:06

Özge Yalın 'ın haberi

Müftüoğlu, manyetik kirlenmenin ciddi tehlikelerin olduğunu söyledi.

Cep telefonu baz istasyonlarının insan sağlığına zararlı olup olmadığı tartışmalarından sonra yeni bir polemik daha başladı. Bu kez de Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, kablosuz modemin yaydığı manyetik dalgaların hamile ve 2 yaş altındaki bebekler için zararlı olduğunu iddia etti.

Müftüoğlu, beslenme şartlarının yanı sıra çevrede kullanımı artan manyetik kirlenmeyle ilgili olarak çok ciddi tehlikelerin olduğunu söyledi. Cep telefonu kullanımının ilerleyen zamanlarda sigara gibi yasaklanacağını belirten Müftüoğlu, kablosuz internet ortamının da özellikle küçük yaştaki çocuklar ve hamile kadınlar üzerinde zararlı etkilerinin olduğu yönünde ciddi bulguların olduğunu kaydetti.

Uzmanlar, kablosuz internet ağı olan yerlerde 1,5-2 yaşından küçük çocukları, hamileleri etkilediği konusunda hemfikir. Memorial Suadiye Tıp Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları bölümünden Uzman Dr. Murat Yıldırım'a göre teknolojik gelişmelerin yol açabileceği sağlık sorunlarını tam olarak öngörmek imkânsız. Ancak radyo, televizyon, telsiz verici istasyonları, uydu iletişim sistemleri ve GSM cihazları gibi günlük hayatta sık karşılaştığımız elektromanyetik dalga yayan aletlerin insan sağlığını olumsuz yönde etkilediği konusunda herkes hemfikir. Dr. Yıldırım, "Yapılan araştırmalarda yüksek gerilim hatlarına yakınlık arttıkça çocuklarda lösemi sıklığında artış olduğu görülmüştür." diyor. Başka çalışmalarda da diğer çocukluk çağı kanserlerinde artış olabileceğine dair veriler elde edilmiş olsa bile bu konunun kesinlik kazanmadığını söyleyen Yıldırım, "Yapılan çalışmalar günlük hayatta kullandığımız televizyon, bilgisayar ve cep telefonları başta olmak üzere birçok elektronik aletin yaydığı radyasyonun boğazda kuruluk, gözlerde ağrı ve görme bozukluğu, baş ağrısı, alerji, uykusuzluk, seslere karşı hassasiyet, işitme zorluğu ve yorgunluk haline yol açabildiğini göstermektedir." şeklinde konuşuyor. Yıldırım, özellikle telekomünikasyon alanındaki hızlı gelişmelerin çocukların cep telefonları ile tanışma yaşını düşürdüğü, bu nedenle de mobil telefonların beyin dalgalarında değişikliklere yol açtığı, zihinsel faaliyetleri azalttığı, uyku düzenini bozduğu yönündeki iddiaların kanıtlanmamış bile olsa ciddiye alınması gerektiğini düşünüyor.

***

Manyetik dalgalardan nasıl korunabiliriz?

Dr. Murat Yıldırım:

Binalar trafolardan en az 100 m. uzakta inşa edilmeli.

Televizyondan en az 1 m. uzakta oturulmalı.

Düşük radyasyonlu bilgisayar ekranı kullanılmalı, LCD ekran tercih edilmeli.

Çocuklar oyun amaçlı bilgisayar kullanmamalı, açık hava alanlarına özendirilmeli.

Halojen ve floresan lambalar okuma lambaları olarak kullanılmamalı.

Çocuk odalarında TV ya da bilgisayar bulundurulmamalı. Bu tür araçların yer aldığı odalarda ve duvarların arkasında çocuk yatağı olmamalı.

On altı yaşın altındaki çocuklara cep telefonu kullandırılmamalı.

Telsiz ev telefonları ve kablosuz modemler yatak odası dışına yerleştirilmeli.

