EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

TC'nin sağlIk işleri

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> SAGLIK HABERLERi
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
admin
Site Admin


Kayıt: 31 Arl 2006
Mesajlar: 831
Konum: Belarus

MesajTarih: Prş Hzr 26, 2008 8:25 pm    Mesaj konusu: TC'nin sağlIk işleri Alıntıyla Cevap Gönder

OKULLARI DEĞİL HASTANELERİ KAPATIN
Yılmaz Özdil

Daracık koridor.

Kasvet.

3 ampul var tavanda...

2’si yanmıyor.

Damarına bağlı serum şişesini eline almış, ayaklarını sürüye sürüye tuvalete gitmeye çalışan pijamalı bitkin bir amca... Tuvalet ortak. Kapısında şalvarlı bir teyzecik, terlikli... Onun elinde kutu. İşeyecek, ki, tahlil yapılsın. Hava yağmurlu, ziyaretçilerin ayakkabıları çamurlu, yerler leş. Simitçi tablası gibi açık, seyyar bir araba duruyor o koridorda... Üst rafında hastaların yemekleri, yağları donmuş, alt rafında kurumuş yemek artıklı tabaklar. Ağır bi koku, burnunun direği kırılır... Bi de varil var. Hastabakıcı tabakları oraya boşaltıyor. Varil mi daha pis, hastabakıcının önlüğü mü, tam kestiremiyorum... Giriyorum bir odaya, 6 yatak, içerde 16 kişi var, hepsinin suratı sarı, hangisi hasta, hangisi refakatçi belli değil. Yedek iç çamaşırları naylon poşetlere tıkıştırılmış, yatakların altında... Pencereler kapalı, biri çivilenmiş, çivi paslı, camlarda iki parmak kir, dışarsı görülmüyor. Çarşaflar, miden bulanır. Analiz ettirmene filan gerek yok, bildiğin safra ve kan lekeli. Özetle... Bok götürüyor.

*

Devlet hastanesi burası.

Ücra köşede değil...

İstanbul’da.

*

Bakın, güya önlem alıyorlar, salgın yayılmasın diye okulları kapatıyorlar... Okullardan virüs kaptığı için ölenlerin sayısı mı fazladır? Hastanelerden virüs kaptığı için ölenlerin sayısı mı?

*

Daha bu sene nur topu gibi doğmuş 40 küsur bebeği, öldürüp, bisküvi kutusunda verdiler... Hani okul?

*

İddia ediyorum... Okulları kapatacağınıza, hastaneleri kapatın, salgın daha az yayılır!

*

Çünkü...

Sırf üniversite sınavında fazla puan aldı diye, sahip olunacak bir vasıf değildir doktorluk... Sırf yandaş olduğu için, her badem bıyıklıyı başhekim yapmaman gerektiği gibi.

*

Dolayısıyla, domuz momuz hikâyedir, ahalimize illa aşı yapılacaksa, “idrak aşısı” yapılsın kardeşim... “İdrak yolları enfeksiyonu” tedavi edilene kadar, durmak yok, gömmeye devam.”
Hürriyet

Bursa'daki hastane yangınında ölü sayısı 9'a çıktı
Bursa'da Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi'nde elektrik kontağından çıkan yangın sırasında Yüksek İhtisas Hastanesi'ne sevk edilen hastalardan 56 yaşındaki Bahriye Kurtoğlu da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Kurtoğlu'nun hayatını kaybetmesiyle faciada ölen hastaların sayısı 9'a yükseldi. Cumhuriyet Savcılığı, yangından bir gün önce şeker hastalığı sebebiyle hastaneye getirilen Kurtoğlu'nun ölümüyle ilgili soruşturma başlattı. Kurtoğlu'nun cenazesi, otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. 03.06.2009 BURSA netgazete

İnegöl'de 11 bebek enfeksiyon kaptı; biri öldü
İnegöl Devlet Hastanesi Yenidoğan Çocuk Bölümü'nde ameliyathane veya aynı kutu içerisinde bulunan Hapatit B iğnelerinden enfeksiyon kaptıkları iddia edilen bir ve iki günlük bebeklerden biri hayatını kaybederken, 10 çocuktan 5'i Bursa'ya sevk edildi. 5 çocuk ise İnegöl Devlet Hastanesi Çocuk Doğum Bölümü'nde yoğun bakıma alındı. Olayı duyar duymaz hastane koşan aileler hastane önünde endişeyle beklerken, Bursa İl Sağlık Müdürlüğü'nden gelen yetkili olayla ilgili soruşturma başlattı. 05.07.2009 SALİH BAKICI netgazete

İnegöl Hastanesi'nde bir ölüm vakası daha
Diğer GÜNCEL haberlerini okumak için tıklayınız...
Enfeksiyon şüphesinin yaşandığı İnegöl Devlet Hastanesi Yeni Doğan Servisinde 30 Haziranda doğan bir bebeğin daha öldüğü öğrenildi.
07 Temmuz 2009
haber7

Giden pis yatakların yerine kanlı yatak getirmişler
İnegöl'de, hastanede enfeksiyon kaptıkları iddiasıyla Dörtçelik Çocuk Hastanesi'ne sevk edilen 7 bebeğin ailesi, İnegöl Devlet Hastanesi'nin ve görevlilerinin hijyenden uzak olduğunu, hemşire ve doktorların ilgisiz davrandığını öne sürdü. Bekir Diril (26), İnegöl Devlet Hastanesi için "Kapıda bekliyordum. Görevliler hastanedeki kanlı yatakları değiştiriyorlardı. Yatak değiştiren görevliler, yerde sürükleyerek asansöre doğru götürüyordu. Giden pis yatakların yerine yine kanlı yatakları, yerden sürükleyerek getiriyordu. Asansörden inen yataklar giden kanlı yataklara nazaran biraz daha temiz görünüyordu. Hastanedeki ranzalar değişirken içeride doğum gerçekleşiyordu.'' dedi. 06.07.2009 BURSA netgazete

Siirt'te zehirli akrebin soktuğu 8 yaşındaki kız öldü
Siirt'te kapı önünde arkadaşlarıyla oynayan Berivan Oğuz'u (8) ayak parmağından zehirli bir akrep soktu. Uzun süre çığlık atan küçük Berivan, annesi ve amcası tarafından apar topar özel bir hastaneye, oradan da Siirt Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne götürüldü. İlk tedavisi burada yapılan küçük kız buradan Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Küçük Berivan, Diyarbakır'a sevki sırasında hastaneye yetişemeden hayatını kaybetti. 22.09.2009 SİİRT netgazete

Apandisit ameliyatında kalın bağırsağı yırtıldı; Hayatının baharında, hatalı ameliyattan öldü
Bursa'nın Orhangazi ilçesinde, apandisit ameliyatı sırasında doktor hatasına bağlı olarak kalın bağırsağına zarar verildiği ve bunun sonucunda vücuduna enfeksiyon yayıldığı öne sürülen 13 yaşındaki Sevecen Ercan Polat (fotoğrafta), tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Anne Sibel Polat, "Yavrum 14 gündür hayata tutunmaya çalışıyordu. Dün gece 02.15'te hayatta kalma mücadelesine yenik düştü. Allah kimseye böyle bir acı yaşatmasın. Kızımı hiç uğruna kaybettim. Sorumluların cezalandırılmasını istiyorum. Bunun için elimden ne geliyorsa sonuna kadar mücadele edeceğim." 11.05.2009 BURSA netgazete

Muayene olup eve gönderilen genç hayatını kaybetti
Kocaeli'nde oturan lise öğrencisi Sezgin Ay (16) dün akşam bacağındaki ağrı nedeniyle ailesi tarafından Kocaeli Devlet Hastanesine götürüldü. Burada muayene olduktan sonra evine gönderilen Ay, sabah vakti hayatını kaybetti. Otopsi yapılan Sezgin Ay'ın cesedi, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Sezgin Ay'ın ağabeyi Murat Ay ise, hastane yetkilileri hakkında dava açacaklarını söyledi. 09.05.2009 KOCAELİ netgazete

Ameliyatlı çocuk, pansumana el arabasıyla gidiyor
Ağrı'nın Patnos ilçesinde yaşayan Ekrem ve Herdemcan Alçiçek çifti, daha önce Erzurum ve Ağrı'da iki defa fıtık ameliyatı olan 11 yaşındaki çocukları Fatih'i sağlık ocağına götürmek için ambulans yerine dört tekerlekli el arabası kullanıyor. Eşi zihinsel özürlü olan ve kendisi de iki defa mide ameliyatı geçiren, kafasında tümör olan anne Herdemcan Alçiçek (43), hayatlarını çok zor şartlar altında sürdürdüklerini anlattı. Herdemcan Alçiçek, oğlu Fatih'in fıtık ameliyatı bölgesinde sürekli yaralar oluştuğunu, gözlerinden de rahatsız olduğunu sözlerine ekledi. 15.05.2009 AĞRI netgazetre

