EntellektuelForum

Ekim · Kayıt: 21 Arl 2007 Mesajlar: 2634 Konum: Kanada

Bangladeş, Cemaati-i İslami liderinden Mir Kasım Ali’yi de idam etti
03.09.2016

Bangladeş'deki Batıcı İktidar, Cemaat-i İslami Partisi Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi Mir Kasım Ali’nin idam edildiğini açıkladı.

Ali’nin yerel saatle 22.30’da idam edildiği belirtildi.

Kashimpur Cezaevi'nden sorumlu Başkomiser Proshanto Kumar Banik, Dakka yakınlarındaki cezaevinde idam öncesinde güvenlik önlemlerinin artırıldığını ifade etti.

Kukla Mahkeme, Mir Kasım Ali hakkındaki idam kararını 30 Ağustos'ta onamış, iç hukuk yolları tükenen Ali'nin af için devlet başkanına başvurmayı reddettiği cuma günü açıklanmıştı. Müvekkillerine karşı mahkemeye yalancı şahitler çıkarıldığını ifade eden Ali'nin avukatları, karara karşı çıkmıştı.
Haber 93

Bangladeş'te Cemaat-i İslami lideri Motiur Rahman Nizam da idam edildi
10.o5.2016

BBC'nin haberine göre; Bangladeş'in önde gelen İslamcı liderlerinden Motiur Rahman Nizami de idam edildi. 72 yaşındaki Nizami'nin idamı Çarşamba günü sabah saatlerinde gerçekleştirildi.

Nizami, Bangladeş'in en büyük İslamcı partisi Cemaat-i İslami'ye liderlik yapmıştı.

Daha önce partinin başka liderlerinin idamı, şiddet içeren gösterilere neden olmuştu.

Nizami'nin üst mahkemelere itirazı kabul edilmemişti.

İslamcı lider son olarak geçen hafta, son temyiz davasını da kaybetmişti.

İdamın gerçekleştirilmesi öncesi ülkede güvenlik önlemleri artırıldı.

Nizami'nin yandaşları, Daka'daki Merkez hapishanesi önünde gösteri düzenledi.

Nizami, idam edilen dördüncü Cemaat-i İslami lideri.

Yargılanma konusunda farklı görüşler

Muhalifler, hükümetin mahkemeyi muhalif politikacıları hedef almak için kullandığı görüşünde.

İnsan Hakları İzleme Örgütü de mahkemenin izlediği prosedürlerin uluslararası standartlara uymadığını belirtiyor.
Haber 93

Bangladeş’te Cemaat-i İslami liderleri bu gece idam edilecek
21 Kasım 2015

Bangladeş’te Batı işbirlikçisi iktidar tarafından idam cezasına çarptırılan Cemaat-i İslami lideri Ali İhsan Muhammed Mücahid ve Selahaddin Kadir Çavduri’nin idam cezalarının bu gece infaz edilmesi bekleniyor.

İçişleri Bakanı Asaduzzaman Han, Cumhurbaşkanı Abdül Hamid’in Çavduri ve Mücahid’in cezalarının affedilmesi yönündeki taleplerini geri çevirdiğini ve yetkililerin iki Cemaat-i İslami liderinin idamı için hazırlık yaptığını açıklamıştı.

Bugün Mücahid ve Çavduri'nin ailelerinin aranarak, yakınlarıyla görüşmek üzere Dakka’daki cezaevine çağrıldıkları belirtildi. Mücahid’in küçük oğlu Ali Ahmet Mabrur, AFP’ye yüzlerce polisin cezaevi kampüsünü sardığını söyleyerek, “Cezaevi yetkilileri babamızla buluşmamız için çağırdı. Bunun son görüşmemiz olduğuna kuşku yok” dedi.
Haber 93

Bangladeş`te Cemaat-i İslami`ye yönelik bir idam kararı daha verildi
29 Ekim 2014

Bangladeş Savaş Suçları Mahkemesi, Cemaat-i İslami liderlerinden Mati-ur Rahman Nizami’yi, idama mahkûm etti. Mati-ur Rahman`ın idamına gerekçe, “insanlığa karşı işlenmiş suçlar” ve halkı isyana teşvik olarak gösterildi.

Eski Sanayi Bakanı olan Mati-ur Rahman Nizami, “Savaş Suçları Mahkemesi”nin muhalif sesleri susturmak için Şeyh Hasina Vecid Başbakanlığındaki hükümet tarafından kullanıldığını belirtmişti.

Bangladeş muhalefeti, 71 yaşındaki Nizami ve diğer liderler hakkında verilen idam kararlarını siyasi olmakla eleştiriyor.
(İLKHA)

Tek kişilik hücresinde son aylarını Kur`an-ı Kerim okuyarak ve Allah`ı zikrederek geçirdi"
26 Ekim 2014

Bangladeş`te yaşamını yitiren Cemaat-i İslami lideri Azam`ın oğlu Meymun Azam, "Tek kişilik hücresinde son aylarını Kur`an-ı Kerim okuyarak ve Allah`ı zikrederek geçirdi" dedi.

