EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

GÖZ HASTALIKLARI

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> HASTALIKLAR/ŞİFALAR
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
admin
Site Admin


Kayıt: 31 Arl 2006
Mesajlar: 831
Konum: Belarus

MesajTarih: Cum Ağu 10, 2007 6:23 am    Mesaj konusu: GÖZ HASTALIKLARI Alıntıyla Cevap Gönder

Yaban mersini

Genel Olarak

Ilıman ve tropik karakterli iklimlere adapte olmuş çalı formunda bir bitkidir. İngilizce blueberry (billbery) olarak bilinir. Bu bitki ülkemizdeki literatürde Yaban mersini olarak bilinir. Ancak yetiştiği farklı coğrafyalarda farklı adlarla da bilinmektedir. Örneğin; Rize’de Likapa, Trabzon’da Ligarba, Lifos veya Trabzon Üzümü, Rize Pazar ilçesinde Kaskanaka, Rize Ardeşen İlçesinde Çera (Çela), Artvin’de Morsivit veya Mahabak, Giresun’da Çalı Çileği, diğer bölgelerde ise Ayı Üzümü, Çay Üzümü veya Çoban Üzümü.

Yaban mersini; 30cm-1 metre arasında boyu olan ve genelde mayıs aylarında çiçek açan bir bitkidir. Güz aylarına doğru olgunlaşır olgunlaştığında meyveleri mavi renklidir. Meyvesinin dışında “yapısında bulunan maddelerden dolayı” puslu bir görüntü mevcuttur. Bu görüntü içeriğindeki yüksek tanenleşmeden dolayıdır.



Tarihi Olarak

Aslında yaban mersini yüz yıllardır bilinen bir meyvedir 1862 lere kadar uzanan bir literatür geçmişi vardır. Ancak yaban mersininin ünü, 2. dünya savaşı sırasında uçak pilotlarının görme yeteneklerini artırdığının anlaşılmasıyla yayılmıştır. Yaban mersini hakkında 1960 lardan sonra çeşitli laboratuar ve klinik deney araştırmaları yapılmıştır. Yaban mersini bütün bunların sonucunda günümüz modern tıbbının tedavi destekleyici meyveler literatüründe iyi bir yer edinmiştir. Yaban mersini hakkında Osmanlı döneminde de bazı kaynaklara rastlanmaktadır bu kaynaklarda yaban mersininin ticari bir bitki olduğundan bahsedilmektedir.



Etken Maddeleri Nelerdir?

Yaban mersininde diğer bütün şifalı bitkilerden daha fazla oranda anti oksidan madde vardır. Yalnızca bu özelliği dahi yaban mersinin önemli şifalı bitkiler kategorisine sokmaktadır. Genel olarak yaban mersininde;

Antosiyanidinler
Tanenler
Alkoloidler(myrtine, epimyrtine)
Fenolik asitler
Glikozitler


Hangi Rahatsızlıklara iyi gelmektedir

Yaban mersini Damarlar üzerinde oldukça etkilidir. Bu durumda yaban mersini, damarla ilgili olan

Varis
Basur(hemoroid)
Romatizmal ağrılar
Kan damarlarının tıkanması
Damar sertliği
Akciğer amfizemi
Zayıf kılcal damarların güçlendirilmesi.
Artrit(eklem iltihaplanması) rahatsızlıklarının tedavisin de yardımcı faktördür.


Diğer yandan yaban mersini gözde olumlu etkileri olan bir besindir. Bu durumda

Göz yorgunluğu,
Miyopluk,
Katarakt,
Karasu (Glokom: Göz tansiyonu),
Şeker hastalığından kaynaklanan görme bozuklukları (Diyabetik retinopati),
Gece körlüğü, gibi rahatsızlıklarda oldukça etkili bir meyvedir.
Tavuk karası (retinitis pigmentosa) hastalığının ilerlemesini yavaşlatıcı


Gözle ilgili olarak başkaca

Gece görüşünü artırıcı,
Göz kamaşmasını giderici,
Retinayı güçlendirici, olarak ta kullanılabilir.

