EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Usame Bin Ladin Haçlılar Tarafından Şehid Edildi...

 
Bu forum kilitlendi: mesaj gönderemez, cevap yazamaz ya da başlıkları değiştiremezsiniz   Bu başlık kilitlendi: mesajları değiştiremez ya da cevap yazamazsınız    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İZ BIRAKANLAR
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Pts May 02, 2011 9:03 pm    Mesaj konusu: Usame Bin Ladin Haçlılar Tarafından Şehid Edildi... Alıntıyla Cevap Gönder

ABD istihbaratı Bin Ladin'e ait belgeleri yayınladı
EVA HAMBACH
ABD
01:14 21.05.2015



ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü, El Kaide'nin 2011 yılında öldürülen lideri Usame Bin Ladin'in Pakistan'daki baskın sırasında evinde ele geçirilen bazı belgelerini yayınladı.
Usame Bin Ladin
© FOTOĞRAF: NEW YORK SAVCILIĞI
ABD'li gazeteci Hersh: Beyaz Saray Bin Ladin'in ölüm hikayesini yeniden yazdı
Geçtiğimiz günlerde ünlü gazeteci Seymour Hersh'in Bin Ladin'in öldürüldüğü operasyona ilişkin ABD yönetiminin yalan söylediği açıklamasının ardından yayınlanan dokümanların arasında Ladin'in özel yaşamına dair belgelerin yanı sıra çok sayıda mektup, örgütle yazışmaları, teknik talimatlar, örgüte katılmak isteyenlerden doldurması istenilen formlar gibi 100'ü aşkın yazılı ve görsel materyal bulunuyor.
Buluntular Ladin'in ABD'ye saldırı düzenleme konusunda kararlı olduğunu gösterirken, Ladin'in ayrıca ABD hükümetinin kamuya açık dokümanlarını sakladığını, ünlü dil bilimci Noam Chomsky'nin aralarında bulunduğu bazı Amerikalı yazarların kitaplarını ve düşünce kuruluşlarının raporlarını sanal ortamda okuduğunu ortaya koyuyor.

DİKKAT ÇEKEN SORULAR

El Kaide'nin operasyonla öldürülen lideri Usame Bin Ladin
Hersh'ün Bin Ladin iddiasına Beyaz Saray'dan ret, 'CIA'den destek'
Bob Woodward'ın 'Obama'nın Savaşları' adındaki kitabı ile Almanya ekonomisine dair notlar ve Fransa'nın ekonomik gücü ve askeri varlığına ilişkin makalelerin de yer aldığı dokümanlar ayrıca video oyunları ile haritaları da kapsıyor.
Örgüte katılmak isteyenlere yönelik hazırlanan formlarda kişilerin eğitim durumlarından hobilerine varıncaya kadar birçok soru yöneltilirken, "İntihar eylemi düzenlemek ister misiniz? Şehit olduğunuzda kime haber vermemizi istersiniz?" dikkat çeken soruların arasında yer alıyor.

Amerikan istihbaratı, Ladin'in Arapça yazdığı mektupların İngilizce tercümesine de yer verirken, mektuplardan Ladin'in militanlarının grup içi çatışmalardan kaçınması ve ABD hedeflerine yönelik ses getirecek saldırılar yapmaları çağrısında bulunduğu anlaşılıyor.

Usame Bin Ladin
© FOTOĞRAF: NEW YORK SAVCILIĞI
'Bin Ladin'i ele verdiği söylenen kişi İngiltere vatandaşı'
Mektuplarında ABD'ye karşı zafer kazanmanın öneminden bahseden Bin Ladin, bunun dini bir yükümlülük olduğunu iddia ediyor. Belgelere göre Bin Ladin, yanında çalışanları da önemli sırlarını elektronik postayla paylaşmamaları konusunda uyarıda bulunuyor. Can güvenliğinden endişe de ettiği görülen bin Ladin'in Pakistan yaşadığı eve bir Amerikan ajanının sızmasından da endişe ettiği anlaşılıyor.
http://tr.sputniknews.com/abd/20150521/1015579021.html#ixzz3ajWV14ar

Taliban Afganistan'da 1 ABD helikopteri daha düşürdü: En az 31 ABD askeri öldü
6 AĞUSTOS 2011

Afganistan'ın doğu kesiminde düşürülen en işgalci ABD helikopterinde 31'i ABD, 7'si de Afgan askeri olmak üzere En az 38 kişinin öldüğü bildirildi.

Taliban, helikopteri kendilerinin düşürdüğünü açıkladı.

Bazı yetkililerle, görgü tanıklarının ifadeleri de bu iddiayı doğruluyor.

Bir yetkili New York Times gazetesine helikopterin roketle vurulduğunu söyledi.

Bunun, ABD'nin 2001 yılındaki işgalden bu yana tek olaydaki en büyük can kaybı olduğu söyleniyor.

Afganistan'da helikopter düşürülmeleri çok sık yaşanıyor.

Sadece bu yıl işgal güçlerine ait toplam 17 hava aracı düşürüldü.

Afganistan'da şu anda 140 bin yabancı işgalci askerbulunuyor. Bunların 100 bin kadarı Amerikalı.

NTV'nin haberine göre Taliban'ın vurduğu helikopterde Usame Bin Ladin'in saldırısına katılan özel birlik mensuplarının bulunuyordu.

NTV'nin haberi şöyle:

Bin Ladin'i öldüren birliğe darbe: 31 ölü

ABD, Afganistan'daki savaş boyunca bir gün içindeki en büyük kaybını yaşadı. Ölen askerler arasında, Usame Bin Ladin'in öldürüldüğü operasyonda görev alan seçkin birliğin mensuplarının da olduğu iddia edildi.

ABD ordusu tarihinin en büyük kayıplarından birini Afganistan'da verdi. NATO helikopterinin düşmesi sonucu 31 Amerikan askeri yaşamını yitirdi.

Obama, saldırının Taliban tarafından yapıldığını açıklarken, ABD medyasında bir iddia ortaya atıldı.

31 askerden bazılarının, El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in öldürüldüğü operasyonda yer alan seçkin komando birliğinin mensupları olduğu ileri sürüldü.

haber1001

Usame Bin Ladin Haçlılar Tarafından Şehid Edildi...


2 Mayıs 2011

Barack Obama, El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in öldürüldüğünü sevinç içinde açıkladı...

EL CEZİRE'NİN GÖRÜŞTÜĞÜ AFGAN VE AMERİKALI YETKİLİLER: "BU SEMBOLİK BİR ZAFER", "EL KAİDE, BİN LADİN'DEN ÖTE BİR ÖRGÜT"

Barack Obama'nın Washington'ın arananlar listesinde birinci sıradaki isim olan El Kaide örgütünün lideri Usame Bin Ladin'in öldürüldüğünü ilan etmesinin ardından merkezi Katar'daki Arap yayın kuruluşu El Cezire'nin görüştüğü Afgan ve Amerikalı askeri yetkililer, gelişmeyi "sembolik bir zafer" olarak yorumladı.
El Cezire'nin İngilizce internet sitesinde yer alan habere göre, Bin Ladin'in Pakistan'ın başkenti İslamabad'ın 100-150 kilometre kuzeyindeki Abbotabad kentinin Bilal bölgesinde bulunduğu büyük bir eve düzenlenen operasyonla öldürüldüğünün açıklanmasından sonra Afgan yetkililer, Bin Ladin'in öldürülmesini "sembolik bir zafer" olarak niteledi.
El Cezire'nin Afganistan'ın başkenti Kabil'deki muhabiri Keys Azimi'nin görüştüğü Afgan yetkililer, Bin Ladin'in örgütün saha faaliyetleriyle artık doğrudan bağlantılı olmaması nedeniyle öldürülmesinin de sembolik etkisinin olduğunu ifade ederek, "Bu örgüt (El Kaide) Bin Ladin ile simgelenmiş olabilir ancak kesinlikle Bin Ladin'den öte bir örgüt" dedi.
Barack Obama, El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in, Pakistan'ın başkenti İslamabad'ın 100-150 kilometre kuzeydoğusundaki Abbotabad kentindeki bir binada, Amerikalılardan oluşan küçük bir ekibin düzenlediği saldırı sonucunda, silahlı çatışmanın ardından öldürüldüğünü ve cesedinin ele geçirildiğini açıkladı.
"Bundan yaklaşık 10 yıl önce, güneşli bir Eylül günü, Amerikan halkına karşı tarihin en kötü saldırısıyla karardı. 11 Eylül'ün görüntüleri ulusal hafızamıza kazındı. En kötü görüntüler ise dünyanın görmedikleriydi.”dedi.
Pakistan ile yaptıkları işbirliğinin de kendilerini Bin Ladin'in saklandığı binaya götürmede katkı sağladığını söyleyen Obama, gece Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari'yi aradığını ve ekibinin de Pakistanlı meslektaşlarıyla görüştüğünü bildirerek, "Onlar da bunun ülkelerimiz için iyi ve tarihi bir gün olduğunda mutabıklar. Pakistan'ın El Kaide ve onunla bağlantılı kuruluşlara karşı savaşımızda bize katılmaya devam etmesi önemli. Bugün, benim talimatım üzerine, ABD, Pakistan'ın Abbotabad kentindeki (Bin Ladin'in saklandığı) bu binada hedefe yönelik saldırı düzenledi. Operasyon, Amerikalılardan oluşan küçük bir ekip tarafından Hiçbir Amerikalı zarar görmedi. Silahlı çatışmanın ardından, Usame Bin Ladin'i öldürdüler ve cesedini ele geçirdiler." dedi.
Obama, 20 yılı aşkın süredir, Bin Ladin'in El Kaide'nin lideri ve sembolü olduğunu, "Ancak onun ölümü, çabalarımızın sonu anlamına gelmiyor" diyen Obama, El Kaide'nin ABD'ye saldırı çabalarını sürdüreceğinin şüphe götürmediğini belirtti ve "Hem yurt içinde, hem de dışarıda teyakkuz halinde olmalıyız ve olacağız" ifadesini kullandı.
Yetkililer, operasyon sırasında bir helikopterin teknik arıza yüzünden kaybedildiğini kaydettiler.

NEW YORK'TA DA BİNLERCE KİŞİ KUTLAMA YAPIYOR

El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in Pakistan'da Amerikan askerlerince öldürülmesi ABD'nin başkenti Washington'ın yanı sıra New York'ta da binlerce kişi tarafından kutlanıyor.
Yerel saatle 01.30 olmasına rağmen New York'un Times Meydanı ile 11 Eylül 2001'deki İkiz Kuleler'in yerle bir olduğu Ground Zero adı verilen alanda toplanan binlerce kişi sevinç gösterileri yapıyor.

İNGİLTERE BAŞBAKANI CAMERON: "DÜNYA RAHAT BİR NEFES ALDI"

İngiltere Başbakanı David Cameron, El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in ölümüyle dünya halklarının rahat bir nefes aldığını söyledi.
Cameron yayımladığı açıklamada,"Usame Bin Ladin'in ölümü haberiyle dünya halkları rahat bir nefes aldı. Usame Bin Ladin dünyanın en korkunç terör eylemlerinin sorumlusuydu; 11 Eylül 2001 ve aralarında çok sayıda İngilizin de bulunduğu binlerce kişinin yaşamına mal olan diğer saldırılar Obama ve bu operasyonun sorumlularını kutluyorum " dedi.

NETANYANU: ''BİN LADİN'İN ÖLDÜRÜLMESİ, DEMOKRASİ ZAFERİ''

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, El Kaide örgütü lideri Usame bin Ladin'in dün ABD saldırısıyla öldürülmesinin demokrasiler için zafer olduğunu bildirdi.

Netanyahu makamından yaptığı açıklamada, ''Bu, demokratik ülkelerin paylaştığı adalet ve özgürlük için büyük yankı getiren zaferdir'' dedi.

BEYAZ SARAY'IN ÖNÜ BAYRAM ALANINA DÖNDÜ

El Kaide'nin lideri Usame Bin Ladin'in öldürüldüğünün duyulmasının ardından Washington'da sevinç gösterileri düzenlendi.
Beyaz Saray'ın önüne akın eden Washingtonlılar, ellerinde Amerikan bayrakları ve pankartlar taşıyıp, Amerikan milli marşını söylediler.
''ABD, ABD'' şeklinde sloganlar atan Amerikalılar, uzun süre Beyaz Saray'ın önünden ayrılmadılar.
Bazı Amerikalılar, bugün çok mutlu olduklarını, Bin Ladin'in sonunda öldürüldüğünü ifade ettiler.

BİR PAKİSTANLI YETKİLİ LADİN'İN ÖLDÜĞÜNÜ DOĞRULADI

Reuters ajansına açıklama yapan, adı açıklanmayan üst düzey istihbarat yetkilisi, bin Ladin'in öldürülmesiyle ilgili, "Evet, doğruluyorum" dedi.
Amerikan AP ajansının haberine göre, Amerikalı üst düzey iki yetkili, Bin Ladin'in Pakistan'da geçen hafta öldürüldüğünü doğruladı.
Aynı ajansın haberinde, Pakistanlı üst düzey bir istihbarat yetkilisinin, Bin Ladin'in Pakistan'da öldürüldüğünü doğruladığı bilgisi yer alırken, Amerikalı bir yetkili de, Bin Ladin'in Pakistan'ın başkenti İslamabad yakınlarındaki bir evde öldürüldüğünü kaydetti.



[img]GEORGE W. BUSH: ''BİN LADİN'İN ÖLDÜRÜLMESİ ÇOK ÖNEMLİ BİR BAŞARI''[/img]

Eski ABD başkanlarından George W. Bush, El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in öldürülmesini ''çok önemli bir başarı'' olarak niteledi.
Bin Ladin'in öldürüldüğünü öğrendikten sonra ABD Başkanı Barack Obama'yı kutladığını kaydeden Bush, Bin Ladin'in Amerikan güçlerince öldürüldüğü bilgisini vermek için Obama tarafından telefonla arandığını belirtti.
Bush, açıklamasında, ''Bu çok önemli başarı, Amerika için, dünya genelinde barışın peşinde olan insanlar için ve 11 Eylül 2001'de sevdiklerini kaybeden herkes için bir zafer anlamına geliyor'' ifadesine yer verdi.

İngiltere eski Başbakanı Tony Blair: “Bu operasyonu yürüten herkese ve ABD Başkanı Barack Obama'ya yürekten minnettarlığımı iletiyorum" ifadesini kullanan Blair, bin Ladin'in öldürülmesinin, geç de olsa adaletin yerini bulduğunu gösterdiğini söyledi.

Pakistan Dışişleri Bakanlığı: “Bin Ladin’in ölümü, dünyanın dört bir yanındaki terör örgütlere atılan büyük bir darbe… Düzenlenen operasyon, Usame Bin Ladin’in dünyanın neresinde olursa olsun bulunması halinde ABD güçlerince doğrudan ortadan kaldırılmasını öngören politikayla uyumlu olarak düzenlendi.”

NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen: Rasmussen, Bin Ladin'in öldürülmesinin NATO müttefiklerinin güvenliği için "önemli bir başarı" olduğunu belirtti.

İslam Kalkınma Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu: Usame bin Ladin ve kendisine bağlı olan grup bir çok masum insanın ölmesine sebep olmuştur. Biz teşkilat olarak ve ben genel sekreter olarak terör aktivitelerini telin ettik, kınadık.

Abdullah Gül'den açıklama:” Büyük bir memnuniyetle karşılıyorum...”

Abdullah Gül, El Kaide Lideri Usame bin Ladin'in öldürülmesiyle ilgili ''Bu şunu gösteriyor; teröristler ve terör örgütlerinin başlarının sonu, eninde sonunda canlı veya cansız ele geçirilmektir. Dünyanın en tehlikeli ve sofistike başının da bu şekilde ele geçirilmiş olması, herkese ibret vesilesi olmalı. Büyük memnuniyetle karşılıyorum'' dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Viyana'ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. ''El Kaide Lideri Ladin öldürüldü, siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Amerikan yönetimiyle bu konuda temasınız oldu mu?'' sorusu üzerine, Gül, ''Bu şunu gösteriyor; teröristler ve terör örgütlerinin başlarının sonu, eninde sonunda canlı veya cansız şekilde ele geçirilmektir. Dünyanın en tehlikeli ve sofistike bu anlamda terör örgütünün başının da bu şekilde ele geçirilmiş olması, herkese ibret vesilesi olmalı. Büyük memnuniyetle karşılıyorum'' diye konuştu.

Bülent arınç: "Elbette başarılı olunmasını arzu ederiz"
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç:

"Biz terörü insanlık suçu olarak görüyoruz. Terörün dini, imanı, rengi, cinsiyeti hiçbir zaman söz konusu değil. İnsanları öldürmeyi amaçlayan, gayesi ne olursa olsun, bir eylemi hoş görmememiz mümkün değil.
Biz terörle mücadele ediyoruz. Terörizmi benimsemiyoruz. Dolayısıyla bu mücadele yapılırken elbette başarılı olunmasını arzu ederiz."dedi.

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin: "Su testisi su yolunda kırılır. Sevindirici bir haber."

TC Dışişleri Bakanlığı: "son derece önemli bir adım"
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Bin Ladinin öldürülmesi "terörle mücadele alanında son derece önemli bir adım" olarak nitelendirildi. Açıklamada, Türkiye, bu çabalara elinden gelen desteği vermeyi her zaman sürdürecektir” denildi.

ABD Ankara Büyükelçisi Ricciardone: Cumhurbaşkanı Gül ve Dışileri Bakanı Davutoğlu'nun sözlerine katıllıyorum"

Hamit Karzai: Ladin Yaptıklarının Karşılığını Buldu

İlk tepkilerden biri, ülkesine yönelik operasyon süren Afganistan’dan, Devlet Başkanı Hamit Karzai’den geldi. Karzai, Bin Ladin’in yaptıklarının karşılığını bulduğunu söyledi.

El Fetih yönetimi: "Bin Ladin'den kurtulmak, dünya barışı açısından olumlu bir gelişme”

El Fetih kontrolündeki Ramallah merkezli Filistin yönetimi adına açıklama yapan Hasan Katip ise, "Bin Ladin'den kurtulmak, dünya barışı açısından olumlu bir gelişme. Ancak asıl önemli olan Bin Ladin ve diğerleri tarafından kullanılan ve desteklenen söylem ve yöntemlerin aşılması" dedi.

Siyonist eşkiya da pek memnun oldu: 'Artık dünya rahat bir nefes alabilir'

İsrail liderleri, Usame Bin Ladin'in öldürülmesini memnunlukla karşıladı ve ABD'yi operasyondan dolayı kutladı.
İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, "adalet geç gelmiş bile olsa, artık dünyanın rahat bir nefes alabileceğini" söyledi.
İsrail radyosuna göre İsrail Cumhurbaşkanı Peres, Bin Ladin'in öldürülmesini ABD Başkanı Barack Obama , ABD'nin savunma kuruluşları ve hür dünya için büyük bir başarı olarak nitelendirdi. Bin Ladin'in "tarihteki en büyük canilerden biri" olduğunu söyleyen Peres, "Adalet her ne kadar geç tecelli etmiş olsa da Bin Ladin cezasını bulmuş olduğundan dünya artık rahat bir nefes alabilir" dedi.
Ordu radyosuna konuşan İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman da "ABD'yi, 11 yıldır süren görevi tamamladığı için kutluyorum. Asla pes etmeyip dünyanın en tehlikeli adamı için yürütülen avı sonuna kadar tamamladılar" dedi.
Lieberman, bunun, İsrail'in soykırım kurbanlarını anma gününe (bugün) denk gelmesinin de ayrı bir önemi olduğunu ifade etti.
İsrail Dışişleri Bakanlığının, Obama'nın açıklamasından önce bilgilendirildiğini belirten Lieberman, Bin Ladin'in Afganistan 'da üslenmiş olmasına karşın, öldürülmesinin operasyonel anlamda büyük bir önem taşıdığına işaret etti.
Lieberman, "Bin Ladin'in ölümünün ne gibi etkileri olacağını söyleyebilmek için henüz çok erken, ama El Kaide, tüm dünyaya yayılmış bir yapı üzerine kurulu bir örgüt olduğu için, şu ya da bu şekilde bir etkisi olacaktır" diye konuştu.

Berlusconi: “Dünya 10 yıldır bekliyordu”



İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, El Kaide terör örgütü Usame bin Ladin'in öldürülmesini 'şerre karşı zafer' olarak nitelendirdi.
Milano'da hakkındaki bir dava sebebiyle mahkemeye çıkmasının ardından gazetecilere açıklama yapan Berlusconi, Bin Ladin'in ölümünü "Şerre ve teröre karşı savaşta ABD ve tüm demokrasiler için büyük bir netice." sözleriyle nitelendirdi.

Fransa da Memnun

Koalisyon güçleri içinde Libya’ya yönelik olarak Amerika Birleşik Devletleri ile birlikte operasyon yürüten Fransa’dan da memnuniyet açıklaması geldi.

Müşerref: Ladin'in öldürülmesi olumlu

Pakistan eski Devlet Başkanı Pervez Müşerref, El Kaide elebaşı Usame Bin Ladin’in öldürülmesini “olumlu bir adım” olarak değerlendirdi.
Pakistan eski Devlet Başkanı Pervez Müşerref, El Kaide elebaşı Usame Bin Ladin’in öldürülmesini “olumlu bir adım” olarak değerlendirdi. Ancak ABD’nin, Ladin’e ülkesi sınırları içerisinde bir operasyon gerçekleştirmesini eleştirdi. Ayrıca El Kaide destekçilerinin ABD ev Pakistan’dan intikam almak isteyebileceklerini ekledi.

Almanya'dan ilk Ladin yorumu

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Usame bin Ladin'in Amerikan komandoları tarafından öldürülmesini olumlu karşıladı. Alman hükümet sözcüsü Steffen Seibert, başkent Berlin'de yaptığı açıklamada, Merkel'in haberden dolayı rahatladığını açıkladdı.

AB Dönem Başkanı Macaristan

Avrupa Birliği dönem başkanlığını yürüten Macaristan Dışişleri Bakanı Janos Martonyi ise, bir başka noktaya dikkat çekti. Martonyi’nin uyarısı Bin Ladin’in öldürülmesi sonrasında yeni durumla nasıl baş edileceğine karşı hazırlıklı olunması gerektiği konusunda oldu.

Pakistan Talibanı’ndan intikam açıklaması

Pakistan'daki Taliban örgütü, El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in öldürülmesinin hesabını öncelikle Pakistan Yönetiminden soracaklarını açıkladı.
Pakistan Taliban Hareketi ya da diğer adıyla Tehrik-i Taliban Pakistan örgütünün sözcüsü İhsanullah İhsan, Reuters ajansına telefonla yaptığı açıklamada, "Artık işbirlikçi Pakistanlı yöneticiler, işbirlikçi Devlet Başkanı Zerdari ve işbirlikçi ordu mensuplsrı bizim öncelikle hedeflerimizdir. Amerika, ikinci hedefimiz olacak" dedi.

