EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Yunanistan Çöküyor

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> BATI DÜNYASI
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
admin
Site Admin


Kayıt: 31 Arl 2006
Mesajlar: 831
Konum: Belarus

MesajTarih: Pzr Hzr 22, 2008 10:31 pm    Mesaj konusu: Yunanistan Çöküyor Alıntıyla Cevap Gönder

Yunanistan devleti çökmek üzere mi?
Selçuk Salih Caydi
26 MAYIS 2011



Yunanistan'ın ne kadar kötü durumda olduğunu ve ekonomik krizin etkilerini azaltmaya çalıştığını biliyoruz. Ama artık yeni bir durum kapıda. Yunanistan, devasa borçlarını ödeyemeyip iflas edebilir. Bugün bir arkadaşım, Atina'nın merkezindeki en işlek caddelerdeki lüks dükkanların, otelerin bile kapandığını, insanların şehri terkettiğini, Avrupa'ya kaçak yollardan girmeye çalışan Afrikalıların, Arapların önce Yunanistan'a, oradan da Atina'ya gelip şehrin merkezinde dolaşıp durduklarını ve Yunanlıların da bu adamlara sık sık saldırıp dövdüğünü anlattı. Kaos başlangıcı gibi görünen bu durumlar, Türkiye'de şimdilik pek görülmüyor. Seçim atmosferi buna engel.
Yunanlılar da Türklere benzediklerinden, komploculuğa meraklılar. Tabii ekonomilerinin çöküşünü kendi hatalarında değil, "dış güçlerin" müdahalesinde görüyorlar. Son haberler, "Gizli servis raporları" hakkında. Geçen yılın şubat ayında Yunan gizli servisi, Yunanistan'ı iflasa sürükleyen Gedge Fonlarını ve yöneticilerini tesbit etmeleri için hükümet tarafından görevlendirilmiş. Rapor basına sızmamakla birlikte, başka bir gizli servis belgesi, Yunan gazetelerini heyecanlandırmış görünüyor. Yeni belgeye göre mafya insan kaçakçısı örgütler, Atina'nın merkezini kontrol eder hale gelmişler. Rapora bakılacak olursa, işin boyutları, raporu hazırlayanları da çok şaşırtmış. Çünkü 1980'li yıllarda kurulmuş bir tür 'Sivil Savunma' örgütünün, bu işlerin arkasında olduğu ortaya çıkmış. 2000'li yıllarda Yunanistan'daki dinci aşırıları izlemiş ve ABD aleyhtarlarını dinlemiş ve geçen yıldan beri de hangi Hedge Fonlarının Yunanistan'ın çöküşünden milyarlarca Dolar kazanacağını, Yunan Hükümetine bildirmekteymiş.
Hollanda'nın saygın gazetesi De Telegraaf, Yunanistan'a mutlaka yardım edilmesi gerektiğini, yoksa aldığı astronomik kredileri asla ödeyemeyeceğini yazdı (19.5.11).
Yunanistan'ın tamamen özelleştirilmesi, yani satılması tartışılıyor! Afrika'da devletleri tamamen çökmüş ülkeler var. Ama Yunanistan gibi bir AB ülkesinin iflasın eşiğine gelmesi uyarıcı olmalı.
Kriz, IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn'ın görevinden ayrılmasının gündeme geldiği günlerde daha korkunç boyutlar almış görünüyor. Sloven gazetesi Veçer, krizin geçen yıldan daha kötü bir noktada olduğunu düşünüyor (19.5.11). Brüksel Yunanistan'ı kurtarmaya çalışadurdsun, gelişmeler hiç tahmin edilmeyen bir yol izleyebilir. Kriz derinleşiyor ve Yunanistan'ın kurtarılması gerekiyor.
http://konstantiniye.blogspot.com/

Yunanistan'a yaklaşan neoliberal kasırga
Nihal Kemaloğlu
nihal.kemaloglu@aksam.com.tr

Küresel ekonominin içine düştüğü çıkmazın derinliğini, Yunanistan'ın 300 milyar euroluk borcu gösterdi.
Aşırı borç sarmalının euoroda yarattığı 'ekonomik şiddet', Yunanistan kıyılarını dövüyor.
Uzmanlar 'euro bölgesi' Avrupa'nın finans krizinden euronun yenilgisiyle çıktığına dikkat çekiyorlar.
Yunanistan Başbakanı Papandreu, hafta başında yardım talebiyle ABD'yi ziyaret ederek 'yıkıcı spekülatif finansı' şikayet etti.
Küresel piyasaların finans saldırılarının Avrupa'daki adresi Yunanistan, AB'de tam bir şok etkisi yaratmıştı.
Almanya'nın başını çektiği AB'nin yaylım ateşine tutularak 'şamar oğlanı' haline getirilmişti.
Euronun ifşa olan dayanıksızlığından suçlu bulunan Yunanistan, Almanya patronajındaki AB'den sıkı fırça yedi.
Hem IMF'nin hem de AB'nin acı reçeteleri Yunanistan için hazır ve ülke ekonomik vesayet altına alınacak.
Bu arada IMF'ye şüpheli bakan üyeleriyle AB de Avrupa Para Fonu kurmaya karar verdi.
Euronun geleceğini sağlama almak için Avrupa Para Fonu yeterli olabilecek mi?
Kumarbaz spekülatörlerin euroyu sarsıp dolara koşarkenki zafer sarhoşlukları hala sürüyor, kar rekortmeni 'şişman kedi' Goldman Sachs'ın Yunanistan'ın borçlarını gizleyerek iflası tetiklediği açığa çıktı.
Çünkü spekülatif finansın 28 Ocak gecesi Atina'da Yunanistan'ın ipini çektiği ve kutlama yaptığı yazıldı.
Yunanistan krizinden cebini dolduranlar şimdi de onarım dönemi için de pusuda bekliyorlar.
Çünkü gerek AB'nin gerekse IMF'nin ülkede girişeceği köklü operasyonlar tamamen Yunan halkının ödeyeceği toplumsal faturalardan oluşuyor.
Kamu kaynaklarının ve birikimlerinin el değiştireceği, küresel finansın yeniden 'oyun alanına' dönüşecek olan bu ülkeye şimdiden adalarını satması tavsiye ediliyor.
Yunan halkının güçlü sosyal hakları ve çalışma koşulları da acilen 'yapısal reformlarla' katledilecek.
'Müsrif Yunanlı' algısına kendini kaptıran Almanlar, 'erken kalksınlar, onların emekliliklerini biz mi ödeyeceğiz' derken neoliberal kasırga Yunanistan'a yaklaşıyor.
Piyasalaşmanın ayak sesleri kuvvetleniyor.
AB'nin de IMF'nin de hedefinde Yunan halkının geniş sosyal hak ve kazanımları var!
Yunan hükümetinin, 'kamu maliyesinden başlayarak ücretleri indirecek, emekli maaşlarını donduracak, vergileri artıracak' radikal tedbirleri bile yeterli bulunmadı.
Önümüzdeki üç ay içinde 25 milyar euroyu bulması gereken Yunanistan'ın, geçen hafta 5 milyar euroluk tahvil ihracına 14 milyar euroluk talep gelmesi bile 300 milyar borcu olan ülkede ortalığı yatıştırmadı.
Yunanisan'da 15 gün içinde yapılan iki genel grevde halk 'faturayı zenginler ödemeli' diye gösteriler yaptı.
Yunan halkı kitlesel grevlerle hayatı durdurarak mücadele ediyor, toplumsal refleksleri güçlü Yunanlılar, neoliberal dalgaya karşı durma eğiliminde.
Yani Yunanistan'ı dümdüz ederek piyasalaştırmak bayağı zor görünüyor.
Kaynak: Akşam

Yunanistan referanduma gidiyor: Borsa ve bankalar pazartesi açılmayacak
28 Haz 2015



Yunanistan, Avrupa Merkez Bankası ve IMF’nin yeni borçlar için öne sürdüğü reform şartlarını 5 Temmuz'da referanduma götürüyor. Borsa ve bankalar pazartesi açılmayacak.

Yunanistan’da hükümetin, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) kurtarma paketinin geri kalan kısmını vermek için öne sürdüğü koşulları referanduma götürme teklifi parlamentoda onaylandı.
Hükümet kanadı ile muhalefet partileri arasında sert tartışmaların yaşandığı parlamentoda yapılan oylamada, bakanlar kurulunun 5 Temmuz'da halk oylamasına gidilmesi kararı 178 milletvekilinin 'evet' oyuyla kabul edildi. 300 sandalyeli parlamentoda 298 milletvekilinin katıldığı oylamada muhalefet partilerinden 120 milletvekili ise karara karşı 'hayır' oyu kullandı.
ECB ve IMF'nin Yunanistan'a borçlarını ödemesi için verdiği son tarih 30 Haziran. Başbakan Alexis Tsipras, bu sürenin ileri atılması için yazılı talepte bulundu. Ancak ECB ve IMF bu talebi reddetti.

Bankalar pazartesi kapalı

ECB ve IMF ödemelerin ertelenmesini kabul etmeyince, Yunanistan Mali İstikrar Konseyi toplandı. Bankalar ve hükümetin görüşmesinden, pazartesi günü bankaları ve borsayı açmama kararı çıktı.
Bankaların açılmama sebebi, ECB'nin Yunan bankalarındaki fon desteği seviyesini dondurma kararı oldu. Mevcut seviyede, birikimlerini kaybetme endişesiyle ATM'lere koşan Yunanların hesaplarından para çekmeleri halinde, sermaye aktarımına kontrol getirilen bankaların rezervleri bu talebi karşılayamayacak.
Tsipras, ECB'nin tavrı nedeniyle Yunan Merkez Bankası'nın ülke bankalarına bir gün tatil ve sermaye kontrolü önerdiğini söyledi. Bankalardaki tüm paranın güvende olduğunu vurgulayan Tsipras, halka 'endişe etmeyin' çağrısı yaptı.
Tsipras bankaların kaç gün süreyle kapalı kalacağını söylemedi. Reuters'a konuşan kaynaklar, bankaların 6 gün, yani referanduma kadar kapalı kalacağını, konseyin 'ATM'lere 60 Euro para çekme limiti koyulmasını' tavsiye ettiğini aktardı.
AFP ajansının haberine göre ülkedeki tüm ATM'lerin yüzde 40'ında nakit kalmadı.

Tsipras: Sonuca herkes saygı duymalı

Tsipras, oylama öncesinde yaptığı konuşmada, ülkenin tarihi gelişmelerle karşı karşıya bulunduğunu belirterek, bakanlar kurulunun halk oylaması kararının, müzakerelerdeki tıkanıklığın çözümüne yönelik atılmış doğru bir adım olduğunu savundu.
Hükümetin bu konudaki kararının Avrupa’da bazı kesimler tarafından tepkiyle karşılandığını belirten Tsipras, “Demokrasiyi doğduğu topraklarda savunmak için (Almanya Maliye Bakanı Wolfgang) Schaeuble’den ve (Eurogroup Başkanı Jeroen) Dijsselbloem’dan izin almayacağız. İsteseler de istemeseler de halk oylaması olacak. Çıkacak sonuca herkesin saygılı olması lazım" dedi.
Tsipras, bazı çevrelerin 5 Temmuz’da yapılacak halk oylamasını ülkenin para biriminin değişmesiyle ilgili bir oylamaya dönüştürmeye çalıştığını ancak hükümetin buna izin vermeyeceğini söyledi.
Hükümetin halk oylaması kararının AB ile köprüleri atmayı amaçlamadığını ifade eden Tsipras, "Kimse bizi Avrupa’dan koparamaz. Bazıları bunu oyun sanıyor. Yunanistan’ın durumu bir oyun değil. Bir halkın onuru oyun değil. Oyun 25 Ocak’ta bitti, 5 Temmuz’da ise tamamen sona erecek. Bize savaş açıldığında savaşmayı ve yenmeyi biliyoruz” diye konuştu.

Muhalefet: Parodi bir oylama

Hükümetin halk oylaması kararına karşı çıkan anamuhalefet Yeni Demokrasi Partisi (ND) lideri Antonis Samaras ise 'hükümetin parodi bir oylamayla Yunanistan’ı Avrupa’nın dışına itmeye çalıştığını' ifade ederek, “Darbe bir oylama ile ülkeyi felakete sürüklemenize izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
SYRIZA hükümetinin 5 aydır uyguladığı politika ile anlaşmayı geciktirerek borcu daha da büyüttüğünü öne süren Samaras, “Halkı hayır oyu kullanmaya çağırıyorsun. Salı günü Yunanistan’ın kalkınma programı sona eriyor. Memur ve emekli maaşlarını hangi parayla ödeyeceksin. Halk oylamasında ‘hayır’ intihar anlamına geliyor” diye konuştu.
Kaynak: El Cezire

EMEKLİ MAAŞLARI TEHLİKEDE
3 Mart 2010
Tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşayan ve AB'ni sarsan Yunanistan'da Başbakan Yorgo Papandreu, alınacak önlemlerin çoğu zaman haksızlığa yol açacağını söyledi..
Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, gerekli ekonomik önlemlerin alınmaması halinde emekli maaşlarının dahi ödenemeyebileceğini söyledi.

Yunan medyasının haberine göre Papandreu, PASOK Partisi parlamento grubu toplantısından sonra yaptığı açıklamada, yeni ekonomik önlemeler alınmaması durumunda maaşların, hatta emekli maaşlarının da ödenememesi tehlikesiyle karşı karşıya kalınacağını belirtti.

Yunan ekonomisinin darboğazdan çıkması için sert önlemler alınacağını söyleyen Papandreu, hükümetin, kamu çalışanlarından, daha az ile yetinmelerini istemek durumunda kalacağını kaydetti.

Alınacak önlemlerin çoğu zaman haksızlığa yol açacağını belirten Başbakan, bunların tercih değil, gereklilik olduğuna dikkati çekti.

Ülkeyi kurtarmak için mücadele verileceğini ifade eden Papandreu, Yunanistan'ın savaş içinde bulunduğunu, hükümetin ise sorumluluklarını üstlenmekte kararlı olduğunu ve firar etmeyeceğini söyledi.

Yunanistan'ın diğer AB ülkeleriyle aynı şartlar altında borç alamamasının felaket olacağını kaydeden Başbakan, ek ekonomik önlemlerin piyasalarda daha fazla durgunluğa yol açacağı yolundaki endişelere ise tehdit teşkil eden konunun durgunluk değil, borç alamama ve ödemede zorlanma olduğu yanıtını verdi.

Ek önlemler alınmasının zorunlu olduğunu yineleyen Papandreu, bunların AB Komisyonunca onaylandığına da dikkati çekti.

AB ülkelerinin desteğine ihtiyaç duyulduğunu, ancak bunun olması için diğer ülkelerin vatandaşlarının da Yunanistan'a inanmaları gerektiğini belirten Papandreu, hiçbir tahlil uzmanının Yunanistan'ın bütçesine düzen getireceğine inanmadığını, nitekim Avrupa'nın bugüne kadar gördüklerinin, dostlar arası partiler, anlaşılamaz harcamalar, bakanlara ait off shore şirketler ve skandallar olduğunu sözlerine ekledi.

Başbakan Papandreu, vatandaşın aleyhine, zengin olanların ''Enayilerin şerefine içmelerine'' izin verilmeyeceğini vurguladığı konuşmasında, ''kamunun, herkesin sağacağı besili bir inek olmadığını'' söyledi.

Sorunun yalnız borç ve bütçe açığının azaltılması olmadığını belirten Başbakan Papandreu, ülkenin bugün bu durumda olmasına yol açan nedenlerle derinlemesine mücadele edilmesi gerektiğini belirtti.

Öte yandan Yunan basını, yarın açıklanması beklenen ek önlemlerin KDV'nin Yüzde 21'e yükseltilmesi, akaryakıta ek zam yapılması, ödeneklerde yüzde 10 oranına ulaşan kesintiye gidilmesi, sigara ve alkollü içeceklerde fiyat artışı, emekli maaşlarının dondurulması, 14. maaşın kesilmesi ve emeklilik yaşının 65'in üzerine çıkması gibi düzenlemeleri kapsayacağı değerlendirmesinde bulunmuştu.

Ortalama emeklilik yaşı 61 olan Yunanistan'da çalışanlara Noel'de tam maaş, Paskalya ile yaz tatili dönemleri için ise 14. maaş olarak nitelenen yarımşar maaş ikramiye veriliyor.

EKONOMİK DÜZENLEMELERDE HEDEF

AB'nin Şubat ayı başında mali planını onayladığı Yunanistan, geçen yıl gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) yüzde 12,7'si oranındaki bütçe açığını 2012 yılına kadar GSYH'nin yüzde 3'ünün altına indirmeyi hedefliyor.

Yunan hükümeti, kamu sektöründeki israfı azaltacağını ve bu hedefe ulaşmak için vergilendirmede reform yapacağını açıklamış, ancak AB, Yunanistan'dan, planladığı adımlar konusunda 16 Mart'a kadar daha fazla ayrıntı vermesini istemişti.

Yunanistan Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu, daha önce açıkladığı ekonomik istikrar ve kalkınma paketi önlemleri çerçevesinde, kamuda işe alımların durdurulacağını, maaşlara zam yapılmayacağını, ödeneklerde ise yüzde 10 oranında kısıtlamaya gidileceğini açıklamıştı.

Maliye Bakanı Yorgo Papakostantinu ise program çerçevesinde, Başbakan, bakanlar ve milletvekilleri de dahil olmak üzere, yüksek ücret alan memurların maaşları dondurulurken, kamuda emekliye ayrılan her 5 memura karşılık bir kişinin işe alınması, 12 bin avronun üzerindeki kazançlara yüzde 18'den başlayarak, yüzde 40'a kadar varan vergi getirilmesi ve kiliseye ait mal varlıklarının da vergilendirilmesinin öngörüldüğünü kaydetmişti.

Maliye Bakanı, kamu çalışanlarına verilen ikramiyelerin kaldırıldığını, borsada yer almayan KİT yöneticilerinin ücretlerinde yüzde 50'ye varan kısıtlamalar getirildiğini ve değeri 400 bin avronun üzerinde olan taşınmaz mal varlıklarının yıllık yüzde 1 oranında vergilendirilmesinin kararlaştırıldığını bildirmişti.

Papakostantinu, 2010 yılı içinde sadece 2 bin avronun altındaki emekli maaşlarının yüzde 1,5 oranında artırılmasının öngörüldüğünü açıklamıştı.

İSTİKRAR VE KALKINMA PROGRAMI

Papakostantinu ayrıca, geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada da, ''2012 yılı sonuna kadar bütçe açığının GSYH'ya oranının yüzde 2,8'e düşürülmesinin 3 yıllık ekonomi programının temel hedefi olduğunu'' belirtmişti.

Ekonomide 2008 yılında yüzde 2 oranında büyüme kaydedilmesine rağmen 2009'da yüzde 1,2 oranında küçülme olduğunu, yatırımlarda yüzde 20, ihracatta yüzde 16, ithalatta ise yüzde 25 oranında azalma görüldüğünü vurgulayan Maliye Bakanı, 2010 yılında yüzde 0,3 oranında bir büyüme kaydedilmesinin hedeflendiğini, bu çerçevede 2012 yılı için beklentinin, kalkınma hızının yüzde 1,9'a ulaşması, 2013 yılında ise yüzde 2,5 oranına yükselmesi olduğunu ifade etmişti.

Ekonomi ve İstikrar Programında, bütçe açığının GSYH'ya oranının 2010 yılında yüzde 4, 2011'de yüzde 3,1, 2012'de ise yüzde 2,8 olarak öngörüldüğünü belirten Bakan, bu çerçevede 2009'da yüzde 12,7 olan bu oranın, 2013'te de yüzde 2 olarak şekilleneceği değerlendirmesinde bulunmuştu.
aktifhaber

Yunanistan parasızlıktan müzelere sabun alamıyor
Atina'da yayımlanan Ta Nea gazetesi müzeler ve arkeolojik mekanlardaki az sayıdaki görevlinin "Bozulan bilgisayarları tamir ettiremiyoruz. Sabun ve ampul alacak para yok, evden getiriyoruz. Tüm mahalleye borçlandık" şeklindeki açıklamalarına yer verdiği haberinde, "Bu durumun Yunanistan'ı uluslararası alanda zor durumda bırakarak, turistlerin gözünde küçük düşürdüğünü" belirtti. 06.03.2010 ATİNA netgazete

'Adaları Sat Krizden Çık'
Almanya, Yunanistan'a borçlarını ödeyebilmesi için "adalarını satmasını" önerdi. Yunanistan bu öneriyi dinleyip adaları satsa Türkiye talip olur mu?
04 Mart 2010
Almanya'da iktidarda bulunan Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisi ile koalisyon ortağı FDP'nin bazı üyeleri, Yunanistan'a borçlarını ödeyebilmesi için "adalarını satmasını" önerdi.

Yunanlılar, adalarınızı satın" başlığıyla Alman Bild gazetesinde yayımlanan habere göre, FDP milletvekili ve partisinin maliye uzmanı Frank Schaeffler, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Yunanistan'a yardım vaadinde bulunarak hukuka aykırı hareket etmemesi gerektiğini ifade ederek, "Yunan devleti, firmalara yoğun şekilde iştirak etmekten kaçınmalı ve arsaları, örneğin kimsenin yaşamadığı adaları satmalı" dedi.
CDU Başkanlık Divanı ve Yönetim Kurulu üyesi Josef Schlarmann da, "İflasın eşiğine gelen bir kişi, hissedarları için sahip olduğu her şeyi paraya çevirmeli. Yunanistan, bunlara, şirketlere ve kimsenin oturmadığı adalara sahip. Bunlar borçların karşılanması için kullanılabilir" diye konuştu.
(Mynethaber)

Bu Ülkeler Her An Batabilir!
Ünlü ekonomist Kenneth Rogoff, kamu borçlarından dolayı yakın zaman içinde birkaç ülkenin iflasını beklediğini açıkladı.
25 Şubat 2010
Ünlü ekonomist Kenneth Rogoff, kamu borçlarından dolayı yakın zaman içinde birkaç ülkenin iflasını beklediğini açıkladı. Rogoff isim vermese de gözler borç krizi yaşayan Yunanistan, Portekiz ve İspanya'ya çevrildi.

Dünyanın en ünlü ekonomistlerinden ABD’li Kenneth Rogoff, şişen kamu borçları nedeniyle birkaç ülkenin iflas bayrağını çekeceği öngörüsünde bulundu. Eski IMF başekonomisti olan ve şu an Harvard Üniversitesi’nde ekonomi profesörü olarak görev yapan Rogoff, “Bankacılık krizlerinin ardından genellikle birkaç yıl içerisinde bazı ülkenin iflasa sürüklendiğini görüyoruz. Bu kez yine aynısının olmasını bekliyorum” dedi.

Tokyo’da ekonomik bir forumda konuşan Rogoff, mali piyasaların faizleri yukarı iteceğini ve Yunanistan ile Portekiz gibi Avrupa ülkelerinin birçok sorun yaşayacağını dile getirdi.

Rogoff’un 2008 yılında ABD’nin büyük bankalarının iflasa sürükleneceği yönündeki öngörüsü doğru çıkmıştı. Mali felaketlerin tarihi üzerine bir kitabı da bulunan Rogoff, “Bu işin zamanını söylemek çok, çok zor ancak olacak” dedi.

Rusya’nın 5 katı borcu var

Rogoff, iflas öngörüsüyle ilgili ülke ismi vermese de gözler bütçe açığının gayrisafi milli hasılasına oranı yüzde 12.7 ve kamu borcunun GSMH’ye oranı yüzde 112.6’yı bulan Yunanistan’a çevrildi. Bu ülkeyle birlikte borç oranları Avrupa Birliği sınırlarının çok üzerinde olan Portekiz, İrlanda, İtalya ve İspanya da endişe yaratıyor.

Yunanistan’ın 2009 yılı sonunda borçları toplamı 300 milyar euro’yu buluyor. Bu rakam, 1998’de borçlarını ödeyemez duruma gelen Rusya ve 2001 yılında iflas durumuna gelen Arjantin’in boçlarının 5 katından fazla.

Rogoff, konuşmasında yatırımcıların ABD’de hükümetin harcamaları kısması için baskı yapacaklarını da belirtti. Japon Tokyo - Mitsubishi UFJ Bankası stratejisti Naomi Fink, “Yunanistan, karşı karşıya olduğumuz risklerden birisinin de ülke iflasları olduğunu hatırlatıyor. Ancak panik içinde olmamız ve kredilerin dondurulmasını gerektirecek bir senaryo da doğru değil” dedi.
Milliyet

Yunanistan kilisesinin pazar vaazında ekonomik krizden çıkılması için yapılacak dua halka öğretildi
16 Mart 2010
Yunanistan Kilisesinin, pazar vaazında, ülkenin ekonomik krizden çıkması için insanların nasıl dua edeceğine dair bilgi verilmesini istediği bildirildi.

Atina'da yayımlanan To Vima gazetesinin haberine göre, vaazlarda, ekonomik krizden çıkılması yönünde edilen duaların haricinde, ''inananların bu yöndeki faaliyetlerinin ne olması gerektiği'' kapsamlı şekilde ele alınacak.
Haberde, Kilise Kutsal Meclisi'nin (Sen Sinod) yaptığı açıklama çerçevesinde ise ''Tanrıya, yalnızca krizden çıkılması için değil, kurumların modernize edilmesi ve iyileştirilmesi, 'ağır yük altındakilere' karşı yaklaşımların adil ve hassas olması için siyasetçilere özellikle bu kritik dönemde güç, ilham, mücadele ruhu, sağgörü, yaratıcılık vermesi yönünde dua edildiğinin'' kaydedildiği vurgulandı.
habertürk

Yarın milyonlar meydanlarda olacak
23 Şubat 2010
Anadolu Haber
Yunaistan yarın belkide tarihinin en büyük gösterilerinden birine sahne olacak. 10 milyon nüfuslu ülkede en az 3 milyon sendika üyesi yarın sokağa çıkması bekleniyor.

Sigorta sistemiyle emeklilik yaşında değişikliklerin yanı sıra maaşların dondurulması ve ödeneklerde kesinti öngören düzenlemeleri protesto eden Yunanistan Kamu Çalışanları Konfederasyonu (ADEDY) ile İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (GESEE) grev çağrısı çerçevesinde yarın ülkede hayatın duracağı belirtildi.

Kamu, özel sektör, belediye, valilik, banka ve tüm toplu taşıma araçları çalışanlarının yanı sıra liman işçileri, doktorlar, öğretmenler, gazeteciler, gümrük ve vergi memurları ile arkeologların greve katılacağı açıklandı.

Panhelenik Gazeteci Sendikaları Federasyonu'nun (POESY) grev çağrısına basın yayın çalışanlarının yanıt vermesiyle yarın televizyon ve radyolarda haber bültenlerinin yayımlanmayacağı, haber ajansları ile internet sitelerinin sayfalarının yenilenmeyeceği, basın toplantılarının da yapılmayacağı bildirildi.

Öte yandan başta başkent Atina olmak üzere birçok kent merkezinde protesto gösterileri düzenlenmesinin kararlaştırıldığı açıklandı.

Ekonomik reformlar

Yunanistan Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu, ekonomik önlemlere ilişkin açıklamasında, hükümetin öncelikli görevinin bütçe açığının kapatılması ve ekonominin kurtarılması olduğunu söylemişti.

Bunlar yapılırken, en adil çözümlere gidileceğini belirten Papandreu, söz konusu çözümlerin elden geldiğince yoksul ve orta tabakayı korumaya yönelik olacağını kaydetmişti.

Yunanistan Maliye Bakanı Yorgo Papakostantinu da ekonomik reformlarla başbakan, bakanlar ve milletvekilleri de dahil olmak üzere, yüksek ücret alan memurların maaşlarının dondurulması, kamuda emekliye ayrılan her 5 memura karşılık bir kişinin işe alınması, 12 bin avronun üzerindeki kazançlara yüzde 18'den başlayarak yüzde 40'a kadar varan vergiler getirilmesi, kiliseye ait mal varlıklarının da vergilendirilmesinin öngörüldüğünü belirtmişti.

Papakostantinu, Ekonomik İstikrar ve Kalkınma Programı çerçevesinde hazırlanan yeni gelir vergisi yasasıyla ilgili müzakerelerin sürdüğünü, yasanın son şekliyle gelecek günlerde parlamentoya getirileceğini bildirmişti.

Yunanistan Çalışma Bakanı Andreas Loverdos da ülkedeki ortalama emeklilik yaşının halen 61 olduğunu, bunun 2015'e kadar 2 yıl artırılmasının hedeflendiğini belirtmişti.

İstikrar ve kalkınma programı

Papakostantinu, geçen haftalarda yaptığı ve Yunan ekonomisinde gelecek 3 yılda, İstikrar ve Kalkınma Programı çerçevesinde planlanan değişiklikler hakkında bilgi verdiği açıklamasında, "2012 yılı sonuna kadar bütçe açığının GSYH'ya oranının yüzde 2,8'e düşürülmesinin, 3 yıllık ekonomi programının temel hedefi olduğunu" söylemişti.

Ekonomide 2008 yılında yüzde 2 oranında büyüme kaydedilmesine rağmen 2009'da yüzde 1,2 oranında küçülme yaşandığını, yatırımlarda yüzde 20, ihracatta yüzde 16, ithalatta ise yüzde 25 oranında azalma görüldüğünü vurgulayan Maliye Bakanı, 2010 yılında yüzde 0,3 oranında bir büyüme kaydedilmesinin hedeflendiğini, bu çerçevede 2012 yılı için beklentinin, kalkınma hızının yüzde 1,9'a ulaşması, 2013 yılında ise yüzde 2,5 oranına yükselmesi olduğunu ifade etmişti.

Programda, bütçe açığının GSYH'ya oranının 2010 yılında yüzde 4, 2011'de yüzde 3,1, 2012'de ise yüzde 2,8 olarak öngörüldüğü, bu çerçevede 2009'da yüzde 12,7 olan bu oranın, 2012'de yüzde 2,8'e gerilemesinin hedeflendiğini bildiren bakan, 2013'de de söz konusu açığın yüzde 2 oranında şekilleneceği değerlendirmesinde bulunmuştu.

Yunanistan'daki ağır ekonomik kriz, ülkenin iki büyük havayolu şirketini birleşmek zorunda bıraktı. Aegean Airlines ve geçen yıl özelleştirilen Olympic Air, ekonomik kriz ve uluslararası havayolu pazarıyla rekabet edebilmek amacıyla birleşme kararına vardı. Yeni kurulacak şirketin Olympic Air adını ve logosunu kullanacağı belirtildi.

İki şirketin toplam 64 uçaklık bir filosu bulunuyor. Bunlardan 39 tanesini son teknolojiyle donatılmış Airbus'lar oluşturuyor. Aegean şirketinde 2 bin 500, Olympic de ise 3 bin 350 kişi çalışıyor. Her iki şirket de 65 yurtdışı, 41 de yurt içi noktaya uçuş gerçekleştiriyor.

Aegean Başkanı Theodoros Vasilakis, Avrupa Birliği'ndeki hava taşımacılığında yaşanan rekabet boyutunun Yunan güçlerini birleştirmeyi zorunlu hâle getirdiğini ifade etti.

Bugünkü Yunanistan ekonomisinin ve havayolu taşımacılığının içinde bulunduğu durum göz önüne aldıklarını ifade eden Olympic Air Başkanı Andreas Vgenopulos ise rekabetçi fiyatları koruyabilmek, işgücünü korumak ve pazarla rekabet edebilmek için güçlerini birleştirmek zorunda kaldıklarını belirtti.

