EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

ENTERESAN RÜYALAR

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> KAFANA GÖRE TAKIL
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
admin
Site Admin


Kayıt: 31 Arl 2006
Mesajlar: 831
Konum: Belarus

MesajTarih: Pzr May 04, 2008 9:48 pm    Mesaj konusu: ENTERESAN RÜYALAR Alıntıyla Cevap Gönder

HAHAMIN RÜYASI: Türkiye'ye Allah Katından Görev!
08 Mayıs 2009

Sevilay Yükselir'in Sabah'taki yazısının ilgili bölümü.....

.......................

Haham Rabbi Froman . İsrail'in önde gelen hahamlarından. Ekip,Türkiye dostu olarak bilinen Froman'a ulaşmak için epeyce çaba sarf etmiş. Çünkü herkesle konuşabilen, kapısı tüm basın mensuplarına açık bir din adamı değil. Ancak, Aşure programının içeriği hakkında biraz bilgilendirince çok ilginç gelmiş, bunun üzerine söyleşi teklifini kabul etmiş ekibin. Demiş ki: "Ülkenizi seviyorum çünkü Türkiye gelecekte dünya barışının mimarı olacak tek ülke." Bunu söylerken gayet ciddi Froman:" Şaka değil. Rüyasını gördüm" demiş ve anlatmaya devam etmiş:
"Rüyamda Türkiye ile ilgili Allah'tan ilham aldım. Çok etkilendim ve hemen İstanbul'a hareket ettim. Avrupa yakasından Anadolu yakasına geçerken bana bildirilen olayların vizyonunu İstanbul Boğazı'nda gördüm. Türkiye'ye manevi olarak Allah katında bir görev verildi. Dünyada ve Ortadoğu'da barışın mimarı Türkiye olacak ve Türkiye en kısa zamanda, dünya da söz sahibi bir konuma gelecek"
Şimdi diyeceksiniz ki: "Pes yani Sevilay. Bomba haber dediğin bu mu? Hahamın gördüğü rüya mı? Hahamlar, rahipler, imamlar, papazlar, dedeler hep böyle ilginç rüyalar görürler. Şaşıracak ne var bunda?"
Şaşkınlığım rüyaya değil zaten sevgili okurlar. Şaşkınlığım, Froman'ın bu işi ciddiye alıp, rüyasına ait bu kehaneti ta Beyaz Saray'a kadar iletmesi.
İnanın şaka değil bu. Rabbi Froman, ilerideki yıllarda Türkiye'nin bir barış köprüsü ve söz sahibi olacağına dair kendisine Allah tarafından bildirilen bu kehaneti ABD Başkanı Obama 'nın en yakın danışmanlarına bile iletmiş. İnanmayacaksınız ama Froman bu ilginç anekdotu, Obama seçimleri kazandıktan kısa bir süre sonra yani Türkiye ziyaretine karar vermesinden bir süre önce bildirmiş.
Peki, konu bu kadarla mı kalmış?
Hayır. Sıkı durun! Haham Obama'nın danışmanları tarafından Amerika'ya davet edilmiş. Önümüzdeki günlerde Beyaz Saray'a gidecek ve Obama'ya, "Türkiye'yi ciddiye almaya devam edin. Çünkü geleceğin bir numaralı ülkesi Türkiye olacak" diyecekmiş.
Bunları öğrenince ister istemez insanın aklına şu soru gelmiyor mu?:
"Acaba, Obama'nın ilk yurtdışı seyahatini Türkiye'ye yapmış olmasının ve kaldığı süre içerisinde inanılmaz bir yakınlık göstermesinin sebebi haham Rabbi Froman'ın onun kulağına fısıldadığı kehanet mi?"

