EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Irak Türkmenleri

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İSLÂM DÜNYAS!
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Pts Ksm 23, 2009 12:54 am    Mesaj konusu: Irak Türkmenleri Alıntıyla Cevap Gönder

Kerkük İl Meclisi, kentin Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ne bağlanması için referandum kararı aldı
04 Nisan 2017



"Kararın alındığı oturumu Türkmen ve Araplar boykot etti"Harita: Al Jazeera

Irak'ta Kerkük İl Meclisi'nin, Türkmen ve Arapların boykot ettiği oturumda kentin Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ne (IKBY) ilhakı için referanduma gidilmesi kararı aldığı belirtildi.

AA'nın geçtiği habere göre, Kerkük İl Meclisi, hafta sonu Irak meclisinin kabul ettiği Kerkük'teki kamu binalarına sadece Irak bayrağının asılması kararı ile kentin IKBY'ye bağlanması için referandum düzenlenmesi konularını görüşmek üzere toplandı.

Türkmen ve Arapların boykot ettiği oturum sonrası Kürt üyelerle ortak basın toplantısı düzenleyen Kerkük İl Meclisi Başkanı Rebwar Talabani, "Kerkük'ün tartışmalı bölgeler statüsünden çıkıp, kaderinin tayin edilmesi için il meclisi olarak referandum yapılması kararı aldık. Referandum talebimizi Irak merkezi hükümetine iletiyoruz. Kerkük halkının artık bekleyecek gücü kalmadı." ifadelerini kullandı.

Talabani, Irak meclisince alınan kentteki kurum ve kuruluşlara yalnızca Irak bayrağı asılması kararının da tanınmayacağını bildirdi.

İl meclisinin tek taraflı kararına göre, anayasanın 140. maddesi uyarınca tartışmalı bölgeler arasında yer alan Kerkük'ün kaderinin tayin edilmesi için düzenlenecek referandum da kent sakinlerine Irak merkezi hükümetine mi, yoksa IKBY'ye mi bağlanmak istedikleri sorusu yönetilecek.

Kerkük İl Meclisi'nde Kürtlerin 26, Türkmenlerin 9, Arapların ise 6 üyesi bulunuyor.

İl meclisinde geçen hafta yine Türkmen ve Arapların boykot ettiği oturumda kentteki kamu binalarına Irak bayrağının yanında IKBY bayrağının asılması kararı kabul edilmişti.Buna karşılık Irak meclisi ise cumartesi günü Kerkük'teki kamu kurum ve kuruluşlarına yalnızca "Irak bayrağı" asılması yönündeki kararı onaylamıştı.

Kerkük'ün statüsü

ABD'nin 2003'te Irak'ı işgali sırasında Kürt güçleri, Kerkük'ü fiilen ele geçirmiş, kente yoğun bir Kürt göçü yaşanmıştı. 2005 yılında yazılan Irak anayasasının 140. maddesine göre, Kerkük'ün statüsü, devrik lider Saddam Hüseyin döneminde Kerkük'ten zorla göç ettirilenlerin geri dönmesi, ardından Kerkük'te nüfus sayımı yapılması ve kentin statüsü hakkında bir referandum a gidilerek nihai durumun belirlenmesi olarak öngörülüyordu. Ancak çeşitli nedenler ve anlaşmazlıklar sebebiyle bu madde henüz uygulanamadı.

Bağdat, Kerkük'ün idari olarak merkezi yönetime bağlı olduğunu belirtirken, Kürtler ve özellikle kentte hakimiyet süren Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), Kerkük'ün IKBY'ye ilhak edilmesini talep ediyor. Türkmenler ise buna karşı çıkarak, Kerkük'ün özel bir statüye sahip olmasını istiyor. Kent nüfusu, büyük ölçüde Türkmen, Kürt ve Araplardan oluşuyor.
T24

Kerkük meclis başkanından Bağdat’a: Kürdistan bayrağı sonsuza dek Kerkük’te dalgalanacak
02/04/2017



Kerkük İl Meclisi Başkanı Rêbwar Talabani, Irak federal meclisinin Kerkük’te yalnızca Irak bayrağı asılabileceği yönündeki kararını tanımayacaklarını belirterek, “Kürdistan bayrağı sonsuza dek Kerkük kentinde dalgalanacaktır” dedi.


Kararın ardından bayrak kamu binalarına asılmaya başlamıştı. (Fotoğraf: ANHA)
Kerkük il meclisinde 28 Mart’ta yapılan toplantıda, Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KBY) bayrağının Irak bayrağıyla birlikte resmi kurumlara asılması talebi, Kürt grupların oyuyla kabul edilmişti.

Toplantıyı Araplar ve Türkmenler boykot ederken, ittifakla alınmayan kararın, statüsü henüz netleşmeyen kentte gerilimi artırdığı ifade edilmişti. Türkmenler protesto gösterisi düzenlemişti.

Irak meclisi de dün, Kerkük’teki kamu binalarına Irak bayrağı haricinde bir bayrağın asılamayacağı kararını vermişti.

‘Kararı tanımıyoruz’

Kerkük’te basın toplantısı düzenleyen Talabani, Irak meclisinin kararını tanımayacaklarını söyledi.

Kentte yaşayan tüm halkları rahatsız ettiğini savunduğu kararın ‘kendilerini ilgilendirmediğini’ ifade eden Talabani, KBY bayrağının indirilmesinin ‘mümkün olmadığını’ söyledi. Talabani, “Kürdistan Bayrağı sonsuza dek Kerkük kentinde dalgalanacaktır” dedi.

Talabani, şunları kaydetti: “Irak meclisinin kararı Kerkük’te uygulanmaz. Federal mahkemenin aldığı kararlar çerçevesinde, il meclislerinde verilen bir karardan sonra temsilciler meclisinden çıkan karar uygulanmaz. Bu yüzden Kerkük’teki etnik gruplara buradan güzel haberi iletiyorum: Meclisin söz konusu kararı uygulanmaz. Irak Anayasa’sının 115’inci maddesine göre, bölgeler ve iller merkezi hükümetin yetkisi dışında kalan konularda kararlar alabilir. Ayrıca 140’ıncı maddede Kerkük ‘sorunlu bölge’ olarak tanıtılmış. Bu maddeye göre hem Kürdistan Bölgesi’nin hem de Irak’ın bayrağı bulunabilir. Yasadışı hiçbir şey yapmadık.”

Kerkük il meclisi üyesi İbrahim Halil de KBY’ye bağlanmak için oylamaya gideceklerini söylemişti.

Tartışmalı kent

Irak Anayasası’nın 140’ıncı maddesine göre Kerkük kenti ihtilaflı.

