EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

1600 Yıllık Mimarî Sırrın Perde Arkası

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İMAR, MİMARÎ ve ŞEHİRCİLİK
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Prş Mar 24, 2011 12:21 am    Mesaj konusu: 1600 Yıllık Mimarî Sırrın Perde Arkası Alıntıyla Cevap Gönder

1600 Yıllık Mimarî Sırrın Perde Arkası?...
23 Mart 2011

Kabe, Ayasofya, Süleymaniye gibi asırlık yapıların, yüzlerce deprem karşısında nasıl hala ayakta durabildiğini biliyor musunuz?

Anadolu yapı medeniyetini araştıran arkeologlar, binlerce yıldır ayakta kalan tarihi yapıların temellerinde deprem sönümleme sistemlerinin uygulandığını belirledi.

İlk uygulaması M.Ö. 1900'lü yıllara dayanan ve uygulandığı yapıların geçmişten bugüne hala ayakta kaldığı deprem izolatör sistemi ''Orthostat'' 1453 İstanbul Kültür ve Sanat Dergisi'nin 11. sayısında tüm yönleriyle ele alındı.

Jeoloji uzmanı Ali Bayraktar tarafından kaleme alınan ''Tarihi Yapı Temellerinde Uygulanan Deprem Sönümleme Sistemleri '' başlıklı yazıda, Kabe, Augustus Tapınağı, Ayasofya ve Süleymaniye Camisi'nin temellerinde de aynı sistemin kullanıldığı belirtiliyor.

Yazıda, Anadolu yapı medeniyetlerini araştıran arkeologların araştırmaları çerçevesinde, ''tarihi yapılarda, taşıyıcı beden duvarlarının altına isabet eden temel duvar kısımların tabaka tabaka, harç kullanılmadan kırık taşlarla örüldüğünü, böylelikle tabandan gelen deprem yüklerinin, yapının üst katmanlarına geçmesine engel olan sisteminin keşfedildiğini'' belirledikleri kaydedildi.

Arkeologların ''Orhostat Taş Döşeği Sistemi'' adını verdikleri bu uygulamanın görüldüğü yapılar arasında Kabe, Agustus Tapınağı, Ayasofya ve Süleymaniye Camisi'nin de yer aldığı ifade edildi.

SİSTEMİNİN İLKELERİ VE ÇALIŞMASI

Yazıda, sistemin ilke ve çalışması ile ilgili şu bilgilere yer verildi:

''Temel tabakası sağlam zeminden itibaren kırık taşlarla tabaka tabaka örülen sistem yer üstüne çıkınca, 'düzleme tabakası' ile sonlandırılmış. Temelde kullanılan taşlarla mukayese dahi edilemeyecek büyüklükteki taşlarla yapı beden duvarlarına taban teşkil edilmekte. Bu tabakada kullanılan taşlar 1,50 metre genişliğinde 1,80–2,00 metre yüksekliğinde 3,0 metre ile 5,0 metre boyunda. Bu büyüklükteki taşlar, kırık taşlarla örülen temel tabanının üstüne yerleştirilir. Kırık taş taban 10-20 santimetre büyük taşlardan dışarı taşmakta. Taş döşeğin teşkili için büyük taşlar yerine yerleştirildikten sonra alt boşlukları kırık taşlar ile sıkıca doldurulmakta. Bu tabakanın altında enine, boyuna ve dikine hiçbir bağlantı yapılmamaktadır. Bu tabaka tam bir yatay derz oluşturmaktadır.''

Hazreti İbrahim'in ateşe atılma hikayesinin de ele alındığı yazıda, ateşin ortasına açılan su kuyusundan yükselen buharla ateşin sönmesi ve Hazreti İbrahim'in kurtuluşu bilimsel olarak anlatıldı.

Kendisi için hazırlanan devasa ateşten kurtulan Hazreti İbrahim gördüğü rüya üzerine Mekke'ye yola çıkar. Düşünde bildirilen su kuyusunun üstü açılır ve böylece Kabe'nin ilk yapılan temel taşlarına ulaşılır. Hazreti İbrahim kırık taşlardan oluşturduğu temelle bugün bile kullanılan Allah'ın ilk mabedini yapar.

Hazreti İbrahim'in yapı sanatının Anadolu'da 500 yıl tüm deprem bölgelerinde uygulandıktan sonra unutulduğu ifade edilen yazıda, bu döneme ait hiçbir yapının günümüze kadar ulaşamamış olmasını arkeologların bu asırları Anadolu mimarlık tarihinin kara yılları olarak nitelendirdikleri ifade edildi.

M.Ö 900 yılında bu sistemin yeniden bulunduğu ve tüm deprem bölgelerinde tekrar uygulanmasıyla mimarlık tarihinin tekrar yazıldığı kaydedilen yazıda, bu tekniğin en bilinen ve görülen uygulamasının İstanbul Sultan Ahmet Meydanı'ndaki Dikili Taş'ın temeli olduğu, M.S. 390 yılında dikildiği bilinen tek parça granit taşın, İstanbul'un önemli depremlerinde bile yerinden santim oynamadığı vurgulandı.

Anadolu yapı mühendisliğinin temelini oluşturan ve Osmanlı yapı standartlarına şekil veren bu keşfin Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılması ile unutulduğu belirtilen yazıda, modern deprem yapı mühendisliğinin eskinin buluşlarından ve tecrübelerinden yoksun, tarihi geçmişi olmayan bir bilim olarak yürütüldüğü görüşüne yer verildi.
aktifhaber
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İMAR, MİMARÎ ve ŞEHİRCİLİK Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com