Çalışkan doktor 1 yılda 25 bin reçete yazmış!
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Fatih Acar, sayıları az olmakla birlikte bazı özel hastanelerin suistimalleri olduğunu belirterek, "İçinizdeki çürük elmaları ortadan kaldırmanız gerekiyor" dedi. Acar "1 kişiye bir yılda 93 adet MR çekilebilir mi? 1 doktorun 25 bin 200 reçete yazması sizce kabul edilebilir mi? Bunu yapanlar sınırlıdır, ama bunları görmek istemediğimizi de ifade etmek isterim" diye konuştu. 08.05.2009 ANTALYA netgazete

Farabi Hastanesi'nde 50 kişi yemekten zehirlendi

26 Şubat 2009 Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi'nde görevli doktor, yardımcı sağlık personeli ile hastaların da aralarında bulunduğu yaklaşık 50 kişi, öğleyin yedikleri yemekten zehirlendi.
Alınan bilgiye göre, hastanede çıkan ve tavuk, bezelye ile yaş pastadan oluşan öğle menüsünden yiyen personel ile hastalarda, akşama doğru bulantı, kusma ve karın ağrısı yakınmaları başgösterdi. netgazete

''Resmi tatil'' diye, hastanede tahlilleri yaptırılamadı Naim Süleymanoğlu'nun kalbi yarı verimle çalışıyor
Halter Federasyonu yetkililerinden alınan bilgiye göre, rahatsızlığı nedeniyle önceki gün İstanbul'da hastaneye kaldırılan Dünya ve Olimpiyat şampiyonu eski milli halterci ve Halter Federasyonu Asbaşkanı Naim Süleymanoğlu'nun, akciğer ve karaciğerinde sorun olduğunu, kalbinin yüzde 40 verimle çalıştığı bildirildi. Naim Süleymanoğlu için hastane yetkililerinin en az 20 gün hastanede kalmasını istedikleri ifade edildi. 02.05.2009 İSTANBUL netgazete

Rektör çözümü askeri usulde buldu
31 Temmuz 2008
Katarakt yerine yanlışlıkla rahmi alınan hasta olayıyla gündeme gelen Dokuz Eylül Üniversitesi'nde Rektör Emin Alıcı, yanlışlığı önlemek için askeri çözüme gitti.
Katarakt yerine yanlışlıkla rahmi alınan hasta olayıyla gündeme gelen Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi, bu tür olaylara meydan vermemek için askerlerin taktığı künyelerin benzerini hastalara takmak için harekete geçti. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü Emin Alıcı bundan böyle hastalara tedbir olarak askerlerin boyunlarındakine benzer künye takılacağını söyledi. Takılacak künyelerde hastanın ismi ve soyismi, servisi, olacağı ameliyatın yazılacağını işaret eden Rektör Alıcı, bu korkunç yanlışlığı yapan asistan ve uzmanların bu affedilir cinsten olmayan hata nedeniyle misliyle cezalandırılacaklarını kaydetti. haber7

Hastanede gizli kamera skandalı
26 Haziran 2008
Eskişehir Yunusemre Devlet Hastanesindeki beyin cerrahi polikliniğinde görevli üç doktorun odasından kablosuz ses ve görüntü kaydedebilen düzenek çıktı.
Hastanenin Beyin Cerrahi Polikliniğinde görevli sekreter 22 Haziranda doktor odalarında temizlik yaptığı sırada pencere ve kalorifer peteğinin arasında kalan boşlukta kablolar olduğunu fark etti.

Görevlinin durumu hastanenin teknik servisine bildirmesi üzerine yapılan inceleme sonunda plastik kutunun içinde ses ve görüntü aktaran düzeneğin olduğu belirlendi. Söz konusu düzeneğin muayene yapılan iki poliklinik odasında da bulunduğu saptandı.

Hastane yönetiminin polisi araması üzerine yapılan teknik incelemede kablosuz bağlantıyla sağlanan ses ve görüntünün yaklaşık 200 metreye civarındaki alandan kayıt yapabildiği tespit edildi.

Öte yandan, gizli kamera düzeneğinin ortaya çıkması üzerine hastanenin tamamında “böcek” tabir edilen ses dinleme sistemi ile gizli kamera araması yapıldı. Çalışma sonucu başka bir düzeneğe rastlanmadı.

Olayla ilgili soruşturma başlatan emniyet güçleri, hastanedeki yaklaşık 50 güvenlik kamerasının kayıtlarını incelemeye başladı.

“BU OLAY BİR KOMPLODUR”

İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Hüseyin Fidan, düzenlediği basın toplantısında, Beyin Cerrahi Poliklinik sekreteri tarafından fark edilen olayla ilgili olarak üç poliklinik odasında inceleme yapıldığını söyledi.

Bu üç odada kablo kanaleti içinde elektronik karmaşık bir düzeneğin belirlendiğini anlatan Fidan, şöyle konuştu:

“Herhangi bir işlem yapılmadan Yunusemre Devlet Hastanesi Baştabipliğimiz tarafından hemen emniyet müdürlüğüne haber verilerek adli soruşturmanın ve incelemenin yapılması istendi. Bu olayla ilgili adli mercilerin yanı sıra Sağlık Bakanlığına, Valiliğimize hemen haber verilerek olayın ortaya çıkarılması için gerekli tüm işlemler yapılmıştır. Hastane idaremiz, hasta ve doktor mahremiyetine yönelik olarak yapılan bu komplonun bir an önce ortaya çıkarılması ve suçluların belirlenmesi için müşteki olarak Emniyet Müdürlüğüne şikayette bulundu.”
Emniyet güçlerince yapılan ilk incelemede kurulan düzeneğin aktarım yapma özellikli ses ve görüntü kayıt sistemi olduğunun belirlendiğini anlatan Fidan, “Halen adli soruşturması devam eden olayın ortaya çıkarılması için İl Emniyet Müdürlüğünce talep edilen her türlü delil niteliğindeki kanıtlar emniyete teslim edilmiştir. Adli makamlar tarafından olayın en kısa sürede sonuçlandırılıp nefretle karşıladığımız, etik olmayan, yasa dışı olaya karışan suçluların ortaya çıkarılmasını bekliyoruz” dedi.

"HASTA HAKLARI AÇISINDAN KABUL EDİLEMEZ BİR DURUMDUR”

Eskişehir Tabip Odası Başkanı Muharrem Şenel, Yunusemre Devlet Hastanesinin poliklinik odalarında gizli kamera düzeneğinin ortaya çıkarılmasının, insan hakları, hekim hakları ve hasta hakları açısından kabul edilemez bir durum olduğunu söyledi.

Şenel, düzenlediği basın toplantısında, Yunusemre Devlet Hastanesi Beyin Cerrahisi polikliniklerinde ses ve görüntü alımı için tasarlanmış elektronik sistemlerin bulunduğunu hatırlattı.

Olayın ortaya çıkmasının ardından yönetim kurulunun olağanüstü toplandığını ifade eden Şenel, şöyle konuştu:

“Vali Kadir Çalışıcı, İl Emniyet Müdürü Savaş Yücel, İl Sağlık Müdürü Hüseyin Fidan ve hastanenin başhekimi Zihni Ergün ile görüşen yönetim kurulumuz sorumluların bulunması için gerekenin yapılmasını istedi. Odamız olaya yönelik yasal başvurularını da başlatmış bulunmaktadır. Bu talebimizin sonuna kadar takipçisi olacağımızın herkes tarafından bilinmesini istiyoruz. Çünkü bugün 2 bin 500 yıldır saygı duyulan bir ilkenin yok sayıldığı gündür. Bugün İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin ihlal edildiği bir gündür. Bugün Anayasanın ihlal edildiği, Sağlık Bakanlığı Hasta Hakları Yönetmeliğinin hiçe sayıldığı bir gündür. Hekimlik andı içen hiç kimse (bu olayı soruşturacak, inceleyecek kişi ve kurumlar var, onlar gerekeni yapacaktır) diye kenarda bekleyemez. Bu tecavüzün sorumlu veya sorumlularının açığa çıkarılması için tüm meşru yolları kullanacağız. Bu olay, insan hakları, hekim hakları ve hasta hakları açısından kabul edilemez bir durumdur.” haber7

15 doktora, Kuddusi Okkır'ın ölümü sorulacak
Edirne Bölge İdare Mahkemesi, "Ergenekon" soruşturması kapsamında tutuklandıktan sonra hastalığı sebebi ile tahliye edilmesinin ardından hastanede ölen iş adamı Kuddusi Okkır'ın, hastalığına "Yanlış teşhis koydukları" iddiasıyla haklarında soruşturma açılması istenen Tekirdağ Devlet ve Tekirdağ Göğüs Hastalıkları Hastanesinin 15 doktoru hakkında, Tekirdağ Valiliğinin "Soruşturma izni vermemesi" kararını kaldırdı. İdare Mahkemesi, dosyayı Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. 14.05.2009 ANKARA netgazete

Sosyal güvencesi bulunmayan kadınlara, ücretsiz muayene ve doğum uygulaması kaldırıldı
17 Mayıs 2009
İZMİR - - Sosyal Güvenlik Haftası sürerken Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) güvencesi olmayan hamilelere ücretsiz muayene ve doğum uygulamasına son verdiği ortaya çıktı. SGK tarafından yayınlanan 2008 Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT) ‘Provizyon işlemleri’ başlığı altında, 2’nci maddenin A şıkkının 7’nci maddesinde hamileliğin başladığı tarihten itibaren tekil hamilelikte ilk 8 hafta, çoğul hamilelikte ise ilk 10 hafta sosyal güvencesi olmayan kadınların muayene ve doğum masraflarının SGK tarafından karşılanacağı belirtiliyordu.
Bu madde kapsamında herhangi bir sosyal güvencesi olmayan hamilelerin, tekil hamilelikte ilk 2 ay, çoğul hamilelikte ilk 2.5 aylık muayeneleri ve tedavileri SGK tarafından karşılandı. Ayrıca doğum masrafları da ödendi. Ancak bu uygulamanın bir süre önce iptal edildiği ve bu tür vakaların faturalarının SGK tarafından ödenmemeye başladığı ortaya çıktı.