Kentten zorla göç ettirilenlerin geri dönmesi ve nüfus sayımının ardından, kentin Bağdat’taki merkezi hükümete mi yoksa KBY’ye mi bağlacağının belirlenmesi öngörülüyordu.

Ancak şimdiye dek bu gerçekleşmiş değil. Kentteki Türkmenler kentin özel bir statüye sahip olmasını istiyor.
Diken

Türkmen lider Erşat Salihi: “Tek yol, Silahtır,kurtuluşun başka yolu yok”
28 Mar, 2017



Türkmen lideri Erşat Salihi, sosyal medya hesabından silahlanma çağrısı yaptı.

Kerkük’e peşmerge paçavrasının asılmasının ardından Türkmen cephesinde tepkiler çığ gibi büyüyor…

Hükümet, Kerkük’teki paçavra skandalına sessiz kalırken, Türkmen lider Erşat Salihi Twitter hesabından çağrıda bulundu.

“Tek yol, Silahtır,kurtuluşun başka yolu yok” paylaşımında bulunan Salihi, Türkmenleri silahlanmaya davet etti.
İlk Kurşun

Ganire Paşayeva: “Türk dünyasını Irak’taki soydaşlarımıza desteğe çağırıyoruz”
31 Mar, 2017



Kerkük’teki zulümle ilgili çağrıda bulunan Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva, “her zaman Irak Türkmen kardeşlerimizin yanındayız ve bütün Türk dünyasını Irak’taki soydaşlarımıza desteğe çağırıyoruz” dedi.

Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva, Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin 1991 yılında Altınköprü’də Irak Türkmenlerine karşı yapılan katliamın 26. yıldönümü ile ilgili düzenlediği etkinliğe katıldı ve Türk dünyasına çağrıda bulundu.

“Biz bir milletin evlatlarıyız, Kerkük’e, Təlafer’e gittiğinde, kendini Azerbaycan’ın bir bölgesinde sanırsın, aynı dil, aynı lehçe, aynı milletin çocukları yaşıyor orada” diyen milletvekili Paşayeva, “Altınköprü’də kardeşlerimize ve bacılarımıza karşı işlenen korkunç katliamı unutmayacağız ve unutturmayacağız” dedi.

Saddam zulmünden Irak Türkmenlerinin çok eziyet çektiğini kaydeden milletvekili Q.Paşayeva, “ama ne yazık ki Saddam Hüseyin’in devrilmesinden sonra da Türkmenlerin azapları bitmedi ve hala devam ediyor” dedi. “Irak Türkmenlerinin son 60 yılda yaşadıkları acılar ve gittikçe daha da artması, onları evlerinden göç getiren sebepler Türk dünyası iyi bilmeli ve kardeş-bacılarımıza destek olmalıdır” diyen milletvekili Paşayeva “her zaman Irak Türkmen kardeşlerimizin yanındayız ve bütün Türk dünyasını Irak’taki soydaşlarımıza desteğe çağırıyoruz” dedi.

Ganire Paşayeva Azerbaycan’ın her zaman Türk dünyası, Irak Türkmenleri gibi konulara hassasiyetle yaklaştığını belirterek, Türk dünyası, Türk devlet ve topluluklarının Irak Türkmenlerine destek ve çabalarını artırmalarının gerektiğini vurguladı.

Milletvekili Paşayeva Irak ve Suriye’de Türkmen kardeşlerimizin durumu ile ilgili AKPM’nde konuşmalar yaparak Avrupalıları onlara daha fazla destek göstermeye çağırdığını, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yer aldığı tüm uluslararası etkinliklere Irak ve Suriye türkmenlarinin durumunu her zaman dikkate çekmeye çalışacağını söylerek, “bundan sonra da gücümüzün yettiği kadar her zaman yanınızdayız” dedi.
İlk kurşun

Ahmet Takan: Kerkük Valisinin ABD dönüşü oynadığı oyun!..
1 Nis, 2017



Türk ili Kerkük kan ağlıyor!.. Ankara’ya gelen ABD Dışişleri Bakanı ile görüntüde (!) sert bir şekilde Suriye’yi, YPG’yi, Adil Öksüz’ü, FETÖ’yü konuştular. Gündeme her ne hikmetse getirilmeyen; Kerkük’e çekilen peşmerge paçavraları… Nedendir acaba?.. Sorunun doğru yanıtını Kerkük’te bulduk. Tüm kamu binalarına peşmerge paçavrası çeken Kerkük Valisi Necmeddin Kerim, bu kararı ABD’den döndükten 3 gün sonra almış. Ne kadar da manidar değil mi?..

Ankara’daki sessizliğin aksine Kerkük’te çok büyük bir gerilim var. Türkmenler, bu yeni tezgahın ardından da seslerini duyurmakta çok zorluk çekiyor.

Kerkük’te bulunan yiğit dava adamı Türkmeneli Partisi Genel Başkanı Riyaz Sarıkahya’ya telefonla ulaştım. “Kerkük’te gerginlik yaşanıyor. Türkmenler olarak hep birlikte ya sadece Irak bayrağı asılmaya devam etsin ya da Türkmen bayrağı da asılsın diyoruz. Bu hususta görüşmelerimiz devam ediyor. Irak hükümeti de bu konuda itirazlarını dile getirdi. BM’nin Irak Temsilciği de itiraz ediyor. Ancak itirazlar nasihat gibi kalıyor“ dedi.

Vali ABD’den onay aldı

Kerkük Valisi Kerim’in kendisine mesaj gönderdiğini belirten Sarıkahya şöyle devam etti;