Afgan Halkı: “Bin Ladin 1 numaralı şehit”

Afganistan'ın güneyinde Taliban'ın güçlü olduğu Kandahar vilayetindeki Afganlar, El Kaide örgütünün Pakistan'da öldürüldüğü bildirilen lideri Usame Bin Ladin'i, "bir numaralı şehit olarak" niteledi.
Reuters ajansının haberine göre Kandahar'da adının açıklanmasını istemeyen bir kişi, "ABD, Bin Ladin için ‘bir numaralı aranan ya da bir numaralı terörist’ tanımını kullanıyordu. O artık bizim için ‘bir numaralı şehid’ oldu. Çünkü o şimdi hayattaki halinden daha güçlü" dedi. Haberde Afganların, "Bin Ladin'in Amerikalılar tarafından şehid edileceğini her zaman öngördüğünü ve bu şehadetin Müslümanların nesiller boyu izleyeceği bir ateşe dönüşeceğini" söylediği belirtildi. Bir Afgan "Bin Ladin'in öldürülmesi mesele değil, çünkü El Kaide Bin Ladin'den öte bir örgüt ve şimdi o çok daha büyük bir düşünce" dedi.
Bazı Afganlar da Bin Ladin'in etkisinin süreceğini ve El Kaide örgütünün, liderlerinin öldürülmesinin intikamını almaya çalışacağını söyledi. Afganistan lideri Hamid Karzai'nin erkek kardeşi, Kandahar il meclisi başkanı Ahmed Vali Karzai de yaptığı açıklamada, Bin Ladin'in ölümünün şu an için olumlu etkisi olacağını, ancak El Kaide örgütü intikam arayışına gireceği için gelecekte bunun Afganistan'daki çatışmaları artıracağını belirtti.

Hamas Bin Ladin'in katlini kınadı

Filistin'de Hamas yönetimi mücahid olarak nitelediği Usame Bin Ladin'in katlini kınadı.

Hamas'ın lideri İsmail Haniya, Bin Ladin'in öldürülmesini şu sözlerle değerlendirdi: "Cihad şuuruyla mücadele veren mücahid Arap savaşçısı Usame Bin Ladin’ie alçakça düzenlenen ABD suikastını kınıyoruz. Bu olayı, Müslüman ve Arap halkların bastırılması ve kanının dökülmesi üzerine kurulu Amerikan siyasetinin bir uzantısı olarak görüyoruz." Dedi.

Haniye, "Herhangi bir Müslüman'a veya mücahide suikast düzenlenmesini şiddetle kınıyorum" diyerek, Bin Ladin'e "Allah'tan rahmet" diledi.

Müslüman Kardeşlerin Ürdün kolu: Müslüman Kardeşlerin sözcüsü Cemil Ebu Bekir: “Bin Ladin'in yaklaşım ya da taktiklerini paylaşmadığını ama onun ideolojisine ölümüne bağlılığını ve fedakarlığına selâmladıklarını” kaydetti.

Diğer tepkiler

Usame Bin Ladin'in şehid edilmesine doğum yeri olan Suudi Arabistan adına yapılan açıklamada, el Kaide liderinin ölümünün el Kaide ve temsil ettiği ideolojiye ağır bir darbe indireceğinin umulduğu ifade edildi.

Irak Dışişleri bakanı Hoşyer Zebari'de el Kaide liderinin öldürülmesini memnuniyetle karşıladığını belirtti.

Libyalı isyancıların ise bin Ladin'in ölümünü mutlulukla karşıladığı ve ABD'ye Kaddafi'yi de öldürme çağrısı yaptığı bildiriliyor.

Mısır'da İngiliz ve Amerikan elçilikleri ile turistlerin sık ziyaret ettiği yerlerdeki güvenlik önlemleri artırıldı.

Vatikan: Ladin Hesabını Tanrı’ya Verecek

Hristiyanların ölüm haberine sevinmeyeceğini ifade eden Vatikan sözcüsü ise, El Kaide Lideri Usame Bin Ladin’in hesabını Tanrı’ya vereceğini açıkladı.

Hem Seviniyor, Hem Korkuyorlar!

ABD'de Ladin'in öldürüldüğü haberinin ardından halk sevinç gösterileri yaparken El Kaide'nin olası saldırılarına karşı güvenlik önlemleri artırıldı.

Usame Bin Ladin’in öldürülmesi ile ABD’de bir yandan bayram havası yaşanırken, olası bir saldırıya karşı da olağanüstü tedbirler alınıyor.
Bin Ladin’in öldürüldüğü haberinin internet sitelerinden ve haber bültenlerinde yayınlanmasının ardından Amerikalılar sokaklara döküldü.

Washington’da Beyaz Saray’ın önünde kutlamalar yapıldı. New York’ta kutlamaların adresi ise 11 Eylül saldırılarının yerle bir ettiği Dünya Ticaret Merkezi binalarının bulunduğu alandı.

ABD Alarmda

Öte yandan operasyonun açıklanmasından kısa bir süre sonra New York kentinin yöneticileri polisi en üst düzey alarma geçirdi.

ABD İç Güvenlik Bakanı Napolitano, El Kaide’nin olası saldırılarına karşı olağanüstü güvenlik önlemlerinin alındığını açıklarken ABD Dışişleri Bakanlığı, ülke dışındaki misyonlara ve ABD vatandaşlarına temkinli olmaları çağrısında bulundu.

New York Emniyet Müdürü Raymond W. Kelly de "New York kentine yönelik belirli bir saldırı tehdidi olduğu yönünde herhangi bir bilgi olmamasına rağmen, Usame bin Ladin’in öldürülmesine ilişkin haberin ardından tüm güvenlik güçleri alarma geçirildi" dedi.

Uçak ve Oteller Hedef Alınabilir

Güvenlik uzmanları da özellikle uçak ve otel gibi seyahat noktalarının hedef alınabileceği uyarısı yaptı.

Başkan’ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Richard Clarke, Bin Ladin’in ölümünün ABD’nin terörle savaşında bir bölümün sonu olduğunu ancak yeni bir bölüm açacağını söyledi.

Bu arada Deniz Piyadeleri bünyesindeki Kimyasal ve Biyolojik Olaylarla Mücadele Gücü, nükleer sızıntı nedeniyle bulunduğu Japonya’dan geri çağrıldı.

"Cihada devam"

El Kaide’ye bağlı bir internet sitesinde cihada devam edileceği yönünde mesajlar yayınlandığı haber veriliyor.

"Usame bin Ladin İslami öfkenin simgesiydi"

Maşari el Dhayidi,Eş Şark el Avsat - Genel Arap gazetesi

"Usame bin Ladin 11 Eylül'den bu yana İslami öfkenin simgesi haline dönüştü. Aynen solcu Latin Amerika'nın Batı'ya karşı duyduğu öfkenin simgesi haline gelen Arjantinli komünist Che Guevara gibi."

"El Kaide'nin varlık sebebi, Batı'nın ve İsrail'in Arap halklarına karşı uyguladığı emperyalist politikalar"
Nasuh el Mecali,El Rai - Ürdün gazetesi

"Usame bin Ladin'in öldürülüşü el Kaide'ye varlığını daha hissetirme ve daha çok şiddete başvurmak için bir bahane de sağlayacaktır. Bu örgütü besleyen ve İslam dünyasında destekçi sağlayan şey, Batı'nın ve İsrail'in Arap halklarına karşı uyguladığı emperyalist politikaları ve işgal kampanyalarıdır."

"El Kaide daha eylemli bir döneme girebilir"

Mahmud el Sükani,El Şems - Libya gazetesi

"Bin Ladin'in ölümü -şayet bu bilgi doğruysa- el Kaide'nin uluslararası arenada faal ve etkin bir örgüt olarak varlığının sona erdiği anlamına gelmiyor. Daha ziyade, bin Ladin'in taraftarlarını daha çok sayıda eylem planlamaya itebilir."

''Amerikan merkezi haber alma teşkilatı CIA, özel kuvvetler ya da her kimse kendisini öldürmeden yakalayamaz mıydı?

Independent muhabiri Robert Fisk

'Adalet' diye duyurdu Obama, bin Ladin'in öldürülmesini. Eskiden, adalet uygun bir yargı süreci anlamına gelirdi. Mahkeme, duruşma, savunma. Saddam'ın çocukları gibi bin Ladin de silahla öldürüldü.''

"ABD'nin varlığı bu bölgede istenmiyor"
Baş yazı,El Vefak - İran gazetesi

Amerika Birleşik Devletleri'nin bölgedeki varlığı, bin Ladin'in ölümünden önce ne kadar arzu edilmiyorduysa, ölümünden sonra da arzu edilmiyor.

Kaynaklar: BBC, El Cezire, haber10, TRT, Hürriyet

Sıradışı

Usame bin Ladin: Amerikalıların kâbusu (*)



Usame bin Ladin, adını Amerika Birleşik Devletleri'nde 11 Eylül 2001'de, kaçırılan uçaklarla düzenlenen ve 3 bin'den fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırılarla duyurdu.

Bin Ladin, Yemen'den Suudi Arabistan'a göçen ve bu ülkenin yollarının yüzde 80'ini inşa eden işadamı Muhammed bin Ladin'in 52 çocuğundan 17'incisi olarak 1957'de dünyaya geldi.

1968'de babası helikopter kazasında ölünce, büyük bir servete hükmetmeye başladı. Bazıları servetinin 250 milyon dolar olduğunu iddia etti.

Usame bin Ladin, Cidde'deki Kral Abdülaziz Üniversitesi'nde mühendislik eğitimi görürken 1973 yılından itibaren İslami gruplarla ilişkiye girdi.

Sovyetler'in 1979 yılında Afganistan'ı işgal etmesi, bin Ladin'in hayatını tamamen değiştirdi.

O dönemde Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinde çok taraftar bulan cihat çağrısına katılan Bin Ladin, Afganistan'a gitti, 10 yıl mücahidlerle birlikte savaştı.

Afganistan savaşının sona ermesinden sonra bin Ladin'in dünyaya bakışı da değişti.

1991'deki Körfez Savaşı'nda 300 bin Amerikan askeri Müslümanların en kutsal mekanlarından ikisini barındıran Suudi Arabistan'da konuşlanınca, Moskova'ya olan nefreti, Washington'a yöneldi. İslam'a hakaret edildiğini, bunun intikamının alınacağını söyledi.

Bazı önde gelen mücahitlerle birlikte, Orta Doğu'da Amerikan karşıtı grupları örgütledi.

Sürgün

Suudi yönetimi, eleştirileri ve muhalefete desteği nedeniyle 1992 yılında pasaportunu iptal edince Sudan'a yerleşen Bin Ladin, ABD ve Suudi ailesini kınayan fetvalar yayımlayınca 1994 yılında Suudi vatandaşlığını da kaybetti.

Sudan, uluslararası baskılar üzerine 1996 yılında Bin Ladin'in ülkeyi terk etmesini istedi. Bin Ladin bundan sonra Afganistan'a görüldü. Burada eğitim kampları kuran Bin Ladin, Taliban'ın himayesinde Afganistan'da yaşadı.

* Kaynak: BBC Türkçe

ABD Basını Ladin'i Nasıl Duyurdu?
02 Mayıs 2011

El Kaide'nin lideri Usame Bin Ladin'in Pakistan'da öldürülmesi, ABD gazetelerinin ilk sayfalarını tamamen kapladı. İşte manşetlerde Ladin'in ölümü:
Washington Post'un ilk sayfası tamamen Bin Ladin öldürülmesi haberine ayrıldı. ''Adalet yerini buldu'' manşetini atan gazetede, manşetin altında da ''ABD güçleri Bin Ladin'i öldürdü'' ifadesini kullandı.



Bin Ladin ve Obama'nın resimleri ile Washington'da Beyaz Saray'ın önündeki kutlamadan fotoğraf konulan gazetede, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki gelişmelere gönderme yapılarak, Bin Ladin'in öldürülmesinin Obama'ya, ''kıta ötesinde derin siyasi karışıklıkların olduğu bir dönemde açık bir zafer kazandırdığı'' belirtildi.



Gazetede yer alan analizde de Bin Ladin'in ölüm haberinin ülkenin gerek iç gerek dış politika konularında derin ayrılıklar yaşadığı bir dönemde gelerek, ulusal birlik anı sağladığı kaydedildi.



Bin Ladin'in öldürülmesinin El Kaide'nin ABD ve dünyadaki diğer ülkelere tehdidini sona erdirmediği ifade edilen analizde, ancak yine de 11 Eylül saldırılarından sorumlu örgütün liderinin öldürülmesinin örgütte büyük bir psikolojik çöküntü yaratacağı belirtildi.

''OBAMA, EN UZUN MUTSUZLUK DÖNEMİNİ SONA ERDİRDİ''



Los Angeles Times da haberi ''Bin Ladin öldü'' manşetiyle sundu. Gazetenin baş yazısında da Obama'nın Bin Ladin'in öldürüldüğünü açıklamasıyla, Amerikan tarihinde ''en uzun süren, gergin ve mutsuz dönemlerden birini sona erdirdiği'' yorumunda bulunuldu. Gazete, Bin Ladin'in öldürülmesiyle terörizmin sona ermediği ifadesi de kullanıldı.



USA Today'in de manşeti ve ilk sayfası Bin Ladin'in öldürülmesine ayrıldı. Gazete de diğerlerinde olduğu gibi terörle mücadelede sona gelinmediği ve hala devam ettiğini belirtti.



Wall Street Journal da ''ABD güçleri Bin Ladin'i öldürdü'' manşeti attı. Obama'nın 11 Eylül saldırılarının intikamının alındığı söylediğini belirten gazete, ''terörün beyninin cesedi denize gömüldü'' ifadesini kullandı. Gazetede, Bin Ladin'in ölümünün ''son dönemde gerginlikler yaşanan ABD ile Pakistan arasındaki dinamiklere ve Afganistan'daki savaşa çarpıcı etkisi olacağı'' yorumunda bulundu.

New York Times da ''Bin Ladin ABD güçleri tarafından öldürüldü'' manşeti attı ve Obama'nın ''adalet yerini buldu'' sözlerine yer verdi.

http://www.aktifhaber.com/abd-basini-ladini-nasil-duyurdu-3124-8g.jpg



aktifhaber

El Kaide'den İntikam Açıklaması
02 Mayıs 2011
El Kaide örgütünün üst düzey ideologlarından biri, Usame bin Ladin'in öldürülmesi üzerine öcünün alınacağı açıklamasında bulundu.
Aşırı dincilere ait internet sitelerinde "Esad El Cihad2" adıyla Bin Ladin için uzun bir methiyeyle birlikte açıklamalar yapan şahsın, "İslam'ın Şeyhinin öldürülmesinin öcünün alınacağı" sözünü vererek, cihadın sona erdiğini düşünen herkesin "biraz beklemesi" gerektiğini söylediği atarıldı.

Bu açıklamayla birlikte, Bin Ladin'in ölümünün cihatçılar tarafından ilk kez kabul edildiğine dikkat çekiliyor.

Militanlara ait internet sitelerinin düzenli olarak "Esad El Cihad2" ile, "kutsal savaşı sürdürmenin protokolleri" üzerine yapılan uzun söyleşiler yayımladığı, bu kişinin sıklıkla doktrin meselelerini ele aldığı kaydediliyor.

ANNESİ YASINI TUTUYOR

Usame Bin Ladin'in annesi Alia, oğlunun yasını tutuyor.

PEŞAVER'DE GÖSTERİLER BAŞLADI

Pakistan'da El Kaide lideri Usame bin Ladin'in öldürüldüğü haberinin duyulmasından sonra Afganistan'a yakın Peşaver kentinde gösteriler başlarken ülkenin diğer kentleri sakinliğini koruyor.

Pakistan televizyonları, Taliban ve El Kaide militanlarının en etkili olduğu Peşaver kentinde bazı grupların protesto gösterilerine yer verdi.

Bazı siyasi ve askeri gözlemciler, El Kaide liderine Pakistan halkının önemli kesiminde sempati duyulduğunu belirtirken, ülkede kitle iletişiminin çok zayıf olması nedeniyle halkın Ladin'in öldürüldüğü bilgisinden habersiz olduğuna, bu nedenle gösterilerin daha sonraki saatlerde olabileceğine işaret ediyor.

Bu arada, üst düzey komutanlar ve emniyet birimlerinin acilen toplantıya çağrılmasının ardından ülkede güvenlik önlemleri en üst seviyeye çıkarıldı. Güvenlik güçleri bombalı ve intihar eylemlerine karşı alarma geçti.

YERİNE EL ZEVAHİRİ'NİN GEÇMESİ MUHTEMEL

Pakistan'da El Kaide lideri Usame bin Ladin'in öldürülmesinin ardından Bin Ladin'in Mısırlı sağ kolu Eymen El Zevahiri, örgütün başına geçecek en muhtemel aday olarak görülüyor. ABD'nin 2001 yılında Afganistan'ı işgal etmesinden sonra terör örgütünü bir arada tutan şeyin, El Zevahiri'nin stratejik düşünme ve organizasyon becerileri olduğu biliniyor.

AVRUPA'DA İNTİKAM SALDIRILARI BEKLİYOR

Radikal dinci Ömer Bekri, El Kaide lideri Usame bin Ladin'in öldürülmesini takiben Avrupa'da ''intikam saldırıları'' düzenlenmesini beklediğini söyledi.


CİHATÇI FORUMLARDA, İNANMAZLIK, ÖFKE VE TEHDİT

ABD tarafından da izlenen SITE ve Jihadology enstitüleri tarafından İngilizceye çevrilen cihatçı internet forumlarında, Usame bin Ladin'in öldürülmesine ilk tepkiler, inanmazlıktan, öfkeye ve ABD'ye tehdide kadar uzanıyor.

Şumuh El İslam adlı bir forumda da bir katılımcı, "Aslanlar aslan kalacak ve Usame'nin izinden gidecek. Allah Filistin'de görmediğimiz asayişi Amerika'ya da göstermesin" dedi.

Bir başkası da "Eğer doğruysa Amerika onu canlı yakalayamadığı için Allah'a şükretmeliyiz. Yoksa Saddam Hüseyin gibi aşağılanırdı. En azından en büyük isteğine ulaştı, şehit oldu" diye yazarken, başka bir forum yazarı, New York ve Washington'da sevinç gösterileri yapılmasını yorumlayarak, "Bu kutlamalar komik. İsteğiniz kadar bayram yapın kafirler. Çünkü bunu yapmak için çok az zamanınız var. Gerçekle yüz yüze geleceksiniz" ifadesini kullandı.
aktifhaber

Pakistan elçisi: Bu bir ortak operasyon
02 Mayıs 2011
Pakistan'ın İngiltere Büyükelçisi Vecid Şemsül Hasan, terör örgütü lideri El Kaide'nin öldürüldüğü operasyonun, ABD ile Pakistan'ın ortak yürüttüğü bir operasyon olduğunu söyledi.



Hasan, Reuters'a yaptığı açıklamada, Bin Ladin'in ortak operasyonla avlanmasının, iki ülke istihbarat teşkilatlarının yaptığı işbirliğini de gösterdiğini ifade etti. haber7

kuresel sermayenin yeni acmazi,milli burjuva siniflar yada osama ben laden sendromu
İBRAHİM DİNÇ

03 Mayıs 2011 Salı, 01:50 tarihinde SOSYALIST TARTISMA PLATFORMU tarafından eklendi

kuresel sermayenin yeni acmazi,milli burjuva siniflar yada osama ben laden sendromu

oldurulen,sadece 70 yasinda,elinde bastonla zorla yuruyen bir semboldur.amerika ve bati sahte bir zafer kutluyor.meseleyi hala anlamazliktan geliyorlar.

(..)

hayat bosluk tanimaz.bugun el kaide gibi orgutler,sudi rejimleri,iran ve hatta talibandan bile siyasi olarak cok farklidir.el kaidenin en buyuk dusman ilan ettigi sistemlerin basinda iran,suudi rejimleri gelmektedir.iktidar olmama,sistem disinda yuvalanma ozellikleri ile,sosyal tabani,zengin kuzeye ve zengin islam ukeleri sermaye sinifina karsi,umutsuz sehir kucuk burjuvazisinin, yoksul koylu yiginlarinin ofkeleri olarak sekillendi....

radikal islamci intikam orgutu olarak orgutlenebilmelerinin sirri burdadir.
genis ve yaygin bir sosyal taban bulmalarinin nedeni,yoksul yigin ofkesidir.tum dini motiflere ragmen,kusulan ofke,bir yoksul ofkesidir.adaletsiz paylasim duzeni surdugu surecede,ne komunist muhalefet,nede onun yaninda rekabet eden radikal islam ortadan kaldirilamaz.

artik dunyanin hic bir yeri guvende degil.bunu yakinda herkez gorecek.semboller onemlidir.sembolu vurdular,sonuclarinida hesaplamis olmalilar.pakistani one surmeleri,artik bolgesel savaslar ve boylesi ulkeler uzerinde catismalari yogunlastiracaklarini gosteriyor.

el kaide, islam ulkeleri milli sermaye siniflarinin ve onun etkisindeki sehir kucuk burjuva ve kir yoksul koylulugunun,kuresel sermaye ve yeni dunya duzeni ile uzlasmayan en radikal cizgisidir.gecmiste musluman kardeslerin ustlendigi rolu bugun el kaide almistir.musluman kardesler neo-liberal sistemle uzlasip,''ilimli islam'' cizgisine gecmis,ama hayatin bosluk tanimadigi kurali,bir kez daha ispatlanmistir.
mesele osamanin eski CIA ajani olmasi noktasini coktan asmis,bir toplumsal siyasal proje olarak,tum islam ulkelerinde radikal bir ''cikis yolu'' halini almistir.

insanlik tarihi,kendisine sosyal zemin bulan tum hareketlerin,bir komplolar zincirinin cok otesinde sosyal-ekonomik-sinifsal bir analizinin kacinilmaz oldugunu bizlere ogretmistir.durum tamda budur.komplo teorileri ve komplo analizleri yerine,sinif mucadeleleri penceresinden olgulara bakmayan her gorus,bir sure sonra kendini SIKINTI ICINE SOKMAKTAN KURTULAMAYACAKTIR...

emperyalist,tek yanli zenginlik duzeni surdugu surece,tarih,komunistlerin yaninda,daha bir cok farkli gorunum altinda,ama ozunde farkli sinifsal tepkilerin bir disa vurumu olan,daha baska alternatifleride yaratmaktan cekinmeyecektir...

hayat ne emperyalistlerin,nede komunistlerin tam kontrolu altinda hic bir donem olmadi.Burda mesele,ara siniflarin,ara akimlarin,kutbun iki ucu arasinda(emperyalist burjuvazi ve devrimci proleterya) bas gosteren cizgilerin,nihai kavga olan emek-sermaye celiskisinde hangi guc tarafindan kullanilacagi sorunudur....

emperyalizm ayirtedici ozelligi,ilericilik kistasinin,leninin soyledigi gibi,''cagimizda emperyalizme karsi tavir'' sorununa indirgenmis olmasi gercegidir...
bu catismada amerikan ve avrupa emperyalizminin yaninda,onun lehine,radikal islama karsi tavir almamizi kimse beklemesin...

radikal islam,sivil hedeflere vurdugu oranda karsisinda,ancak amerikan askeri varligina vurdugu oranda yaninda,ama her halukarda taraf olarak sadece kendimize;isci-koylu devrimci sosyalizm cizgisine taraf olacagiz...

bu savasi emperyalizm baslatti;ona karsi radikal tarzda direnenler, ezilen halka,sivil yiginlara saldirmadigi surecede haklidir.
hickimse emperyalist ekonomik-siyasi-sinifsal-kulturel yagma ve isgal surdugu surece,direnen kim olursa olsun,direnmeyin deme hakkina sahip degildir.

kuzey ile guney arasinda catisma,salt kuresel sermaye ile milli sermaye arasinda degil,isci sinifi,yoksul koylulugude icine alarak,yayginlasarak acik bir savas halini alacaktir...

bu savasin bir devrimci ic sinif savasimi seklindemi,yoksa emperyalist paktlarin bolgesel ve kuresel emperyalist savasimi seklindemi ilerleyecegini surecte gorecegiz.pakistan bu eyleminin sonuclarini,cok gecmeden yasayacaktir...

abd 11 eylul bir milat olacak demisti...guneyin miladi ise osamanin olumudur...ipler koptu !!!

