EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Türkiye’nin Avrasya Ekonomik Birliği ile işbirliği için

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> DÜNYA BİR İNKILÂP BEKLİYOR
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Cmt Arl 27, 2014 11:53 pm    Mesaj konusu: Türkiye’nin Avrasya Ekonomik Birliği ile işbirliği için Alıntıyla Cevap Gönder

Şanghay: Artılar, eksiler ve Türkiye
Gökçen Oğan (*)
23 Kas 2016



Rusya ve Çin’in hâkim ve yönlendirici olduğu Şanghay İşbirliği Örgütü, bölgesel gelişmelere yön verme kabiliyetine, üyelerinin politikalarını belirleme gücüne sahip. Her üyenin bu platformdan beklentisi, kazancı farklı. Ankara Şanghay kartını açarken, üyelerine ne kattığını, riskleri ve fırsatları dikkatle değerlendirmeli.

Oğan'a göre, Türkiye ŞİÖ coğrafyasında Rusya ve Çin ile işbirliğiyle hareket kabiliyetini genişletebilir ama bu iki ülkeyle rekabet dikkate alınmalı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Avrupa Birliği (AB) ile işlerin kötü gittiği bir dönemde gündeme taşıdığı Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ), Asya’nın devlerinin güç birliği yaptığı, “büyük oyunun yeni coğrafyası” olarak tanımlanan Avrasya’da nüfuzunu giderek artıran bir bölgesel yapılanma.

1996’da kurulan ve Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan'ın üyesi olduğu yapının temel konusu, güvenlik. İstihbarat paylaşımı, terörizmle mücadele ve hatta iç istikrarın sürdürülmesine kadar geniş bir yelpazede işbirliği öngörüyor. Ekonomik ilişkiler de teşvik ediliyor. Hindistan ve Pakistan’ın 2017’de tam üye olması bekleniyor.

Rusya ve Çin’in hâkim ve yönlendirici olduğu bu yapı bölgesel gelişmelere yön verme kabiliyetine, üyelerinin politikalarını belirleme gücüne sahip. Her üyenin bu platformdan beklentisi, kazancı ve kaybı farklı. Ankara Şanghay kartını açarken, riskleri ve fırsatları dikkatle değerlendirmekte fayda var.

Güvenlik şemsiyesi

ŞİÖ, potanisyel gücü ve bölgede oluşturduğu güvenlik şemsiyesi ile cazibe merkezi. Aynı zamanda gözlemci ülkeler ile kapladığı alan ve nüfus ile rakipleri için tedirginlik kaynağı.

ŞİÖ’nün üye devletlere sağladığı en önemli kazanç, oluşturduğu güvenli iklim. Başta insan hakları ve demokratikleşme olmak üzere üye devletlere yöneltilen eleştirilere karşı omuz omuza mücadeleye inanç, ŞİÖ üyelerini bir arada tutuyor.

ŞİÖ üyeleri dünya nüfusunun neredeyse çeyreğini oluşturuyor, 6 gözlemci üyesi ve 6 diyalog ortağı da hesaplanırsa yarısına ulaşıyor. Coğrafyası, dünya enerji kaynaklarının önemli bir bölümünü içine alıyor. Üye ve gözlemci devletlerden bazıları nükleer silaha sahip.

ŞİÖ, halen Rusya ve Çin’nin işbirliği imkanlarını test edebilecekleri stratejik bir ara bölge olan Orta Asya coğrafyasının en etkin örgütü. Bu bakımdan ŞİÖ’nün üyeleri açısından ne ifade ettiğini irdelemekte fayda var. Zira ŞİÖ’nün kime ne kazandırdığı sorusunun cevabı Türkiye için yol gösterici nitelikte.

