EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

'Doktor'lu Haberler

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> SAGLIK HABERLERi
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Pzr Mar 08, 2009 1:44 am    Mesaj konusu: 'Doktor'lu Haberler Alıntıyla Cevap Gönder

İki doktorun ardından: İstanbul’da tıp fakültesi öğrencisi intihar etti
01/11/2017



İstanbul’da Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okuyan Yağmur Çavuşoğlu intihar etti.

İHA’nın haberine göre, Çavuşoğlu’nun intihar nedeni henüz öğrenilemedi.

Çavuşoğlu’nun 13 Ekimde sosyal medya hesabından, “Sınavım var, uykusuzum ve hazır değilim ama güne o kadar güzel başladım ki” yazdığı görüldü.

Üçüncü intihar

Çavuşoğlu’yla beraber sağlık sektöründe bir günde üç intihar birden yaşandı.

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde çalışan 26 yaşındaki asistan doktor Ece Ceyda Güdemek, altıncı kattaki evinin balkonundan atlayarak, Batman Bölge Devlet Hastanesi’nde görev yapan 39 yaşındaki uzman doktor Ergin Karakuş ise evinde damardan vücuduna ilaç enjekte ederek intihar etmişti.
Diken

36 saat nöbet tutan asistan doktor intihar etti
30 Ekim 2017



Dr. Ece Ceyda Güdemek'in ailevi sorunları ve çalışma koşullarıyla ilgili şikayetleri olduğu ifade edildi

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı'nda 2.5 aydır asistan olarak görev yapan Dr. Ece Ceyda Güdemek, dün akşam saatlerinde Adana'nın Seyhan ilçesindeki, 6'ıncı katta bulunan evinin balkonundan intihar etti.

İntihar etmeden önce bıraktığı notta, ailevi sorunları ve çalışma koşullarıyla ilgili şikayetleri olduğunu yazan Dr. Ece Ceyda Güdemek'in ölümüyle ilgili soruşturma başlatıldı. Dr. Güdemek'in intiharının ardından bazı yakınları da sosyal medyada genç doktorun çok ağır koşullarda çalıştığını ve 36 saat nöbet tuttuğunu söyledi.

Genç doktorun cenazesi Adana Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsinin ardından toprağa verilmek üzere Gaziantep'e gönderildi.

T24
ETİKETLER
ece ceyda güdemek doktor intihar adana nöbet

Makam odasında silahlı saldırıya uğrayan Başhekim Berilgen hayatını kaybetti
24 Mayıs 2017



Elazığ'daki Fırat Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Belirgen, makamında silahlı saldırıya uğradı. Berilgen kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak, hayatını kaybetti.

Elazığ Fırat Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Muhammed Sait Berilgen, bugün makamında medikal şirketi sahibi Sercan Gök'ün silahlı saldırısında ağır yaralandı. Saldırgan Gök, aynı silahla intihara kalkıştı. İki yaralı hastanede tedavi altına alındı.

Fırat Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Muhammed Sait Berilgen, bugün saat 11.45'de belirlenemeyen bir nedenle makam odasında, medikal firması sahibi Sercan Gök'ün silahlı saldırısına uğradı. Açılan ateşle Prof. Dr. Berilgen ağır yaralanırken, saldırgan Sercan Gök, aynı tabanca ile başına ateş ederek intihar girişiminde bulundu.

Silah sesleri üzerine odaya giren görevliler, Prof. Dr. Berilgen ve Gök'ü kanlar içerisinde yerde buldu. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı ilk müdahalenin ardından yaralı Prof. Dr. Berilgen ve saldırgan Gök, hastaneni acil servisine kaldırılarak tedavi altına alındı.

5 saatlik müdahaleye rağmen kurtarılamadı

Kalbinden 3 kurşunla vurulan Başhekim Berilgen'in kurtarılması için hastanede tüm doktorlar seferber oldu. Olayın hemen ardından ameliyata alınan Başhekim Berilgen yaklaşık 5 saat süren müdahaleye rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

Öte yandan, saldırıyı gerçekleştiren medikal firma sahibi S.G.'nin ise sevk edildiği Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavisinin devam ettiği, durumunun kritik olduğu bildirildi.

VALİLİK AÇIKLAMASI

Elazığ Valiliği saldırıyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, "24.05.2017 tarihinde saat 11.45 sularında Fırat Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Muhammed Said Berilgen, hastanedeki makam odasında silahlı saldırıya uğramıştır. Ağır yaralanan başhekim Prof. Dr. Berilgen, hastanemizde tedavi altına alınmıştır. Kimliği tespit edilen saldırgan şahıs olay akabinde intihar girişiminde bulunmuş ve tedavi altına alınmıştır. Olayla ilgili geniş çaplı adli ve idari soruşturma başlatılmıştır. Hastamıza Allahtan şifa diliyor, dualarınızı bekliyoruz" denildi.

ÜNİVERSİTEDEN AÇIKLAMA

Elazığ Fırat Üniversitesi Rektörlüğü'nden, makamında silahlı saldırıya uğrayarak ağır yaralanan Başhekim Prof. Dr. Muhammed Said Berilgen ile ilgili açıklama yapıldı. Açıklamada, bugün saat 11.45 sıralarında Fırat Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Muhammed Said Berilgen, hastanedeki makam odasında görüşme bahanesiyle giren medikal firması sahibinin önce sözlü, arkasından silahlı saldırısına uğradığı belirtilerek, şöyle denildi:

"3 kurşunla ağır yaralanan Başhekim Berilgen, acilen ameliyata alınmıştır. Kimliği tespit edilen saldırgan şahıs, olay akabinde kafasına silah dayayarak intihar girişiminde bulunmuş, fakat ağır yaralı olarak hastanemizde tedavi altına alınmıştır. Olayla ilgili geniş çaplı adli ve idari soruşturma başlatılmış ve sürdürülmektedir."
Cumhuriyet

Doktoru vuran zanlı: Canım sıkıldı, böyle zevklerim var
30 Mayıs 2015



Samsun'da yılın doktoru seçilen Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi'nde çalışan Op. Dr. Kamil Furtun, bir yakınını aynı hastanede kaybeden kantin çalışanı tarafından kurşunlanarak öldürüldü. Zanlı'nın ifadesi kan dondurdu: Canım sıkıldı, benim böyle tuhaf zevklerim var...

Olay, dün İlkadım ilçesindeki Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi’nde meydana geldi. Op.Dr. Kamil Furtun, odasına giderken koridorda İsmail isimli bir kişi tabancayla ateş açtı. Vücuduna 3 kurşun isabet eden ve ağır yaralanan Dr. Furtun hayatını kaybetti.

Evli ve bir çocuk babası Furtun’un, Samsun Tabip Odasınca “yılın doktoru” seçildiği öğrenildi. Olaydan sonra kaçan 30 yaşındaki İsmail K. kısa süre sonra polis tarafından olayda kullandığı ruhsatsız tabancayla yakalandı.

Şüpheli, gazetecilerin “Neden yaptın?” sorusuna, “Canım sıkıldı. Böyle zevklerim var abi. Hoşuma gitti ondan vurdum” diye cevap verdi.

Şüphelinin, aynı hastanenin kantininde çalıştığı ve bir süre önce de bu hastanede tedavi gören bir yakınının öldüğü öğrenildi.
Cumhuriyet

Aile hekimleri esnek çalışmaya karşı grevdeydi
12 Aralık 2014



Aile hekimleri, esnek çalışmaya ve nöbet dayatmalarına karşı bir günlük iş bıraktı. Acil servislerdeki tıkanıklığı aile hekimleri üzerinden çözmeye çalışan Sağlık Bakanlığı aile hekimlerinden Cumartesi günleri de dahil olmak üzere haftanın 6 günü saat 20.00’ye kadar çalışmalarını, işlerinin yanında acil servisin yönlendirdiği hastalara da bakmalarını istedi. Duruma tepki gösteren aile hekimleri alanlara çıkarak taleplerini haykırdı.

Ankara’da, Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) üyeleri Sağlık Bakanlığı önünde bir araya geldi. Sağlıkçılar nitelikli sağlık hizmeti verebilmek için koşullarının iyileştirilmesi talebinde bulundu.

TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Filiz Ünal İncekara, AKP iktidarının ve Sağlık Bakanının sağlığı piyasalaştırıcı politikalarını hızla devam ettirdiğini vurguladı. İncekara, “Uygulamayla altyapısı, güvenliği ve donanımı uygun olmayan ASM’lerde meslek içi eğitiminden yoksun 1. basamak sağlık çalışanlarının görevlendirilmesi halkın sağlığını tehlikeye atacaktır ve sağlık çalışanlarının ölümcül şiddet olaylarıyla karşılaşmasına sebep olacaktır” dedi.

İncekara, hastaların da greve olumlu tepkiler verdiğini belirtti. İncekara, “Hastalar, bizim taleplerimizi haklı bulup bize destek verdiler. Ancak Sağlık Bakanlığından hiçbir ses yok” diye konuştu.

SES Genel Başkanı Gönül Erden de zorla tutturulmak istenen nöbetlerin hastaların aile hekimlerine erişimini engelleyeceğini söyledi.

SORUNUN ADI: ACİL SORUNU

İzmir’de Halk Sağlığı Müdürlüğü önünde bir araya gelen sağlık emekçileri adına İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Murat Pala konuştu. Aile hekimliği çalışanlarına yapılan baskının artık dayanılmaz hale geldiğini söyleyen Pala, “Bakanlık gerçekleri gizlemeye çalışmaktadır. Sorunun adı, teşvik edilmiş acile başvuru sorunudur. Bu sorunun sebebi ve çözümü, aile hekimlerinde değildir. Hastane acillerine, başvuruyu teşvik eden bizzat mevcut Sağlık Bakanlığımızdır. Aile sağlığı merkezleri, koruyucu sağlık hizmetlerine, öncelik vererek halkımızın geleceği için çalışan merkezlerdir” dedi.

‘HAKKIMIZI ALANA DEK MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ’

Diyarbakır Tabipler Odası, sağlık çalışanlarının çalışma saatleri ve hekimlerin yaşadığı sıkıntılara ilişkin İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya, SES, DİYA-HED ve sendika çalışanları katıldı. Açıklamada taleplerini giydikleri önlüklere yazan sağlık emekçileri adına açıklamayı yapan Diyarbakır Tabipler Odası Genel Sekreteri Celal Canpolat, sağlık müdürlüğünün sağlık çalışanları hakkındaki açıklamalarını kınayarak, "Bizim elimizden alınan bir hak var ortada. Artık sağlık çalışanlarına yönelik baskıları kaldırsınlar. Biz hakkımızı alana dek mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.

MERSİN’DE GENELGE YAKTILAR

Mersin’de İstiklal Caddesi'ndeki Mersin Tabip Odası önünde toplanan Aile Hekimleri Derneği üyelerine Tabip Odası, Türk Sağlık-Sen ve SES de destek verdi. 100 sağlık çalışanı İl Sağlık Müdürlüğü binasına doğru yürüdü. Burada konuşan Aile Hekimleri Derneği Başkanı Gürbüz Şen şunları söyledi: “Sayın Bakan, sabah 8 akşam 4 çalışan bir ASM çalışanı yoktur. Sayın Bakan aile hekimlerinin üçte biri özellerde çalışıyorsunuz diyorsunuz ve yanlış biliyorsunuz. Tespit ettikleriniz varsa neden sözleşmelerini sonlandırmıyorsunuz. Sahada büyük bir özveri ile çalışan biz aile hekimlerini, ötekileştiren bir söylemde bulunuyorsunuz. Birinci basamak sağlık hizmetleri daha fazla poliklinik hizmeti 24 saat esasına göre çalışılarak çözülmez. Sağlıklı bir sağlık politikası gerek” dedi.

Açıklamadan sonra hekimler, Bakanlığın konuyla ilgili gönderdiği genelgeyi yaktı.

AİLE HEKİMLERİ AYDIN’DA DA İŞ BIRAKTI

Aydın’da, aile sağlığı merkezi çalışanları çalışma koşullarına dikkat çekmek için bir günlük iş bırakma eylemi yaptı.

Aydın’da bir günlüğüne iş bırakan aile hekimleri, Aydın Halk Sağlığı İl Müdürlüğü önünde açıklama yaptı. Eyleme Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Metin Aydın, Türk Sağlık-Sen Aydın Şube Başkanı Ahmet Bozkurt, Aydın Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Hakan Elatik, Aydın Tabip Odası, Aile Sağlığı Elemanları Derneği ve Birlik Dayanışma-Sen üyeleri de destek verdi.

Sağlık Bakanlığı’nın aile hekimlerine nöbet sisteminin getirilmesine tepki gösteren Aydın Aile Hekimleri Derneği Yönetim Kurlu Üyesi Dr. Işık Doğan, “Bu eylemi sesimizi duyurmak, halkımızın sağlığına sahip çıkmak için yapıyoruz. Bebeklerimiz sağlıklı doğsun, sağlıklı büyüsün, aşıları eksiksiz olsun, gebelerimiz aile hekimleri tarafından takip edilsin, yaşlılarımız dertlerini aileden biri olarak gördükleri, aile hekimlerine anlatabilsin diye yapıyoruz. Bugün aile hekimliğinin bitirilmesine halkımız adına itiraz ediyoruz. Halkımızı da bize destek olmaya çağırıyoruz. Sabah 8, hafta içleri her gün akşam 8, cumartesi sabah 8, akşam 5 insanlık onuruna yakışır bir çalışma değildir. Hiçbir insan bu şartlar altında çalışamaz" dedi.

‘BASKILAR ARTIK DAYANILMAZ HALE GELDİ’

Sağlık sisteminin temeli olan aile hekimliğinin iyileştirilmesi gerektiğini kaydeden Dr. Doğan, “Sağlıkta yapılan dönüşümde otoritenin üzerinde en büyük baskısı ve kararlarını etkileyen bakış açısı hasta memnuniyeti. Oysaki sağlık çalışanlarının memnuniyetini artırmaya yönelik tespitlerde bulunmak, bu bağlamdaki düzenlemeleri hayata geçirmek, her türlü sağlık projesinin temel yapı taşı olmalıdır. Ayrıca sağlık çalışanlarının memnuniyetinin, hasta memnuniyetinin ön koşulu olduğunu da unutmamak gerekir. Aile hekimliği çalışanları üzerine yapılan baskılar artık dayanılmaz hale gelmiştir. Bakanlık gerçekleri gizlemeye çalışmaktadır. Sorunun adı teşvik edilmiş acile başvuru sorunudur. Bu sorunun sebebi ve çözümü aile hekimlerinde değildir. Bu sorun bahane edilerek aile hekimliği uygulaması bitirilmek istenmektedir” diye konuştu.

ÇALIŞMA KANUNLARINA AYKIRI

Balıkesir’de ise sağlık çalışanları Tabip Odası öncülüğünde Balıkesir Halk Sağlığı Merkezi önünde bir araya geldi. Burada yapılan açıklamada, “Aile hekimlerine ve aile sağlık merkezi çalışanlarına haftada altı gün, günde on iki saat ve ayda 300 saat çalışma süresi getirmek isteyen bakanlık, bu çalışma sürelerinin uluslararası çalışma kanunlarına, insan haklarına ve Anayasanın dinlenme hakkına aykırı olduğunun farkında değil midir?” denildi.

Adıyaman’da yapılan açıklamada ise Bakanlığın sorunu çözmesi istendi.

Denizli’deki sağlık emekçileri ise “Adli nöbetler, defin nöbetleri, acil nöbetler, Aile Sağlığı ve Toplum Sağlığı Merkezleri'ndeki nöbetlerle ayda 320 saati aşkın çalışıyoruz” denildi.

BUGÜN MİTİNG YAPILACAK

Aile hekimleri bugün de Ankara’da miting yapacak. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu tarafından düzenlenen “Aile Hekimliğine Sahip Çık” Mitingi için hekimler saat 09.00’da Toros Sokak’ta toplanmaya başlayacak. 11.00’de mitingin yapılacağı Kolej kavşağına doğru yürüyecek. 12.00’de yapılacak mitingin 2 saat sürmesi bekleniyor.
Evrensel

CHP'li Üye'den Bone Tepkisi

04 Kasım 2010

Isparta İl Genel Meclisi salonunda organ nakli brifingi veren Dr. Ayşe Erdoğan, CHP'li üye Lokman Kumcu'nun tepkisi ile karşılaştı. Kumcu, başında bone ve iş önlüğü ile meclis üyelerini bilgilendirmek için kürsüye çıkan Erdoğan'a bağırarak, "Burası kamusal alandır. Başörtüsü ile giremezsiniz." dedi.