“Kerkük Meclisi’ne teklif sunun Türkmen bayrağını da asalım diye. Biz teklif sunarsak Meclis’te oylama yapılır ve karar çıkmaz. Sonra da ‘Bakın Meclis’ten karar çıkmadı’ denir. Ben de, ‘böyle bir adım atmak istiyorsanız kendiniz bu teklifi Meclis’e sunun, eğer Kerkük Valisi iseniz bunu yapabilirsiniz’ dedim. Türkmen bayrağı konusunda bizi oyalıyorlar. Kürtler, hep birlikte hareket ediyor. KDP’si, KYB’si, sağcısı, solcusu hepsi birlikte hareket ediyorlar. Zaten uzun yıllardır hedefleri Kerkük’ü Kürdistan bölgesine katmaktı. Bize, ‘bayrak sadece sembolik anlamda olacak’ diyorlar. Musul ve Kerkük’ün içinde olduğu bu bölgenin yapılandırılması için yeni bir start verildi. Kerkük Valisi ABD’den ışık almadan bunu yapmaz. Vali, ABD vatandaşı ve orada 40 yıl yaşamışlığı var. Bu teklifi sunmadan 3 gün önce de zaten ABD’den gelmişti. Ailesi de orada yaşıyor. Bağdat merkezle de diyalog içinde. Sadece Kürt partilerine güvenerek bu işi yaptığına inanmıyorum. Çünkü Bağdat’ta Başbakan sessiz kalıyor. Başbakan İbadi sessiz kalıyorsa demek ki işin içinde bir iş var diye düşünüyoruz. Bağdat yönetiminde dolaylı bir kabullenme var. Demek ki karar daha büyük yerlerden alındı. Burada bulunan konsolosluklarla ve temsilciliklerle görüşmelerimiz devam ediyor. Şu an için konu hakkında yorum yapmıyorlar. Bu bayrak olayının arkasında bize göre okyanus ötesi de var.
Alt yapı çalışmaları
Yeniden yapılanma kapsamında Kürt kantonlarına verme veya problemler başladığında ayrı bir çözüm olarak Kerkük federal bölgesi çözümü gündeme gelebilir. Bunun içinde bir alt yapı oluşturuluyor olabilir. Bir bölgede böyle bir adım atılması için önce orada problemler olması gerekir. O da şu an Kerkük’te var zaten. Ardından ‘ittifak olacak ve barış sağlanacak’ diyerek böyle bir adım atabilirler. Kerkük’te halk çok gergin. Bütün Türkmenler birlikte hareket ediyoruz. Siyasi partiler olarak karar aldık Türkmen bayrağı dışında parti bayrağı kullanmıyoruz. Görüşmeler devam ediyor. Medya üzerinden mesajlar veriyoruz. Biz Kürtlere karşı değiliz ama Kerkük Türkmen özellikli bir şehir, burada bizim bayrağımız da olmadan bu iş imkânsız. Kerkük’ü tek başına kimse yönetemez. ‘Ya birlikte yönetiriz ya da kimse tek başına yönetemez’ diyoruz.“

Kerkük’teki gerginliğin silahlı çatışmaya dönüşüp dönüşmeyeceğine ilişkin ve diğer sorularıma şöyle yanıt verdi Riyaz Sarıkahya;

“Bunu şu an kestirmek zor. Geçen gün Türkmen bayrağı yakmışlar ve facebook’ta yayınladılar. Bizim gençler biraz heyecanlandı. Ben onlara, ‘ne siz ne biz gençlerimizi kontrol edemeyiz’ dedim. Çünkü üniversiteler ve okullar çok gergin. Biz 2 gün çatışma çıkmasın diye gençlerimizi okula göndermedik. Türkmen siyasi partiler disiplin için hareket ediyorlar ama Kerkük’te etnik şuur çok yüksek. Onun için fitneyi yatıştırmak gerekiyor. Böyle bir şey olursa Allah korusun sonu hiç iyi olmaz.“

—PKK’nın durumu nedir bölgede?

“PKK’nın büroları var. Talabani grubu ile yakın temastalar. Ama biz biliyoruz ki hepsinin 60 yıldır hedefleri Kerkük’ü ele geçirmek. Bağdat ile yaşadıkları bütün itilafların altında bu amaçları yatıyordu. Krallık döneminden bu yana Kürtlerin amacı buydu. Konu Kerkük’tü.“

—Ankara’ya çağrınız var mı?

“Ankara referanduma kilitlenmiş durumda. Onunla ilgileniyorlar. Bizleri unutmasın diyoruz. Bu gibi sorunlarda ısrarcı olmak lazım. Bir kez dile getirmek yeterli değil. Kürt gruplara özellikle Barzani ve Talabani gruplarına nasihatte bulunsunlar. Bu olay yanlıştır ve biz diyalogla çözülmesinden yanayız. Türkiye; Türkmen, Arap ve Kürt temsilcilerini Ankara’ya davet edebilir. Zaman zaman Avrupa’ya davet ediliyorlar. Ankara arabulucu olabilir.”
Bendeniz, iktidarın kılını bile kıpırdatmayacağına inanıyorum. Çapulcu başı Barzani’nin Ankara ziyareti ve Ankara/İstanbul’da sözde Kürdistan paçavralarının göndere çekilişinin perde arkasını yazarken (1 Mart), talep üzerine Kerkük’e sessiz kalınacağını faş etmiştim. “Münbiç’i vururuz” diye dümenden efelenenlerin, ABD Dışişleri Bakanı’nın Ankara’ya gelişine saatler kala, gece vakti, televizyonlara koşup “Fırat Kalkanı Harekatı bitti” açıklamalarına ibretle şahit olduk!.. Adil Öksüz’ü samanlıkta ararken proje son sürat devam ediyor!..
yeniçağ

"Kerkük'ü Twitter'dan mı kurtaracaksınız?"
31.03.2017



MHP 24'ncü Dönem Milletvekili Lütfü Türkkan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi isim vermeden eleştirdi.

MHP 24'ncü Dönem Milletvekili Lütfü Türkkan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi isim vermeden eleştirdi.

Aydınlık'ın haberine göre Lütfü Türkkan sosyal medya hesabından “Kerkük'ü Twitter'da mesaj yazarak mı kurtaracaksınız? Kerkük'ü, peşinde gittiklerinizle birlikte Barzani'nin Evet'ine kurban ettiniz” dedi.

Türkkan, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi 'bayrağının' Kerkük'e asılmasıyla ilgili olarak Devlet Bahçeli'nin yalnızca Twitter mesajları atmasına dikkat çekti.
Yön haber

Irak Türkmen Cephesi: 'Irak'ta 600 bin Türkmen göçe zorlandı'
21 Haz 2015



Irak Türkmen Cephesi Kerkük İl Başkanı Kasım Kazancı, Irak'ta çatışmalar nedeniyle 3 milyon kişinin evlerini terk ederek sığınmacı durumuna düştüğünü söyledi. Bu göç dalgasında 600 bin Türkmen de yerlerinden oldu.

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Kerkük İl Başkanı Kasım Kazancı, Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada "Irak'ta son bir yılda 3 milyon kişi sığınmacı durumuna düştü. Bu insanlar, şehirden şehre göç ederek hayat mücadelesi veriyor. Bu göç dalgasında 600 bin Türkmen de yer değiştirdi. Türkmen coğrafyası büyük zarar gördü. Maalesef Irak hükümeti, sığınmacılara destek vermekte zayıf kaldı" dedi.