TAKSİT YAPILIYOR
Milliyet gazetesinin haberine göre; adını açıklamak istemeyen bir hastane yetkilisi, sosyal güvencesi olmayan kadınların hamilelik durumunda muayene ve tedavi masraflarının SGK tarafından ödenmemesinin kendilerini de zor durumda bıraktığını söyleyerek şunları söyledi: “Sosyal güvencesi olmayan hamilelere durum anlatılıyor, ödeyen kalıyor, ödeyemeyen gidiyor. Eğer doğum yapacaksa taahhütname alıp, taksitlendiriyoruz. Çift taraflı mağduriyet söz konusu. Ücretsiz hizmet alamayan kişiler de, hizmeti verip parasını alamayan hastaneler de mağdur oluyor. Çözüm bekliyoruz.”
SGK İzmir İl Müdürü Mustafa Keskin de olayı doğruladı. Devlet hastanelerinin, faturalarının ödenmemeye başlaması üzerine konuyu arkadaşlarına bildirdiğini, onların da SGK’yı arayıp ne yapmaları gerektiğini sorduğunu söyleyen Keskin, “SGK açık bir şekilde ‘Ödeme yapmayacaksınız’ diye cevap verdi. Bizim anlamadığımız bir problem var. Yine de ben ilgileneceğim, çözmeye çalışacağım. Biraz beklemek lazım” dedi.

BİRÇOK ÜLKEDE ÜCRETSİZ
Dünyada hamile bakımı ve doğum ücreti uygulamaları ülkelerin sağlık politikalarına göre şekilleniyor. Örneğin İngiltere’de hamilelerin bakım ve doğum masraflarını devlet karşılarken, Kanada’da ve Küba’da tüm sağlık hizmetleri ücretsiz olarak veriliyor. Avrupa’da birçok ülke vatandaşlarına özel sağlık sigortası konusunda teşvikte bulunuyor. netgazete

Hastaneye İlaç Baskını
08 Haziran 2009
Kızıltepe Devlet Hastanesi'ne düzenlenen baskında aralarında 3 doktorun da bulunduğu 13 kişi gözaltına alındı
İlişkili HaberlerTüm Haberler
Gamze Özçelik Aynalı Odada Eğitim Arka Planda Kalır mı?Bütün Köy Hastanelik Oldu / VİDEOİlaç Sektörü Büyüdü Hastanede İhmaller Üst Üste

Mardin'in Kızıltepe İlçesi Devlet Hastanesi'ne düzenlenen baskında aralarında 3 doktorun da bulunduğu 13 kişi gözaltına alındı

Mardin’in Kızıltepe İlçesi Devlet Hastanesi'ne sabah erken saatlerde polis tarafından baskın düzenlendi. Baskında, hastaneye muayene olmaya gelen hastalara pahalı ilaç ve medikal malzemesi yazdıkları iddiasıyla 3’ü doktor 13 kişi polis tarafından gözaltına alındı.

Kızıltepe Devlet Hastanesi'nde görevli bazı doktorların, hastaneye muayene olmaya gelen hastalara ilaç firmalarının isteği doğrultusunda pahalı ilaçlar ve medikal malzemeler yazarak devleti zarara uğrattıkları iddiası üzerine, Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla polis tarafından sabah saat 06.00 sıralarında hastaneye baskın düzenlendi. Baskında, adları henüz öğrenilemeyen 3 doktor ile aralarında bazı hastaneye çalışanlarının da bulunduğu toplam 13 kişi polis tarafından gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi. aktifhaber

Temizlikçi kadının hırsızlığı, kameraya takıldı
Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servis röntgen odasında meydana gelen bilgisayar kasası hırsızlığı ile ilgili Asayiş Şubesi ekipleri araştırmalara başladı. Bilgisayar kasasının, hastanede temizlik personeli olarak çalışan M.Y. (42) isimli kadın tarafından alınarak G.Ş. (26) isimli şahısa verildiği güvenlik kamera kayıtlarından belirlendi. Temizlik personeli M.Y. ve G.Ş. gözaltına alındı. Emniyetteki sorgularının ardından zanlılar adliyeye sevk edildi. 18.06.2009 SAKARYA aktifhaber

Kasığında enjektör iğnesi unutuldu

Karabük'te ameliyat edilen bir hastanın vücudunda 3 adet enjektör iğnesi unutulduğu iddiası üzerine hastane yönetimince inceleme başlatıldı.

İddiaya göre, yaklaşık 3 ay önce Karabük Doğum ve Çocuk Bakımevi Hastanesi'nde kasık bölgesindeki ağrılarından dolayı ameliyat edildiği bildirilen Nezahat Akçaoğlu'nun (38), taburcu olmasına karşın ağrıları dinmedi.

Artan ağrılar nedeniyle tekrar aynı hastaneye başvuran Akçaoğlu'na ağrı kesici ve enfeksiyon giderici ilaçlar verilmesine rağmen kadının durumu iyice kötüleşti. Bunun üzerine Akçaoğlu, yakınlarının da önerisiyle Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne müracaat etti.

Hastaneye yatırılan Akçaoğlu, sabah uyandığında kasık bölgesinde sivri bir cisim çıktığını fark etmesi üzerine doktorunu çağırdı. Hekimin müdahalesiyle enjektör iğnesi olduğu anlaşılan metal çıkarıldı. Yapılan tetkiklerde, Akçaoğlu'nun kasık bölgesinde 3-4 santimetre uzunluğunda 2 iğne daha belirlendi.

Hareket halinde olduğu belirlenen enjektör iğneleri, ameliyatla alındı. Tedavisi süren kadının eşi Saadettin Akçaoğlu, AA muhabirine, enjektör iğnelerinin Karabük Doğum ve Çocuk Bakımevi Hastanesi'nde eşinin vücudunda unutulduğunu iddia etti.

Eşinin günlerce ağrı çektiğini, hayati tehlike yaşadığını anlatan Akçaoğlu, şöyle dedi:

''Ameliyatın ardından eşimde daha şiddetli ağrılar başladı. Maddi imkansızlıklardan başka hastaneye götüremedim. Akrabalarımızın desteğiyle son çare Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne başvurduk. Burada, eşimin vücudundan enjektör iğneleri unutulduğu röntgen filmlerinde görüldü. Şu anda iğneler çıkarıldı, eşimin tedavisi sürüyor. Bunun sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunacağım. Avukatımız, şu anda gerekli hukuki hazırlıklarını yapıyor. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı.''

İNCELEME BAŞLATILDI
Karabük Doğum ve Çocuk Bakımevi Hastanesi Başhekimi Yüksel Kurban da konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, hastaya bakan doktorun yıllık izinde olmasından dolayı kendisiyle görüşemediğini, iddialar üzerine inceleme başlattığını söyledi.

Hastanın dosyasını incelediğini anlatan Kurban, ''Bu konu hakkında fazla yorum yapmak istemiyorum. Ama biz ameliyatlarımızda sözü edilen enjektörlerden kullanmayız. Unutulduğu iddia edilen iğnelerden ameliyat masamızda bulunmaz. Ben yine de inceleme başlattım. Gereken neyse yapılacaktır'' dedi.
Akşam

Hastanede Tecavüz Skandalı
28 Temmuz 2009
Ankara Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde meydana gelen olay, tüyler ürpertti. İşte 15 yaşındaki kızın yaşadığı korkunç anlar...

