EntellektuelForum

admin · Tarih: Pts Nis 28, 2008 10:02 pm Mesaj konusu: Cep TelefonlarI Tehlikeli Alet

Türkiye cep telefonuyla konuşmada Avrupa birincisi

17.03.2017

Türkiye, cep telefonu ile konuşmada Avrupa birincisi oldu. 1 yılda toplam 240 milyar dakika konuşma yaptık. Bu süre, kişi başı ayda ortalama 426 dakikaya denk geliyor.

CNN'de yer alan habere göre, Türkiye'de ise ilk cep telefonu görüşmesini 23 Şubat 1994'te 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile dönemin başbakanı Tansu Çiller yaptı.Sonraki yıllarda marka ve model sayısı arttı, kampanyalar yapıldı, telefon ihtiyaca dönüştü ve kullanım yayıldı.

Türkiye, 23 yılın sonunda cep telefonu kullanımında Avrupa birincisi oldu.Türkiye'deki kullanıcılar 1 yılda cep telefonuyla 240.7 milyar dakika konuştu.1 yıldaki 240.7 milyar dakikalık rekor konuşma süresi, kişi başına 426 dakikaya denk geliyor. Türkiye, ayda ortalama kişi başına düşen 426 dakikalık cep telefonu kullanımıyla Avrupa Ülkeleri arasında 1. oldu.Avrupa'da bu süre, ayda ortalama kişi başına 257 dakika. Konuşmanın yanısıra, internet kullanımı ve mesajlaşma da çok aktif.
BirGün

'Cepten kanser' iddiasına tazminat
19 Ekim. 2012
İtalya'da üst mahkeme, 12 yıl boyunca günde 6 saat telefonla konuştuğu için beyninde tümör oluştuğunu iddia eden iş adamının tazminat hak ettiğine karar verdi.
ntvmsnbc

6 cepten birinde ölümcül e-koli basili bulundu
14 Ekim 2011
İngiltere'de ürküten araştırma. Bulunan bakterinin bir türü Almanya'da Haziran'da 48 kişinin ölümüne yol açmıştı

İngiltere'de 6 cep telefonundan birinde koli basiline rastlandı.

Londra Üniversitesi ve London School of Hygiene and Tropical Medicine merkezinden bilimadamlarının yaptığı araştırma, cep telefonu kullanıcılarının tuvaletten sonra temizliğe gereken özeni göstermediklerini gözler önüne serdi.

İngiltere'nin 12 kentinde yapılan araştırmaya katılanların yüzde 95'i tuvalette gittikten sonra makul bir zamanda ellerini yıkadığını söyledi. Ancak 390 cep telefonundan ve kullanıcılarının ellerinden alınan örnekler, cep telefonları ve ellerin yüzde 16'sında koli basili izlerinin bulunduğunu gösterdi.

Araştırmaya imza atanlardan Dr. Val Curtis, cep telefonları ve ellerde koli basiline rastlanmasının insanları titizleştirmesini umduğunu belirterek, "elleri sabunla yıkamak çok basit bir iş olsa da bunun hayatı kurtarabileceğini" vurguladı.

Koli basilinin bazı türleri ölümcül olabiliyor.

Bu bakterinin 0104 adlı türü, haziranda Almanya'da 48 kişinin ölümüne neden olmuştu. haber10

Hareket halinde ceple konuşursan...
21 Kasım 2010
Hareket halinde cep telefonuyla konuşanlar 5 kat daha fazla radyasyona maruz kalıyor.

Araçlarda seyahat sırasında ve yürürken cep telefonuyla konuşan kişiler elektromanyetik radyasyondan 5 kat daha fazla etkileniyor. Uzmanlar, hareket halindeyken cep telefonuyla konuşulmaması uyarısında bulunuyor.

Günlük hayatta kullanılan elektronik cihazlar ile baz istasyonları, yüksek gerilim hatları, uydu haberleşme sistemleri ve radyo ve televizyon vericilerinin yaydığı elektromanyetik radyasyon sağlık açısından riskler oluşturabiliyor. İnsanların istekleri dışında elektromanyetik radyasyona maruz kaldığına işaret eden Sakarya Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Çerezci, elektromanyetik dalgaların sağlığa yapacağı olası etkileri azaltmak adına bazı önlemlerin alınabileceğini ifade etti. Çerezci, elektromanyetik radyasyon yayan ürünlerin en az maruz kalacak şekilde kullanılması gerektiğini söyledi.

Elektromanyetik dalga açısından cep telefonlarının birinci derecede etkili olduğunu kaydeden Çerezci, cep telefonlarının hareket halindeyken daha fazla dalga yaydığını vurguladı. Çerezci, "Hareketsiz iken 30 birim elektromanyetik dalga yayan cep telefonu, hareket halindeyken 150 birime kadar varan elektromanyetik dalga oluşturabiliyor. Örneğin araçla hareket halindeyken yapılan görüşmede konuşmayı kesintisiz devam ettirebilmek için cep telefonu yüksek güçte çalışıyor. Yüksek güçte çalışması demek daha fazla elektromanyetik dalga salınması demek. Hareket halindeyken yapılan görüşmede 4 veya 5 kat daha fazla elektromanyetik radyasyona maruz kalınıyor." dedi.

Seyahat sırasında cep telefonuyla konuşma yapılmaması gerektiğine dikkat çeken Çerezci, bu durumda iletişimin mesajlaşarak yapılmasının daha faydalı olacağını dile getirdi. Cep telefonunun az çektiği yerlerde de çok fazla konuşma yapılmaması tavsiyesinde bulunan Çerezci, şunları ifade etti: "Hareket halinde olduğu gibi kapalı ortamlarda da cep telefonu yüksek güçte çalışıyor. Çekmeyen yerlerde uzun süre konuşmamak lazım. Çeken noktalara gidip, pencere kenarına yaklaşıp konuşma yapılırsa elektromanyetik dalgaya az maruz kalınır."

Cep telefonlarının yaydığı elektromanyetik radyasyonu azaltıcı bir takım ürünlerin piyasada satıldığını belirten Çerezci, bu tür ürünlerin faydasının olmadığını kaydetti.

"MİKRODALGA FIRINLARIN ÖNÜNDE DURMAYIN"

Evlerde kullanılan elektronik ürünlerin de elektromanyetik radyasyon yaydığına işaret eden Çerezci, özellikle mikrodalga fırınların çalışırken önlerinde durulmaması gerektiğini söyledi.
habertaraf

Açık cep telefonu yıldırım çekti: 1 ölü
17 Ekim 2010
Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı Küçükköy beldesi sınırları içinde bulunan Şeytan Sofrası mevkiinde cep telefonuyla eşiyle konuşan bir kişi üzerine yıldırım düşmesi sonucu feci şekilde hayatını kaybetti.