Olympic ve Aegean birleşmesinin geçerli olabilmesi için Brüksel'deki Avrupa Rekabet Komisyonu tarafından onaylanması gerekiyor.

Komşuda hayat felç oldu
Yunanistan'daki greve katılım yüksek olurken yer yer göstericilerle polis çatıştı
24.02.2010
Yunanistan'da, "hükümetin ekonomik reform paketini" protesto etmek amacıyla kamu ve özel sektör çalışanlarının 24 saatlik grev başlatmaları ülkede yaşamı felç etti.

Hükümetin, çalışanların primlerinde kesinti, sosyal güvenlik sisteminde değişiklik ve maaşların dondurulması gibi konularda düzenlemeler yapma kararına karşı, Yunanistan Kamu Çalışanları Konfederasyonu (ADEDY) ve Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (GESEE) çağrısıyla yapılan greve, gazeteciler, vergi daireleri, gümrük, sigorta, belediye, valilik, adliye, arkeolojik alan, müze, hava, deniz ve karayolu taşımacılığı çalışanları, doktorlar ile öğretmenler katıldı.

Grev nedeniyle devlet dairelerinde müşteri hizmetlerinde aksaklıklar yaşanırken, okullarda da dersler yapılmadı. Hastanelerde yalnızca acil durum ve güvenlik personeli görev yaparken, müzelerle arkeolojik alanlar da açılmadı.

Havaalanı kontrol kulesi çalışanlarının da greve katılmaları nedeniyle gece yarısından itibaren tüm uçuşlar iptal edildi.

Deniz yolu çalışanlarının da grev yapması sebebiyle yolcu gemileri denize açılmazken, ana kara ile adalar arasındaki bağlantı koptu.

Demiryolu çalışanlarının da katıldığı grev nedeniyle troleybüs, metro, tramvay ve banliyo trenleri sefer yapmadı.

Şehir içi otobüs seferleri ise şoförlerin iş bırakma eylemleri nedeniyle aksamalı yapılabildi.

Basın yayın çalışanlarının da greve katılması nedeniyle televizyon ve radyolarda haber bültenleri yayımlanmazken, haber ajansları ile internet siteleri sayfalarını yenilemedi. Basın toplantıları iptal edilirken, yazılı basın çalışanlarının da grev yapması sebebiyle yarın gazete bayilerinin raflarının boş kalacağı kaydedildi.

Bu arada başkent Atina'da kent merkezinde gösteriler ve yürüyüşler yapıldı. Başkentin Sindagma meydanındaki mitingler nedeniyle kent merkezi uzun süre ulaşıma kapatıldı.

Öte yandan göstericiler ile güvenlik kordonu oluşturan polis kuvvetleri arasında yer yer çatışmalar yaşandı.

EKONOMİK REFORMLAR

Yunanistan Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu, ekonomik önlemlere ilişkin açıklamasında, hükümetin öncelikli görevinin bütçe açığının kapatılması ve ekonominin kurtarılması olduğunu söylemişti.

Bunlar yapılırken, en adil çözümlere gidileceğini belirten Papandreu, söz konusu çözümlerin elden geldiğince yoksul ve orta tabakayı korumaya yönelik olacağını kaydetmişti.

Yunanistan Maliye Bakanı Yorgo Papakostantinu ise ekonomik reformlarla, başbakan, bakanlar ve milletvekilleri de dahil olmak üzere, yüksek ücret alan memurların maaşlarının dondurulması, kamuda emekliye ayrılan her 5 memura karşılık bir kişinin işe alınması, 12 bin avronun üzerindeki kazançlara yüzde 18'den başlayarak yüzde 40'a kadar varan vergiler getirilmesi, kiliseye ait mal varlıklarının da vergilendirilmesinin öngörüldüğünü belirtmişti.

Papakostantinu, Ekonomik İstikrar ve Kalkınma Programı çerçevesinde hazırlanan yeni gelir vergisi yasasıyla ilgili müzakerelerin sürdüğünü, yasanın son şekliyle gelecek günlerde parlamentoya getirileceğini bildirmişti.

Yunanistan Çalışma Bakanı Andreas Loverdos da ülkedeki ortalama emeklilik yaşının halen 61 olduğunu, bunun 2015'e kadar 2 yıl artırılmasının hedeflendiğini belirtmişti.

İSTİKRAR VE KALKINMA PROGRAMI

Papakostantinu, geçen haftalarda yaptığı ve Yunan ekonomisinde gelecek 3 yılda, İstikrar ve Kalkınma Programı çerçevesinde planlanan değişiklikler hakkında bilgi verdiği açıklamasında, "2012 yılı sonuna kadar bütçe açığının GSYH'ya oranının yüzde 2,8'e düşürülmesinin, 3 yıllık ekonomi programının temel hedefi olduğunu" söylemişti.

Ekonomide 2008 yılında yüzde 2 oranında büyüme kaydedilmesine rağmen 2009'da yüzde 1,2 oranında küçülme yaşandığını, yatırımlarda yüzde 20, ihracatta yüzde 16, ithalatta ise yüzde 25 oranında azalma görüldüğünü vurgulayan Maliye Bakanı, 2010 yılında yüzde 0,3 oranında büyüme kaydedilmesinin hedeflendiğini, bu çerçevede 2012 yılı için beklentinin, kalkınma hızının yüzde 1,9'a ulaşması, 2013 yılında ise yüzde 2,5 oranına yükselmesi olduğunu ifade etmişti.

Programda, bütçe açığının GSYH'ya oranının 2010 yılında yüzde 4, 2011'de yüzde 3,1, 2012'de ise yüzde 2,8 olarak öngörüldüğü, bu çerçevede 2009'da yüzde 12,7 olan bu oranın, 2012'de yüzde 2,8'e gerilemesinin hedeflendiğini bildiren bakan, 2013'de de söz konusu açığın yüzde 2 oranında şekilleneceği değerlendirmesinde bulunmuştu.
habertürk

Yunanistan adım adım iflasa gidiyor
Yunanistan Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas ile bir araya gelen Merkez Bankası Başkanı Yorgo Provopulos ekonomi cephesinde durumun iyi olmadığını söyledi. Provopulos, ülkenin kalkınma yolunu tekrar bulması için söz konusu sorunların çözülmesi gerektiğini vurguladı.

Yunanistan'a bir darbe de Moody's'den geldi

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standart and Poor's ve Fitch'den sonra bugün de Moody's borç sorunuyla boğuşan Yunanistan'ın kredi notunu düşürdü. Dünya Bankası'na göre, bu yılın ikinci çeyreği itibariyle Yunanistan'ın toplam dış borç pozisyonu 552,8 milyar doları bulunuyor. 22.12.2009 ATİNA netgazete

Yunanistan'da Büyük Tehlike!
Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, ''Ülkenin batma'' tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu söyledi.
14 Aralık 2009
Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, ''Ülkenin borca batma'' tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu söyledi.

Papandreu, bu akşam Sosyal Ekonomi Kurulu tarafından Zapion Sarayı'nda organize edilen konferansta yaptığı konuşmada ülke ekonomisi, bütçe açığı ve uygulanacak ekonomik önlemler paketine değindi.

''Herkesi Yunanistan'ın yeniden inşası için milli gayret göstermeye davet eden'' Papandreu, ''önümüzdeki 3 ay içinde onlarca yıldır yapılmayanları yapmak üzere kararlarımızı alacağız'' şeklinde konuştu.

''Ülkenin borca batması'' tehlikesine dikkat çeken Papandreu, durumun açık olduğunu ve Yunanistan'ın egemenlik haklarıyla da ilgili olduğunu kaydetti.

İktidarın ''Ya değişiriz ya da batarız'' sloganının her zamankinden daha fazla gündemde olduğunu belirten Papandreu, derinliği olan değişikliklere gidilmesinde kararlı olduğunu söyledi.

Papandreu, ''Ufak çaplı tamirattan söz etmiyoruz. Her alanda adil değişikliklere gideceğiz. Bir çok düzenleme can acıtacak. Hepimiz huzurumuzdan vazgeçmeliyiz. Düşük ücretliler ile orta sınıfı ise destekleyeceğiz'' diye konuştu.

Devletin, şeffaflık, demokrasi, insan haklarının korunması, güvenilirlik, sosyal sorumluluk ve dayanışma ilkelerine sahip olması gerektiğini vurgulayan Papandreu, önümüzdeki 3 aylık süreçte, yüksek borcu olan hanelerin desteklenmesine ve diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi 15 gün içinde iş kurulabilmesini ve bu çerçevede yatırım ile istihdamın artmasını hedefleyen yasal düzenlemeler yapılacağını, ayrıca kamu borcunun bir bölümünün ödenmesi, yeşil kalkınma yönünde çalışmalar ve yasa dışı istihdam ile mücadele gibi konularda gerekli girişimlerde bulunulacağını sözlerine ekledi.

Bağımsız istatistik hizmetleri alınması, seçim kanunun değiştirilmesi, hükümet kararlarının internet ortamında yayımlanması, ekonomik suç ve kamu kurumlarındaki aşırı harcama ile mücadele örneği adımlar atılacağını, ayrıca silahlanma programında değişiklik olacağını kaydeden Papandreu, 2010 yılı hedeflerinin halen GSYİH'nin yüzde 12,7'si oranındaki bütçe açığını 4 puan azaltmak olduğunu da belirtti

Papandreu, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, yüzde 12,7 oranındaki bütçe açığını kontrol altına almak için gereken her şeyin yapılacağını kaydetmişti.

''Çok büyük bir bütçe açığı olduğunu'' söyleyen Başbakan Papandreu, ''Ekonomik çıkmazın 1974'ten sonra ilk defa ulusal egemenliği tehdit ettiğini'' vurgulamıştı.

Öte yandan, Yunanistan Maliye Bakan Yardımcısı Filippos Şahinidis, Yunanistan'ın bütçe açığının da son 16 yılın en yüksek noktasında bulunduğunu belirtmişti.
aktifhaber

Bombalı saldırıyı Ateş Hücreleri üstlendi
31 Ekim 2009
Yunanistan'ın başkenti Atina'da ana muhalefet Yeni Demokrasi Partisi milletvekili Marietta Yannaku'nun evine yapılan bombalı saldırıyı ''Ateş Hücreleri'' adlı terör örgütü üstlendi.
Kentin Kato Patisia semtinde saat 04.32'de düzenlenen saldırıda, içinde zaman ayarlı patlayıcı bulunan bir tencere Yannaku'nun evinin bulunduğu apartmanın girişine bırakılmıştı. Patlamada, bina girişi ile park halinde bulunan bir araçta ciddi maddi hasar meydana gelmişti.
Yunan basını, bir internet sitesinde yayımladığı bildiri ile saldırıyı üstlenen örgütün, bundan sonra da benzer saldırılar yapma tehdidinde bulunduğunu duyurdu.

Yunanistan'daki dev orman yangını Atina'ya yaklaştı

Atina'da Cuma gününden bu yana devam eden orman yangını başkent Atina'ya 20 kilometre yaklaşırken, yangın söndürme çalışmalarına katılmak için İtalya'dan gönderilen 2 yangın söndürme uçağı bölgeye ulaştı. Öte yandan, tüm Yunanistan'dan, hükümetin kuzeyinde olağanüstü hal ilan ettiği Atina'ya yüzlerce itfaiye aracı yola çıkarken, ülkede bugün oynanacak tüm futbol maçlarının da iptal edildiği kaydedildi. 23.08.2009 ATİNA netgazete

Atina'da 4 günde 295 bin dönüm yeşil alan yandı
Yunanistan'ın başkenti Atina'nın 40 kilometre kuzeydoğusundaki Marathonas bölgesinde geçen cuma gecesi başlayan ve 50 kilometre genişliğinde bir bölgeyi kül eden yangının kontrol altına alındığı açıklandı. Gazeteler, Atika ve diğer bölgelerdeki yangının yaklaşık 295 bin dönüm yeşil alan ve 150 evin yanmasına neden olduğunu ve geçmiş büyük yangınlarda yapılan yanlışların tekrarlandığını kaydetti. 25.08.2009 ATİNA netgazete

ATİNA'DA DİPLOMATİK PLAKALI ARAÇLARA SALDIRI
Yunanistan'ın başkenti Atina'da sabah saatlerinde, Türkiye, İtalya ve Filipinler büyükelçiliklerine ait diplomatik plakalı araçların kundaklandığı bildirildi
10.12.2007 netgazete

Atina'da Ocak'ta 44, son 10 günde 22 banka soyuldu
Yunan basın yayın organlarının Atina ile Selanik kentlerinde yoğunluk gösteren soygunların, 2009 yılı içinde adeta "zirveye tırmandığı" yazdı.Haberlerde soygunlardaki artışın, maskeli gruplar ile polis arasında çatışmalar yaşanan son haftalarda, güvenlik güçlerinin dikkatinin o yöne çevrilmiş olması veya 2 ay önce hükümetin aldığı karar çerç evesinde cezasının 3'te 2'sini çekmiş olan çok sayıda mahkumun serbest bırakılmış olmasıyla bağlantılı olabileceği değerlendirmesinde bulunuldu. 28.02.2009 ATİNA - netgazete

''Ateş Hücreleri'' 2 Ekimde Atina'da bir kişinin yaralandığı bombalı saldırıyı da üstlenmişti.

Polisin bir süre önce kentin Halandri semtinde bir hücre evine düzenlediği baskında 4 üyesi gözaltına alınan örgütün, internet aracılığıyla yayımladığı bildiride, eski Başbakan Kostas Karamanlis'in, Pedion tu Areos meydanında miting yaptığı sırada yakındaki Gilfordu caddesinde bir çöp tenekesine ev yapımı patlayıcı yerleştirilmesi eylemini üstlendiği kaydedilmişti.

Örgüt, hücre evi operasyonu nedeniyle bundan böyle gazeteci, polis ve savcıların hedef alınacağı eylemler düzenleyeceğini de bildirmişti.

Adı son bir yıl içinde duyulan ''Ateş Hücreleri'', Eylül başında Selanik kentindeki Makedonya-Trakya Bakanlığı binasını, Haziran ayında ise Atina'da eski İçişleri Bakan Yardımcısı Panayotis Hinofotis'in oturduğu apartmanı hedef alan bombalı saldırıları üstlenmişti.
haber7

Yunanistan beşik gibi sallanıyor! 24 saatte 4.7 ilâ 5.9 büyüklüğünde çok sayıda deprem oldu
22 Haziran 2008
Yunanistan'da son 24 saatte, merkez üsleri Mora yarımadasının güneyindeki Methoni kenti açıkları olan, büyüklükleri Richter ölçeğine göre 4.7 ile 5.9 arasında değişen çok sayıda deprem meydana geldiği bildirildi.
Atina Yerbilimleri Enstitüsü yetkilileri, A.A muhabirine yaptıkları açıklamada, Atina'nın yaklaşık 235 km güneybatısında dün 08.57, 14.36 ve 16.43'de kaydedilen sırasıyla 5.4, 5.9 ve 5 büyüklüğündeki depremleri bugün de 03.40'da 4.7 ve 10.22'de 5.1 büyüklüğünde olmak üzere 2 sarsıntının takip ettiğini kaydettiler.
Yetkililer, can ve mal kaybına yol açmayan söz konusu depremlerin yanı sıra 50 kadar hafif şiddette sarsıntı daha meydana geldiğini de açıkladılar.
Methoni ve açıklarında, şubat ve mart aylarında büyüklükleri 4,3 ile 6,5 arasında çok sayıda deprem olmuştu. netgazete

Atina'da, 20 günde 27 banka soyuldu
Yunan basın yayın organları, kentin güneyindeki "Nea Zmirni" semtinde yer alan "Pireos" bankasının şubesine bu sabah saatlerinde giren maskeli iki soyguncunun, silah tehdidiyle çalışanları etkisiz hale getirdiğini duyurdu. Başkentte 9 ve 19 Ocakta da silahlı kişiler banka soymuştu. Öte yandan 4-24 Aralık arasında ise 27 banka şubesinin soyulduğu açıklanmış, soygunlarda çalınan paranın miktarına ilişkin olarak kamuoyuna bilgi verilmemişti. 22.01.2009 ATİNA netgazete

Yunanistan euro bölegesinden çıkarılacak mı?
Ekonomik krizle boğuşan Yunanistan'a bir kötü haber de Almanya Başbakanı'ndan geldi. Merkel, euro kullanan ülkeler içerisinde kurallara uymayanların birlikten çıkarılması gerektiğini söyledi.
17.03.2010
Merkel Almanya Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada, Yunanistan'ın bütçe açığının yarattığı kriz karşısında, Euro bölgesinin yeni bir anlaşmaya ihtiyacı olduğunu dile getirdi.

Almanya Başbakanı bu yeni anlaşmanın, üyelerden birinin kuralları uzun süre ve sıklıkla ihlal etmesi durumunda, son çare olarak üyelikten çıkarılmasını da öngörmesi gerektiğini belirtti.

Yunanistan'ın bütçe açığının euro'ya olumsuz etkisini, para biriminin şimdiye kadar karşılaştığı en büyük sorun olarak nitelendiren Merkel, çözümün bir ülkenin yardımına acilen koşulması değil sorunun kökenlerine inilmesi olduğunu savundu.

Ancak Merkel hiçbir ülkenin Yunanistan'ın karşılaştığına benzer sorunlar karşısında yalnız bırakılmaması gerektiğine de dikkat çekti.

Gözlemciler Merkel'in bu sözlerinin, Avrupa'yı ve euro'yu koruma adına herşeyi yapmaya hazır olduğunun göstergesi olarak yorumluyor.

Avrupa Birliği içinde euro kullanan ülkelerin maliye bakanları dün Yunanistan'a içinde bulunduğu finansal krizden çıkması için nasıl yardım edecekleri konusunda anlaşmaya varmıştı.

Anlaşmanın detayları açıklanmazken, 16 ülkenin maliye bakanı Yunanistan ekonomisinin kurtarılmasına gitmeyeceklerini belirtti.

Ancak uzmanlar Yunanistan ekonomisindeki bir iflasın euro için bir felaket olacağını ve Almanya ile Fransa'nın isteksizliğine rağmen, Avrupa Birliği'nin bu ülkeyi kurtarmak için devreye girmesi gerekebileceğini söylüyor.
Kaynak: bbc

Avrupa'da Derin Çatlak
Mart 2010
Avrupa Birliği liderleri, Perşembe günü yapılacak olan doruk öncesinde, Yunanistan'a yardım konusunda birbirine karşıt mesajlar veriyor.

İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, "AB, Avro bölgesindeki bir ülkeye yardım etmeyecekse, AB'nin var olması için de bir gerek yok" derken, Almanya Başbakanı Angela Merkel ise, Yunanistan'ın, borç sorunlarını kendi başına çözmesi gerektiğini kaydetti. Berlusconi, "AB'nin Yunanistan'a kesinlikle yardım etmesi gerektiğini" belirtti.

Mayıs ayındaki eyalet seçimi sınavıyla karşı karşıya bulunan ve Yunanistan'a yardıma karşı çıkan kamuoyu baskısını hisseden Merkel, "bu ülkeye yardım yapılması konusunda AB'nin mali taahhüt altına girmemesi gerektiği" yönündeki tutumunu sertleştirdi.

Deutschlandfunk radyosuna konuşan Merkel, Yunanistan'ın şiddetli bir mali ihtiyaç içerisinde bulunmadığını belirtti. Merkel, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'nun, "AB liderlerinin, bu hafta yapılacak olan zirvede, bir standby yardım paketi üzerinde uzlaşmaları" yönündeki çağrısına da katılmadığını ifade etti.

Merkel, "Yunanistan'ın şu aşamada paraya ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. Yunanistan hükümeti de bunu teyit ediyor. Bu nedenle, perşembe günü yapılacak olan Konsey toplantısına yönelik yanlış beklentiler yaratarak piyasalarda türbulansı teşvik etmememiz gerektiği konusunda uyarıyorum. Perşembe toplantısının gündeminde yardım olmayacak, çünkü Yunanistan'ın kendisi, şu anda yardıma ihtiyacının olmadığını açıkladı" dedi.
aktifhaber

Yunanlılar bankadaki paralarını yurt dışına kaçırıyor
Yunan ekonomisinin geleceğinden endişe eden halk, paralarını yurt dışına kaçırıyor. 2009 yılının son aylarında başlayan "kaçış furyası" çerçevesinde, bankalardaki hesaplardan çekilerek yurt dışına götürülen miktarın yaklaşık 10 milyar avro olduğu belirtildi. 21.03.2010 ATİNA netgazete

Almanya: Yunanistan hileli rakamlarla bu hale geldi
Borç içinde kıvranan Yunanistan'ın AB tarafından kurtarılmasına soğuk bakan Almanya Başbakanı Angela Merkel'e, koalisyon ortağından destek geldi. Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, "Yunanistan'ın bu duruma doğal felaketler nedeniyle değil, hileli rakamlar (istatistikler) açıklayarak düştüğünün unutulmamasını" istedi. 22.03.2010 BRÜKSEL
netgazete

YUNAN HALKININ YÜZDE 72'Sİ KARAMSAR
4 Nisan 2010
Yunan halkının yüzde 72'si karamsar Yunanistan'da yapılan bir kamuoyu araştırmasında Yunan halkı, ülkede işlerin hiç iyi gitmediği gerekçesiyle çok karamsar olduğunu söyledi.
Real News gazetesinin MRB araştırma şirketine yaptırdığı ankete göre, "Yunanistan'da işler nasıl gidiyor" sorusuna halkın yüzde 72,2'si "berbat" cevabını verdi. Ankete katılanların sadece yüzde 8,7'si ise "iyi-çok iyi" şeklinde görüş bildirdi.

Hükümetin aldığı kemer sırma önlemlerini ise katılımcıların yüzde 75,2'si toplumsal anlamda adaletsiz bulurken, yüzde 47,7'si ise krizin üstesinden gelinebilmesi için daha da fedakarlık gerektiren tedbirler alınması durumunda kabul edebileceğini ifade ediyor. Yüzde 43,9'luk bir kesim ise ek ekonomik tedbiri kabul etmeyeceğini söylüyor.

Halkın yüzde 72,2'si ise Yunanistan'da hiçbir parti tarafından temsil edilmeyen bir kesimin olduğunu belirtiyor. Yüzde 62'si bu güçlerden oluşturulacak bir siyasi hareketin gerekliliğine inanıyor.

Bu arada ekonomik krizden çıkış için uygulamaya konan acı reçete, iki büyük partiye oy kaybettiriyor. İktidardaki PASOK ile ana muhalefet Yeni Demokrasi arasındaki oy farkı, geçen seçimlerdeki gibi 10,7 puan oldu. Ancak her iki partinin de oy oranlarından önemli kayıplar verdiği anlaşıldı. Ankete göre PASOK, 2009 genel seçimlerinde aldığı oy oranının (yüzde 44) çok altında olan yüzde 31, 9 oy toplarken, Yeni Demokrasi de 2009 seçimlerinde aldığı oyun (33,5) çok altında olan yüzde 21,2 oy toplayabilir.

Bir başka araştırma şirketi RASS'ın anketine göre ise halkın yüzde 66,8'i Avrupa Zirvesi'nden çıkan Yunanistan'a destek kararını yetersiz buluyor. Yüzde 68,4'ü ise IMF'nin bu konuya bulaştırılmasından rahatsız olduğunu ifade ediyor. haber10

Yunanistan Mutlaka Batacak
06 Nisan 2010
Ana Haber
Yunanistan iflas edecek ama bu sene değil
Aldığı tüm önlemlere rağmen borçlarını ödeyememek, Yunanistanın kaçamayacağı kaderi gibi görünüyor.

Yunan hükümeti, son dönemde gerçekleştirdiği tahvil ihraçlarıyla, yüzde 6’lık faizle bile borçlanabileceğini herkese gösterdi. Ancak, kamu borcu dinamiklerine bakarak bir hesaplama yaptığınızda, ülkenin önünde sonunda borcunu ödeyemeyeceği gerçeğiyle karşılaşıyorsunuz.

Atina hükümetinin borç krizini önlemek için büyük çaplı bir önlem paketine ihtiyacı var. İskandinav ülkeleri 1980’li ve 1990’lı yıllarda, benzer büyüklükte önlem paketleri hazırlamış ve neticesinde başarıya ulaşmışlardı. Ancak onların iki büyük avantajı vardı. O tarihlerde küresel ekonomide bu kadar büyük daralma yoktu ve bu ülkeler, para birimlerinin değerini düşürerek, rekabet gücünü artırabildi.

Ancak, Yunanistan için aynı koşullar geçerli değil. Büyük bir parasal birliğin üyesi olarak Yunanistan bunu, fiyatların diğer ülkelere kıyasla düştüğü bir ortamda yapmaya çalışacak ve bu sonuçta ülkede deflasyon sürecini de beraberinde getirecek.

Deflasyon sürecinde ülkenin kamu borç stokunu azaltma çabaları nominal büyüme oranını da negatif seviyelere çekecek. Bu da hem kamu borcunun hem de özel sektör borcunu azaltmayı öngören planı tehlikeye sokacaktır.

Bu gelişmeler ışığında, Başbakan Yorgo Papandreu’nun bütün çabalarına rağmen, ülkenin borcunun gayri safi milli hasılaya oranını istikrarlı bir noktada dengelemesi imkansız hale gelecek.

YAPILACAK BEŞ ŞEY

Yunanistan’ın bu sıkıntıdan kurtulmak için yapabileceği beş şey var. Bunlardan ilki ve belki de en iyimser olanı, euronun değerinde önemli ölçüde düşüş görülmesi. Yani, euro dolar paritesini aşağıya geçmek. Bu, euro bölgesi genelinde de güçlü bir iyileşme ile yan yana geldiğinde en iyi koşulu yaratacaktır.

İkinci olarak, Yunanistan Avrupa Birliği (AB) ve Uluslararası Para Fonu’ndan düşük faiz oranlarıyla kredi alabilir. Büyük bir borç krizini engellemek özel sektör borcunda yeniden yapılandırmaya gidilmesi Atina hükümeti için üçüncü bir tercih.

Euro bölgesinden çıkmak dördüncü seçenekken, Atina hükümetinin son tercihi borçlarını ödeyemeyip, iflas etmek olacak.

Bu seçenekler tek tek değerlendirildiğinde, birinci tercihin gerçekleşmesinin imkansız olduğu görülüyor. İkinci tercih AB tarafından bertaraf edildi. Üçüncü tercih için Avrupalı bankalardan destek alınması gerekecek ancak böyle bir şey pek olası görünmüyor. Dördüncü seçenek Almanları fazlasıyla memnun eder ancak Yunanlılar euro bölgesinden çıkacak kadar 'aptal’ değil.

En nihayetinde Atina hükümetinin elinde sadece borcunu ödeyememe seçeneği kalıyor. Ancak Yunanistan’ın borcunu ödeyememesi, euro bölgesi içinde domino etkisi yaratacaktır. Çünkü İspanya ve Portekiz’in de benzer sorunlar yaşanıyor.

ŞİMDİLİK KURTULABİLİR

Yunanistan şimdilik, mükemmel borç yönetimi sayesinde büyük bir krizden kurtulabilir. Ancak, AB’nin ekonomi politiği göz önünde bulundurulduğunda, bu durum büyük bir dezavantaj yaratabilir.

Çünkü AB liderleri sadece krizin kaçınılmaz olduğu noktada devreye girme sözü verdi. Yunanistan’ın likidite pozisyonunun, borç ödeyebilme pozisyonundan daha iyi olması insanları aldatsa da ülke aşamalı ve pek de dikkat çekmeyen bir süreçte borcunu ödeyemeyecek gibi görünüyor.

Biz Bu Sahneyi Görmüştük!
Yunanistan'ın en büyük 4 bankası kasalarından 10 milyar Euro çıkınca devlete sığındı. Komşudaki görüntü 2001 Türkiye'sini hatırlattı
9 Nisan 2010
Financial Times'ın haberine göre komşunun en büyük dört bankası, hızla hesaplardan çekilen mevduatlardan dolayı zor duruma düştü. Bankalar, mudiler tarafından çekilen paranın 10 milyar Euro'ya ulaşmasının ardından hükümete başvurarak yardım istedi. Türkiye'de de iştirakleri bulunan National Bank of Greece, EFG Eurobank ile diğer dev Yunan bankaları Piraeus Bank ve Alpha Bank'tan oluşan bu dört bankanın 28 milyar Euro'luk destek paketinden faydalanmak istediği belirtildi.

Aslında komşuda oluşan bu görüntü Türkiye'ye çok da yabancı değil. Hatta Türkiye'nin bu konudaki hafızası hâlâ çok taze. Hatırlanacağı gibi 1999 yılında Türkiye'de 84 olan banka sayısı, 2001 yılında patlayan ve etkisi uzun süre devam eden krizlerle 47'ye kadar inmişti. O dönemde de birçok bankadan büyük mevduat kaçışları yaşanmış, bazı dev bankaların bile batmaktan son anda kurtulduğu daha sonrasında yetkililer tarafından itiraf edilmişti. Bugün komşu Yunanistan'da yaşananlar, Türkiye'nin yakın hafızasını da yeniden canlandırdı.
Kaynak: Habertürk

'Yunanistan'ın borcu tahminlerin ötesinde'
23 Nisan 2010 Avrupa Birliği'nin istatisik kurumundan yapılan açıklamada, Yunanistan'ın bütçe açığının geçen yıl tahmin edilenden çok daha fazla olduğu ve daha da kötüye gidebileceği uyarısı yapıldı.

Atina'dan gelen yeni verilere göre, ülkenin, bütçe açığı Gayrı Safi Milli Hasılasının yüzde 12,7'si değil, 13,6'sı büyüklüğünde.

Eurostat'ın Yunanistan'dan aldığı yeni bilgiler ışığında yaptığı açıklama, euro ve Avrupa borsalarını olumsuz etkiledi.

Sigortacılık devi Fortis'ten ekonomist Nick Kounis, "Zaten korkunç olan bir durum, daha da kötüye gitti." şeklinde konuştu.

Yunanistan euroyu para birimi olarak kullanan ülkeler ve Uluslararası Para Fonu (IMF) ile bir kurtama paketinin detayları konusunda görüşmeler yapıyor.

Halihazırda 300 milyar euro borcu olan Yunanistan'ın bu yıl içinde de 54 milyon borç almaya ihtiyacı var.

Kamu çalışanları grevi

Bu arada, Yunanistan'da onbinlerce kamu çalışanı, hükümetin, ülkenin dev borç yükünü azaltmak amacıyla gündeme getirdiği yeni ekonomik önlemleri protesto amacıyla 24 saatlik greve gitti.

Grev, IMF ve Avrupa Merkez Bankası'ndan temsilcilerle Yunan yetkililerin başkent Atina'da kurtarma paketinin ayrıntılarını görüştükleri güne rastladı.

Göstericiler, Atina'da bu görüşmelerin yürütüldüğü yere çok uzak olmayan bir noktada dev bir protesto eylemi de düzenliyor.

Gösterilere, doktorlardan öğretmenlere, vergi memurlarından itfaiye işçilerine, çöpçülere hatta tiyatroculara dek kamu sektörünün her kesiminden işçiler katılıyor.

'Krizin bedelini zenginler ödesin'

BBC Atina muhabiri Malcolm Brabant'ın aktardığına göre işçiler mesajlarında "krizin bedelini işçilerin değil, Yunancada zengin ve güçlülerin iktidarı anlamına gelen plütokrasi’nin ödemesi gerektiğini" söylüyor.