15 yaşındaki A.S'nin annesi ameliyat olmak için yattığı hastanede başarılı bir operasyonun ardından yoğun bakıma alındı. Annesini görmek isteyen genç kız, koridorlarda dolaşırken bir temizlik elemanıyla karşılaştı.
Gecenin bir yarısı, temizlikçi A.R, genç kızı annesini gösterme vaadiyle boş bir ameliyathaneye götürdü ve... aktifhaber

Kopan parmağıyla 5 hastane gezen çocuğa müfettiş
Sağlık Bakanlığı, parmağı kopan çocuğun hastanelerde dolaştırıldığı iddialarına ilişkin olarak, bütün hastanelerin Başbakanlığın "Sağlık Hizmetleri ile İlgili Acil Durum Genelgesi'ne" uymak zorunda olduğunu bildirdi.Sağlık Bakanlığının, Sultangazi'de merdiven boşluğuna düşerek serçe parmağı kopan 12 yaşındaki D.A'nın çeşitli bahanelerle hastanelere kabul edilmediği iddiasıyla ilgili açıklamasında, olan bitenin, Bakanlığın ilgili bütün birimleri tarafından hassasiyetle takip edildiği belirtildi. 28.07.2009 ANKARA

Doğum masraflarını ödeyemedi, 3 ay hapis yatacak
Bursa'da, 8 ay önce ikiz çocuk sahibi olan Ahıskalı Begali Mirza, doğumdan sonra gelen yüksek hastane masrafları nedeniyle icralık oldu. Hastane avukatları, 24 yaşındaki babanın taahhüdünü ihlal ettiği gerekçesiyle İcra Ceza Mahkemesi'ne başvurarak borçlarını ödeyip 3 ay hapse mahkum edilmesini istedi. 21 yaşındaki anne Kader Mirza ise eşinin durumu sebebiyle huzursuz olduklarını belirterek, devlet büyüklerinin durumu çözüme kavuşturmasını istedi. 15.08.2009 BURSA netgazete

Doktorlara göre hastaneler depreme dayanıklı değil
Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından yapılan araştırmada, yataklı tedavi kurumlarında görevli hekimlerin yüzde 9.6'sının "Çalıştıkları hastanenin olağan dışı duruma hazır olduğu", yüzde 73.3'ünün ise "hazır olmadığı" görüşünü taşıdığı bildirildi. TTB 2. Başkanı Feride Aksu 17 Ağustos depreminin yıl dönümü yaklaşırken olağan dışı durumlara karşı tüm sağlık kuruluşları ve çalışanlarının hazırlıklı ve donanımlı olmalarının önemine işaret etti ve hazır olmanın sağlık sisteminin vereceği hizmetin niteliğini yükseltip, acil duruma yanıt verme süresini kısaltacağını belirtti. 17.08.2009 ANKARA
netgazete

Diyaliz makinesindeki kısa devre, hastaneyi yaktı

18 Ağustos 2009 Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde gece saat 23.00 sularında çıkan yangın, kısa süreli panik yaşanmasında neden oldu, bazı hastalar tahliye edildi.
CBÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Dahiliye Bölümü Yoğun Bakım Ünitesinde Diyaliz Makinesinin su ayrıştırma kısmında elektriğin kısa devre yapması sonucu yangın çıktı. Dumanların hastane koridorlarına yayılması üzerine ilk müdahale personel tarafından yapıldı ardından itfaiyeye haber verildi. Bu sırada Yoğun Bakım Ünitesi ve diğer birimlerdeki bazı hastalar yoğun dumandan etkilenmemesi için başka bölümlere alındı.
İtfaiyenin kısa sürede olay yerine gelmesinin ardından yangın büyümeden söndürüldü. Olay sırasında hastanede kısa süreli panik yaşandı. netgazete

Ambulansın tekerleği patladı, hasta öldü

Aksaray'da üzerine televizyon düşen 2 yaşındaki çocuğu hastaneye yetiştirmeye çalışan ambulansın tekerleği patladı. Çocuk diğer ambulansla hastaneye kaldırılmasına rağmen hayatını kaybetti. 25 Ağustos 2009 16:26 haber7

Mersin'de aşırı narkozla ölüm iddiası
17 09 2009
Mersin’de kasığındaki fıtık nedeniyle ameliyata alınan 7 yaşındaki çocuk ameliyat masasında can verirken Mersin Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı.

Abdullah Biçer'in haberi

Olay Mersin Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde meydana geldi. Bir iddiaya göre Alsancak Lions İlköğretim Okulu birinci sınıf öğrencisi 7 yaşındaki Kadir Akın kasığındaki fıtık nedeniyle Mersin Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne getirildi. Burada Operatör Doktor Muhittin Varlı tarafından muayene edilen çocuğun fıtıktan ameliyat edilmesi gerekti belirtildi. Sabah saatlerinde ameliyata giren Kadir’in yarım saat sonra ölüm haberi geldi. haber7

Hastaya giden ambulans devrildi, şoför yaralandı
Afyonkarahisar yönüne giden Ramazan Kara (48) idaresindeki Evliya Çelebi Devlet Hastanesine ait 112 Acil ambulansı, Kütahya-Afyonkarahisar kara yolunun 10'uncu kilometresinde, Köprülü kavşak yapım çalışmalarına devam edilen bölümde Mustafa Taşkınçay'ın (35) kullandığı otomobille çarpışarak devrildi. 18.09.2009 KÜTAHYA netgazete

Sevk isteği kabul edilmeyince, ambulansı kaçırdı
Yalova'da, İstanbul'daki özel bir hastaneye sevk olmak isteği kabul edilmeyen Celal A., kendisini hastaneye getiren ambulansı kaçırdı. Kanser hastası olduğu öğrenilen Celal A. ambulansı kaçırmasının sebebi olarakta devlet hastanesinin kendisine gerekli müdahelelerin yapmadığını gösterdi. Celal A. tarafından kaçırılan ambulans, polis ekiplerinin tekerleklere ateş açması sonucu durdurabildi. Gözaltına alınan Celal A., Yalova Emniyet Müdürlüğü Gaziosmanpaşa Polis Karakolu'na götürüldü. İfadesi alınan zanlı adliyeye sevk edildi. 27.09.2009 YALOVA netgazete

İhmal, çocuklarımı öldürdü diye, intihara kalktı
İki çocuğunun doktor ihmali sonucu öldüğünü, kendisinin haksız yere 2.5 yıl işlemediği bir suçtan dolayı cezaevine atıldığını öne süren Suat Aydın eşi Semra Aydın ile birlikte Erzurum Adliye binası önünde intihar girişiminde bulundu. Başına silah dayayan Aydın kimseyi yanına yaklaştırmadı. Bina çevresinde toplanan vatandaşlar polis tarafından güvenlik şeridinin dışına çıkarılırken, polis çelik yelek giyerek operasyon timi hazırladı. Bu sırada polise direnişini sürdüren Suat Aydın elindeki silahın bir anda ateş alması sonucu karnından yaralandı. 28.09.2009 ERZURUM netgazete

Aşırı narkozdan ölen Yiğit, defnedildi
Samsun'da uzun bir tedavinin ardından 8 yıl sonra çocuk sahibi olan Sarı ailesinin üçüz evlatlarından 5 yaşındaki Yiğit'in doktor ihmali nedeniyle öldüğü iddiaları üzerine Samsun Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlattı. Mehmet Aydın Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapılan otopsinin ardından cenaze aileye teslim edildi. 22.10.2009 SAMSUN netgazete

Kaan bebek, sünnet oldu, öldü

14:10 - Adana'da 1 aylık bir bebek, hastanede ameliyatla sünnet edildikten sonra hayatını kaybetti. Bebeğin ölümünü şüpheli bulan savcı, otopsiye karar verdi. 31.10.2009 ADANAnetgazete

Kucaklarında cenazeyle hastane hastane dolaştılar
Doğuştan özürlü olan 4 yaşındaki Halil Ağbaş, Dernek köyünde hayatını kaybetti. Köyde toprağa verilecek çocuk için "ölüm raporu" almak isteyen aile, Şanlıurfa'da hastane hastane gezdi. Basının olayı takip ettiği öğrenilince aile, ilk başvurdukları Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne gönderildi. İkinci kez gidilen hastanede doktorlar "ölüm raporu" verileceğini söylemesi üzerine aile, derin bir nefes aldı. Kucağına oğlunun cenazesini alan baba Bahri Ağbaş, yaklaşık 20 dakikalık bir bekleyiş sonrasında "ölüm raporu" almayı başardı. 08.11.2009 ŞANLIURFA netgazete

Emekliler, SGK binası önünde ilaçlı eylem yaptı
SGK Mersin İl Müdürlüğü önünde toplanan bir grup emekli, burada ellerindeki ilaç kutularını yere atarak sağlık alanındaki uygulamalara tepki gösterdi. Yapılan düzenlemelerin ardından muayene ücretlerinin yüzde 650 artırıldığına dikkat çeken emekliler, SGK'nın bazı ilaçları ödeme listesinden çıkardığını hatırlatarak geçmişte katkı payı ödenmeden alınan raporlu ilaçlara artık ödeme yaptıklarını dile getirdi ve bu duruma artık bir son verilmesi talebini yineledi. 11.11.2009 MERSİN netgazete

Canın İstiyorsa Çıplak Dolaş’Bodrum'da kadın doktor ile kadın hastası mahkemelik oldu.
25 Haziran 2009
Emekli öğretmen Olcay Yılmaz’a (52) İzmir Dokuz Eylül Hastanesi ve Bodrum Alman Hastanesi tarafından iki yıl önce “nikel alerji ve cilt kuruluğu” teşhisi konuldu.

İlaçlarının bitmesi üzerine tekrar muayene olmak isteyen Yılmaz, evinin yakınındaki 1 no’lu sağlık ocağına gitti. Yılmaz, 18 yıllık doktor Hazel Kır’a şikâyetini anlattı ve ilaçlarını yazdırmak istedi. Ancak iddiaya göre Kır, Yılmaz’ı muayene etmeden ‘yağlı cilt’ teşhisi koydu ve ilaç yazmaya başladı. Bunun üzerine Yılmaz daha önceki teşhisi hatırlatınca Kır da “O zaman İzmir’deki doktorunuza ilaçlarınızı yazdırın” diyerek sinirlendi. Yılmaz’ın “Siz sadece parmağınızla dokunup ilaç yazıyorsunuz” demesi üzerine de Kır, “Canın soyunmak istiyorsa soyun, çıplak dolaş” dedi.

