EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Batı ve İslam

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> BATI DÜNYASI
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Pzr Eyl 12, 2010 11:25 pm    Mesaj konusu: Batı ve İslam Alıntıyla Cevap Gönder

Batı ve İslam: Yeni bir değerlendirme şart
Tarık Ramazan
tramazan@stargazete.com
16 Ocak 2012

Tarihsel ve ideolojik olarak Batı ve İslam ayrımı, gergin ve karmaşık bir süreç sonunda inşa edilmiştir ve bugüne dek denklemin iki zıt ucunda bulunan Batı ve Doğu’nun algılarını şekillendirmiştir.

Açıksözlülüğün yerini hiçbir şey tutamaz: bu ilişkinin içkin ve kapalı (genelde ise açık) bir özelliği varsa o da, Malezyalı filozof Chandra Muzaffer’in de söylediği gibi, iki taraf arasındaki güç dengesizliğidir. Medeniyetler ve ideolojiler arasındaki adalet ve barış, güç ve iktidar sorularıyla direk olarak yüzleşmenin yerini hiçbir şey tutamaz. Arap ayaklanmaları en azından bir şeyi göstermiş oldular: ABD ve Avrupa hükümetleri ve onların entelektüelleri, Arap Dünyası’nı ve Müslüman çoğunluğa sahip toplumları hala eski kolonileri, tarihsel ve finansal olarak borçlu görüyorlar. Ve onları, Kuzey’in çıkarlarını korumak için ideolojik ve ekonomik açıdan bağımlı durumda tutmak gerektiğine inanıyorlar. Çok kutuplu bir dünyadan, medeniyetlerin çoğulculuğundan, kültürlerden ve dinlerden bahsetmek, eşitlik ve barışı kutlamak güzel ancak ilişkilerin şartlarının sadece ekonomik düzlemde değil, ideolojik ve sembolik olarak da eşit ve adil olmadıklarını, Güney’i ve Doğu’nun Müslüman devletlerini bağımlı dominyonlar* halinde tuttuklarını da itiraf etmek gerek. Bugün tanık olduğumuz isyanlarda, bu gerçeğe anlamlı biçimde meydan okuyan bir şey var gibi görünmüyor.

***

ABD ve Avrupa’nın varlıkları, Arap dünyasında yürütülen politik ve ekonomik tartışmaların üzerine gölge düşürüyor. Ekonomik tartışmaların sonuçları ise, diktatörlük olsun veya olmasın, Arap dünyasındaki ülkeleri ve birçok Müslüman ülkenin geleceğini etkileyecek. Devletin ve ordunun rolünden, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu gibi uluslararası kuruluşlara kadar birçok konuda tartışmalar yürütülüyor ve bunlar o veya bu şekilde Batı ile ilişkilere, bağımsızlık sorusuna ve ulusların zenginliğinin nasıl yönetileceğine gelip dayanıyor. Gerçek, otonom demokrasilerin ortaya çıkmasına izin vermenin Batılı ülkeler açısından riskleri oldukça fazla ve yüksek. Doğu’nun ideolojik öncelikleri belirleyen maden kaynaklarını ve ekonomi politikalarını kontrol eden onlar. Batı’nın gücüne kolaylıkla veya talihe güvenerek meydan okunamaz. Batı’yı, Arap ve İslam dünyasıyla ilişkilerini gözden geçirmeye zorlayacak şey öncelikle ve sadece dünyadaki ekonomik düzenin ağırlık merkezinin değişmesi. Bunun olması içinse zamana ihtiyaç var.

***

Arap isyanlarının Tunus, Libya ve Bahreyn’de aldıkları şekle bakılırsa o günlere daha çok var. Ancak başka alternatif de yok. İlişkiler değişmeli ve orta ve uzun vadede değişecek. Sahneye yeni politik ve ekonomik güçlerin çıkması değişimi kaçınılmaz hale getiriyor, sadece artık söz konusu olan farklı çıkarlardan dolayı değil aynı zamanda doğaları gereği. Rusya, Çin, Brezilya, Hindistan, Güney Afrika veya Türkiye’nin Arap dünyası ve İslam ile ilişkileri Batı’nınkinden oldukça farklı. 2009 yılında Çin’in Sincan bölgesindeki Uygurlara yaptığı baskıların, Rusya’nın on yıllardır sürdürdüğü acımasız baskı politikası ile birlikte Çeçenya’da olanların veya Hint milliyetçilerin 2002 yılında Gujarat Müslümanlarına yaptıkları katliamların (Rusya’nın süren iç problemlerinden bahsetmiyorum bile) gösterdiği gibi, bu ülkelerle ilişkilerinde sorunsuz olduğunu söylemek pek mümkün değil. Ancak idealleştirilmemeli: yükselen güçlerin bazıları (Çin) hiç demokratik değilken, bazıları (Rusya ve Hindistan) Müslümanlar’ın tek kurban olmadığı, baskıcı ve ayrımcı iç politikalara vesile olan ciddi demokrasi kusurları ile karşı karşıyalar. Ancak tüm bunlar, bu ülkelerin Ortadoğu’ya yaklaşımları üzerinde fazla etkili değil. Önümüzdeki on yıllar içerisinde İslam’ın Doğu ve Uzak Doğu ile kuracağı yakın ilişkilerin Batı ile olan ilişkileri üzerinde de büyük etkisi olacak. Diğer yandan, Japonya’nın İslam ve Doğu sorunu üzerine son zamanlarda ortaya çıkan ve giderek derinleşen ilgisi de gözardı edilemez.

