EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Hizbullah

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İSLÂM DÜNYAS!
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Çrş Ksm 17, 2010 2:28 am    Mesaj konusu: Hizbullah Alıntıyla Cevap Gönder

Nasrallah'tan İsrail'e: Nükleer reaktörü sökün, eylemlerimiz konuşur
17.02.2017



Hizbullah lideri Nasrallah, İsrail’in Dimona’daki nükleer santralini vurabilecekleri tehdidinde bulundu.

Nasrallah ayrıca, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun ABD Başkanı Trump'la yaptığı görüşmenin İsrail ile Filistin arasındaki barış sürecini ölümünün bir sinyali olduğunu söyledi.

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah bir kez daha televizyondan canlı yayınlanan konuşmasıyla destekçilerine seslendi.

Daha önce İsrail'in kuzeyindeki Hayfa kentinde bulunan amonyak tankını tehdit ettiklerini hatırlatan Nasrallah, “İsrail'e sadece amonyak tankını boşaltmalarını değil aynı zamanda Dimona'daki nükleer reaktörü sökme çağrısında bulunuyorum. Askeri kapasitemiz İsrail'i ve onun yerleşimlerini vurmaya yeter” dedi ve ekledi: “İsrailliler, tehditlerimiz ve kapasitemiz konusunda ciddi olduğumuza ve eylemlerimizin konuşacağına inanmalı.”

Nasrallah geçen yıl yaptığı bir konuşmada Hayfa'daki amonyak tankını vurma tehdidinde bulunmuş ve olası bir saldırının nükleer bomba saldırısıyla eş bir etkiye yol açacağını belirtmişti. Geçen hafta kentteki yerel bir mahkeme güvenlik tehdidi nedeniyle tankın boşaltılmasına onay vermişti.
Timeturk

İsrail'den Hizbullah’ın önde gelen isimlerinden Samir Kantar'A Şam'da Suikast!
08 Aralık 2016
 
İsrail’in Suriye’de düzenlediği hava saldırısında Hizbullah’ın önde gelen isimlerinden Samir Kantar'ın öldürüldüğü açıklandı.
Kantar’ın İsrail'in hava saldırısı sırasında öldürüldüğünü, kardeşi Besim Kantar Twitter hesabından duyurdu.

Hizbullah’a yakınlığı ile bilinen El Manar televizyonu da haberinde “Kardeşimiz ve savaşçı Samir Kantar beraberindeki Suriyelilerle birlikte İsrail’in hava saldırısında hayatını kaybetti” ifadelerine yer verdi.

HİZBULLAH'TAN SURİYELİ MUHALİFLERE 'İSRAİL'LE İŞBİRLİĞİ' SUÇLAMASI

Öte yandan Hizbullah’a yakın kaynaklar, Suriyeli muhalif grupların İsrail’le işbirliği yaparak Kantar’ın yerine ilişkin bilgileri verdiğini de iddia etti.
Filistin Halk Kurtuluş Ordusu’nun üç üyesi ile birlikte 1979 yılında Lübnan’dan İsrail’de geçerek burada bir saldırı düzenleyen Kantar,542 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. 2008’de iki İsrail askerinin cenazesi karşılığında serbest bırakılan Kantar, İsrail hapishanelerinde en uzun süre tutulan Hizbullah militanı olmuştu
Sarı Zeybek

Hizbullah komutanı Mustafa Emin Bedreddin'in cenazesine binlerce kişi katıldı
14.05.2016



Suriye'de öldürülen Hizbullah'ın üst düzey komutanlarından Mustafa Emin Bedreddin'in Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki cenazesine binlerce kişi katıldı.

Hizbullah, Bedreddin'in Şam Havaalanı yakınlarındaki bir patlamada öldüğünü açıklamıştı.

Örgütün binlerce üyesi Beşar Esad yönetimini desteklemek için Suriye'deki çatışmalarda yer alıyor.

ABD, Bedreddin'in 2011'den bu yana Hizbullah'ın Suriye'deki operasyonlarını yönettiğini belirtti.

'Hareketin ikinci lideriydi'

Bedreddin, 2008 yılında Şam'da bombalı araçla düzenlenen saldırıda ölen Hizbullah komutanı İmad Muğniye'nin kayınbiraderi ve halefiydi.

Muğniyet ve Bedreddin'in, 1983 yılı Ekim ayında Beyrut'taki ABD Deniz Piyade barakalarını hedef alan saldırıyı beraber düzenledikleri öne sürülüyor.
Beyrut'taki bu saldırıda 241 Amerikan askeri ölmüştü.

Bedrettin, eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri'nin 2005'te öldürüldüğü suikastı araştıran BM Özel Mahkemesi tarafından Hariri'yi öldürmekle suçlanan ve hakkında uluslararası yaptırım kararı alınan Hizbullah üyeleri arasında yer alıyordu.

1961 doğumlu Mustafa Bedreddin, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'tan sonra hareketin ikinci lideri ve Nasrallah'ın danışmanı olarak biliniyordu.

Cenazede ABD karşıtı sloganlar

Beyrut'un güneyindeki bir mahallede gerçekleştirilen cenaze töreninde "Amerika'ya ölüm" sloganları atıldı.

BBC'nin Beyrut'ta bulunan muhabiri Quentin Sommerville, cenazeye katılanların bir bölümünün ölümden İsrail'i sorumlu tuttuğunu düşündüğünü söyledi.

Lübnan'daki Al-Mayadeen TV kanalının ilk haberlerinde Bedreddin'in İsrail'in bir hava saldırısında öldürüldüğü bildirilmişti.

Ancak Hizbullah'ın daha sonra Al-Manar internet sitesinde yayımlanan açıklamasında İsrail'den bahsedilmemişti.

Geleneksel olarak bu tür ölümler hakkında açıklama yapmayan İsrail hükümeti bu olayda da aynı tutumu takındı.

Bununla birlikte İsrail, iç savaşın başlamasından bu yana Suriye'deki bazı Hizbullah üyelerinin ölümlerinden sorumlu tutuluyor.
Kaynak:BBCT

Hizbullah’tan Şeba Çiftlikleri’nde işgalci İsrail’e operasyon: En az 4 işgalci yaralı veya ölü
04 Ocak 2016

Lübnan’a ait olan ve İsrail işgali altında bulunan Şeba Çiftlikleri’ndeki işgal güçlerine bombalı saldırı düzenlendi. Hizbullah’ın üstlendiği saldırıda dört İsrail askerinin yaralandığı bildirildi

Lübnan’a ait olan ve İsrail işgali altında bulunan Şeba Çiftlikleri’ndeki işgal güçlerine bombalı saldırı düzenlendi. Hizbullah’ın üstlendiği saldırıda dört İsrail askerinin yaralandığı bildirildi.

Hizbullah’ın yayın organı El Menar televizyonunun haberine göre, Hizbullah tarafından yapılan açıklamada, Şehit Komutan Semir Kuntar Birimi’nin, işgal altındaki Şeba Çiftlikleri’nde devriye halinde olan İsrail askeri aracını büyük bir bomba düzeneği ile hedef aldığı belirtildi.