Bangladeş`te hayatını kaybeden Cemaat-i İslami lideri Gulam Azam`ın oğlu Abdullah Meymun Azam, yargılandığı savaş suçlarından 90 yıla mahkum edilen babasının hapishanede geçirdiği 2,5 yıldan sonra vefat etmesi öncesindeki son aylarını AA muhabirine anlattı. Azam, dünyanın çeşitli bölgelerinde milyonlarca taraftarı olan babası Gulam Azam`ın bilinmeyen özelliklerini ilk defa basınla paylaştı.

Son aylarında babasının, hastalığından dolayı hapishanenin hastalara ayrılan bölümünde kaldığını ifade eden Azam, "Kardeşime ulaşan bilgiye göre sürekli rüzgar alan ufak bir pencerenin olduğu küçücük hücrede tecrit edilmiş vaziyetteydi ama hiçbir zaman şikayet etmedi" dedi.

Azam, "Aile ziyareti kapsamında annem, abim ve kızım babamı ziyarete gittiğinde 11 gardiyanın gözetiminde görüşmeye izin verdiler" diyerek babasına uygulanan baskıların ailesini de olumsuz etkilediğini ifade etti.

Babasının kötüleşen durumu hakkında Azam, şunları söyledi:

"Sağlık durumunun kötüye gitmesinden dolayı tuvalette birkaç defa bayıldığı bilgisi bize ulaştı. Hatta bir defasında bayıldığı yerden kalkarken lavabonun kırıldığını öğrendik. Allah’a çok şükür bir yeri kesilmemişti, sadece dizlerinden yaralanmıştı. Son zamanlarda çok hassa olmuştu ve özel bakıma ihtiyaç duyar hale gelmişti.

Son haftalarda o kadar güçsüzleşti ki iki haftada bir gerçekleşen aile görüşmelerinde konuşamıyor ancak fısıldayabiliyordu. Kendisine Kur`an-ı Kerim`den başka kitap vermiyorlardı. Son aylarını Kur`an-ı Kerim okuyarak ve Allah`ı zikrederek geçirdi ancak son haftalarında Kur`an bile okuyamaz hale gelmişti. Son haftalarda konuşamaz, okuyamaz ve dinleyemez durumdaydı."

Babasının ağırlaşan durumu nedeniyle defalarca bakıcı görevlendirilmesi için hapishane yönetimine talepte bulunduklarını belirten Azam, ancak ihtiyaçlarını gideremeyecek duruma geldiğinde babasına gardiyan tahsis edildiğini anlattı.

"Benim ve diğer dört kardeşim için güvenli olmayan ülkemize giremediğimiz için babamızı ziyaret edemedik" diyen Azam, babalarının ihtiyaçlarını karşılayan kardeşlerinin ise Bangladeş`i terk etmesinin yasak olduğunu söyledi.

Azam, "O kardeşim babamın ihtiyaçlarını karşılıyor ve annemi babamla görüşmeye götürüyordu. Bizim siyasetle ilgimiz yok ve hepimiz yükseköğrenim gören profesyonel meslek sahibi kimselerken ülkemizde bize neler olabileceğine dair hiçbir fikrimiz yok. Avukatımız ve arkadaşlarımız da bunu sıkça bize hatırlatıyor ve ülkemize dönmememizi istiyorlar" diye konuştu.

Babasının önemli bir siyasi mahkum olmasına rağmen hapishanede kötü koşullarda kaldığını kaydeden Azam, sağlık nedenleriyle babasına bakıcı sağlanmasını kabul etmeyen hastane yönetiminin, diğer cemaat liderlerinin bu gibi taleplerini karşıladığını, babasının özellikle tüm haklardan mahrum bırakıldığını ifade etti.

Babasının, işlediği iddia edilen suçlardan Yüksek Mahkeme tarafından masum bulunduğuna işaret eden Azam, bu suçların işlendiği tarihte Cemaat-i İslami partisinin henüz yeni kurulduğunu ve söz konusu suçlara karışan güvenlik güçleri ile askerler üzerinde babasının hiçbir otoritesinin olmadığını söyledi. Azam, babasının suçsuz yere 90 yıla mahkum edildiğini savundu.

"Babamı tanıyan hiçbir kimse bu suçlamaların en basitine bile inanmaz" diyen Azam, babasının cenazesine yüz binlerce Bangladeşlinin katıldığını, Gulam Azam’ın ilk siyasi konuşmasını yaptığı Chittagong kentinde sokağa çıkılamayacak ölçüde kalabalıkların cenazeye katıldığına dikkati çekti.

Azam, “Bu suçların en ufağını bile işlemiş olsaydı Allah milyonlarca insanın kalbinde ona yer vermezdi” diyerek dünya çapında çok sayıda Müslüman`ın babasına sevgi beslediğini ve onunla tanışan herkesin samimiyetine inandığını anlattı.