Özellikle IMF'nin duruma müdahil olmasından rahatsız olan Kamu İşçileri Sendikası'nın başkanı, kurumun mevcut önlemlere ek başka reformlar talep etmesinden, emeklilik ödemelerini kesip emeklilik yaşını yükseltmesinden kaygılı.

Grev nedeniyle başkentte geniş güvenlik önlemleri alındı.

Son bir kaç aydır çıkan hükümet karşıtı protestolarda aralıklarla şiddet olayları yaşandı.
BBC

Yunanistan'ı, Türkiye ile silâh yarışı batırdı
Yunanistan'ın batma durumuna gelmesinde, Türkiye'ye karşı silahlanma yarışı ile diğer bazı faktörlerin etkili olduğu belirtildi. Ekonomistlere göre, Türkiye'ye karşı silahlanma bütçesi her yıl artış gösteren Yunanistan, Avrupa Birliği içinde en yüksek savunma bütçesine sahip ülke olarak gösteriliyor. 30.04.2010 ATİNA netgazete

Binlerce kişi Atina sokaklarına döküldü
04 Mayıs 2010
Ana Haber
Yunanistan hükümetinin ekonomik krizden çıkış için İMF ve AB yardımlarına boyun eğmesini protesto etmek amacıyla sendikaların yaptığı çağrı üzerine binlerce kişi Atina sokaklarına çıktı.

Hükümetin ekonomi politikalarını ve IMF-AB yardımlarını katı kurallar altına kabul etmesini protesto etmek için binlerce kişi Atina merkezinde gösteri yapıyor.

“Kapitalistlere Kriz için tek bir metelik vermeyeceğiz, haklarımız baltalanıyor” pankartlarının taşındığı yürüyüş sırasında göstericilerin, “Karları için ödedik, kriz için ödüyoruz, çözüm sokaklarda” sloganı dikkat çekti.

Komünist Parti’nin sendikal cephesi olan PAME üyesi yaklaşık 500 kişi parlamento önüne yürüyerek olaysız bir şekilde dağıldılar.

Özel eğitime bağlı yüzlerce öğretmen de başka bir koldan parlamento binasına yürüdü. Bir heyet taleplerini içeren listeyi parlamentoya sundu.

Parlamentoya yürüyen 30 kişilik bir başka grupla polis arasında ise çatışma çıktı. Parlamentoyu korumakla görevli polislere taş ve su petleri atan gruba polis göz yaşartıcı bombayla müdahale etti. Olaylarda yaralanan veya gözaltına alınan olmadığı bildirildi.

Bu eylemlerden birkaç saat önce de 200 kişilik Yunanistan Komünist Parti üyesi bir grup tarihi Akropolis’i işgal ederek tüm Avrupa kamuoyunu harekete geçmeye çağıran dev bir pankart açtılar.

Diğer bir eylem de 375 bin üyesi olan Adedy sendikası tarafından organize edildi. Adedy, kamu hizmetlerinde 48 saatlik greve başlattı.

ülkenin en büyük memur sendikasının bugün startını verdiği genel greve yarın Yunan İşçileri Genel Konfederasyonu (CSEE) de katılacak.Yarın özel sektör, hava alanları ve liman çalışanlarının katılımıyla, ülkede son yılların en büyük işçi eyleminin gerçekleşmesi bekleniyor.

Sendikalar Atina hükümetinin AB ve IMF’nin 110 milyar dolarlık mali yardımını kabul etmesini protesto ediyorlar.

Komşuda Gerginlik Tırmanıyor
Yunanistan'da çalışanların hükümetin ekonomik önlemlerini protesto için genel greve gitmesi hayatı durdurdu. Göstericilerin ateşe verdiği bankada üç kişi öldü
5 Mayıs 2010
Yunanistan'da kamu ve özel sektör çalışanlarının, hükümetin ekonomik önlemlerini protesto için genel greve gitmesi, hayatı durdurdu. Göstericilerin parlamentoya girmeye çalışması üzerine, polis ile çatışmalar çıktı.

Yunanistan'da hükümetin bütçe açığını kapamak amacıyla planladığı kemer sıkma önlemlerini protesto eden sendikalar genel grev başlattı.Kamu calışanlarının dün başlattığı greve bugün özel sektör çalışanları katıldı.

Grev nedeniyle ülkede hava ulaşımı tamamen durdu, tren ve gemi seferleri de yapılmıyor. Okulların kapandığı ülkede, hastaneler sadece acil vakalara bakıyor.

3 YUNANLI YAŞAMINI YİTİRDİ

Göstericilerin ateşe verdiği bankada bulunan üç kişi yaşamını yitirdi.

Marfin Bankasının şubesinde çıkan yangında kaçarak bankanın üst katına çıkan 3 kişinin burada dumandan zehirlendiği, solunum yetmezliğinden yaşamlarını yitirdikleri öğrenildi.

Yetkililer, bankada ölen iki kadından birinin hamile olduğunu ve cesetlerin halen bankanın içinde bulunduğunu söyledi.

Atina'da molotof kokteyllerinin sıkça kullanıldığı olaylar sırasında Marfin Bankası'nın yanı sıra iki binanın da ateşe verildiği belirtilmişti.

HABER BÜLTENİ YAYINLANMIYOR
Dükkanların bir bölümü de kapalı. Basın-yayın çalışanları da grevde, bu nedenle hiçbir haber bülteni yayınlanmıyor.

POLİS VE GÖSTERİCİLER ÇATIŞTI
Atina'nın merkezinde başlatılan geniş katılımlı protesto yürüyüşünde ise gerginlik yaşandı.

Göstericilerin parlamento binasına girmeye çalışması üzerine polis ve göstericiler arasında çatışma çıktı.

Göstericilerin bir binayı ateşe verdiği de bölgeden gelen haberler arasında.

Yunanistan diğer bir büyük şehri Selanik'te de gösteriler sürüyor.

MEMUR İKRAMİYELERİ KALKTI, MAAŞLAR DONDURULDU...
Hükümetin, Avrupa Birliği ülkeleri ve Uluslararası Para Fonu IMF'den alacağı 110 milyar euroluk kredi karşılığında uygulamayı taahhüt ettiği önlemlerle ilgili tasarı Meclis'e sunuldu. Oylamanın bu hafta içinde yapılması bekleniyor.

Kemer sıkma önlemleri çerçevesinde memur ikramiyelerinin kaldırılması, maaşların 3 yıl için dondurulması ve emekli maaşlarında kesintiye gidilmesi kararlaştırıldı. Bu sert önlemler ile üç yıl içinde 30 milyar Euro tasarruf sağlanması hedefleniyor.

BU ÖNLEMLER FAKİRİ CEZALANDIRIYOR
Birkaç ay içinde üçüncü kez genel greve giden sendikalar hükümetin bu önlemlerle sadece düşük gelirlileri cezalandırdığını savunuyor.

Kamu Çalışanları Sendikası Başkanı Spiros Papaspiros, "Hükümetin ayda 500 Euro kazanan emeklilerden para almadan önce yapabileceği çok şey var." dedi.

AVRUPA HALKLARI AYAĞA KALKIN
Onlarca komünist protestocu dün Parthenon tapınağına çıkarak "Avrupa Halkları Ayağa Kalkın" yazılı dev bir pankart açtı. Komünist milletvekili Nikos Papakonstantinu, "Avrupa'nın ve Yunanistan'ın zenginlerine mesaj göndermek istedik." diye konuştu.

İHA'NIN CANLI YAYIN ARACI YAKILDI

Yunanistan'da hükümetin kemer sıkma uygulamalarına karşı düzenlenen ve çatışmaya dönüşen protesto gösterisi sırasında İhlas Haber Ajansı'na ait canlı yayın aracı kundaklandı.

Göstericilerin arasında kalan İHA aracı, ateşe verildikten sonra kullanılamaz hale geldi.

İHA da web sitesinde canlı yayın aracının göstericiler tarafından yakıldığını bildirdi.

Haberin yorumları:
İspanya Önemli
Adıgüzel
Küresel Kriz Avrupa'da yeni başlıyor.Yunanistan..İspanya..Portekiz..ABD Ulusalcıları,(ABD-İngiltere-İsrail)'den oluşan Küreselcileri durduramazsa 3-5 sene içinde Dünya savaşı çıkacak.İspanya'da krizden etkilenirse bizim durumumuz vahim..!

eh işte ye
socrates
tamam halk koyun olmamalı politkacılar hesap vermeli ama değirmenin suyu nereden gelecek. çalışmadan medeniyet yok bu dünyada. alman ve fransız halkı yunanlıları ab den atın diye galeyana geldiler, hükümetler kredilerle tutulan bir birliği sağlamaya uğraşıyorlar.
05 Mayıs 2010

sokratesin torunlari meydanlarda
eh iste
helal olsun yunan halkina,bilincli halk..onlari koyun sürüleri gibi kimse yönetemez,ee ne de olsa eflatun,un,aristo,nun torunlari onlar...
05 Mayıs 2010
aktifhaber

Atina'da şiddetli patlama

Yunanistan'ın başkenti Atina'da düzenlenen bombalı saldırıda, ilk belirlemelere göre bir kişi yaralandı.

Yunan televizyonları, ''Koridalos'' semtinde bulunan çok sıkı korunan cezaevi yakınındaki bir çöp tenekesine bırakılan patlayıcının infilak ettiğini, olay yerinden geçen bir kadının şiddetli patlama sonucu kırılan camlardan yaralandığını duyurdu.

Eylem öncesinde, bazı gazete ve televizyon kanallarını arayan bir kişinin, cezaevi yakınında 27 dakika içinde bir patlama meydana geleceği ihbarında bulunduğu kaydedildi.
13 Mayıs 2010
habertaraf

Yunanistan'da grev sırasında çatışma

Hükümetin kemer sıkma önlemlerini protesto eden çalışanlar bir gün greve gidilirken, başkent Atina'da göstericiler polisle çatıştı.
29 Haziran 2010
Yunanistan'da, hükümetin kemer sıkma politikalarını protesto için bir günlüğüne greve gidilirken, başkent Atina'da polisle göstericiler arasında çatışma çıktı.

Göstericiler meclis binası yakınında polise sopalar, şişeler ve taşlar atarken, polis göz yaşartıcı gaz kullandı.

Tersane işçileri sabah saatlerinde Pire Limanı'ndan Yunan Adaları'na turist taşıyan feribotların haraket etmelerini önledi.

Limanı abluka altına almaya çalışan tersane işçileri de göz yaşartıcı gazla dağıtıldı.

Yunanistan'ın milli gelirinin yüzde 20'sini oluşturan turizm sektörü, çalışanlara tepkili.

Kemer sıkma önlemleri meclis gündeminde
Avrupa Birliği ve IMF geçtiğimiz aylarda, yüksek bütçe açığını kapatamayan ve uluslararası piyasalardan borçlanmakta zorluk çeken Yunanistan'a 110 milyar euro tutarında bir yardım paketi sunmuştu.

Ancak bu yardım karşılığında Yunanistan'dan kemer sıkması, çalışma ve emeklilik düzenlemelerinde reform yapması talep edilmişti.

Bu düzenlemeler çerçevesinde emeklilik maaşlarının azaltılması, emeklilik yaşının yükseltilmesi ve şirketlerin işçi çıkarmasının kolaylaştırması öngörülüyor.

Çalışanlar protesto amacıyla greve giderken Yunanistan Parlamentosu da bugünden itibaren bir hafta süreyle bu düzenlemeleri görüşecek.

Daha önce uygulamaya konan kemer sıkma politikaları ve bunlara yenilerinin eklenecek olması nedeniyle, hükümet ile sendikalar arasındaki gerilim doruğa ulaşmış durumda.

Sendikalar greve geniş katılım sağlayıp, mümkün olduğu kadar çok insanı sokağa dökerek iktidardaki Sosyalist Parti milletvekillerinin yasaya karşı oy kullanmasını sağlamaya çalışıyor.

Bugün Atina'da düzenlenen protesto yürüyüşüne yaklaşık 12 bin kişinin katıldığı bildiriliyor.

Mayıs aynda düzenlenen gösteride ise bu sayı yaklaşık 50 bin kadardı.
BBC Türkçe
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder E-posta gönder Yazarın web sitesini ziyaret et
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Prş May 13, 2010 11:53 pm    Mesaj konusu: AB Üyeliğinin Maliyetleri Alıntıyla Cevap Gönder

"Yunanistan kepenk indiriyor"
24 Mayıs 2011

Yunanistan Maliye Bakanı Yorgo Papakostandinu, AB-IMF’den gelecek 5. kredi taksitinin alınamaması halinde ödemelerin yapılamayacağını söyledi. Papakostandinu açıklamasında, "ülke kepenk indiriyor" ifadesini de kullandı.

Yunanistan Maliye Bakanı Yorgo Papakostandinu, AB-IMF’den gelecek 5. kredi taksitinin alınamaması halinde ödemelerin yapılamayacağını söyledi.

Yunan basınının haberine göre, Yunan SKAİ televizyonunda yayınlanan bir programa katılan Papakostandinu, ekonomi alanında değerlendirmelerde bulundu.

"Haziran ayında 5. taksitin serbest kalmaması durumunda ülke ödemeleri durdurmaya gidecek. Ülkenin mevcut nakit durumu temmuz ayı ortasına kadar yeterli" diyen Bakan, ülkenin kasasında bulunan meblağın temmuz ortasına kadar yeterli olabileceğini, bundan sonraki dönemde maaş, emekli maaşlarının ödenemeyeceğini vurguladı.

Papakostandinu, "ülke kepenk indiriyor" ifadesini de kullandığı açıklamasında, yerinde kim olursa olsun yine aynı politikayı izleyeceği yorumunda da bulundu.

Müzakerelerin çıkmaza girmesi ve erken seçime gidilmesi olasılığı ile ilgili de konuşan Papakostandinu, "Şu anda seçim ülke için bir yıkım olurdu" dedi.
Akşam

"Yunanistan Türkiye yüzünden battı"
22 Ekim 2010

Avrupa Parlamentosu'ndaki Yunan vekiller, Yunanistan'ın bütçe açığının "muazzam" boyutlardaki askeri harcamalar olduğunu belirterek bundan TBMM'nin ülkeye karşı savaş tehdidinde bulunmasını sorumlu tuttular.

Yunanistan'dan gelen üyeler konuyla ilgili bir soru önergesi vererek sorunu Avrupa Parlamentosu gündemine taşıdılar. AB Komisyonu'nun Genişleme ve Komşuluk Politikalarından Sorumlu Üyesi Stefan Füle ise Türk savaş uçaklarının Yunan adaları üzerinde uçmasıyla ilgili soru önergesine yanıtında, Türk askeri uçaklarının Yunan adaları üzerindeki uçuşları sonucu ortaya çıktığı iddia edilen "sınır anlaşmazlıklarının", Türkiye ve Yunanistan tarafından barışçı bir şekilde çözümünü desteklediklerini bildirdi.

Füle, Avrupa Parlamentosu'nun Yunanistan kökenli üyeleri Niki Tzavela ve Nikolaos Salavrakos'un "TBMM'nin Yunanistan'a karşı 'Casus Belli' ilanına başvurması" konulu soru önergesini yanıtladı. Yunan vekiller önergelerinde "Yunanistan'ın bütçe açığının temel nedenlerinden biri muazzam miktarlara ulaşan savunma harcamalarıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Yunanistan'a karşı savaş tehdidini(casus belli) sürdürmesi, ülkeyi bir silahlanma yarışına zorlamakta, bunun maliyeti Yunanistan GSYİH'sının yüzde 4.7'sini oluşturmaktadır. Bu çerçevede Komisyon TBMM'nin Yunanistan'a karşı 'casus belli' tehdidini kaldırmasını sağlamak için ne gibi önlemler alacak" diye sordular.
haber7

AB Üyeliğinin Maliyetleri
Korkut Boratav
Bir Gün
10.05.2010

2008-2009 krizinin sınıfsal yansımalarına karşı en hacimli ve sert tepki Yunanistan’daki son genel grevle gerçekleşti.

Bu grevden birkaç gün önce Makroekonomik Politika Enstitüsü adını taşıyan Almanya kökenli bir kuruluş, “Yunan krizi”ne karşı AB’nin ve özellikle Almanya’nın izlediği politikaları eleştiren bir metni internette dolaşıma soktu ve imzaya açtı.

Açık mektup, Yunanistan’daki mali çöküntünün nedenlerini inceliyor; AB’nin tepkilerini, Almanya’nın sorumluluğuna odaklanarak eleştiriyor. Kısaca gözden geçirmek yararlı olabilir.

***

Açık mektubun yazarları, Yunanistan’daki çöküntüyü dört neden bağlıyorlar:

(1) Devletin (özellikle vergi toplamadaki yetersizliğine bağlı ve istatistiklerle oynandığı için uzun süre gizlenen) malî krizi.
(2) Rekabet gücünün zayıflaması sonunda cari açığın sürekli artması.
(3) Uluslararası krizin kamu maliyesini fazlasıyla sarsması.
(4) Spekülatif saldırıların da etkisiyle Yunanistan’ın borçlanma faizlerinin dramatik boyutlarda artması…

IMF istatistikleri, bu saptamaların doğru olduğunu gösteriyor.

Örneğin, milli gelire oranla Yunan cari açığı 2004’te yüzde 5.8 iken, her yıl kesintisiz olarak artmış ve 2008’de yüzde 14.6’ya ulaşmış; kamu sektörü borçlanmasının milli gelire oranı da 2009’da yüzde 12.9’a tırmanmıştır.

Almanyalı iktisatçılar açık mektuplarında, Yunan hükümetlerinin bu dört etkenden yalnız ilkinde tamamen “suçlu” olduğunu düşünüyorlar.

Onlara göre diğer etkenler dışsaldır; büyük ölçüde Avrupa-kökenlidir ve bu nedenle çözüm de sadece Yunanistan’da değil, tüm Avrupa’da aranmalıdır.

Mektubun yazarları, özellikle Yunanistan’ın dış açıkları üzerinde duruyorlar.

Onlara göre, bu ülkenin (ve benzer biçimde Portekiz, İspanya ve İrlanda’nın) dış açıklarının kriz öncesinde sürekli olarak artmış olması, avro-bloku içinde sürekli olarak dış fazlası artan ülkeler olmasaydı gerçekleşemezdi.

Ve bu ikinci grubun başında, blokun en büyük ekonomisi olan Almanya gelmektedir. (Gerçekten de öyledir: Almanya, 2002-2003’te milli gelirinin yüzde 2’sini oluşturan cari işlem açığını sonraki yıllarda kesintisiz artırarak 2007’de yüzde 7.6’ya ulaştırmıştır.)

Yunanistan’ı dış açıklara sürükleyen rekabet gücündeki gerileme, verim düşüklüğünden ve “tembellikten” kaynaklanmamıştır. Avro-bölgesinde en uzun yıllık çalışma süreleri Yunanistan’dadır ve son yıllardaki verim artışları Almanya’nın iki misli üzerinde seyretmiştir.

Almanya’lı iktisatçılara göre, Yunanistan’ın sorunu, ücretlerin verim artışlarının üzerinde seyretmesi; bu farkın da fazlasıyla fiyatlara yansımasıdır. Avro-bölgesinin üyesi olduğu (yani, ulusal parası olmadığı) için, rekabet gücündeki aşınmayı döviz kurunu ayarlayarak (devalüasyonla) çözememektedir.

Almanya ise, ücret hareketlerini, iç talebi sınırlamış; deflasyonist bir politikayı hayat tarzı haline getirmiş; istikrarın sosyal bedelini işsizliği ihraç ederek avro-bölgesinin zayıf halkalarına ödetmiştir.

Açık mektup, Yunanistan’ı dramatik bir mali daralmaya, küçülmeye ve deflasyona sürükleyen reçetelere karşı çıkmaktadır; zira, bunlar avro-bölgesinin diğer ucuna (özellikle Almanya’ya) hiçbir sorumluluk yüklememektedir.

Evet, Yunanistan ücret ve fiyat hareketlerini frenlemelidir; fakat Almanya’da da ters yönlü bir uyum gerçekleşmeli; bu ülke abartılı istikrar saplantılarını terk etmelidir.

Avro’nun kabulüyle başlayan para birliği, ülkeler arası politikalarda koordinasyon içermediği için sakattır; düzeltilmesi gerekir.

Yazarlar, “1920’li yılların Almanyası’nda izlenen ve daha sonra malûm felâketlere de yol açan politikalar” ile bugün “Yunanistan’da uygulamaya konan daraltıcı politikalar arasındaki benzerliklere” dikkat çekiyorlar ve ekliyorlar:

“Avrupa’nın tümüne baktığımızda 1929 buhranının hataları tekrarlanmamıştır; ama, bu hatalar ulusal düzlemlerde (Yunanistan, Portekiz, İspanya’da) tekrarlanmaktadır.”

***

Almanyalı yazarların eleştirileri sınırlı kalıyor; AB sisteminin temel sakatlıklarını göz ardı ediyor.

Avrupa’nın siyasi birliğine geçişin en stratejik adımı olarak gösterilen avro’nun kabulünün vahim sonuçları, Yunanistan kriziyle ortaya çıktı.

Bir devleti tanımlayan ana öğelerden biri, ulusal bir paraya sahip olmaktır.

Para basma yetkisini, uluslar-üstü bir bankaya devrederseniz; iç borçlanma, dış borçlara dönüşmüş olur. Üstelik para birliğini oluşturan ekonomilerin (Yunanistan gibi) zayıf halkalarından birini oluşturuyorsanız, borçlanarak büyüyebilirsiniz; ama, dış ortam bozulup da alacaklılar kapınıza geldiğinde çaresiz kalırsınız; özellikle sistemin patronu (Almanya), sizi sahiplenmezse…

Ulusal bir paranız olsaydı, iç borçlarınızı para basarak (borç senetlerinin değerini bu sayede düşürerek); borçları tek yönlü bir kararla uzun vadeye yayarak; yerli alacaklılarınıza bir servet vergisi uygulayarak borç yükünüzü hafifletebilirdiniz.

Bütün borçlarınız avro ile olduğu için bu seçeneklerden yoksunsunuz. İflâs bile geçerli bir çözüm değildir; zira, başbakanlık binasının elektrik faturalarını ancak Avrupa Merkez Bankası’nın bastığı bir parayla ödemek zorundasınız.

Avro-bölgesi, bir siyasi birlik olmadığı için, “büyük patron Almanya”, Yunanistan’a “sopa” atarak, kendi eyaletlerine ise öz evlâdı gibi davranıyor.

Schleswig-Holstein eyaletinin başkenti Kiel’in belediye başkanı Torsten Albig şunları söylüyor:

“Benim kentim, Yunanistan kadar borç batağı içindedir. Ne var ki, biz federal devletin itibarına dayandığımız, desteğini aldığımız için yeni baştan ve ucuza borçlanabiliyoruz. Bize Yunanistan muamelesi yapılsaydı, halka açık yüzme havuzlarımızı kapatmamız gerekirdi. Kreşlere, okullara ödeyecek paramız kalmazdı.”

İzzet ve ikballe; sonra katılanlardan esirgenen bol kaynak aktarımlarıyla üye yapılan, uzun süre “AB’nin şımarık çocuğu” rolüne soyunan Yunanistan, emperyalist sistemin metropolünde yer almadığını böylece farkediyor.

Yunan emekçileri ise, bu algılamanın kendilerine yüklediği ağır maliyetlere karşı direnmeye başlıyorlar ve belki de komşularına, başka halklara örnek oluyorl

İnsülin devi Nordisk, Yunanistan'dan çekiliyor
17:52 - Şeker hastalarının kullandığı insülin ilacı üretiminde dünyanın önde gelen şirketlerinden Novo Nordisk, bu ilacı Yunanistan'da piyasadan çekiyor. Danimarka merkezli Novo Nordisk çekilmenin gerekçesi olarak, ağır borç krizinden kurtulmak için sert tasarruf tedbirleri alan Yunan hükümetinin yayımladığı kararnameyle, bütün ilaçlarda yüzde 25 fiyat indirilmesi talimatı vermesini gösteriyor. 29.05.2010 ATİNA netgazete

Yunanistan'da kamyon sürücüleri eylem yaptı

30 Temmuz 2010 Yunanistan'da süresiz greve giden tanker ve kamyon sürücüleri, Ulaştırma Bakanlığı önünde protesto gösterisi düzenledi.
"Çalışma koşullarını protesto eden" göstericiler ile bakanlık binası önünde görev yapan güvenlik ekipleri arasında yer yer arbede meydana geldi. Polis göstericilere gözyaşartıcı gaz ile müdahale etti. netgazete

Yunanistan'da 'kriz intiharı artıracak' uyarısı
19:55 - Yunanistan'da psikiyatristler, ülkenin içinde bulunduğu finansal krize bağlı olarak bu yıl intihar vakaları sayısının önemli oranda artacağı uyarısında bulundular. Hükümet destekli Klimaka grubu yetkilileri, intihar girişimlerini önlemek için hizmet veren telefon hattını arayanların sayısının yılbaşından bu yana üç kat arttığını söylediler. 14.08.2010 ATİNA netgazete

Atina'da Bomba Patladı!
01 Kasım 2010
Yunanistan'ın başkenti Atina'da, Meksika Büyükelçiliğine gönderilmek üzere hazırlanan bombalı paket özel bir posta dağıtım şirketinde patladı
. Olayda bir kişi yaralandı. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile Belçika'nın Atina Büyükelçiliğine gönderilmek üzere hazırlanan iki bomba daha bulundu.

Olaylarla ilgili olarak Yunan vatandaşı iki kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

Polis, posta şirketi görevlilerinin tarifi üzerine, Pangrati semtinde yakalanan 22 ve 24 yaşındaki kişilerin üzerinde yapılan aramada, iki adet Glock marka tabanca ile bunlara ait 5 şarjör ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile Belçika'nın Atina Büyükelçiliğine gönderilmek üzere hazırlanmış iki adet bombalı paket daha bulunduğunu açıkladı.

İnfilak eden bombalı paketin Meksika'nın Atina Büyükelçiliği'ne gönderildiğinin tespit edildiği belirtilen açıklamada, şüpheliler tarafından Hollanda'nın Atina Büyükelçiliği'ne gönderilmek üzere Spiru Merkuri Caddesi'ndeki bir posta dağıtım şirketine teslim edilen diğer bir bombalı paketin ise bomba imha ekipleri tarafından imha edildiği belirtildi.

Gözaltına alınan 22 yaşındaki kişinin "Ateş Hücreleri" adlı bir terör örgütünün üyesi olma suçuyla arandığı ve hakkında tutuklama emri bulunduğunun belirlendiği ifade edilen açıklamada, olayla ilgili soruşturmayı Özel Şiddet Suçlarıyla Mücadele Birimi'nin üstlendiği kaydedildi. aktifhaber

Almanlar: Yunan, borcu ödeyemez, takside bağlasın
00:05 - Almanya reel sektör güven endeksi IFO'nun Başkanı Hans-Werner Sinn, Yunanistan'ın, faiz yükünün uzun vadede sürdürülebilir olmaması nedeniyle borcunu yeniden yapılandırması gerektiğini söyledi. 16.11.2010 LİZBON netgazete

Yunanistan ada ve havaalanlarını satışa çıkarıyor
Ekonomik krizdeki Yunanistan, Ege ve İyon denizindeki bazı adacık ve kayalıklarla kimi havaalanlarını satışa çıkardı.

05 Aralk 2010
Anadoluhaber

Atina'da yayımlanan haftalık Proto Thema gazetesi, "Maliye Bakanlığı, Altyapı Bakanlığı ve Kültür Bakanlığı'nın katılımlarıyla uluslararası pazara çıkarılabilecek ada ve havaalanlarını içeren bir listenin hazırlandığını" duyurdu.

KITA SAHANLIĞINA DİKKAT EDİLDİ
Gazete, "güvenilir hükümet kaynaklarına" dayandırarak verdiği haberinde, satış listesinde yer alan adaların "milli meselelerle bağlantılı olmamasına dikkat edildiğini" ve "Türkiye'ye itiraz hakkı tanınması için satılacak adaların kıta sahanlığından uzak bölgelerden seçildiklerini" yazdı.

HANGİ ADALAR SATILACAK
Ada ve havaalanlarının satılmasının, "hükümetin kamuya ait taşınmaz malların acilen değerlendirilmesine yönelik B planı çerçevesinde kararlaştırıldığı" belirtilen haberde, satış listesinde, İyon denizindeki Nafsika Adası, Ligia Adası, Ehinades kayalıkları, Mora yarımadası açıklarındaki Ayos Yannis Adası, Eğriboz yarımadası ile Paksos Adası yakınlarındaki bazı kayalıkların bulunduğu kaydedildi.

300 MİLYON NAKİT
Proto Thema, hükümetin yaklaşık 300 milyon avro likit para elde etmeyi hedeflediğini belirttiği bu plan çerçevesinde, satılmalarına merkezi Londra'da bulunan uluslararası bir danışmanlık şirketinin aracı olduğu adalara daha çok Arap ve Rus yatırımcıların ilgi gösterdiğini yazdı.

HAVAALANLARI ÖZEL SEKTÖRE
Haberde ayrıca, "bu çerçevede, ülkede hisselerinin tamamı devlete ait olan havaalanlarının özel sektöre devredilmesinin de hükümetin planları dahilinde bulunduğu, bu uygulamayla Arap ülkeleriyle Rusya'dan 'charter uçuşlarıyla' turizmin desteklenmesinin hedeflendiği" belirtildi.

Polis kurşunuyla ölen genci ananlar olay çıkardı
20:30 - Yunanistan'da 6 Aralık 2008'de polis kurşunu ile yaşamını yitiren 16 yaşındaki Aleksandros Grigoropulos'u ölüm yıl dönümünde anmak için düzenlenen gösteriye katılanlar ile Çevik Kuvvet ekipleri arasında çatışma çıktı. Çatışmada, ilk belirlemelere göre 3 kişi yaralandı, 25 kişi gözaltına alındı. 06.12.2010 ATİNA

Atina'da çalışanların grevi, ulaşımı felç etti
01:30 - Yunanistan'ın başkenti Atina'da, ekonomik reformlar ve çalışma koşullarını protesto etmek amacıyla grev ve gösteriler düzenleniyor. Atina'da toplu taşıma araçları çalışanlarının bu sabah itibarıyla başlattıkları 24 saatlik grev nedeniyle kentte ulaşım felç oldu. Grev, otobüs, troleybüs, tramvay, tren, metro çalışanları katıldı. 09.12.2010 ATİNA netgazete

Göstericilerden eski bakana meydan dayağı

18:10 - Yunanistan'ın başkenti Atina'da, hükümetin bütçe açığının daraltılması için uygulamayı kararlaştırdığı reformları protesto eden göstericiler eski bakanlardan Kostis Hatzidakis'i dövdü. 15.12.2010 ATİNA netgazete


'Ya tarih yazacağız, ya da tarih bizi silecek'
19 Aralık 2010
Yunanistan Başbakanı Papandreu: Ya tarih yazacağız, ya da tarih bizi silecek.

Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, PASOK meclis grubunda ekonomik krizle mücadele kapsamında yapılan çabalara değindiği konuşmasında, "Ya tarih yazacağız, ya da tarih bizi silecek" ifadelerini kullandı. Papandreu, sert ekonomik tedbirleri eleştirenlere ise "savaştayız" diye seslendi.

Başbakan Papandreu, bugün parlamentoda ele alınmaya başlanan ve gelecek hafta çarşamba gecesi oylanması beklenen 2011 yılı bütçe görüşmeleri öncesi yaptığı konuşmada, hem ekonomik krize ilişkin son gelişmeleri değerlendirdi, hem de sosyalist PASOK'un krizle mücadele yönteminden rahatsız olan milletvekillerine cevap verdi.