Şeba Çiftlikleri’ndeki Zibdin-Kefva yolu üzerinde gerçekleştirilen operasyonda, işgalci İsrail’e ait Humvee tipi askeri zırhlı aracın imha edildiği ve içinde bulunanların da isabet aldıkları ifade edildi. Ancak farklı kaynaklarda operasyon sonrası dört İsrail askerinin öldüğüne ilişkin kesin olmayan bilgiler de mevcut.

İsrail işgal güçlerinden yapılan yazılı açıklamada ise “(Lüban-İsrail sınırında bulunan) Dov bölgesinde İsrail ordusuna ait araçları hedef alan bomba patlatıldı. İsrail ordusu saldırıya topçu atışları ile karşılık verdi” denildi.

İsrail basını da, İsrail ordu sözcülerinden Moti Altmoz’un, “Hizbullah tarafından düzenlenen bombalı saldırıda İsrail ordusuna ait iki zırhlı araç hedef alındı. Saldırıya topçu atışı ile karşılık verdik. Duruma hakimiz” dediğini aktardı.

İşgalci İsrail, saldırı da ölen ya da yaralanan olup olmadığı konusunda ise henüz net bir bilgi paylaşmadı.

El Menar, Hizbullah’ın operasyonu sonrası işgalci İsrail’e bağlı topçu birliklerinin Lübnan’ın sınır köyleri Abbasiye, el-Mecidiye ve el-Vezzani’ye top atışları gerçekleştirdiğini bildirdi.

Sendika.Org

Nasrallah: İsrail'le normalleşmeyeceğiz; tehdit altındaki herkesin kendini savunma hakkı var
28 Temmuz 2015



Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, Arap dünyasının Filistin sorununu unuttuğunu, İsrail'le "normalleşme"nin mümkün olmadığını söyledi. Nasrallah, varlığı tehdit altındaki her azınlığın kendini koruma hakkı olduğuna da dikkat çekti.

Lübnanlı örgüt Hizbullah'ın Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, "Uluslararası Direniş Alimleri Birliği"nin konferansına video aracılığıyla seslendi.

İsrail'in Lübnan'daki planlarını boşa çıkartmanın kendileri için temel hedeflerden birisi olduğunu hatırlatan Nasrallah, bununla birlikte "Direniş"in önüne büyük engeller çıktığını ve İsrail projesinin bazı kazanımlar elde ettiğini kabul etti.

"Hatalarımızı değerlendirmeliyiz" diyen Nasrallah, bölgesel gelişmeler nedeniyle, Arap ve İslam dünyasının dikkatlerinin Filistin sorunundan uzaklaştığını belirtti. Nasrallah, "İsrail bölgedeki karışıklıktan faydalanarak Arap ülkeleriyle ilişkilerini normalleştiriyor" dedi.

Kudüs'teki son gelişmeleri "korkutucu" olarak nitelendiren Hizbullah lideri, Filistin sorununu diğer her şeyin önüne koyarak "direniş kültürünü yaymak gerektiğini" söyledi.

Nasrallah, İsrail'in hala tüm Arap ülkeleri için bir tehdit oluşturduğunu savunarak, Filistin'e destek veren tüm Arap ve İslam ülkelerine destek verilmesi gerektiğini belirtti.

Hizbullah lideri, bir Arap ülkesinin Filistin sorununda öne çıkması durumunda İran'ın geri çekileceğini söylerken, Arapların İsrail'in işlediği suçlara kayıtsız kalmasından yakındı.
Kaynak: Sol

Hasan Nasrallah: 'Operasyon İsrail'e mesajdır, Bir daha gücümüzü denemeyin'
30 Oca 2015

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, iki İsrail askerinin öldürüldüğü saldırıyla ilgili "Tüm bölge Hizbullah’ı bekliyordu. Bizi sona götürse bile İsrail kesinlikle hesap vermeliydi. Bu onlara bir mesajdır " dedi.

Nasrallah, "İsrail Kuneytra'da Nusra Cephesi'nin varlığından nasıl rahatsız olmuyor? Burada sormamız gereken büyük soru budur" ifadelerini kullandı.

Nasrallah, Hizbullah'ın iki İsrail askerini öldürdüğü saldırıdan sonra yaptığı ilk konuşmada, "Tüm bölge Hizbullah’ı bekliyordu. Bizde toplantılar görüşmeler yapıyorduk. Fakat ilk andan itibaren asla tartışmayacağımız bir şey vardı. İsrail kesinlikle bu saldırının hesabını vermeliydi. Sonu ne olursa olsun. Operasyonun yerini belirledik, saatini belirledik ve sonucun en kötüsüne hazır olduk ve operasyonu gerçekleştirdik. Bu İsrail'e bir mesajdır, İsrail'e mesajımız şudur; Bir daha gücümüzü denemeyin" ifadelerini kullandı.

Nasrallah Kuneytra'da altı mensubunun öldürüldüğü İsrail saldırısyla ilgili de "Suriye topraklarındaki şehitlerimizle gurur duyuyoruz. Bizim tavrımız son derece nettir" dedi.

Nasrallah, "İsrail Kuneytra'da Nusra Cephesi'nin varlığından nasıl rahatsız olmuyor? Burada sormamız gereken büyük soru budur" ifadelerini kullandı.
Hizbullah lideri, "Nusra'nın elinde her türlü silah olmasına rağmen bu durum İsrail'i endişelendirmiyor. Hatta İsrail Nusra Cephesi'nden yaralıları sahra hastanelerinde tedavi ediyor. Netenyahu ve Yalon bu durumdan hiçbir şeklide müşteki veya rahatsız değil. Onlara her türlü desteği veriyorlar, havadan koruma sağlıyor, onlardan rahatsız olmuyorlar. Fakat hafif silahlı 6 gençten rahatsız oluyorlar. Bunu tüm İslam halklarına soruyorum. Bu en büyük sorum" dedi.

Nasrallah, "İsrail ve sevenleri saldırıdan sonra Hizbullah’ın susacağını ve ses çıkarmayacağını bekledi. Biz insani açıdan elbette çok üzüldük kardeşlerimizi kaybettiğimiz için. Fakat insani boyut dışında biz olayı hayırlı, bereketli ve Allahtan bir lütuf olarak gördük" dedi.

Hizbullah çarşamba günü Lübnan'dan fırlattığı roketle sınıra yakın bir İsrail askeri konvoyunu vurdu. İsrail ordusu iki askerinin öldüğünü duyurdu. İsrail'in karşı saldırısında ise bir BM Barış Gücü askeri öldü.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hizbullah saldırısı ile ilgili düzenlenen acil güvenlik toplantısında yaptığı konuşmada, Hizbullah'ı kastederek saldırıyı düzenleyenleri gerginlikten sorumlu tuttu. Netanyahu "Saldırıyı düzenleyenler saldırının tam bedelini ödeyecek" dedi.

Saldırıdan sonra İsrail ordusu Lübnan'ın güneyindeki Şeba çiftlikleri bölgesini vurmaya başladı.