Babası hakkında çok ağır eleştirilerde bulunan kişilerin bile onu tanıdıktan sonra tutumlarını değiştirdiğini belirten Azam, onun ilminde, kişiliğinde ve davranışlarında hiçbir farklılığın bulunmadığını söyledi.

Gulam Azam`ın son derece titiz ve tertipli bir Müslüman olduğunun altını çizen Azam, "Kişisel bakımına çok özen gösteren babam aynı zamanda vakit yönetiminde de çok dakikti. Babamı altı yıl önce umre yapması için Mekke`ye davet etmiştim. Her gün ikindi, akşam ve yatsı namazlarına benim yardımım ve bastonundan aldığı destekle gidebilen babam ihtiyaçlarını 20 dakikada gidermesine rağmen her defasında tam zamanında namaza yetişiyordu ve o zaman 86 yaşında olan babam benimle kaldığı iki ay süresinde 180 vakit namazın hiçbirine geç kalmadı. O, Müslümanlar arasında istisnaydı" dedi.

Babasıyla her şeyi tartışabildiğini söyleyen Azam, babasının kendisinin sözünü kesmeden sabırla dinlediğine ve çok anlayışlı olduğuna işaret etti.

Cemaat-i İslami lideri Gulam Azam’ı milyonların takip ettiğini vurgulayan Azam, babasını hiç tanımayanların ona karşı nefret duyduklarını ve asılsız suçlamalar yönelttiklerini belirtti. Onun milyonların kalbine hitap edebildiğini kaydeden Azam, bunu yapamayan siyasetçi ve yönetimlerin siyasi hırslar uğruna bu tür suçlamalar yönelttiklerini belirterek “Bu davranış kıskançlık, husumet ve şeytani bir tutumdan başka bir şey değildir” diye konuştu.

Babasının ölümünden bir hafta önce yoğun bakıma alındığını anımsatan Azam, babasının akciğer enfeksiyonu, prostat, düşük tansiyon ile yaşından kaynaklanan çok sayıda sağlık sorunuyla mücadele ettiğini, son anlarında yoğun bakım ünitesine alındığını ancak bunun onu hayatta tutmaya yetmediğini ifade etti.

Azam, babasının ölümünden sonra otopsi yapılmasını istemediklerini, oradaki kardeşlerinin izni olmaksızın otopsi yapıldığını söyledi. 2,5 yıl kaldığı hapishanede öldükten sonra bile babasının siyaset malzemesi yapıldığını dile getiren Azam, babasının ölümünün, parti tabanında infial uyandırmaması için saklandığını, basın kuruluşları tarafından örtbas edildiğini belirtti.

http://www.dogruhaber.com.tr/Haber/Tek-Kisilik-Hucresinde-Allahi-Zikrediyordu-150195.html?utm_source=twitterfeed&utm_medium=twitter

Bangladeş: Abdülkadir Molla idam edildi
12 ARALIK 2013

Bangladeş'te, Cemaat-i İslami örgütünün liderlerinden Abdülkadir Molla asılarak idam edildi.

Bangladeş İçişleri Bakanlığı, Molla hakkındaki idam kararının uygulandığını BBC'ye doğruladı ve infazın Dakka Merkez Cezaevi'nde yerel saatle 22.01'de gerçekleştiğini duyurdu. Molla'nın avukatlarının temyiz başvurusu Yüksek Mahkeme tarafından reddedilmişti.

Şehid lider Abdulkadir Molla'nın idamından önceki son konuşması şöyle:

"Suçum Allah'tan başkasına kulluk etmemekti. Bize kulluk et, dediler. Ben de 'asın' dedim.

Ben kesinlikle masumum. İslami harekete mensup olduğum için öldürülüyorum. Şehitlik herkese ihsan edilmiş bir kader değildir. Yüce Allah bana şehitlik nasip ederse, kendimi en şanslı olarak düşünürüm. Şehitlik hayatımın en büyük başarısı olacaktır. Benim kanım İslami hareketi ayağa kaldıracak ve otokratların sonunu getirecektir.

Kendim için endişeli değilim. Ben bu milletin ve İslami hareketin akıbeti hakkında endişe duyuyorum. Bildiğim kadarıyla herhangi bir hata veya suç işlemedim. İslami hareket için bütün hayatımı feda ettim.

Yüce Allah'ın lütfuyla başımı hiçbir adaletsizliğe asla eğmeyeceğim. Dünyevi bir makam önünde af ve hayat hakkı aramak asla söz konusu olamaz. Allah, hayat ve ölüm konusunda karar verecek tek güçtür. Kaderimi, Allah belirleyecektir.

Ben herhangi birinin kararı gereği idam edilmiyorum. Benim şehitlik zamanım Yüce Allah'ın kararına göre sonuçlandırılacak. Her durumda Yüce Allah'ın kararını kabul ediyorum."