Irak'ta ekonominin kötüye gittiğini ifade eden Kazancı, Kerkük'te ciddi bir mali kriz yaşandığını kaydetti. Projelerin ve yatırımların durduğu kentte, sözleşmeli memur ve işçilerin maaşlarını alamadığını aktaran Kazancı, şöyle konuştu:

"Kerkük ekonomisinin durmasıyla ciddi toplumsal problemler ortaya çıktı. Soygun vakaları baş gösterdi. Türkmen işadamları ve tüccarlarımız gerçekten tehlikedeler. Çünkü Kerkük'teki döviz büro sahiplerinin yüzde 90'ı Türkmen. Son birkaç ayda çok sayıda Türkmen işadamı kaçırıldı ve toplam 2 milyar dinarlık soygun yapıldı."

Kazancı, Kerkük'teki asayiş olaylarını önlemede yerel yönetimin ve polisin yetersiz kaldığını savunarak, "Güvenlikte yaşanan zafiyet hususunda polis, istihbarat ve asayiş güçlerini suçluyorum. Bu durum böyle giderse Türkmenlerin kendi güvenlik gücünü kurmaları zorunlu hale gelir" ifadelerini kullandı.
Kaynak: El Cezire

Felluce Halkı ABD Askerlerinin Gidişini Kutladı
14 Aralık 2011

ABD ordusu, ay sonunda Irak'tan tamamen çekiliyor. 9 yıl süren işgale tepkili binlerce Iraklı Türkmen kenti Felluce'de buluştu.

Felluce, Irak'ta Amerikan işgaline en çok direnen kentlerden biriydi. İşgalin sona ermesini kutlayan ilk kent oldu.

Son Amerikan askerinin de ay sonunda ülkeyi terk edecek olması binlerce göstericiyi sokağa döktü.

Kentin en büyük camilerinden birinin önünde toplanan kalabalık, İsrail ve Amerika karşıtı sloganlar attı, İsrail bayrağını ateşe verdi.

2003 yılında Amerikan askerleri şehri işgasl etmiş, katliamlar yapmış, kenti yakıp yıkmış ve kentteki bir camiyi karargaha çevirmiş ve duruma tepki gösteren 200 kadar göstericinin üzerine ateş açmıştı.

Bu olaydan sonra Türkmen kenti Felluce, direnişin kalesi oldu. Özellikle 2004 ve 2005 yıllarında direnişçilerle Amerikan askerleri arasında kanlı çatışmalara sahne oldu.
haber1001

Erbil, Kerkük gibi Türk şehridir
Masum EKİNCİ
masumekinci@yahoo.com
22 Aralık 2010

2003 yılında başlayan ve fiilen çekilmiş gibi gözükse de ABD’nin hala devam eden Irak’ı işgali büyük bir insanlık trajedisi olarak sürüyor.

Türkiye için bölgesel Kürt Yönetimi kurulana kadar Irak, neredeyse sadece PKK meselesinden ibaretti.

Ancak Kürt yönetimi kurulduktan sonra bu tablo değişti...

Kuzey Irak sadece bir güvenlik meselesi olmaktan çıkıp, “Bağımsız bir Kürt devleti” ismiyle “bir dış tehdit” haline geldi...

İşin Türkmen boyutu da her zaman olduğu gibi yine ikinci planda kaldı...

Oysa Türkiye’yi “Abi” olarak gören kardeşlerimiz bizden hep bir haber, bir hareket beklediler.

Tanıdığım en mütevazi insanlardan birisi olan, Türkmen Davasının çilekeş isimlerinden, Irak Türkmen Cephesi eski Türkiye Temsilcisi Sadun Köprülü uzun bir mektup göndermiş.

Biz “Kerkük’ü vermeyiz, orası Türk şehridir” derken Sadun Köprülü bize Erbil’in de köklü bir Türk tarihi olduğunu hatırlatmış.

Ben de defalarca gittiğim Erbil’de yüzlerce yıllık Türk izlerine ve o izlerin silinme çabalarına şahit olmuşumdur.

Tıpkı, TSK hariç Türkiye’nin ilgili kurumlarının ve bazı Türkmenlerin Kürtleştirme politikalarına sessiz kalmalarına şahit olduğum gibi.

1995 tarihinde Irak’daki ilk Türkiye Türkçesiyle “Türkmeneli” gazetesini Erbil’de çıkaran ekipte yer alan, Mesut Barzani’nin Erbil Türklerininin önemli isimlerini Saddam rejimine teslim etmesinden iki hafta önce dostlarının uyarısıyla Türkiye’ye geçerek idamdan son anda kurtulan ama onun öncesinde Baas rejimi döneminde uzun sure hapis yatıp ağır işkencelerden geçen Sadun Köprülü’nün mektubunu birlikte okuyalım.

Eğer mektubu dikkatli okursanız, Köprülü’nün Türkmen Davasına çıkarları için sırtını dönenlere “hain” dememek için ne kadar çaba harcadığını, onları tekrar davaya çağrışındaki nezaketi de göreceksiniz.

Oldukça uzun olan bu mektubu Sadun Köprülü’nün nezaketine sığınarak biraz kısalttım...

“Irak Türklerinin Kerkük şehrinden sonra öz be öz ikinci Türk şehri sayılan Erbil şehri günümüzde bölgesel Kürt yönetiminin başkenti haline gelmiştir.

Erbil, Mesut Barzani tarafından resmen işgal altındadır.

Yüce tarihli bir Türk şehri olan Erbil, Zagros Dağları’nın eteklerinde, aşağı ve yukarı Zap suları arasında kurulan tarihi boyunca bir Türk şehridir.

Erbil, Irak Selçukluları yönetiminden sonra 1144 tarihinden Beytekin hanedanından Küçük Ali'nin ve Erbil Atabeklerinin uzun süre başkenti olarak tanınmıştır...

1309 (Rumi) Musul Salnamesi'ne göre, Erbil merkezinde 4 bin nüfus yaşadığını ve bunların Türkçe konuştuğunu, kasaba içinde 2 cami, 10 mescid, 6 medrese, 5 çocuk okulu, 5 dârûl-aceze, 1 kışla ve 3 hamam bulunduğunu yazmaktadır.

Sami Albani ve tüm tarih kitaplarında Erbil şehrinin bir Türk şehri olduğunu kanıtlamaktadır,

Bugün durum tam tersine değişerek 1991'den günümüze Erbil, Talabani ve sonradan Barzani yönetimlerinin baskısı altında kalarak yüzde yüz bir Türk şehrinden Kürtleşmeye doğru tüm hızıyla gitmektedir.

Özelikle Erbil Türk Şehrinin demografik yapısı 1970’li yıllarda değişmeye başlamış ancak buna rağmen Kürtlerin şehre hızla yerleşmelerine rağmen günümüzde Türkler yine çoğunluktadırlar.

...