İsrail-Suriye-Lübnan hattında gerilim

Salı günü de Suriye ordusunun fırlattığı havan topları İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri’ne düşmüş, İsrail ordusuna ait bir savaş uçağı, Suriye'nin Golan Tepesi'nde Esed güçlerinin denetiminde olan üç noktayı bombalamıştı.
İsrail 18 Ocak Pazar günü Suriye topraklarındaki Hizbullah hedeflerine düzenlediği saldırıda, aralarında üst düzey komutanların da olduğu altı Hizbullah üyesini öldürmüştü. Eski askeri kanat lideri İmad Mugniye'nin oğlu Cihad Mugniye de ölenler arasındaydı. Cihad Mugniye, babası İmad Mugniye'nin bir suikastle 2008 yılında Şam'da öldürülmesi sonrası bizzat Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve İran'ın Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin koruması altındaydı.

Saldırıda öldürülen bir başka isim ise İran Devrim Muhafızları'na bağlı Kudüs Gücü'nde görevli bir saha komutanı olan Huşeng Allahdadi olmuştu. Allahdadi, Kudüs Gücü komutanı Kasım Süleymani'nin yakın silah arkadaşlarındandı.
Kaynak: Al Jazeera

Hizbullah İsrail askeri konvoyunu vurdu: En az 2 ölü, 7 yaralı
28 Oca 2015

Hizbullah Lübnan'dan fırlattığı roketle sınırı yakın bir İsrail askeri konvoyunu vurdu. İsrail ordusu iki askerinin öldüğünü duyurdu. İsrail'in karşı saldırısında ise bir BM barış gücü askeri öldü.

İsrail ordusu, iki askerinin öldüğünü 7 askerinin de yaralandığını duyurdu.

İsrail Ordu Sözcüsü Peter Lerner sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Hizbullah'ın Lübnan sınırında düzenlediği saldırıda 2 İsrail askeri öldüğü, 7'sinin de yaralandığı doğru" ifadelerini kullandı.

Al Jazeera muhabiri Velid Ömeri, İsrail ordusu yetkililerinin Genelkurmay Başkanlığı'ndan acil toplantı yaptığını ve Lübnan sınırında olağanüstü hal ilan edildiğini söyledi.

Ömeri, "İlerleyen saatlerde Şeba arazisinde çatışmalar görülebilir. İsrail savaş uçaklarını kullanıyor" dedi.

Al Jazeera'nin Şeba arazisinde bulunan muhabiri İlyas Kerram ise, "İsrail güney Lübnan’da Hizbullah mevzilerini bombalıyor. Resmi açıklamaya göre, saldırı zırh delici özelliğie sahipti. Savaş uçakları yoğun biçimde uçuyor. Askeri araçlar bölgeye gönderiliyor. Şeba’daki İsrail takviyeleri daha geniş çaplı bir hareketin olacağını gösteriyor" diye konuştu.

Saldırıyı üstlenen Hizbullah, İsrail'in 18 Ocak'ta Kuneytra'da öldürdüğü Hizbullah mensuplarının 'intikamının alındığını' duyurdu.
Gazze'de faaliyet gösteren Hamas ve İslami Cihad ise, İsrail askeri aracaını hedef alan saldırıyı tebrik etti.

Lübnan Başbakanı Temim Sellam ise, ülkesinin BMGK'nin 2006 yılında İsrail ile Hizbullah'ın arasındaki savaşa son veren 1701 numaralı kararına bağlı kalacağını, gerginliğin artmasını istemediklerini dile getirdi.

Saldırıdan sonra İsrail ordusu Lübnan'ın güneyindeki Şeba çiftlikleri bölgesini vurmaya başladı.

Karşı saldırıda Lübnan-İsrail sınırında görev yapan Birleşmiş Milletler Geçici Barış Gücü'ne (UNIFEL) bağlı bir İspanyol askeri öldü.

BM'nin UNIFEL güçlerine bağlı bir İspanyol askerinin öldürüldüğünü doğrumasının ardından İspanya olayla ilgili soruşturmanın açılmasını talep etti.

İsmini açıklamak istemeyen bir İsrail yetkilisine göre, Dışişleri Bakanı Avigdor Liberman İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Garcia Margallo'yu telefonla arayarak başsalığı diledi.

Salı günü de Suriye ordusunun fırlattığı havan topları İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri’ne düşmüş, İsrail ordusuna ait bir savaş uçağı, Suriye'nin Golan Tepesinde Esed güçlerinin denetiminde olan üç noktayı bombalamıştı.
İsrail 18 Ocak Pazar günü Suriye topraklarındaki Hizbullah hedeflerine düzenlediği saldırıda, aralarında üst düzey komutanların da olduğu altı Hizbullah üyesini öldürmüştü. Eski askeri kanat lideri İmad Mugniye'nin oğlu Cihad Mugniye de ölenler arasındaydı. Cihad Mugniye, babası İmad Mugniye'nin bir suikastle 2008 yılında Şam'da öldürülmesi sonrası bizzat Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve İran'ın Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin koruması altındaydı.

Saldırıda öldürülen bir başka isim ise İran Devrim Muhafızları'na bağlı Kudüs Gücü'nde görevli bir saha komutanı olan Huşeng Allahdadi olmuştu. Allahdadi, Kudüs Gücü komutanı Kasım Süleymani'nin yakın silah arkadaşlarındandı.
Kaynak: Al Jazeera

Hizbullah'tan İsrail'e mesaj: Sığınaklarınızı hazırlayın
20 Ocak 2015



İsrail'in Hizbullah'a yönelik hava saldırısına Hizbullah lideri Nasrallah'tan iki kelimelik cevap: geldi: "Sığınaklarınızı hazırlayın".

El Alem televizyonunun haberine göre Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah İsraillilere hitaben verdiği iki kelimelik mesajında “Sığınaklarınızı hazırlayın” dedi. Başka herhangi bir açıklama yapılmaksızın Arapça ve İbranice olarak verilen mesaja el-Menar televizyonunun sitesinde yer verildiği bildirildi.

Siyonist işgalci İsrail’in geçtiğimiz Pazar günü Suriye’de Hizbullah’a yönelik saldırısı aralarında Hizbullah komutanı İmad Mugniye’nin de olduğu 6 Hizbullah üyesi öldürülmüştü. Yine aynı saldırıda İranlı komutan General Muhammed Ali Allahdedi de hayatını kaybetmişti.

İSRAİL "DEMİR KUBBE" BATARYALARINI HAZIRLADI

Siyonist işgalci İsrail ordusunun, "Demir Kubbe" (Iron Dome) adını verdiği füze savunma sistemi bataryalarından bir kısmını Lübnan sınırına kaydırdığı bildirildi. İsrail ordu sözcülüğü, taşınan batarya sayısı ve gittiği yer hakkında basına detaylı bilgi vermemekle beraber, bazı bataryaların kuzey sınırına doğru hareket ettirildiğini doğruladı.

Siyonist işgalci İsrail'in önceki gün, Suriye sınırındaki Golan Tepeleri'ne 7 kilometre uzaklıktaki Kuneytra bölgesinde, içinde üst düzey 6 Hizbullah üyesinin bulunduğu aracı helikopterle vurmasının ardından, Hizbullah'ın muhtemel bir saldırısına karşı, Demir Kubbe bataryalarını kuzeye kaydırdığı belirtildi.
haber93

Nasrullah: AB, kararının üstüne bir bardak su içsin
24-07-2013



Nasrullah: AB, kararının üstüne bir bardak su içsinHizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, Direnişe Destek Heyeti tarafından verilen iftar münasebetiyle yaptığı konuşmasında AB’nin Hizbullah’la ilgili kararını değerlendirdi.

