EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Bilim adamı cinayetleri

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> BİLİM
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Çrş Oca 11, 2012 8:37 pm    Mesaj konusu: Bilim adamı cinayetleri Alıntıyla Cevap Gönder

Cihan Aktaş
Bilim adamı cinayetleri
19 Ocak 2012



İran’da geçen hafta bir bilim adamı daha öldürüldü. Bu kez kurban, İsfahan Natanz nükleer tesislerinde çalışan 32 yaşındaki uzman Mustafa Ahmedi Ruşen. Benzeri cinayetlerin dökümleri, İran’ın şahsında bağımsız bilim ve teknoloji üretme azminin önünü almaya çalışan bir faaliyeti haber veriyor. Nükleer enerji iyi mi kötü mü, bunu tartışırsınız. Ama besbelli bu enerjiyi hiç de çevreci bir duyarlığa yoramayacağımız sebeplerle Müslüman toplumlardan uzak tutmaya çalışıyor birtakım odaklar.

Ambargo hükümlerinin sağlık malzemelerini de kapsayacak şekilde genişletilmesinin “insan hakları” retoriğiyle meşrulaştırılması, İran örneğinde teknoloji üretiminde somutlaşan kendi kendine yeterlilik ve güvenlik arayışını arttırıyor. Uzman kadrolarındaki çoğalma, bu arayışın bir parçası.

Emperyalist ülkeler sanayi devrimini izleyen dönemlerde Afrika ve Asya’nın “siyah” işgücünü önce köleleştirme yoluyla ülkelerine çekmişlerdi. İkinci göç dalgası, savaşların yaralarını sarma döneminde ağırlıklı olarak kol gücü alanında çaresiz bir rızaya dayalı olarak gerçekleşti. Bunu takiben sıra beyin göçüne geldi. Herhangi bir Müslüman toplumda Batı tarafından davet edilip de bu davetin cazibesine kapılmayacak bir uzman bulunamazdı sanki...

Geçen baharda ABD yolculuğum sırasında bu kabullerde bir değişim gerçekleştiğini gözlemledim gerçi. “Bu ülkede bir yere kadar yükselme şansı tanınıyor bizlere” diyerek Türkiye’ye dönmeye hazırlanan genç uzmanlarla söyleşiler yaptım.

Bunun yanında önüne çıkarılan cazip vaatlere rağmen ülkesinde sunulan kısıtlı imkânlarla çalışmalarını sürdüren bilim adamı, başka türlü bir duruşu temsil ediyor.

Müslüman toplumların doğal kaynakları ve hızla çoğalan nüfusuyla biraraya geldiğinde beyin göçüne çağıran “kalkınmış” ülkeler açısından soruna dönüşen bir tavır bu: Nüfus çoğalırken teknolojik gelişmeye de zorluyor. Balibar ve Wallerstein’ın Irk Ulus Sınıf başlıklı ortak çalışmalarında irdeledikleri gibi; Batı ihtiyarlarken artan bir nüfusa sahip ülkeler, göç etmeden de gerçekleşebilir bir çözümün arayışına düşüyor. (Metis; 2003)

İran örneği bu açıdan çarpıcı. Bu ülkeye her türlü dış baskı tersine bir etki yapıyor sanırsınız. Riyalin değeri düşüyor, banka işlemleri sıkıntılı, ambargo kararları ithalata dayalı üretimin durması demek bir bakıma, üstelik devlet önceki sene ekmeğe sübvansiyonu çoktan kesti; buna rağmen İranlılar sıkıştıkça ferahlama alanları açıyorlar kendilerine. Tebrizli bir mühendis arkadaşımdan mesaj aldım, iş sahasından bir fotoğraf göndermiş, bir de not: “Doğalgaz boru hattının dev vanaları... Test makinesini İran’a satmıyorlarmış; yapalım.”

Öz kaynaklarına dayanma gücünün bugünlerde devrimlerinin 34. yıldönümünü kutlamaya hazırlanan İranlıların genel mizacına dönüştüğü söylenebilir. “Demek ki böyle de olabiliyormuş” şeklinde bir kanaate yol açan üretim örnekleri, yerli dinamikleri harekete geçiren bir etkiye sahip oluyor.