Öncelikle Örgüt, devletlerin egemenlik haklarının devredildiği hükümetlerüstü bir yapı değil. Çin dış politikasının yumuşak gücünün simgesi ekonomik ilişkilerin bölgede çok taraflı projelere dönüştürülmesi hevesi başarı sağlayamadı ancak terörizm başta olmak üzere bölgesel güvenlikle konularında işbirliği verimli. ŞİÖ’nün en işlevsel çalışan organı, merkezi Taşkent’te bulunan Bölgesel Anti Terörizm Merkezi. Bu kapsamda ortak askeri tatbikatlar yapılıyor, terörist gruplarla ilgili bilgi paylaşımı yönetiliyor. Bişkek Zirvesi’nde kurulan “Enerji Kulübü” ise üyeler arasında enerji politikalarının eşgüdümünü sağlamayı amaçlıyor.

Mevcut üyelerin ŞİÖ algısı, çıkarları, kazanımları

ŞİÖ’nün üye devletlere sağladığı en önemli kazanç, oluşturduğu güvenli iklim. Başta insan hakları ve demokratikleşme olmak üzere üye devletlere yöneltilen eleştirilere karşı omuz omuza mücadeleye inanç, ŞİÖ üyelerini bir arada tutuyor. ŞİÖ, Orta Asya Cumhuriyetleri açısından mevcut rejimlere dokunmadan, söz konusu cumhuriyetleri dönüştürme kaygısı taşımadan, siyasi, ekonomik ve askeri işbirliği fırsatını sunuyor. Örgüt’ün iki lokomotif gücü, Moskova ve Pekin’in de demokratikleşme ve insan hakları sicili malum. Hem kendi çıkar alanları olarak tanımladıkları Orta Asya coğrafyasında bu tip bir dönüşümün kendileri açısından taşıdığı risklerin farkındalar hem de doğrudan kendilerine yöneltilen eleştiriler için ŞİÖ koruyucu bir şemsiye olarak kullanılabiliyor.

Sovyetler Birliği (SSCB) döneminde dünyanın yedide birini yönetmiş olan Rusya Federasyonu, 1985-1991 arasında bu geniş etki alanını kaybetti, stratejik açıdan yalnız kaldı. Moskova’nın yeni dünya düzenine uyum sağlama ve kaybettiği etkinliğini yeniden tesis etme girişimleri Vladimir Putin’in iktidarı döneminde iyice belirginleşti. Putin, en başarılı hamlelerini Avrasya coğrafyasında yaptı. Çin ile işbirliği zemini olarak ortaya çıkan ŞİÖ de yeni stratejinin temel saç ayaklarından birini oluşturdu.

Böylece Rusya ulusal güvenliği için “arka bahçesi” olarak tanımladığı Orta Asya’da etkin olmayı, derin ekonomik ilişkileri olan Orta Asya Cumhuriyetleri üzerinde “bütünleştirici ve sağlamlaştırıcı” rolünü sürdürmeyi başardı. Moskova için ŞİÖ aynı zamanda Çin ile işbirliği fırsatlarını değerlendirebileceği, karışık güç dengesini sağlamaya yönelik bir platform. Güvenli bir Çin sınırına sahip olmak, Pekin ile ticari ve askeri ilişkiler geliştirmek, Moskova’nın sınırlı enerjisini başka alanlarda yoğunlaştırmasına olanak sağlıyor. ŞİÖ, başta ABD olmak üzere Batı ile ilişkiler noktasında da önemli. Örgüt’ün bulunduğu coğrafyada etkisini her geçen gün artırması, Moskova’nın prestijini artırıyor ve örgütün bloklaşma olasılığı Batı tarafından tedirginlikle karşılanıyor.

Pekin için de durum çok farklı değil. Orta Asya Cumhuriyetleri ile ilişkilerini, bu ülkelerin  ekonomik durumuna, kendi iç işlerini etkileme gücüne, enerji potansiyeline ve stratejik önemine göre şekillendiren Çin için ŞİÖ, Avrasya politikasının en önemli araçlarından biri.