YDH- Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrullah’ın el-Menar televizyonu aracılığıyla yayımlanan konuşmasının geniş özetini sunuyoruz.

Önemli olan Direnişin halk tarafından desteklenmesi ve benimsenmesidir. Hizbullah, itibarını Lübnan halkından, Arap ve İslam dünyasından ve dünyanın diğer yerlerinden almaktadır. Bu itibar, Hizbullah’ın fedakarlıklarının ve gücünün bir sonucudur, Bu itibar, Hizbullah’ın sahadaki zaferlerinin bir sonucudur.

Hizbullah mücadelenin kurallarını değiştirdi ve düşmanın projelerini çökertti. Esirleri özgürleştirdi, Lübnan’ın onurunu yeninden kazandırdı, Lüban’ın daha ileri bir konum elde etmesini sağladı. Direniş, Siyonistlerin ve Lübnan’ın kötülüğünü isteyenlerin gözüne batan bir diken olmaya devam edecektir.

Direniş varlığıyla bölgedeki dengeleri etkilemektedir, olumlu da olsa olumsuz da olsa Lübnan’da, Arap dünyasında ve uluslar arası alanda dikkate alınmaktadır.

Direnişi destekleyen ve ona umut bağlayanlar için olumludur, Onlar, Direnişi kendilerinin gücü ve izzeti olarak görmektedirler. Direnişi tehdit olarak gören sulta peşindekiler için ise olumsuzdur.

Hizbullah, dışlanıp yalnızlaştırılabilecek bir parti değildir. Hizbullah’ın varlığı askeri, siyasi, kültürel ve psikolojik vs. her alanda saldırıya uğramaktadır.

AB’nin Hizbullah’ın askeri kanadını terör örgütü listesine alması kararı şimdilik sadece medyada yer almaktadır, bu konuda yapılmış resmi bir açıklama yoktur. Bunun çeşitli sebepleri var.

Öncelikle bu kararı reddeden veya kınayan Cumhurbaşkanına ve siyasi liderlere teşekkür etmeliyim.

AB’nin bu kararı bizi şaşırtmadı, uzun bir süredir böylesi bir kararın çıkacağını bekliyorduk. Bizi şaşırtan bu kararın ertelenmesi oldu.

İsrailliler, AB’nin bu kararının kendi diplomatik çabalarının sonucu olduğunu açıkladılar. İsrailliler bu karardan duydukları memnuniyeti gizlemediler.

Lübnan’da da bu karardan memnuniyet duyanlara şunu söylemek istiyorum memnuniyetlerini açıklamakta acele etmesinler. ABD ve İsrail AB’ye bu karar için büyük baskı yaptı. Sonuç itibariyle AB’nin bu kararının arkasında İsrail var.

İsrail’in girişimleri sonucu alınan bu karar İsrail’in çıkarlarını temine yöneliktir. Bu, 28 AB ülkesinin ABD ve İsrail’in iradesine teslim olduğunu göstermektedir.

Bu kararı Avrupalıların aldığını sanmıyorum. Bu karar onlara dikte dildi. Çünkü bu karar, Avrupa değerleriyle ve çıkarlarıyla örtüşmüyor.

İsrail, AB ülkelerini onların çıkarlarına olmayan bir çatışmaya soktu. Bölgede tarihi bir varlığı olan Direniş’e düşmanlık etmek Avrupa’nın çıkarına değildir.

Önümüzdeki günlerde kararla ilgili olarak resmi bir açıklama yapılacağı söyleniyor. Yapılacak açıklamada ortaya konacak sebeplerin Avrupa değerleriyle ve çıkarlarıyla ne kadar uyumlu olduğunu göreceğiz.

Yakın tarih göstermiştir ki Avrupa’nın tutumları değerler ve sebepler üzerine kurulu değildir. Neden İsrail’in askeri kanadığını yani ordusunu terör örgütü listesine almıyorsunuz? Halbuki İsrail’in Arap topraklarını işgal altında tuttuğunu sizler de söylüyorsunuz. Halbuki İsrail, onlarca yıldır uluslar arası yasaları uygulamıyor ve tüm dünya da İsrail’in cinayetlerine tanık.

Bu tutum, baskılara teslim olmanın bir sonucudur, değerlerle ya da ilkelerle bir ilgisi bulunmamaktadır.

Bu kararın değeri ve etkisi konusunda öncelikle şunu söylemeliyim ki bu karar sadece psikolojiktir. Bu ülkede direnişçiler işgale karşı savaştılar, büyük baskılar gördüler, şehit verdiler. Şimdi birileri gelip bu milletin evlatlarına siz teröristsiniz diyor. Bu bir hakarettir. Bu, direnişçiler ve bakanlar kurulu bildirisinde Direniş’i desteklediğini ifade edenlere yönelik bir hakarettir.

Bu, sadece direnişçilere değil, Lübnan halkına, Lübnan hükümetine bir hakarettir; ama bu hakaretin moraller üzerinde hiçbir etkisi olmayacaktır.

ABD ve İsrail’in isteklerine boyun eğen bu ülkeler kendi çıkarlarına zarar vermiş oldular. Bu ülkeler bilmelidirler ki bu kararla İsrail’e Lübnan’a her türlü savaş ve saldırı için yasa şemsiyesi sundular.

Çünkü İsrail artık bir terör örgütüne karşı savaştığını söyleyebilir. Bu ülkeler, İsrail’in Lübnan’a ve Direniş’e yapacağı her türlü saldırıya ortak olmuş oldular.

Bizim Lübnan içinde veya dışında ekonomik projelerimiz yok. Dolayısıyla kararın bu yönüyle hiçbir etkisi olmayacak. Biz ulusal bir hareketiz ve Avrupa’da paramız bulunmuyor.

Bölgenin en güçlü ordusuna karşı 33 gün savaşan Direniş’in böylesi değersiz bir karara boyun eğebileceğini sananlar ya kuruntuya kapılıyorlar ya da cahildirler.

Ben AB’ye şunu söylüyorum: Eğer sizin bu kararınız bizi teslim olmaya, tereddüde veya geri adım attırmaya yönelikse şimdiden söyleyeyim ki sizin nasibinize yenilgiden ve umutsuzluktan başka bir şey düşmeyecek.

Bu kararın Lübnan’a yönelik etkileri üzerinde durmak gerekiyor. Dün AB’nin Lübnan Temsilcisi bu kararın Lübnan’ı etkilemeyeceğini söylemeye çalıştı. Bunun üzerinde düşünmenizi öneririm. Lübnan’daki bazı 14 Martçı liderler yeri göğü birbirine kattılar; halbuki Avrupalılar, Lübnan’la ilişkilerin devam edeceğini söyledi.

Avrupalılara söyleyeceğim şudur, bu kararın üstüne bir bardak su için.

Lübnan içindekilere gelince, siz bu kararı Lübnan iç politikasında kullanamayacaksınız. Bu kararın bizi zora sokacağını ya da yalnızlaştırabileceğini sananlara iç dengeler çerçevesinde şunu söyleyeyim süreç, bu karardan önce nasılsa öyle devam edecek.

