EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Hz. Süleyman Camii ve 27 Şehit Sahabe

 
Bu forum kilitlendi: mesaj gönderemez, cevap yazamaz ya da başlıkları değiştiremezsiniz   Bu başlık kilitlendi: mesajları değiştiremez ya da cevap yazamazsınız    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> ŞERİAT
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Cum Ağu 24, 2012 9:40 pm    Mesaj konusu: Hz. Süleyman Camii ve 27 Şehit Sahabe Alıntıyla Cevap Gönder

Hz. Süleyman Camii ve 27 Şehit Sahabe





Hz. Süleyman Camii, Nisanoğlu Ebul Kasım tarafından 1155-1169 yılları arasında yaptırılmıştır. Cami bitişiğinde Osmanlılar döneminde yapılan Halid Bin Velid'in oğlu Süleyman ile Diyarbakır'ın Araplar tarafından alınışı sırasında şehit düşen diğer sahabelerin yattığı Meşhed bulunmaktadır.



Diyarbakır’ın fethi sırasında şehit olan Halid Bin Velid'in oğlu Süleyman dahil 27 sahabe bu bölgede, 13 sahabe ise surların farklı bir yerinde şehit oldu. Yaralanan Sultan Sasa’nın da 6 ay sonra şehit olmasıyla birlikte bölgeye toplam 41 sahabe defnedildi. Diyarbakır’da mezar yerleri kesin olarak bilinen 30 sahabenin 27'sinin kabri bu camidedir.



27 şehit sahabenin kabirleri Türkiye'nin her yerinden ziyaretçi akınına uğramaktadır.

Işık Ordusu Diyarbakır’da

Mekke’nin fethedilmesinin üzerinden henüz 9 yıl geçmişti. Halife Hz. Ömer’in (radıyallahu anh) görev verdiği komutan İyaz bin Ganem ve Halid bin Velid, 8 bin kişilik İslam ordusu ile Kuzey Mezopotamya’ya doğru ilerliyordu. Ordunun içerisinde Sahabelerden oluşan bin kişilik bir kuvvet bulunuyordu.

Diyarbakır Kalesi önüne gelinmişti. Bizans İmparatoru Heraklius yönetimindeki bölgede kuşatma beş ay sürdü. İyaz bin Ganem, Mardinkapı’yı; Said bin Zeyd, Urfa Kapı’yı; Muaz bin Cebel, Dağ Kapı’yı; Halid bin Velid, Yenikapı’yı tutmuştu. (Radıyallahu anhum ecmain).

Onlar, her gönle Allah sevgisini anlatmak için yola çıkmış ışık orduları…

Bugünkü Dicle Üniversitesi’nin, surlar dışında bulunan kampüsünün olduğu yere kadar gelmişler. Buraya karargahlarını kurmuşlar. Yanlarında çölün susuzluğu, ekmeğin kıtlığı, karşılarında aşılması zor sur sıradağları var.

Surlar bütün çabalara rağmen aşılamaz. Kuşatma uzadıkça uzar. Aylar birbirini kovalarken, zaman kutlu ay Ramazan’a denk gelir. Savaşan askerler oruçlarını ihmal etmez. Onların komutanı olan Halit bin Velid de orucunu her gece çadırına bırakılan ekmekle tutar.

Bir gece sahura kalktığında, sahur için bırakılan ekmeği göremez. Ertesi gece de sahurda yiyecek bir şeyi yoktur. Üç gün devam eden bu durum karşısında, ordunun erzakı bittiği için kendisine sahurda bir şey getirilmediğini düşünerek, sahursuz oruç tutar.

Yemeksiz oruç tutuğuna göre, asker de aynı şekilde sahursuz oruç tuttuğunu düşünerek, kendisine her sahurda erzak getiren askere “Erzakımız mı bitti?” diye sorar. Asker erzakın yeterli olduğunu söyleyince ‘neden sahurda kendisine üç gündür bir şey bırakılmadığını’ sorar. Asker de her gece ekmek bıraktığını belirtir.

Durumdan şüphelenen asker, neler olduğunu anlamak için gece sahurda her zaman ekmek bıraktığı yere Halit bin Velid’in ekmeğini bırakır, olacakları gizlendiği yerden beklemeye başlar.


Allah İnanlarla Beraberdir

Sonsuzluğun sahibi, yarının tek hakimi olan Allah hep sevdikleri ile beraberdir. Gece çadıra gizlice bir köpek girer. Ekmeği kapıp uzaklaşır. Nöbetçi asker köpeği takip eder. Köpek ağzında ekmekler Diyarbakır’a doğru yönelir. Irmağı geçerek surların altından bir delikten içeri girer. Nöbetçi asker bu deliği keşfetmiştir. Durumu Hz. Halit bin Velid’e bildirir. Köpeğin surlar altından geçtiği delik az daha genişletilebilirse, içeriye askerin sızmasının mümkün olacağı anlaşılır.

Hemen bir plan yapılır. Gece askerler içerisinden seçilecek bir gurup köpeğin geçtiği delikten geçerek, surlardan içeri sızacak, surların kapısını açacak, İslam orduları da açılan kapıdan içeri gireceklerdir.

Plan güzel bir plandır. Lakin zordur. İçeri girmek, yakalanmak, öldürülmek vardır. Ancak onlar ölümü sevgiliye kavuşmak olarak algılamışlardır. Herkesin merak ettiği bu fedakar insanlar kim olacak diye beklenirken, Halid Bin Velid oğlu Süleyman’ın (radıyallahu anh) yanına bir gurup sahabe verir.

Buldukları küçük bir gediği biraz daha açarak girerler içeriye. Gedik küçüktür. Ancak, yapılacak iş için büyük bir adımdır. Gecenin rengine bürünmüş bu sevda erleri, surların kapısını açarlar. Ancak, kapı açılana kadar, Hz. Süleyman (ra) ve yirmi yedi arkadaşı sonsuzluk kervanına katılırlar.

http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=55066
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Bu forum kilitlendi: mesaj gönderemez, cevap yazamaz ya da başlıkları değiştiremezsiniz   Bu başlık kilitlendi: mesajları değiştiremez ya da cevap yazamazsınız    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> ŞERİAT Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com