ILK KURSUNU SEN SIKTIN EMPERYALIST BURJUVAZI !

TUM EZILENLER NEO-EMPERYALIST SISTEME KARSI BIRLESIN !

YASASIN DEVRIMCI SOSYALIZM !

BASKA BIR DUNYA MUMKUN !

http://www.facebook.com/notes/sosyalist-tartisma-platformu/kuresel-sermayenin-yeni-acmazimilli-burjuva-siniflar-yada-osama-ben-laden-sendro/10150176867233070

'El Kaide daha da radikalleşebilir'

3 MAYIS 2011

El Kuds el Arabi gazetesinin genel yayın yönetmeni Abdülbari Atwan Guardian gazetesine yazdığı makalede, Usame bin Ladin'in ölümü sonrası, El Kaide örgütünün nasıl şekilleneceğini irdeliyor.

Atwan, Usame bin Ladin'le mülakat yapmış bir gazeteci.
Abdülbari Atwan, yazısında ''dileği gerçekleşti'' diyor, Usame bin Ladin için.

1996'da görüştüğü bin Ladin'in en büyük arzusunun bir şehit olarak ölüp cennete gitmek olduğu sözlerini aktaran Atwan, ''İlk dileği gerçekleşmiş görünüyor, ikinci dileği konusunda ise karar Tanrı'nın'' diyor.
Koruması mı öldürdü?

Bin Ladin'in, korumasına, olası bir baskında sağ ele geçmesini önlemek için kendisini öldürmesi talimatı verdiğini anımsatan Atwan, pazar gecesi düzenlenen operasyonda korumasının bu talimatı yerine getirdiği söylentilerinin de bulunduğunu aktarıyor.

''Asıl olarak El Kaide bundan sonra ne yapacak'' sorusunun yanıtını arayan Atwan, şu noktaların altını çiziyor:

''El Kaide yapılanması öyle bir evrim geçirdi ki, bin Ladin'in ölümü örgütü derinden etkilemeyebilir.

"Bin Ladin ve yardımcısı Eymen el Zevahiri'nin başında olduğu piramidin yerini, örgütle bağlantılı, başlarında birer emirin bulunduğu gruplardan oluşan bir ağ yapılanması aldı.

''Görev ve yetkiler de büyük ölçüde aşağı kademelere doğru yayılmış durumda.

"Böylece herhangi bir liderin yakalanması ya da öldürülmesi durumunda gruba yönelik darbenin asgaride tutulması hedefleniyordu. İşin ilginç yanı, bu yapılanmanın faydaları Amerikan ordusu tarafından Afgan ve Arap mücahitlere Sovyet işgali sırasında öğretilmişti.''

Örgütün liderliğini üstlenmesi beklenen Zevahiri'nin bin Ladin'den daha militan olduğunu kaydeden Atwan, hayatlarının büyük bölümünü firarda ve cihat savaşçısı olarak geçiren aralarında bin Ladin'in oğlu Saad'ın da bulunduğu, bazıları Batı'da yetişmiş, yeni bir lider kadrosunun bulunduğunu belirtiyor.

Atwan, yazısını ''Bin Ladin sonrası El Kaide'nin daha radikal ve 'simgeleşen şehidin' bayrağı altında daha bütünleşmiş bir yapı olma tehlikesi var'' uyarısıyla sonlandırıyor.

Kaynak: BBC

Çakal Carlos: Ladin Bir Kahramandır!

Dünyaca ünlü militan Çakal Carlos, Usame ben Ladin'in, emperyalizme karşı verdiği kutsal savaşla ezilen halkların hayallerine umut kattığını söyledi.

03 Mays 2011
Anadolu Haber

İsrail ve Fransız hedeflerine yönelik gerçekleştirdiği saldırılar nedeniyle ömür boyu hapis cezasına çarptırılan ünlü militan Çakal Carlos, Usame bin Ladin'i bir kahraman olarak gördüğünü ifade etti.

Ladin'e hayran olduğunu saklamayan Çakal Carlos, "Lübnan'da 1974 yılında tanıştığım Usame bin Ladin, Müslümanların gururu ve mücadeleci üçüncü dünya halklarının hayranlık duyduğu bir mücahittir. Bence Ladin yakın tarihin en karizmatik Müslüman liderlerinden biridir. Maddi imkânlarının çok iyi olmasına rağmen yıllardır cihat eden bu adama karşı büyük bir saygı duyuyorum. Ladin emperyalizme karşı verdiği kutsal savaşla ezilen halkların hayallerine umut kattı. Tarih Ladin'den Müslümanların kurtuluşu için mücadele veren büyük bir kahraman olarak bahsedecektir" dedi.

Gazze ve Sudan'da Ladin gösterisi

El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in öldürülmesi, Gazze Şeridi ve Sudan'da düzenlenen gösterilerle protesto edildi.
04 Mayıs 2011

Gazze üniversitesinin dış kesiminde ellerinde Ladin'inin haçlılar tarafından şehid edilmesini kıınayan pankartlarla yürüyüş düzenleyen bir öğrenci grubuna, polis müdahalede bulunmadı.

Sudan'ın başkenti Hartum'un merkezinde de bazı siyasi partilerin organizasyonuyla toplanan kalablık bir grup Bin Ladin'in öldürüldüğü saldırıyı kınadı ve "Amerika'ya ölüm" diye sloganlar attı. haber1001

Usame'nin Şehadeti Sonrası Yeni Bir Küresel Savaşa Ne Kadar Hazırız..?
Nureddin Şirin

Tunus ve Mısır’da başlayıp Yemen, Bahreyn, Libya, Suriye’de sürmekte olan halk ayaklanmalarının bölgede oluşturduğu büyük şok dalgaların ardından, ABD Başkanı Obama’nın Beyaz Saray’dan Şeyh Usame Bin Ladin’in Pakistan’da Amerikan özel kuvvetleri tarafından şehid edildiğini açıklaması, çok büyük bir ihtimalle, Afrika ve Ortadoğu halklarının sürdürdüğü intifadaları bloke etmek, oluşan/oluşturulan yeni boşlukları ve açıkları, emperyalist politikaların lehine çevirmek noktasında Amerika’nın batılı müttefikleri ve siyonist rejim ile birlikte İslam dünyasına yönelik yeni bir harekata hazırlandığı intibaını vermekte.

Usame Bin Ladin, El Kaide hareketinin bir lideri olmasının ötesinde, bir simgesi ve ruhu mesabesinde idi. Bundan önce Amerikan saldırılarında El Kaide’nin birçok üst düzey lideri/komutanı Amerikan saldırılarında öldürülmüştü; ancak Usame Bin Ladin’in şehadeti, El Kaide tarafından, belki de “11 Eylül’leri aratacak misillemeleri"ne yol açacaktır.

Dünyanın değişik bölgelerinde bulunan El Kaide savaşçılarının, diğer bir ifadeyle, sarsıcı eylemler için emir bekleyen “uyuyan hücreler”in harekete geçip Amerikan ve Batılı hedeflere yönelik büyük saldırılar düzenlemesi, Amerika ve Batılı devletlerin kesin beklediği bir durum. Yani, ABD birinci rauntta Şeyh Usame’nin bedenini ortadan kaldırmış gözükse de, bunun ikinci raundunun El Kaide’nin çok sarsıcı misillemeleri şeklinde olacağına hiçbir kuşku yoktur.

Amerika’nın Şehid Usame için yapılacak “intikam operasyonları”nı göz ardı ettiği düşünülemez. ABD her ne kadar güvenlik önlemlerini artırsa ve alarma geçse de, El Kaide’nin ABD içinde ve dışında sarsıcı misillemelerinden kendini kurtaramayacağı bir gerçektir.

O halde, Amerika’nın bu duruma karşı da bir planı ve hazırlığı olsa gerek.

11 Eylül saldırılarını bahane eden Amerika’nın, önce bütün dünyaya “ya bizimlesiniz ya da teröristlerle” şeklindeki küstah tehdidi ve ardından da“terörle mücadele” adı altında müttefikleriyle birlikte Afganistan ve Irak’ı işgal etmesi örneğinde olduğu üzere, El Kaide’nin intikam saldırılarının ardından ABD’nin İslam dünyasına yönelik yeni bir harekata yöneleceği -ve bunun planlarını yaptığı- az ihtimal değildir.

İslam ülkelerine yönelik “yeni işgaller” şeklinde olmasa da, “terörle mücadele” adı altında bölgesel ve uluslar arası düzlemde anti-emperyalist ve anti-siyonist direniş odaklarına yönelik yeni saldırı ve komplolara girişeceğini beklemek yanlış olmasa gerek.

Amerika’nın bu yeni saldırılarında başvuracağı yöntemlerinden birinin,“ümmetin bölgesel ve küresel direniş odakları”nın arasını ayrıştırmak, ümmet güçleri arasında ikilem ve çatışma çıkarmak, “El Kaide yanlıları” ve“El Kaide karşıtları” gibi ayrıştırmalara gitmek, böylelikle, değişik İslami direniş odaklarını hem kendi saldırılarıyla, hem de iç çatışmalarla etkisizleştirmeye çalışmak şeklinde olacağı, bunun için çok yönlü ve kapsamlı provokasyon ve manipülasyonlara kalkışacağı inkar edilemez bir gerçektir.

Amerika’nın bu yeni dönemde, her zaman hedefinde tuttuğu “bölgesel İslami direniş ekseni” ve bu eksenin havzasını parçalamak, zayıflatmak ve yenik duruma düşürmek için büyük çaplı provokasyonlara girişeceği, bunun için de kendi istihbarat elemanları koordinasyonu ile başta Suud rejimi olmak üzere bölgesel müttefiklerinin istihbarat servislerinden ve tutulmuş kiralık unsurlardan yararlanacağı, bundan da öte, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya ve diğer NATO ülkeleri ile askeri-istihbari-lojistik işbirliğine gireceği, sınırsız askeri güç ve kaynaklarına rağmen Afganistan ve Irak’ta yenilgiye uğrayan Amerika ve müttefiklerinin, bu kez askeri saldırılarını daha çok psikolojik ve gizli savaş unsurlarıyla destekleyeceği ve “örtülü savaş” kartını kullanacağı da gün gibi aydındır.

Kuşkusuz ki, dünya Müslümanları ve İslami güçler arasında oluşacak her türlü ihtilaf ve ayrışma, Amerika’nın bu yeni saldırısını daha da kolaylaştıracak, haçlı emperyalizmi ve Siyonist düşman karşısında tek yumruk olmasına fırsat verilmek istenmeyen Müslümanlar “çarpraz ateş”e tutulacaktır.

Bizler, tüm eğilim ve kesimleriyle birlikte genelde İslam ümmeti, özelde de Türkiyeli Müslümanlar olarak, emperyalizmin bu yeni saldırıları ve komploları karşısında, bütün dikkatlerimizi ve enerjimizi doğrudan haçlı emperyalizmi ve siyonist güçlere çevirmek, Amerika ve müttefiklerinin “biz El kaide ile savaşıyoruz: fundamentilistlerle, teröristlerle savaşıyoruz. Bizim Müslümanlarla bir işimiz yok” gibi, oyunlarına gelmeden, mümkün olduğunca her alanda ve her yolla küresel bir direniş cephesi oluşturmamız gerekiyor.

Müslümanın basiret ve feraseti, böylesi şeytani oyun ve planları etkisizleştirmek için, haince saldırılar gerçekleşmeden önce bile, bunların ön tedbirlerini alıp hazırlıklarını yapmayı gerektiriyor. Hz. Resulüllah (s.a.v)’in“Müslüman bir delikten iki kere ısırılmaz” buyruğundan hareketle, yakın tarihimizde emperyalistlerin Müslümanlar arasında nasıl ateşler yaktığına, gizli savaş yöntemleriyle Müslümanlara nasıl ağır bedeller ödettirip derin yaralar açtığına baktığımızda, düşmanlarımızın bu oyunlarına ve tuzaklarına düşmememiz gerekiyor.

Şunu unutmamak gerekir ki, emperyalist haçlı dünyanın yeni saldırı ve komplolarına, provakasyon ve tuzaklarına fırsat ve malzeme verenler, sadece kendilerini değil, aynı zamanda dünya Müslümanlarını ve kazanımlarını da ateşe atmış olurlar.

Dolayısıyla, İslam ümmeti olarak, Rabbimizin buyruğu üzere “bir binanın yapı taşları gibi saf bağlayarak” emperyalist ve siyonist saldırganlığa karşı durmalıyız. Eğer İslam düşmanlarını, bu uluslar arası ve bölgesel haydutları yenilgiye uğratmak, onların tuzak ve komplolarını boşa çıkarıp, dünya müslümanlarının güvenlik ve esinliğini artırmak ve ümmetimizin ufkunu aydınlatmak istiyorsak; eylemlerimiz ve söylemlerimizde hedef yalnız ve yalnız bu şeytani güçler ve onların merkezleri olmalıdır.

Yine Rabbimizin “Rabitu” emrinde olduğu üzere; düşmanlarımızın sızmalarına ve ümmet arasında gediklere yol açacak kışkırtma ve saldırılarına karşı“ribat”ta olmamız, onların istifade edeceği bütün yolları onların yüzüne kapamamız gerekiyor….

Evet, düşman vardı, saldırıyordu. Bu kez yine saldıracak. Ama Allah’ın izniyle, bu düşman ümmetimizin dirayet, azim, cesaret ve direnişiyle bir kez daha yenilgiye uğrayacak, inşallah bir daha belini doğrultamayacak şekilde yere düşecektir.

Rabbim ayaklarımızı sabit kılsın, üzerimize sabırlar yağdırsın; haçlı ve Siyonist düşmanlarımız karşısında bizi başarı, zafer ve esenlik yollarına ulaştırsın.

İslamigundem.com

Bin Ladin İçin Tam Sayfa Taziye İlanı
Mehmet Ali Şadoğlu, Usame Bin Ladin için Yeni Akit Gazetesi'ne tam sayfa taziye ilanı verdi.

03 Mays 2011
Anadolu Haber

ABD'nin Pakistan'da öldürdüğü Ladin için taziye mesajı yayınlayan Şadoğlu, Ladin için "Her Müslüman gibi cennete kavuşmana üzülmüyor bila­kis imreniyorum" ifadelerine yer verdi. Yine metinde "Haçlıların çizmeleri altında ezilen Müslüman kardeşlerinin özgürlük umudu ve onuru oldun" sözü dikkat çekti.

Şadoğlu, Yeni Akit Gazetesi'nin 16. sayfasının tamamında yayınlanan ilan, "Şüphesiz biz Allah'tan geldik ve O'na döneceğiz" anlamındaki Bakara Suresi'nin 156. ayetiyle başlıyor.

İLANIN TAM METNİ ŞÖYLE:

"İnna Lillâhi ve innâ lleyhi Raciûn

Ey Usame Bin Laden!

Ne mutlu sana ki; Dünyayı ahiret karşılığı satıp malın ve canınla cenneti satın alarak, Allah katında rızıklara mazhar olabilme diriliğine ulaştın.

Ne para, ne makam, ne de o özenilen şatafatlı hayat seni asla Allah yolundan döndürmedi, kılcal damarlarına kadar hissettiğin Allah aşkı ulaşmak istediğin cennete kavuşturdu.

Diğerleri gibi Allah'ın ayetlerini az bir bedel karşılığı satmayıp vahyin emrettiği doğrultuda öyle bir mücadele ettin ki, haçlıların çizmeleri altında ezilen Müslüman kardeşlerinin özgürlük umudu ve onuru oldun.

Yeryüzünde din tamamen Allah'ın oluncaya kadar onlarla mü­cadele ettin; oyun, oyuncak ve aldatmadan ibaret bir saniye son­rası meçhul dünya yaşamına zerre kadar meyletmedin.

Özgürlük ve bağımsızlığın ne demek olduğunu tarihe altın harflerle kazıdın, sadece Müslümanlara değil insan­lıkla şereflendirilmiş hiçbir eşrefi mahlûkata zincir vurula­mayacağını emperyalist azgın barbarlara kanıtladın.

Her Müslüman gibi cennete kavuşmana üzülmüyor bila­kis imreniyorum.

Eğer Müslüman kimlikler, inançlarında sebatkâr davranıp kendilerini müstemlekeye dö­nüştüren barbarların değil de senin yanında yer alsaydılar, dünyadaki zulümler sona ere­cek ve Allah'ın vaadi olan zafere mutlaka ulaşılacaktı. Ancak iktidarları, mahkûmluğu öz­gürlüğe tercih ettiler...

Milyonlarca erkek, kadın ve çocuğun katliamından ve esaretinden sorumlu ABD, İsrail ve Avrupa'nın masum addedilip senin terörist ilan edilmen, şüphesiz Allah nezdinde hiçbir kıymeti harbiye taşımamaktadır.

MEHMET ALİ ŞADOĞLU"

Bin Ladin'in öldürülmesi ABD'ye göre meşru(!)ymuş
4 MAYIS 2011

ABD Adalet Bakanı Eric Holder, El Kaide lideri Usame bin Ladin'in meşru bir askeri hedef olduğunu söyledi.

Senato Yargı Komitesi'nde konuşan Holder, Bin Ladin'in teslim olmaya yönelik bir girişimi olmadığını ve öldürülmesinin "ulusal meşru müdafaa"(!) olduğunu savundu.

ABD, bin Ladin'in Pakistan'ın Abbutabad kentinde Pazartesi günü Amerikan güçlerinin düzenlediği operasyonda vurulduğu sırada silahsız olduğunu kabul etmişti.

Bunun üzerine operasyonun meşruiyeti üzerine eleştiriler gelmeye başlamıştı.

Öte yandan Pakistan ordusu Amerikan özel kuvvetlerinin operasyonunda sağ kalanların ellerinde olduğunu doğruladı.

Pakistan ordu sözcüsü, bu kişilerin Rawalpindi ve İslamabad'da gizli güzergahlarda tutulduklarını bildirdi.

Tümgeneral Athar Abbas, aralarında bazılarının kurşun yaraları nedeniyle tedavi görmekte olduklarını, ancak hayati risklerinin bulunmadığını dile getirdi. haber1001

Merkel'in 'Ladin' sözlerine sert tepki
4 Mayıs 2011
Almanya Başbakanı Merkel'in, El Kaide lideri Usame bin Ladin'in öldürülmesi üzerine yaptığı açıklama, kendi partisi ve diğer partilerden bazı politikacıların tepkisini çekti.

Merkel'in genel başkanlığını yaptığı Hristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Federal Meclis Hukuk Komisyonu Başkanı Siegfried Kauder, Merkel'in sözlerini eleştirerek, "Ben böyle ifadeler kullanmazdım. Bunlar, beslenmemesi gereken intikam duygularının bir ifadesi. Bu Orta Çağ zihniyeti" diye konuştu.

Sol Parti de Merkel'den Federal Meclis'te sözlerine açıklık getirmesini istedi.

Sol Parti Genel Başkanı Klaus Ernst, yarın yayımlanacak "Leipziger Volkszeitung" gazetesine yaptığı açıklamada, Merkel'in sözlerinin, Bin Ladin'in tutuklanması yerine öldürülmesinin tercih edildiği şeklinde bir intiba yarattığını söyledi.

Merkel'den bu konuda Federal Meclis'te bir açıklama yapmasını isteyen Ernst, Alman askerlerinin Afganistan'dan çekilmesi işlemlerine de bir an önce başlanması gerektiğini belirtti.

Başbakan Merkel, Bin Ladin'in öldürülmesi ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, Bin Ladin'in artık hiç bir insana zarar veremeyecek olmasının memnuniyet verici olduğunu belirterek, "Bu açıkça iyi bir haber" ifadesini kullanmıştı. Merkel ayrıca, başarılı operasyondan dolayı ABD Başkanı Barack Obama'yı kutladığını kaydetmişti.
haber10

Müslümanların kusuruna bakma Ladin
Esra Elönü
04 Mayıs 2011


Bu ölüm ibretlik vesilesiymiş. Ah gözlerim bu adaletsiz ve anlamsız temenniler karşısında ne de çabuk yaşlanıyor.

Gülmekten kırılıyor saçlarım başımdan geçenlere, uçaklara ve tanklara!

Siz; Iraklı çocukların etleri kurşun işçiliğiyle süslenip duvarlara asılırken radyolarının sesini kısıp, gözyaşı şarjörü boşaltan steril adamlar değil miydiniz? Siz, muhafazakâr bir radyoda mütedeyyin bir haber spikerinin İslamcı terör örgütü diyerek haber okuduğu kâğıtları taşlayan Müslümanlar değil miydiniz?

Siz; İsrail’in kafasını diz hizasına getiren Amerika’nın Filistin’e yağmalanmış cesetler hediye etmesine lanetler okuyan, boykot fanatiği Müslümanlar değil miydiniz? Amerikan mallarını çocuğunun sırtında paralayan emperyalizm asidiyle pankart delen radikal mücahitler değil miydiniz?

Sizin davanız vardı da Üsame’nin davası yok muydu yani? “İkiz kulelerin intikamı alınmışmış” kulesinden nem kapan Amerika, çocuğunun ölüsünden nem kapan annelerin babaların hatırına daha fiyakalı bir intikam siparişi mi verecekti. Bırakın dış dengeleri, ağzı dolar kuruyla çalkalanan ekonomik zafiyetleri bırakın bir kenara da sakalınızı tuttuğunuz gibi gerçeğin boğazına yapışın.

Bırakın dış politikanın çarkında ağız sulandırmayı da elini koyacak vicdanı olan Üsame’ye karşı elini koyacak vicdanı bile olmayanların masa başında harita yiyen acizliğine bakın!

Her bombanın pimini Müslümanlardan bilen, her sakallıyı militan zanneden propagandacı devletin barışçıl bir halt olarak gösterdiği bu ölüme ses çıkartmadığınıza göre siz aşmış Müslümanlar olmalısınız, bravo bravo!

“Afgan dağlarında kar kucak, kucak” deyip gırtlağınıza marşlar dayamakla olmuyor bu işler azizim. “Üsame öldürüldü yaşasın!” diyen Paris Hilton gibi twitter frikiği vermediğiniz kaldı.

Bu ölüm ibretlik vesilesiymiş. Ah gözlerim bu adaletsiz ve anlamsız temenniler karşısında ne de çabuk yaşlanıyor.