Isparta İl Genel Meclisi'nin bugünkü oturumuna başörtüsü krizi damgasını vurdu. Isparta Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Ramazan Okutan, organ nakli uzmanlarıyla birlikte il genel meclisinin bugünkü oturumuna davet edildi. Organ bağışı etkinlikleri kapsamında meclis üyelerine bilgilendirmek için kürsüye çıkan Isparta Devlet Hastanesi Organ Nakli İl Koordinatörü Uz. Dr. Ayşen Erdoğan'ın başındaki bone krize neden oldu.

CHP'li Meclis Üyesi Lokman Kumcu, iş önlüğü ve bonesi ile meclis üyelerine brifing vermek için kürsüye çıkan Dr. Erdoğan'a tepki gösterdi. Kumcu, il genel meclisinin salonunun kamusal alan olduğunu, başörtüsü takılamayacağını söyledi. Kumcu'nun bu sözlerine bazı AK Partili meclis üyeleri tepki gösterdi.

İl Genel Meclis Üyesi Lokman Kumcu'nun çıkışına ilk cevap Isparta Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Ramazan Okutan'dan geldi. Başhekim Okutan, brifing verecek olan Erdoğan'ın türban değil bone kullandığını belirterek, "Bu çalışma elbisesidir. O konuda müsterih olabilirsiniz." dedi.

Oturumu yöneten İl Genel Meclisi Başkanı Kadir Dal ise, Dr. Ayşen Erdoğan'ın çalışma elbisesi ile toplantıya katıldığını söyleyerek, "Bu konuyu uzatmanın gereği yok." diye konuştu. Başkan Kadir Dal'ın sözlerinin ardından Uz. Dr. Ayşen Erdoğan, brifingine başlarken, CHP'li Kumcu, bunun üzerine toplantıyı terk etti. aktifhaber

Dirilen tıfıl Samet!..

Arkadaşı, boğuldu diye doktora getirmişler...
İki yaşında!..
Yani benim anarşist tıfıl arkadaşım Campo Santo kadar!..
Ağrı Doğubeyazıt Hastanesinde otopsi için hazırlık yapılmış.
Ve genç bir pratisyen doktor, Nurettin Kurt, "içimde çocuğun yaşadığına dair bir his var" demiş...
Ve "tüm hayati fonksiyonları durmuş" olan Samet'e 45 dakika kalp masajı ve suni teneffüs yapmış...
Sonuç:
Samet canlanmış tabikine!.. :)
Turp gibi de sağlam!..
Bilimsel gerçekleri değil kalbinin sesini dinleyen bu güzel doktoru ayakta alkışlıyoruz!..
Tıfıllar böyle mucizedirler işte!..
Samet'e balonlu, pamukhelvalı selamlar!..
http://konstantiniye.blogspot.com/

ABD'de staj izni alamayan doktor kız, ölüme uçtu

Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Hastanesi kavşağında bir otomobil 300 metrelik kayalıklardan denize uçtu. Sulara gömülen aracın ZKÜ'de görevli Yardımcı Doçent Dr. Ebru Taş'a ait olduğu belirlendi. Doktorun babası, Muammer Taş, kızının staj için ABD'ye gitmek istediğini ve bölüm başkanı F.Ç.'nin izin vermemesi üzerine gidemediğini söyledi. Kızının, F.Ç.'nin kıskançlığı sebebi ile canına kıymış olabileceğini iddia etti. 29.03.2010 ZONGULDAK netgazete

KADIN DOKTOR ODASINDA ÖLÜ BULUNDU
6 Şubat 2010
Erzurum Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi'nde anestezi ve reanimasyon uzmanı olan Dr. Buket Tasmacıoğlu, gece nöbetinden çıktıktan sonra odasında ölü olarak bulundu. Tasmacıoğlu'nun ölümü üzerine soruşturma başlatıldı.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden 1997 yılında mezun olan 37 yaşındaki Uzman Dr. Buket Tasmacıoğlu, 30 Temmuz 2007 ila 6 Şubat 2009 tarihleri arasında Erzurum Nenehatun Kadın Doğum Hastanesi'nde anestezi uzmanı olarak görev yaptı. Daha sonra Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi'ne geçen Dr. Tasmacıoğlu, Nenehatun Kadın ve Doğum Hastanesi'nden ayrıldığı gün yaşama veda etti.

Gece hastanede nöbetçi doktor olarak görev yapan Tasmacıoğlu, bugün öğle saatlerinde odasında ölü olarak bulundu. Bekar olan ve annesi ile birlikte Erzurum'da oturan Uzman Dr. Buket Tasmacıoğlu'nun ölümü meslektaşları arasında şaşkınlık yaratırken, hastane yöneticilerinin “Haber yapılmasın, hastanenin adı kötüye çıkar” demesi dikkat çekti.

Ayağına narkoz enjekte ettiği öne sürülen Dr. Buket Tasmacıoğlu'nun ölümünün şüpheli bulunması üzerine kesin ölüm nedeninin saptanması amacıyla cesedi Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
Milliyet

Doktor, arabasında kalp krizi geçirip öldü
Canik Aile Sağlığı Merkezi'nde görev yapan Doktor Hasan Türk (43), Hasköy Mahallesi Damla Sitesi'ndeki evinden sabah saatlerinde otomobiliyle çıktı. Bir süre sonra fenalaşan Türk, yol kenarına çektiği aracında ölü bulundu. Doktorun kalp krizinden ölmüş olabileceğini belirtildi. 13.03.2010 SAMSUN netgazete

Doktor, evinde ölü bulundu
14 Ekim 2009 Afyonkarahisar'da 112 Acil Servis biriminde görev yapan Dr. Mehmet Sezer (41), gece nöbetinde fenalaştı. Dinlenmek için evine giden Sezer, sabah oğlunu evin mutfağında hareketsiz yatarken buldu.
Alınan bilgiye göre, İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı 112 Acil Servis biriminde görev yapan Dr. Mehmet Sezer (41), gece nöbetinde fenalaştı.

Evinde dinlenmek istediğini söyleyen Sezer, iş arkadaşları tarafından Selçuklu Mahallesi'ndeki sitede bulunan evine götürüldü.

Sabah oğlunu evin mutfağında hareketsiz yatarken bulan baba Şahap Sezer, 112 Acil Servis ekiplerine haber verdi.

Olay yerine gelen ekipler, Dr. Mehmet Sezer'in hayatını kaybettiğini belirledi.
haber7

Epilepsi hastası bayan doktor, canına kıydı
06 Ocak 2010 - Kocaeli'nde psikolojik sorunları olan bir kadın doktor 4. kattan atlayarak intihar etti. netgazete

Doktoru cadde ortasında pompalı tüfekle öldürdü
Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde Özel Tıp Merkezi'nde genel cerrah olarak görev yapan Op. Dr. Saim Urungu Maraş (39-fotoğrafta), akşam saatlerinde arkadaşları ile Ceyhan Nehri kıyısına gitti. Burada banklarda oturan doktora, isminin Taşer A. olduğu öğrenilen 30'lu yaşlardaki bir şahıs tarafından pompalı tüfekle ateş açıldı. Maraş başından aldığı yarayla yere yığılırken, Taşer A.'nın yerdeki doktora 4 el daha ateş ettiği iddia edildi. 27.07.2009 KAHRAMANMARAŞ
netgazete

Motosikletle tatil yolunda ölen doktora gözyaşı!
Motosikleti ile Çeşme'ye tatile giden Ren-Tıp Hastanesi Müdürü Dr. Mehmet Ayhan Oktay (42), virajı alamayarak bariyerlere çarptı. Yaralı olarak hastaneye kaldırılan Oktay, 9 gün süren yaşam mücadelesini kaybederek dün hayatını kaybetti. Oktay'ın cenazesi, bugün görev yaptığı hastanenin önüne getirildi. Cenazenin gelişi sırasında Oktay'ın yakınları, meslektaşları ve mesai arkadaşları gözyaşlarına boğuldu. Eşi Filiz Oktay ve oğlu Ege Oktay güçlükle ayakta dururken, annesi Sabahat Oktay ise uzun süre tabuta sarıldı. Cenaze, kılınan ikindi namazını müteakip defnedildi. 27.07.2009 BURSA netgazete

Diş hekimi trafik kazasında öldü
10 Mart 2010
Sakarya'da kadın diş hekiminin kullandığı kullandığı otomobil, D-650 kara yolunda bariyerlere çarparak devrildikten sonra kamyonete çarptı. Trafik kazasında hayatını kaybetti.
Edinilen bilgiye göre, Sakarya Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi hekimlerinden Nursena Bostancı'nın (29) kullandığı 54 DZ 368 plakalı otomobil, D-650 kara yolunda bariyerlere çarparak devrildikten sonra 41 R 2719 plakalı kamyonete çarptı.

Ağır yaralanan Bostancı, Toyotasa Travmatoloji ve İlkyardım Hastanesinde yaşamını yitirdi. haber7

Başhekimle ortağı arasında silahlı düello
05 Ağustos 2009
İzmir Menemen'de özel bir hastanenin ortağı İ.Ç. ile hastanenin ortağı ve aynı zamanda da başhekimliğini yürüten A.D. arasında çıkan tartışmada silah kullanıldı.

Başhekimin odasında silahla 3 el ateş edilirken şans eseri yaralanan olmadı. Olayın ardından silahla ateş eden İ.Ç. (45) ve yanındaki bulunan B.G. gözaltına alındı.

Olay, akşam saat 17.00 sıralarında Menemen'de faaliyet gösteren özel bir hastanede meydana geldi.

Hastanenin ortaklarından petrol istasyonu sahibi İ.Ç. ve yeğeni B.G., konuşmak için Başhekim A.D.'nin ikinci katta bulunan odası girdi. Bir süre sonra Opr. Dr. A.D.'nin odasından kavga sesleri duyulmaya başladı.

Bağırma ve kavga seslerini duyan doktorlar, polise haber vererek başhekimin odasına girmek istedi. Kapının kilitli olduğu anlaşılırken bu sırada odadan 3 el silah sesi duyuldu.

Hastane çalışanları odanın kapısını kırarak açtığında iddiaya göre, İ.Ç.'nin elinde silah olduğunu gördü. Başhekimin odasında, hastane çalışanları ile B.G. arasında boğuşma yaşandı. Bu sırada hastanenin doktorlarından M.D.'nin sol kaşı açıldı.

Kısa süre sonra hastaneye gelen polis, İ.Ç. ve B.G.'yi gözaltına aldı. Menemen İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen hastane ortaklarının ifade verdiği öğrenildi.
haber7

Anlaşmalı ilaç yazan 3 profesöre soruşturma
Yüksek Öğretim Kurulu'nun (YÖK) talimatıyla Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesinde görevli 3 profesör hakkında ilaç firmalarının mümessilleriyle anlaşarak ilaç yazdıkları iddiaları üzerine soruşturma başlatıldı. Profesörlerin hasta reçetelerine yazdıkları ilaçlar karşılığında yurt dışı seyahatine gönderildiği ve medikal malzeme alındığı iddia edildi. Soruşturmayı Meram Tıp Fakültesi Dekanlığının görevlendirdiği 3 kişilik bir komisyonun yürüttüğü öğrenildi. 29.07.2009 KONYA netgazete

Başhekim yardımcısını döven doktor hastanelik oldu
07 Mart 2009
Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doktor Fatih Mete'yi darp ettiği gerekçesiyle çıkarıldığı mahkemece tutuklanan aynı hastanede görevli doktor S.U, rahatsızlanarak Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı.
Alınan bilgiye göre, tutuklandıktan sonra rahatsızlanan ve Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Servisine yatırılan S.U'nun, tedavisi sürüyor.
S.U'nun avukatı Hüseyin Güner, savcılığın, mahkum koğuşu olan bir hastanede yatırılması konusunda bir talimatı olduğunu ifade ederek, "Ancak ilimizde bildiğimiz kadarıyla böyle bir yer yok" dedi.
Müvekkilinin tedavi gördüğü hastanede kalmasının doğru olduğunu düşündüklerini belirten Güner, şunları söyledi:
"Müvekkilim rahatsız ve tedavi altında. Emniyet yetkililerinin söylediğine göre, savcı Bey'in mahkum koğuşu bulunan bir hastaneye veya cezaevine götürülmesi konusunda bir talimatı olmuş. Doktorların da hastanın tıbbi durumu açısından burada kalması gerektiği yönünde ısrarları neticesinde, doktorlarla ilgili bu durumu belirtir bir zabıt tutulması gerektiği bildirilmiş. Polis memurları da geldiler zabıt tuttular ve gittiler." netgazete

Başhekim Ahmet Usul, kazada hayatını kaybetti
Kaza, Kemerburgaz Göktürk yolu üzerinde meydana geldi. Bayrampaşa Dispanseri Başhekimi Doktor Ahmet Usul, aracıyla seyir halinde iken, taş ocaklarına giderken aracının lastiği patladığı için yol kenarında park halinde bulunan A.A. yönetimindeki kamyonete arkadan çarptı. Kaza sonucu Usul olay yerinde hayatını kaybetti. Emniyet şeridindeki kamyona arkadan çarpan Usul'ün bir anlık dalgınlığından dolayı kaza yaptığı tahmin ediliyor. 16.09.2009 İSTANBUL netgazete

Hastane borcu ödemedi, doktor parasına haciz geldi
400 Yataklı Batman Bölge Devlet Hastanesi, piyasadan alınan medikal, mefruşat ve elektronik cihazlarının parasını ödemediği gerekçesiyle 6 işyeri tarafından icraya verildi. Ancak icra işlemi hastane cihazlarına değil, aralarında doktorların da bulunduğu 60 hastane çalışanlarının döner sermayelerine yapıldı. İcra nedeniyle döner sermayelerine haciz gelen sağlık çalışanları iş yavaşlatma eylemi yaptı. Sağlık çalışanları, yanlış ihalelerde yapılan alımların borçlarının kendilerine mâl edilemeyeceğini açıkladılar. 05.08.2009 BATMAN netgazete

Akıl hastaları ve doktorlar kolkola yürüdü
Hastalar ve doktorlar, İstasyon Meydanı'ndan Adana Büyükşehir Belediyesi bandosu eşliğinde slogan atarak yürüdüler. Kol kola giren ruh hastaları ve ruh sağlığı hekimleri; üzerlerindeki "Deprasyondayık", "Çok yurgunuk, hastayık", "Asabiyim", "Beni kimse anlamıyor" , "Çok halsiz ve yorgunum" yazılı tişörtlerle yürüdüler. Ayrıca hastalar ve doktorlar ellerindeki "Depresyon hastalık değil" yazılı dövizler taşıdılar. 06.10.2009 ADANA netgazete

Sapık profesörün cezasını Yargıtay onadı
23 Ekim 2009
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesinin Tüp Bebek Uygulama Merkezinde tedavi gören kadınların, asistan, hasta bakıcı ve bazı personelden alınan spermlerle hamile kaldığı iddiasıyla 2003 yılında, doktorlar hakkında "görevi kötüye kullandıkları " gerekçesiyle açılan davada, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. İsmet Köker için verilen 3 yıl hapis cezasının Yargıtay tarafından onandığı belirtildi.
Alınan bilgiye göre, ana bilim dalı hemşirelerinden Fatma Karabulut tarafından 2003'de ortaya çıkartılan olay sonrası, Prof. 13 doktor hakkında, Adana 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde "görevi kötüye kullanmak" suçundan hapis cezası istemiyle açılan davada, Prof. Dr. Köker, Kasım 2006'daki karar duruşmasında 3 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. İtiraz üzerine konuyu görüşen Yargıtayın kararı onadığı ve cezanın infaz edileceği öğrenildi.
Tutuksuz yargılanan 12 doktordan 6'sı hakkındaki suçlamaların kaldırılmasına karar veren mahkeme, diğer 6'sını ise bir yıl hapse mahkum etmi ş, ancak cezalarını bir daha suç işlemeyecekleri kanaati üzerine ertelemişti. netgazete

Aile hekimlerinin sendika aidatları düştü
31 Ekim 2009
Aile hekimlerin diğer hekimlerin yaklaşık 3.5 katı fazla olan sendika üyelik kesintileri Türk Sağlık-Sen’in başvurusu üzerine düşürüldü.
Diğer hekimler ortalama 10 TL aidat verirken aile hekimlerinde bu rakam 35 TL’ye kadar çıkabiliyordu.

Sendikanın aile hekimlerinden yüksek alınan aidatların düşürülmesi için yaptığı başvuruyu değerlendiren Devlet Personel Başkanlığı Aile hekimi olarak görev yapan sendika üyelerine sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi, tahlil, tetkik, kira ve gezici sağlık hizmet giderleri adı altında ödenen tutardan üyelik aidatı kesilmemesine karar verdi.