Yılmaz muayene olmaktan vazgeçip karnesini almak istedi ancak Kır karneyi vermedi ve polis çağırarak şikâyetçi oldu. İfadesinin ardından serbest bırakılan Yılmaz ise Sağlık Bakanlığı, İl Sağlık Grup Başkanlığı, valilik ve savcılığa suç duyurusunda bulundu. aktifhaber

Hastanelerde skandal üstüne skandal

15 Kasım 2009
İstanbul Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde çarşaflı olduğu için tedavisi yapılmadı. Bağcılara gitti, yaşamını yitirdi. Bu da yetmedi, hastanade cenazeler karıştı...

Soğuk algınlığı ve yüksek ateş nedeniyle İstanbul Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne getirilen Aynur Tezcan isimli vatandaşla uzun süre kimse ilgilenmedi. Görevliler hastanede yer olmadığını söylesede ailenin yakınları Tezcan'ın çarşaflı olduğu için tedavisi yapılmadığı görüşünde. Bu iddia üzerine harekete geçen Mazlum-Der ve Hasta Hakları Aktivistleri Derneği hastaneyi şikayet etti ancak 30 yaşındaki Aynur Tezcan, önceki gün Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Üzücü haberler sarsılan aile cenazeye almayı gittği hastane ikinci bir şok daha yaşadı. Kızlarının cenazesinin aynı hastanede ölen Mehmet Kılıç’ın cenazesi yerine Giresun'a gönderildiği ortaya çıktı. Baba Kalender Tezcan sorumluların cezalandırılmasını istedi.

Baba Kalender Tezcan, haberi alır almaz kızının cenazesinin Erzurum'a ulaşmadan Giresun’dan geri döndürdüklerini belirterek, “Akrabalarım bugün cenaze var diye toplandı. Her şeyi hazırladık. Ancak hastaneye gelince cenazelerin karıştırıldığını öğrendim. Şimdi biz acımızı mı yaşayalım. Yoksa burada yaşanan skandalla mı uğraşalım. Bu hatayı yapan kim ise cezasını çekmeli” diye konuştu.

Kızının ilk gittiği İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nde karşılaştıkları ilgisizlik nedeniyle hastane hakkında dava açtıklarını da belirten Tezcan, cenazelerin karışmasında ihmali olan Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi yetkilileri hakkında şikayetçi olacaklarını söyledi.

AYRIMCILIK SINIR TANIMIYOR

Hasta Hakları Aktivistleri Derneği ve MAZLUMDER İstanbul Şubesi, 23 Nisan’da Çapa Tıp Fakültesi’ne soğuk algınlığı ve ateş şikâyeti ile getirilen Aynur Tezcan’ın ihmal sonucu beyin ölümünün gerçekleşmesi üzerine, doktorlar ve sağlık personeli hakkında Fatih Adliyesi’nde suç duyurusunda bulundu ve konuyla ilgili bir basın açıklaması yaptı. Açıklamayı yapan Hasta Hakları Aktivistleri Derneği Genel Başkan Yardımcısı Mahir Orak şunları söyledi;

Başörtülü ve dindar insanlara karşı yıllardır ekilen ayrımcılık ve kin tohumları bir kez daha başak vermiş ve hayatının baharında bir genç kız yasakçı zihniyetin ektiği tohumların son kurbanı olmuştur.

Soğuk algınlığı ve ateş şikâyetiyle 23 Nisan 2009 tarihinde İ.Ü. Tıp Fakültesi Çapa Hastanesi acil servisine kaldırılan Aynur Tezcan sağlık hizmeti almak için gittikleri Hastaneye götürüldüğü andan itibaren birçok haksızlığa uğramıştır.

Aynur Tezcan’ın sağlık durumunun kötülüğü yanlış uygulamalar neticesinde geri dönülemez bir hal almış ve Tezcan’ın -tıpta ölüm olarak nitelendirilen- beyin ölümü gerçekleşmiştir.

Ambulansla Çapa’ya götürülen Tezcan’ı gören sorumlu servis doktorunun ambulans şoförüne mağdur ve beraberinde gelen annesinin kıyafetlerini göstererek azarladığı iddia edilmektedir. Bunun dışında 7 saat boyunca doktorların hastayla ilgilenmediği, yapılması gereken tıbbi işlemlerin ise alelade bir şekilde koridorda yapılmaya çalışıldığı, yapılmayan veya yapılmasında gecikilen müdahaleler sonucunda Tezcan’ın kalbinin durduğu ve elektroşok ile kalbinin çalıştırılmaya çalışıldığı, bütün bunlara rağmen acil hastalara yapılması gereken tıbbi teşhis ve tedavilerin uygulanmadığı, yer olmadığı iddiasıyla yoğun bakıma alınmadığı gibi somut iddialar bulunmaktadır.

Bütün bu olaylar neticesinde derneklerimize başvuran Tezcan ailesinin iddialarının ciddiliği, ilgili kişi ve kurumların suskunluğu karşısında görevli doktorlar ve sağlık personeli hakkında; Kasten (olası kast) İnsan Öldürme, Ayrımcılık, Görevi Kötüye Kullanma ve TCK’nin ilgili sair sevk maddeleri gereğince suç duyurusunda bulunma zorunluluğu hâsıl olmuştur.

Bu olay bir kez daha göstermiştir ki ayrımcılığın kimseye faydası olmadığı gibi yaşama hakkı gibi temel bir hakkın bile hiçe sayılmasına neden olmaktadır. En azılı suçlulara bile ayrımcılık yapılması en azından tıp etiği açısından mümkün değilken insanların kıyafetleri dolayısıyla karşılaştıkları ayrımcılıkların sınır tanımaz hale gelmesi çok acıdır.

HASTA HAKLARI AKTİVİSTLERİ DERNEĞİ
MAZLUMDER İSTANBUL ŞUBESİ

Kaymakama Hastanede Soğuk Duş!
22 Eylül 2010
Gölcük'e yeni tayin olduğu için fazla tanınmayan Adem Yazıcı’nın, Kaymakam olduğunu söyleyip evrakları sonra getireceğini belirtmesi üzerine, doktor ve hastane çalışanlarının “Buraya her gün senin gibi kaç kaymakam geliyor” diye alaylı konuşup, muayene için de senet imzalattıkları kaydedildi.

Yerel Kocaeli Gazetesi’nde bugün ‘Kim Takar Gölcük Kaymakamını’ başlığı ile yayınlanan haber üzerine hem ilçe hem Kocaeli karıştı.

Gölcük Kaymakamı Mustafa Pekdemir, geçen ay Kocaeli Vali Yardımcılığına atandı. Gölcük Kaymakamlığı görevine de Bakırköy Kaymakamı Dursun Ali Şahin getirildi. Ancak Dursun Ali Şahin, sadece ona özel bir kararname ile Gölcük’teki görevine başlamadan Yalova’ya Vali oldu. Gölcük Kaymakamlığı’na da ikinci atama ile Konya’nın Çumra İlçesi Kaymakamı Adem Yazıcı getirildi.

ÇOCUĞU ATEŞLENDİ, ACİL OLARAK HASTANEYE GİTTİ

Habere göre ilçede henüz fazla tanınmayan Kaymakam Adem Yazıcı’nın çocuğu geçen hafta gece ateşlendi. Kaymakam Yazıcı telaşla üzerinde eşfofmanlarla, yanına kimlik de almadan Gölcük Devlet Hastanesi’ne gitti. Acil serviste numara sırasına giren Kaymakam Yazıcı, sıra kendisine geldiğinde, “Yanıma kimlik almadım. Ben Gölcük Kaymakamıyım. Çocuğum ateşlendi. Sen işlemleri yap, evrakları yarın getiririm” deyince, görevli buna inanmayıp muayene için senet imzalattı.

‘GÜNDE SENİN GİBİ KAÇ KAYMAKAM GELİYOR?’