Edinilen bilgiye göre, Ordulu bir ailenin çocuğu olan ve Mersin’de ikamet eden Ankara doğumlu ve henüz 7 aylık evli olan Erol Aladağ (39) adındaki talihsiz adam, kurulma aşamasındaki bir satış pazarlama şirketinin seminerine katılmak üzere Ayvalık’a geldi. İlçeye bağlı Küçükköy beldesi sınırları içinde bulunan Sarımsaklı mevkiindeki bir otelde toplantılara katılan Erol Aladağ, bu akşam saat 18.30 civarında Ayvalık ve Küçükköy’ün sembolü olan dünyaca ünlü Şeytan Sofrası’na seminerdeki arkadaşlarıyla çıkıp, eşsiz manzarayı izlemek ve burada bulunan efsanevi Şeytan’ın ayak izi olarak bilinen kaya oyuğunu görmek istedi.

İlk kez Ayvalık’a gelen talihsiz adam, Şeytan Sofrası’ndan izlenen eşsiz doğa manzarasına adeta büyülenerek, içinde bulunduğu o anı henüz 7 aylık evli olduğu eşiyle telefonda da olsa paylaşmak istedi. Eşini cep telefonundan arayan Aladağ, o anda hafif çiseleyen yağmurun da etkisiyle romantik sözlerle eşine Şeytan Sofrası’nın manzarasını ve içinde bulunduğu ambiyansı anlatmaya başladı.

Yağmurun şiddetini arttırmasıyla aynı anda şimşeklerin çakmaya başlamasıyla birlikte talihsiz adamın telefonunun öteki ucundaki eşi, şimşek seslerini duyduğunda korkarak, kocasının bulunduğu yerden hemen uzaklaşmasını istedi. Ancak, o anda açık olan cep telefonu adeta bir paratoner vazifesi görerek, yıldırımı çekti ve talihsiz adamı bulunduğu kayalıklarda yakalayarak ölümüne neden oldu. haber7

12 EYLÜL 2010
Cep telefonunu evde unutan bir eroinman gibi davranıyor

Cep telefonu, SMS, internet, bilgisayar oyunu bağımlılığı vakaları son 3 yılda zirve yaptı. Balıklı Rum Hastanesi'nden Prof. Dr. Mansur Beyazyürek uyarıyor:Cep telefonunu evde unutan biri, eroin bulamayan eroinmanın ruh halini yaşıyor

Balıklı Rum Hastanesi Anatolia Klinikleri Şefi Prof. Dr. Mansur Beyazyürek, teknoloji ürünlerinin yarattığı bağımlılık vakalarında son 3 yılda ciddi bir artış yaşandığını söyledi. Türkiye'de bu konuda yapılmış bilimsel bir çalışmanın bulunmadığını belirten Prof. Dr. Mansur Beyazyürek şöyle konuştu: Bilgisayarı bozulan, internet erişimi aksayan, cep telefonu kaybolan, kablolu TV'sinde yayını bozulan insanlarla diyalog kurmayı deneyin, tıpkı bir madde yoksunluğundaki bireyin özelliklerini taşıyorlar. Huzursuz, sıkıntılı, öfkeli ve mutsuz. Cep telefonunuzu evde unutsanız, eroin kullanan birinin eroin bulamadığındaki ruh halini yaşıyorsunuz.

Teknoloji bağımlılarına uygulanan tedavi ile uyuşturucu bağımlılarına uygulanan tedavi benzer. Ancak teknoloji bağımlılarının tedavisi daha umut verici.

Çocuklarımın eğitim hayatı bitti doktor!
TEDAVİ için başvuran bir babanın, 2 çocuğunun başarılı birer eğitim hayatları varken, bilgisayar oyununa bağımlı olmalarından sonra eğitimlerini noktaladıklarını anlattığını belirten Prof. Dr. Mansur Beyazyürek, 'Özellikle gençlerde, çocuk dediğimiz yaşta gençlerde teknoloji bağımlılığının yaygın olmasının Türkiye için çok ciddi bir sorun olduğunu düşünüyorum. Ne yapıp edip, çocukları 10 yaşına kadar internetten ve bazı teknoloji ürünlerinden uzak tutalım' dedi. Akşam

'Cep telefonları beynimizi pişiriyor'

Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Peker, ''Cep telefonlarından yayılan mikrodalga ışınlar, tıpkı fırınlarda olduğu gibi beynimizi pişirmektedir'' dedi.08 Mart 2009 10:14

Peker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insanlığın yararına olabilecek birçok buluşun yan etkileri de olabileceğini belirterek, Türkiye'de yaklaşık 35-40 milyon aktif kullanıcısı bulunan iletişim çağının değişmez araçlarından biri olan cep telefonlarının, buna en iyi örnek olduğunu kaydetti.

Peker, cep telefonlarından yayılan elektromanyetik ışınımın tüm canlılar tarafından soğurulduğunu ve soğurulan bu enerjinin, hücre proteinlerinde bozulmalara, hücrelerde ısınmalara, ısınmalardan kaynaklı hücre değişikliklerine ve DNA tahribatına kadar birçok olumsuz etkiye yol açtığını belirterek, şöyle devam etti:

''Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı'nın cep telefonlarından ve baz istasyonlarından yayılan radyo dalgalarını içine alan elektromanyetik alanları, muhtemel kanserojen içeren 2-B grubuna alması ve İngiltere Radyolojik Koruma Kurulu'nun cep telefonlarının küçük çocuklarda tümör riski yarattığını açıklaması, bunların zararlı olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Ayrıca, cep telefonlarının uzun vadede kalp rahatsızlıklarına, hafıza zayıflaması ve beyin tümörü riskine, kalıcı işitme bozukluklarına, embriyo gelişiminin zarar görmesine, kadınlarda düşük riskinin artmasına, bağışıklık sisteminin bozulmasına, yüksek tansiyona, sperm sayısının azalmasına ve cilt kanseri gibi olumsuz sonuçlara sebep olabileceği düşünülmektedir.''

Cep telefonlarının konuşma sırasında karşıdan gelen sinyalleri alıp aynı zamanda karşı tarafa sinyal ilettiği için hem alıcı hem de verici olarak görev yaptığını vurgulayan Peker, konuşma olmasa bile cihaz sürekli sinyal alışverişi yapacağı için kullanıcıların sürekli elektromanyetik dalgaya maruz kaldıklarını anlattı.

Prof. Dr. Peker, özellikle elektromanyetik spektrumun mikrodalga bölgesinde ışın yayan cep telefonlarının, bu bağlamda da oldukça tehlikeli olduklarına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bilindiği gibi mikrodalgalar aynı zamanda fırınlarımızda ısıtma amaçlı da kullanılmaktadır. Cep telefonlarından yayılan mikrodalga ışınlar tıpkı fırınlarda olduğu gibi beynimizi pişirmektedir. Tüm bu olumsuz etkilerinden dolayı cep telefonlarını mümkün olabildiğince az ve kısa sürelerde kullanmak gereklidir. Ayrıca çocuklar ve hamile kadınlar cep telefonu kullanmamalı, kullanmaları gerektiğinde ise mutlaka kulaklık takmalılar. Uyunulan odada, özellikle de yatağın başucunda cep telefonu bulundurulmaması gereklidir.''