İşte gerçekler herkesin apaçık görmesi için ortada: Artık sadece Amerikan-Avrupa bakış açısı geçerli değil. Rusya, Çin, Hindistan ve Japonya’daki (ve hatta Batı yarımküre ve Latin Amerika’daki) aydınlar ve medya da Ortadoğu’yu, kendini algılayışını ve Batı’nınkinden çok farklı olan isteklerini anlıyorlar. Ufukta kargaşa bulutları toplanıyor.

Batı’nın şu andaki temel endişesi, petrol ve hammadde kaynaklarına ulaşıp bunları çokuluslu şirketler ve kamu ve özel sektör aracılığıyla istismar ederek, ekonomik ve jeostratejik çıkarlarını korumak. Kısa vadede temel çıkarları güvende. Batı Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki eşitlik ve adalet sorunlarıyla ancak mecbur kaldığı zaman ilgilenecek. Kendi ideolojik, sosyal ve ekonomik krizlerinin yanı sıra Küresel Güney ve Doğu’nun yükselen ülkeleri de Batı’nın hegemonyasını tehdit ediyor. Bu sorunları uzun süre göz ardı etmek mümkün değil.

Ancak ABD ve Avrupa’daki belirleyici etkilere sahip olacak iç sorunlar da göz ardı edilemez. Kimlik, ulusal aidiyet ve göçmenlerin durumu gibi konular Batı’yı içten sarsıyorlar. İslam’la ilişkilerin nasıl olacağı açık bir sorun olarak ortada ve korku, inkar ve hepsinden de öte yaygın bir şüphe olarak ortaya çıkıyor.

* Dominyon: Yarı sömürge.

* Bu yazı STAR Gazetesi için kaleme alınmıştır.


Amerikalılar Beyaz Saray'ın önünde Kuran'ı Kerim'i yırttı

12 Eylül 2010 Milliyet gazetesinin haberine göre; Washington'da İslam'ı protesto eden muhafazakâr bir Hıristiyan grubu Beyaz Saray önünde toplanarak Kuran'ı Kerim'i yırttı. Aralarında aşırı muhafazakâr Çay Partisi'nin (Tea Party) Indiana lideri olduğunu bildiren Andrew Beacham ve kürtaj karşıtı kampanyasının öncüsü Randall Terry'nun bulunduğu bir grup "İslam'ın saçmalıkları" adlı eylemlerini Beyaz Saray önünde yaptı.
Terry, "İslam barış dinidir saçmalığı mutlaka son bulmalıdır" derken, Beacham da Kuran'ın İngilizce tercümeli baskısından Hıristiyanlara ve Yahudilere yönelik nefret içerdiğini iddia ettiği bazı bölümler okuduktan sonra sayfaları kopararak yırttı.
Tennessee eyaletinde Bob Old isminde bir rahip, dün yardımcısı Danny Allen'le birlikte Kuran'ı Kerim'i yaktı. İki rahip Kuran'ı Kerim'in yanı sıra üzerinde Muhammed yazılan bir kitabı da

BU EYLEM CEMAAT PROJESİNİN SONUDUR
Ayşe Altay


16.09.2010

Ülke gündemi referandum süreci ile meşgul olsa da bu süreçte 11 Eylül saldırıları yüzünden Kur’an-ı Kerim yakılması olayını unutmayalım.

Dinler arası diyalog çabasında olan Gülen cemaatinin bu yarışı 11 Eylül 2010 tarihinde bir kez daha boşa çıkmış oldu. Bir anlamda Gülen cemaatinin ‘Dinlerarası diyalog’ a olan inanışı bir kez daha çöktü. Peki, neden bu diyalog çağrısına sadece Gülen cemaati inandı?

SATIR ARALARINDA CEMAAT

Fethullah Gülen adına faaliyette bulunan yayınları incelediğimizde sorumuza cevap bulabiliriz.