"2013 yılında krizin geçmişte kalacağını" savunan Papandreu, şöyle konuştu: "Kelleyi koltuğa alan bizleriz. Ülkeyi bağımlılık ve vesayetten çıkaracağımıza kesin olarak inanıyorum."

Kamunun borç yükünü her geçen gün arttıran KİT'lerdeki son düzenlemeler ve 2013 yılına kadar yapılan 7 milyar Euro'luk özelleştirme programına ilişkin Papandreu, "KİT'lerle savaş halindeyiz." dedi. Papandreu, şunları söyledi: "Aldığımız çok zor kararlardan sonra 2013 yılında AB-IMF programından çıktıktan sonra vatandaşın gözlerine bakabilmeyi istiyorum."

habertaraf

Yunanistan'ın notu yine düşecek
23 Aralık 2010 Perşembe 11:43
Uluslararası Derecelendirme Kuruluşları Moody's ve Standard &Poor's'tan sonra Fitch de Yunanistan'ın notunu düşürebileceğini açıkladı.


Fitch, Yunanistan'a "BBB-" seviyesindeki kredi notunu indirebileceği uyarısında bulundu. Fitch'ten yapılan açıklamada, Yunanistan ile ilgili gözden geçirmenin ocak ayında tamamlanacağı, ülkenin "BBB-" olan kredi notunu "junk" (çöp) seviyesine indirilmesi ihtimalinin arttığı belirtildi.

Kredi notunun 'junk' seviyesine indirilmesi, notun yatırım yapılabilir seviyenin altına indiği anlamına geliyor. Derecelendirme kuruluşu Fitch'in Yunanistan için kredi notu yatırım yapılabilir seviyesinin en düşüğü olan ''BBB-'' düzeyinde bulunuyor. Uluslararası derecelendirme kuruluşları Moody's ve Standard & Poor's, daha önce Yunanistan'ın kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin altına indirmişti. haber10

Atina'da şiddetli patlama

Yunanistan'ın başkenti Atina'da, sabah saatlerinde İdare Mahkemesi önünde meydana gelen patlamada, mahkeme binası ile

30 Aralk 2010
Anadolu Haber

Yunanistan'ın başkenti Atina'da, sabah saatlerinde İdare Mahkemesi önünde meydana gelen patlamada, mahkeme binası ile çevre binalarda büyük çapta maddi hasar oluştuğu bildirildi.

Yunan televizyonları normal yayınlarını keserek verdikleri haberlerde, Luizi Riankur Caddesindeki şiddetli patlama sonucunda mahkeme binasının ön kısmında büyük hasar meydana geldiğini, caddeye park eden 4 otomobilin kullanılamaz durumda olduğunu ve çok sayıda aracın da zarar gördüğünü, çıkan yangının itfaiye ekipleri tarafından söndürüldüğünü aktardı.

Öte yandan, Kallithea'daki Atina Vergi Dairesine de bomba ihbarında bulunulduğu bildirildi.

Yunan basın kuruluşları, kimliği belirsiz bir kişinin Elefterotipiya gazetesini arayarak bomba ihbarında bulunması üzerine, polisin, Thiseos Caddesindeki Vergi Dairesini boşaltarak çevrede güvenlik önlemleri aldığını duyurdu.

Bölgeye sevk edilen çok sayıda polis ile bomba imha ekiplerinin, Vergi Dairesinin bulunduğu binada ve caddede köpeklerle bomba arama çalışmalarını sürdürdükleri belirtildi.

Bu arada, bombalı saldırı ile ilgili şüphelerin "Ateş Hücreleri" örgütü üzerinde yoğunlaştığı kaydedildi.

Haberlerde, bu örgütün, Pangrati semtindeki dört bombalı saldırıyı üstlendiği 25 Kasım tarihli bildirisinde, "yakalanan üyelerinin yargılanacağı 17 Ocak öncesinde, ülke içinde ve dışındaki terörist örgütlere adliye binalarına saldırı düzenlemeleri çağrısında bulunduğu" hatırlatıldı.

Yunan polisi, 'Ateş Hücreleri' örgütünden şüpheleniyor

Yunan polisi, başkent Atina'nın Ambelokipi semtindeki İdare Mahkemesi önünde meydana gelen şiddetli patlamaya ilişkin araştırmalarını sürdürüyor. Polis, son yıllarda bombalı eylemlerde bulunan "Ateş Hücreleri" adlı anarşist örgütten şüpheleniyor.

Görgü tanıklarının ifadesine göre, özel ALTER televizyonunu saat 07: 38'de arayan kimliği belirsiz kişi, 40 dakika sonra patlama olacağını söyledi. Daha sonra Elefterotipiya gazetesini de arayan bir kişi, bombanın nereye koyulduğuna ilişkin ayrıntılı bilgiler verdi. Bombanın motosikletin bagajına yerleştirildiğini ve plaka numarasını verdi. Buna benzer ayrıntılı bir bomba ihbarının daha önce yapılmadığı belirtiliyor.

İhbarı yapan kişi, Rainkur caddesindeki idare mahkemesinin yakınındaki binaların ve Gerulanu sokağındaki Genel Kliniğin boşaltılmasını istedi. Olay yerine giden polis, gerçekten böyle bir motosikletin bulunduğunu belirledi. Binalar hemen boşaltılarak ambulansa ve itfaiyeye haber verildi.

Şiddetli patlama 08:20'de dün akşam çalındığı belirlenen motosiklette meydana geldi. Motosiklet ve yakınındaki 5 araba tamamen yandı. Mahkemenin ön cephesindeki camlar tamamen kırılırken, civardaki binaların da camları zarar gördü. Şiddetli patlamaya rağmen yaralanan olmadığı bildirildi.

Polisin ilk tahmini, çevreye zarar veren patlamanın yüksek miktarda patlayıcı ile yapıldığı şeklinde. Yangın çıkması nedeniyle de bomba olarak bilinen amonyum nitrat ve fuel oil karışığı Anfo ile TNT kullanıldığını düşünülüyor. Başka bomba ihtimaline karşı araştırmalar devam ediyor. Yunan bomba imha uzmanları, "Ateş Hücreleri" adlı anarşist bir örgütün yakalanamayan üyelerinden şüphelenildiğini duyurdu.

Yunanistan'da Kasım ayı başında yabancı yöneticiler ile Yunanistan'daki büyükelçiliklere gönderilen bombalı paketleri de "Ateş Hücreleri" adlı anarşist bir örgüt üstlenmişti. Son yıllarda bombalı saldırılarla adını duyuran örgüt, 4 ve 5 Kasım tarihlerinde Avrupa ülkeleri hükümet başkanları ve Atina'daki yabancı büyükelçiliklerine 12'den fazla şüpheli paket göndermişti. Örgütün 5 üyesi yakalanmıştı.

Son olarak Elefterotipiya gazetesini saat 09:15'te arayan kimliği belirsiz bir kişi, Kalithea semtindeki A ve B vergi dairelerine bomba koyulduğu ihbarında bulundu. Güvenlik önlemi alan polisin aramalarında herhangi bir patlayıcıya rastlanmadı.

Türkiye'ye göç ediyorlar
9 Ocak 2011
Yunanistan'dan bilim adamlarının ve üniversite hocalarının, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz nedeniyle çalışmak için Türkiye'ye "göç ettikleri" belirtildi.

Atina'da yayımlanan Kathimerini gazetesi, "Yunanistan'daki çalışma koşullarından hayal kırıklığına uğrayarak kariyerlerini sürdürebilmek için Türkiye'ye gidenüniversitehocalarının ve araştırmacıların, Türkiye'deki koşullardan en iyi sözlerle bahsettiklerini" yazdı.

Kathimerini, akademisyenlerle birlikte üniversite mezunlarının da yüksek lisans için Türkiye'yi seçtiklerini belirttiği haberinde, "Türkiye'de Yunan göçmenler artık bir gerçek. Yüksek düzeyde eğitimli uzman personel ve araştırmacılar, Yunan eğitim sistemini terk ederek, bugüne kadar bir göç hedefi olarak değil askeri bir tehdit olarak gördüğümüz bir ülkeye gidiyorlar" ifadelerine yer verdi.

Gazete, "Türkiye'deki yüksek öğrenim alanında daha iyi koşulların bulunmasının ve kütüphanelerin daha zengin olmasının Yunanlı eğitimci ve araştırmacıları cezbeden en önemli unsurlar olduğunu" belirttiği haberinde, Bilkent ve Boğaziçi üniversitelerinin Yunanlıların Türkiye'deki tercihlerinin başında geldiğini yazdı. haber10

Yunanistan'da 65 bin iş yeri kapandı
22 Şubat 2011
Yaklaşık 100 bin kişilik istihdam kapasitesine sahip 65 bin işletme kapandı.
Yunanistan'da mali krizin etkisiyle son 13 aylık süreçte, yaklaşık 100 bin kişilik istihdam kapasitesine sahip 65 bin küçük ve orta ölçekli iş yerinin kapandığı bildirildi. haber10

Yunanistan genel grevinde çatışma
23 ŞUBAT 2011

Polis, göstericilere göz yaşı gazla müdahale etti
Yunanistan'da hükümetin ekonomi politikalarını protesto etmek için düzenlenen yedinci genel grev, çatışmalara sahne oluyor.
Polis, molotof kokteyli ve taş atan göstericileri dağıtmak için gözyaşartıcı gaz kullandı.
İlgili Konular
Ekonomi, Avrupa Birliği
Çatışmalar, 30 bini aşkın işçinin kemer sıkma politikalarını protesto etmek için meclise yaptığı yürüyüş sırasında başladı.
Grev nedeniyle kamu ulaşımı aksadı ve 100'ü aşkın uçuş iptal edildi.
Grevden ayrıca otobüs ve vapur seferleriyle hastane ve okulllar da etkileniyor.
Hükümet, Uluslararası Para Fonu IMF ile Avrupa Birliği'nin Yunan ekonomisini kurtarmak için sağladığı kredinin devamının gelebilmesi için kamu harcamalarında kesintiye gitmenin şart olduğunu söylüyor.
Atina'da parlamento greve rağmen IMF ve AB'nin talep ettiği yeni bir ekonomik reform paketini daha onayladı.
Sendikalar, Yunanistan'da çalışma yasalarının Orta Çağ koşullarına geri çekildiğini söyleyerek isyan ediyor.
Yeni yasa uyarınca kamu sektöründe çalışanların maaşları belirli bir sınırı aşmayacak ve maaş kesintileri çalışanların yıllık gelirinden yüzde 10 ya da üzerinde bir kayba yol açıyor.
Özel sektörde iş verenler bundan böyle toplu sözleşmeyle belirlenen maaşlara uymak zorunda kalmayacak. İşçilere ödeyecekleri ücreti kendileri belirleyebilecekler.
Başbakan Papandreu, zar zor ayakta duran Yunan şirketlerini batmaktan kurtarmak için çalışma yasalarındaki değişikliğin şart olduğunu savunuyor.
IMF ve AB yardımlarının yeni kredi dilimi, Yunan parlamentosunun ekonomik reform paketini onaylaması koşuluna bağlanmıştı.
Paketi parlamentodan geçirmeyi başaran Sosyalist Başbakan Papandreu, sendikaların protestolarına direniyor.
Atina'daki BBC muhabiri Malcolm Brabant, Yunanistan'da ekonomi politikaları üzerine kopan savaşta sendikaların bugüne değin yenik taraf olarak kaldığını söylüyor.
Yunanistan'daki gelişmeler, Avrupa'nın ciddi ekonomik sıkıntılar yaşayan diğer ülkelerinde de kemer sıkma politikaları için bastıran hükükmetler ve grev hazırlığındaki sendikalar nezdinde dikkatle izleniyor. BBC

Yunanistan'da kuş gribinden 132 kişi öldü
4 Mart 2011
Yunanistan'da bu yıl domuz gribi (H1N1) virüsünden ölenlerin sayısı son 24 saatte üç kişinin daha hayatını kaybetmesiyle 132'ye ulaştı.

Yunan medyası, söz konusu sayının geçen yıl ile kıyaslandığında endişe verici olduğu değerlendirmesinde bulunurken, 2010 yılı içinde 149 kişinin yaşamını yitirdiğine, 2011'in ilk 3 ayında ise 132 gibi yüksek bir sayıya ulaşıldığına dikkat çekildi.

Yoğun bakım ünitelerinde toplam 105 hastanın tedavi edilmekte olduğu belirtilirken, geçen yıl ''vakaların zirveye ulaştığı'' dönem içinde dahi bu sayının 70 olduğu vurgulandı. haber10

Moody's Yunanistan'ın kredi notunu düşürdü
7 Mart 2011
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Yunanistan'ın ''Ba1'' olan kredi notunu üç kademe düşürerek ''B1'' seviyesine çekti, görünümünü de ''negatif'' olarak belirledi.

Kuruluştan yapılan açıklamada, ülkenin yapısal reformlarının çok iddialı olmaya ve gelir toplamakta kayda değer zorluklarla karşılaşmaya devam ettiği belirtildi.

Açıklamada, ülkenin kredin notunun düşürülmesinde ekonomik zorlukların devam etmesinin ve 2013 yılından sonra borç ödeyememe risklerinin etkili olduğu, Yunanistan'ın not görünümünün ''negatif'' olarak belirlenmesinin, aşırı büyük borç yükünü ve yapısal reform paketine yönelik ciddi uygulama risklerini yansıttığı vurgulandı.
haber10

Yunanistan'da sivil itaatsizlik
10 NİSAN 2011
Times on Sunday gazetesi de, Yunanistan'da kemer sıkma politikalarına karşı başlatılan yeni bir sivil itaatsizlik eylemine dikkat çekiyor.
'Ödemeyeceğim' eylemine katılan eylemcilerin artan ücretleri protesto etmek için metro turnikelerinden ücret ödemeden geçtiğini yazan haberde, yaşananların Portekiz'i bekleyen sorunların habercisi olabileceği de ekleniyor.
Haberde ayrıca artan gişe ücretlerini protesto eden araç sahiplerinin otoban gişelerindeki bariyerleri kaldırdığı, aktivistlerin metro ve otobüs bileti satan makinaları kullanılamaz hale getirdiği de yazıyor.
Ülkenin sosyalist hükümetinin, artan muhalefet karşısında endişe duyduğu ve otoban, metro ve otobüs ücreti ödememeyi adli suç haline getiren bir yasayı kabul ettiği de haberde belirtiliyor. BBC

Yunanistan batabilir' diyen borsacıya soruşturma
22 NİSAN 2011

Yunan hükümeti , gönderdiği bir elektronik postada Yunanistan'ın borçlarını yeniden yapılandırma olasılığından söz eden Londra’daki bir borsacının Interpol tarafından sorgulanmasını istedi.

Bir Yunan gazetesi tarafından yayımlanan elektronik postada, Yunanistan'ın 24 Nisan'daki Paskalya'dan önce borç yapılandırmaya gidebileceğini düşünenlerin sayısının arttığından bahsediliyor.
Yunanistan, Avrupa Birliği ve IMF'den aldığı borcu zamanında ödeyemeyeceği yolundaki iddialara karşı hassas davranıyor.
'Mali suç'
Yunan Maliye Bakanlığı, borsacının elektronik postasının mali suçlar kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor.
Yunan polisine göre söz konusu mesaj, Londra'da Citibank'tan gönderildiğini söylüyor.
Citibank'tan yapılan açıklamada, yetkililerle işbirliği yapıldığı belirtilerek, "Citi ya da çalışanlarının yanlış bir şey yaptığını düşünmüyoruz" denildi.
Borç faizleri yükseldi
Borç yapılandırması talebinde bulunacağı yolundaki iddialar, Yunanistan'ın 10 yıllık borçlanma faizini yüzde 15 seviyesine çıkardı. Bu, Yunanistan'ın euro kullanan diğer AB ülkelerinden yüzde 12 daha fazla faiz ödemesi anlamına geliyor.
Yunanistan'ın iki yıllık tahvillerinin getirisi ise yüzde 23 civarında. Bu da, yatırımcıların, tahvillerin tam olarak ödenmesi olasılığını zayıf gördüklerine işaret ediyor.
Çarşamba günü, spekülasyonların yoğunlaşması ardından Atina borsasında hisse senetlerinin ortalama değeri yüzde 2,6 oranında düşmüştü.
Yunanistan Maliye Bakanı Yorgo Papakonstantinu, borç krizini aşacaklarında ısrar ediyor.
Yunanistan, harcamalarıyla borçları arasında denge kuramayacağı anlaşılınca Avrupa Birliği'nden yardım istemişti. AB ve Uluslararası Para Fonu IMF Yunanistan'a ağır kemer sıkma programı karşısında 110 milyar euro kredi sağladı.
Memur ve emekli maaşlarını kesen ve vergileri artıran Yunanistan hükümeti, geçen hafta 50 milyar euro'lık bir kemer sıkma programı açıkladı.

S&P Yunanistan'ın Notunu Kırdı
09 Mayıs 2011
Kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Yunanistan'ın kredi notunu iki kademe düşürdü.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor's (S&P), Yunanistan'ın ''BB-'' olan uzun vadeli kredi notunu iki kademe düşürerek ''B''ye çekti, not görünümünü ise ''negatif'' izlemede tutmaya karar verdi.

Kuruluştan yapılan açıklamada, not indiriminde, Euro Bölgesi ülkelerinin yetkilileri arasında ülkenin borcunun yeniden yapılandırılmasına ilişkin görüşlerin artmasının etkili olduğu belirtilerek, yakın zamanda ülkenin kredi notunun tekrar indirilebileceği uyarısında bulunuldu.

S&P, Yunanistan'ın yeniden yapılandırma çerçevesinde ticari yatırımcılardan da benzer şekilde tahvil ve kredi vadelerinin uzatılmasını talep edebileceğine inandıklarını vurgulayarak, Yunanistan'a sağlanacak finansal yardımın uzatılması halinde yatırımcıların ülkeye olan güveninin derinden sarsılacağına dikkati çekti.

Yunanistan'ın ''B'' olan kısa vadeli kredi notunu da ''C''ye indiren S&P, ülkenin kredi notunu 29 Mart'ta ''negatif'' izlemeye almıştı. aktifhaber

Komşu Savaş Alanı Gibi

11 Mayıs 2011
Yunanistan, ekonomisini çöküşten kurtaran yardım paketini yeniden müzakere ediyor.
60 milyar dolarlık yeni bir paket için müzakerelerin son aşamaya geldiği öne sürülüyor. Tartışmaların gölgesinde IMF ve AB yetkilileri Atina'da, Yunanistan'da çalışan kesim ise yine grevde ve sokaktaydı. Atina'da polis göstericilere yine gözyaşartıcı gazla müdahale etti.

Yunan ekonomisini kurtarmak için 110 milyar euro'luk kesenin açılmasının Yunan halkının kemer sıkma tedbirleriyle tanışmasının üzerinden tam 1 yıl geçti.

1 yıl önce mayıs başında savaş alanına dönen Atina sokaklarında yine grev, yine protesto ve yine polis müdahalesi vardı.

Polis eylemlerin her zamanki adresine Parlamento'nun önündeki Sintagma Meydanı'na sabah saatlerinden itibaren tedarikli gelmişti.

Güvenlik güçleri gözyaşartıcı gaz kapsülleri ortaya çıkmadan maskeleri takmıştı. Sonunda beklenen müdahale de geldi.

Ülkede acil uçuşlar haricinde havaalanı servislerinin durduğu, okulların kapandığı, hastanelerin çekirdek kadroyla hizmet verdiği grev ve eylem Yunan ekonomisinin kurtarılması macerasında kritik bir döneme denk geldi.

Avrupa Birliği ve IMF yetkilileri Atina'da Yunan hükümetiyle 5'inci kredi diliminin serbest bırakılması için müzakere ediyorlar. Ama masadaki tek konu 110 milyar dolarlık kurtarma paketinin 5'inci dilimi değil. Atina, borcun yeniden yapılandırılmasını, vadenin ve faizin gözden geçirilmesini istiyor.

Sadece bu da değil. Atina'nın 50-60 milyar euro'luk ayrı bir kredi paketi için AB ve IMF ile yürüttüğü müzakerelerde sona gelindiği iddia edildi. Bu da daha fazla kemer sıkma ve daha fazla özelleştirme anlamına geliyor. Yunanistan'da sokak en çok buna tepkili.

Yunanistan'ın başkenti grev ve eylemler çerçevesinde, "Artık dayanımıyoruz. Borcun bedelini zenginler ödesin" pankartlarıyla bezendi.
aktifhaber

Citibank Şubelerinin Yarısını Kapatıyor

Citibank'ın, bankacılık sektörünü de etkileyen ekonomik kriz dolayısıyla 72 şubesinden 31'ini kapatma kararı aldığı bildirildi.
Yunan medyası, edinilen bilgilere göre, söz konusu gelişmenin Citibank'ın, bankacılık sektörünü de etkileyen ekonomik kriz dolayısıyla yeniden yapılandırma faaliyetlerine giden Yunanistan için izlediği genel strateji çerçevesinde yeraldığını duyurdu.

Citibank Yunanistan üst düzey yetkililerinin, çalışanlar için işten çıkartmaların söz konusu olmayacağını, görevden kendi isteğiyle ayrılmanın konu alındığı bir programın ise gelişmede olduğunu söyledikleri belirtildi.

Haberlerde, geçen 10 yıllık süreçte Citibank'ın, Yunanistan'daki şube sayısının 100'ü aşmasının planlandığı ancak sonrasında, ülkedeki olumsuz ekonomik şartlar ile bağlantılı olarak bu kararın değiştiği kaydedildi.

Yunanistan piyasasına 1964 yılında ilk planda denizcilik ve büyük şirketlere hizmet amacıyla giren Citibank'ın, 1980'li yıllarda ülkede çok sayıda şube açmaya başladığı vurgulandı.

Diğer yandan, bankacılık sektörü yetkililerinin 2011 yılının, gerek tüketim gerekse konut kredisi alımında olumsuz bir sene olacağı şeklindeki değerlendirmelerine de yer verilen haberde, söz konusu alanlardaki çalışma hızının Yüzde 25-30 olduğu 10 yıllık sürecin bir daha geri gelmeyeceği, bu çerçevede bankaların stratejilerini yeniden yapılandırdıklarının ifade edildiği bildirildi.
aktifhaber

'Toplumsal patlama olabilir'
25 Mayıs 2011
Yunan hükümetinin aldığı sert önlemler ülkeyi toplumsal patlamanın eşiğine getirdi.

Yunanistan Odalar Birliği Başkanı Yorgos Kasimatis, hükümetin, ekonomik krizin aşılması için aldığı sert önlemlerin ülkeyi toplumsal patlamanın eşiğine getirdiğini söyledi.

Kasimatis, Atina haber ajansı ANA'ya yaptığı açıklamada, yeni tedbirlerin uygulanmasının Yunan halkına olumsuz etkisi olacağını, "hükümetin ekonomi kurmaylarının planladığı yeni vergilerinse son yıllarda tekrarlanan başarısız çabalardan birini oluşturduğunu" ifade etti.

Hükümetin troyka ile imzaladığı memorandumun koşullarının yeniden müzakere edilmesinin kaçınılmaz olduğunu belirten Kasimatis, "İnsanların dayanma gücü çoktan tükendi. Yeni vergi taarruzu, görülmemiş sonuçlar getirecek. Ekonomik durgunluğu daha da derinleştirip, her türlü kalkınma beklentilerini uzaklaştıracak. Böyle bir uygulama, korkarım ki şu anda hesap edilemeyecek sonuçları olan toplumsal bir patlamaya neden olacak" diye konuştu.

Bu arada, Yunanistan İşçi sendikaları Federasyonu (GSEE) ve Kamu Çalışanları Federasyonu (ADEDY), hükümetin bütçe açığının daraltılması çerçevesinde aldığı yeni ekonomik önlemleri protesto amacıyla, cumartesi günü Atina'da büyük bir gösteri düzenleyeceklerini bildirdi.

Açıklamada, cumartesi günkü eylemin, Yunanistan ve Avrupa'da yapılması planlanan protesto gösterilerinin başlangıcını oluşturacağı belirtildi.

Öte yandan, kendilerini "öfkeli vatandaşlar" olarak adlandıran bir grup, halkı bugün Atina, Selanik ve Patra gibi büyük kentlerde "İspanya tipi" gösteri yapmaya çağırdı.
haber10

Yunanistan'daki saldırıları 'Ateş Hücreleri'' üstlendi
25 Kasım 2010

Yunanistan'da geçen ay düzenlenen ve çeşitli ülkelerin Atina Büyükelçilikleri ile Almanya ve İtalya Başbakanlarının yanısıra Fransa Cumhurbaşkanı'na da patlayıcı madde içeren paketler gönderilen saldırıları ''Ateş Hücreleri'' adlı örgütün üstlendiği bildirildi.

Yunan medyası, sözkonusu örgütün internette yayınlanan bildirisinde, ''Belçika, Meksika, Şili, Almanya, Fransa, İsviçre, Bulgaristan, Rusya'nın Atina Büyükelçilikleri, Almanya ve İtalya Başbakanları, Angela Merkel ile Silvio Berlusconi, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Avrupa Mahkemesi, Eurojust ile Europol merkezine bir dizi bombalı paket gönderdiğini açıkladığını'' duyurdu.Haber10

Yunanistan'da polis ile protestocular çatıştı
15 ARALIK 2010

Eski hükümet üyesi protestocular tarafından kovalandı
Yunanistan'ın başkenti Atina'da polis ile protestocular arasında çatışma yaşandı.
Hükümetin kemer sıkma politikalarını protesto etmek için sendikalar ülkede genel grev ilan etmişti.
İlgili Konular
Avrupa
Protestolar sırasında göstericiler polise molotof kokteyli attı, polis ise göz yaşartıcı gaz kullandı.
Polis, Atina'daki gösterilere yaklaşık 15 bin kişinin katıldığını söylüyor.
Parlamentodan çıkan eski muhafazakar hükümetin üyesi Kostis Hatzidakis, bir grup protestocu tarafından dövüldü.
BBC'nin Atina'daki muhabiri Malcolm Brabant, gösterinin ülkenin ekonomik krize girişinden beri yaşanan en kötü görüntülere sahne olduğunu bildiriyor.
Polis, gösteriler sırasında en az 10 kişinin gözaltına alındığını, 3 kişinin de yaralandığını açıkladı.
Reform paketine onay
Atina'da parlamento greve rağmen IMF ve AB'nin talep ettiği yeni bir ekonomik reform paketini daha onayladı.

Yunanistan'da Onbinler Sokaklarda...
28.05.2011
İflasın eşiğindeki Yunanistan'da yeni kemer sıkma planı, onbinlerce kişinin sokaklara dökülmesine yol açtı.

İflasın eşiğindeki Yunanistan’da yeni kemer sıkma planı, onbinlerce kişiyi sokağa döktü.
Yunanlılar çarşamba gününden buyana Atina ve diğer büyük kentlerde hükümeti protesto ediyor.

İnternet aracılığıyla haberleşen Yunanlılar, parlamento binası önündeki gösteriye tencere ve tavalarıyla geldi.

Tencere ve tava çalarak seslerini parlamentoya duyurmayı amaçladıklarını söyleyen göstericiler, haftaya açıklanacak olan yeni tedbirlerin ülkede açlığa yol açacağını savundu.

Göstericiler, krizin faturasını, düşük ve orta gelirlilerin ödediğini, zenginlerin ve yolsuzluğa bulaşmış politikacıların ise ne krizin faturasını ödemeye zorlandıklarını, ne de cezalandırıldıklarını ileri sürdü.

Yunanistan’da hükümetin, gelecek hafta vergi artışını, işten çıkarmaları ve yaygın bir özelleştirmeyi öngören yeni bir acı reçete açıklaması bekleniyor.

Ancak hükümet bu konuda muhalefet partileriyle henüz bir uzlaşı sağlayamadı. Atina, IMF ve Avrupa Birliği’nden yardım alabilmek için daha önce de maaşları kısmış, vergileri artırmış ve kamu mallarının bir bölümünü satışa çıkarmıştı. TRT







Yunanistan`da darbe olabilir
28-05-2011

FacebookTwitterDel.icio.usredditMixxStumbleUponGoogleYahoo
Ekonomik krizle mücadele etmeye çalışan Yunanistan zor günler geçiriyor. Ülkeyle ilgili neredeyse her gün de yeni bir iddia ortaya atılıyor. Son iddia Alman Bild gazetesine ait. Gazeteye göre ülkede darbe olabilir.

CIA`in hazırladığı rapora dayandırılan habere göre Amerikan istihbaratı, Yunanistan`da şiddet eylemlerinin giderek artabileceği, hatta bir darbenin bile yaşanabileceği uyarısında bulundu. Buna göre, kemer sıkma politikası yüzünden durumun giderek gerginleştiği Yunanistan`da, Atina yönetimi kontrolü sağlamakta giderek zorlanabilir.

Atina Belediye Başkanı Yorgo Kaminis de bir süre önce, iç savaş benzeri durumlar yaşanabileceği uyarısında bulunmuş, Atina’nın 1970’li yıllardaki Lübnan’ın başkenti Beyrut’a dönme tehlikesinden söz etmişti.

ŞİMDİ DE POLİTİK KRİZ

Öte yandan ekonomik krizle mücadele çabalarında hükümet bir darbe daha aldı. Avrupa Birliği`nin istediği kemer sıkma politikası konusunda muhalefetle uzlaşma sağlama çabasındaki Başbakan Papandreu, diğer partilerle bu konuda anlaşamadı. Bu durum Yunanistan’ın yeni borç almasını da engelliyor. IMF, Yunanistan’ın alacağı kredi için uzlaşmayı şart koşuyor. Bu durumda Papandreu’nun uzlaşı sağlayamasa da kemer sıkma politikasını hayata geçireceğini belirtiyor.

YARDIM DURDURULABİLİR

Yunanistan`da bu gelişmeler yaşanırken Euro bölgesi maliye bakanlarından Atina`ya bir uyarı geldi. Maliye bakanları adına açıklamayı yapan Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker, Yunanistan`ın 12 aylık ödeme gücünü garanti edemediği için IMF kurallarına göre yardımın durdurulabileceğini söyledi

Ülkeye 29 Haziran tarihinde 12 milyar Euroluk bir ödeme yapılacak. Bu ödemenin 3,3 milyar Euroluk kısmı, IMF tarafından verilecek. Ödeme, Yunanistan`a verilen kurtarma paketinin beşinci taksiti olacak.
gazeteboyut.com/

"Yunanistan iflas ettiğinde..."

İngiliz Telegraph gazetesinde yer alan bir makalede, Yunanistan iflas ettiğinde neler yaşanabileceğine dikkat çekti.

04 Haziran 2011
Anadolu Haber

Yunanistan'ın iflas etmemesinin olasılık olarak görünmediğini, yalnızca ne zaman gerçekleşeceğinden emin olunmadığını belirten ekonomist, şu sözleriyle dikkat çekti: "Ederse değil, ettiğinde. Finans piyasaları sadece ne zaman iflas edeceğini kestiremiyor. Yarın da olabilir, bir ay ya da bir, iki yıl içinde de (ama bundan daha uzun sürmeyecek"

İFLAS SONRASI OLACAKLARI YAZDI

Avrupa Merkez Bankası'nın İrlanda'yı da koruması altına alarak elindeki son kartı oynadığını söyleyen ekonomist, Yunanistan iflas ettiğinde olacakları şöyle sıraladı:

"-Yunanistan'daki bütün bankalar batacak"

"-Atina hükümeti ülkedeki bütün bankaları kamulaştıracak"

"-Hükümet, bankadan para çekilmesini yasaklayacak"

ARJANTİN'DE OLDUĞU GİBİ..