Devlet Personel Başkanlığı’nın verdiği kararda bu unsurların bir gider karşılığı ödendiğinin göz önüne alındığında her ay mutat olarak ödenmekte olan damga vergisine tabi aylık brüt gelir kapsamında değerlendirilmeyeceğine hükmetti.

Türk Sağlık-Sen aile hekimliği uygulamasına geçilen illerde aile hekimlerinin aidatlarının Devlet Personel Başkanlığının ilgili görüşü doğrultusunda tevkif edilmesi için Sağlık Bakanlığınca bir genelge yayınlanması için başvuru yaptı. Sendika ayrıca şubeleri de il sağlık müdürlüklerine başvuru yaparak karar doğrultusunda aidatların düşürülmesini talep etti.

Kahveci: Aile Hekimlerinden Artık Makul Düzeyde Aidat Kesintisi Yapılacak

Konu ile ilgili olarak bir değerlendirme yapan Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci “ Aile hekimlerinden sendika aidat kesintileri diğer hekimlerden daha fazla alınıyordu. Aile hekimlerinin kira v.b gibi giderlerinin aldığı ücret olarak değerlendirilmesi nedeniyle bir sıkıntı yaşanıyordu. Türk Sağlık-Sen olarak Devlet Personel Başkanlığı nezdinde bu sorunun çözülmesi için yaptığımız girişim olumlu sonuçlandı. Artık aile hekimlerinden de makul düzeyde bir sendika üyelik aidatı kesilecek. Bunun için aile hekimliğine geçen illerde gerekli müracaatları yaptık.” dedi.

Kahveci ayrıca bu düzenleme için verilen mücadelenin de memurları yanlış yönlendirenlere iyi bir ders olduğunu kaydederek “ Bu gelişme ayrıca sendika aidatlarını yükseltmek istiyorlar gibi her dönem aynı yalanı söyleyip çalışanın aklını karıştırmak isteyenlere de iyi bir ders, güzel bir cevap olmuştur.” dedi. Haber 7

Sevk isteyen diş hekimleri koltuk yaktı
Adana'da diş hekimleri, Sağlık Bakanlığı'nın diş hekimlerine karşı uygulamasını protesto etmek için il sağlık müdürlüğü önünde koltuk yaktı. 03.11.2009 ADANA netgazete

Emniyet amiri de var, hakim ve doktor da
06 KASIM 2009
Dev fuhuş operasyonuna şoke edici isimler takıldı. Çetenin üst düzey polisler, vergi denetmeni, zabıta, doktor, laborant ve hakimleri maaşa bağladığı iddia edildi

İstanbul'da düzenlenen ve 120 hayat kadını ile 37 kişinin gözaltına alındığı fuhuş operasyonunda, çete ile irtibatlı çok sayıda devlet görevlisi telefon dinlemelere takıldı. Emniyet Müdürü A.Ö.'nün, şebekeden aylık 500 TL maaş aldığı iddia ediliyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a gelen ihbar mektubu ile çalışma başlatan Organize Suçlarla Mücadele ekipleri, önceki gece, mektupta yer alan ikinci gruba yönelik operasyon düzenledi. 8 aylık teknik takibin ardından, 300 polisin katıldığı baskınlarda, 37 kişi ile 120 kadın yakalandı. Çete lideri olduğu belirtilen otel sahibi A.K. de gözaltına alınan isimlerden. Polis, bazı kamu görevlilerinin şebekeye yardım ettiğini belirledi.

4 POLİS GÖZALTINDA
Operasyonun 2. dalgasında, Bitlis'te görevli bir emniyet amiri, 3 polis memuru, iki vergi denetmeni, 3 zabıta, bir kaymakamlık yazı işleri müdürü, bir doktor ve Zührevi Hastalıklar Hastanesi'nde görevli bir laborant gözaltına alındı. Polis okulunda görevli Emniyet Müdürü A.Ö.'nün de bugün ifadesine başvurulacağı öğrenildi. A.Ö.'nün, baskınlarda gözaltına alınan hayat kadınlarını, polisin elinden kurtardığı, düzenli olarak hesabına 500 TL yatırıldığı iddia edildi. Emniyet amiri ve polis memurlarının, baskınları önceden haber verdiği de öne sürülüyor.

AIDS'Lİ KADINA SAĞLAM RAPORU
Gözaltındaki laborantın yakalanan kadınların sınırdışı edilmemesi için 'sağlıklı raporu' verdiği belirlendi. Laborant, AIDS hastası iki kadına da sağlam raporu vermiş. Dinlemelere, laborantın çete üyeleri ile tatile gittiği de takıldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü kadrosunda görevli doktor M.E.'nin, şebeke üyeleri ile sık sık buluştuğu, polisle ilişki kurmalarını sağlayıp, her ay 50 bin TL aldığı öne sürüldü. Fatih Kaymakamlığı'nda görevli bir yazı işleri müdürü, iki zabıta ve iki vergi denetmenin de çetenin işyerleri ile ilgili işlemlerini takip ettiği tespit edildi. Çetenin kapanan işyerlerinin açılması, ruhsat işlemleri ve sağlık taramaları ile ilgili olumlu raporların bu kişiler tarafından sağlandığı kaydedildi.

OPERASYON ADLİYEYE SIÇRADI
ÇETENİN değişik adliyelerde görevli 5 hakim ve savcıyı da maaş bağladığı ileri sürüldü. Polis, çete ile hukuk adamlarının ilişkisini belgeleyerek dosyayı Adalet Bakanlığı'na gönderdi. Bakanlık konuyla ilgili 2 müfettiş görevlendirdi. Suçlanan hakimin de görev yeri değişti.
Devrim TOSUNOĞLU/İSTANBUL
Akşam

İstanbul'da fuhuştan 7 tutuklama
07 Kasım 2009
Favorilerine Ekle İstanbul'da düzenlenen fuhuş operasyonu kapsamında mahkemeye sevk edilen 7 kişi tutuklandı.
Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde, Cumhuriyet Savcısı Fikret Seçen'e ifade veren 7 kişi, tutuklanmaları istemiyle sevk edildikleri İstanbul Nöbetçi 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı.

Bir emniyet personeli ile bir doktorun da aralarında bulunduğu 7 kişi, mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
haber7

Ölümün 'diyeti' 6 yılı bulabilir
08 KASIM 2009
19 yaşındaki Dila Kurt'u 1,5 ayda tam 14 kilo zayıflatıp, kalp rahatsızlığına zemin hazırlamakla suçlanan Dr. Kuşhan, 'taksirle ölüme sebebiyet vermekten' yargılanacak. 2 ila 6 yıl arasında hapis cezası gelebilir

Beykoz Cumhuriyet Savcısı Faik Ersöz, Dr. Muzaffer Kuşhan'ın, Polonezköy'deki kliniğinde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren 19 yaşındaki Dila Kurt'a ilişkin iddianameyi 14 ay sonra hazırladı. Gecikmeye ise, bir yıl sonra açıklanan Adli Tıp raporu neden oldu.

KUŞHAN CERRAH, DİYETİSYEN DEĞİL
İddianamede, Kuşhan'ın Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrencisi Dila'yı 44 günde 14 kilo zayıflatarak kronik kalp ve damar hastalığını tetikleyecek uygulamalara yol açtığına vurgu yapılıyor. Kuşhan'ın Genel Cerrah Uzmanı, Polonezköy'deki merkezinin ise resmi kayıtlara göre 'Yataklı Konaklama Tesisi' olduğu ifade ediliyor. Kuşhan'ın burada obezite hastalarına yönelik tedavi faaliyeti içinde bulunduğu belirtilerek gelen kişilerin zayıflamasını sağlamak amacıyla kendi diyet ve egzersiz programlarını uyguladığı vurgulanıyor.

HEKİM OLARAK ÖNLEM ALMALIYDI
Kuşhan'ın, Dila'ya kısa sürede kilo verdirerek kalp ve damar hastalığının aktif hale gelmesine neden olduğunu iddia eden savcılık, tedavi öncesi ve sırasında hekimlik mesleğinin öngördüğü asgari tedbirleri almadığını söylüyor.
İddianamede ayrıca, Kurt Ailesi'nin Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı'na, doktorlar Ufuk Işılay Erdoğan ve M. Turabi Yerli hakkında görevi ihmal ve kötüye kullanmaktan yaptığı suç duyurusunda kovuşturmaya yer olmadığı belirtildi.
Kuşhan, 'Taksirle bir kişinin ölümüne neden olmak' suçlamasıyla yargılanacak. Türk Ceza Kanunu'na göre, 'taksirle bir insanın ölümüne neden olmak suçu' 2 yıldan 6 yıla kadar hapis ile cezalandırılıyor.
Bülent ŞANLIKAN
Akşam

Kanseri fark etmeyen doktorlara milyonluk dava

İzmir Barosu avukatlarından Mehmet İsen, apandisit ameliyatının ardından gelen patoloji raporunu gözden kaçırdığını ve kanser olduğunu fark etmediğini öne sürdüğü doktorlar ve hastane için suç duyurusunda bulundu. İsen, ayrıca 1 milyon TL maddi, 200 bin TL manevi tazminat davası da açtı.
hürriyet

Canın İstiyorsa Çıplak Dolaş’
Bodrum'da kadın doktor ile kadın hastası mahkemelik oldu.
25 Haziran 2009
Emekli öğretmen Olcay Yılmaz’a (52) İzmir Dokuz Eylül Hastanesi ve Bodrum Alman Hastanesi tarafından iki yıl önce “nikel alerji ve cilt kuruluğu” teşhisi konuldu.

İlaçlarının bitmesi üzerine tekrar muayene olmak isteyen Yılmaz, evinin yakınındaki 1 no’lu sağlık ocağına gitti. Yılmaz, 18 yıllık doktor Hazel Kır’a şikâyetini anlattı ve ilaçlarını yazdırmak istedi. Ancak iddiaya göre Kır, Yılmaz’ı muayene etmeden ‘yağlı cilt’ teşhisi koydu ve ilaç yazmaya başladı. Bunun üzerine Yılmaz daha önceki teşhisi hatırlatınca Kır da “O zaman İzmir’deki doktorunuza ilaçlarınızı yazdırın” diyerek sinirlendi. Yılmaz’ın “Siz sadece parmağınızla dokunup ilaç yazıyorsunuz” demesi üzerine de Kır, “Canın soyunmak istiyorsa soyun, çıplak dolaş” dedi.

Yılmaz muayene olmaktan vazgeçip karnesini almak istedi ancak Kır karneyi vermedi ve polis çağırarak şikâyetçi oldu. İfadesinin ardından serbest bırakılan Yılmaz ise Sağlık Bakanlığı, İl Sağlık Grup Başkanlığı, valilik ve savcılığa suç duyurusunda bulundu.
aktifhaber

Şanlıurfa'da Doktora Dayak
10 Temmuz 2009
Şanlıurfa'da bir kişi, başkasına ait karneye ilaç yazdırma talebini geri çeviren doktoru dövdü.

Doktorsuz Hastaneye 'Bebek Dostu' Unvanı Doktorlara İyi Haber Para Bitti Herkes GittiDoktorların Çalışma Düzeni Yenileniyor"Onu Genç Sevgilisi Bitirdi"

Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesinde bir kişi, başkasına ait karneye ilaç yazdırma talebini geri çeviren doktoru darbetti.

Alınan bilgiye göre, ilçede market işletmeciliği yapan Osman A, 1 Nolu Sağlık Ocağında görevli Dr. Ömer Arı'ya ilaç yazdırmak istediğini söyledi.

Sağlık karnesinin başkasına ait olduğunu ve bu nedenle ilaç yazamayacağını ifade eden Dr. Arı ile Osman A. arasında tartışma çıktı.

Tartışmanın büyümesi üzerine darbedilen Dr. Ömer Arı, Sağlık Ocağının çalışanları tarafından Ceylanpınar Devlet Hastanesine kaldırıldı.
aktifhaber

Hastası ölen kadın doktor, canına kıymak istedi
Giresun'un Espiye İlçesinde, bir hastasının domuz gribinden ölmesinden kendini sorumlu tutan bayan doktor A.P.U., çalıştığı hastanede hayatına son vermek istedi. Giresun Sağlık Müdürlüğü, Dr. A.P.U. hakkında, "ihmali olduğu" gerekçesiyle soruşturma başlatırken, Dr. A.P.U. da, olan bitene üzülüp görevinden istifasını vermişti. Dr. A.P.U.'nun; arkadaşlarına, olayın kendini son derece üzdüğünü belirterek "Anlamalıydım, nasıl böyle bir hata yapabilirim. Geri göndermesem yaşayabilirdi" dediği öğrenildi. 27.12.2009 GİRESUN
netgazete

Doktor Suçüstü Yakalandı
29 Aralık 2009
Sivas'ta hastasından bıçak parası istediği iddia edilen doktor, güvenlik güçleri tarafından suçüstü yakalanarak gözaltına alındı.

Edinilen bilgiye göre Sivas Numune Hastanesi'nde görevli plastik cerrahı Dr. S. S. A.'nın, göğüs ameliyatı yapacağı hastası Hülya A.'dan ameliyat karşılığı 300 TL bıçak parası istediği iddia edildi. Emniyet güçleriyle irtibata geçen Hülya A., seri numaraları alınmış parayı doktor S. S. A.'ya verdi. Dr. parayı alırken Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekiplerince suçüstü yapılarak gözaltına alındı. Dr. S. S. A., Sivas Emniyet Müdürlüğü'ndeki ilk sorgunun ardından adliyeye sevk edildi. Numune Hastanesi'nde tek plastik cerrah olan Dr. S. S. A.'nın bugün için randevu verdiği 17 hastanın ameliyatının ertelendiği açıklandı.
aktifhaber

2 doktor, 2 eczacı, yolsuzluktan gözaltında
Elazığ Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Cumhuriyet Savcılığının talimatı doğrultusunda "ilaç yolsuzluğu" ile ilgili operasyon başlattı. Operasyon kapsamında Alacakaya'da aile hekimi A.T, eczacı H.M. ve daha önce ilçede de görev yapan Kovancılar Devlet Hastanesinde görevli doktor R.K. yakalandı. Bu kişilerin ev, iş yerleri ve bürolarında yapılan aramada bulunan evraka el konuldu. 13.01.2010 ELAZIĞ netgazete

MHP'den Dinî Değerlere Hakarete Sert Tepki
MHP Denizli İl Başkanı Zafer Kaplan, Denizli Tabip Odası'nın düzenlediği panelde dini değerlere yapılan hakarete sert tepki gösterdi..
01 Şubat 2010
MHP Denizli İl Başkanı Zafer Kaplan, yüzde 99'u Müslüman olan Türk toplumunun kutsal değerlerine yapılan saldırının kabul edilemeyeceğini söyledi.

Kaplan, Denizli Tabip Odası'nın düzenlediği 'Ilımlı İslam ve Bilim' konulu bir konferansla ilgili yaptığı değerlendirmede, Peygamberimiz (SAV) ile ilgili kullanılan ifadeleri kınadıklarını açıkladı. Kaplan, şunları kaydetti:

"Türk milletinin olmazsa olmaz değerleri vardır, bunun başında da mensubu olmaktan şeref duyduğumuz İslam dini gelmektedir. Görevi, hekimlerin karşı karşıya bulunduğu sorunları dile getirmek, çözüm aramak olan Denizli Tabip Odası'nın düzenlediği 'Ilımlı İslam ve Bilim' konulu bir konferansta Peygamberimiz (SAV) ile ilgili küçültücü ifadeler kullanılması, önümüzdeki yüzyılın ateizmin yüzyılı olacağı öngörüsünde bulunulması yakışıksız ve toplumun kutsal değerlerine alenen saldırıdır.

Bu milletin kutsallarına saldırmaya, dil uzatmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Dinimize, Peygamberimiz'e (SAV) ve kutsal kitabımız Kur'an'a yapılan bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz."
aktifhaber

Doktor İhaleye Fesat Karıştırmaktan Tutuklandı
Denizli'de, ihaleye fesat karıştırma iddiasıyla çıkarıldıkları mahkemece serbest bırakılan iki doktor, Cumhuriyet savcısının itirazı üzerine tutuklandı.
02 Mart 2010
Alınan bilgiye göre, Servergazi Devlet Hastanesine medikal ürün alımında usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan ve nöbetçi mahkemece serbest bırakılan doktorlar S.U. ve K.E, bugün Cumhuriyet Savcısının itirazı üzerine yeniden gözaltına alınmalarının ardından çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

-OLAY-

Denizli Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, Samsun'da faaliyet gösteren bir medikal firmasının, Japonya'dan ithal yetkisi olan tıbbi malzemenin benzerinin Denizli'de bazı hastanelerde kullanıldığı yönündeki şikayeti üzerine soruşturma başlatmıştı.