Bangladeş'te işçiler köleliğe isyan ediyor
24.09.2012

Bangladeş’te on binlerce işçi asgari ücretin yükseltilmesi talebiyle iş bıraktı. Yüzlerce konfeksiyon fabrikasında üretim dururken kimi bölgelerde işçiler polisle çatıştı, fabrikaları ateşe verdi.
İş bırakan işçiler, dün başkent Dakka’da bulunan Gazipur ve Savar endüstri havzalarında ana yolları ulaşıma kapattı. Gazipur sanayi bölgesinin emniyet müdürü Abdul Baten’in açıklamalarına göre 200 bine yakın işçi eyleme katıldı.

Polis, eylemlere göz yaşartıcı gaz ve plastik mermiyle saldırırken işçiler de kırık tuğlalarla karşılık verdi. Çatışmalarda en az 50 kişi yaralandı.

Gazipur Emniyet Müdür Yardımcısı Mustazifur Rahman’ın verdiği bilgilere göre aralarında Walmart’ın da bulunduğu Batılı firmalara çalışan yaklaşık 300 fabrika Pazartesi günü kapalı kaldı. Rahman, işçilerin greve katılmayan iş yerlerine saldırdığını dile getirdi.
Bangladeş’te aylık asgari ücret 38 dolar. Sendikaların talebiyse en az 100 dolar. Hükümet, sendikalar ve patron örgütleriyle yeni asgari ücret için pazarlık halinde.

Bangladeş’te asgari ücrette son olarak 2010’un sonlarında zamma gidilmişti. O dönemde de bir önceki ücreti ikiye katlayan artış, aylar süren eylemlerin sonucunda gelmişti. Son görüşmelerde patronlar, işçilere yüzde 20’lik bir zam teklif ederken, işçiler bunu “insanlık dışı ve utanç verici” şeklinde niteleyerek kabul etmedi.
Sendika lideri Şahidul İslam Sabuj, istedikleri zam yapılmazsa Cumartesi’den bu yana devam eden protesto gösterilerini sürdüreceklerini ifade etti. Sabuj, en az aylık 100 dolar istediklerini dile getirirken bunun dahi bir işçinin iyi bir yaşam sürebilmesi için yeterli olmadığını dile getirdi.

Bangladeş’te kölece çalışma koşullarının üzerinde yükselen tekstil sanayi ülkenin en önemli sektörlerinden biri. Ülke, Çin’den sonra dünyanın en büyük ikinci tekstil ihracatçısı.

Yıllık 20 milyar dolarlık endüstri, çoğunlukla Batılı firmalara mal üretirken kötü koşullar sık sık iş cinayetlerine sebebiyet veriyor. Son olarak Nisan ayında Dakka’da yıkılan ve içerisinde çok sayıda fabrikanın bulunduğu binadan 1130 tekstil işçisi ölü olarak çıkarılmıştı.

evrensel

Cemaat-i İslamî Genel Sekreteri'ne idam cezası
17 TEMMUZ 2013

Bangladeş'teki Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi, Cemaat-i İslamî örgütünün önde gelen yöneticilerinden Ali İhsan Muhammed Mücahid'i ölüm cezasına çarptırdı.

Mahkemenin yargıçlarından Obaidul Hasan, Mücahid'in asılarak idam edileceğini söyledi.

Ülkenin 1971 yılındaki bağımsızlık savaşı sırasında Ali İhsan Muhammed Mücahid, Pakistan'la birlikten yana olan bir öğrenci lideriydi.

Bangladeş'in bağımsızlığını kazanması ardından diğer Cemaat-i İslamî liderleri gibi gizlenmeye başlamış, 1975'te General Ziya ür-Rahman'ın bir askerî darbeyle Halid Müşerref'i devirmesi ve 1977'de yapılan seçimlerle iktidara gelmesi ardından yeniden ortaya çıkmıştı.

Mücahid, 2001-2006 yılları arasında Bangladeş'te Milliyetçi Parti iktidarı döneminde bakan olarak görev aldı.

Ali İhsan Muhammed Mücahid'in, bağımsızlık yanlısı Bangladeşlileri belirleyip öldüren Pakistan ordusuna yardım eden El-Bedr grubunun lideri olduğu ifade ediliyor.

Gulam Azam'a 90 yıl

Mahkeme hafta başında Cemaat-i İslamî örgütünün eski lideri 91 yaşındaki Gulam Azam'ı da 90 yıl hapis cezasına çarptırmıştı.
.
Gulam Azam, Bangladeş hükümeti tarafından 2010 yılında kurulan Uluslararası Savaş Suçları mahkemesi tarafından yargılanan en önde gelen İslamcı lider. Azam ve Cemaat-i İslamî örgütünün diğer önde gelen isimlerinin yargılanması, Bangladeş tarihinde önemli bir kilometre taşı olarak görülüyor.

Mayıs ayında Cemaat-i İslamî'nin Genel Başkan Yardımcısı Muhammed Kamaruzzaman, ölüm cezasına çarptırılmıştı.