Global planda krizlerin ekonomileri depreme uğrattığı son on beş yıl içinde Türkiye ve İran ekonomik krizlerden beklenildiği oranda etkilenmemeyi başardılar. Ancak yerli imkânlara dayalı üretimin hassas teknolojilere kayıyor olması Batı’nın tedirginliğini arttırıyor. Birkaç yıldır gizli ellerce kanlı bir plan uygulanıyor.

Bir İran nükleer fizik uzmanı hac ibadetini yerine getirdiği Mekke’den nasılsa ABD’ye kaçırıldı. İşbirliğine çağrılan uzman, tutulduğu mekânda internet kanalıyla durumunu kuşkuya mahal bırakmayacak şekilde ifşa ettiği için serbest kalabildi.

Prof. Ali Muhammedi 12 Ocak 2010’da evinin önüne park edilmiş motosikletin patlamasıyla öldürüldü. Bir yıl kadar oldu; uranyumu yüzde 20 dereceye kadar zenginleştirmesiyle ün kazanan Prof. Şehriyari, motosiklet sürücüsünün arabasına tutturduğu bombayla hayatını yitirdi. Aynı gün yine nükleer alanda çalışan Dr. Abbasi motosiklet terörüne maruz kalsa da ölmedi. Birkaç ay önce de fizik profesörü Daryuş Rızai evinden çıkarken motosikletli iki kişi tarafından taranarak öldürüldü.

“Yürüyen otopark” olarak tanımlanan ağır Tahran trafiğinde motosiklet sürücülerinin trafiğe sızma yeteneği, beyin göçüne razı olmayan bilim adamlarını ortadan kaldırmaya dönük bir planla ilişkili olarak şaibe altında hâlihazırda.

İran suikastlarında İsrail parmağı olduğu yaygın bir iddia. Apaçık gerçeklik ise, bu tür suikastların özellikle Müslüman toplumlara yöneldiği. Türkiye’de nükleer enerji üzerine çalışan bilim adamlarının uçağının düşürülmesinin, ASELSAN mühendislerinin sözde intiharlarının hak ettiği ölçüde tartışıldığı hiç söylenemez.

Bütün dünyada bağımsız bilim adamları ve bilim kuruluşları, kendi ülkelerinde kaldıkları için cezalandırılan uzmanların hayatlarına kastedilmesi karşısında yüksek sesli bir tepki ortaya koymalı bana kalırsa. Türkiye basını İran’daki suikastların “İranlı muhaliflerin işi olduğu” şeklindeki açıklamayla idare ediyor bu konuda. İranlı muhaliflerin her şeye rağmen kendi ülkelerinin bilim adamlarını bu şekilde öldürmek isteyeceklerini şahsen hiç sanmıyorum.

Taraf

İran'da Nükleer Fizik Profesörüne Suikast
11 Ocak 2012


İran'ın başkenti Tahran'da üniversite profesörlerine yönelik saldırılara bir yenisi eklendi: İran'ın önde gelen nükleer fizikçilerinden Mustafa Ahmedi Rüchan, suikaste uğradı.

Rüchan'ın aracı Tahran'da bir üniversitenin kampüsünde seyir halindeyken infilak etti. Patlamada Rüchan ve yanındaki kişi öldü, 1 kişi de ağır yaralandı.
Görgü tanıkları, motorsikletli bir kişinin araca mıknatıslı bomba yerleştirerek uzaklaştığını, birkaç saniye sonra da patlama meydana geldiğini söyledi.

Rüchan uranyum zenginleştirme programlarından birini yönetiyordu.

Tahran yönetimi, İsrail gizli servisi Mossad, Amerikan Merkezi İstihbarat Teşkilatı CIA ve İngiliz Gizli Servisi'nin bu saldırının arkasında olduğundan şüpheleniyor.

İran'da daha önce de nükleer fizikçilere benzer saldırılar Yaşanmıştı. Mecit Şehriyari ve Feridun Abbasi adlı nükleer fizikçilerin de araçlarına 2010'da bombalı saldırı düzenlenmişti. Şehriyari hayatını kaybederken, Abbasi yaralı olarak kurtulmuştu.
TRT/haber1001
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> BİLİM Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com