Op. Dr. Ferhan Kulu: Günlük hayatımızda kullandığımız teknolojik cihazların sağlığımızı ne ölçüde etkilediğini tam olarak bilmiyoruz. Bilim adamları elektromanyetik kirlenmenin sağlığımız üzerindeki olumsuz etkileri ile ilgili çalışmalar yapıyor. Kablosuz internet (wireless) ortamının özellikle küçük yaştaki çocuklarda ve hamile kadınlarda zararlı etkilerinin olabileceği düşünülüyor. Düşük frekanslı elektromanyetik dalgalar iyonize edici etki göstermez. Bu tip elektromanyetik dalgalar dokuya çarptıklarında moleküler hareketlerde artışa sebep olur, bu da ısı olarak ortaya çıkar. Non iyonize elektromanyetik etkilere yönelik deneysel veriler oldukça az. Yapılan hayvan deneylerinde bu konudaki çalışmalar devam ediyor. Tedbirli olmak için hamile kadınlar özellikle yatak odalarında bu tür cihazları bulundurmamalı, cep telefonunu kulaklıkla kullanmalı.

ZAMAN-Cumartesi

Diyarbakır'da ilkokula yakın yerde kurulan baz istasyonu, öğrenciye dersi unutturdu, yara açtı
28 Nisan 2008 Pazartesi 17:00

DİYARBAKIR -İHA- Diyarbakır'ın Çermik ilçesine bağlı Petekkaya köyünde bulunan ilköğretim okuluna 150 metre mesafede kurulan baz istasyonu yüzünden öğrencilerin vücutlarında yaralar oluştuğu iddia edilirken, ilköğretim öğrencileri, baz istasyonunun kaldırılmaması durumunda okula gitmeyecekleri söylediler.
Çermik ilçesine bağlı Petekkaya köyünde bulunan Petekkaya İlköğretim Okulu'nun yaklaşık 150 metre yakınına kurulan baz istasyonu yüzünden öğrencilerde bulantı, baş dönmesi ve unutkanlık meydana geldiği iddia edildi. 450 öğrenci ve 18 öğretmenin bulunduğu okulda bazı öğrencilerin vücutlarında yaralar çıktığı belirtilirken öğrenci ve köylüler baz istasyonunun bir an önce kaldırılmasını istedi. Petekkaya İlköğretim Okulu'nda bulunan öğrenciler, 2 ay önce kurulan baz istasyonu nedeniyle vücutlarında yaralar çıktığını ifade ederek, "Baz istasyonu kurulduktan sonra halsizlik, bulantı ve baş dönmesi oldu. Bu belirtiler hem ailemizde hem de bizde var. Biz bu baz istasyonunun bir an önce kaldırılmasını istiyoruz. Aksi takdirde okula gitmeyeceğiz. Valimiz Hüseyin Avni Mutlu'dan yardım bekliyoruz" dediler.
Baz istasyonunun kurulduğu bölgeye 15 metre uzaklıkta bulunan evde ikamet eden Abdulaziz Karaca isimli vatandaş, baz istasyonunun kaldırılması gerektiğini ifade ederek, "Kurmaya çalıştıkları zaman yetkililere söylemiştik. Ama durduramadık. Yetkililerden yardım bekliyoruz. Kaymakam ve Vali beye sesleniyoruz. Gerekirse savcılığa dilekçe vermeye hazırız. Baz istasyonu nedeniyle okuldaki öğrencilerimizde kusma ve baş dönmesi meydana geldi. Baz istasyonuna en yakın benim evim. Benim çocuklar da özellikle baz istasyonu kurulduktan sonra rahatsızlanmaya başladı. Yengem bundan bir kaç ay önce fenalaştı" dedi.

netgazete

Baz istasyonu öldürdü, tabutuna duvak örtüldü
17:20 - İstanbul Maltepe'de baz istasyonlarından çevreye dağılan gazlardan etkilenerek hayatını kaybettiği iddia edilen genç kız toprağa verildi. Mahallede çok sayıda baz istasyonu kurulduğunu söyleyen vatandaşlar kanser vak'alarının arttığını iddia ederken, çocuklar da ellerindeki pankartlarla baz istasyonlarının kaldırılması için slogan attı.
netgazete

Konya'da manyetik kirlilik haritası yapıldı. Baz
istasyonuna yakın 18 eğitim, 9 sağlık kurumu çıktı

23:30 - Selçuk Üniversitesi'nde (SÜ) hazırlanan bir proje çerçevesinde bilimsel anlamda ilk kez Konya'nın elektromanyetik kirlilik haritası oluşturuldu. Yrd. Doç. Dr. Savaş Durduran, telefon, telsiz, uydu istasyonları ve baz istasyonları gibi bazı kaynaklardan gelen sinyallerin neden olduğu elektromanyetik kirliliği belirlemek amacıyla çalışma yapmaya karar verdiklerini belirtti. Baz istasyonlarının, çevresinde 200 metreye kadar mesafede insan sağlığına zarar verebildiğini dile getiren Durduran, araştırmalarında baz istasyonlarına 200 metre mesafede 18 eğitim kurumu, 9 sağlık kurumu olduğunu tespit ettiklerini bildirdi. 16.07.2009 KONYA netgazete

Elektrikte önemli uyarı!
12 Aralık 2010
Çeşitli sağlık sorunlarına neden olan elektromanyetik radyasyondan (EMR) korunmak için, ev ve işyerinde bazı tedbirler alınabilir.

