EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

İçeriye mektuplar: İktidar öyle pis bir nanedir ki,

 
Bu forum kilitlendi: mesaj gönderemez, cevap yazamaz ya da başlıkları değiştiremezsiniz   Bu başlık kilitlendi: mesajları değiştiremez ya da cevap yazamazsınız    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> AHLAKÎ DÜŞÜNCELER
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Çrş Hzr 21, 2017 3:40 am    Mesaj konusu: İçeriye mektuplar: İktidar öyle pis bir nanedir ki, Alıntıyla Cevap Gönder

İçeriye mektuplar: İktidar öyle pis bir nanedir ki, onun kirine bulaşanı on cabbar tellak keselese arıtamaz
20 Haziran 2017



Murat Uyurkulak'ın tutuklu gazeteci Ahmet Şık'a mektubu:

İçeriye mektuplar"

Kardeşim Ahmet,

Altı yıl önce bir pazar günü senin için yürüyüş yapmıştık. Hava fıstık gibiydi, zifiri kar kıştan bir anda yaza geçivermiştik, seninle Ergenekon arasındaki ‘bağlantı’ kadar olmasa da epey şaşırtıcıydı. Gazetecilere Özgürlük Platformu’nun senin için hazırladığı lolipoplar pek hoş olmuştu, dikdörtgen, büyükçe ve kalın, arkasına vurunca acayip ses çıkıyordu, ortalık ayağa kalkıyordu, el acıtan alkıştan kurtarıyordu, tutulan yeri ise dayanıksızdı, çubuğu kırılıveriyordu, ne zamandır kırgınlık hissini unutmuştum, seni altı yıl önce tutukladıklarında, tekrar, çok derinden hissetmiştim…

Altı yıl sonra, kıştan bırak aniden yaza geçmeyi, bahara bile eremedik. Hava her daim puslu, sıkıntılı, boğucu... Twitter’daki zeki çocuklar, “Bahar özlendin krdşm” falan yazıyorlar. Bu güneşsizlik, bu gecikme hiç şaşırtıcı değil, hatta basbayağı manidar geliyor bana artık. Altı yıl önceki kırgınlığımın yerinde ise kesif bir mide bulantısı var, artık...

Ahmet, altı yıl önce de yazmıştım sana: Benim rahmetli babaannem çok küfürbazdı, muhacir damarı vardı, hafiften deliydi, otuz sekiz sene boyu, doktor muayeneleri haricinde evinden çıkmadı, saçma sapan mevzulara, boş muhabbetlere hiç katlanamazdı, sanki pencerenin önüne kurulup gelen geçeni seyretmek ve bakla falı açmak dışında yapacak çok işi varmış gibi. İşte babaannem Şükriye, dandik mevzular karşısında suratını ekşitip, “Üfür uçtum, tut kaçtım!” der, ardından galiz bir küfür sallardı. Babaannem yaşasaydı, eminim sana yapılanlara bakıp en sıkı tarafından üfürürdü. “T.şakları kuruyasıcalar” diye eklemeyi de ihlal etmezdi…

Kardeşim, sen benden daha iyi bilirsin, iktidar öyle pis bir nanedir ki, onun kirine bulaşanı on cabbar tellak keselese arıtamaz. Sen zoru seçtin, tekinsiz bir arafta durdun hep, hepimiz buna şahidiz, iktidarın eskisine de yenisine de yüz vermedin, muktedirlerin kanlı gözlerinin ta içine dimdik baktın, kim hayatlarımızı cehenneme çeviriyorsa, kim rezil çıkarları için canımıza okuyorsa onun karşısında durdun. Her daim hedefe konmanın sebebi budur, işte o kadar. Kendi kirlerinde boğulacaklar, bilmiyorlar…

Ahmet, ben şimdi desem ki, ben sana kendimden çok güvenirim, eminim sen de bana küfrederdin, küfrederken bile gülmeden edemezdin, gülerken o tuhaf çocuksu edanla iki de şık espri patlatırdın. Elbet öfkelisindir şimdi, yerden göğe haklısın, biz de öfkeliyiz, lakin senin öfkenin bizimkinden yine çok daha neşeli ve güleç olduğundan hiç kuşkum yok…

Seninle en son Beşiktaş’ta oturmuştuk, bunlar beni yine alacak demiştin, e ama yuh artık, olmaz öyle şey demiştim ben de, tatlı tatlı gülüp çayını yudumlamıştın, dediğin oldu, sen zalimleri iyi tanırsın çünkü. Ama yine de yuh artık... Ve ama çaresizlik duygusundan kaynaklı bir “yuh” da değil bu. Günün birinde o zindanların seni hapsedenlerle dolacağından da hiç kuşkum yok...

Ahmet, kardeşim, sana altı yıl önce de yazmıştım: Seni neredeyse yirmi yıldır tanıyorum, bu süre zarfında az görüştük öz görüştük, sen yazdın ben yazdım, bu uğurda saçları döktük, yoksul kaldık ama aç da kalmadık çok şükür. ‘Biz’ kipinde konuşmaya burada son veriyorum, çünkü cesaretten söz edesim var. Ben cesur değilim, cesaretin herkesten beklenebilecek bir hususiyet olduğuna inanmıyorum, korkaklığın hesap sorulabilir bir zaaf olduğuna inanmadığım gibi. Ama cesaret karşısında hayranlık duymak iyidir. Cesaretin bana kuvvet ve ümit veriyor. İnsanın arkadaşına hayranlık duyması ne güzel, arkadaşın olmaktan onur duyuyorum, gülen gözlerinden öpüyorum…

Kardeşin Murat.