Hizbullah’ın olmadığı bir hükümet kurulamayacak. Şaka olsun diye kurulacak yeni hükümetteki bakanların Hizbullah’ın askeri kanadından olmasını önereceğim. Yani siz Lübnan içinde bu karara umut bağlamayın.

Biz Lübnan’ı etrafındaki sert fırtınalardan koruyabilecek bir hükümetin kurulması için siyasi çözüm yolu öneriyoruz.

Direniş var olmaya devam edecek ve Allah’ın izniyle de zafer kazanacak.
http://www.ydh.com.tr/

Hizbullah ve İsrail, Suriye, İran bağlantısı
18 ŞUBAT 2013
Jim Muir
BBC, Beyrut



Kargaşanın ve hızlı değişimin hakim olduğu Ortadoğu'da Hizbullah görülmemiş tehdit ve sorunlarla karşı karşıya. Stratejik müttefiki Suriye rejiminin çökmesi Hizbullah'ın sonu olur mu?

Bir diğer stratejik müttefiki olan İran'a nükleer girişimlerinden dolayı saldırılması, Hizbullah'ı İsrail ile savaşın içine çeker mi?

Özellikle Suriye'nin parçalanması ve bölgede dinsel balkanlaşma sürecine girilmesi durumunda, Hizbullah Lübnan'da Sünnilerle bir mezhep savaşının içinde mi bulur kendisini?

Bütün bu ihtimallere ek olarak, Bulgaristan'ın Temmuz ayında Burgaz'da beş İsrailli turistin ölümüne yol açan patlamadan onu sorumlu tutması, militan Şii hareketi Hizbullah'ı daha yoğun bir uluslararası sansür ve izolasyon muamelesine maruz bıraktı.

30 Ocak'ta İsrail jetlerinin, Lübnan'daki Hizbullah'a gittiğini iddia ettikleri Suriye askeri konvoyuna saldırı yoluyla attığı tokata da sessiz kaldı.
Bu karmaşık ve hassas koşullarda Hizbullah liderleri medyaya bu soruları cevaplandıracak bilgiler vermiyor.

İsrail ile savaş ihtimali

İsrail ile yeni bir savaş konusuna gelince, Hizbullah 2006'dan bu yana Suriye'deki silahlardan bağımsız olarak kendi cephaneliğini dolduruyor.
Bazı gözlemciler her iki tarafın hazırlığını savaşın kaçınılmazlığının göstergesi olarak değerlendirse de şu anda kimsenin savaş istemediği kesin.

Batılı diplomatlar, İsrail karşısında gücü sınırlı da olsa, savaş durumunda, Hizbullah'ın Bekaa Vadisi'ndeki uzun ve kısa menzilli roketleri ile İsrail'e üç-dört hafta boyunca yıkıcı saldırılarda bulunacağına inanıyor.
Öte yandan Hizbullah da savaş çıktığında İsrail saldırısının sadece Güney Lübnan'daki ve Beyrut'un güneyindeki Şii bölgeleriyle sınırlı kalmayacağını biliyor.

İsrail, böylesi bir durumda Beyrut'taki hükümeti ve ülkenin altyapısını da hedef alacağını açıkça ilan etti.

Hizbullah 2006'dan bu yana ateşkese özenle uydu.

Şii bir kaynak, "Ne Hizbullah ne de İsrail'in savaştan çıkarı var" diyor.
Yani sadece Lübnan göz önünde bulundurulduğunda, Hizbullah ile İsrail arasında yeni bir savaş çıkacağına inanmak için bir neden yok.

30 Ocak saldırısı sonrası tepkilere bakılırsa Suriye'deki gelişmeler de böyle bir savaşı tetiklemek için yeterli olmayabilir.

Eğer gerçekten de Hizbullah için gönderildiği söylenen silahlar hedef alındıysa, Hizbullah bunu doğrudan provokasyon olarak değerlendirmemeyi tercih etti. Diplomatlar da İsrail'in derhal Lübnan'ın içinde herhangi bir hedefin vurulmadığına dair Hizbullah'a güvence verdiğini söylüyor.

İran'a saldırı senaryosu

Fakat İran ile stratejik müttefikliği göz önünde bulundurulduğunda, bu ülkenin nükleer girişimlerine yönelik İsrail ya da Amerikan saldırısı olması durumunda Hizbullah-İsrail arasında yeni bir savaş hemen hemen kaçınılmaz olacaktır.

Bazı Şii gözlemciler, böylesi bir senaryoyu devre dışı bırakmak için, ABD ile İran arasında bu konuda anlaşma sağlanabileceğine kesin gözüyle bakıyor.

Lübnan'ın iç çatışmalarından biri de Hizbullah'ın 2008'de Sünni ve Dürzilere karşı yürüttüğü şiddetli çatışmaydı. Suriye konusunda derin siyasi ve mezhepsel sorunlar olsa da bu konuda yeni bir çatışma durumu göze alınacağa benzemiyor.

Hatta bazı Batılı diplomatlar Hizbullah'ı Lübnan'da istikrar unsuru olarak görmeye başladı.

Hizbullah, Sünni radikal Selefi cihatçılara karşı doğal denge unsuru ve Hristiyanların da savunucusu olarak görülüyor.

Hizbullah'ın bölgesel rolü

Bazı Şii gözlemciler, Suriye'nin inişe geçmesi nedeniyle Hizbullah'ın bölgesel bir rol üstlendiğini ve bu nedenle güçlü yerel temellere sahip olması gerektiğini söylüyor.

Bu bölgesel rolü en belirgin olarak Suriye'de görülüyor. Hizbullah elinden geldiğince gizli biçimde stratejik müttefikini desteklemeye çalışıyor.
Bazı gözlemciler Suriye'deki rejim çökse de Hizbullah'ın İran'dan silah almaya devam edeceğini vurguluyor.

Bir Şii gözlemci karşılıklı yarar anlamında "Suriye'nin Hizbullah'a daha fazla muhtaç olduğunu" ifade ediyor.
BBCT

Hizbullah, içindeki İsrail casusunu yakaladı
24-01-2013



YDH- Hizbullah, Beka'daki örgütün içine sızmış İsrail hesabına casusluk yapan bir kişiyi yakalayarak Lübnan yargısına teslim etti.

El-Kuds el-Arabi gazetesinin haberine göre şu ana kadar tutuklanan casusların en tehlikelisi olarak kayda geçen kişinin, Hizbullah'ın Beka belediyesi listesinden aday olarak gösterdiği Ali Refik Yaği olduğu bildirildi.

Yaği'nin 20 yılı aşkın bir süredir Hizbullah'ın içerisinde bulunduğunu ve casusluk yöntemleri üzerine eğitim almasını göz önünde bulunduran kaynaklara göre Yaği, Hizbullah'ın içine sızan en tehlikeli kişiydi.

Hizbullah'ın güvenlik güçleri tarafından tutuklanmadan önce İsrail istihbaratı Mossad'a önemli bilgiler gönderen Yaği'nin casusluk karşılığında 600 bin dolar aldığı öğrenildi.