Parti'nin bir diğer başkan yardımcısı Dilaver Hüseyin Seyidi de Şubat ayında idama mahkûm edilmişti.
haber1001

Bangladeş'te Cemaat-i İslamî liderine 90 yıl hapis cezası
15 TEMMUZ 2013

BBC'nin haberine göre; Bangladeş'teki Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi, ülkenin 1971'deki bağımsızlık savaşında işlediği suçlar nedeniyle Cemaat-i İslamî örgütünün eski lideri 91 yaşındaki Gulam Azam'ı 90 yıl hapis cezasına çarptırdı.

Mahkeme kararı öncesinde, Cemaati-i İslamî taraftarları ve güvenlik güçleri arasında çatışmalar yaşandı. Pek çok şehirde düzenlenen gösteriler sırasında polisin eylemcilere plastik mermilerle ateş ettiği ve olaylarda çok sayıda kişinin yaralandığı bildirildi.

Karar öncesinde şiddet olayları

Bangladeş Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'nin Ocak ayından bu yana verdiği kararların ardından çıkan şiddet olaylarında 100'den fazla kişi yaşamını yitirdi.

İnsan hakları örgütleri, Mahkeme'nin uluslararası standartlarda bir yargılama yapmadığını belirterek verilen cezaları eleştiriyor.

Cemaat-i İslamî, Bangladeş'in Pakistan'dan ayrılarak bağımsız bir ülke olmasına karşı çıkmış ve bunun için silahlı mücadele yürütmüştü.

Azam'ın avukatları, müvekkillerine yöneltilen suçlamaları reddetmiş ve bu suçlamaların sadece gazete haberlerine ve Azam'ın yaptığı konuşmalara dayandırıldığını ve hiçbirinin kanıtlanamadığını savunmuştu.

Bağımsızlık savaşının ardından 1973 yılında, Bangladeş hükümeti, savaşta üstlendiği rol nedeniyle Azam'ı vatandaşlıktan çıkarmıştı. Bir süre Pakistan ve İngiltere'de sürgünde yaşayan Azam, 1978 yılında Bangladeş'e geri dönmüştü.

Ülkenin yüksek mahkemesi, 16 yıl aradan sonra, Gulam Azam'a vatandaşlığını iade etmişti.

2000 yılında aktif siyasetten çekilen Azam'ın taraftarları, liderlerini bir yazar ve İslamcı düşünür olarak tanımlıyor. Ancak Azam, muhaliflerine göre bir vatan haini.

Cemaat-i İslamî örgütü, mahkemeyi ve açıklanan kararları protesto etmek amacıyla bir genel grev çağrısında bulundu.

Mayıs ayında Cemaat-i İslamî'nin Genel Başkan Yardımcısı tıklayın Muhammed Kamaruzzaman, ülkede oluşturulan savaş suçları mahkemesinde ölüm cezasına çarptırılmıştı.

Parti'nin bir diğer başkan yardımcısı Dilaver Hüseyin Seyidi de Şubat ayında idama mahkûm edilmişti.

haber1001

SP Dış İlişkiler'den Tahiroğlu: "Bangladeş Cemaat-i İslami Partisi Liderleri İdam tehdidi altında"
17.11.2012

SP Dış İlişkiler'den Mehmet Tahiroğlu Bangladeş'deki Batı uşağı Awami Partisi'nin İktidar'ın bütün imkanlarını kullanarak Bangladeş'teki bütün İslamcı kuruluşlara, bu kuruluşların lider ve mensuplarına alçakça saldırdıklarını açıkladı.

Mehmet Tahiroğlu'nun açıklamaları şöyle:

- Saadet Partisi (Saadet Dış İlişkiler) olarak takibinde bulunduğumuz önemli beldelerden biridir Bangladeş. Bangladeş'i önemli kılan ise orada MİLLİ GÖRÜŞ çizgisindeki Cemaat-i İslami Partisinin olmasıdır. Ülkenin kuruluşunda başlayan İslami Mücadelenin adıdır CEMAAT-İ İSLAMİYE PARTİSİ

- Malasef ki kardeşlerimizden bugün; Amarika ve Hindistan yanlısı hükümet ve partisinin istedikleri kararı aldıkları haberi geldi: İ D A M.

Bu idam kararı "Şeriati getirme çalışmaları suçu(!)" ile yargıladıkları Cemaat-i İslamiye Partisi'nin; 90 yaşındaki Lideri Golam AZAM, Genel Sekreter Yard. Molla Abdulkadir, Başkan Vekili Hüseyin Sayidi ve Başkan Rahman Nizami için verdiler.

Yasaları gereği verilen maheme kararı aynı gün uygulanmakta. Ama bukez karar uygulamalrında beklemeyi tercih etmekteler.Bunun sebebei ise özellikle Müslüman topluluklardan gelecek olan tepki ve boykotlardan çekinmeleridir.

