EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

'Musiki İnkılâbı' ve başarısızlık

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> MÜZİK
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Sal Ksm 09, 2010 2:29 am    Mesaj konusu: 'Musiki İnkılâbı' ve başarısızlık Alıntıyla Cevap Gönder

Murat Bardakçı
mbardakci@htgazete.com.tr
'Musiki İnkılâbı' ve başarısızlık
08 Kasım 2010

Tekfen Filarmoni Orkestrası, İstanbul'da geçen Cuma gecesi güzel bir konser verdi.
Romen şef Yoel Levi'nin idare ettiği orkestra önce 1977'de ölen Türk besteci Ferit Tüzün'ün "Türk Kapriçyosu"nu çaldı, 24 yaşındaki Rus piyanist Denis Kojuhin'den Rahmaninov'un herhalde hiçbir zaman eskimeyecek olan ikinci konçertosunu dinledik, daha sonra Çaykovski'nin "Slav Marşı", Haçaturyan'ın "Gayane Süiti" ve Borodin'in "Kuman Dansları" icra edildi.
Borodin'in "Poloveç Dansları" diye bilinen eserini neden "Kuman Dansları" diye yazdığımı merak edenler çıkabilir, söyleyeyim. En eski Türk kavimlerinden olan Kumanlar'a Rusça'da "Polovtsi" denir, "Poloveç Dansları" da "Kuman Dansları" demektir. Eser, Borodin'in 12. asırda yaşayan, Rurik Hanedanı'ndan olan ve Kuman Türkleri'ne karşı akınları ile tanınan Prens İgor Svyatoslaviç'in efsanelerini konu aldığı "Prens İgor" operasının bir bölümüdür.
Kimse kusura bakmasın: Ben, bizdeki resmî orkestraları dinlemeyi sevmem! Zira Avrupa orkestralarını işittikten sonra, resmî orkestralarımızın icraları, özellikle de tınıları bana biraz yavan ve ucuz gelir. Birkaçı istisna olmak üzere, Türk icracılar hakkında da aynı şekilde düşünürüm. "Aslını dinlemek varken onlar kadar hislendirmeyen müziği neden dinleyeyim ki?" derim ve bu işi kaliteli bir elbiseye sahip olma imkânı bulunanların gidip ucuz taklitleri satın almalarına benzetirim.
Resmî orkestralarımızın tını ve eserin ruhunu yansıtma bakımından geride kalmalarının en başta gelen sebebi bu işin hâlâ devlet memurluğu zihniyeti ile yapılması ve klasik müziğin hissiyatını bir türlü kavrayamamış olmamızdır. Bunda, klasik müziğin bir dönemde zorla sevdirilmeye çalışılmış olmasının da etkisi vardır.
Ama, geçen Cuma gecesi Tekfen Filarmoni Orkestrası'nı Batı'nın gerçek bir orkestrasının konserine gitmişcesine zevkle dinledim. Gayet güzeldi, zira orkestrada çok sayıda yabancı müzisyen vardı, yani "kendi müziklerini" yapıyorlardı.

TÜRK BEŞLERİ'NİN YAŞITI
Konserden sonra "Böyle güzel, zevkle dinlenen ve dünya çapında bilinen eserler bizde neden bestelenmedi?" diye düşündüm...
Çaykovski ile aslen Gürcü olan Borodin'i bir tarafa bırakalım, zira her ikisi de 19. yüzyılda yaşamışlardı ve ayrı bir gelenekten geliyorlardı. Tatar asilzadesi RahmanîMırza'nın soyundan olan Rahmaninov'u da saymayalım, zira ailesi sonraları tamamen Ruslaşmıştı ve yaptığı müzik, yetiştiği kültürün müziği idi.
Peki ama ya Haçaturyan?
"Spartakus" ile "Gayane" balelerinin ve dünyanın en tanınmış melodilerinden olan "Kılıç Dansı"nın bestecisi Aram Haçaturyan'ın eserlerini bizim kompozitörlerimiz ile mukayeseye kalktığımızda ne düşüneceğiz?
Haçaturyan 1903 doğumludur, yani bizde bir çevrenin yere-göğe koyamadığı ama eserleri 70 küsur seneden buyana dünya çapında hâlâ takdir görememiş ve tanınmamış olan "Türk Beşleri"nin yaşıtıdır. Tiflisli gayet fakir bir Ermeni ailenin çocuğudur, müzik tahsiline geç başlamıştır ama sadece "Kılıç Dansı" bile, artık dünyanın en meşhur ezgilerindendir ve bilgisayar oyunlarına kadar girmiştir.