Bu kapsamda geçen hafta Servergazi Devlet Hastanesine operasyon düzenlenmiş, 18 kişi gözaltına alınmış, firma yetkililerinden iki kişi tutuklanmıştı
aktifhaber

Çocuk doktoru 13'lük kıza tacizden gözaltında
Bir süredir yumurtalıklarındaki rahatsızlık nedeniyle Denizli Servergazi Devlet Hastanesinde tedavi gören 13 yaşındaki kız çocuğunun ailesi, çocuklarının, doktor H.D'nin kendisine cinsel tacizde bulunduğunu söylemesi üzerine Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu. Cumhuriyet Savcılığı tarafından ifadesi alınan çocuk cerrahisi uzmanı H.D, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı. 13.03.2010 DENİZLİ netgazete

Yanlış müdahaleyle kol kesen doktor, suçlu çıktı
16:50 - Yüksek Sağlık Şurası, Temmuz 2005'te ağaçtan düşerek kolunu kırınca, Balıkesir Devlet Hastanesine götürülen çocuğun, "yanlış müdahale sonucu kolunun kesilmesine neden olduğu" iddia edilen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. R. Ö.'ın kusurlu bulunduğuna oy birliğiyle karar verdi. Doktor hakkında, 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve 3 yıl süreyle meslekten men cezası isteniyor. 27.03.2010 BALIKESİR netgazete

Dr. Haydar Dümen'e silahlı saldırı girişimi
Kimliği henüz belirlenemeyen bir kişi, öğlen saatlerinde Haydar Dümen'in Cihangir'deki ofisine geldi. Şahıs, ünlü doktora ateş etmek istediği sırada silahı tutukluk yaptı. Bu sırada ofiste bulunanlar tarafından etkisiz hale getirilen şahıs, polise teslim edildi. Haydar Dümen de, şahısla birlikte Karaköy Polis Merkezi'ne geldi. Dümen, basın mensuplarının olaya ilişkin sorularını yanıtsız bıraktı. 29.03.2010 İSTANBUL netgazete

Haydar Dümen'e yüzleşme çağrısı!
Bekir HAZAR
bhazar@yenisafak.com.tr

Haydar Dümen'in hastaları bazı iddialarda bulundular.

Mehmet Ali Önel de bunları Deşifre'de ekrana taşıdı.

Ardından PKKlı olduğu ortaya çıkan biri tarafından ofisi basıldı, silah çekildi kendisine..

Haydar Dümen önceki akşam Star Haber'de canlı yayına çıkarak M.Ali Önel'i isim vermeden "Beni hedef gösterdi" diye suçladı.

Uğur Dündar araya girerek "Ben kendisiyle yıllarca çalıştım. Sizi hedef gösterme gibi bir amaçla haber yapmaz" diyerek kefil oldu ve Dümen'i susturdu.

M.Ali Önel ile konuştum dün... Özetle şunları söylüyor;

"Haydar Dümen elinde bir medya gücü var diye dokunulmaz değil... 50 den fazla hastadan aynı şikayet aldık. Ortada bir şikayet varsa bu haberdir ve yapılır.

Hedef göstermedim, işimi yaptım. Vatandaş ne dediyse onu yayınladım. Bir yorum yapmadım.

Haydar Dümen '5 yılda 3000 hastanın tamamını tedavi ettim' demişti. Eğer tedavi ettiyse bu hastalar neden şikayetçi?

Dokunulmazlığa ben dokundum kıyamet bundan kopuyor. Başka doktor olsa şimdiye kadar tefe koymuşlardı...

Ayrıca ben Haydar Dümen'e de cevap hakkı tanıdım, röportajın tamamını yayınladım.

Hastalarla yüzleşmeye varım dedi. Hastalar stüdyoya geldiler. Ancak Haydar Dümen son dakikada yüzleşmekten kaçtı...

Hasta ile hekim arasına kimse giremez diyor. Ancak kendisi karı koca arasına giriyor, hastalar şikayet edince de biz aralarına girmiş oluyoruz. Ne alaka, biz araya girmiyoruz. Konuşan iddia sahibi hastalar. Yani biz birşey iddia etmiyoruz...

Eşinin tıpkı bir doktor gibi hastalara tıbbi müdahale ettiği iddiası var. Bu Ceza Kanunu'na göre açık bir suçtur. Yaptığımız haber de aynı zamanda bir suç duyurusudur. Sağlık Bakanlığı'nın Tabipler Odası'nın harekete geçerek bu iddiaları araştırması gerekir...

Ona yapılan saldırıya da üzüldüm, geçmiş olsun...

Bana kefil olan Uğur Dündar'a da teşekkür ederim. O benim sadece haber için haber yaptığımı en iyi bilenlerden biridir."

M.Ali Önel son olarak bir çağrıda bulunuyor Haydar Dümen'e:

"Hastalarıyla yüzleşmeye varsa ben hazırım. Hastalar da hazır. Hatta sadece biz değil tüm medya kameraları önünde yapalım bu yüzleşmeyi. Buyursun gelsin..."

Bakalım Haydar Dümen bu çağrıya uyacak mı?
Yeni Şafak

Bir İntihar Üç Ölüm
Diyarbakır'ın Hazro ilçesinde meydana gelen trafik kazasında 3 kişi öldü, 3 kişi yaralandı.
08 Nisan 2010

Çitlibahçe köyünde oturan Salim Güler, iple kendini asarak intihar eden oğlu Saffet Güler'i (18) kurtararak, otomobili ile Kocaköy ilçesine getirdi.

Kocaköy Sağlık merkezinde ilk müdahalesi yapılan Saffet Güler, amcası Selman Güler ve akrabası olduğu belirtilen Hamit Ekinci'nin refakatinde ambulansla Diyarbakır'a sevk edildi.

Ahmet Burkan yönetimindeki ambulans, Kocaköy-Diyarbakır karayolunun 7. kilometresinde sürücüsünün kimliği ve plakası henüz belirlenemeyen odun yüklü traktöre arkadan çarptı.

Kazada ambulansta görevli doktor Ersin Algan olay yerinde hayatını kaybetti. Olayda ambulans şoförü Burkan ile Saffet Güler, Selman Güler, Hamit Ekinci ile sağlık memuru Oğuz Boydak yaralandı.

Jandarma, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kurtarma ekipleri ve 112 Acil Servis görevlileri tarafından yaklaşık bir saat süren çalışmayla ambulanstan çıkarılan yaralılar Diyarbakır'daki çeşitli hastanelere sevk edildi.

Yaralılardan Saffet Güler ile amcası Selman Güler kaldırıldıkları hastanede kurtarılamadı. Ambulans şoförü Burkan, sağlık memuru Boydak ve Ekinci'nin tedavisi sürüyor. aktifhaber

26 doktor; 'ilâç yolsuzluğu'ndan gözaltında
Ankara polisinin sağlık alanındaki yolsuzluk iddialarıyla ilgili 7 ilde düzenledikleri operasyonda aralarında 26 doktorun da bulunduğu 56 kişi gözaltına alındı. Çalışmalarda, bazı kişilerin anlaşmaları doktorların da yardımıyla hasta olmayan kişilerin ya da huzurevindeki yaşlıların sağlık karnelerini kullanarak yüksek fiyatlı ilaçları alınmış gibi göstererek vurgun yaptıkları belirlendi. 08.04.2010 ANKARA netgazete

Altı Ay İçinde 2 Farklı Rapor
İ.Ü. Kardiyoloji Enstitüsü heyeti 16 Ekim 2009’da ‘Taburcu olsun’ raporu verdi. 3 doktoru değiştirilen heyet 1 Nisan’da raporla ‘Hayati risk var’ dedi.
3 Nisan 2010
İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü heyeti 16 Ekim 2009’da ‘Taburcu olsun’ raporu verdi. 3 doktoru değiştirilen heyet 1 Nisan’da raporla ‘Hayati risk var’ dedi.
Ergenekon’un “üst düzey” yöneticisi olduğu iddiasıyla yargılanan ve tutuklandığı günden bu yana 362 gündür cezaevine girmeyen Başkent Üniversitesi Rektörü Mehmet Haberal’a İstanbul Kardiyoloji Enstitüsü tarafından 6 ay arayla birbirinin zıddı 2 rapor verildi. 16 Ekim 2009’da

5 kişilik heyet “Taburcu edilsin” raporu verirken 1 Nisan’da Ergenekon Mahkemesi’ne ulaşan 5 kişilik heyet raporunda “Depresyonda, hayati risk var” denildi. Mahkeme tüm raporları Adli Tıp’a gönderip “Hayati risk var mı” diye sordu.

5 KİŞİLİK HEYET ‘HAYATI RİSK VAR’ DEDİ

İstanbul 13. Ağır Ceza, İ.Ü. Kardiyoloji Enstitüsü’nden 29 Mart’ta Haberal’ın sağlık durumuyla ilgili rapor istedi. Kardiyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Zerrin Yiğit, Prof. Dr. Sezer Karcıer Münipoğlu, Prof. Dr. Cengiz Çeliker, Prof. Dr. Murat Ersanlı ve Doç. Dr. Barış Ökçün imzalı, bir sayfalık rapor 1 Nisan’da mahkemeye ulaştı. Raporda depresyon teşhisiyle Haberal’a üçlü ilaç tedavisi yapıldığı, hastanın psikolojik durumunun ciddi kalp ritim bozukluğu yaratabileceği, yeni başlanacak antiaritmetik ilacın olabilecek yan etkilerinin takibi için hastanede tedavisine devam edilmesi, hastalığı hayati risk taşıdığından uygundur’’ denildi.

‘DOKTORLARA BASKI YAPILIYOR’ İDDİASI

Kardiyoloji Enstitüsü, 16 Ekim 2009 tarihli Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Zerrin Yiğit başkanlığında Prof. Dr. Ceniz Çeliker, Prof. Dr. Vedat Sansoy, Prof. Dr. Tevfik Gürmen ve Doç. Dr. Cengizhan Türkoğlu’ndan oluşan 5 kişilik heyet raporunda ise Mehmet Haberal için “tedavisine ayakta devam edilerek bir ay sonra kontrole gelmek üzere taburcu edilmesine” denilmişti. Bu raporu veren 2 profesör ile bir doçentin değiştirilerek oluşturulan yeni heyetin “Hayati tehlikesi var” raporu vermesi “Kardiyoloji Enstitüsü’nde doktorlara ‘Haberal’a taburcu olamaz raporu verin’ diye baskı yapıldığı, direnen doktorların heyetten çıkarıldığı” iddialarını yeniden gündeme getirdi.
Kaynak: Star

Kendi branşıyla ilgili hastalığına çare olamadı
Prof. Dr. Ali Özeren, kendi branşıyla ilgili olmasına rağmen, "mum dibine ışık vermez misali" erken tanıda geç kaldığı bir hastalık yüzünden 2 yıldır yoğun bakımda yaşam savaşı veriyor. Dr. Özeren, nükseden şiddetli baş ağrılarına rağmen 18 yıl aralıksız görev yaptığı üniversite hastanesinde MR bile çektirmedi, 1 Mayıs 2008'de meslektaşlarına "Öyle başım ağrıyor ki bugüne kadarkilere hiç benzemiyor" dedi. Özeren'in ailesindeki genetik geçişi hatırlatılarak, tedkik için ısrar eden arkadaşları, güçlükle ikna ettikleri Özeren'in beyin MR'ını çekti. 14.04.2010 ADANA netgazete

Tıp merkezi operasyonunda 4 doktor tutuklandı
01 Mayıs 2010
Mersin'in Tarsus ilçesinde, sahte evrakla işlem yapıp devleti zarara uğrattıkları gerekçesiyle dün adliyeye sevk edilen ve nöbetçi mahkemece serbest bırakılan dört doktorun, Cumhuriyet Savcılığının itirazı üzerine tutuklandığı bildirildi
Tarsus Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Büro Amirliği ekiplerince düzenlenen operasyonla 27 Nisan tarihinde gözaltına alınan ve dün sevk edildikleri adliyede nöbetçi mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere diğer zanlılarla birlikte serbest bırakılan dört doktor, bugün Cumhuriyet Savcılığının itirazı üzerine yeniden gözaltına alındı. netgazete

Bıçaklanan diş hekimini, bu kez de vurdular
Konya'da diş hekimi Murat İ. (32), geçen hafta sonu avukat Ö.K.'yi rahatsız ettiği için erkek arkadaşı Mevlüt T. (33) ile kavga etti. Kavgada bıçaklanan diş hekimi, hastaneye kaldırıldı. Murat İ., taburcu olup dün gece tekrar Konya'ya geldi. Murat İ., avukat Ö.K.'nin iş ortaklarının hukuk bürosuna gitti. Gece yarısı arkadaşlarıyla büroya giden Mevlüt T., aynı bürodan çıkan Murat İ. ile karşılaştı. İkili arasında çıkan kavgada darp edilen Murat İ., iki bacağına da silahla ateş edilerek yaralandı. 08.05.2010 KONYA netgazete

2 doktor ile 1 eczacı, 'sahtecilikten' gözaltında!
Sahte ve usulsüz reçete düzenleyerek devleti dolandırdıkları iddiasıyla iki doktor ile bir eczacın da aralarında bulunduğu 10 kişi gözaltına alındı. Ankara Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müd ürlüğü Mali Suçlar Büro Amirliği ekipleri bir istihbaratı değerlendirerek, Yenimahalle ilçesinde bulunan bir eczaneye baskın düzenlediler. 22.05.2010 ANKARA netgazete

Doktor işe daldı, arabada unuttuğu çocuk öldü
Kıbrıs Rum kesiminde bir doktor işe dalınca, 8 saat boyunca arabada unuttuğu 5 yaşındaki çocuğunun ölümüne sebebiyet verdi. Çalıştığı hastaneye "10 dakikalığına" giren doktor, işinin yoğunluğu ve âcil hastalar bulunması üzerine işe daldı ve çocuğunun arabada kilitli olduğunu unuttu. Akşam saat 16.00 sıralarında anaokulundan çocuğun okula gitmediğine dair telefon gelmesi üzerine durumu fark eden doktor, hemen arabaya koştu ve çocuğunun cesediyle karşılaştı. 02.06.2010 LEFKOŞA netgazete

Zonguldak'ta sağlıkçılara operasyon: 40 gözaltı
Zonguldak'ta polis, aralarında devlet hastanesinde eski başhekim, müdür yardımcısı ve doktorlarında bulunduğu 40 kişiyi gözaltına aldı. Operasyonun ikinci gününde Atatürk Devlet Hastanesi Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Y.K., özel bir hastanede başhekim olarak görev yapan İ.O., Kadın Doğum Uzmanı bazı doktorlarında aralarında bulunduğu 25 hastane çalışanı gözaltına alındı. 10.06.2010 ZONGULDAK netgazete

DOKTORLAR CIA'NIN İŞKENCE ORTAĞI!
13 Haziran 2010

CIA'ye ait cezaevlerinde bulunan doktorların tutukluların sağlık durumuyla ilgilenmek yerine, tutuklulara yapılan işkence yöntemleri geliştirmek için cezaevinde bulundukları açıklandı.
CIA'nın gizli cezaevlerinde işkence yaptığı yönünde iddialar uzun zamandır gündemdeki yerini korurken, hazırlanan son bir raporda doktorların CIA'ya işkence metotlarını geliştirmekte yardım ettikleri ortaya çıktı.

DW'nin haberine göre Amerika'da faaliyet yürüten “İnsan Hakları İçin Doktorlar” adlı sivil toplum örgütü hazırladığı raporda ilginç bulgulara rastladıklarını duyurdu.

Raporda, CIA'ye ait cezaevlerinde bulunan doktorların tutukluların sağlık durumuyla ilgilenmek yerine, tutuklulara yapılan işkence yöntemleri geliştirmek için cezaevinde bulundukları açıklandı.

Raporu hazırlayan uzmanlardan Nathaniel Raymond, "CIA cezaevlerinde, tutuklular üzerinde yasadışı deneyler yapıldığını açıkça gösteren kanıtlarımız var" diyor.

'BUSH DÖNEMİNDE YAŞANDI'

Onayları olmadan tutuklular üzerinde deney yapılması İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana yasaklanmış bir uygulama. Cenevre Konvansiyonu da insanlar üzerinde deney yapılmasını yasaklayan bir madde geliştirmişti.

Zanlıların sorgulanması sırasında CIA için çalışan doktorları işkenceye ortak olmakla suçlayan İnsan Hakları İçin Doktorlar örgütü, bu gelişmelerin George Bush döneminde yaşandığına da dikkat çekiyorlar.