----------------------------------------------------------------------------
(DETAY)

Bangladeş'te son yıllarda önemli insan hakları sorunları yaşanmaktadır. Ülkenin Pakistan'dan ayrılmasının yarattığı siyasi travma henüz sürmekte iken muhaliflere yönelik baskılar her geçen gün artmakta ve bu durum ülkedeki gündelik yaşamı da etkilemektedir. Bangladeş'teki mevcut hükümet, muhalif grup Cemaat-i İslami'ye yönelik baskılarını arttırması sonucunda çok sayıda protesto ve tutuklamalar yaşanmaktadır. Cemaat'in lider kadrosundan iki eski bakan ve iki eski milletvekili halen gözaltında tutulmaktadır.

Bangladeş’te Cemaat-i İslami Partisi Üzerinde ki Baskı ve Son Günlerde Yaşananlar

Bangladeş Cemaat-i İslami Partisi, Bangladeş’in en büyük İslam partisidir. Uygulanan ‘Bangladeş’i İslam’dan uzaklaştırmak, Müslümanları ezmek’ projesinden dolayı, mevcut hükümet Cemaat-i İslami’yi ortadan kaldırmak için zalim bir politika izlemektedir. İslamsızlaştırma politikasından ötürü rejim, Cemaat-i İslami Partisinin ve Cemaat-i İslami’ye bağlı gençlik hareketinin(Bangladeş İslami Çatro Şibir) liderlerini, parti üyelerini ve gönül verenlerini acımasız bir şekilde katletmektedir. Awami Partisi, istikbal endişesiyle de bir çok cinayetin ve zulmün altına imza atmaktadır. Awami Partisi devletin başına ilk geldiği yıllarda Bangladeş İslami Çatro Şibir Gençlik Hareketinin üniversitede okuyan faal öğrencilerini ortadan kaldırmak suretiyle, ileride güçlü bir İslami gençliğin karşılarına çıkmasını engellemeyi amaçlamıştır. Hükümetin bu eylemlerinde toplam 10 öğrenci şehid edilmiştir, 3 öğrenciden haber alınamamaktadır ve binlerce öğrenciyi hapishaneye atarak işkence etmeye başlamışlardır.

Devlet bir adım daha ileriye gitmiş, düzmece yargı organlarında Cemaat-i İslami’nin liderlerini yargılamaya başlamıştır.

Yapılan her türlü baskı ve zulüme rağmen engellenemeyen Cemaat-i İslami’nin yükselişi uydurma yargı oyunuyla, liderlerin hapise atılarak engellenme yolu seçilmiştir. Bu maksatla 9 Mayıs 2010 tarihinde Uluslararası Suç Mahkemesi kurularak Cemaat-i İslami’nin liderlerini kendi oluşturdukları yasalarla ve kendi adamlarını yargının başına getirerek adaletsizce yargılamaya başlamıştır.

Uluslararası Suç Mahkemesi işleyiş açıcından, uluslararası bir mahkeme şeklinde işlememiş, tamamen kendi içinde, belli bir maksada matuf olarak kurulmuş bir kurum olmuştur.

Cemaat-i İslami Partisi bu adaletsizliği sona erdirmek ve bu hukuk dışılığı tüm dünyaya göstermek adına Uluslararası Ceza Mahkemesi (International Criminal Court)’nden dünyaca tanınmış olan avukatlar J.Rap(ABD) ve Toby Cadman(İngiltere)’ı Bangladeş’e getirmek istemiş ancak havalimanına kadar gelen iki avukata hükümet yasak koyarak geri göndermiştir.

Awami Partisi Hükümeti, Bütün baskı ve zulümlere ve işkencelere, ayrıca Hindistan ve Raw’ın desteğine rağmen engelleyemediği, aksine daha kuvvetlenen, güçlenen, üniversitelerde etkinliğini artıran, İslami Çatro Şibir Gençlik Hareketinin çalışmalarıyla genç neslin üzerine büyük etki sahibi olan Cemaat-i İslami liderlerini hapse atmaya karar verdi. 29 Haziran 2010 tarihinde Hükümet, Cemaat-i İslami Partisinin Genel Başkanı Maulana Motiur Rahman Nizami, Genel Başkan Yardımcısı Allama Delwar Hossain Sayeedi, Genel Sekreter Ali Ahsan Mohammad Mujahid’le birlikte bir çok parti üyesini hapse attı.

Bu olayların üzerinden iki yıl geçtikten sonra, Dünya İslami Hareketi’nin lideri ve Cemaat-i İslami’nin 90 yaşındaki Eski Genel Başkanı Prof. Golam Azam 11 Ocak 2012 tarihinde tutuklanarak hapse atıldı.

Hükümetin son darbe olarak korkunç bir plan yaptığı deşifre oldu. Plana göre ‘Cemaat-i İslami’nin dört büyük lideri için, Uluslararası Suç Mahkemesi aralık 2012’de, gizli oturumla toplanarak idam kararı alaçaktır’. MALESEF Kİ O KARARI TÜM SAHTECİLİKLERİLE ALDILAR.

