EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Ailenin en büyük düşmanı: 'çağdaş Yaşam'

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> AİLELER ÇÖKÜYOR
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
admin
Site Admin


Kayıt: 31 Arl 2006
Mesajlar: 831
Konum: Belarus

MesajTarih: Cum Ksm 09, 2007 7:02 am    Mesaj konusu: Ailenin en büyük düşmanı: 'çağdaş Yaşam' Alıntıyla Cevap Gönder

Cahiliye devrinin Araplarına benzedik..
Ahmet TAKAN
ahmettakan@avazturk.com
28 Nisan 2010

Yazımın başlığı biraz ağır kaçmış olabilir. Bugüne kadar yazdığım birçok yazıda frene basmaya becerebildim.Ama bugün öfkemi bir türlü yenemiyorum.Onun için okurlarımdan peşinen özür diliyorum.

Şu düştüğümüz hale bir bakın!

Yurdun her köşesinden çocuk tecavüzleri, çocuk istismarı,seri cinayetler haberleri geliyor.Artık eskiden 3'ncü sayfa haberleri olarak tanımladığımız ve pek sık rastlamadığımız bu tip haberler(sıralayıp da bir kez daha sinirlerinizi bozmayacağım) gazetelerde manşet, televizyonlarda birinci haber oluyor.

Önce çuvaldızı kendimize batıralım.

Bu haberleri manşetlerine taşıyan medyanın hiç mi günahı yok?

Günahın paylaşımında en büyük payı medyanın alması gerekir. Yıllardır çağrıldığım her toplantıda gırtlak patlattım “aile yapımızı ve nesillerimizi TV ve gazeteler aracılığıyla mahfediyorlar. Türk’ün önce kadın sonra da aile yapısını bozdular mı gerisi kolay” diye. Örnekler verdim;Kaynana Semralardan,abuk sabuk yarışma programlarından,televole programlarından,seviyeli birliktelik haberlerinden,Brezilya dizilerinden.

Benim gibi toplumun geleceğini düşünen nice insan bağırdı durdu.

Ne oldu?

Bizler olduk senaryocu paranoyak, onlar oldu ilerici açılımcı.

Çoluk-çocuk tüm aile hepimizin ayakta olduğu çeşitli zaman dilimlerinde açın televizyonları..Cerahat akıyor..Cerahat.

BBG evlerindeki rezaletleri bile çoktan aştık. Sözde magazin programlarında gizli kameralarla çekilen ve “ünlü felan filaaan,ünlü felan filaaaanla ,falanca restoranda gizlice öpüşürken yakalandı” şeklinde ciyak ciyak anoslarla evlerimizin içine servis edilen yarı pornografik görüntüler.

Yerli diziler daha da rezil.Kim kime sulanıyor,kim kime sarkıyor,kim kimi düdüklüyor belli değil.Her türlü yasak ve gayrimeşru ilişki alenileştirildi.Üvey anasına sarkan gençler,baldızına sulanan enişteler,aklınıza gelecek ve gelemeyecek her türlü rezil ilişkiler.Gençlik ve çocuk dizilerine bir bakın.Görüntülerde porno yok ama gencecik beyinlerin içine neler zerk edildiğine bir bakın.Mesajlarla işlenen şiddet ve porno...Sonrada açın gazete haberlerine bakıverin.O gazetelerde okuduklarınıza bunların hiç etkisi olmadığını mı zannediyorsunuz?..

Ya gazeteler ve internet siteleri?

Bizim gençliğimizde basılan bazı magazin dergileri vardı.Biz onları o zaman porno dergi zannederdik.Kadınları en fazla bikinili görebilirdik.Ara sıra göğüsleri açık kadın resmi koyarlar onlarında üstüne büyük büyük siyah yıldızlar atarlardı.Şimdi gazeteler bir bakın.O zamanın magazin dergileri bugünkü gazetelerin yanında Hayat Ansiklopedisi sayılırlar.Manşetlerdeki hatunların resimleri ve en özel hayatlarının en özel ayrıntıları,arka sayfa güzelleri.Ne ararsanız var!

Artık gazete ve televizyonların yerini alacağına kesin gözle baktığımız sanal alemde işler daha da acı.Ne kanun var ne de sınır.Bakın en ciddi gazetelerin internet sitelerine,en ciddi haber sitelerine..Çıplak hatun veya cinsel içerikli bol fotoğraflı haber koymayan site tık alamıyor.

Sakın bana çağın gerekleri gibi sakil gerekçeleri söylemeyin. Çağın adı ne olursa olsun,hangi çağda olursak olalım tek ve değişmez everensel gerçek bilirim. YÜKSEK AHLAKLI OLMAK.

Hangi çağın hangi şartı bunu ortadan kaldırabilir?

Bu arada ülkeyi yönetenler ve yönetmeye talip olanlar ne yapıyor?

Sözde gündemlerle, kayıkçı kavgası.

12 Eylül zulmü ile bir nesli dümdüz ettiler üzerinden geçtiler. Gencecik fidanları asıp işi bitirdiler mi?

Arkadan da Turgut Özal felsefesi ile gelecek nesillerin ruhlarını ve beyinlerini yozlaştırdılar.Kafaları boş,pop kültürüne sıvanmış bir gençlik yattılar.Adını da “varoş gençliği“ koyup bir güzel iğdiş ettiler.

Bir milleti toptan yok etmek için ellerinden ne geliyorsa planlı bir şekilde uyguluyorlar.

Ülkemizin yalnızca okyanus ötesinden iktidara getirilen siyasilerle mi yıkıldığını zannediyorsunuz?

Fiili işgalden önce beyinleri ve kalpleri yok edip tutsak alıyorlar, bu arada siyasi işgal alışmalarına devam ediyorlar. Arkasından ne geleceğini söylemek bile istemiyorum.

Bizler Çanakkale’yi ve Kurtuluş savaşını hangi sayede kazandığımızı unutmuş ve o savaşların nasıl dünya milletlerine örnek olduğunu,o yüce değerleri,büyük inancı ve yüksek ahlakı çoluğumuza çocuğumuza anlatamıyor olabiliriz.Ama inanın bana yüzyılıdır kıçındaki tekme acısını unutmayan empeyalistler bu savaşı nasıl kazanacaklarını ,bunun en önemli yolunun da Türk aile yapısını bozmak ve Türk'ün ahlakını yozlaştırmak olduğunu çok iyi biliyorlar.Çünkü onların gençleri Türkün genetik kodlamasını incelerken bizim gençlere Ricky Martin dinletiyorlar.

Biraz da okullarımıza eğilelim..

Okullarımızdaki din dersini yıllardır tartışıp durduk.”Yok efendim seçmeli olsun zorunlu mu olsun,haftada bir saat mı yoksa iki saat mi?” diye.

Sonunda karar kılındı dersin adı Din Kültürü ve Ahlak bilgisi oldu.İlköğretimde iki saat liselerde bir saat.Dersin içeriğine bakın bom boş.Bunu niye yaptık.Batılılar bizi laiklikten uzaklaşmakla ayıplansın diye.Sonra ne oldu “başörtüsü” diye diye iktidara gelen sözde en mukaddesatçı iktidar bir AB sevdası yüzünden “AB formatlarına uyduracağız “ diye müfredatın içini boşaltıverdi.Tam adamların istediği gibi.

Ey! ılımlı İslamcılar gidin de kapılarında dilinizin pelesenk olduğu o AB ülkelerinin çocuklarına din eğitimini nasıl verdiğine (çek-senet takip etmekten fırsat bulursanız) bir bakın..

Daha Nisan ayındayız. Gidin okulların içler acısı halini,öğretmenlerin perişanlığını,öğrencilerimizin pejmürdeliğini bir görüverin.Bir dönemde 10 gün okula gelmeyen öğrenciye okul idareleri, “bu öğrencini devamsızlığı devamsızlık sayılmaz ki “ diyorlar.

Nimet Çubukçu diye bir Milli Eğitim Bakanımız var. Göreve geldiğinden beri hangi icraatını hatırlıyorsunuz?Okullarda bir anket yapın “ Milli Eğitim Bakanı kim?” diye bırakın öğrencileri kaç öğretmen adını doğru yazar acaba?

Kadın ve aileden sorumlu Selma A.Kavaf ne yapar? Bileniniz var mı?

RTÜK ne yapar?

Bunu bildiğim kadarı ile ben cevaplayayım;

Yandaş TV'ler için düzenlemeler ve kolaylıklar...(gerisi için burada frene basacağım)

Diyanet İşleri Başkanlığı ,İmam-Hatip tayinleri ve cuma hutbelerini hazırlama dışında ne iş görür?

Televizyonlarda soytarı kılıklı,lakabı hoca olan, cukkayı doldurmaktan başka hiçbir düşüncesi olmayan bir sürü adam, en kutsal inancımızı saçma sapan şeylerle tahrip ederken bunlar ne yaparlar?

Diyanetin televizyonlara göndereceği hiç mi yetişmiş insanı yok? Diyanetteki muhterem hocaefendiler şu günlerde televizyonlara çıkıp konuşup; il il,ilçe ilçe dolaşıp konferans vermeyeceklerde hangi gün işe yarayacaklar?

Olur mu canım? Sen ben kavgası yapıp,Diyanette yumuşak koltuk kapmak ,iktidarın en ballı bakanlıklarına yatay geçiş yapmak varken bunlarla kim uğraşır!..

Yaygın,örgün,din her türlü eğitimden elinizi eteğinizi çekin.Bırakın her türlü işinizi cemaatler halletsin.Onlarda kursun rant düzenlerini.Din adına palazlanıp semirsinler.Sonra oturun bir köşeye devletçilik oynayın.Ara sıra da timsah gözyaşları dökün.

Tabii kolay mı, ülkeye giren kara paranın paylaşımını yapmak, memleketin tüm varlıklarını satmak,nasıl bir tezgah kurarız da kime ne ithal ettirip voleyi vururuz diye organizasyonlar yapmak?

Bazılarını tuzu kuru nasılsa? Onların çocuklarına ABD ve İngiltere'de her türlü imkanlar (tedavi hizmetleri de dahil!) hazır...

Bizim çocuklarımızın vatanı burası,Türk toprakları.Bizim çocuklarımızın doğdukları yerde ölecekleri yerde beli:TÜRK YURDU!

Tekrar tekrar altını çiziyorum. Çocuklarımıza mutlaka cahiliye devrini okutun ve öğretin.İki cihan güneşi Peyagember efendimiz Hz.Muhammed'in (S.A.V) ahlakını ve yaşayışını çocuklarımıza tekrar tekrar öğretin.Hz Ali'yi,Hz Ömeri,Sehabenin yaşayışını anlatın.Bunun yanında asırlarca dünyaya hakim olmuş medeniyet götürmüş Türk'ün töresini beyinlere kazıyın.

Bakın o zaman bu sözde Müslümanların bize yaşattığı cahiliye karınlığını yüksek ahlaklı Müslüman-Türk genci bir çırpıda nasıl kökünden kazıyor. Aynı Çanakkale de olduğu gibi bu İngiliz tipi Müslümanlara ve onların patronlarına nasıl bir daha “ geldikleri gibi giderler “ dersinin en esaslısını veriyor...
Avaztürk

Bodrum'da, tartıştığı eşini öldürdükten sonra intihar etti!
17 Ağustos 2015



Bodrum'da, 48 yaşındaki Ceyhun Soner Paylan, eve geç gittiği için tepki gösteren eşi 42 yaşındaki Nuray Paylan'ı çıkan tartışma sonucu tabancayla öldürdükten sonra aynı silahla intihar etti
Habertürk

24 Mayıs 2009 Pazar
Çağdaş yaşamcı, modernistlerin çocukları babasız, kadınları kocasız kaldı…
Handan Özduygu

Karşı konulamaz bir virüs gibi yeryüzünü istila eden modernitenin sunduğu yaşam biçiminin insana getirisinin sadece yalnızlık ve mutsuzluk olduğu, modernizmin tüm havarileri tarafından birer birer ikrar ve itiraf ediliyor. Son zamanlarda köşe yazılarında, “Bari bu yaz sevgili yapalım.” “Yavrum senin baban kim?” gibi, trajik başlıklara rastlıyorsunuz.

Birey üzerine kurulan; iyi, güzel, olması gereken diye sunulan bu yaşam biçimi geleneğe karşı koymayı hedef olarak benimsemiş ve gerçekten de bir çığ gibi yayılarak benimsenmişti.
Hedonist tatminlerle, günü kurtarma, egoya tapınmayı öne çıkararak, insan için asıl olan ne varsa eski ilan ederek sürekli değişim ve dönüşümün sonucu, geri dönülmez karşı konulmaz bir çaresizlik yalnızlık ve mutsuzluk olmuştur.

Geleneksel aileden, kendi anne-baba ocağından kopmuş bir şekilde uzaklaşmış kendi çekirdek ailesini de kuramamış, genç kadınların sayısı her geçen gün artmak da. Tek eşlilik ve sadakat, günümüz insanı için artık sadece ütopya olmuş, bir yastıkta kocayan, birbirine yaslanarak paylaşarak yaşlanan çiftler görmek, maalesef çok eskilerde kalmıştır.

İnsanlar aile kurmaya özendirilecek yerde, başka bir çözümsüzlük ve açmazlık olan sperm bankaları, çözüm olarak sunulmakta böylece sorunlar katlanmaktadır. Bu durum tıpkı Kur-an’ı Kerim de susuzluktan kavrulan insanların, asit gibi içlerini yakarak eriten irinli suyu sonucu bilerek çaresiz bir şekilde bir daha, bir daha içmelerinin tasvir edildiği o çok trajik sahneye benzemektedir.

Allah’ın vaaz ettiği düzeni elinin tersi ile iterek, insanın kendi iyiliğine sandığı kurduğu düzenlerin yine kendine bir faydası yok. Kadın hakları ve özgürlükleri diye çıkarılan alâyiş ve nümayişler sonucu aile yapısı tamamıyla sabote edilmiş, bu hareketler ve sonuçları kadının mutsuzluğuna ve yalnızlığına sebep olmuştur. Bu yalnızlıkların ve mutsuzlukların, kadın hayatını hiçe sayan töre cinayetlerinden bence bir farkı yok; hatta bir başka versiyonu gibi. Her halükârda olan kadına ve çocuğa oluyor. Cehaletin hüküm sürdüğü toplumlarda töre adı altında ezilen, utanılan yok edilmeye çalışılan kadın, gelişmiş diye adlandırılan toplumlarda modernizm adına kullanılmış ve terk edilmiş, yalnızlığa mahkum edilmiş vaziyette. Az gelişmiş toplumlarda, karnında ya da kucağında bebeği ile, yine bir çocuğun eline silah verilerek öldürülmeye çalışılan kadın, gelişmiş toplumlarda da, evlenip yuva kuracak erkek bulamayarak, çocuk hasretini sperm bankalarıyla gidermeye çalışıp, tek başına çocuk yetiştirmeye zorlanıyor… Toplum evrim geçirdi kadın ve çocuk problemi, bir sarmal gibi dönüp dolaşıp devam etmekte. Sahne ve dekor değişti belki ama kadının problemi değişmedi.

Bu toplum düzeni içinde erkekler, adeta aldatma ve ihanet etme zorunluluğundaymış gibi serkeş ve gerçekte tatminsiz ve zavallı bir perişanlık sergilerken, kadınlarda artık güvenini kaybettiği için hep huzursuz, sevgisiz bir hırçınlık ve başkaldırı içinde…
Necip fazıl Kısakürek bir şiirinde: “Eşini kaybetmiş herkes eşinde.. İçinizde yiv yiv derinleşin de, çıksın karşınıza en yakınınız.” Demişti. Son iki mısraı elbette bu yazının konusu değil, orada ki mana için erbabı, ehline kitaplar dolusu yazmış ama “eşini kaybetmiş herkes eşinde” mısraı bence çok manidar.

Bu “sen sensen; ben de benim” bayrağı elinde, kibir gurur abidesi haline gelen, birey olma adına, fedakârlık ve özveri hasletlerini unutmuş ya da sadece kullanılmak olarak algılayan insanların neyi nerede kaybettiğini ne güzel söylüyor. İnsanın, sosyal ve duygusal dünyası için olmazsa olmaz olan aile bağlarını ve birliğini topa tutup talan ederken kendi bindiği dalı kesen adamla ne farkı vardır.

İblisi Hakkın huzurundan lanetleyerek kovduran kibir ve enaniyet bu günün insanını da sevgi ve şefkatten mahrum ederek, dünyasını zindana çevirmektedir. Bitkilerin sebzelerin meyvelerin genleri ile pervasızca oynayan zihniyet toplumunda genleri ile oynayarak aile mevhumunu yok ederek bir açmaz yaratılmıştır. Sperm bankası ile üreyecek nesli nasıl bir sosyolojik ve psikolojik sorunlar bekliyor, henüz tam olarak ön görülemese bile, bir kaos ve bunalım olacağı aşikardır. İnsan modernizm adına fıtratına aykırı kürek çekmeye devam ettiği müddetçe mutlu olamayacaktır…

http://anadoluhaber.blogspot.com/2009/05/cagdas-yasamc-modernistlerin-cocuklar.html

Prof. Tiryaki'nin katili öz kızı çıktı

Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Olcay Tiryaki'nin katili 21 yaşındaki kızı çıktı. Zanlının ilk ifadesi 'Şeytan rüyamda annemi öldürmemi söyledi' oldu.
25 Mart 2008 00:06
Yazı boyutunu büyütmek için
Behçet hastalığı konusunda Türkiye'nin sayılı bilim adamları arasında yer alan Prof. Dr. Olcay Tiryaki (53) ile kızı Başak Aydıntuğ (21) tarafından öldürüldü...

Çelişkili ifadelerden şüphelenen polis Başak Aydıntuğ'u gözaltına aldı. Aydıntuğ, önce soğukkanlılıkla sorulara cevap verdi. Ancak polis sorguya devam edince cinayeti itiraf etti. Genç kız ifadesinde, “Rüyamda şeytan bana göründü ve annemi öldürmemi emretti. Ben de öldürdüm" dedi.

Genç kızın ifadesine göre olay şöyle gelişti: Annesi ile gece geç saatlere kadar tartışan Başak, daha sonra mutfaktan aldığı et doğrama satırı ile talihsiz kadının üzerine yürüdü. Prof. Aydıntuğ’un direnmesi üzerine, ana kız arasında ölümüne bir boğuşma yaşandı. Ancak Aydıntuğ, mücadelede yenildi ve yere yığıldı. Korkunç cinayeti işleyen Başak, kendisini de birkaç bıçak darbesi ile yaralamaya çalıştı. Genç kız, bir süre bekledikten sonra, polisi arayarak “Evimize hırsız girdi, çabuk yetişin" diyerek yalan ihbarda bulundu. Eve gelen polislere ise “İri yarı bir hırsızla boğuştuk” dedi.

TUTUKLANDI

Ankara İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince öğleden sonra Ankara Adalet Sarayı'na getirilen Başak Aydıntuğ, Adli Tıp Kurumunda sağlık kontrolünden geçirildi.

Cumhuriyet Savcısı Mustafa Şahin Tanrıöver tarafından sorgulanan Aydıntuğ, tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edildi.

Ankara Nöbetçi 11. Sulh Ceza Mahkemesi'nde hakim karşına çıkartılan Aydıntuğ, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

KIZIYLA YAŞIYORDU

Ankara üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 2003-2005’te Dekan Yardımcılığı görevinden sonra, İbn-i Sina Hastanesi İç hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda öğretim görevlisi olarak görevini sürdüren Prof. Ayşe Olcay Tiryaki’nin eşinden 3 yıl önce boşandığı ve kızıyla birlikte yaşamaya başladığı öğrenildi. ABD ve Avrupa’nın çeşitli üniversitelerinde konferanslar veren Aydıntuğ’un, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu’ndan ödülleri var.

HABER 7

Birbirlerini darp ettikleri iddiasıyla yargılanan profesör çifte, 3 biner lira para cezası verildi

11 Eylül 2009 3’üncü Sulh Ceza Mahkemesi AKUT’un kurucuları arasında bulunan dağcı Profesör Kuvvet İhsan Lordoğlu ile eşi Profesör Ayşegül Yaraman Lordoğlu’nun birbirlerini darp ettikleri iddiasıyla yargılandıkları davayı karara bağladı. Mahkeme, eşe karşı yaralama suçundan çifte üç biner lira para cezası verdi. Hürriyet gazetesinin haberine göre; duruşmada hazır bulunan İhsan Lordoğlu, “Bu olay nedeniyle kamuoyunda teşhir oldum. ‘Dayak atan profesör, kadın kongresinde’ şeklinde gazetelerde yer aldım. Erkek olduğum için suçlandım. Oysa bu olayın mağduru benim” diyerek suçlamaları kabul etmedi ve eşinin tırnak izlerinin hâlâ iyileşmediğini hatırlatarak beraatini istedi. Ayşegül Yaraman Lordoğlu’nun avukatı Azra Pelin Gökpınar ise, “Karşı taraf olayı çarpıtmaya çalışmaktadır. Müvekkilimin yaralandığı raporlarla sabittir” diye konuştu ve müvekkilinin beraatini istedi.

Evden uzaklaştırma cezası

İddianameye göre, aralarındaki geçimsizlik nedeniyle bir süre görüşmeme kararı alan çift, 2007’de Beşiktaş’taki evlerinde bir araya geldi. Ancak aralarında başlayan tartışma kavgaya dönüştü. Olayda çeşitli yerlerinden yaralanan Lordoğlu çifti, İstanbul 2’nci Aile Mahkemesi’nde boşanma davası açarken diğer taraftan da birbirleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Eşinin kendisine yumruk attığını ve kaşından yaralandığını söyleyen Ayşegül Yaraman Lordoğlu’nun müracaatı üzerine eşi hakkında altı ay süreyle eve ve işyerine gelmemesi için ihtiyati tedbir kararı verildi. Savcılık soruşturması sonucunda da çift hakkında eşe karşı yaralama suçundan altı aydan 1.5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

netgazete

Kızının gözü önünde annesini kesti
10 Ağustos 2008 19:38
İzmir'de bir kişi, kıskançlık nedeniyle kavga ettiği eşini, 15 yaşındaki kızının önünde boğazını keserek öldürdü. İşte tüyler ürperten olayın iç yüzü: İzmir'in Karşıyaka ilçesinde kavga ettiği emekli bankacı eşini boğazını bıçakla keserek öldürdüğü iddia edilen kişi tutuklandı.

Alınan bilgiye göre, evde tartıştığı emekli bankacı eşi Serap H'yi (48) boğazını keserek öldürdüğü iddia edilen A.H, Karşıyaka Adliyesine sevk edildi. A.H, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
HABER 7



Kastelli'nin intiharının ardındaki kadın!

Cemil Bahadır üvey babası Cevher Özden'in intiharının ardından verdiği ilanda, babasının ölümüne neden olan "servet avcısı" bir kadından bahsediyordu. O kadının Nurgül Kaya olduğu iddia edildi.
07 Haziran 2008 01:36

İntihar eden Cevher Özden'in üvey oğlu Cemil Bahadır, gazetelere verdiği ölüm ilanında babasının intiharına neden olan servet avcısı, evli erkeklerden menfaat sağlamayı kendine iş edinmiş bir kadından bahsetti. Bahadır'ın babasına ateş püskürdüğü ilanda adı geçen sır kadının Özden'in eski sevgilisi Nurgül Kaya olduğu iddia edildi.