HATAYI NEREDE YAPTIK?
Türkiye'nin "Musiki İnkılâbı"nın üzerinden bu kadar uzun seneler geçtikten sonra, hiçbir zaman ciddî şekilde kabul görmemiş birkaç bestecisini bir çevrede kendi kendine reklam etmeyi bir tarafa bırakıp dünya çapında kompozitör çıkartamamış olmasının sebebini artık açıkça tartışması gerekiyor.
Eksiklik nerede ve kimde? 1930'larda ekonomisini tahıl ihraç ederek ayakta tutmaya çalışan Türkiye o zamanların bütçesinde önemli bir yer tutan "Musiki İnkılâbı" yatırımını yanlış kişilere ve yanlış politikalara mı yaptı? Başarısızlıkta memleketin geleneksel müziklerine dudak bükmenin tesiri oldu mu? Sadece "mecburî hizmet" gereği eser veren besteciler yetiştirmekten niçin bir türlü kurtulamadık?
Ve, en önemlisi: Halk, bu müziği neden bir türlü benimsemedi?

habertürk

İsmeeeet!
Engin ARDIÇ
19 Kasım 2010

Atatürk'ün sesinin "ince" olduğu genellikle kabul görmüş bir kanıdır.
Bunun "otuzlu yılların ses kayıt teknolojisinden" kaynaklandığı da genellikle bilinir.
Doğaldır. Herhalde saniyede "on altı kare" geçen sessiz film döneminde de insanlar sarsak sarsak yürümüyorlardı...
Atatürk'ün sesinin inceliğiyle alay etmeye kalkan densizler görülmüştür.
Şimdi de "oh çok şükür kalın çıktı" diyen işgüzarlarla karşı karşıyayız.
Al birini, vur birine.
Sami Şekeroğlu'nun yıllardır gözü gibi sakladığı ve hiçkimseye el sürdürmediği, şimdi ortaya çıkan birtakım belgesellerde, Atatürk'ün sesi kalınmış. (Oturdum seyrettim ve dinledim, kalın değil, "makul" kalınlıkta. Baritona kaçan bir tenor sesi.)
Fakat bunun Atatürk'ün gerçek sesi mi olduğu, yoksa "remasterize" edilmiş, yani dijital yöntemlerle parazitlerden arındırılmış ve bu süreçte kaçınılmaz bir şekilde kalınlaşmış bir ses mi olduğu da pek anlaşılamadı, laf aramızda.
Zarar yok, bunu görünce sevindirik oldular...
Sanki kötü canlandırmalarda rahmetli Agah Hün'e okutulan metinlerin "bas sesi" böylece doğrulanmış oluyordu!... (Kemalistler yapar da "ötekiler" geri kalırlar mı, onlar da "din ağırlıklı" berbat Yeşilçam yapımlarında Agah Hün sesi kullandılar.)
Hani günün birinde Atatürk'ün esmer ve uzun boylu olduğu "ortaya çıksa" çok daha bir sevinecekler, onu Rutkay Aziz'e oynatmanın gülünç saçmalığı ortadan kalkacak!
Bu kutlu sevinç ve asil heyecanla, bir de "Atatürk'ün kendi sesinden türkü" attılar ortaya.
Kendini sosyalist sanan hızlı Kemalist Tarık Akan, televizyona çıktı, "Çalın Davulları" adında bir Selanik türküsünü Atatürk'ün sesinden dinletti.
Türkü güzel, ses, eh, fena değildi.
So what?
Ne vardı bunda?
Atatürk'ün keyifli akşamlarında türkü söylediği bilinmeyen bir gerçek değildi. Hem dinler, hem eşlik eder, hem de kalkar zeybek oynardı. "Atatürk'ün sevdiği şarkılar", her Türk vatandaşının zihnine çivi gibi çakılmış (ve kabak tadı vermiş) bir konudur.
(Radyoda Osmanlı müziğini yasaklatacak kadar radikal bir Batılılaşmacı olan büyük önderin sevdiği şarkılar arasında "niçin ilaç için bir tek de yabancı şarkı olmadığı" şeklindeki soruma, en azgın Kemalist bile cevap veremiyor.)
Bir daha sevindirik oldular. Aman aman, bu ne müthiş bir şeydi, inanılır gibi değildi canım, Atatürk türkü söylüyordu... Sanki "Kelam" ete kemiğe bürünmüş, yeryüzüne inmiş, biz naçiz fanilere seslenmişti...
Hemen ardından Can Dündar çıktı, bu türküyü Atatürk'ün değil, kameraman Murat'ın söylediğini açıklayıverdi! "Mustafa" filminde kullanmış.
Daha sonra Murat Bardakçı bu kayıdın kendisinde de olduğunu, birçok belgeselde defalarca kullanıldığını, Reha Muhtar'ın da bir programında yayınladığını hatırlattı.
Bu saçmalıklara Internet sitelerinde tıklamalar boyu, bir gazetede de yarım sayfa yer verildi.
Bu tür zırvalarla niçin vakit öldürülüyor? "Siteciler" video yayınlayıp tıklama alıyorlar, buna dayanarak reklam topluyorlar, ekmek paraları, onları anladık da...
Kemalistler "tapınma" sürecinde yeni bir avadanlık bulduklarına seviniyorlar galiba. Ya da bir "relik", ermişlerin kemikleri, çarmıhın çivisi falan gibi.
Sözüm söz: Opera aryası falan demiyorum, bana Atatürk'ün kendi sesinden bir tek Carlos Gardel tangosu ya da Maurice Chevalier şarkısı getirin, ya da "şu Martha Eggert de pek güzel söylüyor canım" dediğine bir tek kanıt, düşüncelerimi gözden geçireceğim.

Sabah
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> MÜZİK Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com