Alemdar Site Admin
Kayıt: 14 Oca 2008 Mesajlar: 3538 Konum: Avustralya
|
Tarih: Pts Tem 31, 2017 2:52 am Mesaj konusu: 'İstanbul’un 400 deresi akıyordu kurutuldu' |
|
|
İstanbul’un 400 deresi akıyordu kurutuldu!
Özlem GÜVEMLİ
29 Temmuz 2017
Tekin, sel felaketinde hiçbir sorumluluk almayan yetkililere tepki gösterdi ve ekledi: Yöneticiler şehre ihanet içindeler. Hemen soruşturma açılmalı
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, ardı ardına yaşanan sel felaketiyle ilgili çarpıcı değerlendirmeler yaptı.
Yaşananlardan hiçbir sorumluluk almayan yöneticilere tepki gösteren Tekin, “Bu hem doğal bir felaket hem de yönetimsel bir felaket. 15 Temmuz'da darbeciler ülkeye ne kadar ihanet ettiyse 18 Temmuz'da, 27 Temmuz'da görevi başında olan İstanbul'un yöneticileri de bu şehre o kadar ihanet etmiştir. Şehre ihanet içinde olanlar soruşturulmalı ve yargılanmalılar” dedi.
Sorumluluğu iklim değişikliğinin üzerine atarak bu sorununun içinden çıkmanın mümkün olmadığına dikkat çeken Tekin “Sorumlular yargılanmazsa bugün yaşadığımız felaketin daha ağırını yakın tarihimizde tekrar yaşayabiliriz. Yüzlerce deprem toplanma alanının kimlere peşkeş çekildiğini soruşturmayacak mıyız? Bu derelerin kimlere peşkeş çekildiğini soruşturmayacak mıyız? Sadece doğal felakete mi bağlayacağız? Mutlaka bir soruşturma açılmalı” diye konuştu.
“HERKES HESAP VERSİN”
Yaşanan sel felaketlerinin başlıca nedeninin dere yataklarının yapılaşmaya açılmış olduğuna vurgu yapan Tekin şöyle devam etti: “İzmir ile ilgili sorun olduğunda her gün medya Aziz Beyi haber yapıyor. Bu son derece doğaldır eksiklik varsa herkes hesabını vermeli. Ama İstanbul'un bir yöneticisi yok mu? Bu işin sorumluluğu iklim değişikliğine bağlandı. Dünyanın neresine gitseniz derelerin işlevi yağmurda yaşanacak sorunları asgari düzeye indirmektir. İstanbul'da kaç dere var? İrili ufaklı 400'ün üzerinde dere vardı. Ayamama, Kurbağalıdere… Bunlar akar derelerdi. Şu anda bakar dereler oldu kurudular. Niye? Çünkü dere yataklarının üzerinden yol geçti, bina ile dolduruldu. Yağmur toprakla buluşamıyor. İstanbul'un derelerine ne oldu, kim yuttu bu dereleri? Derelerin nerede olduğunu görmek istiyorsanız her yağmurda sel felaketlerinin yaşandığı noktalara bakın işte dereler orada…”
“TEK SORUMLU ŞOFÖR!”
Gürsel Tekin, 2009 yılında İstanbul'da meydana gelen ve 31 kişinin hayatını kaybettiği sel felaketinin merkezindeki Ayamama Deresi'ndeki soruşturma sürecini de anlattı. Açılan soruşturmayı bir siyasetçi olarak sonuna kadar takip ettiğini belirten Tekin “Soruşturmada kim ceza aldı? İçindeki işçilerin öldüğü servis aracının gariban şoförü sadece ceza aldı. Burada yaşadığıma utanıyorum” dedi.
Tekin, Ayamama Deresi'ndeki facia ile ilgili bağımsız bir bilirkişi raporu hazırlansa en az 20 kamu yöneticisinin ceza alacağını vurguladı.
“FETÖ OKULLARI VARDI”
CHP'li vekil, Recep Tayyip Erdoğan'ın İBB Başkanı olduğu dönemdeki planlar ile Kadir Topbaş dönemindeki planlar karşılaştırıldığında kaç derenin toprak döküm alanı olduğunun, kaç derenin imar uygulamalarından dolayı yatağının değiştirildiğinin görüleceğini söyledi. Tekin şöyle konuştu: “İşte o zaman Ayamama Deresi'ndeki selin nedenini de anlarsınız. Ayamama güzergahında el koydukları FETÖ okulları var. Bizim bütün itirazlarımıza rağmen yaptılar, bunlarla ilgili bir soruşturma yok. Bu şekilde FETÖ ile hesaplaşıyormuş gibi yaparsınız.”