Son günlerde Irak’ın kuzeyinde çıkan Petrol yasasının uygulanmasıyla birlikte Kürt yönetimin elinde olan Erbil, bu büyük gelir kaynağından kendisi yararlanmaktadır..

....

Barzani yönetimi, Türkiye Habur sınır kapısından yararlanarak ve tüm Türkiye’nin ticareti bugün onların gözetimi altında olarak ister sınırdan ister ticaretten tüm geliri kendileri elde etmektedirler..

...

Bölgeye iyice baktığımızda Mesut Barzani, Türkiye ve Kuzey Irak’da bulunan tüm şirketlerden yarı yarıya pay alarak ortak olmaktadır..

...

Kuzey Irak yönetimi her ne kadar PKK’nın terör eylemlerine sözde karşı duruyor gibi gözükse de militanlara bölgede yaşam hakkı vermektedir.

PKK’nın Kuzey Irak bölgesinde etkin bir ağırlığı bulunmaktadır.

Barzani ise bölgenin ekonomik durumundan dolayı Türkiye’nin desteğini kaybetmemek için ara sıra açıklamalarda bulunmakta öte yandan Türkiye’nin askeri operasyonlarına karşı tepki göstermektedir.

PKK ise Kuzey Irak yönetiminin sessiz kalmasıyla bölgede irtibat ofisleri, radyo evleri yapmakta yani sürekli faaliyet göstermektedir.

Terör örgütü tüm ihtiyaçlarını Erbil’den karşılamaktadır.

Kandil Dağı ile Erbil arası yaklaşık 3 saattir.

PKK, Musul bölgesinde de güçlenmiştir. Suriye’den Kandil Dağına gidenler yol olarak Musul yolunu kullanmaktadırlar.

...

Erbil’in her yerinde yaşayan Türkler bugün oranın en eski yerleşim yerlerinden olan kale içerisinden uzak tutulmaya çalışılmaktadırlar.

Şehrin Türk olduğunu kanıtlayan kitaplar kütüphanelerden alarak yakılmıştır.

...

Erbil Şehrinin güvenliğini peşmergeler sağlamakta her yerde güvenlik noktaları bulunmaktadır.

Peşmergeler içinde PKK üyeleri bulunmaktadır.

Peşmergeler her türlü eğitimi ABD ve İsrail tarafından almaktadırlar.

Peşmergelerin yanında, Barzani’ye bağlı Parastina istihbarat örgütü ise İsrail tarafından silah eğitimi almaktadır.

Barzani’nin dış istihbarat servisi de yoğun olarak faaliyet göstererek özellikle Mossad ve CIA’e açık olarak çalışmaktadırlar.

Alman, İngiliz, Fransa ve İran istihbaratı da bölgede yoğun bir faaliyet göstermektedir.

...

Erbil şehrinde ve bölgede Türklerin okuma yazma oranı çok yüksektir. Kürtlerde bu oran düşük olup büyük bir bölümü imza yerine parmak izi kullanmaktadır.

...

Türkler çok uzun yıllar önce bu topraklara yerleştiler.

Bu topraklarda, Türk devletleri olan Atabeyler, Karakoyunlu, Akkoyunlu devletleri gibi çok devletler kuran Türk milleti bu toprakların sahipleridir.

Erbil Türklerinde çok sayıda aşiretler, oymaklar, boylar görünmektedir.

Bunlardan bazıları Doğramacı, Bayatlı, Akkoyunlu, Karakoyunlu, Kocalar, Kocabaşı, Terzibaşı, Kasaplar, Kasapbaşı, Ağalar, Asaflar, Demirci, Bezirgân, Saatçi, Çavuşlar, Zade, Şahlar, Küçükmolla, Şahlar, Şehler, Atabeyler, Gök borular, Altunçular, Aslanlar, Kaymakçılar, Bayraktar, Alemdar, Baklavacı, Kaleli, Kardeşler, Küreçi, İlhanlı, Sepzeçı, Almaz, Çelebi, Nohutçu, Üzeyir, Azeri, Akbaş, Ayvaz, Kalender, Samancı, Neftçizade, Çaycı, Pasavancı, Kalalı ve Bahçeci ve olarak anılır.

Erbil Türkleri dünya çapında tanınan ses sanatkarları yetiştirmiştir. Bunlar güzel sesleriyle makam, hoyrat, kerem, uzun hava, gazal şarkı, türkülerle Türkiye ve Irak’ın her yerinde adları şanları, sesleri bilinmektedir.

Bunlardan bazıları Şahaba, Cemile, Şevket Mişko, Hamit Küreci, Cemil Kapkapçı, Haydar Abdurrahman Bakkal, Mehmet Ahmet, Hardan, Celal Erbilli, Hac Abdullah Defzen,Nurettin Asafli, Bahcet Halup kasap, Şakır Benna, Celal Çakmakçı, Mehmet Aşık, Nurettin Erbilli, Fuat Osman, Faik Bezirgan,Yaşar Mişko, Selim Fatah, Yunus Hattat, Yunus Mahmut, Serdettin Erbilli, Sinan Erbil, Mağdit Şeh oğlu, Mehmet Ferit, Seyfi Azeri, Heyvaz Küreci, İmad Kasap, Azat Kasap, Cemşir Beşir Üzeyirağa, Cemşir Fitirci, Yunus Tütüncü, Erbil Kızı ve Havar Bezirgan’dır.

Ayrıca Erbil Türklerinden çok sayıda aydın yazar, şair, bilgin, din adamları, politikacılar kendilerini milletleri için adayarak birçok projeler için çalışmalar yapmışlardır.

Bunlardan Erbil Sahibi Muzaffereddin Gökboru, rahmetli İhsan Doğramacı Türkçe okullar, hastaneler yapmışlar ayrıca çok sayıda öğrenciyi okutmuşlardır.

...

Erbil Türkleri, politika alanında da uzun yıllar ön sırada yer alıp Türkmen davası için mücadele etmişlerdir.

Ama şimdi kimi bu davadan uzaklaşmış kimi ise Türkmen alanından başka alana geçmiştir.

Umarım kucaklarını tüm Irak Türklerine açan Erbilli kan kardeşlerimiz önceleri nasıl davaya kendilerini adadılar bu uğurda şehitler, kanlar verdilerse şimdi de tekrar anne topraklarına sarılsınlar. Erbilin anne kucağı onlara açıktır. Millet her zaman yiğitlerini, kahramanlarını, temiz insanlarını bağışlayacaktır, bağrına basarak savacaktır, bir olalım varlığımızı kuralım gösterelim.