Cemil Bahadır babasının ikiyüzlü ve çıkar peşinde koşan yüzüne gülen insanlara değer verdiğini ve onların sözünü dinlediğini, servet avcısı, evli erkeklerden menfaat sağlamayı kendine iş edinmiş kişiler yüzünden kendisine kıydığını söyledi.

Özden'in oğullarından Deha Özden'in yaptığı değerlendirme babasının intihar nedeninin aşk acısından kaynaklandığı savını güçlendiriyor. Deha Özden, aile arasında tartışmaların olduğunu, babasının intiharını beklemediklerini, çünkü intihar etmek için bir nedeni olmadığını söyledi. Deha Özden, babasının borcundan dolayı intihar edip etmediğine ilişkin bir soru üzerine, "Benim babam güçlü bir insandı. Öyle ailevi sebepten de borçtan da intihar edecek biri değildi. Muhakkak bir sebebi vardı ama ben bilmiyorum" dedi. Babasının ölüm ilanının yer aldığı gazetenin aynı sayfasında verdiği ve üvey babası Abidin Cevher Özden'e başlığı ile başlayan ilanda aile içinde yaşanan kavgaları da yansıtmış oldu. Cemil Bahadır, Cevher Özden'in intiharına evli erkeklerden menfaat sağlamayı kendine iş edinmil kişilerin neden olduğunu söylerken, babasının bir süre birlikte olduğu sevgilisini kastettiği ve bu kadının Nurgül Kaya olabileceği iddia edildi.

ESKİ SEVGİLİ İLE MAHKEMELİK OLDULAR

Banker Kastelli adıyla ün yapan Abidin Cevher Özden, yıllar önce büyük aşk yaşadığı Nurgül Kaya’yı, geçtiğimiz yıl kendisini telefonla tehdit ettiği iddiasıyla mahkemeye verdi.Kaya’da Kastelli’ye, tehdit davası açınca, iki dosya birleştirildi.Savcılığa suç duyurusunda bulunan Özden, eski sevgilisi Nurgül Kaya’nın işyerini arayarakihtiyaçlarını karşılamasını,aksi takdirde hayatını söndüreceğini, çevreye kendisini rezil edeceğini söyleyerek kendisini tehdit ettiğini ileri sürdü.

AİLE KAVGASI ADLİYEYE TAŞINDI

Kadıköy Cumhuriyet Savcısı Cemil Türk, Nurgül Kaya hakkında telefonla tehdit suritiyle menfaat sağlama suçundan dava açtı. Olayın ardından Nurgül Kaya’da karşı dava açtı.Abidin Cevher Özden’i tihdit etmediğini söyleyen Nurgül Kaya; “Aileme bakmak için yıllarca onun kahrını çektim.Hastanede yatarken, benim sürekli yanımda olmamı istiyordu.Yeniden birlikte olmak istedi.Kabul etmeyince de bunu yaptı.

Nurgül Kaya geçtiğimiz yıl sosyetenin uğrak yeri olan Papermon’da Ceyda Gölcüklü ile kavga etmiş, ismi magazin basında gündeme gelmişti.

KASTELLİ'Yİ TEK TATLICI UNUTMADI

Bankerlik yıllarında çuvallar dolusu tebrik veya taziye mesajları alan Abidin Cevher Özden'in ölümü 'vefa' dersi oldu. Banker Kastelli, varlıklı zamanlarında çevresinden eksik olmayan dostları tarafından unutuldu. Parasız kaldığı son döneminde bütün dostlarının terk ettiği Abidin Cevher Özden için gazetelerde sadece 4 küçük ilan verilmesi dikkat çekti. Özden için vefat ilanını verenlerden biri ailesi, diğeri üvey oğlu Cemil Bahadır diğeri de Sürmene Vakfı. Bunların dışında, Abidin Cevher Özden'in arkadaşı olarak bilinen işadamlarından hiç biri, gazetelere taziye ilanı vermedi. Sadece işadamı Şehmus Tatlıcı'nın, 10x20 santimlik ilanı, bir gazetede yayınlandı. -
GAZETEPORT



Bıçaklanıp başı taşla ezilerek dereye atılan kadının katili, yasak aşk yaşadığı adam çıktı

18 Nisan 2008 Cuma 10:00
Uşak'ta beş gün arayla bulunan 2 kadın cesediyle ilgili soruşturmada, öldürülen kadınlardan birinin kimliği belirlendi.
Uşak'ın Ulubey ilçesine bağlı Dutluca Köyü'nde dört bıçak darbesiyle yaralandıktan sonra başı taşla ezilen, ayağına ağırlık bağlanarak dereye atılan cesedin, Nurcan Yıldırım'a ait olduğu kaydedildi. Cinayetle ilgili olarak bir kişi gözaltına alındı.
Alınan bilgilere göre, jandarma ekipleri, ölen kadının üzerinde bulunan ev anahtarından yola çıkarak iz sürdü. Ekipler, Uşak merkezde bir evdeki aramalarında, cinayet zanlısı G.D'yle ilgili delillere ulaştı. Operasyonu genişleten jandarma ekipleri, bu gece düzenledikleri operasyonda G.D'yi yakalayarak, gözaltına alındı.
Soruşturmada, G.D'nin, öldürülen Nurcan Yıldırım ile yasak aşk yaşadığı ortaya çıktı. Zanlının, aralarında çıkan anlaşmazlık sonucu, Nurcan Yıldırım'ı öldürerek dereye attığı ileri sürüldü.
netgazete

Enişteye aldatma infazı
11 Haziran 2008
Konya'da ablasını aldattığı gerekçesiyle eniştesini levyeyle öldüren kişi ve iki arkadaşı yakalandı. Polis ekipleri zanlıların ifadeleri doğrultusunda cesedin yerini belirledi.

BU MESAJ 2 CAN ALDI

Eve alkollü gelen Muzaffer T, cep telefonuna bir kadın tarafından gönderilen mesajı merak eden 32 yıllık eşini öldürüp, intihar etti
10.11.2007 08:11


Esenler'de cep telefonuna gelen mesajı merak edip soran eşiyle tartışan koca, 32 yıllık eşini öldürdükten sonra son kurşunu kendine sıktı.

Olay, önceki gün saat 23.30 sıralarında Karabayır Mahallesi 728 Sokak'ta bulunan T. Apartmanı 19 numarada meydana geldi. İddiaya göre, avizecilik yapan Muzaffer T. (57), eve alkollü olarak geldi. Eşiyle sohbet ettiği sırada Muzaffer T'nin cep telefonuna bir mesaj geldi. Bir kadın tarafından gönderilen mesajı okuyan Fatma T. (54) ile Muzaffer T. arasında bu yüzden tartışma çıktı.

KURŞUN YAĞMURU

Belindeki ruhsatsız silaha sarılan Muzaffer T, 32 yıllık eşini kurşun yağmuruna tuttu. Fatma T, başından ve göğsünden aldığı 4 kurşunla olay yerinde can verdi. Daha sonra namluyu kendine çeviren şahıs, silahını ateşledi. Sesleri duyan komşuların haber vermesiyle olay yerine gelen polis, kapıyı kırarak girdiği evde faciayla karşılaştı. Çiftin cesetleri morga kaldırılırken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

yeni şafak

Karısını ve 2 Çocuğunu Yaktı
01 Aralık 2007 15:2426
yaşındaki Harun Oğuz’un, evini kundaklayıp eşi ve 2 çocuğunu yakarak öldürdüğü ortaya çıktı.
Oğuz'un hakkında 3 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Adana Şakirpaşa Mahallesi'nde oturan Oğuz Ailesi'ne ait evde 12 Ağustos'ta yangın çıktı. İddiaya göre, yardım çığlıkları üzerine mahalle sakinleri ile itfaiyeciler pencere demirlerini sökerek yanmakta olan Harun Oğuz'u kurtardı. 25 yaşındaki eşi Sevgi, çocukları 3 yaşındaki Muhammet ile 3 aylık Mehmet Taha yanarak öldü. Olay gecesi babaannesinin evinde kalan 5 yaşındaki Biran ise faciadan kurtuldu. Yanan Harun Oğuz, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ndeki tedavisi sürerken, tutuklandı.

Cumhuriyet Savcısı Yalçın Kurt, yaptığı soruşturma ve elde edilen deliller sonunda, Oğuz'un yanıcı madde ile evini kundaklayarak eşiyle 2 çocuğunu öldürdüğü iddiasıyla Adana 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açtı. Sevgi Oğuz ve çocuklarının cesetlerinde yapılan otopside yanarak öldükleri kaydedilen iddianamede, olay yerinde elde edilen 7 yangın artığı, svabı ve bir yanmış pamuk parçasında Kayseri Kriminal Laboratuvarı'nda yapılan incelemede petrol türevi benzin ve mazot kalıntılarına rastlandığını belirtir rapora yer verildi.

Adana Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı'nın, yangının, pamuk yatak üzerine benzin dökülerek çıkartıldığını belirtir raporuna da yer verilen iddianamede, “.. Rapor ve deliller ile şüphelinin eşini daha önce ölümle tehdit etmesi nedeniyle, susma hakkını kullanan şüpheli Harun Oğuz'un eşiyle çocuklarını benzin ve mazot kullanarak oturmakta oldukları evi yakarak öldürdüğü anlaşılmaktadır...'' denildi.

'Yangın çıkartmak suretiyle eşi ve iki çocuğunu kasten öldürme' suçundan hakkında 3 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istenen Oğuz, önümüzdeki günlerde yargılanmaya başlayacak. Hastanede tedavi gördüğü sırada nöbetçi hakim tarafından tutuklanan ve burada susma hakkını kullanan Oğuz, hastane polisine verdiği ifadesinde ise yangını kendisinin çıkartmadığını iddia etti. Oğuz, dava dosyasına giren el yazısıyla verdiği ifadesinde, “Yatak odasında bir birayla sigara içtikten sonra yattım. Eşim ve çocuklarım salonda uyuyordu. Çığlık sesine ve duman kokusuna uyandım. Ailemi kurtarmak istedim, ama alevlerden salona giremedim. Yangını ben çıkartmadım. Suçsuzum'' dedi.

(Milliyet)

YATAK ODASI KAN GÖLÜNE DÖNDÜ

31 Mayıs 2008
Yatak odasında eşinin yanına giden koca, gördüğü manzara karşısında çıldırdı. Yatak odası kan gölüne döndü
Bursa’nın merkez Osmangazi ilçesinde bir kişi, evinin yatak odasında uygunsuz durumda bulduğu eşi ile sevgilisini bıçaklayarak öldürdü. Olay sırasında çiftin 7 ve 10 yaşlarındaki iki kızları yan odada uyuyordu.

Bir temizlik firmasının gece vardiyasında işçi olarak çalışan Murat O. (39), eşi Nazlı O’nun (29) kendisini aldattığı yönündeki söylentilerin artması üzerine dün gece Ciftehavuzlar Mahallesi Enver Sokak’ta bulunan evlerine gitti.

Evin yatak odasına giren Murat O, eşi ile R.F’yi (36) uygunsuz halde buldu. Murat O, eşini ve beraber olduğu kişiyi bıçaklayarak öldürdü.

Cinayetin ardından, yatak odasının kapısını kilitleyerek dışarı çıkan ve kayınpederinin İsmetiye köyündeki evine giden zanlı, buradan Asayiş Şube Müdürlüğünde görevli polis memuru bir akrabasını telefonla arayarak, eşi ve sevgilisini öldürdüğünü bildirdi.

İhbar üzerine söz konusu eve giden güvenlik güçlerine kapıyı, olay sırasında yan odada uyudukları öğrenilen çiftin 7 ve 10 yaşındaki kızları açtı. Çiftin 2 çocuklarının daha olduğu ancak onların köyde akrabaların yanında kaldığı öğrenildi.

Güvenlik güçleri, kapısının kilitli olması nedeniyle camını kararak girdikleri yatak odasında, Nazlı O. ile R.F’nin cesetleriyle karşılaştı.

Zanlı, polis memuru akrabasına adresini söylediği evde gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi.

bugün

Alkolik baba öz kızına tecavüz etmiş

Afyonkarahisar'ın Sandıklı ilçesine bağlı Kusura beldesinde bir baba öz kızına tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklandı.
09 Haziran 2008 17:38

Kusura beldesinde yaşayan 16 yaşındaki M.Y. babası S.Y.'nin (36) sürekli alkol aldığı ve 1,5 senedir kendisine tecavüz ettiği ihbarı üzerine harekete geçen Sandıklı jandarma ekipleri beldeye baskın yaparak baba S.Y.'yi gözaltına aldı. Sandıklı Devlet Hastanesi'ne sevk edilen M.Y.'de yapılan muayeden sonra tecavüz bulgularına rastlandı.
haber7

''Aldatıldım'' diyerek, karısını ve kızını bıçakladı
16:50 - Konya'daki olay; saat 15.30 sıralarında merkez Meram ilçesinde meydana geldi. İddiaya göre, Erol K. (43) evdeyken eşi Lalezar K.'nın (35) telefonu çaldı. Lalezar K., telefonunun kimden geldiğini eşi Erol K.'ya söylemediği için tartışma çıktı. Çıkan tartışmanın ardından Erol K., "Sen ve kızın beni aldatıyorsunuz" diyerek ekmek bıçağıyla saldırdı. İlk önce eşini, daha sonra ise kızı Gülcan K.'yı (15) bıçaklayan Erol K., evden kaçtı. Yaralı anne ve kızı komşuları tarafından çağırılan ambulansla Konya Numune Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. 10.12.2008 KONYA
netgazete

Yeni gelin, kadınlara bakan kocasını bıçakladı
17:15 - Samsun, Hastane Mahallesi'nde bugün saat 10.00 sıralarında meydana gelen olayda, 7 aylık evli Şerife D. (23), evlerinde kahvaltı sofrasında kadınlara baktığı iddiasıyla eşi Mutlu D. (23) ile tartıştı. Kıskançlık yüzünden çıkan tartışmanın büyümesi üzerine eşine ekmek bıçağı ile saldıran Şerife M., sağ kalçasının üst kısmından yaraladı. Ambulansla Samsun Hastanesi'ne kaldırılan Mutlu D., tedavi altına alındı. Samsun Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Bürosu ekipleri, eşini bıçaklayan Şerife D.'yi yakalayarak Unkapanı Polis Merkezi'ne teslim etti 30.03.2009 SAMSUN netgazete

Kız evlenmek istedi; babası bıçaklayarak öldürdü
11:15 - Adana'da Yağmur Gölge (fotoğrafta-18), sevgilisi G.Y. ile evlenmesine izin vermeyen babası C. Gölge ile evde tartışmaya başladı. Sinirlenen baba C. Gölge, kızını boğazından bıçakladı. Yakınları tarafından hastaneye kaldırılan Yağmur G., ameliyatın ardından 2 saat sonra durumunun kötüye gitmesi nedeniyle tekrar ameliyata alındı, kısa bir süre sonra hayatını kaybetti. Genç kızın, et doğrarken bıçağın üzerine düştüğünü söylediği belirtilirken, polis, evlenmesine izin vermeyen babası tarafından bıçaklandığını belirledi. Hastaneye ayakta girdiği ve konuşabildiği öğrenilen genç kızın ölümünde 'ihmal var mıydı?' sorusu akıllarda soru işareti bıraktı. 21.05.2009 ADANA netgazete

'Beni aldatıyorsun' diye kocasını yatakta bıçakladı
15:10 - Antalya'nın Alanya ilçesinde, eşinin kendisini sürekli olarak kendisini aldattığından şüphelenen H.A. (45) adlı kadın, apart otel ve hamam işleten kocası C.A. (47) ile tartıştı. Tartışmanın ardından çift yatak odasına girdi. Kocasından özür dileyen kadın, yatağa girdikten sonra elindeki bıçakla C.A'yı kasığından ve sol bacağından bıçakladı. Yaralanan C.A, üvey kızı M.G. tarafından Alanya Hastanesine kaldırıldı. 13.06.2009 ALANYA netgazete

Birasını döken karısını, balkondan aşağı attı
17:30 - İstanbul Kağıthane'de, G.K (29) kocasının içtiği birayı yanlışlıkla yere döktü. Duruma çok sinirlenen K.K, mutfaktan aldığı bıçakla eşini evin içinde kovalamaya başladı. Tartışma giderek büyürken, henüz 3 aylık olan bebeğini kanepenin üzerine bırakan G.K, balkona doğru koştu. Bu sırada kendisine doğru gelen eşinin saldırısından korkan genç kadın, 2. kattaki evinin balkonundan aşağı atladı. Vücudunda kırıklar meydana gelen G.K hastaneye kaldırıldı. K.K polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Komşular, G.K'nin eşi tarafından balkondan atıldığını öne sürdü. 29.06.2009 İSTANBUL netgazete

'Beni niye aldatıyorsun' diyen karısını bıçakladı

30 Haziran 2009 - Bursa'da, kendisini aldattığı gerekçesiyle tartıştığı eşi tarafından bıçaklanan 3 çocuk annesi hastaneye kaldırıldı.
Edinilen bilgiye göre; olay, merkez Osmangazi ilçesi Fatih Mahallesi Adalet Caddesi üzerinde meydana geldi. 10 yıllık evli oldukları öğrenilen Gülşen G. (36), inşaat ustası eşi Yaşar G.'nin (32) kendisini aldattığını söyleyerek tartışmaya başladı. Tartışmasının büyümesi üzerine mutfakta bulunan bıçağı alan Yaşar G., hayat arkadaşını sırtından ve göğsünden bıçakladı.
netgazete

Resimlerini internette yayınlayan karısına acımadı
13:10 - Olay, Kütahya'da dün gece saat 00.15 sıralarında Balıklı Camii'nin avlusunda maydana geldi. Aralarında şiddetli geçimsizlik olduğu iddia edilen Erhan U. (29) ve Esra U. (24), evlerinde tartıştıktan sonra münakaşa sokağa taştı. Erhan U., yanındaki bıçağını eşine doğru rastgele sallamaya başladı. Kucağına 2 yaşındaki bebeğini de alıp korkudan caminin bahçesine kaçan Esra U., eşi tarafından şah damarı kesilerek öldürüldü. Esra U.'nun internetteki paylaşım sitelerinde resim ve videolarını yayınladığı ve kavganın bu yüzden başladığı öne sürüldü. 14.07.2009 KÜTAHYA netgazete

Sekreteri ile aşk yaşayan başkana 6,5 yıl hapis
11:40 - Dört yıl önce sekreteri ile aşk yaşadığı için sekreterinin eşi tarafından mahkemeye verilen Çay Belediye Başkanı Ali Yakut'un (küçük fotoğrafta) davası, Afyonkarahisar'ın Bolvadin ilçesinde Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme, bazı indirimlerle 7 yıl 9 aylık cezayı 6.5 yıl 15 gün olarak belirledi. Ali Yakut ile birlikte adamı olduğu öne sürülen A.Ç. de aynı cezaya çarptırıldı. Yakut, mahkeme kararıyla kamu hizmetinden de yasaklandı. Mahkemenin aldığı karar Başkan Yakut tarafından temyiz edildi. Hakkında sekreteri ile çıkan aşk dedikodularını Başkan Yakut yalanladı. 18.08.2009 AFYONKARAHİSAR netgazete

Kocasını chatte yakaladı, hastanelik oldu
15:20 - Adana'da 1 çocuk annesi Çiğdem G. (22), saatlerce evdeki bilgisayarın başında bulunan kocası Bayram G.'nin (30) durumundan şüphelendi. Kocasını izleyerek ne yaptığını öğrenmeye çalışan Çiğdem G., kocasının MSN'den kızlarla chat yaptığını ve onlarla duygusal ilişki içinde olduğunu fark etti. Genç kadın kocasına, "Beni MSN'de chat yaparak başkalarıyla aldatıyorsun" diyerek tepki gösterince kocasının saldırısına uğradı. Kocası tarafından darp edilerek sokağa atılan genç kadın, polisi arayarak kocasının kendisini dövdüğünü bildirdi ve yardım istedi. 07.09.2009 ADANA netgazete

Bayram günü tartıştığı kızını öldürüp intihar etti

21 Eylül 2009 Muğla'nın Fethiye ilçesi Kumluova Beldesi Hürriyet Mahallesi'nde cinnet geçiren baba av tüfeğiyle önce bayram ziyaretine gelen öz kızını sonra da kendisini vurdu. İki kurşunla yaralanan kız hastaneye kaldırılırken, baba ise olay yerinde hayatını kaybetti.
Fethiye'nin Kumluova Beldesi Hürriyet Mahallesi'nde öğlen saat 12.00 sıralarında meydana gelen olayda üç çocuk babası İbrahim Özer(47) bayram ziyareti için gelen ve tartıştığı kızı Arzu Menteş'i(23) av tüfeğiyle 2 el ateş ederek yaraladıktan sonra aynı tüfekle intihar etti. Ağır yaralanan Arzu Menteş Kumluova Belediyesi'ne ait ambulansla Fethiye Devlet Hastanesi'ne götürülürken yolda hayatını kaybetti. Olayı öğrenen Kumluova Belediye Başkanı Alim Karaca'nın haber vermesiyle beldeye gelen
jandarma geniş güvenlik önlemleri alarak bölgeyi kordonla çevirdi. Yapılan ilk incelemede de çenesinin altına dayadığı tüfekle intihar eden baba İbrahim Özer'in öldüğü belirlendi. Jandarma olayla ilgili inceleme başlattı.