Prof. Dr. Peker, özellikle elektromanyetik spektrumun mikrodalga bölgesinde ışın yayan cep telefonlarının, bu bağlamda da oldukça tehlikeli olduklarına dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:

''Bilindiği gibi mikrodalgalar aynı zamanda fırınlarımızda ısıtma amaçlı da kullanılmaktadır. Cep telefonlarından yayılan mikrodalga ışınlar tıpkı fırınlarda olduğu gibi beynimizi pişirmektedir. Tüm bu olumsuz etkilerinden dolayı cep telefonlarını mümkün olabildiğince az ve kısa sürelerde kullanmak gereklidir. Ayrıca çocuklar ve hamile kadınlar cep telefonu kullanmaları gerektiğinde mutlaka kulaklık takmalılar. Çünkü, telefon açılır açılmaz kulağa götürüldüğünde beyin yüzde 50 daha fazla enerji ile karşılaşır. Bu etkiyi azaltmak için kulaklık kullanılmasını öneriyoruz. Kulaklık yoksa da telefona açma düğmesine bastıktan birkaç saniye sonra cevap verilmelidir.''
haber7

'Bedava konuşma süresi' hasta ediyor!

GSM operatörlerinin aralarındaki rekabete bağlı olarak abonelerine sundukları 'Bedava kontör' ve 'Bedava dakika' hizmetleri nedeniyle daha uzun süre kullanılmaya başlanan cep telefonlarına dikkat.09 Mart 2009 10:05

GSM operatörlerinin aralarındaki rekabete bağlı olarak abonelerine sundukları ''Bedava kontör'' ve ''Bedava dakika'' hizmetleri nedeniyle daha uzun süre kullanılmaya başlanan cep telefonlarının sağlığa olumsuz etkilerinin baz istasyonlarından daha fazla olduğu bildirildi.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, son yıllarda iletişim dünyasında kullanılma sıklığı giderek artan cep telefonları, başta gençler olmak üzere toplumun hemen her kesimi tarafından yoğun şekilde kullanılıyor. Özellikle GSM operatörlerinin daha fazla müşteri çekmek için hayata geçirdiği ''Bedava'' kontör ve dakika uygulaması ve sınırsız konuşma imkanı, cep telefonu ile görüşme süresini daha da artırıyor.

Sakarya Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Çerezci, son yıllarda teknolojik gelişime bağlı olarak insanların, sağlığı tehdit eden elektromanyetik dalgalara daha fazla maruz kaldığını söyledi.

Yüksek gerilim hatları, baz istasyonları, elektrikli ev aletleri ve cep telefonlarının yol açtığı elektromanyetik kirliliğin beyin tümörü, kanser, yorgunluk, lösemi, kısırlık, hafıza kaybı, iştahsızlık, uyku bozukluğu, depresyon gibi birçok rahatsızlığa neden olduğunun araştırmalarla ortaya konulduğunu dile getiren Çerezci, ''Kesin olarak 'bunlar ortaya çıkıyor' diyemesek bile riski önemli oranda artırdığı biliniyor. Bu yüzden, söz konusu zararlı dalgalardan olabildiğince uzak durmak gerekiyor'' dedi.

CEP TELEFONU ARAÇTA DAHA FAZLA RADYASYON YAYIYOR

Prof. Dr. Osman Çerezci, Türkiye'de özellikle baz istasyonlarının insan sağlığına olumsuz etkilerinin üzerinde durulduğuna, ancak cep telefonlarının oluşturduğu tehlikenin atlandığına değinerek, şunları kaydetti:

''Cep telefonu, ömrümüzün sonuna kadar hayatımıza girmiş durumda. 'Bedava' kampanyaları ile günlük hayatta saatlerce telefonla konuşuluyor. Özellikle gençler, kontrolsüz bir şekilde telefon kullanıyor. Baz istasyonlarının 4-5 metre önüne gittiğimde maruz kaldığım değerleri cep telefonunu kulağıma tuttuğumda alıyorum. Yaptığımız ölçümlere göre cep telefonu, şaşırtan yüksek değerlerde elektromanyetik dalgalar yayıyor. Saatlerce cep telefonu ile konuşulduğunu düşündüğünüzde, vücutta oluşacak etkiyi hesaplayın. İnsanlar artık, aşırı dozda elektromanyetik dalgalara maruz kalarak sağlığını bozuyor.''

Gençlerin ve çocukların cep telefonu ile konuşmalarının sınırlandırılması gerektiğini işaret eden Çerezci, şöyle konuştu:

''Saatler, günler, aylar derken hayat boyu vücutta bir birikim oluşacak. Öğrenci okula gidene kadar telefonla konuşuyor. Telefon, araçta baz istasyonu ile irtibat sağlarken daha fazla enerji tüketiyor ve daha fazla radyasyon yayıyor. Hareket halindeki araçta 10 dakika telefonla görüşmek, oturarak 30 dakika görüşmekten daha tehlikeli. Bu durum da sağlığı tehdit ediyor.'' .

Cep telefonuyla fazla konuşan gençlerin risk sıralamasında önde geldiğini belirten Çerezci, ''Kampanyalar çok yanlış. Gençleri özendirici bu tür reklamların yapılmaması gerekiyor. Daha kontrollü olmak gerekiyor. Bedavalara aldanıp kontrolü elden bırakmamalıyız. Günde yarım saatten fazla konuşmamak en iyisi'' diye konuştu.
haber7
24 Aralık 2008 09:27
Ellerimizden düşmeyen cep telefonları kansere sebep oluyor. Cep telefonu beyin tümörü riskini artırmakla kalmıyor işitme sinirine ait tümör riskini de 2.4 kat artırıyor.

Cep telefonunun yanı sıra ekonomik krizin yaşattığı endişe, karamsarlık gibi düşünceler de kansere yol açabiliyor.

Sağlık Bakanlığı Kanser Savaş Dairesi Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, manyetik alanların kanser yapıcı tehlikesine karşı uyarıda bulundu. Prof. Dr. Tuncer, cep telefonlarının özellikle sıklıkla kullanılan tarafta tümör riskini arttırdığını söyledi. Cep telefonlarının beyin tümörü riskini iki kat, işitme sinirine ait tümör riskini ise 2.4 kat arttırdığını bilimsel olarak kanıtlandığını belirten Prof. Dr. Tuncer, "Korktuğumuz da buydu zaten. Elektromanyetik alanların kanser yapıcı etkileri gün geçtikçe kanıtlanıyor" dedi. Cep telefonlarının gereksiz yere kullanılmaması gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Tuncer, "Maalesef böyle kanseri arttırıcı bir etkisi var. Özellikle çocuklar ve gençlerin cep telefonu kullanımına çok dikkat etmeleri gerekiyor" diye konuştu.

