EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Türkmenler'in Anadolu'ya gelişi

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İSLÂM TARİHİ
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Cum Arl 04, 2009 1:34 am    Mesaj konusu: Türkmenler'in Anadolu'ya gelişi Alıntıyla Cevap Gönder

Erhan AFYONCU
eafyoncu@bugun.com.tr
Malazgirt ve Kürtler
17.07.2011

Malazgirt Savaşı'nda Mervânî Emirliği Türkler'le ittifak yaptığı için değil, Selçuklular'a tâbi olduğu için muharebeye asker göndermişti

Aysel Tuğluk, "Türkler, Malazgirt Savaşı'nı Kürtler'in desteğiyle kazanmışlardır. Anadolu içlerine doğru yönelirken Kürtler'le ittifak içinde olmayı başarıları için zorunlu görmüşlerdir" şeklinde bir beyanatta bulundu.

Malazgirt Savaşı'nın sonucuna tesir edecek büyüklükte olmasa da Kürtler bu savaşta Selçuklu bayrağı altında savaşmışlardır. Ancak burada bir ittifak söz konusu değildir. Kürtler, Mervânî Emirliği Selçuklular'a tâbi olduğu için Malazgirt Savaşı'na katılmışlardır. Anadolu'nun içlerine ilerlerken de başarı için bir ittifak yapılmamış, Anadolu'yu kısa sürede Türkmenler fethetmişlerdir.

Türkmenler'in Anadolu'ya gelişi

1048'deki Hasankale zaferinden sonra Anadolu'ya yayılmaya başlayan Türkmenler, 1059'da Sivas ve Malatya'yı ele geçirdiler. Alparslan, 1064'te Kars'ı fethetti. 1067'ye gelindiğinde Kayseri, Niksar ve Konya fethedilmişti. Afşin Bey, 1068'de Anadolu'yu boydan boya geçerek, İstanbul Boğazı'na kadar geldi.

Türkmenler Anadolu'nun doğu ve orta kısımlarına yayılmışlarsa da burası henüz onlar için emin bir yurt değildi. Zira Türkmenler'in düzenli Bizans ordularına karşı mücadele edecek güçleri yoktu. Bu yüzden Bizans orduları üzerlerine geldiği zaman Türkmenler, Kafkaslar'a çekiliyorlardı. Ayrıca Anadolu'da fethedilmemiş birçok müstahkem mevki ve kale vardı. Buraların, kuşatma silahlarına sahip olmayan Türkmenler tarafından ele geçirilmesi oldukça zordu. Selçuklu orduları da Türkmenler'i himaye için her zaman Anadolu'ya gelemiyordu. 26 Ağustos 1071'de kazanılan Malazgirt zaferi Bizans ordusunu ve mukavemetini çökerterek Anadolu'nun kapılarını sonuna kadar Türkmenler'e açtı. Bizans'ın yediği bu büyük darbe Türkmenler'in Anadolu'ya sel hâlinde dolmalarını sağladı.

Mervânîler ve Selçuklular

Meyyâfârikin (Silvan) merkez olmak üzere Diyarbekir ve çevresinde hüküm süren ve Kürt bir hanedan tarafından yönetilen Mervânî Emirliği, 1049'dan itibaren Şiî Büveyhîler adına okut­tuğu hutbeyi Tuğrul Bey adına okutmaya başlayıp, Selçuklu Devleti'ne tâbi olmuştu. Selçuklular Ortadoğu'ya ve Anadolu'ya geldiklerinde bölgede Şiî hâkimiyeti vardı. Mervânîler ise Sünnî bir beylik idi. Güneyde Musul ve Nusaybin arasında Şiî Arab Ukayliler, güneybatı Urfa-Halep bölgesinde Şiî Arab Mirdasîler, Batı'da ise Hıristiyan Bizans olduğu için Selçuklular Mervânî Beyliği'ne dokunmamışlardı. Alparslan Anadolu'ya gelince Mervânîler tâbi bir beylik oldukları için Malazgirt Savaşı'nda Selçuklu ordusuna asker göndermişlerdir.