CİNNETİN SEBEBİ İZİNSİZ EVLİLİK
Olay yerinde hayatını kaybeden İbrahim Özer'in yakınlarının verdiği bilgiye göre 6 ay önce evden kaçarak Fethiye'de teknede çalışan Esat Menteş ile evlenen Arzu Menteş, o günden sonra ailesiyle küstü. Aradan geçen 4 aya rağmen ailesiyle barışamayan Arzu Menteş, aile büyüklerinden yardım istedi. Aile büyüklerinin araya girmesiyle yaklaşık bir buçuk ay önce barışan baba İbrahim Özer 15 gün öncede kızının çeyizlerini yeni evine gönderdi. Bugün de yalnız başına bayramlaşmak için baba evine gelen Arzu
Menteş ile babası İbrahim Özer arasında tartışma çıktı. Tartışmanın ardından sinirlerine hakim olamayan baba Özer, cinnet geçirerek 48 HS 994 plakalı aracında bulunan av tüfeğini aldı ve kızına iki el ateş etti. Kızının kanlar

netgazete

14'lük kızını pazarlayan anneye baskın!
18:05 - İzmir'de Ahlak Büro Amirliği ekipleri, Karabağlar ilçesinde fuhuş yapıldığı belirlenen N.Ç. isimli kadının evine operasyon düzenledi. Baskın sırasında evde bulunan 3 erkek ile ev sahibi N.Ç. (52) ve 14 yaşındaki kızı N.B. gözaltına alındı. Gözaltına alınan anne ve 3 erkeğin sorgusunda, anne N.Ç.'nin 14 yaşındaki kızı N.B.'ye fuhuş yaptırdığı belirlendi. Çocuk yuvasına yerleştirilen N.B.'nin, 13 yaşındayken 6 ay erkek arkadaşıyla aynı evi paylaşıp annesinin evine döndüğü öğrenildi. 03.10.2009 İZMİR
netgazete


Tuğçe Tartari
Akşam Gazetesi
Beyaz Türk'ü Beyaz Türk'lükten utandıracak boşanma
24 Ekim 2009

Gazetelerde mutlaka rastlamışsınızdır bu çirkin ayrılığın detaylarına.
Bu öyle bir ayrılık süreci ki içinde şiddet var, aldatılma var, hırsızlık var, ev basma var...
Leyla Alaton ve boşanmak üzere olduğu kocası Mehmet Günyeli'den söz ediyorum.
Önce bir haber çıktı...
Habere göre Leyla Alaton, 'genç bir sanatçı' ile ilişki yaşayan kocasını terk etmişti.
Boşanma davası açmış ve dilekçede 'şiddet görüyorum, aldatılıyorum' demişti.
Daha sonra ortaya çıktı ki bu 'genç sanatçı', Mehmet Günyeli'nin kızının yakın bir arkadaşı imiş.
Aradan azıcık zaman geçti...
Bu kez Mehmet Günyeli'nin boşanmayı hazmedemeyip Alaton'un evini bastığı ve milyon dolarlık tabloları alıp gittiği haberlerini okuduk.
Burada tabloların milyon dolarlık olduğu vurgusu çok önemli... Çünkü evde paha biçilmez tablolar varsa bunlar ancak Leyla Alaton'un parasıyla alınmış olabilir. Günyeli normal kazancı olan bir sanatçı çünkü...
Ardından Günyeli'nin açıklaması geldi: 'Kendi yaptığım tabloları ve şahsıma ait eşyalarımı aldım sadece'...
Şimdi bu ne biçim bir ayrılıktır, biri bana anlatsın.
Yetişkin bir kadın, yetişkin bir adam ve arada kalan iki çocuk...
Utanç duygusundan yoksun olmak böyle sonuçlara sebep oluyor herhalde.
Tüm bu süreçte beni şaşırtan ise Mehmet Günyeli'yi daha aklı başında, daha saygın davranışlar içinde görmek oldu.
Çünkü bizler, Alaton kaynaklı olduğu belli olan haberleri okuduk, Alaton kaynaklı aldatılma hikayelerini duyduk, Alaton kaynaklı hırsızlık iddiasına tanıklık ettik.
Bu arada Günyeli'nin tepkileri net ve olgundu.
'Hayır, bunlar doğru değil' demekle yetiniyordu sadece.
'Beyaz Türk' olarak kabul edilen Leyla Alaton'un 3. sayfa haberlerine konu olan kadınlardan bir nebze de olsa farklı davranmasını beklerdim.
Evinde yaşananı evinde tutmasını beklerdim.
Çocuklarını düşünmesini beklerdim.
Asil davranmasını beklerdim.
Güç onda, buna rağmen güçsüz davranmamasını beklerdim.
Şimdi aradan yıllar geçse de 'Leyla Alaton' dendiğinde aklımda bu ayrılık hikayesinde edindiğim izlenimlerden başka şey olmayacak.
Leyla Alaton'la evlenmeden önce adını dahi duymadığım Mehmet Günyeli ise ondan daha saygın bir isim olarak kalacak aklımda...

***
Her şey yaşanabilir, insanların başına hayal edilemeyecek olaylar, haksızlıklar, aldatmalar, rezillikler gelebilir...
Ama ailenizin bir adı, toplumda yıllardır sergilemeye çalıştığınız bir duruş, hele de iki çocuğunuz da varsa her şeyi içinizde yaşamak zorundasınız demektir. İnsanoğlu en iyi kritik anlarda tanınır.
Kavgalar, sinir anları, kaos ortamları, çaresizlik yaratan durumlar kişileri tanımamıza yardımcı olur.
İşte bu nedenle Leyla Alaton, yaşanan kriz anını yönetme biçimiyle sınıfta kalmış sayılır.
Saygınlık yaşanmışlıklarla yerini korur veya kaybeder...

***
Bu konuda bir eleştirim de magazin medyasına...
Haber olmak isteyen, bu uğurda tüm detayları gizlemekten çekinmeyen bir boşanma davası var ortada...
Dayak, ihanet, ev basma gibi elektrikli olaylardan bahsediliyor.
Ve siz bu konuya bırakın hakkıyla girmeyi, dokunup geçiyorsunuz...
'Eren Talu / Defne Samyeli meselesi'ni günlerdir yazıyorsunuz.
Oysa burada malzeme daha bol...
Kepazelik oranı çok yüksek...
Hem de 'içeriden' bilgi akışı var!
Niye çekiniyorsunuz?

Bireysel yaşamın göstergesi stüdyo daire artıyor
22:15 - Stüdyo ve 1 1 bir dairelere hem oturma hem de yatırım amaçlı ilgi giderek artıyor. Teknik Yapı Başkan Yardımcısı Umut Durbakayım, bu dairelerin tercih edilmesinde yatırım tercihlerinin değişmesi kadar bireysel yaşama isteklerinin artmasının da etkili olduğunu söyledi. Avrupa ve Amerika'da olduğu gibi Türkiye'de de büyük şehirlerdeki ekonomik özgürlüklerini kazanan gençlerin yalnız yaşama istekleri ve evlilik yaş ortalamasının yükselmesine bağlı olarak hane başına düşen kişi sayısının azalmasının, 1 1 ve stüdyo tipi küçük dairelere talebi artırdığını ifade eden Durbakayım, diğer taraftan ısıtma-soğutma tasarrufu, temizlik kolaylığı gibi nedenlerden dolayı da küçük dairelerin tercih edildiğini belirtti. 08.12.2009 İSTANBUL
netgazete

Ablasını, namus için öldürdü

08 Aralık 2009 Adana'da bir genç, "namus meselesi" yüzünden ablasını sokak ortasında tabancayla vurarak öldürdü.
Edinilen bilgilere göre olay, merkez Seyhan ilçesi Yeni Bey Mahallesi 18031. Sokak'ta meydana geldi. Uğurcan T. (25), ablası Adile T. (30) ile namus meselesi yüzünden tartışmaya başladı. Tartışma büyüyünce Uğurcan T., ablasını öldürmekle tehdit etti. Bunun üzerine Adile T. evden çıkarak sokakta kaçmaya başladı. Uğurcan T., yüz metre kaçabilen ablası Adile T.'yi sokağın başında yakaladı. Tabancayla ablasına ateş eden Uğurcan T., bir otomobile binerek olay yerinden kaçtı. netgazete

10 Aralık 2009
Eşi tarafından kendi silahıyla vurulduğu iddia edilen kişi hakkında ilğinç şeyler söyleniyor...

Aksaray'da önceki gün eşi tarafından başından kendi silahı ile vurularak öldürüldüğü iddia edilen Naci Sarıyıldız'ın yıllar önce kan davası nedeniyle köyünden Aksaray merkeze taşındığı öğrenildi.

Edinilen bilgiye göre, Aksaray merkeze bağlı Alayhan köyünde yaşayan Naci Sarıyıldız, babasının, 25 yıl önce amcasının eşi ve oğlunu öldürmesi nedeniyle akrabaları ile aralarında husumet oluşması üzerine Aksaray'a taşındı. Sarıyıldız, kan davası nedeniyle uyurken ruhsatlı tabancasını yastığının altında tutuyordu.

Eşi Gülizar Sarıyıldız ile bir süredir sürekli kavga ettiği öğrenilen Naci Sarıyıldız'ın olaydan bir gün önce de tartıştığı eşini darp ettiği öğrenildi.

İddialara göre, Naci Sarıyıldız'ın başka bir kadınla ilişkisi olduğunu öğrenip sinirlenen eşi Gülizar Sarıyıldız, bu konuda kocası ile sık sık kavga ediyordu.

İfadelere ve polisin elde ettiği delillere göre, dün sabah yine aynı nedenle eşi ile tartışan Gülizar Sarıyıldız, kendisini darp etmeye başlaması üzerine yatak odasında yastığın altındaki ruhsatlı tabancayı alarak eşine ateş etti.

Olaya intihar süsü vermek isteyen Gülizar Sarıyıldız, evin içinde de birkaç el ateş ettikten sonra eşini öldürdüğü silahla kendisini sol omzundan vurup yaraladı.

10 Şubat 2010
'Diziler Boşanmaya Neden Oluyor'

Türkiye'de son yıllarda boşanmaların arttığını dikkat çeken uzmanlar, bunda yayınlanan dizilerin büyük etkisi olduğunu savundu.Haberi Paylaş : Google Yahoo Facebook Digg Del.icio.us Reddit

Türkiye'de son yıllarda boşanmaların arttığını dikkat çeken uzmanlar, bunda yayınlanan dizilerin büyük etkisi olduğunu savundu. Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Abdulkerim Bahadır, TV dizilerinin insanlara kötü örnek olduğunu, Türk aile yapısını bozduğunu söyledi.


Gençleri Evlendirme ve Mehir Vakfı İlim Heyeti Üyesi Doç Dr. Abdulkerim Bahadır, vakıf adına Konya Gazeteciler Cemiyeti'nde 'boşanmanın temel nedenleri ve sonuçları' konulu bir basın toplantısı düzenledi. Türkiye'de 2002-2007 yılları arasında yaklaşık 1 milyon boşanma davası açıldığını hatırlatan Abdulkerim Bahadır, 2007 yılında 94 bin davanın boşanmayla sonuçlandığını aktardı.

2008 yılında ise yaklaşık 100 bin kişinin boşandığını söyleyen Bahadır, "Boşanma oranları her geçen gün artıyor. Selçuk Üniversitesi öğrencileri tarafından yapılan bir araştırmada kentte boşanma oranları geçen yıla göre yüzde 38 oranında arttı. Boşanmaların çoğu Büyükşehirlerde oluyor. En çok boşanma İstanbul'da olurken, onu sırasıyla İzmir, Ankara, Bursa, Antalya ve Konya takip ediyor." dedi.

Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmaların artık azaldığını aktaran Bahadır, bunun yerini; ekonomik sıkıntılar, özgürlük kısıtlaması ve cinsel yetersizlik gibi nedenlere bıraktığının altını çizdi.

Son günlerde 'Diziler Türk aile yapısını olumsuz etkiliyor' konulu tartışmaya da değinen Doç. Dr. Bahadır şu tespitlerde bulundu: "Dizilerdeki model olarak alınan kişiler yasa dışı yada ahlak dışı bir davranışta bulunduğunda bu normal gibi gösteriliyor. Model alan kişi bundan etkilenerek 'o yapıyorsa bende yaparım' diyerek kendisini bir çıkmazın içerisinde buluyor. Bu da aile yapısını bozarak boşanmalara neden oluyor. Toplumun sağlıklı şekilde gelişmesi için ailelerin korunması gerekiyor. Bu konunun çok boyutlu ele alınarak çözüm üretilmesi gerekmektedir. Konu anaokulundan üniversitelere kadar eğitim kurumlarında gündemde tutulmalı, devletin ilgili birimleri de önlemler almalıdır."
aktifhaber

Antikacı kadın tartıştığı avukat eşini öldürdü

09:50 - Kadıköy'de avukatlık yapan Ayhan Z. ile eşi Ferda Z. arasında alınan 100 bin dolarlık borç yüzünden tartışma çıktı. Çiftin, özel okulda okuyan oğulları H.'nin de evde olduğu sırada başlayan tartışma bir süre sonra büyüdü. Mutfağa giderek, ekmek bıçağını alan Ferda Z., avukat eşini göğsünden bıçakladı. 15.02.2010 İSTANBUL netgazete

Ayrı yaşadığı karısının üniversiteli âşığını öldürdü
14:46 - İzmir'de yaşayan ve bir süredir ayrı yaşadığı 14 yıllık karısının internette tanıştığı üniversite öğrencisiyle birlikte Konya'da yaşadığını öğrenen 42 yaşındaki bir kişi, evine gittiği öğrenciyi 7 yerinden bıçaklayarak öldürdü, karısını da ağır yaraladı. 28.02.2010 KONYA netgazete

Zina yaptığını öğrendiği karısı ile dostunu vurdu
19 Mart 2010

Samsun'da 39 yaşındaki Adem Semizoğlu, başkasıyla zine ettiğini öğrendiği eşini ve dostunu 10 dakika arayla silahla vurarak polise teslim oldu.
AdemSemizoğlu, olayda kullandığı el yapımı ruhsatsız tabancayla birlikte polise gidip teslim oldu. Semizoğlu, polise verdiği ilk ifadesinde, "Karımın Çetin ile ilişkisinin olduğunu öğrendim. Bunun için Çetin Kayacı'yı vurdum. Sonra da eşimi vurdum. Namusumu temizledim. Pişman değilim" dedi.
haber101

Dershane borcu aileyi parçaladı
Anne cezaevine girdi, 18 yaşındaki genç intihar etti

03 Nisan 2010 Cumartesi, 18:49:13

Erdoğan CANKUŞ/ FETHİYE (AHT)

Muğla'nın Fethiye ilçesinde duyanları ağlatan bir dram yaşandı. Zaman zaman iş bulup şoförlük yaparak ailesini geçindiren baba ile ev hanımı annenin 2 çocuklarına iyi eğitim verdirme mücadelesi trajedi ile sonuçlandı. İki yıl önce 18 ve 20 yaşlarındaki oğullarının üniversiteye daha iyi hazırlanmaları için 2 bin TL karşılığında dershaneye gönderen Sipahioğlu Ailesi, parayı ödeyemeyince dershane yetkilileri tarafından icraya verildi. Mal beyanında bulunup, parayı ödeyeceğine dair taahhütname imzalayan anne Emine Sipahioğlu parayı ödeyemeyince 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. 2 ay önce cezaevine giren annesini kurtarmak için gerekli parayı bulamadığına üzülen 18 yaşındaki Soner Semih Sipahioğlu, dün gece evlerinin önündeki üzüm çardağında kendini asarak yaşamına son verdi. Talihsiz gencin, "Bu duruma daha fazla dayanamayacağım. Beni affedin" diye not bıraktığı öğrenildi.
habertürk

Paşa karısını Bakan'la bastı
Emekli Tümgeneral İlker Güven, eşini havalimanının VIP salonunda yakalattı
13 Nisan 2010 Salı, 07:50:10

Emekli Tümgeneral İlker Güven, boşanmak için davalık olduğu eşini, beraberinde eski bakan Orhan Birgit adına düzenlenmiş uçak bileti ile Esenboğa Havalimanı VIP salonunda polise yakalattı.

Eski bakan Birgit yoluna devam ederken, paşanın suçüstü yaptırdığı eşi Sunahanım Güven hakkında tutanak tutuldu. Emekli paşa, eşinin Birgit’le daha önce Konya’ya da gittiğini söyledi. Bayan Güven ise “Birgit aile büyüğümüz” dedi.

Tülay ŞUBATLI/AHT

DENİZ Kuvvetleri Komutanlığı’ndan 2004 yılında emekliye ayrılan Emekli Tümamiral İlker Güven, 2002 yılında nikâh masasına oturduğu Sunahanım Demirkaya ile 6 yıl evli kaldı. 2 yıl önce de “eşinin şeref ve haysiyetini zedeleyici davranışlarda bulunduğu, erkeklik gururunu ayaklar altına aldığı" iddiasıyla boşanma davası açtı. İlker Güven, eşinden 900 bin lira tazminat ile aylık 2 bin lira nafaka talebinde bulundu.

‘YAKALAYIN BU KADINI’

Güven, 8 Mart günü, Esenboğa Havalimanı Polisi’ne eşinin eski Turizm Bakanı Orhan Birgit’in eşiymiş gibi davrandığını ve “Birgit” soyadını kullanarak VIP salonlarından faydalandığını ileri sürdü. Aynı gün Sunahanım Güven ile eski bakan Orhan Birgit, İstanbul’dan uçakla Esenboğa Havalimanı’na geldi. İkili, VIP salonundan çıkmaya hazırlanırken, Emekli Tümamiral İlker Güven, “Yakalayın bu kadını. Sahte kimlik kullanıyor. Bir başkasına ait soyismini kullanıyor” diye bağırdı.

‘BU ŞEREFSİZ ADAM’

Sunahanım Güven ise “Bu şerefsiz adam hep böyle yapar. Kendisine açmış olduğum davalar var” dedi. VIP salonu bir anda karıştı. Polis hemen taraflara müdahale etti. İlker Güven, “Eşinin VIP’ten geçiş yapamayacağını” söyledi.

BİLETTE BİRGİT YAZIYOR

Eski bakan Orhan Birgit, salondan çıkarak havalimanından ayrılırken bir türlü sakinleştirilemeyen ikili, polis merkezine alındı. Burada Sunahanım Güven’in biletinin soyadı bölümünde “Birgit” yazdığı belirlendi. VIP hizmetlerinden yararlanacaklar listesinde de Sunahanım Birgit’in adının karşısında “Eski Turizm Bakanı eşi” şeklinde ifade bulunduğu görüldü. Üzerinden bir de alyans çıkan Sunahanım Güven, yalan beyanda bulunmadığını belirterek, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla özel bir kuruluştan davet geldiğini, uçak biletinin söz konusu kuruluş tarafından alındığını anlattı. Sunahanım Güven, kendisini “Bilette soyadımın ‘Güven’ mi ‘Birgit’ mi yazdığının farkında değilim. Adıma bilet geldiği için kontrol etmeden uçağa binip Ankara’ya geldim. Boşanma davası henüz bitmediği için VIP Salonu’nu kullanma hakkım hâlâ devam ediyor” diye konuştu.

‘AİLE BÜYÜĞÜMÜZDÜR’

Emekli Tümamiral Güven, suçlamasını tekrarlayarak Sunahanım Güven’in Orhan Birgit ile ilişkisi olduğunu da iddia etti. Bu iddiaya karşılık Sunahanım Güven, Orhan Birgit ile aynı toplantıya gittikleri için aynı uçakta olduklarını söyleyerek, “Orhan Birgit, aile büyüğümüzdür, kendisini yakinen tanırım” karşılığını verdi. Çiftin karşılıklı şikâyetçi olması üzerine savcılık soruşturma başlattı. Ancak takipsizlik kararı verdi. Bu arada Sunahanım Güven’in daha önceki uçuşlarında da “Birgit” soyadını kullandığı ve eski Turizm Bakanı Orhan Birgit ile birlikte Konya’ya gittiği ortaya çıktı.
habertürk

20 Nisan 2010
Tümamiral Güven İlk Kez Konuştu
Emekli Tümamiral İlker Güven, eşi Sunahanım Güven ile arasındaki boşanma davası dosyasında yer alan iddialarla ilgili ilk kez konuştu.

Emekli Tümamiral İlker Güven, eşi Sunahanım Güven ile arasındaki boşanma davası dosyasında yer alan, karşılıklı suçlamalar ve iddialarla ilgili açıklamalarda bulundu.

Bavul dolusu çok gizli dokümanları satarak maddi menfaat sağladığı yönündeki iddialara tepki gösteren Güven, özel talimatlarla korunan bu dokümanlardan fotokopi dahi alınamadığına dikkat çekerek, gizli dokümanın satılmasının 'köstebek' ile değil 'casusluk' ile ifade edileceğini ve böyle birinin ise yaşamaya hakkı bulunmadığını vurguladı.

Emekli Tümamiral İlker Güven'in eşi Sunanhanım Güven'in kendisini aldattığı iddiasıyla 2008'de açtığı boşanma davası, karşılıklı suçlamalar ve ortaya atılan iddialarla Türkiye'nin gündemine oturdu. Konuya ilişkin Ankara Sürmeli Otel'de bir basın toplantısı düzenleyen emekli Tümamiral Güven, hakkında ortaya atılan tüm iddiaları yalanladı.

Sözlerine başta rahmetli eşi Esin Güven olmak üzere çocukları, aile yakınları ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nden özür dileyerek başlayan Güven, Sunanhanım Güven ile 2002 yılında evlendiğini, 2004 yılında emekli olduğunu söyledi.

Eşi Güven'in evlendikten sonraki dönemde eski eşinin kumar borçları nedeniyle iflas ettiğini ancak eski eşinden alacakları nedeniyle bu kişiden 900 bin dolar değerinde ödeme tarihi içermeyen boş senet aldığını söyleyerek, ilerde sorun çıkmaması için mal beyanında göstermesini istediğini dile getiren Güven, 2003 yılında Genelkurmay Başkanlığı'na verdiği mal beyanında bu parayı gösterdiğini aynı beyanı 2005 yılında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na da yaptığını belirtti.

2000 yılındaki beyanda bu paranın mevcut olmadığını anlatan Güven, eşinin makam ve rütbesini kullanarak ticari girişimlerde bulunduğunu tespit ettiğini ileri sürdü. Eşinin boşanma davasını gizleyerek 2010 yılında Harp Akademileri'ne tanıtım işi için müracaat ettiğini dile getiren Güven, yalan beyanla kendisinin kanser olduğunu ve Amerika'da tedavi gördüğünü söylediğini ve kendisi ile aile yakınlarına 'akıllı askeri kimlik kartı' çıkardığını öğrendiğini ifade etti.

Bu kartı sonradan kendisinin iptal ettirdiğini, bu nedenle eşinin askeri tesislere giremediğini anlatan Güven, eşinin Orhan Birgit ile herhangi bir aile dostluğu bulunmadığını ve dayısı da olmadığını kaydetti.

Her yerde söylediği gibi eşinin üniversite mezunu da olmadığını söyleyen Güven, gizli belgeleri sattığı iddialarıyla ilgili ise şöyle konuştu: "Bizler askerlik hayatımızda kurmay subaylıktan amiralliğe gelinceye kadar pek çok sayıda gizli doküman hazırlarız ve inceleriz. Bunlardan evde bahis dahi etmediğimiz gibi özel talimatlarla korunan bu dokümanlardan fotokopi de alamayız. Bu dokümanları bulundurmak ve kopyalamak suçtur. Hele hele böyle birçok gizli dokümanın satılması ise 'köstebek' kelimesi ile değil 'casusluk' tanımı ile ifade edilmesi gerekir. Yasalarımız casuslar için hangi cezayı öngörürse görsün benim kitabımda, böyle birinin yaşamaya hakkı yoktur. Hanımefendi elinde bulunduğunu iddia ettiği çok gizli belgenin fotokopisini derhal ilgili makamlara teslim etsin."

TARİKAT VE CEMAAT ÜYESİ DEĞİLİM

Eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'a 2008 yılında APS ile mektup yolladığını dile getiren Güven, basında yer alan emekli Oramiral Metin Ataç'ın oğlu için kimseden burs verme maksadıyla para almadığını ve bu maksatla Ataç'a da ödeme yapmadığını ifade etti.

Bilgisi dâhilinde eşi tarafından Sevil Örnek'e ödünç verilmiş, bağışlanmış pırlanta olmadığını vurgulayan Güven, bu konuda açılacak davalarda kendisinin ve konuyu bilenlerin şahitlik yapacaklarını dile getirdi. Bu iftiranın asıl nedeninin ise boşanma davasında tanık sıfatıyla Örnek'in doğruları anlatması olduğunu savunan Güven, 5 milyon doları rüyasında dahi görmediğini belirterek hiçbir tarikatın ve cemaatin üyesi olmadığını, zikir ayinine katılmadığını kaydetti.

Bunların yalan ve iftira olduğunu vurgulayan Güven, Cumhurbaşkanlığına adaylık teklifinin hiçbir zaman söz konusu olmadığını belirtti. Eşinin mücevheratını çaldığı yönündeki iddiaların ise kendilerini çok üzdüğünü vurgulayan Güven, hırsızlık iddiasıyla savcılığa başvurunun 2007 yılında, boşanma davasının 2008 yılında, aile bireylerinin aynı başvuruda hırsızlıkla suçlanmasının ise 2009 yılında olduğuna dikkat çekti.