"Türbedar Mehmet Emmi", öleceğini anladı, anahtarları arkadaşına emanet edip, göçtü


02 Temmuz 2009 Kayseri'de gördüğü bir rüyadan etkilenip 13 yıldır gönüllü olarak çok sayıda türbe ve caminin temizlik ve bakımını yapan "Türbedar Mehmet Emmi" veya "Bursçu Mehmet Amca" diye tanınan emekli noter baş kâtibi Mehmet Ünlü (74), hayatını kaybetti.
Kapalı Çarşı'da avizecilik yapan merhum Mehmet Ünlü'nün arkadaşı Hamdi Sarp, 13 Haziran Cumartesi günü iş yerine gelen Mehmet Ünlü'nün kendisine kümbet ve camilere ait bir poşet dolusu anahtarı "Bu işleri sana emanet ediyorum" diyerek bıraktığını söyledi.
Bu görüşmenin ardından 15 gün yurt dışına çıktığını ve birkaç gün önce Kayseri'ye döndüğünü belirten Sarp, şöyle dedi:
"Merhum Mehmet Ünlü ile 1996 yılında tanıştım. O günden bu güne tarihi cami, kümbet ve benzeri mekanlarla ilgili ortak çalışmalarımız oldu. Kendisi hayatını tarihi eserlere adamıştı. Bu eserlerin içini ve çevresini temizler, kırılan camlarını, kapılarını tamir ettirirdi. Tamamen gönüllü olarak yaptığı bu işler için hiçbir yerden ücret almazdı. Üstelik emekli maaşından da buralara harcardı. 13 Haziran'da dükkanıma geldi. Bir poşet içinde onlarca anahtarı bana teslim etti. Birazının da evde olduğunu söyledi. 'Benim göğsümde bir ağrı var. Bu işleri sana emanet ediyorum' diyerek ayrıldı. Duydum ki önceki gün hayatını kaybetmiş."
Mehmet Ünlü'nün hayatını ülkeye adadığını belirten Sarp, "Türbeleri temizleyip bakımını yaptığı için bazıları 'Türbedar Mehmet Emmi', ihtiyaç sahibi üniversite öğrencilerine burs veren sanayici ve iş adamlarının burslarını öğrencilere ulaştırdığı için de 'Bursçu Mehmet Amca' diye tanınırdı. İleri yaşına rağmen bisikleti ile onlarca tarihi mekanı gezip buraların bakımını yapardı" diye konuştu.
Noter başkatipliğinden 1989 yılında emekli olan Mehmet Ünlü, daha önce, 1994'de gördüğü bir rüyadan etkilenerek, o günden beri düzenli olarak Kayseri'deki medrese, türbe, mescit ve kümbet gibi tarihi yapıların temizlik ve bakımıyla uğraştığını anlatmıştı.
Ünlü, 2007 yılında "1994'de bir rüya gördüm. Rüyamda, şu anda yıkılmış olan Tutak Mescidi'nde oturan 3 kişi benden mescidi temizlememi ve kitapları kurtarmamı istedi. Bu isteği yerine getirdim. O tarihten bu yana da kümbet ve camilerin temizlik ve bakımlarını yapıyorum" demişti.
Mehmet Ünlü, 1992 yılından bu yana 35 tane cami, türbe ve kümbetin iç ve dış temizliğini yapıyor, şehitliklerdeki su bidonlarını dolduruyor, sabah çok erken saatlerde kalkıp, akşama kadar bisikleti ile tarihi mekanları dolaşıyordu.
Cenazesi Melikgazi ilçesi Hisarcık Mahallesi'nde aile kabristanına defnedilen Ünlü, evli ve 3 çocuk babasıydı.

netgazete

Kâbus görüp sadaka vermeye çıktı dönüşte evi çöktü

22 Mayıs 2009 Gaziantep'in Nizip ilçesinde tarihi bir evde çökme meydana gelirken, olayda ölen ya da yaralanan olmadı. Evin kiracısı, gördüğü kötü rüya nedeniyle sadaka vermeye çıktığını, dönerken evinin gürültüyle yıkıldığını söyledi.
Saha Mahallesi Uygur Sokak'ta Mustafa Aksoy'a ait olduğu belirtilen evde çökme meydana geldi. Çöken evde kiracı olarak oturan Emine İşitmez'in evde olmadığı, olayda ölen ya da yaralanan kimsenin bulunmadığı belirtildi.
Kiracı Emine İşitmez, "Bu gece kötü bir rüya gördüm ve sadaka vermek üzere evden çıktım. Tam döndüm eve geliyordum ki, evim bir gürültü ile yıkıldı. Şükürler olsun ki olaydan yara almadan kurtuldum" dedi. netgazete