"-Yunanistan'da bankalardan alacakları olanların sokaklara inmesini engellemek için, Arjantin'in 2002'DE yaptığı gibi (ki o zaman Arjantin devlet başkanı, göstericilerin öfkesinden kaçmak için evinin çatısından bir helikopterle ülkeden uzaklaşmıştı), bir genelge yayımlayacak"

"-Yunanistan bütün borçlarını "Yeni Drama" ya da yeni para birimi ne olacaksa, ona çevirecek. (Bu borcunu ödeyemeyip, iflas eden bütün ülkelerin başına gelecek kaçınılmaz sondur.)

PARASININ DEĞERİ YÜZDE 70 ERİYECEK

"-Yeni Drahma'lar yaklaşık yüzde 70 daha değersiz olacak"

"-İrlandalılar, birkaç gün içinde, bankacılık sistemlerindeki borçtan kurtulmak isteyecekler"

"-Portekiz hükümeti, daha sonra iflas etmeye karar vermeden önce Yunanistan'daki kaos yaşanıp yaşanmadığına bakacak"

"-Bir grup Fransız ve Alman banka, sermaye yeterliliğini karşılayamadıkları için büyük ölçüde zarar edecek"
AVRUPA MERKEZ BANKASI DA İFLAS EDECEK

"-Elindeki Yunan tahvilleri, Yunanistan ve İrlanda'nın bankacılık sistemindeki varlığından ötürü Avrupa Merkez Bankası da iflas edecek."

"-Fransa ve Almanya, ECB'nin sermayesini yenilemek ya da bankanın iflastan çıkmak amacıyla para basmasına izin vermek için bir araya gelecek. (Çünkü, ECB diğer bankalara kıyasla, dış piyasalarda çok büyük pozisyonlara sahip değil. Aslında para basabilir ancak bu ECB kurallarına göre yasak bir işlem. Diğer yandan, Avrupa Birliği Antlaşması, normalde Yunanistan, Portekiz ve İrlanda için kullanılan kurtarma şekillerini yasaklıyor.)

"-Avrupa'da liderler, kendi bankalarını yeniden yeniden sermayelendirecek ve bütün kurtarma paketlerinin sona erdiğini açıklayacak."

"-Piyasalarda, İspanya bankacılık sektörü tahvillerinde bir kıyım yaşanacak."

Yunanistan'da Para Yerine Değiş Tokuş
09 Haziran 2011
Yunanistan'da, ekonomik krizin olumsuz etkilerini her geçen daha etkili bir biçimde hissetmeye başladı.
Yunan medyası, daha önce ekonomik krizle mücadele eden Arjantin halkı tarafından yapılan ve ''Troueke'' olarak adlandırılan bu uygulamanın Yunan halkı tarafından büyük rağbet gördüğünü duyurdu.

Atina, Volos ve Patras gibi büyük kentlerde oluşturulan değiş-tokuş pazarlarında avro kullanılmadan yapılan alışverişlerde, değiş tokuş yapılmak istenilen eşya ve ürünlerin değerlerinin mal sahipleri arasında eski Yunanca'da ''bozuk para-küçük yardım'' anlamına gelen '''Ovolos'' birimiyle belirlendiği belirtilen haberlerde, buna göre, örneğin 50 ovolos değer biçilen eşya, ya da ürünlerin aynı değerdeki başka ürünlerle değiştirildiği belirtildi.

Değiş tokuş pazarlarının müdavimlerinden olan Mariya Halari Atina haber ajansı ANA'ya yaptığı açıklamada, ''Hepimizin dolabında iyi durumda olan ancak kullanmadığımız bir çok elbise ve eşya bulunuyor. Bizim için gereksiz olan bir şey başka birine uygun olabilir'' dedi.

Eleni Kastrinaki ise, bu çeşit pazarları kadınların kendi aralarında evlerinde de düzenlediklerini belirterek, ''Her seferinde başka bir evde toplanıyoruz ve katılımcılar buraya çalıştığı ofisten yeni arkadaşlar getiriyor. Dışarıya çıkmadan kendi aramızda değiş tokuş yapıyoruz'' diye konuştu.

Bu arada, değiş tokuş uygulamasının internet aracılığıyla da uygulanmaya başlanıldığı belirtilen haberlerde, kısa bir süre önce oluşturulan bir ''Trouke'' sitesinde, çoğunluğu gençlerden oluşan kayıtlı üye sayısının kısa zamanda 1300'e ulaştığı belirtildi. aktifhaber

Yunanistan kemerde bir delik daha açacak
10 HAZİRAN 2011

Yunan hükümeti IMF ve AB'nin kendisini borç krizinden kurtarmak için şart koştuğu mali önlemler ve özelleştirme planını onayladı. Kamu çalışanları ise planı protesto için sokaklarda.



Orta vadeli planın Temmuz'da parlamento gündemine gelmesi öngörülüyor.

IMF ve Avrupa Birliği geçen yıl borç krizine giren Yunanistan'ı kurtarmak için 110 milyar euro tutarında bir mali yardım paketi oluşturmuştu.
Ancak yardım Yunanistan'ın kamu maliyesini düzene sokması ve özelleştirmeye hız vermesi şartına bağlanmıştı.

Atina'nın bu adımları atması, son dönemde 110 milyarlık paketin bile yetersiz kalabileceği tartışmaları nedeniyle daha da önemli hale geldi.
Paketin yetersiz kalacağını en son Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble dile getirdi.

Schaeuble, yeni kaynak bulunmazsa Yunanistan'ın borçlarını ödeyemez duruma düşebileceğini söyledi.

Geçen hafta bir araya gelen AB maliye bakanları ve IMF yetkililerinin ikinci, genişletilmiş bir paket için hazırlık yaptığı yönünde haberler var.
Euro kullanan ülkeler grubunun başkanı Jean-Claude Juncker de ek yardımın muhtemel olduğunu kabul etti, ancak bunun için Atina'dan bütçe açığını düşürmesi için ek önlemler istenebileceğini dile getirdi.
Maliye bakanları 19-20 Haziran'da bir araya gelerek konuyu gözden geçirecek.

Kamu çalışanları sokakta

Yunan hükümetinin onayladığı özelleştirme paketi nedeniyle en büyük darbeyi kamu ulaşımı sektörü yiyecek.
Sektörün birçok varlığının elden çıkarılacağını ve işsiz kalacaklarını savunan çalışanlar başkent Atina'da ulaşımı felç etti.
Otobüs, metro ve tren seferleri durdu.
Ulaşım sektörü çalışanlarına liman işçileri, postane ve banka çalışanlarının da katılması bekleniyor.
Özelleştirilmesi planlanan şirketlerin çalışanları ve emekliler de geniş katılımlı bir protesto yürüyüşü düzenledi.
Sektör çalışanları 15 Haziran'da da genel greve gitmeyi hedefliyor.
Kamu çalışanları son iki haftadır Yunanistan parlamentosu önünde protesto gösterileri düzenliyor ve gece de meydanı terk etmeyerek çadırlarda kalıyorlar.,

İşsizlik yükselişte

Yunanistan'da Çarşamba günü açıklanan veriler Şubat'ta yüzde 15,9 olan işsizliğin Mart'ta 16,2'ye yükseldiğini ortaya koydu.
İşini kaybedenlerin sayısının ise bir yıl önceye kıyasla yüzde 40 arttığı ve 800 bini aştığı bildirildi.
15-24 yaş arası gençlerde işsizlik oranı yüzde 42'yi geçti.
BBC

Satılık Ülke YUNANİSTAN!

Borç batağındaki Yunanistan iflas etmemek için nihai hamleye başlıyor. Komşu, tüm kamu sektörünü özelleştiriyor.
Borç batağındaki Yunanistan iflas etmemek için nihai hamleye başlıyor. Komşu, tüm kamu sektörünü özelleştiriyor. Limanlar, havaalanları, hipodromlar, gazinolar ve otoyollar da dahil her şey 2015 yılına kadar elden çıkarılacak.

İki yıldır borç batağından kurtulmak için çabalayan ve iç karışıklarla uğraşan Yunanistan'da devlet ortadan kalkıyor. Kamu mallarının tamamı özelleştirilecek. İflasın eşiğinden dönebilmek için son hamlesini yapmaya hazırlanan Yunan hükümeti kamu sektörünü, limanlarını, havaalanlarını, hipodromalarını, gazinolarını, oto yollarını satacak. Yunan hükümetinin hedefi, 2015 yılına kadar 50 milyar euro toplamak. Kamuoyununun şiddetli tepkileriyle karşılaşan Yunan hükümeti bu hedefine ulaşabileceğini kanıtlarsa o zaman iflastan kurtulması için AB ülkelerinden ek olarak 100 milyar euro daha mali yardım alacak. Başbakan Yorgo Papandreu'nun AB ve IMF'nin 'olmazsa olmaz' olarak tanımlanan ekonomik şartlarını uygulamak amacıyla Yunan parlamentosuna sunduğu yasa tasarısı : elektrik (DEI), Telekom (OTE) su idaresi (EYDA), enerji (DEPA); demir yolları (OSE); şans oyunları (OPAP); havalimanları, limanlar gibi devlet yönetimindeki şirketlerin tümünün ya da kısmen satışını öngörüyor. Aynı yasa tasarısında yüksek gelirlilere (lüks oto villa ve yat sahipleri gibi) ek vergiler getiriliyor. Vergi muafiyetleri asgariye indiriliyor.

ASIL PARA DIŞARIDA
Yunan Başbakanı Papandreu ayrıca, İsviçre'deki bankalarda banka hesabı olan binlerce Yunan vatandaşının 'vergi kaçırdıkları' gerekçesiyle İsviçre makamlarından söz konusu 'mevduat sahipleri üzerindeki mahremiyetin kaldırılmasını -ve kimine göre 300 milyar; kimine göre ise 600 milyar euroya ulaşan- meblağların vergilendirilerek Yunanistan'a iade edilmesini istedi. Papandreu'ya göre, bu konuda İsviçre makamlarıyla Yunan hükümeti arasında müzakereler başlatılmış bulunuyor. 2015 yılının sonuna kadar 50 milyar euro toplanmasını amaçlayan orta vadeli bu projenin uygulanmasıyla Yunanistan IMF ve AB'den gördüğü mali yardımları almaya devam edebilecek. Bu orta vadeli projenin iz düşümü olan yasa tasarısı iktidardaki sosyalist PASOK'un bazı milletvekilleri ve muhalefetin tümü tarafından eleştirilmesine rağmen Haziran ayı içinde oylamaya sunulacak ve yürürlüğe girecek.

Türkiye'nin kurtardığı NBG de satışa çıktı
Yunanistan'ın en büyük bankası olan National Bank of Greece (NBG) de satılacaklar listesinin üst sıralarında yer alıyor. Kârlılık konusunda sırtını Türkiye'deki operasyonuna bağlayan NBG'nin 2011 ilk çeyreğinde net kârı yüzde 39 artırarak 157 milyon euroya çıktı. Bu rakamın 151 milyon eurosu yani neredeyse tamamı Finansbank'tan sağlandı. NBG'nin ilk çeyrek raporu sonrasında Atina'da 'Ya Finansbank da olmasaydı' sorusu gündeme gelmişti.

Berlin'den 12 milyar euroluk onay
Alman Federal Meclisi (Bundestag), iktidardaki Hristiyan Birlik Parti ve Hür Demokrat Parti milletvekillerinin oylarıyla, Yunanistan'a temmuz ayı başında planlanan 12 milyar euroluk ikinci yardım paketini kabul etti. Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble, Yunanistan'a ek yardım yapılması gerektiğini savundu. Schaeuble, yardımların yapılmaması durumunda Yunanistan'ın borçlarını ödeyemez duruma geleceğini hem de global gelişmeye olumsuz etkisi olacağını söyledi.

EN KÖTÜ SENARYO
Ancak, bu orta vadeli proje, eğer şu veya bu şekilde Yunan parlamentosunda onaylanmazsa, Yunanistan ne 110 milyar euroluk yardım paketinin, 12 milyar euroya tekabül eden beşinci dilimini; ne de AB tarafından verilmesi düşünülen ve 100 milyar euroya ulaşması beklenen ek mali yardımı tahsil edemeyecek. Memur ve emekli maaşlarının ödenememesi resmen iflas anlamına gelecek.

sabah

Papandreu'dan Acı İtiraf!
12.06.2011
Yunanistan Başbakanı Papandreu, ülkesinin içinde bulunduğu ekonomik darboğazdan çıkması için verdiği mücadelede zor anlar yaşadığını söyledi.



Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, ülkesinin içinde bulunduğu ekonomik darboğazdan çıkması için verdiği mücadelede çok zor anlar yaşadığının altını çizerek "Başımdan geçenleri, en büyük düşmanımın bile yaşamasını istemem" dedi.
To Vima gazetesine konuşan Papandreu, Yunan sendikalarının ve sivil toplum kuruluşlarının büyük tepki gösterdiği ekonomik istikrar paketini savundu.

Acı reçetenin toplumda yarattığı bıkkınlık ve öfkenin farkında olduğunu, bununla birlikte başka çıkar bir yol bulunmadığını ifade eden Papandreu, "Başka bir yol olsaydı onu seçerdim, ancak başka çare yok. Başka bir yol felaket olurdu" diye konuştu.

Papandreu, "Devletin emekli maaşlarını ödeyebilmesi için, emekli ikramiyelerinde kesinti yapmak zorunda kalacağı hiçbir zaman aklıma bile gelmezdi" dedi.

Yunanistan Başbakanı, ülkesinin eski para birimi drahmiye dönmesi ile ilgili bir soruya ise "Avrupa Birliği’nde bazı çevrelerin kafalarında, resmen açıklamasalar da Yunanistan’ı avrodan çıkarma düşüncesinin bulunduğunu" belirtti.

Papandreu, ülkesinin istikrar programında yeterli samimiyeti ortaya koymaması ve Avrupa Birliği’nin de sorunu doğru idrak etmemesi durumunda bunun gerçekleşmesinin mümkün olabileceğini ifade etti.

Bu arada, Yunanistan’da yapılan bir kamuoyu araştırması iktidardaki PASOK’un ciddi oy kaybına uğradığını, ve ana muhalefet Yeni Demokrasi Partisi’nin öne geçtiğini ortaya koydu. TRT

Komşuda meydanlar yanıyor

Yunanistan'da hükümetin mali reformlarını protesto etmek amacıyla başkent Atina'da gösteri yapan eylemciler ile polis arasında arbede çıktı
15 Haziran 2011

Komşunun sokakları savaş alanına döndü

Yunanistan'da kamu ve özel sektör çalışanlarının, hükümetin hayata geçirmek istediği yeni mali reformları protesto etmek amacıyla yaptıkları 24 saatlik grev ülkede yaşamı felç etti.

Yunan Parlamentosu'nun bulunduğu ''Sindagma'' meydanında toplanan ve ''Kendinizi de borçlarınızı da alıp gidin'' şeklinde sloganlar atan göstericilere polis göz yaşartıcı gaz ile karşılık verdi.

Göstericiler de polise taş, sopa, plastik su şişesi benzeri cisimler fırlattı.

Kendilerini ''iktidar karşıtı'' olarak adlandıran maskeli şahıslar ise güvenlik ekiplerine molotofkokteyli attılar.
Bazı göstericilerin de bakan veya milletvekili taşıdığını sandıkları araçların sileceklerini kırmaya çalıştıkları, Başbakan Yorgo Papandreu'nun aracına ise yumurta fırlattıkları öğrenildi.

Yunanistan'da kamu ve özel sektör çalışanlarının bugün gittikleri 24 saatlik greve katılan Yunan Devlet Televizyonu NET ile Atina Haber Ajansı (ANA) ise gelişmeleri aktarmak üzere yayına başladılar.

PAPANDREU CUMHURBAŞKANI İLE GÖRÜŞTÜ

Bu arada, Yunanistan Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas ile dün görüşme talebinde bulunan Papandreu ise bugün Cumhurbaşkanlığı'nda yaptığı açıklamada, ülkenin kriz ile mücadelesinde herkesin sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğini, kendisinin ve hükümetinin de bu yolda ilerlediğini söyledi.

Herkesin tüm gücüyle Yunanistan'ın kurtuluşu için çalışması gerektiğini belirten Papandreu, kritik bir dönemden geçildiğini ve kritik kararlar alınması gerektiğini de belirtti.

Yunan medyası, hükümetin Avrupa Birliği (AB), Avrupa Merkez Bankası (ECB)ve Uluslararası Para Fonu (IMF) Troykası ile varılan paket anlaşma çerçevesinde hazırladığı orta vadeli bütçe planına tepkiler sürerken, Başbakan Papandreu'nun, Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas'tan olağanüstü görüşme talep etmesinin, erken seçim senaryolarını yeniden gündeme getirdiği değerlendirmesinde bulunmuştu.

HERKES GREVDE

Yunanistan Kamu Çalışanları Konfederasyonu (ADEDY), İşçi Sendikaları Federasyonu (GSEE) ve Mücadeleci İşçi Kolları Birliği'nin (PAME) çağrısıyla yapılan grev ve protesto gösterilerine kamu ve özel sektör çalışanlarının yanı sıra, gazeteciler, liman, sağlık, banka, postane, elektrik dairesi çalışanları katılırken, toplu taşıma araçlarında görev yapanlar da iş durdurma eylemleri ile destek verdi.

Atina kent merkezindeki yoğun katılımlı iki ayrı gösteri nedeniyle kent merkezi trafiğe kapatıldı.
Gösterilere, internet üzerinden son 22 gündür organize olarak ülke meydanlarına inen, kendilerini ''Bıkkınlar'' olarak adlandıran gruplar da katıldı.

Otobüs, tramvay, metro, troleybüs ve banliyö trenlerinin özellikle sabah seferlerini iptal etmeleriyle ulaşım zaman zaman durma noktasına geldi.

Öte yandan, liman çalışanlarının grevde yer alması, gemilerin ayrılamamasına, dolayısıyla ana kara ile adalar arasında bağlantının kopmasına yol açtı.

Devlet dairelerindeki müşteri hizmetlerinde de aksamalar görülürken, sağlık çalışanlarının grevi nedeniyle hastanelerde yalnızca acil durum ve güvenlik ekipleri hazır bulundu.

Sabah saat 06.00'dan itibaren gazetecilerin greve katılmasıyla televizyon ve radyo istasyonlarında haber bültenleri yayımlanmadı, haber ağırlıklı internet siteleri sayfalarını yenilemedi, basın toplantıları ise iptal edildi.
Yazılı basın çalışanlarının greve katılmaları sonucu yarın gazete bayilerinde raflar boş kalacak.
habertürk

''Güç halklardadır, halklar hiçbir zaman teslim olmazlar'
7 Haziran 2011

Beklenen Oldu: Yunanistan Greve Gidiyor
Yunanistan tarihinde bir ilk olarak nitelendirilen en geniş zamanlı ve kapsamlı grev kararını aldı...
Yunanistan'da kamu ve özel sektör çalışanları 48 saatlik greve gidiyor.

Mali kriz içindeki Yunanistan'da hükümetin yeni kemer sıkma politikalarını içeren Orta Vadeli Program'ı protesto etmek amacıyla, kamu ile özel sektör çalışanları yarın 48 saatlik greve gitme kararı aldılar.

Yunanistan Kamu Çalışanları Konfederasyonu (ADEDY) ve Yunanistan İşçi Sendikaları Federasyonu'nun (GSEE) çağrısıyla gidilen grevin ülkede yaşamın felç olmasına yol açması bekleniyor.

Orta Vadeli Program çerçevesinde alınan önlemlerin ''sosyal sefillik önlemleri'' olduğunu savunan, çalışanlar ve emeklilerin maaşlarının korunmasını talep eden sendikalar, Salı ve Çarşamba günleri Atina merkezinde protesto gösterileri düzenleyecekler.

Diğer yandan, Mücadeleci İşci Kolları Birliği'nin (PAME) de yine kent merkezinde 3 ayrı gösteri gerçekleştireceği öğrenildi.

Bu sabah saatlerinde Akropolis'e çıkan PAME üyeleri, üzerinde ''Güç halklardadır, halklar hiçbir zaman teslim olmazlar'' yazan pano astı.

Tüm toplu taşıma araçlarının 48 saatlik grev süresince çalışmayacakları, yalnızca Atina metrosunun çarşamba günü akşamüstü yapılacak protesto gösterisine katılacak halkın ulaşımını sağlamak amacıyla bir kaç saatliğine hizmet vereceği kaydedildi.

Sivil havayolu taşımacılığı çalışanlarının da salı ile çarşamba günleri, 08.00-12.00 ile 18.00-22.00 saatleri arasında iş durduracakları, bu çerçevede iç ve dış hatlara yapılması programlanan çok sayıda seferin iptal edileceği veya aksamalı olarak gerçekleştirileceği belirtildi.

Liman çalışanlarının da 48 saatlik greve katılımlarının anakara ile adalar arasındaki seferlerde sorunlar yaşanmasına yol açmasının beklendiği açıklandı.

Bu arada, temizlik çalışanlarının işbaşı yapmayacak olmalarıyla birlikte kentlerde çöplerin toplanmayacağı, atık madde alanının da kapalı kalacağı bildirildi.

Devlet hastanelerinde görevli doktorların da iş başı yapmayacak olması nedeniyle, hastanelerde yalnızca acil servis ve güvenlik ekiplerinin hazır bulunacağı açıklandı.

Öte taraftan, gazetecilerin de her iki grev gününde 11.00-15.00 saatleri arasında iş bırakma eylemlerine gidecekleri bildirildi.

Yunanistan'ın Mora Yarımadası (Peloponissos), Arkadia, Megalopoli, Tripoli, Argolida, Korint, Argos, Kalamata ve Sparti kentlerinde çalışanların da başkent Atina'ya gelerek gösterilerde yeralacakları kaydedildi.

Ülkede internet üzerinden bir ayı aşkın süredir organize olan ''Bıkkınlar'' da halka gösterilere katılma çağrısında bulundular.

Diğer yandan, Yunanistan Elekrik Organizasyonu (DEİ) çalışanları da geçen hafta başlattıkları 48 saatlik grevleri kademeli olarak sürdürüyorlar.

Başkent Atina'da, eylem nedeniyle hergün belirli saatlerde bir dizi semtte elektrik kesintileri yaşanıyor.

Bu arada, Yunan basını, GSEE ile ADEDY'nin çağrısıyla gidilen 48 saatlik grevin süresi ile katılım yoğunluğu bakımından Yunanistan tarihinde bir ilk teşkil ettiğini yazdı. aktifhaber

Yunanistan'da Olaysız Gün Yok
28.06.2011
Kritik oylama öncesi onbinlerce kişi sokaklardaydı...



Yunanistan’da başkent Atina sokakları yine karıştı. Parlamentodaki kritik oylama öncesinde Sintagma meydanında protestocular ile güvenlik güçleri arasında tansiyon zaman zaman yükseldi.

Kemer sıkma paketi Yunanistan’ı karıştırıyor. Parlamento ek kemer sıkma önlemlerini görüşürken, hemen dışarıda gergin dakikalar yaşandı.

20 bin eylemciye ev sahipliği yapan başkent Atina sokaklarında, polis ile göstericiler arasında sık sık arbede yaşandı.

Araçları ve çöp bidonlarını ateşe veren göstericiler, çevredeki dükkanların da camlarını kırdı.

Gaz Maskeli Göstericiler...
Polis, göstericilere gözyaşartıcı gaz ile karşılık verdi. Ortalık iyice karıştı.

Hazırlıklı gelen göstericiler gaz maskelerini taktı, ortalığı kaplayan dumana aldırış etmeden eylemlerine devam etti.

Ülke çapında büyük tartışmalara sebep olan tasarruf paketi, kamu harcamalarında önemli ölçüde kesinti, özelleştirme ve vergi arttırımını öngörüyor.

Başbakan Yorgo Papandreu kemer sıkma paketinin, Yunan ekonomisinin tek şansı olduğunu savunuyor.

Paketin onaylanmaması halinde; Atina, Avrupa Birliği’nin 12 milyar avroluk yardım paketini alamayacak ve iflas tehlikesi ile karşı karşıya kalacak.

Bu da sadece Yunanistan için değil, bütün avro bölgesi için daha
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Cum Tem 01, 2011 8:40 pm    Mesaj konusu: Atina'daki Olaylarda 65 Kişi Yaralandı Alıntıyla Cevap Gönder

"Madem hükümet savaş istiyor; 73 yaşındayım ama savaşacağım"
22 EYLÜL 2011



Yunanlılar yeni kesintilere karşı meydanlarda.

Yunanistan hükümetinin aldığı yeni kemer sıkma önlemleri karşısında, toplu taşıma sektörü çalışanları 24 saatlik greve gitti.

Tren ve otobüs seferleri durur, taksi şoförleri kontak kapatırken, hava trafik kontrolörleri de bir kaç saatliğine iş bırakacak.

Balkanlar, Ekonomi, Sosyoekonomik, Avrupa Birliği
Kamu çalışanlarının ilerleyen saatlerde başkent Atina'da düzenleyeceği miting için de kent merkezinde kalabalıklar toplanıyor.

Ağır borç yükü altındaki hükümet dün kaynaklarını dengeleme gerekçesiyle önlemleri artırmış; emekli maaşlarını bir kez daha kesmiş ve memur kadrolarını askıya almayı sürdüreceğini duyurmuştu.

Bu adımlar, AB ve IMF'nin hazırladığı paketten kritik önem taşıyan 8 milyar euroluk bir dilimin aktarılması için şart koşuluyordu.

Toplam 110 milyar euro (150 milyar dolar) tutarındaki kredinin hemen her dilimi için benzer bir kriz yaşandı.

AB ve IMF, Yunanistan'ın maliyesini düzene sokmak için gerekli acı reçeteleri uygulamakta kararlı olduğunu kanıtlamasını istiyor.

Bu kredilerin onay alamaması ise uluslararası piyasaların desteğini sarsmanın yanında, hükümetin vadesi gelen borçlarını ödeyecek nakdi elde edememesi, dolayısıyla temerrüde düşmesi anlamına gelebilir.

Avrupa Birliği Başkanı Herman Van Rompuy, Yunanistan'ın borçlarını ödeyemez duruma düşmesinin önüne geçileceğini vurgularken, aksinin çok tehlikeli olacağı uyarısında bulundu.

Grev ulaşımı felç etti

"73 yaşındayım ve (önlemlere) savaş açacağım. Madem hükümet savaş istiyor... "

Eftimios Gardikiotis, Emekli

Atina'da bugünkü grev dolayısıyla metro, tramvay, tren, otobüs ve taksiler işlemediği için halk yoğun trafikle mücadele ederek işine gitmeye çalışıyor.

Öğleden sonraki 3-4 saatlik iş bırakma dolayısıyla çok sayıda uçuş da iptal edilecek ya da gecikecek.

Bazı öğretmen ve memurların da greve destek vererek iş bıraktığı haber veriliyor.

Bugünkü eylemin yanında ülkenin en büyük özel sektör sendikası da gelecek ay, açıklanan karara karşı ek eylemler düzenlenmesi çağrısında bulundu.

Kesintiler emekliyi de memuru da vuracak
Dün, altı saat süren bir kabine toplantısı sonunda açıklanan adımlar emekli maaşları, vergi kademeleri ve memur kadroları ile ilgiliydi.

Emekli aylıklarının 1200 euro sınırının (yaklaşık 3000 TL) üzerinde kalan kısmı, yüzde 20 kesilecek. 55 yaşın altında emekli olanlar ise 1000 euro'nun (yaklaşık 2460 TL) üzerinde kalan gelirleri üzerinden yüzde 40 kesintiye uğrayacak.
Yıllık gelire vergi uygulanmaya başlanan eşik 8.000 euro yerine 5,000 euro'ya indirilecek.

Maaşlarının bir kısmı karşılığında görevleri askıya alınan memurların sayısı yüzde 50 artırılarak yıl sonunda 30 bini bulacak.

Bir yıllığına zorunlu izne çıkarılan memurlara, primsiz maaşlarının yüzde 60'ı ödeniyor. Bu kişilerin daha sonra ya başka kardolara kaydırılması ya da işten çıkarılması gerekecek.

Ülkedeki 780 bin memur ise ömür boyu iş güvenliklerinin olduğunu varsayıyordu.

Uygulamalar Yunan basınında da sert şekilde eleştiriliyor. Hükümet yanlısı olarak görülen Ta Nea, emekli ve memurların kurban edilmek üzere 'adak sunağı'na konmuş gibi göründüğünü yazdı.

Hükümete sadece çalışanlar değil işverenler de tepki gösteriyor.

Atina Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Konstantinos Mikalos, devlet televizyonuna açıklamasında "Pusula yok, bu hükümet nereye gittiğini bilmiyor" dedi.

Emekli Eftimios Gardikiotis Associated Press'e mücadeleye kararlı olduğunu anlattı. "73 yaşındayım ama (önlemlere) savaş açacağım. Madem hükümet savaş istiyor... " dedi.
BBC

Atina'daki Olaylarda 65 Kişi Yaralandı
30.06.2011 01
Yunanistan'da Parlamento tarafından onaylanan ekonomik önlemleri protesto edenler ile polis arasında çıkan çatışmalar akşam saatlerine kadar sürdü.



Kendilerini iktidar karşıtı olarak tanımlayan maskeli göstericiler, adeta savaş alanını andıran Sindagma Meydanı’nda güvenlik ekiplerini taş yağmuruna tuttu.

Polisin göz yaşartıcı gaz ile müdahale ettiği göstericiler, gaz maskeleri takarak güvenlik ekiplerince püskürtüldükleri noktaya tekrar döndü.

Polisin kullandığı kimyasal maddeden etkilenerek Atina metrosunun Sindagma durağına sığınan çok sayıda insan bir süre yeraltında mahsur kaldı.

Ekonomi Bakanlığı önünde yoğun dumanların yükseldiği Atina’da, göstericilerin çıkardığı yangın itfaiye ekiplerince kontrol altına alındı.

Olaylarda şu ana kadar 40’ı polis, 65 kişi yaralanırken 192 kişinin solunumla ilgili problemler yaşadığı belirtildi. TRT

Standard and Poor's: Atina tercihli temerrüde düşebilir
4 TEMMUZ 2011
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's, Yunanistan'ın borç riskini ertelemeye yönelik planların ülkeyi tercihli temerrüde düşürebileceği yolunda uyardı.

Avrupa Birliği maliye bakanları Cumartesi geç saatlere kadar süren görüşmeler sonunda Yunan ekonomisine geçen yıl sunulan 110 milyar euroluk acil yardım paketinin son dilimini onaylamıştı.
Atina'da parlamentonun yeni kemer sıkma önlemlerine onay vermesi ardından AB de önümüzdeki iki hafta içinde 12 milyar euroluk son dilimi serbest bırakacak.
Bununla beraber yeni dilime ilişkin müzakerelerin daha karmaşık geçmesi bekleniyor.
Euro bölgesi hükümetleri, daha fazla katkı yapmaya hazırlanırken, bir yandan da Yunanistan'ın borçlu olduğu bankaları yardımcı olmaya çağırıyor.
Yunanistan iflastan kurtulmaya çalışırken, en fazla borçlu olduğu ülke olan Fransa'daki bankalar, Atina'nın borç vadelerini otuz yıla kadar uzatmayı kabul etti.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy Fransız bankaların Yunanistan'ın vadesi dolan borçlarını erteleme programına gönüllü olarak katıldıklarını dile getirdi.
Yunanistan, IMF ve Euro kullanan diğer ülkelerden yapılan yardımlarla şu ana kadar 75 milyon dolar kredi aldı.
Ancak Atina'nın bu ay geri ödemesi beklenen borçlarını ödeyemez duruma düşmemesi için bir sonraki dilime ihtiyacı var.
Avrupa hükümetlerinin yeni bir kurtarma paketine bankaları da dahil etme arzusu, uzlaşma sürecini daha karmaşık ve zaman alan bir hale sokuyor.
Ancak Avrupa hükümetlerine göre bankaların desteği politik açıdan da önem taşıyor, zira bir çok Avrupalı seçmen, Yunanistan'a ikinci bir yardım paketine daha destek vermek zorunda oldukları için öfkeli.
BBC

Yunanistan'da taksiciler 48 saatlik greve gitti
18.07.2011



Yunanistan’da taksiciler, mesleklerinin serbestleştirilerek, piyasaya yeni plakalar sunulmasına karşı eylem yaptı.
Taksiciler, taksi sayısını arttırma kararına tepki için başkent Atina’da 48 saatlik greve gitti.