Üstelik coğrafi, etnik ve kültürel olarak Orta Asya’nın bir parçası olan Doğu Türkistan’a Orta Asyalı kardeşlerinden verilecek muhtemel desteğin önüne geçmek, Çin’in öncelikli hedefiydi. Böylelikle Uygur Türklerinin yaşadığı bölgeye ilişkin kaygılarını ortadan kaldırdı ve “sınır güvenliğini” sağladı. Çin’in hızlı ekonomik büyümesi ile ortaya çıkan enerji ihtiyacı, Orta Asya’nın Pekin için stratejik önemini her geçen gün arttırıyor. Pekin açısından ŞİÖ üye ve gözlemci üyeleri geniş bir pazar ve kaynak olma özelliği taşıyor.

ŞİÖ, Rusya ve Çin açısından en çok ABD’nin ve genel anlamda Batı’nın tasarladığı dünya düzenine karşı bir duruşu ifade ediyor.

Orta Asya Cumhuriyetleri denklemin edilgen kısmında yer alsa da ŞİÖ’nün sağladığı konfor bulunmaz nitelikte. ŞİÖ, Orta Asya Cumhuriyetleri’ne bölgesel güçleri bir arada bulduğu ve denge politikalarını uygulayabilecekleri elverişli bir ortam hazırlıyor. Daha da önemlisi Örgüt, bölge rejimlerinin devamı açısından da önemli destek sağlıyor, bu da Örgüt’ün Orta Asya liderleri nezdinde önemini artırıyor. Orta Asya Cumhuriyetleri Çin’i ekonomik ortak, Rusya’yı ise güvenliklerinin garantörü olarak algılıyorlar.

Çin ve Rusya, Türkiye gibi güçlü bir rakip ister mi?

Şu an diyalog ortağı olan Türkiye ŞİÖ’ye üyelik konusunda kararlı olsa bile bu, uzun bir yol. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasının ardından Rusya ve Çin’den gelen değerlendirmelerin siyasi birer manevra niteliği taşıdığı söylenebilir. Zira mevcut sistem içinde Orta Asya Cumhuriyetleri dışındaki iki büyük gücün Türkiye’nin yeni bir rakip olarak sisteme katılmasını isteyip istemeyeceği bir soru işareti. Moskova ve Pekin AB ile mesafeli, işbirliğine daha yatkın bir Ankara’yı arzu edebilir.

53 yıldır beklediği Avrupa’ya karşı dengeleme siyasetinin bir aracı olarak ŞİÖ ile yakın ilişkiler tesis etmek, kısa ve orta vadede etkili bir yöntem olabilir. Bu arayış tam bir eksen kayması olarak değil, bir seçenek geliştirmek olarak planlanmalı ve uygulanmalıdır. Zira ŞİÖ’yü bir arada tutan güdüler bu isteğin çok ötesindedir ve Türkiye’nin ŞİÖ üyeliğinin “anlamı” çok daha farklı olacaktır.

Rus yetkililer Türkiye’nin ŞİÖ’ne katılabilmesinin NATO’dan ayrılması önkoşuluyla gerçekleşebileceğini ifade etseler de son derece gevşek bir yapı öngören ŞİÖ’ye üyelik, teknik olarak bir NATO üyesi ve AB aday ülkesi için mümkün. Ancak en temel özelliği Batı-Atlantik karşıtı bir duruş sergilemek olan Örgüt’e üyelik başvurusu ciddi bir kafa karışıklığı olarak yorumlanabilir. Üyeliğin gerçekleşmesi halinde de uygulamada ortaya çıkacak sorunların çözümü zor olabilir. Zira Türkiye NATO müttefikleri ve AB ülkelerine askeri ve ticari anlaşmalarla bağlı ve bu anlaşmalar 3. Taraflar için sonuç doğurabilecek nitelikte. İstihbarat paylaşımı, ülkedeki askeri tesisler bunlardan sadece ikisi.