Karadağ, rüyasında savcıyı görmüş: 'Hesap günü' boynunda demir bukağılar vardı

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Kuvayi Milliye Derneği Başkanı emekli Albay Fikri Karadağ, cezaevindeyken Savcı Zekeriya Öz'ü rüyasında görmüş. Tekirdağ F Tipi Kapalı Cezaevi'nden Savcı Öz'e 9 Mart 2008 tarihinde bir mektup yazan Karadağ, gördüğü bir rüyada hesap gününde olduğunu ve sorguya çekildiğini anlatıyor. Karadağ, cuma namazlarından bazılarını neden kılmadığı sorusunun yöneltildiği anda Öz'ü zincirler içinde gördüğünü dile getiriyor. Karadağ mektubuna, "Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi dosdoğru kullarının, hükmettiği zaman, Allah rızası için, adalet ile hükmedenlerin üzerine olsun." diye başlıyor. Ardından 'Muhterem savcı bey' diyerek rüyayı anlatıyor: "Size 5/6 Mart 2008 gecesi görmüş olduğum rüyamı arz etmek zorunda bırakıldığım için, beni mazur görmenizi istirham ediyorum. Zira, devam eden üç gecede de sizi haberdar etmem konusunda ısrarla ikaz edildim. Rüyamda, "Hesap günü bütün insanlar toplanmışlar, sıra bana geldiğinde, şükürler olsun, defterimiz sağımızdan, nurumuz da önümüzden tecelli ettirildi. Yalnız, bana bazı cuma namazlarımın eksik olduğu, neden ihmal ettiğim sorulduğu anda, sizi karşımda, boynunuzda bukağılarla ve zincirlere vurulmuş halde gördüm ve sebebinin tutuklu bulunduğum zamanlara denk geldiğini söylediler. 'İşte kılamadığın cuma namazlarının günahı bu şahıstır' dediler. Ben size hakkımı helal etmek istedimse de gelen buyrukta aynen şöyle denildi: 'O, Yüce Allah'ın Hakk ve Hakim sıfatlarını taşıyan hakimlik görevini, Allah rızasını gözeterek değil, kendi ikbalini gözeterek adaletli kullanmadı. Mazlumların ahını aldı. O hesabı kesinleşenlerdendir.' İster inanın ister inanmayın aynen böyle işte."
Karadağ mektubunun devamında Savcı Öz'e bazı tavsiyelerde bulunuyor. Rüyayı savcıya ulaştırmasında bir hikmet olduğunu belirten Karadağ, "Pek Muhterem savcı bey, Yüce Allah sizi affetmek ve tövbenizi kabul etmek için bunu yaptırmış olabilir inşallah. Benim size tavsiyem, eğer yaptığınız hatalar ve aldığınız ahlar varsa, bu kişilerin hepsinden de helallik almanız ve helalleşmenizdir. Takdir sizindir. Şu anda kutsal bir vazifeyi yapmış gibi kendimi huzurlu hissediyorum."
Karadağ, hayatı boyunca adını duymadığı bir örgüt ile ilişkilendirildiğini dile getiriyor. Mektubun devamında "Bana bu iftirayı atanları iki dünyada da affetmiyorum ve hakkımı da helal etmiyorum. Yüce Rabb'imin 'Bir insan öldüren, bütün insanları öldürmüş olur.' ayet-i kerimesini bilen, Kur'an-ı 21 defa hatmetmiş, milyonlarca sayfa tefsir okumuş, şükürler olsun ki, Kur'an'ın hem fehmini, hem de ilmini hazmetmiş bir mümin olarak böyle bir şeyi asla aklımdan bile geçirmedim ve geçiremem de." diyor. Mühenna Kahveci, İstanbul
haber10

CİNAYET RÜYADA ÇÖZÜLDÜ
4 Mayıs 2008 08:01
Kayıp annenin sırrını rüya çözdü. İngiliz polisi kızına rüyasında ‘Öldürüldüm dolaptayım’ diyen kadının cesedini buldu
İNGİLTERE’nin Brighton şehrinde bir yıl önce İtalyan sevgilisiyle kaçtığı söylenen Catherine Genestin’in cinayetini küçük kızının rüyası çözdü. İsmi yasal nedenlerden dolayı açıklanamayan kız, rüyasında annesinin kendisine öldürüldüğünü ve evlerinin arka bahçesindeki bir dolapta cesedinin saklandığını anlattığını söyleyerek babasıyla konuştu.