Bir kaç ay önce İsviçre'ye giden E. Ş. adlı Balabek Belediye Meclis üyesinin de Hizbullah'ın içine sızan İsrail ajanlarından birisi olduğu iddia ediliyor.
http://www.ydh.com.tr/

"Hizbullah Lübnan'da darbe yapabilir"
İsrail Genelkurmay Başkanı endişeli...
16 Kasım 2010

İsrail Genelkurmay Başkanı Gabi Aşkenazi, ''Lübnan'ın eski Başbakanı Refik Hariri suikastını soruşturmak için kurulan özel mahkemenin Hizbullah üyelerini suçlaması durumunda, Hizbullah'ın darbe yapabileceğini'' öne sürdü.

İsrail ordusundan yayımlanan açıklamaya göre, resmi ziyaret için Kanada'da bulunan Aşkenazi yaptığı açıklamada, Hizbullah'ın Lübnan'da askeri darbe yaparak kontrolü ele geçirme ihtimalinin olduğunu ve bunun kendisini endişelendirdiğini belirtti.

Aşkenazi'nin bu açıklaması, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın geçen hafta Beyrut'ta yaptığı konuşmadan sonra geldi.

Nasrallah, yaptığı konuşmada ''Herhangi bir mücahidimizin tutuklanmasına ya da gözaltına alınmasına izin vereceğimizi düşünenler yanılıyorlar. Onlara dokunan her el kesilecek'' ifadesini kullanmıştı.

Hizbullah ve Batılı diplomatlar, Hariri suikastını soruşturmak için kurulan özel mahkemenin, Hizbullah üyelerini suçlamasının beklendiğini dile getiriyor Habertürk

Direniş tüm zorlukları aşacak güçtedir
20-07-2013



Direniş tüm zorlukları aşacak güçtedirHizbullah genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, Cuma akşamı Direnişe Destek Heyeti tarafından verilen iftarda bir konuşma yaptı.

YDH- Hizbullah genel Sekreteri Nasrullah’ın el-Menar televizyonu aracılığıyla yayımlanan konuşmasının geniş bir özetini yayımlıyoruz.

Lübnan Direnişi

Lübnan Direnişi, somut ve açık bir bakış açısına, hedeflere ve misyona sahiptir. En başından beri sahip olduğu bu bakış açısından dolayı bu Direniş’teki herkes nereye gittiğini ve ne yaptığını biliyordu. Bu bakış açısındaki açıklığı, Direnişin inancına, azmine ve iradesine de eklemek gerekiyor.

Direnişin bakışındaki ve hedeflerindeki bu açıklık, onun 1982’de işgal edilen toprakları kurtarmaya ve esirleri özgürleştirmeye çalışmasına neden oldu. Bunu yaparken tüm Lübnan’ı tehlikelerden koruma sorumluluğunu üstlendiği iddiasında olmadı; bu sorumlulukta orduyla ve güvenlik güçleriyle ortak olduğunu söyledi.

Lübnan Direnişinin üç hedefi

Direnişin, Lübnan topraklarını kurtardıktan sonraki ikinci hedefi, esirlerin özgürleştirilmesi oldu. Direniş’in bu hedefi birkaç aşamada gerçekleşti. Şeba Çiftlikleri ve Kefer Şuba’nın kurtarılması gibi muallakta olan meseleler, Direniş’in hedefi olmaktan da öte milli bir meseledir.

Şehit cenazelerinin İsrail’den geri alınması Lübnan’ın ulusal hakkıdır ve Direniş, bu hedefi gerçekleştirmek için faaliyetlerini sürdürecektir. Çünkü arada hala işgal altında olan topraklar söz konusudur.

Direniş, Lübnan halkının korunmasında ve savunulmasında pay sahibi olma hedefiyle sahaya girmiştir. 1993’teki Temmuz anlaşması, Direniş’in Lübnan halkını korumak için dayattığı ilk saha dengesidir. Bundan sonra da Nisan anlaşmasıyla İsrail’in kuzeyindeki yerleşkelerin Direniş tarafından bombalanmaması karşılığında Lübnan kentlerinin İsrail bombardımanına karşı korunması dengesi kurulmuştur.

Biz hiçbir zaman İsrail’le Lübnan arasında bir korku dengesinin kurulmasına neden olan İsrail’in Temmuz Savaşında kullandığı silah ve teçhizata sahip olduğumuzu iddia etmedik.

Lübnan’da olan şey halkın verdiği destekle Lübnan’la İsrail arasındaki korku dengesinin bir caydırıcılık dengesine dönüşmesiydi. Bu denge de İsrail’in Lübnan’a yönelik bir saldırı başlatmadan önce bin defa düşünmesine ve hesap yapmasına neden oldu.

ABD’nin bölgedeki önceliği İsrail’dir

Direniş’e ihtiyaç var mı?... Direniş’in silahının meşru olup olmaması tartışması herhangi bir yere götürmüyor. Dolayısıyla bu tartışmaya girmeden önce Direniş’e ihtiyaç var mı yok mu konusunun ele alınması gerekiyor.

Tecrübeler göstermiştir ki Amerika’nın bölgedeki önceliği İsrail’dir. Amerika, kendi çıkarları için müttefiklerinden vazgeçmiştir ve artık kendi iradesini dünyaya dayatabilecek güçte değildir.

Lübnan Direnişi güçlüdür ve halkın irade ve desteğine sahiptir

Biz Direniş’le ilgili olarak gerçekleri ortaya koyuyoruz ve diyoruz ki gelin bu gerçeklerden ibret alalım. Çünkü Direniş halkın iradesine dayanmaktadır. Direniş’in tecrübesi onun faydasını kanıtlamıştır. Lübnan Direnişi güçlüdür, halkın desteğine ve sevgisine sahiptir. Bu, geçici bir durum değildir, Direniş kırılgan değildir. Direnişi yenmeye ya da yalnızlaştırmaya çalışanlar başarısız olacaktır; çünkü Direniş bir örgüt değil, halkın iradesidir.

Bu halkın en şerefli insanları en sevdiklerini Direniş’e armağan etmiştir. Biz, sürekli olarak ulusal savunma stratejisinin belirlenmesi için diyalogdan yana olduk.2006 yılında bir ulusal savunma stratejisi sunduk. Ancak bu şimdiye kadar ele alınıp incelenmedi. Çünkü diğer gruplar, bu vatanın ulusal savunma stratejisini görüşme konusunda ciddi değiller.

Lübnan’ın savunulmasından tüm millet sorumludur ve ülkenin ulusal savunma stratejisine ihtiyaç vardır.

Düşman ülkenizin onurunu tehdit ettiğinde sizin sorumluluğunuz mücadele etmek ve bu direnişi desteklemektir. Dolayısıyla sizin hedefte olmanız doğal bir durmdur. Eğer tehdit edilmiyorsanız bu sizin etkili olmadığınız anlamına gelir. Lübnan’da etkili bir Direniş olunca bu ülkenin her zaman hedefte olması doğaldır.

Direniş, Temmuz Savaşı’nda ABD’nin Yeni Ortadoğu projesini mağlup etti

Biz düşmanla savaşırken, düşmanın da saldırısına uğradık. Arap dünyası bu durum karşısında hangi adımları attı nasıl bir rol oynadı. Ekonomik yaptırımlar, sövgüler, suçlamalar savaşın bir parçasıdır ve Direniş bunlarla 1982’de faaliyetlerine başladığından beri karşı karşıya kalmaktadır. Ancak Direniş tüm bunlara rağmen ABD ve İsrail’in Lübnan’daki hedeflerini başarısız kılmıştır. Direniş, 2006 yılında da ABD’nin Yeni Ortadoğu projesini mağlup etti; o halde bu Direniş’in saldırılara maruz kalması doğaldır.