Atina şehir merkezinde hayatı felce uğratan grevden habersiz Yunanistanlılar ve turistler zor anlar yaşadı.

Hükümetin kararını geri almasını talep eden taksiciler, parlamento binası önünde toplanarak protesto gösterilerinde bulundu ve trafiği kapattı.

Havaalanı ve Pire limanı dahil hiç bir yerde taksi bulunamadı. TRT

Yunanistan'da Taksiciler Polise Saldırdı


Üç gündür grevde olan taksiciler ulaştırma bakanlığı önündeki polise saldırdı.
Yunanistan'da taksi sürücüleri mesleki serbestlik yasasını protesto etmek için 3 gündür grevde. Kentin en işlek yollarından birini kapatan taksi konvoyu ulaşımı felç etti. TRT

Yunan İş Adamı Kendini Yaktı
17 Eylül 2011
Yunanistan'da bankaya olan kredi borcunu ödeyemeyen bir işadamı kendini yaktı.

Batacağı yönünde haberler çıkan Yunanistan'da halk, çaresizlik nedeniyle canına kıyma yolunu seçiyor.

Yunanistan’da yaşayan 55 yaşındaki işadamı, kredi aldığı bankanın Selanik'teki bir şubesine giderek borçlarının yeniden yapılandırılmasını istedi.

İsteğine ret cevabı alan işadamı, bankanın önünde üzerine benzin dökerek kendini ateşe verdi.
TRT

Yunanistan battıkça batıyor

Son darbede 'hap'ı yuttu...

Yunanistan’da devlet hastaneleri ilaç firmalarına olan borçlarını dahi ödeyemez duruma düştü...

Roche CEO’su Schwan, faturalarını ödemeyen Yunan hastanelerine olan ilaç sevkiyatını mecburen durdurduklarını açıkladı. Roche CEO’su “Yunanistan’da artık normal ticaretin devamına elverişli koşullar yok” diye konuştu.

İsviçreli ilaç şirketi Roche’un CEO’su Severin Schwan, Yunanistan’daki devlet hastanelerine ilaç göndermeyi durdurduklarını açıkladı. Wall Street Journal gazetesine konuşan Schwan, “Bazı hastaneler faturalarını tüm uyarılarımıza rağmen ödemiyor. Ödenmeyen borçlar içinde üç-dört yıl önceki alacaklarımız dahi var. Yunanistan’da artık ticaretin normal seyrinde devamlı olmasına elverişli koşullar yok” dedi.

CEO Schwan, Roche’un sadece hastanelere ilaç göndermeyi durdurduğu belirtilirken, Yunanistan’a yeterli miktarda ilaç gönderildiğini açıkladı. Schwan, “Hastalar ilaçlarını eczanelerden alıp, hastanede kullanabilir. Hiçbir hasta zor durumda kalmaz” dedi. Gönderilmesi durdurulan ilaçlar arasında başta kanser ilaçlarının yer aldığı belirtildi.

Şirketin İspanya’da da benzer bir uygulamaya gidebileceğini belirten Schwan, “Portekiz ve İtalya’daki bazı devlet hastaneleri de ödemeleri geciktiriyor” dedi.

Roche’de görevli bir yetkili ise, Yunan hastanelerini geçen yıl uyardıklarını ve ödeme için süre tanıdıklarını belirtti. İsmini açıklamayan Roche çalışanı, şirketin ilaç gönderimini durdurma kararından sonra bazı hastanelerin faturaları ödemeye başladığını sözlerine ekledi. Geçen yıl Danimarka’nın Novo Nordisk şirketi, Yunanistan’a bazı insülin ilaçlarını göndermeyi durdurmuş ve şeker hastalarından büyük tepki çekmişti. Yunanistan’da devlet hastaneleri şimdiye kadar 2.6 milyar dolarlık ilaç borcunun yarısını bile ödeyemedi.

Biz tatlılarını bile kesmedik

Roche en hayati ilaçların sevkiyatını durdururken ekonomik kriz içindeki Yunanistan en büyük desteği Türkiye’den görüyor. Birikmiş 300 milyon doların üzerindeki borcuna karşılık Türkiye, Yunanistan’a doğalgaz sevkiyatını kesmezken, özel sektör de Yunanistan’daki borçlularına karşı hoşgörülü yaklaşıyor. Baklavacı Nejat Güllü, Atina’daki Yunanlı bayisinin borcunu ödeyememesi üzerine tatlı sevkiyatına devam ettiklerini açıklamıştı. Nejat Güllü, son olarak 1.5 yılda 200 bin euroyu bulan alacağının tahsili için Yunanlı ortağının bir Güllüoğlu cafesi açması için anlaşmıştı.
Vatan

'Yunan halkına merhametli olun'
19 EYLÜL 2011

Avrupa'nın genelinde Yunanistan daha az sevilen bir ülke haline geldi.

Ekonomi, Küresel Mali Kriz, Avrupa, Avrupa Birliği,

Sosyoekonomik

Çünkü Yunanistan, Avrupa'nın artması öngörülen birliğini ve ortak para birimi euronun geleceğini tehdit eden ülke olarak görülüyor.

Beyaz Saray ise Yunanistan'ın dünya ekonomisini tehlikeye sürükleyebileceğinden endişeleniyor.

Ve Yunan halkı tembel ve sorumsuz insanlar olarak resmediliyor, algılanıyor.

Brüksel memnun, Atina sokakları değil

Avrupalı liderler sabırlarının sonuna geldiler ve tehditleri sıraladılar: Yunan hükümeti verdiği sözleri tutmaz ve bütçe açığını azaltmazsa, bir dahaki kurtarma yardımından vazgeçilecek.

Ve ülkede geçen hafta, yeni bir vergi gündeme geldi: Mülkiyet vergisi. Tahmin edileceği üzere, Brüksel yeni vergiyi memnuniyetle karşıladı.

Ancak Yunanistan'da yeni verginin yansımaları memnuniyetten ziyade “kaygı” şeklinde ortaya çıktı. Her mülk sahibi, evinin boyutu ve yerine göre orantılı yeni bir vergi ödeyecek.

Bir televizyon yapımcısı 100 metre karelik evi için 700 euro vergi ödemek durumunda kalacağını söyledi bana.

Yeni verginin, ülkedeki en verimli vergi tahsilât biçimi olan elektrik faturaları üzerinden toplanması planlanıyor.

Ancak elektrik çalışanları bu vergiyi tahsil etmeyeceklerini açıklayınca ilk uzlaşmazlık ortaya çıkıverdi. Hükümet ise toplanmayan her kuruş verginin faturasının sendikaya kesileceğini söyledi. Kimse bu tehdide inanmış görünmüyor.

Hiç de önemsiz olmayan bir ayrıntı ise Yunan nüfusunun yaklaşık yüzde on beşinin, sabit masraflarını karşılayamıyor olması. Yeni verginin önümüzdeki ayki faturalara yansımasıyla bu oran büyük ihtimalle daha da artacak. Hükümetin tehdidi ise çok açık:

Eğer faturanızı ödemezseniz, elektriğiniz kesilecek.

Bir vergi daha

Üç çocuk babası, bilgisayar uzmanı Yerasimos Melisaratos'un yeni vergiden payına düşen 700 euro.

Kendisi şimdiye dek "dayanışma vergisi" olarak 1000 euroya yakın ödemede bulunmuş. Dahası, kamu çalışanı olduğu için maaşı yüzde 20 oranında düşürülmüş. Maaşının yüzde 30 daha düşürülmesi gündemde. Melisaratos'un karısı ise hemşire ve onun maaşı da yüzde 20 azaltılmış.

Bu ciddi gelir kaybını yaşayan ailelerden çok azı hayatlarını sürdürebiliyor. Yunan orta sınıfının başına gelenler üç aşağı beş yukarı aynı.

Kamu çalışanı olan Yoana Karelas ve kocası Vasilis, durumu “felaket” olarak tanımlıyorlar. Kızları okulların açılmasıyla sınıfına geri döndüğünde, kendisine yeterli ders kitabı olmadığı söylenmiş.

Karelas ailesi hükümete ve tasarruf önlemlerine inançlarının kalmadığını dile getiriyorlar.

Yarım saat içinde bana, ülkeyi terk etmeyi düşündüğünü söyleyen, Kanada ya da Avustralya'ya gitmeyi planlayan üçüncü orta sınıf aile oluyor, Karelas ailesi.

Yunanistan en iyi yetişmiş, parlak nüfusunu kaybetmek üzere olabilir.

Her tarafta, ciddi sıkıntı içinde bir ülke tablosunu görmek mümkün. Kim bilir kaç kişiden, otuzlu yaşlarda olan tanıdıklarının anne babalarının evine taşındıklarını duydum.
Atina'daki dükkânların yüzde 15'i kapanmak zorunda kaldı.

Meyve, sebze satılan pazarların kapanmasıyla, buradaki artıkları toplamaya bir sürü insan geliyor.

Umutsuzluk ve öfke

İnsanlar umutsuzlukla öfke arasında savruluyorlar.

O kadar çok gösteri ve yürüyüş yapılıyor ki, artık haber değeri taşımıyorlar. Vergi memurları bile sokaklardaydı. Ve gösterilerin, grevlerin ardı gelecek gibi görünüyor.

Yunanistan'da gündeme gelecek yeni tasarruf önlemlerinin başarısız olacağı kaçınılmaz gibi görünüyor.

Toplumun önemli bir kısmı direniş halinde.

Yunan halkının çoğunun gururu incinmiş durumda. Liderlerinin, dışarıdan emir almakta olduğunu görüyorlar.

Avrupa Birliği'nden ya da IMF'den kim olduğunu bilmedikleri bazı kişiler ülkelerine geliyor ve bu “yetkililer” kendi geleceklerine dair kararlar veriyor.

Yunan maliye bakanı Evangelos Venizelos'un ifade ettiği gibi uluslararası kamuoyu, Yunan toplumunun krizi önlemek ve dünya pazarında güçlü bir yer edinmek için yapılması gerekenleri yapma iradesine sahip olup olmadığından emin değil.

Avrupalı liderler, Yunanistan'ın bütçe açığını yüzde 7'ye düşürmesini, yani Ekim ortasına dek 8 milyar euro tasarruf yapmasını şart koştular. Aksi halde, ek kurtarma yardımı sağlanmayacak.

Alman Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble bu hafta sonu yeni bir uyarıda daha bulundu.

Mali birliğe üye olma avantajından faydalanmak için ödenmesi gereken bedeller olduğunu söyleyen Alman bakan, "Yunanistan bir hayli ağır olan bu bedeli ödemek isteyip istemediğine karar vermeli" dedi.

Bakan, "Avrupa Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve IMF, Yunanistan'ın sözlerini tuttuğu kararına varmazsa, kurtarma yardımının yola çıkabileceği yanılgısına kimse kapılmasın." diye de ekledi.
Yeni tasarruf önlemleri sıra sıra diziliyor.

Merhamet

Yunan Maliye bakanı ise çelişkiyi şöyle ifade ediyor:
"Yunanlıların gururu ve bu ülkede savaş sonrasından bu yana, yani 60 yıldır emek verilerek başarılanları koruma ihtiyacı, bu şekilde davranmamızı dayatan kriterler."

Kısacası, Yunan halkına merhamet gösterilmeli. Ülkenin iflas etmesi önlense bile, uzun yıllar sürecek sıkıntılar onları bekliyor.
Çoğu neticelerini kestiremese bile, ülkenin iflasını tercih edecektir.
Yunanistan, tehlikeli bir noktada bulunan ve hükümetin uygulamaya koyduğu önlemlerden şüphe duyan bir ülke.
BBC

Yunanistan'a Bir Darbe de Moody's'den
23 Eylül 2011
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, 8 Yunan bankasının kredi notlarını iki kademe birden düşürdü.

Kuruluştan yapılan açıklamada, 25 Temmuz'da negatif izlemeye aldığı sekiz Yunan bankasının uzun vadeli mevduat notlarını, ülke ekonomisindeki zayıflamayı ve Yunan devlet tahvillerinin bulunduğu portföyler üzerindeki kayıpların artma olasılığını gerekçe göstererek iki kademe indirdi, not görünümlerini ise ''negatif'' olarak belirledi.
Kuruluş, National Bank of Greece (NBG), Alpha Bank, Piraeus Bank, Agricultural Bank of Greece, Attica Bank ve EFG Eurobank Ergasias'ın ''B3'' olan uzun vadeli mevduat notlarını ''Caa2''ye çekerken, Emporiki Bank of Greece ile Geniki'nin notlarını da ''B1''den ''B3''e indirdi.

Başbakanın oğlu bile iş bulamıyor
26 Eylül 2011
Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu'nun 29 yaşındaki küçük oğlu Andreas Papandreu, ülkedeki ekonomik kriz nedeniyle iş bulmakta zorlandığını söyledi.

To Vima gazetesindeki demecinde babası Papandreu ile olan ilişkisini anlatarak, ülkedeki ekonomik krizin olumsuz etkilerine değinen Andreas Papandreu, özel yaşamında başbakanın oğlu olduğunu belirtmekten kaçındığını belirtti.

Andreas Papandreu, Başbakan Papandreu ile ilişkisi bulunup bulunmadığını soranlara, "sadece isim benzerliği" olduğunu söylediğini belirterek, başbakanın oğlu olduğunu Meriç bölgesinde özel kuvvetlerde vatani görevini yaptığı sırada bile kimsenin bilmediğini söyledi.

"İşçi ve emekli maaşlarını kesen bir babanın oğlu olmakla ne hissettiğini" soranlara, babasının bu konuda elinden geldiğince çaba gösterdiğini ve çok üzüldüğünü anlattığını belirten oğul Papandreu, "Görmüyor musunuz? Babamın saçları üç ayda bembeyaz oldu" dedi.

Norveç ve İngiltere'deki üniversitelerde sosyoloji ve istatistik okuyan Papandreu, ülkede mali krizle mücadele çerçevesinde alınan önlemler nedeniyle yaşananlardan üzüntü duyduğunu ve yapılan protesto gösterilerinde zaman zaman kendisinin de yer aldığını söyledi.

Andreas Papandreu, yaşanan olaylarla ilgili kendisine ait görüşleri olduğunu ve zaman zaman bunları babasıyla da paylaştığını belirterek, kriz nedeniyle iş bulmakta zorluk çektiğini söyledi.

Kriz nedeniyle şirketlerin iş için finansman ayıramadıklarını ve bu nedenle alternatif iş sahaları arayışı içinde bulunduğunu belirten Andreas Papandreu, krizin işleri daha da zorlaştırdığını ancak, buna rağmen şirketlerin kriz dönemlerinde işçi çıkarmaması gerektiği görüşünü dile getirdi.
haber7

Yunan Bakan, yumurtalı saldırıya uğradı
Yunanistan'da, hükümetin mali krizle mücadele çerçevesinde aldığı sert önlemlere toplumun tüm kesimlerinden gelen tepkiler her geçen gün artarken, Vatandaşı Koruma Bakanı Yardımcısı Manolis Othonas'ın yumurtalı saldırıya uğradığı bildirildi. 25.09.2011 ATİNA netgazete

YUNANISTAN IFLAS ETMEK ÜZERE...
26 EYLÜL 2011



Yunanistan'ın sadece on günlük (sayıyla: 10 günlük) parası kalmış...

Her an iflas edebilir...

Bugün oradan taze izlenimler dinledim...

Otobüsler, trenler, taksiler Atina'da grevde...

Biryerden biryere gitmek için ya yayan gideceksin ya otomobil kiralayacaksın...

Yunanlılar politikacılara ayran atıyormuş artık -yumurtayı falan aşmışlar!..

İstisnasız bütün politikacılara karşı çıkan bir halk...
Birkaç yıl önce "Antipolitika" (veya "Postpolitika") diye birşey tartışmıştık!..

O zamanlar hayaldi, şimdi gerçek olma yolunda...
Türkiye'de ise fırtına öncesi sessizliği hakim!..

Kaynak: http://konstantiniye.blogspot.com/

"Vatanseverlik Boyun Eğmek Değil, Eylemle Karşı Koymaktır"
5 EKİM 2011
Yunanistan'da yine genel grev.



Yunanistan'da kamu ve özel sektör çalışanlarının katıldığı bir günlük genel greve katılımın bir hayli yüksek olduğu bilidiriliyor.

Yunan hükümetinin tasarruf önlemleri kapsamında uygulamaya koyduğu ilave emlak vergisi ve otuz bin kamu çalışanının işten çıkarılması kararı sonrasında gündeme gelen grev sebebiyle Yunanistan'da gündelik hayat durma noktasına geldi.

Greve katılan eğitim çalışanları sebebiyle okulların büyük kısmı açılmazken, deniz ve hava ulaşım seferleri nerdeyse tümüyle durdu.

Ülkedeki hastanelerin de yalnızca acil servisleri veriyor.
Bu arada greve destek amacıyla başkent Atina'da düznelenen protesto gösterilerine on beş binden fazla kişinin katıldığı bildirildi.

"Vatanseverlik tepki göstermektir"

Başkentteki gösterilerin adresi parlemento binasının bulunduğu Sintagma meydanı olurken polisle göstericiler arasında zaman zaman çatışmalar yaşandığı bildirildi.

Alternatif formatta oynat

Ülkedeki en büyük sendikalardan GSEE'nin sözcüsü Statis Anestis Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada, hükümetin yeni önlemlerinin adil olmadığını, işçilerin haklarının ve gelirlerinin "barbarca" hedeflediğini belirtti.

Anestis ekonomiyi daha da zora sokan bu önlemlerin, bugünkü grev sayesinde troyka tarafından bir keza daha gözden geçirileceğini umduklarını söyledi.

Atina'daki gösterilere katılan 37 yaşındaki eylemci Dimitris Kızılis ise Yunan halkının, boyun eğerek vatanseverliğini ispatlaması gerektiği yönündeki yaklaşıma karşı koyması için bir fırsat olduğunu belirtti.

Kızılis, işçiler olarak gerçek vatanseverliğin eylemle karşı koymak olduğunu düşündüklerini söyledi.

Troyka incelemeleri sürüyor

Öte yandan, Yunanistan'a sağlanacak Brüksel kaynaklı ilave yardımın akıbeti ise henüz kesinleşmedi.

Troyka olarak bilinen, IMF, Avrupa Merkez Bankası ve Avrupa Komisyonu yetkililerinin Yunan ekonomisinin reform karnesine dair incelemeleri halen sürerken, ilave yardımın geleceği Troyka'nın değerlendirmesine bağlı.

Grev sebebiyle hava alanları boş kaldı.

Geçtiğimiz günlerde açıklanması beklenen Troyka değerlendirme sonuçlarının ertelenmesinin Yunan ekonomisini kilitlenmesine yol açabilme ihtimali endişe yaratmıştı.

Atina borsası dünü 6,3 puanlık düşüşle kaparken, Avrupa borsaları da ortalama 3 puan değer kaybetti.

Bakan Venizelos dün yaptığı açıklamada bütçedeki parayla kamu çalışanlarının ve emeklilerin maaşlarının kasım ortasına kadar ödenebilmesinin mümkün olduğunu, ancak ülke ekonomisini yardım paketine muhtaç olduğunu belirtmişti.

Güç testi

Atina'dan bildiren BBC muhabiri Malcolm Brabant, greve katılımın ülkedeki sendikalar açısından bir “güç testi” olacağını bildiriyor.

Brabant'a göre grev planlandığı üzere geniş toplumsal kesimlerden destek görürse, ülkede uygulamaya konulan tasarruf önlemlerine karşı direnişinin halen canlı olduğu ortaya çıkacak.

Kamu sektöründe örgütlü sendikaların radikal üyelerinin hükümetin reform adımlarını sabote edeceklerini açıklamış olduklarını hatırlatan Braband, maliye bakanı Evangelos Venizelos'un ulusal birlik ve dayanışma sağlanmazsa ülkenin mali yükümlülüklerini yerine getiremeyeceğini itiraf etmiş olduğunun altını çiziyor.

Braband'a göre bu "itiraf" tasarruf önlemlerine karşı örgütlenmiş kitleleri cesaretlendiren bir etki yaratabilir.
BBC

Yunanistan'da krizin faturası: İntihar, eroin, HIV
10 EKİM 2011



Bilim adamları, Yunanistan'daki ekonomik krizin halk sağlığına büyük darbe vurduğunu söylüyor:

Tıp dergisi Lancet'te yayınlanan araştırmaya göre Yunan parlamentosundan alınan gayrıresmi veriler, geçen yıl intihar oranının 2009'a göre %25 arttığını ortaya koyuyor.

Buna göre bu yılki artış daha da fazla olacak. Yunan sağlık bakanlığı bu yılın ilk altı ayındaki intihar vakalarının, geçen yılın aynı dönemine oranla %40 daha fazla olduğunu bildirdi.
Araştırmada ayrıca kriz başladığından beri eroin kullanımının arttığı ve pekçok bağımlığının uyuşturucu alabilmek için seks işçiliğine yöneldiği belirtildi.
Bu yüzden de HIV vakalarında bu yıl %50'den fazla artış olması ve hasta sayısının 900'ü aşmasının beklendiği bildirildi.
Toplumda sağlık sorunları artarken, tedavi olabilen hasta sayısı ise azalıyor -- çünkü ailelerin bütçesi ile birlikte sağlık hizmetlerinin bütçesi de daralmış durumda.
Yunan hükümeti kriz yüzünden pekçok ilaca daha düşük fiyat ödeyeceğini ve nakit yerine tahvil vereceğini duyurarak ilaç üreticilerinin tepkisi çekmişti.

Kanser ilaçları

İsviçreli Roche grubu ülkede borçlarını ödemeyen bazı hastanelere kanser ilaçları satmaya ara verdiğini duyurdu.
Ayrıca sokakta yaşayanlar ve uyuşturucu bağımlıları için önleyici programlarda da büyük kesintiler var.
"Yunanistan'daki deneyim resesyon yüzünden sağlık bütçesinde büyük kesintiler olursa neler yaşanabileceği konusunda bir uyarı niteliğinde"
Araştırmacı Martin McKee
Lancet'teki araştırmayı yapan sosyologlardan Cambridge Üniversitesi öğretim görevlisi David Stuckler, "Yunanistan'daki sağlık tablosu endişe verici." dedi.
Stuckler'a göre bazı uyuşturucu bağımlılarının ayda 700 euroya varan devlet yardımını alabilmek ve uyuşturucu tedavi programlarına daha çabuk kabul edilebilmek için AIDS'e yol açan HIV virüsünü kasten kapmaya çalıştığı yolunda haberler var.
Raporda ayrıca 2007-2009 döneminde cinayet ve hırsızlık vakalarının neredeyse ikiye katlandığı belirtiliyor.
Tek iyi haber ise alkol kullanımı konusunda.
Yunanistan'da kriz döneminde alkol kullanımının ve alkollü yakalanan sürücü sayısının azaldığı kaydediliyor.
Resesyonun iki yıldır sürdüğü ülkede borcunu döndürmekte zorlanan hükümet, mali yardım karşılığında sert kemer sıkma önlemleri içeren bir AB-IMF planını kabul etmek zorunda kaldı.
Plan kamuda maaşların azaltılmasını, çok sayıda memur ve işçinin işten çıkarılmasını, vergi toplama yöntemlerinin iyileştirilmesini öngörüyor.
Özel sektörün de kemer sıkmasıyla birlikte ülkede işsizlik %16'yı aşmış durumda.
Araştırmacılardan Londra Hijyen ve Tropik Tıp Okulu öğretim görevlisi Martin McKee, ekonomileri aynı şekilde çalkantılı seyreden diğer Avrupa ülkelerinin bu sonuçları iyi incelemesi gerektiğini söyledi.
McKee "Yunanistan'daki deneyim resesyon yüzünden sağlık bütçesinde büyük kesintiler olursa neler yaşanabileceği konusunda bir uyarı niteliğinde." diye konuştu.
BBC

Atina'da kamu binaları tekrar göstericilerin elinde
10 Ekim 2011
Dünya Bülteni / Haber Merkezi
Atina'da aralarında Eğitim Bakanlığı'nın da bulunduğu birçok kamu kurum ve kuruluşunun binaları göstericiler tarafından yine işgal edildi



Yunanistan'da, mali krizle mücadele temelinde alınan yeni sert önlemlere tepkiler sürerken, başkent Atina'da aralarında Eğitim Bakanlığı'nın da bulunduğu birçok kamu kurum ve kuruluşunun binaları göstericiler tarafından yine işgal edildi.
Yunan basın-yayın organları, Eğitim Bakanlığı'nın Marusi'deki binalarının, Atina Su Teşkilatı EYDAP'ın Kallithea ve Likovrisi'deki binalarının, Moshato'daki Maliye Bakanlığı'nın Bilişim Merkezi'nin ve Devlet Genel Laboratuarı'nın sabah erken saatlerden itibaren göstericiler tarafından işgal edildiğini duyurdu.

Diğer yandan, işten çıkarılmaları ve ek ödemelerin kesilmesini protesto eden yerel yönetim çalışanlarının "çöplükleri işgal" eylemi nedeniyle başkent Atina sokaklarında çöp yığınları oluşmaya başlarken, Selanik'te de bu sabahtan itibaren "çöplükleri işgal" eyleminin başlatıldığı bildirildi.
Haberlerde, Atina ve Selanik Belediye başkanlarının, kötü hava koşulları yüzünden salgın hastalıklar çıkma olasılığı bulunduğunu belirterek, eylemlerin ertelenmesi çağrısını kabul etmeyen yerel yönetim çalışanlarının, işgal eylemlerini salı günü de sürdürmekte kararlı oldukları ve yarın Karaiskaki meydanında bir gösteri düzenleyeceği belirtildi.
Bu arada, Kamu Çalışanları Konfederasyonu ADEDY, kamu kuruluşları çalışanlarına 19 Ekim'de yapılacak genel grev öncesinde her gün eylem yapmaları çağrısında bulundu.

GÜMRÜK ÇALIŞANLARI GREVE GİDİYOR
Yunanistan'da gümrük memurlarının, ''Hükümetin izlediği ücret politikasını'' protesto etmek amacıyla greve gitme kararı aldıkları bildirildi.
Yunan Medyası, Yunanistan Gümrük Çalışanları Federasyonu Genel Kurulu'nun (OTYE) açıklamasında, her biri 48 saatten 3 ayrı greve gidilmesinin kararlaştırıldığının kaydedildiğini duyurdu.
Haberlerde, 18 Ekim saat 07.00 itibariyle grevlerine başlayacak olan çalışanların maaş kesintilerinin yanı sıra, kamuda 30 Bin kadar çalışanın yedeğe alınmasına yönelik uygulamayı da protesto ettikleri ve bunun ilgili yasa tasarının geri çekilmesini talep ettikleri belirtildi.
Grevleri 24 ekimde son bulacak olan çalışanların, yasa tasarısının öngördüğü maaş düzenlemeleri ile maaşlarının yüzde 50 oranında kesintiye uğrayacağını ifade ettikleri de kaydedildi.

Atina'da on binler Parlemento'nun kapısına dayandı
20 EKİM 2011

Yunanistan parlementosu kemer sıkma önlemleri için son oylamaya hazırlanırken, onbinlerce Yunanlı sokaklarda.
AP haber ajansı, meclisin önündeki Syntagma Meydanı'nda yaklaşık elli bin kişi bulunduğunu ve bu sayının sürekli artmakta olduğunu bildirdi.

Tasarruf önlemlerine karşı dün başlatılan genel grevin ikinci gününde başkent Atina'daki gösterilerde hararet zaman zaman yükseliyor.

Gün boyunca oylamanın yapılacağı meclis binasının etrafını sarmaya çalışan göstericilere polis müdahale etti.

Grevin ikinci günü

Dün son bir buçuk yılın en büyük protesto gösterilerine sahne olan başkent Atina'da hayat bugün de felce uğraması bekleniyor.

Genel greve hem kamu, hem de özel sektör çalışanları katılıyor. Resmi dairelerde iş başı yapılmıyor.
İşyerleri, dükkanlar kapalı kalırken toplu taşıma araçları da çalışmıyor.

Dün parlamento binası önündeki protestolara on binlerce kişi katılmış, bazı göstericilerle polis arasında çatışmalar yaşanmıştı.

Hava trafik kontrolörlerinin 12 saatlik iş bırakma eylemi nedeniyle uçak seferleri yapılamadı.

Gergin oylama

AB ve IMF ile varılan anlaşma gereği, vergi artışlarıyla maaş ve ücretlerde kesintiler öngören yasal düzenlemeler, bugün maddeler üzerinde yapılacak ikinci oylamadan sonra yasalaşacak.
Bu düzenlemelerle 30 bin kamu çalışanının bir süre işsiz kalacağı söyleniyor.

Önlemler, "İlaçlar hastayı öldürüyor" diye yakınan halkın sert tepkisine neden oluyor.

Rekor seviyesindeki bütçe açığını kapamaya çalışan Yunanistan, 110 milyar euro değerindeki kurtarma paketinin son taksidi olan 8 milyar euroyu alamaması halinde borçlarını ödeyemeyecek duruma düşme tehlikesiyle karşı karşıya.
Bunun euro bölgesinde ağır bir krize yol açmasından endişe ediliyor.
BBC

'Yunanistan iflas edip Euro'dan çıkmalı'



Jeffrey Miron
Harvard Üniversitesi
26 EKİM 2011

Yunanistan parlamentosu, Avrupa Birliği'nden alabileceği yardımların sürmesi umuduyla yeni tasarruf önlemlerini onayladı.

Memurlar işten çıkarılacak, vergiler yükselecek ve sendikaların pazarlık gücü azalacak.

Yunan halkının tepkisi şiddetli gösteriler ve grevler oldu. Avrupa Birliği'nin tepkisini ise zaman gösterecek.
Yunanistan'ın karşı karşıya olduğu ikilem, şimdiki yolunda devam edip etmemekle ilgili.

Yapılan, fazla faydası olmasa da, tasarruf önlemleriyle bütçe açığını azaltmaya çalışarak, yalnızca ekonominin batmasını önlemeye yetecek tutardaki AB yardımını beklemek.

Ya da bir diğer seçenek, malumun ilamı olarak, devlet borçlarını ödeyemeyerek iflas etmek, euro'dan ayrılmak ve kendi yolunu çizmek.

İflas sonrası senaryo

Eğer Yunanistan ikinci yolda ilerleyip, temerrüde giderse, ülke ciddi bir borç faizi yükünden kurtularak, daha makul bir bütçe açığına sahip olacak.