Babası Andre Genestin olayı önemsemedi. Talihsiz kadın kızına onu çok sevdiğini söyleyip yine rüyasına girdi. Küçük kız okulda öğretmenine durumu anlatınca gerçek ortaya çıktı. Polis ihbarı değerlendirdiğinde kadının cesedine ulaştı. Baba sorgusu sırasında Ukraynalı genç kızla ilişkisi olduğunu karısının durumu öğrenmesiyle onu öldürdüğünüitiraf etti. Genestin önceki gün hakim karşısına çıkarıldı.

STAR

Geçen hafta anne olan manken Tuğçe Güder, oğlunun ismini rüyasında görmüş

28 Aralık 2009 Birkaç gün önce bebeğini kucağına alan manken Tuğçe Güder, oğluna Evran adını verdi. Cuma günü hastaneden çıkmadan önce bebeğini eşi Uğur Karas ile sünnet ettiren Güder, Evran ismini, gördüğü rüya üzerine koymaya karar verdiğini söyledi. Milliyet gazetesinin haberine göre; kendisi siyah tenli olan ancak bebeği eşine benzediği için beyaz tenli olan Güder, “Oğluma Evran adını koyma nedenim gördüğüm rüya... Evran, Ahi Evran'dan geliyor. Öyle bir laf var. Mevlana'nın da arkadaşı... Onun gibi tasavvufu yaymak üzere çıkmış İç Anadolu bölgesinde yaşayan biri. O yüzden Evran koymak istedim. Zaten hamileliğim sırasında da gidip türbesini ziyaret ettik. Çünkü çok etkilenmiştim” diye konuştu. netgazete

Uğur Mumcu'nun Rüyası

-Son zamanlara daha artan bir tedirginliği var mıydı? Ya da evde anlattığı özel bir durum?

Özge Mumcu- Silahı ve çelik yeleği vardı. Üç senedir falan bunlar vardı. O ay içinde şöyle ilginç bir olay var. Rüyasında, kendisini yukarından kendisine bakarken görmüş ve bacakları yokmuş. Patlamada bacakları kopmuştu babamın.

Röportaj: Sanem Altan/Vatan

09 Nisan 2010 21:35
Başbuğun Rüyasını Uzmanlar Yorumladı
Genelkurmay Başkanı Başbuğ'un rüyasında uçtuğunu görmesi ne anlama geliyor? Nasıl yorumlanmalı?

Genelkurmay Başkanı Başbuğ'un rüyasında uçtuğunu görmesi ne anlama geliyor? Nasıl yorumlanmalı? Ünlü astrolog ve rüya yorumcuları ile araştırmacılar Haber 7'ye yorumladı. İşte yorumlar

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ,rüyasını anlatınca 'hayırdır inşallah' diyerek hemen bunu ünlülere yorumlattıralım istedik. Hemen bu alanda en tanınmış, en ünlü yorumcuları aradık.

Kimine göre fevkalade bir rüya, kimine göre Başbuğ'un "gidici" olduğunun işareti. Kimene göre ise yoruma gerek olmayan türden psikolojik bir rüya.

İşte ünlü astrologların, rüya araştırmacılarının ve rüya yorumu kitapları yazarlarının Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un rüyalarında pilot olup uçtuğunu gördüğü rüyaya dair yorumları:

Astrolog Rezzan Kiraz

FEVKALADE BİR RÜYA:
Uçmak çok güzel, fevkalade bir şeydir… Uçma rüyasını hemen herkes görür. İnsanoğlu’nun gördüğü yedi tane tipik rüya vardır. Mesela kendinizi kalabalıkta çıplak görürsünüz. Ayakkabınızı kaybeder ararsınız. Uçma rüyaları ruhun özgürlüğü anlamına gelir. Sıkıntılardan kurtulup dünyevilikten sıyrılarak, bağımsız olma anlamına gelir. Rüyasında uçan kişi uyandığında huzur içindedir. Melek kanatlarıyla uçuyormuş gibi hisseder. Uçmak insanoğlunun rüyasıdır zaten. Uçaklar da bu şekilde keşfedilmiştir. Kuş kadar özgür, kuş olsam uçsam denir hep… Sayın Genelkurmay başkanımız çok güzel bir rüya görmüş…

Astrolog Metin Sırma

"BAŞBUĞ GÖREVDEN ALINACAK"
4-13 yaş arasında insanlar fazla şekilde uçmayla ilgili çok rüya görürler. Büyük mevkilerde olan insanların sorumluluk bu rüyaları görmeleri pek pozitif bir durum değildir. Görevlerinden ayrılacağına ve bu mevkileri bırakılacak ya da bıraktırılacak. Kesinlikle Gen. Kur. Başkanı. Bıraktırılacak. Rüya tabirleri insanların mevki makamlarına göre farklı yorumlanır. İlker Başbuğ için benim yorumum bu şekilde.

Rüya Yorumları Kitabı yazarı Mehmet Ali Bulut

"HALA UÇTUĞUNU GÖRÜYORSA ÇOK İYİ HABER"
Rüyada uçmak çok güzel ve hayırlı anlamlara gelir. Ferahlık, sevinç, belaları alt etme, maddi sıkıntılardan kurtulma, makam ve mevki olarak yükselmeye işaret eder.

Orgeneral İlker Başbuğ’un geçmişte uçtuğunu görmesi; onun selamete çıkacağına, sıkıntılarından, maddi dertlerinden kurtulacağına, makam ve mevki olarak çok yükseklere geleceğine işaret eder. Uçtuğunu görmekle yüksek makamlara yükseleceğini görmüş demektir.

Tabi burada psikolojik etkileri de ihmal etmemek lazım. Kendisinin pilot olma özlemi ve beklentileri de psikolojisini etkilediği için o rüyaları görmüştür. Bu durumda rüyasında başka anlamlar ve işaretler aramak söz konusu olamaz.

Ama eğer Sayın Başbuğ bugün hala rüyasında uçtuğunu görüyorsa, hâlâ rüyasında uçuyorsa bu onu çok daha güzel günler beklediğine işarettir. Bu ülkenin de onunla birlikte selamete çıkacağının da işareti olabilir.

Astorog Yasemin Boran
YORUMLANACAK BİR RÜYA DEĞİL, BİLİNÇALTI TATMİNİ
Bir kişinin rüyasında sadece uçakla uçuyor olması tek başına bir şey ifade etmiyor. O sıradaki duygusu, nereden nereye gittiği gibi ayrıntılar da önemli.

Ama genel olarak uçmak iyidir. Bilinçaltı düzeyinde yükselme arzusunu da işaret eder. Gören kişinin, daha hafif, latif ve ince duygu şuuruna yükseldiğine işaret eder. Maddeyi anlayıp mana düzeyine yükseleceğinin işareti olarak da yorumlayabiliriz. Uçuyor olmanın işaret ettiği olumsuz bir yorum söz konusu değil.

Ancak sayın Başbuğ’un rüyasını böyle yorumlayamayız. Bilinçaltı rüyasıdır, Fiziksel planda yapmak isteyip de yapamadığınız şeyleri rüya planında yapmış. Tatmin olmuş. Tipik bir bilinçaltı rüyası bu. Mesajı, kendi içinde gizli zaten… Pilot olamayınca her gece rüyasında görüyor…

Öte yandan bu rüyayı görmesi sağlıklı bir durum. Kişiler fizik planda yapmak isteyip de yapamadıklarını rüyasında görürse, psikolojik tatmin yaşarlar. Bu onların normal hayatında başarılı ve sağlıklı olmasını sağlar. Rüyasında ruhu tatmin olduğu için bilinci yapamadığı işe takılı kalmaz. Bu da fiziki planda başka işlerde başarılı olmasına yardımcı olur.