Fethullah Gülen'in Fasıldan Fasıla kitabından alınmış olan aşağıdaki paragraf, bir Katolik din adamı tarafından fotokopi ile çoğaltılarak, Müslüman dostlarına -tıpkı kendi cemaatinden kimselere dinî resimler dağıtır gibi- dağıtıldı. Bu paragraf, dinler arası diyalog konusunda en aktif rol oynayan cemaatin kalkış noktasını özetliyor. Peki, Fethullah Gülen diyalog çağrısında bulunurken aslında neyi göz ardı etmiş size kendi kaleminden örnek vererek açıklayayım. Gülen kitabında diyor ki;

"... Herkes kelime-i tevhidi esas alarak çevresine bakışını yeniden gözden geçirmeli ve ıslah etmelidir. Hatta kelime-i tevhidin ikinci bölümünü, yani 'Muhammed Allah'ın rasûlüdür' kısmını söylemeksizin sadece ilk kısmını ikrar eden kimselere rahmet ve merhamet bakışıyla bakmalıdır. Zira hadislere göre, kıyamet günü Allah'ın sonsuz rahmeti öyle bir tecelli edecek ki şeytan bile umuda kapılacak ve bu rahmetten istifade edip edemeyeceğini merak edecek. Böylesine âlicenap bir merhamet karşısında, bizim cimrilik etmemiz ve bu cimriliği temsil etmemiz tasavvur edilemez. Hem sonra bunun bizimle alâkası ne? Hükümranlık O'nun, hazine O'nun, hepsi O'nun kulları... Öyleyse herkes haddi aşmaktan sakınmalıdır."

“ Muhammed Allah’ın rasulüdür” sözünü söylemeye gerek yoksa Allah (c.c.) neden bu sözü söylememizi istedi? Allah’ın varlığına ve tek olduğuna inan diyalogcular Allah’ın Resulüne neden inanmıyor? Neden bu kelimeyi kullandığımızı Gülen cemaatine ben açıklayayım.

La ilahe illallah, Muhammedür Rasulüllah: "Allah'tan başka ilah yoktur, Muhammed (s.a.) onun elçisidir." deriz. Allah Tealanın bizi yaratan olduğuna ve bizi en iyi tanıyanın da O olduğuna şahitlik ederiz. En son peygamber Allah'ın Resulü Hz. Muhammed'dir. Son olarak peygamberimizin Allah'ın elçisi olduğuna şahitlik ediyoruz ve böylece Allah'ın peygamberimiz aracılığıylabize göndermiş olduğu Kur'an-ı Kerim'i de kabul etmiş oluyoruz.

Bu açıklama ile bizi yaratan Allah - ü Teâlâ Hz. Muhammed (s.a.)’ın onun elçisi olduğuna şahitlik etmemizi istiyorsa Gülen cemaatinin savunduğu dinler arası diyalog projesi çökmüş oluyor.

NECİP FAZIL’IN DİYALOGCULARA CEVABI…

Necip Fazıl vapurla Karaköy’e geçerken, yanına biri yaklaşıp; “Üstad, Peygambere ne gerek duyuldu, biz kendimiz yolumuzu bulabilirdik.” Diye sormuş. Necip Fazıl okuduğu kitaptan başını kaldırmadan “ Ne diye vapura bindin ki, yüzerek geçsene karşıya” cevabını vermiş. Necip Fazıl’ın yaşadığı bu olayın sadece “La ilahe illallah” sözcüğünü söylemeyi kendince yeterli bulan diyalogculara ders olmasını dilerim.

HIRİSTİYANLARDAN DİYALOGCULARA KARŞI EYLEM

Gülen cemaati dinler arası diyaloğa inana dursun bir grup Hıristiyan bu diyalogculara ders niteliğinde bir eylem yaptı. 11 Eylül saldırılarından Müslümanları sorumlu tutan Hıristiyanların Müslümanlardan bir öç almayı istemelerinden dolayı bu eylem kutsal kitabı yakma eylemi gerçekleşti. Bu yaşanan olay Gülen cemaatinin “Dinler Arası Diyalog” projesinin boşuna olduğunu gösteriyor.