Bakın bakalım yanakları deşilmiş çocukların alınlarında kandan öpülecek yer kalmış mı hangisi ibretin gözüne gözüne vuruyor! Pakistan, Afganistan, Irak, Filistin vesaire vesaire deyip bu sütuna sığmayacak İslam ülkelerinin ızdırabını hangi denize atacaksınız bakalım! Ben şunu bilirim Üsame Fatihayı hak eden Müslüman savaşçı direnişçiydi. Bunun aşkına öldüyse Fatiha, ölmediyse Rab yardımcısı olsun Amin!

Esra Elönü
eelonu@mynet.com
haber7


ABD'nin İşgal ve Katliamları Protesto Edildi!

İstinye'deki ABD Başkonsolosluğu önünde toplanan Libya ile Dayanışma Platformu Usame Bin Ladin'in öldürülmesini protesto ederek, intikam yemini etti.

04 Mays 2011
Anadolu Haber

Libya İle Dayanışma Platformu , Usame Bin Ladin'in öldürülmesini ve ABD'nin işgallerini protesto etmek için ABD'nin İstinye'de bulunan konsolosluğu önünde toplandı. Eylem öncesi polis, konsolosluğun bulunduğu sokağı her iki taraftan bariyerlerle yaya ve araç trafiğine kapattı.

"MÜCAHİT LADİN"

Libya'yla Dayanışma Platformu adına açıklamayı Baran Dergisi Yayın Kurulundan Kazım Albayrak yaptı. Başında temsili kanlı bir bez olan Albayrak, Anti Emperyalist duruşu nedeniyle Kaddafi'nin yanında olduklarını söyledi. Bin Ladin'in Amerika'yla savaşan bir mücahit olduğunu belirten Albayrak, "Mücahit Usame Bin Ladin'in şehit edilmesi, Libya'da Kaddafi'nin çocuğunun ve torunlarının katledilmesini protesto etmek için burdayız" diye konuştu.

Kazım Albayrak, "Hıristiyan, Yahudi zorbaların katliamlarına boyun eğmediğimizi, bizleri kontrol etmek için dünya çapında tesis ettikleri zulüm mekanizmaları gönülleri İslam aşkıyla tutuşan Anadolu insanının hürriyet ve bağımsızlık ateşini söndüremeyecektir. Biz bunu ilan etmek için burada toplandık. Aynı zamanda büyük İslam kumandanı Usame Bin Ladin'in şehadetini kutlamak, katillerini lanetlemek ve bebek katili NATO'nun Libya'ya müdahalesini protesto etmek için biraraya geldik" dedi.

Bütün Müslüman coğrafyasının oluk oluk kanadığını belirten Albayrak, "Bağırlara saplanmış hançeri tutan el işbirlikçiler, emri verenlerse emperyalist ve Siyonistlerdir." dedi. Albayrak sözlerini şöyle sürdürdü: "Efendi ile uşak el ele devlet terörü uygulayan bu zalimler vatanını dinini milletini ve ailesini korumak için kendileriyle savaşan mücahitleri terörist ilan etmektedirler. Oysa en eski tarihlerden bu yana bunlardır asıl teröristlerdir. İşte bu teröristlerdir Kızılderelileri soykırıma uğratanlar. Bunlardır Afrikalıyı katledip köleleştirenler yine bu vampirlerdir Japonya'yı halkıyla kül edenler, hep bunlardır Vietnamı, Irak'ı Afganistan'ı Somalı'yi ve Libya'yı kan deryası ve harabeye çevirenler."

"Bizi dinimizden kültürümüzden hatta toprağımzdan kopararak zihni ve fiili olarak işgal eden ABD veya NATO, BM tüm unsurlarıyla birlikte vatanımızdan ve zihnimizden sökülüp atılması gerekendir ancak." Diyen Albayrak konuşmasının sonunda şöyle konuştu: "Hepsini reddediyor ve tüm bu zalimleri ve zulümlerini protesto ediyor, hepsini döktükleri kanda er geç boğmaya yemin ediyoruz. Onların dünya düzeninin tüm kurum ve kuruluşlarıyla reddediyor, tüm kurum ve kuruluşlarıyla artık kendi dünya üzenimizi istiyoruz. Zulme başkaldırıyor adalet istiyoruz.

ABD; Amerika kıtasını işgal etti!
ABD; Ortadoğu’yu işgal etti!
ABD; Ortaasya’yı işgal etti!
ABD; Afrika’yı işgal etti!
... ABD; Irak’ı işgal etti!
ABD; Pakistan’ı işgal etti!
ABD; Afganistan’ı işgal etti!
ABD; Türkiye’yi işgal etti!
ABD; zihinleri işgal etti!
ABD; zihinleri işgal ederek, işgal ve katliamlarını görünmezleştirdi!
ABD; dünyamızda, kıtamızda, evimizde, zihnimizde…
Bizi dinimizden ve kültürümüzden kopararak zihnî ve fiilî olarak işgal eden ABD-NATO-BM, diğer unsurlarıyla birlikte yakılması, yıkılması, sökülmesi ve atılması gereken “nesne” lerdir.
Dünyamızı, kıtamızı, zihnimizi, evimizi işgal eden bu “nesneler”i protesto ediyoruz!" diyerek açıklamasını tamamladı.

İslam Dünyasında Öfke Yayılıyor!

Amerikan özel kuvvetleri tarafından Pakistan'da şehit edilen Usame Bin Laden için dünyanın değişik bölgelerinde gıyabi cenaze namazları kılındı, protesto eylemleri düzenlendi.

05 Mays 2011
Anadolu Haber

Usame'nin katledilmesi İslam dünyasını yasa boğdu. Pakistan, Sudan, Gazze, Endonezya ve daha birçok ülkede ABD tarafından Pakistan'da şehit edilen Usame Bin Laden için gıyabi cenaze namazları kılındı. Etkinliklerde ABD bayrakları yakıldı.
Pakistan'da Peşaver kentinde Yüksek Mahkeme önünde Müslüman Hukukçular Forumu, Usame Bin Laden için gıyabi cenaze namazı kılarken, Pakistan'ın Karaçi, Quatta ve Multan kentlerinde de giyabi cenaze namazları kılındı, protesto yürüyüşleri tertip edildi.

Sudan'ın başkenti Hartum'da da Usame bin Ladin için gıyabi cenaze namazı kılındı. Düzenlenen gıyabi cenaze namazlarında sık sık "Amerika'ya ölüm" sloganları atıldı.

Gazze'de düzenlenen protesto gösterilerinde, Usame Bin Laden'in şehit edilmesi protesto edildi.

Endonezya'nın başkenti Jakarta'da gıyabi cenaze namazı kılındı.

İşte İslam dünyasının çeşitli bölgelerinde Usame için yapılan etkinliklerden kareler:

























Fotoğraflar: Velfecr

Bin Ladin İçin Fatih Camii'nde Gıyabi Cenaze Namazı Kılınacak

Amerikan güçleri tarafından katledilen Şeyh Us
_________________
Bir varmış bir yokmuş...


En son Alemdar tarafından Pts Mar 20, 2017 11:55 pm tarihinde değiştirildi, toplam 15 kere değiştirildi
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Prş May 05, 2011 9:52 pm    Mesaj konusu: STK’lar Amerikan terörünü lanetledi Alıntıyla Cevap Gönder

STK’lar Amerikan terörünü lanetledi
5 Mayıs 2011

Çeşitli Sivil Toplum Kuruluşları bir açıklama yaparak, Amerika’nın El-Kaide lideri Üsame bin Laden’e gerçekleştirdiği yargısız infazı lanetledi.

Mazlumder, Anadolu Platformu, Medeniyet Derneği, , Özgür-Der, İHH, Fatih Akıncıları Derneği, Araştırma Kültür Vakfı, Hikmet Vakfı temsilcilerinin katıldığı basın toplantısında Usame Bin Laden operasyonu kınanarak ABD'nin terör saldırısının hesabını vermesi gerektiği ifade edildi.

Katılımcı kuruluşlar adına ortak basın açıklamasını Anadolu Platformu sözcüsü Ahmet Çamurluoğlu okudu. "ABD'nin Usame Bin Ladin Operasyonu Uluslararası Hukukun Katli, İslam Dünyasının Aşağılanmasıdır!" başlıklı bildiride Amerikan terörü lanetlenirken başta Cumhurbaşkanı Gül olmak üzere, çeşitli kurumlardan ve çevrelerden sadır olan ve Amerikan saldırganlığına ilişkin olarak Türkiye adına ortaya konan yaklaşımların adalet ve vicdanla asla bağdaşmadığı vurgulandı. Ortak basın bildirisinin tam metnini aşağıda okuyabilirsiniz.

"EN BÜYÜK TERÖRİST ABD"

Açıklamanın okunmasının ardından katılımcı kuruluş temsilcileri söz aldı. İnsani Yardım Vakfı İHH temsilcisi Osman Atalay, Irak'ta bir milyon insanın katledildiğini, on binlerce insanın halen kayıp olduğunu, Felluce'de ABD'nin kimyasal silah kullandığının belgelendiğini söyleyen Atalay, tüm bunlar için uluslararası hukukun ABD'nin yaptıklarını görmezden geldiğini belirtti. Hakeza Afganistan'da evlerinde kahvaltı ya da ramazanda sahur yaparken ya da düğün yerindeyken binlerce insanın katledildiğini, Gazze'de büyük bir vahşet yaşandığını ama dünya hukukunun yine kılını kıpırdatmadığını söyledi. Şimdi de Usame'ye yapılanların hukuksuz olduğunu söyleyen Atalay, ABD terörünü kınadıklarını ifade etti.

"USAME OPERASYONU, MAVİ MARMARA SALDIRISI GİBİDİR!"

Fatih Akıncıları Derneği temsilcisi Mehmet Şahin, ABD'nin İslam dünyası üzerinde karanlık emellerini gerçekleştirmek için her türlü hukuksuzluğu icra etmekten geri durmadığını söyledi. Dinlerini, onurlarını, namuslarını, topraklarını koruyanların "terörist" olarak ilan edilmesinin komik olduğunu belirten Şahin, asıl teröristlerin ABD ve İsrail olduğunu söyledi. Bu terör devletlerine karşı elbette direnişçi Müslümanların mücadele edeceklerini söyledi. "Bir başka ülkenin topraklarına özel kuvvetlerini sokup silahsız insanları öldürmesi ve masumları tutuklaması ABD gaddarlığının somut göstergesidir." diyen Şahin, saldırıyı İsrail'in Mavi Marmara saldırısına benzetti. Şahin, dünyanın tüm vicdan sahibi insanlarını ABD ve İsrail terörüne karşı çıkmaya davet etti.

"ABD'NİN SÖYLEMLERİNE KANMAYALIM!"

Medeniyet Derneği temsilcisi Ramazan Bülent Ertüker, ABD'nin, "özgürlük", "demokrasi" gibi söylemlerle dünyayı kandıramayacağını, yaptıklarının ortada olduğunu ifade etti. Ilımlı İslam gibi ayrımlarla bazı Müslümanların "terör" kapsamına sokulup düşman ilan edildiğini söyleyen Ertüker, Müslümanları ABD'nin aldatmacalarına karşı uyanık olmaya ve saldırılarına sessiz kalmamaya çağırdı.

"ZULÜM İLE ABAD OLUNMAZ!"

Mazlumder İstanbul Şube Başkanı Cüneyt Sarıyaşar, zulüm üretme makinesi ABD'nin yeni bir zulmüyle karşıya olduğumuzu belirterek küresel emperyalizmin zulmün gerçek membaı olduğunu söyledi. Küresel emperyalizmin bataklığını kurutma çabası vermenin önemine dikkat çeken Sarıyaşar, zulüm ile abad olunamayacağını sözlerine ekledi. Uluslar arası hukuku ve insan haklarını ihlal eden her türlü uygulamaya karşı olduklarını belirten Sarıyaşar, yargılamadan yapılan infazı zulüm olduğunu ve bunu kınadıklarını ifade etti.

"DÜN KIZILDERİLİLERE YAPILANLAR, BUGÜN MÜSLÜMANLARA YAPILIYOR!"

Araştırma Kültür Vakfı temsilcisi Şemsettin Özdemir, ABD'nin ikiyüzlü, katliamcı yüzünün iyi tahlil edilmesi gerektiğini söyleyerek sözlerine başladı. Dün Kızılderililere yapılanların bugün İslam dünyasında icra edildiğini söyleyen Özdemir, "terörist" bahanesiyle masumların katledildiğini oysa gerçek teröristin ABD olduğunu belirtti. Özdemir, işgalci ABD'nin Usame operasyonunun lanetlenmesi gerektiğini söyleyerek sözlerini bitirdi.

"LİBERAL-DEMOKRAT-SOL AYDINLAR BEYAZ SARAY SÖZCÜSÜ GİBİ"

Son olarak sözü Özgür-Der temsilcisi Hülya Şekerci aldı. Şekerci "terör" kavramının tedhiş, korku salma, yıldırma anlamlarına geldiğine dikkat çekerek bu tanıma en uygun devletin ABD olduğunu belirterek ABD'nin işgalci, işkenceci, tecavüzcü yüzünü gözler önüne serdi. Konuşmasında Usame bin Laden operasyonundan sonraki tepkileri analiz eden Şekerci, kendilerine liberal, demokrat, solcu diyen bazı köşe yazarlarının ABD'nin bir teröristi yok ettiğini düşünmelerinin ne kadar da içler acısı olduğunu söyledi. Beyaz Saray sözcüsü gibi konuşan bazı liberal, sol "aydın"ların ve kimi hükümet yetkililerinin emperyalizmin propagandasına boyun eğmelerine karşın ABD terörünün karşısında konumlananların olmasının sevindirici olduğunu belirten Şekerci, ABD'nin yanında saf tutmamaya çağırdı.

ABD'NİN NE YARGILI NE DE YARGISIZ İNFAZ HAKKI VARDIR!

"Bizim safımız emperyalizme karşı direnen Müslümanların safıdır. Adalet için vicdanının sesini dinleyen herkes de bu safta, mazlumların yanında yer almalıdır." diyen Hülya Şekerci, Usame bin Ladin'in cenazesine yapılan saygısızlığın sadece Ladin'e değil, tüm Müslümanlara ve İslami değerlere hakaret olduğunu belirtti. Konuşmasının sonunda ABD'nin ne yargılı ne de yargısız infazlarının asla kabul edilemeyeceğini belirten Şekerci, emperyalistlerin, işgale karşı direnen Müslümanları yargılama haklarının olmadığının altını çizdi.

Basın mensuplarının soruları üzerine cinayette Pakistan'ın da en az ABD kadar suçlu olduğu, ABD'yle işbirlikçi rolüne devam eden bu ülkenin imajının bir kez daha hırpalandığı ifade edildi.

İŞTE YAYINLANAN ORTAK BİLDİRİSİ

AMERİKAN TERÖRÜNÜ LANETLİYORUZ!

Yeryüzünün gördüğü doğal olmayan en büyük felaketler listesinin başında yer alan Amerikan emperyalizminin yeni bir vahşeti ile yüz yüzeyiz. Tüm dünya, terörizmle mücadele kılıfı altında yeryüzünü kana ve şiddete boğan, Afganistan ve Irak'ı işgal eden, Guantanamo keyfiliğine imza atan ABD'nin kan dökücülüğüne ve hukuk tanınmazlığına bu kez de Usame Bin Ladin'e yönelik saldırı vesilesiyle şahitlik ediyor. 1 Mayıs gecesi Pakistan'ın Abbotabad kentinde gerçekleştirilen saldırıyla Amerikan emperyalizmi bir kez daha uluslar arası hukuku katletmiş, İslam Ümmetini aşağılamaya çalışmıştır.

Afganistan'da bulunan Amerikan işgal ordusuna ait bazı timlerin Pakistan sınırını geçerek gerçekleştirdikleri bu saldırıda Usame Bin Ladin ile birlikte 5 kişinin öldürüldüğü bildirilmiştir. Saldırı esnasında evde bulunanlardan yaralananlar olduğu ve bazılarının da tutuklandığı açıklanmakla birlikte, ne yaralıların ne de işgal timlerince kaçırılanların sayısı ve akibetleri hakkında herhangi bir bilgi verilmemiştir.

Saldırıyı düzenleyen işgalciler katlettikleri Müslümanların cenazelerini ve kaçırdıkları insanları da yanlarına alarak geldikleri helikopterlerle Afganistan'daki üslerine dönmüşlerdir. Hukuk tanımazlık, canilik ve gözü dönmüşlük operasyon sonrasında da devam etmiş ve Usame Bin Ladin'in cenazesinin, götürüldüğü bir Amerikan savaş gemisinden Umman denizine atıldığı duyurulmuştur. Hiç kuşkusuz ABD'li yetkililerin "denize gömdük" açıklaması bir yanıyla direnişçilerin cesetlerinden dahi korktuklarını gösterirken, aynı zamanda alay etme, küçük düşürme çabalarını da yansıtmaktadır.

Bu operasyon Amerikan kimliğinin adeta genlerine işlemiş bulunan saldırı ve imha siyasetinin bütün özelliklerini taşımaktadır. Başından itibaren sistematik bir imha dizisi şeklinde cereyan eden operasyon bununla da kalmamış, Usame bin Ladin'e denize atılmadan önce İslami usullere uygun olarak cenaze töreni yapıldığı açıklamasıyla tam bir hakarete, aşağılamaya dönüşmüştür. İşgal eden, katleden, gasp eden ABD'nin aynı zamanda İslami usullere uygun olarak cenaze töreni de icra ettiği iddiası ironik olmaktan öte, İslam Ümmetini açıkça tahkir çabasıdır!

İnsani erdemlerini yitirmemiş herkes bu vahşete ve Amerikan emperyalizminin giderek daha bir dizginsizleşen, azgınlaşan saldırılarına tavır almalıdır. ABD'nin devasa bir emperyal güç olarak yeryüzü genelinde icra ettiği terörist faaliyetlerinin görmezden gelinip, işgalcilerin İslam topraklarında meydana getirdiği dehşete karşı direnen, tepki gösteren unsurların teröristlikle itham edilmesi tutarsızlıktır, sorumsuzluktur!

Bu bağlamda başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere, çeşitli kurumlardan ve çevrelerden sadır olan ve Amerikan saldırganlığına ilişkin olarak Türkiye adına ortaya konan yaklaşımların adalet ve vicdanla asla bağdaşmadığının ve halkımızı temsil etmediğinin altını çiziyoruz. Bu vesileyle bizler İslam Ümmetinin mensupları olarak safımızın tüm yeryüzünde emperyalizme ve zulme karşı direnen Müslümanların ve mustezafların yanı olduğunu ilan ediyor; emperyalistlerin ve siyonistlerin fütursuzca icra ettikleri vahşet politikalarına karşı herkesi duyarlılığa, sorumluluğa ve adaletten yana tavır almaya çağırıyoruz.

haber10

Dr. Hayati Bice
Usame Bin Ladin ve Şeyh Şamil
5 Mayıs 2011

Usame bin Ladin’in tarihe nasıl geçtiği kadar İslam dünyasının geleceğinde nasıl bir tarihî figür olarak hatırlanacağı da önem taşımaktadır. Bu konuda yapılacak değerlendirmenin nasıl olacağını bugün

“Eğer ölüm önceden belirlenmiş kaçınılmaz bir kader ise,
korkakça yaşayıp ölmek bir müslüman için utançtır.”

(Bir Arap Şiirinden)

“Usame bin Ladin” ismini ilk kez 1990 yılında Umre için bulunduğum Mekke’de, Afganistan’ın Türk bölgesinin büyük şehirlerinden Talkan şehri mücahid komutanlarından Özbek asıllı Muhammed Nazar’dan işitmiştim. Suudî Arabistan’da yaşayan Türk kökenli göçmenlerden –ki çoğunluğu Rus istilası sonucu muhacir haline gelmiş Türkistanlı insanlardı- toplanan yardımları teslim almak üzere Mekke’ye gelen Muhammed Nazar, Usame bin Ladin’den övgü ile bahsetmişti. Afganistan’ın sarp dağlarında böbrek rahatsızlığı nedeni ile sadece yoğurt-ekmek-çay ile hayatını idame ettiren bir “dolar milyoneri”nin fedakârlığı, belli ki bir efsane halinde tüm Afganistan’ı dolanırken ülkenin en kuzeyindeki Taklan şehri Özbek mücahidlerinin kulağına da ulaşmıştı. (1)

Bu ilk duyumdan sonra Kâbe-i Muazzama’nın bakım hizmetlerini yapan Uzak-doğulu temizlik işçilerinin tek örnek üniformalarının sırtından tutun, civardaki pek çok inşaatın tabelasına kadar Mekke ve Medine’nin pek çok köşesinde yazılı olan “Bin Ladin” ibaresi bu aile hakkında merakımı arttırdı. Dedeleri Türkistan’ın Rus işgaline düştüğü yıllarda Fergana vadisinde başlatılan ‘Basmacılar’ hareketine katılan -ve Ruslara yenildikleri için önce Afganistan’a ve 1940’larda da Suudî Arabistan’a göç etmek zorunda kalan- Özbek kökenli bir ailenin çocuğu olarak Medine-i Münevvere’de tanıştığım bir mühendis dostuma “Bin Ladin” ailesini sorup Usame bin Ladin hakkında bilgi aldığım o günlerde dünya henüz bu ismi hemen hiç işitmemişti.

Usame bin Ladin’in anahatlarını Özbek asıllı mühendis dostumdan dinlediğim hayat hikâyesi ve -artık tüm dünyanın bilgisi dahilinde olan-- Afganistan cihadına katkıları hakkında mücahid komutanı Muhammed Nazar Talkanî’den işittiklerim bu insanın tarihî bir misyonu olacağı hissini bana vermişti.

Usame’nin Hayatından Çizgiler

Usame Bin Ladin 1957 yılında Suudî Arabistan’ın başkenti Riyad'da dünyaya gelir. Yemenli köklü bir ailenin mensubu olan babası Muhammed bin Avan bin Ladin 1930 yılının başında Hadramut'tan göçettiği liman şehri Cidde'de bir süre taşımacılık işi yaptı. Kısa sürede işlerini büyüten baba Muhammed bin Ladin kısa sürede işlerini büyüterek Suudî Arabistan’ın en büyük işadamları arasına girdi. Suudî Arabistan’ın sıfırdan inşa edilen alt yapı çalışmalarının önemli inşaat ihalelerini kazandı. Mescid-i Haram olarak bilinen Kâbe’nin ilk genişletilme projesi, tamamladığı önemli projeler arasındaydı. 1969'daki yangın sonrası zarar gören Kudüs’teki Mescid-i Aksa'nın tamiri çalışmalarına da gönüllü olarak katkıda bulunduğu söylenir.

Muhammed bin Ladin, 1970 yılında, Usame henüz 13 yaşında iken bir uçak kazasında hayatını kaybeder. Babası vefat ettiğinde Usame bin Ladin 50’den fazla kardeşi arasında, ergenlik çağına girmiş erkek çocuklar arasındadır. Üniversite eğitimini Cidde Kral Abdulaziz Üniversitesi’nde tamamlayan Usame, buradaki eğitim kadrosunda yer alan Filistinli Abdullah Azam ve Mısırlı ünlü ideolog Muhammed Kutub’un İslamî yaklaşımlarından etkilenecektir.