İlahiyatçı rüya araştırmacısı Mehmet Paksu
YORUM GEREKTİRMEYEN RÜYA
Rüyaları biz üçe ayırıyoruz. Rahmani olanı var, şeytani olanı var bir de Kuran’da edgas-ı ehlam olarak tabir olunan nefsanî şekli var. Nefsanî rüyalar yorumuna gerek olmayan, insanların bilinçaltı beklentilerinin doğurduğu, herkesin görebileceği rüyalardır. Şeytani rüyalar ise genelde kâbuslar ve korkular içerir. Günaha yönelik olayların rüyada şekillenmesinden kaynaklanırlar…

Rahmani olarak insanın rüyada uçması yücelmesi anlamına gelir. Ruhun manevi âlemlere yükselmesi anlamına gelir. Manevi dereceleri yüksek insanların gördüğü rüyalarda onların mana ve gayb alemlerinde yüksek ruh sahibi olmalarını gösteriyor.

Başbuğ’un rüyası, insanın şuur altına kalan isteklerinden, beklentilerinden doğmuş. Normal hayatında uyanıkken gerçekleştiremediği arzularını bu şekilde bilinçaltında şekillendirmiş. Bu edgas-ı ehlam olarak tanımladığımız rüya türü. Bu rüyanın yoruma ihtiyacı yok. İsteğine ulaşamayan herkesin her an görebileceği bir rüya.



Başbuğ'un gördüğü o rüya

BİR UYANDIM UÇUYORUM
Genelkurmay Başkanlığı tarafından Bandırma'daki 6. Ana Jet Üs Komutanlığı'na düzenlenen basın turuna katılarak, incelemelerde bulunan Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Kendisinin de küçük bir pilotluk deneyimi yaşadığını söyledi. Orgeneral Başbuğ, üsteğmen rütbesiyken pilot olmak için kursa katıldığını belirterek, ''Ama kısmet değilmiş, nasip değilmiş. Uçmaya başladığınız zaman bir aşktır'' dedi.

Başbuş, bir gazetecinin, ''Pilot olmak bir uhde olarak içinizde kaldı mı?'' sorusu üzerine Orgeneral Başbuğ, ''Evet kaldı. Bazı şeyler oldu, kurstan ayrılmak zorunda kaldım. Ondan sonraki dönemde rüyama çok girmiştir, bazen uçmak. Bir uyandım uçuyorum, uçuş güzeldir'' yanıtını verdi.
Kaynak:Haber 7

YENİ KASETLER YOLDA
Nihat Genç
Odatv.com

Rüyalarım da hep çıkar, kabus gibiydi, uyandım, rüyamda Amerikan uçakları Ankara’nın üstüne bombalar atıyordu,

10.05.2010

Hayatımız kifayetsiz insanların sinsi tırmanış ve trajik düşüş hikayelerini izlemekle geçiyor, işte izlediniz ortalığa dökülen bağırsaklarını.. İnsan çaresiz çakılı kaldığı dar ve çıkışsız yerde en uzak denizleri bir an olsun hayal edebilmeli, yoksa her ahlaksız belayı göze alabilecek çürümüşlük kokusundan kendini kurtaramaz..
Rüyalarım da hep çıkar, kabus gibiydi, uyandım, rüyamda Amerikan uçakları Ankara’nın üstüne bombalar atıyordu, içimden Allah’ım gerçekten atıyorlar, korkum kabusa döndü, çünkü rüyalarım çıkar, uyandım, Allah’ım neler oluyor benim rüyalarım hep çıkar, şimdi yarın Amerika Ankara’nın büyük kurumlarını mı bombalayacak, ne saçma..
Rüyamı en yakınıma bile anlatmadım ama iki gün sonra ART’daki proğramıma hazırlanıyorum. Dedim ki, nasılsa benim rüyalarım hep çıkmıştır, biraz da fantastik eğlenceli küçücük bir espri olur, ekranda, rüyalarım hep çıkar ve rüyamda Amerika Ankara’daki büyük binaların üstüne bombalar atıyordu diye birkaç cümle geçiriver...
Her insan da böyle bir dürtü vardır, falan maçın sonunu bilirim gibi, bana malum oldu gibi.. Akşama kadar bekledim, hiçbir olağanüstü olay yok, nerdeyse 53 yıllık hayatımda hiç şaşmayan rüyalarım nihayet sonuçsuz foss çıkmış demeye hazırlanıyordum, kendimle eğlendim, ertesi gün ikindi sonrası ART’ye proğram için yola çıktım.
Akşam oluyordu, bak dedim, artık şu Amerikan bombalarını kafandan at, unut, birazdan program başlayacak, zihninden konuşmalarını toparlamaya çalış. Diyordum ki, editörümüz Ertunç koşarak geldi, ağbi, duydun mu, nee? Baykal’ın kasetleri (..)