Mide rahatsızlıklarıyla ilgili olarak yaban mersini

Bulantıyı baskılayıcı
Mide kramplarını önleyici ,
Ülser önleyici olarak kullanılır


Kullanım şekli

Likapa taze meyve olarak kullanılabildiği gibi kurutulmuş olarak ta kullanılabilir. Diğer yandan marmeladı da oldukça yaygın olarak tüketilmektedir. Aktarlardan elde edilen genelde kurutulmuş meyveler çay şeklinde demlenip içilebilmektedir. Ayrıca meyve sularına katılan bir kokteyl tamamlayıcı olarak kullanıldığı da sık karşılaşılan bir durumdur.

Nasıl Temin Edilebilir?

Yaban mersini meyve olarak büyük marketlerde bulunabilir. Kuru olarak ise genellikle aktarlarda satılır. Öğütülmüş toz olarak yine aktarlarda satıldığı gibi. Tabletler şeklinde extratları da bulunmaktadır. Bu şekildeki ürünleri eczanelerden, aktarlardan veya internet üzerinden online satış mağazalarından alabilirsiniz.
http://www.sagliksifa.com/87-Yaban-mersini.html


Gözdeki küçük tehlike: Arpacık

Hayatımız boyunca sık sık karşılaştığımız arpacık küçük bir sorun olarak kabul edilse de yarattığı ağrı, yaşam kalitemizi düşürebilir. Anadolu Sağlık Merkezi’nden Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Burcu Usta Uslu, arpacık ile ilgili soruları yanıtladı.

Arpacık nedir?
Halk arasında arpacık olarak tanımlanan, tıp dilinde hordelium veya şalazyon olarak tanımladığımız hastalık gözkapağı kenarında veya altında oluşan iltihabi bir durumdur

Nasıl meydana gelir?
Sık tekrarlayan enfeksiyonlar sonucu kapak kenarındaki meibomian bezlerinde tıkanma sonucu iltihap gelişmesiyle oluşur.

Bulaşıcı mıdır?
Genelde bulaşıcı değildir. Lokal bir enfeksiyondur. Fakat ortak havlu veya kozmetik madde kullanımı hiçbir durumda önerilmez.

Belirtileri nelerdir?
Arpacık, gözkapağı kenarında veya içinde şişlik, ağrı hissi, kırmızı ağrılı mercimek tanesine benzer kitle hissiyle ortaya çıkar. Bazen beraberinde kapak kenarlarında sarımtrak kepeklenme veya çapaklanma eşlik edebilir. Genelde çok blefarit (gözkapağında oluşan iltihabi hastalık) geçiren bireylerde daha sık görülür.

Nasıl tedavi edilir?
Tedavide genelde ilk yaklaşım ilaç tedavisi ve ılık kompres uygulan-masıdır. İlaç tedavisi tekli veya çoklu olabilir. Tedaviye yanıt alınamaz veya hastalık kronikleşirse cerrahi tedavi gerekebilir. Bazı vakalarda lezyon içine enjeksiyon uygulanabilir.

Tedavi edilmezse ne gibi sonuçlara yol açabilir?
Tedavi edilmediğinde yerleşim yerine göre kozmetik veya görsel bozukluklara sebep olabilir ya da çevresindeki dokulara baskı yapabilir.
Milliyet

GÖZ TANSİYONUNDAN HABERSİZ YAŞAYAN YÜZ BİNLERCE İNSAN VAR

Göz tansiyonunda erken teşhis çok önemli. Ama hastaların çoğu görme hücrelerinin yüzde 40'nı kaybettikten sonra doktora başvuruyor.
12.06.2007 08:21

Halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen glokom, önlenebilir körlük nedenleri arasında ikinci sırada yer alıyor. Tahminlere göre Türkiye'de 1,5 milyon glokom hastası bulunuyor. Ancak bunların büyük bölümü hastalığının farkında değil. Sadece 300 bin kişi düzenli glokom tedavisi görüyor.
Türk Oftalmoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nevbahar Tamçelik, "Ülkemizde 1,5 milyon glokomlu bulunduğunu tahmin ediyoruz. Bunlardan sadece 300 bini tedavi görüyor. Yaptığımız bir araştırmaya göre halkın yüzde 97'si glokomun ne olduğunu bile bilmiyor. Göz tansiyonunu duyanların oranı ise yüzde 27 civarında." açıklamasını yaptı.
Glokom, göz içi basıncının (göz tansiyonu) yükselmesi nedeniyle görme sinirlerinin ölmesiyle ortaya çıkıyor. Hastalığın ilk dönemlerinde bakılan noktanın çevresi karartı halinde görülüyor. Zamanla bu karartı merkeze doğru ilerliyor. Hastalığın son noktasında görme yeteneği tümüyle yitiriliyor.
Prof. Dr. Nevbahar Tamçelik, glokomda erken teşhisin çok önemli olduğunu kaydetti. Hastaların genellikle rahatsızlıklarının farkına varmadıklarını vurgulayan Tamçelik, "Glokom genellikle görme hücrelerinin yüzde 40'ı kaybedildikten sonra teşhis ediliyor. Hastalık, çoğunlukla gözlük muayenesi ya da başka bir sebeple göz hekimine geldiğinde anlaşılıyor." dedi. Tedaviyle göz hücrelerindeki tahribatın geriye döndürülemediğini hatırlatan Tamçelik, ancak kötü gidişi durdurabildiklerini aktardı. Glokomun kendi içinde çeşitli gruplara ayrıldığını anlatarak, bazı durumlarda göz tansiyonu yükselmediği halde görme sinirlerinin hasara uğrayabildiğini belirtti.
Hastalığın daha çok 45 yaş üstü kişilerde görüldüğünü söyleyen Tamçelik, "45 yaş altı olup göz tansiyonu yüksek çıkanlar, her iki yılda bir, 45 yaş üstünde risk taşıyanlar da her sene göz muayenesi yaptırmalı. Diğerlerinin ise 4 yılda bir yaptırması yeterli." tavsiyesinde bulundu.
Prof. Tamçelik, miyopları gözlükten kurtarmak için uygulanan lazer tedavisinde korneanın inceltildiğini hatırlatarak, "Bu nedenle lazer yaptıran kişilerde göz tansiyonu ölçümlerinde sonuçlar yüksek olduğu halde düşükmüş gibi çıkıyor. Bu nedenle hastaya lazer tedavisi uygulanırken glokom riski taşıyıp taşımadığına bakılmalı." şeklinde konuştu.

Gözleri güneşlenmekten "panda gözü"ne döndü
03:00 - Katie Edwards, uzaktan bakılınca normal bir kadın ama yakından görünce onun göz çevresinde beyaz halkalar olduğunu görüyorsunuz. 22 yaşındaki kadının panda gözlerinin nedeni ise sürekli olarak şezlongta güneşlenmesi. İngiltere Cheshire'da yaşayan 2 çocuk annesi kadın yaklaşık 7 yıldan beri müsait olduğu zamanlar şezlonguna yatıp, en az 10 dakika güneşlenmeye başlıyormuş. Ancak güneşlenme sırasında gözlerini koruyacak krem sürmemesi ve gözlük takmaması göz çevresi derisinin hasar görmesi ve beyazlamasına neden olmuş. 26.05.2009 CHESİRE netgazte

Göz Sağlığı İçin Yüzünüzü Sık Sık Yıkayın
20 Temmuz 2009 11:14Dünya Göz Hastanesi'nden Op. Dr. Haluk Talu, göz sağlığı için yüzün sık sık yıkanması gerektiğini söyledi.
İlişkili HaberlerTüm HaberlerTürkiye'de Akıl Sağlığı SOS VeriyorDiş Sağlığı İçin 10 TavsiyeAsla Aspirin Kullanmayınİştah Kesen 7 ÖneriBu Havalar Sağlığınızı Bozmasın

Talu, "Yüzümüzü sık yıkayarak gözyaşımızın kurumasına engel olabiliriz.