Bu iddiaların Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 'takipsizlikle' sonuçlandırıldığını açıklayan Güven, rüşvet aldığı yönündeki iddiaların da yalan olduğunu söyledi. Bu konular dışında kalan ve eşinin ortaya atacağı iddiaların yalan beyan olduğunu anlatan Güven, "Hayatım boyunca en büyük servetim bahis konusu edilen hiç sahip olmadığım maddi değerler değil; şerefle taşıdığım üniformamla yaşadığım meslek hayatım ve manevi değer yargılarım, kendileriyle iftihar ettiğim evlatlarımdır. Başka bir servete ihtiyacım ve hayalim yok, olmadı." dedi.

Bu açıklama dışında asılsız iddialara zemin hazırlamamak ve yeni polemik konularına kapı açacak iddiaların ortaya çıkmasını engellemek amacıyla başka açıklama yapmayacağını vurgulayan Güven, basın mensuplarının konuya ilişkin askeri savcılık tarafından başlatılan soruşturmayla ilgili sorularını ise cevapsız bıraktı.
aktifhaber

''Karım, 86'lık eski Bakan ile yaşıyor, bizi boşayın''
14:40 - Son dönemde çeşitli iddialarla gündeme gelen emekli Tümamiral İlker Güven'in, eski bakan-Cumhuriyet yazarı Orhan Birgit'le yaşadığını iddia ettiği eşi Sunahanım Güven'e açtığı boşanma davasına devam edildi. Güven'in avukatı Örsal, "Sunahanım Güven'in şu anda bir başkasının evinde, onun soyadını taşıdığını" söyledi. Kadının avukatı Avukat Karacabey ise, müvekkilinin İlker Güven ile evlilik birliğinin henüz sonlanmadığını belirterek, "Söz konusu seyahat, 86 yaşında, kamuoyunca bilinen saygın bir insanla seyahatinden ibarettir." diye konuştu. 21.04.2010 ANKARA netgazete

27 Nisan 2010
Evde eşini iş arkadaşıyla çıplak yakalayınca öldürdü

BALIKESİR’in Susurluk İlçesi’ne bağlı Göbel Beldesi’nde 30 yaşındaki fabrika bekçisi Murat Eser, evinde eşi 25 yaşındaki Özlem Eser ile çıplak olarak yakaladığı 29 yaşındaki Nihat Abay’ı falçatayla 5 yerinden yaralayarak öldürdü.

Olay, bugün sabaha karşı saat 03.00'de Göbel Beldesi’nde meydana geldi. Göbel’deki bir fabrikada gece bekçisi olarak çalışan Murat Eser, 5 yaşında bir çocuk annesi eşinin eve bir erkek aldığı ihbar telefonu üzerine fabrikadan erken çıkarak eve geldi.

İŞ ARKADAŞINI EVE ALDI

Bir mantar üretme çiftliğinde çalışan eşi Özlem Eser’i aynı işyerinde çalışan Nihat Abay ile evde çıplak olarak yakalayan Murat Eser, çılgına döndü. Eser, üzerinde taşıdığı falçatayla Nihat Abay’ı 5 yerinden yaraladı.

Eser’in verdiği ilk ifadede, “Namusumu temizledim” dediği öğrenildi.
aktifhaber

Antalya'da kaçan kızlar Kocaeli'nde bulundu
17:25 - Darıca'da Ramazan Savaş İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencisi 14 yaşındaki A.H, İ.Ç. ve R.B.U, dün akşam saatlerinde Antalya'dan bindikleri İstanbul otobüsünden Gebze'de inerek Kocaeli'nin Darıca ilçesine geçti. Darıca İstasyon Caddesi'nde gezdikleri sırada devriye görevi yapan polis ekiplerince yapılan araştırmada A.H, İ.Ç. ve R.B.U. hakkında ailelerinin kayıp başvurusu yaptıkları belirlendi. 19.05.2010 KOCAELİ netgazete

Alkol alıp önce eşini, sonra kendini öldürdü
Nazilli'ye bağlı Çobanlar köyünde aile içi meseleler ve dedikodu yüzünden Yahya G. (22) adlı bir genç, yediği fecî dayaktan sonra 3 gün önce evi terk eden eşi Feray G.'yi sığındığı baba evinde vurduktan sonra aynı silahla kendisi de canına kıydı. Damadın alkollü olduğu öğrenilirken, arabası içinde boş bira şişeleri ve plakasının bulunduğu görüldü. 23.05.2010 haber1001

Sevgilisi yerine ağabeyine mesaj gönderince...
Ağabeyiyle tartışan genç kız intihara kalkıştı
17 Haziran 2010
Kocaeli'de erkek arkadaşına göndermek için yazdığı mesajı yanlışlıkla birlikte yürüdüğü ağabeyinin cep telefonuna yollayan genç kız, çıkan tartışma üzerine, yoldan geçen otomobilin önüne atlayarak intihar etmek istedi. Yaralı kız hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. habertürk

Kocasını öldürtmek için 100 bin TL'ye adam tuttu
16:25 - Adana'da kocası H.K.'yi öldürmek için 100 bin lira karşılığında tetikçi kiraladığı iddia edilen G.K. (39) adlı kadın ile dost hayatı yaşadığı iddia olunan A.Ş. (45) gözaltına alındı. H.K'yı otomobilinin içinde silahla yaralayan zanlıların, 24 Haziran günü H.K.'nin evi zannederek başka bir vatandaşın evini kurşunladığı öğrenildi. Yakalanan tetikçiler ile kadın ve dostu adliyeye sevk edildi. 01.07.2010 ADANA netgazete

Bebeğini öldüren anne: En ağır cezaya razıyım
15:45 - Konya'da evli ve torun sahibi adamla yasak aşk yaşayan Arzu D. (34), bu ilişkiden doğduğunu düşündüğü çocuğunu öldürmesinin ardından yargılanmasına başlandı. Zanlı kadın, savunmasını isteyen mahkemeye ifade vermeyeceğini belirterek, yazdığı savunmayı iletti. Arzu D. verilecek en ağır cezaya razı olduğunu söyledi. 08.07.2010 KONYA netgazete

Boşanmak istemeyen karısını rehin aldı
11:50 - Denizli'de 51 yaşındaki şahıs, boşanmak istemeyen eşini evde 3.5 saat rehin aldı. Eşi R.C.'nin (33) iki aylık hamileyken çocuğunu aldırması üzerine boşanmak isteyen K.C.'nin olay günü boşanma davasına girdikten sonra eşini bıçak zoruyla evine götürdüğü ortaya çıktı. 21.07.2010 DENİZLİ netgazete

Gizli aşk intiharı

06.08.2010
Bursa’nın Mudanya İlçesi’nde otomobilin içinde intihar eden evli ve 2 çocuk babası 38 yaşındaki Erdal B., yaşadığı gizli ilişki yüzünden girdiği bunalım sonucu canına kıydığı öne sürüldü.

Bursa’nın en lüks semti olarak bilinen, ancak Mudanya İlçesi sınırları içinde yer alan Bademli’de dün saat 15.00 sıralarında yol kenarına park etmiş otomobilin direksiyonunda oturan bir kişinin kanlar içindeki cansız bedenini gören semt sakinleri durumu jandarmaya haber verdi.
Kısa sürede belirtilen adrese gelen jandarma sol elinde sigara bulunan kişinin, kafasına sıkılan tek kurşun ile öldüğünü belirledi.
Jandarma soruşturmasını sürdürürken cesedin balık çiftliği ve market sahibi olduğu bildirilen Erdal B.'ye ait olduğu, aracın da merkez Osmangazi İlçesi’ndeki bir firmadan kiralandığı anlaşıldı. Soruşturmanın derinleştirilmesi sonucu intiharın altından gizli aşk ilişkisi çıktı. İddiaya göre, Yüksel B. ile evli olan 2 çocuk babası Erdal B., bir süre önce kendisini bekar olarak tanıttığı Yeter B.ile ilişki yaşamaya başladı.
Sevgilisi ile düğün hazırlıklarına başlayan ve Bademli’de düğün yapacağı mekan ile tutacağı evi bile gösterdiği öne sürülen Erdal B., kendisi için BMW, sevgilisi için de Mini Cooper marka araç kiraladı. Dün sevgilisini arayarak, bir sürprizi olduğunu ve ev gösterdiği Bademli’ye gelmesini istedi.
SEVGİLİSİNİ ÇAĞIRIP İNTİHAR ETMİŞ
Bademli’deki buluşma öncesi sevgilisine Mini Cooper’da sürpriz için beklemesini söyleyen Erdal B., aracıyla uzaklaştıktan sonra tabancasını başına dayayıp ateşleyerek intihar etti. gazeteport


Bana, 'Senin gibi babanın taaa... ' diyerek küfür etti
04 Eylül 2010
Bursa'da boşandığı eşi Aysel Çalışır'ı barışmak için ikna edemeyince, öldürdüğü iddiası ile tutuklanan 26 yaşındaki Cemal Aydın'ın yargılanmasına başlandı.
BURSA'da boşandığı eşi 29 yaşındaki Aysel Çalışır'ı barışmak için ikna edemeyince, biri kalbinden olmak üzere üç yerinden bıçaklayarak öldürdüğü iddiası ile tutuklanan 26 yaşındaki Cemal Aydın'ın yargılanmasına başlandı. Aydın ilk kez çıktığı hakim karşısında, "Ayrıldıktan sonra çocuğumu bana göstermiyordu. Olay akşamı konuşup barışmak için yanına gittim. Bana, 'Senin gibi babanın taaa... ' diyerek küfür etti. Ayrıca kızımın, birlikte yaşadığı sevgilisine 'baba' diyeceğini söyleyince bıçakladım" dedi.
aktifhaber

Mesaj Ölüme Götürdü
18 Eylül 2010
Eşinin kendisini aldattığından şüphelenen koca, “Kocan mesaide mi?” yazılı mesajı da bulunca eşini elektrik kablosuyla boğarak öldürdü
Kocaeli'nin Dilovası İlçesi'nde oturan 34 yaşındaki Hakan Aydoğdu kendisini aldattığından şüphelendiği, cep telefonunda da “Kocan mesaide mi?” yazılı mesaj bulduğu eşi 20 yaşındaki Zeycan Aydoğdu'yu elektrik kablosuyla boğarak öldürdü

KALBİNE VE BOĞAZINA TORNAVİDA SAPLADI
Bir fabrikada işçi olara


En son admin tarafından Pzr Ağu 10, 2008 9:57 pm tarihinde değiştirildi, toplam 6 kere değiştirildi
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder E-posta gönder Yazarın web sitesini ziyaret et
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Cmt Mar 29, 2008 8:38 pm    Mesaj konusu: KIzI Annesini Kesti O Mektup YazdI Alıntıyla Cevap Gönder

'BABAMDI, AMA ARTIK DEĞİL'

16 Eylül 2008 08:30
Adana'da babası, annesini 32 bıçak darbesi ile öldüren 12 yaşındaki çocuk, mahkeme başkanının "Sanığı tanır mısın?" sorusunu böyle yanıtladı..
Adana'da geçimsizlik nedeniyle boşandığı 2 çocuk annesi 31 yaşındaki Dilek Saner'i 32 bıçak darbesi ile öldüren Hüseyin K.'nin, "Kasten adam öldürmek"ten müebbet hapis istemi ile yargılanmasına başlandı. Duruşmada tanık olarak dinlenen 12 yaşındaki H.G.K.'nın sözleri sanık babayı şoke etti. Mahkeme başkanının, "Sanığı tanır mısın" sorusuna küçük çocuk, "Babamdı, ama şimdi değil. Annemin çığlık sesine uyandığımda kanlar içinde gördüm. Onlar hep kavga ederdi" diye yanıt verdi.

'ALDATILMANIN ÖFKESİ'

Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan tutuklu sanık Hüseyin K. pişmanlığını dile getirerek, "Eski eşimi öldürdüğümü kabul ediyorum. Konuşmak için gitmiştim. Amacım öldürmek değildi. Dilek, bana Z.Y. ile 1.5 yıldan beri birlikte olduğunu, onu sevdiğini söyleyince aramızda tartışma çıktı. Bana saldırmak için bir şey aradığını düşünerek, aldatılmanın verdiği öfke ve tahrikin etkisiyle bıçakladım. Kaç kez vurduğumu hatırlamıyorum" diye konuştu.
haber10

Kızı Annesini Kesti O Mektup Yazdı
29 Mart 2008 08:03

Annesinin boğazını keserek öldüren Başak Aydıntuğ'un babası konuyla ilgili medyaya bir mektup gönderdi. İlginç mektup "Menemen Katliamı"yla başlıyor

Başak'ın kara bir öfkesi vardı, ona yardımcı olamadım

Ankara'da dekan yardımcısı annesinin boğazını bıçakla keserek öldüren Başak'ın babası Profesör Semih Aydıntuğ, internet sitesi haber vitrinine bir mektup yazdı. İçten itirafların olduğu mektup bir ailenin yaşadığı dramı gözler önüne seriyor...

Ben Başak Aydintuğ'nun babası olarak bir kere daha yorum yapma gereği duydum. Zekası normal, içindeki kin duygusunu bastırabilen, mantıklı düşünen insanlara sesleniyorum. Dinimizi çarpıtıp kendi işine geldiği gibi yorumlayan aslında bunu da beceremeyen psikolojik bozukluğu en az kızım kadar ağır olanları muhattap almıyorum. Yani anlasınlar diye tekrarlayayım: Menemen'de Teğmen Kubilayı öldüren ”imanlı, dini bütün“ canileri haklı gören ”imanlı, dini bütün” vatandaşlar zahmet edip cevap vermesin. Zaten Türkçeleri zor anlaşılıyor.

Kızımı bu korkunç olaya sevk eden neydi bilmiyorum. Ama bazen kaza geliyorum diyor. Daha 4 yaşındayken Başak ciddi uyku bozukluğu çekiyordu. Eski eşim 3 yıl psikiyatri asistanlığı yapmıştı. Çok da başarılıydı. Onun koyduğu hızlı ve doğru tanıları bugün bile hatırlıyorum. Bir keresinde yeni yatan bir hastasının intihar eğilimini fark etmis ve hafta sonu izinli çıkarılmaması için dosyasına not koymuştu. Ne yazık ki o hafta sonu nöbetçi olan asistan arkadaşımız hastayı izne gönderdi ve hasta çıktıktan 2 saat sonra kendini trenin önüne attı. Olcay bu olayın etkisinden aylarca kurtulamadı. Çok iyi bir bilim kadını olmasının yanında cok iyi bir klinisyendi. Bir tek kusuru vardı. Çok katı kuralları vardı. Bu kuralları kendine karşı da uyguluyordu. Bu manada dürüsttü. Benim gibi tek bir çocuktu (Basında yer aldığı gibi teorik olarak bir ablası var ama ben bu ablayı 20 yıllık evlilik hayatımda 1 kez gördüm. Olcay da sanırım 1 ya da iki kez gördü). Olcay'ın babası üniversite bitirmiş bir kişi olmasına rağmen ciddi alkol problemi olan ve Olca'ya hayatı boyunca problem çıkaran bir insan olarak yaşadı ve geçen yıl vefat etti. Çok iyi bir insan olan eski kayınvalidem haklı nedenlerden ötürü eşini 10 yıl kadar önce boşamıstı. Yani Olcay darbelerle yetişmiş bir insandı. Gene de meslek hayatında başarısını kimse engelleyemedi. (Dün gözyaşı döken bazı hocalarımızın yükselişini engelleme amacıyla ciddi çabaları da olmuştur. Örneğin inançlı olduğu halde onun ateist ve komünist olduğunu iddia ettiler). Ama Olcay kol kırılır yen içinde kalır sözüne inanırdı. Başak'ın uyku problemi için psikiyatrik yardım gerektiğini söylediğim zaman bana muthiş bir öfkeyle 'Sen kızımı damgalamak istiyorsun' demisti. Ne yazık ki bu konuda diger psikiyatrist arkadaşlarim da kısmen ilgisizlikten, kısmen Olcay'ın korkusundan yardımcı olmadı. Olcay'ın kara öfkesini durdurmak mümkün değildi. Ben de bu engeli aşamadım ve kızımı o yaşta psikiyatrik tedavi altına almayı beceremedim.

Sonra çok meşgul bir anne ve baba ile birlikte Başak büyümeye başladı. Başak zamanının büyük kısmını öğretmen emeklisi olan annemin ve babamın yanında geçirdi. Babaanneler ve dedeler torunlarını çok severler ama bariyer koyamazlar. Belki bunun da dezavantajlarını yaşadık.

Sonra Başak lise çağlarında bizleri birbirimize karşı kullanmayı çok güzel öğrendi. Olcay'la aramız giderek açıldı. Ben Olcay'a ihanet ettim ve çok sancılı bir boşanma süreci yaşadık. Sema Kendirci adında çok başarılı bir avukatı vardı. Kendisini uyarmama rağmen ortak olan evimiz ve 30 milyar manevi tazminat davasını kazandılar. Bu beni çok yaraladı. Maddi olarak hemen her şeyimi kaybetmiştim.”

Bu dönemde Başak her zaman olduğu gibi benim ailemin yanında yaşamaktaydı. Ben de babamların yanına taşınmıştım. Bir süre sonra kendi düzenimi kurdum. Olcay'ın bana, benim ona öfkem uzun süre geçmedi. Bu nedenle tek ortak paydamız olan Başak'la yeterince ilgilenemedik. Başak şu andaki eşimle gayet iyi geçiniyordu. İnanması zor ama defalarca birlikte tatil yaptık. Eşim, zorunluluğu olmadığı halde Başak'ın herşeyiyle ilgilendi. Birden dün gözyaşı döken muhterem öğretim üyelerinden bazıları devreye girerek ve Olca'yı etkileyerek bu ilişkiyi bozdu. Kızımdan tekrar uzaklaşmak zorunda kaldım. Başak'ı en zayıf yerinden vurdular. 'Baban yeni eşinden çocuk sahibi olacak ve sen ortada kalacaksin' dediler. Bu bir yalandı. Çünkü biz evlenirken çocuk yapmama konusunda anlaşmıştık ve çocuğumuz yok.

Başak, Bilkent Üniversitesi'nde Hukuk Fakültesi'ne gidiyordu. Orasının nasıl bir yer olduğunu 18 yıllık bir öğretim üyesi olarak hala anlayabilmiş değilim. Derslerinde çok başarılı olan öğrenciler olduğu gibi her türlü 'aşırı özgürlügün' yaşanabileceği, dolayısıyla eğitimden uzaklaşmaya çok uygun bir ortam var orada.

Başak maalesef ikinci gruba katıldı. Derslerini ikinci plana attı. Başarısızlık onu çok yıprattı. İyi bir sporcuydu. Beraber 8 km koşardık. Her zaman ona meslek sahibi olmanın çok önemli olduğunu, zor bir tahsil yaptığını, tek amacının okulu bitirmek olması gerektiğini söyledim. Simdiki eşimle beraber gittiğimiz yemeklerde O.D.T.Ü Kimya Mühendisliği mezunu olan eşim de hep aynı telkinde bulundu. Ama başarılı olamadık. Bu arada Olcay'ın da yardımıyla gittiği psikiyatristlerin hiç birine uzun devam etmedi. Verilen ilaçları kullanmadı. Ama bu dönemde şiddette eğilim gösteren bir davranışı olmadı. Sadece annesi gibi kara bir öfkesi vardı ve kızdığı zaman ses tonunu ayarlaması mümkün olmuyordu.

Olayın en tuhaf kısmı, Olcay, Basak tarafından öldürülmekten gerçekten korkuyormuş (Basına yansıyan haberlere göre). Buna rağmen Başak'ı devamlı yanına çağırıyordu. Bir geceden çok dayanamayan Başak babaannesinin evine geri kaçıyordu. Madem Olcay'ın böyle bir korkusu vardı Başak'ı neden Beysukent'teki evine çağırıyordu ve Başak her gidişinde tartıştığı annesinin yanına neden tekrar tekrar gidiyordu? Bunu hiç bir zaman anlayamayacağım.

Son olarak dün cenaze merasimine katılmadığım için beni eleştiren filozof vatandaşlara sesleniyorum. Biz dün eşimle beraber Sincan Cezaevi'nde Basak'ı ziyaret ediyorduk. Başak'ın iç çamaşırı gibi elzem ihtiyaçlarını karşılamak üzere oradaydık. Kendisi de yaralı olan Başak'ın yara bakımını yapmaya ve onu acilen psikiyatri kliniğine sevk etmeye uğraşıyorduk. Çünkü Başak ne olduğunu benim de tam bilmedigim, kullanmakta olduğu ilaçlarını aniden kesmiştim. Bu durumun gerek Başak gerek etrafindaki hükümlüler için büyük bir önemi vardı. Sağolsunlar cezaevi yönetimi bize çok iyi davrandı. İsteklerimizin önemli bir kısmı hızla halledildi. Gene de bu işler uzun sürdü. Cenaze merasimine yetişemedim. İyi de oldu. 1980 yılından beri aynı kurumdayım. Kim yalan ağlıyor, kim gerçekten çok üzgün biliyorum. Yalancıları görmemiş oldum böylece. Ben bir baba olarak kızımla ömrüm yettigi kadar ilgileneceğim. Olcay'ı geri getiremem. O, zaten eserleri, yetiştirdiği öğrenciler ve devlete yaptığı hizmetlerle herzaman hatırlanacaktır. “ Semih Aydıntuğ...
aktifhaber

Annesiyle Muska İçin Tartışmış
31 Mart 2008 22:47
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe Olcay Tiryaki’nin, kızı Başak Aydıntuğ tarafından öldürülmesinin ardından ayrıntılar ortaya çıkmaya başladı.

Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Aydıntuğ ifadesinde, şunları söyledi:

“23 Mart günü saat 15.30'a kadar annemin yanındaydım. 15.30'da taksi çağırdım ve babaannemin evine gittim. 15 - 20 dakika kadar burada kaldıktan sonra derslerimde başarılı olabilmem için muska gibi bir şeyler yazdırmak için, 7 ay önce tanıştığım Aslı'nın Tunalıhilmi'de bulunan Tarot Danışma Merkezi'ne gittim. Aslı muskayı kendisi yapmıyor, başka bir kadına yaptırıyor. Bana da bir kâğıda yazılı bir muska yaptırdı. Beysukent'teki evimizin çekmecesinde duruyor.