Atatürk’ün gördüğü son rüya

Bildiğimiz gibi Atatürk ölmeden önce baya bir süre hasta olarak yatmış. Yine hasta olduğu 26 Eylül 1938 tarihinde ilk defa hafif bir koma atlatmış.

Şimdi Prof. Afet İnan’ın ağzından o olay:

“-o geceyi rahatsız geçirdi. İlk komayı o zaman atlatmıştı. Ertesi sabahki açıklamasında:”
“-Demek ölüm böyle olacak” diyerek uzun bir rüya gördüğünü anlattı.
“-Salih’e söyle, ikimiz bir kuyuya düştük, fakat o kurtuldu” dedi

Atatürk’ün bu olaydaki “kuyuya düşme” olayı ölümün habercisiydi. Salih Bozok’un kuyudan kurtulması ise Atatürk’ün vefatından sonra çok üzülen Salih Bozok’un intihar ettikten sonra kurtarılmasını simgeliyor.

http://wolkanca.com/ataturkun-gordugu-son-ruya/

Şaron'un Bitkisel Hayata Girmeden Önce Gördügü Rüya

İsrail eski başbakanı, Filistinlilere yaptığı katliamlarla meşhur olan ve bu yüzden kasap lakabını alan Ariel Şaron’un bitkisel hayata girmeden önce...

İsrail eski başbakanı, Filistinlilere yaptığı katliamlarla meşhur olan ve bu yüzden kasap lakabını alan Ariel Şaron’un bitkisel hayata girmeden önce, rüyasında kendisini ucu Filistinli gençlerin elinde olan boynunda bir tasmayla Gazze sokaklarında dolaşırken gördüğü ortaya çıktı.

İsrail’de bir gazete, yayınladığı bir haberde iki yıldır bitkisel hayat yaşayan Şaron’un, bilincini yitirmeden önce rüyasında kendisini üstü açık bir arabada boynunda tasma ya da kelepçe bulunduğu halde bir grup Filistinliyle birlikte Gazze sokaklarında dolaştığını gördüğünü yazdı. Gazete, Şaron’un bilinç kaybına girmeden önce yanında bulunan sekreterine kabuslarını ve rüyalarını anlattığını belirtti. Şaron’un sekreterine son rüyalarından birinde derin bir kuyuya atıldığını gördüğünü anlattığı da kaydedildi.

Gazetenin haberinde, Şaron’un Araplara olan nefret ve düşmanlığının çocukluk yıllarına dayandığı, o yıllarda göçmen Rus bir ailenin oğlu olarak işgal altındaki Filistin topraklarına gelen Şaron’un, elindeki sopayla Arap çocuklarını kovaladığı, sopasını da kendisini güvende hissetmek için geceleri sürekli olarak yastığının altında tuttuğu ifade edildi. Gazete ayrıca Şaron’un Araplara karşı düşmanlığının yıllar geçtikçe büyüdüğünü, iktidar koltuğuna oturduğu dönemde de bu nefretini açıkça yansıttığını ancak en büyük güç mücadelesini Filistinlilerle değil Yahudilerle yaptığını dile getirdi.

İsrail işgal devletinin eski başbakanı Ariel Şaron, 4 Kasım 2006 tarihinde geçirdiği beyin kanamasından sonra bitkisel hayata girmişti.

Ariel Şaron’un Filistinlilere karşı şahsi olarak toplam 15 katliama imza attığı belirtiliyor.

FİEM
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder E-posta gönder Yazarın web sitesini ziyaret et
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> KAFANA GÖRE TAKIL Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com