Yanı sıra sık sık göz kırpması gözyaşımızın kurumasına engel olabilecek bir diğer önlemdir" dedi. Aydınlatmaların da göz sağlığı için önemli olduğunu vurgulayan Talu,"Özellikle gelişim çağındaki çocuklarımızın çalışma ortamlarının aydınlatılması büyük önem taşımaktadır. Gün ışığında olduğu gibi tüm renkleri doğru haliyle gösteren lambaların tercih edilmesini öneririm. Okul çağındaki çocuklarımızın göz sağlıklarını korumak ve yorulmadan uzun süre çalışmalarını sağlamak için, çalışma masalarının aydınlık olmasına ve ışığın gözlerine yansımamasına dikkat edilmelidir" diye konuştu.

-KARANLIKTA TELEVİZYON İZLEMEYİN

Göz sağlığı için televizyonların izlenmesi sırasındaki aydınlığın çok önemli olduğunu vurgulayan Talu, şunları kaydetti: "Televizyonların karanlıkta izlenmemesi gerekir. Çünkü TV ekranı çok ışıklı, çevre karanlık olduğu zaman göz yorulur. Özellikle ışığın dengelenmesi açısından televizyonun bulunduğu bölümün aydınlatmasının iyi olması gereklidir. Evlerimizde tasarruflu lamba olarak da bilinen akkor halojen lambaların seçilmesi uygun olur. Yalnız bu lambaların çıplak olarak kullanılmaması ve ışığının doğrudan göze gelmemesi gerekir."

-OFİSLER NASIL AYDINLATILMALI?-

Ofislerde floresan aydınlatmasının en sağlıklı yöntem olduğunu anlatan Talu, şöyle devam etti: "Sağlıklı ve doğru bir ofis aydınlatması, personelin verimi, çalışma motivasyonu ve göz sağlığı için olduğu kadar modern ofislerin prestiji açısından da önem taşımaktadır. Ofislerde ışığın homojen dağılımı sağlanmalıdır. Ofis ortamlarında genel ışık veren ürünler seçilmesi; halojen ve spot gibi direkt ışık veren ürünlerin ise sadece özel vurgulama istenen noktalarda kullanılması önerilir. Daha çok floresan veya kompakt floresanlı armatürlerin tercih edilmesi gerekir. Ofis aydınlatmasında, ev aydınlatmasındaki gibi dekoratif değil, işlevsel aydınlatmaların seçilmesine özen gösterilmelidir."

Üç boyutlu gözlük uzun süre takılmamalı
01:15 - Üç boyutlu film ve animasyon filmlerin izlenmesine olanak sağlayan gözlüklerin uzun süre kullanılıp yüksek ışığa maruz kalınmasının göz hasarlarına yol açabildiği bildirildi. 31.03.2010 ESKİŞEHİR netgazete

Karanlıkta izlenilen televizyon gözlere zararının yanı sıra, halk arasında sara olarak bilinen epilepsi hastalığını da tetikliyor.
10 Nisan 2010 Cumartesi, 16:52:08

Sakarya Vatan Hastanesi Başhekimi uzman Dr. Dursun Bostancı, her yaş gurubundaki insanların aydınlatılmış mekânda televizyon izlemeleri gerektiğini kaydetti.

Bostancı, yaptığı açıklamada, karanlıkta televizyon izlemenin sağlıklı olmadığını vurguladı. Bu durumun öncelikle göze zarar verebileceğini ifade eden Bostancı, "Karanlıkta televizyon izlemek sürekli yanıp söne bir ışığa bakmaktan farksızdır. Ayrıca her çeşit renkte saniyeler içerisinde değişiyor. Ayrıca kanal değiştirirken zifiri karanlık ve hemen arkasından parlak aydınlık göze en büyük zararı verdiği andır. Göz bu duruma uyum sağlamak için zorlanıyor yorgun düşüyor. Göz sağlığı açısından bu durum son derece zararlıdır. Göz sinirlerinin yıpranmasına sebep olur. Ayrıca görme kusurlarına sebep oluyor. Özellikle çocuklara kesinlikle karanlıkta televizyon izletilmemelidir. Onların gözleri daha hassas olacağından daha çok etkileneceklerdir." uyarısında bulundu.

habertürk

2 yaşındaki çocuk ozon ile ışığa kavuştu
14 Ekim 2010

Manisa'da göz sinirinin doğuştan az gelişmesi (optik sinir hipoplezi hastalığı) nedeniyle görme engelli olan iki yaşındaki Sude Çakır, ozon tedavisi ile görmeye başladı.