Saat 20.00'ye kadar Aslı'nın yanında durdum. Daha sonra annem aradı. 'Otobüsteydim, otobüsten indim yolumu kaybettim' dedim. Bana telefonda 'alçak, yalancı, köpek, sürtük' dedi. Derhal babaannemin yanına gitmemi söyledi. Babaanneme geldiğimde tekrar aradım. 'Bugün eve gelme, gelirsen elimden bir kaza çıkacak, orada kal' dedi. Ancak ders kitaplarım evdeydi. Eve gittim. Annem çok kızgındı. 'Gene ne haltlar yiyorsun' dedi. Ben de, tepkisinden korksam da Aslı'nın yanına büyü için gittiğimi açık açık anlattım. Bunun üzerine annem 'Geri zekâlı. Böyle hukuk fakültesi bitmez, açıköğretim bile zor biter' dedi.
aktifhaber

Karşılıksız aşk cinayetinin zanlısı genç komada Ayılır da intihar eder diye 9 polis nöbet bekliyor

29 Mart 2008 Cumartesi 17:45
Şanlıurfa Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi 4. sınıf öğrencisi H.Z., Devlet Hastanesi yoğun bakım ünitesinde ölüm kalım mücadelesi veriyor. 10 bıçak darbesi alan gencin başında polis 24 saat nöbet tutuyor.
Şanlıurfa Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi 4. sınıf öğrencisi H.Z. (22), aşkına karşılık vermeyen 3. sınıf öğrencisi Çağla Arin'i boğazını keserek öldürmüş ve ev arkadaşı S.T.'yi de yaralamıştı. H.Z. daha sonra elindeki bıçakla önce sol el bileğini, boynuna 6 bıçak darbesiyle boynunu ve 3 bıçak darbesi ile de karnından kendisini yaraladı. Şanlıurfa Devlet Hastanesi'ne kaldırılan H.Z.'nin hayati tehlikesinin halen sürdüğü öğrenildi.
Şanlıurfa Devlet Hastanesi genel cerrâhî bölümü yoğun bakımda özel bir odada tutulan H.Z'nin başında 4, kapısında 3, genel cerrahi girişinde ise 2 polis bekliyor. Doktorlar, H.Z'nin el ve boynundaki bıçak darbelerinin yapılan operasyon sonucunda daha iyiye gittiğini ve karnından aldığı bıçak darbeleri dolayısıyla hayati tehlikesinin sürdüğünü söylediler. H. Z'nin kendine gelmesi halinde ikinci bir kez intihar girişiminde bulunmaması dolayısıyla yanında ve kapısında sürekli polislerin beklediği öğrenildi.
FERHAT ÖZER

netgazete

18'indeki kadın, internette tanışıp âşık olduğu ve birlikte yaşadığı adamın evinde canına kıydı
31 Mart 2008 Pazartesi 12:30

SAMSUN -İHA- Samsun'un Ayvacık ilçesinde 18 yaşındaki genç kadın, internette tanışıp âşık olduğu ve birlikte yaşadığı şahsın evinde kendini av tüfeğiyle vurarak intihar etti.
Olay, Orta Mahalle Camiiüstü mevkiinde dün saat 17.00 sıralarında meydana geldi. Yaklaşık 2 ay önce internette tanışarak aşık olduğu E.S. (33) ile birlikte yaşamaya başlayan T.Ç. (18), bilinmeyen bir sebeple girdiği bunalım sonucu evde yalnız olduğu sırada av tüfeğini göğsüne dayayarak 1 el ateş etti. T.Ç. olay yerinde hayatını kaybederken, polis olayla ilgili soruşturma başlattı.
MUAMMER AY
netgazete

Kız kardeşini karakol önünde bıçakla öldürdü

Manisa'nın Salihli ilçesinde üvey ağabey, sevdiği gence kaçtıktan sonra polis tarafından bulunan kız kardeşini karakol çıkışında bıçaklayarak öldürdü.
30 Nisan 2008 23:52

Edinilen bilgiye göre, Yeliz Tutar (17) bir hafta önce Kırveli Mahallesi'ndeki evini terk edip sevdiği ve evlenmek istediği D.Ç. isimli gence kaçtı.

Gençler düğün hazırlıklarına başlarken, genç kızın annesi Perihan Ş., "Kızım evden kaçtı" diyerek polise şikayette bulundu. Polis, 18 yaşından küçük olan Yeliz Tutar'ı bularak, bugün saat 16.00 sıralarında annesi Perihan Ş.'ye teslim etti.

Sevgi Yolu'nda bulunan karakoldan çıkan anne ve kızı, karakolun 50 metre ilerisindeki Sosyal Market önüne geldiklerinde Yeliz'in üvey ağabeyi Uğur Ş. ile karşılaştılar. Küfürler yağdırdığı üvey kız kardeşini dövmeye başlayan Uğur Ş., yanında taşıdığı bıçağı çıkararak genç kızın kalbinin üzerine 2 kez sapladı. Anne Perihan Ş. de fenalık geçirirken, genç kız ambulansla Salihli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

Hemen ameliyata alınan Tutar, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Üvey ağabey ise, olay yerine gelen polis tarafından bıçağıyla birlikte yakalanarak gözaltına alındı. Uğur Ş.'nin, polislere "Namusumu temizledim" dediği öne sürüldü.

haber7

Karısıyla Yakaladığı Amcasını Öldürdü
24 Mayıs 2009 11:24Erzurum'da eşiyle birlikte yakaladığı amcasını 3 kez yaralayıp serbest bırakılan 29 yaşındaki genç, 4'üncü girişiminde başından vurarak öldürdü.

Erzurum'da Adem Derdiyok isimli genç, eşiyle ilişki yaşadığını iddia ettiği amcasını kurşunlayarak öldürdü. İddiaya göre amca İrfan Derdiyok, bir yıldır yeğeni Adem Derdiyok'un (29) eşiyle yasak ilişki yaşıyordu. İşsiz olan ve geçici işlerde çalışarak evini geçindirmeye çalışan Adem Derdiyok, bu ilişkiyi öğrendi. Aldatma dedikodularından sonra eşini takibe alan Derdiyok, bir gün eve geldiğinde eşi ve amcasını birlikte yakaladı. Eşini karşısında gören M.D. ise "Önce tecavüz etti, sonra şantajla birlikte olmaya devam etti. Bu yüzden kimseye söyleyemedim" diye kendini savundu. Eline aldığı bıçakla amcasını yaralayan Adem Derdiyok, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Serbest kaldıktan sonra amcasına yine saldıran Derdiyok, araya giren İrfan Bozkurt'u göğsünden bıçaklayıp, yaraladı. Adem Derdiyok, çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından, 'Adam yaralamak'tan cezaevine gönderildi. 3 ay tutuklu kalan sanık, iyi hali gözönüne alınarak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

BABASI DESTEK VERDİ
Son olarak iki hafta önce Derdiyok, amcasını kolundan yaraladı. Derdiyok ve babası gözaltına alındı. Mahkemede baba Ahmet Derdiyok, kardeşini kendisinin vurduğunu söyledi. Baba tutuklandı, Derdiyok tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Amcasını öldürmeyi kafasına koyan Derdiyok, önceki akşam Gölbaşı'ndaki Cami sokakta karşılaştığı amcasının kafasına tabancayla bir el ateş açarak kaçtı. Kanlar içerisinde yere yığılan amca, ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Yakalanan amca katili, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
aktifhaber

Faturayı yatırmayan karısını, kaynar suyla haşladı
13:40 - Samsun'da meydana gelen olayda, Kamil K.(29), eve alkollü gelip elektrik faturasını yatırmadığı iddiasıyla eşi İlknur K.(26) ile arasında tartışma çıktı. Genç kadın, "İçkiye para buluyorsun da neden elektrik faturasını yatırmıyorsun?" deyince tartışma büyüdü. Kamil K., kaynar su dolu çaydanlığı kaptığı gibi İlknur K.'nin üzerine boşalttı. Feci şekilde haşlanan genç kadın hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınırken, sağ kolu olmayan Kamil K., gözaltına alındı. İlknur K.'nin kendisini yakan eşinden şikayetçi olmadığı öğrenildi. 18.06.2009 netgazete

''Beni nasıl aldatırsın?'' diye kocasını bıçakladı
13:05 - Karaman'da, Şehriban G. (23) Yeşilada Mahallesi'ndeki evlerinde eşi Ahmet G. (25) ile kıskançlık meselesi yüzünden tartışmaya başladı. Kısa sürede kavgaya dönen olayda, Şehriban G, mutfaktan aldığı bıçakla eşi Ahmet G'yi göğsünden bıçakladı. Ağır yaralanan Ahmet G, dışarıya koşarak vatandaşlardan yardım istedi. Karaman Devlet Hastanesine kaldırılan Ahmet G'nin hayati tehlikesinin bulunduğu bildirildi. Şehriban G'nin suç aleti bıçakla birlikte gözaltına alındığı öğrenildi. 26.06.2009 KARAMAN netgazete

22 Temmuz 2009
Yalova'da cezaevinde biten kanlı MSN aşkının sanıkları hakim karşısında birbirlerini suçladılar...İlişkili HaberlerTüm HaberlerHatay'da 34 Kişi Gözaltına AlındıGözaltına Alınanlar Geri DönmüyorKonya'da Operasyon: 38 GözaltıOnlarca Polis Gözaltına Alındıİngiliz Polisinden Kıble Jesti

Yalova'da cezaevinde biten kanlı MSN aşkının sanıkları hakim karşısına çıktı. Genç aşıklar, mahkemede verdikleri ifadelerinde birbirlerini suçladılar.

MSN'de tanıştığı sevgilisini eve alarak kocasını bıçaklatarak öldürtmek isteyen Hilal Güllü (35) ve sevgilisi Hikmet Özbaş (24) tutuklanarak cezaevine konulmuştu. Dün hakim karşısına çıkan Hilal Güllü ve Hikmet Özbaş'ın ifadelerinde ilginç iddialar yer aldı. Sefer Güllü'yü (40) 7 yerinden bıçaklayan Hikmet Özbaş, "Hilal daha önce de kocasını 2 defa öldürmeye çalıştı" dedi.

14 Mart 2009 Cumartesi günü Mimar Sinan Caddesi'ndeki evine gelen Sefer Güllü (40), dubleks evin üst katında bıçaklı bir kişinin saldırısına uğramıştı. Vücudunun 7 yerinden bıçaklanan Güllü, ağır yaralı olarak kaldırıldığı Yalova Devlet Hastanesi'nde yoğun bakıma alınmıştı. Olayı araştıran polis, Sefer Güllü'nün eşi Hilal Güllü'nün, internetten tanıştığı sevgilisi Hikmet Özbaş'a kocasını bıçaklattığını ortaya çıkarmıştı.
aktifhaber

''İçip içip annemi dövme'' diye, babasını bıçakladı
16:40 - Bursa'da 3 çocuk babası demir doğrama işçisi Mehmet A. (42), gece geç saatlerde sarhoş halde eve gelip uykuya daldı. Lise 1. sınıf öğrencisi C.A., sürekli içki içip annesi ile kardeşlerini dövdüğü gerekçesiyle sabah saatlerinde babasıyla tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine C.A., babasını karnından 2 kez bıçakla yaraladı. Can havliyle sokağa fırlayıp koşmaya başlayan baba Mehmet Akyol, kendisini gören bir vatandaşın ihbarıyla gelen polis tarafından durdurulup ambulansla hastaneye götürüldü. Baba hakkında kısa süre önce "aile içi şiddet" suçlamasıyla işlem başlatıldığı öğrenildi. 20.08.2009 BURSA
netgazete

Karısını, âşığı ile eşya almaya geldiği için öldürmüş
Konya'nın Hadim ilçesi Korualan beldesinde işlenen cinayette, iddiaya göre 2 ay önce sevgilisi M.Ç. ile evden kaçan Güllü B. (küçük fotoğraf-35), eşyasını almak için 4 çocuğuyla yaşayan 16 yıllık eşi Mesut B.'nin (ortada-38) evine geldi. Eşini karşısında gören Mesut B., tartışmaya başlayarak tek kırma av tüfeğini çıkarttı. Tüfekle karısına ateş eden Mesut B, eşinin sevgilisini de vurmak istedi. Öfkeli koca, tüfeğe ikinci kez fişek koyana kadar, M.Ç., olay yerinden kaçtı. Bunun üzerine Mesut B. de, "Karımın dostunu da vurduktan sonra teslim olacağım" diye not bırakarak kayıplara karıştı. Bir evde yakalanan zanlı, "Cinayeti namusum için işledim" dedi. 03.09.2009 KONYA netgazete

Kendine eziyet eden iktidarsız kocasını öldürtmüş
20:40 - Adana'da, bıçaklı saldırıda yaralanan ve tedavisi tamamlanarak hastaneden taburcu edildikten bir süre sonra ölen ambulans şoförüyle ilgili sürdürülen soruşturma kapsamında, eşinin de aralarında bulunduğu 3 kişi gözaltına alındı. Halasının oğlu Kadir Ç. ile görüşerek kocasının bıçaklanmasını azmettirdiği iddia edilen Ayşegül K'nın "kocasının cinsel iktidarsızlık nedeniyle sürekli kendisine kötü davrandığını, çeşitli fantezilerini denemeye çalıştığını, gerçekleştirmeyince de darbettiğini" iddia ettiği ve "Karakola da başvurdum ama sonuç alamadım. Aileme durumu anlattım. 'Bunu ya siz öldürün ya ben öldüreceğim' diye dert yandım." dediği öğrenildi. 11.09.2009 ADANA netgazete

Eşinin yasak aşkını bıçaklayıp başını taşla ezdi
Nevşehir'de, evinde eşi G.G.'yi sevgilisi olduğu ileri sürülen İ.Ö. ile uygunsuz bir şekilde yakalayan A.G., cinnet getirdi. Mutfaktan aldığı bıçakla eşinin sevgilisi İ.Ö.'yü önce bıçaklayan sonra da başını taşla ezerek öldüren kızgın koca, karısını da bıçakla yaraladı. Olaydan sonra yaralı G.G. Nevşehir İ. Şevki Atasagun Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alınırken, A.G. ise polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi. 20.09.2009 NEVŞEHİR
netgazete

Kaçarak evlendi, içki içmemek için balkondan atladı
Konya'da, bir yıl önce Y.V. (30) ile kaçarak evlenen M.V. (fotoğrafta-28) adlı kadın, bir süre sonra işsiz olan eşiyle anlaşmazlığa başladı. Eve alkollü gelen kocasının kendisi ile içki içmesini istediği M.V., bu isteğine olumsuz cevap verince dayak yemeye başladı. Kocasının elinden kurtulan kadın ikinci katta bulunan evinin balkonuna kaçarak yardım istedi. Ancak, eşinin üzerine geldiğini gören genç kadın, kendisini ikinci kattan aşağıya attı. Yaralanan genç kadın, komşularının çağırdığı ambulansla Numune Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. 27.09.2009 KONYA
netgazete

Eşine sinek ilacı sıkan öğretim üyesi gözaltında
Malatya İnönü Üniversitesi öğretim üyesinin, yine öğretim üyesi olan eşinin yüzüne sinek ilacı sıkıp, şi şesiyle ellerine vurduğu iddia edildi. Hastaneye kaldırılan kadının şikayetçi olduğu kocası gözaltına alındı. 28.09.2009 MALATYA netgazete

Öz oğlunun ölmesi için dua ediyor
10 Ekim 2009

Büyükçekmece'de yaşayan Huriye Çakmak, alkol ve uyuşturucu bağımlısı oğlu S.Ç. (27) yüzünden hayatından bezdiğini belirtiyor.
Oğlunun her akşam kendilerine zarar verdiğini göz yaşları içinde anlatan anne, "Birileri bana yardım etsin! onu topluma kazandıralım." diyor. "Yeri geliyor oğlumun ölmesini istiyorum. Bir anne bunu der mi? ama ben diyorum." şeklinde konuşan anne, yetkililerden yardım bekliyor.

Alkol ve uyuşturucu madde, bir aileyi daha parçalanma noktasına getirdi. Üç çocuk annesi Huriye Çakmak, bir oğlu ve bir kızını evlendirdikten sonra küçük oğlunu da askere gönderdi. Oğlunun terhis olup diğer kardeşleri gibi yuva kurmasını hayal eden anne, askerden sonra oğlundaki değişikliği görünce hayal kırıklığına uğradı. Askerden sonra oğlu S.Ç.'nin çok değiştiğini fark eden anne, hastanelere başvurdu. Her akşam alkol alan ve arkadaşlarından uyuşturucu madde temin ederek kullanan oğlunu kurtarmak için çalmadık kapı bırakmadı. Aradan 5 yıl geçti ancak Huriye Çakmak, oğlunun alkol ve uyuşturucu madde bağımlılığına bir çözüm bulamadı.

Oğlu S. Ç.'nin kendilerine çektirdiği eziyet nedeniyle artık yaşamak istemediğini anlatan Huriye Çakmak, "Artık canıma tak etti." diyor. Anne Çakmak, "Yeri geliyor 'Allah'ım al canını da, yani birinden birimizi rahata erdir' diyorum. Bu kelime denir mi? ama diyorum. Bazen beni canımdan bezdiriyor. Her akşam içiyor. Babasından zorla para alıyor. Vermeyince kavga çıkartıyor, bize zarar veriyor. Babaya vuruyor. Baba kalp hastası, bilinçsiz yapıyor ama bize zarar veriyor." şeklinde konuşuyor.

Oğlunun eski haline dönmesi için her şeyi denediğini anlatan anne, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Küçükçekmece'de oturuyorduk. Arkadaş çevresinden uzaklaşsın diye Büyükçekmece'ye taşındık. Ancak değişen bir şey olmadı. Tedavi için AMATEM'e götürdüm. Biraz kaldı sonra kendi isteğiyle çıktı. Bir hafta ya da 10 gün kadar kaldı. Bana söyledikleri; 'hasta istemiyor. Biz bu hastayı zorla tutamayız' oldu. Bu hasta normal bir hasta olsa kendisi tedavi olmayı kabul etmez mi? Bazen çalışıyordu. Şu an işten de çıktı her an saldırganlaşabiliyor. Esrar içiyordu. Bana şu an bıraktığını söylüyor. Ama her akşam alkol alıyor."

haber7

Borç yüzünden eniştesini bıçakladı
[img]http://www.netgazete.com/images/news/641904_1.gif [/img]
23 Ekim 2009 İzmir'in Karşıyaka ilçesinde, Harika A., 700 TL'lik cep telefonu borcu yüzünden tartıştığı eniştesi Kaan Karabaş'ı boğazından bıçakladı. Ağır yaralanan Karabaş, kaldırıldığı hastanede tedavi altına alındı.
Olay, gece saat 22.30 sıralarında Karşıyaka semtinde bir evin önünde meydana geldi. İddiaya göre, ablası Esengül Karabaş adıyla aldığı cep telefonu hattına gelen 700 TL'lik borcu ödemeyen Harika A. (23), yolda karşılaştığı 27 yaşındaki eniştesi Hakan Karabaş ile tartışmaya başladı. Yaşanan tartışma sonucu taksi şoförü olduğu belirtilen Hakan Karabaş, bir aylık evli bulunduğu eşi Esengül Karabaş ismine GSM operatörü tarafından gönderilen cep telefonu faturasını ödemeyen baldızı Harika A.'ya sokak ortasında hakaret etmeye ve tartaklamaya başladı. Bir Kafe-Bar da çalıştığı öğrenilen Harika A., vatandaşların araya girmesiyle eniştesinin elinden zor kurtuldu. Sokak ortasında hakarete uğraması ve tartaklanmasına sinirlenen genç kadın, yanında bulunduğu bıçakla eniştesini boğazından bıçakladı. Eşinin kız kardeşi tarafından boğazından bıçaklanan Hakan Karabaş, bir anda kanlar içinde kaldı. Haber verilen ambulansın gelmesini beklemeyen olay yerindeki polis yoldan geçen bir su firmasına ait otomobille Karabaş'ı Karşıyaka Devlet Hastanesi'ne götürdü. Burada ilk tedavisi yapılan Karabaş, Ege Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. Ameliyattan sonra Yoğun Bakım Ünitesi'ne alınan Karabaş'ın hayati tehlikesi bulunduğu öğrenildi. netgazete

Kocasıyla yatakta bastığı kadını komalık etti
İstanbul Beyoğlu'nda çalıştığı işyerinden erken çıkıp evine dönen Hatice K.(46), eşi A.K.'yi kendi yatak odasında başka bir kadınla birlikte olurken yakaladı. Bunun üzerine çılgına dönen Hatice K., eline geçirdiği sopayla yatağında yakaladığı Ayşegül C.'yi (39) öldüresiye dövdü. Ardından polisi arayan Hatice K., eşinden ve birlikte olduğu kadından şikayetçi oldu. Olay yerine gelen polis ekipleri, Hatice ve A.K. çiftini gözaltına aldı. Yerde yarı baygın vaziyette bulunan Ayşegül C. ise olay yerine gelen ambulansla Taksim İlk Yardım Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralı kadının durumunun ağır olduğu ve hastanede bir süre tedavi altında tutulacağı öğrenildi. 24.10.2009 İSTANBUL netgazete

Seren Serengil'den şok sözler



01 Kasım 2009 P Temmuz 2005'te İtalya'da evlenen Seren Serengil ile Musa Aytun boşanma kararı aldıktan sonra kirli çamaşırları da ortaya döküldü. İşte Posta gazetesinin ortaya döktüğü o kirli çamaşırlar... Seren Serengil, önce şunları söylemişti: "Musa'nın beni aşan çok kötü bir huyu var. Bunu kimseyle paylaşmam. Evliliğe devam edecek halim kalmadı. Aramızda 2-3 yaş fark var. Bunu da asla sorun etmedim. Hayatımın hiçbir döneminde paraya ihtiyacım olmadı. Sağolsun çok zengin bir annem var. Musa'yı tanıdığımızda 500 TL'ye kumaş taşıyıp hamallık yapıyordu. 2 bin TL'ye işe soktum. Annemin kredi kartı olayı doğrudur. Musa o kartları kötü şeyler için kullandı. Musa'yla değil babasıyla evliydim sanki! Babası her şeyimize karıştı. Adamın ne iş yaptığını da hiç öğrenemedim nedense. İyi ki hamileyken kaybettiğim 3 yavrum dünyaya gelmemiş. Mutsuz olacaklardı şimdi. Ondan tazminat almak mı? Kargalar güler buna! Parası yok ki.”

ANNEDEN DE BENZER İFADELER
Kayınvalide Nevin Serengil de benzer ifadeler kullanmıştı: "Bu adam (Musa Aytun) 5 yıldır çok ağır kumar oynuyor. Tam 300 bin kaybetti. Onun için ev-araba sattık. Kızımla arasında birkaç yaş fark var. Seren gencecik bir kadın. Ne çalışması? Hiçbir işi yoktu. Seren haline acıdı, onu bir işe soktu. Ayda 2 bin TL alıyordu. Kredi kartlarımı gizlice almış, internet üzerinden 40 bin TL'lik kumar oynamış. İnternetten seks bile yapmış. Seren bunu anlayınca ağlama krizine girdi. Babası ufak-tefek tefecilik yaparak para kazanıyor. Bir ofisi bile yok. Çünkü vergiden kaçıyor. İyi ki torunlarım onun gibi bir kumarbazdan olmadı. Allah'a şükürler olsun. Kızımın maddi durumu gayet iyi.”