Malazgirt'te Kürtler

Malazgirt Savaşı'nda Kürtler'in rolüyle ilgili en önemli bilgi 13. yüzyıl yazarlarından Sıbt İbnü'l-Cevzi ismiyle tanınan Ebu'l-Muzaffer Yusuf'un "Mir'atü'z-zeman fi Tarihi'l-âyan" isimli eserinde şu şekilde geçer: "Az önce 10 bin Kürt de Sultan'a katılmıştı. Bununla beraber (sultan) Tanrı'dan sonra buyruğundaki 4 bin kişilik hassa askerine güveniyordu" (Faruk Sümer-Ali Sevim, İslam Kaynaklarına Göre Malazgirt Savaşı, Ankara 1971, s. 34).

Şam'da yaşayan Sıbt İbnü'l-Cevzi (öl. 1257) Malazgirt'ten yaklaşık 180 yıl sonra tarihini kaleme almıştır. Ancak Sıbt, 11. yüzyılın ikinci yarısına ait bilgileri 1088'de ölen ve bugün elimizde bulunmayan Garsunni'me'nin "Uyunü't-Tevârih" isimli eserinden almıştır. Bu yüzden verdiği bilgilerin sıhhatinden tam olarak emin olamıyoruz.

Malazgirt Savaşı'na katılan Kürtler'le ilgili bilgi muharebeden yaklaşık 260 yıl sonra Kenzü'd-Dürer ve Câmiü'l-Gurer isimli bir eser yazan Memlük tarihçisi İbnü'd-Devaddari'de de (öl. 1336'dan sonra) vardır. Kenzü'd-Dürer'de bu konu "Sultan Alparslan'a Kürtlerden ve sâir kavimlerden olmak üzere 10 bin kadar insan da katılmıştı" şeklinde geçer. (İslam Kaynaklarına Göre Malazgirt Savaşı, s. 57)

Ortaçağ tarihçileri genellikle rakamları abartılı verirler. Nitekim Sıbt, Selçuklu ordusunun tam sayısını vermezken Bizans ordusunu 400 bin kişi olarak vermektedir. İbnü'l-Kalanisi ise Bizans ordusunu 600 bin, Selçuklu ordusunu ise 400 bin kişi olarak zikreder. Ortaçağ da bu büyüklükte ordu yoktur. Selçuklu ordusunun tamamı muhtemelen en fazla 50 bin kişi civarındaydı ve Selçuklu'ya tâbi olduğu için Mervânoğulları'nın Malazgirt'e gönderdiği Kürt birlikleri de birkaç bin kişiydi.

Anadolu'nun Fethi

Malazgirt zaferinden sonra Anadolu çok kısa sürede fethedildi. Selçuklu hanedanından Kutalmışoğlu Süleyman Şah Anadolu'daki Türkmenler'in başına geçip, kısa sürede Orta Anadolu'dan İznik'e kadar olan sahayı ele geçirerek, Türkiye Selçuklu Devleti'ni kurdu.

Türkler, Selçuklu Devleti'nin yanı sıra başka beylikler de kurdular. Çubukoğulları (Elazığ), Artukoğulları (Mardin-Hasankeyf), İnaloğulları (Diyarbakır), Dilmaçoğulları (Bitlis-Erzen-Batman civarı), Kızılaslanoğulları (Siirt ve civarı), Saltuk Bey (Erzurum), Danişmend Gazi (Sivas-Amasya-Tokat) ve Mengücek Gazi (Erzincan-Divriği) beyliklerini kurarak, Anadolu'nun Türkleşmesini sağladılar. Ancak bu beylikler zamanla Türkiye Selçukluları tarafından ilhak edildiler.

Malazgirt'ten önce kazanılan zafer

Tuğrul Bey'in üvey kardeşi İbrahim Yinal, 1047 yılında Nişabur'a gelen Türkmen kitlelerini Anadolu'ya göndermiş ve kendisinin de arkalarından geleceğini vadetmişti. Bu sırada Selçuklu hane­danından Hasan Bey komutasındaki kuvvetler de, Van Gölü havza­sını ele geçirmek için harekete geçmişlerdi. Vaspura­kan'da Bizans Valisi Aaron, Selçuklular'ı, Büyük Zap Suyu civarında pusuya düşürerek, mağlup etti. Sa­vaşta Hasan Bey de şehit düştü. Bu olayın ardından büyük bir ordu ile A­nadolu'ya gelen İbrahim Yinal ve Kutalmış, Bizans kuvvetlerini Pasin Ovası'ndaki Hasankale'de 18 Eylül 1048'te büyük bir mağlubiyete uğrattı. Bu zafer sayesinde Türkmenler Anadolu'da yayılma imkânı bul­arak, Trabzon'a kadar ilerledi.