Babasının ölümü sonrasında en büyük ağabeyi Salim’in himayesine giren Usame onu da yitirince ailenin idaresi erkek kardeşlerden Bekir bin Ladin’e geçer. Bu sırada genç bir delikanlı olan Usame babasından kendisine intikal eden mirastan nakit kısmının kendisine düşen payı ağabeyinden ister ve önemli bir kısmını cihad yıllarında Afganistan’da inşa edeceği 6 mülteci ve mücahid kampına harcayabileceği ciddi bir maddi bir kaynağa sahip olur. Babasının 11 milyar dolarlık mirasından Usame’ye düşen payın 200-300 milyon doları bulduğu şeklinde söylentiler vardır. (2)

Usame bin Ladin Afganistan dağlarında

26 Aralık 1979'da Afganistan'ı işgal için düğmeye basan Sovyet lideri Brejnev, bu işgali ‘dinsiz kafir bir devletin İslam devletini işgal etmesi’ olarak değerlendiren ve cihad düşünceleri ile dolu olan Usame’nin hayatının en önemli safhasına yol açan gelişmeleri de başlatmış oluyordu. Afganistan’ın hemen ardından aynı zamanda okul arkadaşı olan, Suudi Prens Türki bin Faysal tarafından Pakistan Cemaat-i İslami hareketinin daveti vesilesi ile Pakistan'a gitti. Pakistan gizli servisinin ABD’nin bilgisi altında dünyanın dört bir yanından gelen müslüman gençlere askeri eğitim verdiği sınırdaki Peşaver kentine de giden Usame, orada Abd-i Rabbir-Rasul Sayyaf ve Burhaneddin Rabbani gibi mücahid liderleri ile tanıştı. Suudî Arabistan'a döndükten sonra kardeş ve akrabaları ile yakın arkadaşlarına Pakistan ziyareti ile ilgili bilgi veren Usame, ‘komünist kâfirlere karşı’ sert bir mücadele içine giren Afgan mücahidleri için büyük miktarda mali ve ayni yardımlar toplayıp Pakistan'daki kamplara taşıdı.

İlk yıllarda sadece Pakistan'a ulaştırılan yardım paralarını yönetmekle görevli olan Usame bin Ladin’in Peşaver’de “Beytul-Ensar’ (Ensar evi) adı ile kurduğu merkez cihada katılmak için dünyanın dört bir yanından gelen Müslüman gençlerin askeri eğitim öncesi ilk karşılama durağı oldu. Pakistan’daki mülteci kamplarının ideolojik önderi olan Filistin asıllı Abdullah Azzam ile de bu sırada tanıştı. (3)

Peşaver’de Abdullah Azzam tarafından organize edilen Mektebül-Hidamat (Hizmetler Ofisi) örgütü ile Ladin’in Beytul-Ensar merkezi kısa sürede bir bütün haline geldi. Zamanla Mektebül-Hidemat basın-yayın, enformasyon, yardım toplanması ve dünya müslümanlarının -özellikle Arapların- mallarıyla canlarıyla cihada davet edilmesi görevlerini yerine getirirken Beytul-Ensar ise Azzam’ın dünyaya yayılan propaganda faaliyetleri ile cihada katılmak üzere gelenleri karşılama ve Afganistan’daki askeri eğitim kamplarına ve sonrasında cephelere götürülmesi görevlerini üstleniyordu. Bu süreçte Usame'nin Abdullah Azzam'la ilişkileri gelişti.

Usame bin Ladin'in Afganistan’ın cihad topraklarına ilk ziyareti Ruslara karşı cihadın başlamasından üç yıl sonra 1982 yılında gerçekleşti. Cephedeki durumlara tanık olan Usame askeri kampların, dağ yollarının yapımının cihaddaki önemini anladı ve mücahidlere teknik ve lojistik destek kanarlının oluşturulması için yardım noktasında bir çok zengin Suudlu ve dinî yardım kuruluşunu harekete geçirerek Afganistan ziyaretlerini sıklaştırdı. Bu sırada Sovyetler’i sarsmağa başlayan Afganistan cihadı ABD, Suudi Arabistan ve Pakistan'ın ortak projesi haline dönüşmüş ve tamamen Pakistan Gizli Servisi (ISI ) denetimine girmişti. Mücahidlerin aldığı Amerikan desteği sadece askeri eğitim ile sınırlı kalmadı ve Rus Kızılordusunun havadaki mutlak hâkimiyetini kaybettiren Stinger füzeleri devreye girdi. İslâmi bilinci derin bir Müslüman olan Abdullah Azzam'ın baş asistanı olan Usame bin Ladin, doktriner olarak da kendini geliştirme fırsatı buldu ve ilk Anti-Amerikan fikirlerini bu sırada temellendirdi.

Usame bin Ladin, 1982’den itibaren sık sık girdiği Afganistan'da cihadın ön saflarında iki yıl bizzat savaştı ve hatta Celalabad yakınlarında yaralandı. Usame Bin Ladin, teçhizatalrını bizzat sağladığı ve birçok değişik İslam ülkesinden gelmiş olan dokuz bin mücahide komuta ettiği bu dönemi, "İki yılda Afganistan cephelerinde yaşadıklarımı, başka yerde 100 yılda yaşayamazdım" diye anlatırdı. SSCB birliklerinin otuzmetre kadar yakınına geldiğini ama kendisinin hiç ölümden korkmadığını, beklediği şehitlik anı gelince cennete gideceğini bilmenin kendisini sâkinleştirdiğini dile getirmiştir.

Usame Bin Ladin, cephelerde mücahidlere destek verdikten sonra 1986 yılında Afganistan’daki askeri etkinliğini arttırıp kendi özel kamplarını inşa etmeye başladı ve altı askeri kamp inşa etti.

”Cihadı Arap Ülkelerine Taşımak”

Usame Bin Ladin'in Amerika'nın 90'lı yıllarda düzenlenen operasyonlarda savaşın odağı olarak değerlendirdiği El-Kaide örgütünün kurulma nedeni ile ilgili farklı görüşler vardır. El-Kaide'nin kurulması, başlangıçta Usame destekçisi mücahid bilgi dosyalarının muhafazası ve Afganistan’daki savaş cephelerinde öldürülen Arapların kimlik bilgilerinin muhafaza edildiği bir büro ihtiyacı olarak açıklanmıştır.

Usame'nin daveti ile 80'li yılların sonunda binlerce Arap kökenli mücahidin Afganistan'a gidip yüzlercesinin şehid olduğu, bu kişiler hakkında herhangi bir sicil bulunmamasının yol açtığı bilgi yetersizliği nedeniyle çoğu zaman -özellikle de en büyük maddî destek kaynağı olan Körfez ülkelerindeki İslamcı aileler- Afganistan'a giden gençlerin akıbetini telefonla veya elçiler göndermek suretiyle Usame’den sordukları zaman sıkıntılar yaşadığını gözlemlenmiştir. Bu şekilde zor durumlar yaşayan Usame'nin başlangıçta sadece Arap mücahidlerin kayıtlarının düzenli olarak kaydedilmesi kararı aldığı iddia edilir. (4)

Zamanla Usame bin Ladin'in yanında savaşmak üzere Afganistan'a gelen herkes için kayıt tutulması düşüncesinin yaygınlık kazandığı ve böylelikle el-Kaide’nin çekirdeğinin oluştuğu belirtilir. Fakat örgütün kıdemli üyelerine göre, Usame, bu pratik ihtiyacın ötesinde Afganistan’daki cihad sonrasında, cihadı Arap ülkelerine taşımak amacıyla -daha sonra ‘El-Kaide’ olarak adlandırılacak olan- transnasyonal (uluslarötesi) bir örgüt kurmak istemiştir. 1989 yılında Suudi Arabistan'a dönen ve ABD’nin baskısı ile ülke dışına çıkışı yasaklanan Usame bin Ladin, kısa süreli bir Sudan hayatından sonra kalan ömrünü tamamlamak üzere Pakistan-Afganistan bölgesine geri döner. El-Kaide olarak tanımlanan örgüt, 1989’dan 1991’e kadar Pakistan’ın Peşaver kentinden yönetildi.

1989’da Rusların başları utanç içerisinde öne eğik olarak, Afganistan’ı terk etmelerinden sonra ABD ve Pakistan’ın bugün artık kanıtlanmış olan her türlü desteği ile adım adım ülkeye egemen olan Taliban güçleri ile ve Ahmed Şah Mes’ud önderliğindeki Kuzey İttifakı arasında başlayan kanlı çatışmaları engelleme çalışmaları 1991 sonlarında sonuçsuz kaldı; bu dönemde üstadı Abdullah Azam gibi yok edilmek istenen Usame bin Ladin’e yönelik birkaç suikast girişiminin sonuçsuz kaldığı bilinmektedir.

Suud yönetimi, 1992 yılı sonlarında Usame bin Ladin’in batılı kaynaklarda 300 milyon dolar olduğu iddia edilen mal varlığına el koymayı kararlaştırdı ve ülkeye dönmeye çağırdı. Usame’nin cihad faaliyetlerine son verme konusunda ikna edilemeyeceğini anlayan Suudi Arabistan yönetiminin baskısı ile 1994 yılı başlarında ağabeyi Bekir bin Ladin yaptığı bir açıklama ile Usame ile Bin Ladin ailesinin hiçbir bağı kalmadığını ilan edecektir. 9 Nisan 1994’de ABD baskılarına boyun eğen Suudi Arabistan hükümeti kararı ile Usame bin Ladin Suudi vatandaşlığından da temelli olmak üzere çıkarılacaktı.

“Dünyanın Her Yerinde Cihad” Söylemi

25 Haziran 1996 günü gerçekleşen ve 19 Amerikan askerinin öldüğü Suudi Arabistan'daki Hubar patlaması ile El-Kaide lideri Usame bin Ladin, hayatındaki yeni Afganistan dosyasını açtı. Patlamadan kısa bir süre sonra 23 Ağustos 1996 tarihinde gerekçesi sayfalarca süren ayrıntılı bir metinden oluşan “Kâfirlerin Arap Yarımadasından Çıkarılması İçin Cihad İlânı” (5) başlığını taşıyan bir fetvayı Afganistan’ın Hindikuş dağlarındaki karargâhından yayınladı. Bu Usame'nin Amerikalıları ve Körfez'den ve İslam dünyasından çıkarılması için ilan ettiği ilk genel savaş ilanıydı ve bu ilân edilmiş savaş 11 Eylül 2011’de New-York’daki ikiz kulelere düzenlenen ve Usame bin Ladin’e fatura edilen intihar saldırıları ile doruk noktasına ulaşacaktı. (6)

O gün bugündür sürdürülen “ABD ile Köşe Kapmaca” denebilecek süreç, yapılan açıklamalara göre 1 Mayıs 2011 Pazar günü Pakistan’ın başkenti İslamabad yakınlarında dramatik bir şekilde sona erdi.

Gelecek Nesiller Usame’yi Nasıl Hatırlayacak?

Usame bin Ladin’in tarihe nasıl geçtiği kadar İslam dünyasının geleceğinde nasıl bir tarihî figür olarak hatırlanacağı da önem taşımaktadır. Bu konuda yapılacak değerlendirmenin nasıl olacağını bugünden kestirmek kolay değildir.

İşte bu noktada, döneminin Rus kaynaklarında -ve hatta Sovyetleştirilen tarih kitaplarında dahi- “haydut” olarak yaftalanan İmam Şamil’in tarihe nasıl kaydedildiği ve günümüz müslümanlarının bilincinde nasıl yaşadığı örneğini hatırlamak gerekir.

1834-1859 arasında kesintisiz olarak 25 yıl boyunca Dağıstan ve Kafkasya’yı istila etmek için yurtları na yönelen Rus ordularına kök söktüren İmam Şamil’in cihadından Usame bin Ladin haberdar mıydı; ne kadar haberdardı?; bilebilmem mümkün değil. Fakat Usame bin Ladin’in önce Rus Kızılordusu’na sonra da dünyanın süpergücü olan ABD’ye kafa tutma psikolojisi ile, Şeyh Şamil’in mücahid müridlerinin başında Kafkas dağlarında kılıç sallarken hissettiklerinin birbirine çok uzak olmadığını söyleyebilmem mümkündür.

….

Usame bin Ladin’e karşı yürütülen sürek avının son sahnelerinden önemlisi birisinin sergilendiği okyanus ötesindeki odadan dünya medyasına yansıtılan cins-cins yüzleri izlerken aklıma İmam Şamil’in Ruslara karşı mücadelesini Londra’dan izleyen Karl Marks’dan nakledilen sözler geldi: "Özgürlüğün nasıl elde edilmesi gerektiğini Şeyh Şamil’den öğrenin. Özgür yaşamak isteyenlerin nelere kadir olduğunu görün. Ey dünya halkları, Kafkasya dağlılarından ders alın." (7 )

Usame bin Ladin’in hayat hikâyesinden de öğrenilecek çok şey, alınacak çok ders var !...

İlk Ders: “İnna Lillahi ve İnna İleyhi Raciûn…”(8)

---------------------------------------

İletişim: atahayati@gmail.com

(1) 1990 yılında Molla Muhammed Nazar ile Mekke’de karşılaştığımda, Afganistan’daki cihad hakkında yaptığım söyleşi, Türk Yurtları dergisinin 2. sayısında “Afganistan Dersleri” başlığı ile yayınlandı. 2002 yılında Medine-i Münevvere’deki ünlü Nakşbendi mürşidi Şeyh M. Zekeriya Buhari’nin dergahında karşılaştığım Muhammed Nazar, cihad yıllarının iklimini karartan kardeş kavgalarının yol açtığı üzüntü ile dolu idi. Özellikle ‘cihad zaferle sonlanana kadar nefslerine nikahı haram eden’ iki büyük mücahid olan Ahmed Şah Mes’ud ve Azad Bek Kerimi’nin din kardeşleri tarafından yapılan suikastler ile şehid edilmeleri bütün samimi müslümanlar gibi Muhammed Nazar’ı da sarsmıştı.Bu duygularla 10 yılını Ruslara karşı cihad ile geçirdiği ömrünün geri kalan kısmını Rasulullah’a komşu olarak tamamlamak üzere Medine-i Münevvere’ye hicret ettiğini gözleri dolarak anlattı.

Molla Muhammed Nazar ile Mekke’de yapılan röportajın tam metnini bu linkte okuyabilirsiniz: http://www.sufiforum.com/viewtopic.php?f=51&t=5734

(2) Usame bin Ladin’in hayatı hakkında anekdotlar için bkz: Afganistan, Taliban ve Ladin, (derleme), Birey yayınları, İstanbul-2001.

(3) Abdullah Azzam 1941 yılında Filistin’in Siletü’l-Hasiriye kasabasında doğdu. 1966'da Şam Üniversitesi Şeriat fakültesini bitirdi. Abdullah Azzam’ın yazdığı kitaplardan birisinin ismi “Afgan Cihadında Rahman’ın Ayetleri” başlığını taşıyordu. O yıllarda Türkiye’nin Afganistan cihadını benimsemesinde Afgan dağlarındaki mücahidlere ulaşan “gaybî inayet” örneklerini anlatan bu kitapçığın büyük etkisi olmuştur. Abdullah Azzam 24 Kasım 1989 günü Cuma namazı için "Sebul-Leyl Camii" ne gitmek üzere iki oğlu ile birlikte evinden çıktı. Arabalarına bindikten kısa bir süre sonra önceden yerleştirilen TNT kalıplarının uzaktan kumandayla patlatılması sonucu oğlu Muhammed ve İbrahim ile birlikte şehid oldu.

(4) O yıllarda cihada katılmak için Türkiye’den bazı gençlerin de Afganistan’a gittikleri ve bunlardan bazılarının da şehid düştükleri bilinir. Bu şehidlerden ancak Bilal Yaldızcı, Tayfur Tekiner, Recep Şahin gibi birkaçı dışında çok azının şehadet haberleri, Türkiye’ye ulaşabilmişti. Bunun yanı sıra Afganistan cihadının oluşturduğu duyarlılık pek çok grubu Afganistan’a yardım faaliyetlerine yönlendirmişti. Bu satırların yazarı da Türk Ocağı Ankara Şubesi’nin organize ettiği yardım kampanyası çerçevesinde Eskişehir, Kütahya ve Samsun’da düzenlenen toplantılara konuşmacı olarak katılmıştır.

(5) Bu cihad ilanının tam metni için bkz. M.S. Swetnam, Y. Alexander, (Çeviri: Derya Aydın) , Usame bin Laden, s.99-127, Güncel Yayıncılık, İstanbul-2001.

(6) Usame bin Ladin hiçbir zaman “İkiz Kuleler Saldırısı”nı üstlenmedi. 11 Eylül 2001 saldırıları sonrasında başlatılan Afganistan’a ABD saldırısı başlatılınca yayınladığı şu bildiri artık tarihî bir belge niteliğindedir: Usame bin Ladin'in El-Cezire Televizyonundaki Açıklaması (Ekim 2001):

Hamd Allah'adır. O'na şükreder, ondan yardım diler ve O'na istiğfar ederiz. Nefislerimizin şerrinden ve kötü amellerimizden Allah'a sığınırız. Allah'ın doğru yola ilettiğini saptıracak, delalete sürüklediğini doğru yola iletecek kimse yoktur.

Allah-ü Teala Amerika'ya bir musibet vermiş, en büyük binalarını yıkmıştır. Hamd ve minnet Allah'adır. İşte Amerika kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına kadar korku ile dolmuştur. Hamd ve minnet Allah içindir.

Amerika'nın bugün tattığı acı bizim onlarca yıldır tattığımız acıdır. Ümmetimiz seksen küsur yıldır bu zilleti tadıyor, bu alçaklığı tadıyor. Çocukları öldürülüyor, kanları akıtılıyor, mukaddesatlarına saldırılıyor ve Allah'ın indirmediği kanunlarla yönetiliyor. Ne bir işiten var ne de cevap veren. Allah, İslam'ın alaylarından bir alayla onlara başarı lütfetti, onlarda Amerika'yı yıktılar. Allah'tan onların güçlerini arttırmasını ve firdevs cennetlerle rızıklandırmasını diliyorum.

Onlar mustazaf (güçsüz) çocuklarını, Filistin'deki ve bir çok İslam ülkesindeki kardeşlerini korudukları zaman bütün dünya çığlık attı, küfür çığlık attı ve beraberinde nifak geliverdi. Şu konuşmayı yaptığım ana kadar bir milyon çocuk, İrak'ta suçsuz ve günahsız öldürülüyor. Hükümetlerden ve yöneticilerden bu konuda ne bir kınama işitiyoruz ne de bir fetva Bugünlerde Filistin'de fesadı yaymak için Cenin'de, Ramallah'ta, Refah'ta, Beyti Cela'da ve diğer İslam topraklarına tanklar ve askeri araçlar giriyor. Ne yükselen bir ses ne de bu sessizliği bozacak birilerini işitiyoruz. Kılıç seksen yıl sonra Amerika'yı vurduğu zaman, nifak; Müslümanların kanlarını, ırzlarını ve kutsal değerlerini hiçe sayan başını gösterdi. Allah onların neye müstahak olduklarını bize gösterdi. Konu açık ve nettir. İslam'la savaşmayı istediler ve terörün adını çarpıttılar.

Yeryüzünün uzak doğusunda Japon halkından yüzbinlerce çocuk ve yetişkin öldürüldü. Bu bir savaş suçu değil. Bir milyon çocuk Irak'ta öldürülüyor. Bunu terör olması söz konusu değil. Ama kendilerinden on küsur kişi Hubar ve Tanzanya'da öldürülünce, uluslararası küfrün başı, asrın budalası Amerika başta, arkasında ve beraberinde bütün nifak Afganistan bombalanıyor.

Ben diyorum ki bu olaylar dünyayı iman ve küfür otağına ayırmıştır. Allah bizi ve sizi ondan korusun. Her Müslüman'ın dininin zafere ulaşması için harekete geçmelidir. Hz. Muhammed'in yaşadığı Arap yarım adasından batılın yok olması için iman rüzgarları, değişim rüzgarları esti. Amerika'ya gelince kendisine ve halkına birkaç kelime söylemek istiyorum...

Göğü direksiz yükselten yüce Allah'a yemin ederim ki Amerika ve Amerika'da yaşayanlar, biz emniyeti Filistin'de yaşamadıkça ve bütün küffar ordusu Muhammed'in topraklarından çıkarılmadıkça onlarla emniyeti hayal edemezler.

Allah en büyüktür. İzzet İslam'ındır.

Allah'ın rahmeti bereketi üzerinize olsun.

Kaynak: El-Hayat Gazetesi - 07 Ekim 2001 (Çeviri: Halil Çelik) ; Afganistan, Taliban ve Ladin, (derleme), s.157-158 ; Birey yayınları, İstanbul-2001.

(7) Karl Marks’ın İmam Şamil’in Cihadı’na hayranlığını nakleden makalenin CIA’nın Türkiye istasyon şefi Paul. B. Henze tarafından yazılmış olması da tarihin garip bir cilvesidir. “İslam’ın dost ülkelerde baskılanıp düşman ülkelerinde desteklenmesi stratejisi”nin bir parçası olan bu çalışmalara yönelik ciddi bir eleştiri Nabi Avcı tarafından yazılmıştı. Henze’nin bu ilginç makalesi ABD tarafından “soğuk savaş” kapsamında desteklendiği iddia edilen ODTÜ Asya-Afrika Araştırmaları Grubu tarafından Türkçe’ye çevrilerek “Marks’ın Ruslar ve Müslümanlar Hakkında Yazdıklarından Seçmeler” adı ile 1985 yılında yayınlandı. Paul. B. Henze “Kafkasya'da 19. Asırda Gerçekleştirilen İslami Cihad: Şeyh Şamil Hareketi” adlı yayınında ise şunları yazmıştı: "... Şamil her bakımdan modern çağın en büyük müslüman liderlerinden biri olduğu kadar, sömürgeciliğine karşı direnişi başlatma yeteneğine fevkalade bir örnektir... Şamil'e göre İslam statik bir inanç değil, dinamizm, yenilik ve ilerleme kaynağı,hayat ve liderlik anlayışıyla. Şamil’e göre din ve siyaset , İslam'da olduğu gibi ayrılmaz bir biçimde bütünleşmişti...”

Kaynak: Dr. Hayati Bice, Türk Yurtları Üzerine Notlar, Bilgeoğuz Yayınevi, İstanbul-2010.

(8) “Biz Allah içiniz ve şüphesiz O’na döneceğiz…” (Kur’ân-ı Kerim, Bakara Sûresi 156. ayet meali)


Kaynak: haber10

Bin Ladin'e yargısız infaz mı?
Operasyona uluslararası alkış, hukuksuzluğu meşrulaştırır mı? Uzmanlar HABERTURK.COM'a yorumladı
05 Mayıs 2011

HABERTURK.COM / ÖZEL HABER
ABD'nin Usame Bin Ladin'e Pakistan'da düzenlediği operasyondan sonra atılan zafer çığlıkları ve uluslararası alkış/övgü düzmeler yerini yavaş yavaş aklın, mantığın ve hukukun sükunetine bırakıyor.
Özellikle Bin Ladin'in 12 yaşındaki kızının "Babamı canlı ele geçirdiler, sonra öldürdüler" açıklaması ve ABD'nin operasyon için Pakistan'dan izin almadığının ortaya çıkması, sağduyu ve ciddiyet kanadında tepkileri büyütüyor.