DAMATTAN İDDİALARA CEVAP
Musa Aytun, anne-kızın bu iddialarına şu cevabı verdi: "Seren, aramızdaki 10 yaş farkını sürekli sorun edip kavga çıkartıyor ve baskı uyguluyordu. Ben çalışıp para kazanıyordum ama bütün gün TV izleyip hiçbir iş yapmıyordu. Annesi küçük bir harçlık veriyordu. Seren'in beni bir iş yerine yerleştirip 2 bin TL maaş bağlattığı koca yalan. Ailem son derece zengin. Annesinin kredi kartına elimi sürmedim. İnternette seks iddiası mı? Kahkahalarla gülerim. Büyük iftira! Babamı tefecilikle suçlayan Nevin Hanım'a dava açacağız. Seren 'İyi ki bebeklerimi düşürmüşüm' demiş. Ben de diyorum ki 'İyi ki doğmamışlar, annesi o olmamış. Bu iddiaları ailemden para kopartmak için yapıyorlar. Ama işleri çok zor olacak.”

netgazete

Madendeki cesetlerin zanlısı yakalandı
07 Kasım 2009Burdur'un Çavdır ilçesi Küçükalan köyü yakınlarındaki boş maden ocağında çürümüş halde bulunan cesetlerle ilgili, ölenlerden Yadigar Üzümcü'nün oğlunun tutuklandığı belirtildi.
Alınan bilgiye göre, 2006 yılında kayboldukları bildirilen Ahmet Ceylan (50) ve Yadigar Üzümcü'nün (55) cesetlerinin boş maden ocağında bulunmasıyla ilgili sürdürülen soruşturmada gözaltına alınan, ölenlerden Yadigar Üzümcü'nün oğlu Süleyman Ü. (37) nöbetçi mahkemece tutuklandı.

Annesinin yaşam biçimini tasvip etmediğini, olay günü de mantar toplamak amacıyla çıktıkları dağlık alanda, annesi ve Ahmet Ceylan ile tartıştıklarını iddia eden Süleyman Ü'nün kendisine hakaret edilmesi ve yaşam tarzına duyduğu öfke nedeniyle av tüfeğiyle cinayetleri işlediğini söylediği öğrenildi.

Tutuklanan zanlı, Burdur Kapalı Cezaevi'ne gönderildi.

Ahmet Ceylan ile Yadigar Üzümcü'nün nikahsız olarak birlikte yaşadıkları ve 2006 yılında kayboldukları bildirilmiş, av tüfeğiyle öldürüldüğü belirlenen Ceylan ve Üzümcü'nün cesetleri geçtiğimiz günlerde boş bir maden ocağında bulunmuştu.
haber7

15 Kasım 2009
Zina İntiharla Bitti
Bursa'da evli oldukları öğrenilen iki sevgili kendilerini aynı ağaca asarak intihar etti.
“Bursa'nın Gemlik ilçesinde, iki sevgili, kendilerini aynı ağaca asarak intihar etti.

Zeytin toplamaya giden vatandaşlar, Umurbey mevkisinde bir ağaçta asılı iki ceset görerek, durumu jandarmaya bildirdi.

Olay yerine giden güvenlik güçlerince yapılan incelemede, cesetlerin yaklaşık 1 aylık evli olan Celal K. ile 6 yıllık evli ve ikiz çocuk sahibi Hülya K'ya ait olduğu belirlendi.

Sevgili oldukları belirlenen çiftin, olay yerine, ''Sekiz yıldır bu şekilde yaşamaktan bıktık. Ölümümüzden kimse sorumlu değildir'' yazılı bir not bıraktıkları öğrenildi.
Sıradışı

Kayıp kızı, aile kararıyla ağabeyi öldürmüş

15 Kasım 2009 Küçükçekmece'de 9 yıl önce kaybolan 18 yaşındaki Çimen Yüksel'i aile kararıyla öldürdükleri iddiasıyla gözaltına alınan anne ve basası ile 4 kardeşi adliyeye sevk edildi.
Alınan bilgiye göre, genç kızın ağabeyi S. Yüksel polise başvurarak, "vicdan azabı çektiğini ve 9 yıl önce kaybolduğunu bildirdikleri kız kardeşini, aile kararıyla öldürdüklerini, cesedini de gömdüklerini" öne sürdü.
Bunun üzerine çalışma başlatan Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, genç kızın babası Y. Yüksel, annesi Ş. Yüksel ile ağabeyleri S. ve İ. Yüksel ile k ız kardeşleri S. ve H. Yüksel'i gözaltına aldı. Gözaltına alınan aile üyelerinin, Çimen Yüksel'i "erkeklerle gezdiği için birçok kez ikaz ettiklerini, ancak bunu önleyemediklerini, bu yüzden de aile itibarının zedelendiği gerekçesiyle ortadan kaldırmaya karar verdiği" ileri sürüldü. Çimen Yüksel'in ağabeyi İ. Yüksel'in, genç kızı uykusunda telle boğduğu ve cesedini de Pendik Kurtköy yakınları nda ormanlık alana gömdükleri öne sürüldü.

netgazete

KOCA VAHŞETİ SAKAT BIRAKTI

29 Kasım 2009 15:01
Alanya ilçesinde geçen cumartesi günü bir aylık eşi tarafından av tüfeğiyle vurulan 22 yaşındaki Hicran Sındık’ın sağ bacağı diz kapağından kesildi. Olaydan sonra kaçan 27 yaşındaki koca Mustafa Sındık ise aranıyor.
Alanya’da bir gazinoda konsomatris olarak çalışan Hicran Sındık ile 22 Ekim’de resmi nikâh kıyarak evlendiği eşi Mustafa Sındık, geçen cumartesi günü saat 09.00 sıralarında otomobille Cikcilli beldesindeki Taşbaşı mevkiine geldi.

Para tartışması İddiaya göre, Sındık çifti, otomobil içinde bir süre Alanya Kalesi’ne karşı oturdu. Bu sırada Mustafa Sındık, eşine ‘Neden daha fazla para kazanmıyorsun?’ diye sorunca aralarında tartışma başladı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine sinirlenen Mustafa Sındık, otomobilin bagajında bulunan av tüfeğini alarak eşine ateş etti. Av tüfeğinden çıkan dört saçma Hicran Sındık’ın sağ diz kapağını parçaladı.

Otomobille kaçtı Mustafa Sındık otomobille olay yerinden kaçarken, Hicran Sındık çevredekilerin haber vermesi üzerine gelen ambulansla Başkent Üniversitesi Alanya Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne götürülerek ameliyata alındı.

Aradan geçen bir haftaya rağmen hâlâ yoğun bakım ünitesinden çıkamayan Hicran Sındık’ın doku zedelenmesi nedeniyle bacağı diz kapağından kesildi.
haber10

Sevgilisiyle eşine yakalanan adam, paniğe kapılınca kızına otomobille çarpıp kaçtı.
02:04:27 2009-
Arabayla gezdiği sevgilisiyle birlikte, 18 yıllık eşine ve 5 yaşındaki çocuğuna rastladı.. Panikleyen 37 yaşındaki A.A. kendisini durdurmak isteyen çocuğuna çarptı.. Durmayıp, kaçtı !

Edirne de otomobiline aldığı sevgilisiyle gezintiye çıkan 37 yaşındaki Ali A., kavşakta 18 yıllık eşi A.A. ve 5 yaşındaki kızı D.A. ya yakalandı. Paniğe kapılan Ali A., kendisini durdurmak isteyen ve otomobilin önüne atlayan kızına çarpıp kaçtı. Annesi tarafından hastaneye kaldırılan minik kızı tedavi altında alındı. Daha sonra kızını görmek için hastaneye gelen Ali A., eşinin şikayeti üzerine polis tarafından gözaltına alındı.
.habergunluk.com

27 ARALIK 2009, PAZAR
Gizlice otele girdi tetiğe bastı

MUĞLA Marmaris'te, evli işadamı Yusuf Aydoğdu (34), 6 yıldır birlikte olduğu sevgilisi Dilek Timur'u, kaldığı otelde av tüfeği ile öldürüp intihar etti. Bir çocuk babası Aydoğdu ile rehber sevgilisi önceki gece telefonla tartıştı. Timur, görevlilerinden Aydoğdu'nun otele alınmamasını istedi. Erzak kapısından av tüfeğiyle gizlice içeri giren Aydoğdu, sevgilisinin odasına çıktı, 2 kurşunla öldürüp intihar etti. Akşam

Aldatan kocasını, yatağa bağlayıp bıçakladı
10:40 - Konya'da kıskançlık krizine giren 3 çocuk annesi kadın, kendisini aldattığını iddia ettiği kocasını uyuduğu sırada yatağa bağlayıp 4 yerinden bıçaklarken, boğuşma sırasında kendisi de 3 yerinden bıçaklandı. Eli yatağa bağlıyken eşiyle boğuşan yaralı adam, elini çözdükten sonra odanın penceresinden atlayarak eşinin elinden kurtuldu. 27.12.2009 KONYA netgazete

Sevgilisiyle gördüğü kız kardeşini öldürdü

17:45 - Ticaretle uğraşan Mahmut A., Aydınevler Mahallesi'nde otomobili ile seyir halindeyken önünde ilerleyen Mehmet G. yönetimindeki otomobilin içerisinde kız kardeşini gördü. Kız kardeşinin bulunduğu otomobili takip eden Mahmut A., otomobile çarparak durdurdu. Silahıyla birlikte otomobilinden inen Mahmut A., diğer otomobilde bulunan kız kardeşi ve onun erkek arkadaşını silahla vurarak yaraladı. Elinde silahla bir süre 'Ben katilim' diye bağıran şahıs, olay yerine gelen polislere teslim oldu. 02.01.2010 ANTALYA netgazete

Eniştesini, eşi ile ilişkisi için öldürmüş

01 Ocak 2010 - İzmir'in Buca ilçesinde, kahvehane işletmecisi evli ve bir çocuk babası Sinan Arslan'ı öldürdüğü iddia edilen zanlı yakalandı. Yakalanan zanlı cinayeti namusu için işlediğini iddia etti.
İşlediği cinayet sonrasında şehirlerarası otobüsle Manisa üzerinden İstanbul'a kaçış planı yapan katil zanlısı İsmet A., Manisa terminalinde Buca'daki yakınlarını ankesörlü telefondan arayıp bilgi verirken polisin takibi sayesinde yakalandı. İzmir Buca Yıldız Mahallesinde dini nikahlı yaşadığı eşi Fadime A.'nın eniştesi Sinan Arslan (42) ile ilişkisi olduğunu ileri süren İsmet A. bu nedenle ikisini de farklı zamanlarda vurduğunu söyledi.
Şehit Öztürk Merkez Emniyet Amirliği'ne gelen Manisa Valisi Celalettin Güvenç'i gören cinayet zanlısı İsmet A., "Sayın Valim inanın namusumu temizledim" dedi. netgazete

05 Ocak 2010
Diri Diri Gömme Sonucu Ölüm
Adıyaman'da 16 yaşındaki Medine'nin diri diri toprağa gömme yöntemiyle öldüğü kesinleşti. Havasızlıktan akciğeri patlamış...

Adıyaman'ın Kahta ilçesinde erkekler ile telefonla görüştüğü iddiasıyla babası ve dedesi tarafından öldürülen 16 yaşındaki Medine Memi'nin, İslam öncesi Arap yarımadasında kız çocukların diri diri toprağa gömülme yöntemi ile öldürüldüğü kesinleşti.
haber 101

Sevgilisinin kocasını öldürdü
Zanlı ile ölen şahsın eşi gözaltına alındı

07.02.2010
Samsun'un Çarşamba ilçesinde eski MHP İlçe Başkanı Bayram Yavuzaslan'ın kardeşi Mustafa Yavuzaslan'ı öldürdüğü iddia edilen zanlı ile ölen şahsın eşi gözaltına alındı. Zanlıların, suçlarını itiraf ettikleri öğrenildi.

Olay, Çarşamba ilçesi Sarıcalı Mahallesi Ali Fuat Başgil Caddesi Özyurt Apartmanı önünde 28 Kasım 2009 akşamı saat 21.30 sıralarında meydana gelmişti. Edinilen bilgiye göre, eski MHP İlçe Başkanı Bayram Yavuzaslan'ın kardeşi olan ve Çarşamba'nın sevilen esnafından Mustafa Yavuzaslan (35), evinin önünde kimliği belirsiz kişi veya kişilerin silahlı saldırısına uğrayarak hayatını kaybetmişti. Samsun Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Bürosu ekipleri, aylar süren çalışma sonucu cinayeti elektrikçi yanında çalıştığı öğrenilen Fatih Sağlam'ın (25) işlediğini ortaya çıkardı. Fatih sağlam'ın öldürdüğü Mustafa Yavuzaslan'ın 2 çocuk annesi eşi Nilgün Yavuzaslan (28) ile aşk yaşadıkları ve sevgilisini kocasından kıskandığı için cinayeti işlediği ortaya çıktı. Nilgün Yavuzaslan da gözaltına alındı. Her iki zanlı da suçlarını itiraf etti.
habertürk

Genelevde çalışan kardeşini sokakta vurdu
13:40 - Kahramanmaraş'tan gelen Yaşar T., Konya'nın Akşehir ilçesinde bir genelevde çalıştığı iddia edilen kız kardeşi Zerrin T.'ye (39) sokak ortasında kurşun yağdırdı. Ağır yaralanan kadın, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Yaşar T. olay sonrası elindeki silahla birlikte kavşaktaki trafik polisine teslim olurken, ifadesi alındıktan sonra adliyeye sevk edildi. 29.03.2010 KONYA netgazete

Eşini bıçaklayarak öldürdü
12 Nisan 2010 Kocaeli'nin Karamürsel ilçesinde, bir kişi, kendisini aldattığını düşündüğü eşini 7 yerinden bıçaklayarak öldürdü
Gebze'de bir şirkette kimya mühendisi olarak çalıştığı belirtilen Yasin U'nun polise verdiği ilk ifadesinde, ''eşinin kendisini aldattığını, cinayeti bu nedenle işlediğini, ardından ise ağlamaya başlayıp hiçbir şey hatırlamadığını'' söylediği öğrenildi. haber7

Sorması ayıp; medya enseste, tecavüze niçin şaşırıyor?
Atılgan BAYAR
atilgan.bayar@aksam.com.tr

Medyanın ensest ilişkilere, pedofiliye, tacizlere şaşırmasını ağzım açık izliyorum.

Yahu aile içi ilişkilerin, ensestin ballandıra ballandıra, uzun uzun anlatıldığı birkaç dizi bilmem kaçıncı zafer haftasında değil mi bu ülkede?
Yahu daha düne kadar, çocukları dansöz gibi giydirip göbek attıran bir yarışma programı yok muydu? Hani eleştirdik diye tutuculukla suçlanmıştık?..

Yahu sabah programlarında kimin eli kimin cebinde, kim kimle hangi akrabalık bağları içinde seks yapıyor, her gün anlatılmıyor mu bu televizyonlarda?
Yahu daha dün, atların cinsel hayatından bir tecavüz haberi uydurup, bir atın gözü bantlı görüntüsünün önünde kahkahalarla yayın yapmadı mı bu televizyonların hisli sunucularından biri?
Sonra da bu yayınlardan tamamen bağımsızmış gibi konuşuyor medya abileri, medya ablaları:

'Aaaa, ne ilkel bir şey ensest... Aaaa, ne kadar iğrenç pedofili... Aman aman, her türlü kötülüğün müsebbibi bu eğitimsizlik şekerim...' diye...
Sizin televizyonlarınızın, radyolarınızın bir 'kamu yayıncılığı' sorumluluğu yok mu, diye sorduğumuzda ise o otomatik cevabı alıyoruz:
'Kamu yayıncılığını TRT yapsın.'
Herkesin aklını başına toplamasında yarar var. Kamu yayıncılığını sadece kamu kuruluşları yapmazlar. Bu ülkede ulusal yayın yapan ana akım bütün televizyonlar, fiili olarak 'kamu yayıncılığı' yaparlar. Yasal tanımı da bunu içerir zaten.
Bu yüzden,
7/24 televizyonda dizilerde ensest ilişki modelleri, kimin eli kimin cebinde hikayeleri anlatıp; sabah programlarında tuhaf evlilikleri meşrulaştıranların böyle bir yayıncılığın içinde, 'gelen haberler karşında şaşkınlığa gark oluyoruz' taklidi yapması kurtarmaz...
Türkiye, artık her şeyi temize çekmek isteyen bir toplum.
Özel televizyonların da bu süreçte üzerine düşen 'kamu yayıncılığı' görevini yerine getirmesi gerekiyor.
Kamu yayıncılığında, 'beğenmiyorsan zapla' mantığı geçerli olamaz.
Böyle bir sorumsuz yayıncılık, dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun, üst kurullar tarafından mercek altına alınır.

Tecavüze, enseste ve pedofiliye karşı özel tim
Pedofili, ensest ve tecavüzle mücadele çok ciddi bir güvenlik ve adalet sorunu.
Birçok ülkede, bu konuyla meşgul 'özel birimler', 'özel timler' kuruluyor.
Çünkü bu işin içinde yerel ve ulusal ölçekte çok güçlü figürler de var. Onlarla mücadele özel şartları gerektiriyor.
Benim duyduğum kadarıyla Türk Emniyet Teşkilatı ve Aileden Sorumlu Bakanlık bir yıldır bu konuda çalışmalar yapmaya başladı.
İşte bu noktada dünyada çocuk istismarı konusunda büyük bir mücadele başlatan Amerikalı hukukçu Andew Vachss'ı hatırlatmakta büyük fayda görüyorum.
Vachhs, çocukken kendisi de (cinsel olmayan) istismara uğramış bir hukukçu. Kendisini bu işe vakfetmiş. Ekibinde, kurtardığı tecavüz ve ensest kurbanları arasından kendisini yetişmiş avukatlar, dedektifler bulunuyor.
Vachhs'ın ve ekibinin üç ayaklı bir teorisi var.
Birincisi, savunacakları çocukların velayet/vekaletlerini direkt alıyor, aileyi dava sürecinde aradan çıkartıyorlar. Çünkü birçok olayın aile kaynaklı olduğunu veya ailelerin çeşitli sebeplerle 'davayı karartabildiklerini' deneyimleriyle sabitlemişler.

İkincisi, çocukları sürecin bir parçası yapıyor, dedektiflik işlerini onlarla birlikte yürütüp, çözüme daha hızlı ulaşıyorlar.
Üçüncüsü ise, suçluyu polisle/avukatla birlikte yakalayan çocukların bir katharsis yaşadığını ve adli sürecin parçası olmanın onların öfkelerini geleceğe taşımalarını engellediğini söylüyorlar. Bunun kurbanların ileride tecavüzcüye dönüşmesi tehlikesini bertaraf ettiğini de ifade ediyorlar.
Şimdi Türkiye Andrew Vachss'larını arıyor.
Adalet Bakanlığı, Emniyet Teşkilatı ve Aileden Sorumlu Bakanlık, Türk Andrew Vachhs'ların önünü açacak düzenlemeleri hızla yapmalı.
29 Nisan 2010
Akşam

Üniversite öğrencisinden Aşk-ı Memnu ve Çok Güzel Hareketler Bunlar programları hakkında suç duyurusu

12 Mayıs 2010 Çarpık ilişkileri konu edindiği için tepki toplayan Aşk-ı Memnu dizisi ve yönetmenliğini Yılmaz Erdoğan'ın yaptığı 'Çok Güzel Hareketler Bunlar' adlı komedi programı hakkında suç duyurusu yapıldı. Konya'da bir üniversite öğrencisi tarafından Konya Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilen şikâyet dilekçesinde, her iki programın da Türk aile yapısını olumsuz etkilediğine dikkat çekildi. Zaman gazetesinin haberine göre; Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) hakkında da 'bu programlara göz yumduğu' gerekçesiyle işlem yapılması istendi. Selçuk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğrencisi İsmail Sezer, başvurusuyla ilgili şunları söyledi: "Aşk-ı Memnu dizisi ve 'Çok Güzel Hareketler Bunlar' adlı program Anayasa'da yer alan 'ailenin korunması' hükmüne aykırı. Her iki program da aile yapısı, milli kültür, insan onuru ve temel insan haklarına aykırı. Yine adı geçen programlarda müstehcenlik söz konusu. Hem Aşk-ı Memnu dizisinin senaristi ve televizyon kanalı sorumluları hakkında şikâyette bulundum hem de RTÜK başkanı ve üyeleri ile ilgili de görevi kötüye kullanmak ve ihmalden dava açılmasını talep ettim." Şikayet dilekçesi, gereğinin yapılması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletildi. netgazete

14 MAYIS 2010
Fuhuş yaptığını öğrenen erkek kardeşini öldürdü

Gaziantep'te, 29 yaşındaki Zekiye Sukar, fuhuş yaptığını öğrenen kardeşi 23 yaşındaki Halil İbrahim Sukar'ı, kendini erkeklere pazarlayan 43 yaşındaki Abdulkadir Bilgeç'le birlikte bıçaklayarak öldürdü.

Bey Mahallesi’nde dün akşam meydana gelen olayda, iddiaya göre Halil İbrahim Sukar, fuhuş yaptığını öğrendiği ablası Zekiye Sukar'ın yanına giderek ona bağırmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine Zekiye Sukar'ın yanında bulunan 2 arkadaşı da kavgaya karıştı. Yaşanan tartışmada Zekiye Sukar, erkek arkadaşlarının da yardımıyla sopayla vurduğu kardeşi Halil İbrahim'in önce boğazını kesti, ardından da vücudunun çeşitli yerlerinden bıçakladı. Kavgada ağır yaralanan Halil İbrahim Sukar yardım istemek için dışarı çıktı. Çevredekilerin yardımıyla Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi’ne götürülen Halil İbrahim Sukar, yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Olayı aydınlatmak için harekete geçen Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Bürosu ekipleri, İbrahim A.'yı gözaltına aldı. Olayı anlatan İbrahim A., fuhuş amacıyla Zekiye Sukar ve arkadaşı Abdulkadir Bilgeç'in evine gittiğini, Zekiye Sukar'ın kardeşini bıçakladığını, Abdulkadir Bilgeç'in de sopayla dövdüğünü söylediği öğrenildi. Polis bu ifadenin ardından, kaçan Zekiye Sukar ve Abdulkadir Bilgeç'in yakalanması için çalışma başlattı. Emniyet Müdürlüğü'nde ifadesi alınan İbrahim A. ise Adliye'ye sevk edildi. Akşam

'Aldatma' boşanmaları, en fazla Doğu Karadeniz'de!
18:30 - Türkiye genelinde 'aldatma' sonucu meydana gelen boşanmaların en fazla Doğu Karadeniz'de yaşandığı ortaya çıktı. Doğu Karadeniz Bölgesi, içki ve kumar yüzünden meydana gelen boşanmalarda yine ilk sırada yer aldı. 14.05.2010 ORDU netgazete

Eşi ile dostunun katlettiği kocanın cesedi bulundu

19 Mayıs 2010 - Konya'da yasak aşkı öğrendiği için öldürülüp kanala atılan kocanın cesedi, atıldığı yerin 10 kilometre ilerisinde bulundu. Cinayetin şüphelilerinin bugün adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.
Olay, merkez Meram ilçesi Uluırmak Ali Hoca Mahallesi Karaman Caddesi üzerindeki evde meydana gelmişti. Kamyon şoförü Kadir Y. (47) karısı 3 çocuk annesi Sevim Y. (29) ile dostu Kazım Y.'yi (24) birlikte yakalayınca, bıçaklanarak öldürüldü. Evden cesedi battaniyeye sararak çıkartan Kazım Y., arkadaşı A.B.'nin yardımıyla otomobile yükleyerek Ereğli yolu 20. kilometresindeki atık su kanalına götürdü. Yakalanmalarının ardından cesedi attıkları yeri gösteren Kazım Y., cinayeti de ayrıntılarıyla anlattı. netgazete

Eşi İle Kaçan Babasını Bıçakladı
21 Haziran 2010
ANTALYA’nın Manavgat İlçesi’nde oturan 20 yaşındaki Emrah Eziz, 2 yıl önce eşiyle birlikte kaçıp Kırıkkale’ye yerleşen babası 47 yaşındaki Ahmet Eziz'i, sokak ortasında yakalayıp 3 yerinden bıçakladı aktifhaber

"Alo, oğlumuzu öldürdüm"
Kumar oynamasına sinirlenen oğlunu bıçaklayarak öldürdü, ardından acı haberi telefonla eşine iletti
30 Temmuz 2010

Adan'nın Yüreğir ilçesi D-400 karayolu üzerinde bulunan yem fabrikası önünde 17 Mayıs'ta oğlu Serkan Toğaç'ı (23) bıçaklayarak öldürdükten sonra polisi arayarak teslim olan Hasan Toğaç, Adana 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaya başladı.