Türkler Anadolu'ya ne zaman geldiler

Türkler'in Anadolu'ya gelişini M.Ö. 3000-2000 yıl­larına kadar çıkaranlar varsa da, bu iddialar tarihçiler ara­sında genel kabul görmüş fikirler değildir. Anadolu'ya Türkler ilk defa IV. yüzyılın sonlarına doğru Batı Hunları'yla (Avrupa Hunları) geldiler.

Anadolu'dan önce Irak ve Suriye'ye

Türkler, Anadolu'dan önce Suriye ve Irak'a gidip, yerleşmişlerse de bu ül­kelerin iç bölgelerine girmemişlerdi. Bu bölgelerin iklim ve otlak durumunun hayvanları için uygun olmaması, Türkler'in buralarda yoğun bir şekilde yayılmasına engel oldu. Türkler bölgede yönetici sınıf olarak bulundular.
Kaynak: bugün

AKP Kiliseye Gösterdiği Hassasiyeti Camiye de Gösterir mi?

Haberiniz.com
03.12.2009

Türklerin Anadolu’da inşa ettiği ilk camiinin hangi camii olduğu ve ne zaman inşa edildiği ve şimdi bu camiye ne olduğu ne yazık ki pek bilinmez.

Yıkılmıuş mıdır, ayakta mıdır hangi şehirdedir?

Sorun isterseniz kendinize bakalım. Anadolu’da Türklerin yaptığı ilk camii nerededir ve adı nedir?

Gördünüz mü cevabı bilmiyorsunuz. Aslında kendinize kızmayın hiç. Çok insan ve bu haberi yapan haberiniz.com muhabiride bu konuda sizden çok farklı durumda değildi.

Bir gün Kars’a gidip, Kars’ta tarihi kent Ani’yi ziyaret edene kadar. Ani tarihte Ermeniler dahil bir çok milletin gelip geçtiği muhteşem anıt eserleri ile bir insanlık mirası olarak ayakta zamana direnme mücadelesi veriyor.

Ani’nin bittiği yerde uçurum başlıyor. Uçurumun altında Arpaçay Nehri çoşkulu bir şekilde alıyor. Arpaçay’ın karşısında ise Ermenistan toprakları uzanıyor.

İşte bu şehirde kiliselerin arasında dolaşırken Arpaçay nehrinin tam kenarında, 200 metre yüksekliğinde uçurumun dibinde, yara başını eğmiş aşağıya bakar gibi duran Selçuklu Türklerinin 1072’de yaptığı Ebul Menucehr Camii’ni görüyorsunuz.

Malazgirt savaşından bir sene sonra yapılmış.

Camii, 1064 Yılında Selçuklu Sultanı Alparslan’ın Anı Kentini fethetmesinden sonra Anı Beyi olarak atadığı MENUCEHR tarafından 1072 yılında dikdörtgen planlı iki katlı olarak yapılan caminin tavanında Selçuklu dönemi yıldız motifleri mevcuttur.

Sekizgen köşeli minareye 99 basamaklı merdivenle çıkılmaktadır. Minarenin üzerinde kufi yazı stili ile “Bismillah” yazısı bulunmaktadır. Sekizgen minare Orta Asya Türk Mimarisinin izlerini taşımaktadır.

Bugün ise camiinin yarısı yıkılmış ancak minaresi kısmende olsa ayakta.

İçi pis, moloz dolu, hüzün verici bir şekilde zamana karşı direniyor. İnanılmaz sarsıcı ve hüzün verici bir manzara.

Eğer Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanlığı var ise Türkiye’de Kültür bakanlığı var ise bu Anadolu’daki ilk Türk eserinin bir an önce restore edilmesi gerekiyor.

Kars Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü'nden aldığımız bilgilere göre ; Anı Ören Yeri'nde bulunan Ebul Menuçerh Camisi'nin onarım ve güçlendirme ihalesi geçtiğimiz yıl yapılmış olup, restorasyon çalışması için ödenek ayrılmış, bakanlığın talimatı beklenmektedir. Bakanlığın bir an önce talimat vermesi dileği ile.

www.acikistihbarat.com
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İSLÂM TARİHİ Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com