Sakarya Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Çerezci, elektromanyetik radyasyonun insan sağlığını olumsuz etkilediğini söyledi. Radyasyondan daha az etkilenmek için evlerde bazı önlemler alınabileceğini ifade eden Çerezci, “Elektrikli cihazları kullanmadığınız zaman fişten çekin. Cihaz çalışmasa bile, fişe takılı ise elektrik alanı yayar. Çalışırken aşrıca manyetik alan oluşur” dedi.

Çerezci, özellikle yatak odasında uyurken elektrikli cihazların fişten çekilmesini önererek, yatarken başucu bölgesinin prize yakın olmaması uyarısında bulundu. Çerezci, yatağın altında uzatma kablosu geçirilmemesi gerektiğini de vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Mikro dalga fırınlar çalışırken vücut, özellikle gözler, en az bir metre mesafede kalarak korunmalıdır. 2 yıldan fazla süredir kullanılan mikrodalga fırınların yaydıkları elektromanyetik radyasyon seviyesi ölçtürülmeli, kaçak seviyesi ve yaydığı EMR fazla olan mikrodalga fırınlar kullanılmamalıdır. Enerji verimliliği açısından olumsuz olmakla birlikte akkor telli ampuller en az manyetik alan yayar. Tasarruflu ampuller dikkati çekecek değerde alan oluşturur. Ancak 0,75 metreden sonra şiddetleri azalır. Florasan lambalar da tasarruflu ampuller gibi yakınlarında şiddetli alan yayarlar. Bunların en az bir metre uzakta bulundurulması gerekir.” haber10

Elektromanyetik alan doğmamış bebeği de etkiliyor
Elektrikli cihazların yaydığı elektromanyetik dalgaya, hamilelikte uzun süre ve yoğun olarak maruz kalan annelerin çocuklarında astım riski artıyor. 14 yıl boyunca 801 hamile kadın üzerinde yapılan araştırmaya göre, bir çocuğun astım hastası olma ihtimali, annesinin hamileyken maruz kaldığı, elektrik hattı, mikrodalga ve diğer elektrikli cihazların oluşturduğu çok düşük frekanslı elektromanyetik alan olan elektrosmoğun miktarıyla doğru orantılı. 02.08.2011 ANKARA netgazete

Türkiye cep telefonuyla konuşmada Avrupa birincisi

17.03.2017

Türkiye, cep telefonu ile konuşmada Avrupa birincisi oldu. 1 yılda toplam 240 milyar dakika konuşma yaptık. Bu süre, kişi başı ayda ortalama 426 dakikaya denk geliyor.

CNN'de yer alan habere göre, Türkiye'de ise ilk cep telefonu görüşmesini 23 Şubat 1994'te 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile dönemin başbakanı Tansu Çiller yaptı.Sonraki yıllarda marka ve model sayısı arttı, kampanyalar yapıldı, telefon ihtiyaca dönüştü ve kullanım yayıldı.

Türkiye, 23 yılın sonunda cep telefonu kullanımında Avrupa birincisi oldu.Türkiye'deki kullanıcılar 1 yılda cep telefonuyla 240.7 milyar dakika konuştu.1 yıldaki 240.7 milyar dakikalık rekor konuşma süresi, kişi başına 426 dakikaya denk geliyor. Türkiye, ayda ortalama kişi başına düşen 426 dakikalık cep telefonu kullanımıyla Avrupa Ülkeleri arasında 1. oldu.Avrupa'da bu süre, ayda ortalama kişi başına 257 dakika. Konuşmanın yanısıra, internet kullanımı ve mesajlaşma da çok aktif.
BirGün
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder E-posta gönder Yazarın web sitesini ziyaret et
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> TIBBÎ DÜŞÜNCELER Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com