Senet imzalamasının ardından çocuğunu nöbetçi doktor Kamil Okyay’ın odasına götüren Kaymakam Yazıcı, Dr. Okyay'ı da Kaymakam olduğuna inandıramadı. Daha önceden hakkında birkaç soruşturma açıldığı belirtilen Doktor Kamil Okyay, iddiaya göre Kaymakam Yazıcı’yı, “Buraya her gün senin gibi kaç kaymakam geliyor biliyor musun?” diyerek azarladı. Ertesi gün gelenin gerçekten Kaymakam olduğu ise, doktor ve görevlilerin Kaymakamlığa çağırılması, doktor Kamil Okyay’ın da Değirmendere Yüzbaşılar Mahallesi’ndeki sağlık ocağına atanmasıyla anlaşıldı. aktifhaber

Ambulans kaza yaptı, bebek öldü, 9 kişi yaralı

04 Ekim 2010 Karaman'da dünyaya geldikten sonra zatüre olan 3 günlük bebeği kuvözde Konya'ya götüren ambulans, bebeğin sevk edileceği hastaneye 5 kilometre kala otomobille çarpışması sonucu devrildi. Kazada kırılan kuvözden çıkan henüz adı bile konmayan 3 günlük erkek bebek hayatını kaybetti, 5'i sağlık görevlisi 9 kişi yaralandı.
netgazete

Avukat ihmal kurbanı mı?
Hastane tuvaletinde fenalaştı, 10 dakika burada mahsur kaldı ve öldü... AHT
01 Ocak 2011

Mersin'de kalp krizi geçiren bir avukat tedavi olmak için gittiği hastanenin tuvaletinde fenalaştıktan sonra 10 dakika burada mahsur kaldı. Daha sonra müdahale edilen avukat yaşamını yitirdi. Avukatın babası oğlunun ölümünde ihmal olduğunu öne sürdü.

Kalp krizi geçiren 38 yaşındaki avukat İzzet Çiçek, Mersin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada Koroner Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedavi altına alınan genç avukat geceyi hastanede geçirdi. İddiaya göre Çiçek, tuvalet ihtiyacı olunca babası Raif Çiçek tarafından tekerlekli sandalye ile giriş koridorunda bulunan tek kişilik tuvalete götürüldü. Tuvalete giren Çiçek, ihtiyacını gidermek isterken fenalaştı ve yere yığıldı.

Genç avukatın düştüğünü fark eden babası kapıyı açmak istedi. Başaramayınca görevlilerden yardım istedi. Tuvalete gelen görevliler, avukatın klozet ile kapı arasında bulunması nedeniyle kapıyı açamadı. İki görevli, kapının üst camını kırıp buradan içeri girerek Çiçek'i kapının arkasından çekip, dışarı çıkarttı. Yaklaşık 10 dakikalık çaba ardından dışarı çıkartılan Çiçek, götürüldüğü acil müdahale odasında 1 saat süren kalp masajı ve tıbbi müdahaleye karşın kurtarılamadı habertürk

Yolsuzluk operasyonu: 13 Gözaltı
6 Ocak 2011
Reçetelerde yolsuzluk yapan 13 kişilik şebeke çökertildi...
Elazığ’da reçetelerde usulsüzlük yaptığı iddia edilen aralarında doktor, eczacı ve ilaç mümessillerinin bulunduğu 13 kişilik bir şebeke gözaltına alındı. haber10

6 aylık bebek, hastaneye alınmadı
Van'dan 6 aylık çocuğunun tedavisi için Ankara'ya gelen Mehmet Bulut, yanlış tedavi sonucu hasta olan 6 aylık bebeğini Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirdiğini ancak hastaneye almadıklarını iddia etti. Bulut, 1 ay önce de Ankara'ya Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'ne geldiğini ama çocuğunu hastanenin kabul etmediğini ileri sürdü. 06.04.2011 ANKARA netgazete

Yaralı Taşıyan Ambulans İle Otomobil Çarpıştı
13 Mayıs 2011
Sivas’ta yaralı taşıyan ambulans ile bir otomobil çarpıştı. Kent merkezinde meydana gelen kazada 3 kişi yaralandı. aktifhaber

Mersin'de ambulans kazası 5 yaralı
30 Nisan 2008
Mersin'de hasta taşıyan ambulansın bir otomobille çarpışması sonucu meydana gelen kazada 5 kişi yaralandı.

Kaza, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı Mersin Üniversitesi Yenişehir Kampüsü önündeki kavşakta meydana geldi. Seracettin Gül yönetimindeki 33 AEZ 06 plakalı ambulans, şehir merkezinden aldığı hastayı Mezitli beldesindeki özel bir hastaneye götürürken, dağ istikametinden kavşağa giren Nuh Naci Çetinyalçın yönetimindeki 33 RN 944 plakalı otomobille çarpıştı.

Kazada, ambulansta yaralı olarak taşınan Zarin Güçlü Turhan ile doktorlar Murat İlhan Culu (43), Dildan Pakunuç ve hemşireler Döner Şekerci (46) ile Neşe Güzelceylan (44) yaralandı. Ambulans şoförü kazayı hafif sıyrıklarla atlatırken, otomobil sürücü kazadan yara almadan kurtuldu. Yaralılar Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı.

Görgü tanıkları, kazanın otomobil sürücüsünün ambulansın siren çalarak gelmesine rağmen kavşağa dikkatsizce girmesi sonucu meydana geldiğini ileri sürdü. Kazayla ilgili soruşturmanın sürdüğü ifade edildi. Haber 7

Apranax Plus isimli ağrı kesici ilaçla ilgili skandal bir iddiada ortaya atıldı
17 Eylül 2014



Prof. Dr. Cankat Tulunay, Apranax Plus isimli ağrı kesici ilacın laboratuvarda ve insanlar üzerinde test edilmeden Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsat alınarak satıldığını öne sürdü.

Abdi İbrahim ilaç firması naproksen sodyum (Apranax) ile bir çeşit uyuşturucu madde olan kodeini birleştirerek yeni bir ilaç üretti.

Ancak daha çok ağrı, öksürük ve ishal için önerilen Apranax Plus adı verilen bu ilaç için herhangi bir araştırma yapmadı.

Sadece Naproksen sodyum ve kodein için yapılan araştırmaları baz alarak ruhsat için Sağlık Bakanlığı’na başvurdu.

Bakanlık, 2010’da bu ilaca ruhsat verdi. İçinde 20 tablet bulunan ilacın 7.97 liraya satıldığı belirtildi.

KLİNİK ÇALIŞMALARI YAPILMALIYDI

Sağlık Bakanlığı’nın çeşitli komisyonlarında uzun yıllar görev yapan Türkiye Akılcı İlaç Kullanım Platformu ve Avrupa Klinik Farmakoloji Birliği Onursal Başkanı Prof. Dr. Cankat Tulunay, herhangi bir ilaç üretilirken öncelikle ilacın farmasötik özellikleri tespit edilirken, klinik çalışmalarda mutlaka denenmesi ve biyoeşdeğer ile biyoyararlılık (farmakokinetik özellikleri:

İlacın emilimi, kan seviyesi,metabolizması ve vücuttan atılımı) çalışması yapılması gerektiğini vurguladı.

Bunlar olmaksızın piyasaya sürülmesinin son derece sakıncalı olduğunu ifade eden Tulunay;

“Bu ilaç sadece kanser hastalarında ve şiddetli akut ağrılarda kullanılabilir.

Naproksen sodyum (Apranax) ve kodein adlı iki etken maddenin birleştirilerek tek bir ürün olarak satılmasının dünyada benzeri bulunmuyor. Kaldı ki bu ilaç orijininal ilaçtır jenerik değil.

Orijinal ilaç olduğu için de mutlak suretle bu ilacın farmakokinetiğinin incelenmesi lazım.

Yani ilacın ağızdan alındıktan sonra vücuttaki dağılımı ve vücuttan atılımı ne olacak? Bunlar bilinmeli” dedi.

MORFİNE EŞDEĞER İLAÇ

Prof. Tulunay, Apranax Plus’ta bulunan kodeinin midenin boşalmasını 8-10 saat kilitlediğini ifade etti. Tulunay şu çarpıcı uyarıyı yaptı:

“Kodein vücutta morfine dönüşür. 30 mg kodeinden vücutta 3 mg morfin oluşur.

Üç tablet alındığında kana 9 mg morfin geçmiş olur ki bu bir ampul morfine eşdeğerdir ve ciddi bağımlılık potansiyeli vardır.”

‘ÖLÜME SEBEP OLUR’

Kodein maddesinin şiddetli kabızlığa yol açabileceğini belirten Tulunay, bağırsak rahatsızlığı olanlarda ciddi yan etkilerin ortaya çıkacağını vurguladı.

Tulunay, “Kodein solunumu depresse eder. Solunum yolu hastalığı olanlarda ölümlere sebep olur.

Kodeinle ölümün sebebi solunum durmasıdır. Bununla ilgili bilimsel bir çalışma yapıldı mı? Hayır” diye konuştu.

BU TESTLERDEN GEÇMEDEN PİYASAYA SÜRÜLEMEZ

Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömür Demirezer’e göre de yeni bir ilaç üretildiğinde faz 1-2-3 testlerinden geçmesi ondan sonra o ilacın biyoyararlılık çalışması yapılması gerekiyor.

“Ayrıca iki ilacın birleştirilmesiyle yeni çıkan ilacın biyoeşdeğer olup olmadığı kanıtlanmalı” diyen Demirezer, “Her iki çalışma da gönüllü hastalar üzerinde yapılıyor. Piyasaya çıkacak tüm ilaçlar için bu gerekli” dedi.

FİRMA ESKİLERİ ÖRNEK GÖSTERDİ

Bugün'ün haberine göre, Apranax Plus ile ilgili bir açıklama da üretici firma Abdi İbrahim’den geldi.

Medikal Direktör Dr. Murat Yaycı, Apranax Plus Film Tablet adlı ürüne 11 Kasım 2010 tarihinde Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsat aldığını ve Ağustos 2012’den beri de Sosyal Güvenlik Kurumu’nun geri ödeme listesine kabul edilip hastalara sunulduğunu ifade etti.