Biz şu an yeni bir aşamaya girmiş bulunuyoruz; ancak aynı basiret ve aynı dikkat ve adımlarla Allah’ın izni ile bunu da aşacağız.

Şundan emin olun ki bu Direniş, bu ciddiyeti ve gücüyle şu andaki ve gelecekteki tüm sıkıntıları aşacak güçtedir.

İsrail ve onun arkasında yer alan tüm güçler artık Lübnan’ın kolay bir komla olmadığının farkındadır.

Ordu olmazsa ülkede hükümet, istikrar ve barış olmaz

Lübnan ordusuna yönelik şiddetli saldırılar oluyor. Ordu zarar görürse ülkede barış ve istikrar da hükümet de kalmayacaktır. Ordu, ülke savunmasının temelidir. Bizim söylediğimiz şudur: Bu kurum, siyasi tartışma ve çatışmalardan uzak tutulmalıdır. Çünkü Allah korusun ordu çökerse ya da kaosa sürüklenirse ülkede artık barış ve istikrar kalmayacaktır.

Farz edelim ki ordu hata yapmış olsun bu hatalar onun kendi sınırları içinde tedavi edilmeli ve ordunun korunmasına çalışılmalıdır.

Ordu, ülke savunmasında Direniş’in ortağıdır

Gençlere şunu söylemeliyim ki ordu, ülkenin güvencesi ve Direniş’in ortağıdır, ordunun ülkeyi savunabileceği günün gelmesi gerekir. Ordu bu ülkenin tüm evlatlarını, tüm kesimleri ve grupları içermektedir.

Amerika ve Arap müttefikleri güçlü bir Lübnan ordusu istememektedir. İran, Lübnan ordusuna silah ve teçhizat yardımı yapmayı teklif etti. Ancak Amerika ve bazı Arap ülkeleri ordunun güçlendirilmesine engel oldu.

Lübnan’a saldırıyı düşünmek artık İsrail için kolay değil

İsrail, gelecekteki bir savaşta Beyrut’u bombalamaya göz dikmeden önce el-Celil için kaygılanmak zorundadır. Bugün artık kimse bedel ödemeden Lübnan’a saldırabilecek durumda değildir.

Biz ordunun masum olduğunu iddia etmiyoruz; ancak yeni güvenlik durumu konusunda bilinçli ve uyanık olmak gerekmektedir. Ben medyadan yayımladıkları haberler konusunda bilinçli davranmasını istiyorum.

Her halükarda bölgedeki genel durumla kıyaslandığında Lübnan, iyi durumdadır. Lübnan’daki tüm gruplarla diyaloga ve müzakereye hazırız.
http://www.ydh.com.tr/

Hizbullah, Hariri'ye desteği reddetti
17 OCAK 2011
Koalisyon görüşmeleri bugün başlıyor
Lübnan'da Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, yeni hükümeti kurmakla görevlendirilen geçici başbakan Saad Hariri'ye destek vermeyeceklerini açıkladı.
Geçen hafta hükümetin düşmesi ardından ilk kez açıklama yapan Nasrallah, muhalefetin oybirliğiyle Hariri'yi desteklememe kararı aldığını söyledi.

Hizbullah lideri koalisyon görüşmelerinde kimi destekleyeceklerini belirtmedi.
Hariri hükümeti, Saad Hariri'nin babası eski Başbakan Refik Hariri'nin öldürülmesini soruşturan Birleşmiş Milletler mahkemesinin alacağı karara nasıl tepki verileceği konusunda çıkan anlaşmazlık nedeniyle çökmüştü.
Hizbullah, hükümetten mahkemeyle işbirliği yapmamasını ve olası tutuklamama kararlarına uymamasını istemişti.
Nasrallah, televizyondan yayımlanan açıklamasında bu konuda uzlaşma mümkün olmadığı için demokratik yollarla hükümeti devirme kararı aldıklarını söyledi.
İddianame yolda
Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman, Saad Hariri'den yeni hükümet kuruluncaya kadar başbakan olarak görevini sürdürmesini istemişti.
BBC Beyrut muhabiri Owen Bennett Jones'a göre, Birleşmiş Milletler kaynakları yakında iddianamenin çıkarılacağını doğruladı. Suçlanan kişilerin yargılanıp yargılanmayacağına ise altı ile 10 hafta içinde karar verileceği belirtiliyor.
İddianamede yer alan kişilerin adı gizli kalacak. Fakat, bazı Hizbullah üyelerinin de iddianamede adının geçeceği öne sürülüyor.
Refik Hariri, Şubat 2005'te konvoyuna düzenlenen bombalı saldırıda ölmüştü. Saldırıda, Hariri'yle birlikte 22 kişi daha hayatını kaybetmişti. BBC
_________________
Bir varmış bir yokmuş...


En son Alemdar tarafından Pts Şub 20, 2017 11:23 pm tarihinde değiştirildi, toplam 6 kere değiştirildi
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Sal Tem 28, 2015 11:13 pm    Mesaj konusu: Hizbullah'tan CIA'e darbe Alıntıyla Cevap Gönder

CIA'ya bir darbe de İran'dan
17-12-2011

İran’ın tutukladığı CIA ajanı konusunda ayrıntılar

İran’ın tutukladığı CIA ajanı konusunda ayrıntılarYDH- İran İstihbarat Bakanlığı, yakalanan İran kökenli CIA ajanı konusunda bir yazılı açıklama yayımladı.

İran İstihbarat Bakanlığı, yakalanan İran kökenli CIA ajanı konusunda bir yazılı açıklama yayımladı.

Fars haber ajansının bildirdiğine göre, İran İstihbarat Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Birimi tarafından yayımlanan bildiride Amerikan yönetiminin İran’a yönelik düşmanca politikalarının bir devamı olarak İran İslam Cumhuriyeti’nin istihbarat servisine nüfuz etmeye çalıştığını belirterek CIA hesabına çalışan bir ajanın İran istihbarat servisi tarafından yakalandığını açıkladı.

ABD istihbarat servisi CIA’nın Irak ve Afganistan’daki Amerikan askeri üslerinde görev yapmış bir istihbarat analizcisine karmaşık bir operasyonel istihbarat senaryosu hazırlama görevi verdiğinin belirtildiği yazılı açıklamada, “bu senaryo çerçevesinde öngörülen ajan, kendini İran İslam Cumhuriyeti İstihbarat servisine açılan istihbarat koridoruna yerleştirecek ve sonraki aşamada istihbarat bakanlığında geniş çaplı bir istihbarat faaliyeti için casusluk faaliyetinde bulunacaktı” denildi.

İran kökenli CIA ajanının çok aşamalı bir karmaşık istihbarat eğitimi aldıktan sonra görevine başladığının belirtildiği açıklamada; İran istihbarat servisinin, söz konusu şahsı Afganistan’daki Bagram üssünde teşhis ettiği ve bu ajana verilen görevi deşifre ettiği bildirildi.