Öte yandan ŞİÖ’nün AB’nin alternatifi olarak görülmesi Ankara’yı arzu etmediği noktalara taşıyabilir. Zira ŞİÖ daha çok bölgesel bir güvenlik yapılanmasını ifade ediyor, oysa AB, Türkiye’nin en büyük ticari ortağı.

Türkiye’nin ŞİÖ’nün iki lokomotifi Çin ve Rusya ile ciddi siyasi görüş ayrılıkları yaşadığı hassas konular da var. Suriye, Kırım, Doğu Türkistan, Karabağ, PYD ve PKK ile mücadele bunlardan bazıları.

Ancak ŞİÖ’nün faaliyet gösterdiği coğrafyada Türkiye’nin ciddi bir potansiyeli var. Bu potansiyel maalesef şimdiye kadar harekete geçirilemedi. Pek çok temel ortaklığa rağmen, Türkiye’nin bölge politikalarının zayıflığı ve bölge ülkeleri ile ABD’nin müttefiki sıfatı ile yürüttüğü ilişkiler, Türkiye’yi diğer bölgesel güçlerin gölgesinde bıraktı. Bu coğrafyada Rusya ve Çin ile işbirliği yapılması Türk dış politikasının hareket kabiliyetini genişletebilir. Ancak bu alanlar Türkiye’nin aynı zamanda Moskova ve Pekin ile rekabet halinde olduğu alanlardır.

Nihayetinde Türkiye bu platforma dahil olarak, Avrasya’da inisiyatif kullanma kabiliyetini arttırabilir. Yüzünü tamamen AB’ye çevirmiş bir ülke olarak algılanan Türkiye, Şanghay Platformu sayesinde “Avrasya seçeneğiyle” elini güçlendirebilir. 53 yıldır beklediği Avrupa’ya karşı dengeleme siyasetinin bir aracı olarak ŞİÖ ile yakın ilişkiler tesis etmek, kısa ve orta vadede etkili bir yöntem olabilir. Bu arayış tam bir eksen kayması olarak değil, bir seçenek geliştirmek olarak planlanmalı ve uygulanmalıdır. Zira ŞİÖ’yü bir arada tutan güdüler bu isteğin çok ötesindedir ve Türkiye’nin ŞİÖ üyeliğinin “anlamı” çok daha farklı olacaktır.

* Gökçen Oğan, Orta Asya uzmanı, araştırmacı. Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu. "Şanghay İşbirliği Örgütü ve Bölgesel İşbirliği Girişimleri" başlıklı teziyle yüksek lisansını tamamladı. Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde (ASAM) Orta Asya uzmanı olarak görev yaptı. Çeşitli araştırma merkezlerinin Avrasya danışmanlığını üstlendi. Oğan, halen Orta Asya, Afganistan ve Pakistan merkezli çalışmalarını sürdürüyor.

Kaynak: El Cezire

Türkiye’nin Avrasya Ekonomik Birliği ile işbirliği için yol haritası hazırlanıyor
25 Aralık 2014



Kremlin Sarayı’nda Avrasya Ekonomik Yüksek Konseyi Toplantısı gerçekleşti. Zirveye Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Belarus Devlet Başkanı Aleksander Lukaşenko, Kırgızistan Devlet Başkanı Almazbek Atambayev, Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev ve Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ve Avrasya Ekonomik Komisyonu Başkanı Viktor Hristenko katıldı.

Toplantıda konuşan Rusya Devlet Başkanı Putin, devlet liderleri ile ele alınan konularla ilgili genelde uzlaşma çözümü bulduklarını söyledi. Enformasyon alanında başarılı gelişmeler olduğuna işaret eden Putin, “Fakat ulaşılan noktada durmak tabii ki doğru olmaz. Geleceğe yönelik yeni büyük hedeflerimiz var” dedi.

Avrasya Ekonomik Yüksek Konseyi’nin başarılı entegrasyon sürecini öven Rusya lideri, “İnanıyorum ki bu ülkelerimizin ekonomisinin gelişmesine ek ivme kazandıracak. Avrasya Birliği tüm bölgede güçlü merkeze dönüşecek, ticari ve yatırımcı sayısı artacak ve ticari ilişkileri güçlenecektir” şeklinde konuştu.