Yaycı, iki ayrı ilaçla ilgili 1982, 1986 ve 2007 yılında yapılan bilimsel çalışmaları örnek gösterdi.

Bugün
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder E-posta gönder Yazarın web sitesini ziyaret et
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Pzr Ksm 22, 2009 8:33 pm    Mesaj konusu: Sağlığımız Tehdit Altında Alıntıyla Cevap Gönder

Türkiye'nin Sağlık Karnesi Kötü

''Avrupa'da Sağlığa Bakış 2010'' raporuna göre, Türkiye'de bin kişiye 1 buçuk doktor düşüyor.
08.12.2010

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı OECD’nin Avrupa Birliği İstatistik Kurumu Eurostat’ın da katkısıyla hazırladığı rapora göre, Türkiye’de idari görevdekiler dahil bin kişiye 1 buçuk doktor düşerken, bu oranın Avrupa Birliği ortalaması 3,3 çıktı.
Bebeklerde ölüm oranı ise binde 17 ile en yüksek Türkiye’de kaydedildi.

Yunanistan ise bin kişiye düşen 6 doktor sayısı ile Avrupa’nın birincisi oldu.

Türkiye’deki doktorların üçte biri pratisyen iken Avrupa Birliği’nde bu oran dörtte bire geriledi.

Raporda, Türkiye’de sağlık personeli sayısının yetersizliğinin altyapıya da yansıdığı kaydedildi. Bin kişiye düşen hastane yatağı sayısı Türkiye’de 2,3 iken Avrupa Birliği ortalaması 5,7’ye çıktı. TRT

08 Nisan 2010
Bir İntihar Üç Ölüm
Diyarbakır'ın Hazro ilçesinde meydana gelen trafik kazasında 3 kişi öldü, 3 kişi yaralandı.
Haberi Paylaş : Google Yahoo Facebook Digg Del.icio.us Reddit


Çitlibahçe köyünde oturan Salim Güler, iple kendini asarak intihar eden oğlu Saffet Güler'i (18) kurtararak, otomobili ile Kocaköy ilçesine getirdi.

Kocaköy Sağlık merkezinde ilk müdahalesi yapılan Saffet Güler, amcası Selman Güler ve akrabası olduğu belirtilen Hamit Ekinci'nin refakatinde ambulansla Diyarbakır'a sevk edildi.

Ahmet Burkan yönetimindeki ambulans, Kocaköy-Diyarbakır karayolunun 7. kilometresinde sürücüsünün kimliği ve plakası henüz belirlenemeyen odun yüklü traktöre arkadan çarptı.

Kazada ambulansta görevli doktor Ersin Algan olay yerinde hayatını kaybetti. Olayda ambulans şoförü Burkan ile Saffet Güler, Selman Güler, Hamit Ekinci ile sağlık memuru Oğuz Boydak yaralandı.

Jandarma, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kurtarma ekipleri ve 112 Acil Servis görevlileri tarafından yaklaşık bir saat süren çalışmayla ambulanstan çıkarılan yaralılar Diyarbakır'daki çeşitli hastanelere sevk edildi.

Yaralılardan Saffet Güler ile amcası Selman Güler kaldırıldıkları hastanede kurtarılamadı. Ambulans şoförü Burkan, sağlık memuru Boydak ve Ekinci'nin tedavisi sürüyor.
aktifhaber

Özürlüler yurdunda 'işkence' vahşeti

Osman ASİLTÜRK / SABAH 01.12.2009
İstanbul Bakırköy'deki rehabilitasyon merkezinde yapılan işkenceyi, bir temizlik işçisi cep telefonuyla çekti. Görüntülerde, bakıcılar engelli hastaları acımasızca dövüyor, sırtlarında sigara söndürüyor
İstanbul Bakırköy'deki rehabilitasyon merkezinde işkence skandalı ortaya çıktı. Bakıcıların hastalara yaptığı işkence, bir temizlik görevlisi tarafından cep telefonuyla görüntülendi. Hastaların sırtlarında sigara söndüren ve acımasızca döven vicdansızlar, şoke etti. Başbakanlık müfettişleri, soruşturma başlatırken, 6 görevli hakkında "Eziyet etme" suçundan 32'şer yıl hapis cezası isteniyor.

AĞIR HAKARETLERLE BAŞLIYOR
Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağlı 80. Yıl Bakırköy Özürlüler Bakım ve Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi "işkence skandalı" ile çalkalanıyor. Skandal, temizlik elemanı İ.E'nin 6 Ocak 2009 tarihinde İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'ne verdiği şikâyet dilekçesiyle patlak verdi. Son aylarda şiddet olaylarının arttığına dikkat çeken görevli, cep telefonuyla çektiği işkence görüntü ve fotoğrafları da delil olarak sundu. Özel hizmet alma yoluyla Efe Sosyal Hizmetler Limited Şirketi adına rehabilitasyon merkezine gelen bakıcıların vahşeti, ağır hakaretlerle başlıyor, sırtta sigara söndürmeyle bitiyor! Çıplak halde üzerlerine soğuk su püskürtülen engellilerin, "Kurtarın bizi" dercesine bakışı ise yürekleri parçalıyor.

TAŞERON SADİSTLER...
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, skandal üzerine soruşturma başlattı. Rehabilitasyon merkezinde 12 Ocak 2009-25 Şubat 2009 tarihleri arasında yapılan incelemenin ardından 17 sayfalık rapor hazırlandı. Bu rapor, vahşeti tüm çıplaklığı ile gözler önüne serdi. Kurum müdürü Şevket Kalkan, personel ve taşeron bakıcıların ifadeleri doğrultusunda işkence gördükleri saptanan Ahmet B. (39), Cumali A. (16), Volkan D. (24) ve Yusuf B. (28) adlı hastalar, Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Adlı Tıp, Ahmet B.'nin sırtında 13, Yusuf B.'nin sırtında 10, Volkan D.'nin sırtında 3, Cumali A.'nın sırtı ve vücudunun çeşitli yerlerinde 9 kez sigara söndürüldüğünü tespit etti.

32'ŞER YIL HAPİS İSTENİYOR
Başbakanlık müfettişlerinin raporlarını inceleyen Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, iddianame hazırladı. İddianamede taşeron şirketin bakım elemanları Ramazan B. (28), Temur D. (30), Seyfullah Serkan K. (27), Selim A. (29), Ergun K. (49) ve Gani G.'nin (26) "Çocuğa beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye eziyet etmek" suçundan toplam 32'şer yıl hapsi istendi. Mağdurların özürlü olduğu için kendilerini ifade edemediklerine dikkat çekilen iddianamede, şüphelilerin sistematik şekilde mağdurlara insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, aşağılanmasına yol açtıkları belirtildi.

'UYARDIM, DIŞLANDIM'
İşkence görüntülerini çeken görevli İ.E. ifadesinde, hastalara şiddet uygulandığı için rahatsızlık duyduğunu ve bunun için dışlandığını belirterek, "Personel arasında gruplaşmalar var. Ben 'Çocuklara şiddet uygulamayın' diye uyardığım için dışlandım. Özürlü çocukların burada şiddete maruz kalmasına vicdanım elvermediği için bu şikâyeti yaptım. Ergun Kanal'ın özürlü Cumali'ye tokat attığını ve çimdiklediğini gördüm, Temur'un da Cumali'ye sandalye ile vurduğunu telefonla çektim" dedi.

'SIRTIMI AÇIP, SİGARA BASTI'
Çocukların sırtlarının sigara ile yakıldığına şahit olan Dr. Volkan Kaplan ise ifadesinde, "Nöbetimden sonra eve gittim. Daha sonra acil çağrı üzerine hemen yurda gittim. Müdürle çocukların sırtını kontrol ettik. Yusuf B.'nin sırtındaki yara 1- 2 günlük gibi tazeydi ve bende sigara yanığı izlenimi uyandırdı. Diğer üç çocuğun yaraları daha eskiydi. Aynı gün içinde odama gelen Yusuf B. 'Ben uyumak için odama gittiğimde Temur Demirci benim sırtımı açıp sigara basıp gitti' dedi" diye konuştu.

'OĞLUMU COPLA DÖVMÜŞLER'
Mağdur engellilerin yakınları da şikâyetçi olarak davaya katılmak istedi. Oğlu Volkan D.'nin kendini ifade edemeyecek durumda olduğunu söyleyen Hülya D., "Volkan'ı her ziyarete gittiğimde kafasında yaralar bereler görüyordum. Bir ara oğlum, bir hafta süre ile bana gösterilmedi. Gösterildiğinde kulağının zarar gördüğünü öğrendim" şeklinde konuştu. Mağdur engelli Cumali A.'nın annesi Züleyha A. ise, "Oğlum Cumali sanıklar tarafından eziyet edilerek dövülmüştü. Ayrıca copla vurmuşlardı" ifadesini kullandı.
Sabah

22 Kasım 2009 18:56
Sağlığımız Tehdit Altında
Türk Diş Hekimleri Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Murat Akkaya şok bir açıklamada bulundu. Diş hekimlerine gidecekler dikkat !..