RAPOR İÇİN İKİ YIL ÇALIŞILDI

Raporu hazırlayan uzmanlardan bir diğeri de Stephen Soldz. Soldz da doktorların sorgulama metotları hakkında kayıt tuttuklarını söyledi.

"Verileri topladılar, ancak bireylerin yararına değil. Tam aksine bu, genel olarak sorgulama metotlarını değiştirmek ve muhtemelen yasal güvence sağlamak adına yapıldı" bilgisini veren uzman Soldz, raporu iki yıl boyunca yaptıkları araştırma sonrası hazırladıklarını anlatarak, rapor için, Bush dönemine ait resmi belgeler ile hükümet belgelerinden de faydalandıklarını belirtti.

'CIA İÇİN ÇALIŞAN DOKTORLAR YASAL İHLALDE BULUNUYOR'

Rapora geçirilen ilginç bir bilgi şöyle: "CIA 'su tahtası' olarak adlandırılan ve kişiye boğulma hissi veren işkence yöntemi sırasında, doktorlara her şeyi not etmeleri emrini verdi. Ne kadar su kullanıldığı, ne kadarının sıçradığı, suyun tutuklunun ağız ve burnuna nasıl döküldüğü ve ne tür bir etki bıraktığı gibi ayrıntılar not edildi."

Söz konusu doktorların daha sonra 'iyileştirme önerileri' yaptıklarının not düşüldüğü raporda, örneğin tutuklunun, kusmuğundan boğulmaması için "su tahtası" yöntemi öncesi sadece sıvı ağırlıklı beslenmesi gerektiği belirtiliyor. Çünkü işkenceciler tutukluyu öldürmekten ziyade ona işkence yapıp acı çektirmeyi hedefliyorlar.

Doktorlardan Scott Allen, CIA için çalışan doktorların etik ve yasal kuralları ihlal ettiklerine dikkat çekerek, "Sanırım pek çok kişi, doktorların, işkencenin geliştirilmesi ve kullanımına katılmamaları gerektiğini anlıyordur" dedi.

'OBAMA BU İDDİALARIMIZI CİDDİYE ALSIN'

Raporu hazırlayan uzmanlar, ABD Kongresi ve Obama yönetimince bu bulgularının ciddiye alınmasını istediler. Uzmanlardan Raymond, "Bizim mesajımız şudur: Soruşturma açma zamanı geldi. Biz kanıtlarımızı sunduk. Şimdi kendi kanıtlarını sunmak için hükümetin de sırası gelmiştir" diye konuştu. haber10

Dümen Programdan Kaçtı
Son günlerde adı taciz iddialarına karışan ve uydurma yöntemlerle tedavi uyguladığı iddia edilen Haydar Dümen, katıldığı bir programda hastalardan birinin açıklamasını ekranda görünce şimşek hızıyla stüdyoyu terketti.
12 Nisan 2010
Dümen, son günlerde bazı yayın kuruluşları tarafından hastalarından fahiş miktarda paralar aldığı, aynı anda 4-5 çifti aynı yerde ilişkiye girmeye zorlamakla suçlanmıştı. Dümen ayrıca geçtiğimiz günlerde silahlı bir saldırıdan şans eseri ucuz kurtulmuştu. Dümen'e saldıran kişi "eşimi taciz etti" iddialarında bulunmuştu...

Bu iddiaları araştıran Neşter Ekibi, Dümen'i programa konuk olarak davet etti. Dümen konuyla ilgili olarak bütün gerçekleri açıklayacağını söyleyerek programa katılmayı kabul etti.

Dümen, Neşter'in stüdyosuna girdi ancak konuşmak, iddialara cevap vermek yerine stüdyodan kaçayı tercih etti.

Cinsel sorunlar doktoru Haydar Dümen, hakkında "paramızı aldı, sorunumuzu çözmedi" iddialarını ortaya atan hastalarından birinin iddialarını ekranda görünce "şekerim düştü bana müsade" dedi ve apar topar Neşter stüdyosundan çıktı. Program ekibinin "istemediğiniz konuda konuşmazsınız" demesine rağmen Dümen şimşek hızıyla Neşter stüdyosunu terketti.
aktifhaber
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Pzr Arl 26, 2010 12:32 am    Mesaj konusu: Kadın diş hekimi, şofben zehirlenmesinden öldü Alıntıyla Cevap Gönder



Kürtaj vahşeti!
Balıkesir'de bir doktorun yaptıkları kanınızı donduracak!..
27 Ağustos 2011

Balıkesir'de tüyleri diken diken eden bir sağlık skandalı yaşandı. Savcılığa gelen bir yolsuzluk ihbarı üzerine kentteki üç özel hastaneyi mercek altına alan jandarma bir kürtaj vahşetini ortaya çıkardı. Bir doktorun, yasal kürtaj sınırını aşmış kadınlara para karşılığı kürtaj yaptığı, bazı kadınların istemedikleri bebeklerini dünyaya getirttikten sonra para karşılığı başka ailelerin adına kaydettirdiği öne sürüldü. Doktorun 7 kez yasadışı kürtaj yapıldığı belirlenirken, 5 aylık ve üzerindeki iki cenin, pizza kutusu içinde ve bebek bezine sarılarak gömüldükleri yerden çıkarılıp Adli Tıp'a gönderildi. "Neşter" adı verilen operasyonda ilk etapta gözaltına alınan 15 kişiden, hamile kadınlara önce ilaç verip bebeklerinin ölümünü sağlayarak, ardından kürtaj yaptığı öne sürülen doktor ile sekreterinin de aralarında bulunduğu 3 kişi tutuklandı. Savcılık tarafından 42 kişi hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede doktorun 21 yıldan 85 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Bir kadının, bir yıl arayla iki kez doktora yasal süresi geçmiş bebeğini kürtaj yaptırdığı ortaya çıktı.

BEBEKLERİ PİZZA KUTUSUNDA GÖMMÜŞLER
Balıkesir'de özel bir hastanede tedavi gören bir kişi, tıbbi görüntüleme işlemlerindeki fark ücretini fazla bulup Devlet Hastanesi'ne gitmesine rağmen özel hastanede bu işlem yapılmış gibi kuruma fatura kesilince savcılığa başvurdu. Savcılık jandarmaya kentteki 3 özel hastanenin mercek altına alınması talimatını verdi. Yolsuzluk iddiasıyla başlatılan soruşturmada yolsuzluğun yanı sıra kürtaj vahşeti ortaya çıkarıldı. Özel hastanelerden birinde yolsuzluk iddialarıyla ilgili evrakları inceleyen jandarma ekipleri, hamile olarak kaydı yapılan bazı kadınların nüfus müdürlüğünde doğum kayıtları olmadığını belirleyince kayıp bebeklerin peşine düştü. Bu durumda olan T.Y. ve S.K. adlı kadınların ifadelerine başvuran Balıkesir İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, kadınların bebeklerinin yasal süre olan 10 hafta geçmesine rağmen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. İsmail E. tarafından kürtajla alındığını belirledi. 4-5 aylıkken kürtaj yapılan ve biri pizza kutusu içinde, diğeri bebek bezine sarılarak gömülen iki bebek cenini ebeveynlerinin ifadeleri sonucu, Balya ve Susurluk ilçelerindeki mezarlarından çıkarılıp Adli Tıp'a gönderildi.

ÖZÜRLÜ DİYE KÜRTAJ YAPTI
4 aylık hamile T.Y.'ye doktor İsmail E.'nin ultrasonda yaptığı kontrolden sonra başka bir tetkik yapmadan bebeğinin özürlü olduğunu söylediği ve kürtaj için bin lira ücret istediği, 400 liraya anlaştıktan sonra kadına ilaç verilip ardından suni sancıyla bebeğin ölü olarak doğurtulduğu belirlendi. İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda yapılan incelemede T.Y.'ye ait olduğu belirlenen ceninin 11-14 haftalık olduğu tespit edildi.

HAYATINIZ HASTANEDE GEÇER DİYE KÜRTAJA ZORLADI
Balya'da yaşayan S.K.'nin ise 2010'da 4.5 aylık hamileyken kontrole gittiği üç doktorun da bebeğin eli olmadığını ve sağlık sorunları olduğunu söylemesi üzerine bu doktorlardan İsmail E.'ye ikinci kez gittiği belirlendi. "Hayatınız üniversite hastanelerinde geçer" diyerek kürtaja ikna eden ve 5 bin lira isteyen doktorla 2 bin liraya anlaşan kadının, suni sancıyla bebeğini doğurduğu, bebekte doğduğunda kalp atışları olduğu öne sürüldü. Balya Kaşıkçı köyündeki mezarı açılan ceninin İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndaki incelemesinde 4.5 aylık ve annesinin S.K. olduğu belirlendi. Çocuk özürlü olduğunda yasal süre geçse de heyet raporu alındığında kürtaj yapılabildiği, ancak doktorun buna gerek kalmadan kürtaj için aileleri ikna ettiği öne sürüldü.

YEDİ BEBEĞİ KÜRTAJLA ALMIŞ
Özel hastanenin aynı zamanda yönetim kurulu başkanlığını da yapan Dr. İsmail E.'nin (47) 2007-2010 yılları arasında Balıkesir'deki bir özel hastane ile Susurluk, Karacabey, Balıkesir'deki muayenehanelerinde 6 kadına 7 kez yasadışı kürtaj yaptığı, bir kadının bir yıl arayla iki kez kürtaj yaptırdığı belirlendi.

AZERİ KADININ BEBEĞİNİ, ÇOCUĞU OLMAYAN ORTAĞININ ÜZERİNE KAYDETTİRMİŞ
Doktorun muayenehanesinde "Bebek hakkında hiçbir hak iddia etmiyorum" yazılı belgelere ulaşılması üzerine istenmeyen bebeklerin de başka kişilere satıldığı öne sürüldü. Dr. İsmail E.'nin Bandırma'da görev yaptığı 2007 yılında bebeğini istemeyen Azeri uyruklu E.İ.'nin doğumunu yaptırıp, bebeği şu anda ortağı olan ve çocuğu olmayan A.K.'nin eşi M.K. doğum yapmış gibi belge düzenlediği tespit edildi.

7 SUÇTAN 85 YIL HAPSİ İSTENİYOR
Şubat ayında başlayan soruşturmada 4 aylık çalışma sonucunda 6 Haziran'da "Neşter" adı verilen operasyon düzenlenirken, 15 kişi gözaltına alındı. Doktor İsmail E., sekreteri Emine Ülker U. ve yolsuzluğa karıştığı öne sürülen doktor M.T. tutuklandı. Olayla ilgili tutuklanan bir kişi ise itiraz üzerine tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Savcı aralarında kürtaj yaptıran kadınların ve doktor, sekreteri ve ebelerin bulunduğu 42 kişi hakkında iddianame hazırladı. Doktor İsmail E.'nin, "nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, çocuk düşürtme, çocuğun soy bağını değiştirme, kişinin rızası olsa bile çocuk düşürtme nedeniyle kişinin beden veya ruh sağlığını zarara uğratma, suçu bildirmeme, delilleri karartma" suçlarından 21 yıldan 85 yıla kadar hapsi isteniyor. Doktor İsmail E.'nin, doktor M.T., sekreteri, ebe ve hemşireler aracılığıyla hastaneye başvuran hamile ve kürtaj zamanı geçmiş hastalarla temas kurduğu, doktora tedaviye giden Balıkesir merkez ve köylerdeki kadınların da doktorun yasadışı kürtaj yaptığını bildiği ve birbirlerine tavsiye ettiği öne sürüldü. Zanlıların özel hastanede devleti milyonlarca TL zarara uğrattıkları belirtildi.
habertürk

Bolu'da Başörtülü doktor görevden alındı

Bolu Köroğlu Devlet Hastanesinde 15 gün önce göreve başlayan dahiliye uzmanı Dr. Zeliha Asiltürk, görevli olduğu hastaneden uyarı ve ikazlara rağmen başörtüsünü çıkarmayınca resmen kovuldu

29 Mart 2011

Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden, Bolu Köroğlu Devlet Hastanesi’ne tayin edilen Dr. Zeliha Asiltürk, 15 gün önce görevine başladı. Dahiliye polikliniğinde başörtülü olarak hastaları muayene eden Dr. Zeliha Asiltürk, türbanlı çalışmaması konusunda hastane yönetimi tarafından uyarıldı. BAŞÖRTÜSÜ ile çalışmaya devam eden Dr. Zeliha Asiltürk hakkında soruşturma açıldı.

15 gün boyunca hastanede başörtüsü ile çalışmakta ısrar eden Dr. Zeliha Asiltürk, sabah saatlerinde hastalarını muayene ettiği sırada görevinden alındı. Dr. Zeliha Asiltürk’ün poliklinikte muayene odasının önüne gelen Köroğlu Devlet Hastanesi Başhemşire Yardımcısı Meral Köse, sıra bekleyen hastalara doktorun rahatsızlandığını, başka bir doktora muayene olacaklarını söyledi. Sıra bekleyen bazı hastalar, bu öneriye tepki gösterdi. Hastaların başka bir doktora yönlendirilmesi ardından Başhekim Dr. Hüseyin İka, Dr. Zeliha Asiltürk’ün odasına giderek görevinden alındığını açıkladı. Dr. Hüseyin İka’nın yaklaşık 10 dakika sonra odadan çıkmasının ardından, Dr. Zeliha Asiltürk odasından çıkarak hastaneden ayrıldı.
Hastanede görevli Dr. Zeliha Asiltürk’e türbanla çalışmaması konusunda uyarıda bulunulduğunu ve soruşturma açıldığını belirten Bolu İl Sağlık Müdürü Dursun Koç, "Doktorumuza ilk etapta yıllık izin verdik. Daha sonrasında da bizimle çalışmayacak" dedi.

Başıörtülü olarak okuyamayan ve çalışamayan kadınların Türkiye'de adeta ikinci sınıf insan muamelesine tabi tutulduğunun bir örneği olarak görebileceğimiz bu olayın iktidara başörtüsü sorununu çözeceğiz diye gelenleri ilgilendirip ilgilendirmediği ise merk konusu!

Doğum gününde kriz geçiren doktor öldü
28 Ocak 2011
Niğde'de aile hekimi olarak görev yapan Dr. Elvan Biçer Özdoğan, doğum gününde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.

Edinilen bilgiye göre, Bor ilçesine bağlı Kemerhisar beldesinde aile hekimi olarak görev yapan Dr. Elvan Biçer Özdoğan (42), dün akşam kent merkezindeki evinde arkadaşları ile doğum gününü kutladı.

Doğum günü pastasını kesip ailesi ve arkadaşlarıyla birlikte eğlenen Özdoğan, saat 23.30 sıralarında fenalaştı.

Niğde Devlet Hastanesi'nde ortopedi uzmanı olarak görev yapan eşi Dr. Arif Ümit Özdoğan tarafından hastaneye kaldırılan Dr. Elvan Biçer Özdoğan, meslektaşlarının tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Haber7

Kadın diş hekimi, şofben zehirlenmesinden öldü
24 Aralık 2010
Erzurum'da kadın diş hekimi, şofben zehirlenmesi sonucu hayatını kaybetti.
Edinilen bilgiye göre, merkez Palandöken ilçesinde bugün saat 10.30 sıralarında meydana gelen olayda; Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde görevli Araştırma Görevlisi Tuba Ceylan'ın (27) mesaiye gitmemesi üzerine arkadaşları merak etti. Bunun üzerine Yıldızkent semtindeki evine giden arkadaşları kapı zilini çaldı. Kapının açılmaması üzerine polise haber verildi netgazete

Doç Dr. İmren, Gazi'den gözyaşlarıyla uğurlandı
Geçici görevle geldiği Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki dinlenme odasında ölü bulunan Doç. Dr. Veli Yıldırım İmren (42), tıp eğitimi gördüğü ve uzun yıllar görev yaptığı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden gözyaşlarıyla uğurlandı. 18.01.2011 ANKARA netgazete

Mehmet Haberal'ın sağlık raporu soruşturması kapsamında mahkemeye sevk edilen İ.Ü. Kardiyoloji Enstitüsü Müdürü Erhan Kansız tutuklandı.


11.01.2011

Eski Başkent Üniversitesi Rektörü Mehmet Haberal hakkında hazırlanan ve mahkemeden saklandığı iddia edilen raporda imzası bulunan Profesör Doktor Erhan Kansız tutuklandı.
Ergenekon sanığı Mehmet Haberal hakkında hazırlanan "taburcu edilebilir" şeklindeki raporun ortaya çıkmasının ardından çarpıcı gelişmeler yaşanmaya devam ediyor.

Soruşturmayı büyük bir titizlikle yürüten savcılar raporla ilgili sır perdesini aralamaya çalışıyor.