Ekonomik krizin de kanser yapıcı etkisi var

Prof. Dr. Tuncer, çevresel yapının da kansere neden olabileceğini ifade etti. Son dönemde yaşanan ekonomik krizin yarattığı endişe nedeniyle kanser yapıcı faktörler arasında yer aldığını kaydeden Prof. Dr. Tuncer, "Karamsarlık, depresyon, sürekli çatışmalar, iç çatışmalar, ekonomik krize bağlı olarak endişe kansere neden olabilir" dedi.

Prof. Dr. Murat Tuncer şunları söyledi: "Çevresel yapımızın, beyinsel faaliyetlerimizin, streslerimizin, üzüntü ve sevinçlerimizin tren raylarını değiştiren mekanizma gibi vücudumuzdaki bazı mekanizmaları değiştirdiği gösterildi. Hücrelerin çoğalma sistemlerini değiştiren mekanizmalar var vücudumuzda. Ağır ve uzun süre stres altında kalındığında bu mekanizmalar devreye girerek yolunda giden hücre bölünmelerini anormal şekle çevirebiliyorlar. O yüzden psikososyal yapımızın, çevremizin kanser oluşumunda çok önemli bir rolü olduğu ortada."
haber10

Cep kanseri 2,5 kat arttırıyor

Cep telefonlarını elinden düşürmeyenlere kötü haber. Konuşurken yayılan dalgalar beyin tümörlerinin oluşumunu 2.5 kat arttırıyor.14 Aralık 2008 19:36

Cep telefonlarının insan hayatına yönelik tehdidi konusunda yapılan araştırmalar her geçen gün daha da somut verileri ortaya koyuyor. Sağlık Bakanlığı Kanser Dairesi Başkanı Dr. Murat Tuncer'den, "cep"ten yayılan elektro manyetik dalgaların yol açtığı zarara ilişkin ciddi uyarı geldi. Dr. Tuncer, cep telefonu frekanslarının yaydığı dalgaların, beyin tümörlerinin oluşumunu 2.5 kat arttırdığına işaret ederek, cep telefonlarından mümkün olduğunca uzak durulması uyarısında bulundu.

ÇOCUKLARI UZAK TUTUN

Sürekli vücutta taşınması nedeniyle cep telefonu frekanslarının zarar verme olasılığının yüksek olduğuna işaret eden Dr. Tuncer, "Elektro manyetik dalga yayan cihazlardan vücuda en yakın taşınan cep telefonları, bu nedenle en çok zararı onlardan alıyoruz" dedi. Dr. Tuncer, yapılan araştırmalara göre önümüzdeki yıllarda cep telefonlarının daha ciddi zararlarının ortaya çıkabileceğini, bu nedenle çocukların korunmasının çok önem taşıdığını bildirdi.

ALPER YURTSEVER / TAKVİM

Cep telefonu çocuklar için büyük tehdit
22 09 2008 23:47
İsveçli bilim adamlarının yaptığı bir araştırmada, cep telefonu kullanan çocuklarda beyin tümörü olasılığının 5 kat arttığı belirlendi.
Londra’da konuyla ilgili düzenlenen bir toplantıda sunulan bildiride, beyinleri ve sinir sistemleri hala gelişmekte olduğu için, 16 yaşın altındakilerin cep telefonlarının yaydığı radyasyona daha fazla maruz kaldıkları kaydedildi.
Daily Mail’in haberine göre bilim adamları, çocukların kafaları daha küçük ve kafatası kemiği daha ince olduğu için radyasyonun beyne daha kolay nüfuz ettiğini düşünüyor.

Araştırmanın önemli bir bulgusu da bir kişi cep telefonu kullanmaya ne kadar erken başlarsa beyninde tümör gelişme riskinin o kadar fazla olduğu.

Orebro Üniversitesi Hastanesinden Prof. Lennart Hardell, 20 yaşın altınd acep telefonu kullanmaya başlayanlarda, glial hücrelerden gelişen, bir çeşit merkezi sinir sistemi tümörü olan "glioma" olasılığının 5 kat arttığını söyledi.
Birincil beyin tümörlerinin yarısını gliomaların oluşturduğu bildiriliyor.

Prof. Hardell, evde kullanılan kablosuz telefonların da cep telefonları kadar riskli olduğunu, bunları kullanan çocuklarda glioma riskinin 4 kat arttığını söyledi. 20 yaşın altında cep telefonu kullanmaya başlayanlarda iyi huylu olarak bilinen işitme siniri tümörü "akustik nöroma"nın gelişme riskinin de5 kat arttığı kaydedildi.

Araştırmacılar, cep telefonu kullanmaya 20’lerinden itibaren başlayanlarda ise glioma riskinin yüzde 50, akustik nöroma riskinin iki kat arttığını belirttiler.

Çocukların cep telefonuyla çok fazla haşır neşir olduğuna işaret eden bilim adamları, 12 yaş altındaki çocukların cep telefonunu sadece acil durumlarda kullanmaları tavsiyesinde bulundu.

New York Eyalet Üniversitesinden David Carpenter, cep telefonu kullanımı neticesinde gelecekte beyin kanserleri salgınıyla karşılaşılabileceğini söyledi.

Bu arada, İngiltere’de cep telefonlarının sağlık üzerindeki etkisiyle ilgili 90 bin kişiyi kapsayan bir araştırma yürütülüyor.

haber7

'Bol bol konuşun'lara itibar etmeyin

Tüketici Hakları Derneği GSM operatörleri arasındaki rekabet dolayısıyla tüketiciyi çekmek için 'Bol bol konuş' şeklindeki düzenlenen kampanyalara itibar gösterilmemesini istedi.
24 Nisan 2008 18:15
Yazı boyutunu büyütmek için
Tüketici Hakları Derneği Samsun Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Halk Sağlığı Uzmanı Dr. M. Emin Dinççağ, cep telefonunun yaygınlaşması ve GSM operatörleri arasındaki rekabet dolayısıyla tüketiciyi çekmek için "Bol bol konuş" diye düzenlenen kampanyalara tüketicilerin itibar göstermemesini istedi.

Cep telefonlarının sağlık üzerine olumsuz etkileri olabileceği, uzun süre konuşmalarda, baş ağrısı, dikkat azalması, yorgunluk gibi belirtilerin ortaya çıktığı hatta bazı yayın organlarında beyin kanserlerinde artışa yol açacağı şeklinde yayınların yer aldığını hatırlatan Dr. Dinççağ, "Tüketiciler reklamın etkisinde kalıp gereksiz ve sırf muhabbet olsun diyerek cep telefonu kullanması doğru değildir. Henüz sağlık açısından zararsız olduğu şeklinde yayının olmadığı ve bunun için halk sağlığı uzmanları tarafından şüphe ile bakılması gerektiği ve ihtiyatlı davranılmasının doğru olacağı bildirilen cep telefonlarını kullananların gelecekte ortaya çıkabilecek hastalıkların önlenebilmesi için cep telefonlarını dikkatli kullanmasını öneriyoruz" dedi.