Ermenistan’ın 2 Ocak’ta Avrasya Ekonomik Yüksek Konseyi’ne tam üye olacağını hatırlatan Putin, Kırgızistan’la da üyelik sözleşmesinin bugün imzalanacağını, tam üyeliğin ise 1 Mayıs’ta aktif hale geleceğini belirtti. Putin, Avrasya Ekonomik Birliği’ne dahil olan 170 milyon nüfusa sahip ülkelerin gayri safi milli hasılalarının kısa sürede 4,5 trilyon dolara ulaşacağını söyledi. Başka ülkelerin de birliğe ilgi duyduğuna işaret eden Putin, “Vietnam’la serbest ticaret sözleşmesi projesine hazırlık için final aşamasına gelindi. Türkiye, Hindistan ve İsrail ile de benzer sözleşmeler üzerinde çalışmalar yapılıyor” dedi.

Türkiye önce de Avrasya Ekonomik Birliği ile işbirliği veya üyelik ihtimalini dile getirmişti. Başta Türkiye’nin bu isteği Türkiye’nin AB üyelik sürecini hızlandırmak amacıyla AB’ye baskı yapma çabası olarak algılanmıştı. Ama sonra Ankara daha pragmatik yaklaşım sergilemeye başladı. Türkiye Ukrayna’daki kriz yüzünden uygulanan Rusya karşıtı yaptırımlara katılmayı reddetti, Rusya ile ticari-ekonomik işbirliğini genişleterek karşılıklı ödemelerde ulusal para birimlerini kullanmaya hazır olduğunu açıkladı. 1 Aralık’ta gerçekleşen Rusya Devlet Başkanı Putin’in Türkiye ziyareti sırasında Güney Akım boru hattının rotasının değiştirilip Türkiye üzerinden geçeceği açıklanmıştı.

Ayrıca Avrasya Ekonomik Birliği ile işbirliği Türkiye için ticari-ekonomik alanda çok büyük fırsatlar tanıyacak. Türk işadamları faaliyetlerini uluslararası ticaret şartlarına göre yürütebilecekler. Ayrıca Avrasya Birliği’nin üyelerinin Türkiye’den AB ile Avrasya Ekonomik Birliği arasında seçim yapmasını talep etmemeleri önemlidir. İleride iki birliğin mutlaka işbirliğini yapması gerekecek. Bütün bunlar Türkiye’nin Avrasya Ekonomik Birliği ile işbirliği için hazırlanan yol haritasında yansıtılacak.

Kaynak: http://tr.sputniknews.com/turkish.ruvr.ru/2014_12_25/Turkiye-Avrasya-Ekonomik-Birligi

Putin’in danışmanı: Liberal Dünya Düzeni çöküyor, Büyük Avrasya Ortaklığı şart
21 Eki, 2017