Bu durumda, tasarruf baskısı da azalacak. Ve ülke, borcu azaltmak pahasına vergileri artırarak büyümeye engel olmak yerine, büyümeyi teşvik eden politikaları tercih edebilecek
Euro'dan ayrılmak, daha uygun bir değere sahip yeni para birimiyle, Yunanistan'ın uluslararası alandaki rekabet gücünü de artırabilir.

Bu, artan iç ve dış talep sayesinde, daha fazla istihdamın oluşmasını beraberinde getirebilir.

İflas sonrası beklenen sıkıntılar

Yunanistan'ın bu yolu tercih etmesi halinde yüzleşme ihtimali doğacak olumsuzluk, bir süreliğine uluslararası kredi piyasalarından uzak kalması olabilir.

Ancak bir süreliğine yabancı borç alamamak o kadar da korkunç bir şey değil. Tam aksine, bu durum kamu harcamasındaki israfın ortadan kalkmasına vesile olabilir.

Borçları ödeyemeyeceğini ilan edip, iflas bayrağı çekmenin barındırdığı daha büyük tehlike ise, Yunan ekonomisinde bazı temel sorunların çözümlenmesi yönündeki baskının ortadan kalması ihtimali.

Kayırmacı kapitalizm, devrinin gerisinde kalmış vergi düzeni, aşırı devlet müdahalesi ve bir hayli şişkin kamu sektörü kadroları gibi köklü sorunların üstesinden gelinmesi için gereken irade zayıflayabilir.

Ülke şu an ne yönde ilerlerse ilerlesin, eğer bu konularda reform yapılmazsa, büyüme hızı yavaşlar ve yeni bir kriz ufukta görünür.

İflas soluklanma fırsatı

Bu yüzden iflas etmek Yunanistan için her derde deva bir iksir değil. Gelişmelerin ne yönde seyredeceği, iflastan sonraki adımlara bağlı.

Ancak yine de borçlarını ödeyemeyeceğini ilan edip iflası kabullenmek, Yunanistan'ın iktisat politikalarını sakin ve mantıklı bir biçimde gözden geçirebilmek için ihtiyacı olan soluklanma firsatını sunacaktır.
BBC

Yunanistan'da Ressmî Törene Protestocu Baskını: DEvlet Başkanı Tören Alanından Kaçtı
29.10.2011
SelimAtalayNY Selim Atalay
SELANİK: Yunstanin 2. Dünya Savaşı'ndan kurtuluş törenleri göstericilerin baskınına uğradı. Devlet başkanına -hain- diye bağırdılar.

SelimAtalayNY Selim Atalay
SELANİK: Baskın üzerine devlet başkanı ve savunma bakanı tören alanından kaçırıldı. Tarihte ilk kez askeri geçit resmi yapılamadı.
http://twitter.com/

Yunanistan'a uyarı: Euro bölgesinden ayrılmanız gerekebilir
2 KASIM 2011



Almanya, Fransa ve Yunanistan, Avrupa Birliği'nin kurtarma planının geleceği konusunda acil durum görüşmelerine hazırlanırken, Almanya paketin yeniden müzakere edilmesinin söz konusu olmadığını kaydetti.

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle "Geçen hafta üzerinde uzlaştığımız noktalar yeniden masaya getirilemez" dedi.

Avrupa Birliği, Balkanlar, Küresel Mali Kriz

Alman Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble de anlaşma halk oylamasında reddedilirse, Yunanistan'ın euro bölgesinden ayrılması gerekebileceğini söyledi.

Kurtarma paketini referanduma sunacağını ilan eden Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, ilerleyen saatlerde birliğin en büyük iki ekonomisi olan Fransa ve Almanya'nın liderleri ile bir araya geliyor.

Nicolas Sarkozy ve Angela Merkel, kendilerini hazırlıksız yakalayan ve şaşkınlığa uğratan bu adım konusunda Papandreu'dan açıklama isteyecek.

Yunan parlamentosu, Papandreu'nun paketi halk oyuna sunma planına destek verdi. Halk oylaması, Aralık ayında yapılacak.

Ancak bu karar, AB'nin uzun pazarlıklar sonrasında onayladığı paket konusunda soru işaretleri yaratıyor.

Beklenmedik referandum kararı, Avrupa borsalarının endekslerinde ani düşüşlere yol açtı.

Papandreu yola devam için halk desteği istiyor

Başbakan Yorgo Papandreu referandum dışında bir seçeneği olmadığını, pakete muhalefetin bir diğer olası sonucunun erken seçime varabileceğini savunuyor.

Yunan hükümeti hakkında Cuma günü parlamentoda bir güvenoylaması düzenleniyor.

İktidardaki Sosyalist PASOK partisinden bir milletvekilinin daha istifası ile Papandreu'nun parlamentodaki sayısal çoğunluğu ikiye düştü.

Partinin altı üyesi ise Papandreu'ya istifa çağrısı yaptı.
İki yıldır ülke hazinesinin sanılandan çok daha boş olduğu gerçeğine çözüm arayan Papandreu hükümeti, AB'den aldığı destek karşılığında hükümeti yakın geçmişte görülen en ağır ekonomik taleplere maruz bırakmakla suçlanıyor.

Papandreu Avrupalı ortaklarının paket karşılığında talep ettikleri adımları atabilmek için 'halkın kendisine net bir yetki vermiş olması gerektiğini" söylüyor.

Görüşme öncesinde AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso "tüm samimiyetimle Yunan halkına milli ve siyasi birlik çağrısı yapıyorum" dedi.

AB ve IMF tarafından desteklenen paket üzerinde uzlaşma sağlanmazsa, Yunan halkı için yaşam koşullarının çok daha zorlaşacağını savundu.

Belirsizlik geri döndü

Avrupalı liderler referandum fikri konusunda kendilerine önceden haber verilmemiş ve danışılmamış olmasından rahatsız.

Bu durumun ortak para birimi euro'nun durumunu yeniden belirsizliğe sürüklediğinden şikayetçiler ve Papandreu yönetiminin destek alamaması halinde Birliğin geri kalanını zorda bırakmasından endişe ediyorlar.

Almanya ve Fransa hükümetleri dün yaptıkları ortaklaşa açıklamada, geçen hafta varılan anlaşmanın 'en kısa zamanda ve tam olarak uygulanması" çağrısı yaptı.

Sarkozy ve Merkel, açıklamalarında zirvede alınan kararların 'hiç olmadığı kadar zaruri" olduğunu kaydetti ve "Fransa ve Almanya bu anlaşmanın Yunanistan'ın sürdürülebilir büyüme ortamına dönmesini sağlayacağına kanidir" dedi.

Yunan yetkililer ise, referandumu kazanacaklarına inandıklarını belirtiyor.

Referandum tartışması, G20 ülkelerinin Cannes'da yapacağı zirvenin hemen öncesine rastladı.

BBC diplomasi muhabiri James Robbins, gelişmelerin G20 zirvesini de daha başlamadan karışıklığa sürüklediğini söylüyor.

Cannes'da düzenlenen toplantıya ev sahipliği eden Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, paketi diğer büyük ekonomilere özellikle de Çin'e sunarak, başka ülkelerin de fona desteğini istemeye hazırlanıyordu.

AB liderleri geçen haftaki zirvelerinde, 100 milyar euro'luk bir paket oluşturmuş, Yunanistan'ın borçlarının yüzde 50'sinin de silineceğini duyurmuştu.

Buna karşılık Yunanistan'dan kamu harcamalarında yüklü kesintiler yapması, emeklilik haklarını daha da sınırlaması, işçi ve emekli maaşlarını düşürmesi ve binlerce memur kadrosunu kapatması isteniyor.
BBC

10 yılda solan Euro düşleri
4 KASIM 2011
Paul Moss
BBC Muhabiri, Atina



Aslında yaptığım pek hoş bir espri değildi.

Atina Havalimanı'nda tren bileti almak için kuyruk bekliyordum. Önümde bekleyen kişiye, 'makine çalışıyor mu?' diye sordum.

"Evet" dedi "ama sadece euro kabul ediyor."

"Tamam o halde" dedim "bu kuyrukta yeterince beklersem, Drahmi ile ödeyeceğim."

Bir anda yüzü düştü. Süngüsü düşmüş, yılgın ifadesi bir zamanlar bir Atinalı esnafın yüzünde, euro'ya katılmaktan bahsettiği sırada gördüğüm o mutlulukla parlayan ifadeye taban tabana zıttı.



Sene 2001 idi. Yunanistan'a ülkenin Ortak Para Birliği'ne katılma planları konusunda haber yapmak için gelmiştim. Kiminle karşılaştıysam sırf Euro'ya katılmayı desteklemekle kalmıyordu, bu fikir onları hakikaten havalara uçuyor gibiydi.
Dürüst olmak gerekirse, para biriminde reform dünyanın en cazip konularından biri değil. Ama belli ki yeni kağıt ve madeni paralar kullanacak olma fikri burada bütün bir ulusu derin duygulara gark etmişti.

Mutluluk sarhoşluğu

Atina'da karşılaştığım dükkan sahibi gibileri yerlerinde duramıyordu.



"Artık kabul görüyoruz", dedi bana, "artık diğerleri gibi muamele göreceğiz. Yunanistan normal bir ülke olacak."

İkinci Dünya Savaşı'nı, Yunan iç savaşını ve bunu izleyen fakruzarureti yaşamış, görmüş, yaşlıca bir esnaftı.

Ülkesinin askeri bir cunta tarafından yönetilişine, Albaylar iktidardan indirildiğinde toparlanma mücadelesine tanıklık etmişti.

Onun için ülkesinin Fransa ya da Almanya ile aynı para birimini kullanacak olması, rüyalarını süsleyen bir fikirdi.
Ortak para birimi fikrine, hele İngiltere'de sıkça yöneltilen beylik itirazı sordum ona: İnsanlar kararların "Frankfurt'ta meçhul bir bankacı" yerine kendi seçtikleri siyasetçilerce alınmasını tercih etmez miydi?

Bana 'deli misin?' der gibilerden baktı: "kararları Frankfurt'ta bir banker alacak öyle mi, hem de bizim beş para etmez milletvekilleri yerine? Ne şahane bir fikir!" dedi. Gözlerine güzel bir hayalin parıltısı düştü.

Bir süreliğine gerçekten de hem benim esnafın hem de yurttaşlarının yüzünü güldürecek pek çok şey vardı. İnsanlar satın aldıkça, kredi aldıkça, Yunanlıların yaşam standartları yükseldi. Ama şimdi bunun faturası ortaya çıktı ve bir Yunan tavernasında nahoş bir hadise patlak vermişçesine herkes hesabı kimin ödeyeceği konusunda didişiyor.

Şu ortamda buraya dönmüş olmak hiç eğlenceli değil, kriz hakkında böyle bir espri de yapmamış olmam gerekirdi.

Ortama kasvet hakim

Değişen havayı havalimanında bile görebiliyorsunuz. Koca bir danışma masasında çalışan kimse yok.

Bilet gişesinde ise tek bir memur var, bu yüzden bozuk parası olmayanlar kente ulaşacak bileti almak için uzun bir kuyruk beklemek zorunda.

Bu satırları trenle kente inerken, dizüstü bilgisayarımda yazıyorum.

Solumda ergenlik çağında bir genç oturuyor, dünyanın tüm ergenleri gibi yüzü asık. Ama bu vagondaki herkes en az onun kadar bedbaht görünüyor.

Eğer 10 yıl öncesinde yaptıklarımı tekrarlasam diye kuruyorum kafamda; on yıl önceki o dükkanı ve neşeli sahibini bulsam, belki onun yüzünde hala bir tebessüm olabilir.

Ama buradaki koşulları düşününce, aslında bu da hayli imkansız görünüyor...

Ne büyük mutluluktan, ne büyük ızdıraba....

BBC

Papandreu kabinesi istifa etti
8 KASIM 2011
Yunanistan'da Başbakan Yorgo Papandreu başkanlığında toplanan kabine üyeleri, ana muhalefetle bir ulusal birlik hükümeti kurulmasının önünü açmak için istifalarını sundu.

Papandreu'nun kabine arkadaşlarına veda ettiği belirtiliyor

Adının açıklanmasını istemeyen bir Yunan bakan Reuters Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, ulusal birlik hükümetinin başına geçecek ismin de bu gece belirlenmesinin beklendiğini söyledi.

Sözkonusu bakan, Papandreu'nun toplantıda, kabine üyelerine veda ettiğini de aktardı.

Başbakan Yorgo Papandreu ve ana muhalefet lideri Antonis Samaras arasındaki ulusal birlik hükümeti pazarlıklarına, Papandreu'nun görevi bırakmayı kabul etmesinden sonra başlandı.

Yunanistan'da kurulacak yeni hükümetten, AB'den gelen mali kurtarma paketi karşılığında Yunanistan'ın taahhüt etttiği sert kemer sıkma politikalarını hayata geçirmesi bekleniyor.

Ulusal birlik hükümetinin başına geçmesi muhtemel kişiler arasında, eski Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lucas Papademos ve Maliye Bakanı Evangelos Venizelos'un isimleri geçiyor.

Birlik hükümetinin 19 Şubat'ta yapılması beklenen erken seçime dek ülkeyi yönetmesi öngörülüyor.
Papandreu, ulusal birlik hükümetinin kendi başkanlığında kurulması için çaba harcıyordu, ancak ana muhalefetin öncelikli şartı Papandreu'nun görevi bırakması oldu.

Başbakan Papandreu, Yunanistan'ı borç krizinden çıkarmak amacıyla AB ülkeleriyle vardığı mali yardım paketini sürpriz bir kararla referanduma götüreceğini açıklamıştı.

Ancak ciddi baskı altında kalan Papandreu referandum kararını geri çekmek zorunda kaldı.

AB liderlerinden gelen tepkinin yanı sıra, Başbakan Papandreu, kabinesindeki önde gelen bakanlardan ve kendi partisinden milletvekillerden referanduma karşı ciddi bir isyanla karşılaştı.

Referandum kararının rafa kaldırılması ardından Yunanistan parlamentosunda yapılan oylamada, milletvekilleri Başbakan Yorgo Papandreu'ya az farkla güvenoyu verdi.

Yunanistan'ın diğer AB ülkeleriyle vardığı mali yardım anlaşması, 100 milyar Euro ek kredi ve ülkenin borçlarının yüzde 50 oranında silinmesini öngörüyor.
BBC

AB Yunanistan'nın Bütün Partilerinden yazılı Taahhüt İstedi!
15 Kasım 2011

Yeni başbakanı Lukas Papadimos ile krizden çıkmaya çalışan Yunanistan'a Avrupa Birliği'nden "taahhüt" sürprizi geldi..!

Avrupa Birliği, Yunanistan'a verilmesi beklenen 8 milyar avroluk yeni kredi diliminin serbest kalması Için şartını açıkladı.

Avrupa Komisyonu, "tüm siyasi partilerin Avrupa Birliği ve IMF ortak programına bağlı kalacaklarına dair yazılı taahhütte bulunması" talebinde bulundu.
Açıklama, ekonomik ve parasal işlerden sorumlu Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Olli Rehn'in sözcüsü Amadeu Tardio'dan geldi.
Tardio, avro grubu ülkelerinin bir bütün olarak Yunanistan'dan, anlaşmaya bağlı kalacakları yönünde açık ve net bir şekilde taahhütte bulunmalarını beklediği açıklamasını yaptı.
Açıklamada, "Bu taahhüt yazılı, imzalı mektup şekilde olmalıdır'' cümlesine yer verilerek taahhütün nasıl olması gerektiği de tarif edildi.
İflastan kurtulmak için aralık ortasına kadar Avrupa Birliği ve IMF'den 8 milyar avroluk 6'ıncı kredi dilimini alması gereken Yunanistan, bu parayla 19 Şubat'ta öngörülen erken seçimlere kadar idare etmek zorunda.
TRT

Korkunç Gerçek!
23 Kasım 2011
Para İçin Ölüm KuyruğundalarUyuşturucu bağımlısı gençlerin aylık 700 euroluk yardımı almak için kendilerine AIDS bulaştırdığı ortaya çıktı. AIDS’li sayısı 1 yılda tam yüzde 1260 arttı.

Yunanistan’daki ekonomik krizin korkutucu bir boyutu daha ortaya çıktı: “Uyuşturucu bağımlıları kendilerine kasten AIDS bulaştırıyor.”

Atina’da Sağlık Bakanı Andreas Loverdos ve Yunan AIDS ile Mücadele Kurumu Başkanı Dr. Marios Lazanas’ın basın toplantısı korkunç gerçeği gözler önüne serdi.

Lazanas, ülkede AIDS’lilere verilen aylık 700 euro yardımı alabilmek için uyuşturucu bağımlılarının kendilerine bilerek AIDS bulaştırdığını söyledi.

Lazarak, “Aylık yardımı almak için uyuşturucu bağımlıları, AIDS’li olduğunu bildikleri başka birinin kullandığı şırıngayı kasten kullanarak AIDS bulaşıyor ve bu yolla aylık yardımı almaya hak kazanıyor” dedi.

Yunan uzman “Bu tespit bizi şok etmiş durumda ancak, yapacak bir şey yok, tek yapabildiğimiz, bir yandan bilgilendirme kampanyası yapmak, diğer yandan hastaları tedaviye çalışmak” dedi.

Yunan doktor Lazanas 23. AIDS Kongresi çerçevesinde düzenlenen basın toplantısında açıklamalarını rakamlarla destekledi.

Bunlara göre:
- Uyuşturucu bağımlıları arasında AIDS vakaları bu yıl patlama yaparak yüzde 1260 arttı.
- 2011 içinde uyuşturucu bağımlısı 190 yeni vaka teşhis edildi.

Demokratia gazetesi haberi “şok açıklama” manşeti ile duyurdu. Elefteros Tipos gazetesi ise geniş haberini “Aylık yardım için AIDS bulaşıyorlar, şoke eden uyarı” başlığıyla kullandı.

BM AIDS’le Mücedele Programı yayınladığı raporda, HIV enfeksiyonu ve HIV’e bağlı ölüm oranlarında önemli ölçüde azalma, tedaviye ulaşabilen kişi sayısında ise artış olduğunu ortaya koydu. Dünya genelinde yaklaşık 34 milyon kişinin HIV’li olarak yaşadığının tahmin edildiği belirtilen raporda, özellikle Sahra altı Afrika ülkelerindeki gençlerin cinsel davranışlarındaki değişiklikler sayesinde 2010 yılında yeni enfeksiyon sayısının 2.7 milyona gerilediğine dikkat çekildi.
TRT

Altınları ülkeden çıkarıyorlar
4 Aralık 2011
Yunanistan'da, ekonomik kriz nedeniyle zorda kalan halkın rehincilere sattığı altın ve ziynet eşyalarının eritilerek kalıplar halinde Almanya'ya kaçırıldığı bildirildi.

Yunan medyası, ülkede ekonomik krizin patlak vermesiyle sayıları çığ gibi artan rehincilere maliye tarafından yapılan baskınlarda, yüzde 80'inin vergi kaçırdığı ve topladıkları altınları yasa dışı yollardan ülke dışına gönderdiğinin belirlendiğini duyurdu.

Yapılan incelemelerde, rehincilerin sadece bir defasında, kayıt dışı olarak halktan toplanan 135 kilogram altın ve 750 kilogram gümüşün kaçak olarak Almanya'ya gönderildiğinin tespit edildiği belirtilen haberlerde, konuyla ilgili Alman makamlarının bilgilendirildiği ifade edildi.

Haberlerde ayrıca, son zamanda Yunanistan'da kurulan altın "offshore" şirketin altın kaçakçılığı yaptığının tespit edildiği belirtildi.
haber10

İşsiz Yunanlılar milyonları İsviçre'ye kaçırmış
Almanya'nın kurtarılması için yoğun çaba harcadığı iflasın eşiğindeki Yunanistan'dan milyarlarca Euro'nun İsviçre'ye kaçırıldığının ortaya çıkması kafaları karıştırdı. Bild gazetesinin verdiği habere göre sadece Ekim ve Kasım aylarında İsviçre'ye aktarılan paraların toplamı 14 milyar Euro'yu buldu ve bu rakam her geçen gün artmaya devam ediyor. 08.12.2011 BERLİN netgazete

Yunanistan'da işsizlik yüzde 25'lere vuracak
21 Aralık 2011
Yunanistan Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Evangelos Venizelos, Yunan ekonomisindeki beş yıllık daralmanın yüzde 20'ye ulaşacağını, işsizlik oranın ise yüzde 25'lere varacağını söyledi.

Atina'da ekonomik kalkınmayla ilgili düzenlenen bir konferansta yaptığı konuşmada, Yunan ekonomisini "bir savaş felaketine" benzeten Venizelos, "Milli gelirdeki bu gerileme barışçı bir dönemle bağdaşmıyor. Bu gidişle 2008-2012 arasında ekonomideki toplam durgunluk gayri safi milli hasılanın yüzde 20'sine ulaşacak. İşsizlik oranı ise İspanya'daki oranlara yaklaşarak yüzde 25'e varacak" dedi.

Venizelos, 2012 yılının ilk iki ayının ülkenin kurtuluşu açısından en kritik dönem olduğunu, yeni yardım paketiyle ilgili müzakerelerin 16 Ocak'ta başlanılmasının beklendiğini belirterek, "Bu konuda operasyonel olarak kritik bir noktaya geldik. Ancak, ülke henüz kurtulmadı. Şubat ayı sonuna kadar 89 milyar euro alınması gerekiyor" diye konuştu.
Hürriyet

Yunanistan'da İşşizlik ve Yoksulluk çığ gibi büyüyor
25 Aralık 2011



TRT'nin haberi:

Yunanistan'da Korkutan Artış

Yunanistan'da yaşanan ekonomik kriz ve alınan sert önlemler, evsizlerin ve yetersiz beslenenlerin sayısında rekor artışa yol açtı.

Atina Belediyesi tarafından işsiz ve evsizlere düzenlenen noel yemeğine, bu yıl katılım rekor düzeye çıktı.
Yüzlerinin görülmesini istemeyen birçok Yunan ise, yemek paketlerini evlerine götürmeyi tercih etti.
Yetkililer, eskiden daha çok yaşlıların yiyecek yardımı almaya geldiklerini, son aylarda ise gençlerin oranının hızla arttığını kaydediyor.
Yunan ekonomisi 4 yıldır küçülüyor ve ağır bir durgunluk yaşıyor. İşsizlik oranı 25-40 yaş arası grupta yüzde 42'ye çıktı, 60 bin işyeri kapandı. Ekonominin 2013 yılından önce düzelmeye başlaması da beklenmiyor.
Kriz, Yunanları şimdiye kadar pek de alışık olmadıkları yoksullukla tanıştırdı. Sadece Atina ve civarında 20 bin evsiz olduğu tahmin ediliyor.
Atina belediye başkanı, çocukların açlıktan sınıflarda bayıldığını, 200 çocuğun bakımını üstlendiklerini duyurdu.
Psikiyatristler, anne-babalarının ekonomik suçlar nedeniyle hapse ya da bunalıma girdiklerini gören çocuklarda, psikolojik travma oranının da arttığını kaydediyor.
Yunanistan Sağlık Bakanlığı da, intihar artış oranı bakımından Avrupa birincisi olduklarını açıkladı.
Bakanlığın açıklamasına göre, bu yılın ilk yarısında, intihar eden ya da intihar girişiminde bulunanların oranı, geçen yıla göre yüzde 40 arttı.
TRT

Elefterotipia gazetesi iflas etti
30 Aralık 2011

Yunanistan'ın en eski gazetelerinden Elefterotipia borçları yüzünden iflas etti.

Çalışanlarının grev ve iş durdurma eylemleri nedeniyle bir süreden beri yayımına belirsiz aralıklarla devam eden ve 22 Aralık'ta ise yayımını tamamen durduran Elefterotipia'nın, İflas Kanunu'nun 99. maddesi uyarınca koruma altına alınma talebiyle Atina Mahkemesi'ne başvuruda bulunduğu öğrenildi.
haber10

Yunanistan'da yılın ilk grevi sağlık çalışanlarından
2 OCAK 2012

Yunanistan'da sağlık çalışanları ve eczacılar 2012 yılının ilk grevine çıktılar.
Hükümetin sağlık alanında yapmayı planladığı kesintilere karşı ilan edilen grev kapsamında devlet hastanelerinde Perşembe günüde dek yalnızca acil servislerde hizmet verilecek.

Hükümetin kamu harcamalarını azaltmak amacıyla ilaç fiyatlarını yeninden düzenlemesine karşı çıkan eczacılar ise 48 saatlik grev kararı aldılar.

Sağlık Bakanı Andreas Loverdos ilaç fiyatlarını düşürerek 2012 boyunca 90 milyon euroluk tasarruf yapmayı hedeflediklerini belirtti.

Yunanistan Eczacılar Derneği ise sosyal güvenlik fonlarının kendilerine halihazırda 400 milyon euro borcu olduğunu ve kar oranlarının yüzde 3 düşürülmesi halinde faaliyetlerini sürdüremeyeceklerini belirtiyorlar.

Atina'daki hükümetin bu yıl sonunda ulaşmak istediği sağlık harcaması 7 milyar euro. 2009'da Yunanistan bütçesinden 10,6 milyar euro sağlık harcamalarına ayrılmıştı.

Ülkede geçen maaş kesintisine uğrayan hafta vergi memurları ile müze çalışanları greve gitmişlerdi.

Yunan hükümetinden yapılan açıklamada, IMF ve AB kaynaklı 240 milyar euroluk mali yardım paketi karşılığında uygulamaya koymayı taahüt ettiği düzenlemelerin ertelenemeyeceği belirtildi.
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Sal Şub 07, 2012 8:31 pm    Mesaj konusu: Yunanistan İflasın Eşiğinde Alıntıyla Cevap Gönder

Yunanistan İflasın Eşiğinde
07 Şubat 2012



Yunanistan'da hükümet işten çıkarılacak memur sayısını 15 bin artırdı, ülkede genel greve gidildi.

İflasın eşiğine her geçen gün biraz daha yaklaşan Yunanistan ile troika olarak adlandırılan IMF, Avrupa Birliği ve Avrupa Merkez Bankası arasındaki görüşmelerde, taraflar silinecek borçların tutarını, uygulanacak yeni faizleri ve ek tasarruf tedbirlerini ele alıyor.
Yunanistan Maliye Bakanı Evangelos Venizelos, "Maalesef müzakereler çok çetin. Bir başlık kapandı derken, yeniden açılıyor. Sanki kafası kesilince yeniden çıkan ejderha Hidra gibi. Kimse Herkül değil, tek başımıza canavarla başedemeyiz. Birlik olmalı, halkı ikna etmeli, avro bölgesinde kalmalıyız." dedi.
Ülkede 3 büyük partinin liderleri de, troikanın taleplerini değerlendirmek için toplantı yapıyor. Toplantıda, maaşlarda, savunma, sağlık ve sosyal güvenlik harcamalarında yapılabilecek kısıntılarda uzlaşı sağlanmaya çalışılıyor.
Bu arada Yunanistan hükümeti, 750 bin memura ilaveten, 15 bin memurun daha işten çıkartılacağını duyurdu. Başbakan Lucas Papadimos'un, işten çıkarmaların yanısıra, maaşlarda da yeni indirim planları yaptığı haber veriliyor.
Öte yandan acı reçete, Atina'da halkı bir kez daha sokağa döktü. 24 saatlik genel grev yaşamı felç etti.
Kamu ve özel sektör çalışanlarının katıldığı grev yüzünden okul, liman, banka ve kamu kuruluşları kapalı kaldı.
Parlamento çevresindeki güvenlik kordonunu delmek isteyen göstericiler, polisle çatıştı.
Ekonomistler, 15 Şubata kadar yeni yardım paketi konusunda uzlaşı sağlanamaması halinde, Yunanistan'ın gelecek ay iflasını açıklama ve avro bölgesinde kontrolsüz çöküş tehlikesine dikkat çekiyor.
TRT

AB Yunanistan'ın iflasına hazırlık yapıyor
14 Şubat 2012



TRT'nin haberi:

AB'den Komşu'ya Kötü Haber

AB, Yunanistan'a 130 milyar avroluk ikinci kurtarma paketi için parlamentonun kemer sıkma önlemlerini onaylamasını yeterli bulmadı.

Avrupa Birliği Komisyonu sözcülerinden Chantal Hughes, Yunanistan'ın kurtarma paketi için ''hala karşılaması gereken bir dizi şart bulunduğunu'' söyledi.

Avro Grubu Başkanı ve Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker, Avro Bölgesi maliye bakanlarının geçen haftaki toplantısının ardından Yunanistan'dan kemer sıkma önlemlerini onaylamasını, harcamaların 325 milyon avroluk ilave kaynak yaratacak şekilde kısılmasını ve tüm siyasi partilerin AB-IMF paketine bağlı kalacakları yönünde yazılı taahhüt vermelerini istemişti.

Yarın Brüksel'de toplanacak olan Avro Bölgesi maliye bakanlarının son 2 yıldır verdiği sözlü taahhütlere rağmen bütçe hedeflerini tutturamayan Yunanistan'dan bu kez yazılı ve somut taahhütler istemesi bekleniyor.

Bu arada, Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schauble, Avrupa'nın Yunanistan'ın iflasına 2 yıl öncesine kıyasla çok daha hazırlıklı olduğunu belirtti.

Schauble, Alman ZDF kanalına yaptığı açıklamada ''Eğer Yunanistan'ı Avro Bölgesi'nde tutma çabaları başarısız olursa şimdi daha az kötü bir durum ortaya çıkacak. Tüm çabalar başarısız olursa 2 yıl öncesine göre daha hazırlıklıyız'' dedi.

Avrupa Merkez Bankası (ECB), Yunanistan'ın iflası halinde mali piyasalarda, 2008 yılındaki Lehman Brothers iflasında yaşananın bir benzeri şokun tekrarlamaması için Aralık ayında bankalara 500 milyar avroya yakın kredi pompalamıştı.

Banka böylece Yunanistan'ın 300 milyar avroluk borçla iflas etmesi halinde bankaları yüzdürmeye devam edecek sermayeyi fazlasıyla sağlamış oldu.

Manolis Glezos: "Bu kokuşmuş kapitalist sistemi devirin!"
19 ŞUBAT 2012



BBCT'nin haberi:

'Yunanistan bağımsızlığını satıyor'

Independent on Sunday gazetesinde Patrick Cockburn imzalı bir yorumda, "Yunanistan, borç yükünden kurtulmak için bağımsızlığını satıyor" deniyor.



Cockburn'ün yazısı özetle şöyle:

"Yunanistan'ın yarın Euro bölgesi ülkeleriyle bağımsızlığını sona erdirecek bir uzlaşmaya varması bekleniyor. Bu anlaşmayla Yunanistan, Almanya ve müttefiklerinin ekonomik ve önemli ölçüde de siyasi sömürgesi haline gelecek. Berlin, ülkenin başbakanının kim olacağından eczanelerin hangi ilacı dağıtabileceğine kadar her şeyde söz sahibi olacak. Demokrasinin beşiği Yunanistan'da kendi kaderini tayin hakkı, dışarıdan dayatmalara yenik düştü. Her zaman olduğu gibi en ağır bedeli yoksullar ödeyecek."