Gelişme karşısında mutlu olan aile, tedaviye devam edeceklerini ifade ederek, çocuklarının artık normal okula gidebileceğini söyledi. Söz konusu tedaviyi uygulayan Doktor Gülnare Önder ise ozon tedavisi hakkında, "Ozon vücuttaki hücreleri aktif duruma getiriyor. Özellikle yemeyen içmeyen çocuklara çok iyi geliyor. Bütün vücudu harekete geçiriyor. Yeni hücre yapımını sağlıyor." dedi.

Manisa'da ilk olarak, Özel Deva Tıp Merkezi'nde başlayan ozon tedavisi hizmeti, iki yaşındaki küçük kızın görmesini sağladı. Göz doktorlarının hiç göremez dedikleri Fatih Çakır-Meliha Çakır çiftinin iki yaşındaki kızı Sude Çakır, başladığı ozon tedavisi ile görmeye başladı. Hafta da iki gün ozon tedavisine giden küçük Sude, hiçbir şey görmez iken şimdi oyuncaklarını kendisi uzanarak alıyor.
habertaraf
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder E-posta gönder Yazarın web sitesini ziyaret et
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Cmt Nis 10, 2010 10:27 pm    Mesaj konusu: Karanlıkta televizyon izlemeyin Alıntıyla Cevap Gönder

Karanlıkta izlenilen televizyon gözlere zararının yanı sıra, halk arasında sara olarak bilinen epilepsi hastalığını da tetikliyor.
10 Nisan 2010 Cumartesi, 16:52:08

Sakarya Vatan Hastanesi Başhekimi uzman Dr. Dursun Bostancı, her yaş gurubundaki insanların aydınlatılmış mekânda televizyon izlemeleri gerektiğini kaydetti.

Bostancı, yaptığı açıklamada, karanlıkta televizyon izlemenin sağlıklı olmadığını vurguladı. Bu durumun öncelikle göze zarar verebileceğini ifade eden Bostancı, "Karanlıkta televizyon izlemek sürekli yanıp söne bir ışığa bakmaktan farksızdır. Ayrıca her çeşit renkte saniyeler içerisinde değişiyor. Ayrıca kanal değiştirirken zifiri karanlık ve hemen arkasından parlak aydınlık göze en büyük zararı verdiği andır. Göz bu duruma uyum sağlamak için zorlanıyor yorgun düşüyor. Göz sağlığı açısından bu durum son derece zararlıdır. Göz sinirlerinin yıpranmasına sebep olur. Ayrıca görme kusurlarına sebep oluyor. Özellikle çocuklara kesinlikle karanlıkta televizyon izletilmemelidir. Onların gözleri daha hassas olacağından daha çok etkileneceklerdir." uyarısında bulundu.

Karanlıkta sürekli yanan sönen ışığa maruz kalanlarda epilepsi hastalığının daha sık görüldüğü dile getiren Bostancı, uzun süre karanlıkta televizyon izlemenin ve bunu alışkanlık haline getirmenin bu hastalığı tetikleyebileceğinin altını çizdi.

Sara hastalarına kesinlikle karanlıkta televizyon izlememeleri gerektiği konusunda telkinde bulunduklarını anlatan Bostancı şu bilgileri verdi: "Sara hastalarına iyi aydınlatılmış mekânlarda televizyon izlemelerini öneriyoruz. Ayrıca sık sık kanal değiştirmemeleri konusunda uyarıda bulunuyoruz. Karanlıkta sürekli yanıp sönen ışığa maruz kalmak sara nöbetlerini tetikliyor ve sık sık tekrarlanmasına sebep oluyor. Bu sebeple sara hastalarına kesinlikle karanlık ortamda televizyon izlemelerini ve hatta bilgisayarda çalışmalarını söylüyoruz." şeklinde konuştu.
habertürk
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> HASTALIKLAR/ŞİFALAR Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com