Ayşe Altay
kur'an-ı kerimin yakılması 12.eylül.2010 da oldu. hatta bir amerikalı kur'an sayfalarını yırtıp sigara yaptı ve içti. basında fazla yer almadı bu olanlar
2010-09-17 01:32:33
lionwoman
anlatılan necip fazıla göre.. islam deniz peygamber gemi.. bana uyar...
2010-09-17 01:23:53
Misafir - Kenan Kalecikli
F Tipi örgütlenmenin tek amacı İslâm dinini yozlaştırmaktır. ''İbrahimi dinler'' diye bir şey uydurdular; ancak aptallar inanırdı buna, inandılar. Karanıkerim'e İncil'den dipnotlar eklemeye bile utanmadılar. Kelime-i Tevhid'den Hz. Mumammed'in adını çıkardılar; bu nasıl hipnoz ki yine de uyanmadı müritler. Ey akıl!
2010-09-17 01:07:03

Misafir - halil gürsoy
dinler arası diyalog!?. gelin bir konuda anlaşalım ve daha anlaşılır kılalım şu, asrın yalanı dinler arası diyalog işini... en azından adını doğru koyarak başlayalım işe... örneğin; "dinler arası maskaralık ve sahtekarlık yutturmacası" gibi... vs. halil gürsoy.
2010-09-17 00:15:30

odatv

ABD'deki Kur'an Yakma Girişimi Cizre'de Protesto Edildi

ABD'lilerin Beyaz Saray önünde Kur'an-ı Kerim'i hem yırtmaları hem de yakmaları Cizre'de protesto edildi. Cizre Huzur Camii önünde toplanan grup erlerinde Kur'an-ı Kerimlerle, pankart açarak, İsrail ve Amerikan aleyhine sloganlar attı.

Burada bir basın açıklaması yapan Cizre Mustazaf-Der şube başkanı Ferhan Dündar, "Allah'ın bütün insanlık için göndermiş olduğu hidayet kaynağı Kuran-ı Kerime yönelik bu çirkin girişimleri telin ediyoruz. Bu saldırıları gerçekleştirenlerin şahsında büyük şeytan ve Siyonist şer güçleri ve uzantıları olan fitne odaklarını nefretle kınıyoruz."dedi.

Konuşmanın ardından protestocular yanlarında getirdikleri Amerikan ve İsrail bayraklarını ateşe verdiler. haber1001

Şırnaklılar, Türkçe Ve Kürtçe Sloganlarla İsrail Ve Amerika'ya Tepki Gösterdi
25 Eylül 2010

Şırnaklılar Amerika'da gerçekleşen Kur'an-ı Kerim yakma girişimini Cumhuriyet Meydanı'nda protesto etti. Tekbir getiren protestocular Kürtçe ve Türkçe sloganlarla İsrail ve Amerika'ya lanet yağdırdı.
Amerika'da Kur'an-ı Kerim'i yakma girişimi Cizre'den sonra Şırnak'ta da protesto edildi. Cumhuriyet meydanın da toplanan binlerce kişiler ellerinde Kur'an-ı Kerimlerle, pankart açarak, İsrail ve Amerikan aleyhine sloganlar attı.

"Basın açıklamasını okuyan Nuh Eğitim Der yöneticilerinden Emcet Yalçın, "Amerika ülkesi, Florida eyaletinde polis güvenliği altında Kur'an-ı Kerime karşı vuku bulan iğrenç hakaret çok büyük bir olaydır. Bunu sadece değersiz, kendini bilmez ve kiralık bir kaç kişi tarafından yapılmış ahmakça bir hareket olarak hesap etmemek gerekir. Bu yıllardır İslam düşmanlığını gündemlerinden hiç düşürmeyen büyük Şeytan Amerika ve onun cinayet ortağı Siyonist İsrail Yahudilerinin yüzlerce metot, binlerce propaganda ve operasyonel araçlarla İslam ve Kur'an-a karşı mücadele sürdüren merkezlerin çok ince hesaplı bir girişimidir.

İslam'ı hedef alan ve Müslümanlara yönelik yapılan bu çirkince saldırılara bundan önce olduğu gibi şimdi de gerekli tepkilerini ortaya koymaları ve seslerini her platform da yükseltmeleridir. Böylece Aziz İslam ve Kur'an-ı Kerim'e yönelik yapılacak hiç bir saygısızlığa müsamaha göstermeyeceklerini ve duyarsız kalmayacaklarını bütün dünyaya göstermelidirler. Ve şöyle haykırmalıdırlar; 'Kur'an'ın Rabbine and olsun ki Ya Kur'an-ı Kerimi yakanlar cezalandırılacaklar ya da biz kendimizi bu yolda feda edeceğiz.' Allah'ın bütün insanlık için göndermiş olduğu hidayet kaynağı Kuran-ı Kerime yönelik bu çirkin girişimleri telin ediyoruz. Bu saldırıları gerçekleştirenlerin şahsında büyük şeytan ve Siyonist şer güçleri ve uzantıları olan fitne odaklarını nefretle kınıyoruz." dedi.

Konuşmanın ardından protestocular Kürtçe ve Türkçe olarak Amerikan ve İsrail aleyhine slogan attı. aktifhaber
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> BATI DÜNYASI Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com