Kurtarma paketi kapsamında Yunanistan'a 130 milyar euroluk kredi sağlanacağını ve 100 milyar euroluk borcunun silineceğini anımstan yazar şöyle devam ediyor:

"Son kemer sıkma önlemleri çerçevesinde asgari ücret, yüzde 22 oranında azaltılarak aylık 522 euroya düşecek. Avrupa Birliği, IMF ve Avrupa Merkez Bankası bunun istihdamı artıracağını söylüyor. Fakat Yunan ekonomistler böyle düşünmüyor. Bu ekonomistler, Çinli ve bulgar işçilerin her zaman daha az para aldığını, Yunan ticari gemilerinde Filipinli mürettabatın çalıştırılmasıyla aynı nedenden dolayı Yunanlıların iş bulamayacağını söylüyorlar. Aynı şekilde zaten düşük maaş ve ücret alan kamu çalışanlarının parasını daha da kısmak, tüketimi azaltmaktan ve çilelerini artırmakan başka bir işe yaramayacak."

Alman seçmenlere 'Paranızı yedirmiyoruz' mesajı

"Bu önlemlerin bir açıklaması belki de Alman liderlerin kendi seçmenlerine Yunanlıların Almanya'nın kaynaklarını yiyip bitirmelerine izin vermediklerini göstermek istemeleri olabilir. Troyka'nın cezalandırıcı nitelikteki bu reformları aynı zamanda, zor durumdaki Portekiz, İspanya, İtalya ve İrlanda'da Yunanistan'ın yolundan gitmemeleri mesajını verme arzusunu da yansıtıyor."

Observer gazetesi İkinci Dünya Savaşı'nda Nazilere karşı direniş hareketinin öncülerinden Manolis Glezos'un kapitalizm karşıtlarına "bu kokuşmuş sistemi alaşağı etmeleri" çağrısında bulunduğunu aktarıyor.

Glezos: Yunanistan kobaya döndü

1941'de Yunanistan'ın en önemli simgesi olan Akropolis'ten Nazi bayrağını indiren Glezos, Observer'a demecinde kemer sıkma önlemleriyle Yunanistan'ın kobaya dönüştürüldüğünü, her ülkenin böyle bir tehlikeye açık olduğunu söyledi.

Gazete aynı haberinde 2008'den bu yana ağır bir ekonomik kriz yaşayan Yunanistan'da IMF-AB'nin dayattığı kemer sıkma önlemlerinin ülkeyi düzlüğe çıkarmak bir yana Yunanlılara diz çöktürdüğünü vurguluyor.

Halkın yarısı açlık sınırında yaşıyor

Observer'a göre Yunanistan'ın kamu borçlarının gayri safi yurt için hasılaya oranı 2009'da yüzde 115 idi. Geçen ay bu oran yüzde 160'a yükseldi. Yaşam standartları hızla düştü. 11 milyon nüfuslu ülkede halkın yüzde 48'i yoksulluk sınırında ya da altında yaşıyor.

'İflas kaçınılmaz'

Sunday Telegraph gazetesinde yer alan bir haberde ise, Avrupa'nın Yunanistan'ın "kaçınılmaz" iflası sonrası için gizli bir plan hazırladığı belirtiliyor.

Gazeteye göre, Alman Maliye Bakanlığı, iflasını açıklaması ve bankalara olan borçlarının önemli bir kısmı için "saç tıraşı"na razı olması için Yunanistan'ı sıkıştırıyor. Yunan tahvili sahiplerinin bu tahvillerin değerinin altında bir paraya razı olması anlamına gelen "saç tıraşı" mali çevrelerde iflas olarak değerlendiriliyor.

Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schauble, Yunanistan'a dayatılan kemer sıkma önlemlerinin çok ağır olması nedeniyle hükümetin bunları hayata geçirebileceğine ihtimal vermiyor.
Schauble'nin bu karamsarlığı Avrupa Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve IMF'nin gizli bir raporuna da yansımış durumda. Söz konusu raporda Yunanistan'ın yardım karşılığında verdiği sözleri tutsa bile 2020 yılına kadar borçlarını gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 120'sine çekemeyeceği belirtiliyor.

Ekonomik Kriz İşçileri Sokağa Döktü
06 Nisan 2012



Ekonomik krizi protesto eden tersane işçileri sopalarla polise saldırdı.

Ekonomik krizin pençesindeki Yunanistan, yine protesto gösterilerine sahne oldu.
Tersane işçileri başkent Atina'da gösteri düzenledi.
Hükümetin uygulamaya koyduğu borç takasının tasarruflarını silip süpürdüğünü söyleyen işçiler Yunan Merkez Bankası'nın önünde toplandı.
Siyah bayraklar sallayan göstericiler, hükümet karşıtı sloganlar attı.
"Hırsızlar" ve "Kemer sıkma paketlerinizi alıp gidin" diyen kızgın göstericileri polis, kontrol altına almakta zorlandı.

Yunanistan’da silahlanmanın krizdeki payı
20 NİSAN 2012
Guardian'da yer alan haberde ise Yunanistan'ın içine düştüğü borç krizinde silahlanma harcamalarının önemli rol oynadığı belirtiliyor.
Haberde özetle şöyle deniyor:
"Avrupa Birliği ve IMF'nin 130 milyar eoruluk kurtarma paketi karşılığında Yunanistan savunma harcamalarını 400 milyon euro azaltmayı kabul etti. Bu kesintilere rağmen Yunanistan'ın askeri bütçesi gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 4'üne denk geliyor. Bu, euro bölgesi ortalamasının iki katı.”
“Yunanistan, Türkiye'den gelebilecek tehdidi gerekçe göstererek 1990'ların sonundan bu yana Almanya, Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri'nden yüzlerce Leopard tankı, Howitzer topları, F16 ve Mirage uçakları aldı. Brüksel'deki bir Yunan güvenlik uzmanı, 'Kıbrıs'ın 1974'teki işgalinden sonra 216 milyar euroluk silah aldık. Eminin ki gizli fonlar nedeniyle gerçek harcamalar daha fazla' diyor."
"Alman Başbakanı Angela Merkel, bir Yunanlı sendikacıyla 'Sizden silahlanmaya bu kadar para harcamanızı istemedik' demişti. Almanya, silah ihracatının yaklaşık yüzde 15'ini Yunanistan'a yapıyor. Yunanistan, Almanya'nın Avrupa'daki en büyük pazarı. Yunanistan'a kredi verilirken, silahlarını Almanya ve
Fransa'dan satın almasının şart koşulduğu iddiaları var"
BBCT

Ekonomik kriz, intihar krizine dönüyor
Nisan 21, 2012
Yunanistan’ın Girit adasında ekonomik kriz nedeniyle bir kişinin intihar ettiği bildirildi.

Alınan bilgiye göre, 54 yaşındaki bir muhasebeci, evinin bulunduğu apartmanın üçüncü katındaki merdivenlerde asılı olarak bulundu.

Muhasebecinin bıraktığı notta “ülkenin içinde bulunduğu duruma daha fazla dayanamayacağı”nı belirten ifadeler yer aldı.
http://www.gazeteboyut.com/

Yunanistan'da yeniden seçime gidilecek
Yunanistan'da hükümet konusunda anlaşma sağlanamadı, yeniden seçime gidilecek. 15.05.2012 ATİNA netgazete

AB acil durum senaryosuna hazırlanıyor
18 MAYIS 2012

Avrupa Birliği ve Avrupa Merkez Bankası'nın Yunanistan'ın euro bölgesinden olası bir ayrılığına karşı plan yaptığı ortaya çıktı.
Avrupa Komisyonu'nun ticaretten sorumlu üyesi Karel De Gutch böyle bir planın Yunanistan'ın euro bölgesinden ayırlması durumda ortaya çıkabilecek 'domino etkisini' en aza indireceğini söyledi.

Karel De Gutch açıklamayı Belçika'da yayınlanan De Standaard gazetesine verdiği röportajda yaptı.
Reuters haber ajansına konuşan Avrupa Merkez Bankası yönetim kurulu üyesi Jose Manuel Gonzales-Paramo ise ülkenin euro bölgesinde kalmasını istediklerini söyledi.
Euro krizi boyunca Brüksel bir yandan Yunanistan'ın mali yardım programına uygun olarak kesinti vaatlerini yerine getirmesini isterken diğer yandan ülkenin euro bölgesinde kalması gerektiği konusunda ısrarcı olmuştu.
De Gutch "Bugün, Avrupa Merkez Bankas'ında olsun, Avrupa Komisyonu'nda olsun tüm servisler Yunanistan'ın euro bölgesinde ayrılmasıyla ilgili acil durum senaryoları üzerine çalışıyor" diye konuştu.
BBCT

Yunanistan "İsviçre Hesabı" Skandalıyla Çalkalanıyor
28 Ekim 2012

Listede eski bakanların da yer aldığı yaklaşık 2 bin kişi var.

Aralarında başbakan danışmanı ve eski bakanların da yer aldığı yaklaşık 2 bin kişilik listeyi bir dergide yayınlayan gazeteci Atina'da gözaltına alındı.
2 yıl önce IMF Başkanı Christine Lagarde tarafından Yunanlı yetkililere verildiği bildirilen listede, İsviçre'de bir banka şubesinde hesabı bulunan 1991 isim yer alıyor. Bu isimlerin toplam hesap tutarları 1 milyar 950 milyon dolar olarak veriliyor.
Listeyi yayınlayan gazeteci Kostas Vaksevanis, listedeki isimlerin vergi kaçırdıklarını iddia etmediğini söylemesine rağmen, gözaltına alınmaktan kurtulamadı.
Vaksevanis, bir buçuk saat karakolda tutulmasının ardından, pazartesi günü mahkemeye gelmek şartıyla serbest bırakıldı.
Gözaltı olayını ana muhalefetteki Syriza dahil 3 parti sert dille eleştirdi.
Yunan hükümeti, 11 buçuk milyar avroluk tasarruf için maaşlarda daha fazla kesinti yapılmasını, vergilerin artırılmasını öngören yeni bir ekonomik tedbir paketini kabul ettirmeye çalışıyor. Koalisyon ortaklarından Demokratik Sol Parti tedbirlere karşı çıkıyor.
Bu arada Yunanistan'ın 1940 yılında İkinci Dünya Savaşına girmesinin 72'inci yıldönümünde öğrenciler velileriyle birlikte Atina'da gösteri düzenledi.
TRT

Yunanistan'da Roman mahallesini ateşe verdiler
05.01.2013
Yunanistan'ın kuzeyinde yer alan Aitolikos kasabasında aralarında yüzleri maskeli kişilerin de bulunduğu bir grup, Roman mahallesini basarak bazı evleri ateşe verdi.

Polis, daha önce iki Roman ile iki Yunan vatandaşı arasında yaşanan kavga nedeniyle meydana geldiğini belirttiği olayda, kasaba dışındaki Roman kampını basan elleri sopalı yaklaşık 70 kişilik grubun Romanlara ait 6 kulübeyi ve dört aracı ateşe verdiğini açıkladı.
cnnturk

Yunanistan işsizlikte Avrupa birincisi oldu
10 OCAK 2013

Yunanistan'da işsizlik oranının %26,8'e yükseldiği bildirildi.
Bu, bugüne dek Avrupa Birliği'nde görülen en yüksek oran.

Hükümetin açıkladığı Ekim ayı verileri, Yunanistan'ın işsizlik konusunda Avrupa birincisi olan İspanya'yı geçtiğini ortaya koydu.
Yunan ekonomisi uzun süredir resesyonda.

AB ve IMF'den kurtarma paketi alan Atina hükümeti, paketin koşulları gereği üst üste kemer sıkma önlemleri açıklıyor.

Bugüne dek Avrupa Merkez Bankası, Uluslararası Para Fonu IMF ve Avrupa Komisyonu toplam 240 milyar euro kredi sözü verdi.
Bunun üçte ikiden fazlası Yunanistan'a ulaştı.

Ancak karşılığında hükümet kamu harcamaları ve personelinde ciddi kesintiler yapmak, maaşları dondurmak ve emekli maaşlarını tırpanlamak zorunda kalıyor.

Bu da Yunan ekonomisinde resesyonu körüklüyor.

BBC'nin Atina muhabiri Mark Lowen da "Yunan halkı işsizliğin tırmanmasından kemer sıkma önlemlerini sorumlu tutuyor." diyor ve ekliyor:

"2010'daki ilk kurtarma paketinden bu yana işsizlik ikiye katlandı. Bu yılki yeni harcama kesintileri sonrası pekçokları bu oranın %30'u bulmasını bekliyor."
BBCT

Kurşunlar Başbakan'ın odasına ulaştı!
14.01.2013



Atina'da iktidar partisine silahlı saldırı

Yunanistan'ın başkenti Atina'da iktidardaki Yeni Demokrasi Partisi (YDP) genel merkezine sabaha karşı kalaşnikofla saldırı düzenlendi.

Sigrou Caddesi'ndeki YDP binasına sabaha karşı 02.30'da motosikletli iki kişinin kalaşnikofla ateş açtığı olayda ölen ya da yaralanan olmadığı öğrenildi.

Anti terör birimleri ve polisin yaptığı araştırmada olay yerinde şu ana kadar dokuz kovan bulunduğu, bir boş mermi kovanının da Başbakan Antonis Samaras'ın odasında bulunduğu belirtildi.
Kaynak: Vatan Gazetesi

Yunanistan: İşçiler bakanın ofisini bastı
31 OCAK 2013

Yunanistan'da bir bakanın çalışma ofisini basan protestocu işçileri polis cop ve göz yaşartıcı gaz kullanarak engelledi.
Atina'da kemer sıkma politikalarını protesto gösterisine katılan yaklaşık 30 kişilik bir grup, Çalışma Bakanı Yiannis Vroutsis'in ofisine girdi.

Yetkililer kapıların kırıldığını ve sandalyelerin fırlatıldığını iddia etti ancak eylemciler bunu reddetti.
Olay sırasında içeride olan bakanı koruyan polis, 33 kişiyi tutukladı. Dışarıdaki kalabalık ise cop ve göz yaşatrıcı gazla dağıtıldı.
Yunanistan Komünist Partisi'ne yakınlığıyla bilinen Mücadeleci İşçiler Cephesi PAME, eylemin amacının, Bakan Vroutsis'in sosyal güvenlik sistemiyle ilgili açıklamalarını protesto etmek olduğunu açıkladı.
Protestoculardan Markos Bassioukas, polisin şiddet uyguladığını öne sürerek, "Bu terörizm. İşçileri tutukluyorlar, öğrencileri dövüyorlar, işçileri dövüyorlar. Herkesi terörize ediyorlar" dedi.
BBC

Yunanistan'da yeni grev dalgası
Doktorlar, liman işçileri ve ulaşım sektörü çalışanları alanlara indi.
31 Ocak 2013

Yunanistan'ın başkenti Atina, yine protesto gösterileriyle sarsıldı.

Atina'da bir grup gösterici, Çalışma Bakanlığı binasını işgal girişiminde bulundu, bir kişi yaralandı, 20 kişi gözaltına alındı.

Liman işçileri, Pire limanında protesto gösterisi düzenlerken, 500 kadar sağlık çalışanı, Sağlık Bakanlığı binası önünde toplandı. Greve giden doktorlar yüzünden hastanelerde sadece acil vakalar kabul ediliyor.

Atina'da belediye otobüsleri, troleybüsler ve trenler durdu. Adalara 2 gün boyunca feribot seferleri yapılamayacak.

Metro hizmetleri ise hükümetin seferberlik yasalarına başvurması sayesinde aksamadı.

Grev ve göstericilere destek amacıyla, memurlar da 3 saatlik iş bırakma eylemi gerçekleştirdi.

Yunan çiftçiler de Bulgaristan sınırını yeniden kapatma eylemine hazırlanıyor. Atina'yı Selanik'e bağlayan karayolunda yola çıkan traktörler, güvenlik kuvvetleri tarafından yakından izleniyor.

İşsizliğin yüzde 26'lara çıktığı ülkede işi olanlar bile, aylardır maaşlarını alamamaktan şikayet ediyor.
haber1001

Yunanistan'daki ekonomik kriz nedeniyle 1,5 milyon kişi işsiz kaldı
23 Nisan 2013



Yüzde 30'lara dayanan işsizlik yüzünden, sadece son bir ay içinde, 95 binden fazla insan işini kaybetti.

İşsizlerin yüzde 60'ını ise 24 yaş altındaki gençler oluşturuyor.

Ülkedeki karanlık tablo dolayısıyla, her geçen gün ümitlerini kaybeden gençler Yunanistan'ı terk ediyor.

Çocuklarının başka bir ülkeye göçmesini istemeyen ailelerse, çiftçilik ve turizm gibi alanların yeni istihdam sağlayabileceğini düşüncesinde.

Ekonomik krizin pençesinde kıvranan Yunanistan'da, işsizlere en fazla bir yıl boyunca işsizlik maaşı veriliyor.

Yeni tasarruf reformları gereği daha uzun süre işsiz kalanlara ayda sadece 200 Avro yardım yapılıyor.
TRT

Etiketler: İşsizlik, atina, ekonomik kriz, grev, protesto, Yunanistan
_________________
Bir varmış bir yokmuş...


En son Alemdar tarafından Sal Nis 23, 2013 10:00 pm tarihinde değiştirildi, toplam 1 kere değiştirildi
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Pzr Şub 03, 2013 10:11 pm    Mesaj konusu: İşsizlik oranında Yunanistan Avrupa'da ilk sırayı aldı. Alıntıyla Cevap Gönder

Yunanistan'ın yeni Başbakanı Aleksis Tsipras
26.91.2015



Kemer sıkma politikalarına karşı çıkan sağcı Bağımsız Yunanlar partisi ile ittifak yapan radikal solcu Syriza'nın lideri Aleksis Tsipras ülkenin yeni Başbakanı olarak yemin etti. Kabinenin yarın açıklanması bekleniyor.
Tsipras ve seçimlerde oyların yüzde 36'sından fazlasını alan Syriza, Avrupa Birliği (AB) ve Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından ülkeye verilen 240 milyar euroluk yardım paketinin şartlarını yeniden müzakereye açmayı hedefliyor.
Mali yardım karşılığında sert kemer sıkma önlemleri talep edilmesine karşı çıkan Syriza, büyümeye odaklı politikalar için kamu yatırımlarına izin verilmesi gerektiğini savunuyor.
Yemin töreni için Cumhurbaşkanı Karolos Papoulias'ın huzuruna çıkan Tsipras'ın yeni kabineyi yarın açıklaması bekleniyor.
300 sandalyelik yeni parlamentoya 149 milletvekili ile girecek olan Syriza, 13 vekille mecliste temsil edilecek olan sağcı Bağımsız Yunanlar partisiyle koalisyon anlaşmasına vardı.
BBCT

Yunanistan'da sandık başı anketlerine göre radikal sol Syriza, yüzde 35 ile yüzde 39 arasında oyla seçimi kazanıyor
Ayşe Karabat
25 Oca 2015



Ülkede şimdi sorulan sorular Syriza tek başına hükümet kurabilecek mi ve koalisyon olursa kimle kuracak?

Syriza'yı destekleyenler ilk sonuçların ardından kutlamalara başladı.

Erken genel seçime giden Yunanistan'da sandıklar kapandı. Kayıtlı 9 milyon 808 bin 76 seçmenin bulunduğu seçimlerde oy verme işlemi saat 19.00 itibarıyla sona erdi. Sandık çıkışı anketlere göre Syriza yüzde 35,5 ile yüzde 39,5 arasında oy alıyor.
Yine sandık çıkış anketlerine göre Yeni Demokrasi Partisi'nin oyu yüzde 23-27... PASOK yüzde 4,2-5,2, merkez soldaki To Potami ile aşırı sağcı Altın Şafak da yüzde 6,4-8 oy alıyor.
Bu seçimler, her dört Yunan'dan birinin işsiz olduğu, ekonominin küçüldüğü, maaşların düşürüldüğü ve Avrupa Birliği’ne 317 milyar euroluk borcunu ödemek için sağlık ve sosyal güvenliğin de dâhil olduğu kamu harcamalarında ciddi kısıtlamalara giden Yunanistan’da 2012 yılından beri yapılan üçüncü genel seçimleri oldu.
Syriza'nın vaatleri
Radikal Sol İttifak Syriza, Avrupa Birliği’nin dayattığı kemer sıkma politikalarına karşı çıkıyor. Syriza neo-liberal politikalardan vazgeçilmesini, başta enerji ve ulusal piyango olmak üzere yapılan büyük bazı özelleştirmelerden geri dönülmesini, zenginlerden daha fazla vergi alınmasını istiyor.
Partiye göre, krizi asıl uzatan ve zorlaştıran kemer sıkma politikaları. Kamu harcamaları arttırıldığında, insanlara örneğin eski emekli maaşları verilmeye başlandığında talep de artacak; talep artınca ekonomi canlanacak ve Yunanistan krizden daha rahat çıkabilecek.

Lideri 40 yaşında

Syriza’nın başkanı Tsipras seçim kampanyaları sırasında, kiminle koalisyona gideceği konusunda açıklama yapmaktan çekinmişti. [Fotoğraf: Reuters]
Synaspismos Partisi Başkanı ve radikal sol Syriza koalisyonunun parlamento grup başkanı olan 1974 doğumlu Aleksi Tsipras, 6 Mayıs 2012 tarihinde yapılan seçimde Syriza koalisyonun oy oranını yüzde 16.77'e yükselterek ikinci sıraya yerleşti.
Seçimden sonra hükümet kurmak üzere görevlendirilen liderlerden biri de kendisiydi. Fakat AB yanlısı partilerin işbirliğini kabul etmemesi ile seçimlerin yenilenmesi zorunluluğu doğdu. 17 Haziran 2012 tarihide yapılan seçimde oy oranını, yüzde 27'ye yükselterek ikinci sıradaki yerini korudu.
Ancak Tsipras'ın siyasetle ilişkisi, Syriza'dan öncesine, 80'li yıllara dayanıyor. 1980'lerin sonlarında Yunanistan Komünist Gençlik Partisi'na katılan Tsipras ilk kez 1990'ların başında, Ampelokipoi Şubesi Lisesi öğrencisi olarak, devlet bakanı Vasilis Kontogiannopoulos'un koyduğu tartışmalı yasaya karşı öğrenci ayaklanmasında aktif olarak göze çarptı.

Yüzde 40 oy şartı

300 üyeli parlamentoda bir partinin parlamentoda 151 sandalyelik çoğunluğu sağlayarak tek başına hükümet kurması için, seçime katılan tüm partilerin parlamentoya girmesi durumunda oyların yaklaşık yüzde 40’ını alması gerekiyor.

Seçim yasasında 2008’de yapılan değişikliğe göre, hükümet kurulmasını kolaylaştırmak için birinci partiye 50 milletvekilliği verilirken, kalan 250 milletvekili siyasi partilerin aldıkları oy oranlarına göre kademeli olarak dağıtılıyor.

Tek başına mı koalisyon mu?

Ancak Tsipras'ın siyasetle ilişkisi, Syriza'dan öncesine, 80'li yıllara dayanıyor.

Radikal Sol Syriza partisinin önünde kutlamalar, şimdiden başladı ama Syriza’nın tek başına mı iktidar olacağı ya da koalisyon ortağına ihtiyaç duyup duymadığı ilerleyen saatlerde belli olacak.
Yunanistan seçim sistemine göre, bir partinin tek başına iktidar olması için yüzde 40’a yakın oy alması gerekiyor ayrıca yüzde 3 seçim barajını kaç partinin geçeceğine bağlı olarak bu oran değişiklik gösterebilir.
Ayrıca Syriza, eğer tek başına iktidar olamazsa, hükümet kurmak için zamana karşı da yarışmak zorunda. Çünkü yasalar gereği, koalisyon hükümeti kurabilmesi için yalnızca üç günü var. Eğer Syriza 29 Ocak’a kadar hükümet kurmayı başaramazsa seçimlerin yenilenmesi de gündeme gelebilecek. Nitekim 2012 seçimlerinde böyle olmuştu. Ancak sandık çıkış anketlerine göre bu düşük bir olasılık.
Koalisyon kurarsa ortağı kim olacak?
Kemer sıkma politikalarına son verip, kamu harcamalarını arttırma sözü veren Syriza’nın olası koalisyon ortağı ya da ortakları, Syriza’nın seçmenlere verdiği sözleri ne kadar tutacağını da belirleyecek.
Syriza’nın başkanı Tsipras seçim kampanyaları sırasında, kiminle koalisyona gideceği konusunda açıklama yapmaktan çekinmişti. Ancak seçmenleri, kemer sıkma politikalarına devam edeceğini açıklayan partilerle de ülkenin içinde bulunduğu durumdan sorumlu tuttuğu partilerle de Syriza’nın koalisyon kurmasına karşı.
Syriza, tek başına iktidar olamazsa, çıkış anketlerine göre yüzde 3.5 ile 4.5 oranında oy alması beklenen sağcı ANEL. İktidardaki Yeni Demokrasi Partisi'nden ayrılan bir grup milletvekilinin kurduğu bu parti de kemer sıkma politikalarına karşı. Ama bununla birlikte kiliseye olan yakınlığı, yasadışı göçmenlerle mücadele konusunda daha kararlı bir tutum takınılmasını istemesi nedeniyle Syriza ile koalisyon kurmasını güçleştirebilir.
ANEL seçim kampanyaları sırasında yaptığı reklamda, kendi lideri Panos Kammenos’u adı tıpkı Syriza lideri gibi Alexis olan bir çocuğunun oyuncak treninin yoldan çıkmasına engel olurken gösteriyor ve reklam Kammenos’un, “Biz ülkenin güvenlik vanası olacağız” demesiyle son buluyordu.
Seçimlerden 3. Parti olarak çıkmaya aday ve sandık başı anketlerine göre yüzde 6.4 ile 8 arasında oy alması beklenen ve Syriza’nın olası koalisyon ortaklarından biri, geçen sene kurulan Potami, yani Nehir Partisi. Avrupa yanlısı, Syriza’nın aksine kemer sıkma politikalarına devam edilmesini isteyen ve merkez sol politikalar öneren Potami görüşlerinden dolayı değil, eski bir TV gazetecisi olan lideri Stavros Theodorakis in popülerliği nedeniyle tanınıyor.

'Yunanistan'ın desteğe ihtiyacı var'

Sonuçlara Almanya'dan ilk tepki, Alman Merkez Bankası Bundesbank Başkanı Bundesbank Jens Weidmann dan geldi. Weidmann, Yunanistan'ın mali yardım desteğine ihtiyacı olduğunu belirterek yeni hükümetin tutamayacağı sözler vermemesi umduklarını söyledi.
Weidmann, "Yeni hükümetten, gelinen noktanın ve şimdiye kadar başarılanların sorgulanmamasını umuyoruz" dedi.
Kaynak: Al Jazeera,

BANU AVAR: YUNANİSTAN VE AMERİKA’NIN ‘SOL’ MASKELİ ÇOCUKLARI!
25 Ocak 2015



Yunanistan bir anda ortaya fırlatılmış, Soros solcusu lider Alexis Çipras’ın yıldızlaştığı bir seçim yaşadı... Avrupa’nın en dertli ekonomisiyle çırpınan Yunanistan’da radikal sol koalisyonun genç lideri Alexis Çipras 2 yıl önce sahneye çıktı. . Genç nüfusta yüzde 50 işsizlik yaşayan Yunanistan’da ‘umut ve değişim’ sloganını satıyor. “Avrupa’nın parlayan ‘sol’ lideri olarak parlatılıyor.
Bizim anlı şanlı köşe yazarları Çipras’ı Selahattin Demirtaş’a benzetiyor.. Çipras Amerika’nın Avrupa’daki Truva atlarından biri gibi görünüyor..
7 Ocak 2015 tarihli, ‘George Soros SYRIZA’yı fonluyor’ başlıklı yazısında- Peter Myers “George Soros Syriza’yı destekliyor.. Bakalım Yunan Troçkistleri Soros fikirleri ışığında başarıya yürüyecekler mi?” diye soruyor:.
Yunanistan’daki turuncuları kopyalayan İspanya ‘sol’cuları, Obama’nın seçim sloganı (Yes We Can!)’ın İspanyolcası ‘Podemos’ (Yapabiliriz) diyerek 10 ay önce sahneye çıktılar.. Lider olarak bir televizyoncu ‘çocuk’ seçildi. Arkadan bağlı saçları, günlük giysileriyle dikkat çeken Pablo İglesias’ın Çipras iel çok benzer özellikleri var. İspanya komünist parti üyeliğiyle başlayan politik hayatı Podemos ile yükseliyor.. Onun da George Soros ve benzer odaklarla olan dolar ilişkisi İspanyol basınında çokça yer alıyor. Atina mitinginde İglesias, iş arkadaşı Çipras’ı yalnız bırakmadı.. “Yunanistan’ı sallayan rüzgar İspanya’da da esecek!” diyerek sol yumruk salladı..
2004’den bu yana Avrupa ve Asya’da Turuncu darbelerle ünlü Sorosgiller, kapitalizmin tıkanışını, sahte sol liderlerle açmak için bir çok operasyona yeltendi..

2015 yılı, Yunanistan ve aynı dertlerden muzdarip İspanya’da kukla ‘sol’ liderler, aç umutsuz ve yorgun halkın ‘canlandırılması’ ve sonrasında elde kalanın da toptan yutulması için kullanılacağa benziyor..

Bu Türkiye’de de denenecek bir yöntemdir. Her milli, ulusalcı söylemle sahneye çıkana itibar etmeyiniz... İlişki ağlarını araştırınız.
Kaynak: https://www.facebook.com/BanuAVAR/photos/a.138132089530146.26260.123521044324584/948726351804045/?type=1&theater

İşsizlik oranında Yunanistan Avrupa'da ilk sırayı aldı
03 Şubat 2013



Avrupa Birliği İstatistik Ofisi'nin (Eurostat) açıkladığı son verilere göre, Yunanistan'da işsizlik oranı 2012'in Ekim ayında yüzde 26,8 oldu. Bu rakam, Avrupa'nın en yüksek işsizlik oranı tespit edildi.

Erkeklerde işsizlik oranı yüzde 24,1, kadınlarda ise bu oran yüzde 30,4 oldu. En yüksek işsizlik oranı, yüzde 57,6 ile 25 yaş altı gençlerde görüldü.

Eurostat'ın verilerine göre, ülkeler arasında bir yılda en yüksek işsizlik artışının Yunanistan'da gerçekleştiği anlaşıldı. Buna göre 2011'in Ekim ayında 19,7 olan işsizlerin oranı, 2012 Ekim ayında yüzde 26,8'e çıktı. Bu oran Güney Kıbrıs'ta 9,7'den 14,7'ye, İspanya'da ise 23,2'den 26,1'e yükseldi.
TRT

İşte AB'nin Sonu: Yunanistan Devlet Binalarını Satıyor!
12/03/2013

Satılacakdevlet binaları arasında Atina Emniyet Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı Merkez Binası ile Sağlık, Adalet, Eğitim, Basın bakanlıklarına ait binalar da bulunuyor.

Ekonomik krizdeki Yunanistan, bazı adacık ve kayalıklarla kimi havaalanlarını satışa çıkarmasının ardından şimdi de devlet binalarını satışa çakardı.

Ekonomik kriz içindeki Yunanistan, Atina Emniyet Müdürlüğü ve birçok bakanlık binasını satışa ve kiralamaya çıkardı.

Devlet Gayrımenkullerini Değerlendirme Komisyonu (TAİPED) satılacak ya da kiralanacak devlete ait ilk 28 binanın listesini yayınladı.

Yorgo Kırbaki'nin Cnn Türk'te yer alan habere göre, satılacak ya da kiralanacak devlet binaları arasında Atina Emniyet Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı Merkez Binası ile Sağlık, Adalet, Eğitim, Basın bakanlıklarına ait binalar da bulunuyor.

Açıklamada, ilgilenelerlerin 19 Nisan'a kadar başvuruda bulunmaları gerektiği belirtildi.
Kaynak:T24
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> BATI DÜNYASI Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com