‘BAKAN SÖYLEDİ HİÇBİR SAVCI DAVA AÇMADI'
Gürsel Tekin, 2011'de İstanbul'daki rantın haritasını açıkladığını hatırlattı. Tekin şöyle konuştu: “100 milyar dolar rant var dedim. Kimse dinlemedi. Çevre ve Şehircilik Bakanı geçtiğimiz aylarda ‘Ankara ve İstanbul'da imar hırsızlığı var' dedi. Bakanın bu ifadesi araştırmaya değer bir iş değil mi? Hiçbir savcı bir soruşturma açmaz mı? Bir ülkeyi yöneten bir bakan, ‘İstanbul'da Ankara'da imar hırsızlığı var' diyorsa savcının resen dava açması gerek.”
‘BETON LOBİSİ İSTANBUL'U ESİR ALDI'
İstanbul'un kimliksiz bir kent haline getirildiğini vurgulayan Tekin, bu durumdan cumhurbaşkanından başbakana, bakanlardan, bilim insanlarına kadar her kesimin rahatsız olduğunu söyledi. Hiç kimsenin beton lobisine gücünün yetmediğine dikkat çeken Tekin “Beton lobisi hepimizi esir aldı. İstanbul'un boğazı sıkıldı nefesi kesildi. OHAL savcıların gücünün yetmediği tek şey beton lobisi oldu” dedi.
Sözcü
Kuzey Ormanları Savunması, Kadir Topbaş’ı istifaya çağırdı
30 Temmuz 2017
Çevreci oluşum Kuzey Ormanları Savunması, İstanbul'da yaşanan sel ve dolu felaketinin ardından çarpık yapılaşma ve çevre katliamını protesto etmek üzere İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde toplandı. Çevreciler, düzensiz yapılaşmanın sorumlusu olan yetkililere "Asıl felaket sizsiniz" diye haykırdı. Grup, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ı da istifaya çağırdı.
Kuzey Ormanları Savunması, İstanbul’da son 15 günde meydana gelen aşırı yağış sonucu oluşan sel felaketinin meydana getirdiği olumsuzlukların sorumlusunun yöneticiler olduğunu savundu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde eylem yapan grup, “Asıl felaket sizsiniz istifa edin” yazılı pankart taşıyarak, “Topbaş elini İstanbul’dan çek” şeklinde sloganlar attı.
“…NE TATMİN EDİCİ BİR AÇIKLAMA NE DE BİR ÖZELEŞTİRİ YAPMIŞLARDIR”
Grup adına Deniz Yazlı ile Ersin Kiriş basın açıklamasını okudu. Açıklamada, “Altyapıları sağlam, afetlere karşı emniyetli ve insan odaklı kentleşmenin yerine, tepeden inme kararlarla emlak ve inşaat şirketlerinin arzu ve talepleri doğrultusunda şekillenmiş rant odaklı bir kentleşmeyle karşı karşıyayız. Nitekim, 20 milyona yakın insanın yaşadığı İstanbul, son iki haftada iki büyük fırtına ve peşinden gelen sel felaketleriyle sarsılmıştır. Başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş olmak üzere sorumlular, alay edercesine, halka, “tedbir almaları” gerektiğini söylemeleri dışında, sorumlular olarak kendilerinin ne gibi tedbirler aldıklarını, nasıl bir afet yönetimi izleyeceklerine dair iki kelam etmedikleri gibi her iki afetin ertesinde ne tatmin edici bir açıklama ne de bir özeleştiri yapmışlardır” denildi.
“VATANDAŞLAR KENDİ ÇABALARIYLA SEL SULARINDAN KURTULDULAR”
Vatandaşların kendi çabalarıyla sel sularından kurtuldukları ve sel felaketinde can kaybının yaşanmamasının bir mucize olduğu savunulan açıklamada, “Kentsel dönüşüm projeleriyle nüfusunu artırdıkları kentin altyapısını yenilemek yerine, işlevsiz projelerle vatandaşın cebinden milyarlarca dolar harcayan idareler, vatandaşları lağım sularında yüzdürmüş, sağlıklarını tehlikeye atmıştır” ifadeleri kullanıldı. “Asıl afet, sağlıklı altyapıyı kurmayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, hazırladığı üst ölçekli planlarla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile bilim dışı ulaşım projeleriyle yeni afet alanları yaratan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile kuzey ormanlarında mega projelerle milyonlarca ağacın kesilmesini seyreden Orman ve Su İşleri Bakanlığı’dır” denilerek, bu kurumları yönetenlerin istifa etmelerinin gerektiği savunuldu.
Sözcü _________________ Bir varmış bir yokmuş... |
|