EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

ORYANTALİZMİN ÇARPIK AYNASINDAKİ “X”: ÖMER HAYYAM

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> BİLİM
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Cmt May 27, 2017 11:43 pm    Mesaj konusu: ORYANTALİZMİN ÇARPIK AYNASINDAKİ “X”: ÖMER HAYYAM Alıntıyla Cevap Gönder

ORYANTALİZMİN ÇARPIK AYNASINDAKİ “X”: ÖMER HAYYAM
27 Mayıs 2017

Tarihimizi ne kadar biliyoruz?

Daha doğrusu “kendimizi” ne kadar tanıyoruz?

Öğrenmek istediğimizde öğrendiklerimiz ne kadar gerçek, ne kadar Batının bizim hakkımızda bize anlattıkları oluyor?

Batı sömürgeciliğinin Doğu’yu keşif kolu olan oryantalizmin bir işlevi de Doğu’yu kendi isteğine göre yeniden yorumlamak, olmayan bir tarih yazmak. Oryantalizm, Batının Doğuya tuttuğu bir ayna… Fakat bu ayna evlerimizdeki düz, bizi bize gösteren aynalardan değil. Bir zamanlar lunaparklarda bulunan, bize çeşitli çarpıtılmış görüntülerimizi verenler gibi bir ayna.

Fark şu ki; çocukken lunaparktaki çarpıtan aynalarda kendimiz olmayan kendimizi gördüğümüz zaman çocuk aklımızla da olsa bunun sadece eğlence için olduğunu bilir ve gülerdik. Fakat binlerce yıllık ihtiyar Doğu’nun çocukları olarak şimdi oryantalizmin çarpıtan aynasının karşısına geçtiğimiz zaman gülmüyoruz.

Bize sunulan çarpık şeklimizin doğruluğuna inanıyoruz.

Ürküyoruz.

Korkuyoruz.

Kendimizi küçük görüyor, bize gösterilene inanıyoruz.

Ayna bize “barbar”, “medeniyetsiz”, “katliamcı” ve benzeri birçok sıfat yakıştırıyor. Biz de bunları alıyoruz. “Demek ki öyleyiz” diyoruz. Kabulleniyoruz.

Oryantalizm bizim içimizden çıkan ama Batı’nın da reddedemeyeceği kadar büyük isimlere ne yapıyor peki?

Onları da alıyor, değiştiriyor ve yine çarpık bir görüntü sunarak bize sunuyor.

Bu saldırının büyük mağdurlarından birisi de Ömer Hayyam…

Oryantalizm bize bir Hayyam portresi sunar. Hayyam bütün gün şarap içer, arada da güzel dörtlükler yazar…

Batılıların biraz daha insaflı olanları onun dörtlüklerinin felsefi bir duruş da içerdiğini teslim ederler. Daha da nesnelliğe yaklaşanları, ki onlar da bunun isteksizce yaparlar, Hayyam’ın matematikçi ve astronom olduğunu da yazarlar.

Yani en insaflısı için bile “şair, filozof, bilim adamı” şeklinde bir sıralama vardır…

İnsafsızlar içinse “ayyaş ve sefih bir şairdir…”

Maalesef bizde alışkanlık Batının en yüzeysel, en niteliksiz kısımlarını almak olduğu için biz de onu “ayyaş ve sefih rubai şairi” olarak biliriz.

Kimimiz sırf bu yüzden onu sever, kimimizde yine sırf bu yüzden sevmeyiz…

Ne kadar acı…

Oysa gerçek Hayyam çağında “ikinci İbn-i Sina” olarak tanınır.

Onlarca matematik, astronomi ve felsefe kitabı yazar.

Selçuklu Sultanı Melikşah’ın sarayında astronom ve matematikçilerden oluşturulan bilim kurulunun başkanıdır. Bu kurulla beraber günümüzde kullandığımız takvimden daha hassas Celâlî Takvimini hazırlar.

Cebirde bilinmeyen terimin yerine “şey” sözcüğünü kullanmayı o keşfeder. Sonraları İspanyollar bunu Araplardan öğrendiklerinde, kendi kitaplarında “xay” olarak kullanırlar ve bu da zaman içinde bugünkü matematiğin bilinmeyen terimi “x” halini alır.

Öklit Dışı Geometrinin ilk adımlarını yazdığı Öklidis Risalesi’nde Hayyam atar. Yüzlerce yıl sonra Saccheri, Gauss ve Lobaçevski gibi matematikçiler Öklit Dışı Geometri üzerinde durur. Bu çalışmalar Einstein’a Genel Görelilik Kuramında matematiksel ve geometrik temel oluşturur.

Yani Hayyam ile matematik, geometri, astronomi, fizik bugünkü noktalara varmıştır.

Bugün Genel Görelilik varsa bunu, Einstein kadar Hayyam’a da borçluyuz.

Yeni bulduğu bir ışına “bilinmeyen ışın” anlamına gelen “x-ışını” adını veren Röntgen de, aslında bu bilinmeyen “x”i Hayyam’ın “şey” adını vermediği bilinmeyeninden almıştır.

Gelgelelim bizim için Hayyam “x”in, bilinmeyenin ta kendisidir maalesef…

Oryantalizmin aynasına bakarak kendimizi tanımaya çalıştığımız sürece özümüzün de bizim için “x”ten, ya da Hayyam’ın terimiyle “şey”den, bilinmeyenden ibaret olarak kalmaya mahkûm olacağı gibi…

NOT: Yakın bir zaman önce J.K.M Shirazi adlı bir İranlı Fars’ın Ömer Hayyam’ın Hayatı isimli 1905 baskılı eserini İngilizceden Türkçeye çevirdim ve yayına hazırladım. Kitap Tarih ve Kuram Yayınları arasından çıktı. Kitabın girişinde de yukarıdaki oryantalist çarpıtma meselesi üzerine epey ayrıntılı bir değerlendirme yazmaya çalıştım. İlgililere öneririm.

Kaya Ataberk

İktibas: http://m.orhuntv.com
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> BİLİM Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com