Bangladeş’te büyük protesto gösterileri yapılmakta, hükümet güçleri gösteri yapanlara sert karşılık vermekte. Cemaat-i islami mensupları bu adaletsiz kararı engellemeye çalışmakta, Cemaat-i İslami Partisinin büyük liderlerinin hapishaneden çıkarılması için sokaklarda eylemler düzenlemektedirler. Halkın sesini dünyaya duyurmasına mani olmaya çalışan hükümet, polis aracılığı ile sert ve acımasız müdahaleler yapmaktadır.

Cemaat-i İslami Partisinin adaletsizliğe karşı başlattığı 5 - 6 Kasım 2012’deki yürüyüşte polisin sert müdahalesi sonucu yaklaşık 500 kişi yaralanmış, yürüyüşe katılan 1000 kişi tutuklanarak hapse atılmıştır. Hükümet, operasyon düzenleterek şehirde bulunan bazı il başkanlık binalarını kullanılmayacak hale getirmiştir.

Liderlerinin serbest bırakılması için 6 Kasım’daki yürüyüşte, Bangladeş İslami Çatro Şibir Öğrenci Hareketi’in Başkan Yardımcısı Mizanur Rahman, Hanjala Hossen, Mamun Hossen ve Cemaat-i İslami Partisinden Abul Kasem, Abul Kalam ve daha binlerce kişi tutuklanmış ve bir çok kişi şehid edilmişti.

Mehmet Tahiroğlu
SP Dış İlişkiler

----------------------------------------------------------------------------
CEMAAT-İ İSLAMİYE

Bangladeş’in İslam Sancaktarı: Cemaat-i İslami

Cemaat-i İslami Hareketi meşhur Alim, ‘İslam’da İhya Hareketleri’ kitabının yazarı Seyyid Ebu’l A’la El’Mevdudi tarafından Hindistan’da, 24 Ağustos 1941 tarihinde kurulmuştur. 1947 yılında Hindistan ikiye ayrıldıktan sonra ‘Cemaat-i İslami Hind’ Hindistan’da, ‘Cemaat-i İslami Pakistan’ ise Pakistan’da çalışmalarına devam etmektedir.

Pakistan, Hindistan’dan ayrıldıktan sonra Cemaat-i İslami Pakistan’ın ilk Başkanlığını Maulana Abdurrahman yapmıştır.

1971 tarihinde, Pakistan’ın içerisinde Doğu Pakistan olarak adlandırılan Bangladeş bağımsızlığını ilan edince, devletin yöneticileri 1977’yılına kadar Cemaat-i İslami’nin kurulmasını yasakladılar. 1977 yılında İslami partinin kurulma yasağı kaldırılınca, 27 Mayıs 1979 yılında ‘Cemaat-i İslami Bangladeş’ ismiyle teşkilat kuruldu.

Cemaat-i İslami, Bangladeş’in en büyük partisi, en güçlü teşkilatı ve İslami hareketidir. Milyonlarca mensubu ve güçlü bir gençlik örgütlenmesi vardır.

İslam Birliğinin kurulmasını savunan ve bunun için çalışan Cemaat-i İslami, Bangladeş’in İslam’a dönmesi için çalışmalarda bulunmaktadır. Dolayısıyla devleti kuran ve hala iktidarda bulunan Bangladeş Awami ( Bangladeş Awami League) Partisi tarafından mensupları öldürülüyor, liderleri hapse atılıyor. Awami partisi’nin, Cemaat-i İslami’nin mensuplarını şehid etmek, liderlerini hapse atmakta ki amacı ülkenin İslam’a doğru yürüyüşünü engellemektir.

Mehmet Tahiroğlu
SP Dış İlişkiler

Haber1001

Bangladeş'te idam tehdidi altındaki Cemaat-i İslami Partisi liderleri için...

21.112012
Bugün İngiltere'de SAVE BANGLADESH UK tarafından yapılan gösteride Bangladeş'taki Cemaat -i -islami Partisi liderleri ve üyelerinin idam edilmemesi, derhal hapishaneden çıkarmaları ve işkence edilmemesi istendi.
haber1001

İŞTE BURASI BANGLADEŞ... CEMAAT-İSLAMİ'NİN ŞEHİTLERİ ve GAZİLERİ

Bu fotoğraf Bangladeş'te çekildi.

Batıcı zalim bir rejim, herşeyi görmemezlikten gelen kukla basın var Bangaldeş'te de.

Bu mücahidler Bangladeş'in İslam Sancaktarı CEMAAT-İ İSLAMİ PARTİSİ üyeleri.Yani İslam Birliği için ülkelerinde mücadele veren; cihad eden yiğitlerin tan kendileridir.