"BENİ DÖVDÜ"
Kumar oynadığı için oğluyla kavga ettiklerini, oğlunun kendisini dövmesi üzerine istemeyerek evlat katili olduğunu belirten Toğaç'ın "Olay günü kumar yüzünden bana sinirlendi. Aracı üzerime sürüp çarptı. Sonra, küfür edip beni dövmeye başladı. Ben de korkutmak için araçtaki bıçağı aldım. Sonra nasıl oğlumu öldürdüm bilmiyorum. Kan görünce olayın farkına vardım. Oğlumu kurtarmak için 112'yi aradım. Ardından eşimi arayıp oğlumuzu öldürdüğümü söyledim. Çok üzgünüm" dediği öğrenildi.

"KOCAMDAN ŞİKAYETÇİ DEĞİLİM"
Toğaç'ın eşi Gülşen Toğaç da eşi için tanıklık yaptı. Eşinin kumar oynadığını doğrulayan Gülşen Toğaç, "Eşim kumar oynar ama evini de ihmal etmez. Daha önce de kumar yüzünden oğlum babasıyla kavga etmişti. Olaydan sonra eşim beni telefonla arayıp oğlumuzu bıçakladığını söyledi" diyerek eşinden şikayetçi olmadı. habertürk

Üniversite Öğrencisi 7. Kattan Atladı
11 Ağustos 2010

İstanbul Teknik Üniversitesi Kontrol Mühendisliği öğrencisi Şaduman Öngelen 7. kattan atlayarak intihar etti.
İstanbul Teknik Üniversitesi Kontrol Mühendisliği öğrencisi Şaduman Öngelen 7. kattan atlayarak intihar etti. Kadıköy'de önceki gece intihar eden İTÜ Robot Olimpiyatları'nda da görev alan başarılı öğrenci Öngelen'in intihar nedeni araştırılıyor.
Kadıköy Erenköy 19 Mayıs Mahallesi Gürsoylu Sokak'ta yaşayan İTÜ Kontrol Mühendisliği 2. Sınıf öğrencisi Şaduman Öngelen (21) önceki gün Amerika'daki bir akrabasının ikamet ettigi 7. kattaki evden aşağı atlayarak intihar etti.

İddialara göre ayrı yaşayan İzmir'deki anne ve babasının barıştıkları yönündeki haberlerini alan genç kız birlikte yaşamalarına karşı çıktı. Bir süre önce de intihar girişiminde bulunduğu öğrenilen üniversiteli genç kızın son zamanlarda bu olay nedeniyle psikolojisinin bozulduğu kaydedildi. aktifhaber

Bir genç kız 4.kattan atlayarak intihar etti
11 Ağustos 2010
Öte yandan, Kadıköy Caferağa Mahallesi Bahariye Caddesi anneannesiyle yaşan Lea Serin, (17)Pazartesi gecesi sabaha karşı 4.kattan atlayarak yaşamına son verdi. Lea Serin'in intihar etmeden önce ismi açıklanmayan erkek arkadaşıyla kavga ettiği, komşularının gürültüye uyandıkları belirtildi. Kavgadan sonra evine çekilen Lea Serin'in gecenin ilerleyen saatlerinde atlayarak yaşamına son verdiği öğrenildi. Daha önce de intihar girişiminde bulunan Lea Serin'in intiharından önce sevgilisine hitaben yazdığı notta, "Artık beni göremeyeceksin. Ben yokum" dediği bildirildi. aktifhaber

İzmir'de Evlenen 3 Kişiden Birinin Boşanıyor

07 Ekim 2010
Türkiye İstatistik Kurumu(TUİK)İzmir Bölge Müdürü Rıdvan Yaka, 2009 yılında ülke genelinde 114 bin 162 çiftin boşandığını, aynı rakamın İzmir'de ise...
Türkiye İstatistik Kurumu(TUİK)İzmir Bölge Müdürü Rıdvan Yaka, 2009 yılında ülke genelinde 114 bin 162 çiftin boşandığını, aynı rakamın İzmir'de ise 10 bin 475 olduğunu açıkladı. Bu boşanmalarda ise İzmir'in başı çektiğini söyledi.

Konu hakkında İzmir İl Genel Meclis üyelerine "Sayılarla Evlilik ve Boşanma" konulu bir seminer veren Rıdvan Yaka, ülke genelinde evlenen 6 kişiden birinin boşandığını, İzmir'de bu oranın ise üç evlilikten birinin boşanmayla sonuçlanmasına yol açtığını anlattı. Boşanma sebeplerinin başında ise aldatmanın birinci sırada yer aldığını aktaran Yaka, Türkiye geneli aldatma oranının yüzde 23 iken İzmir'de bu oranın yüzde 30.9 ile Türkiye ortalamasının 8 puan üzerinde olmasını dikkat çekti. İkinci sırada içki ve kumarın geldiğini anlatan Rıdvan Yaka, yine ülke genelinde bu oranın yüzde 9.3, İzmir'de ise yüzde 14.2 olduğunu belirtti.

İzmir'in evlenme yaşının 52. sıra ile Türkiye ortalamasının gerisinde kaldığını söyledi. Türkiye geneli erkeklerin evlenme yaşının 26.3 iken İzmir'de bu oran yüzde 27.1 olmasının bunun en büyük göstergesi olduğunu belirten Yaka, kadınların ise Türkiye geneli yüzde 23, İzmir'de yüzde 23.9'da evlenme yoluna gittiklerini söyledi. Evliliklerde boşanmaların büyük çoğunluğunun 16. yıldan sonra yaşandığını, Türkiye ortalamasında yüzde 24.1 olan sayının İzmir'de yüzde 27.7 olduğunu aktaran Rıdvan Yaka, "Benim kişisel görüşüm, evlenme yaşının büyümesi nüfusun küçülmesine sebep olabilir." dedi.
aktifhaber

Polis, kızı yaşındaki dostunu vurup canına kıydı
11:10 - Aydın, İncirliova'da, P.K. (24) adlı yaşındaki kadın ile bir polis memuru hayatını kaybetti. Polis memuru ile hayatını kaybeden kadının sevgili oldukları iddia edildi. Denizli Çivril nüfusuna kayıtlı olduğu belirtilen ve Yetiştirme Yurdu'nda yetiştiği öğrenilen polis F.İ.'nin (44), evli olduğu halde, ilçedeki P.K. ile ilişkisinden rahatsız olan ilçe halkı durumu geçen yıl ve daha sonraki zamanlarda Emniyet Müdürlüğü'ne bildirdi. 11.10.2010 AYDIN netgazete

Adana'da tartışma katliamı: 3 ölü
16 Ekim 2010
Adana'da 20 yaşındaki genç, ailevi nedenlerle çalıştığı kantinden ayrılmasını istediği ablası yüzünden çıkan tartışma sonucu; annesi, kız kardeşi ve ablasını bıçaklayarak öldürdü.

Alınan bilgiye göre, 100. Yıl Mahallesi 85299 Sokak'ta meydana gelen olayda, Hüseyin A. (20), ailevi nedenlerle eşi Beycan Z'den(36) ayrı yaşamaya başlayan ve baba evine dönen ablası Hanife Z'nin (32) yanına gelerek, bir süredir çalıştığı lisenin kantininden ayrılmasını istedi.

Tartışmanın büyümesi üzerine Hüseyin A, üzerinde taşıdığı bıçakla ablasına saldırdı. Hüseyin A, bu sırada kendisini engellemeye çalışan annesi Fatma A. (55), kız kardeşi Bahar A. (18) ve ablası Hanife Z'yi (32) bıçakla ağır yaraladı.

Anne Fatma A, olay yerinde yaşamını yitirirken, yaralı kız kardeşler çevredeki vatandaşların yardımıyla Metropark Hastanesi'ne kaldırıldı. Durumları ağır olan yaralılardan Hanife Z. ilk müdahalenin ardından sevk edildiği Numune Hastanesi, kız kardeşi Bahar A. ise Metro Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. haber7

Kızının gözü önünde karısının sevgilisini öldürdü
11:45 - Konya'da bir yıl önce boşandığı eşiyle barıştıktan sonra aynı evde yaşamaya başlayan bir kişi, kahvehaneden döndüğü sırada evde birlikte yakaladığı karısının sevgilisini iki yaşındaki kızlarının gözleri önünde 4 yerinden bıçaklayarak öldürdü. 06.11.2010 KONYA netgazete

Emniyet amirine kendi silahıyla ateş
06 Aralık 2010
Sıdıka Kurak emniyet amiri eşi Hüseyin Kurak'la tartıştı. Alkollü kadın çocuklarının gözü önünde eşini, onun beylik tabancasıyla öldürdü

EMNİYET amiri eş kurbanı... Kilis'in Musabeyli İlçesi'nde gece geç saatlerde Kurak çiftinin evlerinden gelen silah seslerini duyan vatandaşlar durumu polise haber verdi. Sağlık ve itfaiye ekipleriyle olay yerine giden polis, kapıyı kırarak girdiği evde Musabeyli ilçe Emniyet Amiri Hüseyin Kurak'ı (32) ölü buldu. Polis yaptığı araştırmada Başkomiser Kurak'ın kavga ettiği eşi Sıdıka Kurak (32) tarafından beylik tabancasıyla vurarak öldürdüğünü belirledi.

ZANLI EŞ ALKOLLÜYDÜ
Sıdıka Kurak, Kilis Devlet Hastanesi'nde yapılan sağlık kontrolünün ardından Kilis Emniyet Müdürlüğü'ne götürülerek tutuklandı. Sıdıka Kurak'ın aşırı derecede alkollü olduğu, olay sırasında çiftin 2 çocuğunun evde bulunduğu tespit edildi. Başkomiser Hüseyin Kurak'ın 6 aydır Musabeyli Emniyet Amirliği görevini yürüttüğü bildirildi. Akşam

Kuyudan cesedi çıkan adamın eşi, ailesi gözaltında
16:10 - Konya ve Seydişehir Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 3 gün önce üzeri taş ve toprakla kapatılmış kuyuda Fatih Bağcı'ya (32) ait cesedin bulunmasıyla ilgili çalışmalarını sürdürdü. Polis, olayla ilgili olarak Bağcı'nın eşi Gülhan Bağcı (31), eşinin gönül ilişkisi olduğu belirlenen Fatih Özcan (31), kayınpederi Veysel Cam (58), kaynanası Emine Cam (52), baldızı Nilgün Cam (32) ve evin gelini Şerife Cam'ı (32) gözaltına aldı. 06.12.2010 KONYA netgazete

8 aylık bebeğini terminalde bırakıp kaçtı
10 Aralık 2010 Bursa'da bir kadın, 8 aylık bebeğini şehirler arası otobüs terminalinde bekleyen bir yolcuya emanet ettikten sonra ortadan kayboldu.

Alınan bilgiye göre, Bursa Şehirlerarası Otobüs Terminali'ne 8 aylık bebeğiyle gelen ve henüz kimliği belirlenemeyen bir kadın, bebeğini otobüs bekleyen bir yolcuya vererek, ''Tuvalete gideceğim, çocuğumu bir dakika tutar mısınız?'' dedi. Bir süre bekleyen yolcu, kadının gelmemesi üzerine durumu polise bildirdi.
Yapılan incelemede bebeğin üzerinde, nüfus cüzdanı ve annesi tarafından yazılı bir not bulundu. Notta, ''Oğlumun babası beni kaçıran ve 1,5 yıl nikahsız yaşadığımız Bünyamin B'dir. Kendisi oğluma sahip çıkmamıştır'' yazdığı belirlendi.
haber7

Sevgilisiyle birlikte kocasını öldürmüş
İstanbul Beyoğlu'da cesedi bulunan Şeref Demir'in, eşi ve eşinin sevgilisi olduğu belirtilen kişi cinayet zanlısı olarak gözaltına alındı. İfadesine başvurulan H.D'nin, eşiyle yaşadığı sorunlar nedeniyle M.O. ile zaman zaman birlikte olduğunu söylediği belirtildi. Akşam eşiyle evine gelen M.O'nun, eşinin yemeğine atması için kendisine ilaç verdiğini ve kendisinin de bu ilacı eşinin yemeğine attığını söylediği bildirilen H.D'nin, M.O'nun yatmaya götürdüğü eşinin bir daha uyanmadığını itiraf ettiği bilgisi alındı. 12.12.2010 İSTANBUL netgazete

Tunceli Halkı'nın Tepkisi Birhaneleri Kapattırdı

Kadınların çalıştığı birahaneler Tunceli'de ailelerin yuvalarını yıkınca, Tunceli halkı tepki gösterdi. 3 birahaneye kilit vuruldu. O birahanelerin fuhuşu teşvik ettiğini savunan protestocular, aile değerlerinin zayıfladığını savunuyorlar.

22 Aralk 2010
Anadolu Haber

Zaman gazetesinde Ali Haydar Gözlü ve Nurullah Kaya Tunceli imzalı haberde 18 Aralık'ta Demokratik Haklar Federasyonu öncülüğünde 18 Aralık'ta 'Yozlaşmaya Karşı Çık, Ortak Olma' yürüyüşüne katılanların görüşlerine yer veriliyor.

Tunceli Belediye Başkanı Edibe Şahin'in "Emniyet'ten bu işyerlerinin birahane gibi değil farklı işletildiği yönünde rapor gelmesi üzerine 3 işyerini süresiz kapattık" açıklaması yer alıyor.

"VARINI YOĞUNU KADINLARLA HARCAYANLAR VAR"

Gerginliğin devam ettiği şehirde yaşayan Süleyman Söylemez, kadınların her yerde çalışabileceğini ama birahanede çalışanların farklı amaçlarla kullanıldığını iddia ediyor. Bu kadınlar yüzünden icralık olanların bulunduğunu anlatan Söylemez, "Varını yoğunu getirip birahanelerde kadınlarla harcayanlar var." diyor. Bu mekanlarda toplumun kabul etmediği olayların yaşandığını dile getiren Hıdır Yalçın garson kadınlar yüzünden ailelerin dağıldığını belirtiyor. Kemal Yeşil, şunları söylüyor: "Tuncelili olarak kadınların çalışmasına karşı değilim ancak eğer bayanlar birahanede fuhuş amacıyla çalıştırılıyorsa buna tepkimi gösteririm."

TOPLUMA YOZ KÜLTÜRÜ AŞILIYOR

Cumartesi günü düzenlenen yürüyüşü organize eden Demokratik Haklar Federasyonu üyelerinden Murat Kur, birahanelerin yol açtığı olumsuzlukları şöyle anlatıyor: "Bugüne kadar birahanelerde 5 kişi hayatını kaybetti. Son 10 yılda 250'nin üzerinde bıçakla yaralanma var. Bu birahaneler 2009'da 88 ailenin boşanmasına neden oldu. Birahaneler topluma yoz kültürü, insan bedeninden faydalanarak para kazanma kültürünü aşılıyor. Dersim halkı daha fazla kendi gençlerini ölümlere vermek istemiyor."

AİLE DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKAN ANLAYIŞ

Tunceli'de kadınların çalışmasına kesinlikle karşı olmadıklarını ifade eden Dersim Dernekleri Yönetim Kurulu üyesi Cemal Yücel de "Dersimliler olarak aile değerlerine sahip çıkan bir anlayışımız var. Fuhşa ve yozlaşmaya her zaman karşıyız. Halkın inançlarına ve duruşlarına ters gelen bu tarz mekanları Dersim halkı istemiyor." diye konuşuyor.

Facebook, boşanma sebebi olabiliyor
18:35 - ABD'de 2009 yılı sonlarında hazırlanan her 6 boşanma dilekçesinden birinde 'facebook' adının geçtiği belirlenmiş. Yeni arkadaşlar, yeni çevre ve eski arkadaşları buluşturan bu tür siteler, evlilikleri tehlikeye sokuyor. Bu siteler, evliliklerdeki sorunların daha da büyümesine neden olabiliyor. 25.12.2010 RİZE netgazete

Anne, tartıştığı üniversiteli kızını öldürdü
29 Aralık 2010 Gaziantep'te yılbaşı tatili için evine gelen üniversiteli genç kız annesiyle erkek arkadaşı için tartıştı. Anne kızını tabancayla öldürüp kayıplara karıştı. Ölümü ise intihar olarak polise bildirdi. Anne daha sonra yakalandı. haber7

Dedikodu Kavgası Ölümle Bitti
06 Haziran 201
Başakşehir’de iki akraba aile arasında bir yıl önce dedikodu olduğu iddia edilen bir olaydan dolayı tartışma yaşandı. İddiaya göre Fethi Ş. (39), ölen maktül Serkan Karaşın’ın (24) abisinin eşi ile gönül ilişkisi vardı. Bu dedikodu akrabalar arasında duyulunca iki aile arasında husumet meydana geldi. Bir yıldır husumeti devam eden aileler, akrabalarının düğününde karşılaştı. Düğünde çıkan kavgada Serkan Karaşın göğsünden aldığı kurşun ile hayatını kayberken maktülün ağabeyi Adil Karaşın kolundan yaralandı.

Olayda ateş ettiği öne sürülen şepheli Ömür Ş.(21) ile kardeşi Ömer Ş.(23) ve baba Fethi Ş. Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro ekiplerinin Küçükçekmece’de belirledikleri adreste yakalandı. aktifhaber

Terk ettiği ve aldattığı için bir otomobilin içinde 8 kurşun sıkarak eşini öldürdü
02 Ağustos 2011
Adana'da kendisini terk ettiği ve aldattığı için bir otomobilin içinde 8 kurşun sıkarak eşini öldüren ve yanındaki erkeği de yaralayan şahısla ile iki arkadaşı adliyeye sevk edildi.

Zanlının eşini bulunca "lades!" dedikten sonra öldürdüğü öğrenildi.

Edinilen bilgiye göre olay, merkez Seyhan ilçesine bağlı Gürselpaşa Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre Elüm Ünal (30) kocasının şiddetini maruz kaldığı için bir süre önce boşanmak istedi ancak eşi Muhemmet Ünal (32) çok sevdiğini söyleyerek boşanmalarına izin vermedi. Bunun üzerine Elem Ünal 30 Haziran günü evden kaçtı. Eşi Ünal, bunun üzerine Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı Kapılar Büro Amirliği'ne kayıp başvurusunda bulundu. Bunun üzerine polis yaptığı araştırmada Elem Ünal'ı bularak ailesine teslim etmek istedi ancak kadın eşinin yanına dönmek istemediğini söyleyince serbest bırakıldı. Bunun üzerine Ünal, her yerde eşini aramaya başladı.

Muhammet Ünal, eşini Facebook'tan da aramaya başladı. Eşinin sosyal paylaşım sitesinde ismini tersten yazarak Facebook kullandığını tespit ederek buradan takibe başladı. Eşinin kafelere takıldığını öğrenen Ünal, bir süre takip ettikten sonra 30 Temmuz günü bir erkekle kafeden ayrıldıktan sonra yanına aldığı arkadaşlarıyla birlikte takip etmeye başladı. Sessiz bir yerde eşinin karşısına çıkan Ünal, eşine "lades" dedikten sonra yanındaki M.G. isimli şahsı silahla yaralayıp eşini otomobilin içine aldı. Otomobilin arka koltuğuna oturan zanlı eşiyle konuşup "seni çok seviyorum evine geri dön" dedi. ancak Elem Ünal evine geri dönmeyeceğini belirterek evliliklerinin bittiğini söyledi. Bunun üzerine Muhammet Elem, eşini göğsünden, kafasından ve vücudunun çeşitli yerlerinden vurarak öldürdü. haber7

Kıskandığı eşini 10 yerinden bıçakladı
01 Ağustos 2011
Mersin'in Tarsus ilçesinde bir kişi, kıskandığı karısını 10 yerinden bıçaklayarak kayıplara karıştı.

Bağlar Mahallesi'nde meydana gelen olayda Yiğit Ali K. (36) nikahsız yaşadığı Neslihan F. (22) ile kıskançlık yüzünden tartıştı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesiyle mutfaktaki bıçağı alan Yiğit Ali K. karısı Neslihan'ı bıçaklamaya başladı. Çığlıklar üzerine eve gelen komşuları genç kadını kanlar içerisinde yaralı halde buldu.

Olay yeri
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Çrş Ağu 31, 2011 9:20 pm    Mesaj konusu: Tuhaf ile Tuhafiye... Ve 'patchwork aile' Alıntıyla Cevap Gönder

Karısı erkek kardeşiyle zina ettiği için evdeki herkesi öldürüp intihar etti
04 KASIM 2012
Bağcılarda eşinin erkek kardeşiyle ilişkisi olduğundan şüphelenen 34 yaşındaki tekstil işçisi E. S. 7 çocuğu ile eşi ve kardeşine kurşun yağdırdı

İstanbul Bağcılar'da 6 kişiyi öldüren tekstil işçisi E S'ın, kardeşi ile eşinin ilişkisi olduğundan şüphelendiği için bunalıma girdiği ortaya çıktı. Olay gecesi erkek kardeşi ve diğer aile büyüklerini yemeğe çağıran S, yemek sonrası tüm aile bireyleri evden ayrıldıktan sonra kardeşi B'a eşiyle yaptığı cep telefonu kayıtlarını göstererek tartışmaya başladı. S, tartışmanın büyümesi üzerine kardeşini başından tabancayla vurdu. Amcalarının vurulduğunu gören çocukları ve eşi kaçmaya çalıştı. Kendini kaybeden ES ise önce eşi S'yi (39) başından vurdu. Daha sonra kaçarak canlarını kurtarmaya çalışan çocukları S S (18), S.S (17), S.S (16), G.S. (14), E.S. (11), E.S. (8) ve A.S'yi (5) vurdu. Son olarak da silahı başına dayayarak intihar etti. .
haber1001

Tuhaf ile Tuhafiye... Ve 'patchwork aile'
Selçuk Salih Caydi
30 AĞUSTOS 2011



Aslında bay-bayanlar!

Şemsi ile Şemsiye, Naci ile Naciye gibiler Tuhaf ile Tuhafiye...

AVM'lerden pek hazzetmeyip, oralara sadece tuhaf ve tuhafiye kişiler görmeye gidenler, tuhafiyecilere de gidenlerdir aynı zamanda! Bu saçma "çıkarım"dan sonra, asıl konuya geleceğiz. Konu 'patchwork aile' (iş bu yazının, elbette Ertuğrul Özkök'le bir ilgisi yok. Ama bu sabah onun "Şeylerin tuhaflıği" başlıklı yazısını okuduktan sonra aklıma geldiğini belirteyim!)