Politika alanda uzun yıllar çalışan Erbil Türklerinden Ferit Çelebi, Mahmut Ahmet, Sanan Ağa Kasap, Serdar ağa, Sinan Çelebi, Mahmut Çelebi, Münazil, Basil Sebzecioğlu, Azat, Seyfettin Küreci, Seyah Küreci, Nihat İlhanlı, Kenan Şakır, Vecit Şücaaddin, Aydın Maruf, Nezhet Abdulgani, Doktor Ömer, Fuat Çakmakçı ve yedi yıl Mesut Barzani’nin Asayiş hapishanesinde kalan Emir İzzet ve daha birçok isme her zaman saygımız büyüktür.

Erbil Türkleri, Saddam rejimi düşmeden önce Irak’ın kuzeyinde 1990 yıllarından mücadelesini sürdürerek çok sayıda okullar Türkmen kuruluşları, Irak Türkmen Cephesi Türkmen partileri kurultaylarını, çalışma, faaliyetlerini başlatmış ayrıca Akıncılar ordusunu kurarak davamızı savunmuşlardır.

Türkmen medyası Irak’da ilk olarak Erbil şehrinde kurulmuş ve Türkmen bölgelerinden gelen tüm Türkmenleri karşılayarak gönüllerine basarak, evlerini tüm Irak Türklerine açmışlar, konak etmişlerdir.

31 Ağustos 1996 tarihinde Mesut Barzani, çok sayıda Erbil Türklerini tutuklayarak Saddam rejimine teslim ederek bir kısmının idam edilmesini sağlamıştır.

İdam edilen Erbilli Türk kardeşlerimizden bazıları;

1-Aydın Şakır Iraklı

2- Ferhat Kasım Kerküklü

3-Ayad Vahit Sadullah

4- Ali Hasan Acemoğlu

5-Abdulrahman Bakkaloğlu

6- Ali Yayçılı

7-Ahmet Nureddin Kayacı

8-Mehmet Reşit Tuzlu

9- Mikail Şahbaz Samet

10- Tarık Faik Nureddin

11- Sirvan Ahmet Abdulkadir

12-Muinin Muhammed Emin

13- Halit İbrahim Ahmet

14- İbrahim Abdulrahman

15- Mazin Faruk

16- Necmeddin Nureddin

17- Şakir Zeynelabidin

18- Neşet Faysal Abdullah

19- Şirzat Yusuf Aziz

20- Şahin Yunus Mahmut

21- Hacer Andulgani Şahap

22- Halit Abdullah

23- Nasret Halil Abdullah

24- Yılmaz Yusuf Halil Muhyeddin

25- Ayad Ahmet

26- Abdulrahman Kaleli

27-Haydar Erbinli

28-Abdulmünim Samet Emin

29- Şaban Şahbaz Samet

30- Şivan Şahbaz Samet

31- Ramazan Cemal Kerim

32- Fuat kazım Nazım

33- Adil Bekir Selim Erbilli

34- Şer Bekir Şakir

35- Ali Abdullah

36- Faris Hadi

37- Emir Kerim Ali

38- Çetin Kerem Köprülü

39-Murat Erbilli

40- Mümtaz Erbilli

Ayrıca farklı tarihlerde Kürt peşmergeler tarafından çok sayıda Erbil Türkleri şehit edilmişlerdir.

Bunlardan bazıları;

1-Murat Hasan

2-Leyla Cemil

3-Avukat Rüştü Tahsin Saraçoğlu

4- Abdul Haclık Fetah

5-Halit İbrahim Köpeçı

6-Yasin Kasap

7-Aydın İzzet Kaymakçı

8-Söner Esat Terzi başı

9-Cesim Murat

10-Ferhat Nurettin

11-Aydın Abdülaziz Neftçi

12-Gül Annem Terzi oğlu

13-Abdullah Adil Hurşit

14-Feridun Fazıl Mehmet

15-Marivan Ahmet Erbilli

16-Fuat Kasım Nedim

17-Emir Kerim Ali”

Not: Sadun Köprülü’ye ulaşmak için sadunkoprulu@gmail.com elektronik adresini kullanabilirsiniz.

http://www.antigazete.com/

Musul Irak Türkmen Cephesi Başkanı öldürüldü
23 Kasım 2009

Irak'ın kuzeyinde bulunan Musul kentinde Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Yavuz Efendioğlu, uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.

Akşam saatlerinde meydana gelen olayda ITC Yürütme Kurulu Üyesi ve Musul İl Başkanı Yavuz Efendioğlu, evinin önünde kimliği belirsiz kişilerin silahlı saldırısına uğradı.

Geçtiğimiz günlerde Kerkük'te, Şii lideri Mukteda El Sadr hareketinin liderlerinden olan Hadi İsa El Thibabi'ye, gıda maddeleri satan bir dükkanda kendisine susturuculu silahla ateş edilmesi sonucu hayatını kaybetmişti.
anahaber

Kürt yönetiminin idaresindeki 12 bin peşmerge Kerkük'ü kuşattı!

03 Mart 2011

Irak Başbakanı Nuri el Maliki, Kuzey Irak'taki bölgesel Kürt yönetiminden, geçen hafta Kerkük kenti çevresine, Bağdat'taki merkezi hükümetin izni alınmadan konuşlandırıldığı bildirilen yaklaşık 12 bin kişilik silahlı peşmerge gücünün çekilmesini istedi.
Bu güçlerin, Irak'ta düzenlenen kitlesel protesto gösterileri sırasında kente dışarıdan ağır silahlarla saldırılar düzenlenebileceği kaygısıyla yerleştirildiği belirtiliyor. Bir Irak hükümet yetkilisi Reuters'a yaptığı açıklamada, "Bu birlikler merkezi hükümetin izni alınmadan yerleştirildi ve Başbakan Maliki, derhal geri çekilmelerini istedi" dedi.

Yetkili, Başbakan Maliki'nin bölgesel Kürt yönetimiyle bu güçlerin çekilmesi konusunda geçici bir mutabakata vardığını ifade etti, Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelerin güvenliğinin, merkezi hükümetin sorumluluğunda olduğunu karşı tarafa bildirdiğini söyledi. Yetkili buna karşın, bu güçlerin çekileceğine dair henüz bir işaret olmadığını kaydetti.
Kerkük'teki Arap ve Kürt kaynakları, kent çevresine yerleştirilen peşmergelerin Kalaşnikof silahlar, top ve zırhlı araçlarla donatılmış olduklarını belirtiyor.