Bir yanda "Hakkın Hakim Olduğu Bir Dünya" için çalışan CEMAAT-İ İSLAMİ, karşılarında ise bu çalışmalardan rahatsız olan Siyonist lobilerin hegemonyasındaki iktidar partisi AWAMİ ve kukla güç Hindistan istihbarat örgütü RAW.

Bu kardeşlerimizin tek suçu MÜSLÜMAN OLMAK...

Zulüm sadece bunlarla sınırlı değil ne yazık ki.

Onların evleri, ofisleri ve parti binaları yağmalanmakta, yakılmakta ve yıkılmakta. Ve onların Liderleri İDAM edilmek istenmektedir.

Kaynak: www.yenibirdunya.com

Bangladeş'te Cuma namazı sonrasında polis saldırısı: 4 ölü, 150 yaralı
22 Şubat 2013

T Bangladeş, Cuma namazı sonrasında gösterilere sahne oldu. polislerin göstericilere saldırdığı olaylarda 4 kişi öldü, 150 kişi yaralandı.

Cuma namazı sonrasında ülke genelinde gösteriler düzenlendi. Cemaat-i İslami Partisi liderlerinin idam talebiyle yargılandığı davaların durdurulması istendi.
haber1001

Bangladeş: Cemaat-i İsam lideri Seyidi'ye idam cezasına protesto
1 MART 2013

Bangladeş'te Cemaat-i İslam Partisi'nin üst düzey liderinin idama mahkûm edilmesi üzerine çıkan olaylarda en az 35 kişinin öldüğü bildirildi.

Savaş Suçları Mahkemesi, ülkenin en büyük siyasi partilerinden Cemaat-i İslam Partisi'nin başkan yardımcısı Dilaver Hüseyin Seyidi'yi, 1971'deki bağımsızlık savaşında 'savaş ve insanlık suçu işlediği' suçlamasıyla dün idama mahkûm etti.

Ülkenin kuzeyinde Gaybanda bölgesinde Cemaat-i İslam taraftarları ile iktidar yanlıları arasında bugün çatışmalar çıktığı bildirildi.

1971'de Bangladeş'in Pakistan'dan ayrılarak bağımsızlığını almasına karşı çıkan Cemaat-i İslam Partisi, Pakistan yanlısı milislerin işlediği savaş suçları ile bir ilgisi olmadığını ifade ediyor.

İdamla yargılananlar arasında Cemaat-i İslam'ın eski lideri Gulam Azam, şimdiki lideri Motur Rahman Nizami, genel sekreter Ali İhsan Muhammed Mücahit ile eski bakan Bangladeş Milliyetçi Parti milletvekili Selahaddin Kader Çavduri de bulunuyor.

Resmi rakamlara göre, savaşta üç milyondan fazla kişi öldü.

Dilaver Hüseyin Seyidi kimdir?

72 yaşındaki eski milletvekili, cinayet, soykırım ve insanlık suçları da dahil olmak üzere toplam 19 suçtan mahkûm edildi.

Haziran 2010'da tutuklanan Seyidi, 2011'de hakkında soruşturma açılan ilk isim oldu.

Savcılar Seyidi'yi bağımsızlık savaşı sırasında El Badr grubu ile ilişkiye geçmek ve Hinduları zorla Müslüman yapmakla suçluyor.

Suçlamalar arasında Bengalli Hinduların ve bağımsızlığı destekleyenlerin malvarlığını yağmalayan bir grup kurmak da bulunuyor.

Seyidi bütün suçlamaları reddediyor. Yandaşları onun saygın bir İslam bilgini olduğunu ve çeşitli sosyal kuruluşların üyesi olduğunu, ABD ve Avrupa'da Kuran ile ilgili seminerler verdiğini ifade ediyor.
BBCT

Bangladeş'ten iç açı olmayan haberler
10.03.2013

Bangladeş'te idama mahkum edilen büyük İslam alimi Allame Sayedee, ailesi ile görüşebildi. Mesud ve Nesim isimli oğulları, 2 kızı ve eşi ile cezaevinde görüşen Cemaati İslami'nin liderlerinden Alleme; "Rabbim inşallah şehadeti nasip eder. Ben ölüme hazırım. Herkesten şehit olmam için dua istiyorum. Sokaklarda eylemlerde şehit olanlar için Rabbime dua ediyorum. Ben ölüme hazırım ve masumum. Hakikat bir gün elbette kazanır" diye konuştu.

Bangladeş'te Cemaat-i İslami lideri 2 önemli isim daha tutuklandı. Parti lideri Mahmudur Rahman'ın yanı sıra Merkez Yönetimden Selim Uddin de tutuklandı.

Bangladeş'te bugüne kadar;
500.000’den fazla insana dava açıldı.
40.000’den fazla insan tutuklandı.
200’den fazla kadın tutuklandı ve hala cezaevinde.
147 kişi katledildi. Bunların büyük çoğunluğu yakın mesafeden polis ateşi ile öldürüldü.
10.000’den fazla kişi bu eylemlerde yaralandı.
haber1001