Enstitü Müdürü Tutuklandı
3 Aralık 2010 tarihinde savcılar tarafından sorgulanan İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü Müdürü Profesör Erhan Kansız, yine savcıların karşısına çıktı. Söz konusu tarihte enstitüde görevli 4 doktor ile birlikte savcılara şüpheyi sıfatıyla ifade veren Erhan Kansız ikinci kez sorguya alındı.

Yaklaşık 2 saat sorgulanan Profesör Kansız, tutuklanması talebiyle Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine sevk edildi ve ’’örgüte yardım ve yataklık etmek’’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

17 Nisan 2009 gününden bu yana hastanede yatan Haberal hakkında bir yıl önce hazırlanan "Taburcu Edilebilir" raporunun mahkemeden gizlendiği ortaya çıkmıştı.

İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü’ndeki 5 doktor tarafından imzalanan raporda, Haberal’ın ayakta tedavi olabileceği ve taburcu edilebileceği belirtiliyordu. TRT

Haberal'ın Doktoru Tutuklandı
11 Şubat 2011
"Haberal raporu" soruşturmasında mahkemeye sevk edilen İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji bölümünde görevli Prof. Dr. Cengiz Çeliker tutuklandı.
Haberal raporu" soruşturmasında mahkemeye sevk edilen İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji bölümünde görevli Prof. Dr. Cengiz Çeliker tutuklandı.

Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın taburcu edilebileceğine dair raporun mahkemeden saklanmasına ilişkin soruşturma kapsamında daha önce ifade veren ve söz konusu raporda imzası olan Prof. Dr. Cengiz Çeliker saat 14.00 sıralarında Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne geldi. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Fikret Seçen tarafından sorgulanan Çeliker, tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edildi.

ENSTİTÜ MÜDÜRÜ TUTUKLANMIŞTI

3 Aralık 2010 tarihinde Prof. Dr. Zerrin Yiğit, Kardiyoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Erhan Kansız, Prof. Dr. Cengiz Çeliker ve Prof. Dr. Sezer Karcıer şüpheli olarak dinlenmiş ve serbest bırakılmıştı. Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü doktorlarından Cengizhan Türkoğlu ise tanık sıfatıyla dinlenmişti.

Soruşturma kapsamında ikinci kez ifadeye çağırılan Enstitü Müdürü Prof. Dr. Erhan Kansız "terör örgütüne yardım ve yataklık" suçundan tutuklanmıştı. aktifhaber

Şiddete Uğrayan Doktorlara Ziyaret
11 Şubat 2011
Opr. Dr. Mehmet Özkan ve beraberindeki müdür yardımcıları, önceki gün farklı kurumlarda görev yaptıkları sırada hasta yakınları tarafından şiddete maruz kalan doktorları ziyaret ederek, olayları kınadı.
Opr. Dr. Özkan ve beraberindeki heyet, ilk olarak Gaziemir ilçesinde aile hekimi olarak görev yapan Dr. Banu Üzbek'i ziyaret etti. İl Sağlık Müdürü, burada yaptığı konuşmada, "Sağlık çalışanlarına yönelik bu kaba ve şiddet dolu davranışlara, hem müdürlük hem de bakanlık olarak hiç tahammülümüz yok.

Bu tür kaba ve şiddet içeren davranışların sadece sağlık çalışanlarına değil, hiç kimseye yapılmaması gerekmektedir." dedi. aktifhaber

Ordu’da Hekime Bıçaklı Saldırı
18 Şubat 2011
Ordu Devlet Hastanesi’nin eski başhekimi Doktor Atilla Öztürk, hastanenin otoparkında hastanenin eski çalışanı tarafından kalbinden bıçaklanarak ağır yaralandı.
Doktor Atilla Öztürk, akşam saatlerinde iş çıkışı hastane otoparkında aracına binmek üzerinde iken arkasından gelen Muharrem İ. (32) adlı kişi tarafından önce darp edildi, daha sonra da çeşitli yerlerinden bıçaklandı.

Ordu Devlet Hastanesi Başhekimi Doktor Celalettin Akyol, saldırganın Ordu Devlet Hastanesi’ne hizmet veren firmalardan birinde 1,5 yıl önce çalıştığını, kendi isteği ile işten ayrıldığını, daha sonra hastaneye geri dönmek istediği bilgisini verdi. Saldırıyı yapan kişinin eşinin halen Ordu Devlet Hastanesi’ne hizmet veren bir firma adına hastanenin yemekhanesinde çalıştığı bilgisini de veren Akyol, saldırıyı yapan kişinin kendisi ile de iş için görüştüğünü açıkladı. aktifhaber

"Hastam acil" diyerek doktoru bıçakladı
Kars Devlet Hastanesi KBB polikliniğinde görevli doktor Bülent Öcal, hastasını muayene ettiği sırada içeri giren bir hasta yakını tarafından darp edildi.
Kars Devlet Hastanesi KBB polikliniğinde görevli doktor Bülent Öcal, hastasını muayene ettiği sırada içeri giren bir hasta yakını tarafından darp edildi. Bıçak ve yumruk darbeleriyle ağır yaralanan Öcal, yoğun bakıma alındı. 3 kişi gözaltına alındı. 12.03.2011 KARS netgazete

"DOKTOR NE DEMEK, PERFORMANSLA ÇALIŞAN TÜCCAR MI DEMEK?"
18 Nisan 2011
Sağlık çalışanları 19-20 Nisan tarihlerinde Türkiye çapında iş bırakıyor. AKP’nin sağlık alanında büyük reformlar gerçekleştirdiği son yıllarda sıkça vurgulansa da sağlık çalışanları bu görüşte değil. G(ö)REVE çıkmaya hazırlanan sağlık çalışanları iki video klip hazırladı. Birinci klipte halk röportajları var, ikinci klipte ise doktorlar Athena grubunun şarkısına yeni sözlerle seslendirmiş.

İşte sağlık emekçileriyle ilgili o haber:

Yarın sağlık emekçileri greve çıkıyor. GöREV adı verilen iş bırakma eylemi için TTB'liler, iki video hazırlayarak çağrı yaptılar. Asistan hekimlerin eylemlerinde elde edilen kazanımların verdiği moralle sağlık emekçileri, performans sistemine ve AKP'nin dayatmalarına karşı çıkacak.

19-20 Nisan tarihlerinde sağlık emekçileri ülke genelinde iş bırakma eylemi gerçekleştirecekler. AKP'nin sağlık sisteminin getirdiği noktaya ve özel olarak performans sistemine karşı tepkilerini gösterecek olan sağlık emekçileri, yarın ve Çarşamba günü yapılacak greve çağrı niteliğinde videolar hazırladı.

İlk video, sağlık emekçilerinin nelere ve niye karşı çıktıklarını anlamak için oldukça iyi hazırlanmış:

www.mizikacilar.com/VideoDetay.aspx

İkinci video ise, mücadeleye çağrı için bir müzik klibi:

www.mizikacilar.com/VideoDetay.aspx

"Herkesin yararına"
Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu, iş bırakma eylemi ve talepleri için "Özellikle altını çizmek istiyorum; hastaların yararına olan bir şey hekimlerin/sağlık çalışanlarının yararınadır. Hekimlerin yararına olan bir şey kuşkusuz olarak hastaların yararınadır. Bu etkinliğimizin taleplerini oluşturan güvenceli bir işte çalışmak, güvenceli gelir, mesleki bağımsızlık/klinik özgürlük, sağlıklı koşullarda çalışma talebi, şiddetin olmadığı ortamlarda çalışma talebi bütünüyle hastaların da, hekimlerin de yararınadır" dedi.

2 gün boyunca ne olacak?
Salı ve Çarşamba günleri acil hastalar dışında sağlık hizmeti verilmeyecek. Bilaloğlu, "Bu iki gün, 9 günlük bayram tatillerinde nasıl hizmet sunuluyorsa öyle sunulacak. Normal koşullarda 9 günlük tatillerde hiçbir sıkıntı olmadığına göre, bu etkinlik boyunca da beklenen herhangi bir sıkıntı yoktur" dedi.

Sağlık emekçileri yarın sabah hastane bahçelerinde toplanarak, tüm Türkiye'de aynı basın açıklamasını okuyacaklar. Bazı hastanelerde grev çadırları kurulacak, buralarda Salı gecesi nöbet tutulacak. Yine bazı hastanelerden dışarıya yürüyüşler düzenlenecek. Çarşamba günü de hastane bahçelerinde eylemler yapılacak.

İstanbul'da Salı günü Haseki Hastanesi'nde, Çarşamba günü ise Kadıköy Meydanı'nda mitingler düzenlenecek. (soL - Haber Merkezi)

Haberin linki:
haber.sol.org.tr/sonuncu-kavga/saglik-emekcileri-greve-cikiyor-haberi-41567
http://www.mizikacilar.com

Devlet Hastahanesi doktoruna rüşvet gözaltısı
Tekirdağ'da, iddiaya göre, tansiyon ve şeker hastası F.Ö., Tekirdağ Devlet Hastanesi'ne gelerek iç hastalıkları doktoru İ.D.'ye reçete yazdırdı. Doktor İ.D., yazdığı reçete karşılığında hastadan 120 TL rüşvet istedi. Hastanın şikayeti üzerine harekete geçen polis, doktoru gözaltına aldı. Emniyetteki sorgusunun ardından Cumhuriyet Savcılığı'na getirilen İ.D., serbest bırakıldı, basın mensuplarının sorularını cevapsız bıraktı. 26.09.2011 TEKİRDAĞ

İki doktora organ ticareti davası açıldı
28 Eylül 2011
Yasa dışı organ nakli yaptıkları iddia edilen 4 şüpheli hakkında 9 ile 171 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezası istendi...

''Yasa dışı organ nakli'' yaptıkları iddia edilen, Dr. Yusuf Erçin Sönmez'in de aralarında bulunduğu 4 şüpheli hakkında, ''teşekkül halinde organ veya doku ticareti yapmak'', ''suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve üye olmak'' suçlarından 9 ile 171 yıl arasında değişen hapis cezaları istemiyle dava açıldı.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Reşat Uğur Soysal tarafından hazırlanan iddianamede, Dr. Sönmez, Dr. Kenan Demirkol, Tahsin Kubilay Özusta ve İsrail uyruklu Moshe Harel şüpheli, Aysun Gülsoy, Yılmaz Altun ve Yalçın Çağlayan mağdur sıfatıyla yer alıyor.

İddianamede, Kosova yetkili adli makamlarının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına, ''yasa dışı organ nakli'' iddialarına ilişkin adli yardım başvurusunda bulunduğu ve söz konusu yardım talebinin yerine getirildiği belirtilerek, atılı suçu işlediği öne sürülen bir kısım şüpheliler Türkiye'de ikamet ettiğinden, CMK'nın 250. maddesiyle yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı vekilliğine suç duyurusunda bulunulduğu, ancak dosyanın aynı savcılıkça ''yetkisizlik'' kararıyla geri gönderildiği kaydedildi.

Kosova'da ikamet eden şüpheliler hakkında iddianame düzenlendiği, dava açıldığı ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına da bir örneğinin gönderildiği anlatılan iddianamede, Kosova'daki iddianamenin içeriğine ve delillere yer verildi.

Söz konusu delillere göre, Kosova'daki 24 böbrek naklinin kayıt altına alındığı, şüphelilerden Dr. Sönmez'in tümünde, Dr. Demirkol'un ise 5 nakil ameliyatında yer aldığı ve ''verici'' konumunda 4 Türk uyruklu mağdur olduğunun belirlendiği ifade edilen iddianamede, Kosova yetkili adli makamlarından Cumhuriyet savcılığına ulaşan adli yardım talebi dikkate alınarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca da soruşturma başlatıldığı bildirildi.

İddianamede, mağdurlar Yılmaz Altun, Aysun Gülsoy ve Yalçın Çağlayan'ın 2008'de Kosova'ya giderek böbreklerini verdikleri ve bu ameliyatları Dr. Sönmez ve Dr. Demirkol'un yaptığı belirtildi.

ORGAN NAKLİNDEN 652 BİN 862 AVRO

Şüpheli Moshe Harel hakkında yapılan soruşturmada, suç tarihleri arasında 34 kez Türkiye'ye giriş-çıkışının tespit edildiğine ve Mecidiyeköy'de bir şirketin ortaklarından olduğuna yer verilen iddianamede, Harel'in, bir bankanın Levent şubesindeki 6 hesabında yapılan incelemede, organların nakledildiği kişilerce 652 bin 862 Avro aktarıldığının belirlendiği kaydedildi.

İddianamede, şüpheli Dr. Sönmez'in böbrek nakli ameliyatlarını gerçekleştirdiği, kendisine ait İstanbul'da bulunan özel hastanenin Sağlık Bakanlığınca kapatılması üzerine yeni iş arayışına girdiği anlatıldı.

Sönmez'in bu süreçte, Kosova'daki Medicus Kliniğinde böbrek nakli yoluyla organ ticareti gerçekleştirmek isteyen Dr. Lütfi Derwishi ile şüpheli Kenan Demirkol aracılığıyla tanıştığı belirtilen iddianamede, Sönmez'in, çoğunlukla İsrail uyruklu böbrek hastası müşterilerin ulaştığı şüpheli Moshe Harel ile anlaştığı kaydedildi.

İddianamede, şüpheli Sönmez'in, Medicus Kliniğinde gerçekleşen tüm böbrek alma ve nakil ameliyatlarında yer aldığı ve ekibini yönettiği ifade edilerek, ''İstanbul'a getirilen mağdur donörlerin kan örneklerini ve bir kısım tıbbi testlerini şüpheli Moshe Harel ile İstanbul'da tamamlatıp, uygun olanların Kosova'daki kliniğe gitmesini sağladığı ve organ naklinden gelen haksız gelirden büyük pay aldığı, örgüt yöneticileri ve üyelerinin maddi menfaat amacıyla bir araya gelip, suç işleme kastıyla eylemlerini devam ettirdikleri ve bu kapsamda Sönmez'in kanıtlanan 11 böbrek nakli ameliyatı gerçekleştirerek, örgüt yöneticisi sıfatıyla organ ticareti suçunu 11 kere işlediği tespit edilmiştir'' denildi.

Şüpheli Moshe Harel'in haksız kazancı ABD'deki bankalara havale ederek paranın izini kaybettirdiği ve 11 organ ticareti suçuna doğrudan katıldığının tespit edildiği anlatılan iddianamede, şüpheli Kenan Demirkol'un da 5 kez böbrek nakli ameliyatlarına katılarak örgüt üyesi sıfatıyla suç işlediği kaydedildi.

İddianamede, şüpheli Tahsin Kubilay Özusta'nın da şikayetçi Yalçın Çağlayan'ın akrabası olduğu, söz konusu klinikte böbreğini satması için Çağlayan'ı 15 bin TL kazanacağı vaadiyle kandırdığı belirtilerek, ''Özusta'nın, şikayetçi Çağlayan'ı suç ortaklarıyla birlikte 2008'de Kosova'ya gönderdiği, böbreği nakledilen Çağlayan'a İstanbul'a döndüğünde vadettiği parayı da ödemediği, örgüt üyesi sıfatıyla organ ticareti suçuna katıldığı belirlenmiştir'' ifadesine yer verildi.

Şüphelilerden Yusuf Erçin Sönmez ile Moshe Harel'in, organ ticareti suçunun 11 kez işlemeleri nedeniyle TCK'nın ''organ veya doku ticareti yapmak'' ve ''suç işlemek amacıyla örgüt kurmak'' suçlarından 90 ile 171 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, şüpheli Kenan Demirkol'a da 5 kez ''doku veya organ ticareti yapmak'' ve ''suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak'' suçlarından 41 ile 78 yıl arasında değişen hapis cezası verilmesi talep edildi.

Diğer şüpheli Tahsin Kubilay Özusta'nın da ''suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak'' ve ''doku veya organ ticareti yapmak'' suçlarından 9 ile 18 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması istendi.

Şüpheliler, önümüzdeki günlerde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıkacak.
habertürk

Sadece 600 Doktor ÖZEL'e Gitti
04 Ekim 2011
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 'Tam Gün Yasası ile devletten ayrılan doktorlar nedeniyle üniversite hastanelerinde işler aksıyor' yönündeki iddiaların doğru olmadığını söyledi.
'Tam Gün'ün üniversitedeki eğitim ve hasta hizmetlerinin kalitesi adına yapıldığını belirten Akdağ, 90 bin hekimden sadece 600'ünün özel muayenehaneyi tercih ettiğine dikkat çekti.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Tam Gün Yasası'yla ilgili tartışmalara tepki gösterdi. Eleştirilerin hiç bir temelinin olmadığını söyleyen Akdağ, üniversitelerin tıp fakültelerindeki 10 bin öğretim üyesinden sadece 600'ünün 'tam gün'ü kabul etmeyip özel sektöre geçtiği üzerinde durdu.