Bölgesel Kürt yönetiminin Peşmerge Bakanı Cafer Mustafa, kenti, devrik Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'e bağlı Baasçı güçlerin ve El Kaide güçlerinin saldırılarından korumak için, peşmerge güçlerinin şehir çevresine yerleştirildiklerini söyledi. Mustafa, "Gösteriler nedeniyle Kerkük'teki Kürtleri bekleyen tehlike gerçekten var. Bu nedenle nüfusu tehditlerden korumak için peşmergeler konuşlandırıldı" dedi.

Mustafa, Reuters'a yaptığı açıklamada, kentin Kuzey Irak'taki yönetimden ayırıldığını, bu kenti koruma görevinin tek başına Bağdat'taki merkezi hükümete ait olamayacağını söyledi. Kerkük Bölgesel Konseyi'nden Abdullah Sami el Asi de "Kerkük sokaklarındaki insanlar saldırıdan korkuyor. Büyük sayılarda güçlerin ağır silahlarla kente saldırı düzenleneceğinden korkuyor. Eğer bu gerçekleşirse çok büyük bir sorun olacak ve kontrol edilemeyecek" diye konuştu.
Kaynak : http://www.internethaber.com/pesmergeler-kerkuku-ablukaya-aldi-332159h.htm#ixzz1FaNw42Wg

Iraklı Türkmenlerin PKK kaygısı
14-05-2013



Iraklı Türkmenlerin PKK kaygısıIrak Türkmen Eli Partisi, Türkiye’den çekilen PKK militanlarının kuzey Irak’taki tartışmalı bölgelere yerleşmesinin önlenmesi gerektiğini açıkladı.

YDH-Kurdpress haber ajansının bildirdiğine göre Irak Türkmen Eli Partisi siyasi bürosu bugün bir açıklamada bulunarak Türk hükümeti ile PKK arasında başlayan barış görüşmelerini ve PKK’nın çekilmesini olumlu karşıladıklarını; ancak Türkiye’den çekilen PKK militanlarının tartışmalı bölgelere yerleşmesinden kaygı duyduklarını ifade etti.

Türkiye’den çekilen PKK militanlarının tartışmalı bölgelerdeki gerilimi arttırabileceğini belirten Türkmen Eli Partisi’nin, yaptığı açıklamada, “Tartışmalı bölgelerdeki halkın çoğunluğunu Türkmenlerin oluşturduğu dikkate alındığında PKK güçlerinin bu bölgelere gelmesi, bu bölgelerdeki gerilimi arttıracaktır” denildi.

30 yıldır Türkmenlerin yaşadığı bölgelerde demografik yapının değiştirildiğini belirten Türkmen Eli Partisi, uygulanan baskılar sebebiyle bu bölgelerdeki birçok Türkmen’in Irak’ın orta ve güney kesimlerine göç etmek zorunda kaldığını hatırlatarak PKK’lıların bu bölgelere yerleşmesinin önlenmesini istedi.

Türkiye’den çekilen PKK’lıların kuzey Irak’a gitmeleri daha önce de Irak içişleri bakanlığı ve Irak Ulusal Koalisyonu tarafından bir ulusal güvenlik sorunu olarak nitelenmişti.
http://www.ydh.com.tr/

Irak'ta Türkmen Kentinde 2 Patlama
14 Aralık 2011
Telafer kentine ardarda meydana gelen 2 patlamada ölen ya da yaralıların sayısı henüz belli değil...

TRT muhabirinin edindiği bilgiye göre,Telaferin batısında park eden araçta patlama meydana geldi.
Çevredekiler, patlama sonucu yaralananları kurtarmak için yardıma koştu.
Bu sırada kalabalığın toplandığı yerde park eden ikinci araçtaki patlayıcılar da infilak etti.
Patlamalarda ölen ve yaralananların sayısıyla ilgili henüz açıklama yapılmadı. Saldırının ardından Telafer'da sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
TRT
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Cmt Oca 01, 2011 12:33 am    Mesaj konusu: Ya Kerkük? Alıntıyla Cevap Gönder

Hüsnü Mahalli
hmahalli@superonline.com
Ya Kerkük?

Irak işgali öncesinde katıldığım bir Siyaset Meydanı programında Irak'taki Türkmenlerin yaklaşık yarısının Şii diğer yarısının Sünni olduğunu söylediğimde seyirci olarak katılanların bazıları bunun doğru olmadığını belirterek bana çok kızmıştı. Amerikan işgali sonrasındaki gelişmeler beni doğrularken başka bir gerçeği daha ortaya çıkaracaktı: Türkmenler 10-15 parti veya gruba ayrılmış Kürtlerin aksine Kerkük gibi temel konuda bile kendi aralarında anlaşamıyordu.
Bunların bir bölümü Bağdat'taki Şii hükümetle anlaşırken diğer bir bölümü Kürtlerle işbirliği yapıyordu. Kendi aralarında anlaşmayan diğer gruplar da ya Türkiye'ye ya da Sünni Araplara yaslanmıştı.
Bedeli çok acı şekilde ödenen böyle bir durum Türkmenlerin Irak denklemlerindeki güç ve etkinliğini azalttığı gibi onların Ankara ile ilişkilerini de olumsuz etkilemişti.
Belki de bu nedenle AK Parti hükümeti son dönemde Türkmenlerden ve dolayısıyla Kerkük'ten çok fazla söz etmez oldu.
Belki de bu nedenle Basra, Erbil ve Musul'a giden Dışişleri Bakanı Davutoğlu Kerkük'e uğramadı ve oradaki Türkmenler yerine Musul ile Telafer'deki Türkmen aşiret temsilcileri ile bir araya gelerek sohbet etti.
Belki de bu nedenle Bakan'a eşlik eden meslektaşlarımız ve İstanbul'daki medya kuruluşları Türkmenleri unuttu ve Kerkük ile ilgili hiçbir kelime yazmadı, söylemedi.
Oysa Bakan Davutoğlu gezisini sürdürürken Kerkük konusu Irak Parlamentosu'ndaki görüşmeleri kilitlemiş ve taraflar Kerkük'ten dolayı seçim yasası üzerinde anlaşamamıştı. Çünkü Kürtler 16 Ocak'ta yapılacak genel seçimlerin Kerkük'ü de kapsamasını istiyor. Sünni ve Şii Araplar ile Türkmenler bu kentte seçimlerin ancak sağlıklı bir sayımın yapılması ve seçmen kütüklerinin doğru bir şekilde düzenlenmesinden sonra yapılması gerektiğini savunuyor..
Çünkü onlara göre Kürtler son 6 yılda Kerkük'e dışarıdan çok sayıda Kürt göçmen taşıyarak kentin demografik yapısını değiştirmeye kalkışmıştı.
Belki güvenlik belki de siyasal nedenlerden dolayı Kerkük'e gitmeyen ya da gidemeyen Bakan Davutoğlu'nun Barzani ile Kerkük ve Türkmenler konusunu konuştuğunu biliyorum. Ancak bunun Kerkük'teki Türkmenleri ve onlarla dayanışma içinde olan Arapları tatmin edip etmediğini bilmiyorum. Ama bildiğim başka bir şey, Sayın Bakan'ın Kerkük'e gitmemesi oradaki Türkmenleri çok üzmüştür ve onları Kürtlerle mücadelelerinde zayıf kılmıştır. Çünkü Türkiye'nin Kerkük konusundaki tutum ve davranışı yalnız Türkmenler açısından değil aynı zamanda Irak'ın geleceği ve Ankara'nın bu geleceğin belirlenmesindeki rolü açısından da çok önemlidir.
İşte bu nedenle Erbil'de konsolosluk açmaya hazırlanan Türkiye eşzamanlı olarak Kerkük'e yönelik bir adım atmalı ve Kerkük sorununun çözümü için başta BM olmak üzere uluslararası ve bölgesel örgütler, komşu ülkeler ve tabii ki tüm Iraklı taraflarla birlikte gerekli çabayı göstermelidir. Çünkü 16 Ocak seçimleri öncesinde ya da sonrasında Kerkük sorunu çözülmezse Irak'ta işler çok karışacak ve dolayısıyla Ankara'nın ister Erbil ister Bağdat ile gerçekleştirdiği ya da gerçekleştireceği tüm işbirliği formülleri işe yaramayabilir.
Yani daha açık bir ifade ile Türkiye'nin Bağdat merkezi hükümeti ve Erbil'deki Kürt Federe Bölgesi yönetimi ile PKK konusunda vardığı ya da imzaladığı anlaşmaların çok fazla işlerliği olmayabilir.
Çünkü yalnız Türkiye'nin değil Irak'ın tüm tarafları, bölgesel ve uluslararası güçlerin Irak ile tüm hesaplarının anahtar sözcüğü Kerkük'tür.
Buradaki sorununun çözümünün Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin dediği gibi tek bir formülü vardır: Türkmen, Kürt, Arap ve diğer dinsel, mezhepsel ve etnik grupların uzlaşması ve birlikte yaşama iradesini kanıtlamasıdır.
Umarım Sayın Bakan bu konuda 'Kerkük Kürdistan'ın kalbidir' diyen Mesut Barzani'yi ikna edebilmiştir.