Türk Diş Hekimleri Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Murat Akkaya ve Merkez Yönetim Kurulu üyeleri, sahte diş hekiminin çektiği diş nedeniyle 8 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra yaşamını kaybeden 17 yaşındaki Sinan Kahriman'ın evine taziye ziyaretinde bulundu.

Kahriman ailesine destek vereceklerini açıklayan Akkaya, Türkiye genelinde 3 bin civarında sahte diş hekimi bulunduğunu belirterek, "Diş hekimlerinin yaptıkları ihbarlar değerlendirilmiyor." dedi.

Yeşil Mahalle'de bulunan Sinan Kahriman'ın evine giden Türk Dişhekimleri Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Murat Akkaya, acılı baba Naim Kahriman'dan yaşanılan üzücü olay hakkında bilgi aldı. Baba Kahriman, 20 lira için oğlunun öldüğünü ifade ederek, devletin kendilerine sahip çıkmasını istedi.

Baba Kahraman, "Yemedim, içmedim oğullarımı için okutmaya çalıştım. Ama 20 lira için sahte dişhekimi oğlumun canını aldı. Basın kanalıyla tüm devlet yetkililerine seslendim ama sahip çıkan olmadı. Oğlum 20 lira için öldürüldü." dedi. Anne Ayten Kahraman ise, "Oğlumu geri istiyorum. Yavrumu geri getirin" diye ağıtlar yaktı. Daha sonra söz alan Türk Dişhekimleri Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Murat Akkaya, bu üzücü olay karşısında konuşmanın zor olduğunu belirterek, aileye destek olacaklarını kaydetti. Bu olayın takipçisi olacaklarını anlatan Akkaya, gazetecilerin sahte diş hekimleri ile ilgili sorularını cevaplandırdı.

Türkiye'de 3 bin sahte diş hekimi bulunduğunu ifade eden Akkaya, bu sorunun sadece Türkiye'de değil diğer ülkelerde de var olduğunu söyledi. Akkaya, diplomasız olarak yapılan müdahalelerin çok büyük sorunlara neden olduğunu belirterek, Türkiye genelinde diş hekimleri odalarının bu kişiler hakkında denetim yapılması için devletin kurumlarına ihbarlarda bulunduğunu, ancak sonuç alınamadığını kaydetti. Akkaya, "Sahte diş hekimlerine önceden daha az ceza veriliyordu. Şimdi ise 3-5 yıl hapis cezası veriliyor. Bu ceza paraya çevrilmiyor ve tecil edilmiyor. Bu ceza caydırıcı olmasına rağmen yine de yeterli değil. Denetimlerin sıkı yapılması lazım." diye konuştu.

Devlet'e ait ağız ve diş sağlığı kurumlarının ihtiyacı karşılayamadığını söyleyen Akkaya, 17 yaşındaki Sinan'ın para vermeden bir diş hekimine ulaşması halinde bugün hayatta olabileceğini söyledi. Akkaya, şöyle dedi:

"Devlet kendi kurumlarında ağız ve diş sağlığı hizmeti veriyor. Bunun sayısı vatandaşın ihtiyacını karşılayacak düzeyde değil. Bir vatandaş diş için devletin kurumuna gittiği zaman 120 veya 6 aya kadar beklemek zorunda kalıyor. Bu zaman içinde dişteki riskler de artıyor. Buna çözüm bulunmalı ve tedbirler alınmalı."

Sahte diş hekimleri konusuna ihbarda bulunduklarını, ancak bir sonuca ulaşamadıklarını ifade eden Akkaya, "Yaptığımız ihbarlara rağmen bu kişiler çalışmaya devam ediyor. O kadar ihbarda bulunmamıza rağmen dikkate alınmıyor ve değerlendirilmiyor." dedi.
aktifhaber

Ambulansla çarpışan arabadaki genç kız öldü
13:45 - Malatya'daki kaza; çevreyolu Çöşnük kavşağında meydana geldi. İçindeki hastayı Turgut Özal Tıp Merkezi'ne götürmekte olan Y.K.'nin kullandığı ambulans ile S.Y.'nin kullandığı otomobil çarpıştı. Kazada; otomobil içerisindeki 18 yaşındaki S.A. hayatını kaybederken, ambulansın içerisindeki hastalar, başka bir ambulansla Turgut Özal Tıp Merkezi'ne sevk edildi. Ağır yaralanan Ö.E.'nin ise halen tedavisi devam ediyor. Gözaltına alanın sürücülerden otomobil şoförü S.Y. tutuklandı. 30.11.2009 MALATYA netgazete

Hasta çocuk ve annesi, ambulansta öldü
17:10 - Ağrı'da geçirdiği kaza sonucu hastaneye kaldırılan Velat Ayraç adlı çocuk, Ağrı Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Ambulansa şoför ve hemşirenin yanı sıra çocuğun ailesinden 5 kişi bindi. Arka tekeri patlayan ambulans 3 takla attı, şarampole yuvarlandı. Habibe Ayraç ve oğlu Velat Ayraç hayatını kaybetti. 11.12.2009 AĞRI netgazete

Kadın şoförün ambulansı devrildi
13:25 - Eskişehir'in Alpu ilçesindeki hastayı, devlet hastanesine götüren Fadime Güngörler'in kullandığı 112 Acil Servis ekibinin içinde bulunduğu ambulans, kardan devrildi, 5 kişi yaralandı. 29.01.2010 ESKİŞEHİR netgazete

9 Nisan 2010 17:54
Van'da Ambulans Kazası
Van-Çatak kara yolunda, ambulans ile kamyonetin çarpışması sonucu, 9 kişi yaralandı.
Alınan bilgiye göre, Van'a hasta bıraktıktan sonra Çatak ilçesine dönen Ömer Baran yönetimindeki Çatak Devlet Hastanesine ait 65 NF 618 plakalı ambulans, Van-Çatak kara yolunun 42. kilometresinde, karşı yönden gelen Hasan Demez yönetimindeki 65 NR 628 plakalı kamyonet ile çarpıştı.

Kazada, sürücüler ile Feleknaz Gürel, Makbule Kaya, Yaşar Gürel, Yeter Gürel, Muğdat Kılıç, Şevket Gürel ve Serhat Kılıç yaralandı.

Çarpmanın etkisiyle araçta sıkışan ambulans sürücüsü Baran, vatandaşların ve güvenlik güçlerinin yardımıyla araçtan çıkarılabildi.
aktifhaber

Ambulans kaza yaptı, 2 yaralıya 3 kişi daha eklendi
04 Mayıs 2010 - Isparta'nın Gelendost ilçesinde bir ambulans ile minibüsün çarpışması sonucu meydana gelen kazada, 6 kişi yaralandı.
Hasan Hüseyin Örnek yönetimindeki 32 SA 553 plakalı ambulans ile Fazlı Kahraman idaresindeki 32 KA 444 plakalı minibüs, Bağıllı beldesi yakınlarında çarpıştı.
Çarpışmanın etkisiyle savrulan ambulans, yol kenarında bulunan elektrik direğine çarparak durdu. Kazada, ambulans şoförü Hasan Hüseyin Örnek, sağlık görevlileri Eyüp Baş ve Merve Yalçın, hastalar Abdullah Sekmen ve Ümmühan Sekmen ile minibüs şoförü Fazlı Kahraman yaralandı. netgazete

Sahte sağlık raporu çetesi çökertildi
Muş Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü tarafından yapılan operasyonla sahte rapor çetesi çökertildi. Örgütün, özürlü olmayan vatandaşlara özürlü raporu, özür oranı düşük olanlara da yüksek oranda özürlü raporu almak suretiyle maddi çıkar sağlayıp kamuyu zarara uğrattıkları tespit edildi. 24.04.2011 MUŞ netgazete

Diş Çektirdi Öldü
02 Haziran 2011
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) 3. sınıf öğrencisi kalp hastası genç kız, diş çektirdikten sonra enfeksiyon kaptığı için yoğun bakımda verdiği yaşam mücadelesini kaybetti.
Edinilen bilgiye göre, OMÜ Eğitim Fakültesi Resim-İş Bölümü 3. sınıf öğrencisi Münevver Yersel (24), yaklaşık iki yıl önce kalp kapakçıklarından ameliyat oldu. Nisan ayında diş çektiren ve enfeksiyon kapan genç kız, 4 gün önce OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesinde yoğun bakıma alındı.

Yoğun bakımdaki yaşam mücadelesini kaybeden Yersel'in cenazesi memleketi Amasya'nın Taşova ilçesine getirildi. aktifhaber

Diyaliz hastası taşıyan minibüs kaza yaptı: 2 ölü
Muğla'nın Milas ilçesinde diyaliz hastalarını taşıyan minibüs ile yolcu minibüsünün çarpışması sonucu 2 kişi öldü, 6 kişi yaralandı. Ören Belediye Başkanı Kazım Turan, Milas Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Nurol Paskal ve yakınları hastaneye gelerek yaralıların sağlık durumları hakkında bilgi aldı. 30.11.2011 MUĞLA netgazete
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> SAGLIK HABERLERi Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com