*Bu yazı ilk kez Cumhuriyet'te yayımlanmıştır

ETİKETLER
içeriye mektuplar haber açıklama iktidar cellat nane
T24

Eski AKP'li vekil tepkili: Hakkım haram olsun!
27 Ocak 2018



"Düne kadar FETÖ ile aşk yaşayanlar, yukarı makamlarda olmamızı engelledi"

Eski AKP Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, sosyal medya hesabında paylaştığı "Hakkım haram olsun" başlıklı yazıda “Makam sahibi olduktan sonra; sadece kendini o makama oturtanlara kul köle olup yalakalık yaparak tutunmaya çalışanlara, kamera ve basın karşısında; şirin, sempatik, hoşgörülü durup, özü ile başbaşa kalınca; nefret, kibir kusanlar, geçmişini inkar, reddedenlere hakkım haram olsun" ifadesini kullandı.

Yazısında yapıldığını iddia ettiği torpillere de değinen İçten şu ifadeleri kullandı:

“Üst düzey rütbesi olan; milletin oyu ile makamı işgal edenler, makamları kendi yakınlarına özel işlerine imtiyaz edenlere, makam gücü ile; eşini, dostunu, akrabasını kayıranlara, özel işlerini yapanlara, sonrada pişkin pişkin Allah kitap diyenlere hakkımı haram ediyorum.

"Devletin makamlara verdiği imtiyazlar ile; çocuklarını ve eşini devletin tahsis ettiği araç ve şoförler ile okullara ve özel işlere yollayan, bunları özel işleri için kullananlar, makam gideri göstererek tıksırana, tiksirene kadar yiyip içenlere bir vergi mükellefi olarak açıktan hakkımı haram ediyorum."

"Devletin maaş, makam, araç, iletişim, lojistik, harcırah imkanlarını kendi siyasi işlerine yatıranlara, makamı başkalarına zülüm etmek için kullananlara, tepeden bakanlara, halk ile muhatap olmaktan kaçanlara, kibirli davrananlara hakkımı haram ediyorum. Hadi keyfini çıkarın bakalım.”

"Siyasilere yönelik çok ağır ifadeler kullanan İçten, “Makamı ve imtiyazları koruma adına; üstlerine hakkı ve gerçeği söylemeyen, aksine yalakalık yapanlara, haksızlık karşısında susanlara, liyakata bakmayanlara, devletten maaş alıp devletine, milletine, vatanına ihanet edenlere hakkım haram olsun”

"Bunlara prim veren yönetimlere hakkım haram olsun"

“Makam sahibi olduktan sonra; sadece kendini o makama oturtanlara kul köle olup yalakalık yaparak tutunmaya çalışanlara, kamera ve basın karşısında; şirin, sempatik, hoşgörülü durup, özü ile başbaşa kalınca; nefret, kibir kusanlar, geçmişini inkar, ret edenlere hakkım haram olsun.

"Siyasi partilerde siyaset yapıp; her seçimde beklenti içinde olup heyecandan uyuyamayıp, 6-7 ekim olaylarında, İKBY referandumunda, Zeytindalı Harekatında, karşı beyan edip, veyahut korkudan susmayı tercih edip, seçimde de pişkin pişkin Aday adayı veya Aday olanlara hakkım HARAM olsun.

"Bulunduğu siyasi partide; aday listesinde olmadığında karşı taraftan aday olan, bağımsız aday olarak partiye zarar veren, listedeki sıralamasını beğenmeyip istifa eden, karşı tarafa çalışan, sonra pişkin pişkin tekrar partiye dönüp sahnede boy gösterenlere hakkım haram olsun.

"Bu yalaka takımına, istikrarsız davranışlara, makam ve mevkiyi kendi çıkarlarını kullananlara, konu mankeni olanlara, siyasi partiler içerisinde bunlara pirim veren, önlerini açan parti yönetimlerine hakkımı haram ediyorum.”

“Düne kadar FETÖ ile aşk yaşayanlar"

“Düne kadar (17-25 Aralık sonrası); FETÖ ile kol kala aşk yaşayanlar, söylemlerimi kulak arkası edenlere, 15 Temmuz’da aklımız başımıza geldi diyenlere, PKK ve diğer terör örgütlerine tek bir laf söylemeyenlere, devleti, partiyi terör örgütlerini idare edenlere, bunları görmeyenlere, görüp de susanlara hakkımı haram ediyorum.

"Kimsenin başta FETÖ ve PKK terör örgütlerine tek bir laf etmediği dönemlerde; onlara savaş açan biri olarak, şahsımın tekrar seçilmesine engel olan sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan‘a hakkımda bilgi kirliliği oluşturan, teröristler ile işbirliği içinde olan, olmaya devam edenlere hakkım haram olsun.

"Ülkemde kıyametler koptuğunda; insanlar katledildiğinde, şehrim savaş alanına çevrildiğinde, kamuoyuna çıkıp teröristlere tek bir laf etmeyip algı yönetemeyenler, ortalık sakinleştiğinde şehrin sokaklarında boy gösteren sözde siyasetçilere, korkaklara hakkımı haram ediyorum.

"FETÖ ile ilk mücadele ettiğimde; F tipi örgüt, Haşhaşi, paralelci, Tuzluk bunlar dediğimde; bana bozulanlar, laf atan, yüz çevirenler, şimdi bizden çok FETÖ düşmanı olup bizim yukarı makamlarda olmamızı engelleyip, her türlü pisliği yaparak, yalakalık yapanlara hakkım haram olsun.”

T24
ETİKETLER
cuma İçten akp diyarbakır hakkım haram olsun tayyip erdoğan
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Bu forum kilitlendi: mesaj gönderemez, cevap yazamaz ya da başlıkları değiştiremezsiniz   Bu başlık kilitlendi: mesajları değiştiremez ya da cevap yazamazsınız    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> AHLAKÎ DÜŞÜNCELER Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com