Akşam

Türkmenler Silahlı Güç Kurmak İstiyor
14 Temmuz 2009

Kuzey Irak'taki Türkmenler, kendi güvenliklerini sağlamak için Türkmenlerden oluşan silahlı bir güç oluşturmak istiyor.

Kerkük'te artan şiddet nedeniyle güvenlik güçlerinin kendilerini korumakta yetersiz kaldığını düşünen Türkmenler, sadece Türkmenlerden oluşan silahlı bir gücün kurulmasına yönelik taleplerini Bağdat hükümetine de iletti. Türkmenlerin ayrıca Kerkük'te bir barış gücü kurulmasına yönelik talepleri de bulunuyor.

Irak Türkmen Cephesi Kerkük İl Başkanı Erşad Salihi, Cihan'a yaptığı açıklamada Türkmen bölgelerinin Türkmenler tarafından savunulmasını istediklerini söyledi. Kerkük'te güvenlik güçlerinin Türkmenleri korumakta yeterli olmadığını ifade eden Salihi, bu yüzden Türkmenlerden oluşan silahlı özel bir gücün oluşturulması gerektiğini dile getirdi.


Irak'ta Türkmenlerinin varlığının tehlikede olduğunu savunan Salihi, bu durumu Bağdat'taki devlet yetkililerine anlattıklarını kaydederek, "Türkmen bölgelerini merkezi hükümete bağlı Türkmenlerden oluşan ordular korusun istiyoruz. Türkmenler hedef alınıyor. Kendi geleceğimizi teminat altına almamız için bu şart. Bu nedenle Türkmen bölgelerini Türkmenlerden oluşan insanlar korusun diyoruz." dedi.

KERKÜK'TE BARIŞ GÜCÜ KURULSUN

Erbil'de 1996 yılında Irak Kürdistan Demokrat Partisi (IKDP) ile Irak Kürdistan Yurtseverler Partisi (IKYP) arasında çıkan gerginliğin ardından o dönemde bir barış gücü kurulduğuna dikkat çeken Salihi, Kerkük'te de böyle bir gücün kurulmasını istediklerini kaydetti. Salihi, "Kerkük'te bir barış gücün kurulması gerekiyor. Kerkük'te bir gerginlik var. Kerkük'te polis güçleri siyasi partilerin etkisi altında. Bu etkinin altında kaldıkları zaman da Türkmenlerin geleceği kritikleşiyor. Bunun için bir an önce barış gücünün kurulması icap ediyor. Eğer Bağdat hükümeti Türkmenlerin haklarını ve güvenliklerini sağlayamazsa, mutlaka Türkmenler de kendilerine ait bir oluşum kurmalı. Bu nedenle de Kerkük'te bir barış gücü kurulması icap ediyor." şeklinde konuştu.

Cihan'a konuşan Türkmeneli Partisi'nden Riyaz Sarıkahya da Irak genelinde özellikle de Türkmeneli bölgesinde günden güne artan terör olaylarına dikkat çekti. Irak'ta güvenlik güçlerinin vatandaşların güvenliğini sağlamakta yetersiz kaldığı ifade eden Sarıkahya, "Bu nedenle terör saldırısı nedeniyle katliamlar meydana gelmektedir. Bize bu olayların devam etmemesi, daha fazla insanın ölmemesi için Irak devletinden Türkmenlerden oluşan bir güvenlik gücünün kurulmasını istedik." diye kaydetti.

Irak'ta çeşitli bölgelerde halihazırda Irak güvenlik güçlerine destek mahiyetinde olan güvenlik birimleri ve komiteler kurulmakta olduğunu söyleyen Riyaz Sarıkahya, "Bizim bu kuracağımız Türkmen güvenlik gücü de Irak ordusuna destek verecek mahiyette olacak. Irak'ta Irak güçleri vatandaşın güvenliğini sağlayana kadar bu güvenlik güçleri yerleşim bölgelerinde halkın can güvenliği için görev yapacak, tedbir alacak." şeklinde belirtti. Sarıkahya, Irak hükümetinden, Türkmen halkının meşru müdafaa hakkını kullanmasına yardımcı olmasını ve söz konusu bu güce izin vermesi ve lojistik devlet sağlanmasını beklediklerini dile getirdi.

aktifhaber
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İSLÂM DÜNYAS! Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com