GÜRÜLTÜ 600 KİŞİ ÜZERİNDEN KOPARILDI
Bütün gürültünün bu 600 kişinin üzerinden koparıldığını anlattı. Kamuda pratisyen, uzman ve aile hekimi olarak 90 bin civarında hekim çalıştığına vurgu yapan Sağlık Bakanı, "Bu durumda, 90 binde 600'den bahsediyoruz demektir. Kaldı ki Sağlık Bakanlığı'nın hastanelerinde, eğitim hastanelerinde görev yapan uzmanların bugün için böyle bir meselesi de artık kalmamıştır." şeklinde konuştu.

Ankara'da bu yıl eğitim hayatına başlayan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nin akademik yıl açılışında konuşan Bakan Akdağ, 'tam gün' yasasının amacının üniversitelerdeki eğitim ve araştırmayı çok daha iyi seviyelere getirmek olduğunu söyledi. Bu konuda 'bir bardak suda fırtına koparıldığını' ifade eden Akdağ, şöyle konuştu:

"Bu tasarı gelmeden önce meslektaşlarımızın büyük çoğunluğu tam gün çalışmayı kendileri gönüllü olarak benimsemişti. Ancak bugün bir şekilde kamuoyuna pompalanan bilgilerle, bu yasanın tıp fakültelerinde probleme yol açacağını ve bunun eğitim, öğretim ve hasta hizmetlerini aksatacağını lanse etmeye çalışanlar var. Bugün 'tam gün'ü tercih etmeyen öğretim üyesi sayısı 600. Yani tartışma bu 600 öğretim üyesi üzerinden yürütülüyor."

Yasa çıkmadan önce bir öğretim üyesinin öğle vakti gelmeden özel ofisine gitmek üzere üniversitesinden ayrıldığını hatırlatan Akdağ, eski sistemi korumaya çalışanları eleştirdi:

"Kuşkusuz eski dönemin öğrenci eğitimi ve araştırmalar üzerinde de çok olumsuz etkileri vardı. Şimdi bütün bu olumsuz etkileri ortadan kaldırabilecek, tamamen öğrencinin, araştırmanın, bilimin, insana hizmetin yanında duran bir düzenlemeyi, özellikle birkaç tıp fakültesi uygulama araştırma merkezinin bu meseleyi provoke edici davranışlarıyla lanse etmesi, gerçekten bu ülke insanına da öğrencilerine de bilimine de büyük haksızlık."

Eğitim ve hasta hizmetlerinin aksamaması için YÖK'e ve üniversite yönetimlerine yazı yazdıklarını kaydeden Akdağ, "Herhangi bir üniversitemizde, tıp fakültemizde eğitimle, hasta hizmetiyle ilgili en ufak bir aksaklık olacaksa biz bunu deruhte etmeye, bu hususta her türlü desteği vermeye hazırız." diye konuştu. Bakan Akdağ, 'tam gün' yasasını, şu sözlerle özetledi: "Bir üniversite öğretim üyesi, üniversitesindeyken orada üretsin, üniversitesinde bilgi üretimine katkıda bulunsun. Dikkatini, yoğunluğunu, öğrencisine ve araştırmasına versin."
aktifhaber

Aynı hastanede üçüncü doktor ölümü
22/Nisan/2011
Bu sene içinde intiharlarla gündeme gelen Erzurum Bölge Eğitim Hastanesi'nde bir doktor daha odasında ölü bulundu.

Acil Tıp Uzmanı Dr. Fatih Bilge, Erzurum Bölge Eğitim Hastanesi'nde görev yapıyordu.

32 yaşındaki doktor bugün sabah acil servisteki odasında ölü bulundu.

Erzurum Bölge Eğitim Hastanesi, son bir yıl içindeki doktor intiharlarıyla gündeme gelmişti.
gundemturk

Kayıp doktor ölü bulundu
3 Nisan 2012
Elazığ’da, bir süredir haber alınamayan Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bilgin Gürateş, arazide ölü bulundu

6 gündür kendisinden haber alınamadığı öğrenilen Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda görevli kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Doç. Dr. Bilgin Gürateş (48), merkeze bağlı Gümüşkavak Mahallesi’nde arazide ölü bulundu.
haber10

Kahramanmaraş’ta Kadın Doktora Saldırı
23 Mayıs 2012

Kadın doktoru darp eden bir kişi gözaltına alındı.

Doktorlara yönelik bir saldırı da Kahramanmaraş'ta yaşandı.
İddiaya göre bir yaşındaki çocuğu yoğun bakım ünitesinde hayatını kaybeden şahıs, Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinde görevli doktor Nilgün Eroğlu'na saldırdı.
Olay sırasında doktorla birlikte güvenlik görevlisi de darp edildi.TRT

Diş doktorunun şüpheli ölümü
27.11.2012
Doktor İsmail Burak Sarıyıldız, evinin banyosunda boynu ve bileği neşterle kesilmiş halde ölü bulundu. Yeni evli Sarıyıldız'ın sekreteri ifadesinde, "Telefonda 'Ölüyorum, yardım edin' dedi. Ama yetişemedik" bilgisi verdi. Polis, ölümü şüpheli buldu
Sabah

Pirinçte kanser uyarısı yapan doktor görevden alındı
15 Eylül 2014
Edirne’de Kamu Hastaneleri Birliği’ne bağlı Devlet Hastanesi’nde Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Dilek Tucer, düzenlenen basın toplantısında Ergene Nehri'nin suladığı alanlarda yetişen pirinçlerin kansere yol açabileceğini söylediği gerekçesiyle Edirne Valisi Dursun Ali Şahin tarafından görevinden alındı.

Edirne Devlet Hastanesi’nin belirli aralıklarla çeşitli uzman hekimler aracılığı ile halkı bilgilendirmek amacıyla düzenlediği basın toplantısına katılan Gastroenteroloji uzmanı Dr. Dilek Tucer, 9 Eylül günü basın mensuplarıyla bir araya geldi. Bilgilendirme toplantısında uzmanlığı olan şifalı otlar adı altında kullanılan bitkilerin, bilinçsiz ve yanlış kullanımından dolayı kanser tehlikesine sebep olabileceğini anlatan Dr. Tucer, daha sonra gazetecilerin sorusu üzerine Ergene Nehri’ndeki kirliliği ve çevresine verdiği zararları, “Trakya bölgesinde Ergene Nehri gibi bir sorun varken sadece otlar açısından değil, diğer yediğimiz ürünler konusunda da büyük bir kanserojen etkisi var. Trakya bölgesi için bu çok önemli bir sorun. Özellikle pirinç üretiminde önde gelen bölgelerden birisiyiz. Otları bir kenara bırakıyorum, pirinçte de neredeyse tüm Türkiye’ye bizden dağıtım yapılıyor. Bir otun nereden ve nasıl toplandığı çok önemli, Ergene’yi özellikle söylüyorum çünkü biz organik tarıma yönelmeye başladık ve gastroenterolojik açıdan da Trakya bölgesinde kolon ve mide kanseri özellikle son yıllarda artmış durumda. Bunda tabi sadece Ergene rol oynamıyor. Çernobil’den etkilenen bölgeler arasında Karadeniz’den sonra Marmara Bölgesi geliyor zaten. Bu konu hakkında aslında bilimsel bir çalışma yok. Türkiye’de bildiğim kadarıyla yapılan iki büyük çalışma var. Bu çalışmalar bir hekim tarafından yapılan çalışmalar değil. Özellikle halk sağlığı uzmanları tarafından yapılan bir çalışmada ve yabancı kaynaklı bir çalışmada da Çernobil faciasının Trakya bölgesindeki etkilerinden çokça bahsedilmekte. Gözümüzle de bunu görüyoruzö diye anlattı.

VALİ GÖREVDEN ALDI, SORUŞTURMA AÇTI

Açklamaların basında yer alması üzerine Edirne Valisi Dursun Ali Şahin, Dr. Dilek Tucer hakkında soruşturma açılması talimatını vererek görevinden aldı. Edirne Kamu Hastaneleri Birliği’ndeki tek Gastroenteroloji uzmanı olan Dr. Dilek Tucer yerine Kırklareli’nden bir hekim görevlendirildi.
Edirne Valisi Dursun Ali Şahin, Dr. Dilek Tucer’in ‘gelişi güzel basına bilgi vermesi’nden dolayı görevinden aldığını ifade ederek şunları söyledi:“Doktoru görevden aldık, pirinçler kanser yaptığından diye değil. Pirinçler kanser yaptığını hangi bilimsel ortamda açıklanmış ki? Kanser yapmış. Gelişi güzel basına bilgi vermesinden dolayı görevden aldık. Başka bir şey değil. Açıklamalarından dolayı değil. Açıklamaları bilimsel değil. Kendiliğinden bu şekilde açıklama yapması, izin almadan bu işlere giriştiği için görevden aldık. Bu konuyla ilgili çalışma başlattık, bakanlıktan gelen müfettiş çalışmasını sürdürüyor. Kırklareli’nden gelen bir doktor onun yerine göreve başladı.ö

DOKTORLAR KARARA TEPKİLİ

Edirne Tabipler Odası Başkanı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu ise Dr. Dilek Tucer’in soruşturma tamamlanmadan görevinden alınmasına tepki gösterdi. Tucer’in hekimler arasında gurur kaynağı olan bir hekim olduğunu kaydeden Tanrıkulu, “Öncelikle şunu söyleyeyim, liseden sonra 6 yıl Tıp okuyorsunuz, 4 yıl dahiliye uzmanlığı yapıyorsunuz, 3 yıl da bunun üzerine Gastroenteroloji uzmanlığı yapıyorsunuz. Bakın 13 yıl liseden sonra eğitim alıyorsunuz. Dilek Tucer’in bir basın açıklaması yüzünden görevden alınması bizi gerçekten üzmüştür. Dilek hanımın her zaman yanındayız ve destek veriyoruz. Buradan bir şey de açıklamak istiyorum Kamu Hastaneleri Birliğinin ayda bir açıklaması var bu yönetimin izniyle bir yapılan açıklaması. Zaten yönetim bunu kendisi istiyor. Kamu Hastaneleri Birliği Devlet Hastanesi Hekimlerini ayda bir halkı bilgilendirmek üzere bir toplantıya davet ediyor. Bu son olayda Dr. Dilek Tucer’in yine yönetimin istediği bir mekanda yaptığı bir basın açıklamasıdır. İzinsiz bir basın toplantısı değildirö diye konuştu.

MÜFETTİŞ SORUŞTURMAYA BAŞLADI

Edirne Valisi Dursun Ali Şahin’in talimatıyla görevinden alınan Dr. Dilek Tucer ile ilgili Sağlık Bakanlığı’nın talep edilen müfettiş kente gelerek incelemeye başladı. Tucer’in hekim arkadaşları da sosyal medya üzerinden tepkilerini dile getirerek soruşturma tamamlanmadan görevden alınması kararını protesto etti.
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/119581/Pirincte_kanser_uyarisi_yapan_doktor_gorevden_alindi.html

'CHP SAĞLIĞA DA KARŞI'
17 Temmuz 2010
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Anayasa Mahkemesi'nin Tam Gün Yasası ile ilgili kısmi iptal kararı konusunda, 'CHP bugün muayenehanesi olan 4 bin 500 tuzu kuru doktorun yanında duruyor. Vatandaşın burada ne çile çektiğinin ana muhalefet partisi CHP için belli ki hiç bir kıymeti yok' dedi.
Akdağ, kısmi iptalin Sağlık Bakanlığı'ndaki doktorları kapsamadığını, aksine hareket edenlerin "çok ciddi zarar görebileceği" uyarısını da dile getirdi.

Anayasa Mahkemesi'nin Tam Gün Yasası ile ilgili kısmi iptal kararını CNN Türk televizyonunda değerlendiren Akdağ, söz konusu karara göre Sağlık Bakanlığında çalışan hekimlerin, doğrudan işyeri hekimliği yapamayacaklarını belirtti.

"Karar sonrası döner sermaye ödemeleri ile ilgili yeni düzenlemenin ne olacağı?" sorusuna karşılık da Akdağ, "CHP'nin Türk Tabipleri Birliği ile maksadı, Türkiye'de kurulmuş olan ve vatandaşın son derece memnun olduğu sistemi ortadan kaldırmaktı, sistemin ortasına getirip bir patlayıcı koymaktı. TTB de CHP de bunu açıkça ifade ediyor" dedi.

CHP'nin, vatandaşın sağlık konusunda 8 sene boyunca, geçmişte çektiği çileleri çekmemesinden rahatsızlık duyduğunu ifade eden Akdağ, bunun AK Parti açısından olumlu bir durum olduğunu ve partisinin oylarına da yansıdığını ifade etti.

CHP'nin bunu istemediğini, dolayısıyla sistemi tamamen yok edebilecek bir iptal isteminde bulunduğunu kaydeden Akdağ, Anayasa Mahkemesi'nin performans ödemeleriyle ilgili de bir iptal kararı verdiğini, ancak bunun için süre tanıdığını, gerekçe ortaya çıkınca yeni bir düzenlemeye gideceklerini bildirdi.

"Sizce ana muhalefet partisi oy için sağlığı böyle bir riske atmış olabilir mi?" şeklindeki bir soruya da Akdağ, "Elbette, hiç bir kuşkum yok" yanıtını verdi.

Bunun ip uçlarının geçmişte de görüldüğünü, CHP'nin hastanelerin birleştirilmesi ve doktorların zorunlu hizmetine yönelik düzenlemeleri de Anayasa Mahkemesine götürdüğünü hatırlatan Akdağ, "CHP, sağlıkta hangi olumlu adımları atarak vatandaşın işini kolaylaştırmışsak onun karşısına çıktı " şeklinde konuştu.

Döner sermaye ödemeleri ile ilgili yeni bir düzenleme için Yüksek Mahkemenin 9 aylık süre tanıdığını hatırlatan Akdağ, "Gerekçeyi görmemiz lazım, ancak bu sistem devam edecek, bu sistemin devam etmesi çok elzem. Anayasa Mahkemesi 'devam etmesin' deseydi zaten süre vermezdi. O halde detaylarla ilgili bize gerekçelerini söyleyecek, biz de gerekçelere göre o uygulamaları yeniden kanun maddesi haline getireceğiz" diye konuştu.

"Kararın Sağlıkta Dönüşüm Programını nasıl etkileyeceği?" sorusu üzerine de Akdağ, 21 maddeli Tam Gün Yasası'nda vatandaşı ilgilendiren 3 hüküm bulunduğuna dikkati çekti. Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birincisi, Sağlık Bakanlığı hastanelerindeki doktorların muayenehane çalıştırmamasıydı, bu gerçekleşti. İptallerden sonra da bu yine gerçekleşmiş durumda. İkincisi, üniversite hastanelerinde çalışan öğretim üyelerinin öğleden sonra özel muayene, özel ameliyat adı altında vatandaşlardan hoca parası alarak onların işini görme durumuydu, bu da ortadan kalktı. Eski sistemden kalan ise üniversite öğretim üyelerinin muayenehane açmaları. O da öğleden sonra olabiliyordu, şimdi akşam mesai bitiminden sonra olabilecek. Yasayla yüzde 100'lük bir iyileştirme tasarlamıştık, bu iptallerden sonra yüzde 80'lik bir iyileştirmeye düştü."

"Türk Tabipleri Birliği'nin kamu hastanelerindeki hekimler için de aynı yola başvuracağı" açıklamasının hatırlatılması üzerine de Akdağ, "Hukuk yolunu devam ettirecektir, ama Türk vatandaşlar birliği ne diyor ona bakmak lazım" dedi.

Türkiye'de 26 bini Sağlık Bakanlığında, 9 bini de üniversite hastanelerinde olmak üzere kamuda 35 bin hekimin bulunduğunu, bunlardan 4 bin 500'ünün muayenehanesi olduğunu, bunların da toplamın yüzde 12'sini oluşturduğunu anlatan Akdağ, "Bütün gürültüyü CHP ve TTB bu yüzde 12'inin ü zerinde koparıyor" şeklinde konuştu.

"Tuzu kuru, (ben çok fazla para kazanacağım)" arzusunda olan bir hekim grubu bulunduğunu, diğer hekimlerin sesinin çıkmadığını kaydeden Akdağ, vatandaşın sesini duyurmak zorunda olduklarına işaret etti.