ALKIŞ MEŞRULAŞTIRIR MI?
Şimdi şu sorular soruluyor:
Bin Ladin'in silahsız olduğu halde öldürülmesi yargısız infaz değil mi?
Bin Ladin'in yargılanmadan öldürülmesi uluslararası hukuka aykırı değil mi?
Operasyonun alkışlanması hukuksuzluğu meşrulaştırır mı?
Ve tabii, "hukukun gücü değil, gücün hukuku" endişelerinden kaynaklanan bir başka soru takılıyor akıllara:
Her devlet kendi kriterlerine göre 'devlet düşmanı, halk düşmanı' diye yaftalayarak birisini öldürürse uluslararası hukuka inanç yıkılmaz mı?
Hukukçular, bu sorular çerçevesinde ABD'nin Bin Ladin operasyonunu HABERTURK.COM'a değerlendirdi.
İşte o görüşler...

ULUSLARARASI HUKUKÇU PROF. HÜSEYİN PAZARCI
"En başta ülkesel yetkiye aykırılık var"
Uluslararası hukuka aykırılık en başta şurada var. İlk başta ABD'nin Pakistan'dan izin aldığını zannediyorduk ama alınmadığı ortaya çıktı. Dolayısıyla bir devletin ülkesinde münhasır yetkiye sahip olan o devletin kendisidir. Yabancı devletler bir başka devletten izin almadan yetki kullanamaz ve müdahale yapamazlar. Bu operasyonda Pakistan'ın egemenliğine ve ülkesel yetkisine aykırılık var. İzin alınsaydı o zaman uluslararası hukuk açısından uygun olurdu. Yargısız infaz konusuna gelirsek. ABD'de muhtemelen Bin Ladin'le ilgili mahkeme kararları var; ama bu karraların 'gidip öldürme' şeklinde olduğunu zannetmiyorum. Her halükârda, ABD'de B,n Ladin'le ilgili bir tutuklama kararı varsa bile buna uygun hareket gerekirdi. Karşı taraf silah kullanırsa böyle ölümler hukuka aykırı olmayabiliyor. Ama eğer karşı taraf silahsızsa ve teslim olabilecekse bunun yapılması hukuka aykırı. Dolaysıyla bu operasyonda hukuka aykırılıklar var. ABD'liler bu konuda çok hassas davranmıyorlar. Afganistan'dan çoğu Müslüman bir sürü kişiyi alıp Taliban taraftarı diye Guantanamo'ya götürdüler. Sonradan anlaşıldı ki, bunların götürülmesi için ellerinde verileri ve hukuki dayanakları yok. Onun için bir kısmı serbest bırakıldı. Biliyorsunuz Guantanamo Küba topraklarında. ABD'ye götürdüklerinde gözaltında tutma gibi belli hukuki işlemleri yapamayacakları için Guantanamo'ya götürüyorlar. Oraya götürmek suretiyle ülkesel yetkiyi kullanmama şeklinde bir duruma sokmaya çalışıyorlar.
Bin Ladin'in öldürülmesi operasyonunda alkışlanan süreç siyasi, terörle mücadele açısından. Ama işin hukuki verileri itibariyle bir dayanağı yok.

İSTANBUL BAROSU BAŞKANI, CEZA HUKUKÇUSU DOÇ. DR. ÜMİT KOCASAKAL
"Ceza hukukuna da, insanlığa da uymaz"
Temel bir hukuk mantığı vardır. Bir devletin başka ülke topraklarında böyle bir operasyon yapması uluslararası hukuka uygun değildir. ABD'nin silahlı ekipleri Türkiye'de aranan bir suçluya yönelik bir operasyon yapıp öldürse hukuka uygun olur mu? Olmaz. Kaldı ki adam öldürme suçunda hukuka uygunluk sebepleri vardır. Eğer kişi emniyet kuvvetlerine karşı silah kullanırsa, meşru müdafaa kapsamında elbette hukuka uygun olur ama silahsız, zarar veremeyecek bir kişinin yargılanmak üzere teslim alınıp götürülmesi mümkün. Bu durumda öldürülmesi ceza hukuku anlamında da, insanlık anlamında da uygun olmasa gerek. Bu kişi terörist olabilir, suç faili olabilir, ama hukuk devletlerinde yargılanır bunlar. Cezası neyse verilir ve infaz edilir. Böyle bir öldürme fiili ise öldürülen kim olursa olsun hukuka uygun kabul edilemez.
Bu durumun alkışlanması da kitle psikolojisi, özenle yaratılan bir kitle tepkisidir. Hukuki yönü bir tarafa, hiç estetik ve etik bir şey değil. Cumhuraşkanı'nın açıklamasını da yadırgadım. Memnuniyet duyduğunu söyledi. Kim ve ne olursa olsun, birinin öldürülmesinden memnuniyet duyması çok da olağan olmasa gerek. Gerek toplumsal örf ve adetlerimize, gerek İslami kural ve düşüncelere göre uygun bir yaklaşım değil. Bu operasyonda toplum mühendisliği var, yaratılan bir ortam ve hava var. Bunu kullandılar, hukuksal bir durum değil.

DEVLETLER HUKUKU UZMANI PROF. DR. SEVİN TOLUNER
"Bu gücün hukukudur, alkış ters teper"
Operasyonda uluslararası hukuka aykırı pek çok nokta var. İzinsiz baskın, Pakistan'ın ülkesel egemenliğinin ihlali demek. 'Terörle mücadele' kapsamında kurallar epey gevşetildi fakat bu kadar da değil. Silahsız bir insanın öldürülmesi meşrulaştırılamaz. Yargılanması daha uygundu. Irak'ta, Afganistan'da, Pakistan'da, Libya'da yapılanlar akıl alacak gibi değil. Hukuk nerede? Öyle anlaşılıyor ki güç, hukuk yapıyor. Gücü yeten yapıyor.
Bizim açımızdan da son derece tehlikeli bir gidişat var. Bir devletin izni olmaksızın o ülkede yabancı kuvvetlerin operasyona girişmesi, devletler hukukunun hiçbir normu altında haklı gösterilemez. 1648'den sonra oluşan devletlerarası hukukun birinci temeli ülkesel egemenliktir. Yetki alanlarının ülkeye göre paylaştırılmasıdır. Ülke içinde olan her şeyden o ülke sorumlu ve yetkilidir. Bu gidişatla, 1648 Westphalia'dan öncesine dönüyoruz.
Bu durumun alkışlanması, Bin Ladin'e karşı olanlar tarafından sempatiyle anılmasına sebebiyet verir. Ters tepki yapar.

ULUSLARARASI HUKUKÇU PROF. FERİT HAKAN BAYKAL
"Terörist de olsa silahsız birini öldüremezsiniz"
Basından takip ettiğim kadarıyla kişisel fikrim, bu olayın bir yargısız infaz olduğu. Silahı olmayan bir insanı yakalarsınız, daha sonra mahkemeye çıkartır ve yargılarsınız. Öldürme hakkınız yoktur. Terörist de olsa silahsız bir insanı öldürmeye hakkınız olamaz. Silahsız, teslim olan bir insanın çoluğunun çocuğunun önünde öldürülmesi tamamen hukuka aykırıdır.
Uluslararası hukukta da, iç hukukta da böyle bir infaz hakkı yoktur. Sizin yargılama hakkınız, yetkiniz vardır. Adil bir şekilde yargılarsınız, hüküm giyer ve kanunlarınızda da ölüm cezası varsa bunu uygularsınız. Bir kişinin yaşam hakkını başka türlü elinden almaya hakkınız yoktur. Silahlı çatışma varsa ölüm gerçekleşebilir ama teslim olan birisi öldürülürse bu yargısız infazdır.
Bizim uluslararası hukuk derslerinde öğrencilerimize söylediğimiz bir söz var, "Haklı ve güçlü olursanız hakkınızı alırsınız ama haklı ve güçsüz olursanız havanızı alırsınız." Durum tam da bu...
habertürk

ABD Terörü Fatih Cami'nde Protesto Edildi


Fatih Camii'nde kılınan Cuma namazı sonrasında tekbirler ve sloganlarla caminin ön avlusunda saf tutan Müslümanlar, ABD terörünü lanetlediler.

06 Mays 2011
Anadolu Haber

Usame bin Laden'in yanı sıra yakın dönemde Afganistan ve Çeçenistan'da şehit edilen mücahitler ve dün Yüksekova'da şehit edilen Ubeydullah Durna için gıyabi cenaze namazı kılındı.
Ahmet Turgut Ulucak'ın sunumunu yaptığı eylemde ABD'yi protesto eden pankart ve dövizler ve Usame Bin Laden'in fotoğrafları taşındı. Eylem boyunca "Katil ABD, Mücahit Usame!", "Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi!", "Şehitlerin Yolunu Sürdüreceğiz!", "Emperyalizm Yenilecek İslami Direniş Kazanacak!", "Yaşasın İslami Mücadelemiz!" şeklinde sloganlar atıldı ve sık sık tekbirler getirildi.



"ABD'nin Sevincine Sevinmek Vicdansızlıktır!"
Eylemde topluluğa hitap eden Rıdvan Kaya, emperyalistlerin gerçekleştirdiği katliam karşısındaki farklı tutumlara dikkat çekti. Günlerdir TV ekranlarında ve gazete köşelerinde direnişçilerin ve eylemlerinin tartışıldığını söyleyen Kaya, ne hikmetse Siyonistlerin, emperyalistlerin gerçekleştirdikleri katliamların, işgallerin, işkencelerin konuşulmadığına dikkat çekti. Köşe yazarından siyasetçisine birçok kişinin ABD'nin sevincine ortak olmasının, bu saldırıdan memnuniyet duyduğunu açıklamasının içler acısı ve utanç verici bir durum olduğunu belirten Kaya, Müslümanların emperyalistler ve direnişçiler arasındaki kavgada direnişin yanında olması gerektiğini söyledi.

"Öncelenmesi Gereken Zalimlere Karşı Tavırdır!"

Amerikan saldırganlığının ayyuka çıktığı bir ortamda Müslümanlarca gerçekleştirilen eylemlerin tartışmaya açılmasının yanlış olduğuna dikkat çeken Rıdvan Kaya, emperyalizmin suçunu örtme çabalarına alet olmamak gerektiğini hatırlattı. Kaya, bugün yöntem tartışmaları yapmanın yanlış olduğunu, bunu kendi içimizde her zaman yapabileceğimizi, yapmamız gerektiğini ama gelinen aşamada zalimlere karşı tavrın öncelenmesi gerektiğini vurguladı.

"Emperyalistler Tarihin Çöplüğüne Atılacak!"

Rıdvan Kaya, Usame Bin Laden'in naşına yapılan saygısızlığa da dikkat çekerek Amerika'nın "İslami usullere göre kefenledik!" söyleminin Müslümanları tahkir ve aşağılama anlamına geldiğini söyledi. "Emperyalistler direnişçilerin cesetleriyle oynayabilirler, en fazla denize gömebilirler ancak direnen Müslüman halklar inşallah emperyalizmi tarihin çöplüğüne gömecekler." diyen Kaya, onların ölülerinin cehenneme, Müslümanların ölülerinin ise cennete gideceğini hatırlattı. "Afganistan'da, Irak'ta yaşananlar emperyalizmin yerinin tarihin çöplüğü olduğunu göstermiştir." diyen Kaya, ayrıca Yüksekova'da şehit edilen Mustazaf-Der Yüksekova Şubesi Başkan Yardımcısı Ubeydullah Durna için de Rabbimizden rahmet diledi.



Eylem, Hamza Er tarafından okunan basın açıklamasıyla devam ederken, Ahmet Turgut Ocak'ın yaptığı dua ile sona erdi. Eylemde ayrıca Amerika, İsrail ve İngiltere bayrakları yakıldı. Basın bildirisinin tam metni aşağıdadır.

EYLEMDE OKUNAN BASIN BİLDİRİSİ:
Usame bin Ladin'in Şehadeti Mübarek Olsun!

Emperyalist ABD işgal ordusu işgal ettiği 2001 yılından itibaren Afganistan ve Üs olarak kullandığı komşusu Pakistan'da birçok insanlık dışı uygulamaların baş sorumlusu olmuştur. Haince sürdürdüğü hava bombardımanlarında on binlerce masum sivilin hayatını kaybetmesine sebep olan saldırıların müsebbibi olan ABD güçleri, ayrıca bu topraklarda yürüttüğü gizli operasyonlarla da keyfiliğin, hukuksuzluğun yani müstekbirliğin örneklerini sunmuştur.





Son olarak, 1 Mayıs gecesi Pakistan'ın Abbotabad kentinde işbirlikçi Pakistan yönetimi güçlerinin mihmandarlığında bir eve saldırı gerçekleştirmiş, ev halkının ölüm haberini tüm dünyaya büyük bir zevk ve heyecanla duyurmuşlardır. Bu heyecanın sebebi, öldürdüklerini iddia ettikleri kişinin emperyal projelerine karşı koyan İslam ümmetinin direnişçi yiğit evladı Usame bin Ladin olmasıdır.

ABD kaynaklarından yapılan çelişkili açıklamalar kafa karıştırsa da, Usame Bin Ladin'in bu operasyon sırasında mı yoksa çok daha önce mi şehit olduğu sorgulansa da burada önemli olan ABD'nin bir ülke topraklarına istediği zaman girip katliamlar gerçekleştirme küstahlığı, bu olayı dünyaya duyurma şekli ve ortaya konan tepkiler olmalıdır.

Amerika'nın "demokratik" yönetimi ve onu destekleyen, emperyalist soygunlarla beslenen vatandaşları, yıllardır başına ödül koydukları Usame Bin Ladin'i alçakça katletmelerini bir bayram sevinciyle kutlamışlardır. İnsana ve Rablerine yabancılaşarak düştükleri hayvandan aşağı konumlardan rücu edip, ıslah çabası göstermesi gereken emperyalist devletler ve destekçileri olan halklar, mazlum halkların kendilerinin bu zulümlerine karşı direnen evlatlarını katlettikleri için bayram yapacak kadar alçaldıklarını bile fark edememektedir. Oysa tüm erdemli halklar gibi ABD vatandaşlarının da gözündeki perdeyi kaldırarak kendi yönetimlerine isyan etmeleri, yalan ve zulümlerinden bıktıklarını haykırmaları gerekmekteydi.

"Ya bizden olacaksınız, Ya onlardan" tehdidinin etkisiyle Usame Bin Ladin'in şehadet haberiyle ilgili kendisine mikrofon uzatılanlarda ABD vatandaşlarından farklı bir durumda olmadıklarını ortaya koymuşlardır.

"Su testisi su yolunda kırılır", "Usame cezasını buldu, adalet yerini buldu" açıklamalarının tarafının bu ülkenin parlamento başkanı ve dışişleri bakanı olması dikkat çekicidir. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'de aceleyle verdiği beyanatında, Usame Bin Ladin'i "terörist başı"ilan edip, ölümüne sevindiğini, büyük memnuniyet duyduğunu kolayca ifade etmiştir.

Vatikan dahi siyaseten bile olsa, "bir insanın öldürülmesinden memnun olunamayacağı"açıklaması yaparken, Abdullah Gül'ün katil emperyalist ordular tarafından şehid edilen bir Müslüman hakkındaki, emperyalist jargonlara dayalı açıklaması, dünyanın en tehlikeli ve sofistike hareketini ilan etmesi ve memnunluk duyduğu açıklamaları ibret vericidir.




ABD ve NATO'nun katil ordularının safında asker bulundurarak onlarla işbirliği içerisinde olan Türkiye'nin resmi heyetleri tarafından ortaya konan yaklaşımları adalet ve vicdanla asla bağdaşmamakta, halkı temsil etmemektedir.

Bizler Usame Bin Ladin'i Müslüman halkların hak ve özgürlüklerinin gasp edilmesine karşı direnişin bayrağını yükselten bir mücahit olarak tanıyoruz. İlk dönemde, İslam düşmanı Rus işgalcilere ve daha sonra da ABD katil güçlerinin işgaline karşı onurlu bir mücadeleye, ilkeli bir duruş ve büyük fedakarlıklarla öncülük ettiğine şahidlik ettik.

Sürekli takip edilmeye ve tedaviye muhtaç ağır hastalıkları olan bu yiğit Müslüman pek çoğumuzun göze alamayacağımız büyük fedakârlıklarla mağaralarda yaşamayı, ölüm kusan silahlara göğsünü siper edip mazlum Müslüman halkların haklarını savunmayı ve Allah'ın hükmüyle hükmedilen adalet vasatını sağlamayı ve böylece Allah'ın rızasını kazanmayı hedef edindi. Bu kadar zor şartlarda, hastalıkları sebebiyle de ölebilmesi mümkün iken, Rabbi de ona layık olduğu şehadeti, hem de en büyük İslam düşmanı ABD'nin katil askerlerinin elinden lütfetmiş, onu layık olduğu izzetli bir ölüm olan şehadetle şereflendirmiştir.




Bu süre zarfında bizlerinde içine sinmeyen eylemler görülmemiş değildir. Onun ya da ismi geçen örgütün adı kullanılarak yapılan yanlış eylemlerde ne kadar dahli var bilinmemektedir. Hangi şartlarda yaşadı, hangi zorluklar karşısında ve ne tür sıkıntılar içinde hangi hataları yaptığına dair somut bilgilerimiz elimizde yoktur. Bu eylemler, kendisinin mi kendisine sempati besleyenlerin tercihleri miydi bilinmemektedir.

Fakat ne olursa olsun tüm bu yaşananların faturasının kesileceği yer asla direnenler olmamalıdır. Mazlum halkların çocuklarının bu çığlığı anlaşılmaya çalışılmalıdır. Bu tür eylemler, mazlum halkların, kendilerine yönelik on yıllardır süregelen emperyalist işgal, istila, sömürü, zulüm, işkence, tecavüz ve katliamların etkisiyle ortaya konan ve son derece haklı gerekçelere dayanan itirazlardır.
Bu sebeple, emperyalistlerin gerçekleştirdikleri zulümlerin altından yükselen çığlık değil, öncelikle bu canhıraş çığlığa yol açan bunca zulmü ve katliamları yapanlar, emperyalistler sorgulanmalıdır.

Bizler Usame Bin Ladin ve tüm mücahidlere terörist yaftası vuranlara seslenmek istiyoruz. Topraklarını, şerefini, namusunu, dinini müdafaa etmeye çalışanlar, yeryüzünün İslamın huzur ve esenliğine kavuşabilmesi için mücadele edenler terörist değildir. Zalim emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin yönlendirmesiyle imana, adalete ulaşamayan halkları bu batıl engellerden kurtarabilmek için mücadele edenler terörist değildir. İnsanlığın korkusuz, müdahalesiz rahatça tercihini yapabileceği ortamların oluşabilmesi için mücadele edenler terörist değildir. Asıl terörist ayak bastığı kıtasında milyonlarca Kızılderili ırkını katledenlerdir. Asıl terörist Hiroşima ve Nagazaki ye atom bombası atıp toplu katliamlar yapanlardır. Asıl terörist, Vietnam'da, Irak'ta, Afganistan'da katliamlar gerçekleştirenlerdir. Asıl terörist, dünyanın her yerini açık hava hapishanesine çeviren, bir çok ülkenin topraklarında ve hatta deniz üstlerinde işkence haneler oluşturanlardır. Asıl terörist, bu çağın insanlarına ebu gureybleri, guantanamoları, Bagramları yaşatanlardır. Asıl terörist ABD ve emperyalist politikalarının takipçileridir.

Bundan dolayı terörle değil, mücahitlikle andığımız Usame Bin Ladin ve tüm şehitlerimizin şehadetlerini tebrik ettiğimizi belirtmek istiyoruz. Allah'ın izniyle, şehid Usame Bin Ladin, emperyalizme, küfrün küresel ifsadına karşı onurlu bir direnişin simgesi olarak tüm Müslümanların gönüllerinde yaşayacaktır. İnşallah ümmetin fertleri, aynı direniş ruhunu, ümmeti tevhidi ölçülerde bağımsız ve izzetli günlerine tekrar kavuşuncaya kadar sürdüreceklerdir.

Allah rahmet ve mağfiretiyle muamele eylesin.

TÜRKİYELİ MÜSLÜMANLAR

HAKSÖZ-HABER

Pakistan'da Go Home Yanki!

Usame Bin Ladin'in öldürüldüğü operasyon nedeniyle gerilen ABD - Pakistan ilişkilerinde, Pakistan'dan bir hamle geldi; ülkedeki Amerikan askeri personelinin sayısı azaltılacak. ABD'nin casus uçaklarıyla Pakistan'da militanlara karşı yaptığı saldırılar ve terörle mücadelede Pakistan'ı yetersiz görmesi...

05 Mays 2011
Anadolu Haber

Ordunun bu kararının, ABD'nin, El Kaide lideri Usame bin Ladin'in evine düzenlediği operasyonla ülkenin egemenliğini ihlal ettiği eleştirileri karşısında alındığı belirtiliyor.

ABD'nin casus uçaklarıyla Pakistan'da militanlara karşı yaptığı saldırılar ve terörle mücadelede Pakistan'ı yetersiz görmesi.Bunlara El Kaide lideri Bin Ladin'e yönelik pazartesi günkü operasyon da eklenince, Pakistan bir karar aldı.

Daha önce, Washington'un topraklarında benzeri bir operasyona girişmesi halinde ABD ile askeri ve istihbari işbirliği ilişkilerini gözden geçireceği uyarısında bulunan Pakistan ordusu, ülkede faaliyet gösteren Amerikan askeri personelinin sayısını azaltılacağını açıkladı.
Ordunun bu kararının, ABD'nin, El Kaide lideri Usame bin Ladin'in evine düzenlediği operasyonla ülkenin egemenliğini ihlal ettiği eleştirileri karşısında alındığı belirtiliyor.

Pakistan ordusu, ülkedeki Amerikan askeri personelinin sayısının 'gerekli asgari' seviyeye indirilmesine karar verildiğini açıklarken, ayrıntılı bilgi vermedi.

ABD'nin Pakistan'da bildirilmiş 275 askeri personelinin bulunduğu, bunların bir kısmının Pakistan ordusunun eğitimine katıldığı ifade ediliyor.

"SOĞUKKANLILIKLA ÖLDÜRÜLMÜŞ"

Öte yandan, Pakistanlı üst düzey bir güvenlik yetkilisi, ABD birliklerinin El Kaide lideri Usame bin ladin'i 'soğukkanlılıkla öldürdüğünü' söyledi.

Reuters'ın sorularını yanıtlayan adı açıklanmayan yetkili, Bin Ladin'in konutunda, El Kaide lideri dahil 5 kişinin öldürüldüğü olayı ABD'nin, "uzun süreli bir çatışma" diyerek çarpıttığını ileri sürdü.

Yetkili, "konuta operasyon sırasında karşılıklı çatışma olup olmadığı" sorusuna, Bin Ladin'in "soğukkanlılıkla öldürüldüğü" yanıtını verdi.