Tuhaf ile Tuhafiye, tuhafiyeciye gelmez!.. Tuhafiyeci, küçüktür, samimidir, nostaljiktir ve Tuhaflarla Tuhafiyelerin uğramadığı bir yerdir, "demodedir", eskidir. Yani biraz "Şeker Bayramı" gibidir...

Burada 'Tuhaf ile Tuhafiye' derken, bir tür modern ailemsiden bahsedeceğiz -hani şu sadece televizyonlarda ve filmlerde yürüyen bir tür janti entelimtrak "modern aile"den. Böyle kulplar takıyoruz, çünkü patchwork aile oldukça yeni bir model ve çok "moda!".

Patchwork aile, adı üzerinde bir tür "örgü/kurgu aile", ben buna "Refah batınca kurulan, bireyleri birbiriyle üvey aile" derdim...

Yani modernsin, eğitimlisin, parayı da bulmuşsun, "karını boşuyorsun, genç bir karı alıyorsun ve çocuğunun iki 'annesi' oluyor." Bu saçmalığın geniş versiyonuna patchwork aile deniyor. Geniş versiyonunda evlenen iki tarafın da kendi çocukları olabiliyor ve ailede yeni çocuklar da doğuyor -ve bu tip aileler, sadece filmlerde mutlu oluyor!..

"Bu konu da nereden çıktı" diyeceksiniz... Ertuğrul Özkök'ün "Ben kültürü"nü anlattığı yazısını okuyup bir tuhafiyecinin önünden geçerken bu tuhaf yazı/konu düştü aklıma!

Bütün dünya "Benci Artiz Toplum"un ve onun bencil insanının patchwork aile türlerinin insanları -özellikle de çocukları- nasıl mutsuz kıldığını konuşup, konu hakkında tuğla gibi kalın kalın araştırmalar yayınlıyor. (Birinin adı: Melanie Mühl, "Patchwork-Lüge" Münih 2011)
Sebatsız Tuhaf insanın, aileyi çok kolay bozabildiği, üstelik bunu da bir tür "moda" seviyesine yükselttiği bir devirde yaşıyoruz. Boşanma istatistikleri tavan yapmış vaziyette.
Eskiden de bu tip aileler kurulmaktaydı elbette, ama bunların sayısı hem çekirdek aileyle kıyaslanamayacak kadar düşüktü, hem de -zorluklar ortaya çıksa da- insanlar sebatlıydı.
Yeri gelmişken, burada güncel üç aile tipinden bahsedelim. Çekirdek aile elbette esastır ve hep esas olmuştur: Anne, baba ve çocuklar. Şimdi buna, bir de tek kişilik aileler eklendi. Yani anne-oğul, anne-kız veya baba-oğul baba-kız aileler. Eskiden ölümle ortaya çıkan bu aile türü şimdi boşanma veya terk sonucu sıkça ortaya çıkan ikinci yaygın aile türü.
Üçüncü tür parchwork aile, hele küçük çocuklar varsa, özellikle çocuklar için tam bir kâbusa dönüşebiliyor. Ve eğitimli Tuhaf ve Tuhafiyeler arasında yaygınlaşmaya başlayan bu aile türündeki karmaşık ilişkiler, Batı'da araştırma konusu ve kimse işin içinden çıkamıyor! Ailedeki çocukların dedeleri ve anneanneleri farklı mesela. Çocuk, diğer çocuğun dedesine ne diyecek? ("Cicidede" lafı önerilir!) herkes birbiriyle üvey. Anneler üvey çocukları için saçlarını elektrik spürgesi etseler, gene de bir "üveylik" kompleksimsileri oluyor -aynısı Baba için de geçerli.

Evet. Bu aile tipi cool, süpeer! falan ama, mutluluk katsayısı illâ ki düşük. Baş nedeni de "Ben kültürü" ile kurulmuş olmaları oluyor.

Son söz: Ben, klasik çekirdek aileden yanayım ve bu ailede sıkıyı/parayı görünce toz olan "Ben kültürü"nü de Tuhaf ve Tuhafiye buluyorum! (bu "Ben kültürü" lafı da saçmalıktan başka birşey değil bence! -Ertuğrul Özkök'ün affına sığınarak.)

http://konstantiniye.blogspot.com/

Ölü bulunan müzisyenin iki kızı tutuklandı
[img]http://www.netgazete.com/Resources/2011/9/8/300x794160_1.gif [/img]
08 Eylül 2011Gaziantep'te iş yerinde başına bir el ateş edilerek öldürülmüş bulunan 53 yaşındaki müzisyen Mustafa Ural'ın cinayet zanlısı olduğu iddiasıyla gözaltına alınan iki kızı ve kızlarından birinin erkek arkadaşı tutuklandı.
Edinilen bilgiye göre, Sarıgüllük Mahallesi 26. Sokak'taki iş yerinde 20 Temmuz'da koltuğunda başına bir el ateş edilerek öldürüldüğü belirlenen müzisyen Mustafa Ural'ın katil zanlısının bulunması için soruşturma yürüten Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliğine bağlı özel ekip tarafından gözaltına alınan müzisyenin kızları Hatice Müge U. (23), Gamze Orkide K. (29) ile erkek arkadaşları Murat Ç. (33), sorgulamalarının ardından adliyeye sevk edildi. netgazete


Kızını sevgilisi ile gören baba, silâha sarıldı!
14:40 - Bartın merkeze bağlı Kozcağız beldesinde meydana geldi. R.D, kızı E.D ile erkek arkadaşı E.H.'yi mahallede buluştukları sırada gördü. Baba, kızının erkek arkadaşı ile tartışmaya başladı. Öfkeli baba evindeki av tüfeğini alarak tüfeğin dipçiğiyle E.H.'yi yaraladı. 13.09.2011 BARTIN - netgazete

Eşini ve Sevgilisini 4. Kattan Attı
24 Eylül 2011
Diyarbakır'da bir kişi, eşi ile sevgilisi olduğundan şüphe ettiği bir kişiyi 4'üncü kattan attı.
Haberi Paylaş

R.T, Bağlar ilçesi Kaynartepe Mahallesi'ndeki evinde eşini kimliği henüz belirlenemeyen bir erkekle gördü.
R.T., eşinin sevgilisi olduğundan şüphe ettiği kişiyi bıçakla yaraladı ve eşi ile birlikte 4'ncü katından attı.
Üzerinden kimlik çıkmayan şahıs olay yerinde öldü. Ağır yaralanan kadın ise, Diyarbakır Devlet Hastanesine kaldırıldı.
TRT

"Televizyon Dizileri Türk Aile Yapısını Yozlaştırıyor"
01 Ekim 2011
Din-Bir-Sen İl Başkanı Mustafa Işık, televizyonlarda yayınlanan dizilerin Türk aile yapısını yozlaştırdığını söyledi.
Değer yargılarının giderek kaybolduğunu ve evlilik kurumunun zayıfladığını savunan Işık, bazı insanların dizilerdeki karakterlerle bütünleşip yaşam tarzlarını onlara göre şekillendirmeye başladıklarını ifade etti.

Özellikle ergenlik dönemindeki çocukların rol model olarak aileden göremediği bir takım hasletleri dizi kahramanlarından aldığını ifade eden Işık, “Dışarıda sakındığımız haram unsurları evimizin içerisinde görmekten rahatsız olmuyorsak ruh bütünlüğümüzün bozulmaması mümkün değildir.” dedi.

Ailede muhabbetin kuvvetlenmesinin bir şartın da haramdan sakınmak olduğuna işaret eden Mustafa Işık, “Hal böyle olunca eşlerin kanallarda karşılarına çıkan her dizi veya filme hassasiyet göstermeksizin alakadar olması, manevi bütünlüklerine, yuvadaki huzur, bereket ve feyze engel olur.” diye konuştu.

Dizi furyası ile her türlü aile içi şiddet, aldatma, ihanet ve boşanmaların normalmiş gibi gösterildiğini açıklayan Işık, şunları söyledi: “Dizi furyası geçmişe duyulan özlemi arttırıp, geleceğe dair umutları yok ediyor. Değer yargılarından uzak yetişen nesiller birçok psikolojik sorunla karşı karşıya kalıyor. Bizler kahvenin kırk yıllık hatırını aile içi muhabbetlerde yaşamak istiyoruz. Dizilerin evlerimizde misafir olup başköşeye oturması yerine eşlerin ve çocukların güzel hasletleri ve örnek aile yaşantıları ile bütünleşmelerini istiyoruz.”
aktifhaber

Evi terk eden eşini vurdu
17 Ekim 2011



Aydın’ın Kuşadası İlçesi’nde 5 yıl önce severek evlendiği eşi 25 yaşındaki Cemal Ç.’nin kendisini aldattığını öğrenince evi terk eden bir çocuk annesi 24 yaşındaki Nurhan Ç. eşi tarafından sokak ortasında av tüfeğiyle vuruldu. Başından ve göğsünden yaralanan genç kadın hastaneye kaldırılırken, öfkeli koca polise teslim oldu.

6 ay önce eşinin kendisini aldattığını öğrenen Nurhan Ç., kızını da alıp babasının evine döndü. Bunun üzerine Kuşadası Belediyesi’ne temizlik hizmeti veren firmada çalışan Cemal Ç., sık sık kayınpederinin evine gidip eşini eve dönmesi için ikna etmeye çalıştı.

BOŞANMAK İSTEDİĞİNİ SÖYLEDİ
Her seferinde olumsuz yanıt olan adam, bugün alışveriş için dışarıya çıkan eşini durdurup bir kez daha eve dönmesini istedi. Ancak Nurhan Ç. yine kabul etmedi. İddiaya göre genç kadının kendisinden boşanmak istediğini de söylemesi üzerine çılgına dönen Cemal Ç., yanındaki av tüfeğiyle eşine iki kez ateş etti.
http://yurthaber.mynet.com/

17'lik sevgilisiyle birlikte kocasını öldürdü
Bir yıllık kocasını bıçakla öldürdükten sonra cesedini evin yanındaki inşaata bırakıp kaçtı
23 Aralık 2011
Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde Serpil Ö. (20), 17 yaşındaki sevgilisi ile birlikte kocası İlker Ö. (27)'i bıçaklayarak öldürüp cesedini bir inşaata attı. Gölcük'te yasak aşk yaşadığı sevgilisi Y.K. (17) ile plan yapan Serpil Ö., bir yıllık kocasını bıçakla öldürdükten sonra cesedini evin yanındaki inşaata bırakıp kaçtı.
habertürk

Bursa'da bir baba, eve alkollü gelen oğlunu bıçakla öldürdü.
Polisi arayan baba kendisini ihbar etti.
'Oğlumu öldürdüm gelin beni alın'
11 Mart 2012

Edinilen bilgiye göre olay, merkez Yıldırım ilçesi Millet Mahallesi Millet Caddesi üzerinde meydana geldi. İddiaya göre, eve her gün alkollü gelen M. D. (35) önceki akşam eve yine alkollü geldi. Evde karşı karşıya gelen baba H. D. ile M. D. arasında tartışma çıktı. Çıkan tartışmanın büyümesi üzerine baba ile oğul arasında kavga çıktı. Baba H. D. mutfaktan aldığı bıçakla oğlu M. D.'yi başından yaraladı. Oğlunu yaralayan baba, 155 Polis İmdat'ı arayarak "Oğlumu vurdum gelin beni alın" dedi.

Polis ekipleri bunun üzerine olay yerine ambulans gönderdi. Eve giden sağlık ekipleri kafasından ağır yaralanan M. D.'yi alarak Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. M. D. hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Olaydan sonra evde polisi bekleyen baba H. D. evinin önüne gelen polis ekiplerine teslim oldu. İfadesi alınmak üzere emniyete getirilen zanlı, "Her gün eşini dövüyordu. 15 yıldır bu çileyi çekiyorduk. Dün akşam dayanamadım ve vurdum" dedi.
haber5

Aldatan karısını bıçakladı
08.04.2012

İzmir'in Bornova ilçesi Çamdibi semtindeki evine gelen bir kişi, eşini büfecilik yapan bir kişiyle basınca bıçakla hem karısını hemde yasak aşk yaşadıkları iddia edilen kişiyi bıçakladı.
Olay, gece geç saatlerde meydana geldi. Kaynakçılık işi ile uğraşan Ziya V, gece evine geldi. Yatak odasına gittiğinde eşi Pınar V'ı büfecilik yapan Cüneyt Erdinç E ile yakaladı. Sinirlerine hakim olamayan Ziya V, mutfaktan aldığı bıçağı ilk olarak Cüneyt Erdinç E'ya sonra karısı Pınar V'a sapladı. Cüneyt Erdinç E ağır yaralanırken karısı Pınar V hafif yaralandı. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan Cüneyt Erdinç E'nun durumunun ciddiyetini koruduğu belirtildi.
Sabah

Kilis'te Afrin çayı kenarında iki kadın ve bir erkek cesedi gömülü olarak bulundu
Lokman HAPPANİ / STAR
23 Nisan 2011

Önceki gün akşam üzeri Afrin çayı kenarında piknik yapan kişiler insan ayağı görünce durumu 156 jandarmaya bildirdiler.156 jandarma ekipleri olay yerine geldiklerinde ayağı dışarıda hayvanlar tarafından yenmiş insan cesedi ile karşılaştı. Olay yerini güvenlik şeridi ile kapan jandarma görevlileri çalışmalara başladı. Uzun süren çalışma neticesinde genç bir kadına ait ceset çıkarıldı. Kadın cesedinin çıkarılmasının ardından hemen aynı yere gömülü olarak bir de erkek cesedi ile karşılaşıldı. Gece 23,30 sıralarında kazı çalışmalarına son veren jandarma ekipleri cesetleri Kilis devlet Hastanesi morguna kaldırdı.

Kilis'te toprağa gömülü 3 ceset bulundu

Kilis İl jandarma ekipleri gece geç süren ceset çıkarma işleminin ardından ceset olan bölgeyi koruyuculara teslim ederek kimseyi yaklaştırmadı. Köy koruyucuları sabaha karşı cesetlerin çıkarıldığı yere 20 metre uzaklıkta b50 yaşlarında bir kadın cesedi daha buldu. Üçüncü cesette bulununca olay yerine çok sayıda jandarma ekipleri intikal ederek çevre güvenliğini alarak kimseyi yaklaştırmadı.

50 yaşlarında bir kadına ait olan cesedin üzerine belli olmasın diye büyük kaya parçasıyla örtmüşler. Yetkililer ceset üzerinde bulunan kaya parçasını 5 kişiyle kaldırarak gömülü olan cesedi çıkarabildiler. Cumhuriyet Savcısı Mustafa Seymen gözetiminde yapılan kazılar sonrası üç cesette çıkarılarak Kilis devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Cesetlerin bulunduğu yere Kilis İl jandarma komutanı jandarma Albay Murat Çolak ile Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet çiçekli gelerek cumhuriyet Savcısı Mustafa Seymen ve yetkililerden bilgi aldılar. Cesetler otopsi yapılmak üzere Gaziantep Adli tıp kurumuna gönderilecek.

Cesetler Anne, oğlu ve gelinie ait olduğu iddia ediliyor

Düğün hazırlığı için Gaziantep'e giden anne, oğlu ve gelini, kız tarafının evindeki görüşme sonrası kaybolmuştu.

Olay

Gaziantep'te yerel yayın yapan gazetesini 4 yıl önce satıp İstanbul'a yerleşen Emine Düzkaya'nın (45) işsiz oğlu Çağan Özoğlu (27), 1,5 yıldır arkadaşlık yaptığı Özlem Aslan'ın (22) hamile kalması üzerine resmi nikah kıyarak, düğün hazırlıkları için annesini çağırdı.

3 Mart'ta İstanbul'dan Gaziantep'e gelen anne Emine Düzkaya, oğluyla birlikte gelinleri Özlem Aslan Özoğlu'nun ailesinin evine giderek, düğün tarihi ve diğer hazırlıklarla ilgili görüştü.

Bu görüşmenin ardından evden ayrılan anne, oğlu ve gelinlerinden bir daha haber alınamadı. Düzkaya, Özoğlu ve Aslan aileleri polise kayıp başvurusunda bulundu.
Star gazetesi

Eşiyle Zina yapan komşusunu bıçakladı
19 Mayıs 2012
Samsun'da 33 yaşındaki Bülent B., 27 yaşındaki eşi Z.B. ile zina ettiği gerekçesiyle komşusunu bıçakla yaraladı.

Evli 1 çocuk babası Bülent B., aynı apartmanda oturdukları 38 yaşındaki Kerim Y. ile 9 yıllık eşi Z.B.’nin zina yaptığını öğrenince, komşusunu sol kolundan ve karın boşluğundan bıçakla yaraladı.
haber1001

Kayıp anneden 3 gündür haber yok
Kırıkkale'de bir baba, “Bir gün döneceğim ama nasıl dönerim bilmiyorum” yazılı bir not bırakarak 3 gün önce evinden ayrılan ve geri dönmeyen bir çocuk annesi kızını arıyor. Edinilen bilgilere göre, Sanayi Mahallesi Mustafa Keskin Caddesi'ndeki baba evinde 9 yaşındaki kızıyla yaşayan Tuğba Babacan (29) isimli anne “Bir gün döneceğim ama nasıl dönerim bilmiyorum” yazılı bir not bırakarak evden ayrıldı. 30.07.2012 KIRIKKALE netgazete

Pendik'te zina cinayeti
19 Ağustos 2012
5 yıldır zina yaptığı kadının eşini öldürüp ormana gömdü!

İstanbul Pendik'te Y.K. (40) adlı kadınla 5 yıldır zina yapan A.B. (41), kadının eşi Orhan K.'yi öldürüp ormana gömdü. Cinayet, iki zaniyeninkonuşmalarını duyan kadının 15 yaşındaki oğlunun polise gitmesiyle ortaya çıktı.
haber1001

Babasını evli sevgilisine öldürttü!
29.10.2013



Misafirlerini uğurlarken kapıda vurularak öldürülen Mehmet Kaya’nın inanılmaz bir cinayet planına kurban gittiği ortaya çıktı..

Muğla’nın Yatağan ilçesinde evine gelen misafirlerini gönderdikten sonra içeri girerken av tüfeğiyle öldürülen 51 yaşındaki Mehmet Kaya, toprağa verildi. Gözaltına alınan zanlıların sorgularında ayrıntılar ortaya çıktı. İki av tüfeği kullanıldığı, ele geçirilen tüfeklerden birinin, Mehmet Kaya’nın, Yatağan Ovası’nda bulunan ve 15 gün önce kundaklanan bağ evinden çalındığı saptandı.

Damadına minibüs bile aldı

Gözaltına alınan zanlılardan, Mehmet Kaya’nın Marmaris’te yaşayan evli kızı 22 yaşındaki M.D.’nin iki hafta önce boşanma kararı alıp baba ocağına geldiği belirtildi. Baba Kaya’nın, kızının boşanmasını önlemek için damadına hatlı minibüs aldığı, ancak vazgeçiremeyince de minibüsü kiraya verdiği öğrenildi.

Diğer zanlılar suçu birbirlerinin üzerine atarken, Mehmet Kaya’nın kızı M.D. ilk sorgusunda cinayet planını anlattı. İddiaya göre, M.D., bir süre önce kendi gibi evli olan ve Yatağan’da yaşayan S.G. (23) ile ilişki yaşamaya başladı. M.D., gayrimenkul zengini olduğu belirtilen babası Mehmet Kaya’nın öldürülmesi için erkek arkadaşı ile plan yapmaya başladı. Kaya’nın mirasına da konmayı amaçlayan S.G. ve M.D. planlarını uygulamaya koydu.
http://haber.gazetevatan.com/

Karısını ve kızlarını öldürdü
09.Kasım.2013
Tuzla'da emlakçılık yapan Ömer K. (55), sevgilisi hakkında tartıştığı 4 çocuğunun annesi imam nikâhlı eşi Gülizar Ö. (54), öz kızları Dilan (20) ve Rojda K.'yi (18) silahla öldürdükten sonra kayıplara karıştı.
haber93

AVM'de kanlı saldırı: 2 ölü
31 Aralık 2014
Sancaktepe’de Merdan K. (33), bir alışveriş merkezinde birlikte otururken gördüğü eşi Meltem K., (25) ile yanındaki Adem G’ye (33) kurşun yağdırarak öldürdü. Alışveriş merkezindeki karışıklıktan yararlanarak kaçan Merdan K., 2 saat sonra polise teslim oldu.

Polis olayla ilgili soruşturmayı sürdürürken olaydan iki saat sonra Sancaktepe polis merkezine giden Merdan K., saldırıyı kendisinin yaptığını söyleyerek teslim oldu, kullandığı silahı da polise teslim etti. Merdan K.’nın kendisine sorgulayan polislere, eşinin kendisini aldattığını öğrendiğini, takip ettiğinde de bir erkekle buluştuğunu gördüğünü ve cinayeti işlediğini anlattığı öğrenildi.

Meltem K.’nın üç çocuğu, Adem G.’nin de evli ve 3 çocuklu olduğu öğrenildi.
Yurt Gazetesi

'Boynuzlanmaya hevesli misin' dedi öldürdüm
23.03.2015



Ormanlık alanda aç kalınca yakalanan katil koca tatbikati için götürüldüğü mahallede helallik istedi. İki çocuğunun gözleri önünde hamile karısını öldüren adama mahalleli hakkını helal etti

KONYA’nın Ilgın İlçesi’nde 4 aylık hamile eşi 30 yaşındaki Fatma Coşku’nu, 2 çocuğunun gözleri önünde tabancayla ateş ederek öldüren ve 3 gündür ormanlık alanda saklanan 34 yaşındaki Ali Coşkun, aç kalıp, mahalleden yiyecek temin etmek isterken Jandarma tarafından yakalandı. Coşkun, eşinin ”Boynuzlanmaya hevesli misin? Oğlunu da al git” dedikten sonra ateş edip öldürdüğünü söylediği öğrenildi. Jandarma yaptığı incelemede Fatma Coşkun’un, aynı mahallede oturan bekar 25 yaşındaki M.E.’den hamile kaldığı ve cinayetin ardından M.E.’nin intihara teşebbüs ettiği belirtildi.
Milliyet

Mesaj Ölüme Götürdü
18 Eylül 2010
Eşinin kendisini aldattığından şüphelenen koca, “Kocan mesaide mi?” yazılı mesajı da bulunca eşini elektrik kablosuyla boğarak öldürdü
Kocaeli'nin Dilovası İlçesi'nde oturan 34 yaşındaki Hakan Aydoğdu kendisini aldattığından şüphelendiği, cep telefonunda da “Kocan mesaide mi?” yazılı mesaj bulduğu eşi 20 yaşındaki Zeycan Aydoğdu'yu elektrik kablosuyla boğarak öldürdü

KALBİNE VE BOĞAZINA TORNAVİDA SAPLADI
Bir fabrikada işçi olarak çalışan Hakan Aydoğdu, 2 ay önce görücü usulüyle Zeycan Aydoğdu'yla evlendi. Dilovası İlçesi'ne bağlı Tavşancıl semtinde oturan, Hakan Aydoğdu, eşinin kendisini aldattığından şüphelenerek tartıştı. Eşinin cep telefonunda “Kocan mesaide mi?” mesajı olduğunu gördüğü öne sürülen Hakan Aydoğdu, Zeycan Aydoğdu'yu elektrik kablosu ile boğdu. Bunun yanı sıra kalbi ve boğazına tornovida da sapladı. aktifhaber
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> AİLELER ÇÖKÜYOR Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com