Akdağ, şöyle konuştu:

"Bir ana muhalefet partisi, bizim duyurduğumuzdan daha fazla duyurmak durumunda. Ama CHP bugün muayenehanesi olan 4 bin 500 tuzu kuru doktorun yanında duruyor. Vatandaşın burada ne çile çektiğinin ana muhalefet partisi CHP için belli ki hiç bir kıymeti yok. Çıkar çevreleri ile oturup kalkıyorlar. CHP içinde hiç bir milletvekili yok mudur, halkın hukukunu koruyacak çok merak ediyorum. 'Arkadaş biz ne yapıyoruz, yarın halkın karşısına çıkıp ne yü zle (sizi muayenehanelere gitmek zorunda bırakan kanun değiştirildiğinde biz Anayasa Mahkemesine gittik iptal ettirdik), nasıl diyeceğiz bunu, gelin bununla ilgili bir şey yapalım' diyen bir Allah'ın kulu çıkmayacak mı, merak ediyorum. Bunlar yarın halkın karşısına çıkıp oy istemeyecekler mi?"

Bir başka soru üzerine Akdağ, yasanın imkanı olanların kamuyla ilişkisi olmayan hekimlerin muayenehanelerine gitmelerinin önünde engel teşkil etmediğini, kamu kaynaklarının özel muayenehaneler yoluyla çıkar için kullanılmasını engellediğini söyledi.

Özel muayenehanelere gidildiğinde bir tetkik ya da ameliyat için daha erkene gün alınabildiğini ifade eden Akdağ, "Bu muayenehanecilik sistemi, kamuyla, üniversiteyle birlikte devam ederse o üniversite ya da kamu hastanesindeki kliniğin doğru dürüst çalışmayacağı açık. Doğru dürüst çalışsa muayenehaneye niye taşınalım, para vermeye çok mu meraklıyız?" şeklinde konuştu.

Varlıklı kişilerin özel muayenehanelerden yararlamalarının önünde bir engel bulunmadığını vurgulayan Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Neden bir üniversite öğretim üyesi, bir ana bilim dalı başkanı , hem ana bilim dalı başkanı olacak hem de 'muayenehanem olacak' der. Bunun sebebi çok açık. O ana bilim dalı başkanlığını muayenehanesi için bir şekilde kullan ıyor da ondan. Ama şunu da çok açık söyleyeyim, bugüne kadar bu muayenehane, hastane yoluyla devam eden suiistimallerin bundan sonra çok daha üstüne gideceğiz. Biz vatandaşımızı korumaya kararlıyız."

Akdağ, "Muayenehanelerde çalışanların işsiz kalmakla karşı karşıya bulunduklarına" ilişkin iddiaların hatırlatılması üzerine de, buralarda en fazla 7 bin dolayında kişinin çalışmasının söz konusu olabileceğini belirterek, "Bu 7 bin kişiyi koruyalım derken 73 milyon kişiyi sıkıntıya düşürüyoruz, böyle bir şey olmaz" dedi.

Akdağ, canlı yayına verilen arada Başbakan Erdoğan ile telefonla gö rüştü. Bakan Akdağ, daha sonra canlı yayında Başbakan Erdoğan'ın konuyla ilgili mesajlarını da iletti.

İşin önemli tarafının halkın alacağı hizmet olduğunu kaydeden Akdağ, "Başbakanımız da bu anlamda biraz damdan düşmüş bir kişi. Bu işlerin siyasetinin konuşulduğu, lobiciliğinin yapıldığı Ankara, bu siyaseti konuşanların ve lobiciliği yapan kişilerin bir kısmı itibariyle milletin, halkın derdinden haberdar değil. Çok açık söylüyorum, 'halkçıyım' demekle filan halkçı olunmuyor. Halkın tarafında duran politikaları takip edeceksiniz, halkın yanında olacaksınız" şeklinde konuştu.

"Doktorlara muayenehane müjdesi" şeklindeki başlıkları eleştiren Akda ğ, "Peki doktora muayenehane müjdesi de, vatandaşa muayenehane çilesi mi? Anayasa Mahkemesi'nin aldığı son karar, aslında 'Üniversite çalışan öğretim üyeleri açısından, üniversite hastanelerinde vatandaşa muayenehane çilesine devam kararı verildi' diye atılmalıdır" ifadesini kullandı.

Ülkede "Muayenehanelere gidip rahatça para öderiz" diyebileceklerin oranının düşük olduğunu ifade eden Akdağ, "Politikaları, Ankara'da TBMM çatısı altına gelen bir takım muayenehaneci doktorların lobileriyle yürütmeye çalışanlar çok yanılıyor. Millet onlara iyi bir ders verecek, bundan eminim" sözlerini kullandı.

Başbakan Erdoğan'ın kendisinden iletmesini istediği diğer husus ile ilgili bir soru üzerine Akdağ, "Hukukun yanında duracaklarını" ifade ederek, şunlara dikkati çekti:

"TTB'nin teşvik ya da provoke ettiği gibi hekimlerimizi, 'gidin muayenehane açın, sonra mahkemeye verirsiniz'... Bu arada o hekimlerimiz çok ciddi zarar görürler. Kendileri idari cezalar alacaklardır, memuriyetten çıkarılmaya kadar bu iş gidebilecektir. O bakımdan bütün hekimlerimizi ben buradan dikkatli olmaları konusunda uyarıyorum, bu çeşit provokasyonlara aman kanmasınlar, hukuk neyse o yerine getirilir. Üniversiteler açısından bunun açık tutulmasına bir şey diyemiyoruz. Tamam Anayasa Mahkemesi böyle bir karar verdi, bana göre yanlış, sübjektif, ama ne yapabilirim, yapabileceğim şey hukuka uymaktır. Öte yandan Sağlık Bakanlığında çalışan değerli meslektaşlarım da hukuka uyacaklardır."

Bir başka soru üzerine, Tam Gün Yasasındaki radyoloji çalışanlar ının çalışma saatleri ile ilgili hükmün iptal edilmediğini hatırlatan Akdağ, bu personelin bir yıllık ışın dozlarının uluslararası kurullara göre belirlendiğini, bu hususta herhangi bir risk bulunmadığını söyledi.

Akdağ, "Burada önemli olan, uluslararası kurallara uygun biçimde doz aşımı yapılmayacak tedbirlerin alınmış olmasıdır" dedi.

"Tomografi çekimiyle ilgili yeni bir düzenleme olup olmayacağı" sorusu üzerine ise Akdağ, tomografinin bir tarama vasıtası olamayacağını, ama hastalıkların teşhisi için önem taşıdığını belirtti. Akdağ, hekimlerin gereksiz tomografiye yönelmemelerinin önem taşıdığını, bu konuda eğitim çalışmalarına başladıklarını bildirdi.

Mecburi hizmete giden doktorların batı bölgelerine tayinleri ile ilgili bir soruya karşılık da Akdağ, tayin taleplerinin puanlama sistemine göre yapıldığını, bunun çalışma süresi ve çalışılan yerin zorluk derecesiyle bağlantılı olduğuna işaret etti.

Akdağ, "Biz burada adil bir sistem ortaya koymuş durumdayız. Hizmet puanlarıyla tamamen şeffaf bir biçimde noter huzurunda kura yapılıyor" şeklinde konuştu.

19 Temmuzda birinci yılını dolduracak kahvehane ve cafe gibi yerlerdeki sigara yasağına ilişkin bir soru üzerine de Akdağ, "ikram sektörü" denilen kahvehane ve bar gibi yerlerde ödenen KDV miktarının bir yıl içinde arttığını belirtti.

Bu sürede yeni açılan kahvehane sayısının da yükseldiğine işaret eden Akdağ, anketlere göre vatandaşların da bu yerlere daha sık gitmeye başladığını anlattı.

Akdağ, "Bunları yan yana getirdiğinizde ikram sektörüyle ilgili sıkıntı olmadığı açık. Hiç bir aile eskiden çocuğuyla oralara gidemiyordu. Vatandaşın yüzde 90-95'i 'bu kısıtlamalar devam etsin, biz çok rahatız' diyor" görüşünü dile getirdi.

Bu konuda cezalardan ziyade toplumun yasakları benimsemesinin önem taşıdığını kaydeden Akdağ, "Sadece cezalarla filan bunu yenemezsiniz, ama gelin görün ki bunu da mahkemeye götürüyor" diye konuştu.
haber10

Ölü prof.'lar derneği
Serdar Akinan
Geçtiğimiz gün çalışıyorum diye telefonumu sessize almışım. Bir ara göz ucuyla bakarken telefonun ekranının yanıp söndüğünü fark ettim. Arayan Cüneyt Özdemir'di...

Ben açıncaya kadar kapandı. Ve o an fark ettim ki beni defalarca aramış... Merak ve endişeyle geri aradım... Telefonu açtığında sesi son derece gergindi...

'Serdar, Aslı'yı bıçakladılar. Taksim İlk Yardım'dayız... Ne yapalım?' O an kanım dondu... Aslı, Cüneyt'le beraber çalışan, ikimizin de yıllardır tanıdığı, dünya tatlısı arkadaşımızdı. 'Kız kardeşim olsa herhalde bu kadar değer verebilirim' diye düşündüğüm bu kanatsız meleği kim neden bıçakladı sorusundan önce, ilk aklıma gelen onun sağlığıyla ilgili ne yapabileceğim oldu. Yıllardır bu tip olaylarla hemhal olduğumdan, 'Kim yapmış, neden yapmış' soruları yerine, adeta refleksle, şu soruları yönelttim Cüneyt'e, 'Bilinci açık mı? Neresinden bıçaklanmış? Genel durumu nasıl?' O da gayet soğukkanlılıkla kısa ve net yanıtlar verdi... Ve tüm yakınlarımın başına sağlıkla ilgili bir sorun geldiğinde ilk yaptığım şeyi yaptım... Prof. Dr. Macit Arvas'ı aradım. 'Hocam, en yakın arkadaşımızı bıçakladılar... Şu an Taksim İlk Yardım'da... Bilinci açık, genel durumu iyi... İç organlarda bir hasar olup olmadığı henüz bilinmiyor.' Macit Hoca sağ olsun birkaç dakika içinde bana geri döndü ve yardımcı oldu... Olayın asıl bundan sonrası çok ilginç...Bu tip bir durumda herkesin ilk verdiği tepki nedir? Hastasının sağlığına bir an önce kavuşması için, en iyi ve en doğru müdahalenin yapılabilmesi için elinden gelen tüm imkanları seferber etmek... Taksim İlk Yardım Hastanesi'nde ilk müdahaleyi yapanlar cansiperane çalışan genç cerrahlardı. Ancak, 5N1K ekibi Aslı'yı bir ambulansla Amerikan Hastanesi'ne nakletmeye karar verdi... Amerikan Hastanesi'nde de genç cerrahlar duruma müdahale etti. Filmler çekiliyor ve bıçağın ne kadar derine gittiği saptanmaya çalışılıyordu. Bu arada Macit Hoca aradı ve o esnada Amerikan Hastanesi'nde bulunan Prof. Aydın Alper'le konuştuğunu ve onun gelip hastamızla ilgileneceğini söyledi... Gerçekten birkaç dakika içinde Prof. Alper geldi ve kısa bir incelemeden sonra bize bir ön bilgi verdi... O Aslı'nın endişe içindeki tüm ekip arkadaşlarına, gayet sakin bir biçimde bilgi verirken etrafında toplanan diğer tüm doktorlarında aynı ciddiyet ve saygıyla ona kulak kabarttığını gördüm. Profesör Aydın Alper yanımızdan ayrılırken ilk kez herkesin rahatladığını hissettim. Zira bir hoca gelmiş ve Aslı'nın durumunda ciddi bir şey olmadığını, bu saldırıyı nasıl ucuz atlattığını gayet net bir ifadeyle anlatmıştı...Herkes birbirine sarılıp Allah'a şükrederken şunu düşündüm...Taksim İlkyardım Hastanesi'nden başlayarak tüm bu cerrahları eğiten kimdi? İşte Prof. Macit Arvas gibi, Prof. Aydın Alper gibi hocalar... Mesela Prof. Macit Arvas'ı yıllardır tanırım. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı'nın başkanıdır. Her sabah 07:00'de Cerrahpaşa'daki odasında asker gibi mesaiye başlayan, dünyada sadece birkaç uzmanın yapmaya cesaret edebileceği sofistikasyondaki ameliyatları yapabilen, rahim kanseri gibi yaygın ve öldürücü bir hastalıkla mücadele için bu ülkeye doktor yetiştiren bir hoca... Yaşamındaki mücadeleyi, bu devletin ona 'sunduklarını', bazı hasta yakınlarının başta ölüm tehdidi ve hakaret olmak üzere onun bu çabasına nasıl 'teşekkür ettiğini' örnekleriyle anlatsam bu sütun yetmez. Fakat asıl önemlisi kendisi de bir doktor olan Sağlık Bakanı Recep Akdağ tarafından toplumun önüne paragöz insanlar olarak lanse edilen; açıkça aşağılanan ve adeta suçlu ilan edilen bir avuç profesörün durumuna dikkat çekmek istedim. Canımız yandığında, bir yakınımıza veya kendimize şifa aradığımızda 7 gün 24 saat bize hizmet için asker olan kim? Hekimler... Bu hekimleri yetiştiren kim işte bu profesörler... Hani şu gözünü para bürümüş vatan haini profesörler...
Akşam

Doktorların Araçlarını Çalan 'Entel', Yakalandı
25 Eylül 2010
Bahçelievler ve Fatih'te 4 özel hastaneden kadın doktorların çantalarından çaldığı anahtarlarla 4 otomobili çaldığı tespit edilen 'Entel' lakaplı Ahmet B. (41), yakalandı. aktifhber

Trafik Kazası Geçiren Doktorlar İçin Sağlık Ekipleri Seferber Oldu
25 Eylül 2010
Kapadokya'ya gitmek için yola çıkan iki öğretim görevlisi ve 11 doktor adayının içinde bulunduğu minibüsün geçirdiği trafik kazası sağlık ekiplerini alarma geçirdi. Kaza yerine 9 ambulans ve 2 helikopter ambulans yönlendirildi.
Konya'nın Kulu ilçesinin Şereflikoçhisar mevkinde de meydana gelen trafik kazasında 13 kişiyi taşıyan araçta doktor Abidin Turgut ile arabayı kullandığı belirtilen Doç. Dr. Taner Karakaş yaşamını yitirdi. Geriye kalan 11 tıp öğrencisi hastanelere kaldırıldı. Bu esnada tam bir kurtarma telaşı yaşandı. Ankara ve Konya'dan yola çıkan sağlık ekipleri hekimleri ve hekim adaylarını kurtarmak için büyük çaba gösterdi. 2 helikopter ambulans ile 9 kara ambulansı yaralıları hastanelere yetiştirdi. 10 yaralı Ankara'ya getirilirken, 1'i Konya Meram Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Ankara'daki 10 yaralıdan 1'i Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden taburcu oldu. Kazada yaralanan 3 doktor adayının durumlarının ağır olduğu ifade ediliyor. aktifhaber

Adıyaman Genç Doktorunu Tekbirlerle Uğurladı
26 Eylül 2010

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde öğretim görevlileri ile öğrencileri Kapadokya'ya taşıyan minibüsün devrilmesi sonucu hayatını kaybeden Abidin Turgut, Adıyaman'da sevenlerinin gözyaşları arasında toprağa verildi.Dün akşam saatlerinde
Dün akşam saatlerinde cenazesi şehre getirilen Abidin Turgut'un cenazesi Adıyaman Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Turgut, Ulu Camii'nde ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.
aktifhaber

İnşaat mühendisi kaldığı sitede ölü bulundu
06 Ekim 2010
Sarıyer'de inşaat mühendisi olduğu öğrenilen bir kişi, evinde ölmüş olarak olarak bulundu.
Alınan bilgiye göre, Sarıyer'de yaşayan işadamı Serdar Barış (43), evinde ölü olarak bulundu. Bir inşaat firmasının ortaklarından olduğu öğrenilen Serdar Barış'ın cesedi, bir arkadaşının durumundan şüphelenerek odasına girmesi üzerine bulundu. Barış'ın cesedi, olay yerine gelen jandarma ekipleri tarafından Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı.
Serdar Barış'ın, dün akşam Taksim'de arkadaşıyla eğlendikten sonra evine döndüğü öğrenildi. Barış'ın eve geldikten sonra yatmadan önce antidepresan ilaç aldığı iddia edildi. netgazete

Batman Sağlık İl Müdürü açığa alındı
Batman Sağlık İl Müdürü Dr. Mehmet Baş, Bölge Hastanesi'nin yanık ünitesindeki yolsuzluk iddiaları üzerine, valilik tarafından görevden alındı. Gözaltında bulunan ve geceyi emniyet müdürlüğünde geçiren Baş'ın bugün hakim karşısına çıkarılması bekleniyor. 09.12.2010 BATMAN netgazete
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> SAGLIK HABERLERi Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com