Amerikalı yetkililer daha önce 40 dakika süren bir karşılıklı çatışma olduğunu belirtmiş, Amerikan Savunma Bakanlığından üst düzey bir yetkili ise bugün baskında öldürülen 5 kişiden sadece birinin silahlı olduğunu söylemişti.
Ajaslar

İntikam sözü verdiler

El Kaide ve Taliban, Usame bin Ladin'in öldürülmesinin intikamını alma sözü verdi. Bu arada El Kaide internet sitesinden bin Ladin'in öldürüldüğünü de doğruladı
06 Mayıs 2011
Afganistan'daki Taliban örgütü, El Kaide lideri Usame bin Ladin'in öldürülmesinin intikamını alma sözü verdi. Afganistan'ın güneyinde Reuters muhabirinin ele geçirdiği bir videoda, yüzleri örtülü ve kimliği belirsiz altı Taliban militanı tüfekler, el bombaları, makineli ve diğer silahların yanında görülüyor.

El Kaide ikinci 11 Eylül planlıyordu

Videoda altı militandan üçü, Usame bin Ladin'in öldürülmesine rağmen Afganistan'da koalisyon güçleri ve Afgan birlikleriyle savaşı sürdürecekleri sözü veriyor.

Bir militan Peştu dilinde, "Usame bin Ladin'in şehit olduğu haberi doğru olsa bile, bu bizim cihat politikamızı değiştirmeyecek... eğer öldüğü doğruysa, bu bizi cihadımızı sürdürmemiz için daha çok motive edecek" diyor.

Yeri bilinmeyen bir yerleşimin yüksek duvarlarının önünde sıraya dizili olarak görülen militanlardan bir diğeri, kameraya bakarak, "cihatlarına, şehitlerinin intikamını alana ve mahşere kadar devam edeceklerini" söylüyor.

Elinde Taliban komutanlarınınkine benzer bir telsiz taşıyan ve grubun lideri olduğu sanılan bir militan da Molla Ömer'e bağlı kalacaklarını belirterek, "Yabancı askerlere karşı cihadımıza devam edeceğiz. Sloganımız Allahu Ekber'dir. Kutsal kitabımız Kur'an, ülkemize ve dinimize karşı onu koruma ve savunma sorumluluğumuz olduğunu söylüyor. Afganistan'da tek bir mücahit savaşçı kalsa da Molla Ömer'in liderliğinde cihadımızı sürdüreceğiz" diyor.

EL KAİDE'DEN SALDIRILARIN SÜRECEĞİ TEHDİDİ

Örgütten yapılan açıklamada "kanı yerde kalmayacak, ABD ve müttefiklerine saldıracağız" denildi.

El Kaide örgütü tarafından yapılan açıklamaların yayımladığı bildirilen İslamcı sitelerde, liderleri Bin Ladin'in öldüğünü doğrulayan örgütün, saldırılarının süreceği tehdidinde de bulunduğu duyuruldu.

ABD'de internet sitelerini izleyen SITE adlı kuruluşa göre, El Kaide açıklamasında Bin Ladin'in ölümü ABD için bir "lanet" olarak nitelendi ve "lanetin Amerikalılar ile ajanlarını kovalayacağı" ifade edildi.

ÖRGÜT, PAKİSTAN'DA AYAKLANMA ÇAĞRISINDA BULUNDU

Pakistan'da ayaklanma çağrısında da bulunulan açıklamada, "Pakistanlıların, Bin Ladin'in topraklarında öldürülmesiyle uluslarına getirilen utancı temizlemeleri için hükümete karşı ayaklanmaları" istendi. SITE, El Kaide'nin cihatçı forumlarında yer alan açıklamanın 6 Mayıs 2011 tarihli olduğunu belirtmişti.

ABD, Pakistan'ın başkenti İslamabad'ın yakınlarındaki Abodabad'da geçen pazar gecesi düzenlenen operasyonda Bin Ladin'in öldürüldüğünü açıklamıştı.

EL KAİDE BİN LADİN'İN ÖLDÜĞÜNÜ "DOĞRULADI"

ABD'de internet sitelerini izleyen kuruluşa göre El Kaide örgütü, Usame Bin Ladin'in ölümünü doğruladı. İzleme servisi SITE, "EL Kaide'in cihatçı forumlarında yer alan 6 mayıs 20111 tarihli açıklamada, liderleri Usame Bin Ladin'in öldüğünün doğrulandığını" bildirdi.

ABD yönetimi, Amerikan askerlerinin Pakistan'da düzenlediği operasyonda Bin Ladin'in öldürülerek cesedinin denize atıldığını duyurmuştu.

LADİN'E SEVGİ ABD'YE ÖFKE

Pakistan'da yaklaşık bin 500 kişi, Usame Bin Ladin'in öldürülmesini protesto etti. El Kaide lideri Usame bin Ladin’in öldürülmesinden sonraki ilk Cuma gününde Pakistan’da Bin Ladin lehine gösteri düzenledi.

Ülkenin güneybatısındaki Belucistan vilayetindeki Ketta kentinde düzenlenen gösteride konuşan din adamı Fazıl Muhammed Baraiç, "Usame'nin ölümüyle Amerika'ya karşı cihat bitmeyecek" dedi. Radikal İslamcı protestocular "Kahrolsun Amerika" sloganları attı.

Amerikan bayraklarını da yakan protestocular ayrıca, "Usame Bin Ladin şehittir. Usame'nin kanı, binlerce başka Usame’yi doğuracaktır" diye bağırdılar.
Pakistan'daki en büyük aşırı dinci siyasi parti Cemaati Islami, hükümete, ABD'nin militanlarla savaşına destek olmaya son vermesi ve Bin Ladin'in öldürüldüğü operasyonla egemenliğin ihlal edildiği gerekçesiyle protesto gösterileri düzenlenmesi çağrısında bulunmuştu.

EŞLERİ SORGULANIYOR

Amerikan komandolarınca öldürülen El Kaide lideri Usame bin Ladin'in Pakistan'ın Abodadab kentindeki bir evde birlikte yaşadığı üç eşi Pakistan istihbarat servisi tarafından sorgulanıyor.

İngiliz basınında yayımlanan haberlere göre, kanlı operasyonun ardından gözaltına alınan üç kadından Yemenli Emel Ahmed Abdülfettah, kendisini sorgulayan Pakistan istihbaratına son beş yıldır evden çıkmadan yaşadıklarını anlattı.

Operasyonda bacağından vurulan genç kadının Ravalpindi'de bir hastanede tedavi altında bulunduğu tahmin ediliyor.

Pakistan istihbarat servisi ISI yetkilileri, Bin Ladin'in eşlerinin sorguda yalan ifade vermelerinin önüne geçmek için soruların sırasını üç-dört günde bir değiştirdiklerini kaydettiler.

Üst düzey bir yetkili de ellerinde tuttukları dördü kadın, 17 kişiden önemli bilgiler aldıklarını belirterek, sorgulaması bitenleri serbest bırakacaklarını söyledi.

LADİN'İN SON MESAJI YAYIMLAYACAK

El Kaide örgütü, Bin Ladin'in, ölümünden bir hafta önce kaydedilen sesli mesajını yakında yayımlayacağını duyurdu.

El Kaide'nin aşırı dinci internet sitelerinde yer alan açıklamasında, "Şeyh (Bin Ladin), Arap dünyasında adaletsizlik ve eşitsizliğe karşı isyanların yarattığı sevinci ümmetle paylaşmadan önce bu dünyayı terk etmeyi reddetti" denildi.

Söz konusu El Kaide açıklamasında, Bin Ladin'in, bu amaçla ölümünden bir hafta önce kutlama ve tavsiyelerinin bulunduğu bir ses kaydı doldurduğu belirtilerek, bu kaydın yakında yayımlanacağı kaydedildi. habertürk

ABD'nin Usame Saldırısı için söylediği yalanları bir bir ortaya çıkıyor

07 Mayıs 201

Haçlı ABD timlerinin gerçekleştirdiği Ladin ve oğlu dahil 5 kişinin öldürüldüğü 'Geronimo Saldırısı'na dair Saldırgan ABD'nin söylediği yalanlar bir bir ortaya çıkıyor.

Haçlı emperyalist ABD'nin başı Obama'nın kamuoyuna açıkladığı senaryoyu yalanlayan yeni bir ayrıntının ortaya çıktı.

25 DAKİKA GÖRÜNTÜ ALINAMAMIŞ

Obama ile ekibinin, saldırıyı Beyaz Saray'da naklen izlediklerine ilişkin, fotoğraflara da desteklenen haberi tekzip eden açıklama, terör örgütü CIA'nın Başı Leon Panetta tarafından gündeme getirildi. Daily Telegraph gazetesi, "Peki Başkan Obama ne izliyordu?" başlıklı haberinde, Panetta'nın, operasyon sırasında komandoların miğferlerine monte edilmiş kameralarla bağlantının 25 dakika süreyle kesildiği sözlerini aktardı.

Gazete, bu açıklamanın baskın sırasında ne olup bittiği konusunda Beyaz Saray'dan verilen bilgilere ilişkin yeni soru işaretleri yarattığının altını çizdi.
Haçlı saldırganlığın ini Beyaz Saray, hafta başında Ladin'in silahlı olduğu, eşini canlı kalkan olarak kullandığı ve eşinin öldüğü iddialarından da geri adım atmıştı.

PENTAGON'UN AÇIKLAMALARI YALANLANDI

Usame Bin Ladin'in şehid edildiği haçlı saldırısının ertesi günü tüm dünyada, haçı terör örgütü ABD'nin silahlı kanadı Pentagon tarafından verilen brifing konuşuldu. Pentagon militanları "saldırı film gibi gerçekleşti" demişlerdi. 'Geronimo Saldırısı'nda düşen helikopter, dakikalarca süren çatışma, Ladin'in canlı kalkan olarak kullandığı ölen eşi, El Kaide liderinin silahla direnmesi ve CIA'nın Başı'nın saldırıyı saniye saniye bir askerin miğferindeki kameradan izlemesi gibi balonlar saldırının üzerinden saatler geçtikçe aksi yönünde açıklamalarla bir bir söndü.İlk açıklama Ladin'in eşinin ölmediği; Ladin'e siper olmak isterken askerler tarafından vurulduğu oldu.

Ardından El Kaide liderinin silahsız olduğu itiraf edildi.

NEW YORK TIMES: SADECE 1 KİŞİ SİLAHLA DİRENDİ

New York Times'ın Terör örgütünün ini Beyaz Saray kaynaklarına dayandırdığı haberde saldırılan evde sadece tek bir kişinin tabancayla direndiği, onun dışında kimsenin askerlere tek bir kurşun atmadığı belirtildi. Böylece haçlı askerlerin, oda oda dolaşıp silahsız sivilleri öldürdükleri ortaya çıktı. Aynı şekilde Black Hawk helikopterin de evin çatısından açılan ateşten değil teknik arıza nedeniyle düştüğü açıklandı. Ladin'in ise, "Silahına uzanmayı düşündüğü için"(!) öldürüldüğü iddia edildi.

SALDIRIYA UĞRAYAN YER VİLLA DEĞİL, BAKIMSIZ BİR EV

Ladin'in 6 yıl yaşadığı söylenen evin de 1 milyon dolar değerinde bir villa değil, duvarları rutubet içinde, boyaları dökülmüş, havalandırması yetersiz bir izbe ev olduğu ortaya çıktı.

YENİ SİMÜLSAYON

Saldırıya dair ortaya çıkan yeni gerçekler üzerine daha öce hazırlanan simülasyonun yerine bir yenisi hazırlandı.

Bu simülasyonda saldırgan askerlerin 1'i kadın 3 kişiyi keyfi olarak öldürmesi ve ardından Usame Bin Ladin'in bulunduğu odaya girerek önce eşini bacağından vurmaları ardından da Ladin'i vurmaları simule edilmiş.

Görüntüleri hazırlayan televizyon kanalı, ilk etapta ölüdürlen erkeklerden ikisinin silahlı olup, saldırıda bulunmadıklarını buna rağmen yanlarındaki kadın ile birlikte keyfi olarak öldürüldüklerini, Ladin'in oğlunun ise 3 kişinin öldürülmesinin ardından merdivenlerde sebepsiz oalarak öldürüldüğünü belirtti. haber1001



Pakistan'da ABD karşıtı protestolar
6 MAYIS 2011

Pakistan'da El Kaide lideri Usame bin Ladin'in Amerikan ordusu tarafından öldürülmesini protesto amacıyla, binlerce kişinin katıldığı Amerika karşıtı gösteriler bekleniyor.

Gösterilere sağ eğilimli siyasi partilerin, medreselerin ve cihatçı örgütlerin siyasi kanatlarının katılabileceği belirtiliyor.
BBC muhabiri Şuayip Hasan'ın aktardığına göre en büyük gösteriler Pakistan'ın en büyük kenti ve iş dünyasının kalbi olarak görülen Karaçi'de öğle saatlerinde yapılacak.
İslamabad gibi diğer büyük kentlerde de gösteriler planlanıyor.
Yerel muhabirler, ABD'nin bundan on yıl önce Afganistan'ı işgal etmesi sonrası düzenlenen protestolardan bu yana, en büyük katılımın beklendiğine dikkat çekiyor.
Cemaat-i İslamiye örgütünün liderliğindeki İslamcı örgütler, ABD'nin Pakistan'ın egemenlik haklarını hiçe sayarak gizli askeri operasyon düzenlemesini kınadı.
Kimilerinin gözünde Usame bin Ladin, sömürgeci güçlere karşı Müslümanların haklarının savunan bir kahraman.
İslamcı örgütler, ABD'nin, bin Ladin'in nasıl öldürüldüğüne ilişkin açıklamasını yeterli bulmuyor ve açık kanıtlar sunulmasını istediklerini söylüyor.
Gösterilerde ABD'ye yönelik ağır eleştiriler planlansa da asıl hedefin Pakistan hükümeti olacağı anlaşılıyor.
Zira bir çokları, hükümetin, aksini söylese de operasyon hakkında daha fazla şey bildiğine inanıyor.
İslamcı örgütler bu nedenle Pakistan hükümetini, gizli operasyondaki rolü nedeniyle istifaya çağırıyor.
Pakistan Genelkurmay Başkanı Aşfak Kayani, benzeri bir saldırının tekrarlanması halinde, ülkesinin Washington'la ilişkilerini yeniden gözden geçirebileceği uyarısında bulunmuştu.
BBC

Alman Yargıç'tan Merkel'e Suç Duyurusu
07.05.2011
Hamburg İş Mahkemesinde görev yapan bir yargıç, Almanya Başbakanı Merkel hakkında, suç olaylarını onayladığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.

Hamburg İş Mahkemesinde görev yapan bir yargıç, terör örgütü El-Kaide lideri Usame Bin Ladin’in öldürülmesine sevindiğini açıklayan Almanya Başbakanı Angela Merkel hakkında suç olaylarını onayladığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu

"Berliner Kurier" gazetesinin haberine göre, yasalara uyan bir vatandaş olduğunu ve bir yargıç olarak yasalar üzerine yemin ettiğini söyleyen Heinz Uthmann, Merkel’in açıklamalarını "uygunsuz ve onursuz" olarak nitelendirdi.

Yargıç, Hristiyan bir din adamının kızı olan Merkel’in bu açıklamalarını "şaşırtıcı, insan onurunu zedeleyici, merhamet ve hukuk devleti ilkeleri gibi tüm değerlerden uzak bulduğunu" belirtti.

Merkel’i, Alman Ceza Hukuku’nun ağır suçlara onay verilmesini ya da ödüllendirilmesini suç kapsamına alan 140’ıncı maddesinden dolayı suçladığı kaydedildi.

Haberde Merkel’in, davanın kabul edilmesi ve dava sonucunda suçlu bulunması durumunda 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabileceği bildirildi. TRT

The Guardian'ın Bin Ladin iddiası

İngiltere'de yayınlanan The Guardian gazetesi, ABD ve Pakistan'ın 10 yıl önce Usame bin Ladin'e karşı Pakistan topraklarında geçen hafta öldürüldüğü baskına benzer bir operasyon düzenlenmesi konusunda, gizli bir anlaşmaya vardıklarını bildirdi.

10 Mays 2011
Anadolu Haber

Gazetenin şu an görevdeki ve emekli olmuş Pakistanlı ve Amerikalı yetkililere dayanarak verdiği habere göre, bu konudaki anlaşma dönemin Pakistan Devlet Başkanı General Pervez Müşerref ve Amerikan Başkanı George W. Bush arasında, Bin Ladin'in 2001 sonlarında Afganistan'daki Tora Bora dağlarında Amerikan askerlerinin elinden kaçmasından sonra sağlandı.

Anlaşmanın koşullarına göre, Pakistan, Amerikan kuvvetlerine Bin Ladin'i ve yardımcısı Eymen El Zevahiri ile El Kaide'nin 3 numarasını yakalaması için Pakistan topraklarında tek yanlı operasyon düzenlemesine izin veriyor.

Pakistanlı yetkililer, ABD'nin geçen hafta düzenlediği operasyondan haberdar olmadıkları konusunda ısrarlarını, askeri ve sivil liderler de ABD'ye yönelik sert eleştirilerini sürdürüyorlar.

El Kaide Irak'ta 24 polisin öldürüldüğü eylemi üstlendi
9 Mayıs 2011

El Kaide'nin Irak kolu, Bağdat'ın güneyindeki Hille'de perşembe günü bir polis karakoluna düzenlenen ve 24 polis memurunun öldüğü şehadet eylemini üstlendi.

ABD'nin islâmcı internet sitelerini izleyen merkezi SITE'ın bildirdiğine göre, cihatçı forumlardan birinde yayınlanan açıklamada, El Kaide'ye bağlı Irak İslam Devleti'nin Hille kentinde 5 mayısta düzenlenen bombalı şehadet eylemini sorumluluğunu üstlendiği belirtildi.

Bağdat'ın 95 km güneyindeki Hille'de bomba yüklü araçla düzenlenen şehadet eylemininde , 7'si komutan 24 polisin öldüğü, 72'sinin de yaralandığınaçıklanıştı.

Irak'ta mart sonundan beri girişilen bu en kanlı operasyon, El Kaide'nin kurucusu Usame bin Ladin'in Amerikan komandoları tarafından Pakistan'da öldürülüşünden 4 gün sonra meydana geldi.
haber1001

Fidel Castro, ABD'yi eleştirdi

Küba'nın efsane lideri Fidel Castro, Usame bin L
_________________
Bir varmış bir yokmuş...


En son Alemdar tarafından Cum Ağu 19, 2011 12:08 am tarihinde değiştirildi, toplam 5 kere değiştirildi
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Çrş May 11, 2011 5:00 pm    Mesaj konusu: Bin Ladin'in oğlu: "ABD babama yargısız infaz yaptı!&am Alıntıyla Cevap Gönder

Tanrı misafiri Usame Bin Ladin olunca...
İlyas Han
BBC İslamabad Muhabiri
2 MAYIS 2012



Sürpriz akşam yemeği konuğunuz olarak karşınıza dünyanın en çok aranan adamı çıksaydı ne yapardınız?

El Kaide liderini akşam yemeğinde ağırlayan iki kişi, Usame Bin Ladin'in ölümünden bir yıl sonra deneyimlerini paylaşıyor.

Pakistan'ın kuzeybatısındaki Veziristan bölgesinin eteklerinde, 2010 yılının bir yaz akşamında yaklaşık altı aşiret üyesi kim olduğunu henüz bilmedikleri konuklarını büyük bir heyecanla bekliyordu.

'Önemli bir kişi' olarak tanımladıkları biri, 'kendilerini ziyaret edeceği' haberini haftalar öncesinden aşiret üyelerine vermişti.

Ancak kimin ziyaret edeceği hakkında bir açıklama yoktu. Konuğun, tam geliş zamanı da varışından yalnızca birkaç saat önce aşirete iletilmiş.

Saat 23.00'da, dünya neredeyse derin bir uykuya dalmışken aşiret üyeleri yaklaşan araçların gürültüsünü duymuş.

Köyün ihtiyarlarından biri, "Yaklaşık 12 tane dört çekerli cip yerleşkeye doğru geldi. Farklı yönlerden gelip birleşmiş gibiydiler" diye anlatıyor o geceyi.

Verandaya yaklaşan ciplerden birinin arka koltuğunda uzun biri belirmiş. Üzerinde uçuşan uzun bir elbise, başında da beyaz bir türban varmış.

'Nutkumuz tutuldu'

Karşılarında, dünyanın en çok aranan adamı Usame Bin Ladin'in gören aşiret üyeleri gözlerine inanamamış.

Az önceki ihtiyar, "Nutkumuz tutuldu. Kapımıza gelmesini beklediğimiz en son kişiydi" diyor.

Elleri titreyerek aracın önünde bekleyen ihtiyar daha sonra Bin Ladin'in elini öpüp başına koymuş.

Daha sonra elini assitanlarının birinin omzuna koyan Bin Ladin, kendisi için hazırlanan odaya doğru ilerlemiş.

Köylüler Bin Ladin'e odasına kadar eşlik etmemiş, yanında yalnızca kendi adamları varmış.

Bu olay, Bin Ladin'in ABD komandoları tarafından Pakistan'ın Abbottabad kentinde, yani bu aşiretin yerleşkesinden 300 km uzaklıkta, öldürülmesinden tam bir yıl önce gerçekleşmiş.

Bin Ladin'in ölümüyle şok olan köylülerden birinin yakın arkadaşlarına bu beklenmedik ziyaretten bahsetmesi üzerine olaydan benim de haberim oldu.

Biraz ikna etmem gerekti ama sonunda Bin Ladin'i ağırlayanlardan iki kişiyle görüşme firsatım oldu. İkisi de isimlerinin ve yerlerinin gizli tutulmasını istedi.

Pirzola ve tavuk yedi

Aşiret üyeleri, geçirdikleri üç saat boyunca Bin Ladin'in kendileri için dua ettiğini, dinlendiğini, kuzu pirzola, körili tavuk ve pilav yediklerini söyledi.

Ziyaret boyunca yerleşkeye kimse sokulmazken, kimsenin de köyden çıkmasına izin verilmemiş. Ana kapıda, duvarlarda ve çatılarda silahlı koruma görevlileri hazır beklemiş.

Köylülerden birinin 85 yaşındaki babası Bin Ladin'i görmek için yerleşkeye girmek isteyince de korumalar arasında kısa süreli bir kargaşa çıkmış.

Babasını içeri sokmak isteyen üyenin "Bunu ölmeden önce son vasiyeti olarak değerlendirin" sözlerinin Bin Ladin'e iletilmesi üzerine El Kaide lideri babasını görmeyi kabul etmiş.

Köylü, dört koruma eşliğinde babasını evinden alıp Bin Ladin'in bulunduğu yerleşkeye getirmiş.

Bin Ladin'le yaklaşık 10 dakika görüşen ihtiyar, El Kaide liderine hayranlığını dile getirip dua etmiş.

Bin Ladin'e aşiret savaşları hakkında deneyimlerini anlatıp tavsiyeler veren ihtiyarın tüm bunları kendi yerel dili Paştunca söylemesi nedeniyle Bin Ladin belli ki tek bir kelimesini bile anlamamış.

Anlattıklarına göre, Bin Ladin ve korumaları ihtiyarın konuşmalarını yalnızca gülümsemeyle karşılamış.

Denetimden nasıl geçti?

Bin Ladin ve adamları cipleriyle, telâşlı bir kargaşa yaşanan yerleşkeyi geldikleri yolu takip ederek terk etmiş.