Putin danışmanı Karaganov, Liberal Dünya Düzeni’nin çöktüğünü yerini ‘Büyük Avrasya Ortaklığı’nın alması gerektiğini belirtti
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in dış politika danışmanı Sergey Karaganov, Batı’nın askeri üstünlüğü ile kurulan Liberal Dünya Düzeni’nin çökmekte olduğunu ve “Büyük Avrasya Ortaklığı” temelinde yeni bir düzenin kurulması gerektiğini savundu.
Karaganov, MEMRI internet sitesinde yayınlanan “Gelecekteki Dünya Düzeni” başlıklı yazısında, Batılı ülkelerin askeri üstünlüğünü kullanarak diğer uluslar adına söz söyleme hakkını kendinde gördüğü “liberal düzenin” artık sürdürülemez duruma geldiğini kaydetti.
Yeni Şafak’ın aktardığına göre, Soğuk Savaş’ın sona ermesi ile Batılı ülkelerin tek taraflı pek çok müdahaleye giriştiği, Irak ve Libya örneklerinde olduğu gibi, bu müdahalelerin daha büyük kaosa sebep olduğunun altını çizen Karaganov, Batı’nın “özgürlük” iddiasının içinin ise tamamen boş olduğunu belirtiyor.
Nükleer silah sahibi ülkelerin sayısındaki artışın güç dengelerini derinden sarstığını değerlendiren Karaganov, askeri güçle rakip devletlere diş geçiremeyen Batılı ülkelerin elinde tek silah olarak “yaptırımlar” kaldığını kaydediyor. Kremlin’in etkili danışmanlarından Karaganov önümüzdeki 15 yılla ilgili tahminde de bulunarak, nükleer ve siber silahların yeni küresel düzenin belirlenmesinde etkin rol oynayacağını dile getiriyor.
ATLANTİK İTTİFAKI’NIN YERİNİ ALACAK
Sergey Karaganov, Avrupa ile birlikte Rusya, Çin ve diğer yükselen Avrasya güçlerinin birlikte oluşturacağı Büyük Avrasya Ortaklığı’nın, Atlantik İttifakı’nın yerini alarak yeni küresel düzeni belirlemesi gerektiğini savunuyor. Batı’nın askeri üstünlüğünün sona ermesi ile Liberal Dünya Düzeni’nin de çöküşe geçtiğini belirten Karaganov, yeni güçlerin, öncelikle de Avrasyalı güçlerin, yeni düzende söz sahibi olması gerektiğini belirtiyor. Çin’in “Tek Yol Tek Kuşak” projesinin yeni ittifakın şekillenmesinde önemli rol oynayacağını belirten Kremlin Danışmanı, ABD’nin yeni düzene katkısının önemli olduğunu ama öncelikle içinde bulunduğu “toplu çılgınlık” durumundan çıkması gerektiğini vurguluyor.
LİBERALİZM ÇIKMAZA GİRDİ
Yazıda, Batılı ülkelerin her geçen gün kendi gündemlerini, kültürel ve siyasi değerlerini diğer ülkelere dayatmakta zorlandığına da dikkat çekiliyor. Diğer ülkelerden gelen direnişin, Batı’da derin bir hayal kırıklığına sebep olduğunun da altı çiziliyor.
Putin’in danışmanlık görevinde bulunan Karaganov, Avrupa’nın küresel rekabet gücünü kaybettiğini ve bunun ABD’yi de etkilediğini belirterek, söz konusu durumun “Trump fenomenini” de açıkladığını iddia ediyor. Karaganov, ABD’nin, Liberal Dünya Düzeni’nin çıkmaza girdiğini farkederek, Donald Trump’ın başkanlığa yükselişi ile bu çıkmazdan bir çıkış arayışı içinde olduğunu savunuyor.
15 YILI SİBER SİLAHLAR BELİRLEYECEK
“Gelecekteki Dünya Düzeni” adlı yazıda, önümüzdeki 15 yılı nükleer ve siber silah gücündeki yükselişin belirleyeceği de iddia ediliyor. Yeni düzenin üzerine kurulacağı askeri-siyasi yapıda da değişiklikler olacağı değerlendirilen yazıda, Kuzey Kore’nin nükleer güç olmasından sonra, Güney Kore ve Japonya’nın da hızla bu teknolojiyi elde etmek isteyeceğinin altı çiziliyor. İran’ın da üzerindeki baskı devam ederse, kısa sürede nükleer silah teknolojisini geliştireceği de yazıda iddia ediliyor. Karaganov, siber silahların da en az nükleer silahlar kadar etki oluşturma kabiliyetine ulaşacağını vurguluyor. Kremlin danışmanı, siber silahların etkisinin çok taraflı caydırıcılığın kurulmasını sağlayarak, yeni düzenin doğuşunu destekleyebileceğini iddia ediyor.
İlk Kurşun
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> DÜNYA BİR İNKILÂP BEKLİYOR Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com