Cep telefonlarının ihtiyaç halinde kulaklıkla kullanılması gerektiğini kaydeden Dr. M. Emin Diçççağ, "Çocukların ve hamile kadınların cep telefonu kullanmasının önüne geçilmesi sağlık açısından gereklidir.
Avustralya Milli Üniversitesi Tıp Okulu'ndan Nöroşirirji Uzmanı Prof. Dr. Vini Khurana, son günlerde yayınlan açıklamasında 100'e yakın makaleyi inceleyerek, cep telefonlarının asbest ve sigaradan daha tehlikeli olduğunu belirtmiştir. Daha önceki yayınlarda cep telefonlarının erkeklerde sperm kalitesini bozduğunu ifade etmiştir. Cleveland Kliniği'nin araştırmasında 'cep telefonunun uzun süre kullanılması kısırlık nedeni olabilir' deniliyor.

Yine iletişim ve Sağlık Araştırması MTHR , 8.8 milyon sterlin harcanarak 6 yıl süren araştırmada cep telefonlarının zararsız olduğu konusunda net bilgi veremedi ve uzun süre kullanımında beyin tümörü yapabileceği konusunda kaygılarını ortaya koydu. Prof. Dr. Laurie Challis, çocuklara daha çok zararlı olacağı konusunda uyarılarda bulundu. Fransa Sağlık, Gençlik ve Spor Bakanlığı firmaların çocuklara yönelik çalışmalarını kaygı verici bulduğunu belirtti.

4 yıldan uzun süre cep telefonu kullanımının sesleri ayırt etmede güçlüğe neden olduğu ABD'de Kulak Burun Boğaz Uzmanları Tıp Kongresi'nde açıklandı. Tüketicilerin bilinçli olup, cep telefonlarının yaydığı radyasyon miktarının azaltılmasını, üreticilerden istemeleri gerektiğini belirten araştırmacı uzmanlar, 10 yıl boyunca cep telefonu kullananlarda beyin kanseri riskinin iki kat arttığını kaydetmiştir.

Önümüzdeki 10 yıl içinde beyin kanseri riskini azaltmak için tedbir alınması gerektiğini dile getirmiştir. Tüketiciler bilinçli olmalı ve gereksiz cep telefonu kullanmamalıdır. 'Bol bol konuş', 'istediğin kadar konuş' şeklinde tüketiciyi daha çok telefon kullanmaya özendiren reklamlara itibar edilmemesi sağlık açısından gereklidir" diye konuştu. İHA

haber7

Erkekler için 'cep'in sakıncalı yeri

Pantolonların ön cebinde taşınan telefonların erkeklerin testislerine zarar verdiğini ileri süren uzmanlara göre cep telefonunun taşınması gereken yer...

30 Nisan 2009 00:55

Konya'da Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Üyesi Yrd.Doç.Dr. Haluk Kulaksızoğlu, pantolonların ön cebinde taşınan telefonların erkeklerin testislerine zarar verdiğini belirterek, "Testislere zarar veren cep telefonu, sperm sayısını da azaltıyor" dedi. Yrd.Doç.Dr. Kulaksızoğlu, cep telefonunun arka cepte taşınmasının daha doğru olduğunu söyledi.

Yrd.Doç.Dr. Haluk Kulaksızoğlu, cep telefonu kullanımı sıklığının artamasının insan vücuduna verdiği zararları da artırdığına dikkat çekti. Yrd.Doç.Dr. Kulaksızoğlu, 2009 yılında yapılan araştırmada cep telefonunun pantolonların özellikle ön cebinde taşınmasının testislere zarar verdiğinin ortaya çıktığını söyledi. Yrd.Doç.Dr. Kulaksızoğlu, "Çalışmada, cep telefonunun erkeklerde, testislere ciddi oranda etkili olduğu özellikle testislerin ana vazifelerinden biri olan sperm üretimi üzerinde kötü etki ettiği bilimsel olarak kanıtlandı. Cep telefonunun sperm üretimini azalttığı tesbit edildi. Cep telefonu elektromanyetik dalgaların, oksijen radikalları dediğimiz bizim vücudumuzun istemediği atık maddelerin testis içinde artmasına ve buradaki hücrelerin bozulmasına neden olmaktadır. Bu nedenle cep telefonlarını özellikle pantolonların ön cebinde taşımamaya özen göstermeliyiz" dedi.

Yrd.Doç.Dr. Haluk Kulaksızoğlu, cep telefonlarının testislerden uzak bir yerde tutulması gerektiğine belirterterek, "Cep telefonları kalbe yakın tutulursa kalbe, beyne yakın tutulursa beyne, testislere yakın tutulursa testislere zarar veriyor. Bu yüzden cep telefonlarını pantolonların arka ceplerinde taşınması gerekir" diye konuştu. Yrd.Doç.Dr. Kulaksızoğlu, cep telefonunun sperm üretimini azalttığı için bunun kısırlığa direk yol açar gibi düşünülmesinin yanlış olduğunu söyledi.

Yrd.Doç.Dr. Haluk Kulaksızoğlu, cep telefonunda olduğu gibi hava kirliliğinin ve sık sık gerçekleşen uçak yolculuklarının da sperm üretimini azalttığına dikkat çekti. Yrd.Doç.Dr. Kulaksızoğlu, "Cep telefonu dışında, hava kirliliği de sperm sayısını ve hareketliliğini ciddi oranda düşürüyor. Uzun uçak seyatleride aynı şekilde. Çünkü, uçağın belirli bir yüksekliğe çıkması aldığımız radyasyon oranını artıtığı için spermi etkiliyor. Bunun dışında, işi nedeniyle sıcak ortamda bulunması da sperm üretimini bozabiliyor" dedi.

ÖNLEM İÇİN E VİTAMİNİ ALINMALI

Yrd.Doç.Dr. Haluk Kulaksızoğlu, sperm sayısının bu tip etkenlerle azalmasını önlemek için E vitanimi alınmasını gerektiğini söyledi. E vitaniminin düzenli ve doktor kontrolünde alınması gerektiğini ifade eden Yrd.Doç.Dr. Kulaksızoğlu, vitamin fazlalığının çeşitli hastalıklara neden olabildiğini belirtti. Yrd.Doç.Dr. Kulaksızoğlu, bir çok gıda da E vitaminin olduğunu ama özellikle çeviz, fındık, brokoli ve zeytin gibi yağlı yiyeceklerin tüketilmesi gerektiğini söyledi.

Star Gazete

24 Ekim 2009 13:54
Telefon- Beyin Tümörü İlişkisi
Cep telefonu ile Beyin tümörü ilişkisiyle ilgili bugüne kadar yapılmış en büyük araştırmanın sonuçları açıklandı.Haberi Paylaş : Google Yahoo Facebook Digg Del.icio.us Reddit İlişkili HaberlerTüm HaberlerMeme Kanserinin Beyne Sıçraması Önlenecekİnternet ve Telefonda Vergi İndirimiKontör Yükleme Dönemi BitiyorKanser Tedavisinde Sevindiren Gelişme! Beyindeki 'Yazar' Bölümü Belirlendi

Cep telefonu müptelalarının hayatlarının geri kalanında kanser hastası olma riskinin daha yüksek olduğu açıklandı.