Yapılan açıklamada İran kökenli CIA ajanının İran istihbarat servisi tarafından izlemeye alındığı, İran’a girdikten sonra takip edilmekte olan ajanın kendisine verilen görevi yerine getirmek için harekete geçmesinden sonra İran istihbarat servisi görevlileri tarafından yakalandığı ifade edildi.
http://www.yakindoguhaber.com/

Hizbullah'tan CIA'e darbe
22 Kasım 2011
Lübnan'daki Hizbullah örgütü ve İran, Amerikan Merkezi Haberalma teşkilatı (CIA) adına çalışan 12'den fazla casus ve muhbiri yakaladı. Bu operasyon, Ortadoğu'da CIA’e karşı ağır bir darbe olarak değerlendirildi.

Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA), Ortadoğu'da ağır darbe aldı. Lübnan ve İran'da, CIA için çalışan iki casusluk şebekesi çökertildi.

Lübnan'daki şebekenin Hizbullah, İran'daki şebekenin ise Tahran'ın nükleer programı aleyhine çalıştığı bildirildi.

DİNLEMEYE TAKILDILAR

"Pizza" şifresini kullanan, CIA ajanlarıyla Pizza Hut restoranlarında buluşan casuslar, cep telefonlarının dinlemeye alınması sonucu yakalandı.

Lübnan'da iletişimin kontrolünü elinde tutan Hizbullah’ın dikkatini, her zaman belirli bir yerden kısa süreliğine kullanılan cep telefonları çekti. Bu cep telefonlarını takibe alan Hizbullah'ın "istihbarat" birimi, casus ve muhbirleri yakaladı.

CASUSLAR İDAM EDİLEBİLİR

Sayıları 12'yi aşan casus ve muhbirlerin işkence görmüş olmalarından ve idam edilmelerinden endişe ediliyor.

CIA, bu başarısızlığın ardından Lübnan'daki casusluk çaılşmalarını askıya alırken, kurumun gelecekte kendisi için çalışacak muhbir bulmakta zorlanabileceği belirtildi.
haber10

Hizbullah’ın istihbaratı devletlerin istihbaratından daha güçlü

Hizbullah’ın istihbaratı devletlerin istihbaratından daha güçlüYDH- ABD istihbarat servisi CIA’nın eski yetkililerinden Bob Baer, Hizbullah’ın istihbarat servisinin dünyadaki birçok devletin istihbarat servisinden daha güçlü ve başarılı olduğunu söyledi.

YDH- ABD istihbarat servisi CIA’nın eski yetkililerinden Bob Baer, Hizbullah’ın istihbarat servisinin dünyadaki birçok devletin istihbarat servisinden daha güçlü ve başarılı olduğunu söyledi.

Reuters haber ajansı, Amerikalı görevde bulunan veya emekli istihbarat yetkililerinin Hizbullah’ın CIA için çalışan casusları belirleyip etkisiz hale getirmede çok başarılı olduğunu itiraf ettiğini duyurdu.

Eski CIA görevlilerinden Bob Baer, Hizbullah’ın karşı istihbaratta çok güçlü olduğunu belirterek Hizbullah’ın hafife alınmaması gerektiğini söyledi.

“Hizbullah’ın istihbarat servisi, dünyadaki birçok istihbarat servisinden daha iyi; hatta doğrusunu söylemek gerekirse en iyilerinden biri. Örneğin Sovyetler Birliği’nin polis ve istihbarat servisi olan KGB’den bile daha iyi” diyen Bob Baer, Hizbullah’ın casusları etkisiz hale getirmedeki başarısının en önemli sebeplerinden birinin Hizbullah’ın CIA için çalışan casusları belirlemek için hassas iletişim araçlarından yararlanması olduğunu söyledi.

Amerika’da yayımlanan Los Angeles Times gazetesi, dün CIA’nın Lübnan’daki operasyonunun Hizbullah tarafından felç edildiğini yazmış,
http://www.yakindoguhaber.com/

CIA'ya Hizbullah darbesi: Hedef Beşşar Esad mıydı?
İbrahim Karagül
ikaragul@yenisafak.com.tr
23 Kasım 2011

Hep görünenler üzerinden karar veriyoruz. Bize gösterilenler ile algılarımızı yönetenlerin hesapları her zaman örtüşmüyor. Bizler genelde, siyasi açıklamalarla, ulaşabildiğimiz bilgi kırıntılarıyla, yakaladığımız ipuçlarıyla doğru bilgiye ulaşmaya çalışırız. Biliriz ki, bize anlatılanlar, siyasi/resmi açıklamalar her zaman doğruyu söylemez. En güvenilir kurumların bilgilendirmelerinin, bir hafta ya da bir ay sonra yanlış olduğunu, kitleleri yanıltmak için yapıldığını görürüz. Maalesef bu böyledir.

(..)

Temel ilkemiz, durduğumuz nokta şurası: Hangi gerekçeyle olursa olsun, hangi siyasi hesap için olursa olsun, masum insanların kanı üzerinden iktidar hesabı yapanların yanında asla olmayacağız. Hiçbir gerekçe, bir ülkenin daha bombalanmasını, harabeye çevrilmesini, insanlarının birbirine boğazlatılmasını meşru gösteremez. Hiçbir gerekçe bir ülkenin daha işgaline bizi ikna edemez. Kendi halkına kıyanlara ne kadar öfkeliysek, iç çatışmaları, özgürlük arayışlarını bahane edip çirkin hesaplar yapanlara da karşı durmaya devam edeceğiz.

Günlerdir Suriye için endişeli bekleyişimiz devam ederken, dün yüzbinlerin akın ettiği Tahrir'e odaklanmışken, Hizbullah ve İran'ın Lübnan'daki istihbarat operasyonu patladı. Müthiş bir operasyon bu... CIA'nın, Lübnan'daki istihbarat ağı çökertildi ya da ağır hasar gördü. On iki CIA ajanı, uzun süren izlemeden, teknik takipten sonra ele geçirildi. CIA kurmayları alarmda... Pizza Hut'ta buluşan istihbarat ekibi, çok dikkatli, teknolojinin bütün imkanları kullanılarak ele geçirildi. ABD şimdi bu kişilerin öldürülmesinden endişe ediyor. Öldürülmeyecek, belki büyük bir pazarlığa konu olacak. Lübnan ve İran'da daha önce de çok sayıda istihbaratçı deşifre olmuştu. Hatta İran'ın eski Savunma Bakan Yardımcısı Ali Rıza Asgeri İstanbul'un göbeğinde kaçırılmıştı.

Suriye'de iç savaşın ve dış müdahale çabalarının yoğunlaştığı dönemde bu operasyon, tam bir karşı hamle oldu. Yakalanan istihbarat ekibinin Lübnan'daki operasyonu neydi, yoksa bu kişiler suikast timleri miydi, bilmiyoruz. Yine dün, Rus kaynaklar, Mossad ve CIA mensuplarının Suriye içinde operasyonlar yaptığını hatta Beşşar Esad'a suikast hazırlığı içinde olduklarını duyurdu.

Lübnan'da ele geçen CIA ekibinin esas hedefi Şam, Esad olabilir mi? Hiç de yabana atılır bir düşünce değil...

http://yenisafak.com.tr/Yazarlar/?t=23.11.2011&y=IbrahimKaragul
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İSLÂM DÜNYAS! Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com