Araçlar, geri dönüş yolunda Bin Ladin'in hangi yöne gittiğinin anlaşılmaması için yine farklı yönlere dağılmış.

Konuştuğum köylüler ziyaretin detaylarını verme konusunda istekli davranırken Bin Ladin'in kendilerini ziyaret edeceği haberini ileten 'önemli kişinin' kim olduğu konusunuda sessiz kaldı. Bin Ladin'in heyetinde kim olduğunu da söylemediler.

Bin Ladin'in ölümünden sonra Pakistanlı ve Amerikalı yetkililer, El Kaide liderinin yaklaşık beş yıl boyunca 'gözlerden uzak yaşadığı ve Abbottabad yerleşkesini terk etmediğini' belirtmişti.

Durumun öyle olmadığı ihtimali ortaya çıkarken pek çok soru da cevapsız kaldı.

Bin Ladin'in 2010'da ziyaret ettği aşiret bölgesi militanlara yönelik operasyonların odaklandığı bölgelerden biri.

Bölgeye konuşlanan askerler girip çıkanları denetlemek için birçok güvenlik kontrol noktası oluşturmuştu.

Peki Bin Ladin nasıl oldu da o noktalardaki denetimlerden geçebildi?

Pakistanlılar Bin Ladin'in nerede olduğu hakkında bilgi sahibi oldukları veya Bin Ladin'e yardım ettikleri iddialarını reddetmişti.

Bin Ladin'in seyahatini kimin planladığı, ziyaretin amacının ne olduğu ve ne sıklıkla gece ziyaretleri yaptığı konularında ise soru işaretleri kaldı.
BBCT

Taliban'dan Usame Bin Ladin'in intikamı için vurdu: En az 82 ölü
13 Mays 2011



Taliban,Ladin'in şehadeti sonrası ilk büyük intikam eylemini Pakistan'da gerçekleştirdi.

Pakistan’ın kuzeybatısındaki polis akademisine çifte şehadet eyleminde ölenlerin sayısı 82′e ulaştı. Eylemi, Pakistan Talibanı üstlendi.

El Kaide’nin müttefiği Pakistan Taliban Hareketi’nin (PTH) sözcüsü İhsanullah İhsan, AFP ajansına telefonla yaptığı açıklamada, Pakistan’ın kuzeybatısında polis eğitim merkezini hedefleyen çifte eylemin “şehit Usame Bin Ladin’in intikamının alınması için ilk eylem” olduğunu söyledi.

Taliban sözcüsü, “Pakistan ve Afganistan’da daha büyük eylemler bekleyin” dedi.

Sınır polis memurlarının eğitim merkezine yönelik eylemde, 20′si ağır 115 kişinin de yaralandığı bildirildi. Motosikletli şehadet komandolarınca gerçekleştirilen eylemde 10 kilogram patlayıcı madde kullanıldığı belirtildi.

Eylemin, genç emniyet mensuplarının, 10 günlük izinlerine gitmek için otobüslere bindikleri sırada meydana geldiği belirtildi.

Vurulan akademinin mensupları Taliban'la mücadele ediyor.

Pakistan polis yetkilileri Şabkadar'daki eylemin, bu yıl gerçekleştirilen en büyük eylem olduğunu belirtiyor.

haber1001

Bin Ladin'in oğlu: "ABD babama yargısız infaz yaptı!"

11 MAYIS 2011

BBC'nin haberine göre, Usame Bin Ladin'in oğulları Pakistan'da bir saldırıyla silahsız olan Bin Ladin'i öldüren ABD'yi "yargısız infazla" suçladı.

New York Times gazetesine açıklama yapan aile, el Kaide liderinin neden sağ yakalanmadığını bilmek istediklerini söyledi.

Bin Ladin ailesi adına açıklama El Kaide liderinin dördüncü oğlu Ömer Bin Ladin'e atfedildi.

Aile ayrıca, Pakistan'ın Abbuttabat kentinde 2 Mayıs'taki operasyondan sağ kurtulanların serbest bırakılmasını da istedi.

Cihat yanlısı bir internet sayfasında yayımlanan bir mesajda ise Bin Ladin'in cesedinin denize atılmasının "ailesini küçülttüğü ve aşağıladığı" belirtildi.

Amerikan Adalet Bakanı Eric Holder, Bin Ladin'in öldürülmesinin yasal olduğu ve operasyonun bir "milli savunma eylemi" olduğunu savundu.
Ömer Bin Ladin, babasının cesedinin denize atıldığının söylendiği ve yeterli fotoğraf sunulmadığı için Ladin'in öldüğüne inanmadıklarını da belirtti.
Haber1001

El Kaide: "Bu İş Bitti Sanmayın!"

El Kaide'nin Arap Yarımadası'ndaki kolu, Bin Ladin'in öldürülmesinin ardından ABD ve Batılı ülkeleri tehdit etti.

11.05.2011

AQAP adlı örgütlenmenin lideri, internet üzerinden yaptığı açıklamada, "Bu iş bitti sanmayın. Daha kötü şeyler gelecek" tehdidinde bulundu.
Yemen merkezli örgüt, Aralık 2009’da bir uçağın bombalanması girişimini üstlenmişti. TRT

Ladin'in Oğlu Kayıp
11.05.2011
Pakistanlı yetkililer, Usame bin Ladin'in oğullarından birinin, saldırıdan bu yana kayıp olduğunu ileri sürdü.

El Kaide lideri Usame bin Ladin’in Amerikan özel kuvvetleri tarafından düzenlenen saldırıylala öldürülmesinin üzerinden 9 gün geçti, ancak yankıları hala sürüyor.

Bin Ladin’in öldürüldüğü evde esir alınan üç eşinin, Pakistanlı istihbaratçılar tarafından sorgulanması sürüyor.

İstihbaratçıların verdiği bilgiye göre kadınlar, bin Ladin’in bir oğlundan operasyondan buyana haber alamadıklarını söyledi.

Bin Ladin’in hangi oğlunun kayıp olduğu konusunda ise bilgi verilmedi.

Saldırı sırasında bin Ladin’in oğullarından Halid öldürülmüştü. Kayıp olanınsa Hamza olabileceği ileri sürülüyor.

Bu arada Pakistanlı yetkililerin, CIA ajanlarının bin Ladin’in esir eşlerini sorgulamasına izin verdikleri iddia ediliyor.
TRT

Bin Ladin'in Eşleri İşkenceci CIA Ajanları Tarafından da Sorgulandı
13 Mayıs 2011

Halen Pakistan istihbaratı tarafından esir olarak tutulan şehid Usame bin Ladin'in eşleri İşkenceci CIA ajanları tarafından da sorguladığı bildirildi.
haber1001

Bin Ladin Şehid midir?
Mehmet Şevket Eygi
12 MAYIS 2011

Bin Ladin öldü, öldürüldü... Bin Ladin katl edildi... Bin Ladin yargısız idam edildi... Bu idam hukuka, adalete uygun mudur? Olmadığını bütün vicdanlı ve insaflı insanlar kabul ediyor.

Bin Ladin'in ölümüyle ilgili ABD'nin açıklamaları büyük ve çarpıcı çelişkilerle doludur.

Bin Ladin ölünce terör ve ABD düşmanlığı biter mi? Yoksa daha da artarak sürer mi?

Bin Ladin şehid mi olmuştur?

Bu soruyu Diyanet'e sorsam cevap verilmez.

İcazetli ulema, fukaha ve müftüler bu konuda ne derler acaba?

Şehid olsun veya olmasın, yargısız şekilde idamından sonra cesedinin ailesine verilmesi ve İslami usullere göre defn edilmesi gerekmez miydi?

ABD ne diri Müslümanların ne de ölü Müslümanların hukukuna riayet ediyor.

Emperyalizmin ve sömürgeciliğin şakşakçıları işlerine gelmeyen açıklamaları hemen komplo teorisi olarak karalıyor. Bu dünyada komplo yok mudur?

Bin Ladin ölmüş olabilir ama bu kaçıncı ölümü ve öldürülüşüdür onun?

ABD rejimi, dirilerden korkuyor, ölülerden de.

ABD 1945'te biri Hiroşima'ya, öteki Nagazaki'ye iki atom bombası atıyor, yüz binlerce masum sivili bir anda katl ediyor, bunun adı terör olmuyor ama Bin Ladin İkiz Kuleleri yıktırınca dehşetli bir terör oluyor.

Birkaç gün önce iki amerikan vatandaşı Müslüman, İslami kıyafetlerinden dolayı uçaktan indirildi. Amerika iliklerine kadar korkuyor.

Amerikan toplumu dehşetli bir korku paranoyası içindedir.

ABD'yi terör değil, bu korku yıkıp yere serecektir.

Soruyorum:

Bin Ladin öldürüldü ama ölmeden önce yapacağını yaptı mı, yapmadı mı?

Sovyetler Birliği'nin yıkılışının ve çöküşünün altı sebebinden biri Afganistan'a saldırıp Müslüman halka zulm etmesi olmuştur.

ABD'nin listesi daha uzundur: Afganistan, Irak, Filistin, Somali...

ABD'nin dediği mi olacak, Allah'ın dediği mi?

Allah adaleti emr ediyor. ABD ise adaletsiz. Bu savaşı kaybetmeye mahkum.
Millî Gazete

Usame Bin Ladin’e ait günlükler gün yüzüne çıkmaya başladı
14.05.2011
Usame Bin Ladin’ine ait birçok detayın yer aldığı günlükler dünya basınında geniş yer alıyor.

Bin Ladin, 11 Eylül’ün yıldönümünde yaşadıklarını şu sözlerle ifade ediyor.

"Havaya birkaç el ateş açtım. Ama herkes bunun kötü bir fikir olduğunu söyledi. Saklandığın yeri ele vereceksin dediler. Buralarda hiç kimse kutlama yapmıyor."

"Sabahı Amerika’nın Önemli Merkezlerine Yeni Saldırılar Planlayarak Geçirdim"

El Kaide lideri, günlüklerde Amerika Birleşik Devletleri’ne yaptığı yeni saldırı planlarını da yazıyor. Bin Ladin, 19 Ocak 2010’da günlüğüne şu notları düşmüş:

"Sabahı Amerika’nın önemli merkezlerine yeni saldırılar planlayarak geçirdim. Daha ölümlü olaylar planlamalıyız, az ölümler Amerikan siyasetini etkilemiyor." haber1001

Pakistan`da ABD`ye öfke artıyor
15-05-2011
FacebookTwitterDel.icio.usredditMixxStumbleUponGoogleYahooEl Kaide lideri Usame bin Ladin`in, Amerikan güçleri tarafından Pakistan`da düzenlenen bir operasyonla öldürülmesinin yarattığı tartışmalar ardından, Pakistan parlamentosu ABD ile ilişkilerin gözden geçirilmesi çağrısında bulundu.

Amerikan operasyonunun ele alındığı uzun oturum sırasında konuya ilişkin bağımsız soruşturma yapılması istendi.
Parlamento ABD operasyonunun Pakistan`ın egemenliğini ayaklar altına aldığını düşünüyor.
Milletvekilleri oy birliği ile, ABD Pakistan sınırları içinde yaptığı insansız uçak saldırılarını durdurmazsa, Afganistan`a giden NATO konvoylarına geçiş izni verilmemesi kararı aldı.
Parlamento oturumu Cuma günü Pakistan`ın kuzey-batı kesiminde yapılan intihar saldırısında 80 kişinin öldürülmesinin ardından yapıldı.
Saldırıda en az 120 kişi de yaralandı.
Pakistan Talibanı saldırının Usame bin Ladin`in öldürülmesine misilleme olarak yapıldığını açıkladı. gazeteboyut

Pakistan'daki Suudi Konsolosluğu aracına saldırı: 1 ölü

16 MAYIS 2011

Saldırı konsolosluk binasına el bombalı saldırıdan iki son sonrasına rastlıyor
Pakistan'ın Karaçi kentinde Suudi Arabistan konsolosluğuna ait bir araca düzenlenen silahlı saldırıda aracı süren Suudi bir diplomat öldürüldü.
İki motosikletle gelen dört saldırganın Hasan Kehkani'nin aracını iki yönden çapraz ateşe aldıkları bildiriliyor.

İki gün önce de Suudi Arabistan konsolosluğuna el bombalı bir saldırı düzenlenmiş, olayda ölen ya da yaralanan olmamıştı.
Saldırıyı henüz hiçbir grup üstlenmedi. Ancak El Kaide'nin Suudi Arabistan'daki iktidara düşmanlığı biliniyor.
Örgüt Bin Ladin'in ölümünden sonra intikam alacaklarını duyurmuştu.
Saldırganların aracı, konsolosluk binasından yaklaşık bir kilometre ötede hedefledikleri de gelen haberler arasında.

Saldırının Usame Bin Ladin'in öldürülmesinden sonrasına rastlaması da arkasında El Kaide ile bağlantılı grupların olabileceği iddiasını güçlendiriyor.
BBC


El Kaide'den intikam Eylemi
23 Mayıs 2011



El Kaide militanları, Pakistan'da donanma üssüne saldırdı.

Yetkililer, militanların başkent yakınında Abodabad'da 2 Mayıs'ta öldürülen El Kaide lideri Usame bin Ladin'in öcünü almak için Pakistan'ın Karaçi limanında donanma üssüne saldırdığını bildirdi.

Üs içinde çatışma sürerken bilgi veren Karaçi emniyet müdürü Tahir Nüvit, üç büyük patlamanın ardından duruma hakim olmaya çalıştıklarını bildirdi.

Yoğun siyah duman, Ladin'in öcünü almak isteyen militanların silahlı saldırısı ardından bölgeyi kapladı.

-ARKA ARKAYA 5 PATLAMA-

Pakistan'ın güneyindeki Karaçi'de askeri hava alanında arka arkaya 5 patlama meydana geldi.

Patlamanın olduğu bölgeden canlı yayın yapan Express 7/24 televizyonu, havaalanının Mehran ve Faysal kapılarında gerçekleşen patlamalardan sonra çıkan yangın görüntülerine yer verdi.

Televizyona konuşan üst düzey bir polis yetkilisi, patlamaların nedeni hakkında henüz bilgi sahibi olmadıklarını, onlarca itfaiye aracının yangını söndürmek için mücadele ettiğini söyledi.

Polis yetkilisi, ölü ve yaralılarının olabileceğini belirterek, Karaçi'deki tüm hastahanelerde acil durum ilan edildiğini kaydetti.

Express 7/24 televizyonu muhabiri de havaalanı içinden silah sesleri duyduğunu söyledi.

-PATLAMALARIN SAYISI 7'YE YÜKSELDİ-

Pakistan'ın Karaçi kentinde askeri üste meydana gelen patlamaların sayısı 7'ye yükseldi.

Express 7/24 televizyonu, askeri havaalanı ve donanmanın bulunduğu bölgede meydana gelen patlamaların 7 olduğunu duyurdu.

Canlı yayında konuşan televizyonun muhabiri, yangının ve çatışmaların devam ettiğini, saldırıda çok sayıda ölü ve yaralı olabileceğini söyledi.

Televizyonlar, saldırının gerçekleştiği bölgeye sevk edilen onlarca ambulans ve itfaiye aracı ile askeri bölgenin içinden yükselen alev ve duman görüntülerine yer veriyor.

Pakistan ordusu henüz açıklama yapmazken, bazı haber ajansları, saldırının Pakistan Taliban Örgütü (TTP) tarafından gerçekleştirildiğini ileri sürdü.
haber5

Taliban İntikam Eylemlerini Sürdürüyor
27.05.2011
Bu konuda TRT'nin haberi şöyle:



Örgüt, Ladin'in öldürüldüğü Pakistan'da hemen her gün "intikam" saldırısı düzenliyor. Son bombalı saldırıda ölü sayısı 36'ya çıktı.

Taliban, dün akşam saatlerinde ülkenin kuzeybatısındaki aşiretler bölgesi yakınında bir polis karakolunu hedef aldı.

Hangu bölgesinde yarım ton bomba yüklenmiş araçla düzenlenen saldırıda 10’u polis 36 kişi yaşamını yitirdi. Bazıları ağır 56 kişi de yaralandı.

Taliban, saldırıyı, 2 Mayıs’ta öldürülen El Kaide lideri Usame bin Ladin’in intimakını almak amacıyla gerçekleştirdiklerini açıkladı.

Taliban ve El Kaide, Ladin’in ABD özel kuvvetlerince Pakistan’da öldürülmesinin ardından "intikam yemini" etmişti.

İntikam Eylemleri Hız Kesmiyor
02.06.2011
El Kaide lideri Bin Ladin'in şehid edildiği Pakistan'da Taliban militanlarının saldırısında 28 kişi daha öldü.

Polis, ülkenin kuzeybatısında, Afganistan sınırındaki bir kontrol noktasına düzenlenen eylemde 23'ü polis 28 kilşinin öldüğünü açıkladı.

Yukarı Dir bölgesindeki Şaltalo kasabası ve çevresinde çatışmaların sürdüğü belirtiliyor.

Dün Afganistan sınırından yaklaşık 250 militanın Pakistan’a sızdığı ve eylemlere hazırlandığı açıklanmıştı.

Pakistan’ın kuzeybatısındaki Afganistan sınır bölgesinde Taliban ve El Kaide’nin etkinliği artarak sürüyor.

Militanlar, ABD’yle işbirliği yapanları hedef alıyor.
haber1001

'Pakistan beş CIA muhbirini gözaltına aldı'

15 HAZİRAN 2011

Pakistan'ın Mayıs ayında El Kaide lideri Usame bin Ladin'in öldürülmesine yardımcı olduğu öne sürülen beş CIA muhbirini gözaltına aldığı öne sürüldü.
Amerikan New York Yimes gazetesinin haberine göre, gözaltına alınanlar arasında CIA'nin Usame bin Ladin'in Abuttabad'daki evini gözetlemek için kiraladığı dairenin sahibi de var.

Operasyon, ABD ile Pakistan arasında gerginliğe neden olmuştu.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama, "Birileri Ladin'i koruyor" demiş, Pakistan Hükümeti, El Kaide liderinin saklandığı yeri bilmediğini belirtmişti.
Geçen ay Pakistan'ı ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da Pakistan Hükümeti'nden herhangi bir üst düzey yetkilinin Usame bin Ladin'in yerini bildiğine dair kanıtları olmadığını söylemişti.
'Muhbirlerden biri binbaşı'
Pakistan İstihbarat Servisi, gözaltına alınan kişilerle ilgili henüz bir açıklama yapmadı.
İslamabad'da bulunan BBC muhabiri M. İlyas Han, Usame bin Ladin'in öldürülmesinden sonra onlarca kişinin gözaltına alınıp serbest bırakıldığını ancak bu kişilerden en az beşinin hala tutuklu olduğunu söylüyor.
2 Mayıs'taki operasyondan sonra Usame bin Ladin'in kuryesinin kuzenleri olan iki kardeşin, ülkenin kuzeybatısındaki Şangla köyünde gözaltına alındığı belirtiliyor.
Görgü tanıklarına göre Abuttabad yakınlarındaki İlyasi Mescid bölgesinde de bir güvenlik görevlisi gözaltına alındı. Bu kişinin asker ya da polisin istihbarat servisinde görevli olup olmadığı bilinmiyor.
Bin Ladin'in evini inşa eden müteahhit, bir emlakçı ve El Kaide liderinin iki komşusu da gözaltına alınmıştı.
Bu kişilerin gözaltına alınan CIA muhbirleri arasında olup olmadığı bilinmiyor.
New York Times gazetesi, gözaltına alınanlar arasında, son haftalarda Usame bin Ladin'in evine girip çıkan araçların dökümünü çıkardığı öne sürülen bir Pakistanlı binbaşının da bulunduğunu bildirdi.
Amerikan hükümeti, Pakistan Hükümeti'nin talebi üzerine bu ülkedeki asker sayısını azaltmıştı.
BBC

"Ladin, Amerika'ya Karşı Duruşun Adıdır"

Cemaati İslami lideri Hasan, dün akşam Karaçi'de düzenlenen iftar yemeğinde yaptığı konuşmasında,

18 Austos 2011
Anadolu Haber
Cemaati İslami lideri Munavvar Hasan, dün akşam Karaçi'de düzenlenen iftar yemeğinde yaptığı konuşmasında, Pakistan'ın farklı bölgelerinde devam eden askeri operasyonların çözüm olmadığını belirrterek şiddete son verilmesini istedi.

Konuşmasında Amerika'nın Pakistan başta olmak üzere İslam dünyasındaki emellerine dikkat çeken Hasan, "Amerika'ya göre Kur'an-ı Kerim en büyük düşmandır. Çünkü Kur'an, mücahidleri Amerika ve NATO'ya karşı cihada devam etmeleri için teşvik etmektedir. Amerika, müslümanları teröristler olarak niteledi. Afganistan ve Irak'ta büyük zulümler işledi. Buna rağmen bir avuç direnişçiyi hezimete uğratamadı. Şimdi Amerika, Usame bin Ladin'i öldürdüğünü iddia ediyor. Fakat Usame bin Ladin, bir şahsın ismi olmaktan öteye geçerek Amerika'ya karşı bir duruşun adı oldu" şeklinde konuştu.

isra haber

Bin Ladin’in katili hayatından şikayetçi
12.02.2013



El Kaide lideri Usame Bin Ladin’in öldürülmesine dair yeni ayrıntılar ortaya çıktı. ‘1 Numaralı teröristi’ öldürdüğü iddia edilen Amerikan SEAL tim üyesi ilk kez sessizliğini bozup bir reportaj verdi. The Sun gazetesinin yazdığına gore kimliği gizli tutulan özel tim üyesi Bin Ladin’in son dakikalarını şöyle anlattı: ‘Usame Bin Ladin karanlık bir odadaydı. Ben de gece görüş dürbünü vardı. Odaya girdim, Bin Ladin bir kanapenin üzerindeydi. O silahına davranınca ben de kafasına iki el ateş ettim. Sonra yere düştü. Yanına yaklaşıp bir kez daha ateş ettim. Son nefesini verdiğinde yanındaydım. O anda içimden acaba bu hayatımda yaptığım en iyi iş mi yoksa ömrüm boyunca işlediğim en karalık eylem mi? diye düşündüm’.
Ayrıca operasyondan iki yıl sonra işsiz ve evsiz kalan Bin Ladin’in katili birçok hakkını yitirdiğini anlattı. Yirmi yılı tamamlamadığı için sağlık güvencesi ve konut hakkına sahip olamadığından şikayet eden özel tim üyesi eşinden de ayrıldığını belirtti. The Esquire’nin yazdığına göre onun eski eşi Bin Ladin’in öldürülmesi yüzünden intikamdan hala korktuğunu ifade etti.

Resmi verilere göre Usame Bin Ladin 2 Mayıs 2011 gecesi İslamabad’ın banliyösündeki evde öldürülmüştü. Amerikalılar Pakistan yetkililerine haber vermeden oraya Afganistan’daki üssünden helikopterleriyle gelmiştiler. Yüzünden Washington ile İslamabad arasında büyük bir skandal meydana gelmişti.

http://turkish.ruvr.ru/
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Bu forum kilitlendi: mesaj gönderemez, cevap yazamaz ya da başlıkları değiştiremezsiniz   Bu başlık kilitlendi: mesajları değiştiremez ya da cevap yazamazsınız    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İZ BIRAKANLAR Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com