Bugüne kadar yapılmış en büyük araştırmanın sonuçları açıklandı. Uzun süreli cep telefonu kullanımının kişilerin hayatlarının geri kalanında kanser hastası olma riskini artırdığı açıklandı.

Dünya Sağlık Örgütü’nün 13 ülkede, 12,800 denek üzerinde yaptırdığı araştırma 10 yıl sürdü.

Önümüzdeki aylarda yayımlanması beklenen araştırmanın üç tür beyin tümörüyle ve bir tür tükürük bezi tümörüyle cep telefonu kullanımının ilişkili olduğunu ortaya koyduğu ifade edildi.

Araştırma sonuçlarının hükümetler üzerinde daha sert tedbirler alınması için baskı yaratması bekleniyor.
aktifhaber

09 Mart 2010
'Bir Canavar Yarattık'
Dünyanın en büyük cep üreticilerinden birinde çalışan adamdan korkunç itiraf...

Dünyanın en büyük cep telefonu üreticilerinden birinde 20 yıl çalıştıktan sonra vücudunda kanser belirtileri görünce dağa çıktı ve “Tıptan haberimiz yoktu. Geliştirdiğimiz şeylerin insanlara zarar vereceğini bilmiyorduk” dedi. Vatan'ın haberine göre; 20 yıldan uzun bir süre büyük bir telekomünikasyon firmasında mühendis olarak çalışmış ve birçok prototip sistemler geliştirmişti. Yalnızca İsveç ordusunun ve Ericsson’ın erişebileceği yenilikte ve kapasitede bilgisayar ve iletişim cihazları kullanarak, florasan lambalar altında, penceresinin dışındaki dev antenler yüzünden her gün yüksek oranda radyasyona maruz kalıyordu. 1980’lerin sonunda ilk belirtiler ortaya çıktı. Uzun dönem telekomünikasyon sektöründe çalıştığı ve insan sağlığını etkileyen cep telefonlarını yaptığı için pişmanlık duyan bir çocuk babası mühendis “Biz toplumun çok ilerisindeyiz. Ama bizim tıptan haberimiz yoktu. Geliştirdiğimiz şeylerin insanlara zarar vereceğini tahmin etmiyorduk” dedi.

Öte yandan Per Segerback’in teknolojik aletlere yani radyasyon ve elektromanyetik dalgalara olan alerjisi hem bilim dünyası hem de insan neslinin geleceği için özel bir çalışma alanı da yarattı. Çünkü 55 yaşındaki bu adam, dünyada “elektro manyetik dalgalara” bu kadar büyük bir derecede alerjisi olan tek insan. Yanında bir cep telefonu çalması bile başının dönmesine ve bilincinin kaybolmasına neden olabiliyor. Elektromanyetik dalgalara maruz kaldığında başı dönüyor, cildi kızarıyor, teninde yanmalar meydana geliyor.

İnzivaya çekildi

Per Sereback, Stockholm’ün uzak bir köyünde yaşıyor. Tedavisi için kullanılan teknolojik aletler Segerback’in ölümüne bile neden olabilir. Yemeklerini odun ateşinde pişiriyor. Halen elektrikli ışık, telefon ve bilgisayar kullanıyor ancak onların güç kaynakları yerin 27 metre altında bulunuyor. Bilgisayar kasası ve ’mouse’u metal plakalarla kaplı.
aktifhaber

70 bin cep bombası

Sağlığa zararlı 70 bin telefon cepte bekliyor. En çok sorun pil ve şarjda
10 Temmuz 2010

Necdet Çalışkan / Gazete Habertürk / HT Ekonomi

BTK laboratuarlarında yapılan incelemelerde Türkiye'de bulunan ve insan sağlığı açısından ciddi risk oluşturan 70 bin telefon tespit edildi. Türkiye'ye yasal yollardan girmesine karşın bu cihazların bertaraf edilmesi gerekiyor, ancak mahkeme süreci devam ettiği için bilimsel olarak kanıtlanmasına karşın bu tehlike saçan cihazlar kullanılmaya devam ediyor

2007'de Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) bünyesinde açılan ve 2008'den bu yana çalışmalar yürüten Piyasa Gözetimi Laboratuarı'nda şu ana kadar standartlara uymayan 40 bin cihazı bertaraf ettiklerini belirten BTK Teknik Düzenleme ve Standardizasyon Daire Başkanı Ejder Oruç, "Bugün itibariyle 10 ayrı cihazın güvensizlik tespit ettiğimiz için bertaraf edilmesi gerekiyor. Bu, piyasadaki 70 bin cihazı ilgilendiriyor. Satışları durduruldu. Ancak bertaraf edilebilmesi için mahkeme sürecinin tamamlanmasını bekliyor" dedi.

53 FİRMAYA CEZA KESTİK
Biri Dect, biri sabit ve geri kalan 8'i cep telefonu modeli olan bu cihazların büyük bir çoğunluğunun Türkiye'ye yasal yollardan ithalatı yapılan "no name" ve Çin malı olduğuna dikkat çeken Oruç, "Bu cihazların insan ve çevre sağlığı açısından teknik düzenlemelere uygun olmadığını tespit ettik. Bertaraf edilmeleri gerekiyor. Mahkeme süreci tamamlanana kadar sadece satışını durdurabiliyoruz. Ancak bu mevzuların mahkeme süreci 2-3 yıl sürebiliyor. Bunlardan piyasada satılmış olanlar ise kullanılmaya devam ediyor" diye konuştu.

'İTHALATIN ÜÇTE BİRİ NO NAME'
Son 2.5 yılda aralarında büyük üreticilerin de yeraldığı 53 firmaya, 1.155.606 TL'lik idari para cezası kestiklerini, ayrıca 1.479.000 TL'lik test masrafı tahakkuk ettirdiklerinin altını çizen Oruç, şunları söyledi: "Türkiye olarak, 2008'de 15 milyon, 2009'da 12 milyon, 2010'un ilk yarısında 5.5 milyon cep telefonu ithal etmişiz. Bir cihazın tüm test işlemleri için 40 gün gerekiyor. Her biri için bu testleri ithalat aşamasında yapmaya kalkarsak pratik olmaz, ithalat yapamaz hale geliriz. Diğer taraftan AB mevzuatı gereği pazara girişte beyan usulüyle ticaret yapılıyor. Şu ana kadar ithalat edilen cep telefonlarında Çin menşeli 'no name' olanların oranı 2008'de yüzde 16'lardayken, bu yılın ilk yarısında yüzde 28'e kadar çıktı."

EN ÇOK ŞİKAYET PİL VE ŞARJDA
Yaklaşık 5 milyon TL'ye faaliyete geçen ve 33 uzmanın çalıştığı laboratuarda, bilgi-belge, fiziki kontrol ve laboratuar testleri olmak üzere 3 farklı yöntemle piyasa denetimi ve gözetimi yaptıklarını aktaran Ejder Oruç, "İnternet üzerinden başvurusu yapılan şikayetlerde en çok pil ve şarj cihazı şikayeti alıyoruz. Üçer aylık dönemlerde de planlı denetimler yapıyoruz. Güvensizlik tespit ettiğimizde, firmaya bu sorunu gidermesi için 4 ay süre veriyoruz. Bu süre sonunda sonuç alamazsak, bertarafına karar veriyoruz. Bertaraf için iki yöntem var; 'ya imhaya ya da menşeine geri gönder' diyoruz" diye konuştu.

BUNLARA DİKKAT EDİN
Otomobillerin karbon salınımlarının da ölçülebildiği Hacettepe Teknokent'teki Piyasa Gözetimi Laboratuarı'nda önümüzdeki günlerde 3G'ye yönelik testlerinin de yapılacağı bölüm açılacak.
Türkiye'de baz istasyonlarının yaydığı ışımanın Dünya sağlık Örgütü'nün (WHO) belirlediği 41 v/m'lik limitten dört kat daha düşük olan 10 v/m seviyesinde olduğuna (yapılan testlerde ölçüm değerleri 1-4 v/m arasında) dikkat çeken laboratuarda çalışan uzmanlar, cep telefonu kullanıcılarına şu tavsiyelerde bulunuyor:

- Özellikle sar değeri yüksek olan telefonlarını bluetooth kulaklıkla kullanmak sar değerini 6'da bire, normal kulaklıkla kullanmak 10'da bire düşürüyor. Bu yüzden bu tarz cihazları kulaklıkla kullanın.
- Cep telefonunu, kulağınızla ağzınız arasında 15 derece açı bırakarak kullanın. Cihazı kullanırken, yanağınıza yapıştırmayın.
- Telefonunuz çaldığında hemen açmayın. Bir defa çaldıktan sonra açıp, daha sonra kulağınıza götürün. Telefonunuz ilk çaldığı anda, baz istasyonu ile iletişim kurduğu an olduğu için daha çok elektromanyetik dalgaya maruz kalırsınız.
- Cep telefonunuzun çekim gücü az olduğu durumlarda konuşmalar kısa tutulmalı. Sinyal tam alınmıyorsa cihaz maksimum enerji harcar. habertürk

Cep Telefonu Sağlığımızı Tehdit Ediyor

Cep telefonu parmaklarda karıncalanmalara, ellerde kas kaybına, dirseklerde ise kalıcı doku bozulmalarına yol açıyor.

03.10.2010

Cep telefonlarının bir yeni tehlikesi daha ortaya çıktı.
Teknoloji, bir yandan hayatımızı kolaylaştırıyor ancak diğer taraftan da beden ve ruh sağlığımız üzerinde olumsuz rahatsızlıklara sebebiyet veriyor.

ABD’de yapılan yeni bir araştırma, fazla cep telefonu kullanımının parmaklarda karıncalanmalara, ellerde kas kaybına, dirseklerde ise kalıcı doku bozulmalarına yol açabileceğini gözler önüne serdi.

Sürekli olarak manyetik bir alana dokunmanın insan bedeninde özellikle ellerde ve dirseklerde kas yorgunluğuna neden olduğuna dikkat çeken araştırmacılar, "Beyne yakın olan bu bölgelerde radyasyonla temasın sıkça gerçekleşmesi, kişinin ellerini ve parmaklarını yorduğu anlaşıldı. Özellikle yüksek teknoloji ile donatılmış olan dokunmatik telefonların bu etkiyi daha fazla artırdığı gözlemlendi" açıklamasını yaptı. TRT

Cep Telefonu Kullananlar Dikkat!
3G'li cep telefonları 2100 MHz, mikro dalga fırınların ise 2450 MHz frekansla çalıştığı, 3G'li telefonla konuşmanın, mikro dalga fırın kulağa tutuluyormuş gibi beyne elektro manyetik dalga yaydığı bildirildi.

27 Aralk 2010
Anadolu Haber

Sakarya Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Çerezci AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda daha fazla maruz kalınan elektromanyetik radyasyonun insan sağlığını olumsuz etkilediğini söyledi.

Yüksek gerilim hatları, elektrikli ev aletlerinin yanı sıra özellikle baz istasyonları ve cep telefonlarının elektromanyetik kirliliğinin ciddi boyutlara ulaştığını dile getiren Çerezci, beyin tümörü, kanser, yorgunluk, lösemi, kısırlık, hafıza kaybı, iştahsızlık, uyku bozukluğu, depresyon gibi birçok rahatsızlığa neden olduğu araştırmalarla kanıtlanan bir kirlilikten mutlak korunmak gerektiğini anlattı.

Çerezci, son yıllarda cep telefonuyla ilgili ciddi raporların yayımlandığını belirterek, '3G'li cep telefonları 2100 MHz frekansla, mikro dalga fırınlar ise 2450 MHz frekansla çalışıyor. Birbirine çok yakın frekanslar. 1800 de masum değil, ancak 2100 MHz frekansla çalışan bir cep telefonu, mikro dalga yayan bir alet. Siz onu beyninize tutarsanız, konuştuğunuz o süre dalga ışınlanıyor. 3G'li telefonla konuşmak, mikro dalga fırın kulağa tutuluyormuş gibi beyne elektro manyetik dalgalarla zarar veriyor' dedi.

-MİKRO DALGA FIRININ İÇİNDE GİBİ

Çerezci, 3G'li cep telefonuyla konuşan kişiye, mikro dalga içinde kalınmasa bile o nitelikte elektro manyetik dalga geldiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

'Mikro dalga fırında neden 2450 frekans seçiliyor? Bu 2450 MHz, et gibi gıda malzemelerine, biyolojik ürünlere en fazla elektro manyetik ışınlaması yapan frekanstır. İletişim yaparken mikro dalga fırını başımıza tutmuş gibi oluyoruz. Mikro dalga fırına bir kemik, bir de et koyun. Et hemen pişer ve eti elinizle tutamazsınız. Kemik ele alınabilir. Çocuklarımız ve gençlerimiz de et gibi aynı yapıya sahip. Yüksek güçle çalıştığı için daha çok elektro manyetik dalga yayan bu telefonlar, çocukları ve gençleri daha fazla etkiliyor. Uzun süre konuşan bir kişinin bundan etkilenmemesi mümkün değil. Araştırmalar, cep telefonu ile beyin kanser ilişkisini ortaya koymaya başladı.'

Sağlık Bakanlığının cep telefonu raporu
Sağlık Bakanlığı'nın göre, kablolu kulaklık ve baş bölgesinden uzak tutma zararlı etkilerini azaltıyor.

02 Şubat 2011, 01:18
Anadolu Haber

Raporda, kulaklığın olmadığı durumlarda ''hoparlör'' ile konuşulması, telefon görüşmesi yerine hazırlanan rapora göre, kablolu kulaklık kullanılması ve baş bölgesinden uzak mesajın tercih edilmesi, arama yapıldığında bağlantı kurulduktan sonra cep telefonunun kulağa tutulması, cep telefonlarının kalp, beyin, böbrek gibi organlardan uzakta tutulması tavsiye ediliyor.

Hamilelerin, çocukların cep telefonu kullanmaması uyarısında bulunan raporda, uyurken cep telefonlarının kapatılması, kapatılmayacaksa başucundan en az 1 metre uzağa konulması öneriliyor.

Cep telefonlarının hareketli araçlar içerisinde kullanılması ve taşınması önerilmeyen raporda, araç içinde metal çeperlerden içeri yansıyan elektromanyetik alanın şiddetinin, açık havadakinden daha fazla elektromanyetik dalgaya yol açtığı gerekçe olarak gösteriliyor.

Sağlık Bakanlığı, son yıllarda yaygın olarak kullanılmaya başlanılan cep telefonlarının insan sağlığına etkileri konusunda yapılan çok sayıda araştırmayı göz önünde bulundurarak, kamuoyunun doğru bilgilenmesi için önlem alınması ve bilimsel bir kurul tarafından vatandaşları bilgilendirici önerilerin belirlenmesi gerektiği kanaatine vardı.

Bu kapsamda, Sağlık Bakanlığı tarafından ''Elektromanyetik Alanların Sağlık Etkilerini Değerlendirme Alt Kurulu'' oluşturuldu. Kurul tarafından yapılan çalışmalar sonucunda cep telefonu kullanılması ile ilgili rapor hazırlandı. Cep telefonlarının sağlığa etkisi ile ilgili olarak yurt içi ve yurt dışındaki tüm araştırmaların değerlendirildiği bilimsel kurulun hazırladığı raporda, cep telefonu kullanımı konusunda halka yönelik önerilere yer verildi.

KONUŞMAK YERİNE, KISA MESAJLARDAN YARARLANILMALI
Cep telefonundan yayılan dalgadan etkilenimin uzaklıkla azaldığı vurgulanan rapora göre, kablolu kulaklık kullanılması telefonun baş bölgesinden uzak tutulmasını sağladığından, cep telefonlarının zararlı etkileri azaltılabiliyor. Kulaklığın olmadığı durumlarda ''hoparlör'' modu tuşlanarak, sesli görüşme ile telefondan uzak konuşulması öneriliyor.

Özellikle büyümesi ve gelişmesi devam eden çocuklarda cep telefonu kullanım yaşının geciktirilmesi ve çocukların cep telefonu kullanmaması tavsiye ediliyor. Çocukların cep telefonu kullanması halinde, faturaların kontrol edilmesi, gerektiğinde uyarılması isteniyor. Hamilelerin ise cep telefonu kullanmaları önerilmiyor. Acil durumlar dışında cep telefonu kullanılmaması ve mümkün olan her durumda cep telefonu yerine kablolu sabit telefonların kullanılması tavsiye ediliyor.

Cep telefonu ile yapılan görüşmelerin mümkün olduğu kadar kısa tutulması ve daha çok kısa mesajlardan yararlanılması isteniyor. Numara çevrildikten sonra hat bağlanıncaya kadar telefonun vücuttan uzak tutulması isteniyor. Cep telefonuna gelen arama olduğunda ya da arama yapılması gerektiği durumlarda, bağlantı kurulduktan sonra cep telefonunun kulağa tutulması ile elektromanyetik radyasyona maruz kalmanın önemli ölçüde azaltılacağı belirtiliyor.

SAR DEĞERİ DÜŞÜK TELEFONLAR TERCİH EDİLMELİ
Rapora göre, cep telefonu alınırken SAR değeri düşük telefonların tercih edilmesi öneriliyor. Cep telefonlarının olabildiğince vücuttan uzakta kullanılması ve bulundurulması isteniyor. Özellikle kalp, beyin, böbrek gibi organlardan uzakta durması gerektiği vurgulanıyor.

Bebek odaları, yatak odaları ve çocukların yakınında cep telefonu bulundurulmaması tavsiye ediliyor. Uyurken cep telefonlarının kapatılması, kapatılmayacaksa başucundan en az 1 metre uzağa konulması öneriliyor.

HAREKETLİ ARAÇ İÇİNDE KULLANILMAMALI
Cep telefonlarının hareketli araçlar içerisinde kullanılması ve taşınması ise önerilmiyor. Buna gerekçe olarak da araç içinde metal çeperlerden içeri yansıyan elektromanyetik alanın şiddeti, yolculara açık havadakinden daha fazla elektromanyetik dalgaya maruz kalmasına neden olabiliyor.

Ayrıca, sürekli değişen baz istasyonları ile iletişime geçmeye çalışan cep telefonu, normalden çok daha fazla elektromanyetik dalga yayabiliyor. Araç kullanırken cep telefonu veya araç telefonu kullanılmasının dikkati azalttığı ve kazalara neden olabildiği uyarısında da bulunuluyor. Bu nedenle araç güvenli bir yere çekildikten sonra cep telefonu ile konuşulması tavsiye ediliyor.

Özellikle yol koşullarının riskli olduğu yağışlı ve sisli havalarda cep telefonu ile kullanılmaması gerektiği belirtiliyor. Bunun dışında petrol istasyonlarında da cep telefonu kullanılmaması isteniyor.

Cep telefonu 'kanserojen olabilir'
1 HAZİRAN 2011

Dünya Sağlık Örgütü'nün kanser araştırma kurumu cep telefonlarının 'kanserojen olabileceğini' açıkladı.

Örgüte göre dünya çapında 5 milyar kişi cep telefonu kulalnıyor
Fransa'nın Lyon kentinde toplanan 31 uzmandan oluşan bir heyet epidemiyolojik kanıtları, yani hastalığın görülme sıklığını ve bunları etkileyen süreçleri inceledi.

Araştırma sonucu, cep telefonu kullanımının bazı beyin kanserlerine yakalanma riskinin gözardı edilemeyeceği vurgulandı.

Ancak, doğrudan bir ilişki kurulamayacağı belirtildi ve 'cep telefonunun insanlarda kansere yol açtığı açıkça kanıtlanmamıştır' denildi.

Uzman heyetinin önünde cep telefonlarına beş farklı bilimsel risk düzeyi verme seçeneği vardı. Bu seçenekler, kanserojen, büyük olasılıkla kanserojen, kanserojen olma ihtimali var, sınıflandırılamaz ve kanserojen değil şeklindeydi.

Heyet, cep telefonlarıyla bir tür beyin kanseri arasındaki olası ilişki nedeniyle cep telefonu kullanımının 'kanserojen olma riski var' sonucuna vardı. BBC